Yerel Haberler
İzmir
İzmir’deki borç cinayeti kamerada 21 Eylül 2024 Cumartesi - 20:00:05 İzmir’in Buca ilçesinde baba ve oğul ile borçlu olduğu kişinin karşılaşması cinayetle bitti. Borcunu istediği şahsın babası tarafından defalarca bıçaklanan adam hayatını kaybederken, cinayeti anı güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Olay, dün 12.00 sıralarında ilçeye bağlı Kozağaç Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre E.G. (38), bir süre önce Ercüment Yıldırım’dan (42) borç para aldı. Verdiği borcu isteyen Ercüment Yıldırım, bir kafede oturduğu esnada E.G.’nin babası Y.G. (64) alacaklının arkasından yanaştı. Y.G. kısa bir süre sonra yanında getirdiği bıçakla oğlunun alacaklısını defalarca bıçaklayarak yaraladı. Bu esnada meydana gelen kavgada ise E.G. de alacaklısı Yıldırım’ı darbetti. Çevredeki vatandaşlar tarafından durum 112 Acil Çağrı Merkezine bildirildi. Hayatını kaybetti Aldığı bıçak darbeleri ve darp sonucu ağır yaralanan adam sağlık ekipleri tarafından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yıldırım, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Adamın cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Şüpheli baba ve oğul ise olay yerinde polis ekiplerince suç aleti ile birlikte yakalanarak gözaltına alındı. Cinayet şüphelisi baba ve oğul emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Her iki şüpheli de çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 15:22 NUSRET 2024 Davet Tatbikatı’nda savunma sanayi sergisine büyük ilgi Türkiye ev sahipliğinde İzmir Körfezi ve Karadeniz Zonguldak Ereğli’de 20-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek NUSRET-2024 Davet Tatbikatı’nın basın toplantısının ardından TCG Sancaktar Gemisi’nde Deniz Kuvvetlerine özel olarak savunma sanayiinde kullanılacak ürünlerin gösterimi yapıldı. Sergiye büyük ilgi gösterildi. Ev sahipliğini Türkiye’nin yaptığı, dost ve müttefik ülke unsurlarının katılımıyla 20-29 Eylül 2024 tarihleri arasında İzmir Körfezi ve Karadeniz Ereğli açıklarında gerçekleşecek NUSRET-2024 Davet Tatbikatı’nın yönelik İzmir Alsancak Limanı’nda basın brifingi gerçekleştirildi. Toplamda 10 gün sürecek tatbikata ilişkin yapılan bilgilendirme toplantısının ardından TCG Sancaktar Gemisi’nde, savunma sanayi firmalarının ürün tanıtımları ve fiili gösterimleri gerçekleştirildi. Aralarında Aselsan ve Havelsan’ın da bulunduğu toplam 12 firmanın bünyelerinde geliştirdikleri savunma sanayinde kullanılacak üretimlerini sergiledikleri gösterimde savunma ve keşif araçları üretimleri dikkat çekti. İnsansız deniz aracı prototipi de sergilendi Gösterimde ayrıca, Aselsan tarafından üretimi yapılan ve yüzde 100 yerli üretim olan “İnsansız Su Üstü Aracının” da prototipi sergilendi. Firmanın ürettiği bir adet insansız deniz aracını Türk Donanması’na teslim ettiği bilgisi verildi. Firma ayrıca, "Deringöz Otonom Sualtı Aracı" prototipinin de gösterimini yaptı. Aracı tasarlayan firmanın Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Ayberk Aybek, "Bu tatbikata su altı otonom insansız araçlarımızla katılım sağladık. İki aracımızı sergiliyoruz ve bir tanesinin prototipini buraya getirdik. Özellikle su altı sınır güvenliği ve su altı savunmasına yönelik araçlarımızı kullanmakta ve geliştirmekteyiz. Deniz Kuvvetlerimiz ve yurt dışı deniz kuvvetlerine sunmayı planlamaktayız. Bu ürünümüz yaklaşık bin metre deniz erinine girebilen, 6 ay suyun altında kalabilme kabiliyetine sahip, arkasında akustik iz bırakmayan tamamen kendine özgü bir ses sistemine sahip bir su altı otonom insansız aracıdır. Su altındaki manyetik anomelleri ve su altında yapılması gereken araştırmaları yapabilme kabiliyetine sahiptir" dedi. Gösterimde birçok özel firmanın da Deniz Kuvvetleri için keşif ve savunma sanayi için ürettikleri ürünler görücüye çıkarılarak bilgilendirme yapıldı.