Yerel Haberler
İzmir
20 Eylül 2024 Cuma - 12:34 Otizmli çocukların topladığı atıklar ormanlara fidan olacak İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Temiz Atık Derneği, ‘Otizmli gençlerin farkındalığıyla farkındalığımızı artırıyoruz’ sloganı ile Karşıyaka ilçesi Bostanlı Sahili’nde otizmli çocuk ve gençlerin de katılımıyla çevre temizliği yaptı. Toplanan atıklar ise geri dönüştürülerek, elde edilen gelirler İzmir’de yanan ormanlara fidan alınacak. 20 Eylül Dünya Temizlik Günü kapsamında, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Temiz Atık Derneği tarafından çevre temizliği etkinliği düzenlendi. ‘Otizmli gençlerin farkındalığıyla farkındalığımızı artırıyoruz’ sloganıyla düzenlenen etkinlikte otizmli çocuklar ve gençler de yer aldı. Karşıyaka ilçesine bağlı Bostanlı Sahili’nde toplanan katılımcılar ve otizmli gençler, hem çevreye atılan çöpleri temizledi hem de insan sağlığı açısından çevrenin temiz bırakılmasına dikkat çekti. Atıklar İzmir’deki ormanlara fidan olacak Toplanan çöpler ise İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı geri dönüşüm tesisine gönderilecek. Tesiste dönüştürülen çöplerden elde edilen parayla ise İzmir’de yanan ormanlar adına fidan alınacak. “Farkındalığı başarabilirsek çevremiz tertemiz olur” Düzenlenen etkinlik hakkında bilgi veren Temiz Atık Derneği Başkanı Esra Kara, “Dünya Temizlik Günü’nün önemini bu sene bir farkındalık açısından farklı değerlendirmek ve bir eylemi ön plana çekmek istedik. Bu etkinlik ‘Otizmli gençlerin farkındalıklarını kendimize farkındalık olarak katalım’ düşüncesiyle ortaya çıktı. Bugün İzmir’de ve Türkiye’de ilk defa başlatılacak olan etkinliğin ilk gününü gerçekleştiriyoruz. Bu etkinliğin tüm Türkiye’ye de yayılmasını amaçlıyoruz. Dünya Temizlik Günü’nde hepimiz temizliğin öneminden bahsediyoruz ama otizmli gençlerin bir farkındalığı var. Örneğin otizmli bir genç çevre eğitimi aldığında, o çevrede atılı olan atığın neden çevrede olduğunu maalesef anlayamıyor. Bunun burada olmaması lazım diyor. Denize atılı bir şişeyi gördüğünde ‘bu neden burada?’ diyor. İçgüdüsel olarak onu oradan almak istiyor. Hepimizin bu düşünceyi, bu farkındalığı bir nebze de olsa kendimize katmamız gerekiyor. Biz vatandaşlar olarak onların o farkındalığından biraz ilham alsak, kendimizi bu yönde eğitsek ve arkamızı dönüp gitmesek, o atığı kimin attığı önemli değil. Yerden alsak ve doğru yere atsak. Bunu başarabilirsek çevremiz tertemiz bir çevre olur” diye konuştu. Toplanan atıkların belediyenin geri dönüşüm tesisine gönderileceğini ifade eden Kara, “Atıkların mali karşılığı hesaplanacak. O mali karşılığında da fidanlar alınacak. Kasım ayında da bu fidanlar belirli okullara teslim edilecek ve öğrencilerle birlikte ormanlık alana dönüşecek. Atıklar, Dünya Temizlik Günü vesilesiyle fidana dönüşecek” dedi. “Amacımız çocuklarımıza çevreyi kirletmemeyi öğretmek” Pedagog Emre Güzel de “Farkındalıklardaki bir çeşitlilik olan, otizm diye tanımlanan tüm çocukların öğretim içerisindeki tek taraflı bir sisteme dahil olmasıdır. Bizim buradaki amaçlarımızdan biri, çocuklarımıza çevreyi kirletmeme olarak öğrettiğimizde onların çevreyi hiçbir şekilde kirletmemesi. Çünkü onlar rutinlerine bağlı bir şekilde eğitiliyor ve öğretilmiş oluyor. Bizim onlardan en büyük öğrenebileceğimiz ders bu olmalı” açıklamalarında bulundu. ‘Dünyayı temiz tutun’ çağrısı Etkinliğe katılan 9 yaşındaki otizmli Mert Karataş ise ‘çevrenin temiz olmadığı taktirde tüm canlıların öleceğini ve dünyanın yaşanmaz hale geleceğini’ söyleyerek insanlara ‘dünyayı temiz tutun’ çağrısı yaptı. “Vatandaşlarla işbirliği ile çevre kirliliğinin üstesinden gelebiliriz” İzmir’de 30 ilçede planlı temizlik faaliyetinin yürütüldüğüne dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Temizliği Şube Müdürü Ercan Yıldırım, şunları kaydetti: “Çevre kirliliği dünyada olduğu gibi ülkemizde de bir sorun. Ama bu vatandaşlarımızla iş birliği yaparak çözebileceğimiz bir sorun. Kirletmemeyi öğrenmemiz gerekiyor. Evlerimizde göstermiş olduğumuz hassasiyeti sokaklarımızda, caddelerimizde göstermemiz gerekiyor.”
