Yerel Haberler
İzmir
Silahla oynarken kazara ağabeyini öldüren kardeş tutuklandı 22 Eylül 2024 Pazar - 13:31:16 İzmir’in Buca ilçesinde, araç içinde elindeki tabancayla oynarken kazara sırtından vurduğu 22 yaşındaki ağabeyinin ölümüne sebep olan 19 yaşındaki kardeş, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olay, geçtiğimiz cuma günü akşam saat 22.50 sıralarında Buca ilçesi Adatepe Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Ankara’dan İzmir’e gelen 16 ARJ 629 plakalı aracın sürücüsü ağabey S.Ç. (22),kardeşi S.T.Ç. (19) ve iki arkadaşıyla birlikte otomobille gezmeye başladı. Bu esnada S.T.Ç.’nin elinde bulunan tabanca 6. Sokak üzerindeyken birden ateş aldı. Kurşun ağabey S.Ç’nin sırt bölgesine isabet ederken, otomobil durdu. Ağır yaralanan S.Ç., aynı otomobille Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldü. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen ağabey S.Ç., kurtarılamadı. Panik anları kamerada Otomobilin sokağa girmesi ve araçtakilerin yaşadıkları panik anları güvenlik kamerası tarafından anbean görüntülendi. Görüntülerde; aynı araçta bulunan şüpheli S.T.Ç.’nin araçtan inip arkaya doğru yürüdüğü ve tekrar araca bindiği, yaralı sürücüyü yan koltuğa çekmesinin ardından direksiyona geçerek hastaneye hareket ettiği yer aldı. Tutuklandı Şüpheli S.T.Ç., olay sonrasında Asayiş Şube Müdürlüğü Motosikletli Polis Timleri ekiplerince suç aleti silahla birlikte yakalandı. Emniyetteki İşlemlerinin ardından Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğince adli makamlara sevk edilen şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
22 Eylül 2024 Pazar - 12:05 TEKNOFEST’te büyük gurur İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) öğrencileri, yaklaşık bir yıllık çalışma sonunda tasarladıkları ‘Çalıkuşu’ adlı helikopterle TEKNOFEST kapsamında düzenlenen Helikopter Tasarım Yarışması’nda Türkiye birincisi oldu. Yangın söndürme, kargo, arama ve kurtarma gibi farklı amaçlar için kullanılabilecek, 13 metre uzunluğa ve 900 kilometre menzile sahip, 330 kilometre/saat hıza çıkabilen ve en az 4,5 saat havada kalabilen helikopterle birçok iddialı projeyi geride bırakan İzmir Ekonomili gençler, 100 bin liralık ödülün de sahibi oldu. İEÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü öğrencileri Kutlu Akar, Tuna Deniz, Eda Nur Telik, Can Oral, Burçak Şahin, Ahmet Haktan Eray ve Ümit Can Altundağ ile Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi Elif Oral’dan oluşan 8 kişilik ECO-Dynamics takımı, tasarladıkları helikopterde tüm detayları en ince ayrıntısına kadar düşündü. Düşük karbon emisyonu 13 kişi kapasiteli helikopterde; sürüklenme azaltıcı kanat ucu tipi, katlanabilir iniş takımı ve geniş görüş sağlayan büyük camlar kullanıldı. Düşük karbon emisyonu, yüksek güvenliği ve az yakıt tüketimiyle dikkat çeken helikopterde, karbon ayak izi azaltılırken yapay zeka destekli güncel radar teknolojilerinden de yararlanıldı. ECO-Dynamics takımı, 2-6 Ekim tarihleri arasında Adana’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilecek TEKNOFEST’te, tasarladıkları helikopteri sergileyecek ve ödülünü alacak. ‘Artık birinci olmalıyız’ diyorduk ECO-Dynamics takımının kaptanı Kutlu Akar, birinciliğe ulaşmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, “Helikopter Tasarım Yarışması’nda iki yıl önce üçüncü, geçtiğimiz sene de ikinci olmuştuk. ‘Bu yıl artık birinci olmalıyız’ diye takım arkadaşlarımız arasında konuşuyorduk. Çok iyi hazırlandık, geçtiğimiz yıllardan da tecrübeli olmamız, bize çok avantaj sağladı. Yüzlerce başvuru arasından finale kalan 10 takımdan biri olduk. Projemiz, uzman ekip tarafından detaylıca incelendi. TEKNOFEST’e katılmak bile zaten başlı başına büyük bir başarı. Finale kalan tüm projeler, çok iddialı ve güzeldi. Emeklerimizin karşılığını aldık. Bize duyulan güveni boşa çıkarmadık” dedi. Seri üretim, ucuz bakım Tasarladıkları helikopterin bakım ve üretim konusunda da birçok