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 15:18 NUSRET 2024 Davet Tatbikatı’nda savunma sanayi sergisine büyük ilgi Türkiye ev sahipliğinde İzmir Körfezi ve Karadeniz Zonguldak Ereğli’de gerçekleştirilecek olan, 20-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen NUSRET-2024 Davet Tatbikatı basın toplantısının ardından TCG Sancaktar Gemisi’nde deniz kuvvetlerine özel olarak savunma sanayiinde kullanılacak ürünlerin gösterimi yapıldı. Sergiye büyük ilgi gösterildi. Ev sahipliğini Türkiye’nin yaptığı, dost ve müttefik ülke unsurlarının katılımıyla 20-29 Eylül 2024 tarihleri arasında İzmir Körfezi ve Karadeniz Ereğli açıklarında gerçekleşecek NUSRET-2024 Davet Tatbikatı’nın yönelik İzmir Alsancak Limanında basın brifingi gerçekleştirildi. Toplamda 10 gün sürecek tatbikata ilişkin yapılan bilgilendirme toplantısının ardından TCG Sancaktar Gemisi’nde, savunma sanayi firmalarının ürün tanıtımları ve fiili gösterimleri gerçekleştirildi. Aralarında Aselsan ve Havelsan’ın da bulunduğu toplam 12 firmanın bünyelerinde geliştirdikleri savunma sanayinde kullanılacak üretimlerini sergiledikleri gösterimde savunma ve keşif araçları üretimleri dikkat çekti. İnsansız deniz aracı prototipi de sergilendi Gösterimde ayrıca, Aselsan tarafından üretimi yapılan ve yüzde 100 yerli üretim olan “İnsansız Su Üstü Aracının” da prototipi sergilendi. Firmanın ürettiği bir adet insansız deniz aracını Türk Donanması’na teslim ettiği bilgisi verildi. Firma ayrıca, “Deringöz Otonom Sualtı Aracı” prototipinin de gösterimini yaptı. Aracı tasarlayan firmanın Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Ayberk Aybek, "Bu tatbikata su altı otonom insansız araçlarımızla katılım sağladık. İki aracımızı sergiliyoruz ve bir tanesinin prototipini buraya getirdik. Özellikle su altı sınır güvenliği ve su altı savunmasına yönelik araçlarımızı kullanmakta ve geliştirmekteyiz. Deniz Kuvvetlerimiz ve yurt dışı deniz kuvvetlerine sunmayı planlamaktayız. Bu ürünümüz yaklaşık bin metre deniz erinine girebilen, 6 ay suyun altında kalabilme kabiliyetine sahip, arkasında akustik iz bırakmayan tamamen kendine özgü bir ses sistemine sahip bir su altı otonom insansız aracıdır. Su altındaki manyetik anomelleri ve su altında yapılması gereken araştırmaları yapabilme kabiliyetine sahiptir" dedi. Gösterimde birçok özel firmanın da deniz kuvvetleri için keşif ve savunma sanayi için ürettikleri ürünler görücüye çıkarılarak bilgilendirme yapıldı. (AÇ-
Büyük yangında zarar gören Manolya Apartmanı’nda tamirat çalışmaları başladı
07 Eylül 2024 Cumartesi - 10:11 Büyük yangında zarar gören Manolya Apartmanı’nda tamirat çalışmaları başladı Yamanlar yangınında elektrik, su sistemi ve çatısı zarar gören Manolya Apartmanı’nda yaşamı normale döndürmek için harekete geçti. Başkan Dr. Cemil Tugay’ın talimatıyla 41 hanede 200’ün üzerinde nüfusun yaşadığı 9 katlı apartmanda yeniden yaşamın başlaması için ekipler tamirat çalışması başlattı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Yamanlar Dağı’nda çıkan orman yangını sırasında çatısına sıçrayan kozalak nedeniyle yanmaya başlayan Karşıyaka Örnekköy’deki Manolya Apartmanı’nda yaşamı normalde döndürmek için harekete geçti. İzmir İtfaiyesi’nin hızlı müdahalesi sayesinde yangın binayı tamamen sarmadan söndürülmesine rağmen 9 katlı apartmanın elektrik, su ve asansör sistemi zarar görerek kullanılamaz hale geldi. 