Yerel Haberler
İzmir
Otizmli çocukların topladığı atıklar ormanlara fidan olacak 20 Eylül 2024 Cuma - 12:34:09 İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Temiz Atık Derneği, ‘Otizmli gençlerin farkındalığıyla farkındalığımızı artırıyoruz’ sloganı ile Karşıyaka ilçesi Bostanlı Sahili’nde otizmli çocuk ve gençlerin de katılımıyla çevre temizliği yaptı. Toplanan atıklar ise geri dönüştürülerek, elde edilen gelirler İzmir’de yanan ormanlara fidan alınacak. 20 Eylül Dünya Temizlik Günü kapsamında, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Temiz Atık Derneği tarafından çevre temizliği etkinliği düzenlendi. ‘Otizmli gençlerin farkındalığıyla farkındalığımızı artırıyoruz’ sloganıyla düzenlenen etkinlikte otizmli çocuklar ve gençler de yer aldı. Karşıyaka ilçesine bağlı Bostanlı Sahili’nde toplanan katılımcılar ve otizmli gençler, hem çevreye atılan çöpleri temizledi hem de insan sağlığı açısından çevrenin temiz bırakılmasına dikkat çekti. Atıklar İzmir’deki ormanlara fidan olacak Toplanan çöpler ise İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı geri dönüşüm tesisine gönderilecek. Tesiste dönüştürülen çöplerden elde edilen parayla ise İzmir’de yanan ormanlar adına fidan alınacak. “Farkındalığı başarabilirsek çevremiz tertemiz olur” Düzenlenen etkinlik hakkında bilgi veren Temiz Atık Derneği Başkanı Esra Kara, “Dünya Temizlik Günü’nün önemini bu sene bir farkındalık açısından farklı değerlendirmek ve bir eylemi ön plana çekmek istedik. Bu etkinlik ‘Otizmli gençlerin farkındalıklarını kendimize farkındalık olarak katalım’ düşüncesiyle ortaya çıktı. Bugün İzmir’de ve Türkiye’de ilk defa başlatılacak olan etkinliğin ilk gününü gerçekleştiriyoruz. Bu etkinliğin tüm Türkiye’ye de yayılmasını amaçlıyoruz. Dünya Temizlik Günü’nde hepimiz temizliğin öneminden bahsediyoruz ama otizmli gençlerin bir farkındalığı var. Örneğin otizmli bir genç çevre eğitimi aldığında, o çevrede atılı olan atığın neden çevrede olduğunu maalesef anlayamıyor. Bunun burada olmaması lazım diyor. Denize atılı bir şişeyi gördüğünde ‘bu neden burada?’ diyor. İçgüdüsel olarak onu oradan almak istiyor. Hepimizin bu düşünceyi, bu farkındalığı bir nebze de olsa kendimize katmamız gerekiyor. Biz vatandaşlar olarak onların o farkındalığından biraz ilham alsak, kendimizi bu yönde eğitsek ve arkamızı dönüp gitmesek, o atığı kimin attığı önemli değil. Yerden alsak ve doğru yere atsak. Bunu başarabilirsek çevremiz tertemiz bir çevre olur” diye konuştu. Toplanan atıkların belediyenin geri dönüşüm tesisine gönderileceğini ifade eden Kara, “Atıkların mali karşılığı hesaplanacak. O mali karşılığında da fidanlar alınacak. Kasım ayında da bu fidanlar belirli okullara teslim edilecek ve öğrencilerle birlikte ormanlık alana dönüşecek. Atıklar, Dünya Temizlik Günü vesilesiyle fidana dönüşecek” dedi. “Amacımız çocuklarımıza çevreyi kirletmemeyi öğretmek” Pedagog Emre Güzel de “Farkındalıklardaki bir çeşitlilik olan, otizm diye tanımlanan tüm çocukların öğretim içerisindeki tek taraflı bir sisteme dahil olmasıdır. Bizim buradaki amaçlarımızdan biri, çocuklarımıza çevreyi kirletmeme olarak öğrettiğimizde onların çevreyi hiçbir şekilde kirletmemesi. Çünkü onlar rutinlerine bağlı bir şekilde eğitiliyor ve öğretilmiş oluyor. Bizim onlardan en büyük öğrenebileceğimiz ders bu olmalı” açıklamalarında bulundu. ‘Dünyayı temiz tutun’ çağrısı Etkinliğe katılan 9 yaşındaki otizmli Mert Karataş ise ‘çevrenin temiz olmadığı taktirde tüm canlıların öleceğini ve dünyanın yaşanmaz hale geleceğini’ söyleyerek insanlara ‘dünyayı temiz tutun’ çağrısı yaptı. “Vatandaşlarla işbirliği ile çevre kirliliğinin üstesinden gelebiliriz” İzmir’de 30 ilçede planlı temizlik faaliyetinin yürütüldüğüne dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Temizliği Şube Müdürü Ercan Yıldırım, şunları kaydetti: “Çevre kirliliği dünyada olduğu gibi ülkemizde de bir sorun. Ama bu vatandaşlarımızla iş birliği yaparak çözebileceğimiz bir sorun. Kirletmemeyi öğrenmemiz gerekiyor. Evlerimizde göstermiş olduğumuz hassasiyeti sokaklarımızda, caddelerimizde göstermemiz gerekiyor.”
