Yerel Haberler
İzmir
Gaziler Günü Aliağa’da törenle kutlandı 19 Eylül 2024 Perşembe - 16:31:29 Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e 19 Eylül 1921’de ‘Mareşal’ rütbesi ile ‘Gazi’ unvanı verilişinin 103. yıl dönümü Aliağa’da düzenlenen törenle kutlandı. Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen törene Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney, Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, Garnizon Komutan Vekili Hava Pilot Albay Osman Tırpan, gazi ve yakınları, şehit aileleri, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, kurum müdürleri, siyasi parti yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, oda başkanları, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Kıbrıs Gazisi Faruk Seçgin: “19 Eylül Gazilerimizin Şeref Günüdür” Atatürk Anıtına çelenk sunumu, İstiklal Marşı’nın okunması ve şanlı bayrağımızın göndere çekilmesiyle başlayan programda günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı Kıbrıs Gazisi Faruk Seçgin yaptı. Seçgin konuşmasında şunları söyledi:“19 Eylül Gaziler Günü, bedeli kanla ve canla ödenmiş bu toprakların vatan olmasını sağlayan ve devletimizin bekası uğruna canlarını adayanların onur ve şeref ile anıldığı gündür. 19 Eylül, savaş meydanlarında canlarını ortaya koyarak savaşan fedakar ve kahraman gazilerimizin şeref günüdür. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere ebediyete intikal etmiş olan tüm gazilerimizi ve şehitlerimizi rahmetle anıyor, hayatta olan gazilerimize ise sağlık ve mutluluklar diliyorum” dedi. Seçgin’in konuşmasının ardından Atatürk Ortaokulu öğrencilerinden Zeynep Duru Aslan, 19 Eylül 1921 tarih ve153 Sayılı Kanunla Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Mustafa Kemal Atatürk’e Gazilik ve Mareşallik Rütbesi verilmesi ile ilgili meclis tutanaklarını okudu. Atatürk Ortaokulu öğrencilerinden Eymen Bulut, Atatürk’ün meclise ve orduya teşekkür mesajını okurken Elif Hazal Aktaş ise ‘Ya Şehit Ol, Ya Gazi’ isimli şiiri seslendirdi. ‘Gaziler Günü’ kutlama programı, Aliağa Kabristanlığında bulunan şehitlik ziyareti sonrası Güzelhisar Sosyal Tesisleri’nde gaziler, gazi yakınları, şehit aileleri ile Aliağa Mülki Erkânını bir araya getiren yemek programı ile son buldu.
19 Eylül 2024 Perşembe - 14:25 Köpeğin saldırdığı çocuğun annesinden hayvanseverlere tepki İzmir’in Karabağlar ilçesinde sevdiği köpek tarafından saldırıya uğrayan ve kafasından yaralanan çocuğun annesi olay anını anlattı. Görüntünün yayınlandığı sosyal medyada yorum yapan hayvanseverlere tepki gösteren anne, "Hayvanın saldırdığı habere yalan diyorlar, benim çocuğum bugün hayatta olmayabilirdi. Hepsinden şikayetçiyim" dedi. Olay 13 Eylül günü saat 16.30 sıralarında Yurdoğlu Mahallesi 3946 sokak üzerinde meydana geldi. İlkokul 1’inci sınıf öğrencisi 6 yaşındaki Baran Levent, okuldan eve dönerken sokakta bir köpeği görerek sevmek istedi. Başını okşadığı sırada üzerine atlayan köpek, küçük çocuğu başından ve kulağından ısırarak yaraladı. Bu esnada çocuğun yanından bulunan bir vatandaş, çocuğu kurtarırken kulağında 1 santimetrelik yırtık oluşan ve kafasına 4 dikiş atıldığı öğrenilen küçük Baran, hastaneye kaldırıldı. Yaralanan Baran Levent, tedavisinin ardından, taburcu edildi. Öte yandan meydana gelen olay çevredeki bir güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Görüntüde başını okşadığı köpeğin Baran Levent’e saldırı anı, bu esnada bir vatandaşın da araya girerek köpeği durdurduğu, ağlayan çocuğun başını tutarak yardım istediği ve vatandaşın çocuğu olay yerinden uzaklaştırdığı anlar yer aldı. "Şu an belki oğlum hayatta olmayabilirdi" Köpek tarafından saldırıya uğrayarak yaralanan Baran’ın annesi Özge Levent (27), korku dolu o anları anlattı. Levent, "Baran okul çıkışı kırtasiyeden bir oyuncak aldı ve hemen arkamızdaki ara sokağa girdi. Orada da köpeği gördü ve kafasını okşamış. O esnada bir anda köpeğin saldırısına uğradı. Kulak ve kafa bölgesine köpeğin dişi geldi ve kulağımda bir santim yırtıklık kafasında da iki buçuk santim açıklık var. Kafasına da dört dikiş atıldı. Çok şükür bu olayı böyle ucuz kurtardık ama başkalarının canı yanmasın. Bir sürü öğrenci var okulun önünde. Bizim başımızdan böyle bir talihsiz geçti ama başkaları kimsenin canı yanmasını istemiyoruz. Biz sokak köpeklerinin buradan toplanılmasını istiyoruz. Okulun önü olduğu için birçok öğrenci var ve öğrenciler seviyor yani. Sevdiği için de bir anda saldırıya uğrayabiliyorlar. Kafasına değil de boynuna gelseydi şu an belki oğlum hayatta olmayabilirdi" dedi. Sosyal medyadan yorum yapan hayvanseverlere tepki Baran’ın annesi Özge Levent, sosyal medyada yayınlanan görüntülere yorum yapan hayvanseverlere de tepki gösterdi. Levent, "Bu olay için çok üzgünüm ve sosyal medyada yayınlanan görüntülerde oğlum çok tepki aldı. Bunu özellikle belirtmek istiyorum. Rabbim inşallah onların evladına yaşatmasın. Ama bu kadar bir küçük çocuğa bile tepki gösterdiler. Hayvanseverler, ’Daha beter olsaydı, neden bu kadar hayvanlara tepkilisiniz?, yalan haber çıkardınız’ diyorlar. Bu olay yalan değil. Görüntüler ortada. Bu yorumları yapanlardan ben şikayetçiyim, onu da belirtmek istiyorum. Yorumları gördükçe benim canım acıyor. Oğlum her gün kafasındaki dikişleri soruyor. Sokakta oynuyor, kafasından hala kan akıyor ve onu alıp hemen acile götürüyoruz" ifadelerine yer verdi. "Artık korkuyorum" Köpeğin saldırısına uğrayarak yaralanan küçük Baran ise, "Hayvanları, köpekleri çok seviyorum ama artık korkuyorum" diye konuştu.
İzmir’den Adıyaman’a ‘sanat’ köprüsü
18 Eylül 2024 Çarşamba - 10:57 İzmir’den Adıyaman’a ‘sanat’ köprüsü Türkiye’nin en büyük çağdaş sanat etkinliklerinden biri olarak gösterilen ve ‘iyileşmek’ temasıyla Adıyaman’ın ev sahipliğinde düzenlenen Kommagene Bienali, ikinci kez sanatseverlerle buluştu. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü’nden Doç. Dr. Şölen Kipöz, moda tasarımcısı Hatice Gökçe ile birlikte hazırladığı ‘Yükü Omuzlamak’ adlı tekstil yerleştirmesiyle bianelde yer aldı. Bölgeye özgü motifleri işleyerek hazırladıkları eserde, atık kumaşlardan geri dönüştürülmüş elyafları kullandıklarını söyleyen Kipöz, “Bölgede, tarih boyunca kadının inşa edici, şifa verici ve hayatı devam ettirici bir rolü olduğu biliniyor. Biz de çalışmamızda bunu yansıtmak istedik” diye konuştu. LAM Derneği’nin koordinasyonunda, SANKO Holding’in ana sponsorluğunda, Nihat Özdal’ın direktörlüğünde ve Macar sanatçı Prof. Dr. Eros Istvan’ın küratörlüğünde gerçekleşen bienale, 20 farklı ülkeden 53 sanatçı katıldı. İEÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şölen Kipöz’ün ve Hatice Gökçe’nin yanı sıra pek çok tanınmış ismin eserleriyle katkı sağladığı bienal, 8 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek. Yükü omuzlayan kadınlar Bienale katılmaktan büyük mutluluk duyduklarını ve iki hafta kaldıkları Adıyaman Kahta’da, bölge halkının kendileriyle yakından ilgilendiğini dile getiren Kipöz, “Bölgenin kadınları, tarih boyunca kendilerini hep motiflerle ifade etmiş. Bölgede, kadının inşa edici, şifa verici ve hayatı devam ettirici bir rolü olduğu biliniyor. Vurgu yapmak istediğimiz konu, kadının taşıdığı yüklerdi. Yükü omuzlayan ama kırılgan yaşamlarına ve görünmezliklerine rağmen şifalandıran; yerel bilgelik ve becerilerin devamını sağlayan güçlü kadınların, yaşamın sürekliliği için bir umut oluşturduğunu aktarmak istedik. Eserde kullandığımız halı/kilim motifleri için Adıyamanlı akademisyen Ayşegül Zencirkıran’ın tez çalışmasından yararlandık. Kahta kalesinde açık alanda dikkat çekici bir tekstil yerleştirmesi olarak ifade edilebileceğimiz bu eser; tasarımı ile kavramsal olarak kadınların omuzladığı yükü anlatırken, bulunduğu mekana enerji ve görsel zenginlik katan bir nesne olarak da dikkat çekiyor” diye konuştu Bölge esnafıyla çalıştık İlham aldıkları Kommagene Krallığı’nın, doğuyla batıyı sentezleyen birleştirici yapısıyla dikkat çektiğini ifade eden Kipöz, eseri oluştururken de bölgedeki zanaatkarlar ve esnafla ortak çalıştıklarını söyledi. Eserde kullanılan tüm malzemeleri, Adıyaman ve çevresinden temin ettiklerini belirten Kipöz, “Eserin yüzey tasarımında bulunan ve Nemrut Dağı’ndaki heykellerin görsellerinin yer aldığı dijital baskıyı Adıyaman’da yaptırdık. Bölgedeki tanınmış semercilerle ve terzilerle çalıştık. Bu süreçte birbirimizden pek çok şey öğrendik, deneyimlerimizi paylaştık. Bu bienal, bir kültür transferi yaşanmasına da vesile oldu” dedi. Etkileyici bir atmosfer Sanatçıların eserlerinin; Nemrut Dağı, Kahta Kalesi, Cendere Köprüsü, Karakuş Tümülüsü, Belören Köyü, Perre Antik Kenti ve Atatürk Barajı gibi Adıyaman’ın kültürel mirasını oluşturan yerlerde sergilendiğini belirten Kipöz, “İki hafta boyunca Kahta’daki sanatçı misafirhanesinde kaldık ve sadece hazırlayacağımız esere odaklandık. Bölgenin yerel özelliklerinden, kültürel dokusundan etkilenerek yerel bienal gönüllülerinin rehberliğinde kiminle iletişim kurabiliyorsak, ne şekilde üretim yapabiliyorsak öyle çalıştık. Böylesi büyük bir açık alan sergisi, Türkiye’de ilk. Mekanlar o kadar güzeldi ki, eserleri koyduğumuz anda çok etkileyici bir atmosfer oluşturdu” ifadelerini kullandı.
Sigortacılık sektörü İZTO’da buluştu
18 Eylül 2024 Çarşamba - 10:47 Sigortacılık sektörü İZTO’da buluştu Sigortacılar, Gölcük Depremi sonrası hayatımıza giren Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Sigortası’nın kapsamının, Zorunlu Afet Sigortası (ZAS) ile genişletilecek olması nedeniyle düzenlenen toplantı için İzmir Ticaret Odası’nda (İZTO) buluştu. İklim krizinin de etkisiyle afetlerin çok daha çeşitli hale gelmesi, fırtına, sel, dolu, tsunami ve yangınlardan kaynaklanan hasarların artması nedeniyle, depremin yanı sıra diğer doğa kaynaklı afetler bakımından da sigorta himayesinin zorunlu tutulmasını ve teminatın kapsamına konuta ek olarak konut içindeki taşınır malların da eklenmesini gündeme alan Zorunlu Afet Sigortası, işin uzmanları tarafından her boyutuyla değerlendirildi. TOBB, İZTO ve EBSO katıldı İZTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler’in açılış konuşmalarıyla başlayan “Zorunlu Deprem Sigortasının (DASK) Zorunlu Afet Sigortasına (ZAS) Dönüşümü Toplantısı” na, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar konuşmacı olarak katıldı. Toplantının moderatörlüğünü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Sigortacılık Müdürü Mevlüt Söylemez yaptı. Kızılgüneşler: "Sigortacılık bilinci oluşmalı" İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler, son dönemde İzmir’de de acı bir şekilde tecrübe edilen, orman yangınları, deprem, heyelan, sel, fırtına, dolu gibi olağan dışı durumların, ekonomiye verdiği zararları en aza indirmek için, sigorta yaptırmanın ne kadar önemli olduğu konusunda farkındalığı ve sigortacılık bilincini artırmanın büyük önem taşıdığına vurgu yaptı. "Finansal güvencenin kapsamı artırılmalı" Yaşanan büyük afetler sonrasında sigorta yaptırmanın maliyetinin, hasar oluştuktan sonra ortaya çıkan maliyetle karşılaştırılamayacak kadar az olduğunu ifade eden Kızılgüneşler sözlerini şöyle sürdürdü: “Zorunlu Deprem Sigortasının Zorunlu Afet Sigortasına dönüşüm sürecinin yakından takip edilmesi gerekiyor. Sadece deprem kaynaklı hasarların değil; yangın, sel, fırtına gibi diğer afetlerin de poliçe kapsamına alınacak olması çok önemli. Bu kapsamda, devreye girecek ZAS ile DASK’ın sağladığı finansal güvencenin kapsamının arttırılması gerektiğine inanıyoruz” Yorgancılar: "İsabetli ve önemli bir kazanım" TOBB Başkan Yardımcısı ve EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ise, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşanan doğal afet sayısının arttığını, iklim değişikliği ile tetiklenen risklerin, Türkiye özelinde afet sigortaları konusunun çok daha ciddiye alınması gerektiğini teyit ettiğini ifade etti. Yorgancılar, bu kapsamda zorunlu deprem sigortasının kapsamının genişletilerek zorunlu afet sigortasına dönüştürülmesinin isabetli ve önemli bir kazanım olacağını belirtti. Son yıllarda fabrikalarda yaşanılan yangın olaylarına dikkat çeken Yorgancılar sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle plastik, kimyasal ürünler, boya, mobilya gibi yangın riski yüksek sektörlerde sigorta yapılmaması çok büyük handikap. Ülkemizde sigorta yaptırmaya mesafeli olunmasının en önemli nedenlerinden biri ne yazık ki, “Bir şey olmaz” mantığı. Diğer önemli sebep ise, maliyetler. Firmalarımız ekonomik zorluklar yaşarken sigorta yaptırmayı ikinci plana atabiliyor” Korkut: "Fiyatlar minimumda tutulmalı" Açılış konuşmalarının ardından gerçekleşen toplantının panel bölümünde; TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı Levent Korkut, TOBB Sigorta Eksperleri İcra Komitesi Başkanı Ahmet Nedim Erdem, Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar ve DASK Teknik İşleticisi Türk Reasürans A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Erdal Turgut konuyla ilgili görüşlerini paylaştı, katılımcılardan gelen soruları yanıtladı. Sektörde yaşanan sorunların altını çizen TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı Levent Korkut, DASK’ın metrekare fiyatları yükselirse konut sigortasında/poliçesinde azalma olacağını düşündüklerini ve bu sebeple fiyatların minimumda tutulmasını istediklerini ifade etti. Korkut, sektördeki uygunsuzluklarla ilgili belgelerin mutlaka TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesine ulaştırılması gerektiğini vurguladı. Erdem: "Yorumlama farklılıkları giderilecek" TOBB Sigorta Eksperleri İcra Komitesi Başkanı Ahmet Nedim Erdem, 6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri sonrasındaki süreçte eksperler olarak önemli tecrübeler edindiklerini belirterek, eksik sigorta sebebiyle zorluklar yaşandığını vurguladı. Erdem, ZAS’ta dolaylı ve dolaysız hasar tanımlamalarının yapılmasının, yorumlama farklılıklarını gidermek için önemli bir gelişme olduğunu belirterek, yıldırım hasarı, muafiyet ve eksik sigorta vb. konularda önerilerde bulunduklarını söyledi. 2025 yılında uygulamaya girmesi bekleniyor Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, Kahramanmaraş Depreminde 103 milyar dolarlık bir ekonomik kayıp oluştuğunu, bunun sadece 5 milyar dolarlık bir kısmının sigortalandığını, bu durumun kamu bütçesinde büyük açığa neden olduğunu vurguladı. DASK Teknik İşleticisi Türk Reasürans A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Erdal Turgut ise, yeni gelecek ZAS sistemini, kar amacı gütmeden vatandaşların ilk kademede kayıplarını karşılayacak şekilde tasarladıklarını belirterek, ZAS’ın 2025 başında uygulamaya gireceğini umduklarını dile getirdi. Toplantıya, TOBB Genel Sekreter Yardımcısı Cengiz Delibaş, İzmir Ticaret Odası Meclis Üyeleri Ersoy Kocamanoğlu, Tankut Gülümser ve Muzaffer Okan Özer, Ege Sigorta Eksperleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa İsmet Sarıgöz, 48. Sigortacılık Grubu Meslek Komitesi Başkanı Zeynep Şebnem Korkut, Komite Başkan Yardımcısı Mehmet Özdaş, Komite Üyesi İsmail Destebaş, Türkiye Sigorta Birliği Bölüm Yöneticisi Simge Bağcı, İzmir Ticaret Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa Tanyeri, Ege Bölgesi Sanayi Odası Genel Sekreteri Mustafa Kalyoncu, DASK Teknik İşleticisi Türk Reasürans A.Ş. Genel Sekreteri Serpil Günal, İzmir Ekonomi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celalettin Kozanoğlu, TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi ve TOBB Sigorta Eksperleri İcra Komitesi Üyeleri katıldı.
Burhanettin Basatemür: “Kadroyu büyük oranda değiştirdik”
18 Eylül 2024 Çarşamba - 10:36 Burhanettin Basatemür: “Kadroyu büyük oranda değiştirdik” Menemen FK Teknik Direktörü Burhanettin Basatemür, sezon öncesinde kadroyu büyük oranda değiştiklerini ifade ederek, “Maliyetli oyuncularla yollarımızı ayırarak daha çok genç ve hedefi olan oyunculara yöneldik. Takımı gençleştirmenin yanı sıra maddi anlamda da küçülmeye gittik fakat oyunumuz asla küçülmedi” dedi. TFF 2. Lig Kırmızı Grup’ta mücadele eden Menemen FK, lige 3’te 3 yaparak başladı. Aldığı başarılı sonuçlarla 9 puan toplayan sarı-lacivertliler, şimdiden liderlik koltuğuna oturdu. Yaz döneminde takımın başına geçen teknik direktör Burhanettin Basatemür, takımın kısa sürede yakaladığı başarı hakkında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine önemli açıklamalarda bulundu. 5 yıl aradan sonra Somaspor’dan ayrıldığını ifade eden Basatemür, “Menemen FK, geçtiğimiz sezon çok büyük harcamalar yaparak lige başladı. Gerçekten yüksek bir bütçeleri vardı ama istenilen başarı gelmedi. Biz bu sene geçen seneki kadroyu büyük oranda değiştik. Maliyetli oyuncularla yollarımızı ayırdık daha çok daha genç ve hedefi olan oyunculara yöneldik. Takımı gençleştirmenin yanı sıra maddi anlamda da küçülmeye gittik ama oyunumuz asla küçülmedi. Aksine daha da iyi olduğumuzu düşünüyorum” dedi. “Takımımız gün gün daha iyiye doğru gidiyor” Lige iyi bir başlangıç yaptıklarını vurgulayan Basatemür, “Tabii bu futbol üç maç kazanmak bir şey değil. Henüz bir şey başarmadık, mütevazı olup ayaklarımızın yere sağlam basması gerekiyor. Maçlar genel olarak zor geçti. Oynadığımız son müsabaka olan Derince maçı oyun olarak daha yukarıya çıktığımız bir karşılaşma oldu. Pozisyon olarak daha fazla pozisyona girdik, skoru arttırabilirdik ama arttıramadık. Genel olarak daha iyi olduğumuz bir maçtı. Takımımız gün gün daha iyiye doğru gidiyor. Hedefi olan, amacı olan oyuncular var. Bu da bizim işimizi biraz daha kolaylaştırıyor” diye konuştu. “Rakiplere fazla pozisyon vermiyoruz” Oyucularıyla konuşurken oyunun iki yönünü hep anlattıklarını ifade eden Basatemür, “Topun bizde olduğu bir süre var ama bir de topun rakipte olduğu süre var. Buna uygun davranmak gerekiyor. Topun rakipte olduğu zamanlarda takım halinde savunmayı geliştirmeye çalışıyoruz ve şu ana kadar da iyi yaptık. Çok net pozisyonlar da vermedik. Rakipler pozisyona giriyor ama bu sayı minimum derecede az diyebilirim. Bu durum takım savunmasıyla alakalı. Sadece kaleci ve defansla değil, tüm takım savunmasıyla ilgili. Futbol, iki yönlü iki yönünü de aynı şekilde oynamaya çalışıyoruz. Daha doğrusu iki yönüne de önem veriyoruz. Belki 3 maçta 1 gol yememiz bunun bir yansıması olabilir” dedi. Menemen FK’da da üst liglere gidebilecek oyuncuların olabileceğini ifade eden Basatemür, sözlerini şöyle noktaladı: “Bu ikinci yıldan itibaren sayısal olarak artacaktır. Belki ilk yıl olmayabilir. Ama bellide olmaz yetenekli oyuncularımız var. Onların da çıkışı olabilir, bu uzun zaman gerektiren bir şey. Somaspor’da üçüncü yılımızdan itibaren Süper Lig’e oyuncu satmaya başlamıştık, Ben Menemen FK’da da erken bir şekilde Süper Lig’e gidebilecek oyuncular olduğunu düşünüyorum. İki ya da üç oyuncu şu anda o seviyede. Bakalım sezon sonu hep beraber görmüş olacağız.”
Altay’da Ali Solmaz, ameliyat oldu
18 Eylül 2024 Çarşamba - 09:50 Altay’da Ali Solmaz, ameliyat oldu Altay, yaz döneminde U19 takımından A takıma dahil edilen sağ bek Ali Solmaz’ın ameliyat olduğunu açıkladı. TFF 2. Lig Beyaz Grup ekiplerinden Altay’da yeni sezon öncesinde gerçekleştirilen hazırlıklarda sakatlanan Ali Solmaz ameliyat oldu. Siyah-beyazlıların Vali Kutlu Aktaş Tesisleri’nde Menemen FK ile oynadığı hazırlık karşılaşmasında sakatlık yaşayan 19 yaşındaki oyuncu, müsabakaya devam edememişti. Daha sonra yapılan tetkikler sonucunda çapraz bağlarını kopardığı tespit edilen Ali Solmaz’ın başarılı bir operasyon geçirdiği duyuruldu. Konuyla ilgili kulüpten yapılan açıklamada, “Geçtiğimiz günlerde antrenman müsabakasında talihsiz bir sakatlık geçiren futbolcumuz Ali Solmaz’ın ön çapraz bağ ve menisküs tamir ameliyatı kulübümüzün doktoru olan Volkan Eryuva tarafından başarılı bir operasyonla gerçekleşmiştir” ifadelerini kullanıldı. Altay’ın kupadaki rakibi Karaman FK TFF 2. Lig Beyaz Grup ekiplerinden Altay’ın Türkiye Kupası’ndaki rakibi belli oldu. İzmir ekibi, Türkiye Kupası 2. Tur’unda Karaman FK ile karşı karşıya gelecek. Müsabaka tarihinin henüz kesinleşmediği ifade edilirken 8, 9 ya da 10 Ekim’de oynanması bekleniyor. Zorlu karşılaşma, Altay’ın ev sahipliğinde Alsancak Mustafa Denizli Stadyumu’nda oynanacak. Karşılaşmanın kesin tarihi ise önümüzdeki günlerde açıklanacak.
Başkan Tugay: “Samimiyete inanıyorum ve inşallah kısa sürede sonuç alacağız”
17 Eylül 2024 Salı - 14:15 Başkan Tugay: “Samimiyete inanıyorum ve inşallah kısa sürede sonuç alacağız” İzmir Körfezi’ndeki kirliliği mercek altına almak için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından oluşturulan Bilim Kurulu’nun Acil Eylem Planı toplantısında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “En acil şekilde körfezi nasıl temizleriz onu belirlememiz gerek. Bu süreci tam bir şeffaflık içerisinde yürüttük. Bizde olan ve bakanlığımızda olan verileri birbirimizle paylaştık. Çok yapıcı bir toplantı oldu. Samimiyete inanıyorum ve inşallah kısa sürede sonuç alacağız. Kendi üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmenin yanı sıra diğer konularda da özveriyle çalışacağız. Bunu taahhüt ediyorum” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın düzenlediği İzmir Körfezi Acil Eylem Planı toplantısına katıldı. İzmir İktisat Kongresi binasında düzenlenen toplantıda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank’ın yanı sıra İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, ilgili kurum temsilcileri ve 35 akademisyen yer aldı. “Öncelikle nasıl temizleyeceğimize odaklanmamız gerek” Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantının ardından değerlendirmelerde bulunan Başkan Dr. Cemil Tugay, “Bilimsel görüşmeler iki gün sürecek. En acil şekilde körfezi nasıl temizleriz onu belirlememiz gerek. Ardından orta ve uzun vadede yol haritası oluşturalım bunları bilimsel verilerle belirleyelim bilim insanlarının rehberliğinde ilerleyelim istedik. Bu süreci tam bir şeffaflık içerisinde yürüttük. Bizde olan ve bakanlığımızda olan verileri birbirimizle paylaştık. Çok yapıcı bir toplantı oldu. Samimiyete inanıyorum ve inşallah kısa sürede sonuç alacağız. Kendi üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmenin yanı sıra diğer konularda da özveriyle çalışacağız. Bunu taahhüt ediyorum. Yağmur suyu kanallarının yapımı sürüyor, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin 4. fazı yüzde 80 civarında, Çiğli 5. faz projesini de bu dönemde başlayıp bitireceğiz. Bunlar bizlerin öncelikleri. Bakanlığımız da büyük bir çaba içerisinde onlara da çok teşekkür ediyorum. Bilim insanlarımızın rehberliğinde büyük bir yol alacağız. Biz üzerimize düşeni yapacağız. Bakanlığımızdan beklentilerimiz dip taramaları, körfez temizliği, finans kuruluşlarından kredilere onay verilmesi. Bizim körfezi öncelikli nasıl temizleyeceğimize odaklanmamız gerek” diye konuştu. “Eylül sonuna planı açıklayacağız” İzmir Körfezi’nde yaşanan balık ölümlerinin sadece bölgesel ekosistemi değil ülkenin biyolojik çeşitliliği, balıkçılık sektörü ve kıyı topluluklarının sürdürülebilirliği açısından da büyük bir tehdit oluşturduğunu belirten Bakan Yardımcısı Varank, “Balık ölümleri, çevresel sorunların çok boyutlu ve karmaşık doğasını bizlere bir kez daha hatırlatmaktadır. Bu olay iklim değişikliğinden su kalitesine, kentsel kirlilikten deniz ekosisteminin bozulmasına kadar birçok farklı sektörün bir araya geldiği bir krizi işaret etmektedir. Bu nedenle bu soruna karşı geliştirilecek çözümlerin bilimsel temellere dayanması ve tüm paydaşların katılımıyla uygulanması büyük bir önem taşımaktadır. Eylül ayı sonuna kadar İzmir Körfezi’yle ilgili acil eylem planını açıklayacağız” dedi. 35 akademisyen İzmir Körfezi için bir araya geldi 35 akademisyenin yer aldığı Bilim Kurulu “İklim Değişikliği ve Doğa Temelli Çözümler Çalışma Grubu”, “Atık su Altyapısı ve Dereler Çalışma Grubu” ile “Deniz Alanlarının Değerlendirilmesi ve Ekosistemin İyileştirilmesi Çalışma Grubu” olarak üç ana başlıkta çalışmalarına devam edecek. Bilim kurulu üyeleri körfezde saha incelemesi de yapacak.
Ebeveynler dikkat: siber dünyada çocuklar tehlikede
17 Eylül 2024 Salı - 13:17 Ebeveynler dikkat: siber dünyada çocuklar tehlikede Günümüzde çocuklar ve gençler, sosyal ağlarda her gün saatlerini harcarken, bu durum ebeveynleri de ciddi şekilde endişelendiriyor. Fazlanet Bilgi Teknolojileri CEO’su Perviz Altay, dijital dünyada gizlenen tehlikelerden çocukların nasıl korunabileceği ile ilgili önemli uyarılarda bulundu. Perviz Altay, internet ve sosyal medyanın çocukları odalarına hapsettiğini, ancak dış dünyanın tehditlerinin dijital ortama taşındığını belirtti. Geçmişte çocukların sokakta vakit geçirdiklerini, ebeveynlerin ise çocuklarını fiziksel tehlikelerden korumak için çabaladıklarını hatırlatan Altay, “Artık çocuklarımız evden dışarı çıkmıyor ama bu kez de siber dünyadaki tehlikelerle karşı karşıyalar. Çocuklarımızı bu tehditlerden korumak ebeveynler olarak bizim görevimiz” dedi. Siber dünyadaki tehlikeler Altay, çocukları sosyal ağlarda bekleyen başlıca tehditlere dikkat çekerek şu bilgileri paylaştı: Kötü amaçlı yazılımlar (Malware): Sosyal ağlarda korsan yazılım veya oyunlar vaadiyle kötü amaçlı yazılım indirmeye yönlendirilen çocuklar, siber saldırganların hedefi olabilirler. Kimlik Avı (Phishing): Sosyal medya sitelerinin kopyaları aracılığıyla, çocukların hesap bilgileri çalınabilir. Kimlik avcıları, sosyal medya profillerine erişmek için bu yöntemleri kullanabilirler. Kimlik Hırsızlığı: Çocukların sosyal medya profillerine ekledikleri kişisel bilgiler (adres, telefon numarası, doğum tarihi) siber suçlular tarafından kullanılabilir. Çevrimiçi Zorbalık ve Taciz: Çocukların akranlarından kaynaklanan çevrimiçi zorbalıklar, gerçek hayatta olduğu kadar yıkıcı olabilir. Ayrıca, bazı yetişkinler çocukları cinsel istismar amacıyla hedef alabilirler. Çocuklarını korumanın yolları Fazlanet Bilgi Teknolojileri CEO’su Perviz Altay, çocukları sosyal ağların tehlikelerinden korumak için şu önerilerde bulundu: Açık İletişim Kurun: Çocuklarınızla sosyal medya kullanımı konusunda açık diyalog kurun. Siber zorbalık gibi durumlarda hemen size veya bir yetişkine haber vermeleri gerektiğini anlatın. Ebeveyn Kontrol Yazılımı Kullanın: Çocuğunuzun internet kullanımını sınırlamak için ebeveyn kontrol yazılımlarını kullanın. Ancak ücretsiz versiyonlar çoğu zaman soruna çözüm bulmaz. Bu konuda uzman bir firmadan destek almalısınız. Doğru yazılımlar, istenmeyen web sitelerini engellerken internete erişim saatlerini düzenlemenize de olanak tanır. Güvenilir Güvenlik Çözümleri Kullanın: Çocuklarınızın cihazlarına, kötü amaçlı yazılımlara karşı koruma sağlayan bir güvenlik çözümü kurun. Uzman değilseniz bunun için de güvenilir bir firmadan destek almanızı öneriyoruz. Güçlü Parolalar ve İki Faktörlü Doğrulama Kullanın: Çocuklarınıza güçlü parolalar kullanmayı öğretin ve sosyal ağ hesapları için