41 daireden oluşan apartmanda evlerini tahliye eden vatandaşları misafir ederek destekleri başlatan İzmir Büyükşehir Belediyesi, apartman sakinlerinin kurumlardan beklediği desteği alamaması ve evlerini kullanamaması üzerine Yapı İşleri Dairesi Başkanlığı’nı seferber etti. Yapı İşleri Dairesi Başkanlığı’nda görevli mühendisler, apartmana giderek inceleme çalışması başlattı. Ekipler, vatandaşların en kısa sürede güvenle evlerine yerleşebilmeleri için elektrik tesisatından başlamak üzere çalışmalara başlayacak. "Bir an önce evlerine dönmelerini sağlayacağız" Apartmanda yürütülecek çalışmalar hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Yapı İşleri Dairesi Başkanı Onur Açık, “Yamanlar Dağı’nda çıkan yangın faciası sonrası Yapı İşleri Dairesi Başkanlığı olarak ilgili müdürlüklerimizle hasar tespit ekipleri kuruldu. Karşıyaka ve Bayraklı bölgesindeki yapısal hasarları tespit etmek adına ekiplerimiz sahaya çıktı. Bu kapsamda Manolya Apartmanı’nın çatısında, elektrik tesisatında, asansörlerinde, iç ve dış cephelerinde hasarlar tespit edildi. Bunlarla ilgili çalışmalar yapacağız. Öncelikle biz vatandaşlarımızın evlerine dönebilmesini sağlayabilmek için elektrik tesisatını yenileyeceğiz. Akabinde de diğer tadilat çalışmalarını sürdüreceğiz. Başkanımız Cemil Tugay’ın talimatıyla Manolya Apartmanı sakinlerinin bir an önce evlerine dönmelerini sağlayacağız” ifadelerini kullandı. "Hepimiz dağılmış haldeyiz" Süreç hakkında bilgi veren Manolya Apartmanı Yöneticisi Mehmet Ferit Şık, “16 Ağustos gecesi ormandan gelen kozalağın sıçraması nedeniyle yangın çıktı. Sağ olsun itfaiye ekiplerimiz hızlıca müdahale etti ama izolasyon malzemesinden dolayı üç saat kadar yangın sürdü. Çatımız, asansörlerimiz, bütün elektrik aksamımız yandı. Apartmanımızda elektrik yok, su yok, yaşam yok. Biz burada 41 hane 200’ün üstünde nüfus hepimiz dağılmış haldeyiz. AFAD bize çok küçük bir yardımda bulundu. Sanki bu apartmanın çatısını ben yakmışım gibi çatı zararının yüzde 40’ını karşılarım dedi. Kaymakamlığımız her daireye 5’er bin TL’lik destekte bulundu. Bu destekleri de topladık. Ama bütün bunlar yapılacak masrafın 5’te 1’i bile değil” diye konuştu. "Arkamızda sadece İzmir Büyükşehir Belediyemiz var" Mehmet Ferit Şık, “Sağ olsun Cemil Başkanımız yangın anından beri burada yanımızdaydı. Herkes elinden geleni yaptı ama geldiğimiz noktada arkamızda sadece İzmir Büyükşehir Belediyemiz var. Büyükşehir Belediyemiz, komşularımızın barınması için konuk evini açtı. Pazartesi okullar açılacak, eylül ayı geldi yağmurlar başlayacak biz bu haldeyiz. Allah İzmir Büyükşehir Belediyemizden, Cemil Başkanımızdan razı olsun. Hep yanımızdalardı. İnşallah bir an evvel sorunlarımız çözülür ve evlerimize geçeriz” ifadelerini kullandı.
İzmir’deki elektrik faciası duruşmasında yeni ifadeler
06 Eylül 2024 Cuma - 19:20 İzmir’deki elektrik faciası duruşmasında yeni ifadeler İzmir’in Konak ilçesinde sağanak yağış esnasında elektrik akımına kapılan 2 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin 13’ü tutuklu 42 sanığın yargılandığı davada yeni ifadeler ortaya çıktı. Konak ilçesi Alsancak semtinde, 12 Temmuz günü sağanak yağışın etkili olduğu günde su birikintisine basan Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesiyle ilgili 13 kişinin tutuklu bulunduğu, 42 sanıklı davanın ikinci celsesi, bugün 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı. Yargılanan sanık sayısının fazlalığı sebebiyle ilk günkü mahkemede 13 tutuklu sanığın ifadeleri alındı. 11 saat süren duruşmanın ardından bugün ise tutuksuz yargılanan sanıkların savunmaları dinleniyor. Özge’nin annesi: "Bütün sanıklardan şikayetçiyim" Mahkemede konuşan Özge Ceren Deniz’in annesi Filiz Abi, duruşmaya Osmaniye’den SEGBİS ile bağlandı. Filiz Abi, "Kızımın ölümüne sebep olan olayda ihmali, sorumluluğu kusur olanların hepsinin en üst seviyeden ceza almasını istiyorum. Bütün sanıklardan şikayetçiyim. Erciyes Üniversitesini kazanmıştı. 