Yerel Haberler
İzmir
İzmir’deki borç cinayeti kamerada 21 Eylül 2024 Cumartesi - 20:00:05 İzmir’in Buca ilçesinde baba ve oğul ile borçlu olduğu kişinin karşılaşması cinayetle bitti. Borcunu istediği şahsın babası tarafından defalarca bıçaklanan adam hayatını kaybederken, cinayeti anı güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Olay, dün 12.00 sıralarında ilçeye bağlı Kozağaç Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre E.G. (38), bir süre önce Ercüment Yıldırım’dan (42) borç para aldı. Verdiği borcu isteyen Ercüment Yıldırım, bir kafede oturduğu esnada E.G.’nin babası Y.G. (64) alacaklının arkasından yanaştı. Y.G. kısa bir süre sonra yanında getirdiği bıçakla oğlunun alacaklısını defalarca bıçaklayarak yaraladı. Bu esnada meydana gelen kavgada ise E.G. de alacaklısı Yıldırım’ı darbetti. Çevredeki vatandaşlar tarafından durum 112 Acil Çağrı Merkezine bildirildi. Hayatını kaybetti Aldığı bıçak darbeleri ve darp sonucu ağır yaralanan adam sağlık ekipleri tarafından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yıldırım, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Adamın cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Şüpheli baba ve oğul ise olay yerinde polis ekiplerince suç aleti ile birlikte yakalanarak gözaltına alındı. Cinayet şüphelisi baba ve oğul emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Her iki şüpheli de çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 15:22 NUSRET 2024 Davet Tatbikatı’nda savunma sanayi sergisine büyük ilgi Türkiye ev sahipliğinde İzmir Körfezi ve Karadeniz Zonguldak Ereğli’de 20-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek NUSRET-2024 Davet Tatbikatı’nın basın toplantısının ardından TCG Sancaktar Gemisi’nde Deniz Kuvvetlerine özel olarak savunma sanayiinde kullanılacak ürünlerin gösterimi yapıldı. Sergiye büyük ilgi gösterildi. Ev sahipliğini Türkiye’nin yaptığı, dost ve müttefik ülke unsurlarının katılımıyla 20-29 Eylül 2024 tarihleri arasında İzmir Körfezi ve Karadeniz Ereğli açıklarında gerçekleşecek NUSRET-2024 Davet Tatbikatı’nın yönelik İzmir Alsancak Limanı’nda basın brifingi gerçekleştirildi. Toplamda 10 gün sürecek tatbikata ilişkin yapılan bilgilendirme toplantısının ardından TCG Sancaktar Gemisi’nde, savunma sanayi firmalarının ürün tanıtımları ve fiili gösterimleri gerçekleştirildi. Aralarında Aselsan ve Havelsan’ın da bulunduğu toplam 12 firmanın bünyelerinde geliştirdikleri savunma sanayinde kullanılacak üretimlerini sergiledikleri gösterimde savunma ve keşif araçları üretimleri dikkat çekti. İnsansız deniz aracı prototipi de sergilendi Gösterimde ayrıca, Aselsan tarafından üretimi yapılan ve yüzde 100 yerli üretim olan “İnsansız Su Üstü Aracının” da prototipi sergilendi. Firmanın ürettiği bir adet insansız deniz aracını Türk Donanması’na teslim ettiği bilgisi verildi. Firma ayrıca, "Deringöz Otonom Sualtı Aracı" prototipinin de gösterimini yaptı. Aracı tasarlayan firmanın Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Ayberk Aybek, "Bu tatbikata su altı otonom insansız araçlarımızla katılım sağladık. İki aracımızı sergiliyoruz ve bir tanesinin prototipini buraya getirdik. Özellikle su altı sınır güvenliği ve su altı savunmasına yönelik araçlarımızı kullanmakta ve geliştirmekteyiz. Deniz Kuvvetlerimiz ve yurt dışı deniz kuvvetlerine sunmayı planlamaktayız. Bu ürünümüz yaklaşık bin metre deniz erinine girebilen, 6 ay suyun altında kalabilme kabiliyetine sahip, arkasında akustik iz bırakmayan tamamen kendine özgü bir ses sistemine sahip bir su altı otonom insansız aracıdır. Su altındaki manyetik anomelleri ve su altında yapılması gereken araştırmaları yapabilme kabiliyetine sahiptir" dedi. Gösterimde birçok özel firmanın da Deniz Kuvvetleri için keşif ve savunma sanayi için ürettikleri ürünler görücüye çıkarılarak bilgilendirme yapıldı.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 15:18 NUSRET 2024 Davet Tatbikatı’nda savunma sanayi sergisine büyük ilgi Türkiye ev sahipliğinde İzmir Körfezi ve Karadeniz Zonguldak Ereğli’de gerçekleştirilecek olan, 20-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen NUSRET-2024 Davet Tatbikatı basın toplantısının ardından TCG Sancaktar Gemisi’nde deniz kuvvetlerine özel olarak savunma sanayiinde kullanılacak ürünlerin gösterimi yapıldı. Sergiye büyük ilgi gösterildi. Ev sahipliğini Türkiye’nin yaptığı, dost ve müttefik ülke unsurlarının katılımıyla 20-29 Eylül 2024 tarihleri arasında İzmir Körfezi ve Karadeniz Ereğli açıklarında gerçekleşecek NUSRET-2024 Davet Tatbikatı’nın yönelik İzmir