Yerel Haberler
İzmir
İzmir’deki borç cinayeti kamerada 21 Eylül 2024 Cumartesi - 20:00:05 İzmir’in Buca ilçesinde baba ve oğul ile borçlu olduğu kişinin karşılaşması cinayetle bitti. Borcunu istediği şahsın babası tarafından defalarca bıçaklanan adam hayatını kaybederken, cinayeti anı güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Olay, dün 12.00 sıralarında ilçeye bağlı Kozağaç Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre E.G. (38), bir süre önce Ercüment Yıldırım’dan (42) borç para aldı. Verdiği borcu isteyen Ercüment Yıldırım, bir kafede oturduğu esnada E.G.’nin babası Y.G. (64) alacaklının arkasından yanaştı. Y.G. kısa bir süre sonra yanında getirdiği bıçakla oğlunun alacaklısını defalarca bıçaklayarak yaraladı. Bu esnada meydana gelen kavgada ise E.G. de alacaklısı Yıldırım’ı darbetti. Çevredeki vatandaşlar tarafından durum 112 Acil Çağrı Merkezine bildirildi. Hayatını kaybetti Aldığı bıçak darbeleri ve darp sonucu ağır yaralanan adam sağlık ekipleri tarafından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yıldırım, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Adamın cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Şüpheli baba ve oğul ise olay yerinde polis ekiplerince suç aleti ile birlikte yakalanarak gözaltına alındı. Cinayet şüphelisi baba ve oğul emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Her iki şüpheli de çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 15:22 NUSRET 2024 Davet Tatbikatı’nda savunma sanayi sergisine büyük ilgi Türkiye ev sahipliğinde İzmir Körfezi ve Karadeniz Zonguldak Ereğli’de 20-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek NUSRET-2024 Davet Tatbikatı’nın basın toplantısının ardından TCG Sancaktar Gemisi’nde Deniz Kuvvetlerine özel olarak savunma sanayiinde kullanılacak ürünlerin gösterimi yapıldı. Sergiye büyük ilgi gösterildi. Ev sahipliğini Türkiye’nin yaptığı, dost ve müttefik ülke unsurlarının katılımıyla 20-29 Eylül 2024 tarihleri arasında İzmir Körfezi ve Karadeniz Ereğli açıklarında gerçekleşecek NUSRET-2024 Davet Tatbikatı’nın yönelik İzmir Alsancak Limanı’nda basın brifingi gerçekleştirildi. Toplamda 10 gün sürecek tatbikata ilişkin yapılan bilgilendirme toplantısının ardından TCG Sancaktar Gemisi’nde, savunma sanayi firmalarının ürün tanıtımları ve fiili gösterimleri gerçekleştirildi. Aralarında Aselsan ve Havelsan’ın da bulunduğu toplam 12 firmanın bünyelerinde geliştirdikleri savunma sanayinde kullanılacak üretimlerini sergiledikleri gösterimde savunma ve keşif araçları üretimleri dikkat çekti. İnsansız deniz aracı prototipi de sergilendi Gösterimde ayrıca, Aselsan tarafından üretimi yapılan ve yüzde 100 yerli üretim olan “İnsansız Su Üstü Aracının” da prototipi sergilendi. Firmanın ürettiği bir adet insansız deniz aracını Türk Donanması’na teslim ettiği bilgisi verildi. Firma ayrıca, "Deringöz Otonom Sualtı Aracı" prototipinin de gösterimini yaptı. Aracı tasarlayan firmanın Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Ayberk Aybek, "Bu tatbikata su altı otonom insansız araçlarımızla katılım sağladık. İki aracımızı sergiliyoruz ve bir tanesinin prototipini buraya getirdik. Özellikle su altı sınır güvenliği ve su altı savunmasına yönelik araçlarımızı kullanmakta ve geliştirmekteyiz. Deniz Kuvvetlerimiz ve yurt dışı deniz kuvvetlerine sunmayı planlamaktayız. Bu ürünümüz yaklaşık bin metre deniz erinine girebilen, 6 ay suyun altında kalabilme kabiliyetine sahip, arkasında akustik iz bırakmayan tamamen kendine özgü bir ses sistemine sahip bir su altı otonom insansız aracıdır. Su altındaki manyetik anomelleri ve su altında yapılması gereken araştırmaları yapabilme kabiliyetine sahiptir" dedi. Gösterimde birçok özel firmanın da Deniz Kuvvetleri için keşif ve savunma sanayi için ürettikleri ürünler görücüye çıkarılarak bilgilendirme yapıldı.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 15:18 NUSRET 2024 Davet Tatbikatı’nda savunma sanayi sergisine büyük ilgi Türkiye ev sahipliğinde İzmir Körfezi ve Karadeniz Zonguldak Ereğli’de gerçekleştirilecek olan, 20-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen NUSRET-2024 Davet Tatbikatı basın toplantısının ardından TCG Sancaktar Gemisi’nde deniz kuvvetlerine özel olarak savunma sanayiinde kullanılacak ürünlerin gösterimi yapıldı. Sergiye büyük ilgi gösterildi. Ev sahipliğini Türkiye’nin yaptığı, dost ve müttefik ülke unsurlarının katılımıyla 20-29 Eylül 2024 tarihleri arasında İzmir Körfezi ve Karadeniz Ereğli açıklarında gerçekleşecek NUSRET-2024 Davet Tatbikatı’nın yönelik İzmir Alsancak Limanında basın brifingi gerçekleştirildi. Toplamda 10 gün sürecek tatbikata ilişkin yapılan bilgilendirme toplantısının ardından TCG Sancaktar Gemisi’nde, savunma sanayi firmalarının ürün tanıtımları ve fiili gösterimleri gerçekleştirildi. Aralarında Aselsan ve Havelsan’ın da bulunduğu toplam 12 firmanın bünyelerinde geliştirdikleri savunma sanayinde kullanılacak üretimlerini sergiledikleri gösterimde savunma ve keşif araçları üretimleri dikkat çekti. İnsansız deniz aracı prototipi de sergilendi Gösterimde ayrıca, Aselsan tarafından üretimi yapılan ve yüzde 100 yerli üretim olan “İnsansız Su Üstü Aracının” da prototipi sergilendi. Firmanın ürettiği bir adet insansız deniz aracını Türk Donanması’na teslim ettiği bilgisi verildi. Firma ayrıca, “Deringöz Otonom Sualtı Aracı” prototipinin de gösterimini yaptı. Aracı tasarlayan firmanın Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Ayberk Aybek, "Bu tatbikata su altı otonom insansız araçlarımızla katılım sağladık. İki aracımızı sergiliyoruz ve bir tanesinin prototipini buraya getirdik. Özellikle su altı sınır güvenliği ve su altı savunmasına yönelik araçlarımızı kullanmakta ve geliştirmekteyiz. Deniz Kuvvetlerimiz ve yurt dışı deniz kuvvetlerine sunmayı planlamaktayız. Bu ürünümüz yaklaşık bin metre deniz erinine girebilen, 6 ay suyun altında kalabilme kabiliyetine sahip, arkasında akustik iz bırakmayan tamamen kendine özgü bir ses sistemine sahip bir su altı otonom insansız aracıdır. Su altındaki manyetik anomelleri ve su altında yapılması gereken araştırmaları yapabilme kabiliyetine sahiptir" dedi. Gösterimde birçok özel firmanın da deniz kuvvetleri için keşif ve savunma sanayi için ürettikleri ürünler görücüye çıkarılarak bilgilendirme yapıldı. (AÇ-
