Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
İzmir
İzmir’de Smart Güneş Enerjisi Teknolojileri Entegre Üretim Tesisi açıldı
17 Ocak 2025 Cuma - 20:18:55
İzmir’de Smart Güneş Enerjisi Teknolojileri Entegre Üretim Tesisi açılışında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Her yıl değişmekle birlikte 60 ila 100 milyar dolar civarında enerji kaynaklı bir ithalat faturamız var. Hedefimiz bu ithalatı düşürerek ekonomimizin üzerindeki yükü hafifletmek ve nihai olarak Türkiye’yi kaynakta ve teknolojide net ihracatçı bir ülke yapmaktır” diye belirtirken, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Kacır ise “Ülkemizin 81 ilinin sahip olduğu potansiyelin değerlendirilmesi adına, yakın dönemde devreye alacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programımızla da İzmir’e yeşil teknolojilere yönelik yeni tesisler kazandıracağız” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Kacır, İzmir temasları kapsamında Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Smart Güneş Enerjisi Teknolojileri Hücre Entegre Üretim Tesisi açılışına katıldı. “Enerji mimarisi oluşturmayı hedefliyoruz” Programda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Dünya, enerjide büyük bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Dijitalleşme, çok büyük fırsatları ve başta siber saldırılar olmak üzere elbette tehditleri de beraberinde getiriyor. Yapay zekâ, büyük veri, her sektörde olduğu gibi enerjide de büyük bir talep artışı ile birlikte dönüşümü zorunlu kılıyor . Dağıtım ve iletim şebekesi işletmeciliğinde geleneksel çözümler yerini çok daha yenilikçi ve farklı alternatiflere bırakıyor. Bunun yanı sıra iklim değişikliği, covid sonrası yaşadığımız tedarik zincirindeki kırılmalar ve küresel ticarette ülkelerin giderek daha korumacı politikalar izlemesi hepimizi meseleye farklı bir anlayış ve yaklaşımla değerlendirmeye sevk ediyor. Biz de Türkiye olarak bu çerçevede yeni bir enerji mimarisi oluşturmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. “Türkiye’yi kaynakta ve teknolojide net ihracatçı bir ülke yapmaktır” Enerjinin her alanında bütüncül ve kapsamlı yeni stratejiler ve politikalar geliştirerek Türkiye’deki enerji dönüşümünü gerçekleştirmeye gayret ettiklerini söyleyen Bakan Bayraktar, “Burada enerji dönüşümümüzün başarıya ulaşmasında üç temel önceliğimizin olduğunu belirtmek istiyorum. Bunlardan birincisi, artan enerji talebi karşısında vatandaşlarımıza, sanayicilerimize, tüm tüketicilerimize kaliteli, ucuz, kesintisiz enerji temin etmek yani arz güvenliğini sağlamak. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin enerji ihtiyacı üç katına çıktı, bunun içerisinde elektrik ihtiyacımız var, doğal gaz ihtiyacımız var, petrol ve petrol ürünleri ihtiyacımız var. Elektrik talebimizin 2035 yılına kadar en az yüzde 50 oranında artacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla artan talep karşısında arz güvenliğini sağlamak için gereken yatırımları en hızlı şekilde devreye almamız gerekiyor. İkinci konu, enerjide dışa bağımlılığımızı düşürmek. Enerji arzımızda ithal kaynaklara ait pay, şu an yaklaşık yüzde 70 düzeyinde. Her yıl değişmekle birlikte 60 ila 100 milyar dolar civarında enerji kaynaklı bir ithalat faturamız var. Hedefimiz bu ithalatı düşürerek ekonomimizin üzerindeki yükü hafifletmek ve nihai olarak Türkiye’yi kaynakta ve teknolojide net ihracatçı bir ülke yapmaktır” diye ifade etti. “Hedefimiz Avrupa’da ilk 3’e girmek” Bu çerçevede yenilenebilir kaynaklar başta olmak üzere tüm yerli kaynakları çevreyle uyumlu bir şekilde ekonomiye kazandırmanın gayreti içinde olduklarını belirten Bakan Bayraktar, sözlerine şunları da ekledi: “Üçüncü husus, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ‘2053 net sıfır emisyon’ hedefi doğrultusunda küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadele. 30 yıldan az bir sürede ekonomimizi karbon nötr bir ekonomi yapacağız. İşte bizim bu üç temel önceliğimizin; yani arz güvenliğinin sağlanmasının, dışa bağımlılığın azaltılmasının ve iklim değişikliğiyle mücadelenin merkezinde yenilenebilir enerji yer alıyor. Yenilenebilir enerji, adeta her derde deva. Yenilenebilir enerji yatırımlarına yoğunlaşarak, Artan talebi karşılayıp, dışa bağımlılığı azaltarak, Karbonsuz üretim ile net sıfır emisyon hedefine katkı sağlıyoruz. Türkiye olarak son 15 yılda yenilenebilir enerji alanında ülke olarak adeta sessiz bir devrim gerçekleştirdik. Rüzgâr ve güneşte neredeyse sıfır olan kurulu gücümüzü, 33 bin megavatın üzerine çıkarttık. Sadece güneşte Mayıs 2013 te , bundan 11 yıl önce 91 KW lık ilk tesisimizle bu yolda hamdolsun bugün yaklaşık 20 bin megavatlık bir kurulu güce eriştik. Bu sayede yine bugün itibariyle rüzgâr ve güneşten ürettiğimiz elektrik, ülkemizdeki tüm hanelerin yıllık elektrik ihtiyacını karşılar hale geldi. Rüzgar ve güneşle birlikte tüm Yenilenebilir enerjinin, mevcut kurulu gücümüz içindeki payını yüzde 60’a ulaştırdık. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı verilerine göre, yenilenebilir enerji kurulu gücünde Avrupa’da ilk 5’teyiz, Dünyada ise 11’inci sırada yer alıyoruz. bu yıl hedefimiz Avrupa’da ilk 3’e, dünyada da ilk 9 ülke arasına girmek.” “Yeka yarışmalarını da bu yıl sonunda yapmayı hedefliyoruz” Gelecek vizyon olan ‘Yenilenebilir Enerji 2035’ yol haritasını, ekim ayında kamuoyuna duyurduğunu ifade eden Bakan Bayraktar, “Cumhurbaşkanımız da COP 29 da Bakü’de tüm dünyaya ilan ettiler. Bu çerçevede Önümüzdeki 10 yılda rüzgâr ve güneş kurulu gücümüzü 4 katına çıkaracağız. Yaklaşık 80 milyar dolarlık yeni yatırımla 120 bin megavatlık bir kurulu güce ulaşacağız. Geçtiğimiz yıl yani 2024 yılında bir rekor kırarak 6 bin 200 megavatlık yeni rüzgar ve güneş kapasitesini devreye aldık. 2035’in sonuna kadar bu 120 bin megavatlık hedefe gitmek için her yıl 7-8 bin megavatlık ilave kapasite hedefimiz var. Bu amaç doğrultusunda yeni bir YEKA ihale modeli geliştirdik. Bu modelle 2035 yılına kadar her yıl en az 2 bin megavatlık YEKA yarışması yapacağız. 2024 yılı için YEKA RES ve YEKA GES yarışmaları, bu yıl Ocak ve Şubat aylarında tamamlanacak. 2025 RES ve GES Yeka yarışmalarını da bu yıl sonunda yapmayı hedefliyoruz” cümlelerine yer verdi. “Politikalarla daha güvenli bir yatırım ortamı oluşturmaya gayret ediyoruz” ‘Enerji politikalarımızı bilhassa yenilenebilir enerji politikalarımızı oluştururken şuna dikkat ettik’ diye konuşan Bakan Bayraktar şu sözlere yer verdi: “Ülkemizi bir bağımlılıktan yani ithal yakıttan kurtarıp başka bir bağımlılığa teslim etmeyeceğiz dedik. Doğal gaz ve kömür ithalatımızı düşürürken yenilenebilir enerji ekipmanlarında yani güneş panellerinde, rüzgar türbinlerinde hülasa yenilenebilir enerji teknolojilerinde ülkemizi dışa bağımlı hale getirmemeliyiz dedik. Milli enerji ve maden politikamızın en önemli sacayaklarından biri yerlileştirme ve en önemli modellerinden biri YEKA dediğimiz Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları projeleriydi. Bugün dünyada panel üretiminin yüzde 75’i, hücre üretiminin yüzde 85’i, wafer üretiminin de Yüzde 97’si tek bir ülkede gerçekleşiyor. Bu nedenle biz yerli sanayimizi teşvik amacıyla YEKA yarışmalarında RES’lerde kullanılacak olan türbinlerin asgari 55 puanlık yerlilik şartını, GES’lerde kullanılacak olan panellerde de asgari yüzde 75 yerlilik oranını sürdürmeye devam edeceğiz. Ortaya koyduğumuz uzun dönemli, ölçek ekonomisine sahip ve öngörülebilir. Politikalarla daha güvenli bir yatırım ortamı oluşturmaya gayret ediyoruz. Jeopolitik konumuyla, nitelikli insan gücü ve yenilikçi ekosistemiyle, Türkiye büyüyen potansiyeli yüksek bir pazardır. Ülkemize yatırımı güçlü sanayi politikalarımız ve teşvik programlarımız ile de daha da cazip hale getiriyoruz.” “26 milyar liralık yerli katkı bedeli ödedik” Bakan Bayraktar, “Milli Enerji ve Maden Politikamızın en önemli unsurlarından biri olan yenilenebilir enerji kaynaklarımızın ekonomiye kazandırılması noktasında YEKDEM ve YEKA süreçlerimiz ve sanayicilerimiz başta olmak üzere kendi öz tüketimlerini karşılamak isteyen tüketicilerimiz için geliştirdiğimiz çatı ve 5-1/h gibi uygulamalarla kapasite tahsisleri gerçekleştirirken aynı zamanda yerli ekipman üretimini de destekliyoruz. 2014 yılında sektörde sadece 27 tane imalatçı varken 11 yıllık süre içerisinde bu imalatçı sayısı yaklaşık 500’e çıktı. Bu sayede ana ekipman imalatçıları ve alt tedarikçilerle birlikte 50 bin kişiye yeşil istihdam imkânı sağladık. Güneş santrallerinde kullanılan akşamlarda yüzde 75, rüzgâr santrallerinde ise kule, kanat ve jeneratörde yüzde 70’in üzerinde yerlilik seviyelerine ulaştık. Bu alanda gidecek daha çok yolumuz, yapacak çok işimiz var. 2024 sonu itibarıyla yenilenebilir enerji santrallerine yaklaşık olarak toplamda 26 milyar liralık yerli katkı bedeli ödedik. Bu destekler sayesinde GES için; taşıyıcı yapı, kablolar, hücre, cam, çerçeve, kablo bağlantı kutusu ve fotovoltaik modüllerini yerli imkanlarla üretmeye başladık. RES için; biraz önce ifade ettiğim gibi, jeneratör, kanat, kule ve kule bağlantı elemanları ülkemizde üretilebilir hale geldi” dedi. “Rüzgar ve güneş izin süreçlerindeki değişikliklerle ilgili hazırlıklar tamam” 2035 hedefine ulaşmak için iletim ve dağıtım altyapısının güçlendirilmesi konusunda ciddi yatırım yapılması gerektiğini söyleyen Bakan Bayraktar, “Güneş ve rüzgar kapasitesinin teknik olarak yönetilebilmesi ve elektriğin üretim noktalarından tüketim noktalarına sorunsuz taşınabilmesi için esnekliği yüksek iletim ve dağıtım şebekelerine sahip olmak gerekiyor. Bu sebeple ‘Yenilenebilir Enerji 2035’ yol haritamızda iletim ve dağıtım altyapısına özel bir bölüm ayırdık. 