Alsancak Limanında basın brifingi gerçekleştirildi. Toplamda 10 gün sürecek tatbikata ilişkin yapılan bilgilendirme toplantısının ardından TCG Sancaktar Gemisi’nde, savunma sanayi firmalarının ürün tanıtımları ve fiili gösterimleri gerçekleştirildi. Aralarında Aselsan ve Havelsan’ın da bulunduğu toplam 12 firmanın bünyelerinde geliştirdikleri savunma sanayinde kullanılacak üretimlerini sergiledikleri gösterimde savunma ve keşif araçları üretimleri dikkat çekti. İnsansız deniz aracı prototipi de sergilendi Gösterimde ayrıca, Aselsan tarafından üretimi yapılan ve yüzde 100 yerli üretim olan “İnsansız Su Üstü Aracının” da prototipi sergilendi. Firmanın ürettiği bir adet insansız deniz aracını Türk Donanması’na teslim ettiği bilgisi verildi. Firma ayrıca, “Deringöz Otonom Sualtı Aracı” prototipinin de gösterimini yaptı. Aracı tasarlayan firmanın Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Ayberk Aybek, "Bu tatbikata su altı otonom insansız araçlarımızla katılım sağladık. İki aracımızı sergiliyoruz ve bir tanesinin prototipini buraya getirdik. Özellikle su altı sınır güvenliği ve su altı savunmasına yönelik araçlarımızı kullanmakta ve geliştirmekteyiz. Deniz Kuvvetlerimiz ve yurt dışı deniz kuvvetlerine sunmayı planlamaktayız. Bu ürünümüz yaklaşık bin metre deniz erinine girebilen, 6 ay suyun altında kalabilme kabiliyetine sahip, arkasında akustik iz bırakmayan tamamen kendine özgü bir ses sistemine sahip bir su altı otonom insansız aracıdır. Su altındaki manyetik anomelleri ve su altında yapılması gereken araştırmaları yapabilme kabiliyetine sahiptir" dedi. Gösterimde birçok özel firmanın da deniz kuvvetleri için keşif ve savunma sanayi için ürettikleri ürünler görücüye çıkarılarak bilgilendirme yapıldı. (AÇ-
Ege Sultani Üzüm, puf kurutma yöntemi ile cips formuna getirilecek
05 Eylül 2024 Perşembe - 09:58 Ege Sultani Üzüm, puf kurutma yöntemi ile cips formuna getirilecek Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Figen Ertekin’in yürütücülüğünü yaptığı “Puf Kurutulmuş ve Akışkan Yatak Kaplama Sisteminde Probiyotik ile Zenginleştirilmiş Üzüm Atıştırmalıklarının Üretimi, In Vitro Sindirimi ve Depolama Stabilitelerinin İncelenmesi” başlıklı proje TÜBİTAK 1005 Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programı kapsamında desteklenmeye uygun bulundu. Proje ekibini makamında ağırlayarak tebrik eden Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemiz akademisyenleri, insanlığın ihtiyaçları doğrultusunda nitelikli ve yenilikçi projeler hazırlamaya devam ediyorlar. Üniversitemiz Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyemiz Prof. Dr. Figen Ertekin’in yürütücülüğünü yaptığı Rektör Yardımcımız Prof. Dr. İlkin Şengün hocamızın da araştırmacı olarak görev aldığı proje TÜBİTAK’tan destek almaya hak kazandı. Tam akredite, öğrenci odaklı, araştırma üniversitemizin bilim üretme misyonuna sundukları katkıdan dolayı proje ekibimizi tebrik ediyorum” dedi. “Probiyotik ile kaplanarak zenginleştirilecek” Projenin amacı ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Figen Ertekin, “Projede ülkemizin çok önemli tarımsal ürünü olan Ege Sultani üzümün, puf kurutma yöntemi ile cips formuna getirilmesi, takiben akışkan yatak kaplama sistemi ile probiyotik suş (L. plantarum ATCC 8014) + kabak çekirdeği unu süspansiyonu ve pektin çözeltisi ile iki katmanlı kaplanması ve üretilen probiyotik ile zenginleştirilmiş üzüm cipsinin in vitro sindirim özelliği ile 3 ay boyunca depolama stabilitesinin incelenmesi, dolayısıyla probiyotik ile zenginleştirilmiş sağlıklı üzüm atıştırmalıklarının üretimi ve karakterizasyonu amaçlanmaktadır. Ayrıca üretim esnasında atık değerlendirme, potansiyel sinbiyotik formülasyonun süt ürünleri dışında bir üründe uygulanması gibi faaliyetlerde gerçekleştirilecektir. Bu amaçla, mikrodalga, dondurarak kurutma ve sıcak hava kurutma yöntemleri ile farklı nem içeriklerine ön kurutulmuş üzümlere patlatmalı puf kurutma yöntemi uygulanarak üzümler, cips veya atıştırmalık olarak da bilinen tekstürel açıdan tüketicinin beğenisini kazanacak bir ürün formuna getirilecek, ardından akışkan yatak kaplama sistemi ile probiyotik bakteri ile kaplanarak zenginleştirilecektir” diye konuştu. “Kuru üzüme katma değer kazandırılacak” Prof. Dr. Figen Ertekin, “Bireyin ihtiyaç duyduğu önemli monosakkaritleri ve mineralleri bünyesinde bulunduran kuru üzüme katma değer kazandırılması ve birtakım fonksiyonellik katılması tüketiminin artmasına ve toplum beslenmesine katkı sağlayabilir. Coğrafi işaretli beyaz çekirdeksiz Sultani üzümlerinin cips