20 Eylül 2024 Cuma - 11:02 Rekor bağışla örnek öğrenci yurdu Ege Üniversitesi Çeşme Turizm Fakültesi kampüsünde, hayırsever Shipley-Altındağ ailesi tarafından gerçekleştirilen 1 milyon 400 bin dolar bağışla yapılan öğrenci yurdu tamamlandı. Ege Üniversitesi Çeşme Turizm Fakültesinde 2024-2025 eğitim öğretim yılının başlaması ile birlikte hizmet vermeye başlayacak yurt, fakültede eğitim gören öğrencilere yüksek konforda barınma imkânı sunacak. Ailelerinden uzakta yükseköğrenim gören öğrencilerin en büyük sorunlarının başında barınma gelirken Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın destekleri, Çeşme Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin’in girişimleri ile Çeşme Turizm Fakültesine otel konforunda inşa ve dizayn edilen, iki bloktan oluşan 108 kişilik öğrenci yurdu kazandırıldı. Modern mefruşatla donatılan iki kişilik odalarda; baza, buzdolabı, tuvalet ve banyonun yanı sıra her öğrenci için ayrı çalışma masası ve özel dolap bulunuyor. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi olarak ’Huzurlu Üniversite, Kaliteli Eğitim, Aydınlık Gelecek’ mottosu ile hem ana kampüsümüzde hem de ilçelerdeki kampüslerimizde vizyoner uygulamaları ve nitelikli projeleri hayata geçirdik. Tüm birimlerimizin altyapısını çağın gereksinimlerine uygun hale getirerek son teknolojik cihazlarla donattık. Kalite çalışmalarını sürdürülebilir konsepte taşıyarak bir kültür haline getirdik. Girişimci ekosistemimiz ve yenilikçi eğitim modelimiz ile birçok başarıya imza attık. Bu kapsamda üniversitemizin en genç fakültelerinden olan Turizm Fakültemize önemli yatımlar yaptık. Bir yandan fakültemizin akademik yapılanmasına yönelik katkılar sunarken bir yandan da bilimsel çeşitliliğini, eğitim öğretim, araştırma geliştirme altyapısını güçlendirdik. Son üç yılda önemli projeleri hayata geçirdik. Fakültemiz, turizm sektörüne uluslararası nitelikte mezunlar yetiştiriyor. Ancak, Fakültemiz öğrencileri barınma sorunu yaşıyordu. Yeni yurt binamızın inşaatı tamamlandı. İki kişilik olan odalar modern malzeme ve eşyalarla donatıldı. Yurdun hizmet vermeye başlamasıyla birlikte önemli bir sorunu daha çözüme kavuşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Öğrencilerimizin daha huzurlu ve güvenli bir ortamda eğitim alması çok önemli. Yeni yurt ile birlikte öğrencilerimiz ev konforunda ve güven içinde bir eğitim öğretim hayatı sürecekler. Son dönemde yapılan bağışlarla, Çeşme Turizm Fakültesinin atağa kalktığını büyük bir gururla ifade etmek isterim. Rekor bağışla öğrenci yurdu yapımına vesile olan bağışçılara ve Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin’e çok teşekkür ediyorum” dedi. “Alışılmışın dışında modern bir yurt” Ege Üniversitesi Çeşme Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin ise “Shipley-Altındağ ailesinin 1 milyon 400 bin dolarlık bağışıyla ve Bridge to Türkiye Vakfı’nın katkılarıyla fakültemize kazandırdığımız Çeşme Turizm Fakültesi Shipley-Altındağ Öğrenci Yurdu tamamlanarak hizmet vermeye başladı. Beş yıldızlı otel konforunda inşa ve dizayn edilen, iki katlı iki bloktan oluşan 108 kişilik öğrenci yurdumuz, modern mefruşatla donatıldı. Odalarımız iki kişilik olarak hazırlandı. Odaların içinde; baza, buzdolabı, tuvalet ve banyonun yanı sıra her öğrenci için ayrı çalışma masası ve özel dolaplar bulunuyor. Öğrencilerimizin çok mutlu olacaklarına inanıyorum. Çünkü alışılmış yurtlardan farklı olduğunu görecekler. Yurt binamızın çevre düzenlemesini de tamamladık. Binamız güneş gibi parlıyor. Bu muhteşem eser ile gurur duyuyoruz. Heyecanlıyız, mutluyuz. Turizm Fakültemizin kampüsünde artık bir gurur tablosu var. Temelinde özveri, başarı ve gayret olan bir gurur tablosu bu. Öğrencilerimizin barınma sorununu ortadan kaldıran, rekor bağışla öğrenci yurdumuzu yapımına öncülük eden Richard Shipley, Feyza Altındağ Shipley, Feruzan Altındağ ve gece-gündüz çalışarak bu nadide eseri tamamlanmasına vesile olan mimarımız Murat Altındağ’a gönülden teşekkür ediyorum ”dedi. Ege Üniversitesi Çeşme Turizm Fakültesi Shipley-Altındağ Özel Öğrenci Yurdu, toplam bin 500 metrekare alanda, kız-erkek öğrenci yurdu olmak üzere iki katlı, iki binadan oluşuyor. Her binada 27 oda olmak üzere toplam 54 oda bulunuyor. 108 öğrenciye hizmet verecek yurdun tüm odaları iki kişilik tasarlandı. Tamamı hibe yoluyla yapıldı.