5. sınıfta İzmir’e geçti. İzmir düzgün bir şehir diye gönderdim. Avrupa’ya gidip geliyordu benim kızım tek başına. Avrupa’da bir şey olmadı orada oldu. Ben belediye başkanlarının da ceza almasını istiyorum" diye konuştu. Öktemay’ın annesi: "Keşke oradan ben geçseydim de ben ölseydim" Olayda yaşamını yitiren İnanç Öktemay’ın annesi Nevin Öktemay, "Keşke oradan ben geçseydim de ben ölseydim. Evladım ölmeseydi. Geri getirsinler oğlumu. Getirsinler. Şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum" dedi. Olayda ölen İnanç Öktemay’ın babası Yalçın Öktemay, "Bütün her şeyini yaptılar. Şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum" dedi. Abisi Gökhan Öktemay ise, "Kardeşimin ölümüyle ilgili sorumluluğu olan herkesten şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum" dedi. Sanıkların savunması dinlendi Tutuksuz sanıklardan ilk olarak dinlenen sorumlu şirketin Bölge Operasyon yöneticisi tutuksuz sanık A.S., "Olay öncesinde bilgim yoktu. Elim olaydan sonra öğrendim. Bana atfedilen suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Tutuksuz sanık İZSU Yapı Denetim Koordinatörü A.E., "Görev tanımında gözlemci tarafından sunulan raporları sahaya gidip denetlemektir. Olayla ilgili şubat ayının ilk haftası imalat asfaltlandıktan sonra kaç adet mazgal yapıldığını ve ızgaranın kaç metrede bağlı olduğunu görüp sonrasında da hak edişleri başlattık. Tek başına imza yetkim yoktur" diye konuştu. Avukatların saha incelemesinin tarihini sorduğu A.E., Şubat ayının ilk haftasında yapıldığını söyledi. İZSU’nun bölgede beton kırdığı iddialarıyla ilgili soruya yanıt veren A.E., "Kendi görev alanımla ilgili hiçbir aykırılık görmedim. Olayın üzerinden çok zaman geçti. Kırıldıysa da bildirme yetkim yok" diye konuştu. Sorumlu şirkette Yapım İşleri Sorumlusu tutuksuz sanık Uzmanı A.D., "Hak ediş evraklarını hazırlanması ve ön kontrolünün yapılması için görevlendirildim. Söz konusu proje ile ilgili uygun imzalı hiçbir belgem olmamasına rağmen yaptığım incelemede uygun olduğunu size belirtebilirim. İmza yetkim yok sadece evrakları hazırladım. Tedaş enerji kablolarının montajı ile ilgili usul esas belirlemiştir. Bunun ikinci maddesi kanal derinliği ilgilidir. Kanal önce 10 cm kum, sonra kablo sonra tekrar kum ve geri kalanlar olarak devam eder. Burada bilirkişi heyeti inceleme yaptı. Kanal açıldığında sarı doğalgaz bandını görüyoruz. Doğalgaz ve elektrik ateşle barut gibi yan yana gelemez. Doğalgaz hattı elektrik hattına en fazla 20 cm yaklaşabilir. Çünkü elektrik kablosunda yaşanan ısınmada doğalgazı etkileyebilir. Bilirkişi inceleme yapıyor. Kanal derinliği 57 cm. Bu yayınlanan standartları karşılamaktadır" dedi. Tutuksuz sanık İZSU inşaat mühendisi Deniz S., "Sanık kürsüsünde olduğum için çok üzgünüm. 2023’te İZSU’da ilk işime başladım. İş yerinde amirlerimin yönlendirmesiyle çalışıyorum. Bu mazgallarla hiç ilgim yok. Kontrol heyetindeki arkadaşlarla birlikte yüklenici firmanın hak edişiyle ilgi sadece mazgalların yapılıp yapılmadığına baktım. Sorumluluğum yok" dedi. Müdafi avukatları, "hayati önem taşıyan bir işte kontrol yapılırken sadece ’buraya 2 mazgal şu ölçülerde yapılacaktı, yapılmış’ tarzında sadece gözleme dayalı mı çalışıyorsunuz?" soruna sanık Deniz S., "Evet, görevim orada kaç ebatta ve kaç mazgalın yapılıp yapılmadığını kontrol etmek" cevabını verdi. Müdafi avukatların Deniz S.’nin görev ve yetkilerini sormaları üzerine, imalatı yapılan mazgalların imalatında kullanılan kum ve beton gibi malzemelerin teknik şartnameye uygun olup olmadığının denetlenip denetlenmemesi noktasına dikkat çekildi. Sanık, "Yapılan mazgalların teknik şartnameye uygun olup olmadığını, doğru malzemenin kullanılıp kullanılmadığını nasıl anlıyorsunuz" sorularına ise, "Benim görev tanımım, çalışma yapılan bölgeye gidip raporda yer alan bilgilerin doğruluğunu denetlemek. Orada 3 tane mazgal yapılıp yapılmadığına baktım" dedi. Duruşmada Savcılık makamını İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Necati Kayaközü, mütalaa verdi. 