Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
İzmir
İzmir açıklarında 32 göçmen ve 1 göçmen kaçakçısı yakalandı
18 Ocak 2025 Cumartesi - 09:35:02
İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında, yasa dışı yollarla yurt dışına çıkmak isteyen 32 göçmen ve 1 göçmen kaçakçısı, lastik botta yakalandı. Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, 16 Ocak günü saat 09.25’te, Seferihisar ilçesi açıklarında görevli Sahil Güvenlik Botu (KB-89) tarafından tespit edilen hareketli fiber karinalı lastik botu durdurdu. Lastik bot içerisindeki 13’ü çocuk 32 göçmen ve 1 göçmen kaçakçısı şüphelisi yakalandı. 30’u Afganistan, 2’si de Filistin uyruklu oldukları belirlenen göçmenler, sağlık kontrolleri ve işlemlerinin ardından İl Göç İdaresi Müdürlüğü Geri Gönderme Merkezine sevk edildi. Göçmen kaçakçısı şüphelisi hakkında ise adli işlem başlatıldı.
18 Ocak 2025 Cumartesi - 09:05
Evlenmelerine izin çıkmadı, 17 yaşındaki kız arkadaşı ve annesini tüfekle vurdu
İzmir’in Karabağlar ilçesinde bir kişi, evliliklerine izin verilmeyen 17 yaşındaki sevgilisi olan kızı ve annesini pompalı tüfekle vurarak ağır yaraladı. Olayın ardından kaçan şüpheli ve akrabası yakalanırken, emniyetteki işlemlerin ardından tutuklandılar. Olay, 16 Ocak akşamı saat 17.30 sıralarında ilçeye bağlı Yurtoğlu Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sevdiği kızın ailesi tarafından evliliğine izin verilmeyen Y.K. (29) akrabası H.K. ile birlikte, 17 yaşındaki sevgilisi Ş.Ş. ve annesi D.Ş.’ye pompalı tüfekle ateş etti. Anne ve kız kanlar içerisinde kalırken saldırganlar kaçtı. Ağır yaralanan anne ve kız hastaneye kaldırılırken hayati tehlikelerinin bulunduğu öğrenildi. Şüphelilerin kaçma anı ise çevredeki güvenlik kameraları tarafından görüntülendi. 2’si de tutuklandı Olayın ardından İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, Suç Analiz Büro Amirliği ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri çalışma başlattı. Yürütülen teknik ve fiziki takip ile koordineli çalışma yürüten ekipler, şüphelilerin Karabağlar’da ormanlık alana kaçtıklarını tespit etti. Şüpheliler kıskıvrak yakalanırken olayda kullanılan suç aleti pompalı tüfek de ele geçirildi. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen Y.K. ve H.K., çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
18 Ocak 2025 Cumartesi - 08:38
İzmir’de yaya geçidindeki vatandaşlara yol vermeyen sürücüler kamerada
İzmir’in Konak ilçesinde yaya geçidinde yolun karşısına geçmek için bekleyen vatandaşlara yol vermeyen sürücüler kameraya yansıdı. İzmir’in kalabalık bölgelerinden olan Gazi Bulvarı’nda bulunan yaya geçidinde sürücüler yayalara öncelik vermeyerek, trafik güvenliğini tehdit ediyor. Yolun karşısına geçmek isteyen vatandaşlar ise bu duruma zaman zaman tepki gösterdi. Tehlikeli anların yaşandığı yaya geçidinde yolun karşısına geçemeyen vatandaşlar zor anlar yaşarken, o anlar ise saniye saniye kaydedildi. 2025 yılı itibarı ile yayalara yol vermeme cezasının 4 bin 512 lira olduğu bildirilmişti.
17 Ocak 2025 Cuma - 20:18
İzmir’de Smart Güneş Enerjisi Teknolojileri Entegre Üretim Tesisi açıldı
İzmir’de Smart Güneş Enerjisi Teknolojileri Entegre Üretim Tesisi açılışında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Her yıl değişmekle birlikte 60 ila 100 milyar dolar civarında enerji kaynaklı bir ithalat faturamız var. Hedefimiz bu ithalatı düşürerek ekonomimizin üzerindeki yükü hafifletmek ve nihai olarak Türkiye’yi kaynakta ve teknolojide net ihracatçı bir ülke yapmaktır” diye belirtirken, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Kacır ise “Ülkemizin 81 ilinin sahip olduğu potansiyelin değerlendirilmesi adına, yakın dönemde devreye alacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programımızla da İzmir’e yeşil teknolojilere yönelik yeni tesisler kazandıracağız” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Kacır, İzmir temasları kapsamında Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Smart Güneş Enerjisi Teknolojileri Hücre Entegre Üretim Tesisi açılışına katıldı. “Enerji mimarisi oluşturmayı hedefliyoruz” Programda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Dünya, enerjide büyük bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Dijitalleşme, çok büyük fırsatları ve başta siber saldırılar olmak üzere elbette tehditleri de beraberinde getiriyor. Yapay zekâ, büyük veri, her sektörde olduğu gibi enerjide de büyük bir talep artışı ile birlikte dönüşümü zorunlu kılıyor . Dağıtım ve iletim şebekesi işletmeciliğinde geleneksel çözümler yerini çok daha yenilikçi ve farklı alternatiflere bırakıyor. Bunun yanı sıra iklim değişikliği, covid sonrası yaşadığımız tedarik zincirindeki kırılmalar ve küresel ticarette ülkelerin giderek daha korumacı politikalar izlemesi hepimizi meseleye farklı bir anlayış ve yaklaşımla değerlendirmeye sevk ediyor. Biz de Türkiye olarak bu çerçevede yeni bir enerji mimarisi oluşturmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. “Türkiye’yi kaynakta ve teknolojide net ihracatçı bir ülke yapmaktır” Enerjinin her alanında bütüncül ve kapsamlı yeni stratejiler ve politikalar geliştirerek Türkiye’deki enerji dönüşümünü gerçekleştirmeye gayret ettiklerini söyleyen Bakan Bayraktar, “Burada enerji dönüşümümüzün başarıya ulaşmasında üç temel önceliğimizin olduğunu belirtmek istiyorum. Bunlardan birincisi, artan enerji talebi karşısında vatandaşlarımıza, sanayicilerimize, tüm tüketicilerimize kaliteli, ucuz, kesintisiz enerji temin etmek yani arz güvenliğini sağlamak. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin enerji ihtiyacı üç katına çıktı, bunun içerisinde elektrik ihtiyacımız var, doğal gaz ihtiyacımız var, petrol ve petrol ürünleri ihtiyacımız var. Elektrik talebimizin 2035 yılına kadar en az yüzde 50 oranında artacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla artan talep karşısında arz güvenliğini sağlamak için gereken yatırımları en hızlı şekilde devreye almamız gerekiyor. İkinci konu, enerjide dışa bağımlılığımızı düşürmek. Enerji arzımızda ithal kaynaklara ait pay, şu an yaklaşık yüzde 70 düzeyinde. Her yıl değişmekle birlikte 60 ila 100 milyar dolar civarında enerji kaynaklı bir ithalat faturamız var. Hedefimiz bu ithalatı düşürerek ekonomimizin üzerindeki yükü hafifletmek ve nihai olarak Türkiye’yi kaynakta ve teknolojide net ihracatçı bir ülke yapmaktır” diye ifade etti. “Hedefimiz Avrupa’da ilk 3’e girmek” Bu çerçevede yenilenebilir kaynaklar başta olmak üzere tüm yerli kaynakları çevreyle uyumlu bir şekilde ekonomiye kazandırmanın gayreti içinde olduklarını belirten Bakan Bayraktar, sözlerine şunları da ekledi: “Üçüncü husus, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ‘2053 net sıfır emisyon’ hedefi doğrultusunda küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadele. 30 yıldan az bir sürede ekonomimizi karbon nötr bir ekonomi yapacağız. İşte bizim bu üç temel önceliğimizin; yani arz güvenliğinin sağlanmasının, dışa bağımlılığın azaltılmasının ve iklim değişikliğiyle mücadelenin merkezinde yenilenebilir enerji yer alıyor. Yenilenebilir enerji, adeta her derde deva. Yenilenebilir enerji yatırımlarına yoğunlaşarak, Artan talebi karşılayıp, dışa bağımlılığı azaltarak, Karbonsuz üretim ile net sıfır emisyon hedefine katkı sağlıyoruz. Türkiye olarak son 15 yılda yenilenebilir enerji alanında ülke olarak adeta sessiz bir devrim gerçekleştirdik. Rüzgâr ve güneşte neredeyse sıfır olan kurulu gücümüzü, 33 bin megavatın üzerine çıkarttık. Sadece güneşte Mayıs 2013 te , bundan 11 yıl önce 91 KW lık ilk tesisimizle bu yolda hamdolsun bugün yaklaşık 20 bin megavatlık bir kurulu güce eriştik. Bu sayede yine bugün itibariyle rüzgâr ve güneşten ürettiğimiz elektrik, ülkemizdeki tüm hanelerin yıllık elektrik ihtiyacını karşılar hale geldi. Rüzgar ve güneşle birlikte tüm Yenilenebilir enerjinin, mevcut kurulu gücümüz içindeki payını yüzde 60’a ulaştırdık. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı verilerine göre, yenilenebilir enerji kurulu gücünde Avrupa’da ilk 5’teyiz, Dünyada ise 11’inci sırada yer alıyoruz. bu yıl hedefimiz Avrupa’da ilk 3’e, dünyada da ilk 9 ülke arasına girmek.” “Yeka yarışmalarını da bu yıl sonunda yapmayı hedefliyoruz” Gelecek vizyon olan ‘Yenilenebilir Enerji 2035’ yol haritasını, ekim ayında kamuoyuna duyurduğunu ifade eden Bakan Bayraktar, “Cumhurbaşkanımız da COP 29 da Bakü’de tüm dünyaya ilan ettiler. Bu çerçevede Önümüzdeki 10 yılda rüzgâr ve güneş kurulu gücümüzü 4 katına çıkaracağız. Yaklaşık 80 milyar dolarlık yeni yatırımla 120 bin megavatlık bir kurulu güce ulaşacağız. Geçtiğimiz yıl yani 2024 yılında bir rekor kırarak 6 bin 200 megavatlık yeni rüzgar ve güneş kapasitesini devreye aldık. 2035’in sonuna kadar bu 120 bin megavatlık hedefe gitmek için her yıl 7-8 bin megavatlık ilave kapasite hedefimiz var. Bu amaç doğrultusunda yeni bir YEKA ihale modeli geliştirdik. Bu modelle 2035 yılına kadar her yıl en az 2 bin megavatlık YEKA yarışması yapacağız. 