Murat Uluç: “Transfer yasağımız olmasa futbolu bırakırım”
15 Eylül 2024 Pazar - 11:33 Murat Uluç: “Transfer yasağımız olmasa futbolu bırakırım” Altay’ın 43 yaşındaki golcüsü Murat Uluç, siyah-beyazlı kulübün eksiklerinin olduğu için futbola devam ettiğini, transfer yasağının kalkması halinde ise tekrar futbolu bırakacağını söyledi. İzmir’in köklü kulüplerinden Altay’da 38 yaşındayken jübile yapıp, kulübün transfer yasağı nedeniyle 3 yıl ara verdiği futbola 41 yaşında geri dönen Murat Uluç, adeta kariyerinin ikinci baharını yaşıyor. Geçen sezon 42 yaşındayken 1. Lig’de Giresunspor filelerini sarsarak profesyonel liglerde gol atan en yaşlı futbolcu unvanını ele geçiren tecrübeli santrfor, Türkiye Kupası’nda da gol atan en yaşlı oyuncu konumunda bulunuyor. Golcü oyuncu, geçtiğimiz hafta oynanan TFF 2. Lig’deki Sincan Belediyesi Ankaraspor mücadelesinde Altay’a galibiyeti getiren golü kaydederek rekorlarını yenisini ekledi. Bu başarıların üzerine İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Murat Uluç, “Altay’ın Süper Lig’de olduğu dönemde teknik direktör Sinan Kaloğlu’nun ekibindeydim. O sene düştüğümüz zaman takımın antrenmanda eksik olduğunu zamanlar devamlı katılım gösteriyordum. Zaten kopmadım, devamlı sahanın içindeydim. Bir eksik oluyor, bir şey oluyor tamamlıyordum ve antrenmanlara da çıkıyordum. Onun için bir etkisi fazla olmadı hep futbolun içinde kaldığımız için. Bir gün Sinan hoca da ‘Sana lisans çıkartalım, sen oyna zaten antrenmanlarda gerekeni yapıyorsun’ dedi. O vesile oldu. Ben de neden olmasın diye düşündüm. Lisansımı tekrar çıkardım. Bu vesileyle tekrar geri döndüm” dedi. “Büyük Altay için elimden geleni her zaman yaparım” Çok uzun süredir Altay’da olduğunu hatırlatan Murat Uluç, “Altyapısında yetiştiğim kulübe tekrar dönüp tekrar burada futbolu bitirmem, daha sonra kulübün ekonomik şartlarından ve transfer yasağından dolayı tekrar futbola geri döndüm. Bundan sonraki süreçte hocalarımızın tercihiyle, takımın da ihtiyacı olduğu için biz de maçlara çıktık. Büyük Altay için elimizden geleni yaptığımız için Sincan Belediyesi Ankaraspor’a galibiyeti getiren golü attığım için mutluyum. Bu yaşta gol attığım için biraz gündem olduk. İyi mi oldu, kötü mü oldu bilmiyorum ama tabii ki kulübümüz için iyi oldu. Galibiyeti getirdik. Tabii yılların verdiği tecrübe ekstra bizlere bir şeyler katıyor. Daha çok gençlerle oynadığımız için daha fazla fark oluşturuyoruz. Bu da bizim farkımızı gösteriyor. Bu da geçmişin getirdiği tecrübe oluyor” ifadelerini kullandı. “2. Lig’e iyi hazırlandık” İyi bir kamp dönemi geçirdiklerini ve iyi hazırlandıklarını belirten Uluç, “Genç ve tecrübeli arkadaşlarımızla beraber iyi bir birliktelik yakaladık. Büyük Altay’a katkı sağlamak için buradayım. Oynayıp oynamamam önemli değil. Takımın ihtiyacı olduğu sürece ben her zaman buradayım. İnşallah bana gerek kalmaz ama gerek kaldığı zaman her maç gol atmak istiyorum” diye konuştu. “Gol atma hazzı anlatılmaz yaşanır” Gol atma hazzının bambaşka olduğunu ifade eden 43 yaşındaki golcü, “Gol attıktan sonra öncelik her zaman taraftara gitmek. Bu taraftar zaten hep destekçimiz, skor ürettiğim maçta Ankara’ya da geldiler. Golümü atınca onların yanına gittim. Bizim büyüklerimizin Altay’a sahip çıkmasını istiyoruz. Bu takım buralara layık değil, daha üst yerlere layık” şeklinde konuştu. “Kulübüm için oynuyorum” Futbolu ne zaman bırakacağını da işaret eden Uluç, “Zaman gösterecek ama inşallah kulübümüz tekrar eski günlerine kavuşur ve transfer yasağı kalkarsa ben de futbolu bırakırım. Herkes futbolu bırakıyor ben oynuyorum. Ama kulübüm için oynuyorum. Büyük Altay’a destek vermek için oynuyorum. Çünkü eksiklerimiz var ve transfer yasağı olduğu için oynuyorum. Bunlar olmasa futbolu bırakırdım” diyerek sözlerini noktaladı.
