EKONOMİ - 25 Eylül 2024 Çarşamba 09:16

Yeni Renault Rafale, Türkiye pazarına “rüzgâr” gibi giriş yaptı

A
A
A
Yeni Renault Rafale, Türkiye pazarına “rüzgâr” gibi giriş yaptı

D-SUV segmentinin kurallarını yeniden yazmaya gelen Yeni Renault Rafale, Selçuk Havaalanında başlayan ve Bodrum’a uzanan rotada yapılan lansmanı ile Türkiye pazarına rüzgâr gibi bir giriş yaptı. Sportif ve karakteristik tasarımı, özel olarak tasarlanan iç mekânı, Solarbay teknolojisine sahip cam tavanı ve 200 HP E-Tech tam hibrit motoruyla otomobil severleri kendisine bağlayacak benzersiz bir model olan Yeni Renault Rafale, sürüş zevkini en üst seviyeye çıkarıyor. Araç, lansmana özel 2 milyon 650 bin TL’den başlayan fiyatıyla üst düzey bir sürüş deneyimini kullanıcılarına sunmaya hazırlanıyor.


Renault’nun üst düzey SUV Coupe segmentindeki yepyeni modeli Renault Rafale, İzmir Selçuk’tan başlayarak Muğla Bodrum’a uzanan bir rotada gerçekleştirilen lansman ile Türkiye pazarına giriş yaptı. Adını Renault’nun Fransız havacılık endüstrisindeki prestijli geçmişi ve 1934 yılında 445 km/s hıza ulaşan Caudron-Renault Rafale uçağından alan Yeni Renault Rafale, iddialı ve karakteristik tarzı ile dikkatleri üzerine çekiyor.


Araç, Renault’nun yeni tasarım dili olan biçimli çizgileri ve ileri teknolojik özellikleri sonuna kadar taşırken, sunduğu gelişmiş sürüş deneyimiyle kullanım ve seyahat keyfini maksimum seviyeye çıkarıyor. Yeni Renault Rafale, güncel Austral modelinde kendini kanıtlamış olan üstün performans verimlilik oranına sahip 200 HP E-Tech hibrit güç-aktarma sistemi ile D-SUV segmentine damga vuruyor.



“Çok sevileceğinden ve en çok tercih edilen SUV modelleri arasına gireceğinden hiç şüphem yok


Gerçekleştirilen lansmanın ardından açıklamalarda bulunan MAİS Genel Müdürü Dr. Berk ÇAĞDAŞ, “Yeni Renault Rafale, bizim için SUV ailemizin eksik parçasını tamamlayan oldukça önemli bir model. D-SUV segmenti, Türkiye gibi SUV’yi giderek daha çok seven ve daha çok sahiplenen bir ülke için ilgi çekici bir segment. Yeni Renault Rafale ise gerek üst düzey dizaynı gerekse son teknoloji donanımlarıyla kullanıcılarına benzersiz bir sürüş deneyimi yaşatmak üzere üretilen ve D-SUV segmentinin bir numaralı oyuncusu olmak için pazara giriş yapan benzersiz bir model. Renault’nun ürün gamının en üstünde bulunan, bizim için aynı zamanda bir prestij modeli olan ve OYAK vizyonunun bir sonucu olarak Türkiye’ye etkileyici şekilde giriş yapan Yeni Renault Rafale’in çok sevileceğinden ve en çok tercih edilen SUV modelleri arasına gireceğinden hiç şüphem yok“ dedi.



Rafale mavisi ile mavi rotada gerçekleşen rüzgâr gibi bir lansman


Aracın Türkiye lansmanı, Ege’nin birbirinden güzel duraklarından oluşan harika bir rotada, üst düzey bir sürüş deneyiminin oluşturulduğu lansman kurgusuyla #rüzgarınakapıl sloganıyla gerçekleştirildi. Özel olarak Rafale dünyasında kurgulanan Selçuk Efes Havaalanında yapılan ürün sunumunun ardından, Caudron-Renault Rafale uçağının havacılık endüstrisindeki geçmişine atıfta bulunan; orijinal renklerinde tasarlanmış ve lansmana özel sadece Hindistan’da üretilebilen ‘Smoke Oil’ mavi duman çıkartan yarış uçağı ile Yeni Renault Rafale’ler pist üzerinde etkileyici bir gösterimle sahneye çıktılar. Rafale’lerin anahtarları da gökyüzünden mavi bayraklar ile dalışa geçen profesyonel paraşüt ekibi tarafından davetlilere teslim edildi. Selçuk Havaalanından başlayan test sürüşü Bafa Gölü etrafından devam ederek; Rafale kurgusuyla baştan sona tekrar dekore edilmiş olan Bodrum Xuma Village’daki Rafale deneyimi ile son buldu.



