Yerel Haberler
İzmir
İzmir’de kumpirden zehirlenme iddiasına tutuklama 15 Ocak 2025 Çarşamba - 22:43:02 İzmir’in Buca ilçesinde kumpir yedikten sonra hastaneye kaldırılan ve hayatını kaybeden kişinin ölümüne ilişkin gözaltına alınan işletme sahibi tutuklandı. Olay, 28 Aralık günü Buca ilçesi Forbes Caddesi’nde bulunan bir kumpircide meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, işletmeden kumpir yedikten sonra fenalaşan Bahar Zeyrek, annesi Servet Polat ve 11 yaşındaki oğlu Gökhan Zeyrek, aynı gün kusma ve ishal şikayetiyle gittikleri Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki tedavilerinin ardından evlerine döndü. Olayıdan 2 gün sonra anne Servet Polat evin tuvaletinde ölü bulundu. Aile ise işletmeden şikayetçi oldu. Salmonella virüsü bulundu İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Servet Polat’ın ailesinin şikayeti üzerine soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında yürütülen çalışmalarda, işletme sahibi N.D’nin iş yerinde kumpir yiyen başka kişilerin de zehirlenme belirtileri göstererek hastanelere başvuruda bulundukları belirlendi. İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve olay yeri inceleme ekiplerince, işletmede yiyecek hazırlanmasında kullanılan malzemelerden alınan numune örneklerindeki ilk incelemede salmonella virüsü bulunduğu öğrenildi. Tutuklandı Olayla ilgili soruşturma kapsamında iş yeri sahibi N. D., emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkemece, taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan tutuklandı.
15 Ocak 2025 Çarşamba - 17:00 İzmir’de öğrenciler sporcularla buluştu: 750 adet voleybol topu hediye edildi İzmir’de öğrencileri spora teşvik etmek amacıyla, Papara Göztepe Voleybol Takımı ve bir sponsor markanın iş birliğiyle, okullara 750 adet voleybol topu dağıtıldı. Sporcularla bir araya gelen öğrenciler, voleybola dair merak ettiklerini öğrenme fırsatı buldu. Papara Göztepe Voleybol Takımı, sponsor firma aracılığıyla İzmir’de okullara 750 adet voleybol topu hediye ederek öğrencilerin sporla tanışmasına destek verdi. Etkinlik, İzmir Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, Göztepe Spor Kulübü Onursal Başkanı Mehmet Sepil, sponsor firmanın Kurucusu Ayhan Yıldız, Papara Göztepe Voleybol Asbaşkanı Sinem Güntekin, Başantrenör Ataman Güneyligil, takım oyuncuları Ceren Kapucu ve Nursevil Gökbudak’ın katılımıyla İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’nde gerçekleşti. “Spor ve eğitim el ele” İzmir’in köklü takımlarından Göztepe’nin bu anlamlı sosyal sorumluluk projesine liderlik etmesinin kendilerini gururlandırdığını anlatan İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, “Göztepe’nin bu girişimi, çocuklarımızın hem sporla tanışmasına hem de sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemesine katkı sağlıyor. Akademik başarı ile sporun el ele yürüdüğü bir nesil için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi. “Şehrimin Takımı projesi ile geleceğe dokunuyoruz” Göztepe Spor Kulübü olarak yalnızca sahadaki başarılarla değil, topluma dokunan projelerle de öne çıkmayı hedeflediklerini kaydeden Göztepe Spor Kulübü Onursal Başkanı Mehmet Sepil, “Bu projede yer almak, sporun ve eğitimin geleceği adına çok kıymetli bir adım. Hepinizin bildiği Şehrimin Takımı projesiyle, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversitelere dokunmaya devam edeceğiz. İzmir’in gençlerine destek olmak bizim için bir gurur kaynağıdır" diye konuştu. Papara Göztepe Voleybol Asbaşkanı Sinem Güntekin ise, “Spor, gençlerin hayatına sadece fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel bir disiplin ve özgüven de katıyor. Bugün burada olmaktan ve Göztepe’nin 100’üncü yılında bu anlamlı projenin mimarlarından olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyorum” ifadelerini kullandı. Sporla eğitimin bir arada yürüyebileceğini sporcu adaylarına anlatabilmenin kendileri için çok kıymetli olduğunun altını çizen Başantrenör Ataman Güneyligil de, “Spor bir hedef değil, gençlerin eğitimlerini de sürdürebilecekleri bir araçtır. Eğitim, spora; spor ise eğitime her zaman katkı sağlayabilir” şeklinde konuştu. Sponsor firmanın Temsilcisi Zeynep Odabaşı da kadınların sporla güçlenmesi ve gençlerin spor kültürüne kazandırılması için bu tür projelere her zaman destek vermeye devam edeceklerini kaydetti. Oyuncular öğrencilerle buluştu Etkinlikte Göztepe Voleybol Takımı oyuncuları, öğrencilerle söyleşi gerçekleştirdi. Takım Kaptanı Ceren Kapucu ve Nursevil Gökbudak, sporun hayatlarına kattığı disiplin ve özgüveni anlatarak, öğrencilerin sorularını yanıtladılar. Öğrenciler, voleybol oyuncularının günlük antrenman rutinlerinden milli takım deneyimlerine kadar pek çok konuda bilgi edinme fırsatı buldu.