13 tutuklu sanığın tutukluluğunun devamını isteyen Başsavcı Vekili Necati Kayaközü, "Müzakere cevaplarının beklenilmesi, suçtan zarar görme ihtimaline binaen müştekilerim katılma taleplerinim kabulü, İzmir Barosu’nun suçtan zarar görmediği anlaşılmakta davaya katılma talebinin reddi, olayla ilgili bilgi ve görgüsü olduğu anlaşılan tanıkların tespit, dosyaya sunulan kamera kayıtlarının incelenerek rapor tazmininin istenmesi. Sanık savunmaları tamamlandıktan sonra olay yerinde keşif yapılarak dosyaya yeni gelen delillerde yeni bilirkişi raporunun alınması, suçun sadece kamu görevlileri tarafından işlenen özgü suçlardan olmaması nedeniyle bir kısım sanık müdafinin katılma talebinin reddine, tutuklu sanıkların üzerlerine atılı suçun vasıf ve maiyeti, delil durumu, henüz diğer sanıkların savunmalarının alınmamış oluşu, dosyada mevcut beyan ve belgeleri ile kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların mevcudiyeti ve delilleri karatma şüphesiyle tutukluluk hallerinin devamına, adli kontrol kararı olan sanıkların adli kontrollerinin devam etmesi talep olunur" dedi.
İzmir’de elektrik akımına kapılan 2 kişinin ölümü ile ilgili davada ara mütalaa açıklandı
06 Eylül 2024 Cuma - 15:50 İzmir’de elektrik akımına kapılan 2 kişinin ölümü ile ilgili davada ara mütalaa açıklandı İzmir’in Konak ilçesinde sağanak yağış esnasında elektrik akımına kapılan 2 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin haklarında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan dava açılan ve 22,5 yıla kadar hapis cezaları istenen 13’ü tutuklu 42 sanığın yargılandığı davada ara mütalaaa açıklandı. Mütalaada, İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Necati Kayaközü, dosyadaki eksikliklerin giderilmesini, sanık savunmalarının tamamlanmasından sonra olay yerinde keşif yapılarak bilirkişi raporu aldırılmasını, tutuklu sanıkların tutukluluklarının ve adli kontrollerin devamını talep etti. Konak ilçesi Alsancak semtinde, 12 Temmuz günü sağanak yağışın etkili olduğu günde su birikintisine basan Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesiyle ilgili 13 kişinin tutuklu bulunduğu, 42 sanıklı davanın ikinci celsesi, bugün 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı. Yargılanan sanık sayısının fazlalığı sebebiyle ilk günkü mahkemede 13 tutuklu sanığın ifadeleri alındı. 11 saat süren duruşmanın ardından bugün ise tutuksuz yargılanan sanıkların savunmaları dinlenmeye başlandı. Duruşmaya verilen aranın öncesinde, İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Necati Kayaközü tarafından ara mütalaa açıklandı. Mütalaada şu sözlere yer verildi: "Dosyada ilgili kurumlara yazılan müzakere ve cevaplarının beklenmesi, suçtan zarar görme durumuna bianen müvekkilerin katılma talebinin kabulü, İzmir Barosu’nun suçtan zarar görmediği anlaşılmakla davaya katılma talebinim reddine, olayla ilgili bilgisi olduğu anlaşılan sanıkların beyanların tespiti, yargılama aşamasında dosyaya sunulan görüntülerin incelenmesi, sanık savunmalarını sonra olay yerinde keşif yapılarak dosyaya yeni giren delillerle ön bilirkişi raporu alınması, suçun sadece kamu görevlileri tarafından işlenen özgü suçlardan olmaması nedeniyle bir kısım sanık müsadafinin talebinin reddi ile tutuklu sanıkların üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, diğer sanıkların savunmasının alınmamış olması ile yargılamaya konu suçun niteliği ile kaçma ve delilleri karartma şüphesi ile tutukluluk kararı on devamına, adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verilmesi talep olunur."