2024 yılı için YEKA RES ve YEKA GES yarışmaları, bu yıl Ocak ve Şubat aylarında tamamlanacak. 2025 RES ve GES Yeka yarışmalarını da bu yıl sonunda yapmayı hedefliyoruz” cümlelerine yer verdi. “Politikalarla daha güvenli bir yatırım ortamı oluşturmaya gayret ediyoruz” ‘Enerji politikalarımızı bilhassa yenilenebilir enerji politikalarımızı oluştururken şuna dikkat ettik’ diye konuşan Bakan Bayraktar şu sözlere yer verdi: “Ülkemizi bir bağımlılıktan yani ithal yakıttan kurtarıp başka bir bağımlılığa teslim etmeyeceğiz dedik. Doğal gaz ve kömür ithalatımızı düşürürken yenilenebilir enerji ekipmanlarında yani güneş panellerinde, rüzgar türbinlerinde hülasa yenilenebilir enerji teknolojilerinde ülkemizi dışa bağımlı hale getirmemeliyiz dedik. Milli enerji ve maden politikamızın en önemli sacayaklarından biri yerlileştirme ve en önemli modellerinden biri YEKA dediğimiz Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları projeleriydi. Bugün dünyada panel üretiminin yüzde 75’i, hücre üretiminin yüzde 85’i, wafer üretiminin de Yüzde 97’si tek bir ülkede gerçekleşiyor. Bu nedenle biz yerli sanayimizi teşvik amacıyla YEKA yarışmalarında RES’lerde kullanılacak olan türbinlerin asgari 55 puanlık yerlilik şartını, GES’lerde kullanılacak olan panellerde de asgari yüzde 75 yerlilik oranını sürdürmeye devam edeceğiz. Ortaya koyduğumuz uzun dönemli, ölçek ekonomisine sahip ve öngörülebilir. Politikalarla daha güvenli bir yatırım ortamı oluşturmaya gayret ediyoruz. Jeopolitik konumuyla, nitelikli insan gücü ve yenilikçi ekosistemiyle, Türkiye büyüyen potansiyeli yüksek bir pazardır. Ülkemize yatırımı güçlü sanayi politikalarımız ve teşvik programlarımız ile de daha da cazip hale getiriyoruz.” “26 milyar liralık yerli katkı bedeli ödedik” Bakan Bayraktar, “Milli Enerji ve Maden Politikamızın en önemli unsurlarından biri olan yenilenebilir enerji kaynaklarımızın ekonomiye kazandırılması noktasında YEKDEM ve YEKA süreçlerimiz ve sanayicilerimiz başta olmak üzere kendi öz tüketimlerini karşılamak isteyen tüketicilerimiz için geliştirdiğimiz çatı ve 5-1/h gibi uygulamalarla kapasite tahsisleri gerçekleştirirken aynı zamanda yerli ekipman üretimini de destekliyoruz. 2014 yılında sektörde sadece 27 tane imalatçı varken 11 yıllık süre içerisinde bu imalatçı sayısı yaklaşık 500’e çıktı. Bu sayede ana ekipman imalatçıları ve alt tedarikçilerle birlikte 50 bin kişiye yeşil istihdam imkânı sağladık. Güneş santrallerinde kullanılan akşamlarda yüzde 75, rüzgâr santrallerinde ise kule, kanat ve jeneratörde yüzde 70’in üzerinde yerlilik seviyelerine ulaştık. Bu alanda gidecek daha çok yolumuz, yapacak çok işimiz var. 2024 sonu itibarıyla yenilenebilir enerji santrallerine yaklaşık olarak toplamda 26 milyar liralık yerli katkı bedeli ödedik. Bu destekler sayesinde GES için; taşıyıcı yapı, kablolar, hücre, cam, çerçeve, kablo bağlantı kutusu ve fotovoltaik modüllerini yerli imkanlarla üretmeye başladık. RES için; biraz önce ifade ettiğim gibi, jeneratör, kanat, kule ve kule bağlantı elemanları ülkemizde üretilebilir hale geldi” dedi. “Rüzgar ve güneş izin süreçlerindeki değişikliklerle ilgili hazırlıklar tamam” 2035 hedefine ulaşmak için iletim ve dağıtım altyapısının güçlendirilmesi konusunda ciddi yatırım yapılması gerektiğini söyleyen Bakan Bayraktar, “Güneş ve rüzgar kapasitesinin teknik olarak yönetilebilmesi ve elektriğin üretim noktalarından tüketim noktalarına sorunsuz taşınabilmesi için esnekliği yüksek iletim ve dağıtım şebekelerine sahip olmak gerekiyor. Bu sebeple ‘Yenilenebilir Enerji 2035’ yol haritamızda iletim ve dağıtım altyapısına özel bir bölüm ayırdık. 2035 yılına kadar yaklaşık 15 bin km uzunluğunda 40 GW kapasiteli HVDC hatları inşa etmeyi hedefliyoruz. İletim seviyesinde Yapacağımız ilave AC ve HVDC hatların ‘yeni yeşil şebekenin’ toplam yatırım tutarı yaklaşık 28 milyar dolar olacak. Ülkemizi katma değerli üretimle büyüyen, istihdamı, ihracatı her geçen gün artan güçlü bir ekonomi haline getirmek en büyük hedefimiz. Burada en büyük itici gücümüz, müteşebbislerimiz, üreten Türkiye’nin kıymetli sanayicileri. Sanayicilerimizin enerji maliyetlerine destek olmak, sınırda karbon düzenleme mekanizması gibi ihracatımızı doğrudan etkileyecek gelişmelere sanayicilerimizi hazırlamak için öz tüketim esaslı yenilenebilir enerji kapasite tahsisi yapıyoruz. Bugün itibariyle , çoğunluğu sanayi tüketicileri olmak üzere yatırımcılarımızın elinde toplamda yaklaşık 23 bin 500 megavatlık bir kapasite bulunuyor. Bu kapasitenin en hızlı şekilde devreye alınmasını istiyoruz. Elbette yatırımcıların karşı karşıya olduğu sıkıntıların da farkındayız. 48 ayı bulan izin süreçlerini yeni dönemde 18 aya düşürmek istiyoruz. Rüzgar ve güneş izin süreçlerinde Reform niteliğinde olacak değişikliklerle ilgili tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Konuyu bir an önce Meclis’imizin gündemine getirerek yasalaştırmak ve bu alandaki düzenlemeleri sadeleştirmek istiyoruz. İzin süreçlerinin kısalmasıyla birlikte tahsis ettiğimiz ve edeceğimiz kapasiteleri çok daha hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz. Ayrıca Gerçekleşme ihtimali olmayan projeleri de çok daha kısa bir süre içinde sistemden çıkararak ilgili kapasiteleri tekrar tahsis imkanına kavuşacağız” sözlerine yer verdi. “Cari açığımızı azaltmış olacağız” Bu tesiste 600 megavat kapasiteli ilk panel üretiminin 2023 yılında faaliyete geçtiğini dile getiren Bakan Bayraktar, “Yatırımın ikinci fazı olan 800 megavat kapasiteli hücre üretim tesisi de geçtiğimiz ağustos ayında üretime başladı. Bugün, biz ikinci faz yatırım olan hücre üretim tesisinin resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. Bu sayede, güneş paneli üretiminde neredeyse tamamı ithal olarak temin edilen güneş hücreleri yerlileştirilmiş olacak. Bu alandaki dışa bağımlılığımızı ve dolayısıyla cari açığımızı azaltmış olacağız. Bu yeni yatırımın İzmir’imize, ekonomimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi. “Türkiye, OECD ülkeleri arasında sanayi üretimi artışında 1. sırada” Türkiye’nin, siyasi istikrarın getirdiği ekonomik istikrarla kalkınma yolculuğunda emin adımlarla yürüdüğüne dikkat çeken Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Kacır, “Türkiye Yüzyılı’na adım atarken, son 22 yılda Türk sanayiinin öncülüğünde ihracatını 36 milyar dolardan, 262 milyar dolara çıkartan, OECD ülkeleri arasında sanayi üretimi artışında 1. sırada yer alan, Çin’den sonra Orta Avrupa’ya kadar uzanan kuşakta en fazla ürünü rekabetçi şekilde en fazla ülkeye ihraç edebilen bir Türkiye var. Günümüzde ekonomik ve siyasi bağımsızlığın, teknolojideki bağımsızlıkla doğrudan ilişkili olduğunun bilinciyle hareket ederek, kritik teknolojileri geliştiren ve üreten bir Türkiye’nin temellerini atıyoruz” diye konuştu. “Türkiye, güneş paneli üretiminde Avrupa’da lider” ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ hedefleri doğrultusunda, kritik ve stratejik sektörlerde teknoloji kabiliyetlerini güçlendirecek atılımları gerçekleştirdiklerinden bahseden Bakan Kacır, şunları kaydetti: “Son yıllarda küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar, ülkelerin enerjide tam bağımsızlık ve kaynak çeşitliliği arayışını kaçınılmaz hale getiriyor. Ayrıca, iklim değişikliğinin tetikleyicisi fosil yakıtların neden olduğu karbon salınımındaki artış da yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimi hızlandırıyor. Başta yenilenebilir enerji kaynakları olmak üzere, alternatif enerji kaynaklarının kullanımını ülkemizde yaygınlaştırma, bu alanlarda teknoloji geliştirme ve üretim kabiliyetlerimizi güçlendirmeyi Türkiye Yüzyılı’nda müreffeh bir ülke inşa etmenin anahtarı olarak görüyoruz. Güneş enerjisinin, ülkemizin enerji tedarikinde yerli imkan ve kabiliyetlerle değerlendirilebilmesini sağlayan üretim altyapımız özel bir vurguyu hak ediyor. Türkiye olarak özellikle son yıllarda, güneş paneli üretiminde büyük bir atılım gerçekleştirerek Avrupa’da lider konuma geldik. Dünyada ise dördüncü sıraya eriştik.” “160,6 milyar sabit yatırım gerçekleşti” Türkiye’nin güneş paneli üretiminde, ingottan panele kadar değer zincirinin tüm halkalarında üretim yetkinliğine sahip olduğunun altını çizen Bakan Kacır, “Bu başarı kendiliğinden olmadı. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM), yenilenebilir enerji yatırımlarını ekonomik açıdan uygulanabilir hale getirdi. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) modeli ise enerji teknolojilerinde yerlileşmeyi teşvik etti. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak teşvik ve destek mekanizmalarımızla, ülkemizin güneş enerjisi sanayisinin, araştırma ve inovasyon ekosistemimizle güçlü bir sinerji içinde büyümesini sağlıyoruz. Teşviklerimizle 2012’den bu yana 5 bin 284 Güneş Enerji Santrali (GES) yatırımı tamamlandı. 160,6 milyar sabit yatırım gerçekleşti. 