15 Ocak 2025 Çarşamba - 16:06 İZENERJİ TİS’te 8 madde kabul edildi, 5 madde ertelendi İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İZENERJİ A.Ş.’deki toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin 4. oturumunda 13 maddeden 8’i kabul edilirken, 5 madde bir sonraki oturuma ertelendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İZENERJİ A.Ş.’de görev yapan yaklaşık 15 bin çalışanı kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin dördüncü oturumu gerçekleştirildi. Üçüncü toplantıda 13 madde ele alınmış, 8 maddede anlaşmaya varılırken, 5 maddede uzlaşı sağlanamamıştı. Yaklaşık 3 saat süren dördüncü toplantının ardından açıklamalarda bulunan DİSK Genel İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül toplantıda 13 maddenin görüşüldüğünü maddelerden 8’inde uzlaşı sağlandığını 5 maddenin ise ertelendiğini açıkladı. 4’üncü oturumdan 8 madde geçti Uzlaşıya varılan ve ertelenen maddeler hakkında açıklamalarda bulunan Ercan Gül, “Maaşlarımız ile ilgili ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıya kaldık ve binlerce İZELMAN, İZENERJİ emekçisi ile birlikte bu duruma karşı, yarınlarda aynısının yaşanmaması için birlikte mücadele sergiledik. Buradan bütün İZENERJİ emekçilerine, öncelikle şahsım adına, 2 No’lu ve 9 No’lu şube yönetim kurulları ile burada bulunan iş yeri temsilcileri adına, sürece sahip çıktıkları için teşekkür etmek istiyorum. Bugün dördüncü oturumu gerçekleştirdik. Daha önce de söylediğim gibi bir görüşme geriden geliyoruz. Elimizden geldiği kadar maddelerimizi sağlıklı bir şekilde masada görüşüp akit altına almaya çalışıyoruz. Bugün 13 madde görüştük. Bu maddelerden 8’i kabul edilerek imza altına alındı, 5 tanesi ise bir sonraki oturuma ertelendi. Bu maddelerimizden; 14. Madde eski TİS gibi kabul edildi. 15. Madde eski TİS gibi kabul edildi. 16. Madde eski TİS olarak kabul edildi. 17. Madde ertelendi. 18. Madde eski TİS olarak kabul edildi. 19. Madde ertelendi. 20. Madde ertelendi. 21. Madde değişiklik yapılarak kabul edildi. 22. Madde eski TİS gibi kabul edildi. 23. Madde ertelendi. 24. Madde eski TİS olarak kabul edildi ve 25. Madde ertelendi” sözlerine yer verdi. "Kimse umutsuzluğa kapılmasın" Görüşmelerin sonunda emekçinin mutlu olması için mücadele ettiklerini ifade eden Ercan Gül, “Bir önceki toplu iş sözleşmesinde komisyonlar kurmuştuk. Özellikle gruplar üzerinden ve iş riski maddeleri üzerinden çalışıyorduk. İlk oturumda bu komisyonun tekrar kurulmasını talep etmiştik ve bu komisyon, önümüzdeki hafta Salı günü toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden bağımsız bir şekilde toplanmaya başlayacak. Çünkü vasıflar ve iş riski maddeleriyle ilgili görüşmeler uzunca bir vakit alıyor. Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin süresinin çalınmaması adına böyle bir yöntem izlenmesi konusunda işverenle mutabakata varıldı. Bu oturum önümüzdeki hafta Salı günü gerçekleşecek ve toplu sözleşme görüşmelerimiz kaldığı yerden devam edecek. Biz bu toplu sözleşmenin ilk gününde de söyledik; Kararlıyız. Bu toplu sözleşmeyi, binlerce İZENERJİ emekçisinin mutlu olacağı şekilde imzalamak için yola çıktık. Nihai kararı verirken de birlikte, binlerce İZENERJİ emekçisinin mutlu olacağı bir toplu sözleşmenin altına imza atacağız. Dostlar, hiç kimse umutsuzluğa ya da karamsarlığa kapılmasın. İş yeri temsilcilerimiz ve yönetim kurullarımızla birlikte, bu toplu iş sözleşmesini başarıyla tamamlayacağımıza olan umudumuz yüksek. Bütün arkadaşlarımızın da bu umutla, aynı ayın 7’sinde olduğu gibi, birlikte yan yana durarak ve omuz omuza bu mücadeleyi sonuçlandıracağına inancım tam. Kimsenin bundan şüphesi olmasın” dedi. Görüşmelerin 5’inci oturumu 29 Ocak Çarşamba günü saat 10:00’da gerçekleşecek.
15 Ocak 2025 Çarşamba - 15:33 Elleri yıkamak enfeksiyon riskini yüzde 50 oranında azaltabiliyor Enfeksiyonların büyük kısmının el hijyeninin yetersizliğinden bulaşabiliyor. Medicana Sağlık Grubu Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Bölümü’nden Uzm. Dr. Özge Yendur, el hijyeni konusunda çocukları bilinçlendirmenin toplumun üzerinde önemli olduğunu ifade ederek, el yıkamanın önemi hakkında uyarılarda bulundu. Hijyen sağlıklı bir yaşamın en önemli adımlarından biri sayılıyor. Özellikle de Covid-19 pandemisinde hijyenin önemi bir kez daha gözler önüne serilmişken, el yıkama konusunda özel bir hassasiyet gerekiyor. Medicana International İzmir Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Dr. Özge Yendur, “Pandemi süreci, hijyenin sağlıklı bireyler ve toplumlar için vazgeçilmez bir gereklilik olduğunu açıkça göstermiştir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), enfeksiyonların büyük bir kısmının eller yoluyla bulaşmakta olduğunu, el yıkamanın ishal ve solunum yolu enfeksiyonlarını yüzde 50 oranında azalttığını belirtmektedir. Bu nedenle çocuklara hijyenin önemini öğretmek, sağlıklı bir yaşamın ilk adımıdır. 20-30 saniye boyunca sabun ve suyla elleri yıkama, hastalıkları önlemenin en etkili yollarından biridir. Ancak hijyen yalnızca el temizliğiyle sınırlı değildir; sağlıklı bir yaşam için kapsamlı bir hijyen anlayışına ihtiyaç duymak gerekmektedir” dedi. "Yetişkinler çocuklara örnek olmalı" Çocukların oyun ve taklitle öğrendiklerini ifade eden Uzm. Dr. Özge Yendur, “Çocuklara en büyük rol model ebeveynlerdir. Onlara hijyenin önemini anlatmanın ve bunu alışkanlık haline getirmenin en etkili yolu, yetişkinlerin doğru davranışlarla örnek olmalarıdır. Ebeveynler ellerini düzenli olarak yıkayarak çocuklara doğru teknikleri öğretebilirler. Yemek hazırlamadan önce, yemekten sonra veya dışarıdan geldikten sonra ellerin yıkanması gerektiğini göstermek etkili bir yöntemdir. Kişisel hijyen alışkanlıkları geliştirmek ayrıca önem taşımaktadır. Çocuklara dişlerini fırçalamanın, düzenli duş almanın, tırnaklarını kısa ve temiz tutmanın önemini anlatmak gerekmektedir. Bu eylemler, başlangıçta birlikte eğlenceli hale getirilerek yapılabilir. Örneğin diş fırçalarken ’mutlu yıllar’ şarkısı birlikte söylenebilir. Böylece çocuk, şarkı süresi kadar da dişlerini fırçalamış olur” ifadelerini kullandı. Yiyecek ve mutfak hijyenine dikkat edilmeli “Yiyeceklerin doğru şekilde saklanması, hazırlanması ve çapraz bulaşın önlenmesi için mutfak yüzeylerinin temizliği esnasında çocuklara bir yandan bunun neden yapıldığının anlatılması gerekmektedir” diyen Uzm. Dr. Özge Yendur, sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin, çiğ sebzeleri yemeden önce neden yıkamamız gerektiğinden bahsedilebilir. Bu anlatılar, hijyenin öneminin onlarda daha iyi kavranmasını sağlayacaktır. Çocukların gözlemlemelerine imkan sağlayacak şekilde evde düzenli temizlik yapmak, ortak kullanılan alanların hijyenini korumak ve çöpleri uygun şekilde bertaraf etmek, çocukların temizlik bilincini artırmaktadır. Hapşırırken ya da öksürürken ağız ve burnun dirsek içiyle kapatıldığı gösterilerek, aynı durumda nazikçe bu davranışın yapılması gerektiği hatırlatılarak, çocuklara alışkanlık kazandırılabilmektedir.” Video ve oyunla hijyen öğretilebilir Çocukların ilgisini çekecek kitaplar, videolar veya oyunların, hijyen alışkanlıklarını öğretmek için harika araçlar olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Özge Yendur, “Mikropların nasıl yayıldığı basit bir dille hikayeleştirilerek, ilgi çekici ve kimi zaman çocuksu ifadelerle anlatılabilmektedir. Çocuklar, hijyen kurallarına uyduklarında abartıya kaçmadan onları takdir etmek, alışkanlık kazanmalarını hızlandırabilmektedir” dedi. Hijyenin bireysel sağlığın ötesinde toplumsal sağlığı da etkilediğine dikkat çeken Uzm. Dr. Özge Yendur, şunları da söyledi: “DSÖ’nün verilerine göre hijyen eksikliği, yılda milyonlarca enfeksiyona ve önlenebilir ölümlere yol açmaktadır. Çocuklarımıza bu bilinci aşılamak, sağlıklı bir toplumun temelini oluşturacaktır. Hijyen, bir yaşam biçimi olmalıdır. El hijyeninden kişisel hijyene, yiyecek hazırlığından solunum hijyenine kadar tüm bu alanlarda farkındalık oluşturarak çocuklar için daha sağlıklı bir gelecek inşa edilebilir.”