İzmir’de elektrik akımından 2 kişinin öldüğü davada, sanıkların savunmaları dinleniyor
06 Eylül 2024 Cuma - 14:43 İzmir’de elektrik akımından 2 kişinin öldüğü davada, sanıkların savunmaları dinleniyor İzmir’in Konak ilçesinde sağanak yağışın etkili olduğu günde elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın ölümüyle ilgili, 13’ü tutuklu 42 sanıklı davanın ikinci gününde tutuksuz yargılananların savunmaları alınmaya başlandı. Konak ilçesi Alsancak semtinde, 12 Temmuz günü sağanak yağışın etkili olduğu günde su birikintisine basan Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesiyle ilgili 13 kişinin tutuklu bulunduğu, 42 sanıklı davanın ikinci celsesi, bugün 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı. Yargılanan sanık sayısının fazlalığı sebebiyle ilk günkü mahkemede 13 tutuklu sanığın ifadeleri alındı. 11 saat süren duruşmanın ardından bugün ise tutuksuz yargılanan sanıkların savunmaları dinlenmeye başlandı. "Keşke ben oradan geçseydim" Meydana gelen olayda hayatını kaybedenlerden İnanç Öktemay’ın annesi Nevin Öktemay, “Keşke oradan ben geçseydim de ben ölseydim. Hepsinden şikayetçiyim. Benim bir oğlum vardı gitti. Getirsinler benim oğlumu. Hepsinden şikayetçiyim. Ben anayım. Davaya katılmak istiyorum” dedi. Baba Yalçın Öktemay ise "Her şeyini yaktılar yavrumun. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" dedi. Kelepçe tepkisi Mahkeme salonuna tutuklu sanıkların kelepçeli olarak girmesine ise avukatlar tepki gösterdi. Sanık avukatları "Mahkeme salonuna elleri bağlı olarak getirilemezler. Siz suçluluğu kesin olmayan yakınınızı bu halde görmek ister misiniz?" diye tepki gösterdi. İZSU’nun geçmiş dönem Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu ise mahkemeye SEGBİS ile bağlandı. Mahkeme heyetinin bugün mütalaa ve ara kararını açıklaması bekleniyor.
Ressam Nuri İyem’in muhteşem eserleri İEF’te
06 Eylül 2024 Cuma - 14:21 Ressam Nuri İyem’in muhteşem eserleri İEF’te İzmir’de “teknoloji” temasıyla kapılarını açan 93. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın (İEF) onur konuğu kenti olan İstanbul, fuara sanatı da taşıdı. Resim tekniğindeki özgünlük ve zengin konu çeşitliliği ile modern sanat tarihinde özel bir yeri bulunan ressam Nuri İyem’in eserleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla hazırlanan “Solo Botter: Nuri İyem” sergisiyle Pakistan Pavyonu’nda sanatseverlerin beğenisine sunuldu. 93’üncü kez “teknoloji” temasıyla kapılarını açan 93. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın (İEF) onur konuğu kenti olan İstanbul, fuardaki standında kültürel mirası, gastronomisi ve yenilikçi teknolojik girişimleriyle ziyaretçilere zengin bir deneyim sunarken sanatı da İzmirliler ile buluşturdu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla hazırlanan “Solo Botter: Nuri İyem” sergisi İstanbul’da Casa Botter’den sonra İzmir’de ziyaretçileriyle buluştu. Kültürpark Pakistan Pavyonu’ndaki sergi, sanatçının farklı dönemlerden karakteristik çalışmalarından özel bir seçki sunuyor. Sergi, 9 Eylül’e kadar ziyarete açık olacak. Modern sanat tarihinde de özel ve ayrıcalıklı kılıyor İstanbul Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde 29 eserden oluşan serginin küratörlüğünü Levent Çalıkoğlu, asistan küratörlüğünü ise İrem Büşra Coşkun üstlendi. Toplumsal gerçekçi akımın önde gelen isimlerinden ressam Nuri İyem’in her seferinde yeni baştan yorumladığı ikonik kadın yüzleri, renk ve ışık ile yoğunlaşarak romantik bir atmosfere bürünen manzaraları, sanatseverleri büyüledi. Kendine özgü sanatçı kişiliği, resim tekniğindeki özgünlük ve zengin konu çeşitliliği, İyem’i modern sanat tarihinde de özel ve ayrıcalıklı kılıyor. İstanbul zengin bir deneyim sunuyor İzmir Enternasyonal Fuarı’nın onur konuğu kenti İstanbul, kültürel mirası, gastronomisi ve yenilikçi teknolojik girişimleriyle ziyaretçilere zengin bir deneyim sunuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi standının yanında yer alan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait stant; İBB Miras, İBB Kültür ve Visit İstanbul markaları ile ziyaretçilerin karşısına çıktı. İBB Miras, İstanbul’daki kaderine terk edilmiş yüzlerce kültür varlığını restore ederek geleceğe taşıyor. İBB Kültür, zengin etkinlik takvimiyle bu yaşam alanlarına hayat veriyor, kültür sanatı İstanbullular için ulaşılabilir kılıyor. Visit İstanbul, İstanbul’un ziyaretçileri için çok yönlü olarak deneyimlenebilmesine aracılık ediyor.