Başkan Tugay ’Kordon Acil Eylem Paketi’ için start verdi
15 Eylül 2024 Pazar - 11:28 Başkan Tugay ’Kordon Acil Eylem Paketi’ için start verdi Kenti afetlere ve iklim değişikliğine karşı dirençli hale getirebilmek için çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kordon’da su taşkınlarını önleyecek “Acil Eylem Paketi”ni hayata geçiriyor. Alsancak Limanı’ndan Cumhuriyet Meydanı’na geçici fırtına duvarının oluşturulacağı projede asfalt alanlar geçirgen yeşil alanlara dönüştürülerek yenilenen sosyal alanlarla Kordon’un yaşam konforu artırılacak. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın 180 Günlük Hızlı Eylem Planı kapsamında yer alan Kordon’da su taşkınlarını önlemeye yönelik projede çalışmalar başlatıldı. İzmir’i afetlere ve iklim değişikliğine karşı daha dirençli hale getirebilmek için hayata geçirilecek Kordon Acil Eylem Paketi çerçevesinde Alsancak Limanı’ndan Cumhuriyet Meydanı’na kadar olan bin 700 metrelik sahil şeridinde kıyıya paralel geçici fırtına duvarı oluşturularak muhtemel bir afetin etkisi azaltılacak. Taşınabilir prekast elemanlarla oluşturulacak fırtına duvarının ardından Kordon üzerinde yer alan asfalt zemin yerine geçirgenliği arttıracak peyzaj düzenlemeleriyle hem su drenajı sağlanacak hem de Kordon’a estetik bir görüntü kazandırılacak. Paketin son etabında ise sosyal donatı alanları baştan sona yenilenerek Kordon’un fiziki konforu artırılacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin birimlerinin ortak görev alacağı proje kapsamında ilk yapım çalışmasını Fen İşleri Dairesi Başkanlığı başlattı. Ekipler, Kordon’un Alsancak Limanı başlangıcından Cumhuriyet Meydanı’na kadar olan bölümde zemin ve fırtına duvarı için imalatlara başladı. “Kordon için acil ve geçici önlem” İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Hasibe Velibeyoğlu, Kordon Acil Eylem Paketi hakkında bilgi verdi. İzmir Büyükşehir Belediyesinin kıyı bölgelerinde güvenliği ve yaşam kalitesini korumak amacıyla uzmanlardan oluşan bir ekiple, gelecek 50 yılı güvence altına alacak araştırma ve proje çalışmalarının yürütülmeye devam ettiğini ifade eden Hasibe Velibeyoğlu, projenin muhtemel taşkınlara karşı can ve mal güvenliğini sağlamaya yönelik acil önlem gereğiyle geçici olarak oluşturulacağını söyledi. Hasibe Velibeyoğlu, “Bilimin ışığında ve uzun vadeli projelerin yanında kentimizdeki acil adımları da atmak üzere harekete geçiyoruz. Günümüzde iklim değişikliği önemli bir mücadele alanı. Bu iklim değişikliğinden en çok etkilenenlerse İzmir’imiz gibi kıyı kentleri. Özellikle son yıllarda deniz taşkınları daha sıklıkla yaşanmaya başladı. Bunun temel nedenleri değişen yağış rejimi, kabaran deniz, aynı zamanda Kordon’un ve körfezin kendine özel yapısı. Özellikle Alsancak, Karşıyaka, Mavişehir bölgelerimiz, deniz taşkınından en çok etkilenen bölgeler oluyor. Alsancak Kordon bölgesinde kıyının dijital ikizini oluşturacağımız fiziki konfor şartlarına yönelik Avrupa Birliği projeleriyle ve deniz taşkınlarının izlenmesine yönelik Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) çalışmalarıyla araştırmalar yapılmakta. Kıyı mühendisliği açısından gerekli projeler hazırlanmakta ve altyapı iyileştirmeleri gerçekleştirilmekte. Bu projeler tamamlanıp hayata geçinceye kadar da Başkanlığımızca acil ve geçici önlem alınması gereği duyuldu” diye konuştu. Kordon’da deniz taşkını riskini azaltacak çalışmalar başladı Sahadaki çalışmalar hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı Şantiye Şube Müdürlüğü Şube Şefi Alper Sualp, “Kordon’da aşırı afet zamanı deniz taşkınlarında oluşan baskınları engellemek için Alsancak Limanı bölgesinden Cumhuriyet Meydanı’na kadar olan yaklaşık bin 700 metrelik güzergâhta kıyı çalışması yapacağız. Belediyemizce hazırlanan çalışma kapsamında Fen İşleri Dairesi Başkanlığı olarak yapım çalışmalarını yürütüyoruz. Bugün itibariyle çalışmalarımıza başladık” ifadelerini kullandı. 