Alphan Manas: "Süper akıllı toplum olmak zorundayız"
06 Eylül 2024 Cuma - 12:25 Alphan Manas: "Süper akıllı toplum olmak zorundayız" Bu yıl 93’üncüsü düzenlenen İzmir Enternasyonal Fuarı’nda “TechTalks” etkinliğine konuk olan seri ve inovatif girişimci, fütürist ve Türkiye Fütüristler Derneği Onursal Başkanı Alphan Manas, gelecekte mavi yakanın metal yakaya dönüşeceğini ifade ederek, “Her şeyi robotların yaptığı bir dünyaya doğru gidiyoruz. Duvar ustası artık robot. Süper akıllı toplum olmak zorundayız. Yapay zeka ile rekabet edecek altyapı gerekiyor” dedi. İzmir’in dünyaya açılan kapısı 93. İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF), alanında uzman isimleri de yurttaşlarla buluşturuyor. Seri ve inovatif girişimci, fütürist ve Türkiye Fütüristler Derneği Onursal Başkanı Alphan Manas, “Teknoloji” temasıyla ve “Zamanın Ötesine Geçiyoruz” sloganıyla devam eden fuar kapsamında “TechTalks” etkinliğine konuk oldu. İZFAŞ ile İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, “Gelecek” başlığıyla katılımcılarla tecrübelerini paylaşan Alphan Manas, teknolojinin gelişimine değindi. Manas, “2030’a gelindiğinde insanların hafızalarını internete yüklemeye başlayacakları, 2045’te ise insanın yapay zeka temelli makinelerle birleşeceği belirtiliyor. 2023’te 30 yaşında olanların, ölümsüz olma şansı yüzde 50. Ölümsüzlük yavaş yavaş gelmeye başladı. Ölen yakınlarımızla çok yakında konuşuyor olabileceğiz. Sanal gerçeklik gözlüklerimizi taktığımızda, onlarla iletişim kurmaya başlayacağız. Dünya bu noktaya doğru gidiyor. Biraz korkutucu ama yaşam da böyle” diye konuştu. “Yapay zeka ile rekabet edecek altyapı gerekiyor” Gelecekte mavi yaka diye bir şeyin kalmayacağını, hepsinin metal yakaya dönüşeceğini ifade eden Manas, şunları söyledi: “Her şeyi robotların yaptığı bir dünyaya doğru gidiyoruz. Duvar ustası artık robot. Süper akıllı toplum olmak zorundayız. Yapay zeka ile rekabet edecek altyapı gerekiyor. Oysa dijital dönüşümü bile bu ülke tamamlayamadı. Tarımda otomasyon yapacaklarını söylüyorlar. Tarımda yaş ortalaması 55. Bu insanlar nasıl bilgisayar kullanacak? Yetkinliklerimiz gelecek için yeterli mi? 2025 yılı itibariyle yetkinlikler değişecek. Analitik düşünme ve inovatif olma, eleştirel düşünme, karmaşık problem çözme, stres altında karar verme, stresi yönetme önemli.” “Çok yakında açlık çekeceğiz” 2030’dan sonra yazılımcı ihtiyacı kalmayacağını da vurgulayan Alphan Manas, dikey tarıma değinerek, “Bu ülkenin en büyük sorunu tarım. Çok yakında açlık çekeceğiz. Çiftçiliği öğrenmeliyiz. Türkiye, Gıda Sürdürülebilirlik Endeksinde 67 ülke arasında 58’inci. Dikey tarımda işletme maliyetinin yüzde 50’si işçilik. Yüzde 10’u ürün, yüzde 40 civarı da enerjiden oluşuyor. Dikey tarım lojistik istemiyor. Bu ülke çok derin bir uykuda. Artık uyanmak zorundayız” dedi.
Başkan Önal’dan afetzede Arda’ya doğum günü sürprizi
06 Eylül 2024 Cuma - 12:17 Başkan Önal’dan afetzede Arda’ya doğum günü sürprizi Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, büyük İzmir yangınında evleri yanan aileleri yalnız bırakmıyor. İlk günden itibaren imkanlar dahilinde tüm ihtiyaç sahiplerine sosyal destekler ulaştırılmaya devam ediyor. Ev eşyalarından kıyafete, gıdadan küçük ev aletlerine kadar birçok ihtiyaç, belediye ekiplerince karşılanıyor. Bu kapsamda Başkan Önal, yangında evleri yanan Aydın ve Acer ailelerini kiralık evlerinde ziyaret etti. 13’üncü yaşını kutlayan Hasan Arda Aydın’a da doğum günü pastasıyla sürpriz yaptı, bisiklet hediye etti. Bayraklı Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü, geçtiğimiz haftalarda Doğançay, Onur ve Körfez Mahallelerinde büyük hasarlara neden olan yangında evlerini kaybeden ailelere desteklerini sürdürüyor. Bu kapsamda ilk günden itibaren barınmadan gıdaya, kıyafetten ev eşyalarına ve küçük ev aletlerine kadar destek olan belediye, aileleri yalnız bırakmıyor. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal da, zaman zaman aileleri ziyaret ederek, talep ve önerileri dinliyor, ihtiyaçlarını soruyor. Doğum günü pastası Başkan Önal’dan Bu kapsamda Ali - Aysun Aydın ile Mustafa-Hacer Acer çiftlerini yangın sonrası destekçiler tarafından kiralanan dairelerinde ziyaret eden Başkan Önal, Aydın ailesinin 13 yaşındaki oğlu Arda’ya da doğum günü sürprizi yaptı. Yangında ayağı yanan ve tedavi sonrası iyileşen Arda’nın yeni yaşını aileyle birlikte kutlayan Başkan Önal, bir daha böyle bir afetin yaşanmadığı, huzurlu, mutlu ve aydınlık bir gelecek diledi. Başkan Önal, ziyaretlerde ailelerin talep ve önerilerini de dinledi. Dayanışmamızı büyüteceğiz Yangının ilk anından itibaren sahada olduklarını ve sosyal yardımlarla ihtiyaç sahiplerine destek olmaya çalıştıklarını belirten Başkan Önal, “İmkanlarımız dahilinde evi yanan ailelerimize duyarlı vatandaşlarımızın da desteğiyle ev eşyaları ulaştırıyoruz. Belediye olarak her alanda ne yapabiliyorsak; tüm imkanlarımızı seferber ettik. Tek dileğimiz bir daha bu tür afetlerin yaşanmaması. Yaralarımızı sarıyor, vatandaşlarımızı yalnız bırakmıyoruz. Dayanışmamızı artırarak büyüteceğiz” dedi.