Sabuncubeli Tüneli’nden 6 yılda 91 milyon 416 bin araç geçti
06 Eylül 2024 Cuma - 13:14 Sabuncubeli Tüneli’nden 6 yılda 91 milyon 416 bin araç geçti İzmir arası ulaşımı 15 dakikaya düşüren Sabuncubeli Tüneli ile ilgili olarak, “Tünelin 6 yıl, 3 aylık hizmet döneminde buradan 91 milyon 416 bin araç geçti. Bunun ekonomimize hem zamandan hem yakıttan tasarrufuna baktığımızda 2 milyar 850 milyon liralık bir tasarruf sağlamış olduk” dedi. Bir dizi inceleme ve ziyaretler için Manisa’ya gelen Bakan Uraloğlu, İzmir-Manisa arasında 2018 yılında yapımı tamamlanan Sabuncubeli Tüneli’nde de incelemelerde bulundu. 4.065 metrelik çift tüpten oluşan ve iki kent arasındaki ulaşım süresini 15 dakikaya kadar düşüren tünelle ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Uraloğlu, “Evliya Çelebi’nin ‘Korkunç Sabuncubeli Geçidi’ olarak bahsettiği bölgeye yaptığımız Sabuncubeli’nin Tüneli’ndeyiz. 4065 metre uzunluğunda 11 Haziran 2018’de trafiğe açtığımız uzun tünellerimizden bir tanesi. 6 yıl, 3 aylık bir hizmet döneminde 91 milyon 416 bin araç geçti buradan. Bunun ekonomimize hem zamandan hem yakıttan tasarrufuna baktığımızda 2 milyar 850 milyon liralık bir tasarruf sağlamış olduk. Gerçekten bu anlamda kamu adına yaptığımız çok kıymetli projelerden bir tanesidir. İzmir Havalimanına indik, Manisa’ya doğru geçiyoruz. 2018 yılı 11 Haziran’da da bu tünelin açılışında ben Karayolları İzmir Bölge Müdürü olarak görev yapmıştım. 6 yıl sonra burada tünelin son halini görmek, arkadaşlarımızdan bilgi alıp kamuoyunu bilgilendirmek istedik. Tünelin yapımında emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Bize her türlü imkanı sağlayan Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz. Bu tünelin tekrardan İzmir, Manisa ve Türkiye’mize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Körfezin temizliği için ‘istiridye’ önerisi
06 Eylül 2024 Cuma - 13:05 Körfezin temizliği için ‘istiridye’ önerisi Körfez temizliği konusunda doğal katkı sağlayabilecek çözümlerin de olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tansel Tanrıkul, “Bir istiridye günde 150 litre suyu filtre edebiliyor. İzmir Körfezi’nde de ‘istiridye’ üzerine bir proje başlatılarak, istiridyeler uygun olan bölgelere resiflendirilebilir. Sayısının da arttırılmasıyla doğal olarak denizde yaşayan bu canlıların, körfezin temizlenmesi üzerine pozitif etkileri kesinlikle görülebilir” dedi. İzmir Körfezi’nde binlerce irili ufaklı balık kıyaya vurmuş, toplu balık ölümleri, vatandaşları tedirgin etmişti. Balık ölümleriyle beraber bölgede kötü koku etkin olurken, körfezin rengi yeşile dönmüştü. Yetkililerin bölgede yaşanan kirliliğe ilişkin incelemeleri sürerken, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tansel Tanrıkul da Körfez temizliği için istiridyelerin kesin olarak etkilerinin bulunduğunu aktardı. Prof. Dr. Tansel Tanrıkul, bu uygulamanın hem Avrupa hem de Amerika’da örneklerinin görüldüğünü söyledi. Sanayi ve çevresel atıkların körfeze fazla miktarda girmesiyle, körfezde bir kirliliğin söz konusu olduğunu aktaran Prof. Dr. Tanrıkul, şunları kaydetti: “Temizlik için Körfeze giren su kaynaklarının ıslah veya arıtma tesislerinden yeniden de reorganize edilmesi veya kapasitesinin arttırılması gibi projeler var. Doğal bazı katkı sağlayabilecek çözümler de var. Bunlar içerisinde en önemlisi ‘istiridyelerin’ popülasyonun arttırılması. İzmir Körfezi’nde de ‘istiridye’ üzerine bir proje başlatılarak, istiridyeler uygun olan bölgelere resiflendirilebilir. Sayısının da arttırılmasıyla doğal olarak denizde yaşayan bu canlıların, körfezin temizlenmesi üzerine pozitif etkileri