7 bin 255 istihdam sağladık. Bazı vizyon yoksunları, güneş enerjisi santrallerini çöp olarak nitelerken biz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’yi yenilenebilir enerji yatırımlarıyla 2053 karbon nötr hedeflerimize ulaştırmada ve yine bu alanda yerli ve milli teknolojilerle milli teknoloji hamlesine katkı sunmada kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Artık su akar Türk bakar dönemi bitti. Akan sudan doğan güneşten, esen yelden kendi enerjisini kendi teknolojisi ile üreten bir Türkiye var. Türkiye’nin güneş paneli üretim kapasitesi elde etmesini hedefledik” diye belirtti. 347 bilim insanı ve genç ile toplam 5,8 milyar lira destek Güneş paneli imalatı için 2012’den bu yana toplam yatırım tutarı 71 milyar liraya ulaşan 135 yatırım için teşvik belgesi düzenlediklerini de söyleyen Bakan Kacır, son 22 yılda TÜBİTAK eliyle güneş enerjisi alanında 683 projeye, bin 347 bilim insanı ve genç ile toplam 5,8 Milyar lira destek verdiklerini ifade etti. Sözlerini sürdüren Bakan Kacır, “Ülkemizin Ar-Ge altyapısını güçlendirmek amacıyla kurulan ODTÜ Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni, ulusal araştırma merkezlerimiz arasına dâhil ettik. Merkezimiz bünyesinde, fotovaltaik teknolojileri, modül teknolojileri, güç elektroniği, şebeke ve sistem entegrasyonu başta olmak üzere güneşten enerji üretimi ile Ar-Ge başlıklarında yürütülen projeleri destekliyoruz. Güneş enerjisi sanayimizin son yıllarda kat ettiği muazzam mesafe, panel üretimine kıyasla daha Ar-Ge yoğun basamaklarını oluşturan ingot, wafer ve hücre aşamalarında üretim ve teknoloji geliştirme kabiliyetlerimizi güçlendirmek için bize büyük cesaret veriyor” açıklamalarına yer verdi. “Yeni güneş yatırımlarının kapasitesi 650 GW’a yakın” Aynı zamanda, üretim sürecinin tüm aşamalarında güneş enerjisi sanayisinin kabiliyetlerini geliştirmesi, sektörün rekabetçiliği ve enerji arz güvenliğinin sağlanması adına stratejik bir ihtiyacı da ifade ettiğini vurgulayan Kacır, “Önümüzdeki büyük fırsat penceresi de mevcut. Entegre yatırımların hayata geçirilmesini mümkün kılacak büyük bir pazara sahibiz. Avrupa ve ABD’de 2030 yılına kadar gerçekleştirilecek yeni güneş santrali yatırımlarının kapasitesi 650 GW’a yakın. Mevcut üretim altyapımızı katma değerli üretimi odağa alan yatırımlarla beslemek; küresel güneş paneli pazarında ülkemizin etkin bir oyuncu olması için kilit rol oynuyor. Ülkeler arasında yükselen duvarlar, ticaret ve teknoloji başlıklarında pek çok pazara açılan kapı niteliğindeki Türkiye’miz için yeni yatırımların hayata geçmesini hızlandırma potansiyeli taşıyor” cümlelerini aktardı. ‘Nitelikli ve kapsamlı destek’ vurgusu Son dönemde teşvik politikalarını güncellediklerinden de bahseden Kacır, “Yüksek teknoloji yatırımlarını önceleyen ve kapsamlı destekleri devreye alan bir yapıya kavuşturduk. Güneş santrallerinin kurulumuna ilişkin teşviklerimizi Türkiye’de üretilen güneş hücresi kullanımına yönlendirdik. Bir yandan da güneş hücresi üretim kapasitemizi artırmak üzere, teşviklerimizle ingot dilimleme aşaması veya öncesindeki bir aşamadan başlayarak gerçekleştirilecek toplam 6,5GW / yıl kapasiteye sahip 4 yatırımın önünü açtık. Güneş hücresi üretimi, geçtiğimiz yıl Temmuz ayından Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı teşvik programı HIT-30’un ilk çağrı başlıkları arasında da yer alıyor. Çağrımız doğrultusunda güneş hücresi üretimine ingot dilimleme aşamasından başlayan yıllık asgari 5GW üretim kapasiteli yatırımlara nitelikli ve kapsamlı destekler sunuyoruz” şeklinde ifade etti. “İzmir’imize de hak ettiği kıymeti veriyoruz” Smart Güneş Teknolojileri’nin, ingottan panele kadar tüm üretim süreçlerini kapsayan, yıllık 2 GW kapasiteye sahip güneş paneli yatırım planını hayata geçireceğini kendilerine bildirmiş olduğunu söyleyen Kacır, “Cumhurbaşkanımızın kararıyla, proje bazlı yatırım teşviki sunduğumuz, ülkemizin üretim ve ihracat gücüne önemli katkı sağlayacak bu yatırımın ilk fazında firma; 2023 yılı mart ayında 1,2 GW/yıl üretim kapasitesine sahip panel üretim tesisini burada devreye aldı. Ardından açılışı için bir arada olduğumuz yıllık 800 MW kapasiteli güneş hücresi yatırımını tamamladı. Bu yatırımı kıymetli kılan bir diğer unsur da devamında gerçekleştirilecek wafer ve ingot yatırımı. Bu yatırım, güneş enerjisi sektörümüzün ingot ihtiyacını karşılamanın ötesinde, teknoloji savaşlarının kritik hâle getirdiği çip üretiminde de ülkemize stratejik bir kabiliyet katacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, müteşebbislerimizi teşvik sistemimizle ve kurduğumuz Ar-Ge ve üretim altyapılarıyla ülke sathında sürdürdüğümüz kalkınma hamlesine ortak etmeye devam edeceğiz. Kamu ve özel sektörün tüm imkanlarını seferber ederek 81 ilimizde yürüttüğümüz kalkınma hamlesinde, İzmir’imize de hak ettiği kıymeti veriyoruz” dedi. “KOBİ’leri KOSGEB eliyle destekliyoruz” Son 22 yılda düzenledikleri 6 bin 754 yatırım teşvik belgesi ile şehirde 990 milyar lira tutarında sabit yatırımın ve 190 bin kişilik istihdamın önünü açtıklarını vurgulayan Kacır, “Sayılarını 10’dan 14’e yükselttiğimiz organize sanayi bölgelerimizde 96 bin ilave istihdam oluşturduk. Şehirlerimizde kalkınmanın ana sac ayağı olan KOBİ’lerimizi KOSGEB eliyle desteklemeyi sürdürüyoruz. İzmir’de, 22 yıl önce KOSGEB desteklerinden yararlanan KOBİ sayısı bir elin parmaklarını geçmezken, biz bugüne kadar 72 bin 214 KOBİ’ye 8,5 milyar liranın üzerinde destek sağladık” şeklinde belirtti. “İzmir’e yeşil teknolojilere yönelik yeni tesisler kazandıracağız” İzmir’de Ar - Ge ve inovasyonu güçlendirecek adımları kararlılıkla attıklarına dikkat çeken Kacır, şöyle konuştu: “İzmir’e kazandırdığımız 103 Ar - Ge, 26 Tasarım merkezi ve 6 teknoparkta teknoloji geliştirme çalışmaları yürütülüyor. İzmir Kalkınma Ajansımız eliyle şehrimizin yerel potansiyelini harekete geçirecek 665 projeye 5,2 milyar lira destek verdik. Geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanımız tarafından ilan edilen ve bölgesel kalkınma politikalarımızın beş yıllık yol haritasını oluşturan Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisinde, İzmir’i rekabet gücünü artıracağımız potansiyel bir küresel şehir olarak tanımladık. Ülkemizin 81 ilinin sahip olduğu potansiyelin değerlendirilmesi adına, yakın dönemde devreye alacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programımızla da İzmir’e yeşil teknolojilere yönelik yeni tesisler kazandıracağız. Yüksek teknolojili üretime odaklanarak şehrimize değer katmaya ve İzmir’in büyüme ivmesini artırmaya devam edeceğiz.” “704 kalifiye personel istihdamı sağlanmaktadır” Kendi mühendislikleriyle ürettirdikleri panelin kalitesinden cesaret alarak 2017 yılında ilk panel fabrikasını devreye aldıklarını anlatan Smart Güneş Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ, “Bugün burada açılışını gerçekleştirdiğimiz tesis, 55 bin metrekarelik kapalı alanda yıllık bin 200 megavat panel üretim kapasitesine sahip olup 2024 yılı temmuz ayında devreye aldığımız 800 megavat hücre üretim hattımız ile enerji sektörüne katma değer sunmaktadır. Yapılan yatırım ile sadece bu çatı altında 704 kalifiye personel istihdamı sağlanmaktadır. Entegre üretim tesisimiz tam kapasiteye ulaştığında 3 bin 100 kişiye istihdam sağlamış olacağız” diye konuştu. “Enerjinin teknolojisini de üretme ve kullanma zorunluluğumuz var” İzmir Valisi Süleyman Elban, “Bu tesis bizim için önemli. Çünkü artık, müreffeh gelişmiş ülkeler de olduğu gibi ilerlediğimiz bu yolda bizim de diğer gelişmiş ülkeler gibi temiz enerji kullanma zorunluluğumuz var. Sadece temiz enerjiyi kullanmak değil aynı zamanda enerjinin teknolojisini de üretme ve kullanma zorunluluğumuz var. Bu GES, HES, Biyoenerji gibi teknolojilerinin tamamında kendi teknolojimizi kullanmak zorundayız. Hem enerji tabii kaynaklar bakanlığımızın almış olduğu kararlar ve yaptığı uygulamalarla yerli üretimin teşvik edilmesi hem de Sanayi Teknoloji Bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalar ve teşviklerle yerli üretimin teşvik edilmesiyle birlikte yatırımda kullandığımız malzemelerin dışarıdan gelmesi, ödeme dengesine çok ciddi katkı sağlıyor. Ayrıca enerji bağımlılığımızı da çok ciddi oranda azaltarak yine ödemeler dengesine ciddi katkılar sağlanmaya devam ediyor. Temiz enerjilerle birlikte gelmez dediğimiz zaman geldi ve Avrupa Birliği regülasyonları nedeniyle artık karbon ayak izi durumu bizim de temiz enerji kullanma konusundaki zorunluluğumuzu artırdı. Aksi taktirde ilave maliyetlere katlanmak durumundayız. Dolayısıyla hem temiz enerji kültürü hem de bu temiz enerjinin teknolojisini üretmemiz gerekliliği artık net bir şekilde ortada. Bunun en güzel timsali de Smart Enerji. Bakanlıklarımızın ve Cumhurbaşkanımızın sayesinde yatırımcılarımızın da gayretiyle, ekibinin gayretiyle bu güzel tesis ortaya çıktı” ifadesine yer verdi. Törene İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ve sektör temsilcileri katılım gösterdi.