2035 yılına kadar yaklaşık 15 bin km uzunluğunda 40 GW kapasiteli HVDC hatları inşa etmeyi hedefliyoruz. İletim seviyesinde Yapacağımız ilave AC ve HVDC hatların ‘yeni yeşil şebekenin’ toplam yatırım tutarı yaklaşık 28 milyar dolar olacak. Ülkemizi katma değerli üretimle büyüyen, istihdamı, ihracatı her geçen gün artan güçlü bir ekonomi haline getirmek en büyük hedefimiz. Burada en büyük itici gücümüz, müteşebbislerimiz, üreten Türkiye’nin kıymetli sanayicileri. Sanayicilerimizin enerji maliyetlerine destek olmak, sınırda karbon düzenleme mekanizması gibi ihracatımızı doğrudan etkileyecek gelişmelere sanayicilerimizi hazırlamak için öz tüketim esaslı yenilenebilir enerji kapasite tahsisi yapıyoruz. Bugün itibariyle , çoğunluğu sanayi tüketicileri olmak üzere yatırımcılarımızın elinde toplamda yaklaşık 23 bin 500 megavatlık bir kapasite bulunuyor. Bu kapasitenin en hızlı şekilde devreye alınmasını istiyoruz. Elbette yatırımcıların karşı karşıya olduğu sıkıntıların da farkındayız. 48 ayı bulan izin süreçlerini yeni dönemde 18 aya düşürmek istiyoruz. Rüzgar ve güneş izin süreçlerinde Reform niteliğinde olacak değişikliklerle ilgili tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Konuyu bir an önce Meclis’imizin gündemine getirerek yasalaştırmak ve bu alandaki düzenlemeleri sadeleştirmek istiyoruz. İzin süreçlerinin kısalmasıyla birlikte tahsis ettiğimiz ve edeceğimiz kapasiteleri çok daha hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz. Ayrıca Gerçekleşme ihtimali olmayan projeleri de çok daha kısa bir süre içinde sistemden çıkararak ilgili kapasiteleri tekrar tahsis imkanına kavuşacağız” sözlerine yer verdi. “Cari açığımızı azaltmış olacağız” Bu tesiste 600 megavat kapasiteli ilk panel üretiminin 2023 yılında faaliyete geçtiğini dile getiren Bakan Bayraktar, “Yatırımın ikinci fazı olan 800 megavat kapasiteli hücre üretim tesisi de geçtiğimiz ağustos ayında üretime başladı. Bugün, biz ikinci faz yatırım olan hücre üretim tesisinin resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. Bu sayede, güneş paneli üretiminde neredeyse tamamı ithal olarak temin edilen güneş hücreleri yerlileştirilmiş olacak. Bu alandaki dışa bağımlılığımızı ve dolayısıyla cari açığımızı azaltmış olacağız. Bu yeni yatırımın İzmir’imize, ekonomimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi. “Türkiye, OECD ülkeleri arasında sanayi üretimi artışında 1. sırada” Türkiye’nin, siyasi istikrarın getirdiği ekonomik istikrarla kalkınma yolculuğunda emin adımlarla yürüdüğüne dikkat çeken Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Kacır, “Türkiye Yüzyılı’na adım atarken, son 22 yılda Türk sanayiinin öncülüğünde ihracatını 36 milyar dolardan, 262 milyar dolara çıkartan, OECD ülkeleri arasında sanayi üretimi artışında 1. sırada yer alan, Çin’den sonra Orta Avrupa’ya kadar uzanan kuşakta en fazla ürünü rekabetçi şekilde en fazla ülkeye ihraç edebilen bir Türkiye var. Günümüzde ekonomik ve siyasi bağımsızlığın, teknolojideki bağımsızlıkla doğrudan ilişkili olduğunun bilinciyle hareket ederek, kritik teknolojileri geliştiren ve üreten bir Türkiye’nin temellerini atıyoruz” diye konuştu. “Türkiye, güneş paneli üretiminde Avrupa’da lider” ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ hedefleri doğrultusunda, kritik ve stratejik sektörlerde teknoloji kabiliyetlerini güçlendirecek atılımları gerçekleştirdiklerinden bahseden Bakan Kacır, şunları kaydetti: “Son yıllarda küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar, ülkelerin enerjide tam bağımsızlık ve kaynak çeşitliliği arayışını kaçınılmaz hale getiriyor. Ayrıca, iklim değişikliğinin tetikleyicisi fosil yakıtların neden olduğu karbon salınımındaki artış da yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimi hızlandırıyor. Başta yenilenebilir enerji kaynakları olmak üzere, alternatif enerji kaynaklarının kullanımını ülkemizde yaygınlaştırma, bu alanlarda teknoloji geliştirme ve üretim kabiliyetlerimizi güçlendirmeyi Türkiye Yüzyılı’nda müreffeh bir ülke inşa etmenin anahtarı olarak görüyoruz. Güneş enerjisinin, ülkemizin enerji tedarikinde yerli imkan ve kabiliyetlerle değerlendirilebilmesini sağlayan üretim altyapımız özel bir vurguyu hak ediyor. Türkiye olarak özellikle son yıllarda, güneş paneli üretiminde büyük bir atılım gerçekleştirerek Avrupa’da lider konuma geldik. Dünyada ise dördüncü sıraya eriştik.” “160,6 milyar sabit yatırım gerçekleşti” Türkiye’nin güneş paneli üretiminde, ingottan panele kadar değer zincirinin tüm halkalarında üretim yetkinliğine sahip olduğunun altını çizen Bakan Kacır, “Bu başarı kendiliğinden olmadı. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM), yenilenebilir enerji yatırımlarını ekonomik açıdan uygulanabilir hale getirdi. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) modeli ise enerji teknolojilerinde yerlileşmeyi teşvik etti. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak teşvik ve destek mekanizmalarımızla, ülkemizin güneş enerjisi sanayisinin, araştırma ve inovasyon ekosistemimizle güçlü bir sinerji içinde büyümesini sağlıyoruz. Teşviklerimizle 2012’den bu yana 5 bin 284 Güneş Enerji Santrali (GES) yatırımı tamamlandı. 160,6 milyar sabit yatırım gerçekleşti. 7 bin 255 istihdam sağladık. Bazı vizyon yoksunları, güneş enerjisi santrallerini çöp olarak nitelerken biz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’yi yenilenebilir enerji yatırımlarıyla 2053 karbon nötr hedeflerimize ulaştırmada ve yine bu alanda yerli ve milli teknolojilerle milli teknoloji hamlesine katkı sunmada kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Artık su akar Türk bakar dönemi bitti. Akan sudan doğan güneşten, esen yelden kendi enerjisini kendi teknolojisi ile üreten bir Türkiye var. Türkiye’nin güneş paneli üretim kapasitesi elde etmesini hedefledik” diye belirtti. 347 bilim insanı ve genç ile toplam 5,8 milyar lira destek Güneş paneli imalatı için 2012’den bu yana toplam yatırım tutarı 71 milyar liraya ulaşan 135 yatırım için teşvik belgesi düzenlediklerini de söyleyen Bakan Kacır, son 22 yılda TÜBİTAK eliyle güneş enerjisi alanında 683 projeye, bin 347 bilim insanı ve genç ile toplam 5,8 Milyar lira destek verdiklerini ifade etti. Sözlerini sürdüren Bakan Kacır, “Ülkemizin Ar-Ge altyapısını güçlendirmek amacıyla kurulan ODTÜ Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni, ulusal araştırma merkezlerimiz arasına dâhil ettik. Merkezimiz bünyesinde, fotovaltaik teknolojileri, modül teknolojileri, güç elektroniği, şebeke ve sistem entegrasyonu başta olmak üzere güneşten enerji üretimi ile Ar-Ge başlıklarında yürütülen projeleri destekliyoruz. Güneş enerjisi sanayimizin son yıllarda kat ettiği muazzam mesafe, panel üretimine kıyasla daha Ar-Ge yoğun basamaklarını oluşturan ingot, wafer ve hücre aşamalarında üretim ve teknoloji geliştirme kabiliyetlerimizi güçlendirmek için bize büyük cesaret veriyor” açıklamalarına yer verdi. “Yeni güneş yatırımlarının kapasitesi 650 GW’a yakın” Aynı zamanda, üretim sürecinin tüm aşamalarında güneş enerjisi sanayisinin kabiliyetlerini geliştirmesi, sektörün rekabetçiliği ve enerji arz güvenliğinin sağlanması adına stratejik bir ihtiyacı da ifade ettiğini vurgulayan Kacır, “Önümüzdeki büyük fırsat penceresi de mevcut. Entegre yatırımların hayata geçirilmesini mümkün kılacak büyük bir pazara sahibiz. Avrupa ve ABD’de 2030 yılına kadar gerçekleştirilecek yeni güneş santrali yatırımlarının kapasitesi 650 GW’a yakın. Mevcut üretim altyapımızı katma değerli üretimi odağa alan yatırımlarla beslemek; küresel güneş paneli pazarında ülkemizin etkin bir oyuncu olması için kilit rol oynuyor. Ülkeler arasında yükselen duvarlar, ticaret ve teknoloji başlıklarında pek çok pazara açılan kapı niteliğindeki Türkiye’miz için yeni yatırımların hayata geçmesini hızlandırma potansiyeli taşıyor” cümlelerini aktardı. ‘Nitelikli ve kapsamlı destek’ vurgusu Son dönemde teşvik politikalarını güncellediklerinden de bahseden Kacır, “Yüksek teknoloji yatırımlarını önceleyen ve kapsamlı destekleri devreye alan bir yapıya kavuşturduk. Güneş santrallerinin kurulumuna ilişkin teşviklerimizi Türkiye’de üretilen güneş hücresi kullanımına yönlendirdik. Bir yandan da güneş hücresi üretim kapasitemizi artırmak üzere, teşviklerimizle ingot dilimleme aşaması veya öncesindeki bir aşamadan başlayarak gerçekleştirilecek toplam 6,5GW / yıl kapasiteye sahip 4 yatırımın önünü açtık. Güneş hücresi üretimi, geçtiğimiz yıl Temmuz ayından Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı teşvik programı HIT-30’un ilk çağrı başlıkları arasında da yer alıyor. Çağrımız doğrultusunda güneş hücresi üretimine ingot dilimleme aşamasından başlayan yıllık asgari 5GW üretim kapasiteli yatırımlara nitelikli ve kapsamlı destekler sunuyoruz” şeklinde ifade etti. “İzmir’imize de hak ettiği kıymeti veriyoruz” Smart Güneş Teknolojileri’nin, ingottan panele kadar tüm üretim süreçlerini kapsayan, yıllık 2 GW kapasiteye sahip güneş paneli yatırım planını hayata geçireceğini kendilerine bildirmiş olduğunu söyleyen Kacır, “Cumhurbaşkanımızın kararıyla, proje bazlı yatırım teşviki sunduğumuz, ülkemizin üretim ve ihracat gücüne önemli katkı sağlayacak bu yatırımın ilk fazında firma; 2023 yılı mart ayında 1,2 GW/yıl üretim kapasitesine sahip panel üretim tesisini burada devreye aldı. Ardından açılışı için bir arada olduğumuz yıllık 800 MW kapasiteli güneş hücresi yatırımını tamamladı. Bu yatırımı kıymetli kılan bir diğer unsur da devamında gerçekleştirilecek wafer ve ingot yatırımı. Bu yatırım, güneş enerjisi sektörümüzün ingot ihtiyacını karşılamanın ötesinde, teknoloji savaşlarının kritik hâle getirdiği çip üretiminde de ülkemize stratejik