Dış tasarım: Güçlü karaktere sahip SUV coupe


Yeni nesil CMF-CD platformu kullanılarak geliştirilen araç, rakiplerinden farklı ve oldukça iddialı bir tasarıma sahip. Hafif yükseltilmiş fastback tarzıyla SUV coupe sınıfında yer alıyor. Belirgin omuz çizgisiyle dinamik ve sportif bir görünüm ortaya koyarken, güçlü ön cephesi ve gövde oranlarıyla güçlü bir izlenim bırakıyor. Renault’nun marka imajında sadık bir duruş sergileyen Rafale’in ön ızgarası, merkezi logonun etrafında 3 boyutlu tasarımla düzenlenen küçük elmaslar barındırıyor. Mavi arka plan, görüş açısına bağlı olarak optik bir illüzyon oluşturuyor. Yeni Renault Rafale, ikisi yeni olmak üzere beş farklı gövde rengiyle sunuluyor. Yeni renkler Saten Sedef Beyaz ve Alpine Mavi’nin yanı sıra; Alev Kırmızı, Yıldız Siyah ve Mineral Gri de diğer renk seçeneklerini oluşturuyor.



Üst düzey bir deneyim, üst düzey bir iç mekân


Araç, iç mekânda Solarbay otomatik kararan cam tavan ve yeni grafiklere sahip OpenR çift ekranlı konsol ile dikkat çekiyor. Solarbay cam tavanın dokuz segmenti istek üzerine kararıyor ve güneşliğe gerek kalmadan saniyeler içinde güneşten maksimum koruma sağlıyor. Sürücü ve yolcular dört cam tavan opaklık seviyesi arasından seçim yapabiliyor. Solarbay cam tavan, çok katmanlı lamine teknolojisi ile sauna ve buzlanma etkisini de en aza indiriyor. Sürücü kontağı kapatıp aracı terk ettiğinde cam tavan otomatik olarak kararıyor. İlk çalıştırma anında ise son ayarına geri dönüyor.


Maksimum görüş ve rahatlık için konumlandırılan OpenR ekran, sürücünün gözlerini yoldan ayırmadan OpenR Link bilgi-eğlence sisteminin keyfini çıkarmasını sağlıyor. Yeni bir grafik arayüzüne sahip olan merkezi ekran ile her MULTI-SENSE ayarı; belirli bir ekran, desen ve renkler ile farklı bir görünüm sunuyor. Yeni Renault Rafale, büyük bir Head-up Display (9,3 inç) ile de donatıldı. Araç hızı, aktif sürüş yardımcıları, hız uyarıları ve navigasyon verileri gibi bilgiler her şartda optimum görüş için doğrudan ön cama yansıtılıyor.


Yeni Renault Rafale, sürücüsü kendisine yaklaştığında onu tanıyor. Koltuk sırtlığının üst noktasındaki ışıklı Alpine logosu kalp atışı şeklinde yanıp-sönerek sürücüsü ile aralarındaki yakın bağı ifade ediyor. Aydınlatmanın rengi, MULTI-SENSE ayarlarından tercih edilen seçenekle eşleşiyor. Bu yeni teknoloji dünyada bir ilk olmasıyla öne çıkıyor.


Hem önde hem de arkada geniş bir iç hacim sunan araç, seyahat keyfi açısından çıtayı yükseltiyor. 2,74 m aks mesafesine sahip olmakla birlikte, 302 mm ile pazarda öne çıkan genişlikte bir diz mesafesini sağlıyor. Tüm bunların yanında Yeni Renault Rafale, 627 litrelik bagaj hacmi ile uzun seyahatlerin vazgeçilmezi haline geliyor. Arka koltukta bulunan ileri teknolojili kol dayama; iki USB soketi, tabletler ve akıllı telefonlar için saklama alanı ve ekranları rahatça görmek üzere iki katlanabilir destek içeriyor.



Bağlantılı, sezgisel ve güvenli


Araç, sürüş yardımcılarından (ADAS) pazardaki en sezgisel OpenR Link bilgi-eğlence sistemine kadar CMF-CD platformunun tüm ileri teknoloji özelliklerinden yararlanıyor. Buluta bağlı açık uçlu bir sistem olan OpenR Link, FOTA (firmware over the air) teknolojisini kullanarak önerilen güncellemeleri otomatik olarak entegre ediyor. Ayrıca sistem, örneğin rot ayarı veya klima gibi yeni parçalar hakkında bilgi sağlayabiliyor.


Yeni Renault Rafale hem sürücünün hem de yolcuların konforuna katkıda bulunan bir dizi yapay zekâ destekli işleve de sahip. Örneğin sistem bir cam açıksa klimayı kapatmayı veya çok sıcaksa klimayı açmayı öneriyor. Bu proaktif öneriler, her yolculukta listelenen ve analiz edilen rutin prosedürlere dayanıyor.


Sürüş, güvenlik ve park olmak üzere üç kategoriye ayrılan 30 adet gelişmiş sürüş destek sistemi (ADAS) ile donatılan Yeni Renault Rafale; bilgi-eğlence ekranının yanı sıra direksiyonun solundaki yeni My Safety Switch düğmesi ile sürücünün tek bir düğmeye dokunarak aynı anda beş ADAS için tercih ettiği ayarları etkinleştirebilmesine imkan tanıyor. Ayrıca, mevcut hız sınırını okuyan ve araç çok hızlı hareket ediyorsa sürücüyü uyaran yeni bir “ISA” veya “Akıllı Hız Yardımcısı” işlevi de içeriyor. Araç tüm bunların yanı sıra daha sakin bir sürüş tarzını teşvik etmek ve kaza riskini azaltmak üzere standart olarak Safety Coach sistemini de içeriyor.



Güç-Aktarma sistemleri: Verimliliğin zirvesi


Yeni Renault Rafale’in çok modlu bir otomatik şanzımanla birleştirilen 200 HP E-Tech tam hibrit benzinli motoru, yakıt tüketimi (5,0 litre/100 km) ve CO2 emisyonu (107-113 g/km) (WLTP değerleri) açısından kendi sınıfında yeni standartlar belirliyor. 205 Nm tork ve 130 HP (96 kW) güç üreten 3 silindirli 1,2 litre turbo beslemeli benzinli motor ve iki elektromotordan oluşuyor. İçten yanmalı motor, yüzde 41’lik olağanüstü bir verimlilik seviyesini mümkün kılıyor. Ana elektromotor 50 kW (70 HP) güç ve 205 Nm tork sağlıyor. Elektromotorları 2 kWsa / 400 V lityum iyon batarya besliyor. İkincil elektromotor ise motoru çalıştıran ve debriyajsız multimode şanzımanın vites geçişlerini yöneten 25 kW / 50 Nm gücünde bir yüksek gerilimli marş jeneratörü (HSG) olarak çalışıyor.


Araç yavaşladığında veya fren yaptığında otomatik olarak devreye giren tamamen elektrikli çalıştırma ve enerji geri kazanım sistemi ile E-Tech tam hibrid güç-aktarma sistemi, aracın şehir kullanımlarının yüzde 80’inde elektrik modunda kalabilmesini sağlıyor. Sürücü ayrıca direksiyon üzerindeki butonları kullanarak dört rejeneratif fren seviyesinden birini seçerek şarj sürecine katkıda bulunabiliyor.



Optimum çeviklikle üstün yol tutuş


Yeni Renault Rafale’de standart olarak sunulan gelişmiş 4Control dört tekerlekten yönlendirme teknolojisi, çeviklik ve performansta önemli oranda iyileşme sağlıyor.


Yakıt tüketimi seviyesi eşdeğer güce sahip içten yanmalı bir motora göre yüzde 40’a kadar daha düşük olan araç; 200 HP E-Tech tam hibrit motor ile 0’dan 100 km/s hıza 8,9 saniyede ulaşırken, 80-120 km/s ara hızlanmasını 5,6 saniyede tamamlıyor. E-Tech teknolojisi, WLTP döngüsünde 5,0 litre/100 km yakıt tüketimi ile pazarın en iyi verimlilik seviyelerinden birini sunuyor. Üstün yakıt verimliliği ve 55 litre yakıt deposu ile uzun yolculuklar için ideal olan toplam bin 100 kilometrenin üzerinde bir menzil sağlıyor. Yolcular, kişiselleştirilebilir MULTI-SENSE ayarları ile zenginleştirilen, şarj kısıtlamaları olmayan gelişmiş sürüş kolaylığının keyfini çıkarıyor. Sürücü; Eco, Sport, Comfort ve MySense olmak üzere sürüş özelliklerini kişiselleştirilebilen dört modlu MULTI-SENSE ayarları (direksiyon sertliği, motor tepkisi ve şasi çevikliği) ile sürüş deneyimine odaklanabiliyor.


Yeni Renault Rafale, lansmana özel 2 milyon 650 bin TL’den başlayan fiyatıyla üst düzey bir sürüş deneyimini kullanıcılarına sunmaya hazırlanıyor.



Yeni Renault Rafale, Türkiye pazarına “rüzgâr” gibi giriş yaptı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Denizli iş dünyası yapay zeka uygulamalarını öğrendi Denizli Ticaret Odası (DTO) tarafından düzenlenen "İş Dünyasında Yapay Zeka Uygulamaları" konulu eğitim semineri büyük ilgi gördü. İş dünyasının geleceğine, DTO’nun yapay zekâ eğitimi ile adım attılar. İş dünyasının profesyonellerine yönelik özel etkinlik, DTO tarafından hayata geçirilen Geleceğin Meslekleri Eğitim Seminerleri serisi kapsamında gerçekleştirildi. Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar İplikçi, DTO’nun hizmet binasındaki konferans salonunda, İş Dünyasında Yapay Zekâ Uygulamaları Semineri verdi. Ücretsiz eğitimde; katılımcılar, yapay zekâ teknolojilerinin iş dünyasında nasıl kullanılabileceği konusunda püf noktaları ile önemli bilgiler edindi ve merak ettiklerini sorma imkânı yakaladı. Eğitim, günün anısına çektirilen toplu fotoğrafla sona erdi. “Yapay zekânın iş dünyasındaki uygulamalarını anlattık” Kendilerini seminer vermek üzere davet etmeleri dolayısıyla DTO’ya teşekkür eden Prof. Dr. İplikçi, yapay zekâda tamamen verilerden yararlandığını vurgulayarak, arama motoru gibi çalıştığının altını çizdi. İplikçi, etkinlikle ilgili değerlendirmesinde ise “Katılımcılarımız, genellikle Denizli sanayisinden mühendislerimiz ile Denizli ticaretinde yer alan çalışanlar ile firmaların sahipleriydi. Öncelikle yapay zekânın ne olup olmadığını açıklamaya, anlatmaya çalıştık. Tarihçesinden bahsettik ve yapay zekânın nasıl öğrendiği ile arka planındaki matematik teorilerinden bahsettik. Bu eğitimimizdeki esas amacımız yapay zekânın iş dünyasındaki uygulamaları ile etkileriydi. Yeni iş alanları, yeni iş modelleri, ardından da çeşitli uygulamalarla konuyu ayrıntılı ele aldık. E-ticaret, üretim, sağlık ve hukukla ilgili uygulamaları da aktardık. Verimli ve keyifli bir eğitim olduğunu düşünüyorum” dedi. “Projenin farklı aşamalarında yer aldım” Etkinliklerden dolayı DTO’ya teşekkür eden katılımcılardan Bilgi Teknolojileri ve Yazılım Yöneticisi Hakan Yurdoğlu, “Ben, bu eğitimleri kapsayan projenin farklı aşamalarında da yer aldım. Çalıştaylarında; kadın erkek eşitliğini, Denizli’ye katkı sağlayacak fikirlerimi dile getirdim. Ayrıca dijital dönüşümün tekstil sektörüne getireceği etkilerle ilgili örnekler de verdim. Eğitimlerin birçoğuna katıldım, gayet de faydalı oldu. Son olarak, Serdar hocamızın eğitimine katıldık. Tüm paydaşlara ve özellikle Denizli Ticaret Odası’na bu güzel organizasyon ve eğitimler için çok teşekkür ederim” diye konuştu. “Eğitimler, iş hayatımıza katkı sağlayabilecek nitelikteydi” DTO tarafından düzenlenen yapay zeka eğitimlerinin dördüncüsüne katıldığını belirten Pazarlama Müdürü Burcu Özcan Tarhan, “Aldığımız bütün eğitimler, iş hayatımıza katkı sağlayabilecek nitelikte, güzel eğitimler idi. Denizli Ticaret Odamıza çok teşekkür ediyoruz. Zaten biliyorsunuz, yapay zekâ geleceğin mesleği ve bunu iş hayatımızda kullanamazsak ilerleyemeyiz. Bizlere sağladığı bu imkân için Denizli Ticaret Odasına ve Ticaret Odası Başkanımız Sayın Uğur Erdoğan’a, çok teşekkür ediyorum” dedi. “Eğitimlerin devam etmesini istiyoruz” Eğitime katılan Fatma Yaraşır ise iki yıldan bu yana DTO’nun eğitimlerini kaçırmadığını ve eksiksiz katıldığını dile getirdi. Yaraşır, “Şu ana kadar yapılan eğitimler hem yaptığımız iş hem de sektörel olarak kullanabileceğimiz araçlarla ilgili bize güzel ve farklı bilgiler sağladı. Özellikle tekstil sektöründe olup bitenler ile güncel bilgiler de bize aktarıldı. Etkinliklerden çok memnunuz. Bu şekildeki çalışmalarının devamını diliyoruz ve Denizli Ticaret Odamıza şu ana kadar yapmış olduğu bütün çalışmalar ve eğitimler için teşekkür ediyoruz” diye konuştu. “Herkesi bekliyoruz” DTO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, sadece odalarının iştiraklerinden biri olan Denizli Avrupa Birliği Türkiye İş Geliştirme Merkezi’nin (ABİGEM) organizasyonuyla, kısa zamanda 65’in üzerinde farklı mesleki ve kişisel eğitim gerçekleştirdiklerini söyledi. Başkan Erdoğan, "Üyelerimiz ile vatandaşımızın ufkunu açan nitelikteki ücretsiz eğitimlerimizin gördüğü ilgiden son derece memnunuz. Ön başvurular, katılımdan da yoğun oluyor. Özellikle günümüzün sektörel ve mesleki ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak konuları belirliyoruz ve yıl boyunca belirli bir takvim dahilinde programımızı yürütüyoruz, çok sayıda kurs, eğitim ve seminer gerçekleştiriyoruz. Talep oldukça da devam ettireceğiz. Gösterilen ilgiden dolayı teşekkür ederiz. Halkımızın zaman ayırıp fırsatını bulmuşken bu organizasyonlarımızdan yararlanmasını istiyoruz. Herkesi davet ediyor ve eğitimlerimize bekliyoruz” dedi.
Ordu OBB Başkanı Hilmi Güler, Speaking Club konuğu Ordu Büyükşehir Belediye(OBB) Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, Ordu Üniversitesi’nde (ODÜ) bünyesinde öğrenim gören ve İngilizcesini geliştirmek isteyenlerin devam ettiği Speaking Club (Konuşma Kulübü) etkinliğine katıldı. Günlük İngilizce konuşmaların yanı sıra farklı konularda İngilizce sohbetlerin edildiği ve yabancı dil pratiğinin geliştirildiği Speaking Club’ın moderatörü bu kez Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler oldu. Başkan Güler, iki saat boyunca öğrencilerle İngilizce sohbet etti. Akıcı ve doyurucu İngilizcesiyle dikkat çeken Başkan Güler, öğrencilere Ordu’yu anlattı. Ordu’nun tarihi, turistik ve kültürel yönlerini anlattığı kadar yapılan hizmetleri anlatan Başkan Güler, iki saat boyunca öğrencilerle sohbet ederken onların sorularını cevaplandırdı. “Ortak çalışmalar yapalım” Etkinlik sonunda öğrencilere seslenen Başkan Güler, şöyle konuştu: “Ordu’da çok güzel çalışmaları birlikte yapabiliriz. Bu konuda Ordu Üniversitesi sizlere çok güzel fırsatlar sunduğunu biliyorum ancak bizlerin de desteği ile çok daha güzel çalışmaları birlikte yapabiliriz. Bu kapsamda artık bir hareketin olması lazım. Sizler bir adım atın, biz sizlere beş adım gelelim. Birlikte yapacağımız çalışmalarda ortadan bariyerleri kaldıralım. Engellere hiç gerek yok. Oturalım, konuşalım. Şehrimiz için, ülkemiz için neler yapabileceğimize karar verelim. Yapacağımız ortak çalışmaların İngilizce olmasına da gerek yok. Bizler aynı frekansı tutturduğumuzda bakışarak da anlaşabiliriz. Yapacağımız çalışmalarda sayının da önemi yok. Önemli olan nitelik. Bizim yapmamız gereken en önemli iş eski alışkanlıklardan kurtulmak ve bunları ortadan kaldırmak. Önce doğru bildiğimiz yanlışları düzelteceğiz. Bu akşam buradaki ortam ve sizlerin enerjisi bize büyük heyecan verdi. Siz gençlerin heyecanı ve yapabilecekleri beni mutlu etti. İnanıyorum ki kısa süre içinde tekrar bir araya geleceğiz.”
İstanbul Eski hakim ve savcının oğlu yine bir olaya karıştı Bakırköy’de vatandaşların üzerine otomobilini sürerek yaralanmasına neden olan ve çeşitli diğer suçlardan 9 adet hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen annesi eski hakim babası ise eski cumhuriyet savcısı Görkem Sertaç Göçmen’in yeni bir olaya karıştığı ortaya çıktı. İstanbul’dan ayrılan Göçmen’in bu kez Sinop’ta 2 bekçiye hakaret ettiği, 3 polis memurunu ise kurusıkı silah ile tehdit ettiği öğrenildi. Göçmen’in ‘birden fazla kişiye karşı silahla tehdit’ suçundan 2 yıl 6 ay ‘kamu görevlisine alenen hakaret’ suçundan ise 10 bin 620 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Bakırköy’de kız arkadaşını darp ederken tepki gösteren vatandaşların üzerine otomobilini sürerek yaralanmasına neden olan ve çeşitli diğer suçlardan 9 adet hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen annesi eski hakim babası ise eski cumhuriyet savcısı Görkem Sertaç Göçmen bu kez de ‘birden fazla kişiye karşı silahla tehdit’ ve ‘kamu görevlisine alenen hakaret’ suçlarından yargılanarak ceza aldı. 28 Kasım 2020 tarihinde meydana gelen olayda Görkem Sertaç Göçmen, koronavirüs nedeniyle sokağa çıkma yasağı bulunduğu dönemde dışarıya çıktı. Göçmen iddiaya göre kendisini evine dönmesi için uyaran 2 bekçiye ‘iti köpeği bekçi yapıyorlar’ diyerek hakaret etti. Ardından evine giden ve kendisini yaralayan Göçmen için sağlık görevlileri çağırıldı. Gelen sağlık görevlilerine sorun çıkarması nedeniyle olay yerine polis gönderildi. Göçmen’in bu kez de 3 polisin bulunduğu araca doğru kurusıkı silah doğrulttuğu iddia edildi. Bekçi: “9 yıl yatarım var beni vurmazsan adam değilsin dedi” Olaya ilişkin Boyabat Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada beyanda bulunan bekçi Eren Y. “Olay günü sokağa çıkma yasağının olduğu bir vakitte bir büfeciye seslenen 2 kişi olduğunu fark ettik. Kendilerine uygun bir dille sokağa çıkma yasağının olduğunu evlerine gitmeleri gerektiğini söyledik. Görkem Sertaç bize ‘hayırdır siz kimsiniz’ şeklinde söylemlerde bulundu. Daha sonra babası Alpay Göçmen yanımıza gelerek oğlunun alkollü ve kesinleşmiş 9 yıl cezasının olduğunu söyleyerek oğlunun moralinin bozuk olduğunu söyledi. Anlayış göstererek evlerine gitmelerini söyledik. Yanımızdan biraz uzaklaştıkları sırada Görkem Sertaç Göçmen ‘iti köpeği bekçi yapıyorlar’ dedi. Yanımdaki arkadaşım Osman polise haber verdi. Görkem Sertaç üstüme doğru gelerek silahıma doğru hamlede bulundu. Bana ‘9 yıl yatarım var beni vurmazsan adam değilsin. Sizden mi korkacağım’ şeklinde söylemde bulundu” dedi. Polis memuru Bekir M. ise “Mahalle bekçisi arkadaşlara mukavemet olayı olmuş. Bekçilerden olayı dinledim. Sanığın babası Alpay Göçmen’i arayarak emniyete davet ettim. Geleceğini ancak oğlunun sinir krizi geçirdiğini söyledi. Nöbetçi cumhuriyet savcısına durumu arz ettim. Şahsın yakalanmasının yapılarak gerekli işlemlerin yapılması talimatını aldım. Bu esnada 112 ambulansının takviye polis ekibi istemiş olduğu ihbarı geldi. 