iki faktörlü doğrulamayı etkinleştirin. Sosyal Ağ Gizlilik Ayarlarını Düzenleyin: Çocuğunuzun sosyal medya hesaplarındaki gizlilik ayarlarını kontrol edin ve sadece tanıdığı kişilerle etkileşimde bulunmasını sağlayın. Uzman desteği Perviz Altay açıklamasında sosyal medyanın çocuklar için hem fırsatlar hem de tehlikeler barındırdığını belirterek, ebeveynler olarak, çocukların dijital dünyada güvende kalmasını sağlamak için bu tür tehlikelere karşı bilinçli olmak gerektiğinin altını çizdi. Altay, siber güvenlik önlemlerini uygulayarak, çocukların interneti güvenli bir şekilde kullanmalarına yardımcı olunabileceğine vurgu yaparak, “Ancak yukarıda da defalarca belirttiğimiz üzere eğer bu alanda yeterince uzman değilseniz, hem kendi hem de çocuklarınızın güvenliği için mutlaka bir uzmandan destek almalısınız. Bazı ücretsiz yazılımlar sizi yeterince korumayabilir. Hatta daha açık bir hedef haline getirebilir. Fazlanet Bilgi Teknolojileri A.Ş siber güvenlik konusunda talep eden herkese gerekli desteği uzaman kadromuz ile verdiğimiz belirtmek isterim. Müşterilerimizin güvenliği birinci önceliğimizdir” dedi.
Çağdaş Yaşamın gençleri Pamucak’ta
17 Eylül 2024 Salı - 11:19 Çağdaş Yaşamın gençleri Pamucak’ta Türkiye’nin birçok yerinden Selçuk’a gelen üniversite öğrencileri 18. Türkel Minibaş Gençlik Yaz Kampı’nda buluştu. Kampın ilk gününde Çağdaş Gençlik Genel Kolaylaştırıcı Yardımcısı Yusuf Aksu moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel gençlerin konuğu olarak sorularını yanıtladı. Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin kendisi için ne ifade ettiği sorusuna; “Bir tohumun filiz haline gelip yeşerip belediye başkanı olmasını sağladı” diyerek cevap verdi. Çağdaş Yaşam kavramını “benden biz kavramına gidebilmek, toplumsal yarar sağlamak” olarak nitelendiren Başkan Ceritoğlu Sengel; “Herkesin sosyal anlamda yapabileceği bir şeyler var. Elinizden gelen bütün her şeyi yapın. Geldiğiniz yerlerde gördüğünüz hikâyeleri cebinizde tutun ama herkes kendi hikâyesini kendisi yazsın. Kendi hikayenizi yazarken orijine kendinizi koysanız o toplumsal düşünceden vazgeçmeden hareket etmeni, kendi hikayenizi yazarken başkalarının hikayelerine dokunmanız bence en kıymetlisi diye düşünüyorum” dedi. Gökçe Gökçen: “Kadınlar ve gençler birbirini güçlendiriyor” Cumhuriyet Halk Partisi Adalet Bakanlığından Sorumlu Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen 18. Türkel Minibaş Gençlik Yaz Kampı’na katılan gençlerle bir araya geldi. Çağdaş Gençlik Birimi Genel Sekreteri Deniz Gezmiş Pek’in moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Gökçe Gökçen, gençlerle genç ve kadın siyasetçi olmak üzerine deneyimlerini aktardı. Kadınların ve gençlerin siyasette bir temsil mücadelesi içinde olduklarını belirten Gökçen; “Kadınlar ve gençler kendi hayatlarında neyi yaşıyorsalar siyasette onu görmek, o sorunları çözmek istiyorlar. Benim kendi tecrübelerimde hep önemsediğim iki şey vardı; “Birincisi kadınların mücadelesi, ikincisi de gençlerin mücadelesi.” 2010 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’ne girdiğim zaman ben liyakatli, düzgün, Türkiye’ye dair düşünen, araştıran, sorgulayan gençler var olduğunu fark ettim. Bu noktada partimizde daha fazla gencin yer alması için mücadele ettik. İlk başta 2012 yılında yüzde 10’luk bir gençlik kotası geldi. Yüzde 20’lik kotaya 2018 yılında ulaştık. Şimdi ise kademeli olarak yüzde 33’lük bir gençlik kotasına kadar ulaştık. İzmir’de şimdiye kadar 6 tane kadın belediye başkanımız varken, en son seçimde 8 kadın belediye başkanımız seçildi. Bunlardan biri Selçuk Belediye Başkanımız Filiz Başkan. 40 yaş altı genç aday sayısı 12 idi, 11’i belediye başkanı oldular. Birçok arkadaşımızın ortak mücadelesi sonucu bu temsil gerçekleşiyor. İşin özünde gençlere ve kadınlara karşı bir önyargı var. Ama bütün bunlara rağmen kadınlar ve gençler birbirini bulduğu zaman bence iki tarafta birbirini güçlendiriyor. Bu sayılar yıllar içinde bu kadar yükselmeye başlıyor” dedi.