bir kabiliyet katacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, müteşebbislerimizi teşvik sistemimizle ve kurduğumuz Ar-Ge ve üretim altyapılarıyla ülke sathında sürdürdüğümüz kalkınma hamlesine ortak etmeye devam edeceğiz. Kamu ve özel sektörün tüm imkanlarını seferber ederek 81 ilimizde yürüttüğümüz kalkınma hamlesinde, İzmir’imize de hak ettiği kıymeti veriyoruz” dedi. “KOBİ’leri KOSGEB eliyle destekliyoruz” Son 22 yılda düzenledikleri 6 bin 754 yatırım teşvik belgesi ile şehirde 990 milyar lira tutarında sabit yatırımın ve 190 bin kişilik istihdamın önünü açtıklarını vurgulayan Kacır, “Sayılarını 10’dan 14’e yükselttiğimiz organize sanayi bölgelerimizde 96 bin ilave istihdam oluşturduk. Şehirlerimizde kalkınmanın ana sac ayağı olan KOBİ’lerimizi KOSGEB eliyle desteklemeyi sürdürüyoruz. İzmir’de, 22 yıl önce KOSGEB desteklerinden yararlanan KOBİ sayısı bir elin parmaklarını geçmezken, biz bugüne kadar 72 bin 214 KOBİ’ye 8,5 milyar liranın üzerinde destek sağladık” şeklinde belirtti. “İzmir’e yeşil teknolojilere yönelik yeni tesisler kazandıracağız” İzmir’de Ar - Ge ve inovasyonu güçlendirecek adımları kararlılıkla attıklarına dikkat çeken Kacır, şöyle konuştu: “İzmir’e kazandırdığımız 103 Ar - Ge, 26 Tasarım merkezi ve 6 teknoparkta teknoloji geliştirme çalışmaları yürütülüyor. İzmir Kalkınma Ajansımız eliyle şehrimizin yerel potansiyelini harekete geçirecek 665 projeye 5,2 milyar lira destek verdik. Geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanımız tarafından ilan edilen ve bölgesel kalkınma politikalarımızın beş yıllık yol haritasını oluşturan Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisinde, İzmir’i rekabet gücünü artıracağımız potansiyel bir küresel şehir olarak tanımladık. Ülkemizin 81 ilinin sahip olduğu potansiyelin değerlendirilmesi adına, yakın dönemde devreye alacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programımızla da İzmir’e yeşil teknolojilere yönelik yeni tesisler kazandıracağız. Yüksek teknolojili üretime odaklanarak şehrimize değer katmaya ve İzmir’in büyüme ivmesini artırmaya devam edeceğiz.” “704 kalifiye personel istihdamı sağlanmaktadır” Kendi mühendislikleriyle ürettirdikleri panelin kalitesinden cesaret alarak 2017 yılında ilk panel fabrikasını devreye aldıklarını anlatan Smart Güneş Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ, “Bugün burada açılışını gerçekleştirdiğimiz tesis, 55 bin metrekarelik kapalı alanda yıllık bin 200 megavat panel üretim kapasitesine sahip olup 2024 yılı temmuz ayında devreye aldığımız 800 megavat hücre üretim hattımız ile enerji sektörüne katma değer sunmaktadır. Yapılan yatırım ile sadece bu çatı altında 704 kalifiye personel istihdamı sağlanmaktadır. Entegre üretim tesisimiz tam kapasiteye ulaştığında 3 bin 100 kişiye istihdam sağlamış olacağız” diye konuştu. “Enerjinin teknolojisini de üretme ve kullanma zorunluluğumuz var” İzmir Valisi Süleyman Elban, “Bu tesis bizim için önemli. Çünkü artık, müreffeh gelişmiş ülkeler de olduğu gibi ilerlediğimiz bu yolda bizim de diğer gelişmiş ülkeler gibi temiz enerji kullanma zorunluluğumuz var. Sadece temiz enerjiyi kullanmak değil aynı zamanda enerjinin teknolojisini de üretme ve kullanma zorunluluğumuz var. Bu GES, HES, Biyoenerji gibi teknolojilerinin tamamında kendi teknolojimizi kullanmak zorundayız. Hem enerji tabii kaynaklar bakanlığımızın almış olduğu kararlar ve yaptığı uygulamalarla yerli üretimin teşvik edilmesi hem de Sanayi Teknoloji Bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalar ve teşviklerle yerli üretimin teşvik edilmesiyle birlikte yatırımda kullandığımız malzemelerin dışarıdan gelmesi, ödeme dengesine çok ciddi katkı sağlıyor. Ayrıca enerji bağımlılığımızı da çok ciddi oranda azaltarak yine ödemeler dengesine ciddi katkılar sağlanmaya devam ediyor. Temiz enerjilerle birlikte gelmez dediğimiz zaman geldi ve Avrupa Birliği regülasyonları nedeniyle artık karbon ayak izi durumu bizim de temiz enerji kullanma konusundaki zorunluluğumuzu artırdı. Aksi taktirde ilave maliyetlere katlanmak durumundayız. Dolayısıyla hem temiz enerji kültürü hem de bu temiz enerjinin teknolojisini üretmemiz gerekliliği artık net bir şekilde ortada. Bunun en güzel timsali de Smart Enerji. Bakanlıklarımızın ve Cumhurbaşkanımızın sayesinde yatırımcılarımızın da gayretiyle, ekibinin gayretiyle bu güzel tesis ortaya çıktı” ifadesine yer verdi. Törene İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ve sektör temsilcileri katılım gösterdi.
17 Ocak 2025 Cuma - 18:15
İzmir’de iki ayrı uyuşturucu operasyonu: 2 tutuklama
İzmir’in Karşıyaka ilçesinde polis ekipleri tarafından gerçekleştirilen 2 ayrı operasyonda, çok sayıda uyuşturucu madde ele geçirilirken, 2 şüpheli tutuklandı. Karşıyaka İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, torbacı olarak tabir edilen sokak satıcılarına yönelik 2 ayrı operasyon gerçekleştirdi. Adreslerde yapılan aramalarda, 13,9 gram kokain maddesi, 585 gram esrar maddesi, 12 adet LSD uyuşturucu madde ve 3 hassas terazi ele geçirildi. Operasyonda yakalanan şüphelilerden 2’si, emniyetteki işlemlerin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, 3 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
17 Ocak 2025 Cuma - 16:58
İzmir’de Smart Güneş Enerjisi Teknolojileri Entegre Üretim Tesisi açıldı
İzmir’de Smart Güneş Enerjisi Teknolojileri Entegre Üretim Tesisi açılışında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Her yıl değişmekle birlikte 60 ila 100 milyar dolar civarında enerji kaynaklı bir ithalat faturamız var. Hedefimiz bu ithalatı düşürerek ekonomimizin üzerindeki yükü hafifletmek ve nihai olarak Türkiye’yi kaynakta ve teknolojide net ihracatçı bir ülke yapmaktır” diye belirtirken, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Kacır ise “Ülkemizin 81 ilinin sahip olduğu potansiyelin değerlendirilmesi adına, yakın dönemde devreye alacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programımızla da İzmir’e yeşil teknolojilere yönelik yeni tesisler kazandıracağız” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Kacır, İzmir temasları kapsamında Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Smart Güneş Enerjisi Teknolojileri Hücre Entegre Üretim Tesisi açılışına katıldı. “Enerji mimarisi oluşturmayı hedefliyoruz” Programda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Dünya, enerjide büyük bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Dijitalleşme, çok büyük fırsatları ve başta siber saldırılar olmak üzere elbette tehditleri de beraberinde getiriyor. Yapay zekâ, büyük veri, her sektörde olduğu gibi enerjide de büyük bir talep artışı ile birlikte dönüşümü zorunlu kılıyor. Dağıtım ve iletim şebekesi işletmeciliğinde geleneksel çözümler yerini çok daha yenilikçi ve farklı alternatiflere bırakıyor. Bunun yanı sıra iklim değişikliği, covid sonrası yaşadığımız tedarik zincirindeki kırılmalar ve küresel ticarette ülkelerin giderek daha korumacı politikalar izlemesi hepimizi meseleye farklı bir anlayış ve yaklaşımla değerlendirmeye sevk ediyor. Biz de Türkiye olarak bu çerçevede yeni bir enerji mimarisi oluşturmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. “Türkiye’yi kaynakta ve teknolojide net ihracatçı bir ülke yapmaktır” Enerjinin her alanında bütüncül ve kapsamlı yeni stratejiler ve politikalar geliştirerek Türkiye’deki enerji dönüşümünü gerçekleştirmeye gayret ettiklerini söyleyen Bakan Bayraktar, “Burada enerji dönüşümümüzün başarıya ulaşmasında üç temel önceliğimizin olduğunu belirtmek istiyorum. Bunlardan birincisi, artan enerji talebi karşısında vatandaşlarımıza, sanayicilerimize, tüm tüketicilerimize kaliteli, ucuz, kesintisiz enerji temin etmek yani arz güvenliğini sağlamak. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin enerji ihtiyacı üç katına çıktı, bunun içerisinde elektrik ihtiyacımız var, doğal gaz ihtiyacımız var, petrol ve petrol ürünleri ihtiyacımız var. Elektrik talebimizin 2035 yılına kadar en az yüzde 50 oranında artacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla artan talep karşısında arz güvenliğini sağlamak için gereken yatırımları en hızlı şekilde devreye almamız gerekiyor. İkinci konu, enerjide dışa bağımlılığımızı düşürmek. Enerji arzımızda ithal kaynaklara ait pay, şu an yaklaşık yüzde 70 düzeyinde. Her yıl değişmekle birlikte 60 ila 100 milyar dolar civarında enerji kaynaklı bir ithalat faturamız var. Hedefimiz bu ithalatı düşürerek ekonomimizin üzerindeki yükü hafifletmek ve nihai olarak Türkiye’yi kaynakta ve teknolojide net ihracatçı bir ülke yapmaktır” diye ifade etti. “Hedefimiz Avrupa’da ilk 3’e girmek” Bu çerçevede yenilenebilir kaynaklar başta olmak üzere tüm yerli kaynakları çevreyle uyumlu bir şekilde ekonomiye kazandırmanın gayreti içinde olduklarını belirten Bakan Bayraktar, sözlerine şunları da ekledi: “Üçüncü husus, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ‘2053 net sıfır emisyon’ hedefi doğrultusunda küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadele. 30 yıldan az bir sürede ekonomimizi karbon nötr bir ekonomi yapacağız. İşte bizim bu üç temel önceliğimizin; yani arz güvenliğinin sağlanmasının, dışa bağımlılığın azaltılmasının ve iklim değişikliğiyle mücadelenin merkezinde yenilenebilir enerji yer alıyor. Yenilenebilir enerji, adeta her derde deva. Yenilenebilir enerji yatırımlarına yoğunlaşarak, Artan talebi karşılayıp, dışa bağımlılığı azaltarak, Karbonsuz üretim ile net sıfır emisyon hedefine katkı sağlıyoruz. Türkiye olarak son 15 yılda yenilenebilir enerji alanında ülke olarak adeta sessiz bir devrim gerçekleştirdik. Rüzgâr ve güneşte neredeyse sıfır olan kurulu gücümüzü, 33 bin megavatın üzerine çıkarttık. Sadece güneşte Mayıs 2013 te, bundan 11 yıl önce 91 KW lık ilk tesisimizle bu yolda hamdolsun bugün yaklaşık 20 bin megavatlık bir kurulu güce eriştik. Bu sayede yine bugün itibariyle rüzgâr ve güneşten ürettiğimiz elektrik, ülkemizdeki tüm hanelerin yıllık elektrik ihtiyacını karşılar hale geldi. Rüzgar ve güneşle birlikte tüm Yenilenebilir enerjinin, mevcut kurulu gücümüz içindeki payını yüzde 60’a ulaştırdık. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı verilerine göre, yenilenebilir enerji kurulu gücünde Avrupa’da ilk 5’teyiz, Dünyada ise 11’inci sırada yer alıyoruz. bu yıl hedefimiz Avrupa’da ilk 3’e, dünyada da ilk 9 ülke arasına girmek.” “YEKA yarışmalarını da bu yıl sonunda yapmayı hedefliyoruz” Gelecek vizyon olan ‘Yenilenebilir Enerji 2035’ yol haritasını, ekim ayında kamuoyuna duyurduğunu ifade eden Bakan Bayraktar, “Cumhurbaşkanımız da COP 29 da Bakü’de tüm dünyaya ilan ettiler. Bu çerçevede Önümüzdeki 10 yılda rüzgâr ve güneş kurulu gücümüzü 4 katına çıkaracağız. Yaklaşık 80 milyar dolarlık yeni yatırımla 120 bin megavatlık bir kurulu güce ulaşacağız. Geçtiğimiz yıl yani 2024 yılında bir rekor kırarak 6 bin 200 megavatlık yeni rüzgar ve güneş kapasitesini devreye aldık. 2035’in sonuna kadar bu 120 bin megavatlık hedefe gitmek için her yıl 7-8 bin megavatlık ilave kapasite hedefimiz var. Bu amaç doğrultusunda yeni bir YEKA ihale modeli geliştirdik. Bu modelle 2035 yılına kadar her yıl en az 2 bin megavatlık YEKA yarışması yapacağız. 2024 yılı için YEKA RES ve YEKA GES yarışmaları, bu yıl Ocak ve Şubat aylarında tamamlanacak. 2025 RES ve GES Yeka yarışmalarını da bu yıl sonunda yapmayı hedefliyoruz” cümlelerine yer verdi. “Politikalarla daha güvenli bir yatırım ortamı oluşturmaya gayret ediyoruz” ‘Enerji politikalarımızı bilhassa yenilenebilir enerji politikalarımızı oluştururken şuna dikkat ettik’ diye konuşan Bakan Bayraktar şu sözlere yer verdi: “Ülkemizi bir bağımlılıktan yani ithal yakıttan kurtarıp başka bir bağımlılığa teslim etmeyeceğiz dedik. Doğal gaz ve kömür ithalatımızı düşürürken yenilenebilir enerji ekipmanlarında yani güneş panellerinde, rüzgar türbinlerinde hülasa yenilenebilir enerji teknolojilerinde ülkemizi dışa bağımlı hale getirmemeliyiz dedik. Milli enerji ve maden politikamızın en önemli sacayaklarından biri yerlileştirme ve en önemli modellerinden biri YEKA dediğimiz Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları projeleriydi. Bugün dünyada panel üretiminin yüzde 75’i, hücre üretiminin yüzde 85’i, wafer üretiminin de Yüzde 97’si tek bir ülkede gerçekleşiyor. Bu nedenle biz yerli sanayimizi teşvik amacıyla YEKA yarışmalarında RES’lerde kullanılacak olan türbinlerin asgari 55 puanlık yerlilik şartını, GES’lerde kullanılacak olan panellerde de asgari yüzde 75 yerlilik oranını sürdürmeye devam edeceğiz. Ortaya koyduğumuz uzun dönemli, ölçek ekonomisine sahip ve öngörülebilir. Politikalarla daha güvenli bir yatırım ortamı oluşturmaya gayret ediyoruz. Jeopolitik konumuyla, nitelikli insan gücü ve yenilikçi ekosistemiyle, Türkiye büyüyen potansiyeli yüksek bir pazardır. Ülkemize yatırımı güçlü sanayi politikalarımız ve teşvik programlarımız ile de daha da cazip hale getiriyoruz.” “26 milyar liralık yerli katkı bedeli ödedik” Bakan Bayraktar, “Milli Enerji ve Maden Politikamızın en önemli unsurlarından biri olan yenilenebilir enerji kaynaklarımızın ekonomiye kazandırılması noktasında YEKDEM ve YEKA süreçlerimiz ve sanayicilerimiz başta olmak üzere kendi öz tüketimlerini karşılamak isteyen tüketicilerimiz için geliştirdiğimiz çatı ve 5-1/h gibi uygulamalarla kapasite tahsisleri gerçekleştirirken aynı zamanda yerli ekipman üretimini de destekliyoruz. 2014 yılında sektörde sadece 27 tane imalatçı varken 11 yıllık süre içerisinde bu imalatçı sayısı yaklaşık 500’e çıktı. Bu sayede ana ekipman imalatçıları ve alt tedarikçilerle birlikte 50 bin kişiye yeşil istihdam imkânı sağladık. Güneş santrallerinde kullanılan akşamlarda yüzde 75, rüzgâr santrallerinde ise kule, kanat ve jeneratörde yüzde 70’in üzerinde yerlilik seviyelerine ulaştık. Bu alanda gidecek daha çok yolumuz, yapacak çok işimiz var. 2024 sonu itibarıyla yenilenebilir enerji santrallerine yaklaşık olarak toplamda 26 milyar liralık yerli katkı bedeli ödedik. Bu destekler sayesinde GES için; taşıyıcı yapı, kablolar, hücre, cam, çerçeve, kablo bağlantı kutusu ve fotovoltaik modüllerini yerli imkanlarla üretmeye başladık. RES için; biraz önce ifade ettiğim gibi, jeneratör, kanat, kule ve kule bağlantı elemanları ülkemizde üretilebilir hale geldi” dedi. “Rüzgar ve güneş izin süreçlerindeki değişikliklerle ilgili hazırlıklar tamam” 2035 hedefine ulaşmak için iletim ve dağıtım altyapısının güçlendirilmesi konusunda ciddi yatırım yapılması gerektiğini söyleyen Bakan Bayraktar, “Güneş ve rüzgar kapasitesinin teknik olarak yönetilebilmesi ve elektriğin üretim noktalarından tüketim noktalarına sorunsuz taşınabilmesi için esnekliği yüksek iletim ve dağıtım şebekelerine sahip olmak gerekiyor. Bu sebeple ‘Yenilenebilir Enerji 2035’ yol haritamızda iletim ve dağıtım altyapısına özel bir bölüm ayırdık. 2035 yılına kadar yaklaşık 15 bin km uzunluğunda 40 GW kapasiteli HVDC hatları inşa etmeyi hedefliyoruz. İletim seviyesinde Yapacağımız ilave AC ve HVDC hatların ‘yeni yeşil şebekenin’ toplam yatırım tutarı yaklaşık 28 milyar dolar olacak. Ülkemizi katma değerli üretimle büyüyen, istihdamı, ihracatı her geçen gün artan güçlü bir ekonomi haline getirmek en büyük hedefimiz. Burada en büyük itici gücümüz, müteşebbislerimiz, üreten Türkiye’nin kıymetli sanayicileri. Sanayicilerimizin enerji maliyetlerine destek olmak, sınırda karbon düzenleme mekanizması gibi ihracatımızı doğrudan etkileyecek gelişmelere sanayicilerimizi hazırlamak için öz tüketim esaslı yenilenebilir enerji kapasite tahsisi yapıyoruz. Bugün itibariyle , çoğunluğu sanayi tüketicileri olmak üzere yatırımcılarımızın elinde toplamda yaklaşık 23 bin 500 megavatlık bir kapasite bulunuyor. Bu kapasitenin en hızlı şekilde devreye alınmasını istiyoruz. Elbette yatırımcıların karşı karşıya olduğu sıkıntıların da farkındayız. 48 ayı bulan izin süreçlerini yeni dönemde 18 aya düşürmek istiyoruz. Rüzgar ve güneş izin süreçlerinde Reform niteliğinde olacak değişikliklerle ilgili tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Konuyu bir an önce Meclis’imizin gündemine getirerek yasalaştırmak ve bu alandaki düzenlemeleri sadeleştirmek istiyoruz. İzin süreçlerinin kısalmasıyla birlikte tahsis ettiğimiz ve edeceğimiz kapasiteleri çok daha hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz. Ayrıca Gerçekleşme ihtimali olmayan projeleri de çok daha kısa bir süre içinde sistemden çıkararak ilgili kapasiteleri tekrar tahsis imkanına kavuşacağız” sözlerine yer verdi. “Cari açığımızı azaltmış olacağız” Bu tesiste 600 megavat kapasiteli ilk panel üretiminin 2023 yılında faaliyete geçtiğini dile getiren Bakan Bayraktar, “Yatırımın ikinci fazı olan 800 megavat kapasiteli hücre üretim tesisi de geçtiğimiz ağustos ayında üretime başladı. Bugün, biz ikinci faz yatırım olan hücre üretim tesisinin resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. Bu sayede, güneş paneli üretiminde neredeyse tamamı ithal olarak temin edilen güneş hücreleri yerlileştirilmiş olacak. Bu alandaki dışa bağımlılığımızı ve dolayısıyla cari açığımızı azaltmış olacağız. Bu yeni yatırımın İzmir’imize, ekonomimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi. “Türkiye, OECD ülkeleri arasında sanayi üretimi artışında 1. sırada” Türkiye’nin, siyasi istikrarın getirdiği ekonomik istikrarla kalkınma yolculuğunda emin adımlarla yürüdüğüne dikkat çeken Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Kacır, “Türkiye Yüzyılı’na adım atarken, son 22 yılda Türk sanayiinin öncülüğünde ihracatını 36 milyar dolardan, 262 milyar dolara çıkartan, OECD ülkeleri arasında sanayi üretimi artışında 1. sırada yer alan, Çin’den sonra Orta Avrupa’ya kadar uzanan kuşakta en fazla ürünü rekabetçi şekilde en fazla ülkeye ihraç edebilen bir Türkiye var. Günümüzde ekonomik ve siyasi bağımsızlığın, teknolojideki bağımsızlıkla doğrudan ilişkili olduğunun bilinciyle hareket ederek, kritik teknolojileri geliştiren ve üreten bir Türkiye’nin temellerini atıyoruz” diye konuştu. “Türkiye, güneş paneli üretiminde Avrupa’da lider” ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ hedefleri doğrultusunda, kritik ve stratejik sektörlerde teknoloji kabiliyetlerini güçlendirecek atılımları gerçekleştirdiklerinden bahseden Bakan Kacır, şunları kaydetti: “Son yıllarda küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar, ülkelerin enerjide tam bağımsızlık ve kaynak çeşitliliği arayışını kaçınılmaz hale getiriyor. Ayrıca, iklim değişikliğinin tetikleyicisi fosil yakıtların neden olduğu karbon salınımındaki artış da yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimi hızlandırıyor. Başta yenilenebilir enerji kaynakları olmak üzere, alternatif enerji kaynaklarının kullanımını ülkemizde yaygınlaştırma, bu alanlarda teknoloji geliştirme ve üretim kabiliyetlerimizi güçlendirmeyi Türkiye Yüzyılı’nda müreffeh bir ülke inşa etmenin anahtarı olarak görüyoruz. Güneş enerjisinin, ülkemizin enerji tedarikinde yerli imkan ve kabiliyetlerle değerlendirilebilmesini sağlayan üretim altyapımız özel bir vurguyu hak ediyor. Türkiye olarak özellikle son yıllarda, güneş paneli üretiminde büyük bir atılım gerçekleştirerek Avrupa’da lider konuma geldik. Dünyada ise dördüncü sıraya eriştik.” “160,6 milyar sabit yatırım gerçekleşti” Türkiye’nin güneş paneli üretiminde, ingottan panele kadar değer zincirinin tüm halkalarında üretim yetkinliğine sahip olduğunun altını çizen Bakan Kacır, “Bu başarı kendiliğinden olmadı. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM), yenilenebilir enerji yatırımlarını ekonomik açıdan uygulanabilir hale getirdi. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) modeli ise enerji teknolojilerinde yerlileşmeyi teşvik etti. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak teşvik ve destek mekanizmalarımızla, ülkemizin güneş enerjisi sanayisinin, araştırma ve inovasyon ekosistemimizle güçlü bir sinerji içinde büyümesini sağlıyoruz. Teşviklerimizle 2012’den bu yana 5 bin 284 Güneş Enerji Santrali (GES) yatırımı tamamlandı. 160,6 milyar sabit yatırım gerçekleşti. 7 bin 255 istihdam sağladık. Bazı vizyon yoksunları, güneş enerjisi santrallerini çöp olarak nitelerken biz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’yi yenilenebilir enerji yatırımlarıyla 2053 karbon nötr hedeflerimize ulaştırmada ve yine bu alanda yerli ve milli teknolojilerle milli teknoloji hamlesine katkı sunmada kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Artık su akar Türk bakar dönemi bitti. Akan sudan doğan güneşten, esen yelden kendi enerjisini kendi teknolojisi ile üreten bir Türkiye var. Türkiye’nin güneş paneli üretim kapasitesi elde etmesini hedefledik” diye belirtti. 347 bilim insanı ve genç ile toplam 5,8 milyar lira destek Güneş paneli imalatı için 2012’den bu yana toplam yatırım tutarı 71 milyar liraya ulaşan 135 yatırım için teşvik belgesi düzenlediklerini de söyleyen Bakan Kacır, son 22 yılda TÜBİTAK eliyle güneş enerjisi alanında 683 projeye, bin 347 bilim insanı ve genç ile toplam 5,8 Milyar lira destek verdiklerini ifade etti. Sözlerini sürdüren Bakan Kacır, “Ülkemizin Ar-Ge altyapısını güçlendirmek amacıyla kurulan ODTÜ Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni, ulusal araştırma merkezlerimiz arasına dâhil ettik. Merkezimiz bünyesinde, fotovaltaik teknolojileri, modül teknolojileri, güç elektroniği, şebeke ve sistem entegrasyonu başta olmak üzere güneşten enerji üretimi ile Ar-Ge başlıklarında yürütülen projeleri destekliyoruz. Güneş enerjisi sanayimizin son yıllarda kat ettiği muazzam mesafe, panel üretimine kıyasla daha Ar-Ge yoğun basamaklarını oluşturan ingot, wafer ve hücre aşamalarında üretim ve teknoloji geliştirme kabiliyetlerimizi güçlendirmek için bize büyük cesaret veriyor” açıklamalarına yer verdi. “Yeni güneş yatırımlarının kapasitesi 650 GW’a yakın” Aynı zamanda, üretim sürecinin tüm aşamalarında güneş enerjisi sanayisinin kabiliyetlerini geliştirmesi, sektörün rekabetçiliği ve enerji arz güvenliğinin sağlanması adına stratejik bir ihtiyacı da ifade ettiğini vurgulayan Kacır, “Önümüzdeki büyük fırsat penceresi de mevcut. Entegre yatırımların hayata geçirilmesini mümkün kılacak büyük bir pazara sahibiz. Avrupa ve ABD’de 2030 yılına kadar gerçekleştirilecek yeni güneş santrali yatırımlarının kapasitesi 650 GW’a yakın. Mevcut üretim altyapımızı katma değerli üretimi odağa alan yatırımlarla beslemek; küresel güneş paneli pazarında ülkemizin etkin bir oyuncu olması için kilit rol oynuyor. Ülkeler arasında yükselen duvarlar, ticaret ve teknoloji başlıklarında pek çok pazara açılan kapı niteliğindeki Türkiye’miz için yeni yatırımların hayata geçmesini hızlandırma potansiyeli taşıyor” cümlelerini aktardı. ‘Nitelikli ve kapsamlı destek’ vurgusu Son dönemde teşvik politikalarını güncellediklerinden de bahseden Kacır, “Yüksek teknoloji yatırımlarını önceleyen ve kapsamlı destekleri devreye alan bir yapıya kavuşturduk. Güneş santrallerinin kurulumuna ilişkin teşviklerimizi Türkiye’de üretilen güneş hücresi kullanımına yönlendirdik. Bir yandan da güneş hücresi üretim kapasitemizi artırmak üzere, teşviklerimizle ingot dilimleme aşaması veya öncesindeki bir aşamadan başlayarak gerçekleştirilecek toplam 6,5GW / yıl kapasiteye sahip 4 yatırımın önünü açtık. Güneş hücresi üretimi, geçtiğimiz yıl Temmuz ayından Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı teşvik programı HIT-30’un ilk çağrı başlıkları arasında da yer alıyor. Çağrımız doğrultusunda güneş hücresi üretimine ingot dilimleme aşamasından başlayan yıllık asgari 5GW üretim kapasiteli yatırımlara nitelikli ve kapsamlı destekler sunuyoruz” şeklinde ifade etti. “İzmir’imize de hak ettiği kıymeti veriyoruz” Smart Güneş Teknolojileri’nin, ingottan panele kadar tüm üretim süreçlerini kapsayan, yıllık 2 GW kapasiteye sahip güneş paneli yatırım planını hayata geçireceğini kendilerine bildirmiş olduğunu söyleyen Kacır, “Cumhurbaşkanımızın kararıyla, proje bazlı yatırım teşviki sunduğumuz, ülkemizin üretim ve ihracat gücüne önemli katkı sağlayacak bu yatırımın ilk fazında firma; 2023 yılı mart ayında 1,2 GW/yıl üretim kapasitesine sahip panel üretim tesisini burada devreye aldı. Ardından açılışı için bir arada olduğumuz yıllık 800 MW kapasiteli güneş hücresi yatırımını tamamladı. Bu yatırımı kıymetli kılan bir diğer unsur da devamında gerçekleştirilecek wafer ve ingot yatırımı. Bu yatırım, güneş enerjisi sektörümüzün ingot ihtiyacını karşılamanın ötesinde, teknoloji savaşlarının kritik hâle getirdiği çip üretiminde de ülkemize stratejik bir kabiliyet katacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, müteşebbislerimizi teşvik sistemimizle ve kurduğumuz Ar-Ge ve üretim altyapılarıyla ülke sathında sürdürdüğümüz kalkınma hamlesine ortak etmeye devam edeceğiz. Kamu ve özel sektörün tüm imkanlarını seferber ederek 81 ilimizde yürüttüğümüz kalkınma hamlesinde, İzmir’imize de hak ettiği kıymeti veriyoruz” dedi. “KOBİ’leri KOSGEB eliyle destekliyoruz” Son 22 yılda düzenledikleri 6 bin 754 yatırım teşvik belgesi ile şehirde 990 milyar lira tutarında sabit yatırımın ve 190 bin kişilik istihdamın önünü açtıklarını vurgulayan Kacır, “Sayılarını 10’dan 14’e yükselttiğimiz organize sanayi bölgelerimizde 96 bin ilave istihdam oluşturduk. Şehirlerimizde kalkınmanın ana sac ayağı olan KOBİ’lerimizi KOSGEB eliyle desteklemeyi sürdürüyoruz. İzmir’de, 22 yıl önce KOSGEB desteklerinden yararlanan KOBİ sayısı bir elin parmaklarını geçmezken, biz bugüne kadar 72 bin 214 KOBİ’ye 8,5 milyar liranın üzerinde destek sağladık” şeklinde belirtti. “İzmir’e yeşil teknolojilere yönelik yeni tesisler kazandıracağız” İzmir’de Ar - Ge ve inovasyonu güçlendirecek adımları kararlılıkla attıklarına dikkat çeken Kacır, şöyle konuştu: “İzmir’e kazandırdığımız 103 Ar-Ge, 26 Tasarım merkezi ve 6 teknoparkta teknoloji geliştirme çalışmaları yürütülüyor. İzmir Kalkınma Ajansımız eliyle şehrimizin yerel potansiyelini harekete geçirecek 665 projeye 5,2 milyar lira destek verdik. Geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanımız tarafından ilan edilen ve bölgesel kalkınma politikalarımızın beş yıllık yol haritasını oluşturan Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisinde, İzmir’i rekabet gücünü artıracağımız potansiyel bir küresel şehir olarak tanımladık. Ülkemizin 81 ilinin sahip olduğu potansiyelin değerlendirilmesi adına, yakın dönemde devreye alacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programımızla da İzmir’e yeşil teknolojilere yönelik yeni tesisler kazandıracağız. Yüksek teknolojili üretime odaklanarak şehrimize değer katmaya ve İzmir’in büyüme ivmesini artırmaya devam edeceğiz.” “704 kalifiye personel istihdamı sağlanmaktadır” Kendi mühendislikleriyle ürettirdikleri panelin kalitesinden cesaret alarak 2017 yılında ilk panel fabrikasını devreye aldıklarını anlatan Smart Güneş Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ, “Bugün burada açılışını gerçekleştirdiğimiz tesis, 55 bin metrekarelik kapalı alanda yıllık bin 200 megavat panel üretim kapasitesine sahip olup 2024 yılı temmuz ayında devreye aldığımız 800 megavat hücre üretim hattımız ile enerji sektörüne katma değer sunmaktadır. Yapılan yatırım ile sadece bu çatı altında 704 kalifiye personel istihdamı sağlanmaktadır. Entegre üretim tesisimiz tam kapasiteye ulaştığında 3 bin 100 kişiye istihdam sağlamış olacağız” diye konuştu. “Enerjinin teknolojisini de üretme ve kullanma zorunluluğumuz var” İzmir Valisi Süleyman Elban, “Bu tesis bizim için önemli. Çünkü artık, müreffeh gelişmiş ülkeler de olduğu gibi ilerlediğimiz bu yolda bizim de diğer gelişmiş ülkeler gibi temiz enerji kullanma zorunluluğumuz var. Sadece temiz enerjiyi kullanmak değil aynı zamanda enerjinin teknolojisini de üretme ve kullanma zorunluluğumuz var. Bu GES, HES, Biyoenerji gibi teknolojilerinin tamamında kendi teknolojimizi kullanmak zorundayız. Hem enerji tabii kaynaklar bakanlığımızın almış olduğu kararlar ve yaptığı uygulamalarla yerli üretimin teşvik edilmesi hem de Sanayi Teknoloji Bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalar ve teşviklerle yerli üretimin teşvik edilmesiyle birlikte yatırımda kullandığımız malzemelerin dışarıdan gelmesi, ödeme dengesine çok ciddi katkı sağlıyor. Ayrıca enerji bağımlılığımızı da çok ciddi oranda azaltarak yine ödemeler dengesine ciddi katkılar sağlanmaya devam ediyor. Temiz enerjilerle birlikte gelmez dediğimiz zaman geldi ve Avrupa Birliği regülasyonları nedeniyle artık karbon ayak izi durumu bizim de temiz enerji kullanma konusundaki zorunluluğumuzu artırdı. Aksi taktirde ilave maliyetlere katlanmak durumundayız. Dolayısıyla hem temiz enerji kültürü hem de bu temiz enerjinin teknolojisini üretmemiz gerekliliği artık net bir şekilde ortada. Bunun en güzel timsali de Smart Enerji. Bakanlıklarımızın ve Cumhurbaşkanımızın sayesinde yatırımcılarımızın da gayretiyle, ekibinin gayretiyle bu güzel tesis ortaya çıktı” ifadesine yer verdi. Törene İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ve sektör temsilcileri katılım gösterdi.