kesinlikle görülebilir.” “İstiridyeler fosfor ve azot miktarını azaltırlar” İstiridyelerin beslenmek için azot ve fosforu kullanan çift kabuklu canlılar olduğunu ifade eden Tanrıkul, Körfezin de bir kısım kirliliğinin azot ve fosfordan geldiğini belirtti. Sözlerini sürdüren Tanrıkul, “Körfezde azot ve fosforun fazla olması, alg patlamalarının yaşanmasına neden olur ve bunlar oksijeni tüketir. Arkasından toksinlerini suya bırakmalarıyla, suyun içerisinde zehirlenmelerin meydana gelmesine neden olan kimyasal maddeler oluşur. İstiridyeler kimyasal atıklardan, fosfor ve azotu kullanarak bir nebze fosfor ve azot miktarını azaltırlar. Beslenmeleri için kullandıkları alglerle de algleri azaltarak temizliğe katkıda bulunacağı kesindir” ifadelerine yer verdi. Günde 150 litre suyu filtre edebiliyor Bir istiridyenin günde 150 litre suyu filtre edebildiğini vurgulayan Tanrıkul, 1 saat içerisinde de 1 litre suyu 3 kere filtre edebildiklerini ifade etti. İstiridyelerin, denizdeki alglerin hepsini tüketerek yok etiğini de anlatan Tanrıkul, kimyasal maddeleri de kullandığını ve suyun böylece daha berrak ve temiz olmasına katkıda bulunduklarına işaret etti. “Planlaması yapılmalı, kısa sürede gerçekleştirilebilecek bir durum değil” İstiridyelerin nereye konuşlandırılması, kaç adet olması gerektiği üzerinde de çalışılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Tanrıkul, bu uygulamanın; bin veya 2 bin tane istiridyenin yerleştirilmesiyle ya da kısa sürede gerçekleştirilebilecek bir sonuç olmadığına dikkat çekti. Sözlerine devam eden Tanrıkul, şu ifadelere yer verdi: “İstiridye üretimi ya da nakillerini yapıp, belli bölgelere yerleştirilip daha sonra suyun filtrasyonuna neden olarak temizliği yapabilmek önemli. Körfezde tonlarca su var. İstiridyeler tonlarca suyu tamamen temizleyemez. Fakat diğer konvansiyonel yöntemlerle beraber doğal filtrasyon yapan istiridyeler gibi canlıların da Körfez’de organize edilmesiyle büyük katkılar sağlayacağını düşünüyorum.” “Sağlık açısından insanlara da olumsuz sonuçlar yansıyabilir, mutlaka tedbir alınmalı” “İzmir Körfezi kapalı bir körfez” diyen Prof. Dr. Tansel Tanrıkul, iç körfezde su akıntısının düşük olduğunun altını çizdi. Bu yüzden her geçen gün kirliliğin de arttığını belirten Tanrıkul, “Global ısınma dediğimiz ekolojik bir bozukluğa sebep olan bir iklim değişikliği söz konusu. Kirlilik ve global ısınma birlikte hareket ettiği zaman, iç körfezde ciddi problemlere neden olabilir. 2 yıl önce alg patlamaları vardı. Arkasından deniz marulu üremeye başladı. Şimdi de balıklar ölmeye başlıyor. Bunun ilerisi daha da kötü olacak gibi görünüyor. Çünkü kirlilik oranları artıyor. Mutlaka tedbir alınması gerekiyor. Körfez belki tamamen temizlenmez ama ilerlemesi yavaşlatılabilir ya durdurulabilir. İleride sadece hayvanlara değil de insanlara da sağlık açısından olumsuz sonuçları yansıyacak gibi görünüyor” cümlelerini aktardı. Proje için değerlendirilebilecek 3 istiridye türü bulunuyor Proje içerisinde değerlendirilebilecekleri 3 istiridye türünün bulunduğuna vurgu yapan Tanrıkul, ikisinin istilacı, birinin de yerli tür olduğunu söyledi. “İstilacı olarak pinctada radiata ve spondylus spinosus, yerli olarak da ostrea edulis bulunuyor” diyen Tanrıkul, bunlar arasında Pinctada radiata ve ostrea edulis türlerinin İzmir bölgesinde yer aldığını ve yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi. "Yetkililerle birlikte çalışabiliriz" Tansel Tanrıkul, kendilerinden talep olduğu taktirde planlama içerisinde yer alabileceklerini, danışmanlık yapabileceklerini ya da konuyu yönlendirebileceklerini ifade etti.