kolaylık sağladığını ifade eden Akar, “Helikopterimiz; yangın söndürme, arama ve kurtarma, kargo ve kıyı ötesi alanlarında kullanılabilir. Genel maksat helikopteri olarak tanımlayabiliriz. Örneğin; yangın söndürme için kullanılması tercih edildiğinde, bin 420 litre kapasiteli bir su tankımız olacak. Helikopter, suyu da 1 dakikadan az sürede doldurabilecek. Eğer arama ve kurtarma alanında kullanılacaksa, helikopterimiz gelişmiş kamera teknolojisi ile fark oluşturacak. Helikopterimizi tasarlarken, tüm bunları göz önünde bulundurduk. Helikopterimiz, hızlı rol değişimi ve esnekliğiyle de farklı. Bakım maliyetleri düşük ve seri üretime uygun. Tüm bunlar, projemizi ön plana çıkararak bizleri birinciliğe ulaştırdı” diye konuştu. “Ne kadar gurur duysak az” İEÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Güneri Şahin ise öğrencileri tebrik ederek, “ECO-Dynamics takımımızla ne kadar gurur duysak az. Bu yıl birinciliği bekliyorduk, öyle de oldu. Son 3 yarışmada 3 ödüle ulaştılar. Bugüne kadar takımımızda yer alıp özverili çalışmalarda bulunan tüm öğrencilerimizi kutluyorum. Fakülte olarak tüm öğrencilerimize çok güveniyoruz. Gençlerimizin, aldıkları nitelikli eğitim sayesinde geleceğin aranan, tercih edilen ve başarılarıyla fark oluşturan mühendisleri olacağını biliyoruz. Alınan bu ödüller, öğrencilerimizin doğru yolda olduğunun, fakülte olarak başarı çıtamızı yükselttiğimizin de önemli bir göstergesi” ifadelerini kullandı.
İzmir Enternasyonal Fuarı’nda müzik ve dans dolu gece
02 Eylül 2024 Pazartesi - 14:07 İzmir Enternasyonal Fuarı’nda müzik ve dans dolu gece Bu yıl kapılarını 93’ncü kez açan İzmir Enternasyonal Fuarı, binlerce ziyaretçisine kültür, sanat, eğlence ve daha fazlasını teknoloji ile deneyimleme fırsatı sunuyor. Fuarın üçüncü gününde, ziyaretçiler müziğe ve dansa doydu. Çim Konserleri’nde Volkan Konak, Alternatif Sahne’de Melis Fis sahne alırken RedBullDanceYour Style yarışmasının Türkiye Finali de Kültürpark Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda yapıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde “Teknoloji” temasıyla ve “Zamanın Ötesine Geçiyoruz” sloganıyla 93’üncü kez kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamındaki Çim Konserleri’nde Kuzeyin Oğlu olarak bilinen sevilen sanatçı Volkan Konak sahne aldı. Genellekli Karadeniz şarkılarıyla tanınan Konak, Fuar konserinde Ege şarkılarıyla İzmirlileri coşturdu ve “İzmir aşk şehridir ve bu akşam aşk şarkıları söyleyeceğim. Ege Bölgesi’nin insanı yetenekli ve müzik kültürü olan, denize yüzü dönük insanlardır” diyerek 2 buçuk saat boyunca sevilen şarkılarını ve İzmir Marşı’nı alanı dolduran binlerce kişi ile birlikte söyledi. Çim Konserleri sahnesinde Hande Yener, Semicenk, Motive, Mahsun Kırmızıgül, Hayko Cepkin ile devam edecek. Ayrıca Migros sponsorluğunda Derya Bedavacı ve Sakiler sahne alacak. Coşku, 9 Eylül’de İzmir’in kurtuluşunun 102’nci yılında Haluk Levent konseriyle zirveye çıkacak. Alternatif sahnede müzik keyfi Fuar’ın Alternatif Sahne konserlerinde, sahne alan Melis Fis, dinleyicilere müzik dolu bir gece sundu. Genç yetenek Melis Fis, özellikle çocukların, gençlerin ve ailelerin yoğun ilgi gösterdiği konserde “Kara Kedi”, “Gülü Sevdim Dikeni Battı” gibi sevilen şarkılarını seslendirdi. Alternatif Sahne’de Fuar boyunca sırasıyla Anıl Piyancı, Perdenin Ardındakiler, Redd, Şanışer&SokratSt, Ceylan Ertem, Yedinci Ev ve Can Gox sahne alacak. Dans dolu gece Bu yıl 93. İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen RedBullDanceYour Style Türkiye finalinde, izleyiciler, dans ve eğlence dolu bir gece yaşadı. Hip Hop, popping ve house dans gibi sokak dansı türlerinin en iyilerinin belirlendiği yarışmada finale kalan 16 dansçı, pistte yeteneklerini sergiledi. İzleyiciler tarafından birincinin belirlendiği yarışmayı kazanan Esila Mayadağ, 9 Kasım’da Hindistan Mumbai’de düzenlenecek RedBullDanceYour Style 2024 Dünya Finali’nde Türkiye’yi temsil edecek.