26 Kasım 2024 Salı - 09:45
"İntihar" denilen olay kadın cinayeti çıktı: Ailenin şüphesi oyunu bozdu
İzmir’in Bornova ilçesinde, 2 yıl önce banyoda havlupana asılmış biçimde ölü bulunan 33 yaşındaki Duygu Bölükbaş’ın, birlikte yaşadığı erkek tarafından öldürüldüğü ve olayın intihar süsü verilerek gizlenmeye çalışıldığı ortaya çıktı. Cinayet şüphelisi, yaşanan olaydan 2 sene sonra tutuklanarak cezaevine konulurken, intihar süsü vermek için yaptığı planlar kan dondurdu. Gözyaşlarına boğulan ve olayın peşini avukatıyla bırakmayan anne Nuriye Bölükbaş, "Çok zor süreçlerden geçtim; ama inandım. Kızımı çok iyi tanıdığım için böyle bir şey yapmayacağına kesinlikle emindim. Benim çabam; adaletin yerini bulması, canilerin elini kolunu sallayarak ocaklara ateş düşürmesinler. Ben yanıyorum, yaşamıyorum, Kızımla ben öldüm" dedi. Olay 3 Kasım 2022 tarihinde, Bornova ilçesinde bulunan lüks bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre tekstil firmasında müdür olarak çalışan Duygu Bölükbaş (33), erkek arkadaşı E.T. (28) ile aynı evde yaşıyordu. Genç kadın, 2 yıl önce evinin banyosunda havlupana asılı vaziyette ölü olarak bulundu. Şeytani plan uyguladılar, intihar olarak kayıtlara geçmişti Duygu Bölükbaş’ın erkek arkadaşı E.T. ve halası S.T. polise verdiği ilk ifadede, genç kadını banyoda ölü halde bulduklarını iddia etti. Genç kadının erkek arkadaşı yine ifadesinde, Duygu’nun intihara meyilli olduğunu, yaşadıkları tartışmanın ardından banyoya girdiğini, çıkmayınca da halası S.T.’ye kontrol etmesini istediğini ve ardından Duygu Bölükbaş’ın cansız bedenini bulduklarını öne sürdü. Konu daha sonrada fazla araştırılmadan "intihar" olarak kayıtlara geçti. Ailenin şüphesi cani oyunu bozdu: Çarşafta düğüm yok, tırnaklarında DNA çıktı Duygu Bölükbaş’ın ailesi ise kızlarının hiçbir zaman intihar ettiğine inanmadı. Ailesinin ifadesi ve şüphesi üzerine geniş çaplı inceleme başlatıldı. Aile ve avukatın yeni delilleri, dedektif gibi iz sürmesiyle savcılık keşif kararı verdi. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğinin keşif çalışmalarında, Duygu Bölükbaş’ın havluyla kendisini asmasının mümkün olmadığını, havlupanın bulunduğu duvar ile bu duvara bitişik yaklaşık 1 metre yüksekliğinde banyo tezgahı olduğunu, Bölükbaş’ın kendisini asması için yeterli yüksekliğin bulunmadığı tespit edildi. Öte yandan Duygu Bölükbaş’ın tırnaklarında, E.T.’ye ait DNA örnekleri çıktı. Bu durum boğuşmanın delili olarak kayda geçti. Asıldığı iddia edilen çarşafta da boğulmaya elverişli bir düğüm olmadığı belirlendi. Sır görüntüler ortaya çıktı: Bıçakla tehdit etmiş, vilada kovası istemiş Öte yandan, olay gecesi genç kadın ve sevgilisi E.T.’nin sitede tartıştığı, sevgilisinin genç kadını bıçakla tehdit ettiği, genç kadının korkudan ellerini başına doğru kapattığı kameralara doğru yansıdı. Banyoda kan izinin bile bulunmadığı olayda yine şüpheli E.T.’nin, aşağıdan vilada kovası da aldığı kameralarca kaydedildi. Yapılan çalışmalarda, E.T.’nin Duygu Bölükbaş ile yaşadığı tartışmanın ardından kadını sert bir cisimle kafasından yaraladığı, devamında da bir cisim ile Bölükbaş’ın boğazını sıkarak öldürdüğü soruşturmanın iddianamesinde yer aldı. Cinayet şüphelisi E.T., yapılan çalışmaların ve iddianamenin hazırlanmasının ardından 22 Mart 2024 günü çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı. "Şüphe duyulmayınca biraz olay kapatılmış Ailenin avukatı Levent Kahya, ailenin hiçbir zaman kızlarının intiharına inanmadığını, bu şüphe üzerine yoğun bir çalışma yaptıklarını söyledi. Avukat Kahya, “Aile, Duygu’nun kesinlikle intihar edebilecek bir karakterde insan olmadığını, kesinlikle bu tarz bir davranışta bulunmayacağını söyledikleri için ben aileye inandım ve araştırmalara başladık. Bu araştırmalar boyunca onlarca kişiyle görüştük. Sitenin güvenlik müdürlerinden, güvenlik personellerinden, komşulardan, komşu olan esnaflardan bilgiler aldık. Bilgiler ışığında, cinayet büro amirliğinin yapmış olduğu olay yeri inceleme ve benzeri çalışmaları takip ettiğimizde, olayın aşırı şüpheye uyandıran bir durum olduğunu fark ettik. Bununla ilgili başsavcılığımızla irtibata geçtik ve başvurularda bulunduk. 112 kayıtlarının getirtilmesini istedik, site kamera görüntülerinin getirtilmesini istedik. Bunlarla ilgili saat çalışmaları yaptığımızda, sanık ve ailesinin gerçek dışı beyanlarda bulunduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine savcılık yeniden bir keşif kararı aldı. Eve gidildiğinde ve banyoda inceleme yapıldığında, kızımızın asılı olduğu iddia edilen havlupanın bu ağırlığı taşıyabilecek nitelikte olmadığı anlaşıldı. Aynı zamanda metre ve mesafelerin asması için dahi olsa yeterli olmadığı anlaşıldı. Beyanların tutarsızlığı ve delil karartmaya yönelik eylemler göz önünde bulundurulduğunda, savcılık tarafından DNA incelenmesi istendi. Sanığın DNA’sı alındı. Sanığın DNA’sı maktulün; yani Duygu kızımızın tırnak içi DNA’sıyla karşılaştırıldı ve burada sanığın DNA’sı çıktı. Bununla beraber artık tüm bilimsel verilerle atılı suçun işlendiği ortaya çıktı. Çok derin bir çalışma yapmış ekipler; fakat bunun intihar olduğu önyargısıyla yaklaşılınca, şüphe duyulmayınca biraz olay kapatılmış. Haklı olarak kapatılmış; ama biz daha derinlemesine bir çalışma yaptık. Daha öncesinde atılmış olan mesajlar var, tehdit içeren mesajlar var. Bunlar bizim elimizdeydi. Adalet uzadıkça, geciktikçe ailenin acısı kat kat artıyor. Adalete olan güven sarsılıyor. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” dedi. Anne gözyaşlarına boğuldu: "Adalet istiyorum" İzmir Adliyesi önünde açıklamalarda bulunan anne Nuriye Bölükbaş da, gözyaşlarına boğularak, “adalet istiyorum” dedi. Anne Bölükbaş, şöyle konuştu: “Bunun mücadelesi kolay olmadı bir anne olarak. Çok zor süreçlerden geçtim; ama inandım. Kızımı çok iyi tanıdığım için böyle bir şey yapmayacağına kesinlikle emindim. Bundan dolayı da ne yapmam gerekiyorsa uğraştım. Çabalarımın sonucunu aldığımı düşünüyorum. Benim çabam adaletin yerini bulması, canilerin elini kolunu sallayarak ocaklara ateş düşürmesinler. Ben yanıyorum, yaşamıyorum, kızımla ben öldüm. Başka annelerin de ölmesini istemiyorum. Türkiye’nin kanayan yarası. Ne olur caniler elini kolunu sallayarak gezip de benim düştüğüm duruma başka bir anneyi düşürmesin. Yaşamıyoruz; yani bir evlat kolay büyütülmüyor. İki senedir uğraşmaktan çok yoruldum. Şahsın bize tehdit mesajları, kızımı yalnızlaştırmaya çalışması, aileyle küstürmesi, etrafa küstürülmesi, kızımı öldürmekle tehdit etti. Bu savcılıkta da zaten var, mesajlarda var. 13 yaşındaki çocuğun bedelini, annesizliğin bedelini kim ödeyecek. Anne olarak soruyorum kolay mı annesizlik? Yani bir çocuk annesiz kaldı. Şahıs benim kızım öldükten sonra çok geçmeden hayatına birini daha alıp bir kurban daha seçti. Tekrar cezasını almadığı zaman, aynı kurbanlar tekrar tekrar; Duygu olacak, Ayşeler olacak, Fatmalar olacak, bitmeyecek yani. Bundan dolayı adalet yerini bulsun, hak ettiği cezayı alsın. Benim çabam bu. Benim yandığım gibi bir başka anneler de yanmasın. Kimseden korkmuyorum. Yaşadığım sürece de asla bu olayın bu peşini bırakmayacağım.”