Engelsiz Kafe Selçuk’un hizmetinde
03 Aralık 2024 Salı - 16:11 Engelsiz Kafe Selçuk’un hizmetinde Selçuk Belediyesinin yeni sosyal belediyecilik projesi olan Engelsiz Kafe hizmete girdi. Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, “Burası engel tanımaz çocukların ve daha da önemlisi engel tanımaz bireylerin. Hepimiz sahip çıkalım, büyüsün” dedi. Selçuk Belediyesi önemli bir projeye imza atarak yeni sosyal belediyecilik projesi olan Engelsiz Kafe’yi vatandaşlarının hizmetine açtı. Tüm Selçuk’a hitap edecek olan kafenin engelli bireylerin istihdamına da katkı sunacağı ifade edildi. Engelsiz çocukların ve ailelerinin yoğun ilgi gösterdiği açılışta, Engelsiz Yaşam Merkezi kursiyerlerinin yaptığı el emeği ürünler de satışa sunuldu. SEGEM-DER’in kurucu başkanı olduğundan bu yana engel tanımaz çocuklar ve bireylerle çalıştığını hatırlatan Başkan Ceritoğlu Sengel, SEGEM-DER Başkanı Birgül Gönül ile dayanışma halinde engelsiz bireyler için çalıştıklarını belirtti. 18 yaşını doldurmuş engel tanımaz gençlerin hayatına katkı sunmak için Engelsiz Yaşam Merkezi’nde düzenlenen kurslardan çok iyi dönüş aldıklarını kaydeden Başkan Ceritoğlu Sengel; “Engel tanımaz bütün vatandaşlarımızın ailesi ile görüşmelerimize devam ederken aslında çok uzun zamandan beri benim hayalini kurduğum ve de 18 yaşını dolduran yaşam mücadelesi vermesi, sosyal hayatın içine girmesi gereken, evlere kapatılmak şöyle dursun tam aksine sokaklarda sosyalleşmesi gereken ve yaşamın her noktasını eşit şartlarda, herkes gibi yaşamaya devam edilebilecek bir ortamı oluşturmak istiyorduk. İşte o yüzden Kadın Dayanışma ve Engelsiz Yaşam Merkezi’ni kurduğumuzda kurslar açtık. Ritim kursları, el sanatları kursları derken engelsiz çocuklarımızın çantalar, kırlentler derken birçok güzel iş çıkardığını gördük ve bu ürünleri satın aldık. Biz, bir nebze olsun katkı sunmanın keyfini yaşarken, engelsiz çocuklarımız bir şeyleri başarmış olmanın mutluluğunu yaşadı. Onların da mutluluğu artsın istedik. O yüzden bu şekilde başladığımız serüvene başka bir şey katmalıydık. Artık kuşun kendi kanatlarıyla uçması gerekiyordu. O kuşun uçması için kendilerine ait bir mekanın olması gerekiyordu” dedi. "Hep birlikte sahip çıkalım" Engelsiz Kafe’nin Selçuk’un sahip çıkması ile büyüyeceğini ve engelsiz bireylerin güçleneceğini belirten Başkan Ceritoğlu Sengel; “Engelsiz Kafemiz küçük bir yer ama sizlerin bu alana sahip çıkması engelsiz arkadaşlarımıza destek olacak. 18 yaşını doldurmuş engelsiz arkadaşlarımız çalışacak. Onların kendi durumlarına göre farklı olarak çalışma saatleri ayarlanacak. O çalışma saatleri dahilinde nöbet usulü ve yevmiye ile burada çalışacaklar. Mekan engel tanımaz çocukların ve daha da önemlisi engel tanımaz bireylerin. Hepimiz sahip çıkalım, büyüsün. Engelleri beraber aşacağız. Biz engelleri beraber aşmanın ne demek olduğunu, Selçuk’un ve Selçuk Belediyesi’nin ne kadar büyük bir aile olduğunu 10 günden beri birlikte yaşıyoruz. Dimdik durarak, yan yana durarak engellerin nasıl aşılabileceğini gösteriyoruz. Sıra hep birlikte engelsiz çocuklarımız için yan yana durmada. Hayırlı uğurlu olsun” dedi. Öte yandan Başkan Ceritoğlu Sengel’in konuşmasının ardından Engelsiz Kafe açılışı müzik gösterisi ile devam etti. Engelsiz Kafe, Pazar günü hariç her gün 12.00- 18.00 saatleri arasından Eşitlik Birimi Kadın Dayanışma ve Engelsiz Yaşam Merkezi yanında hizmet verecek.