Özgür Özel’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ’özür’ cevabı: "Bu ülke yüksek tansiyon istemiyor"
14 Eylül 2024 Cumartesi - 14:05 Özgür Özel’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ’özür’ cevabı: "Bu ülke yüksek tansiyon istemiyor" İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aralarında başlayan özür dileme polemiği hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Özel, Erdoğan ile arasındaki özür dileme polemiğine ilişkin son kez konuştuğunu ifade ederek, "Ben kavga etmem, vatandaşın derdiyle dertlenirim. Bir kavgam varsa vatandaşın yoksulluk, işsizlik kavgasıdır" dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, işgal altındaki Batı Şeria’da katledilen Türk aktivist Ayşenur Ezgi Eygi’nin Aydın Didim’deki cenaze törenine katılmak üzere İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na indi. Burada basın mensuplarına açıklama yapan Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile aralarında geçen özür polemiğine ilişkin sözlere değindi. Özel: "Vatandaşımız kutuplaşma değil kucaklaşma istiyor" CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ’Gezi Olayları’ nedeniyle özür beklemesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Gezi olayları ile ilgili tarih ve bağımsız Türk mahkemeleri hükmünü vermiştir. Ağaç bahanesiyle ayaklanmanın Türkiye’ye maliyeti 1,4 milyar dolardır. Ekonomimizde en parlak dönem yaşanırken bu olayların alevlendirilmesi bir komplodur. Bir özür bahsi açıyorlar. Gezi olayları için çıkıp özür dilemesi gerekenler varsa milletin otobüsünü yakıp yıkanlardır. Gezi olayları ile ilgili çıkıp özür dilemesi gereken biri varsa, asıl özeleştiri yapması gerekenler haftalarca sokakları kargaşaya boğanlardır. Çıkıp özür dilemesi gerekenler AKM duvarını hakaret pankartlarıyla kirletenlerdir. Çıkıp özür dilemesi gerekenler polise ve esnafa saldıranlardır. Çıkıp özür dilemesi gerekenler, faizlerin tarihimizin en düşük seviyesine indiği IMF’e borcumuzun kapandığı başarılarla dolu bir dönemde Türk ekonomisine milyarlarca dolarlık fatura çıkartanlardır" cevabını vermişti. Bununla ilgili açıklama yapan Özel de, “Erdoğan’ın ne dediğini ben anlıyorum da Türkiye’de kimse anlamıyor. Çünkü Erdoğan’ın bir tane derdi var. Kutuplaşma, gerginlik ve onun üzerinden siyasi düşüşüne engel olmak. Kendisine bir akıl vermişler. Normalleşme süreci muhalefete ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne yarıyor. Aman eski kavgalara dönelim. Her hafta haftanın gerginliğini icat ediyor. İlk önce ağzına Dilruba’yı doladı. Sonra katıldığı onur ve gurur duydum dediği teğmenlerin mezuniyet törenine 8 gün sonra haksızca saldırdı. O gencecik teğmenlerin gelecekleriyle oynamaya çalışıyor. Yetmedi şimdi de gezi diyor. Müflis tüccar döner döner eski defterleri karıştırırmış hesabı. Ona ’Gezi için özür dile, bir şey söyle’ diyen yok. Benim derdim bambaşka. Dilruba’nın kullandığı bazı ifadelerden dolayı tutturdular, Dilruba Özgür Bey’in yanında oturdu. Özgür Bey, CHP bize bunları dedi. Biz birinize bir şey diyeceksek yüzüne söyleriz. Geçmişte çok söyledik. Bir kelimede eksik söylemedik. Ama vatandaşımız bizden 31 Mart tarihi itibariyle artık kutup Değil kucaklaşma istediğini ve kendisinin gerçek dertlerinin konuşulmasını ve kendisi yoksulken, açken, işsizken, geleceğinden kaygılıyken siyasi tartışmaları istemediğini gösterdi. Bunu sürdürenleri 22 yıl sonra ikinci parti yaptı. Vatandaşın derdini konuşan Cumhuriyet Halk Partisi’ni birinci parti yaptı" dedi. "Bu ülkede kavgayı bırakmak, vatandaşın derdine eğilmek cesaret işi" Özel, konuşmasının devamında, "2 gün önce de söyledim; Benim söylediğim ve özür dileyecek bir kelime lafım yok. Varsa söylesinler. Dilruba söyledi ama ben kalbini kırdıkların vardır bu sözleri düzelt diye cezaevinde ve çıktığında söyledim. Dilruba yanıma oturmuş. ‘Dilruba kimi kırdıysa Tayyip Bey’i ya da bugün polemik arayan arkadaşları aşan bir şey bu. AK Partilileri üzdüyse o gençtir, onun adına ben özür dilerim. Tayyip Bey de onun yanındakilerin, çevresindekilerin ya da kendisinin Cumhuriyet Halk Partilileri ve muhalefeti kırdığı ifadeler için özür dilesin. Dünya hakaret duyduk. Dünya küfür işittik. Hepsini birden geride bırakmak için Tayyip Bey de bir adım atsın. Özür dilemek, normalleşme çağrısı yapmak, bu ülkede kavgayı bırakmak, vatandaşın derdine eğilmek cesaret işi. Bunun maliyetini hesaplarsanız sonunuz geldi demektir. Çünkü her şeye oy diye bakarsanız bu hale düşmüşsünüz demektir. Şimdi yanındakiler diyor ki evet Özgür Bey özür dileyecek bir şey söylemedi ama yanına oturttu. Yanına oturtmayla yanına varmayla oluyor olsaydı, o zaman partinin sözcüsü ya da genel başkan vekili ayrı ayrı konuştular. Atatürk heykelleri yerde köpek leşi gibi sürüklenecek diyen adamı, ’Atatürk’e zerre muhabbet besleyen ne ölüme ne dirime gelsin’ diyen adamı, Tayyip Bey dirisine gitti ziyaret etti. Yatağının ucuna oturdu. Elini tuttu, gözüne baktı. Ölüsüne de 5 tane bakan yolladı. Tayyip Bey o zaman Kadir Mısırlıoğlu’nun ifadeleri için bir özür dilesin bakalım. Yanına gitmekle yan yana oturmakla, yanına varmakla bu ifadelerin hepsi sahipleniliyorsa. Ayasofya’ya ilk atadıkları imam döndü İsmet Paşa İblis, CHP’lilere kafir dedi. Atatürk’e dolaylı yoldan döndü ve bunların hepsi kafir, iblis dedi. Ne diyeceğiz bunlara?" ifadelerine yer verdi. "Kavgam varsa vatandaşın ekmek kavgasıdır" CHP lideri Özel, "Birkaç meczup ki bütün diyanet personeli tenzih ederim. Cami cami gezip bütün CHP’lilere sövüyor’ diyen Özel, “Kadınların namusuna dil uzatıyor. Hadi onlar için özür dileyin. Benim anlatmaya çalıştığım bu ülke yüksek tansiyon istemiyor. Bu ülke iktidardan icraat istiyor. Muhalefetten hizmet istiyor. Bugün muhalefette bulunan son seçimlerin ikinci partisi olan genel seçimin CHP, yerelde iktidardır. Arı gibi çalışıyoruz. Gece gündüz çalışıyoruz. Ben açmaya yetişemiyorum. Belediye başkanlarım, her bir yerde kimi kent lokantası açıyor, kimisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir başka ildeki en iyi projelerini getirip uygulamaya sokuyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin her bir belediyesi hizmette yarışıyorlar. Evveli gün Bornova 16 açılış yaptım. Dün Kocaeli’nde 4 tane açılış yaptım. Her birisi birbirinden değerli projeler. Biz işimize bakıyoruz. Tayyip Bey kavgaya bakıyor. Vatandaş bu kavgadan vatandaş illallah dedi. Tayyip Bey size verilen akıl yanlıştır. Kavgayla bu olsaydı. 31 Mart öncesi ağzınıza geleni söylediniz, bu iş olurdu. Bundan sonra olmayacak. O devirler geride kaldı. Gezi gibi 10 senelik eski bir defteri açacak, oradan kutuplaşma çıkaracak. Gezi’den bir özür dilenecekse Vera babasız okula başladı. Vera’dan özür dilemek lazım. Bu konuda daha Tayyip Erdoğan’a bir kelime daha laf söylemeyeceğim. Ben kavga etmem. Kavga isteyen gerginlik oluşturan sizi de geriyor. Kavgam varsa vatandaşın ekmek kavgasıdır, yoksulluk kavgasıdır. İşsizlik kavgasıdır, diyen Cumhuriyet Halk Partisi’ni geriyor. Çare, Cumhuriyet Halk Partisi" dedi. "Bugünden seçim tarihini söyleyelim" Özel konuşmasında ayrıca şu sözlere yer verdi: “Nasıl 31 Mart’ta millet, doğruyu gördüyse doğru bir karar verdiyse o kararından da fevkalade memnunsa, yapılan bütün ölçümlerde yerelde, genelde bunu gösteriyorsa gelecek sene Kasım ayı son tarihtir. Tayyip Bey gelsin, vatandaşı rahatlatsın. Bugünden seçim gününü söyleyelim. Bir sene boyunca hepimiz bu milleti, bu cendereden, bu çıkıntıdan nasıl kurtaracağız, anlatalım. En büyük hakem kararı versin. Kavga etmeden, hakaret etmeden, küfür etmeden. Biz yeterince küfür, hakaret duyduk. Bunlara cevap vermediğimiz için milletimizin teveccühünü gördük. Bundan sonra da böyle devam ediyoruz."
Ağır bakıma alınan yürüyen merdivenler, Ekim ayı sonuna kadar etap etap açılacak
14 Eylül 2024 Cumartesi - 12:37 Ağır bakıma alınan yürüyen merdivenler, Ekim ayı sonuna kadar etap etap açılacak Metro istasyonlarında yıllardır süren kullanım nedeniyle aşınan ve kazalara neden olmaya başlayan yürüyen merdivenleri ağır bakıma alan İzmir Büyükşehir Belediyesi, 12 Eylül Perşembe itibariyle 27 yürüyen merdiveni tekrar hizmete aldı. Bakım süreci devam eden 30 yürüyen merdiven de ekim ayı sonuna kadar etap etap devreye alınacak. İzmir Metro AŞ yönetimi, yaralanmalara da neden olabilen yürüyen merdiven arızaları sonrası, merdivenleri incelemeye almış ve toplam 194 merdivenden ağır bakım ihtiyacı görülenleri gruplar halinde devreden çıkararak bakım süreçlerini başlatmıştı. Ağır bakıma alınan bu merdivenlerin yenilenmesi ve yeniden güvenli şekilde çalışabilmesi için gerekli parçaların üretim ve temin süreçleri sonuçlanmaya başladı. 27 yürüyen merdiven devreye girdi Temmuz ayı itibariyle başlayan çalışmalarda, şu ana dek ağır bakımları tamamlanan 27 yürüyen merdiven tekrar hizmete açıldı. Bakım ve onarım süreçleri, İzmir Metro AŞ atölyelerinde devam eden 30 yürüyen merdiven de etap etap devreye alınacak. Tüm yürüyen merdivenler, ekim ayı sonuna kadar yeniden hizmete girmiş olacak. Asansörlerde durum Tüm metro istasyonlarında toplam 84 asansör hizmet veriyor. Yalnızca 6’sı, ağır bakım zamanı gelmiş olduğu için devreden çıkarıldı. Bunlardan ikisi 12 Eylül Perşembe günü açıldı. Halen 80 asansör sorunsuz şekilde hizmet veriyor. Kalan 4 asansörün de tamir ve bakım çalışmaları en kısa sürede tamamlanacak.
Op. Dr. Zengin: "Türkiye’de her yıl 25 bin kişi prostat kanseri oluyor"
14 Eylül 2024 Cumartesi - 12:27 Op. Dr. Zengin: "Türkiye’de her yıl 25 bin kişi prostat kanseri oluyor" İleri yaş erkeklerin korkulu rüyası prostat kanserinin görülme sıklığı, nüfusumuz yaşlandıkça artıyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık 25 bin erkeğin prostat kanserine yakalandığına dikkati çeken Medicana Sağlık Grubu Üroloji Bölümü’nden Op. Dr. Tarık Zengin, 50 yaşından sonra her erkeğin prostat kanseri için gerekli olan PSA kan testini yaptırması gerektiğini söyledi. Yaşlı nüfus oranının giderek arttığı ülkemizde, bu oranla birlikte kansere yakalanma oranı da artıyor. Nüfusun yüzde 10’unu yaşlıların oluşturduğu ülkemizde, her yıl 25 bin erkeğe prostat kanseri teşhisi konuluyor. Medicana International İzmir Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Tarık Zengin, “70 yaş üstündeki erkeklerin prostat kanserine yakalanma oranı yüzde 50, ülke nüfusunun yaşlandığı düşünülürse prostat kanseri önümüzdeki yıllarda katlanarak artabilir. Şu an fırtına öncesi sessizlik yaşanıyor. Bu nedenle 50 yaş üstündeki her erkeğin prostat taramalarını yaptırması çok önemli” dedi. Erkeklerde bulunan, ceviz büyüklüğünde, mesanenin altında yer alan ve üreme faaliyetleri için çeşitli salgılar üreten bir salgı organı olan prostatın yaş ilerledikçe büyüdüğünü belirten Zengin, “Prostat büyümesi idrar yaparken zorluk çıkarabilir. İyi huylu büyüme (benign prostat hiperplazisi) denen bu durum ilaç ve gerekirse endoskopik cerrahilerle tedavi edilebilir. Korkulan ise prostat dokusunda kanser gelişmesidir” diye konuştu. "İleri evreleri ölümcül olabilir" Op. Dr. Tarık Zengin, erkeklerde en sık görülen kanserler içinde birinci sırada olan prostat kanserinin çoğunlukla yavaş seyirli bir kanser türü olduğunu ifade ederek, geç fark edildiğinde ölümcül olabileceğini söyledi. Zengin “Prostat kanseri organa sınırlı kaldığı müddetçe bir şikayet oluşturmaz. Bu durum da tanı konmasını zorlaştırır. Şikayet oluştuğunda ileri evre tümör haline gelmiş olması, tedavi seçeneklerini çok azaltır. Yaşam kalitesinin bozulması ve hayatı tehdit eden durumların yaşanmasına yol açar. Organa sınırlı evrede saptanabilmesi yapılacak cerrahi tedaviler ile hastalıktan tamamen kurtulmayı sağlayacağı için çok önemlidir” dedi. Erken teşhisi sağlamak için aile büyüklerinde prostat kanseri varsa 45 yaşında, ailede prostat kanseri öyküsü yoksa 50 yaşından itibaren mutlaka üroloji uzmanının takibine girmek gerektiğine vurgu yapan Zengin, muayene ve kanda PSA (prostat spesifik antijen) bakılması ile prostat kanseri taraması yapılabildiğini, şüpheli durum varlığında MRI görüntüleme ve yapılacak biyopsi ile tanı konulabildiğini söyledi.
İnovasyon gençlerden, destek ihracatçılardan
14 Eylül 2024 Cumartesi - 10:21 İnovasyon gençlerden, destek ihracatçılardan Türkiye Innovation Week’e hazırlık niteliği taşıyan, TİM tarafından seçilen İnovaTİM üyesi inovatif proje sahibi yaklaşık 20 öğrenci ile Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanları ve Yönetim Kurulları ile “TIW24 Anadolu Buluşmaları İzmir"de İzQ’da bir araya geldi. Toplantıya Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Hikmet Güngör, Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Burak Hucuptan, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Arıoğul, Ege Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Mobilya Çalışma Komitesi Başkanı A. Müjdat Kemer, Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz, Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreter Yardımcısı Çiğdem Önsal katıldı. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “2015 yılından bu yana düzenlenen “Türkiye İnovasyon Haftası Anadolu Buluşmaları”na artan ilgi ve kıymetli katılım bizleri ziyadesiyle mutlu ediyor. Çünkü inovasyon, topluluklarla, iş birlikleriyle ve çeşitlilikle beslenir. İsviçre 12 yıldır üst üste AR-GE harcamalarında birinci sırada, inovasyonda tüm dünyaya örnek oluyor. ABD, 2023 yılında yapay zeka alanına 42,5 milyar dolar yatırım yaptı. Geçen sene küresel yapay zeka anlaşmalarının neredeyse yarısı ABD’de gerçekleşti. Silikon Vadisi’nde önümüzdeki on yıl içinde 1 trilyon dolarlık bir yapay zeka kümelenmesi oluşturuluyor. Güney Kore GSYİH’sının yüzde 4,8’ini araştırma ve geliştirmeye ayırıyor. Dünyanın en yüksek AR-GE harcaması yapan ülkelerinden biri.” dedi. Dünyanın ilk Yeşil Silikon Vadisi Çin’de Baotou’da kuruluyor Başkan Eskinazi, “Çin’i inovasyon konusunda son yıllarda adeta bir ’uyuyan devin uyanışı’ olarak görebiliriz. 2000’lerin başında bir üretim merkezi olarak tanınan Çin, şu anda teknoloji ve inovasyonun öncüsü haline geldi. Toplam 1,5 milyon patent başvurusu ile dünya çapında lider oldu. Ayrıca, yapay zeka, biyoteknoloji ve yenilenebilir enerji gibi kilit alanlarda da devasa yatırımlar yapıyor. Çin’de temiz teknoloji üretimi kapasitenin çok ötesinde ve şu anda dünya çapındaki güneş paneli talebinin yüzde 200’ünü karşılayabilecek durumda. Dünyanın ilk Yeşil Silikon Vadisi Çin’de Baotou’da kuruluyor. Çin, hammadde piyasasına da hakim durumda. Avrupa, inovasyon yarışında ABD ve Asya’nın gerisinde kalıyor gibi görünse de, özellikle yeşil enerji ve sürdürülebilirlik alanlarında liderliği elinde tutuyor” diye konuştu. Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat ile tüm dünyada sürdürülebilir teknolojilere yatırımları artırdı Başkan Eskinazi, “Almanya, ’Endüstri 4.0’ kavramını dünya literatürüne kazandırarak üretim süreçlerinde dijital dönüşümü hızlandırdı. Aynı zamanda, Avrupa Birliği genelinde Yeşil Mutabakat ile 2050 yılına kadar karbon nötr bir kıta olma hedefi, tüm dünyada yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir teknolojilere yapılan yatırımları artırdı. Dünya yapay zeka alanında muazzam hamleler içinde. Dünya Ekonomik Forumu’na göre, 2030 yılına kadar küresel GSYİH’nın %30’u yapay zeka ve dijital teknolojilerden kaynaklanacak. Bu, trilyonlarca dolarlık bir ekonomik büyüme anlamına geliyor" dedi. "Bilim ve teknoloji üretemeyen ekonomilerin güçlü olması ve dünyada ön sıralarda yer alması mümkün değil" Dijital ekonominin küresel büyüklüğünün 11.5 trilyon dolar civarında olduğunu ve bu rakamın hızla arttığına değinen Eskinazi sözlerini şöyle noktaladı: “İnovasyon, sadece bir yenilik değil; ekonomiyi, toplumları ve hatta küresel güç dengelerini değiştiren bir dinamiktir. Bilim ve teknoloji üretemeyen ekonomilerin güçlü olması ve dünyada ön sıralarda yer alması mümkün değil. Nitekim eğitim sistemleri, toplumsal yapılar ve iş gücü dinamikleri inovasyonla uyumlu hale getirilmedikçe, ülkelerin küresel rekabet gücü azalır. Dünya Bankası’nın raporlarına göre, AR-GE harcamaları düşük olan ülkeler, ekonomilerini büyütmede zorluk çekerken, dijitalleşmeye adapte olamamak sosyal eşitsizlikleri artırıyor. Hepinizin fikirlerinin Silikon Vadisi’nin en sıcak startuplarına dönüşmesini temenni ediyorum, başarılarınıza şahit olmaktan gurur duyuyorum.” "Gençlerimizle güç birliğini hayata geçirmek, farklı projeksiyonlar ortaya koymayı istiyoruz" Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, “TİM olarak Anadolu Buluşmalarında büyük bir sinerji oluşturmayı hedefliyoruz. Gençlerimizle istişare ederek güç birliğini hayata geçirmek, farklı projeksiyonlar ortaya koymayı istiyoruz” dedi. "Biz İzmir’in sesini dünyaya sizlerle duyuracağız" Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “Her ülke sürdürülebilirlikle ilgili yeşil ve dijital vizyonu ile kendi stratejisini belirledi. Sürdürülebilirlik artık küresel güç haline geldi. Türkiye de yeşil ve dijital vizyonuyla bir inovasyon stratejisi oluşturdu. Bu yüzden sanayicilerimizle gençlerimizin sürekli iletişimde olması gerekiyor. Biz İzmir’in sesini dünyaya sizlerle duyuracağız” dedi. "Küresel inovasyon endeksinin görev gücünü üstleniyoruz" TİM Genel Sekreter Yardımcısı Kübra Ulutaş Tapo, “Gençlerimizle sanayicilerimizi Türkiye’nin farklı illerinde buluşarak ekosistemi güçlendirmesini istedik. Bu yüzden öğrencilerimizle Birlik Başkanlarımızı biraraya getirdik. Bu çalışmalar uluslararası arenada da ülkemizin inovasyon alanındaki çalışmalarına çok katkı sağlıyor. Biz küresel inovasyon endeksinin görev gücünü üstleniyoruz, ciddi ilerlemeler katettik” sözlerine yer verdi. "Girişimcilerimizi yatırımcılarla buluşturuyoruz" İZQ Direktörü Tuba Kesen Umar, “İzQ, İzmir’in nitelikli işgücünü İzmir’in IQ’sünü niteliyor. Gençlere girişimciliği teşvik ediyoruz, mekânsal ve network desteğini sunuyoruz, mentörlükler/danışmanlıklar sağlıyoruz. En büyük katma değerimiz gençlerimize kıymetli bir network sunmak, girişimcilerimizi yatırımcılarla buluşturmak” diye konuştu.
"Arkeolog Sabine Ladsttter Kent Belleği’nde anıldı"
14 Eylül 2024 Cumartesi - 09:54 "Arkeolog Sabine Ladsttter Kent Belleği’nde anıldı" Efes kazılarına uzun yıllar emek veren Doç. Dr. Sabine Ladstatter, Selçuk Efes Kent Belleği’nde düzenlenen anma etkinliği ile ilgili anıldı. Uzun yıllar Efes Kazılarına emek veren Avusturya Arkeoloji Enstitüsü Başkanı ve Efes Kazıları Başkanı Doç. Dr. Sabine Ladstatter Selçuk Efes Kent Belleği’nde düzenlenen etkinlikle anıldı. Anma etkinliğine Efes Selçuk Belediye Başkan Yardımcısı Bilgi Keskin arkeologlar, rehberler, resmi kurum çalışanları, uzun yıllar kazı çalışmalarına emek veren çalışanlar katıldı. “Selçuk bizim evimiz” derdi Sabine Ladsttter’ın sadece arkeoloji camiasında değil Selçuk’ta da sevilen, saygı duyulan bir insan olduğunu belirten Efes Kazıları Başkanı Martin Steskal, “3 Haziran 2024 tarihinde Sabine Ladsttter’ın ölüm haberini aldığında sanmıyorum ki duygulanmayan, üzülmeyen insan yoktur. Hayat boyunca bir bilim insanı olarak yaptığı çalışmalar herkesin takdirini kazanmıştır” dedi. Efes Kazı Başkanı Yardımcısı Filiz Öztürk ise uzun yıllar Sabine Ladsttter ile verimli ve uyumlu bir şekilde çalıştıklarını belirterek; “Sabine bir arkeoloji aşığı, Efes sevdalısıydı. Aynı zamanda Selçuk’u çok seviyordu. Konferanslar için başka şehirlere gittiğimizde ’Türkiye’nin her yeri çok güzel ama Selçuk’a dönelim. Bizim evimiz orası ve en güzel yer Selçuk’ derdi. Aynı zamanda kendisi hastalığının zor zamanlarında bile her zaman Efes ile ilgili gelişmeleri takip etmeye, öğrenmeye devam etti. Bağını ve bağlılığını koparmak istemedi. Tedavisi sürdüğü esnada ülkemizde yaşanan deprem felaketinde de arayarak orada yaşayan arkadaşlarımızın olup olmadığını sordu ve hemen bir yardım kampanyası düzenledi. Her ameliyat öncesi konuştuğumuzda ’Efes’i son bir kez daha görmek istiyorum. Tek isteğim Efes’te tekrar yürüyebilmek’ derdi" dedi. Anısını yaşatmak için buradayız ATRO Yönetim Kurulu Üyesi Yücel Temirodaman, “Selçuk Belediyesi öncülüğünde düzenlenen bu anlamlı günde bizi bir araya getiren sebep Efes Antik Kent’te büyük katkıları olan merhume Sabine Ladsttter’ı anmak. Sadece Efes Antik Kent için değil tüm arkeoloji dünyası için büyük bir kayıp yaşadık. Geride bıraktığı miras sadece kazılar keşifler ile alakalı değil, insanlara ilham veren, bilgiyi cömertçe paylaşan ve bunu rehberler olarak kalbimle söylüyorum ki tarihin tozlu sayfalarını aydınlatan bir rehber ve lider olarak hepimizin gönlünde yer etti. Onun anısını yaşatmak ve anmak için buradayız. Bizi bir araya getirmekte katkısı olan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’e ve siz değerli katılımcılara teşekkür ederim” dedi. Bize ilham verecek Sabine Ladstaetter’in yalnızca bir arkeolog değil, aynı zamanda keşiflerin ve bilimsel araştırmaların tutkulu bir savunucusu olduğunu belirten Selçuk Efes Kent Belleği Sorumlusu Tolga Mert; “Bugün, Sabine Ladstaetter’ın bize miras bıraktığı bilgi ve ilhamla dolu hatıralarını yad etmek için buradayız. Tarih ve kültür mirasını gün yüzüne çıkarmak adına ortaya koyduğu emekler, bizlere geçmişin derinliklerinden gelen sesleri dinleme fırsatını sundu. Onun liderliğinde yürütülen Efes kazıları, tarih biliminin, kentimizin geçmişi hakkındaki sınırlarını genişletti ve arkeolojik araştırmaların önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Ayrıca Efes ile ilgili güncel bilgiler ile bizden önce bu topraklarda yaşamış insanlar hakkında şaşıracağımız ilginç bilgilerin ortaya çıkması için çalıştı. Hep birlikte, Sabine Hanım’ın hayatını ve mirasını anmak için bu özel anı paylaşmak ve bilimle insanlık arasındaki köprüyü güçlendirme konusunda ilham veriyor” dedi. Yapılan konuşmaların ardından katılımcılar Sabine Ladstaetter’e dair hatıralarını ve görüşlerini paylaştı.