26 Kasım 2024 Salı - 09:40
İzmir merkezli PKK operasyonunda 10 gözaltı
İzmir’de PKK/KCK silahlı terör örgütüne yönelik gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonda 10 şüphelinin tamamı yakalanarak gözaltına alındı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından PKK/KCK Silahlı terör örgütüne yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında, sosyal medyada PKK/KCK terör örgütünün propagandasını yapan, yurtdışında terör örgütü tarafından düzenlenen etkinliğe katıldığı tespit edilen, toplam 10 şüphelinin adresi belirlendi. Bu sabah saat 07.00 sıralarında adreslere yönelik gerçekleşen eş zamanlı baskınlarda şüphelilerin tamamı gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.
26 Kasım 2024 Salı - 09:29
Yangın mağduru çiftçilere 225 ton yem desteği
İzmir Büyükşehir Belediyesi, orman yangınlarında meraları yok olan çiftçilere yem yardımına devam ediyor. Sancaklı ve Doğançay’daki üreticilere kaba yem ulaştıran ekipler, bölgede otlar yeşerinceye kadar desteği sürdürecek. 4 bölgeye toplam 225 ton yem dağıtılacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin tarım arazilerinde ağır tahribata neden olan ağustos ayındaki orman yangınlarının ardından afet bölgelerine desteklerini sürdürüyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın talimatıyla Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı da üç ayı aşkın süredir hayvancılıkla geçimini sürdüren çiftçilere desteklerine devam ediyor. Ekipler son olarak meraları tamamen yok olan Karşıyaka Sancaklı Mahallesi başta olmak üzere Bayraklı Doğançay Mahallesi ile Tire ve Bayındır’daki üreticilere kaba yem desteği ulaştırdı. Hayvanların sağlıklı besleneceği şartlar oluşuncaya kadar yardıma devam edecek ekipler, 4 bölgeye toplam 175 ton kaba yem, 50 ton da kesif yem olmak üzere toplam 225 ton yem dağıtacak. “Üreticimiz belini doğrultana kadar buradayız” Sancaklı’daki dağıtımda çalışmalar hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nda görevli Ziraat Mühendisi Aylin Işık, “Ağustos ayında İzmir olarak büyük bir afet yaşadık. Biz bu alanda bir tutam otu kalmayan, meraları yanan köyümüze destekte bulunuyoruz. Başkanımız Dr. Cemil Tugay’ın talimatıyla bu desteklere de devam edeceğiz. Yangının ardından üç ay geçti, dördüncü aya geliyoruz. Bugün kaba yem getirdik. Yeniden otlar yeşerinceye, üreticimiz belini doğrultana kadar buradayız” dedi. Hayvancılığın doğru yapılabilmesi için kaba yem ve kesif yem ihtiyacı olduğunu söyleyen Aylin Işık, bu nedenle üretecinin yanlarında olduklarını söyledi. Işık, “Doğançay’da ilk etapta 20 ton saman indirdik. Şu an buraya da ilk etapta 10 ton saman getirdik. Toplamda 175 ton kaba yem desteği, 50 ton da kesif yem desteğimiz olacak” diye konuştu. “Hayvanlarımızı otlatacak alanlarımız kalmadı” Desteklerin çiftçi için önemine değinen Sancaklı Mahallesi Muhtarı İlhan Kaya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’a ve Tarımsal Hizmetler Dairesi’ne teşekkür etti. Kaya, “Yangının ilk gününden beri her şeyde yanımızda oldular. İlk günden beri ihtiyaçlarımızı soruyorlar, yanımızdan hiç ayrılmıyorlar, desteklerini hiç eksik etmiyorlar. Bu yem desteklerinin çok büyük bir payı var. Yangından dolayı meralarımız, hayvanlarımızı otlatacak alanlarımız kalmadı. Bu destekler olmasaydı biz hayvancılar olarak çok büyük sıkıntı yaşardık” ifadelerini kullandı. “Yangının ilk gününden beri bizi hiç yalnız bırakmadı” Üretici Ali Rıza Çelik de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri için teşekkür ederek, yangının ilk gününden beri hiç yalnız kalmadıklarını belirtti. Sudan yemeğe, gıda paketinden hayvanlara desteğe kadar her konuda yardım aldıklarını belirten Çelik, “Başkanımıza çok teşekkür ederim. Bizim hayvanlarımız hep meraya yayılırdı. Meramız yandı. 3 ay oldu, hayvanlar hala kapalı. Sağ olsun belediyemiz yardımlarını esirgemedi, yem yardımı yaptı. Yemlerin kalitesi de çok güzel. Bugün kaba yem geldi. Daha önceki günler de besi yemleri geldi” ifadelerini kullandı. Sancaklı sakini Muharrem Çelik, “Yangını duyunca bizim moralimiz bozuluyor. Biz ölümlerden döndük. Hayvanlarımız var. Destekleri de iyi buluyoruz, çok teşekkür ediyoruz. Şükür hayvanlarımıza bakabiliyoruz” dedi.
26 Kasım 2024 Salı - 09:13
Yaşar Üniversitesi dünya listesinde
Yaşar Üniversitesi, dünyadan 749 üniversitenin girmeyi başardığı Times Higher Education (THE) Disiplinlerarası Bilimler kategorisinde yer alan Türk vakıf üniversiteleri arasında 7’nci, Ege Bölgesi’nde bulunan vakıf yüksek öğretim kurumları arasında ise 1’nci sırada yer aldı. Üniversitelerin interdisipliner alanda yaptıkları katkıyı ölçmek için hazırlanan Times Higher Education (THE) Disiplinlerarası Bilimler 2025 sıralamasında 92 ülkeden 749 üniversite yer aldı. Sıralama yapılırken üniversitelerin 2019-2023 yılları arasındaki akademik çalışmalarının verileri Elsevier’in Scopus veri tabanından alındı. Yaşar Üniversitesi, THE Disiplinlerarası Bilimler 2025 sıralamasına katılan Türk vakıf üniversiteleri arasında 7’nci, Ege Bölgesi’nde yer alan vakıf yüksek öğretim kurumları arasında ise 1’nci olma başarısını elde etti. “Topluma faydalı bilgi için” Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, bu sıralamada yer almaktan gurur duyduklarını ifade ederek, şöyle konuştu: “Bilginin çok hızlı değiştiği ve küresel rekabetin hakim olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Üniversitemiz dünyadan 749 üniversitenin girmeyi başardığı Times Higher Education (THE) Disiplinlerarası Bilimler kategorisinde yer alan Türk vakıf üniversiteleri arasında 7’nci, Ege Bölgesi’nde bulunan vakıf yüksek öğretim kurumları arasında ise 1’nci sırada yer aldı. Girişimcilik, yenilikçilik ve inovasyon kavramlarını benimsemiş bir üniversite olarak güçlü akademik geleceği daha yaşanabilir bir hale getirmek için çalışıyoruz. Sahip olduğumuz deneyim ve altyapıyla da bilimsel araştırmaların artırılması, nitelikli yayınların desteklenmesi ve girişimcilik uygulamalarının teşvik edilmesi konusundaki çabalarımızın üniversitemizi daha yüksek seviyelere çıkaracağından eminim. Üniversitemiz, kurulduğu günden bu yana eğitim ve araştırmada öncü bir kurum olarak, sadece bilgi üretmekle kalmamış, aynı zamanda ürettiği bilgiyi topluma faydalı olacak şekilde kullanmayı daima ilke edinmiştir. Bu saygın sıralamada yer alarak başarımızı bir kez daha tescillemiş bulunuyoruz” “Etkin ve verimli bir araştırma” Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller’de uluslararası liste başarısı hakkında şunları söyledi: “Çok gururlandık. Times Higher Education (THE) bu sene üçüncü bir liste açıkladı. Onda da disiplinlerarası araştırmalardaki başarılara göre dünya üniversitelerini sıraladı. Yaşar Üniversitesi de performansıyla, bu sıralamaya giren yaklaşık 750 üniversite arasında ilk 400-500 bandında dünya sıralamasında yerini aldı. Bu liste, yapılan disiplinlerarası araştırmalar, bu araştırmaların etkileri, araştırmalara ayrılan beşeri sermaye ve diğer kaynaklara bakarak üniversiteleri sıralıyor. Türk üniversiteleri büyük bir başarı kazandı. Hindistan’dan sonra sıralamada en çok üniversitesi bulunan ikinci ülke Türkiye oldu. THE Disiplinlerarası Bilimler 2025 Sıralaması’na katılan Türk vakıf üniversiteleri arasında 7’nci ve Ege Bölgesi’ndeki vakıf üniversiteleri arasında ise 1’nci olarak yer almaktan mutluluk duyuyoruz. Bir başka kıvanç noktası da sıralamada daha yukarıdaki dünya üniversitelerine baktığımızda, onların girdilerinin onda biriyle, onların ürettiği akademik çıktıları elde ettiğimizi gördük. Bu aslında ne kadar etkin ne kadar verimli bir araştırma sistemimiz olduğunun da bir belgesi oldu.”
26 Kasım 2024 Salı - 09:06
Türkiye ve Venezuela ’Balıkçılık’ zirvesi
Balıkçılık alanında Venezuela’nın ülkemiz deneyimlerinden faydalanma talebi nedeniyle, iki ülke arasında imzalanan “Balıkçılık ve Su Ürünleri Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı" kapsamında, sektörde büyük pay sahibi olan Ege Bölgesi’nde çalışmalar hız kazandı. İki ülke arasında su ürünleri ticaretinin geliştirilmesi amacıyla İzmir’de bir araya gelen 19 temsilci, Venezuela’daki sarı yüzgeçli orkinos avcılığında Türkiye için ayrılan 5 bin tonluk kotanın artırılması için girişimlerde bulunulmasında mutabık kaldı. Ayrıca, Türk yatırımcıların serbest bölgelere yatırım yapması ya da bu bölgelerde faaliyet gösteren Venezuelalı şirketler ile iş birliği yapması için destek talep edildi. Venezuella Su Ürünleri Sektörü İstişare Toplantısı, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin ÇAKAN ev sahipliğinde ve T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık Su Ürünleri Genel Müdürü Turgay Türkyılmaz başkanlığında yapıldı. Toplantıya Venezuela Sosyalist Balıkçılık ve Su Ürünleri Enstitüsü (INSOPESCA) Başkanı Jorge Tajan, Venezuela Balıkçılık ve Su Ürünleri Hizmetleri Kurumu (CORPESCA) Başkanı Jose Gregorio Briceo, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Avcılık ve Kontrol Dairesi Başkanı Melih Er, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdür Vekili Bülent Canatan, Avcılık ve Kontrol Daire Başkanlığı Avcılık Düzenlemeleri Grup Sorumlusu İlhan Üze, Yetiştiricilik Dairesi Grup Sorumlusu Necip Murat Şahin, Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi ve İzmir Su Ürünleri Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Atakan Demir, Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Ramazan Özkaya, Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Işık, İzmir Balık Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve İzmir Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aksoy ve Başkan Yardımcısı Yusuf Uzun, Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Can Yamanyılmaz, Su Ürünleri Yöneticileri Üretici Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özerdem Maltaş, S.S İzmir Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı İbrahim Güven, Sagun Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tuncay SAGUN, Balıkçılık ve Su Ürünleri Bakanlığı Entegrasyon ve Uluslararası İlişkiler Ofisi Direktörü Marcos Medina ile Balıkçılık ve Su Ürünleri Bakanlığı Medya Sorumlusu Mayra Zapata’nın katılımıyla gerçekleşti. Çakan: "İzmir, Türkiye’nin su ürünleri ihracat merkezlerinden biri" Su ürünleri sektörünün, iki ülke arasında hem ekonomik iş birliğini güçlendirmek hem de doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde değerlendirilmesini sağlamak açısından büyük bir potansiyel taşıdığına dikkat çeken İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, “İzmir olarak ülkemizin önde gelen su ürünleri ihracat merkezlerinden biriyiz. Ülkelerimizin, su ürünleri kaynakları ve yetiştiricilik uzmanlığı bir araya geldiğinde, karşılıklı fayda sağlayacak birçok proje üretme imkânımız olduğuna inanıyoruz. Teknoloji transferi, bilgi paylaşımı ve ticari ortaklıklar, bu iş birliğinin anahtar unsurlarını oluşturabilir. Aynı zamanda, çevresel hassasiyetleri gözeterek denizlerimizi ve su kaynaklarımızı koruma konularında iş birlikleri geliştirebiliriz.” dedi. Türkyılmaz: "Detaylı bilgiye ihtiyaç var" Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık Su Ürünleri Genel Müdürü Turgay Türkyılmaz, Türk su ürünleri avcılığı sektörü temsilcilerinin Venezuela sularında avcılık gerçekleştirmeleri halinde hangi kurallara tabi olacakları, Türk balıkçılara herhangi bir teşvik verilip verilmeyeceği konularının netleştirilmesini talep etti. Türk firmaların Venezuela’da yatırım yapma konusunda istekli olduğunu belirten Türkyılmaz, yetkilendirme süreçleri, yatırım imkanları ve ülke sertifikaları gibi konularda detaylı bilgilerin, Venezuela makamları tarafından ülkemiz balıkçıları ve yatırımcılarına iletilmek üzere Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’ne iletilmesini talep etti. Tajan: "Belirlenen kotaya ulaşmak için Türkiye’den destek bekliyoruz" İzmir Ticaret Odası’nda düzenlenen toplantıda konuşan Venezuela Sosyalist Balıkçılık ve Su Ürünleri Enstitüsü (INSOPESCA) Başkanı Jorge Tajan, Türkiye’deki yatırımcıların Venezuela’da yatırımlarını kolaylaştırmak istediklerini belirterek Venezuela’da geleneksel yaklaşımda kamu sektörü olarak özel sektöre müdahil etmediklerini ancak su ürünleri ve balıkçılık sektörlerinde yatırımların daha sağlıklı gerçekleşmesini sağlamak ve güven ortamı oluşturmak amacıyla özel sektör ile yakınlaşmak istediklerini belirtti. Balık ve deniz ürünleri konusunda Venezuela’da istenilen hacme ulaşılamadığını, kaynakların yeterli olmasına rağmen avcılık ve yetiştiricilikte belirlenen kotaya erişilemediğini ve bu kapsamda Türkiye’den bu kotayı doldurma konusunda destek beklendiğini ifade etti. Kota artırımı görüşüldü Toplantıda, Türk yatırımcılarının, Venezuela’da avlanma ve yetiştiricilik alanlarındaki sahip oldukları kota ile ilgili görüşmede bulunuldu. Venezuela’da sarı yüzgeçli orkinos avcılığı için mevcut bir kota olduğu ancak söz konusu kotanın doldurulamadığı ifade edildi. Sarı yüzgeçli orkinos avcılığındaki 28 bin tonluk kotanın Türkiye için ayrılan miktarının 5 bin ton olduğu ancak Türkiye için kota artırımı konusunda Venezuela’da Bakanlık düzeyinde girişimde bulunulabileceği ifade edildi. Aynı zamanda Venezuela’daki sarı yüzgeçli orkinos potansiyelinin Türk yatırımcılar tarafından balık unu ve balık yağı olarak da değerlendirilebileceği hususu üzerinde duruldu. Yetiştiricilik konusunda ise, Venezuela’da Türkiye’deki serbest bölgelere benzer 5 serbest bölge bulunduğu, tüm serbest bölgelerin Karayipler’e kıyısının bulunduğu ve vergilerin yüzde 0’a indirildiği belirtildi. Dolayısıyla, Türk yatırımcılar tarafından doğrudan serbest bölgelere yatırım yapılabileceği veya bu bölgelerde faaliyet gösteren Venezuelalı şirketler ile iş birliği yapılabileceği dile getirildi.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 15:52
Saygılı: "AK Parti İzmir teşkilatları bu davayı büyütecek’’
AK Parti Güzelbahçe Kongresi’nde konuşan İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, "AK Parti İzmir Teşkilatları, Türkiye Yüzyılı’nda Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde gereken ne ise yapmaya hazırdır! Ana kadememiz azami derecede gösterdikleri çabayla, kadın kollarımız fedakarlıklarıyla, gençlerimiz yüksek heyecan ve enerjileriyle mahalle teşkilatlarımız var güçleriyle bu davayı büyütecekler’’ dedi. AK Parti Güzelbahçe 8. Olağan Kongresi’ne AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, AK Parti MKYK Üyesi Emre Cemil Ayvalı, AK Parti Teşkilat Başkanlığı Afyonkarahisar İl Koordinatörü Bilal Kırkpınar ve teşkilat üyeleri katıldı. "Nice olmaz, yapılamaz denilenler yapıldı’’ AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, yaptığı konuşmada, "Nice olmaz, yapılamaz denilenler yapıldı. Pek çok şeye rağmen. Engeller, iftiralar, sabotajlar, neler neler... Yılmadık yılmayacağız! Neden çünkü biz inanıyoruz! Bu inançla yol yürüyoruz! Bunca havalimanı, köprü, tünel, otoyollar, limanlar, üniversiteler, şehir hastaneleri? Kendi uçağımızı, helikopterimizi, milli muharip uçağımızı, savaş gemilerimizi ve sondaj gemilerimizi öyle yapmadık mı? Kuru bir davaya inanç değil bu. Bu dava yarın kıyametin kopacağını da bilse bugün ellerinde fidanlarla topraklara koşanların davasıdır.’’ dedi. Güzelbahçe’ye yapılan hizmetlerden de söz eden Başkan Saygılı, "Güzelbahçe’de Atatürk Mahallesi’ndeki futbol sahamız Gençlik Spor Bakanlığımız ve İl Müdürlüğümüz bünyesinde yenilenmiş Güzelbahçe Stadyumu’na kavuşmuştur. Güzelbahçe Payamlı İlköğretim Okulu uzun yıllar sonra taşımalı eğitimden ayrılarak eğitim öğretim hayatına geçiş yapmıştır. Çocuklarımız artık Payamlı İlköğretim Okulu’nda ve anasınıfında eğitim görmektedirler. Devlet okullarımızın doğalgaz dönüşüm işlemi tamamlanmış tüm okullarımızda doğalgaz sistemi aktif hale getirilmiştir. Yalı Mahallesi’nde bulunan balıkçı limanı yine hükümetimiz ve devletimiz tarafından Güzelbahçe’mize kazandırılmıştır. Güzelbahçe’mizin yüzde 90’ında doğalgaz altyapısı yapılmış ve hanelerimize doğalgaz ulaştırılmıştır. Çelebi Mahallesi’nde bulunan 1 nolu Aile Sağlık Merkezi’nin olduğu parsele Sağlıklı Hayat Merkezi projemiz onaylanmış olup ihalesi tamamlanmıştır, mart ayında yapımına başlanacaktır. Urla Devlet Hastanesi bünyesinde Güzelbahçe Semt Polikliniği hayata geçirilmiştir. Yelki Mahallemizde bulunan meydanda 3 hekimli Aile Sağlık Merkezi ve 6 ünite ağız diş sağlığı merkezi olacak şekilde planlaması yapılmış onayı beklenmektedir. Tüm projelerin yakından takipçisiyiz. Biz millete hizmet etmeyi nimet biliriz.’’ dedi. Başkan Saygılı sözlerini şu şekilde sürdürdü, ‘’Ben teşkilatıma güveniyorum. Sizlerin gayretine, dürüstlüğüne, çalışkanlığına güveniyorum. Ana kadememiz azami derecede gösterdikleri çabayla Kadın kollarımız fedakarlıklarıyla Gençlerimiz yüksek heyecan ve enerjileriyle Mahalle teşkilatlarımız var güçleriyle bu davayı büyütecekler Öyle ki Güzelbahçe’mizden şerha şerha yayılacak. İzmir’imizin tüm beldelerinde yankı ve yer bulacaktır. Güzelbahçe’de bir bayrak değişimi yaşanacak. Bugüne kadar göstermiş olduğu üstün gayret, çaba ve emeklerinden dolayı İlçe Başkanımız Ali Eşref Demir’e huzurlarınızda şükranlarımızı sunuyorum. Bayrağı devralarak daha yukarılara taşıyacak olan Halil Durankuş’a da muvaffakiyetler diliyorum.’’ dedi. Konuşmalarından ardından seçime geçildi. Mevcut başkan Ali Eşref Demir’in aday olmadığı kongrede tek aday Halil Durankuş, AK Parti’nin Güzelbahçe’de yeni ilçe başkanı oldu.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 15:03
Aliağa’da Öğretmenler Günü kutlandı
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Başöğretmen unvanını kabul ettiği tarih olan ‘24 Kasım Öğretmenler Günü’, Aliağa’da düzenlenen tören ve etkinliklerle kutlandı. Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürü Dr. Erdoğan Akyüz’ün Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıtı’na çelenk sunumuyla başlayan ‘Öğretmenler Günü’ etkinlikleri Tüpraş Halk Eğitimi Merkezi’ndeki programla devam etti. Mehmet Saka İlkokulu ve Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan kutlama programına Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney, Aliağa Belediye Başkan Vekili Mesut Öztürk, Aliağa Cumhuriyet Başsavcısı Serkan Başaran, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Tüpraş Halk Eğitimi Merkezi’ndeki program İstiklal Marşı’nın okunması, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in öğretmenler günü mesajının okunmasıyla başladı. Programda, göreve yeni başlayan öğretmenlerin yemin töreni gerçekleştirilirken sonrasında öğretmenler adına konuşmayı öğretmen Uğur Gülfidan yaptı. Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürü Dr. Erdoğan Akyüz, “Öğretmenler bu topraklarda geleceği inşa eden kahramanlardır” Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürü Dr. Erdoğan Akyüz yaptı. Öğretmenliğin bir meslekten çok daha fazlası olduğunu ifade eden Akyüz, “Bugün, hayatımıza dokunan, bize rehberlik eden, düşlerimizi gerçeğe dönüştürmemize yardımcı olan öğretmenlerimizin günü. Tüm meslektaşlarımın öğretmenler gününü yürekten kutluyor ve tüm emekleriniz için teşekkür ediyorum. Öğretmenlik, bir meslekten çok daha fazlasıdır. Bir insanın hayatına dokunmak, ona sadece bilgi değil, aynı zamanda hayatı nasıl anlamlandıracağını öğretmektir. Sizler, bu topraklarda geleceği inşa eden, her bir öğrencinin potansiyelini keşfetmesine katkı sağlayan büyük kahramanlarsınız” dedi. Öğretmen ve öğrencilerden unutulmaz gösteriler Göreve yeni başlayan öğretmenlerin ‘Meslek Yemin Töreni’ sonrası kutlama programı Mehmet Saka İlkokulu 3’üncü sınıf öğrencileri tarafından sahnelenen “Öğretmen Hayattır” isimli tiyatro gösterisiyle devam etti. Yazar ve yönetmenliğini Aliağa Belediye Tiyatrosu (ALBET) Çocuk Tiyatrosu Eğitmeni Evrim Yaşar’ın yaptığı oyun, seyircilerden büyük alkış aldı. Emekli öğretmenlere hizmet şeref belgeleri takdim edildi Programda emekli öğretmenlere hizmet şeref belgelerinin Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney takdim etti. Emekli öğretmenler adına konuşmayı Yahya Çolak yaptı. Mehmet Saka İlkokulu ve Ortaokulu Müdürü Önder Öztürk ‘Ben Öğretmenim’ isimli şiir dinletisini gerçekleştirdi. Ardından Mehmet Saka İlkokulu ve Ortaokulu öğretmenleri hazırladıkları oratoryo ve ‘Benim Adım Öğretmen’ şarkılarını sundular. Program, çekilen hatıra fotoğraflarıyla son buldu.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 15:00
Bucaspor 1928, iç sahada ilk kez kaybetti
Bucaspor 1928, TFF 2. Lig Kırmızı Grup’taki 13. hafta mücadelesinde Van Spor FK’ya 4-2 mağlup olarak bu sezonki ilk iç saha yenilgisini aldı. TFF 2. Lig Kırmızı Grup ekiplerinden Bucaspor 1928, sezona etkili bir giriş yaparak aldığı sonuçlarla play-off hattının en iddialı takımları arasındaki yerini aldı. Özellikle iç sahada sergilediği performansla taraftarını mutlu eden sarı-lacivertliler, 13. haftaya kadar taraftarının önünde yenilgi yüzü görmedi. Bu haftadan önce Diyarbekirspor, Giresunspor, Karacabey Belediyespor, Yeni Mersin İdmanyurdu ve Belediye Derincespor’u mağlup eden Bucaspor 1928, sadece Ankara Demir’la berabere kaldı. 13. hafta mücadelesinde hafta sonu Van Spor FK ile karşı karşıya gelen İzmir ekibi, sahasında konuk ettiği rakibine 4-2 mağlup olarak bu sezonki ilk iç saha yenilgisini almış oldu. Öte yandan Bucaspor 1928, evinde oynayacağı bir sonraki maçta Menemen FK ile İzmir derbisinde karşı karşıya gelecek.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 14:52
Meryem Ana Tabiat Parkı Otoparkı gerilimi sürüyor
Uzun yıllardır Selçuk Belediyesi tarafından işletilen Meryem Ana Tabiat Parkı ziyaretçi otoparkının sözleşme süresinin dolması üzerine, Tarım ve Orman Bakanlığının belediyeye gönderdiği tahliye tebligatı ilçede tepkiye neden oldu. Selçuk Kent Konseyinin çağrısıyla otoparkta toplanan siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları ile vatandaşlar nöbete başladı. 1997’den itibaren birçok kez kullanım izni uzatılan Meryem Ana Tabiat Parkı ziyaretçi otoparkının işletilmesi ile ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı ve Selçuk Belediyesi arasında en son 2018 yılında 5 yıllığına sözleşme tekrar yenilendi. Sürenin 22 Aralık 2023 tarihinde bitmesi üzerine Selçuk Belediyesi, bütçesinin yüzde 60’nı oluşturan otopark gelirlerinin kendileri için çok önemli olduğuna dikkat çekerek sözleşmeyi yenilemek amacıyla harekete geçti. İddiaya göre, başvurudaki eksik evraklar sebebiyle sözleşme yenilenmedi. Bir yıldır çeşitli platformlarda sürecin olumlu tamamlanması için çaba gösteren Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, geçtiğimiz günlerde bakanlıktan gönderilen tahliye tebligatı üzerine, resmi ve siyasi ilgili tüm kurum ve kişilere çağrıda bulunarak destek istedi. Otoparkta nöbet Selçuk Kent Konseyi bileşenlerinin çağrısıyla Meryem Ana Tabiat Parkında nöbet başlatıldı. Nöbete belediye çalışanları, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları ile ilçe halkı katıldı. Ayrıca, Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli de nöbete katılarak destek verdi. Selçuk gibi ilçelerde belediyelerin ekonomik döngüsünün sağlanmasının büyük önem taşıdığını belirten Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel; “Selçuk Belediyesinin 600 çalışanından bahsediyoruz. 600 çalışana her ay en az 30 milyon öderken, piyasaya da o parayı sürüyorsunuz demektir. Esnafın da gelirini sağlar belediyeler, tacirin de tarım işçisinin de... Belediyeler, böyle küçük ilçelerde ekonomik döngünün esasını oluşturur. 1970’den beri belediyeye tahsisle birlikte devam eden bir gelirin kesilmesi, net şekilde yasal olarak değil ama ekonomik olarak darbedir.” dedi. Son bir yıldır Meryem Ana Evi otopark gelirlerinin Selçuk Belediyesinde kalması için gerekli olan her mercii ile görüştüklerini belirten Başkan Ceritoğlu Sengel, “Bizim olanın bizde kalması için yardım istedim. Bir çıkar değil, sadece bize ait olanı istedim. 20 yıl boyunca resmi olarak 1996’da yapılmış olan sözleşme ’hükümet belediye el ele daha güzel günlere’ sloganıyla gelen ve ne yazık ki 2014’ten 2019’a kadar Selçuk Belediye Başkanlığı koltuğunda bulunan Adalet Kalkınma Partisi, sadece sözleşmeyi 5 yıllık yaptığı gibi bakanlık üzerine bir de cirodan yüzde 10 pay aldı. Nerede ’hükümet belediye el ele daha güzel günlere?’ Ve şimdi Aralık 2023’te 5 yıllık sürenin dolmasından bu yana Cumhuriyet Halk Partili bir belediye olduğu için ’geri alacağız’ diye tutturuldu” dedi. Sözleşme imzalanana kadar buradayız Sözleşme imzalanana kadar nöbete devam edeceğini belirten Başkan Ceritoğlu Sengel; “Nöbetimiz başlamıştır. Yarın gelecek olan memurlara, yarın gönderilecek olan şahıslara şimdiden söylüyorum. Selçuk Belediyesinin kapısına kilit vurmaya çalışırken bilin ki biz burada arkamızda gördüğünüz çöp kamyonlarımızla, molozlarımızla, kepçelerimizle, vatandaşlarımızla, belediye başkanıyla, meclis üyeleriyle direniyoruz. Bizim olan bizde kalacak" diye konuştu. Yılda ortalama 150 bine araç Edinilen bilgiye göre, Meryem Ana Tabiat Parkı’nı 2023 yılında yerli ve yabancı 650 bin kişi ziyaret etti. Kurumlar arası krize neden olan 7 bin metre kare büyüklüğündeki otoparka ise 122 bin araç girişi oldu. 2024 yılında bu sayı daha da arttı. Verilere göre, şu ana kadar 700 bine yakın yerli yabancı turist ve otoparka da 150 bine yakın araç girişi gerçekleşti. Yoğun ziyaretçi trafiği çeken otoparkın gelirinin, Selçuk Belediyenin toplam bütçesinin yüzde 60’na yakın olduğu ifade ediliyor.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 14:49
Karavancılar Menemen’de buluştu
Menemen Belediyesinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Gölpark Karavan Şenliği, Türkiye’nin dört bir yanından karavancıları Menemen’de buluşturdu. Yaklaşık 100 karavanla Gölpark’ta toplanan karavancılar 3 günlük dolu dolu bir programla hem kamp yaptı, hem de Menemen’i daha yakından tanıdı. Menemen Belediyesi tarafından ilki geçtiğimiz yıl Uluslararası Menemen Çömlek Festivali ile eşzamanlı olarak gerçekleştirilen Gölpark Karavan Şenliği, bu yıl da Öğretmenler Günü’nü de kapsayacak şekilde 22-24 Kasım tarihleri arasında gerçekleşti. Yaklaşık 100 karavanla ilçeye gelen karavancılar, hazırlanan alanda hem etkinliklere katıldı hem de gölün etrafında kamp yaptı. Menemen Belediyesi tarafından hazırlanan programlar çerçevesinde canlı müzik, şehir turu, Öğretmenler Günü kutlaması, bisiklet yarışı, kısa film gösterimi gibi birçok etkinliğin yer aldığı şenlik çerçevesinde ilçeye gelen karavancılar hem Menemen ve Menemen tarihini yakından tanıma fırsatı buldu, hem de keyifli zaman geçirdi. Ayrıca şenliğe katılan karavan firmaları ve karavan ustaları da vatandaşlara teknik bilgiler vererek destek sağladı. Etkinliğe katılan karavan sahipleri Menemen’de çok keyifli vakitler geçirdiklerini belirterek Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan’a ve belediye çalışanlarına teşekkür etti. Gelecek yıl festivali heyecanla beklediklerini dile getiren karavancılar, “Her şey düzenli ve çok güzeldi. Menemen’de çok farklı ve düzenli bir kent. Burada olmaktan çok keyif aldık. Emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyoruz” diye söyledi. “Menemen bir buluşma noktası oldu” Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, “Menemen bir zamanlar tatil beldeleri ve İzmir’in arasında araçların frene bile basmadan geçtiği bir geçiş güzergahı gibiydi. Son yıllarda yaptığımız yatırımlar, tanıtım çalışmaları, festivaller ve çeşitli faaliyetlerle Menemen’i artık geçerken arabanın camından bakılan bir yer olmaktan çıkarmayı başardık. Artık Menemen tercih edilen, gelip ziyaret edilen, yaşanan, her türlü sosyal imkanla birlikte fırsatlar sunan bir kent haline geldi. Gölpark’ta düzenlediğimiz karavan şenliği de bu durumun bir göstergesi oldu. Menemen artık her alanda olduğu gibi turizmde ve konaklamada da ön plana çıkan bir ilçe haline geliyor” dedi.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 14:37
Başkan Önal: “Kadına şiddet insan hakları ihlalidir, asla meşru gösterilemez”
Bayraklı Belediyesi, ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ kapsamında farkındalık etkinlikleri düzenledi. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, “Kadına yönelik şiddet bir insan hakları ihlalidir ve asla meşru gösterilemez. Kadına şiddetin son bulduğu, kadın haklarını savunmak zorunda olmadığımız eşit, güvenli ve dayanışma dolu bir gelecek için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. Bayraklı Belediyesi, ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ dolayısıyla farkındalık oluşturmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenledi. Havuz Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen ‘Güçlü Kadınlar Güvenli Yarınlar’ başlıklı söyleşide Sosyolog Sibel Özel, şiddetin türlerini ve etkilerini anlattı. Bayraklı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Avukat İpek Kul, kadınlara sunulan destek mekanizmaları ve hak arama yolları hakkında bilgi verdi. Moderatörlüğünü Psikolog Gülhan Beşkazalıoğlu’nun üstlendiği panelde, ekonomik ve psikolojik olarak güçlenmiş kadınlar, yaşadıkları zorlukların üstesinden nasıl geldiklerini katılımcılarla paylaştı. Ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü ve Bayraklı Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte ise kadınlar Doğançay Mahallesi Köy Kahvesi’nde bir araya geldi. Kadın Çalışmaları Sinema Atölyesi’nin hazırladığı farkındalık filmi gösteriminin ardından, toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine söyleşi gerçekleştirildi. Onur Mahallesi Atatürk Açıkhava Tiyatrosu ve Nafiz Gürman Mahallesi Taziyeevi’nde de ‘Kadın ihmal ve istismar’ konulu bilgilendirme seminerinde ilçe sakini kadınlar bir araya geldi. “Yalnız değilsiniz” Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, “Kadına yönelik şiddet, yalnızca bireylerin değil toplumun ve tüm insanlığın kanayan yarasıdır. Maalesef bu sorun, cinsiyet eşitsizliğinden beslenen toplumsal kalıplar ve yanlış inanışlarla büyüyen bir meseledir. Kadına karşı işlenen şiddet, insan hakları ihlalidir ve hiçbir gerekçeyle meşru gösterilemez. Bayraklı Belediyesi olarak, kadınlarımızın güvende hissettiği ve eşit haklara sahip olduğu bir dünya için her türlü haksızlığın karşısında durmaya devam edeceğiz. ‘Güçlü kadınlar güvenli yarınlar’ diyerek dayanışmamızı büyütmek istiyoruz. Kadınlarımız asla yalnız değildir. Sizlere yönelik her türlü haksızlığa karşı yanınızda olmaya kararlıyız. Güvenli ve eşit bir kenti hep birlikte inşa edeceğiz" açıklamalarına yer verdi. Etkinliğe Başkan İrfan Önal’ın yanı sıra meclis üyeleri ve yüzlerce Bayraklılı kadınlar katıldı.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 13:45
Menemen FK, iki haftadır kayıp
Menemen FK, TFF 2. Lig Kırmızı Grup’taki 13. hafta mücadelesinde Diyarbekir Spor’a 1-0 mağlup olarak üst üste ikinci yenilgisini aldı. TFF 2. Lig Kırmızı Grup ekiplerinden Menemen FK, son haftalarda gösterdiği performansla adeta düşüşe geçti. İzmir ekibi, geçtiğimiz hafta evinde Somaspor’la karşılaşmış ve rakibine 3-1 mağlup olmuştu. Bu müsabakadan sonra toparlanmanın hesaplarını yapan sarı-lacivertliler, 13. hafta mücadelesinde Diyarbekir Spor’la karşı karşıya geldi. İzmir ekibi, deplasmanda oynadığı müsabakada rakibine 1-0 mağlup oldu ve kötü gidişatını sürdürdü. Bu sonuçla birlikte Menemen FK, TFF 2. Lig Kırmızı Grup’taki üst üste ikinci yenilgisini aldı. Zirveyle fark 5 puana çıktı Menemen FK, ligde son iki haftada galibiyete hasret kalırken, rakipleri ise aradaki puan farkını yükseltti. Bu süreçte üçüncülüğe kadar gerileyen sarı-lacivertliler, lider Serik Belediyespor’un 5 puan gerisine düşerken, ikinci sıradaki 68 Aksaray Belediyespor’un ise 3 puan arkasında bulunuyor. Şampiyonluk hedefinden şaşmak istemeyen İzmir ekibi, gelecek hafta oynayacakları Serik Belediyespor müsabakasını kazanarak zirve yolunda önemli bir 3 puana imza atmak istiyor. Menemen FK Teknik Direktörü Burhanettin Basatemür’ün de oyuncularına kötü sonuçları unutup yeni haftaya odaklanmaları gerektiği konusunda uyarılarda bulunduğu ifade edildi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder