Yerel Haberler
İzmir
CHP Genel Başkanı Özel: “İzmir ile helalleşme olacak” 10 Ocak 2025 Cuma - 18:15:26 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “İthal vekil konusunda teminat benim. İmkan olsa İzmir’de seçimi komple yenilesek. Kontenjan vekil olur ama olacaksa bile İzmir ile bağı olan konmalı. Bizim İzmir’e borcumuz var. İzmir ile helalleşme olacak” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir programı kapsamında Ege Belediyeler Birliği ev sahipliğinde düzenlenen 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü programına katıldı. Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleştirilen programda basın mensuplarıyla bir araya gelen Özel, gazetecilerin gününü kutladı. Burada konuşan Özel, “İzmir benim için çok kıymetli. Hem komşu kentimiz, 20 dakika yolla Bornova Osman Kibar Meydanı’nda olabilecek kadar İzmir’in içindeyim. Genel başkan sıfatıyla da İzmir’in siyasetini İzmir’e borcu olan siyasetçilerin İzmir’e hizmet etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu noktada da adım atmak hepimizin boynunun borcu” diye konuştu. “Terör bitecekse her şeyi yaparım” Tuvaletleri işleten bir şirkette çalışan insanların, belediyede işe alınmadıkları için protesto etiklerini belirten Özel, şunları kaydetti: “Gelir protesto eder, hak bu. Bizi engellemedikten sonra istediği pankartı açar, istediği sloganı atar. Ama Türkiye’de işler böyle yürümüyor. Kollukla iş birliği içinde olması gereken basın, kolluğun yanlışını yazınca dava açılabiliyor. Dezenformasyon yasası diye bir şey var, liderler bunu Putin’den öğrendi. AK Parti’nin Genel Başkan Yardımcıları ‘Öyle şey olmayacak’ dedi. Ama şimdi gazetecilerin başına ne gelirse bu dezenformasyon yasasından geliyor. Biz 31 Mart seçimlerinden sonra özeleştirilerde hep şunu gördük; ‘Bu bize yakışmaz, öyle bir şey yok. Onların demesiyle terörist mi olacağız’ dendi. Ama öyle bir medya gücü, sosyal medyada harcanan milyarlar ve görevini yapması gerekenlerin elinin armut topladığı dönemde gerçek olmayan bilgiyi alenen yayma suçu yoktu. Devlet eliyle CHP’nin terör örgütü yakını olduğu yayıldı. Kimse bir şey yapmadı. Seçimden sonra montaj dendi. Gerçeği söyleyenlere şu anda en kolay yoldan terörist damgası vuruyorlar. CHP el sıkınca ‘DEM’lenmek, el sıkan Devlet Bey olunca ‘barış eli uzatıldı’ Tayyip Bey de ‘barış elini taktir etti’ oluyor. Bir anda kürsüye Abdullah Öcalan gelsin, çağrı yapsın. Bir yanda ‘Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır’ dedi. Ben bir şehit az gelecekse, üzerine bin görev düşüyorsa hepsini yaparım. Terör bitecekse her şeyi yaparım. Ama başkasının siyasi oyununun parçası olmam.” “İktidar partisinin Genel Başkanı olarak geleceğim” “Bir daha kimsenin yandaşlaştıramayacağı, tamamına hâkim olamayacağı Gazetecilik Kanunu, Medya Kanunu için çalışacağız” diyen Özel, sözlerine şunları da ekledi: “Örneğin birden fazla gazete sahibi olmanın yasaklanabilir. Beş ve on yıl sonra kamu ihalesiyle meşgul olanların gazete sahibi olamadığı, sarı basın kartının sadece gazetecilik meslek örgütü tarafından dağıtılacak. Basın İlan Kurumu’nun gazeteci meslek örgütü tarafından denetlendiği, siyasi saiklerle ilanların dağıtılmadığı bir düzen istiyoruz. Türkgün ilan alırken Sözcü, Evrensel, Birgün, Korkusuz ilan alamıyor. Ne kadar iktidara yakınsan o kadar ilan alıyorsun. Basının bir daha ele geçirilememesini istiyoruz. Eğer basın zapt edilemeseydi Türkiye bu kadar zapt edilemezdi. İzmir’de birçok sıfatla geldim. Umarım birkaç seneye İzmir’e iktidar partisinin genel başkanı olarak geleceğim.” “İthal vekil konusunda teminat benim” İthal vekil konusunda teminatın kendisi olduğunun altını çizen Özel, “En ağır fatura İzmir’e çıktı. Bazı arkadaşlarımız kendi istekleri dışında geldi. İki genel başkan yardımcımız iki bölgede de birinci sırada oldu. Bir partinin genel başkan yardımcısı, doğal olarak burada performans gösteremiyor. İzmir’de yük birkaç arkadaşımızın sırtında. Keşke imkan olsa İzmir’de seçimi komple yenilesek. Elbette kontenjan vekil olur ama olacaksa bile İzmir ile bağı olan konmalı. Hatta bizim İzmir’e borcumuz var. İzmir ile helalleşme olacak. Belediye başkanlığında gördünüz. Kadın dedik kadın koyduk, genç dedik genç koyduk” ifadelerini kullandı. "Ekonomik darbe girişimi" İzmir’deki 31 ilçenin 31’ni neredeyse alacaklarını, Menemen’de genel seçimde oylarının çok önde olduğunu ifade eden Özel, “Bizim İzmir’e borcumuz büyük. İlk yılın zorluklarını yaşadık. Finansal bir toplanma için İzmir’e 1,7 milyarlık saldırıda bulundular. Bu yapılanı askeri yolla yapsalar askeri darbe olurdu. Yaptıkları mali darbe. Belediyeye maaş ödettirmemeye çalışıyorlar. Otobüs çalışmasın, çöp toplanmasın, oradan siyaset yapacak. Bu ekonomik darbe girişimi. Askeri darbe gibi anayasal suçu olmasa da vicdanen bence şiddete bulaşmamakla birlikte zihniyet olarak aynı kötücül aklın ürünü” diye sözlerine ekledi. "Basın şehitlerimizi saygıyla anıyorum" Ege Belediyeler Birliği Başkanı ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ise “Bugün buraya sadece basın toplantısı için değil demokrasimizin can damarını oluşturan basın özgürlüğünü savunma mücadelesine destek vermek için geldik. Gazetecilerin çalışanı çalışmayanı olmaz. Ama 10 Ocak Gazeteciler günü, basın tarihinde çetin bir mücadelenin günüdür. 