Medical Point’ten ARM farkındalığı
06 Eylül 2024 Cuma - 12:14 Medical Point’ten ARM farkındalığı İEÜ Medical Point Hastanesi, Anorektal Malformasyon (ARM) hastalığı olan çocuklar ve ailelerini konuk etti. İEÜ Medical Point Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Emre Divarcı, “Bu hastalığı toplumumuzda yaklaşık doğumdan 2 bin 500 ila 5 bin doğumdan birinde görüyoruz. Toplantıyı da bu hastalıkla ilgili farkındalık oluşturmak, aileleri bilgilendirmek ve tedavi süreçleri hakkında bilgi vermek için düzenledik.” dedi. Anorektal Malformasyon (ARM), doğum öncesinde oluşan bir gelişim bozukluğu nedeniyle anüs ve rektumun normal şekilde gelişememesiyle ortaya çıkan bir doğumsal anomali olarak tanımlanmaktadır. Bu duruma sahip bebeklerde sadece anorektal kanal bozuklukları değil, aynı zamanda farklı sistemlere ait ek anomaliler de görülebiliyor. Genellikle doğum sırasında fark edilen bu malformasyon, çeşitli cerrahi müdahaleler gerektirirken, uzmanlar erken teşhisin ve multidisipliner yaklaşımların tedavi sürecinde önemli olduğunun altını çiziyor. İEÜ Medical Point Hastanesi de önemli bir etkinliğe imza attı. Çocuk Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Emre Divarcı ve Dr. Öğretim Görevlisi Gül Özyüksel önderliğinde, Anorektal Malformasyon (ARM) rahatsızlığı bulunan çocuklar ve aileleri ‘Aile Uzman Toplantısı’nda konuk edildi. Gün boyunca süren etkinlikte, ARM Hastalığı hakkında bilgilendirme Dr. Öğr. Üyesi Gül Özyüksel tarafından yapılırken, Prof. Dr. Emre Divarcı da, ARM’de ameliyat süreci ve karşılaşılabilecek cerrahi sorunlar, kabızlık ve kaka kaçırmada güncel tedavileri anlattı. Dr. Öğr. Üyesi Pınar Tuğçe Özer, ARM’li kızlarda karşılaşılabilecek cinsel sorunlar, gebelik ve doğum süreci hakkında bilgi verirken, Uzm. Dr. Samıra Hüseynova ARM’li çocuklarda karşılaşılabilecek psikososyal sorunlar ve çözüm önerilerini paylaştı. Konuşmaların sonunda, Dr. Öğr. Üyesi Aslıhan Eslek ailelere grup terapisi yaptı. Ailelerin bilgilendiği etkinlikte çocuklar da eğlenceli bir gün geçirme fırsatı yakaladı. "Amacımız farkındalık oluşturmak" İEÜ Medical Point Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Emre Divarcı, ARM hastalığının nadir görülen ancak ömür boyu da sürebildiğini söyledi. Divarcı, “ARM, anüsü kapalı doğmuş bebeklerin rahatsızlığı. Doğumsal olarak anüs olması gereken yere açılmamış, ya tam kapalı veya idrar yolu, vajen gibi diğer organlara açılarak sonlamış olabiliyor. Bu hastalığı toplumumuzda yaklaşık 2 bin 500 ila 5 bin doğumdan birinde görüyoruz. Tedavisinde de cerrahi müdahale gerekmektedir. Ancak cerrahi tedaviye rağmen maalesef sorunlar sonlanmayabiliyor ve ömür boyu sürebiliyor. Bu toplantıyı da bu hastalıkla ilgili farkındalık oluşturmak, aileleri bilgilendirmek ve tedavi süreçleri hakkında bilgiler vermek için düzenledik.” dedi. ARM Aile Derneği adına konuşan Muhammet Kayış da etkinlik için hem İEÜ Medical Point Hastanesi’ne hem de Prof. Dr. Divarcı’ya teşekkür ettiğini söyledi.
Çim Konserleri’nde Mahsun Kırmızıgül sahne aldı
06 Eylül 2024 Cuma - 09:40 Çim Konserleri’nde Mahsun Kırmızıgül sahne aldı İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF), Çim Konserleri’nde 19 yıl aradan sonra ilk kez halk konseri veren sevilen sanatçı Mahsun Kırmızıgül’ü ağırladı. Sevenleriyle uzun sürenin ardından İzmir’de buluşan Mahsun Kırmızıgül, “İzmir’e yabancı değilim. Fuarda sahne aldığım için çok mutluyum” dedi. Bu yıl 93’üncüsü düzenlenen İzmir Enternasyonal Fuarı, Çim Konserleri’nde ünlü isimleri fuar ziyaretçileriyle buluşturmaya devam ediyor. İzmir’in kurtuluşunun 102’inci yılı olan 9 Eylül Pazartesi gününe kadar devam edecek Çim Konserleri’nde sevilen sanatçı Mahsun Kırmızıgül sahne aldı. 19 yıl aradan sonra halk konserine çıkan sanatçıyı binlerce hayranı heyecanla bekledi. Gözyaşlarına hakim olamadı Mahsun Kırmızıgül, alkışlar eşliğinde sahneye çıktı. “Gül Senin Tenin” şarkısıyla açılışı yapan sevilen sanatçı, şarkılarını hayranlarıyla hep bir ağızdan söyledi. “Yıkılmadım” şarkısını söyleyen Kırmızıgül, gözyaşlarına hakim olamadı. Şarkıcılık hayatına ilk başladığı yıllarda Bergen ile anısını anlatan Kırmızıgül, Bergen’in duygusal parçası "Sen Affetsen"i seslendirdi. Gece boyunca 7’den 70’e Kırmızıgül, hayranları üzüntü ile mutluluğu bir arada yaşadı. Kırmızıgül: Burada olduğum için çok mutluyum Konser öncesinde soruları yanıtlayan ve İzmir Enternasyonal Fuarı’na dair anılarını anlatan Kırmızıgül, “Çok heyecanlıyım. Halk konserlerine çok da evet demiyordum çünkü kendimi hazır hissetmiyordum. Biraz pişince, İzmir’den de böyle bir teklif gelince, üstüne de fuar olunca geldim. Bugün benim uzun aradan sonra ilk halk konserim. İzmir’e yabancı değilim. Burada olduğum için çok mutluyum. Bizi izlemeye gelenlere çok teşekkür ediyorum. Türkiye’de İzmir Fuarı, müzik dünyasının kalbinin attığı yerdi. 15 günlük sürelerde Türkiye’nin yedi bölgesinden insan buraya gelip konserleri izlerlerdi. Fuar alanlarını gezerlerdi. O günler inanılmaz güzeldi. Şimdi de binlerce müziksever 20 liraya, 7,5 liraya fuara girerek halk konserlerine katılıyor. Umarım bütün Türkiye’ye yayılır. Ben de bundan sonra halk konserlerine çıkacağım” şeklinde konuştu. Çim Konserleri 6 Eylül’de Hayko Cepkin, 7 Eylül’de Derya Bedavacı, 8 Eylül’de Sakiler ile devam edecek. İzmir’in düşman işgalinden kurtuluş günü olan 9 Eylül’de ise Haluk Levent sahne alacak. Alternatif Sahne Şanışer’i ağırladı Alternatif Sahne’de sahneye çıkan Şanışer ve Sokrat St, alanı dolduran gençlere unutulmaz bir gece yaşattı. İkili, “Susamam”, “Ben Kimim”, “Gel” gibi sevilen şarkılarını hayranlarıyla birlikte söyledi. Konseri izleyenlere seslenen Şanışer, “İzmir, medeniyet akıyor şuraya bak. Türkiye’nin aydınlık yüzleri. Bizim ışıkları açmamıza hiç gerek yok. Hepiniz hoş geldiniz” dedi. Alternatif Sahne’de, 6 Eylül’de Ceylan Ertem, 7 Eylül’de Yedinci Ev, 8 Eylül’de Can Gox sahne alacak. “İzmir Aşkına Sokağın Kadınları” adlı müzikal sahnelendi İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında Kültürpark Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda “İzmir Aşkına Sokağın Kadınları” adlı müzikal sahnelendi. İzmir’de büyük başarılara imza atmış kadınları, anlatan müzikal, 1940’lardan günümüze bilindik şarkılarla izleyenlere unutulmaz bir gece yaşattı. İzmir’in farklı dönemlerini, çok kültürlü yapısını ve İzmir’in kadınlarını anlatan müzikal, izleyenleri zamanda nostaljik ve duygusal bir yolculuğa çıkarırken danslarıyla da eğlenceli bir gösteri sundu. 60 kişilik kadrosuyla dikkat çeken müzikalin dans koreografilerini Naya Aliyeva, dekor tasarımını Orkun Akmansoy, kostüm tasarımını Fadime Bilir, müzik direktörlüğünü Dr. Almila Tuncer, oyuncu koçluğunu Ragıp Başol üstlenirken yönetmenliğini ise Barış Kınav yaptı.
Belediye Sokağı’nda “teknoloji” var
06 Eylül 2024 Cuma - 09:33 Belediye Sokağı’nda “teknoloji” var İzmir Büyükşehir Belediyesi tüm birimleri ve bağlı kuruluşlarıyla 93. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda yerini aldı. Fuardaki Belediye Sokağı’nı ziyaret eden İzmirliler, belediyenin hizmet ve projeleri hakkında bilgi alırken, teknoloji odaklı uygulamalarını yakından gözlemleme fırsatı buldu. Bu yıl “teknoloji” temasıyla yapılan 93. İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF) ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet birimleri ve bağlı kuruluşları da hem yürüttükleri çalışmaları hem de teknoloji odaklı uygulamalarını Belediye Sokağı’nda fuar ziyaretçilerine yakından tanıtıyor. VR gözlük ile yapılan çağın ilerisindeki turların yanında Belediye Sokağı’nda; spor etkinlikleri, bilgi yarışması, dans gösterileri de yapılıyor. Tüm birimlerin teknoloji tabanlı uygulamaları burada Büyükşehir birim ve iştiraklerinin yanı sıra alanda bulunan ESHOT ve İZSU stantları da ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. İZENERJİ’den İzmir Metro’ya, Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’ndan İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı’na, İtfaiye Dairesi Başkanlığı’ndan Veteriner İşleri ve Halk Sağlığı Dairesi Başkanlığı’na kadar çok sayıda birim teknoloji temasıyla fuarda yerini aldı. Ayrıca İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ de Belediye Sokağı’nın çevresinde yer aldı. ESHOT Müzesi ve Halkın Bakkalı da İzmirlilerle bu bölgede buluştu. Son teknoloji uygulamalar tanıtılıyor İzmir Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı’na ait alanda; gece oluşan yangınların erken tespitinin sağlanması, körfezin görüntülenmesi ve bir joystick yardımı ile yönetilebilir bir gözlem noktası projesi AIS Termal kameralar, Yapay Zeka Destekli Görüntüleme Sistemleri, Robot sistemi ile yazıcı taşıma, Açık Veri Platformu, IOT Aydınlatma Sistemi, Akıllı İhbar Sistemi, Bizİzmir Mobil Uygulaması, Dirençli İzmir: Dijital Kent Tasarım ve Yönetim Sistemi gibi teknolojik uygulamalar sunuluyor. Kent Arşivi, Müzeler ve Kütüphaneler standında Buca Göç ve Mübadele Anı Evi, 10. Yıl Anı Evi gibi kent belleği için önemli yapılar hakkında bilgi veriliyor. Dış İlişkiler ve Turizm Dairesi Başkanlığı ile Kültür Sanat bölümünde VR gözlük ile müze gezi deneyimi yaşanabiliyor. Sosyal Hizmetler standında ise çocuklar için Robotik Kodlama ve Teknoloji alanında oyunlar oynatılıyor, Çocuk Faaliyet Merkezleri ve Oyun Odalarının tanıtımı yapılıyor. İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı standında VR gözlük ile Geleceğe Dönüşüm Sanal Gerçeklik Oyunu minikler tarafından büyük ilgi görüyor. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ve Meslek Fabrikası Şube Müdürlüğü stantlarında teknoloji tabanlı uygulamalar tanıtılıyor. İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ’den çağın ilerisinde projeler İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ, kent için çalıştığı projeleri de fuar ziyaretçilerine sundu. Belediye Sokağı’nın hemen çaprazında bulunan İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ fuarda İnsansız Otopark Sistemi, Akıllı Ulaşım Sistemleri: Trafik Yönetiminde Dijital Dönüşüm, Dijital İkiz: Şehrimizin Sanal Kopyasıyla Geleceğe Hazırlık ve Filo Yönetim Sistemi & Yapay Zeka Destekli Sefer Planlama: Toplu Taşımada Verimlilik ve Konfor çalışmalarını İzmirlilere tanıtma imkanı buluyor. İEF’de metro sürme tecrübesi Belediye Sokağı’nda sadece gençler ve yetişkinler için değil minik ziyaretçiler için de birçok etkinliğe yer veriliyor. Minik ziyaretçiler Metro Simülasyon Cihazı ile kendilerini metro sürücüsü gibi hissedebiliyor. ESHOT’ta yapay zeka destekli Güvenli Yolculuk Sistemi İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü, yakın gelecekte filosundaki tüm otobüslerde kullanılacak, yapay zekâ destekli Sürücü Destek ve Güvenli Yolculuk Sistemi’ni, 93. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda tanıtıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi birimlerinin yer aldığı Belediye Sokağı’nda bulunan ESHOT Model Otobüsü, fuar ziyaretçilerinden büyük ilgi görüyor. Ayrıca ESHOT Müzesi ile kent ulaşımının tarihine de tanıklık edilebiliyor. Depreme karşı farkındalık simülasyonu gelenleri etkiliyor İzmir Büyükşehir Belediyesi iştirakleri arasında yer alan Ege Şehir Yapı Planlama da ziyaretçilere depremin ne kadar ciddi bir mesele olduğunu gösteren bir simülasyon sunuyor. VR gözlükleriyle izlenen simülasyonda sağlam olmayan binaların depremde nasıl ölüme yol açtığı gözlemleniyor. “İzmirliler bu suyu güvenle içebilirler” İZSU, teknoloji temasıyla düzenlenen 93. İEF’de kanal ve kanalizasyon hizmetlerine yönelik teknolojik uygulamalarını İzmirlilere sunuyor. Stantta görevli kimyagerler arıtma tesislerinde arıtılan, vücuda yarayan minerallere dokunulmadan çeşmeden akan içme suyunun güvenle içilebileceği hakkında ziyaretçilere bilgi veriyor. Atatürk ile pozun olsun İzmir Büyükşehir Belediyesi standını ziyaret edenler kendileri için özel olarak hazırlanan alanda oluşturulmuş yapay zeka uygulaması ile Mustafa Kemal Atatürk, Barış Manço ya da Zeki Müren ile aynı karede bir fotoğrafa sahip olabiliyor. Ziyaretçiler ayrıca kendi fotoğrafını Kültürpark’ın ilk yıllarından İEF’in özel anlarına kadar tematik fonlara yerleştirebiliyor. “Burayı diğer alanlardan daha çok beğendik” 93. İEF’yi gezen Nevin Karak, “Belediye hizmetleri çok güzel, memnunuz. Stantlar da çok güzel. Atatürk ile fotoğraflar, yapay zeka uygulamalarını beğendik. Teknoloji konusunda alanı gezmek çok güzel” dedi. Ailesi ile fuara gelen Levent Sarıkaya, “Burası çok başarılı olmuş. Arkadaşlarımız da çok güler yüzlü. Burayı diğer alanlardan daha çok beğendik” dedi. Derya Sarıkaya ise, “Özellikle çocuklarımıza eskiden kullandığımız biletleri, kutuları uygulamaları göstermek çok eğlenceliydi” diye konuştu. Fuara ziyarete gelen Özgül Gülhan ise, “Gayet güzel olmuş, gezdik çok eğlenceli” dedi.
Çekirdeksiz kuru üzüm sezonu 490 milyon dolar ihracatla kapattı
06 Eylül 2024 Cuma - 09:27 Çekirdeksiz kuru üzüm sezonu 490 milyon dolar ihracatla kapattı Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu geleneksel ihraç ürünlerinden çekirdeksiz kuru üzümde 2023/24 sezonu bir önceki sezona göre yüzde 11’lik artışla 490 milyon dolarlık ihracatla tamamlandı. Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı 2022/23 sezonunda 439 milyon dolar olarak kayıtlara geçmişti. Çekirdeksiz kuru üzümde döviz getirisindeki yüzde 11’lik artışa karşın, miktar bazında ihracat yüzde 20’lik düşüşle 259 bin tondan 207 bin tona geriledi. Bu azalışta çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesindeki düşüş etkili oldu. 2023/24 sezonundaki 207 bin tonluk ihracat son 8 yıllık süreçte miktar bazında en düşük çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı olarak kayıtlara geçti. İklim değişikliği rekolteyi düşürdü Şekere alternatif olarak kabul edilen çekirdeksiz kuru üzümün ihracatındaki miktar düşüşünün altındaki nedenin iklim değişikliği olduğunu dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, 2023/24 sezonunda çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesinin uzun yıllar ortalamasının 100 bin ton altında kaldığını, 2024/25 sezonunda da rekoltenin geçen sezonlardaki ortalamanın altında kalacağına dair ipuçları verdiğini kaydetti. Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı gıdalar listesinde yer alan çekirdeksiz kuru üzümün kansızlığa iyi gelen, enerji seviyesini yükselten, kalp sağlığını destekleyen, sindirime yardımcı olan ve diş çürümelerine karşı etkili olan bir besin olduğunu vurgulayan Işık, “Türkiye’de Manisa-İzmir-Denizli üçgeninde dünyanın en kaliteli çekirdeksiz kuru üzümünü yetiştiriyoruz. Üzüm üreticilerimiz 1 yıl bağlarına çiçek gibi bakıyorlar. İhracatçılarımızda dünyanın dört bir tarafına ihracatımızı artırmak için çaba gösteriyorlar. Üretici ve ihracatçılarımızın uyumuyla önümüzdeki yıllarda da dünya liderliğimizi koruyacağız. İhracatımızda miktar bazında yüzde 20’lik düşüş olmasına karşın döviz gelirimizin yüzde 11 artması Türk ihracatçısının başarısını, dinamik çalışmasını ve Türk üzümünü doğru pazarladığını gösteriyor. 2024/25 sezonunda çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında 500 milyon doların üzerini hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatının yüzde 78’i Avrupa ülkelerine yapıldı Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında Avrupa ülkelerinin 384 milyon dolarlık Türk üzümü talebiyle liderliğini koruduğunun altını çizen Işık sözlerini şöyle sürdürdü; “Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında AB’nin payı yüzde 78’i aştı. AB ülkelerine 2022/23 sezonundaki 342 milyon dolarlık ihracatımız yüzde 12,2 artmış oldu. Çekirdeksiz kuru üzümde Avrupa ülkelerinden sonra en çok ihracatımız Uzakdoğu ve Güneydoğu Asya ülkelerine oldu. Uzakdoğu ve Güneydoğu Asya ülkelerine kuru üzüm ihracatı yüzde 27’lik artışla 49 milyon dolardan 63 milyon dolara yükseldi. Amerika kıtasına 21 milyon dolar olan çekirdeksiz kuru üzüm ihracatımız, Afrika ülkelerine 2,4 milyon dolar şeklinde kayıtlara geçti.” Türkiye 2023/24 sezonunda 89 ülkeye kuru üzüm ihracatı yaparken İngiltere 123 milyon dolarlık taleple liderliğini korudu. Hollanda 64 milyon dolarlık Türk üzümü talep ederken, Almanya, 50 milyon dolarlık çekirdeksiz kuru üzüm alarak adını zirvenin üçüncü sırasına yazdırdı. Avrupa ülkeleri dışında öne çıkan pazarlar, 26,5 milyon dolarlık taleple Avustralya, 25 milyon dolarlık alımla Japonya ve 18 milyon dolarlık çekirdeksiz kuru üzüm ithalatıyla Kanada öne çıkan ülkeler oldular.
Küresel ısınma turizm sezonunu uzatıyor
06 Eylül 2024 Cuma - 09:22 Küresel ısınma turizm sezonunu uzatıyor İklim değişikliği ve küresel ısınma nedeniyle bu yaz mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklar görüldü. Bu durum doğayı ve günlük hayatı birçok yönden etkilerken turizm sektörünü de etkiledi. Yaşar Üniversitesi Turizm Rehberliği Bölümü Başkan Vekili Prof. Dr. Orhan İçöz, hava sıcaklarının mevsim normalleri üzerinde seyretmesinin turizm sezonunu uzatmasından ziyade, kış sezonunu kısaltarak ve kaynakların fazla tüketimine neden olarak olumsuz etkilere sebep olduğunu söyledi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün (MGM) verilerine göre; Türkiye’de 2024 yılı temmuz ayı ortalama sıcaklığı, son 53 yılın en sıcak temmuz ayı olarak kayıtlara geçti. Uzmanlar, mevsimlerin kayması ve kuraklık konularının üzerinde dururken, turizm sektörü de bu sıcaklık değişikliklerinden etkilendi. Yaşar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Turizm Rehberliği Bölümü Başkan Vekili Prof. Dr. Orhan İçöz, küresel ısınma sonucunda ülkemizde yaz turizm sezonunun uzayabileceğini fakat bunun beraberinde su gibi kaynakların fazla tüketimi ve kış turizminin olumsuz etkilenmesi gibi dezavantajlar oluşturduğunu söyledi. Avrupa Birliği’nin yaptığı bir araştırmada ise küresel ısınmanın bu boyutta sürmesi durumunda turizmde mevcut durumun değişebileceği, gelecekte İskandinavya gibi daha serin Avrupa bölgelerinin avantajlı olabileceği ve serin hava arayan tatilcileri ülkelerine çekebileceği belirtiliyor. Yaz sezonunun uzaması kış turizmini etkiler İklim değişikliğinin turizm sektörü üzerindeki etkisinden bahseden Prof. Dr. İçöz, “Turizm mevsimsel hareketlerle çok yakından ilgili bir sektör olması nedeniyle sıcaklık değişimlerinden kaçınılmaz olarak etkilenmesi bekleniyor. Küresel ısınma bir taraftan sıcak havaların süresini ve hava sıcaklıkları düzeyini artırarak sıcak günlerin yıl genelinde artmasına neden olurken, diğer taraftan da azalan yağışlar susuzluk sorununa neden olduğunu ve kısalan karlı günler nedeniyle kış turizmini olumsuz yönde etkiliyor. Ülkemiz de az yağış alan bir iklim kuşağında olması nedeniyle küresel ısınmadan fazlasıyla etkileniyor. Son bir yıldır son yılların en kurak dönemi yaşanmış, buna bağlı olarak çok az yağış görülmüş ve kış turizmi destinasyonları neredeyse yapay kar üretecek duruma geldi” dedi. Uzayan sıcak günlerin Türkiye’de turizm sezonunu uzatabileceği konusunda iyimser bir yaklaşım olsa da mevcut pazarlar ve ziyaretçi profiline göre bu durum pek mümkün görünmediğini aktaran Prof. Dr. İçöz, şunları söyledi: “Yaz ve deniz turizmi pazarı genellikle öğrencilik ya da çalışma hayatı gibi uğraşıları olan genç ve orta yaşlı kesimden oluşuyor. Bu kesimin Haziran-Eylül dönemleri dışında fazlaca seyahat etme fırsatları yok. Bu nedenle, yüksek sezon olarak adlandırılan yaz dönemi dışında ülkeye gelecek turistler genellikle çalışma yaşamı sona ermiş olan ve tüm yıl boyu seyahat olanağı bulunan 3. yaş grubudur. Bu yaş grubu ise sıcak hava ve deniz gibi önceliklerden ziyade çoğunlukla kültür, sağlık, yürüyüş gibi aktivitelere katılmayı tercih ediyor. Dolayısıyla ülkemizin turizm olanakları zaten bu tür turistleri ağırlamaya uygun. Uzayan turizm mevsiminin hedefi yaz turistinden ziyade kültür ağırlıklı ve yılın her mevsimi seyahat edebilecek insanlar olmalıdır.” “Bodrum ve Marmaris doluluk oranları yüzde 98" Ülkemizin batı ve güney bölgelerinde turizm sezonunun oldukça uzun olduğunu anlatan Prof. Dr. İçöz, “Örneğin Antalya tüm yıl boyu turizme açıktır ve diğer popüler destinasyonlardan Marmaris Nisan- Ekim ayları ve Bodrum Mayıs- Ekim ayları arasında uzun bir sezona sahip. Bu bölgelerde konaklama tesislerindeki doluluk oranları bu yıl için yoğun sezonda yüzde 98, diğer dönemlerde de yüzde 70’lere varıyor” dedi. “Serin bölgeler ilgi görebilir" İklim değişikliğinin turistleri serin iklime sahip bölgelere yöneltebileceğini söyleyen Prof. Dr. İçöz, “İklim değişikliği ve küresel ısınma Dünya Turizm Örgütü ve Avrupa Birliği’nin de önemli bir gündemini oluşturuyor. Avrupa Birliği’nin konuyla ilgili yaptığı bir araştırmada, küresel ısınmanın bu boyutta sürmesi durumunda turizmde mevcut durumun değişebileceği, İskandinavya gibi daha serin Avrupa bölgelerinin gelecekte iklim değişikliğinden yararlanabileceği ve serin hava arayan tatilcileri ülkelerine çekebileceği belirtiliyor. Aynı araştırmada, ana tatil sezonunda da bir değişiklik olabileceği ancak bunun uzun vadede gerçekleşeceği belirtilerek, seyahat akımlarının yavaş yavaş değiştiği gibi, tatil koridorlarının da oldukça yavaş değiştiği vurgulanmış. Popüler destinasyonlarda görülen aşırı turizm olgusunun da bunu bir miktar tetikleyebileceği konusunda tahminler de var” diye konuştu. “Hedef az ve nitelikli turist omalı" Küresel ısınma ve yoğun turist ziyaretinin enerji kaybı etkisine dikkat çeken Prof. Dr. İçöz, “Ülkemiz artan sıcak günler ve azalan yağışlar nedeniyle bir taraftan turizm bölgelerinde fazla su tüketimi, diğer taraftan da sürekli çalışan soğutma (iklimlendirme) sistemleri nedeniyle ciddi bir enerji kaybı ve su sıkıntısı sorunu ile karşı karşıyadır. Hatta bazı destinasyonlarda turistlerin yüksek tüketimleri nedeniyle yerel halkın yaşam kalitesi ciddi zararlar görmektedir ve bundan dolayı turizme tepki görülmektedir. Bu nedenle, ülkemiz için daha fazla turist hedefinden çok, elit turizmi, sürdürülebilir turizm ve eko turizmin gündemimizde daha fazla yer alması gerekir. Daha fazla turist yerine daha az ama daha nitelikli bir turizm ülkenin temel hedefi olmalıdır” şeklinde konuştu.