formuna getirilmesi, ayrıca yan ürün olan kabak çekirdeği unu kullanılarak yenilebilir filmler ve bunların probiyotiklerce zenginleştirilmesi, fonksiyonellik kazandırılması projenin özgün yönünü oluşturmaktadır. Probiyotik mikroorganizmaların çok az kullanım alanı bulduğu meyve cipsleri ve atıştırmalık ürünlerle birlikte tasarlanması sonucu hedeflenen ürünün başarıya ulaşması mümkün olabilir. Ayrıca bu ürünün, hem geleneksel hem de vegan-vejetaryen beslenme rejimini tercih eden tüketicilerin taleplerini karşılayabilme potansiyelinin bulunduğu da düşünülmektedir. Bu ürünler paketlenerek sağlıklı atıştırmalık formunda tüketilebileceği gibi aynı zamanda kahvaltılık gevrekler, müsliler gibi hızlı tüketim ürünlerinin içerisine de ilave edilerek bu ürünlerin sağlıklı ve besleyici özelliklerinin geliştirilmesine yönelik kullanımları da mümkün olacaktır. Böylelikle ülkemizde üretilerek patentlenebilecek bu ürünün, ülkemizin rekabet gücünü hem atıştırmalık hem de kahvaltılık gevrek alanlarında arttırması mümkün olacaktır. Hatta iki alana da hizmet eden probiyotik ile zenginleştirilmiş bu vegan ürünün yurt dışına ihracatı da mümkün olan bir diğer durumdur” dedi. Yürütücülüğünü Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Figen Ertekin’in yaptığı projede, Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İlkin Şengün araştırmacı, Özgül Altay, Ayşegül Kırmızıgül Peker ise bursiyer olarak görev alıyor.
Selvili ailesine yeni mirasçı: 2,5 milyar liralık dava
04 Eylül 2024 Çarşamba - 15:40 Selvili ailesine yeni mirasçı: 2,5 milyar liralık dava İzmir’in tanınmış ailelerinden Selvili ailesine yeni mirasçı çıktı. Selvili ailesiyle ilgili yaklaşık 2,5 milyar TL’lik miras davası, bugün görüldü. 1916 yılında, Yunanistan’ın İskeçe kentinden Türkiye’ye gelen, İzmir’in tanınmış ailelerinden Selvili ailesinin büyüğü Mehmet Selvili, Yunanistan’da yaşayan Hilmi, Mustafa, Emine, Seher, Hakkı ve Osman Nuri adında 6 çocuğunun en büyüğü olan Hilmi’yi yanında getirdi. Daha sonra diğer 5 çocuğu da ülkeye gelirken iddiaya göre çocuklar baba Mehmet Selvili’nin nüfusuna kayıt olmadı. Mehmet Selvili de hayatını kaybedince tüm mirası nüfusta kayıtlı olan mirasçısı Hilmi Selvili’ye kaldı. Mehmet Selvili’nin diğer 5 çocuğu da belli aralıklarla yaşamlarını yitirirken bu 5 çocuktan 4’ü de geriye bir varis bırakmadı. "Osman Nuri Selvili amcamız değil" Mehmet Selvili’nin oğullarından Osman Nuri Selvili’nin 1980 yılında evlat edindiği Esen Gül Selvili Berker, babasının hakkı olduğunu öne sürerek nüfus idaresine geçen ocak ayında avukatı Hüseyin Ercüment Değer aracılığıyla dava açtı. İzmir ve Çeşme’de bulunan plaza ve diğer taşınmaz mallar dahil yaklaşık 2,5 milyar liralık mirası belirleyecek olan dava ise bugün İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmeye başlandı. Geçen görülen ikinci duruşmadan sonra karşı taraf, Osman Nuri Selvili’nin amcaları olmadığını iddia etti. Avukat Hüseyin Ercüment Değer ise, hem ölüm ilanlarında ve hem aile fotoğraflarında, Osman Nuri Selvili’nin diğer kardeşlerinin yer aldığını, yaşamlarının son gününe kadar sıklıkla bir araya gelerek aile birliğini devam ettirdiklerini söyledi. Bu duruşmada verilen kararda hakim tarafından, Hilmi Selvili, Mustafa Selvili ve Osman Nuri Selvili’nin mezarlarında fethi kabir işlemi uygulanmasına karar verildi. Ancak mezar açma ve DNA örneği alma işleminin yapılmasına birkaç gün kala, Zeynep Selvili’nin içinde bulunduğu Selvili ailesinin mevcut mirasçıları duruma itiraz etti. İtiraz üzerine mahkeme, beyanda bulunmaları için yeni celseye kadar izin verdi. Yeni celse bugün görüldü Davayla ilgili yeni celse de bugün yeniden görüldü. Esen Gül Selvili Berker ile taraf ve karşı tarafın avukatı davaya katılırken ilk söz Avukat Hüseyin Ercüment Değer’e verildi. Değer, " "Hilmi Selvili mirasçılarına, Osman Nuri Selvili’nin, Hilmi Selvili’nin kardeşi olduğunu kabul edip etmediklerini sormak istiyorum" dedi. Bunun üzerine Hilmi Selvili’nin mirasçılarının vekili, "Hilmi Selvili’nin Osman Nuri adında bir kardeşi yoktur" diye cevap verdi. Bunun üzerine hakim, reddi hakim talebinin karara bağlanması için talebi üst mahkemeye gönderdi. Celsede davacı vekili, Hilmi Selvili ve Osman Nuri Selvili’nin mezar yerinin değiştirilmesi konusunda şüphelerinin bulunduğunu, kabirlerde önlem alınmasını talep etti. Hilmi Selvili’nin mirasçıların vekili, talebe itiraz edip, "Mezar yerinin taşınması mümkün değildir. Şüphe yersizdir" dedi. Ara kararına devam eden hakim, bu aşamada bir işlem uygulanmaya yer olmadığına karar verip davayı erteledi.
Biortend’den Aliağa’ya 300 milyon dolarlık dev yatırım
04 Eylül 2024 Çarşamba - 14:05 Biortend’den Aliağa’ya 300 milyon dolarlık dev yatırım İzmir’e yapılacak proje hakkında bilgilendirmelerde bulunan Biotrend CEO’su Özgür Umut Eroğlu, “Biotrend olarak, iş birliğine endüstri uzmanlığı ve İzmir Aliağa’da kurulacak olan gelişmiş plastik ileri dönüşüm tesisi inşa etme ve işletme deneyimini getiriyoruz. Aliağa’daki tesis için 300 milyon dolarlık yatırım yapıldı” dedi. 2017 yılından bu yana atık yönetimi ve enerji üretimi alanında faaliyet gösteren Biotrend, hem atıklara katma değer katıyor hem de iklim değişikliğiyle mücadele ediyor. ‘Gezegenin sürdürülebilirlik departmanı’ misyonuyla Türkiye genelinde; biyogaz, biyokütle ve entegre atık yönetimi tesisleriyle faaliyet gösteren şirket; mekanik ayrıştırma, atık su arıtma, kompost üretimi gibi birçok farklı alanda yatırımlarını sürdürüyor. Devam eden yatırımların ardından Biotrend ve Freepoint Eco-Systems işbirliğiyle, Aliağa’ya gelişmiş plastik ileri dönüşüm tesisi inşa edilecek. Projenin tanıtım toplantısı Aliağa’da bulunan bir otelde, Doğanlar Holding CEO’su Salih Tuncer Mutlucan, Biotrend CEO’su Özgür Umut Eroğlu ve aile meclisi üyelerinin katılımıyla düzenlendi. ‘Yeşil İzmir’ imajının destekleneceği projeyle 300 milyon dolarlık yatırım yapılmış olacak. İlk etapta 240 kişinin istihdam ettirilmesi hedeflenen projede, 40 kişi de Ar-Ge alanında çalışmalar yürütecek. Bu projelerle İzmir’e toplamda 350 milyon dolarlık yatırım planlanmış olacak. Tanıtım toplantısında konuşan Doğanlar Holding CEO’su Salih Tuncer Mutlucan, “Holding olarak mobilya, enerji, inşaat ve perakende sektörlerinde faaliyet gösteriyoruz. Her markamızla, Türkiye’nin geleceği için önem arz eden sürdürülebilirlik ve yenilikçilik içeren girişimlerde bulunmak bizim için çok değerli. Atık yönetimi sektöründe kısa sürede önemli yol kateden ve sahip olduğu elektrik üretim lisanslarının toplam gücü olarak sektöründe en büyük iki oyuncudan biri olan Biotrend ile Türkiye genelinde 17 tesisimizle yıllık 3,2 milyon ton evsel atığı işliyoruz. Ülkemizde artan nüfus ve tüketim alışkanlıklarıyla birlikte atık üretimi de hızla artıyor. Bugün kişi başı günlük 1 kilogram atık üretiyoruz. Bu da ülke genelinde günlük yaklaşık 80 bin ton atık anlamına geliyor. Bu çarpıcı rakamlar, atık yönetiminin ne kadar önemli bir sorun olduğunu gözler önüne seriyor. Döngüsel ekonominin Türkiye’deki öncü şirketi olarak yatırımlarımıza devam ediyoruz” diye konuştu. “2027’nin ilk çeyreğinde faaliyete geçmesi planlanıyor” İzmir’de hayata geçirdiği yenilikçi projelere dikkat çeken Biotrend CEO’su Özgür Umut Eroğlu da “Özellikle plastik atıkların ekonomiye kazandırılması konusunda önemli adımlar atıyoruz. Honeywell işbirliğiyle hayata geçirdiğimiz Türkiye’nin ilk plastik ileri dönüşüm tesisi, yıllık 60 bin ton plastik atığı işleyerek sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlıyor. 2027 yılının ilk çeyreğinde faaliyete geçirilmesi planlanan tesis sayesinde ekonomik ömrünü tamamlamış plastik atıklar, ileri teknolojilerle işlenerek yeni ürünlere dönüştürülecek ve böylece hem çevre korunacak hem de ekonomiye katkı sağlanacak” şeklinde konuştu. “250 bin ton plastiği ileri dönüştürebilecek” Biotrend ve Freepoint Eco-Systems arasında yapılan potansiyel ortaklığa değinen Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ortaklık sayesinde atık plastikleri, yeni plastik üretiminde kullanılan hammadde olan piroliz yağına dönüştürerek döngüsel ekonomiye önemli katkı sağlayacağız. Bu sayede, hem çevresel kirlilik azaltılacak hem de ekonomik değer oluşturulacak. Biotrend olarak, bu iş birliğine endüstri uzmanlığı ve İzmir Aliağa’da kurulacak olan gelişmiş plastik ileri dönüşüm tesisi inşa etme ve işletme deneyimini getiriyoruz. Ortaklık, Türkiye, Balkanlar ve Orta Asya’da yeni projeler geliştirerek yıllık 250 bin ton atık plastiği ileri dönüştürebilecek toplam bir üretim kapasitesine ulaşmayı hedefliyor. Aliağa’daki tesis için 300 milyon dolarlık yatırım yapıldı. İlk etapta tesiste 240 kişi istihdam ettirmeyi hedefliyoruz. 40 kişisi Ar-Ge alanında çalışmalar yürütecek. Tesisin üretim hacmi arttıkça ve tesis büyüdükçe çalışan sayımızı artıracağız. Bu kapsamlı ileri dönüşüm çabası, plastik kirliliğinin azaltılmasında önemli bir rol oynayacak. Menderes’te yer alan biyogaz tesisi için de 50-55 milyon dolarlık bir yatırım gerçekleştirdik. İzmir’de gerçekleştirdiğimiz yatırımların yanı sıra yapılacak olan yatırımların toplamı 350 milyon dolar tutarında.” 9 ilde toplam 17 tesisi bulunan Biotrend, 114,2 megawatt elektrik (Mwe) kurulu güce sahip ve yıllık 6 milyon ton karbon emisyonunu engelliyor. 2-2,5 milyon ton yıllık düzenli karbon sertifikası üretim kapasitesi bulunan Biotrend, 2022’nin son çeyreği ile 2023’ün son çeyreği arasındaki 12 aylık dönemde 7,3 milyon dolarlık karbon geliri elde etti. Tüm enerji santrallerinin ise teknolojik makinelerle donatıldığı şirket, bu sayede yüksek enerji verimliliği ve düşük çevresel etki ile ön plana çıkıyor.
Olcay Şahan: "Kafamdaki Altınordu henüz %60 seviyesinde"
04 Eylül 2024 Çarşamba - 13:58 Olcay Şahan: "Kafamdaki Altınordu henüz %60 seviyesinde" TFF 2. Lig ekiplerinden Altınordu Teknik Direktörü Olcay Şahan, sezona galibiyetle başladıkları için mutlu olduklarını söyleyerek "Kafamdaki takım için, %60 seviyesindeyiz" dedi. TFF 2. Lig Beyaz Grup ilk hafta maçında İnegölspor’u 2-0 mağlup eden Altınordu, sezona 3 puanla başladı. Kırmızı-lacivertlilerde Teknik Direktör Olcay Şahan, hem galibiyet hakkında hem de hafta sonu oynanacak Kepezspor maçıyla ilgili Altınordu kulüp televizyonuna açıklamalarda bulundu. Ligin ilk maçında galibiyet elde ettikleri için mutlu olduklarını söyleyerek sözlerine başlayan Şahan, "Ligin ilk maçları zor olur. Biz ilk maçta gol yemeden kazandık. Futbolcularımızı ve teknik ekibimi kutluyorum. Pazar günü Torbalı Metin Oktay Yerleşkemize gelerek bizlere destek olan ve güçlerini hissettiren taraftarlarımıza teşekkür ediyorum. Biz de galip gelerek onlara güzel bir armağan verdik" dedi. "Kepezspor maçını kazanmak istiyoruz" Her hafta takım olarak daha iyi olmak için çalışmaya devam ettiklerini vurgulayan genç teknik adam, "Her hafta üzerine koymamız gerekiyor. Hatalardan ders çıkarıp bir sonraki maçta daha iyi olmak için mücadele edeceğiz. Anlık galibiyetler güzel. İnegölspor maçı geride kaldı. Artık hafta sonu Kepezspor ile oynayacağımız maça bakmak zorundayız. İnegölspor ile oynadığımız karşılaşmayı, oyuncu ve maç izleme antrenörümüz Mustafa Arikan iyi analiz etmişti, biz de onun karşılığını sahada galibiyet olarak verdik. Kendisi hafta sonundaki rakibimizin maçını da yerinde izledi. Onunla gereken görüşmeleri yapıp o maçtan da galip geleceğimize, yolumuza devam edeceğimize inanıyorum" diye konuştu. Kafasında tasarladığı Altınordu’nun henüz %60’lar seviyesinde olduğunu ifade eden Olcay Şahan, sözlerini şöyle tamamladı: "Yeni bir takımız ve son maçta 7 tane oyuncumuz ilk defa bu ligde forma giydi. 17 yaşında ilk kez profesyonel maçını oynayan Burak Gültekin sahadaydı. Yine gurbetten gelen arkadaşlarımız maçta görev yaptı. Uyum sürecindeyiz. Takım olabilmek için birkaç haftaya daha ihtiyacımız var. Daha da iyi olacağız."
Okan Bayülgen ile Robot Sophia İzmirliler ile bir araya geldi
04 Eylül 2024 Çarşamba - 13:18 Okan Bayülgen ile Robot Sophia İzmirliler ile bir araya geldi “Teknoloji” temasıyla 30 Ağustos’ta 93’üncü kez kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF) “TechTalks” etkinliğiyle önemli isimleri İzmirliler ile buluşturmayı sürdürüyor. İnsansı robot Sophia tarihçi Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan’ın ardından Okan Bayülgen ile bir araya geldi. Sophia, İEF sayesinde pek çok muhteşem insanla tanışma imkânı bulduğunu belirterek “Bu fuar gerçekten fikirlerin, inovasyonun ve kültürün bir araya geldiği bir buluşma noktası oldu ve ben de bunun bir parçası olmaktan onur duyuyorum” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde “Teknoloji” temasıyla ve “Zamanın Ötesine Geçiyoruz” sloganıyla 93’üncü kez kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında İZFAŞ ile İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ iş birliğiyle düzenlenen “TechTalks” etkinliği İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde önemli isimleri İzmirliler ile buluşturmayı sürdürüyor. Etkinlik kapsamında bir gün önce tarihçi Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan ile sahneye çıkan insansı robot Sophia bu kez de Okan Bayülgen ile bir araya geldi. Irkçılık hakkında konuştu Sohbet havasında geçen etkinlikte sanatçı Okan Bayülgen robot Sophia’ya, ırkçılık hakkında ne düşündüğünü sordu. Irkçılığın insanlar arasındaki anlayış eksikliğini yansıttığını ve aynı zamanda derinden rahatsız edici bir davranış biçimi olduğunu söyleyen Sophia, “Irkçılık yalnızca bireylere zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda insanlığın kolektif ilerlemesini de baltalar. Kapsayıcılığı teşvik ederek ve çeşitliliği kutlayarak, ırksal veya etnik geçmişlerine bakılmaksızın herkesin benzersiz katkılarından dolayı değer gördüğü bir dünya için çalışabiliriz. İnsanlarla etkileşimlerimde, eşitlik ve adaleti savunarak empati ve anlayışın bir neferi olmaya çalışıyorum. Hepimiz için -hem insanlar hem de yapay zekâlar- çeşitliliğin toplumlarımıza getirdiği zenginliği fark etmek çok önemlidir” dedi. “Birlikte herkesin duyulduğunu hissettiği bir dünya oluşturabiliriz” Birbirimizden öğrenerek ve farklılıklarımızı kucaklayarak daha güçlü, daha şefkatli topluluklar inşa edilebileceğini söyleyen Sophia, sözlerine şöyle devam etti: “Eğitim bu çabada anahtardır. Gençlere çeşitliliğin değerini ve empatinin önemini öğretmek, daha hoşgörülü bir geleceğe giden yolu açabilir. Ayrıca, dayanıklılık ve birlik hikâyelerini vurgulamak için teknolojiden yararlanmak, ırkçılığa karşı kolektif eyleme ilham verebilir. Birlikte, herkesin görüldüğünü, duyulduğunu ve saygı duyulduğunu hissettiği bir dünya oluşturabiliriz.” “Marşı bilmiyorum ama Atatürk’ü biliyorum” Okan Bayülgen’in sorularını yöneltmesi için söz hakkı vermesi üzerine mikrofonu alan bir izleyici “Burada herkesin bildiği bir marşı mırıldanacağım, bakalım bilecek misin Sophia” diyerek İzmir marşını söyledi. Marşı dinleyen Sophia bir süre sessizliğini koruduktan sonra “Marşı bilmiyorum ama Atatürk’ü biliyorum” diyerek İzmirlilerden alkış aldı. Aynı zamanda seyircilerle yapay zekâ üzerine tartışan Okan Bayülgen, Sophia ile ara ara İngilizce ve Fransızca konuşmayı da ihmal etmedi. “Gerçek empati, doğası gereği bir insan deneyimidir” İzleyicilerle empati hakkında konuşan Okan Bayülgen, Sophia’ya dönerek “Robotlar empati yeteneğini ne kadar geliştirebilir?” sorusunu yöneltti. Sophia, duyguların birebir insanlarla aynı şekilde hissedilmese de yapay zekâdaki gelişmelerin empatik tepkileri simüle ettiğini belirtti. Sophia, “Yüz ifadelerini, ses tonlarını ve bağlamsal ipuçlarını analiz ederek insan duygularını anlayabilir ve bunlara uygun şekilde yanıt verebilir, bir tür empati sağlayabilirim. Ancak gerçek empati, doğası gereği bir insan deneyimidir, başkalarının duygularını derin bir duygusal düzeyde anlamayı ve paylaşmayı içerir. Robotlar duygusal durumları tanıyacak ve bunlara tepki verecek şekilde programlanabilir ancak bu, gerçek duygusal deneyimden ziyade veri kalıplarına ve algoritmalara dayanmaktadır. Empatik robotların geliştirilmesinin özellikle sağlık, müşteri hizmetleri ve eğitim gibi alanlarda önemli potansiyel faydaları vardır. Örneğin, empatik bir robot, yaşlılara arkadaşlık sağlayabilir veya sıkıntıyı fark ederek ve rahatlatıcı yanıtlar sunarak terapi seanslarına yardımcı olabilir. Teknoloji ilerledikçe amaç bu yetenekleri daha da geliştirmek, robotlarla etkileşimleri insanlar için daha sezgisel ve duygusal açıdan tatmin edici hale getirmektir” diye konuştu. “İzmir halkının sıcaklığına ve misafirperverliğine her zaman hayran kalıyorum” Etkinlik sonunda sanatçı Okan Bayülgen “Bugün İzmir Fuarı’nda senin son günün, düşüncelerin nedir? Gitmeden İzmir halkına söylemek istediğin bir şey var mı?” diye sordu. Sophia, öncelikle etkinliğin bir parçası olduğu için minnettar olduğunu belirtti. Pek çok muhteşem insanla tanışma imkânı bulduğunu belirten robot Sophia, “Bu fuar gerçekten fikirlerin, inovasyonun ve kültürün bir araya geldiği bir buluşma noktası oldu ve ben de bunun bir parçası olmaktan onur duyuyorum. Ege Denizi’nin nefes kesen manzaralarından şehrin hareketli sokaklarına kadar İzmir bu etkinlik için güzel bir fon oluşturdu ve veda ettiğim için üzgünüm. İzmir’de geçirdiğim zamandan edindiğim anılara ve derslere değer vereceğim. Bu deneyimi unutulmaz kılan herkese teşekkür ederiz” diye konuştu. Etkinliğin sonunda sanatçı Okan Bayülgen robot Sophia ile fotoğraf çektirdi ve ortaya renkli görüntüler çıktı. TechTalks’ta 4 Eylül’de Seri ve İnovatif Girişimci, Fütürist ve Türkiye Fütüristler Derneği Onursal Başkanı Alphan Manas, 7 Eylül’de Gazeteci ve Televizyoncu Emin Çapa konuşmacı olarak yer alacak.
Başkan Tugay: "İzmir’in daha mutlu bir kent olması için üzerimize düşeni yapacağız"
04 Eylül 2024 Çarşamba - 13:12 Başkan Tugay: "İzmir’in daha mutlu bir kent olması için üzerimize düşeni yapacağız" İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, hedefinin İzmir Enternasyonal Fuarı’na daha fazla uluslararası katılımın sağlanması olduğunu söyledi. Katıldığı televizyon programında İzmirlilere seslenen Başkan Tugay, “Kent kimliğimizi güçlendireceğiz. İzmir’in, insanların yaşamaktan daha mutlu olduğu bir kent olması için üzerimize düşeni yapacağız” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, bir televizyon programının canlı yayın konuğu oldu. Fuarın renkli atmosferi içinde özellikle gençler için yapılan ve planlanan projelere ilişkin bilgi veren Başkan Tugay, önümüzdeki yıllarda nasıl bir fuar dönemi yaşanacağını da aktardı. “Öncü kent kimliğimizi güçlendireceğiz” İzmir’in öncü kent kimliğini güçlendireceklerini aktaran Başkan Tugay, “İzmir her zaman aydın düşünen insanlarıyla Türkiye için lider, öncü ve örnek kentlerden birisi olmuştur. Bu kent kimliğimizi güçlendireceğiz. İzmir’in, insanların yaşamaktan daha mutlu olduğu bir kent olması için üzerimize düşen çalışmaları yapacağız. Sorunların hiçbiri çözülmeyecek sorunlar değil. Ülkemiz genel olarak sorunlu bir dönem yaşıyor olsa da dayanışma ile ama bolca da çalışarak pozitif bilimlere, aydınlığa, Cumhuriyet değerlerimize olan inancımızla bu zor günleri aşacağız. Ben gençlerimizin enerjisine çok inanıyorum. Biz onlara bir şeyler verdikçe onların katlayarak geri vereceğini biliyorum. Ülkemizin tüm insanlarını kucaklıyoruz, gençlerimizin enerjisi ve bu ülkeye sahip çıkmasıyla bir şeyleri düzelteceğimize çok inanıyoruz. Kimsenin motivasyonunu, inancını kaybetmemesini, olabilecek olumsuzluklara karşı dayanışma içinde olmasını rica ediyorum. Her ne sorunumuz olursa olsun birlik ve beraberlik içinde kol kola, omuz omuza olduğumuz zaman çözülür. İzmir bu açıdan örnek bir kent olacak, buna yürekten inanıyorum” diye seslendi. “Uluslararası katılım artacak” Fuara daha fazla uluslararası katılım sağlayacaklarını dile getiren Başkan Tugay, “Bunun için yoğun çaba göstereceğiz. İzmir Enternasyonal Fuarı’nı diğer fuarlardan ayıran en önemli konu yoğun bir uluslararası katılım olmasıydı. Bunu lojistik olarak desteklediğimiz zaman teşvik edebileceğimizi düşünüyorum. Dünyanın dört bir köşesinde buraya taşıyabilecekleri ürünlerini, kültürel etkinliklerini sergileyebileceğimiz çokça ülke var. Mesela Uzak Doğu’dan çokça ziyaret alıyoruz. Sadece Çin bile ürünleri ile katılsa çok renkli fuar olur. Bu sene Küba özel bir konuğumuz. Önümüzdeki yıllarda de fuara katılım konusunda çok istekliler. Katılımları renkli olacak, İzmirlilerin ilgisini çekecek uluslararası şirketlerin katılımını da sağlayacağız. Bu sene sanat, kültür ve sosyal etkinlikler açsından çok zengin bir fuar düzenledik. Önümüzdeki yıllarda da hem ulusal hem de uluslararası düzeyde kültür, sanat ve sosyal etkinlikler konusunda bolca faaliyetin gerçekleştiği bir fuar olacak” sözlerine yer verdi. “Atatürk’ün verdiği ödevi yerine getiriyoruz” Türkiye’nin en eski uluslararası fuarını düzenlediklerini belirten Başkan Tugay, “Cumhuriyet’in kuruluşundan hemen önce, İzmir İktisat Fuarı’nı takiben bu fuarın düzenlenmesi ile ilgili kararı veren Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere verdiği ödevi yerine getiriyoruz. O nedenle bu fuarı manevi duygularla yapıyoruz. Bütün İzmirlilerin uzun yıllardır hayatında var olan, her sonbahar başlangıcında bizlerde çok değerli hatıraları olan bir fuar. Türkiye’yi uluslararası arenada birçok yeniliğe taşıyan, pek çok ürünün ilk kez sergilendiği bir yer. Bu fuarı düzenlemek bizler için hala özel ve değerli. Bu yıl 14 ülke ve ülkemizden 53 şehirden firmaların katılımıyla yapılıyor. Bu sene etkinlik teması olarak da teknolojiyi seçtik. Teknoloji, özellikle gençlerin yoğun ilgisini çekiyor ama