1961 yılında yürürlüğe giren 212 sayılı kanunla, çalışma şartlarını iyileştiren, yasal zemine oturtan gazetecilerin ülkemize örnek direnişin günüdür. Tüm basın şehitlerini saygı ve minnetle anıyorum. Basın susturulmak ve mahkûm edilmek isteniyor ancak basın ulusun sesidir. Basın özgürlüğü, sadece basın emekçilerinin meselesi değildir. Tarafsız ve korkusuz basın demokratik bir toplumun teminatıdır. Basın özgürlüğüne sahip çıkmak, demokrasiye sıkı sıkı sarılmaktır. Özgür bir basın olmadan demokratik bir toplum inşa edilemez. Basını susturmak halkı susturmaktır. Sansüre hayır diyenlerin göreve gelmesi zorunluluktur. Basın hürdür, asla sansür edilemez. Halkın çıkarlarını savunmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Biz basın özgürlüğünü sadece hak değil ulusal bir ihtiyaç olarak görüyoruz. Türkiye’nin geleceği gazetecilerimizin kalemiyle, mikrofonuyla ve cesaretiyle şekillenecektir. Hep birlikte özgürlüklerin genişletildiği adaletin sağlandığı bir Türkiye’yi inşa edeceğimizden şüphem yoktur” açıklamalarına yer verdi. "İzmir basınının yanındayız" Hem CHP’liler olarak hem de İzmirlilerin sorumluluk verdiği yerel yöneticileri olarak, namusla ahlakıyla, toplumun vicdanına ses olmak için gecesini gündüzüne katan gazetecilerin her zaman yanında olduklarını anlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, şöyle konuştu: "İzmir’imizin yerel basının güçlenmesi için her zaman yanında olacağız. Bunu İzmir’de gazetecilik yapan değerli arkadaşlarımız biliyor. Gazetecilik ne kadar özgür yapılıyorsa o ülkede demokrasi o kadar iyi işler. Halkın bilinçli olması da o derece sağlanır. İçinde yaşadığımız dönem maalesef yandaş olmayan herkesin baskı altında olduğu bir dönem. Burada yandaş olarak tabir edilen kötü örnekler bir yerde gazeteciliği kirletiyor. Bunlardan kendimizi korumak için tarafsız bir şekilde görevini yapan basın emekçilerinin her zaman yanındayız. Biz İzmir olarak bu duruşu göstermeye devam edeceğiz. Umuyorum, önümüzdeki yıllarda CHP iktidarıyla gazetecilerimiz çok daha özgür bir şekilde görevlerini yerine getirdiği, işsiz olmadıkları, güvencesiz olmadıkları bir ortamı hep beraber sağlayacağız.”
10 Ocak 2025 Cuma - 16:47 Yerli ve milli 100 adet zırhlı araç güvenlik güçlerine teslim edildi Türk mühendisleri tarafından üretilen 100 adet taktik tekerlekli zırhlı araç, Türk Kara Kuvvetleri ve Jandarma Genel Komutanlığına teslim edildi. Savunma Sanayii Başkanı (SSB) Prof. Dr. Haluk Görgün, “3 bin 600’ün üzerinde araç şu anda güvenlik güçlerimizin kullanımına sunuldu. Hali hazırda sözleşme altında olan 5 bin üzerinde aracımızla yine üretiliyor ve teslimata hazır hale gelecek” dedi. Türk mühendislerince tasarlanan, ilk seri üretim yerli ve milli motorlu ‘taktik tekerlekli zırhlı araçlar’ için teslim töreni gerçekleştirildi. İzmir Pınarbaşı’ndaki tesiste düzenlenen törenle, BMC tarafından partiler halinde üretilen 100 adet aracın teslimatı Türk Kara Kuvvetleri ve Jandarma Genel Komutanlığına yapıldı. Törende konuşan Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, “Genel anlamda yüzde 80’lik bir yerlilik oranı yakaladığımız savunma sanayi sistemindeki kara araçlarından zırhlı kara araçlarında yüzde 95’lik yerlilik oranını yakaladığımız yerli motorlar teslim edeceğimiz bu anlamlı günde, inşallah üzerine kararlılıkla durduğumuz tüm platformlarımız için yayla motorlarımızı geliştirmeye ve birlikte teslim etmeye devam edeceğiz. Allah’a çok şükür yaptığımız teslimatlarla birlikte 7.1 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaştık. 6.5 milyar dolar hedefimiz vardı. Bunu yüzde 29 üzerinde gerçekleştirerek, 7.1 milyar dolara ulaştık. Sadece son 2 yılda Türk savunma sanayi şirketlerinin imzaladığı ihracat sözleşmelerinin miktarı 20 milyar dolar. Birbirinden yetenekli firmalarımız var. BMC, kullanıcılarımızın ihtiyaçlarını en iyi şekilde, en hızlı karşılama noktasında çok fazla araç verildi. 3 bin 600’ün üzerinde araç şu anda güvenlik güçlerimizin kullanımına sunuldu. Hali hazırda sözleşme altında olan 5 bin üzerinde aracımızla yine üretiliyor ve teslimata hazır hale gelecek. Dünyaya baktığımızda Türkiye’deki yerli milli firmaların 40’ın üzerindeki ülkeye yaklaşık 5 bin araç teslim ettiğini de bu vesileyle söylemek isterim. Bugünkü töreni anlamlı kılan, yerli ve milli motorlar ailesine bakıldığında, biz bu motorların sadece burada teslimatını sağladığımız araçlar değil kullanabilecek her türlü platformda kullanılması için Savunma Sanayi Başkanlığı olarak da resmi senede desteklerimizin olduğunu, arkasında durduğumuz ve bunu sağlayacağımızı bu şekilde ifade etmek isterim. Yerli motor üretilmesi, platformlarda, sistemlerde kullanılması konusunda kararlılığımız devam ediyor" ifadelerini kullandı. “Yerlilik oranı yüzde 95’e yükseldi” SSB Karaaraçları Daire Başkanı Ahmet Raci Yalçın, "Biz bu proje altında bir araç testini yapmadık, bir araç ailesi geliştirdik. Bunu sahaya teslim ettik diyebiliriz. Operasyonların yoğun olarak devam ettiği süreçlerde ve biz bir an evvel sahaya araçlarımızı teslim etmek zorundayız. 2018 yılı itibariyle sahaya araçlarımızı teslim etmeye başladık. Yüzde 60 olarak başladığımız yerlilik oranı yüzde 95’e yükseldi" dedi. “Yerli ve milli tank projesi için geri sayım başladı” BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı ise şunları kaydetti: "Türkiye’nin geleceğine yön verecek projelerin güç ve aktarma teknolojilerinin yüzde 100 Türk mühendisliğiyle üreten BMC, Ankara’daki üretim üssüyle aynı zamanda Türkiye’nin küresel savunma sanayindeki rekabet gücünü de arttıracak. 2025 yılı ortasında aktif hale getirmeyi hedeflediğimiz zırhlı araç üretim fabrikamızda ise aylık 8 adet Altay tankı ve aylık 10 adet, 8 çarpı 8 seri üretim kapasitesi bulunuyor. Aynı alanda tam ve diğer bölme araçları farklı arazi şartlarında testlerin yapılacağı bir test lazım dı tasarladık ve tamamladık. Araç test alanımız dünyadaki örnekleriyle kıyaslandığında en gelişmiş seviyede ve zırhlı araç içerisinde ihtiyaç duyulan her türlü modern test imkanlarına sahiptir. Tam kapasiteye ulaştığımızda bin 500’ün üzerinde mühendis ve işçimizden oluşan bir AR-GE ve üretim ekibi olacak. Özellikle 2025 hayalimiz olan yerli ve milli tank projesinde seri üretim için geri sayıma başladığımızın da müjdesini vermek istiyorum. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin talepleri doğrultusunda yeni ihtiyaçlara uygun olarak tamamen baştan tasarladığımız yeni Altay’ı, seri üretime hazır hale getirdik. İşte tüm bu sizlerle paylaştığım ileri teknoloji ve AR-GE’ye dayalı yatırımların bir sonucu olarak bugün ilk seri üretim yeri ve milli motorlu taktik tekerlekli zırhlı araçların, Türk Silahlı Kuvvetlerimize teslimini gerçekleştiriyoruz. Yerli ve milli tam bağımsız savunma sanayi elemleri doğrultusunda, BMC tarafından üretilen 100 adet yerli motorlu taksit tekerlekli zırhlı aracın teslimatı bizim için büyük bir gurur ve onur. Çünkü bu tarihi teslimat ülkemizin savunma sanayisinde yerlileşme oranının arttırılması ve dışa bağımlılığın azaltılması hedeflerine yönelik çok önemli bir adım. Bugün itibariyle BMC tarafından üretilen ’kirpi ve vuran’ araçlarında motorla beraber yerlilik oranı, yüzde 95 seviyesine çıkmış bulunmakta. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin taktik ihtiyaçlarına tam yanıt verecek şekilde göreve hazır hale getirilen bu araçların ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum." “Acılarımızı en aza indireceğimize inanıyorum” Başarının sadece sayılardan ibaret olmadığını dile getiren Jandarma Genel Komutanı Org. Ali Çardakçı, “100’üncü motorumuz her bir çalışanın emeği, azmini, alın terini ve bu ülkeye duyduğu hizmet aşkını simgelemektedir. Bu üretim sadece bir hedefin tamamlanması değil, aynı zamanda yeni umutların kapısını aralayan bir dönüm noktasıdır. Teslim aldığımız araçlarımız bu görevleri daha etkin ve güvenli bir şekilde yerine getirmemiz için büyük bir güç ve motivasyon kaynağı olacaktır. Savunma sanayimiz, yerli ve milli üretimi önceleyen politikalarla büyük bir ilerleme yaşamış, ülkemizin bağımsızlık mücadelesine teknolojik bir üstünlük kazandırmıştır. Vuran araçlarımız, üstün zırh koruma özelliği ve operasyonel kabiliyetiyle personelimizi hem görev esnasında hem de muhtemel saldırılara karşı koruyarak güvenli bir şekilde hizmet sunmalarına imkan sağlamaktadır. Bu araçların, kahraman personelimizin güvenliğini artırarak acılarımızı en aza indireceğine inanıyoruz” diye konuştu. “NATO’nun en seçkin Kara Kuvvetleri Komutanlığıyız” Teslim töreninde olmaktan mutluluk duyduğunu dile getiren Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Selçuk Bayraktaroğlu, “Türkiye’nin küresel bir aktör, güvenlik mimarisinin vazgeçilmez bir unsuru ve uluslararası ortamda artık bir oyun kurucu olduğu bu hassas ve kritik dönemde, yerli ve milli savunma sanayi ürünleriyle donatılmış, güçlü ve yaygın bir orduya sahip olmak bir zorunluluktur. Kara harekatının önemli manevra unsurlarından biri olan taktik tekerlekli zırhlı araçlar; sürat, zırh koruması, keşif gözetleme ve ateş kabiliyetiyle, muharebe sahasının ana unsurlarından biri olmaya devam etmektedir. Bu ihtiyaç doğrultusunda 2011 yılından itibaren Kirpi-1 aracıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterine alınmış, müteakip dönemde elde edilen tecrübelerden istinaden araçlara ilave yetenek ve sistemler eklenerek yeni modeller geliştirilmiştir. Şu anda halen envanterimizde bin, bin 500 civarında zırhlı araç olduğunu kabul edersek, bugün Kirpi’sinden Vuran’ına, nesil devriye araçlarından yeni nesil taktik zırhlı araçlara kadar özellikle Irak’ın kuzeyinde ve Suriye hareket alanında icra edilen, operasyonun yükünü taşıyan, bunlara olumlu katkı sağlayan, onların sağlığını en iyi şekilde muhafaza etmesini sağlayan bir sistem olduğu hepimiz tarafından görülmektedir. Gayretlerimizin somut sonucu olan, bugün yerli motoruyla donatılmış 100’üncü taktik tekerlekli zırhlı aracı da envanterimize kazandırıyoruz. Sıra, Türk mühendislerinin ve Türk Savunma Sanayii ürünü olan Kara Kuvvetlerinin ana muhabere tankı Altay’dadır. 2 bin 234 yıllık tarihiyle dünyanın en seçkin, NATO’nun en seçkin Kara Kuvvetleri Komutanlığıyız” şeklinde konuştu. Törene; Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, SSB Karaaraçları Daire Başkanı Ahmet Raci Yalçın, BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Ali Çardakçı, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral İrfan Özsert, AK Parti milletvekilleri Mehmet Ali Çelebi, Ceyda Bölünmez Cankırı, Yaşar Kırkpınar, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanoğlu katıldı. Program, teslim belgesi ve maket takdimiyle son buldu.
10 Ocak 2025 Cuma - 15:31 CHP Genel Başkanı Özel, İzmir’de iktidara kırmızı kart gösterdi CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’de iktidarı eleştirerek, “Emekliyi sefalet ücretine mahkum edenlere, 14 bin 500 lira diyenlere kırmızı kart. Bu kırmızı kart bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin olduğu her yerde, her toplantıda, her sokakta, her pazarda, her işçi servisinde, tarlalarda, köylerde, bahçelerde, nereye gidiyorsak, ayak basıyorsak o yerde, 973 ilçede sandık gelene kadar ayağa kalkıyoruz ve kırmızı kartlarımızı gösteriyoruz. Seçim gelene kadar bundan sonra kırmızı kartlarımızla seçim istiyoruz” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 3 gün boyunca çeşitli programlara katılmak üzere İzmir’e geldi. İlk olarak Kemalpaşa Ulucak’taki Hasan Türkmen Anadolu Lisesinin açılışını yapan Özel, daha sonra Kemalpaşa Belediyesinin toplu açılış ve temel atma törenine katıldı. Özel, açılışta yaptığı konuşmada iktidarı eleştirdi. “Seçim gelene kadar bundan sonra kırmızı kartlarımızla seçim istiyoruz. Bu iktidara kırmızı kart gösteriyoruz” diyen Özel, alanda bulunanlardan ellerindeki kırmızı kartları kaldırmalarını istedi. "Bir büyük mücadeleyi başlatmaya kararlıyız" Özel, “Emekliyi bu kadar ezerken emekli sussun istiyor, asgari ücretli bu kadar dardayken asgari ücretli sussun istiyor. Biz onları susturmamaya, onları meydanlara çağırmaya, bir büyük mücadele etmeye ant içtik, yemin ettik. Durmadan bu meydanları doldurmaya, emeklileri, emekçileri buraya çağırmaya ve bir büyük mücadele başlatmaya kararlıyız” dedi. "Seçim gelene kadar bundan sonra kırmızı kartlarımızla seçim istiyoruz" Özel, “Birileri sosyal medyadan, birileri oturdukları sıcak evlerinden burun büküp ’Ne yapacaksınız?’ diyorlar. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkıp, kadına karşı şiddeti artıranlara kırmızı kart. Emekliyi sefalet ücretine mahkum edenlere, 14 bin 500 lira diyenlere kırmızı kart. Asgari ücrete yüzde 30 zam verip, cebimizin her birinden 8’er bin lira alanlara, 30 bin asgari ücret yapmayanlara var mısınız kırmızı kart? Tayyip Erdoğan’a emekliyi yok saydığı için kırmızı kart gösteriyoruz; asgari ücretliyi yok saydığı için, çiftçiyi yok saydığı için kırmızı kart gösteriyoruz. Bu kırmızı kart bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin olduğu her yerde, her toplantıda, her sokakta, her pazarda, her işçi servisinde, tarlalarda, köylerde, bahçelerde, nereye gidiyorsak, ayak basıyorsak o yerde, 973 ilçede sandık gelene kadar ayağa kalkıyoruz ve kırmızı kartlarımızı gösteriyoruz. Geçim oluyorsa o zaman ‘sorun yok’ dedik. Sarı kartı 31 Mart’ta gördünüz dedik ama sizi duymadılar, sizin sesinizi söyleyen bizi dinlemediler. Bundan sonra ondan bir şey istemek yok. Geçim olmazsa, geçim yoksa seçim var. Seçim gelene kadar bundan sonra kırmızı kartlarımızla seçim istiyoruz. Kim şikayet ediyorsa, kim seçim istiyorsa kartını kaldırsın. Bu iktidara kırmızı kart gösteriyoruz” diye konuştu. "İnsanların bir gün tatil hakkı yok, bir gün güzel geçirecek parası yok" CHP Genel Başkanı Özel, “İstediği kadar engellesinler, biz parkta yapacağız, kreş de yapacağız, okul da yapacağız, kent lokantası da yapacağız ve yardımları da sürdüreceğiz. Ankette ‘En çok neden memnunsun?’ diye sorulduğunda, ‘Yapılan konserlerden’ diyor insanlar. Neden konsere saldırdı? Konserler israfmış. İnsanların bir gün tatil hakkı yok, bir güzel gün geçirecek parası yok. Aldığı maaşı kiraya verse aç kalıyor, karnını doyursa sokakta kalıyor; insanların umudu yok, neşesi yok ve ilk 9 ayda yapılan işlere bakınca anneye yapılan katkılar, çocuklara yapılan katkılar, öğrenciye yapılan katkılar, sosyal yardımlar çok değerli. Ama en çok da gençler diyorlar ki ’Ücretsiz konserler de çok önemli.’ O yüzden birisi hasetlik yapıyor diye, kıskançlık yapıyor diye yaptığımızdan asla geri durmayacağız” dedi. "Asgari ücretli iktidar geldiğinde 7 çeyrek altın alıyordu, şimdi 3.5 çeyrek altın alabildi" Özgür Özel, belediyelerin SGK borçlarına da değinerek, “Parayı hesapta gördüğü zaman saldırıyor, alıyor. Borcu kim yaptı? Vallahi Sosyal Güvenlik Kurumunun dünya kadar borcu, alacağı var. Yüzde 10 belediyelerin, yüzde 90’ı şirketlerin. Ben gittiğim şehirde kuyumcu gördüm mü giriyorum, hesap makinesini alıyorum hesap yapıyoruz; emekli maaşı kaç altın ediyor AK Parti gelmeden önce, şimdi kaç kaç altın ediyor? Asgari ücret kaç altındı, şimdi kaç altın ediyor diye. Bu hesapları yapınca çıldırıyor. Çünkü Tayyip Bey gelmeden önce bir emekli, en düşük emekli maaşıyla 8 çeyrek altın alıyordu. Son verdiği emekli maaşıyla emekli 2,5 çeyrek altın alıyor. 14 bin 500 lira yapacak, 2.8 çeyrek altın alacak. Bu iktidardan önce 8 çeyrek altın, şimdi 3 çeyrek bile almıyor. Her ay 5 çeyrek altından fazlası kayıp. Asgari ücretli bu iktidar geldiğinde 7 çeyrek altın alıyordu, geçen ay verdiği maaşla ancak 3.5 çeyrek altın alabildi. Şimdi, verdiği maaşla ocak sonunda maaşlar ödenene kadar altın artmasa bile 4.5 çeyrek altın alacak. Yine her asgari ücretli 2.5 çeyrek altın kayıpta AK Parti’de” ifadelerini kullandı. "6 ayda bir SGK’nın alacakları açıklanır ama açıklayamıyor" "Asgari ücretliye zam vermek yerine cebinden para aldılar” diyen Özgür Özel, şöyle devam etti: “Gerçek enflasyon yüzde 80. TÜİK’in hesabı 46 ama yüzde 30 verdiler, emekliye ise 15 bin TL verdiler. Emekliye, memur emeklisine seyyanen zam şart. En düşük emekli maaşının bir asgari ücret olması şart. Asgari ücretin en az 30 bin lira olması şart. Emekliler Tayyip Bey geldiği gün 1.5 asgari ücret alıyordu, bugünkü hesapla 33 bin lira. Şimdi 14 bin 500 lira; yani bu aradaki farkı görmek lazım. Ben bunları söyleyince çıldırıyor. SGK’nın bütün alacağını altın hesabına vurdum; SGK’nın toplam 10 kamyon 270 ton altın alacağı var. Bunun 30 tonu belediyelerden, 240 tonu şirketlerden. 30 tonluk belediyenin üçte biri AK Partili belediyelerin 10 tonu, üçte ikisi; CHP, İYİ Parti, DEM Parti, Yeniden Refah bütün belediyelerin. Bu üçte ikinin de yarısı AK Partililerden kalmış borç ve faizler; yani 10 kamyonun bir kamyonu belediyelerin, kamyonun da üçte ikisi AK Parti’nin yaptığı borç. Kanun diyor ki 6 ayda bir SGK’nın alacakları açıklanır ama açıklayamıyor. Niye? Hepsi yandaş şirket.” Toplu açılış törenine ayrıca İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP’li milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı.
İzmir turizmine Efeler Yolu projesi: Binlerce liralık iki büyük anlaşma
17 Aralık 2024 Salı - 14:28 İzmir turizmine Efeler Yolu projesi: Binlerce liralık iki büyük anlaşma İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, İzmir turizminin 12 aya yayılması, kırsal bölgelerin kalkınması amacıyla Efeler Yolu projesinin önemli olduğunu ifade ederek, “1.6 milyon Euro’luk bir Avrupa Birliği projesine başlıyoruz. Bu hafta imzalarını atıyoruz. 4 milyon dolarlık bir Dünya Bankası projesi var. Onu da yine Efeler Yolu’na kullanıyoruz; ayrıca 2025 yılının mayıs ayında, uluslararası büyük bir organizasyona hazırlanıyoruz” dedi. Vali Elban, İzmir’in deprem bölgesinde yer aldığını ve yapı stokunun eski olduğuna değinerek, "Büyük bir deprem durumunda endişeleniyoruz, tedirgin edici bir tabloyla karşı karşıya kalabiliriz" diye konuştu. İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, İhlas Haber Ajansı (İHA) İzmir Bölge Müdürlüğünü ziyaret etti. Vali Elban’ı bölge müdürü Özcan Aydın karşılarken, ziyarette; İzmir Valiliği İl Basın Müdürü Veli Şakır, Türkiye Gazetesi İzmir Koordinatörü Yüksel Güven de yer aldı. Göreve 16 ay önce başlayan Vali Elban, İzmir’i kalkındıracak projelerden söz etti. İzmir’de turizmin çok kısa bir sezona dağıldığını, dönemin uzun olmadığını tespit edince Efeler Yolu Projesini hayata geçirdiklerini belirten Vali Elban, söz konusu projenin, turizmin 12 aya yayılması ve kırsalın kalkınması olmak üzere iki ayrı amaca hizmet ettiğini söyledi. 1.6 milyon Euro’luk ve 4 milyon dolarlık projeler yolda Projenin Bornova’dan başladığını, Selçuk Meryem Ana Evine kadar uzandığını, 513 kilometrelik 28 etaptan oluşan yürüyüş rotasının bulunduğunu anlatan Elban, “Ciddi manada valilik olarak kaynak ayırdık. En son 1.6 milyon Euro’luk bir Avrupa Birliği projesine başlıyoruz. Bu hafta imzalarını atıyoruz. 4 milyon dolarlık bir Dünya Bankası projesi var; kalkınma ajansı üzerinde ve onu yine Efeler Yolu’na kullanıyoruz. Valilik kaynaklarımızı kullanıyoruz, diğer kamunun kaynaklarını kullanıyoruz, ormanın kaynaklarını kullanıyoruz, yine oranın ekoturizm rotası olarak Tarım ve Orman Bakanlığından tescilini de yaptırdık. Dolayısıyla; buranın tanıtımı için, burayla ilgili insanların dikkatini çekmek, insanların ilgisini artırmak için, bizde fırsat buldukça o 28 rotanın birinde yürüyüşe gidiyoruz” dedi. "Projenin bir kaç ayağı var" İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, “Yaklaşık 1 yıldan beri yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bu projenin birkaç ayağı var. Bir tanesi; düşman İzmir’e çıktıktan sonra, ilk Kuvayı Milliye hareketi başladığında, şehirler düşman tarafından işgal edilince doğal olarak; atalarımız, dedelerimiz, Kuvayı Milliyeciler dağlara çekiliyorlar. Orada karargahlarını kuruyorlar, orada sürekli düşmana saldırıyorlar ve yıpratma harekâtı yapıyorlar. Dolayısıyla, düşmanın burada elini kolunu sallayarak Ankara’ya kadar gitmesine kolay kolay gitmesine izin vermiyorlar. Sürekli olarak ülkenin işgalini kabul etmeme, direnişle ilgili ciddi bir hareket var, ciddi bir mücadele var. Bu nedenle; mücadeleye gençlerin dikkatini çekmek, bu mücadele ruhunu onlara aşılamak ve İzmir’deki; atalarımızın, efelerin, dedelerimizin buradaki yaptığı fedakarlığı, yürüttüğü mücadeleyi de herkese duyurmak istiyoruz. Dolayısıyla Efeler Yolu rotasının milli tarafı var. Bir diğeri; buraya gelen insanlar, isterse bu milli duygular için gelsin, isterse de; yürüyüş yapmak, koşu yapmak, doğa turizminden yararlanmak, doğada hoşça vakit geçirmek için gelsin; doğa turizminin, kırsal turizmin de başlamasına ciddi manada katkısı olacağını düşünüyoruz” diye konuştu. 2025 yılının mayıs ayında uluslararası bir organizasyon düzenlenecek Vali Süleyman Elban, 2025 yılının mayıs ayında uluslararası bir organizasyon düzenleyeceklerini de aktararak, şöyle devam etti: “Hafta sonları, bu rotalardan birinde yürümeye, oradaki köylerimizi ziyaret etmeye, oradaki doğayı tanımaya, yaşamaya gayret ediyoruz. Kısa süredeki bu tanıtımdan sonra, artık İstanbul’dan turizm firmaları, her hafta birkaç gün için konaklamalı, birkaç gün yürütecek şekilde artık tur grupları getirmeye başladılar. Avrupa’nın birkaç ülkesinden yine buralara, doğa turizmiyle ilgili gruplar gelmeye başladı. Yakında bizde öğrencilerimizi o milli duygular açısından götüreceğiz. Türkiye içerisinden duyanlar var, gelmeye çalışanlar var, İzmir’e yakın illerimizden gelmeye çalışanlar var. Mayıs ayında uluslararası büyük bir organizasyona hazırlanıyoruz valilik olarak. O organizasyonla birlikte Efeler Yolunu artık hem ulusal hem de uluslararası ciddi manada büyük bir organizasyonla tanıtımını yapacağız. Daha çok yürüyüş ve maraton etkinliği şeklinde; ama aynı zamanda bir şenlik havasında olacak. Bunlarla ilgili; sempozyumlarımız, kongrelerimiz, toplantılarımız, tanıtımlarımız olacak.” “Endişeleniyoruz, tedirgin edici bir tabloyla karşı karşıya kalabiliriz” Vali Elban, İzmir’de muhtemel bir depremle ilgili de açıklamalarda bulundu. Kentin yapı stokunun çok eski olduğunu dile getiren İzmir Valisi, son olarak şunları söyledi: “Afetlerle ilgili insanı en çok tedirgin eden şey; bulunduğunuz yer sizi afete karşı koruyabilecek mukavemeti var mı yok mu ona bakarsınız. Depremle ilgili konu gündeme geldiğinde iki şey önemli; içinde yaşadığınız bina deprem mevzuatına ve o teknik şartlara uygun olarak yapılmış sağlam bina mı? İkincisi de; zemin. Bina sağlam bile olsa zemin buna uygun mu? Doğru zemin mi? Doğru zemine uygun; ama yine tekniğe uygun, temeli var mı? Buna bakarsınız. Eğer binanız bu iki şartları taşıyorsa, sizin; afetten, depremden çok endişe etmenize gerek yok. Bunlardan birini ya da ikisini taşımıyorsa, doğal olarak bende, tüm insanlarda deprem konusunda tedirginlik yaşar. Maalesef ilimizde yapı stoku çok eski ve deprem mevzuatının aradığı şartları taşımayacak nitelikte. Dolayısıyla Allah korusun; yani büyük bir deprem durumunda, bizde endişeleniyoruz. Tedirgin edici bir tabloyla karşı karşıya kalabiliriz.”
Oksijen yerine azot verilmişti; minik Ege hayata tutunamadı
17 Aralık 2024 Salı - 13:29 Oksijen yerine azot verilmişti; minik Ege hayata tutunamadı İzmir’in Torbalı ilçesinde iddiaya göre, göz ameliyatı esnasında oksijen yerine azot verilmesi sonrası solunumu ve kalbi duran Ege Avcı, 6 yıllık yaşam mücadelesini kaybetti. Torbalı’da yaşayan İpek Yeşilçam ve Ünal Avcı’nın ikinci çocukları Ege Avcı, 4 yaşındayken tek gözünde şaşılık şikayetiyle 12 Aralık 2018’de bir hastanede ameliyata alındı. Anestezi esnasında 19 dakika boyunca oksijen yerine azot verilmesi sonrası solunumu ve kalbi duran Ege, Ege Üniversitesi Hastanesine sevk edildi. 26 gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Ege’ye serebral palsi (beyin felci) teşhisi konuldu. Ege Avcı’ya yüzde yüz engelli raporu verildi. Ailenin suç duyurusunda bulunması üzerine Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı Yaşam mücadelesini kaybetti O günden beri engelli olarak yatağa bağımlı yaşayan Ege, 2 Eylül’de Behçet Uz Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Ege, 15 Aralık’ta verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. Ailesi, Ege’nin hayatını karartan bu ihmal nedeniyle yıllardır hukuk mücadelesi verirken, olayın üzerinden geçen 6 yıla rağmen dava sonuçlanmadı. 19 kişi hakkında dava açılmıştı Soruşturma sonrası anestezi cihazının bağlantılarını yapan medikal firmasının yetkilileri F.K. ile A.Y., mekanik eksikliklerin giderilmesi için anlaşılan firma yetkilisi N.Ö., hastanenin faaliyete geçtiği tarihten kesin kabulüne kadar bakım ve onarımının yükümlülüğünde sorumlu olan firma yetkilisi V.B., Torbalı Devlet Hastanesi Başhekimi Ş.T., Hastane Müdürü A.A., Mekatronik Teknikeri T.O., Biyomedikal Teknikeri F.G., Ameliyathane Sorumlu Hemşiresi A.Ö., Anestezi Teknisyeni S.A. ve Anestezi Uzmanı Dr. G.G.’nin de aralarında bulunduğu 19 kişi hakkında Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, ’taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan 1,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
’Temiz Körfez’ için çalışmalar Gediz’e uzandı
17 Aralık 2024 Salı - 12:43 ’Temiz Körfez’ için çalışmalar Gediz’e uzandı Körfez’in temizlenmesi için tarihinin en büyük yatırımlarından birini hayata geçiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, Gediz Nehri’nin denizle buluştuğu noktalarda da temizlik çalışmalarına başladı. İZSU Genel Müdürlüğü ekipleri Foça’da amfibik makineyle nehirden taşınan malzemeleri temizliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU Genel Müdürlüğü, İzmir Körfezi’nin temizlenmesi için kapsamlı bir çalışma yürütüyor. Bir yandan Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasitesini artıracak 4’üncü fazın yapımı ve tesisin daha verimli çalışmasını sağlayacak revizyon çalışmaları ile kent genelinde kanal ve yağmur suyu yatırımları sürerken diğer yandan su sirkülasyonunu sağlayarak Körfez’in daha hızlı bir şekilde kendisini yenilemesi için tarama çalışmaları yapılıyor. Körfez’e akan derelerde ıslah ve temizlik çalışmalarını da aralıksız sürdüren İZSU, Gediz Nehri’nden Foça’ya dökülen teressubat (tortu) malzemelerini de düzenli olarak temizlemeye başladı. Körfez temizliğine destek İZSU Genel Müdürlüğü 1. Bölge İşletmeler Daire Başkanlığı Dereler Teknik Amiri Mehmet Eroğlan Foça’da amfibik dere temizlik makinesi ile bir haftadır temizlik çalışması yaptıklarını aktardı. Gerenköy Mahallesi’ne yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta, Gediz Nehri’nin Foça’da denizle buluştuğu noktada bulunduklarını aktaran Eroğlan, “Bu malzemeleri sahadan uzaklaştırıyoruz. Gediz Nehri’nin Foça’da denizle buluştuğu ikinci bir nokta daha var. Burada da temizlik çalışması yapacağız. Çalışmalarımız tamamlandığında Foça’da meydana gelebilecek olası sel ve taşkınların da önüne geçmiş olacağız. Dereleri temiz tutarak İzmir Körfezi’nin temizlik çalışmalarına destek veriyoruz” dedi. Tarama ve temizlik çalışmaları sürüyor Bostanlı Peynircioğlu Deresi’nin denize açıldığı noktada Körfez Temizlik Seferberliği’ne başlayan İZSU Genel Müdürlüğü, deniz taramalarında kullanılan dip tarama gemisi ile su sirkülasyonunu sağlamayı amaçlıyor. Ayrıca kent genelindeki derelerde sürekli olarak büyük kepçe ile derelerin karadan ulaşılamayan ağız bölümünde birikmiş olan katı maddeler de alınıyor.
Bayraklı’da çöp konteynerleri yenileniyor
17 Aralık 2024 Salı - 12:38 Bayraklı’da çöp konteynerleri yenileniyor Bayraklı Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü, çevre temizliği ve halk sağlığını koruma amacıyla ilçe genelinde çalışma başlattı. Bu kapsamda deforme olan, eskiyen ve kullanılamayacak durumdaki çöp konteynerleri temizleniyor, kaynak yapılıyor, boyanıyor, kullanılamayacak durumdakiler ise yenileriyle değiştiriliyor. Bayraklı Belediyesi, daha modern, daha yaşanabilir ve temiz Bayraklı hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, çöp konteynerlerini düzenli olarak kontrol edip ihtiyaç olanları bakıma alıyor. Bayraklı’nın 24 mahallesinde cadde ve sokakları tek tek gezen ekipler, eski ve deforme olmuş konteynerleri bakım ve onarımdan geçirerek yeniden kullanıma kazandırıyor. Ayrıca, kullanılamayacak durumda olanları yeni konteynerlerle değiştiriyor. Çevre kirliliğinin de önüne geçen ekiplerin çalışmaları vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılanıyor. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, "Bayraklı’da yaşam kalitesini artırmak ve temiz bir çevre oluşturmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. 24 mahallemizde eskiyen ve deforme olan çöp konteynerlerinin bakım ve onarımlarını yaparken, ihtiyaç halinde kullanılamayacak durumda olanları da yenileriyle değiştiriyoruz. Hedefimiz daha temiz bir çevre ve temiz Bayraklı. Bu doğrultuda çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz" dedi.
EÜ ile Azerbaycan Kültür Bakanlığı arasında eğitim, kültür ve sanat işbirliği protokolü imzalandı
17 Aralık 2024 Salı - 12:35 EÜ ile Azerbaycan Kültür Bakanlığı arasında eğitim, kültür ve sanat işbirliği protokolü imzalandı Ege Üniversitesi ile Azerbaycan Kültür Bakanlığı Sinema Ajansı Genel Müdürlüğü arasında eğitim, kültür ve sanat alanlarında işbirliği protokolü imzalandı. Protokol kapsamında Ege Üniversitesi ve Azerbaycan Kültür Bakanlığı iş birliği ile II. Uluslararası Turan Film Festivali düzenlenecek. Ege Üniversitesi ile Azerbaycan arasında eğitim, kültür, sanat alanlarında var olan iş birliğinin daha da geliştirilmesi, ortak bilimsel ve teknik çalışmalar yapılması, Türk dünyası kültürünün korunması, yaşatılması, aktarılmasını kapsayan protokol Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan ve Azerbaycan Kültür Bakanlığı Sinema Ajansı Genel Müdürü Orkhan Fikretoğlu tarafından imzalandı. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “İlkini görkemli bir açılış töreni ve çeşitli etkinliklerle başarıyla gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Turan Film Festivali’ni bu yıl 3-5 Mayıs 2025 tarihlerinde kardeş ülkemiz Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenleyeceğiz. Engin Türk Kültürü ile sinema sanatını bütünleştirecek 2. Uluslararası Turan Film Festivali için Üniversitemiz ile Azerbaycan Kültür Bakanlığı iş birliği içinde hazırlıkları sürdürüyor. Bu kapsamda, Ege Üniversitesi ile Azerbaycan Kültür Bakanlığı Sinema Ajansı arasında iş birliği protokolü imzalandı. Protokol Ege Üniversitesi ile Azerbaycan Kültür Bakanlığı arasında; eğitim, kültür, sanat alanlarında var olan işbirliğinin daha da geliştirilmesi hedefleniyor. Türk dünyası kültürünü korumak ve gelecek nesillere aktarmak için ortaklaşa bilimsel, kültürel ve sanatsal çalışmalar yapılacak; çalıştaylar, konferanslar, sergiler, yarışmalar, festivaller, konserler ve turnuvalar düzenlenecek. Bu kapsamda Ege Üniversitesi tarafından hayata geçirilen II. Uluslararası Turan Film Festivali Azerbaycan’da yapılacak” diye konuştu. “Türk dünyası sineması Azerbaycan’da bir araya getireceğiz” Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Tam akredite öğrenci odaklı, sağlık temalı araştırma üniversitemizin görevleri arasında eğitim öğretim, araştırma geliştirmenin yanı sıra kültür sanatsal faaliyetlerine yönelik çalışmalar da yer alıyor. Göreve geldiğimiz günden bugüne, topluma katkı misyonumuz kapsamında bölgemizin ve ülkemizin kültür ve sanat hayatına zenginlik katacak, bu alandaki çeşitliliğe katkı sağlayacak önemli etkinliklere imza attık. Hem adını aldığımız bölgede hem ülkemiz sathında hem de Türk dünyası başta olmak üzere uluslararası arenada ismimizi duyurduk. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğini ve zenginliğini göstermek hedefiyle Uluslararası Turan Film Festivalinin birincisi İzmir’de Ege Üniversitesi ev sahipliğinde ‘Kızılelma’ teması ile gerçekleştirdik. Festivale 77 ülkeden 1055 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 söyleşi, 2 fotoğraf sergisi, 7 gösterim seçkisi, 1 resim sergisi, 1 konser, 1 dans gösterisi sanatseverlerle buluştu. Bu önemli etkinliğin ikincisini bu sene 03 - 05 Mayıs 2025 tarihleri arasında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de ve Türk dünyası kültür ve sanatının merkezi Şuşa’da gerçekleştireceğiz. Türk dünyası sinemasının tüm paydaşlarını ‘Tek Millet İki Devlet’ ülküsü ile Azerbaycan’da bir araya getireceğiz. Bu buluşma ile Türk sinemasının uluslararası alanda daha görünür olmasına ve Türk kültürünün sinema aracılığıyla geniş kitlelere ulaşmasına katkı sağlayacağız. Festival, Türk devletleri ve topluluklarında sinema alanındaki faaliyetlerin korunmasını sağlamanın yanı sıra, kültürel mirasın karşılıklı olarak paylaşılmasına da ortam sunacak. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkemizin ve Türk dünyasının kültür ve sanat hayatına katkı sağlamaya devam edeceğiz. Çok önemli bulduğum bu iş birliği protokolünün hazırlanmasında emeği geçen mensuplarımıza teşekkür ediyorum” dedi.
BALEV ve Yaşar Üniversitesi güçlerini birleştirdi
17 Aralık 2024 Salı - 12:27 BALEV ve Yaşar Üniversitesi güçlerini birleştirdi Yaşar Üniversitesi ile Bornova Anadolu Lisesi Eğitim Vakfı (BALEV) arasında eğitimde iş birliği protokolü imzalandı. “Bugüne Katkı, Geleceğe Yatırım” mottosu ile Yaşar Üniversitesi ve Bornova Anadolu Lisesi Eğitim Vakfı eğitimde örnek bir iş birliği modelini hayata geçirecek. Kurumlar arasında eğitimde güç birliğine yönelik adımlar atılmasını teşvik edecek çerçeve bir program oluşturan protokol lise sıralarından itibaren gençleri desteklemeyi hedefliyor. İzmir’in eğitim alanında öne çıkan kurumlarını ve temsilcilerini bir araya getiren iş birliği sayesinde öğrencilere yönelik ortak projeler geliştirilerek eğitim kalitesini artırmak ve öğrencilerin kariyer gelişimine destek olmak ayrıca öğrencilere staj imkanları, sosyal sorumluluk faaliyetleri, eğitim ve seminerler gibi olanaklar yaratılması amaçlanıyor. Protokol kapsamında düzenlenecek etkinlikler ve programlar ile öğrencilerin hem akademik hem de sosyal becerilerinin geliştirilmesi ve uluslararası başarılara ulaşacak kapasite geliştirme çalışmalarının hayata geçirilmesi sağlanacak. Başarılarda çıtayı yükseltecek Bornova Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirilen imza töreninde Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller ve BALEV Yönetim Kurulu Başkanı A. Serhat Demirel’e akademisyenler, öğretmenler ve BAL öğrencileri eşlik etti. Atılan imzanın, öğrencilerin lisans öncesinden itibaren desteklenmesiyle İzmir ve Türkiye için akademik başarılarda çıtayı yükseltecek bir başlangıç olduğunu ifade eden Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, "Bornova Anadolu Lisesi Eğitim Vakfı ile böyle bir iş birliği içinde olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu protokol, gençlerimizin akademik ve kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak önemli adımlar atmamıza olanak tanıyacak" dedi. BALEV Yönetim Kurulu Başkanı A. Serhat Demirel de "Yaşar Üniversitesi ile kurduğumuz bu iş birliği sayesinde öğrencilerimize yeni ufuklar açmayı hedefliyoruz. Ortak çalışmalarımızın eğitimde iz bırakacak projelere dönüşmesini ve başka kurumlara da örnek olarak geleceğimizin mimarı olan gençlerimiz için sinerji yaratacak yeni iş birliklerine vesile olmasını diliyoruz" diye konuştu.
Güzelbahçe sahiline yürüyüş yolu yapılıyor
17 Aralık 2024 Salı - 12:22 Güzelbahçe sahiline yürüyüş yolu yapılıyor Güzelbahçe Belediyesi, Seferihisar kavşağı olarak bilinen Yalı Mahallesi ile Siteler Mahallesi arasında kalan yaya yolunu yapmak için çalışmalara başladı. Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, Siteler mahallesi sakinlerinin uzun zamandır istediği yürüyüş yolu projesini hayata geçirmek için çalışmaları başlattı. Başkan Günay, “Kaldırım olmadığı için insanlar duvar üstünde yürüyordu. Tehlikeli bir durum oluşuyordu. Uzun zamandır çözülmeyen bir sorundu artık buna neşteri vuruyoruz” diye konuştu. ‘Bir sözümüzü daha yerine getiriyoruz’ Yerel seçimlerden sonra çalışmalara hızlı başlayan Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, özellikle Siteler Mahallesi sakinlerinin yoğun taleplerinden biri olan Siteler-Yalı mahalleleri arasındaki yaya yolu çalışmalarına başladı. Vatandaşlara verdikleri bir sözü daha yerine getirdiklerini söyleyen Başkan Günay, “Siteler Mahallesi ile Yalı Mahallesi arasında kalan bir bölümde yıllardır yayalarımız güvensizdi ve rahat yürüyemiyorlardı. Çünkü kaldırım yoktu, yürürken tehlikeli bir durum oluşuyordu. Yayalar ya yoldan ya da denizle bağlantıyı kesen duvarın üstünden yürüyorlardı. Biz de vatandaşın mağduriyetini ortadan kaldırmak için çalışmaları başlattık. Bu dönem yapmak bize nasip oldu zaten halkımıza söz vermiştik. Siteler Mahallesi’yle yalı Mahallesi’nin kaldırımlarını deniz kenarında birleştirmek için bugün çalışmalarımıza başladık. Siteler Mahallesi’nde vatandaşlarımız artık limana balık almaya, alışverişlerini yapmaya, her türlü işlerini yapmaya yaya kaldırımından kullanarak güvenli bir şekilde gidip gelecekler. Karayollarıyla da görüşmelerimizi yaptık. Sorumluluk Karayolları Müdürlüğünde fakat karşılıklı iyi niyet göstergesi sergileyerek, vatandaşın hizmetine bir iş olduğu için kaldırım yapım işini biz belediye olarak üstlendik. Kısa sürede bitirip halkımızın hizmetine sunacağız” diye konuştu.