Kasapoğlu: "Yeşil varsa huzur, ağaç varsa bereket, orman varsa hayat var"
02 Eylül 2024 Pazartesi - 12:50 Kasapoğlu: "Yeşil varsa huzur, ağaç varsa bereket, orman varsa hayat var" Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Kasapoğlu, orman yangınlarıyla ilgili olarak, "Ormanı koruma ve çevreyi daha yeşil kılma bilinci sadece yangınların artış gösterdiği yaz aylarında değil yılın 365 günü gündemimizde olmalı. Evde, okulda, işyerinde, sokakta, çarşıda, ibadethanede, spor tesisinde ve her nerede insan var ise orada gündem olmalı ve bu bilinç diri ve güçlü kılınmalıdır" dedi. AK Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Kasapoğlu Türkiye’nin çeşitli noktalarında meydana gelen orman yangınları ile ilgili bir makale kaleme aldı. Kasapoğlu, “Yeşil Vatanı Korumak: Orman Yangınlarıyla Mücadelede Türkiye’nin Kararlılığı” başlıklı makalesinde şu ifadelere yer verdi: "Yeşil varsa huzur, ağaç varsa bereket, orman varsa hayat var. Ormanlar, doğanın kalbinde atan, hayatı besleyen damarlar gibidir. Onlar, dünyanın nefes borusu, canlıların yuvasıdır. Ormanlar olmadan, canlı ekosistemi ve dünyanın dengesi korunamaz. Her yıl bu eşsiz güzellikler hem ülkemizde hem de dünyanın farklı noktalarında yangınlar nedeniyle büyük zararlar görüyor. Orman yangınları, Türkiye’nin de yeşil alanlarını tehdit eden en büyük çevresel felaketlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Ülke olarak, coğrafi yapımız ve iklim özelliklerimiz nedeniyle orman yangınlarına karşı oldukça hassas bir konumdayız. Akdeniz ikliminin hakim olduğu bölgelerde, yaz aylarında artan sıcaklıklar, düşük nem oranı ve kuraklık, yangın riskini ciddi şekilde artırıyor. Özellikle son yıllarda küresel ısınma ve iklim değişikliği ile de birlikte yangınlardan etkileniyoruz. Bu yangınlar, sadece doğal yaşam alanlarını yok etmekle kalmıyor, aynı zamanda ekonomik ve sosyal açıdan da ülkemize büyük zararlar veriyor. Türkiye olarak, yangınla mücadele konusunda devrim niteliğinde adımlar atmış, bu konudaki altyapımızı çok ileri noktalara taşımış olsak da görülüyor ki süreçle ilgili bilinci ve mücadeleyi daha ileri taşıma noktasında milli bir görev şuuruyla, toplumsal bir dayanışmayla ve siyaset üstü bir anlayışla çabalarımıza devam etmeliyiz” “27 uçak, 105 helikopter ve 5 binden fazla kara aracı” Makalede, Türkiye’nin orman yangınlarına karşı tarihinin en güçlü mücadelesini verdiğini belirten Kasapoğlu, ülke genelinde orman yangınlarına hızlı ve etkin bir şekilde müdahale edebilmek için geniş bir yangın söndürme filosu oluşturulduğunu, 2024 yılı envanterinde kayıtlı olarak; 27 uçak, 105 helikopter ve 5 binden fazla kara aracıyla yangınlara anında müdahale edildiğini ve bu filonun, yangınları en kısa sürede kontrol altına almak ve yayılmasını önlemek için yılın 365 günü hazır beklediğini ifade etti. Kasapoğlu, “Teknolojik gelişmelerin de yangınla mücadeledeki rolü büyük. Özellikle insansız hava araçları, yangınların tespiti ve kontrol altına alınmasında devrim niteliğinde bir yenilik oluşturdu. Türkiye, İHA’lar sayesinde orman yangınlarını anında tespit ederek, müdahale süresini 40 dakikadan 11 dakikaya kadar düşürdü. Bu hızlı müdahale süresi, yangınların daha fazla alana yayılmasını önlemekte kilit bir faktör olarak öne çıkıyor. Ayrıca, ormanların 7 gün 24 saat boyunca gözetim altında tutulması, yangın riskinin en aza indirilmesine büyük katkı sağlıyor. Ancak yangınla mücadelede teknolojik ve lojistik üstünlük yeterli değil. Sahadaki insan gücü ve gönüllülerin özverisi de bu mücadelenin vazgeçilmez unsurları arasında yer alıyor" ifadelerini kullandı. “Belediyeler yetersiz kaldı” Yangına müdahalelerde belediyelerin yetersiz kaldığını vurgulayan Kasapoğlu, makalesinde şunları kaydetti: “Yangın