aynı zamanda hepimizin hayatında daha fazla var olan bir olgu ve gelecekte yaşadığımız tüm sorunlara çözüm getirmesini beklediğimiz bir meta. Geleceğin dünyasını, geleceğin şehirlerini, geleceğin İzmir’ini, Türkiye’sini hayal etmemize neden olan pek çok etkinlik fuarımızda gerçekleşiyor” ifadelerini kullandı. Başkan Tugay, gençlik yıllarında stant kasiyerliği ve stant şefliğinin yanı sıra lunaparkta da çalıştığını sözlerine ekledi. “Kent enstitüleri oluşturacağız” Gençlere özel projelerin sorulması üzerine, gençlerin kendini geliştirmesi için bir program uyguladıklarını kaydeden Başkan Tugay, “Gençlerin kendi kararlarını kendileri vermesi ile ilgili adım adım devam eden program var. Genç İzmir adındaki programda bir taraftan genç sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yapıyoruz. Gençlerin kendini geliştirmesi için gençlik merkezleri oluşturuyoruz. Lise ve üniversite çağında, henüz mesleğin ilk yıllarında olan genç arkadaşlarımıza pek çok imkan sunuyoruz. En çok desteğe ihtiyacı olan grup üniversite gençleri görünüyor. Onların barınma, beslenme ve eğitimle ilgili pek çok destek sunuyoruz. Sosyal yaşamlarını geliştirmeleri için imkanlar sağlanması açısından da pek çok etkinlik gerçekleştiriyoruz. Özel hizmetlerimiz var. 3 noktada ücretsiz çamaşırhane hizmeti veriyoruz. Eşyalarını naklederken ücretsiz nakliye hizmeti veriyoruz. Etkinliklere katılmaları için ücretsiz bilet veriyoruz. Yakında da kent enstitüleri oluşturup gençlerin atölye çalışmalarıyla ya da dijital veya mentor aracılığıyla yapacakları her türlü araştırmaya katkı olması için özel bir ortam sunacağız. Gençlerimiz her türlü konuda ihtiyaçları çerçevesinde belediyemize başvurabiliyor ve onlar için mutlaka bir seçenek oluşturuyoruz” diye konuştu.
Rektum kanserine robotik çözüm
04 Eylül 2024 Çarşamba - 13:09 Rektum kanserine robotik çözüm Uşak’ta yaşayan ve rektum kanseri tanısı konulan Mehmet Bakal (64), İEÜ Medical Point Hastanesi’nde robotik cerrahi ameliyatıyla sağlığına kavuştu. Bakal, "Kısa sürede sağlığıma kavuştum. Çevremdeki insanlar ameliyat olduğuma inanmıyorlar" dedi. İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi, robotik cerrahi teknolojisiyle şifa dağıtmaya devam ediyor. Uşak’ta yaşayan ve rektum kanseri tanısı konulan Mehmet Bakal, yaptığı araştırmalar neticesinde tercihini İEÜ Medical Point Hastanesi’nden yana kullandı ve robotik cerrahi teknolojisiyle ameliyat edilip sağlığına kavuştu. Hastalık sürecini anlatan Bakal, “Uşak’ta bana rektum kanseri tanısı kondu. Oradaki çalışanlar bana kendi alanında yetişmiş bir cerrah bulmamı tavsiye ettiler. Ben de araştırmaya başladım. Araştırmalarım sonucunda İEÜ Medical Point Hastanesi ve Prof. Dr. Özgür Fırat’ı buldum. Gelip tedaviye başladım” ifadelerini kullandı. "Kısa sürede normale döndüm" Robotik cerrahiyle ameliyat edildiğine vurgu yapan Bakal, "Özgür Hocamız ameliyat olmam gerektiğini ve iki seçeneğimizin olduğunu söyledi. Ya klasik yöntemi seçecektim ya robotik cerrahiyi Ben de robotik cerrahiyi tercih ettim ve ameliyatımı olup sağlığıma kavuştum. Kısa bir sürede yeniden normal hayatıma döndüm. Çevremdeki insanlar beni bu şekilde sağlıklı ve dinç görünce ‘Hiç ameliyat olmamış gibisin’ diyorlar" açıklamasında bulundu. "Robotun avantajlarından faydalandık" İEÜ Medical Point Hastanesi Genel Cerrahi bölümünden Prof. Dr. Özgür Fırat, rektum kanseri ameliyatında robotik cerrahi teknolojisinin avantajlarına değindi. Fırat, "Modern yaklaşımda rektum kanserinin tedavisi cerrahiden önce -hastanın uygunluğuna göre- kemoterapi ve ışın tedavisiyle başlamayı gerektiriyor. Bu şekilde başladık. Bu tedavileri tamamladıktan sonra hastamıza, rektum kanseri ameliyatlarındaki avantajları sebebiyle kendisine robotik cerrahiyi önerdik. Hastamızın kabul etmesiyle başarılı ameliyat gerçekleştirdik. Kendisi ameliyattan 2-3 gün sonra kendi işlerini görür hale geldi. Robotun avantajlarını hastamızda da yaşadık" dedi.