Elektrik akımına kapılan 2 kişinin ölümüyle ilgili ilk dava 11 saat sürdü
05 Eylül 2024 Perşembe - 22:39 Elektrik akımına kapılan 2 kişinin ölümüyle ilgili ilk dava 11 saat sürdü İzmir’in Konak ilçesinde sağanak yağış esnasında elektrik akımına kapılan 2 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin haklarında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan dava açılan ve 22,5 yıla kadar hapis cezaları istenen 13’ü tutuklu 42 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanıkların savunmalarının alındığı duruşma tam 11 saat sürerken, mahkeme başkanı ara verip davayı ertesi güne erteledi. İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıkların tamamı salonda yer alırken tutuksuz sanıkların bir kısmı salonda hazır bulundu; bazıları ise SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. Ayrıca duruşmaya, KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, KKTC İzmir Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, taraf avukatları ile aileler katıldı. Duruşmada, savcılık makamını İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Necati Kayaközü, temsil etti. İkinci oturuma AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ve MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin de katılarak celseyi izledi. Tutuklu sanıkların savunmalarının alındığı celse tam 11 saat sürerken, dava mahkeme başkanı tarafından yarına ertelendi. Tutuklu sanıkların ifadeleri Mahkeme başkanı, iddianameyi ve suçlamayı söyledikten sonra sanıklara söz verdi. İlk söz verilen tutuklu sanık olan sorumlu şirketin teknik şef olarak çalışan Ahmet Orhan Kaygısız, "Olay yerinde 2015 yılında yürütülen çalışmadan haberim yok. 9 Ocak’taki çalışmalardan haberim yoktu, benim birimime ihbarlar gelmez. Arıza onarımda hiç bulunmadım. Yetki ve sorumluluk alanım farklı. Saha ekipleri bana bağlı değil" diye savunma yaptı. Tutuklu sanıklardan sorumlu şirketin Arıza Onarım Müdürü Ali Külak da savunmasında "Yaşanan acı olaydan dolayı çok üzgünüm. Hayatını kaybedenlere başsağlığı diliyorum. Bir acı başka acıyla törpülenmez. İddianameyi okuyunca çok şaşırdım. 9 yıldır sorunsuz işleyen bir tesisin inşaasından suçlanıyorum. Sorun dış etkenlerdir. Kablo derinliği olması gerektiği gibidir. Ben idare kısmındayım. Ben sorumluluğumun olmadığını düşündüğüm şeyler nedeniyle tutukluyum. Suçlamayı kabul etmiyorum" açıklamasında bulundu. Tutuklu sanık, İZSU’nun ihalesini alan özel bir firma sahibi Arif Kapuş, "Ben sahada yer almadım. Uzman bir ekip kurdum. Teknik şartnameye göre uygun malzeme kullandık. Bilirkişi raporuna göre uygun malzeme kullanmadığım gerekçesiyle buradayım. Nasıl tespit edilmiş, gözlemle. Ben uygun malzemeyi laboratuvarda test ettirdim. Bilir kişi raporu sayesinde buradayız. Rapora itiraz ediyorum. Sorumluluğumun olmadığı konulardan buradayım. Tahliye ve beraat talep ediyorum" dedi. İZSU Daire Başkanı sorumlu şirketi suçladı İZSU’da Kanalizasyon Daire Başkanı tutuklu sanık Barış Koç, "3 şube müdürü 450 personelle İzmir genelinde hizmet veriyoruz. 2 vatandaşım yaşamını yitirdiği vahim olay sonrası alelacele bilirkişi raporu hazırlandı. Elektrik kablolarının yüksekliği konusunda da kamuoyunda yanlış bir algı var. 21 Aralık 2023 tarihinde bir esnaf, yol üzerinde açık bir kablo olduğunu sorumlu şirkete bildiriyor. 9 Ocak 2024 tarihinde bir vatandaş, yerden dumanlar çıktığını ihbar ediyor. Sorumlu şirket müdahale ediyor. 1 hafta sonra aynı yerden duman çıkıyor. Bu süreçte kimse İZSU’yu arayıp ihbarda bulunmamıştır. Kronik bir sorun. Bölgedeki esnaf, sorunu en iyi bilendir. Sorumlu şirket burada geçici veya hiçbir işlem yapmamıştır. Biz 4 Ocak’ta oraya mazgalı koymasaydık yine de bu yaşanabilirdi. Tahliye ve tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum" dedi. Duruşmaya verilen aranın ardından tutuklu sanıkların savunmaları devam etti. Sanıklardan Barış Sevgili, mazgal ihalesini alan firmada işçi olduğunu belirterek, "Talimatlar doğrultusunda hareket etti. Uygulama esnasında sahada çalıştım. Kabloyu oynatmadık. Askıda sabit tuttuk. Kablolara zarar vermedim. Tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu. İZSU’nun ihaleyi verdiği taşeron firmada mühendis olan tutuklu sanık Doğan Kılıç, "Çalıştığım firma, İZSU ihalesi almıştır. Şantiye şefi olarak görev yaptı. Bize yer gösterilir. Bizde çalışırız. Bilirkişi raporu hatalıdır. Hiçbir zarar vermedik. Kabloya zarar verdiğimiz söyleniyor. 3-4 Ocak çalışma görüntülerimiz mevcut. Zarar vermediğimiz görülebilir. Zaten zarar verseydik bizim arkadaşlarımızı elektrik çarpacaktı. Bizden sonra İZSU ve sorumlu firma, çalışma yapmış orada. Neden sadece bizim zarar verdiğimiz söyleniyor? Bizim oraya attığımız beton 9 Ocak’ta sorumlu firma çalışmaları sırasında kırılmıştır. Kablolar o nedenle araya sıkışmıştır. Kaldı ki hatamız olsa İZSU işimizi onaylamaz. Bilirkişi raporu hatalıdır. Yeni bir bilirkişi raporu alınmasını talep ediyorum" savunmasında bulundu. Sorumlu firmada arıza onarım ekibinde işçi olarak çalışan tutuklu sanık Fırat Akbay, "9 Ocak’ta esnaf durdurdu. Mesaim bitmesine rağmen arıza kaydı açıp çalışmaya başladık. Enerjiyi kesip müdahale ettik. Çalışmayı tamamladık. Kapadık" dedi. Akbay’ın vekili müvekkilinin olaya neden olan patlak kabloda değil, arızalı başka bir kabloyu onardığı ve sorumluluğu bulunmadığını söyledi. Sorumlu firmada arıza onarımın bölge yöneticisi olarak çalışan Mehmet Fatih Tosun, sahada uzman ekipleri çalıştığını "Olaya konu olan yerdeki arıza ve onarım çalışmalardan bilgim yoktur. Detayları, gözaltında öğrendim. 7/24 süren bir organizasyonda yapılan çalışmaları ve riskleri bilmem mümkün değildir. İddianamedeki suçlamaları kabul etmiyorum. Sorumluluğum olduğunu kabul etmiyorum" sözlerine yer verdi. Bir sanık avukatı, Mehmet Fatih Tosun’a, bir TV kanalına verdiği röportajda İZSU’nun 4 Ocak 2024’te bölgede yaptığı çalışmalarda kablolara zarar verdiğine ilişkin ifadelerini sordu. Tosun, "4 Ocak’ta İZSU’nun orada çalışma yaptıktan sonra kablonun mazgala sıkıştığını bilirkişi raporunda gördük. Röportajda gösterdiğim kablo o kablo. O kablo benim elime nasıl geçti? Bilirkişiyle alandayken o kabloyu alıp almayacaklarını sordum. Almayacaklarını söylediler. Ben de ekip arkadaşlarıma ileride kanıt olabileceği düşüncesiyle almalarını söyledim" dedi. Bunun üzerine soruyu soran avukat, davaya müdahil olan İzmir Barosuna çağrı yapıp, "delillerin karartılması" noktasında işlem başlatılmasını, ayrıca kablonun getirilip yeni bir bilirkişi tarafından incelenmesini istiyorum" dedi. Tutuklu sanıklardan İZSU çalışanlarından Mehmet Zeki Aytulun, "Suçlamayı kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum" dedi. Sorumlu firmada arıza onarım mühendisi tutuklu sanık Mert Ceylan, idari işlerde görev yaptığına dikkat çekerek, "Sahada çözülemeyen bir durum olduğunda teknik şeflere bildirirler. Eğer çözüm üretemezse bana iletebilir. 2 aylık iş deneme süremde bana çözülemeyen bir ihbar iletilmemiştir. 10 aylık süreçte burada herhangi bir arıza olmamıştır. Sadece 9 Ocaktaki çalışma vardır. Çok sık ihbar gelirse biz arıza onarımla çözülemeyecek bir şey olduğunu ve kabloların yenilenmesi gerektiğini belirtiriz. 7/24 çalışan sistemde bütün saha çalışmalarını kontrol etmem imkansızdır" ifadelerine yer verdi. Sorumlu firmada arıza onarım biriminde işçi tutuklu sanık Mesut Türkan, "Biz bir arıza ve kaçak olduğunu gördük. Enerjiyi kestik, kaçağın gittiğini gördük. kablo arızamızı giderdik. Daha sonra bir kaçak yoktu. Bizim onardığımız başka bir kablodur. Ölüme sebep olan başka bir kablodur. Bizim onardığımız kablo 20 santimetrede değil, daha aşağıdadır. Alttaki betonu biz kırmadık. Biz sadece köşedeki betonu kırdık. Onun da kazayla ilgisi yoktur" diye konuştu. İZSU Kanalizasyon Daire Başkanlığında şube müdürü tutuklu sanık Ömer Karabilgin, "Yaptığım araştırmalar neticesinde burada 4 Ocak tarihinde bir imalat yapıldığı bilgisi var. Daha sonra sorumlu firma tarafından bir işlem görünmektedir. 14 Temmuz’da gözaltına alındım. Sonrasından itibaren mağdur durumdayım. Beraatımı talep ediyorum" dedi. Sorumlu firmanın arıza birimi çalışanlarından tutuklu sanık Yavuz Üner, "Günlük gelen mailleri yanıtlarım. Gelen arıza taleplerini incelerim. Ekip arıza kayıtlarını bize bildirir. Biz 08.00’de işbaşı yaparız. 07.00’da gelen arkadaşlar arıza taleplerini iletirler. Biz de taleplerin yönlendirmesini yaparız. Bizim çağrı merkezine gelen günlük arızalarımız var. Olay yerinin olduğu yerden sürekli değil, 2019 ve 9 Ocak tarihinde ihbar geldi" dedi. Tutuklu sanıkların savunmalarının alındığı duruşma tam 11 saat sürerken, mahkeme başkanı ara verip davayı ertesi güne erteledi.
Bakan Kurum’dan Körfez açıklaması: “Eylül ayı sonuna kadar acil eylem planını ortaya koyacağız”
05 Eylül 2024 Perşembe - 18:23 Bakan Kurum’dan Körfez açıklaması: “Eylül ayı sonuna kadar acil eylem planını ortaya koyacağız” İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu Toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Eylül ayı sonuna kadar acil eylem planını ortaya koyacağız. Bu eylem planında ilgili kurumların sorumlulukları net bir şekilde tarif edilecek. Bu sorumluluklar çerçevesinde de yapılması gereken projeler inşallah hızlı bir şekilde hayata geçecektir” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İzmir programı kapsamında ilk olarak, bilim insanları ile yaşanan toplu balık ölümleri sebebiyle TUBİTAK Marmara Gemisi’nde Körfez’i inceledi. Bakan Kurum, daha sonra beraberindeki heyet ile birlikte İzmir İktisat Kongresi’nde düzenlenen İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu Toplantısına katıldı. Basına kapalı düzenlenen toplantıya, İzmir Valisi Süleyman Elban, bilim adamları, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı bazı müdürlükler, odalar ve bazı ilçe belediye başkanları katıldı. Toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Kurum, “Bugün İzmir Körfezi’yle ilgili sivil toplum kuruluşları, bilim insanları ile 3 saati aşkın süren toplantı yaptık ve körfeze ilişkin projeleri, yapılması gerekenleri, hedefleri hep birlikte istişare ettik. İzmir Körfezimiz gelinen süreçte gerek karasal kaynaklı kirlilik, gerek deniz kaynaklı kirlilik, amonyak değerinin artması ve oksijen seviyesinin düşmesi sebebiyle maalesef artık canlı yaşamını tehdit eder hale gelmiştir. Burada balıkların ölümüyle hem İzmir gündemine hem de Türkiye gündemine İzmir Körfezi taşınmış. Bu bizim istemediğimiz bir durum. Alınması gereken tedbirlere, yapılması gereken işlere ilişkin kurulumuz ile istişare yapmış ve yapılacak işlere ilişkin yönetmeliği tarif ettiği şekliyle, belediyelerin sorumluluklarını belediyelere, varsa diğer kurumların, kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının, OSB ve sanayi kuruluşlarının yapması gerekenleri de tarif edecek şekliyle eylül ayı sonuna kadar acil eylem planını ortaya koyacağız. Bu eylem planında ilgili kurumların sorumlulukları net bir şekilde tarif edilecek. Bu sorumluluklar çerçevesinde de yapılması gereken projeler inşallah hızlı bir şekilde hayata geçecektir” cümlelerini aktardı. “Bilim insanları eylem planını ay sonuna kadar çalışacak” İzmir Körfezi’nin kaderine terk edilmesine müsaade etmeyecek ve ettirmeyeceklerinin altını çizen Bakan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sorunlarla ilgili her türlü süreci anbean takip edeceğiz. Yapılması noktasındaki irademizi net bir şekilde ortaya koymaya devam edeceğiz. Çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Toplantıya katılan tüm paydaşlarımızla birlikte öncelikle İzmir Körfezi’nin yeniden halihazırının alınması ki bugüne kadar yapılan projeler 2010’dan beri konuşulan ve hayata geçirilemeyen projeler. O gün için 50 milyon metreküp dip çamuru hesabının bile bugün farklı bir durumda olduğunu düşünüyoruz. Yeniden halihazır alınarak ilgili hocalarımızın kendi meslek dallarıyla, yetkinliğiyle alakalı gruplar oluşturularak, bu gruplar çerçevesinde bir taraftan İzmir Körfezi’nde akan derelerin ıslahı, burada alınması gereken tedbirler, burada yapılması gereken organik tarıma kadar, atık su ve yağmur suyunun ayrıştırılmasına ilişkin hızlı çözümlerin ortaya konulması, buradaki sirkülasyon kanalı veya navigasyon kanalına ilişkin tarama faaliyetlerinin bir an önce ilgili kurumlarca, büyükşehir belediyesince ve varsa Ulaştırma Bakanlığınca yapılması ve kara kaynaklı kirliliklerin önlenmesine ilişkin adımların atılmasına kadar birçok eylem planını ay sonuna kadar bilim insanlarımız çalışacaklar. Çalışılan bu projeler ve hedefler doğrultusunda da bu işlerin yapılmasını ortaya koymuş olacağız.” “4. etap dışında yeni etapların yapılmasına yönelik adımların atılması gerektiğini bildirdik” İzmir Büyükşehir Belediyesinin, Çiğli Atık Su Arıtma Tesisinin 605 bin metreküp yeni etabının tamamlanmasının hızlandırılmasını söylediklerini aktaran Bakan Kurum, “Burada 4. etap dışında yeni etapların yapılmasına yönelik adımların atılması gerektiği de bugünden yine ilgili belediyemize hatırlatılmış oldu. Çalışmalar yapılacak ve bilim insanlarımızın görüşleri ve fikirleri doğrultusunda o çalışmaları hep birlikte ortaya koyacak. Güzel İzmir’imizi bize emanet, bu güzellikleri ortaya koruyacak, gelecek nesillere aktaracak adımları atma noktasında takip ve sürecin yol göstereni olmaya devam edeceğiz” açıklamalarında bulundu.