Yerel Haberler
İzmir
Altınordu, iki gurbetçiyi kadrosuna kattı 23 Ocak 2025 Perşembe - 17:44:50 Altınordu, FC Bocholt’da forma giyen 21 yaşındaki sol bek Ali Barak ve Salzburg 2 takımında forma giyen 19 yaşındaki orta saha oyuncusu Alparslan Baran’ı kadrosuna kattı. TFF 2. Lig Beyaz Grup ekiplerinden Altınordu, ara transfer döneminin gelmesiyle birlikte takviyelere başladı. İzmir ekibi iki takviye birden yaparak kadrosunu güçlendirdi. Kırmızı-lacivertliler, FC Bocholt’da forma giyen 21 yaşındaki sol bek Ali Barak ve Red Bull Salzburg 2 takımında forma giyen 19 yaşındaki orta saha oyuncusu Alparslan Baran’ı kadrosuna kattı. İki futbolcu ile de 2.5 yıllık sözleşme imzalandı. Alpaslan Baran: “Gelişimimiz için burada her şey var” Düzenlenen imza törende açıklamalarda bulunan yeni transfer Alpaslan Baran, “Altınordu’nun bana güvenini biliyorum. Çok çalışarak bu formanın hakkını vermeyi çok istiyorum. Çok zorlu bir süreçten geçtim. Sabırla bekledim. Şimdi Altınordu’ya imza attım. Şampiyonluk yolunda takımın bir parçası olmak için elimden geleni yapacağım. Salzburg’dan geliyorum. Oradan daha güzel bir tesis hayal etmek zor, orada her şey vardı. Burası da o kadar güzel. Gelişimimiz için burada her şey var. İnşallah burada başarılı oluruz” diye konuştu. Ali Barak: “Çok çalışacağım” Altınordu’nun bir diğer yeni transferi Ali Barak da Altınordu’ya geldiği için çok mutlu olduğunu vurgulayarak, “Formayı kazanmak içi var gücümle çalışacağım. Altınordu’nun tesisleri ve imkanları çok güzel. Başarılı olmak için çok çalışacağım ve takımım için elimden geleni yapacağım” şeklinde konuştu.
23 Ocak 2025 Perşembe - 15:37 Otel yangınında hayatını kaybeden anne ve kızı gözyaşlarıyla uğurlandı Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki otel yangınında 4 kişilik aileden hayatını kaybeden anne ile 10 yaşındaki kızı, memleketleri İzmir’in Urla ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı. Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de yaşanan yangın faciasında bir acı haber de İzmir’e geldi. Urla ilçesinde emlak danışmanlığı yapan Müge Suyolcu (41), inşaat mühendisi eşi Yavuz Suyolcu (42), kızı Pera Suyolcu (10) ve oğlu Göksel Derin Suyolcu’nun (12) yangın sırasında yarıyıl tatili sebebiyle otelde bulundukları öğrenildi. Facianın olduğu esnada 8’inci katta oldukları ifade edilen Yavuz Suyolcu ve Göksel Derin Suyolcu otelden çıkmayı başarırken, Müge Suyolcu ve ilkokul 4’üncü sınıf öğrenci olan kızı Pera Suyolcu mahsur kalarak yaşamını yitirdi. Yakınları gözyaşlarını tutamadı Anne ve kızı için Urla İskele Yahşibey Camisi’nde bugün öğlen cenaze namazı kılındı. Cenazede bir yakını baygınlık geçirirken, kimi yakınlarının ise güçlükle ayakta durduğu görüldü. Kılınan namazın ardından anne ve kızın bir süre omuzlarda taşınan cenazesi Urla İskele Mezarlığı’na götürülüp, toprağa verildi. Törene baba Yavuz Suyolcu, oğlu Göksel Derin Suyolcu, İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı, İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, ünlü oyuncu Cemal Hünal, akrabaları ve yakınları katıldı. "Benim meleklerim son değil, dünyanın kuralı bu" Törende basın mensuplarına yaptığı açıklamada, herkes için çok zor bir durum olduğundan bahseden Baba Yavuz Suyolcu, "Benim meleklerim son değil. Dünyanın kuralı bu" dedi. "Aşağı inerken kalabalıktan çarpışıyorlar" Yakını İsmet Özgenç ise, "Dördüncü kata çıktığı için duman yukarı çıkıyor. Hep beraber el ele tutuşuyorlar. Ekmek getiren bir adam bağırıp çağırıyor. Sekizinci kattan dördüncü kata kadar zor geliyorlar. Sonra kalabalıktan çarpışıyorlar. Baba ile oğlu çıkıyor. Onlar kalıyor" dedi. "Pera doktor ve mimar olmak istiyordu" Baba ve annenin, çocuklarını tatil hediyesi olarak kayak merkezine götürdüklerinden bahseden Özgenç, “Kayağı çok seviyorlar. Çok çalışkan ve akıllı bir kadın. Pera doktor ve mimar olmak istiyordu. Daha çocuktu” açıklamalarında bulundu.