anında ilgili tüm kurumların etkin ve birbirleriyle koordinasyon içinde çalışabilmeleri ise yangının hızlı bir şekilde kontrol altına alınması için son derece kritik. Orman yangınlarına karşı ilk müdahale açısından en önemli kurumlar olma vasfı taşıyan belediyelerin, bilhassa bu yıl gerçekleşen İzmir, Bolu, Çanakkale, Manisa, Uşak, Aydın ve Muğla’daki yangınlardaki yetersizlikleri ve ihmalleri, söndürme çalışmalarının en hızlı şekilde gerçekleştirilememesine neden oldu. Belediyelerin yangın anında itfaiye ekiplerini ivedilikle yönlendirmek, su kaynaklarının söndürme çalışmalarında güçlü bir şekilde kullanılmasını temin etmek, halkın bilinçlenmesi için çeşitli eğitimler ve kampanyalar gerçekleştirmek gibi sorumluluklarda daha hassas ve güçlü bir koordinasyonla var olmaları gerekiyor. Özellikle yaz aylarında yangın çıkma ihtimalinin yüksek olduğu Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerimizdeki belediyeler, hiç vakit kaybetmeden bu konulara eğilip, kurumsal kapasitelerini artırmak mecburiyetindedir. Unutulmamalıdır ki orman yangınları partiler üstü bir meseledir ve ormanlar tüm millete ait olan değerlerdir. Bu nedenle tüm kurumlar milletin çıkarlarını öncelikli tutmalı ve iş birliği içinde hareket etmelidir. Orman yangınlarıyla mücadele bir diğer hassas konu ise yanlış bilgilendirmelere karşı tetikte olma durumu. Ne yazık ki yangınlarla ilgili süreçte bazı çevreler tarafından yayılan dezenformasyon, kamuoyunu yanıltabiliyor ve yangınla mücadeledeki bilgi akışını sekteye uğratabiliyor. Özellikle yangın söndürme araçlarının yetersiz olduğu ya da yangınlara müdahale edilmediği yönünde gerçek dışı iddialar ortaya atıldığını görüyoruz. Millet olarak bu dezenformasyonlara karşı gösterdiğimiz hassasiyeti de sürdürmeliyiz. Birlikte, orman yangınlarıyla mücadeledeki kararlılık ve özveriyi gölgelemeye çalışanlara fırsat vermemeliyiz" “Yeşil Vatan’ı gelecek nesillere aktarmak için 85 milyon olarak hepimiz, aynı derecede sorumluyuz” Mehmet Kasapoğlu makalesinin devamında, “Devlet, tüm imkanlarıyla ’Yeşil Vatan’ın müdafaası için büyük bir özveri gösteriyor. Teknolojik ve lojistik kapasitemiz her geçen yıl artarken, bu konudaki toplumsal bilincimizi de aynı oranda yükseltmeliyiz. Unutmamalıyız ki orman yangınlarının yüzde 90’ı insan kaynaklı. Bir anız ateşi, bir izmarit, ormanlık alana atılmış bir cam şişe, yakılmış bir piknik ateşi büyük felaketlere neden olabiliyor. Bu konuda halk olarak azami dikkat ve azami hassasiyet göstermemiz hayati önem taşıyor. Ormanları korumak, sadece bugünü değil, geleceği de güvence altına almaktır. Ormanlar bize miras, kıymetli birer emanettir. Yeşil Vatan’ı gelecek nesillere aktarmak için 85 milyon olarak hepimiz, aynı derecede sorumluyuz. Toplumsal bilinci daha güçlü kılmak adına, aile başta olmak üzere hayatın tüm alanlarında hepimize önemli sorumluluklar düşüyor. Toplumsal bilinç için hem çevreyi korumaya yönelik hem de daha yeşil bir çevre oluşturmaya yönelik çabaları güçlü bir şekilde desteklemeliyiz. Öncelikle birey olarak ilk adımı kendimiz atarak hiç kimseden bir şey beklemeksizin duyarlılığımızı yaptıklarımızla topluma yansıtmalıyız. Sadece söylem olarak değil somut adımlarla bu çok önemli misyonu daha güçlü kılabiliriz. Ormanı koruma ve çevreyi daha yeşil kılma bilinci sadece yangınların artış gösterdiği yaz aylarında değil yılın 365 günü gündemimizde olmalı. Evde, okulda, işyerinde, sokakta, çarşıda, ibadethanede, spor tesisinde ve her nerede insan var ise orada gündem olmalı ve bu bilinç diri ve güçlü kılınmalıdır. Türkiye için çevre ve orman sadece bazı kurumların meselesi ve sorumluluğu değil 85 milyon için ortak gaye ve sorumluluktur. Milli bir dayanışma ve kenetlenme vesilesidir.” şeklinde yazdı.