İzmir Körfezi Bilim Kurulu ilk toplantısı yapıldı
17 Eylül 2024 Salı - 11:05 İzmir Körfezi Bilim Kurulu ilk toplantısı yapıldı Balık ölümlerine neden olan İzmir körfezindeki kirliliğin çözümü amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Murat Kurum’un talimatıyla oluşturulan İzmir Körfezi Bilim Kurulu’nun 3 çalışma grubu bugün İzmir’de toplandı. Acil eylem planının Eylül ayı sonunda açıklanacağını belirten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank, uzun ve orta vadeli eylem planının da kasım ayı sonunda netleşecek şekilde çalışmaların aralıksız süreceğini kaydetti. İzmir Körfezi Bilim Kurulu’nun 3 çalışma grubu ilk toplantısı bugün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank başkanlığında gerçekleştirildi. İzmir İktisat Kongresi Binası’nda düzenlenen toplantıda, 35 akademisyen İzmir Körfezi Acil Eylem Planı’nı hazırlayacak. Toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Valisi Yardımcısı Kamil Köten ve akademisyenler katıldı. “Çözümlerin bilimsel temellere dayanması büyük önem taşımaktadır” Toplantıda konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank, “İzmir Körfezi’nde yaşanan balık ölümleri sadece bölgesel ekosistemimizi değil, aynı zamanda ülkemizin biyolojik çeşitliliği, balıkçılık sektörü ve kıyı topluluklarımızın sürdürülebilirliği açısından da büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bugün burada toplantımızın sebebi bu tehdide karşı birlikte harekete geçme gerekliliğidir. Balık ölümleri, çevresel sorunların çok boyutlu ve karmaşık doğasını bizlere bir kez daha hatırlatmaktadır. Bu olay iklim değişikliğinden su kalitesine kentsel kirliliğin deniz ekosisteminin bozulmasına kadar birçok farklı sektörün bir araya geldiği bir krizi işaret etmektedir. Bu nedenle bu soruna karşı geliştirilecek çözümlerin bilimsel temellere dayanması ve tüm paydaşların katılımıyla uygulanması büyük bir önem taşımaktadır. Bakanımızın acil yapılması gerekenlerle ilgili yol haritası çıkarılması talimatı verdiğini hepimiz geçen toplantıda biliyoruz. Bu kapsamda ilk etapta bilim insanları ve yetkililerle birlikte İzmir Körfezi Bilim Kurulu’nun oluşturulması kararı alınmıştı. İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulunun ilk toplantısı bakanımızın başkanlığında Bilim Kurulu üyelerimizin yanı sıra bölgedeki belediye başkanlarımız, kamu kurum ve kuruluşlarımız, ilgili STK’larımız, oda temsilcilerimizin katılımıyla 5 Eylül’de yine burada gerçekleştirilmişti. Toplantının sonucu olarak Bilim Kurulu üyeleriyle çalışma gruplarının oluşturulması ve acil eylem planının hazırlanması kararlaştırılmıştır. Eylül ayı sonuna kadar İzmir Körfeziyle ilgili acil eylem planının açıklanacağını da bu toplantıda duyurmuştur. Bugün burada İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu’nun ilk toplantısında alınan karar doğrultusunda Bilim Kurulu üyeleriyle çalışma gruplarını oluşturmak ve ivedi olarak eylem planı çalışmalarına başlamak üzere toplanmış bulunuyoruz” diye konuştu. “Uzun ve orta vadeli eylem planının da kasım ayı sonunda netleşecek şekilde çalışmalarımız devam edecek” Bugün ve yarın gerçekleştirilecek toplantılarda bilimsel verilerin ışığında Acil Eylem planının şekilleneceğine dikkat çeken Varank, sözlerini şöyle sürdürdü: “İzmir Körfezi’nin ekosistemini koruyacak ve bu tür olayların tekrar yaşanmasını önleyecek adımları belirleyeceğiz. Bakanlığımızın çevreyi koruma konusundaki kararlılığı tamdır ve buradan çıkacak sonuçların gelecek nesillerimize daha yaşanabilir bir çevre bırakma hedefimizde önemli bir rol oynayacağına da inanıyoruz. Söz konusu çalışmalar, iklim Değişikliği ve Doğa Temelli Çözümler Çalışma Grubu, Atık su Altyapısı ve Dereler Çalışma Grubu ile Deniz Alanlarının Değerlendirilmesi ve Ekosistemin İyileştirilmesi Çalışma Grubu başlıkları altında üç ana başlıkta devam ettirilecektir. İzmir Körfezi’yle ilgili acil eylem planının eylül ayı sonunda açıklanacak olması nedeniyle çalışma için süremizin çok kısıtlı olduğu da göz önünde bulundurularak, çok hızlı bir çalışma programının ilk iki günlük çalışma programı için biz bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Siz değerli bilim insanlarımızın yapmış olduğu çalışmalar ve uzmanlıkları ile şekillenecek Acil Eylem Planımızın uzun ve orta vadeli eylem planı da kasım ayı sonunda netleşecek şekilde çalışmalarımız aralıksız bir şekilde hocalarımızla birlikte devam edecektir. Hazırlanacak eylem planı İzmir Körfezi’mizi gelecek nesillere sağlıklı olarak aktarmak üzere gerekli adımları içerecek ve sorumlulara yol gösterecek bir kılavuz niteliğinde olacaktır. İki günlük çalışma programının ülkemize ve İzmir’imize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.”