İzmir’in, tarihinde ilk kez 10 profesyonel futbol takımı liglerde
03 Aralık 2024 Salı - 13:14 İzmir’in, tarihinde ilk kez 10 profesyonel futbol takımı liglerde İzmir’deki spor kulüplerinin başkan ve yöneticileri, İzmir Spor Kulüpleri Birliği Vakfının (İZVAK) geleneksel buluşma toplantsında bir araya geldi. İZVAK Yönetim Kurulu Başkanı Ali Erten, İzmir’in tarihinde ilk kez 10 tane profesyonel futbol takımının liglerde yer aldığına dikkat çekerek, "İstanbul’dan sonra en çok profesyonel futbol takımı olan ikinci şehir durumundayız. Ancak ilgi ve özen açısından ikinci sırada mıyız tartışmaya açık. Sorunlarımıza çözüm üreterek kendimizi geliştirmeliyiz." dedi. İzmir Ticaret Odasının ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya İzmir kulüplerinin başkan ve yöneticilerinin yanı sıra, Gençlik ve Spor İzmir İl Müdürü Murat Eskici, TFF Ege Bölge Temsilcisi Sevgi Koçak Özdemir, TSYD İzmir Şube Başkanı Ergin Karataş, TÜRFAD İzmir Şube Başkanı Bahri Vreskala ve İZVAK Yönetim Kurulu üyeleri katıldı. Toplantının açılış konuşmasında İZVAK Yönetim Kurulu Başkanı Ali Erten, önemli açıklamalarda bulundu. Toplantı salonu için İzmir Ticaret Odası Başkanı (İZTO) Başkanı Mahmut Özgener ve yönetim kuruluna teşekkür eden Erten, “Bu yıl İzmir’in tarihinde ilk kez 10 tane profesyonel futbol takımımız liglerde yer alıyor. Ayrıca vakfımızın kurucu üyesi ve şehrimizin adını taşıyan İzmirspor’umuz var. İstanbul’dan sonra en çok profesyonel futbol takımı olan ikinci şehir durumundayız. Ancak ilgi ve özen açısından ikinci sırada mıyız, tartışmaya açık. Sorunlarımıza çözüm üreterek kendimizi geliştirmeliyiz. Başta Göztepe olmak üzere kulüplerimizin yatırım yapma arzusu var. Ancak özellikle arazi temini konusunda büyük zorluklar yaşanıyor. Bu takımlarımızın 8 tanesi şirketleşme süreçlerini tamamladılar. Altay ve Karşıyaka’mız ise o süreçte ilerliyor. Bu iki kulübümüz de çok büyük camialar. Kendi dinamikleri ile en iyi şekilde bu süreçten çıkacaklarından eminiz. İZVAK olarak bizim en önemli görevimiz, kulüplerimize bu yolculuklarında elimizden geldiğince destek vermek, yol arkadaşlığı yapmak” dedi. Göztepe Onursal Başkanı Mehmet Sepil: “Şehrin gayreti yok” Herkesin probleminin boyutunun aynı olduğunu ifade Sepil, “Şehrin spor bilinci yeterli değil. 11 yıldır bu işin içindeyim. Hep şu bahanenin arkasına saklanmışlar; ‘İzmir’de çok fazla spor kulübü var.’ İşte İZVAK da bunun için kuruldu. İZVAK’la bu durumu değiştirdik. Türkiye’de başka örneği yok. Benzeri olmayan bir kuruluş kurduk. Spor bilincini aşılamak için. Şuan İzmir takımlarını bir araya getirdik. Doğal rekabet her zaman var. Futbolun tadıdır. Belediyeden ortak fon aldık. İZVAK çatısı altında paylaşımla ilgili formül ürettik. Kendi içimizde çözdük. Cemil Başkan’ın niyeti var, ama parası yok. İzmir çok büyük bir dezavantaj yaşıyor. Göztepe Süper Lig’de, Bornova 3. Lig’de aynı durumu yaşıyor. Hiç fark etmiyor. Tesisleşme ile ilgili elimizden geleni yapıyoruz. İzmir’de ciddi altyapı sorunu var. Ama şehrin bir gayreti yok. Bakın Bornova’da antrenman için saha yok diyor. Türkiye’de şuan denk bütçeli bir kulüp yok. Biz örnek olmaya çalışıyoruz. Göztepe bu sene ligin en ekonomik kulübüdür. Bizim birinci hedefimiz Göztepe’yi hayalimizde olan yere getirmek. Bazı oyunculara teklifler gelebilir. Ama bizim amacımız şu anda oyuncu satan bir kulüp olmak değil, Süper Lig’de başarılı olan ve her yıl Avrupa’ya oynayacak bir takım oluşturmak” diye konuştu. İzmir Gençlik Spor İl Müdürü Murat Eskici: “İzmir’e 6 milyar TL yatırım yaptık” Şehirdeki spor yatırımları hakkında bilgi veren Eskici, “Bakanlığımız son 3 yılda İzmir’e 6 milyar TL üzerinde tesis yatırımı yaptı. Her zaman, bütün imkanlarımızla kulüplerimizin yanındayız. Spor bilincini yükseltmek hepimizin yapması gereken şey. Gençlerimizi kötü alışkanlıklardan spor yoluyla koruyabiliriz. Kulüp başkanlarımız bu işlerden para kazanmıyor. Herkes takıma, spora ve şehre katkı sağlamak için çabalıyor. Toplumsal bir görev yapıyorlar. Şirketleşmeyi de bunun için yapmıyor. Çıkan yasa doğrultusunda zorunlu olarak yapıyor. İzmir’deki son 3-4 yılda yapmış olduğumuz yatırımlar başlı başına bir sunum olur. İzmir’de futbolun dışında da diğer branşların desteklenmesi lazım. Bakanlık olarak biz de arsa arıyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak yüzme havuzundan, yurtlara, gençlik merkezlerine de yatırım yapıyoruz. Alsancak havuzu kapalı idi ve bürokratik sorunlar vardı. İlgili belediye ile görüşüldü yıkıldı ve yenisi yapıldı. Halkapınar yine havuz yaptık. 10 tane ilçe havuz ihalesi yaptık. Dokunmadığımız hiçbir ilçe kalmadı. Bakanlık üzerine düşeni yapıyor ve yapmaya da devam edecek” diye konuştu.
İzmir turizmine çifte destek
03 Aralık 2024 Salı - 13:11 İzmir turizmine çifte destek Turizmin değişmeyen rotası TTI İzmir Uluslararası Turizm Ticaret Fuar ve Kongresi ile TTI Health Sağlık Turizmi Fuarı, 5 Aralık’ta kapılarını açıyor. Turizm aktörlerini 18’inci kez bir araya getirecek TTI İzmir ile sağlık ve turizm temalarını birleştiren 2’inci TTI Health, ülkemizin ve dünyanın dört bir yanından sektör profesyonelini ziyaretçilerle buluşturacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, TÜRSAB’ın desteği ile İZFAŞ ve TÜRSAB Fuarcılık ortaklığında düzenlenen 18. TTI İzmir Uluslararası Turizm Ticaret Fuar ve Kongresi, Fuar İzmir’de yapılacak. Fuar, dünyanın dört bir yanından turizm profesyonellerini bir araya getirirken uluslararası katılımcı ve ziyaretçileri yeniden buluşturmaya hazırlanıyor. TTI İzmir’de; ticari görüşmeler ve yatırım fırsatlarının yanı sıra etkinlikler, söyleşiler de gerçekleştirilecek. “Sürdürülebilir Destinasyonlar ve İzmir” ve “İzmir Otel ve İşletmeler” başlıklı oturumlar ile İzmir Ekonomi Üniversitesi tarafından yürütülen Create in İzmir projesi kapsamında, İzmir Ticaret Odası ve YABİSAK’ın (Yazılım ve Bilişim Sanayicileri Kümelenmesi) katkılarıyla “Turizmde Dijitalleşme Hackathon’u” düzenlenecek. Geleceğin turizm anlayışını yeniden tanımlamayı, teknolojiyi turizme entegre etmeyi ve sürdürülebilir projeler geliştirmeyi hedefleyen etkinlikte katılımcılar, turizm sektöründe yenilikçi çözümler üretmek için bir araya gelecek. Ticari anlaşmalar için en uygun zemin TTI İzmir Fuarı; önceki 17 yılda olduğu gibi bu yıl da Türkiye’nin dört bir yanından ve dünyanın farklı ülkelerinden katılımcı ve ziyaretçileri buluşturacak. Fuarda; kamu kurumları, belediyeler, seyahat acenteleri, tur operatörleri, turizm büroları, oteller ve konaklama tesisleri, havayolları, turizm taşımacılığı, seyahat teknolojileri ve yazılımları gibi birçok kuruluş yer alacak. Ayrıca oluşturulan özel alanda profesyonel ziyaretçiler; oteller, acenteler, turizm sektöründe faaliyet gösteren her türlü katılımcı firmayla yüz yüze görüşüp ticari iş anlaşmaları gerçekleştirme fırsatı bulacak. Kültürel mirasları fuar çatısı altında buluşturan TTI İzmir’de; denizi, kumu, güneşi, tarihi, kültürel yapıları, antik kentleri ve doğal güzellikleriyle Türkiye’nin dört bir yanından marka şehirler ile farklı ülkelerden katılımcılar yer alacak. TTI İzmir kapsamında, Türk Hava Yolları sponsorluğunda 38 ülkeden 90 sektör profesyoneli de B2B (işletmeden-işletmeye) görüşmelerde bulunmak üzere fuara gelecek. TTI Health 2. Sağlık Turizmi Fuarı, sağlık ve turizmi buluşturacak Sağlık turizminin öncü firmaları, bu yıl TTI İzmir ile eş zamanlı olarak ikinci kez düzenlenen TTI Health Sağlık Turizmi Fuarı’nda ziyaretçilerle buluşacak. Fuar, sağlıkla turizmi birleştirerek, son zamanlarda milyonlarca insanın sağlık hizmetleri için seyahat etme ihtiyacını karşılamayı amaçlıyor. Sağlık sektörü profesyonelleri ile uluslararası turizm aktörleri, Fuar İzmir’de bir araya gelerek sektördeki son gelişmeleri ve yenilikleri paylaşacak, iş birlikleri için fırsatlar yakalayacak. Fuarın katılımcı profilini hastaneler, klinikler, sağlık turizmi acentaları, estetik merkezleri, hastane malzemeleri ve teknolojileri tedarikçileri ile termal turizm, SPA wellness, geriatri turizmi, medikal sektörlerindeki firmalar oluşturuyor. TTI Health fuarları kapsamında, İzmir Ticaret Odası iş birliği ile alım heyeti programı da düzenlenecek. İtalya, Rusya, İspanya, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin de içinde yer aldığı 16 ülkeden sağlık turizmi sektörü profesyonelleri alım heyeti programına katılacak. Fuarla eş zamanlı olarak Estetik Plastik Cerrahi Derneği tarafından bir kongre de düzenlenecek. Kongre kapsamında, sağlık turizminin geleceğinden cerrahi uygulamalara kadar birçok konu ele alınacak.
Türk inciri uluslararası standartlara göre üretiliyor
03 Aralık 2024 Salı - 12:59 Türk inciri uluslararası standartlara göre üretiliyor Türkiye’nin dünyanın kuru incir ihtiyacının yüzde 60’ını karşıladığı bilgisini veren Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Türkiye’de üretilen kuru incirin karanlık odalarda UV lambalar altında ve lazerlerle kontrol edildiğini, bir pestisit olmayan aflatoksinin incirlerden ayıklandığını, Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı gıda ürünleri listesinde yer verdiği kuru inciri herkesin gönül rahatlığıyla tüketebileceğini dile getirdi. Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı gıda ürünleri listesinde yer verdiği kuru incirler gıda güvenilirliğinin temini, tüketici sağlığı ve menfaatlerinin korunması amacıyla uluslararası standartlar dikkate alınarak gıda kodeksine göre üretiliyor ve tüketicilere sunuluyor. Cennet meyvesi olarak tanımlanan, noel sofralarının vazgeçilmezi kuru incirde Türkiye dünyanın kuru incir ihtiyacının yüzde 60’ını karşılıyor. Türkiye’de yetişen kuru incir dünyanın en kaliteli kuru inciri olarak öne çıkarken, Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Japonya Türk incirini en çok tüketen coğrafyalar olarak öne çıkıyor. Son dönemde kuru incirin aflatoksin nedeniyle ihraç pazarlarından geri gelmesiyle ilgili haberlerin artması üzerine kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla basın toplantısı düzenleyen Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “Son dönemde yoğun olarak gündeme gelen kuru incirde aflatoksin, kuru incire insan eliyle konulan zirai ilaç/pestisit değildir. Aflatoksin diğer pek çok tarım ürününde olduğu gibi iklim koşullarına bağlı olarak doğada bulunan saprofit mantarlar tarafından üretim aşamasında meydana gelmektedir. İklim koşullarına bağlı olarak aflatoksin oluşumu her yıl farklılık göstermektedir. Üretim dönemindeki hava koşullarına bağlı olarak toplam üretimdeki aflatoksin varlığı, %0,5 ila %1,5 arası oranlarda değişmektedir. 2024 üretim sezonunda görülen olumsuz hava koşullarından dolayı aflatoksin varlığında önemli bir artış meydana geldi. 