İzmir’de miniklere ilk zil ‘uyum’ için çaldı
02 Eylül 2024 Pazartesi - 12:42 İzmir’de miniklere ilk zil ‘uyum’ için çaldı İzmir’de ders zili, ‘uyum’ haftası kapsamında anasınıfı ve ilkokul birinci sınıfa başlayacak 850 bin öğrenci için çaldı. İzmir’de 2024-2025 eğitim öğretim yılı ‘uyum’ haftası kapsamında ilk ders zili, ilkokul ve birinci sınıfa başlayacak 850 bin öğrenci için çaldı. Bayraklı ilçesindeki Zehra Semahat Erişen İlkokulunda minikler öğretmenleri ve arkadaşlarıyla buluştu. Öğrencilerle birlikte okula gelen velilere de eğitim ortamı ile ilgili bilgiler aktarıldı. Yeni eğitim öğretim dönemiyle ilgili konuşan İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, “850 bin öğrenci ve 57 bin öğretmenle birlikte bugün uyum programına başladık. Velilerimizle aşağıda çok güzel bir toplantı yaptık. Velilerimizin heyecanını gördük. Öğretmenlerimiz yenilenmiş bir şekilde eğitim öğretime başlamanın huzurunu yaşıyorlar. Eğitim yöneticilerimizle yeni dönemde güzel bir hazırlık yaparak okullarımızı yeni döneme hazırlamış bulunmaktayız” diye konuştu. “Öğrencilerimize başarılar diliyorum” Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Yeni Müfredatı konusunda da anaokulları 1. sınıflar, 5. ve 9. sınıflarla eğitimle ilgili çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Yahşi, şunları kaydetti: “Hem formatör öğretmenlerimiz hem de tüm öğretmenlerimizle bu konuda çalışmalarımızı yapacağız. Kazasız, belasız bir eğitim öğretim yılını geçirmesi temennisiyle, İzmir’de ve Türkiye’deki bütün öğrencilerimize başarılar diliyorum. Velilerimizin de bu anlamda iyi bir iletişim kurarak, okullarımızla iyi diyalog kurmalarını da kendilerinden istirham ediyorum. Yeni eğitim öğretim dönemi hayırlı olsun.” Yeni döneme başlayan öğrenciler ise arkadaşlarıyla bir araya gelmekten mutlu ve heyecanlı olduklarını ifade etti.