Türkiye, dünya kuru üzüm ihracatının yüzde 30’unu tek başına yapmayı hedefliyor
05 Kasım 2024 Salı - 11:00 Türkiye, dünya kuru üzüm ihracatının yüzde 30’unu tek başına yapmayı hedefliyor Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu geleneksel ihraç ürünlerinden çekirdeksiz kuru üzümde 2023/24 sezonu, bir önceki sezona göre yüzde 11’lik artışla 490 milyon dolarlık ihracatla tamamlandı. 64. Uluslararası Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üreten Ülkeler Konferansı 24 Ekim 2024 tarihinde Fransa’nın Paris şehrinde gerçekleşti. Toplantıya Avustralya, Şili, Yunanistan, Güney Afrika, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri gibi çekirdeksiz kuru üzüm üreten ülkelerden 27 temsilci katıldı. Avustralya’dan Mark King Konferans Başkanı seçilirken, Türkiye’den Osman Öz Başkan Yardımcısı, Ece Tırkaz ise katipliğe atandı. Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Murat Gören, çekirdeksiz kuru üzüm sektöründe uluslararası iş birliği ve sürdürülebilirliğin önemini vurgulayan bir konuşma yaptı. Türkiye, toplantıda 236 bin ton rekolteyle dünya genelindeki 1 milyon 157 bin tonluk çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesinin yüzde 20’sini tek başına gerçekleştireceğini beyan etti. ABD 202 bin 565 tonluk üretim ile ikinci sırada, Çin 185 bin tonluk çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesiyle üçüncü sırada yer alıyor. Hindistan 145 bin ton, İran 160 bin ton, Güney Afrika 73 bin 500 ton, Şili 56 bin ton, Arjantin 48 bin 400 ton, Özbekistan 40 bin ton, Avustralya 10 bin 725 ton kuru üzüm üretimi öngörüyor. Çekirdeksiz kuru üzüm üreticisi ülkeler; 2024 yılında dünya genelinde 598 bin 791 ton kuru üzüm ihracatı hedeflerken, Türkiye 176 bin tonluk kuru üzüm ihracatıyla dünya ihracatından yüzde 30 pay alma amacını ortaya koydu. Türkiye Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Osman Öz, “Dünya kuru meyve pazarının 11 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Türk kuru üzüm sektörü yaklaşık yüzde 25’lik pazar payı ile dünya kuru meyve pazarında önemli bir paya sahip. 64. Uluslararası Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üreten Ülkeler Konferansında Avustralya, Şili, Yunanistan, Güney Afrika ve Amerika Birleşik Devletleri’nden temsilcilerimizle detaylı bir istişare yapma fırsatına sahip olduk, bu sektörümüzün geleceğini şekillendirecektir.” dedi. EİB Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık ise üretici ülkelerin 2024/25 sezonunu değerlendirdiğini ve 2024/25 yılı rekolte, iç tüketim ve ihracat beklentileriyle ilgili sunumlar gerçekleştirdiğini söyledi. Işık, “Çekirdeksiz kuru üzüm arzında 2023 mahsulüne kıyasla yüzde 6,14’lük bir artış gözlemlendi. Başlangıç stoklarında ise yüzde 49 oranında önemli bir düşüş söz konusu. Stoklardaki bu azalmaya rağmen, üretimdeki genel artışın, küresel üzüm arzının artan talebi karşılayacağını öngörüyoruz. Golden üzüm üretimi yalnızca yüzde 1 artış gösterdi, toplam stoklar ise devreden stokların az olması nedeniyle yüzde 14 oranında azaldı. Toplam arz değişmeden kalmıştır. Yunanistan’ın kuş üzümü üretimindeki artışa rağmen, başlangıç stoklarındaki düşüş nedeniyle kuş üzümünün toplam arzında yüzde 8 oranında bir azalma bekleniyor.” dedi.