2024 yılında aflatoksin ve okratoksin bulaşıklığı nedeniyle AB ülkelerine yapılan ihracatımızda alınan Hızlı Alarm Bildirimi sayısı 2023 yılına göre artış gösterdi” diye konuştu. Kuru incirde aflatoksin oluşumunun önüne geçmek için, üreticiler, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Enstitüler, Üniversiteler, Borsalar ve Tüccarlarla yoğun bir iş birliği yaptıklarını anlatan Başkan Işık şöyle devam etti: “Aflatoksin sorunu ilk olarak 1987 yılında ortaya çıktı. O andan itibaren Ege İhracatçı Birlikleri tarafından, Ege Üniversitesi, Ticaret Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı destekleri ile tüm kuru incir işletmelerimizde aflatoksin bulaşıklığını ayıklamak amacıyla kontrol sistemleri oluşturulmuş ve bu sistemin etkinliği denetlenmektedir. Tüm kuru incir işletmelerimiz hammadde alımlarında aflatoksin kontrolü yapmakta ve izleme programları yürütmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığımız ve diğer paydaş kurumlarımız ile birlikte üretim aşamasında aflatoksin bulaşıklığını önlemek ve azaltmak için yoğun çalışmalar yapıyoruz. Kuru incirde Aflatoksin ve Okratoksin oluşumunun engellenebilmesi amaçlı her yıl binlerce kurutma kereveti, ilek filesi, hasat filesi, tuzaklar ve örnek kurutma tünelleri Birliğimizce yaptırılmakta, Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda üreticilerimize ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Diğer yandan, örnek bahçeler oluşturarak bilgilendirici broşür ve kitapçıklar yaptırılarak üreticimize yol gösterilmektedir.” Aflatoksinli incirler 24 yıldır imha ediliyor Ege İhracatçı Birlikleri olarak hedeflerinin sadece ihraç pazarlarında değil, ülkemizde de tüketicilerin sağlıklı kuru incir tüketimine katkı sağlamayı misyon edindiklerinin altını çizen EKMİB Başkanı Mehmet Ali Işık, “Bu amaçla işletmelerimize gelen kuru incirler özel karanlık odalarda UV lambalar altında ve lazer ayıklama makinelerinde fiziki kontrollerle sarımsı yeşil renkli ışıma veren aflatoksinli kuru incirler ayıklanıyor. Bu kontroller sonucunda aflatoksin tespit edilen kuru incirlerin ticarete konu olmasının önüne geçilmesi için Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliğimizce 2000 yılından beri Aflatoksinli Kuru İncirlerin İmhası Projesi yürütülüyor. İklim değişikliği ve yaşanan olumsuz hava koşulları nedeniyle bu yıl aflatoksin oluşumunda artış meydana gelmiştir. Bu nedenle Projemiz kapsamında geçen yıl 0,7 olan aflatoksinli kuru incir oranı %1,5’a çıkarılmış, ayrıca Okratoksin-A oluşumuna etki ettiği bilinen küflü incirlerin de %1 oranında toplanarak imhası kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda yılda ortalama 500-600 ton aflatoksinli kuru incir imha edilirken, önümüzdeki dönemde imha edilecek toksinli incir miktarı yılda 1.500 tona yükselecek. Sürdürülebilirlik çalışmalarımız kapsamında son 3 yıldır toplanan aflatoksinli incirler Biyogaz tesislerinde bertaraf ediliyor” şeklinde konuştu. Geri gelen kuru incirler ne oluyor? Çok yoğun kontroller sonucunda ihraç edilen kuru incir partilerimiz çeşitli nedenlerle ülkemize geri gelebildiğini aktaran Işık, bu ürünlerle ilgili takip edilen yolu da şöyle özetledi: “Kuru incirin büyük taneli ve homojen olmayan yapısı nedeniyle, analiz edilen numunenin içine tek bir aflatoksinli incirin karışmış olması bile analiz sonucunun olumsuz çıkmasına yol açabilmektedir. İhracattan Geri Dönen Ürünler Türk Gıda Kodeksi (TGK) Mevzuatına Uygunsa Ülkemize Girebilmektedir. İhracattan geri gelen kuru incirler, ülkemize girişte Türkiye’nin ithalat prosedürüne tabi tutulmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı kontrolünde analiz edilerek sonucu uygun olan partilerin yurda girişine izin verilmektedir. Bakanlık yetkilileri gözetiminde; UV lambalı karanlık odalarda ayıklanan ve lazer makineleri ile tesislerimizde elden geçirilen aflatoksinli kuru incirler tekrar ayıklanmakta, tekrar numune alınarak analiz edilmekte, TGK mevzuatına göre yasal limitlerin altında olan kuru incirler ülkemize girebilmektedir. Bu açıdan, çeşitli mecralarda zehirli, pestisitli kuru incirlerin ihracat pazarlarında tüketilmeyip ülkemiz pazarında satışa sunulduğuna yönelik tüm iddialar asılsız ve yanıltıcıdır.” Biz bütün paydaşlarımızla hem üreticilerimizi hem ülkemizin kalkınmasını devam ettireceğiz Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, “İncirde kalite sorunu yaşanmasının en büyük nedeni Haziran ve Temmuz ayındaki sıcaklığın 45 derecelere çıkması. Enstitümüz kayıtlarında yaklaşık 300 çeşit incir var. Küresel ısınma ve İklim değişikliği ile sıcaklıklar artmaya devam ettikçe üretim bölgelerini değiştirerek dengeleyeceğiz. Biz bütün paydaşlarımızla hem üreticilerimizi hem ülkemizin kalkınmasını devam ettireceğiz.” dedi. Tarım üretim arazileri yer değiştiriyor Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yusuf Gabay, “İncir stratejik ürünümüzdü son 5 senedir prestij ürünümüz oldu. Yıllar geçtikçe ürünün kalitesini artırıyoruz. Türk incirini prestij ürün olarak satmak istiyoruz. Paydaşlarımızla çalışmalar yürütüyoruz. Küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle kalite sorunları yaşıyoruz. Tarım üretim arazileri yer değiştiriyor. İncirde ovadan dağa doğru bir kayma var. Şuan yüzde 70’i dağda, yüzde 30’u ovada yetiştiriliyor. İyi Tarım Uygulamaları ile bu riskleri bertaraf etmeye çalışıyoruz.” diye konuştu. İncirdeki aflatoksin ve okratoksinin insan sağlığı açısından risk oluşturması için bir kişinin günlük 50 kilo incir tüketiyor olması lazım Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Göksan, “Aydın’da insanların refahını bu ürün belirliyor. İncirdeki aflatoksin ve okratoksinin insan sağlığı açısından risk oluşturması için bir kişinin günlük 50 kilo incir tüketiyor olması lazım, bir kişi günde 300 gr incir tüketiyor. Aydın’da sabah öğlen akşam incir yiyor insanlarımız 100 yaşına kadar yaşıyorlar. Rekolte dahada artacak, bizim incirimize sahip çıkmamız gerekiyor.” dedi. Dünyada talebin yüzde 60’ını biz karşılıyoruz 35 bin ailenin geçimini incirden sağladığını söyleyen Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Denetim Kurulu Üyesi, Fatma Behit, “Dünyada talebin yüzde 60’ını biz karşılıyoruz.”dedi.