22 adet sel kapısı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kordon Acil Eylem Paketi çalışmaları 3 ana düzenlemeyle hayata geçecek. Kordon bölgesinde, taşkın anında deniz suyu girişini azaltmak amacıyla, kıyıya paralel geçici fırtına duvarı oluşturulacak. Güzergâh boyunca oluşturulacak 22 adet sel kapısı acil durum uyarılarında kapatılarak denizden gelen suyun kara tarafına geçişi engellenecek. Cumhuriyet Meydanı önünde dalga güvenliği Proje kapsamında dalganın en çok etki gösterdiği ve can güvenliğini tehdit eden Cumhuriyet Meydanı kıyısında da önlem alınacak. Bu noktada denizden gelen dalganın aşma etkisini azaltmak amacıyla kıyı hattına kronman duvarı monte edilecek. Böylelikle hava şartlarının olumsuzlaştığı dönemlerde dalganın tehdit oluşturması engellenecek. Geçirgen-yeşil alan düzenlemesi Su taşkınlarının önlenmesinin yanı sıra Kordon’daki su drenajının sağlanabilmesi için Kordon boyunca yer alan asfalt yüzey kaldırılarak geçirgen-yeşil alan düzenlemesi yapılacak. Kordon üzerine su tutucu bitkiler yerleştirilerek hem estetik bir görüntü katılacak hem de iklim krizinin etkileri azaltılacak. Yeşil alanların bakımları ve düzenlemesi tamamlandıktan sonra yurttaşların kullanımına açılacak. Çalışmaların son etabında ise her gün binlerce insanın zaman geçirdiği Kordon’daki sosyal donatı alanlarının konforunu artıracak çalışmalar yer alacak. Eskimeye uğramış kentsel donatılar yenileri ile değiştirilecek, oturma, dinlenme alanları ile seyir platformları oluşturulacak. Çocuklara yönelik eğlence odakları kıyıda keyifli vakit geçirmelerini sağlayacak. Mevcut yürüyüş yolları ve meydanlarda yıpranmış zemin kaplamaları yenilenerek erişilebilir hale getirilecek, alandaki atık toplama donatıları artırılarak daha temiz bir kullanım alanı sağlanacak. Karşıyaka’da da önlem alındı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın 180 günlük görev süresini kapsayan “Hızlı Eylem Planı” içinde yer alan deniz taşkınlarıyla mücadele kapsamında Karşıyaka’daki çalışmalar da tamamlandı. Fen İşleri ekipleri ilk olarak Mavişehir Peynicioğlu Deresi ve çevresinde taşkınları önlemek için kademe kademe bordür taşla önlem aldı. Dere çevresi ve deniz kenarındaki bisiklet yolu güzergahı boyunca set çekildi. Bostanlı ve Karşıyaka Vapur iskeleleri arasında yer alan Karşıyaka Yelken Kulübü çevresindeki alanda su taşkınlarının önüne geçmek için 1 metre 20 santimetre yüksekliğinde beton duvar inşa edildi. Ayrıca bölgede içinde basketbol sahasının, oturma alanlarının yer aldığı sosyal yaşam alanı oluşturdu.
Anaokulunda keşfedildi, gözünü Avrupa şampiyonluğuna dikti
15 Eylül 2024 Pazar - 10:59 Anaokulunda keşfedildi, gözünü Avrupa şampiyonluğuna dikti Henüz 4 yaşındayken anaokulu öğretmeninin ’çok yetenekli ve gelişime açık’ diyerek dansa yönlendirdiği Duru Basut, kariyerine şimdiden 20 madalya sığdırırken, Türkiye’yi de uluslararası alanda başarıyla temsil etti. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Tekstil ve Moda Tasarımı bölümü öğrencisi Duru, "Dans, benim her şeyim, vazgeçilmezim. Ailem tekstilci olduğu için bölümümü de çok isteyerek seçtim. Kendi hazırladığım dans kostümlerini şampiyonalarda giymek, dünya şampiyonu olurken tasarımlarımla da fark oluşturmak en büyük hedefim" dedi. İzmir’in Karşıyaka ilçesinde yaşayan 17 yaşındaki Duru Basut, anaokulundaki dans öğretmeni tarafından yeteneğinin keşfedilmesiyle yeni bir hayata yelken açtı. Çocuk yaşta dansla tanışan, ailesinin büyük desteğiyle özel ders almaya başlayan Basut, kendisine güvenenleri yanıltmayarak kısa sürede başarı basamaklarını hızla çıktı. Avrupa şampiyonluğu için Slovenya yolcusu Danstan hiç kopmayan, ilkokul ve ortaokulda da antrenmanlarını düzenli olarak sürdüren Basut, ulusal çaptaki modern dans ve bale yarışmalarında madalyalara art arda ulaştı. Basut, bu performansıyla milli dansçı olarak Türkiye’yi temsil etmeye de hak kazandı. Genç dansçı, 2022 yılında Makedonya’da yapılan şampiyonada ’bale düet’ kategorisinde Avrupa ikinciliği elde ederken; geçen sene Belçika’da düzenlenen Dünya Dans Şampiyonası’nda ise ’modern dans düet’ kategorisinde dördüncü oldu. 25 Eylül 2024 tarihinde Slovenya’da düzenlenecek Avrupa Modern Dans Şampiyonası için de son hazırlıklarını yapan Duru, Türkiye’ye madalya kazandırmayı hedefliyor. Dans eğitimini 13 yıldır düzenli olarak sürdüren ve eğitmenlik sertifikası da bulunan Duru, üniversitedeki öğrenci arkadaşlarına ya da akademisyenlerine bale eğitimi de verebilecek. "Hayatımı hep olumlu etkiledi" Dans etmeyi çok sevdiğini, sporla ilgilenmenin hayatını hep olumlu etkilediğini belirten Duru, "Çocukken televizyon karşısında ya da müzik açıp dans ederdim. Kendimi bildim bileli dansa hep ilgim vardı. Anaokulundaki dans öğretmenimin benimle ilgilenmesi ve beni doğru yönlendirmesi hayatımı değiştirdi. Dansa ilk başladığımda küçüktüm, bu noktaya geleceğimi düşünemezdim. Ne mutlu ki kendimi hep geliştirdim ve hayal ettiğim seviyeye ulaştım. 10 yaşından beri çeşitli yarışmalara, etkinliklere katılıyorum. Artık bu tecrübeyi edindim. Önümde çok önemli bir yarışma var; Slovenya’daki şampiyonada madalya almayı istiyorum. Bu nedenle son dönemde yoğun bir çalışma süreci geçirdim. Günde en az 2-3 saat antrenman yapıyorum. Kendimi çok iyi ve hazır hissediyorum. Dansı çok sevmem ve neredeyse haftanın her günü düzenli çalışmam, başarıya giden yolumu açtı. Bu şekilde devam ederek en büyük hedefim olan dünya şampiyonluğuna ulaşmak istiyorum" diye konuştu. "Uzak bir alan değil" Anne ve babasının tekstil işiyle uğraştığını, kendilerine ait bir firmanın da olduğunu belirten Duru Basut, "Moda ve tekstil, bana hiç uzak bir alan değil. Modayı da dans kadar seviyor, takip ediyorum. Aile mesleğimiz de tekstil olduğundan, akademik kariyer için bu alana yöneldim. İzmir Ekonomi Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü ilk tercihimdi. Bu hedefime ulaştığım, ayrıca sanat bursunu da aldığım için çok mutluyum. Tasarım yeteneğime güveniyorum. Dansta olduğu gibi bölümümde de başarılı olacağıma inanıyorum. En büyük hayalim; kendi tasarladığım dans kıyafetlerini giyerek şampiyonlarda yer almak. Bunu düşünmek bile beni heyecanlandırıyor" açıklamalarında bulundu. "Danstan vazgeçemem" Dans sayesinde sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandığını, günü doğru planlayarak disiplinli ve düzenli bir şekilde hareket edebildiğini söyleyen Basut, "Dans, yaşamımı daha güzel ve mutlu sürdürmem noktasında bana çok şey kattı. Yaşım ilerlese de, iş hayatına atılsam da danstan vazgeçebileceğimi sanmıyorum. Dans, benim hayatımın merkezinde. Elbette, üniversitemde eğitim aldığım alanla ilgili kariyerimi de sürdürmek istiyorum. Ama dans da hep bana eşlik edecek" ifadelerini kullandı.
Çamura ’iyilikle’ şekil verdiler
15 Eylül 2024 Pazar - 10:29 Çamura ’iyilikle’ şekil verdiler Türk ve Japon tasarım öğrencileri, 10. Uluslararası Tasarım Atölyesi kapsamında İzmir Sanat Köprüsü Projesi ev sahipliğinde İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Hizmet Merkezi’ndeki engelli sanatçı adaylarıyla bir araya gelerek seramik şekillendirme atölyesi yaptı. İyilik temalı Çamurun Kalbi etkinliğinde sanatın gücüyle engeller kalktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü, İzmir Ekonomi Üniversitesi ve Japonya Shizuoka Sanat ve Kültür Üniversitesi iş birliği ile İnciraltı’nda bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Hizmet Merkezi’nde Çamurun Kalbi - Doro No Kokoro etkinliği düzenledi. Çok sayıda Türk ve Japon tasarım öğrencisi, merkeze gelen engelli sanatçı adaylarıyla seramik şekillendirme çalışması yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Sanat Köprüsü Projesi ev sahipliğinde, 10. Uluslararası Tasarım Atölyesi kapsamında iyilik teması ile düzenlenen etkinliğe, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın eşi Öznur Tugay ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Ela Hızlı da katıldı. Tugay, atölyeye katılan katılımcılarla birlikte çamura şekil vererek onlarla sohbet etti. “Sanatın içinde yer almalarına destek oldu” Etkinliğin engelli yurttaşlar için çok faydalı geçtiğini belirten İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Ela Hızlı, “Japon ve Türk tasarım öğrencileri, engelli sanatçı adaylarımızla bir araya geldi. Çamurun Kalbi projesi kapsamında iyilik temasıyla bugün atölye düzenlediler. Engelli vatandaşlarımızla yapılan seramik ve çömlek çalışmaları onların sanat içinde etkin bir şekilde yer almalarına destek sağlıyor. Kendilerini iyi hissetmeleri için güzel bir farkındalık çalışması oldu” dedi. “Çamuru şekillendiriyorlar” İzmir Ekonomi Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölüm Başkanı ve Tasarım Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Can Özcan, “Bu projeyi 10 yıldır sürdürüyoruz. Türk ve Japon tasarımlarını ortak bir tema üzerinde atölye çalışmalarıyla birleştiriyoruz. Bu seneki temayı iyilik olarak belirledik. 5’erli gruplar halinde Türk ve Japon tasarım öğrencilerini bir araya getirdik. İzmir Büyükşehir Belediyesi de bize çok güzel bir katkıda bulundu. Bizim engelli sanatçı adaylarıyla bir araya gelmemize vesile oldular. Şimdi birlikte çamuru şekillendiriyorlar” diye konuştu. “İyilik arttı” Japonya Shizuoka Sanat ve Kültür Üniversitesi Tasarım Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yasuko Takayama ise “Ortak üretim sürecimiz, bu yaşadıklarımızla her aşamada daha da genişliyor. Bu aynı zamanda iyiliğin de artması anlamına geliyor. 