Egeli bilim insanı Prof. Dr. Arif Behiç Tekin, tarımsal verimliliği artıracak insansız kara aracı geliştirdi
02 Eylül 2024 Pazartesi - 12:26 Egeli bilim insanı Prof. Dr. Arif Behiç Tekin, tarımsal verimliliği artıracak insansız kara aracı geliştirdi Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Behiç Tekin, tarımsal verimliliği ve sürdürülebilirliği artırmak amacıyla geliştirdiği insansız kara aracı platformuyla tarımda yenilikçi bir adım attı. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Behiç Tekin’in geliştirdiği insansız kara aracı platformu, Türk Marka ve Patent Kurumu tarafından “Faydalı Model Belgesi” aldı. Geliştirilen yüksek teknolojiye sahip insansız kara aracının pek çok fonksiyonu bulunuyor. Prof. Dr. Arif Behiç Tekin’i makamında ağırlayarak tebrik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Tam kurumsal akreditasyona sahip araştırma üniversitemizin akademisyenleri öncülüğünde hazırlanan nitelikli projeler somut çıktılara dönüşmeye devam ediyor. Hepimizin bildiği gibi hayatın her alanında yaşanan dijital dönüşüm, tarım ve ziraat alanında da kendini gösteriyor. Dijital teknolojilerin önemi, çeşitliliği ve kullanımı tarımsal alanda da her geçen gün artıyor. Bu yönde önemli bir çalışma yürüten Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Behiç Tekin, tarımsal verimliliği artıracak insansız kara aracı geliştirdi. Başarılı akademisyenimizi tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi. “Türkiye’de ilk olma niteliği taşıyor” Projeyle ilgili konuşan Prof. Dr. Arif Behiç Tekin, “Uzun yıllardır tarımda insansız araçlar (kara ve hava) üzerine çalışmalar yapıyorum. Türkiye de ilk olma niteliğine sahip olan bu araca ait patent, yenilikçi bir teknolojiye dayanan insansız araç platformunun sahadaki etkisini ve gelecekteki potansiyelini ortaya koyuyor. Amacımız, çiftçilerin daha az kaynak kullanarak daha yüksek verim elde etmelerini sağlamak” diye konuştu. “Hem verimliliği artıracak hem de çevre dostu çözümler sunacak” Prof. Dr. Arif Behiç Tekin, “Çiftlik ofisinde yer alan bir yönetici tarafından tüm üretim süreçlerinin izlendiği ve yönetildiği ‘Robotik Çiftlik’ konsepti üzerine 2010 yılından itibaren başlayarak sayısız bilimsel faaliyetler yürütülürken, geliştirilen araç ‘Robotik Çiftlik’ konseptinde yer alan öncelikli teknolojilerin arasında yer alıyor. Patent başvurusu kabul edilen bu araç, tarımsal üretimin karşı karşıya kaldığı en önemli sorunlar arasında yer alan insan kaynağı sorununa çözüm getirirken diğer yandan tarımsal üretimde verim ve verimliliği ve bununla birlikte üretici gelirini artırmayı, çevre dostu çözümler sunmayı hedefliyor. Geliştirilen yüksek teknolojiye sahip insansız kara aracı, tarımsal üretim yapılan alanlardan veri toplama, bitki sağlığını izleme ve tarımsal operasyonları otonom olarak gerçekleştirme gibi işlevlere sahip. Bu yenilikçi platform, tarımsal üreticilerin karar alma süreçlerini optimize ederken, kaynak kullanımını minimize ederek çevresel etkileri azaltmayı amaçlıyor. Hibrit enerji sistemine sahip araç, 7/24 faaliyetlerine kesintisiz olarak yürütebiliyor. Araç, dünyanın herhangi bir noktasından bir mobil cihaz yardımıyla kumanda ve kontrol edilebiliyor” diye konuştu. “Ülkemizin tarım teknolojilerindeki rekabet gücünü artıracak” Geliştirilen aracın, otonom sürüş, çok yüksek hassasiyetli konumlandırma, çoklu sensör entegrasyonu ve yapay zekâ destekli analiz yetenekleri ile dikkat çektiğini ifade eden Prof. Dr. Arif Behiç Tekin, “Platformun yakın zamanda Türkiye’deki çiftçilere tanıtılması ve saha uygulamalarına başlanması planlanıyor. Bu önemli gelişme, tarım sektöründe dijital dönüşümün hızlanmasına katkı sağlarken, Türkiye’nin tarım teknolojilerindeki rekabet gücünü de artıracak” dedi.