17 Ocak 2025 Cuma - 16:09
İzmir’de jandarmadan uyuşturucu tacirlerine operasyon
İzmir’in Güzelbahçe ve Aliağa ilçelerinde jandarma ekiplerince gerçekleştirilen operasyonlarda, yüklü miktarda uyuşturucu madde ele geçirilirken 2 şüpheli gözaltına alındı. İzmir İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, il genelinde uyuşturucu madde ticareti ve kullanımının engellenmesi amacıyla yürütülen çalışmalarını sürdürdü. Ekipler, Güzelbahçe ilçesinde gerçekleştirilen operasyonda, 7 kilo 236 gram skunk esrar maddesi ele geçirdi. Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Aliağa ilçesinde gerçekleştirilen başka bir operasyonda ise, 2 bin 50 uyuşturucu nitelikli hap ve 20 gram esrar ele geçirildi. Operasyonlarda olaylarla ilgili 2 şüpheli gözaltına alındı.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 11:17
Karşıyaka Basketbol’da oyuncular yol ayrımında
Karşıyaka Basketbol’da 6 yabancı ve 1 yerli oyuncunun ödemeler yapılmadığı için yeşil-kırmızılı kulübe ihtarname yolladığı öğrenildi. Karşıyaka Basketbol’da maddi anlamdaki sorunlar büyümeye devam ediyor. Ekim ayında da ödemelerin gecikmesinden dolayı ufak çaplı bir problem yaşayan yeşil-kırmızılılar, daha sonra kaynak bulup bu sorunu gidermeyi başarmıştı. Kasım ayında da ödemelerin henüz yapılamamasından dolayı zor bir sürece giren İzmir ekibinde, 6 yabancı ve 1 yerli oyuncunun yeşil-kırmızılı kulübe ihtarname yolladığı ifade edildi. Düzenli olarak maaşlarını alamayan oyuncular, ihtarname çekmesinin ardından 5 iş gününde ödeme yapılmazsa serbest kalma hakkı kazanacak. Yaşanan bu maddi anlamdaki istikrarsızlıktan dolayı da birçok oyuncunun kulüpten ayrılmak istediği dile getirildi. FIBA’dan ağır bir ceza kapıda Ekonomik anlamda zor bir dönem geçiren Karşıyaka Basketbol, tarihinin en zor günlerini yaşamaya devam ediyor. İzmir ekibinin 29 Kasım Cuma gününe FIBA’ya 90 bin Dolar ödeme yapması gerektiği aktarıldı. Yeşil-kırmızılı ekip, geçmiş dönemlerden kalan eski oyuncularının borçlarının FIBA’da yapılandırdığı için bu ayki taksiti ödemesi gerekiyor. Aksi taktirde ise Karşıyaka Basketbol, ağır bir ceza ile karşı karşıya kalacak. İzmir ekibi yaşanan bu durum üzerine kaynak arayışına girerken, yeşil-kırmızılı kulübün acil olarak 21 milyon TL’ye ihtiyaç duyduğu öğrenildi.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 11:06
FETÖ’nün TSK yapılanmasına operasyon: 22 gözaltı
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ/PDY) sözde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanmasına İzmir merkezli gerçekleştirilen operasyonda 22 şüpheli gözaltına alındı. Şüpheliler arasında albay, yüzbaşı, teğmen ve aktif polis memuru olduğu öğrenildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ/PDY) sözde TSK yapılanmasının asker ve sivil şahıs unsurlarına yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında; veri karşılaştırılmasına dayalı işlemler sonucunda tespit edilen, tesadüfle açıklanmayacak şekilde örgütsel irtibat tarzına uygun olarak ankesörlü/ kontörlü sabit hat irtibatı olmak üzere, örgüt mensubiyetlerine dair başkaca deliller (itirafçı ifadesi, ardışık aranma) de bulunan 1’i albay, 1’i yüzbaşı, 1’i teğmen,4’ü astsubay rütbesinde; 3’ü Hava Kuvvetleri, 1’i Kara Kuvvetleri ve 3’ü Deniz Kuvvetleri komutanlığına mensup 2’si muvazzaf asker, muvazzaf olmayan 5 asker şahıs, 1’i sivil memur, 1’i aktif polis Memuru ve 16’sı darbe girişimi sonrası ilişikleri kesilen askeri okul öğrencisi olmak üzere toplam 25 şüpheli belirlendi. Şüphelileri yakalamaya yönelik İzmir merkezli, İstanbul, Ankara, Gaziantep, Hatay, Kütahya, Eskişehir, Kocaeli, Artvin, Gümüşhane ve Çanakkale olmak üzere toplam 11 ilde, emniyet ve jandarma ekiplerince gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonda toplam 22 şüpheli gözaltına alındı. 3 şüpheliyi yakalama çalışmaları ise sürüyor.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 11:00
Uzman hekimler benler konusunda doğru bilinen yanlışları anlattı
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı tarafından “Tüm Branşlardaki Hekimler ve Toplum için Benlere Yaklaşım ve Ben Tedavisi Sempozyumu” gerçekleştirildi. EÜ Tıp Fakültesi Muhittin Erel Amfisi’nde yapılan ve EÜ Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işıl Karaarslan’ın başkanlığını yaptığı sempozyuma; EÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcı Prof. Dr. Burcu Barutçuoğlu, EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Tahir Atik, İzmir Tabipler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt, konunun uzmanı bilim insanları, sağlık çalışanları, idari personel ve öğrenciler katıldı. Hekim ve halk oturumu olmak üzere 2 bölümden oluşan, topluma sağlıklı bir şekilde ulaşmak ve vücuttaki benler konusunda doğru bilinen yanlışların önüne geçmek amacıyla düzenlenen sempozyum kapsamında farklı disiplinlerden bilim insanları alanla ilgili en güncel bilgileri paylaştı. “Ben farkındalığı artırmak için büyük bir fırsat” Ege Üniversitesi olarak toplum bilincini artırmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını söyleyen Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Burcu Barutçuoğlu, “Ege Üniversitesi olarak toplum bilincini artırmanın ve sağlıklı bir yaşam anlayışını yaygınlaştırmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görüyoruz. Toplumsal önemi olan bir hastalık için böyle bir vurgu yapmak, Ege Üniversitesi için çok değerlidir. Hem çevrimiçi hem de yüz yüze katılımla gerçekleşen bu geniş kapsamlı program, halkın bu konulardaki farkındalığını artırmak için büyük bir fırsat. Üniversitemizin sağlık odaklı ve sürdürülebilir yaklaşımıyla bu tür etkinlikleri desteklemeye devam edeceğiz. Başta Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işıl Karaarslan olmak üzere emeği gecen tüm katılımcılara teşekkür ediyorum, başarılı bir sempozyum diliyorum" ifadelerini kullandı. “Yanlış uygulamalar, insan sağlığını tehlikeye atmaktadır” Sempozyumun kapsamında genç hekimleri ve halkı doğru bilgilendirmeyi amaçladıklarını belirten Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Işıl Karaarslan, “Amacımız topluma sağlıklı bir şekilde ulaşmak ve doğru bilgiler aktarmaktır. Türk Dermatoloji Derneği çatısı altında çalışmakta olan Dermoskopi Çalışma Grubu olarak, hocalarımızla birlikte uzun zamandır deri kanseri erken tanı ve tedavisiyle ilgili çalışan ve toplumu bilgilendirmeyi amaçlayan bir grubuz. Ege Üniversitesi Dermatoloji Kliniği olarak bilgi ve hasta manipülasyonu anlamında güçlü deneyim ve birikimlerimizi insanlarla paylaşmak istiyoruz. Gelişen teknolojiyle sosyal medyada yayılan gerçeklikten uzak ifadeler ve yanlış uygulamalar, insan sağlığını tehlikeye atmaktadır. Bir hekim olarak bunun önüne geçmek için bu sempozyumu düzenledik. Benlerle ilgili gerekli yasal düzenlemelerin oluşması için bir plan oluşsun istiyoruz. Bu sempozyumu gerçekleştirmemizi sağlayan başta Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak olmak üzere tüm konuşmacı hocalarımıza ve emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyorum” dedi. “Ben tedavisi istismara açık bir konu” İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt ise, “İzmir Tabip Odası olarak, mesleğimizle ilgili bazı sorunlarla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Özellikle yetkisi olmamasına rağmen tanı ve tedavi yöntemlerini uygulayan kişilerle ilgili çok sayıda şikâyet alıyoruz. Bu durumun dermatologlar ve plastik cerrahlar dışındaki hekimler tarafından yapılması hem yasal değil hem de doğru bir yaklaşım değil. Bu nedenle bu tür sorunları mümkün olduğunca olumlu bir şekilde çözmeye çalışıyoruz. Ayrıca, dermatoloji son yıllarda yoğun şekilde tercih edilen bir branş haline geldi. Ancak bu yoğunluk bazen uygunsuz uygulamalara olanak tanıyabiliyor. Ben tedavisi istismara açık bir konu ve biz bu tür durumları en aza indirmeye gayret ediyoruz. Tabip odaları ile üniversitelerin el ele vermesi, tıbbın gelişimi açısından büyük önem taşıyor. Bu iş birliğini kesintisiz bir şekilde sürdürmemiz gerekiyor. Sempozyumda emeği geçenlere teşekkür ederim” diye konuştu. Sempozyumun hekim oturumunda alanında uzman kişiler tarafından; “Ben nedir”, “Benlere doğru yaklaşım neden önemlidir”, “Gerçek benler için hasta yönetimi nasıl yapılmalıdır?”, “Hangi tip deri lezyonlarına lazer uygulanabilir?”, “Benlere yaklaşım ve malpraktis: klinisyen cerrah ve patologlar için bazı olumsuz sonuçlar” gibi konular ele alındı. Halk oturumunda ise “Hangisi gerçek hangisi masum hangisi riskli, lazer güvenli mi?”, “Topluma benler konusunda ne anlatmaya çalışıyoruz?” gibi konular ele alındı.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 10:41
Göztepe’de kritik anların oyuncusu: Datro Fofana
Göztepe’nin golcü oyuncusu Datro Fofana, sonradan oyuna dahil olduğu Sivasspor ve Beşiktaş maçlarında skor üreterek galibiyetlerin önemli isimlerinden olmayı başardı. Trendyol Süper Lig’de bu sezon itibarıyla sürekli olarak aksiyon dolu maçlara imza atan Göztepe, bu seriye bir yenisini daha hafta sonu oynadıkları Beşiktaş maçıyla ekledi. Rakibini 2-0 geriye düştüğü maçta 4-2 mağlup etmeyi başaran İzmir ekibi, önemli bir galibiyet elde etti. Karşılaşmanın en kritik anında sahneye çıkan isim ise Datro Fofana oldu. 72. dakikada Juan’ın yerine oyuna dahil olan Fofana, 10 dakika sonra takımını 3-2 öne geçiren golü attı ve galibiyeti getiren önemli isimlerinden birisi olmayı başardı. Daha sonra ise Tijanic, 90+1’de skoru 4-2’ye getirdi. Fofana benzer senaryoyu ise geçtiğimiz haftalarda oynanan Sivasspor maçında da yaşattı. Karşılaşmanın son bölümlerine 2-2 eşitlikle girilirken 73. dakikada Fofana oyuna dahil oldu. Fildişi Sahilli oyuncu bu kez de 90+4’te sahneye çıktı ve takımına 3 puanı getiren golü kaydetti. Böylece Göztepe, Sivasspor maçından 3-2’lik galibiyetle ayrılmayı başardı. Bu sezon sarı-kırmızılı formayla 3 maça ilk 11 çıkan ve toplam 258 dakika süre alan Fofana, attığı iki golü de bu karşılaşmalarda kaydetti. Solet’ten korkutan haber geldi Göztepe, Beşiktaş maçının 43. dakikasında sakatlanarak oyundan çıkmak sorunda kalan Isaac Solet’in sol diz ön çapraz bağ sakatlığı yaşadığı duyurdu. Konuyla ilgili sarı-kırmızılı kulüpten yapılan açıklamada, "Futbol A Takımı oyuncularımızdan Isaac Solet’in, sponsor hastanemiz Medicana’da yapılan tetkiklerinde sol diz ön çapraz bağ yaralanması tespit edilmiş olup tedavisine başlanmıştır" ifadelerine yer verildi. Öte yandan 23 yaşındaki oyuncunun yeşil sahalara tekrar dönmesinin 6 ayı bulabileceği belirtildi.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 10:20
Asırlık hapis cezasıyla aranan zanlı yakalandı
İzmir Güven Timleri Amirliği ekipleri, bir asra yakın hapis cezasıyla aranan firari zanlıyı kıskıvrak yakaladı. İzmir Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Güven Timleri Büro Amirliği ekipleri, Konak ilçesinde yaptığı uygulamalarda şüpheli tavırlar sergileyen bir kişiyi durdurdu. Genel Bilgi Tarama (GBT) uygulaması yapılan kişinin, yankesicilik suçlarından 99 yıl 2 ay 18 gün kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan Z.O. olduğu anlaşıldı. Firari zanlı gözaltına alınırken, işlemlerinin ardından cezaevine teslim edildi. Öte yandan Güven Timleri ekipleri, 20 - 26 Kasım tarihleri arasında Konak, Buca ve Bornova bölgelerinde yapılan operasyonlarda; resmi belgede sahtecilik ve uyuşturucu madde kullanmak suçlarından 24 yıl 7 ay kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan M.Ç., göçmen kaçakçılığı suçundan 20 yıl 7 ay 15 gün kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan F.P., yankesicilik suçundan 17 yıl 3 ay kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan Z.Y. ve uyuşturucu madde ticareti suçundan 12 yıl 11 ay kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan İ.A. adlı şüphelileri de yakalayarak cezaevine teslim etti.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 10:09