Türk Kızılay, Engelliler Günü’nü engellilerin sahne aldığı müzikal ile kutladı
03 Aralık 2024 Salı - 12:51 Türk Kızılay, Engelliler Günü’nü engellilerin sahne aldığı müzikal ile kutladı 2015 yılından bu yana yürüttüğü “Hayata Bağlan” projesiyle engelli gruplara yönelik eğitim, sosyal aktivite ve farkındalık çalışmaları yürüten Türk Kızılay Urla, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü İzmir’in farklı ilçelerinden gelen yaklaşık 30 engelli bireyin sahne aldığı “Gül Çocuk Güldür Çocuk El Ele Engelleri Aş Çocuk” müzikaliyle kutladı. Urla Kaymakamlığı koordinatörlüğünde, Urla Belediyesi iş birliğiyle dün akşam Hakan Çeken Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlik kapsamında, Türk Kızılay Urla Temsilciliği bünyesindeki çalışmalara katılan farklı engel gruplarından 30 öğrenci, Pikap Orkestrası eşliğinde 70’li ve 80’li yılların popüler şarkıcılarını canlandırdı. Erkin Koray, Nurhan Damcıoğlu, Emel Sayın gibi dönemin popüler isimlerinin sahnelendiği müzikalin kostümleri ise sıfır atık prensibiyle Kızılay Kadın Urla gönüllüleri tarafından dikildi. Down sendromlu milli sporcu Selin Durgut da sahne aldı Müzikal kapsamında, Türkiye’nin ritmik jimnastik alanında milli sporcusu seçilen ve bu yıl 3 dalda bronz madalyaya layık görülen down sendromlu Selin Durgut da sahne aldı. Türk Kızılay Urla bünyesinde uzun yıllardır çalışmalara katılan Durgut, sahnede canlandırdığı Nurhan Damcıoğlu gösterisiyle büyük beğeni topladı. 21 yaşındaki Durgut, kısa bir jimnastik gösterisi de sergiledi. Etkinlik kapsamında konuşan Kızılay Urla Temsilcisi Nurgül Saltık, “Dokuz yıldır çocuklarımızla engebeli yollardan geçtik, yılmadık, çok yol kat ettik. Her sene bitirelim derken yan yollara saptık, devam ettik ve bugünlere geldik. Ben hem engelsiz yüreklerimize hem değerli annelerine, kadın kollarımıza ve bugünlere gelmemizde bizlere destek olan herkese yürekten teşekkür ediyorum” dedi. “Kızılay kara gün dostumuz oldu” Kızılay Engelsiz Urla Başkanı Selma Yıldız ise, “3 Aralık bizim için yılda bir kez kutlanan bir gün değil, tüm yıl boyu engelsiz yüreklerimizle hayata bağlanmak için çalışıyoruz. Onların elde ettiği başarılar bizi gururlandırıyor. Bu özel gün etkinliğimizle engelsiz yüreklerin sorunları konusunda farkındalığın artmasını diliyoruz” dedi. Engelli annesi Nebile Akdaş ise “Kendini ifade edemediği için ağlama krizlerine giren oğlum bugün özgüvenli bir genç oldu, Hayata Bağlan projesi bizi tekrar hayata bağladı. Kızılay bizim kara gün dostumuz oldu. Biz de bu hilal altında çalışıyoruz” diye konuştu.
Altınordu’yu zorlu bir fikstür bekliyor
03 Aralık 2024 Salı - 12:39 Altınordu’yu zorlu bir fikstür bekliyor Altınordu, hafta sonu ilk olarak play-off hattının en önemli ekiplerinden İskenderunspor ile daha sonra da lider Sarıyer ile karşı karşıya gelecek. TFF 2. Lig Beyaz Grup ekiplerinden Altınordu, son 4 haftada karşılaştığı rakiplerini mağlup ederek 4 maçlık galibiyet serisine imza attı. İzmir ekibi, puanını 31’e çıkartarak lider Sarıyer’in 3 puan gerisinde ikinci sırdaki yerini aldı. Olcay Şahan yönetimindeki kırmızı-lacivertliler zirve mücadelesi verirken gelecek iki haftada iki zorlu müsabakaya çıkacak. Altınordu, arka arkaya iki hafta evinde oynayacağı fikstürde ilk olarak 8 Aralık Pazar günü play-off hattının en önemli ekiplerinden İskenderunspor ile karşı karşıya gelecek. İzmir ekibi daha sonra ise şu anda liderlik koltuğunda oturan Sarıyer’i 14 Aralık Cumartesi günü yine İzmir’de konuk edecek. Böylece üst üste iki zorlu rakiple oynayacak olan Altınordu, bu fikstürden hatasız bir şekilde çıkıp liderlik koltuğunu devralmak istiyor. Sami Satılmış, golleriyle dikkat çekiyor Altınordu’nun bu sezon değişilmez isimlerinden birisi olan 20 yaşındaki orta saha oyuncu Sami Satılmış, ligde oynadığı 13 maçta 4 kez rakip fileleri sarsmayı başardı. İzmir ekibiyle 2020 yılında profesyonel sözleşme imzalayan Sami, 2021-22 döneminde 1. Lig’de 3 gol atmayı başardı. Daha sonra ise 2022-23 sezonunda skor üretemeyen genç oyuncu, geçtiğimiz sezon ise 2. Lig’de oynadığı 35 maçta yine 3 gol kaydetti. Bu sezon ise şimdiden 4 gole ulaşan Sami Satılmış, kariyerinin en golcü sezonunu yaşıyor. Öte yandan U20 Milli Takımı’nın da formasını terleten Sami ile birçok Süper Lig takımının yakından ilgilendiği ifade edildi.
Karşıyaka’nın kupadaki rakibi Ankaragücü
03 Aralık 2024 Salı - 11:31 Karşıyaka’nın kupadaki rakibi Ankaragücü Karşıyaka, Ziraat Türkiye Kupası 4. turunda yarın 1. Lig ekibi Ankaragücü ile İzmir’de karşı karşıya gelecek. TFF 3. Lig 1. Grup ekiplerinden Karşıyaka, Ziraat Türkiye Kupası 4. turunda yarın 1. Lig ekibi Ankaragücü ile karşı karşıya gelecek. Alsancak Mustafa Denizli Stadyumu’nda oynanacak müsabaka saat 15.30’da başlayacak. Karşılaşmayı kazanan taraf bir üst tura yükselme başarısı gösterecek. Öte yandan iki ekip son olarak 2017 yılında 2. Lig Kırmızı Grup’ta İzmir’de karşı karşıya gelmiş ve Ankaragücü, Karşıyaka’yı 2-0 mağlup etmişti. İki takım da formsuz 3. Lig 1. Grup’ta lider Bursaspor’un 9 puan gerisinde yer alan Karşıyaka, ligde oynadığı son 3 karşılaşmada galibiyete hasret kalırken 2 mağlubiyet 1 beraberliğe imza attı. 1. Lig ekibi Ankaragücü ise son 2 haftada istediği sonuçları alamayarak 1 mağlubiyet ile 1 beraberlik elde etti. İki takım da bu müsabakada galibiyet alarak hem kupada yoluna devam etmek istiyor hem de kötü gidişatı sonlandırmayı hedefliyor. Mustafa Reşit Akçay, takımın başında yer almayacak Karşıyaka, hafta sonu oynanan TFF 3. Lig 1. Grup’taki 13. hafta mücadelesinde Silifke Belediyespor’la deplasmanda karşı karşıya geldi. Rakibine 4-0 mağlup olan yeşil-kırmızılılarda karşılaşmaya Mustafa Reşit Akçay’ın yaptığı hareketler damgavurdu. Karşıyaka Teknik Direktörü Akçay, maç içinde sahaya girerek oyuncusuyla tartıştı. Daha sonra ise müsabakanın hakemi tecrübeli çalıştırıcıyı kırmızı kartla cezalandırdı. Böylece Mustafa Reşit Akçay, yarın oynanacak Ankaragücü mücadelesinde takımının başında yer alamayacak.
Altay’dan galibiyet serisi
03 Aralık 2024 Salı - 11:14 Altay’dan galibiyet serisi Altay, TFF 2. Lig Beyaz Grup’taki son iki haftada Afyonspor ve İnegölspor’u mağlup ederek iki maçlık galibiyet serisine imza attı. TFF 2. Lig Beyaz Grup ekiplerinden Altay, son dönemlerdeki karabulutları son iki haftada aldığı sonuçlarla biraz da olsa dağıtmayı başardı. İlk olarak 13. hafta mücadelesinde oynadığı deplasman maçında Afyonspor’u 1-0 mağlup eden İzmir ekibi, bu çıkışını bu hafta da devam ettirdi. Siyah-beyazlılar, taraftarının önünde oynadığı İnegölspor maçında rakibini 3-2 mağlup ederek üst üste ikinci galibiyetini almayı başardı. Bu sonuçlarla birlikte puanını 11’e çıkaran siyah-beyazlılar, 16. Sıraya yükselerek averajının kötü olması sebebiyle haftayı düşme hattından tamamladı. Gökhan Karaaslan ve öğrencileri, gelecek hafta deplasmanda Kepezspor’u mağlup ederek tehlike hattından çıkmayı hedefliyor. Onur Efe, profesyonel kariyerinin ilk gollerini attı Hafta sonu evinde oynadığı maçta İnegölspor’u 3-2 mağlup eden Altay’da genç sağ kanat oyuncusu Onur Efe, gösterdiği performansla adeta yıldızlaştı. Attığı 2 kafa golüyle galibiyetin mimarı olan genç oyuncu, karşılaşmanın 22 ve 45. dakikalarında rakip fileleri sarsmayı başardı. Böylece 22 yaşındaki oyuncu, profesyonel kariyerinde Altay formasıyla ilk gollerini atmanın mutluluğunu yaşadı. Öte yandan geçtiğimiz sezon 1. Lig’de 27 maçta forma giyip gol atma başarısı gösteremeyen Onur Efe, bu sezon 2. Lig’deki 13. maçında golle tanışmayı başardı.
EGEPLASDER Başkanı Gençer: “Çöp değil ham madde ithal ediyoruz”
03 Aralık 2024 Salı - 11:10 EGEPLASDER Başkanı Gençer: “Çöp değil ham madde ithal ediyoruz” Türkiye, sahip olduğu güçlü geri dönüşüm kapasitesi ve gelişmiş sanayi altyapısıyla plastik atıkları ekonomik değere dönüştürerek, çevresel sürdürülebilirlik ve ekonomik büyümeye katkı sağlıyor. Türkiye’de konuşlu geri dönüşüm tesislerinin ihtiyaç duyduğu kaynağında ayrıştırılmış hammaddenin yurt içi kaynaklardan yeteri kadar sağlanamaması nedeniyle ithal edilmesi ise haksız eleştirilerin odağında yer alıyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ege Plastik Sanayicileri Derneği (EGEPLASDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkan Yardımcısı Şener Gençer, “Çöp ithal ediyoruz” başlığı ile servis edilen haberlerin, geri dönüşüm sektörü başta olmak üzere Türk sanayisine yöneltilen haksız bir itham olduğunu söyledi. “Yurt içinden karşılama oranı yüzde 20’lerde” Greenpeace örgütünün servis ettiği “Çöp ithalatında rekor kırdık” haberinin kamuoyunu yanıltmayı hedeflediğini kaydeden Gençer, “Adı geçen uluslararası örgütün çöp olarak adlandırdığı malzeme, yurt içinde kaynağında ayrıştırılması gereken atıkların oranı yetersiz olduğu için ithal edilmek durumunda kalınan hammaddedir. Yurt içi kaynaklı kaynağında ayrıştırılmış plastik atık oranı yüzde 20’ler seviyesindeyken; tamamıyla kayıtlı şekilde, ilgili GTİP kodlarına uygun olarak Türk limanlarına gelen, Türk Gümrük teşkilatına beyannameleri verilen, faturası ödenen malzemelerdir. Bu malzemeleri ‘gizli saklı ithal edilen çöp’ algısı oluşturularak yansıtmak iyi niyetle bağdaşmamaktadır” dedi. Türkiye’deki geri dönüşüm tesislerinde işlenen plastik atıkların yeniden ekonomiye kazandırıldığını, hatta granül halde ikincil plastik olarak ihraç edildiğine dikkat çeken Gençer, uzun yıllardır tüm yerel yönetimlere atıkların kaynağında ayrıştırılması konusunda çağrıda bulunduklarını hatırlattı. "Çöğe attığımız her atık sıfır maliyetli bir hammadde" EGEPLASDER Yönetim Kurulu Başkanı Şener Gençer şu değerlendirmeyi yaptı: “Yerel yönetimlerimiz yasal mevzuatla kendilerine verilen bu görevi maalesef yeteri kadar yerine getirememekteler. İçindeki suyu içtikten sonra çöpe attığımız her pet şişenin ya da bir plastik atığın, gerçekte sıfır maliyetli bir ham madde olduğunu bilmiyoruz. Bilmemek bir yana farkında bile değiliz. Kaynağında ayrıştırdığımız tüm atıklarımız, Türk ekonomisi için paha biçilemez değerdedir. Atıklarımızı kaynağında ne kadar fazla ayrıştırırsak, ülkemizin o kadar daha az plastik atık ithalatı yapacağını toplumsal bilincimize kaydetmeliyiz.” “Greenpece neden sadece Türkiye’ye üretme diyor Greenpeace örgütünün, geçmiş yıllarda Polivinil Klorür (PVC) Fabrikası’nın kapatılması için Aliağa limanında eylem yaptığını da hatırlatan Şener Gençer, bugün itibarıyla 150 bin ton olan yerli PVC üretiminin iç talebin sadece yüzde 15’ini karşıladığını hatırlattı. Yüzde 85’i ithal edilen bir ürünün Türkiye’de üretilmesini istememenin iyi niyetle bağdaşmayacağını sözlerine ekleyen Gençer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hollanda’dan kalkıp İzmir’e gelen ve ‘Stop PVC’ pankartı asan eylemcilerin, Hollanda’dan İzmir’e gelene kadar kaç ülkenin kara sularından geçtiklerini ve o ülkelerde kaç milyon ton PVC üretildiğini bilmemeleri düşünülemez. Fransa’ya, İngiltere’ye, İtalya’ya ‘üretimini durdur’ diyemeyenlerin Türkiye’ye bunu söylemelerini kamuoyumuzun dikkatine sunuyoruz. Sözde çevreci kisvesi ile topluma ve kamuoyuna yanlış bilgi veren bu örgütün yanıltıcı söylemlerine karşı her ortamda gerçekleri vatandaşlarımız ile paylaşmaya devam edeceğiz.”