2 polis arkadaşım ile yola çıktık. Yol üzerinde sanığın babası Alpay Göçmen’i gördük. Bizi durdurdu ‘oğlum sinir krizi geçiriyor sizi görürse daha da sinirlenir’ dedi. Kendisini araca davet ettik, bindi. Bu esnada Görkem Sertaç Göçmen karşıdan elinde silah ile geldi. Silahın kurusıkı olduğunu anlayamadık gece vaktiydi. Sanığın babası, silahın kurusıkı olduğunu ve oğlu ile konuşacağını söyledi. Şahıs ardından ambulans ile hastaneye kaldırıldı” diye konuştu. “Cezalandırılmam halinde kamuya yararlı bir işte çalışmaya rızam yoktur” Sanık Görkem Sertaç Göçmen ise olaydan önce kendisine köpek saldırdığını söyleyerek, “Olay günü moralim bozuktu alkol almıştım. Dışarıya babamla sigara almak için çıktım, yasak olduğu aklıma gelmedi. Köpeklerden korunmak için yanımıza 1 tane kurusıkı tabanca ve 1 tane boncuk tabanca aldık. Sigarayı alacağım büfenin kapalı olduğunu görünce işletme sahibinin üst katta oturduğunu bildiğimden seslendim. Beni duymayınca dükkanın kepengini sallamaya başladım. Bu sırada 2 gece bekçisi yanımıza geldi. Hırsız yakalamış gibi bir edayla davranmaya başladılar. Benim üzerimde taşıdığım boncuk tabancısını gördüler. Bir suç işlemişçesine beni gözleri ile süzmeye başladılar. Bundan rahatsız oldum. Sokağa çıkma yasağının olduğunu belirttiler. Üzerime doğru yöneldiler. Babam koluma girdi olayı sakinleştirmek için. Eve doğru yol alırken ‘köpek saldırdığında yanımıza kimse gelmez şimdi ise gece bekçileri görev yapıyorlar’ dedim. Arkadan ‘hadi oğlum evinize ne konuşuyorsunuz’ diye ses geldi. Babama oğlum denildiği için sinirlendim. Ben bekçilere ‘sen nasıl konuşuyorsun’ dedim. Bekçi ‘ne konuşacağımı senden mi öğreneceğim ş’ dedi. Ben kesinlikle iti köpeği bekçi yapıyorlar demedim. Eve geldiğimde banyonun camına yumruk attım. Sağ kolumdan yaralandığım için babam ambulans çağırdı. Ambulans geldiğinde babam ile birlikte aşağıya indik. Benim montumun cebinde kurusıkı tabanca ve boncuk atan tabanca vardı. Yaşadığım olay nedeniyle bu silahları üzerimde unutmuşum. Babam bekçiler ile yaşadığımız olaydan dolayı emniyete ifade vermeye gidecekti. Üzerimde silah olduğunu fark edince ve silahla hastaneye gidemeyeceğim için babama vermek için peşinden gittim. Üzerimde taşıdığım silahları babama teslim ettim. Ben silahı polislere doğrultmadım. Cezalandırılmam halinde kamuya yararlı bir işte çalışmaya rızam yoktur” şeklinde savunmada bulundu. Olaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme, Görkem Sertaç Göçmen’in ‘birden fazla kişiye karşı silahla tehdit’ suçundan 2 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Sanık Göçmen’in ‘kamu görevlisine alenen hakaret’ suçundan ise 10 bin 620 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Verilen cezalarda erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanmadı. Öte yandan Boyabat Asliye Ceza Mahkemesi tarafından Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesi’ne hükmün açıklanmasının geri bırakılması ihbar müzakeresi gönderildi. Evrakta, sanık Göçmen’in denetim süresi içerisinde yeniden kasıtlı bir suç işlemiş olması sebebiyle Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanması gerektiği belirtildi. Mütalaadan Boyabat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açıklanan mütalaada, 28 Kasım 2020 tarihinde sanık Görkem Sertaç Göçmen’in, mahalle bekçisi olan 2 görevliye ‘iti köpeği bekçi yapıyorlar’ diyerek hakaret ettiği kaydedildi. Mütalaada, ardından evine giden sanık Göçmen’in kolunu yaraladığı ve eve gelen sağlık görevlilerine sorun çıkarması üzerine polis memurlarının olay yerine geldiği belirtildi. Görkem Sertaç Göçmen’in kurusıkı tabanca ve bilye atan silahı 3 polisin bulunduğu araca doğrulttuğu mütalaada açıklandı. Mütalaada sanığın ilk olayda hakaret ikinci olayda ise silahla tehdit suçunu işlediği belirtildi. Göçmen’in 2 bekçiye karşı ‘kamu görevlisine zincirleme şekilde alenen hakaret’ suçundan 1 yıl 5 aydan 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Sanığın 3 polise kurusıkı silah doğrultması nedeniyle ise ‘silahla zincirleme şekilde tehdit’ suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 6 aya kadar hapsi istendi. (Mİ-RU