10 yıl önce çalışmaya başladığımızda küçük bir projeydi ama hızla büyüdü. Burada Türkiye’nin misafirperverliğinin de etkisi var” ifadelerini kullandı. “Sanatla birlikte bana sevgi ve şifa geldi” Etkinliğe katılan engelli birey Erkan Kızıldağ, Türk ve Japon tasarım öğrencileri ile birlikte atölye çalışması yapmaktan memnuniyet duyduğunu ifade ederek “Ben seramikle, müzikle, takı tasarımı ile uğraşıyorum. Sanat benim çok iyi arkadaşım. Bugün arkadaş edindim. Mutlu oldum, keyifli anlar geçirdim. Güzel bir gün oldu. Sanatla birlikte bana sevgi ve şifa geldi” cümlelerine yer verdi. “Empati duygumuz da gelişti” Türk tasarım öğrencisi Beril Yıldırım, “Bugün Japonya’dan gelen arkadaşlarımızla beraber iyilik temasıyla etkinlik düzenliyoruz. Engelli arkadaşlarımızla beraberiz ve onlarla birlikte güzel bir deneyim kazanıyoruz. Onlarla iletişim kurmak empati duygumuzu da geliştiriyor” sözlerine yer verdi. Ayşe Asuman isimli öğrenci ise “Belirlediğimiz temalarla ilgili seramik yapıyoruz. Japonya’dan arkadaşlarımızla etkinlik yapmak çok güzel oldu. Güzel hatıralar biriktiriyoruz” diye konuştu. “Dünyam genişledi” Japon tasarım öğrencisi Marooka Sachie “Türkiye’ye geldiğim için çok memnunum. Daha önce böyle bir etkinlikte bulunmamıştım. Engelli arkadaşlarımızla bu etkinlikte olmayı heyecanlı buluyorum. Burada dünyam genişledi” derken, Wakana Yamaguchi de “Böyle bir etkinliğe katıldığım için çok mutluyum. Türkiye’ye ilk gelişim. Bu buluşmadan sonra Türkiye’yi daha fazla görmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Üniversiteli YAKUT akredite oldu
15 Eylül 2024 Pazar - 10:13 Üniversiteli YAKUT akredite oldu Doğal afetlere karşı hazırlıklı olmak ve muhtemel afet durumlarında sahada faaliyet göstermek üzere Yaşar Üniversitesi Afet ve Acil Durum Arama-Kurtarma Birimi (YAKUT), İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) İzmir İl Müdürlüğü’nde gerçekleşen sınav tatbikatını başarıyla tamamlayarak akredite olmaya hak kazandı. Muhtemel afetlerde hızlı ve etkin bir müdahalede bulunmak ve sahada faaliyet göstermek amacıyla, idari ve akademik personelden oluşan ekiple eğitimlere başlayan Yaşar Üniversitesi Afet ve Acil Durum Arama-Kurtarma Birimi (YAKUT) bir yıldır devam eden eğitim ve tatbikatları tamamladı. YAKUT, İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) İzmir İl Müdürlüğü’nde gerçekleşen sınav tatbikatını başarıyla tamamlayarak akredite olmaya hak kazandı. İzmir’de üniversite bünyesinde kurulan ve akredite olmaya hak kazanan ilk ekip olan YAKUT; 27 kişilik akademik ve idari personeliyle birlikte Ağustos 2023 ve Ocak 2024 tarihlerinde iki ekip halinde AFAD İzmir İl Müdürlüğü’nde çeşitli eğitimlere katıldı. Uluslararası "Hafif Aarama Kurtarma Ekibi Akreditasyonu" Ekibe, AFAD İzmir İl Müdürlüğü’ne bağlı profesyonel ekipler tarafından ‘Tematik ve Harita GPS Eğitimi’ ile ‘Arama Kurtarma Eğitimi’ gibi muhtemel afet durumlarında ihtiyaç duyulacak kapsamlı eğitimler verildi. Eğitimlerle birlikte bir yıl boyunca ekip toplantılarına, kamp ve tatbikatlara devam eden YAKUT uzun süren çalışmalarını, AFAD tarafından verilen Birleşmiş Milletler Arama Kurtarma Danışma Grubu (INSARAG) Uluslararası "Hafif Arama Kurtarma Ekibi Akreditasyonu" ile taçlandırdı.
Çeşme Festivali “90’larda Çeşme” teması ile başladı
14 Eylül 2024 Cumartesi - 18:31 Çeşme Festivali “90’larda Çeşme” teması ile başladı Çeşme Belediyesi tarafından 13-16 Eylül tarihleri arasında düzenlenen ve bu yıl Alaçatı ile Çeşme’nin kurtuluş coşkusu ile birleşen Çeşme Festivali büyük bir coşku ile başladı. “90’larda Çeşme” teması ile düzenlenen ve 4 gün boyunca sürecek olan festivale tüm vatandaşları davet eden Belediye Başkanı Lâl Denizli, “Gençliğimize, çocukluğumuza dair dokunuşları muhafaza etmenin kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bu hafta sonu geleneksel Çeşme Festivalimizde geçmişe tatlı bir yolculuk yapacağız” dedi. Çeşme Belediyesi tarafından 13-16 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Çeşme Festivali başladı. Bu yıl “90’larda Çeşme” teması ile düzenlenen ve 4 gün sürecek olan festival, 90’lı yılların ruhunu yeniden yaşatacak söyleşilerden konserlere, sergilerden çocuk oyun atölyeleri ve halk oyunları gösterilerine kadar dolu dolu etkinlikler içeriyor. Açılışa Çeşme Belediye Başkanı Lâl Denizli’nin yanı sıra ilçe protokolü katıldı. Çeşme Marina girişinde başlayarak Cumhuriyet Meydanı’nda son bulan kortej yürüyüşü ile başlayan festival, Cumhuriyet Meydanı’nda saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması sonrası Çeşme Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu’nun gösterisi ile devam etti. Ayios Haralambos Kültür Merkezi’nde düzenlenen “90’larda Çeşme” söyleşisinde, Çeşme Kent Konseyi Başkanı Dr. Ahmet Güler, Çeşme Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Orhan Belge, Dr. Erdener Kavalcı konuşmacı olarak yer aldı. Başkan Denizli, konuşmacılara katılım belgesi takdim etti. Festivalin ilk günü, Çeşme Cumhuriyet Meydanı’ndaki Duo Blue konseri ile zirveye çıktı. “Geçmişe tatlı bir yolculuk yapacağız” Çeşme Belediye Başkanı Lâl Denizli burada yaptığı konuşmada, 4 gün boyunca sürecek olan festivale vatandaşları davet ederek, şu ifadelere yer verdi: “Çeşme Festivali’nde temamızı 90’lar seçtik. Ben 90’larda çocukluğunu geçirmiş bir insanım. Hayatta en çok 90’larda Çeşme’de çocuk olmayı seven insanım. Bütün çocukluğumun ve gençliğimin ilk yılları Çeşme’nin henüz büyümemiş, bisiklet üstünden inmediğimiz, her yere bisikletlerle gittiğimiz, arkadaşlarımızla açık hava sinemasına gittiğimiz, oynadığımız sokak oyunlarımız ve benzeri birçok şey ile bizim bütün çocukluğumuz 90’larda böyle geçti. Çeşme’nin gelişmesi çok kıymetli ama bizi biz yapan değerlerimizden kopmadan bunu yapmamız lazım. Gençliğimize dair nostaljilerimize, çocukluğumuza dair bazı dokunuşları muhafaza etmenin kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bu hafta sonu geleneksel Çeşme Festivalimizde biraz tarihi yaşayacağız. Söyleşiler, konserler olacak ve biraz geçmişe gittiğimiz, gastronomide, turizmde, sağlıkta eskiden nasıldı bugün nasıl kıyaslamalarını dinleyeceğiniz geçmişe tatlı bir yolculuk yapacağız.”
Ozan Gençalp ve ekibi, Alaçatıspor Kulübü yönetimine seçildi
14 Eylül 2024 Cumartesi - 15:45 Ozan Gençalp ve ekibi, Alaçatıspor Kulübü yönetimine seçildi Alaçatıspor Kulübü olağanüstü genel kurul toplantısında tek listeyle seçime gidildi. Kulüp Başkanlığına Ozan Gençalp seçilirken, yönetim kurulu da yenilendi. Kulüp Başkanı Gençalp, yeni dönemde altyapıya çok önem vereceklerini vurgularken, en kısa sürede 4 branş da açacaklarını açıkladı. Alaçatıspor Kulübü olağanüstü genel kurul toplantısı, Alaçatı 15 Eylül Stadı’nda, bugün gerçekleştirildi. İlk toplantıda çoğunluk sağlanırken, tek listeyle yapılan seçimde Kulüp Başkanlığı’na Ozan Gençalp, yönetim kurulu üyeliklerine de Uğur Özen, Barış Koparal, Eren Ölmezer, Abdullah Tınaz, Ali Eren Buharalı, Samican Sezginer, Mertcan Belkıran, Muhammed Kılıç, Atahan Solak, Bekir Budin, Mehmet Metin, Burak Önal ve Erdal Özyıldız seçildi. Genel kurul toplantısının ardından bir açıklama yapan Kulüp Başkanı Ozan Gençalp, güçlü bir yönetim kurulu oluşturduklarını vurgulayarak, "Olağanüstü genel kurul toplantımıza gelen ve ilk toplantıda çoğunluğu sağlayan tüm Alaçatıspor Kulübü üyelerimize teşekkür ediyorum. Alaçatıspor Kulübü’nün ne kadar büyük bir camia olduğunu herkese göstermiş olduk" dedi. "Basketbol, voleybol, tenis ve su sporları branşlarını açacağız" Yeni dönem hedeflerini de açıklayan Kulüp Başkanı Gençalp, "2024-2025 sezonuna yeni projelerle başlıyoruz. Alaçatıspor Kulübü için ve büyük camiamız için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Altyapımız ile ve yeni açacağımız branşlarla Alaçatıspor Kulübü’nü gerçek bir spor kulübü haline getireceğiz. En kısa sürede açmayı planladığımız 4 branş var. Basketbol, voleybol, tenis ve su sporları branşlarını açacağız. Su sporları branşında geniş bir yelpaze olacak. Alaçatımızdan çıkan kariyerli ve milli sporcularımız var. Onları Alaçatıspor Kulübümüze kazandıracağız" diye belirtti. "Altyapıya çok önem vereceğiz" "Yeni dönemde altyapıya çok önem vereceklerini ifade eden Gençalp, "Alaçatılı çocuklarımızın spor yapmalarını sağlayacağız. Alaçatıspor’un zaten yüksek olan marka değerini daha da yükselteceğiz. Alaçatıspor’un her zaman iddiası vardır. 100’üncü yılımıza doğru koşarken amacımız; altyapıdan çocuklarımızı A takımımıza kazandırmak olacak" diye vurguladı. "A takımımız yarışmacı bir takım olacak" 2024-2025 sezonuna başlarken iddialı bir A takımı kuracaklarını da ifade eden Gençalp, "Sadece Alaçatı değil, yarımadadan da yetenekli sporcuları Alaçatıspor’a kazandıracağız. Şu anda A takımımızda 13 genç sporcumuz var. Bunları kadromuzda tutacağız. A takımımız yarışmacı bir takım olacak. Hedefimiz tabi ki bir üst lige çıkmak. Ama farklı branşlarla da Alaçatıspor’u daha iyi yerlere getirmek istiyoruz" diye konuştu.