Özbek öğrencilere Ödemiş’te meyve fidancılığı eğitimi
05 Kasım 2024 Salı - 10:39 Özbek öğrencilere Ödemiş’te meyve fidancılığı eğitimi S.S. Ödemiş Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile Özbekistan’da bulunan Mahmud Mirzaev adındaki Taşkent Bahçe Bitkileri, Üzümcülük ve Şarapçılık Araştırma Enstitüsü arasında yürütülen ortak proje kapsamında, Özbekistan’dan gelen doktora öğrencilerine Bademli’de fidancılık eğitimi verildi. Tarımsal kalkınma alanında ülke sınırlarını aşan vizyonuyla Bademli Kooperatifi öncülük etmeye devam ediyor. 1968 yılında temelleri atılan kooperatif uluslar arası alanda da kendini ve çalışmalarını geliştiriyor. Kooperatif bünyesinde bulunan Doku Kültürü Laboratuvarının da katkılarıyla virüsten ari bitki anaçları yetiştiren, bu sağlıklı ıslah edilmiş çeşitlerin üreticilerle buluşmasını sağlayan Bademli Kooperatifi, bu alandaki çalışmaları Özbekistan’da bulunan ve aralarında öğrenci staj programı ile de protokol bulunan Mahmud Mirzaev adındaki Taşkent Bahçe Bitkileri, Üzümcülük ve Şarapçılık Araştırma Enstitüsü ile Özbekistan’a da öğretiyor. S.S. Ödemiş Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile Özbekistan’da bulunan Mahmud Mirzaev adındaki Taşkent Bahçe Bitkileri, Üzümcülük ve Şarapçılık Araştırma Enstitüsü arasında yürütülen ortak proje kapsamında Özbek öğrenciler Ödemiş’e geldi. Boxadır Hayitboyev, Mirnasir İsrailov, Sardor Yusupov, Faxriddun Burunov, ve Shavkat Yuldashev isimli beş doktora öğrencisi, doku kültüründen, fidancılığın hassas detaylarına kadar, üretimin her aşamasında nasıl emekle dikkatli çalışmalar yapıldığını yerinde görerek öğrendiler. Meyve fidanı anaçlarının, doku kültürü laboratuvarında nasıl ve hangi şartlarda üretildiği, üretimin parsellerde nasıl yapıldığı, aşılama şekilleri ve süreçleri konusunda kapsamlı ve yerinde gözlemle öğrenme imkanı buldular. Kooperatif ortaklarının arazilerinde de inceleme yapan doktora öğrencileri, Ödemiş’in ve Bademli bölgesinin güzelliğine, iklimi ve ürün çeşitliliğine hayran kaldılar. İklim koşullarının arasındaki farklardan dolayı bölgemizdeki üretim çeşitliliğini Özbekistan’da bulmanın mümkün olmadığını ancak bazı ürünler için sera sistemi kullanılabileceğini ifade ettiler. Kooperatif Başkanı Hurşit Nallı, bu tarz projelerin ülkemiz ve bölgemize karşı hepimizin sorumluluğu olduğunu, sürdürülebilir bir gelecek için fidancılık sektörünün her gün daha da fazla emek gerektirdiğini, bu konuda ellerini taşın altına koymaktan asla çekinmeyeceklerini ve daima daha da iyisini yapmak için çalışacaklarını sözünü verdi.
Yükümlülerin yaptığı ebru ve resimler göz doldurdu
05 Kasım 2024 Salı - 10:08 Yükümlülerin yaptığı ebru ve resimler göz doldurdu İzmir’de Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen, yaklaşık 150 yükümlünün eserlerinin yer aldığı ‘Geleneksel El Sanatları Ebru ve Resim Sergisi’ ziyarete açıldı. Mevlana türbesinden lale figürüne kadar kültürel boyutta olan pek çok eser büyük beğeni gördü. Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün denetimi altında olan yaklaşık 150 yükümlüye, Buca Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce görevlendirilen eğitmen tarafından ebru sanatı ve çeşitli alanlarda boya kursu eğitimi verildi. Yükümlüler, aldıkları eğitimler sonunda Mevlana’dan lale motifine kadar geleneksel özellik taşıyan birçok eser ortaya çıkardı. Eserler, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinde düzenlenen sergiyle tanıtıldı. "Tarihimizi ve kültürümüzü yansıtan eserler ön planda" Sergiye dair bilgiler aktaran Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı Halil Sezgin, “Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün takibini yaptığı yükümlülerimizin; kişisel becerilerini geliştirmeleri, boş zamanlarını değerlendirmeleri ve sosyal hayata, topluma adaptasyonlarının hızlandırılması amacıyla böyle bir kurs düzenledik. Kurs sonucunda ortaya çıkan bu güzel eserleri de insanlarımıza gösterdik. Tarihimizi ve kültürümüzü yansıtan eserler ön planda. Osmanlı döneminden itibaren ‘lale’ figürü bizim kültürümüzde çok önemli bir yer tutmaktadır. Çalışmalarda lale figürü, Mevlana Türbesi’ndeki eserlerin yansıması gibi çeşitli eserleri burada görebiliyoruz. Önemli olan bu eserleri kalıcı hale getirmek ve tarihimizi, gençlerimize aktarabilmek. Ebru sanatı da bunun için çok önemli” dedi.
Egeli bilim ekibinden yumurtalık kanserinin tedavisinde yenilikçi proje
05 Kasım 2024 Salı - 10:02 Egeli bilim ekibinden yumurtalık kanserinin tedavisinde yenilikçi proje Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Emin İlker Medine’nin yürütücülüğünü üstlendiği “HER2 Pozitif Yumurtalık Kanserinde Kantradin Enkapsüle ve Trastuzumab Konjuge Niozomların In Vitro/In Vivo Potansiyeli” başlıklı proje TÜBİTAK-ARDEB 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenmeye uygun bulundu. Nükleer Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sabriye Yuşan’ı ve Projenin Yürütücüsü Prof. Dr. Emin İlker Medine’yi makamında ağırlayarak tebrik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Tam kurumsal akreditasyona sahip, öğrenci odaklılıkta ödüllü, öncü araştırma üniversitemizde oluşturduğumuz örnek bilim üretme ekosistemimiz meyvelerini vermeye devam ediyor. Üniversitemizde bir kültüre dönüştürerek sürdürülebilir bir konuma kavuşturduğumuz araştırma geliştirme, inovasyon, proje ve yayın sayılarımız her geçen gün daha ileri seviyeye ulaşıyor. Bilim insanlarımız, araştırma üniversitesi etiketi ile daha nitelikli araştırmaları ve projeleri bilim dünyasına ve literatüre kazandırıyorlar. Nükleer Bilimler Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Emin İlker Medine ve ekibi tarafından yumurtalık kanserinin tedavisine yönelik yenilikçi bir bakış açısıyla hazırlanan proje TÜBİTAK tarafından desteklenmeye uygun bulundu. Hocamızı ve ekibini tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum” diye konuştu. Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Emin İlker Medine ise “Yumurtalık kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser çeşidi olan meme kanseri geçirmiş kişilerde görülme ihtimali artan bir kanser türüdür. Yumurtalık kanseri tedavisi genellikle ameliyat ve kemoterapiyi içerir. Kullanılan ilaçlar kanserli hücrelere etki ettiği gibi sağlıklı hücrelere de etki etmektedir. Bununla birlikte kanserli hücrelere, tedavi için gereken dozlar da ulaşmamaktadır. Bu dezavantajları bertaraf etmek için nanoteknoloji ışığında tasarlanan hedefe yönelik ilaç taşıma sistemleri tercih edilmektedir. Bu projede İspanyol Böceğinin yumurtlama sonrası yumurtayı çevre mikroorganizmalardan korumak için salgıladığı bir terpen olan Kantradin kullanılacaktır. Kantradin niozom nanoparçacıklarına enkapsüle edilecek ve HER2+ yumurtalık kanseri hücrelerini hedefleyebilmek için trastuzumab konjugasyonu yapılarak in vitro/in vivo potansiyelleri araştırılacaktır” dedi.
Kanserin neden olduğu ağrılardan kordotomi ile kurtuldu
05 Kasım 2024 Salı - 09:57 Kanserin neden olduğu ağrılardan kordotomi ile kurtuldu Yakalandığı akciğer kanseri nedeniyle kronik ağrılar çeken ve gündelik yaşamı olumsuz etkilenen 81 yaşındaki Cemile Karaaslan, kapalı yöntemle yapılan kordotomi işlemi ile ağrılarından kurtuldu. Kolundaki geçmeyen ağrılar nedeniyle İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvuran 81 yaşındaki Cemile Karaaslan’a akciğer kanseri teşhisi konuldu. Kronik ağrıları nedeniyle gündelik yaşamı olumsuz etkilenen Karaaslan’ın, kısa sürede teşhis ve tedavi sürecine başlanarak ağrılarına çözüm bulunması hedeflendi. Şiddetlenen ağrıları ilaçla geçmeyince, Algoloji Uzmanı Doç. Dr. Edip Gönüllü tarafından Cemile Karaaslan’a kordotomi işlemi uygulanmasına karar verildi. Karaaslan, kapalı yöntemle yapılan kordotomi işlemi ile ağrılarından kurtuldu. Kapalı yöntemle yüksek başarı oranı Bilgisayarlı tomografi eşliğinde gerçekleştirilen kordotomi işlemi, hastanın uyanık olduğu bir ortamda ve kapalı yöntemle uygulanıyor. Dr. Gönüllü, “Bu yöntem ülkemizde nadir uygulanıyor ancak başarı oranı yüzde 90’ın üzerinde. Cemile Karaaslan gibi şiddetli ağrıları olan kanser hastaları için büyük bir rahatlama sağlıyor,” diyerek kordotominin güvenilir ve etkili bir çözüm olduğunu vurguladı. Dr. Gönüllü, kordotominin özellikle kanser kaynaklı ağrılarda etkili bir yöntem olduğunu belirterek, “Boyun bölgesinden özel bir radyofrekans iğnesi ile girip, omurilikteki ağrı yollarının iletimini durdurarak ağrıların önüne geçiyoruz. Bu yöntem açık kesi olmadan, kapalı bir şekilde yapılıyor ve dirençli kanser ağrılarında oldukça etkili” dedi. Kordotomi işlemiyle uzun zamandır çektiği kanser kaynaklı kronik ağrılarından kurtulan Cemile Kaaraslan da, “Doktorlarım ve tüm ekip benimle çok ilgilendi. Ağrılarımdan kurtuldum ve kendimi daha iyi hissediyorum. Destek olan herkese çok teşekkür ediyorum.” dedi.
Tedavisi tamamlanan Akdeniz foku mavi sularla buluştu
05 Kasım 2024 Salı - 09:37 Tedavisi tamamlanan Akdeniz foku mavi sularla buluştu İzmir Büyükşehir Belediyesi, Güzelbahçe sahilinde bitkin halde bulunan Akdeniz fokunun tedavisini tamamladı. Zeytin adı verilen, 3 gün boyunca ahtapot ve gönüllü bakıcıların tuttuğu balıklarla beslenen fok, Foça’da mavi sularla buluştu. Denize kavuşmanın mutluluğunu yaşayan sevimli fok meraklı bakışlar arasında yüzerek gözden kayboldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Halk Sağlığı Dairesi Başkanlığı ekipleri, ihbar üzerine Güzelbahçe sahilinde bitkin halde bulunan Akdeniz fokunu, Doğal Yaşam Parkı’na getirdi. Bir yaşının üstünde olduğu tahmin edilen 2 metre uzunluğundaki 90 kilogramlık fok, veteriner hekimlerce tedaviye alındı. Görevlilerce Zeytin adı verilen fokun röntgeni çekildi. Göz ve ağız çevresinde kayalıklara çarptığı için yaralar oluşan dişi fok, büyük bir titizlikte tedavi edildi. Park görevlilerinin kendi imkanları ile denizden balık tutarak beslediği fok, 3 gün süren tedavinin ardından eski sağlığına kavuştu. Zeytin, İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Halk Sağlığı Dairesi Başkanlığı ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekipleri gözetiminde, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Foça’daki eğitim ve dinlenme tesisleri sahilinde denize bırakıldı. Doğal ortamına kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Zeytin kısa süre içinde yüzerek gözden kayboldu. “Sağlığına kavuşturduk” Veteriner İşleri Şube Müdürü Sinan Okçuoğlu, ihbar üzerine Güzelbahçe’ye giderek foku aldıklarını söyledi. Foça ve Karaburun bölgesinde 20 ile 40 arasında Akdeniz fokunun yaşadığını tahmin ettiklerini belirterek, bu sayının dünyada da 800 ile bin civarında olduğunu vurguladı. Okçuoğlu, “Bu bizim için çok önemli bir olay. Dünyada sayısı gittikçe azalan ve ciddi şekilde korunmaya çalışılan bir popülasyon. Çok değer verdiğimiz bir canlı. Dönem dönem yavrular ve ölü hayvanlar kıyıya vuruyordu. Denizden yetişkin olarak alınarak, rehabilite edilen ve yeniden doğal yaşam alanına bırakılan canlı sayısı çok az. Zeytini sağlığına kavuşturduktan sonra yeniden denize bıraktık. Onun hayata tutunmasını sağlamak önemli. Dişi olması, üreme yeteneğine sahip olması ve kaybetmemiş olmamız önemli. Bu canlıların korunması çok önemli” dedi. Veterinerler seferber oldu Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Serkan Eğrilmez de fokun kendilerine bitkin halde geldiğini ifade etti. Ciddi şekilde su ve kilo kaybı yaşadığını gördüklerini vurgulayan Serkan Eğrilmez, “Veteriner hekimler tarafından tedaviye alındı. Röntgen çekildi, beslenmeye başlandı. İnsana alışması rehabilitasyonunu zorlaştıracağı için çok fazla parkta kalmaması gerekiyordu. O nedenle tedavi sürecini hızlı şekilde yaptık” diye konuştu. “İlk kez bir fok tedavi ettik” Akdeniz fokunun beslenmesine dair de bilgi veren Serkan Eğrilmez, fokun ilk etapta balık yemek istemediğini, ahtapotla beslendiğini söyledi. Eğrilmez, “Ahtapot getirince çok heyecanlandı. Birkaç dakika içerisinde 5 tane ahtapot yedi. Doğal Yaşam Parkı’mızdaki bakıcılar gönüllü olarak denizden balık avladı. Pek çok türde balıkla beslendi. 3 gün içerisinde 20 kilogramdan fazla balık yedi. Kendini toparladı. Veteriner hekimler de diğer tedavilerini yaptı ve sağlığına kavuştu. Doğal Yaşam Parkı 15 yaşında. Bugüne kadar 7 binden fazla hayvanı tedavi ederek, yeniden doğayla buluşturduk. Ancak ilk defa bir Akdeniz fokunu tedavi ettik. Onu doğaya yeniden kavuşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi hem karada hem de denizdeki canlılara elinden gelen yardımı yapmaya çalışıyor” dedi.
Dünyanın dört bir yanından öğrenci filmleri İzmir’de yarıştı
05 Kasım 2024 Salı - 09:27 Dünyanın dört bir yanından öğrenci filmleri İzmir’de yarıştı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen ve Yaşar Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen 10. CONTACT Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali, birbirinden başarılı filmleri seyirciyle buluşturdu. Bu yıl 10.’su düzenlenen festivalde, şimdiye dek 45 ülkeden 97 film yarıştı. Bugüne kadar festivale 18 binin üzerinde öğrenci filmi başvurdu. Sadece bu yıl 2 bin başvuru alan festivalde bugüne kadar 34 ödül dağıtıldı. Festivalde yarışma bölümünde İran’dan Endonezya’ya, Hindistan’dan Avustralya’ya, Latin Amerika ülkelerinden Afrika ve Çin’e kadar değişik coğrafyalardan öğrenci filmleri yarıştı. Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi, ilkini 2014 yılında düzenlediği CONTACT Uluslararası Öğrenci Film Festivali’ne onuncu kez ev sahipliği yaptı. Selçuk Yaşar Kampüsü’nde düzenlenen festivalin konuk okulu, Romanya’dan Ulusal Tiyatro ve Sinema Üniversitesi Film Okulu oldu. Bu seneki jüri üyeliklerini festivalin 10. Yıl konuk okulu olan Ulusal Tiyatro ve Sinema Üniversitesi Film Okulu (UNATC) öğretim üyelerinden ve aynı zamanda filmleri ile Cannes, Berlinale, Karlovy Vary gibi önemli festivallerden ödül almış Paul Negoescu ve aynı üniversitenin öğretim üyelerinden ödüllü senarist Ana Agopian’nın yanısıra Yaşar Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü akademisyenlerinden Dr. Jeffrey Hibbert, belgesel ve reklam yönetmeni Güven Zararsız ve görüntü yönetmenliği yaptığı filmlerle ödüle layık görülen Andaç Karabeyoğlu üstlendi. Farklı coğrafyalardan filmler Festival bünyesindeki yarışmada en iyi filme verilen En İyi Kısa Film Ödülünü Fransa’dan Midnight on MSN isimli filmi ile Elise Levy aldı. SenEDİT sponsorluğunda SenEDİT En İyi Öykü Ödülünü Juan Pablo Rendon Estrada (Kolombiya) “Parts of Someone Else” filmi ile alırken, MEG Works’ün sponsorluğunda Post-Prodüksiyon Ödülü’ne “Heart of the Evil” isimli kısa filmiyle Hasan Ege Çalışkan layık görüldü. En İyi Sinematografi Ödülü Çin’den Yi Zhang ve filmi Swallow’a giderken, Jüri Özel Ödülü’nü Fransa’dan “On the 8th Day” aldı. Öğrenci Jürisi Ödülü’ne de yine Fransa’dan Midnight on MSN isimli filmi ile Elise Levy layık görüldü. Yarışma bölümünün yanı sıra festivalde, 10. yıla özel hazırlanan film gösterimleri, seminerler ve söyleşilerle zenginleşen Contact Öğrenci Filmleri Festivali’nde aynı zamanda festivalin bu seneki konuk okulu olan UNATC’ın öğrencilerinin çektikleri filmlerden oluşturulan bir seçki de seyirciyle buluştu. Her yıl farklı ülkelerden katılan konuk okullar arasında Almanya (Münih Televizyon ve Film Üniversitesi ve Baden-Württemberg Film Akademisi), Polonya (Lodz Film Okulu), Fransa (La Femis), Portekiz (Lizbon Tiyatro ve Sinema Okulu), Yunanistan (Aristoteles Üniversitesi), Lübnan (Beyrut Saint-Joseph Üniversitesi) gibi sinema alanında tanımış yönetmenler yetiştirmiş ve uluslararası başarılara imza atmış film okulları yer aldı. Kurmaca, belgesel ve animasyon kategorilerindeki öğrenci filmlerinin kabul edildiği organizasyona Türkiye’den öğrenci filmleri de büyük ilgi gösterdi. 10 yılda 18 bin film Festivalin ödül töreninde konuşan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, festivale çok farklı ülkelerden öğrencilerin ilgi gösterdiğini belirterek, “Festivale bu yıl 2 bin film başvurusu oldu. Jüri, bu başvuruları titizlikle değerlendirdi. 10 yılda festivalde şimdiye dek 45 ülkeden 97 film yarıştı. Bugüne kadar festivale 18 binin üzerinde öğrenci filmi başvurdu. Bu üniversitemiz adına çok anlamlı” dedi. Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş, “Festivale başvuru yapan filmler arasından finalistleri belirlemek için çok zor seçim yaptık. Rektörümüz Prof. Dr. Levent Kandiller’e, konuk okulumuza, jüri üyeleri ile festivalimize destek olan Kültür ve Turizm Bakanlığı ile sponsorlarımıza da verdikleri katkılardan dolayı teşekkürlerimizi sunuyorum” dedi. Festival Direktörü, İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazlı Bayram ise CONTACT Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali’yle bir kültür yolu olduğuna değinerek, “Alanında uzman ulusal ve uluslararası konukların katılımı ve jüri üyelikleriyle her geçen yıl daha da büyüyen CONTACT Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali, farklı coğrafyalardan genç yönetmenlerin filmlerinin buluştuğu bir kültürel etkileşim alanı yaratıyor. Festivalimiz, aynı zamanda öğrencileri film yapmaya yüreklendirmesi, onların sorunlara bakış açılarının evrensel insani boyutları seçimlerimizi etkiliyor. Gerçekten öğrencilerden sinematografik açıdan çok nitelikli filmler geliyor” diye konuştu.
Buca Belediyesi işçileri adım adım greve gidiyor
04 Kasım 2024 Pazartesi - 17:09 Buca Belediyesi işçileri adım adım greve gidiyor Buca Belediyesi bünyesinde çalışan DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi yüzlerce işçi, toplu iş sözleşmesinden sonuç alamayınca yarım gün iş bıraktı. DİSK Genel İş İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Savaş Aras, “Buca işçisi geçinemiyor. Masada bir mutabakat olmazsa, 12 Kasım Salı günü Buca Belediyesinde greve çıkıyoruz. Her daim görüşmeye açığız. Kapıları kapatan ve masadan ayrılan biz olmak istemiyoruz” dedi. Buca Belediyesine bağlı İmar A.Ş adına görüşmeleri yürüten Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEM-SEN) ile DİSK Genel İş İzmir 5 No’lu Şube arasında, yaklaşık 5 aydan bu yana süren ve bin 600 işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı. Bunun üzerine Genel-İş Sendikası yarım gün iş bırakma kararı aldı. Buca Belediyesinin çeşitli birimlerinde görev yapan yüzlerce işçi, belediye önünde toplandı. Müzik ve türküler eşliğinde halay çeken kalabalık, ‘Ya sözleşme masası ya da grev halayı’, ‘Sadaka değil, toplu sözleşme’ sloganları attı. “5 aydır bir mutabakata varamadık” Eylemle ilgili açıklamalarda bulunan DİSK Genel İş İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Savaş Aras, “Yaklaşık 5 aydır süren toplu sözleşme görüşmelerimiz var. Buca Belediyesine bağlı Buca İmar A.Ş. ile çalışan yaklaşık bin 600 üyemizi kapsayan toplu sözleşme görüşme süreçleri başladı. 5 aydır gelinen noktada SODEM-SEN ile bir mutabakata varamadık. 21 Ekim’de toplu iş sözleşmesi bir mutabakata sağlanamadığı takdirde grev ilan kararımızı almıştık. Grev ilan kararını 21 Ekim’de astık. O günden bugüne bizi tatmin edecek ücretler ya da yüzdelik sosyal haklar önerilmediği için bugün yarım günlük iş bırakma eylemi yaptık” ifadelerine yer verdi. “Görüşmeye açığız, masada toplu iş sözleşmesinin bitmesini istiyoruz” “Bundan sonraki süreçte masada bir mutabakat olmazsa, biz 12 Kasım Salı günü Buca Belediyesinde greve çıkıyoruz” diyen Aras, şunları kaydetti: "Her daim görüşmeye açığız. Kapıları kapatan ve masadan ayrılan biz olmak istemiyoruz. Buca işçisi geçinemiyor. 15-20 bin TL ev kiralarının söylendiği yerlerde bizim aldığımız ücretler 25 ile 27 bin TL arasında. Belediye Başkanımızın da bu işe müdahale etmesini bekliyoruz. Masada bu toplu iş sözleşmesinin bitmesini istiyoruz. Bitmediği takdirde de yasanın bize verdiği haklarımızı sonuna kadar kullanacağız."