Gökhan Karaaslan: "Taraftarımız bize güvenmeye devam etsin"
02 Eylül 2024 Pazartesi - 12:17 Gökhan Karaaslan: "Taraftarımız bize güvenmeye devam etsin" Altay Teknik Direktörü Gökhan Karaaslan, 24 Erzincanspor maçıyla ilgili yaptığı açıklamada, taraftarlardan daha fazla destek istediklerini ve kendilerine güvenmelerini söyledi. TFF 2. Lig Beyaz Grup ekiplerinden Altay, ligin ilk haftasında 24 Erzincanspor’la karşı karşıya geldi. Alsancak Mustafa Denizli Stadyumu’nda oynanan müsabaka golsüz eşitlikle sona erdi. Bu sonuçla birlikte siyah-beyazlılar yeni sezona 1 puanla başladı. Karşılaşmaya dair açıklamalarda bulunan Altay Teknik Direktörü Gökhan Karaaslan, ligin ilk maçında gruptaki en iddialı takımlardan biri ile karşılaştıklarını ifade ederek, "Zorlu ve aynı zamanda çekişmeli geçen bir maç oldu. Rakibimizi de göstermiş olduğu mücadeleden dolayı tebrik ediyorum. Karşılaşmaya baktığımızda ekibimin hem fiziksel hem de taktiksel olarak gösterdiği performans beni mutlu etti. Gelecek haftalarda bu performansın üstünde daha çok çalışıp yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu. "Altyapı oyuncularımızın fazla olduğu bir takımız" Altay’ın altyapısına değinen Karaaslan, "24 Erzincanspor maçıyla ilk resmi maçına çıkan 18 yaşındaki Yunus Efe Sarıkaya vardı. Ona da bugün başlayan profesyonel kariyerinde başarılar diliyor ve tebrik ediyorum. Ayrıca belirtmek isterim ki altyapı oyuncularımızın fazlalıkta olduğu bir takımız. Altay’ımızın akademisi bitmek tükenmek bilmeyen bir okul. Daha önce de tıpkı Yunus Efe gibi nice oyuncuyu Türk futboluna kazandıran bir ekibiz. Oyuncularıma sahada gösterdikleri performans ve taktiksel disipline bağlı kalışlarının yanı sıra özellikle istek ve arzularından dolayı teşekkür ediyorum. Bir teşekkür de maçta bizleri tribünde yalnız bırakmayan vefakar taraftarımıza etmek istiyorum. Bize güvenmeye devam etsinler, inansınlar ve her hafta daha da kalabalık bir şekilde bizi desteklesinler" diyerek sözlerini tamamladı.
İki yakanın barış ezgileri Selçuk’ta yankılandı
02 Eylül 2024 Pazartesi - 12:15 İki yakanın barış ezgileri Selçuk’ta yankılandı 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Selçuk’ta barış ezgileri yankılandı. İzmir Rebetiko Korosu’nun Amfi Tiyatro’da düzenlenen konserinde Türkçe ve Yunanca şarkılar büyük beğeni topladı. Ege müziğinin Türkiye’deki tek korosu olan, Berkant Atılgan yönetimindeki İzmir Rebetiko Korosu, geçmişten günümüze Türk ve Yunan halklarının belleklerinde yer edinen birçok şarkı ve türküyü seslendirdi. Dinleyicilerin de şarkılara eşlik ettiği konserde Koro Şefi Berkant Atılgan paylaştığı anılarla da dinleyicilere keyifli anlar yaşattı. Konser boyunca şarkılara eşlik eden Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, İzmir Rebetiko Korosu’na teşekkür ederek; “1 Eylül Dünya Barış Günü’nde siz biraz önce burada şarkılarınızı icra ederken bir sürü şey aklımdan geçti. Bundan birkaç gün önce Türkiye Belediyeler Birliği ile Adıyaman’da deprem bölgesindeydik. Türkiye Belediyeler Birliği encümeni olarak oradaydım. Adıyaman’da depremzedeler ile bir araya geldik. Hala daha aynı acıları çekiyorlar. Sizin ezgilerinizi dinlerken biraz duygulandım. Dünyanın neresinde olursa olsun bir çocuk ölüyorsa, bir insan acı çekiyorsa o acının milliyetçiliği yoktur. O yüzden işte barış bunun temsilidir. O yüzden işte biz her şeyden önce barış deriz. O yüzden işte biz her seferinde barış yankısını daha da fazla, daha da gür sesle söyleriz. Halklar barış istiyorlar, onlar birlikte yaşamak istiyorlar” dedi. Barış her daim bizimle olsun Sanatın ve sanatçının her zaman halklar arasında barışı güçlendirdiğini belirten Başkan Filiz Ceritoğlu Sengel; “Aynı gökyüzüne, aynı denize bakarken anlamsız çatışmaları anlamıyorlar ve bir yurttaş olarak bende öyle hissediyorum. Haziran ayında sayın Yorgo Papandreu Efes Selçuk’taydı. Kendisini burada ağırlama fırsatı bulduk. Papandreu ziyaretinde rahmetli İsmail Cem ile dostluğundan bahsetti. İki gün önce de sayın Zülfü Livaneli ile birlikteydim. Kendisi de Theodorakis ile olan dostluğundan bahsetti. O anda, sanat ve müziğin tüm geçmişiyle birlikte dostlukları izah etmenin en güzel kısmı olduğunu düşünüyorsunuz. Türküler kardeştir. O kardeş türkülerin ezgileri o yüzden içimizi ısıtır. Dünyayı kurtaracak olan, barışı sonuna kadar zikredecek olan insanlardır. Gelecek, barış türkülerini daha fazla söylediğimiz günlere gebe olsun. “Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir barıştır” der Yaşar Kemal. Barış her daim bizimle olsun” dedi.
İzmir’de yeni adli yıl düzenlenen törenle başladı
02 Eylül 2024 Pazartesi - 11:56 İzmir’de yeni adli yıl düzenlenen törenle başladı İzmir’de, 2024-2025 Adli Yılı açılışı için tören düzenlendi. Törende konuşan İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Fahri Mutlu Tosun, geçtiğimiz yıla göre soruşturma dosyalarında 10 bin azalma olduğunu söyledi. İzmir Adliyesinde 2024-2025 Adli Yıl Açılışı Töreni düzenlendi. İlk olarak Atatürk büstüne koyulan çelenk sunumuyla başlayan tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla devam etti. Törene İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Fahri Mutlu Tosun, İzmir Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyon Başkanı Gökberk Sunal, İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz’ın yanı sıra adliyede görevli hakim, savcı ve avukatlar da katılım gösterdi. Burada açıklamalarda bulunan İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Fahri Mutlu Tosun, yargı hizmetlerinin iyi bir şekilde kullanılması için çalışmalar yaptıklarını ifade ederek, "Bu anlamda geçen aydan itibaren adliye sarayımızın güçlendirmesine başladık. Yaklaşık 550 gün sürecek projeyle adliye binamız, adliye hizmetinin verilmesinde daha iyi ve kullanışlı hale gelecek. Bu kapsamda H Blok boşaltıldı. Buradaki birimler sosyal tesisler dediğimiz alan taşındı. Yargı hizmetlerini kesintisiz olarak sürdürüyoruz. Aynı zamanda yeni bir ek binanın kiralanması konusunda çalışmalarımız devam etmektedir" dedi. “Birçok suç işlenmeden önlenmiştir” Geçtiğimiz dönemin soruşturma verilerinden bahseden İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Fahri Mutlu Tosun, "Yaklaşık 10 bin soruşturma dosyamızda azalma var. Normalde nüfus artış hızları itibariyle soruşturmalar da paralel olarak artar. Ancak bu sene gördük ki bu rakam 10 bin düştü. Bu da şunu gösterir. Öncelikli olarak önleyici kolluk kuvvetlerinin daha etkin hale gelmesindendir. Valimizin talimatlarıyla il emniyet müdürlüğümüzün çalışmalarıyla birçok suç işlenmeden önlenmiştir. Ayrıca tarafların uzlaşma konusundaki konularını, uzlaştırma büromuz tarafından barışçıl bir şekilde sonuca vardırıyor. Mahkemeye gidildiğinde bir taraf kazınır bir taraf kaybeder. Ancak uzlaşmayla her iki taraf ta kazanır. Bu nedenle de uzlaşma faaliyetlerinin daha da yoğunlaşarak devam edeceğiz" diye konuştu. Bilişim suçlarındaki durum hakkında da açıklamalarda bulunan Başsavcı Tosun, sözlerini şöyle noktaladı: "Geçen yıl bilişim suçlarını soruşturmakla görevli 9 olan Cumhuriyet Savcı sayımızı, bu sene 20 olarak belirledik. Önümüzdeki süreçte de bilişim suçlarıyla etkin mücadele yapacağız. Aynı zamanda terör örgütlerine yönelik soruşturmalarımız da etkin bir şekilde sürmektedir. Son 1 yıl içinde terör örgütleriyle ilgili 900 soruşturma yaptık. Terör örgütlerini bir kısımları, yurt dışına kaçarak kendilerinin sahipleri olan emperyalistlere hizmete devam etmektedir. Özellikle yurt dışında ve yakalanması olan bu şüphelilerle ilgili 1 Cumhuriyet Başsavcımızı yönlendirdik" dedi. Başsavcı Tosun, FETÖ’ye de dikkat çekip, yargıdaki yapılanmalarına da yönelik çalışmalar yaptıklarını ifade ederek, "Türk yargısı hiç olmadığı kadar bağımsızdır. Suçlularla yönelik etkin mücadeleye devam edeceğiz.”