Eskişehir Koca çınarlara alzheimer anlatıldı Odunpazarı Belediyesi, Gültepe Mahallesi Üniversite Evleri’nde bulunan Koca Çınar Yaşam Merkezi, müdavimlerine Dünya Alzheimer Haftası nedeniyle, alzheimer semineri düzenledi. Alzheimer ile ilgili farkındalık oluşturmak için gerçekleştirilen seminerde, koca çınarlara alzheimerın tanımı ve aşamaları anlatıldı. Özlem Karaca tarafından verilen seminerde, alzheimer hastalığının geri dönüşü şimdilik mümkün olmayan bir ileri yaş hastalığı olduğu söylendi. Dünya nüfusu açısından sıklığına ve yaygınlığına bakıldığında genel topluma etkisi açısından önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurgulayan Karaca, alzheimer hastalığının öncelikle bellek olmak üzere, tüm bilişsel fonksiyonları olumsuz etkilediğine dikkat çekti. “Alzheimer hastalığı, normal yaşlanmanın kaçınılmaz bir sonucu da değildir” Bu olumsuz etkilerin zamanla arttığına dikkat çeken Karaca, “İlerleyen yaşla birlikte, Alzheimer hastalığının görülme sıklığı artar ancak Alzheimer hastalığı, normal yaşlanmanın kaçınılmaz bir sonucu da değildir. Normal yaşlanma sürecinde beyinde yapısal bir takım değişiklikler olur ama bilişsel/zihinsel yetilerde belirgin bir kayıp söz konusu değildir. Alzheimer hastalığında ise, belirgin şekilde ‘yeni bilgileri öğrenme güçlüğü’ vardır. Bunun yanı sıra hastaların hemen hemen hepsi, zaman içinde, karar vermede güçlük, kelime bulma güçlüğü, aritmetik işlemlerde güçlük, kişilik ve davranış değişiklikleri, kaybolmalar, eskiden kolaylıkla yapabildiği işlevleri yapma güçlüğü gibi diğer bilişsel aktivite bozukluklarını da beraberinde göstermeye başlar” dedi. Seminerde, alzheimer hastalığının kesin tedavisinin olmadığını belirten Karaca, süreci yavaşlatmak ve bazı belirtilerin şiddetini azaltmanın mümkün olduğunu vurguladı. Karaca, koca çınarlara, çeşitli tavsiyelerde bulundu.
İzmir Karşıyaka, galibiyet serisini devam ettirme peşinde İzmir’in köklü kulüplerinden Karşıyaka, TFF 3. Lig 1. Grup’ta oynadığı son iki maçını kazanarak galibiyet serisini başlattı. TFF 3. Lig 1. Grup’ta yeni sezona şampiyonluk parolasıyla başlayan Karşıyaka, lige etkili bir giriş yaparak bu iddiasını güçlendirdi. Ligin ilk haftasında Kırşehir FSK ile evinde berbere kalan Kaf-Kaf, daha sonra ikinci hafta mücadelesinde Bulvarspor’u deplasmanda 3-0 mağlup etmeyi başardı. Bu çıkışını sürdüren yeşil-kırmızılılar, geçtiğimiz hafta sonu oynanan müsabakada 23 Elazığ FK’yı iç sahada 2-0 mağlup ederek ilk 3 hafta itibarıyla 2 galibiyet 1 beraberliğe imza atarak 7 puan topladı. Böylece oynadığı son iki karşılaşmayı kazanan yeşil-kırmızılılar, galibiyet serisinin de fitilini ateşledi. Teknik direktör Mustafa Reşit Akçay’ın da oyuncularla yaptığı toplantıda rehavete kapılmadan ayaklarımızın yere sağlam basması gerekiyor dediği ve bu konuda uyarılarda bulunduğu ifade edildi. Akçay, istikrardan yana Karşıyaka’nın 65 yaşındaki Teknik Direktörü Mustafa Reşit Akçay, ligin ilk 3 haftasında defans hattında hiçbir değişikliğe gitmemesi dikkatleri çekti. Tecrübeli file bekçisi Hakan Canbazoğlu kalede yer alırken, defansın sağında ise Cenk Ahmet Alkılıç görev aldı. Stoperlerde Abdülkadir Öksüz ve İsmail oynarken, sol bekte ise altyapı patentli sol bek Ferdi yerini aldı.