Aydem Perakende ve Gediz Perakende, iş ortaklarıyla İzmir’de bir araya geldi
Aydem Perakende ve Gediz Perakende, İzmir’de düzenlenen toplantıda iş ortaklarıyla buluştu. Etkinlikte, şirketin geleceğe dair planları, sektördeki yenilikler ve iş birliklerinin geliştirilmesi üzerine önemli paylaşımlar yapıldı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen iş ortakları, bu buluşmada gelecek hedefleri ve iş birliklerine yönelik planlamalarını dile getirdi. Etkinliğin açılışını yapan Aydem Perakende ve Gediz Perakende Genel Müdürü Mustafa İren, iş ortaklarının şirketin uzun vadeli başarısındaki kritik rolünü vurguladı. İren, “İş ortaklarımız, sadece ticaret ağımızı genişleten aktörler değil, aynı zamanda markamızın sürdürülebilir büyümesinin en önemli destekçileri. Bugüne kadar gösterilen özveri ve başarılarla, enerji sektöründe liderliğimizi pekiştirdik. Aydem Perakende ve Gediz Perakende olarak, müşterilerimize en kaliteli hizmeti sunma hedefimiz doğrultusunda iş ortaklarımızla daha büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum” dedi. Genel Müdür Mustafa İren ayrıca, rekabetin giderek arttığı enerji sektöründe yenilikçi çözümler geliştirmenin önemini vurgulayarak; "Pazarın dinamik yapısına hızla uyum sağlayabilmek, uzun vadeli başarılarımızın temel taşlarından biri. Aydem Perakende ve Gediz Perakende olarak, iş ortaklarımızla bu değişimlere birlikte adapte oluyor ve geleceğin fırsatlarına hep birlikte hazırlık yapıyoruz" dedi. İş ortaklarına ödüller takdim edildi Etkinlik süresince, iş ortaklarının başarılarını kutlamak amacıyla çeşitli kategorilerde ödüller verildi. “Adet Bazında En İyi Satış Performansı” ve “Hacim Bazında En İyi Satış Performansı” ödülleri sahiplerine takdim edildi. İş ortaklığı başvuruları devam ediyor Yeni iş ortaklığı başvurularının devam ettiğini belirten Aydem Perakende ve Gediz Perakende Satış Direktörü Sarper Saraçoğlu, iş ortaklığı sisteminin sunduğu avantajlara da değinerek, “Aydem Perakende ve Gediz Perakende iş ortakları, sektörde sağlam bir yere sahip olmanın yanı sıra, geniş müşteri ağı ve güçlü marka desteği ile rekabet avantajı elde ediyor. Teknik destek, eğitim ve pazarlama faaliyetleri gibi alanlarda sunduğumuz ayrıcalıklar sayesinde, iş ortaklarımızla birlikte büyüme fırsatları oluşturuyoruz” dedi. Saraçoğlu, iş birliği ile daha büyük başarılara imza atacaklarına dair inancını dile getirerek; bayilik modeline katılmak isteyen girişimcilerin internet sitesinde yer alan başvuru formunu doldurabileceklerini ifade etti.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 09:53
Berberliğe adanan bir ömür: 62 yıldır aynı dükkanda
İzmir’in Ödemiş ilçesinde yaşayan ve berberlik mesleğine adeta ömrünü adayan 80 yaşındaki Mehmet Emin Eser, 62 yıldır aynı adreste aynı iş yerinde hizmet veriyor. Berber Emin amca, “Bu dünyaya bir daha gelsem yine berber olurum” diyor.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 09:43
Dadaşlar Palet’ten üretimde sürdürülebilirliğe adım
Ahşap palet üretimi sektörünün lider şirketlerinden Dadaşlar Palet, çevreye duyarlı üretim hedefleri doğrultusunda yenilenebilir enerji yatırımları ile önemli bir projeyi hayata geçirdi. İzmir’in Torbalı ilçesinde bulunan tesislerinde 343,2 kWp kapasiteli güneş enerjisi santralini devreye alan Dadaşlar Palet, bu hamleyle hem enerji bağımsızlığına doğru ilerliyor hem de doğayı koruma misyonunu güçlendiriyor. 12 bin 882 ağacın değerinde temiz enerji Bu yatırım sayesinde, yılda 270 bin 517 kg karbon emisyonu azaltılarak, 12 bin 882 adet ağacın çevreye sağladığı yıllık faydaya eşdeğer bir etki oluşturuldu. Dadaşlar Palet, söz konusu projeyle sektörde sürdürülebilirliğe öncülük ederken, doğaya sağladığı katkılarla da farkını ortaya koydu. Dadaşlar Palet Yönetim Kurulu Başkanı Efendi Demir, atılan vizyoner adımı şöyle değerlendirdi: “Güneşten aldığımız ilhamla, üretim süreçlerimizi doğa dostu hale getiriyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarımız sayesinde hem ekonomik hem de ekolojik fayda sağlarken, çevremizi koruma yolunda sağlam adımlar atıyoruz. Gelecek nesillere sürdürülebilir bir dünya bırakmanın gururunu yaşıyoruz.” Yenilenebilir enerjiyle yenilikçi bir gelecek Fokus Enerji, Proje ve Servis Müdürü Ömer Fındık, Dadaşlar Palet‘in yatırımı hakkında şunları söyledi: “Güneş enerjisi gibi sürdürülebilir çözümler, geleceğe yapılan en değerli yatırımlardan biri. Dadaşlar Palet ’in bu projesi, sadece üretim maliyetlerini düşürmekle kalmıyor; aynı zamanda çevreye sağladığı katkılarla sektörde bir örnek oluşturuyor. Bu tür girişimler, firmaların hem ekonomik hem de çevresel sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlıyor ve daha temiz, sürdürülebilir bir dünya için umut verici bir adım atmalarına olanak tanıyor.”
27 Kasım 2024 Çarşamba - 09:34
Eski Milletvekili Emekli Tümgeneral Kamil Erdal Sipahi intihara teşebbüs etti
TBMM 23. Dönem Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir Milletvekili olan ve daha sonra İYİ Parti’ye katılan Emekli Tümgeneral Kamil Erdal Sipahi (76), iddiaya göre çok sayıda ilaç içerek intihara teşebbüs etti. Sipahi’nin hayati tehlikesinin olduğu öğrenildi. İzmir Karşıyaka’da ikamet eden Eski Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’den bir süredir haber alamayan yakınları durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine Sipahi’nin Karşıyaka’da bulunan evine polis ve 112 sağlık ekipleri sevk edildi. Görevlilerin uzun süre zile basmasına rağmen evin kapısı açılmayınca çilingir yardımıyla daireye girildi. Sipahi, yerde hareketsiz şekilde yatar durumda bulundu. Evde yalnız yaşadığı belirlenen Sipahi, ambulansla çevredeki en yakın hastaneye kaldırıldı. Hayati tehlikesi bulunan Sipahi’nin çok sayıda ilaç içerek intihara teşebbüs ettiği değerlendiriliyor.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 09:16
Kavanoz açamıyorsanız osteoporoz riskiniz artmış demektir
Uzm. Dr. Müge Yetener, el kavrama gücünün kas fonksiyonunu ve genel fiziksel kapasiteyi değerlendirmede temel bir ölçüt görevi gördüğünü söyledi. El kavrama gücünün yalnızca genel kas gücüyle ilişkili olmadığını belirten Yetener, “Ellerinizde, bileklerinizde ve ön kollarınızda tuttuğunuz güç, ne kadar sağlıklı olduğumuz hakkında çok şey söyler. Bir alış-veriş torbası taşımak, kavanoz açmak, bez sıkmak, kalem tutmak gibi eylemlerde devreye girer. Eğer bir kavanozun kapağını açamıyorsanız osteoporoz riskiniz artmış olabilir. Kavrama gücü doğal olarak 50 yaş civarında ve hatta belki daha erken azalmaya başlar, kavrama güçlerini koruyan kişiler daha yavaş yaşlanır. El egzersizleri kavrama gücünü artırabilir. Bu gücü artırmak için tenis topunu, ıslak havluyu sıkmayı, barfiks çubuğuna asılmayı, parmakları sıkıştırarak ağırlık kaldırmayı ve yürürken dambıl taşımayı öneririm.” dedi. Acıbadem Bayraklı Tıp Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı ve Fonksiyonel Tıp Uygulayıcısı Dr. Müge Yetener el kavrama gücünün tıbbı değerlendirmedeki önemine dikkat çekti. Kavrama gücünün, elinizin, bileğinizin ve ön kol kaslarınızın bir nesneyi kavramak için ne kadar kuvvet uygulayabileceğini ifade ettiğini kaydeden Uzm. Dr. Yetener, şöyle konuştu: “Geleneksel olarak ilk tıbbi değerlendirmeleri nabız, kan basıncı, sıcaklık ve solunum hızı gibi temel fizyolojik belirteçler oluşturur. Bu ölçümler hastaların sağlığına dair temel bir bakış açısı sunarken, kiloyla ilgili endeksler (vücut kitle indeksi, bel çevresi), kas-iskelet sistemi gücü göstergeleri (özellikle el kavrama gücü) ve vücudun oksijen satürasyon durumu gibi parametreler de değerlendirmeye katıldı. Bu ölçümlerin çekiciliği, uygulamayı kolaylaştırmaları ve invaziv olmamalarıdır. Ayrıca, COVID-19 pandemisinin ortaya çıkması, hiperglisemi insidansının artışını ön plana çıkardı ve kan şekeri ölçümünün yeni bir hayati belirti olarak tanınmasına neden oldu. El kavrama gücü, kas fonksiyonunu ve genel fiziksel kapasiteyi değerlendirmede temel bir ölçüt görevi görür. El kavrama gücü, yalnızca genel kas gücüyle yüksek oranda ilişkili olmakla kalmayıp aynı zamanda birden fazla kronik hastalık ve ölüm riskini doğru ve güvenilir şekilde tahmin eden basit ve düşük maliyetli bir güç ölçüm yöntemidir.“ "Kavrama güçlerini koruyan kişiler daha yavaş yaşlanır" Uzm. Dr. Yetener, kavrama gücünün, her yaştan yetişkinde, kas gücü, kas kütlesi, kemik mineral yoğunluğu ve beslenme durumunun güvenilir bir öngörücüsü olarak ele alınabileceğini söyledi. Yaşlı yetişkinlerde, kavrama gücünün canlılığın bir göstergesi ve fiziksel ve zihinsel işlevlerdeki düşüşün doğru bir öngörücüsü olarak kullanıldığını ifade eden Uzm. Dr. Yetener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Araştırmalar, kavrama gücündeki düşüşü kalp hastalığı, kronik akciğer hastalığı, obezite, artrit, bilişsel bozukluklar, depresyon, osteoporoz, Tip 2 diyabet ve bazı kanserler dahil olmak üzere bir dizi olumsuz sağlık sorunuyla ilişkilendirirken, ameliyat sonrası komplikasyon olasılığının, ameliyat sonrası iyileşme süresinin ve ölüm oranının bir öngörücüsü olduğu da bulundu. Bir gösterge olabilmesine rağmen, kavrama gücü tek başına bir semptom olarak ele alınmamalıdır. El egzersizleri kavrama gücünü artırabilir. Bunlar arasında tenis topunu, ıslak havluyu sıkmak, barfiks çubuğuna asılmak, parmakları sıkıştırarak ağırlık kaldırmak ve yürürken dambıl taşımak yer alır. Kavrama gücü yalnızca bir kavanoz kapağı açarken, ağırlık kaldırırken veya tenis gibi bir spor yaparken önemli değildir, genel sağlık ve refahımızın da bir yansımasıdır. Araştırmalar kavrama gücünün kan basıncından daha iyi bir kalp sağlığı ve uzun ömür göstergesi olabileceğini öne sürüyor. Yine yapılan araştırmalar kavrama gücü ile kemik mineral yoğunluğu/osteoporoz arasındaki eş zamanlı bir ilişki bulunduğu gibi, kavrama gücü ile kırıklar arasında da ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Yapılan 11 çalışmanın tümü, el kavrama gücünde azalma ile kalça kırıkları insidansı arasında bir ilişki olduğunu doğruladı. Ellerinizde, bileklerinizde ve ön kollarınızda tuttuğunuz güç, ne kadar sağlıklı olduğumuz hakkında çok şey söyler. Ellerinizde ve kollarınızda güç kaybediyorsanız ve bu nedenle daha zayıf bir kavramaya sahipseniz, bunun tüm vücudunuzda gerçekleştiğinin bir göstergesidir. Zayıf kavrama gücünün, aynı zamanda kronik hastalıklar için daha yüksek riskin bir uyarı işareti olarak görülüyor. Bunun bir nedeni de, kas kütlesinin azalmasının egzersiz yapmayı zorlaştırması, hareketsiz bir yaşam tarzına ve daha yüksek güçsüzlük riskine yol açmasıdır. Çalışmalar, iskelet kasının bağışıklık fonksiyonunu ve insan vücudundaki inflamasyon derecesini doğrudan düzenleyebileceğini gösteriyor. Bu nedenle, kas gücü, kronik inflamasyon ve bağışıklık fonksiyonu arasındaki ilişki tek yönlü değildir. Son yirmi yıldır iskelet kası sadece bir motor organ olarak değil, immünomodülatör (bağışıklık sistemini daha etkili çalışacak şekilde değiştiren ilaçlar) özelliklere sahip özel bir organ olarak tanınmaya başlandı. İyi beslenmek, yeterli protein almaya odaklanmak ve tüm vücudunuzu çalıştırmak yaşlanma sürecini yavaşlatmak için önemlidir.”
26 Kasım 2024 Salı - 15:15
Dünya Robot Olimpiyatları başlıyor
İzmir’de 90 ülkeden 3 bin 500 çocuk ve genci ağırlayacak Dünya Robot Olimpiyatları (World Robot Olympiad-WRO) için geri sayım başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZFAŞ ve Bilim Kahramanları Derneği iş birliğiyle 28 Kasım’da Fuar İzmir’de başlayacak Dünya Robot Olimpiyatı finali, 30 Kasım’a kadar devam edecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan, İzmirlileri etkinliğe davet ederek, “28-30 Kasım’da bu etkinliği ziyaret edin. Genç arkadaşlarımızın projelerini dinleyin ve bunun dalga dalga ülkeye yayılması konusunda destek verin” dedi. Dünya Robot Olimpiyatı 2024 Türkiye Uluslararası Finali için sayılı günler kaldı. Dünyanın dört bir yanından bilim ve robotiğe meraklı çocuklar ve gençleri İzmir’de buluşturacak WRO 2024 Türkiye Uluslararası Finali’nde, katılımcılar, robotik teknolojilerle ilgili bilgilerini genişletirken aynı zamanda farklı yerlerden gelen yaşıtlarıyla tanışıp fikir alışverişinde bulunacak. 28 - 30 Kasım tarihleri arasında Fuar İzmir’de yapılacak, 90 ülkeden, 562 takım, 3 bin 500 katılımcıyı ağırlayacak WRO 2024 Türkiye Uluslararası Finali öncesinde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya; İZFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan, Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir, Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatma Bezek, World Robot Olympiad Association Genel Sekreteri Claus Ditlev Christensen, İZFAŞ Genel Müdürü Tuğçe Cumalıoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve basın temsilcileri katıldı. Tezcan: "Bu fırsat dalgasını kaçırmayalım" İZFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan, teknolojinin dünyayı, hatta İzmir’i ve Türkiye’yi daha iyi bir yer yapmak için en önemli etkenlerden biri olduğunu söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını aktaran Tezcan, “2019 yılından beri, bu göreve atanana kadar geçen sürede bir düşünce kuruluşunda ekonomik program, kalkınma programı ile ilgili bir takım politika önerileri geliştiriyordum. Bizimki gibi gelişmekte olan bir ülkenin kalkınmasındaki en önemli etkenlerden biri, teknolojiyi hızla kendi ekonomi mekanizmasına adapte etmek ve sıçrayarak kalkınmayı denemek olmalı. Bunu değişik dönemlerde, değişik ülkeler gerçekleştirmiş. Şimdi bir ekonomistin, Schumpeter’in teorisine bağlı olarak söylemek gerekirse altıncı fırsat dalgasının başındayız. 2020’lerin başında başlayan ama pandemi nedeniyle biraz ertelenmek zorunda kalan dijital ve yeşil teknolojilere odaklanmış altıncı fırsat dalgasının en başından yakalama imkanına sahip durumdayız. Eğer bu defa Türkiye bu fırsat dalgasını bu iki teknolojinin üretilmesi, her yerde kullanılmasına adapte edebilirse biz de küresel ekonomi içindeki rolümüzü ve payımızı önemli ölçüde değiştirebilir, geliştirebiliriz. Bunun yapılabilmesi için küresel rekabetçilikteki rolümüzün hızla gelişmesi lazım. Bu da bilim, veri ve yenilikçilik politikasının tam anlamıyla anlaşılması, tüm ekonomik mekanizmanın da bu teknolojilerle yoğrulmasıyla mümkün. Bunu son 6 yıldır mümkün görüyorum, her yerde önermeye gayret ediyorum. Yeni görevimde de belediyenin faaliyetlerinde aynı çabayı gösteriyorum, devam da edeceğim. Hem belediye hem şahsım adına böyle bir etkinliğin İzmir’de olması, belediyemizin ve İZFAŞ’ın katkı veriyor olmasından çok gurur duyuyorum. Umarım buna benzer çabalar devam eder ve ülkemiz de teknolojiyi üreten ve mümkünse ihraç eden ülke konumuna gelir. Lütfen 28-30 Kasım’da bu etkinliği ziyaret edin. Genç arkadaşlarımızın projelerini dinleyin ve bunun dalga dalga ülkeye yayılması konusunda destek verin” dedi. Demir: "Her çocuk mucit doğar" Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir, “Çok heyecanlıyız. Biz ’her çocuk mucit doğar’ diyoruz. Çocuklarımız, öğrencilerimiz geleceğimizdir. Bütün yatırımlarımız onlar için. Bu çalışmalarımızdan birisi de WRO. İzmir’de unutulmaz bir deneyim yaşamaları için hazırlandık. Bu etkinlik hem ülkemizin, hem güzel İzmir’imizin tanıtımı için fırsat oldu. Lütfen etkinliğe gelin, çocukların projelerini dinleyin. Robot maçlarını izleyin. Çocukların yüzlerindeki heyecanı, öğrenme ve paylaşma isteğini görün. İyi ki varsınız, iyi ki geleceksiniz” diye konuştu. Christensen: "Unutulmaz bir deneyim için zemin hazırlandı" WRO’nun temel amacının gençlerin problem çözme becerileri ve geleceğin inşasında kullanacakları teknik becerileri geliştirmelerine katkı sunmak olduğunu belirten World Robot Olympiad Association Genel Sekreteri Claus Ditlev Christensen, “Günümüzde yenilikler olağanüstü hızla ilerliyor. Yapay zeka, teknoloji hayatımızı, çalışma şekillerimizi ve problem çözme yöntemlerimizi yeniden şekillendiriyor. Gençlerin teknolojiyi korkulacak bir şey olarak değil, dünyayı daha iyi bir yer haline getirebilmek için bir araç olarak görmelerini istiyoruz. İzmir’in desteğiyle sadece WRO’yu Türkiye’ye getirmekle kalmadık, aynı zamanda tüm dünyadan gençlere ulaşabilme fırsatı elde ettik. İzmir’in misafirperverliği, inovasyon ve eğitime olan bağlılığı ile unutulmaz bir deneyim için zemin hazırlandı. Birlikte sadece robotlar inşa etmiyoruz aynı zamanda yarının zorluklarıyla, yaratıcılık, iş birliği ve güvenle başa çıkmaya hazır bir nesil inşa ediyoruz” ifadelerini kullandı. Bezek: "İzmir’e çok etki ediyor" İzmir’in ev sahipliği sürecini anlatan Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatma Bezek, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne böyle bir etkinliği Türkiye’ye getirmemizi sağladığı için çok teşekkür ediyorum, İZFAŞ’a, bize yıllardır inandığı için, derneğimizi 2015’ten beri destekliyor. İzmir’de WRO’nun ulusal etkinliğini düzenliyoruz ve İzmir’e çok etki ediyor. WRO takımlarının çoğu bu bölgeden. Böyle bir desteğin topluma da etkisini çok iyi görüyoruz. Bu desteğin devamını diliyoruz” dedi. Cumalıoğlu: "İzmir her birinin gençlik anılarında önemli bir yer tutacak" İZFAŞ Genel Müdürü Tuğçe Cumalıoğlu, “Bu etkinlik sadece İzmir için değil, aynı zamanda ülkemiz için de çok önemli bir tanıtım fırsatı sunuyor. İnanıyorum ki dünyanın dört bir yanından gelecek gençler, hayal güçleri ve yaratıcılıklarıyla gezegenimizin geleceğine ışık tutacak, ilham verecekler. Güzel İzmir her birinin gençlik anılarında önemli bir yer tutacak” şeklinde konuştu. Yarışacak takımın projesi hakkında bilgi aldılar Basın toplantısının ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan ve davetliler Dünya Robot Olimpiyatı 2024 Türkiye Uluslararası Finali’ne katılarak Robomision Senior kategorisinde yarışacak Özel Çakabey Okulları’ndan Artifusion takımının projesini inceledi ve öğrencilerden proje hakkında bilgi aldı. “EARTH ALLIES” teması altında düzenlenecek Bu yıl “EARTH ALLIES” teması altında düzenlenecek finalde, bir yandan gezegenimizin sınırlı kaynaklarının verimli ve adil kullanımına odaklanan katılımcılar, diğer yandan da doğal afetler yaşanmadan ve yaşandıktan sonra robotik çözümlerden nasıl faydalanabileceğimize dair önerilerini paylaşacak. Türkiye’de ilk kez düzenlenecek organizasyon, sadece bilimsel ve teknolojik gelişime katkı sağlamakla kalmayacak aynı zamanda kültürel çeşitlilik ve iş birliği bilincini de artıracak.
26 Kasım 2024 Salı - 12:13
Arkas Spor, taraftarının önünde galibiyete odaklandı
Efeler Ligi ekiplerinden Arkas Spor, 10. hafta mücadelesinde yarın Kuşgöz İzmir Vinç Akkuş Belediyespor’u konuk edecek. Arkas Spor, Efeler Ligi’nin 10. haftasında yarın Kuşgöz İzmir Vinç Akkuş Belediyespor ile karşı karşıya gelecek. İzmir Atatürk Voleybol Spor Kompleksi’nde oynanacak müsabaka saat 19.00’da başlayacak. Mücadele öncesinde İzmir ekibi, ligde oynadığı 8 maçta 4 galibiyet, 4 mağlubiyetle 6. basamakta yer alıyor. Kuşgöz İzmir Vinç Akkuş Belediyespor ise oynadığı 9 maçta 2 galibiyet, 7 mağlubiyetle sondan bir üst basamak olan 13. sırada bulunuyor. Arkas Spor Basın Sözcüsü Uğur Özden, karşılaşma öncesinde yaptığı değerlendirmede, taraftarları önünde kazanmak istediklerini belirterek, “İzmir’de Spor Toto ve On Hotels Alanya Belediyespor’dan sonra Ordu temsilcisini de mağlup etmek istiyoruz. Takımımıza güveniyoruz ve maçı galibiyetle tamamlayacağımıza inanıyoruz” dedi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder