GÜNDEM - 20 Ağustos 2024 Salı 11:00

Yangın mağduru hayvanlar PAKO’da güvende

A
A
A
Yangın mağduru hayvanlar PAKO’da güvende

İzmir Büyükşehir Belediyesi, yangından kurtarılan hayvanların tedavi ve rehabilitasyon sürecine devam ediyor. PAKO Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’nde yürütülen işlemlerin yanı sıra İzmir Tabip Odası da kriz yönetimine ilişkin çalışmaları yakından takip ediyor.


İzmir Büyükşehir Belediyesi, geniş bir alanda etkili olan orman yangınlarından kurtarılan hayvanların tedavi sürecini büyük bir titizlikle sürdürüyor. Karşıyaka Belediyesi Örnekköy Bakımevi’nden ve Celal Üner Barınağı’ndan tahliye edilen ve yangın bölgesinden kurtarılan tüm hayvanlar PAKO Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’nde kayıt altına alınarak, hasta ve yaralı olanların bakım ve tedavi süreci başlatıldı. Veteriner İşleri Halk Sağlığı Dairesi Başkanlığı’na bağlı veteriner hekimler tarafından yürütülen tedavi kapsamında hayvanların ultrason, röntgen gibi teşhise yönelik çalışmaları yapıldı.


Afetlerde Tek Sağlık kapsamında tedavi sürecini yerinde gözlemleyebilmek adına İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksel, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyeleri Veteriner Hekim Selçuk Karakülçe (Tarım, Orman ve Hayvancılık Komisyonu Başkanı ve Sokak Hayvanları Koruma Komisyonu Başkan Yardımcısı), Dr. Mustafa Vatansever (Sosyal Politikalar Komisyonu Başkanı, Çevre ve Sağlık Komisyonu Üyesi) PAKO Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’ni ziyaret ederek tedavi sürecini yerinde gözlemledi. Veteriner İşleri Halk Sağlığı Dairesi Başkanı Gökhan Özdemir tesisin tüm ünitelerini gezdirerek tedavi süreçleri üzerine bilgilendirme yaptı.



“Hiç tahmin etmediğim bir teknik donanıma sahip”


İncelemenin ardından değerlendirme yapan İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksel, “Çok büyük bir yangın atlattık, ciğerlerimiz yandı. Bu süreçte İzmir Tabip Odası olarak sürecin takipçisi olduk. Vatandaşlarımızdan bir can kaybı yaşamadık fakat hayvanlar da bizim canımız. Bugün buraya ilk defa geldim. Böyle bir tesisin olduğunu bilmiyordum. Yangın bölgesinden bu bölgeye aktarılan hayvanları gördüm. Onlarla hemen ilgilenilmiş, bakımları gerçekleştirilmiş. Hiç tahmin etmeyeceğimiz kadar teknik donanımı olan hastaneyle karşılaştım. Bu beni çok mutlu etti. Biraz yüreğimize su serpti. Yangından kurtarılan hayvanlarla ilgileniliyor, bakımları yapılıyor, beslenmeleri sağlanıyor. Tıbbi değerlendirmeler yapılıyor. Biraz önce ultrason çekimini, röntgen çekimlerini gördüm. Veteriner hekim arkadaşlarımız canla başla çalışıyor. Bu doğa felaketinden kurtulmuş hayvanlarımızı yeniden hayata döndürmeye çalışıyorlar” şeklinde konuştu.



“Can dostlarımız güvende”


Dr. Nuri Seha Yüksel, “Ben bu çabalarını tebrik ediyorum. Böyle bir tesisi, hizmeti gördüğüm için şaşkınlığımı da gizleyemiyorum. Böyle üst düzey bir tesis olduğunu düşünmemiştim. Hayvanlarımızın burada güvende olduğunu ve en kısa sürede kendi doğal alanlarına veya sahiplendirildiklerinde yuvalarına kavuşacaklarını hissediyorum. Herkes canla başla çalışıyor. Hayvanlarla temas ettiğimiz zaman aslında onların burada güvende oldukları duygusunu da hissetmeye başladım. Bu da beni sevindirdi. Buraya gelirken daha kaygılıydım, burada karşılaştığım tablo beni şaşırttı. Burada biraz daha içimiz rahatladı. Hep birlikte bu çabanın takdir edilmesini ve iyi gözlemlenmesi gerektiğini düşünüyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi çok iyi bir hizmet veriyor. Hayvanlarımız ve can dostlarımız güvende” ifadelerini kullandı.



“A’dan Z’ye röntgenden ultrasona hizmet veriliyor”


İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi ve Veteriner Hekim Selçuk Karakülçe, “Büyük bir talihsizlikle karşı karşıyayız. İzmir’in dört bir yanında yangın var ve bu bizi canı gönülden yaralayan bir tablo. Bu yangınlarda teselli bulduğumuz alanlardan birisi de bu alan. Orada hayatı tehlikeye düşen, yangından etkilenen hayvanların burada koruma altına alınması, tedavi altına alınması ayrıca buradaki meslektaşlarımızın gecesini gündüzüne katarak bu canların hayatını kurtarmaya çaba göstermesi bizim içimizi rahatlatan konulardan birisi oldu. Burada çalışan meslektaşlarıma sonsuz teşekkür ediyorum. Buradaki sistem olmasaydı bu hayvanların halini düşünemiyorum. Bütün arkadaşlarımız ilk andan beri teyakkuz halindeler. Hayvanlar geldiği andan itibaren de hepsinin sınıflandırmasını yapıyorlar. Acil olanların ilk müdahalesinin yapılmasını sağladılar. Burada A’dan Z’ye klinikten polikliniğe hastane bazında röntgeninden ultrasonuna cerrahlarımızla her türlü birimde hizmet veriliyor. Hayvanların sağlığını en üst düzeyde tutabilmek için ellerinden geleni yapıyorlar” diye konuştu.



“İzmir Türkiye’nin yüz akıdır”


“İzmir her alanda çok önemli mesafeler almış, bunu programına almış, uygulamış bir kent” diyen Selçuk Karakülçe, “Türkiye’de ilk Veteriner Halk Sağlığı Dairesi Başkanlığı İzmir’de kuruldu. Müthiş bir kadro ve ekipmanla bu sağlandı. Artarak sağlanmaya devam edecek. İzmir hayvan hakları, hayvan barınakları açısından Türkiye’nin yüz akıdır. Bunu bütün hayvan dostları böyle bilsin, en ufak bir şüphe duymasın. Burada müthiş bir ekip büyük bir özveriyle çalışıyor. Türkiye’de İzmir en hayvan dostu olan ildir. Hayvanseverlerin sıkıntı duyacağı en ufak bir konunun olmadığını burada bir veteriner hekim olarak söyleyebilirim” diye konuştu.



Yangın mağduru hayvanlar PAKO’da güvende

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri SGK Oymaağaç’ta arsa satacak Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Kayseri Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü tarafından verilen ilanla, Kocasinan ilçesine bağlı Oymaağaç Mahallesi’nde bulunan arsanın satılacağı duyuruldu. Arsa satışı için verilen ilanda, “Tapu kaydı Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Oymaağaç Mahallesi, 16409 Ada, 4 Parselde kayıtlı 4.801,23 metrekare yüzölçümlü arsa nitelikli taşınmazın 16004/160041 hissesi (480,12 m2). Değerleme konusu taşınmaz Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Oymaağaç Mahallesi, Kamışlık Mevkii, 16409 Ada, 4 Parsel adresinde yer alan arsa vasıflı taşınmazdır. Değerlemeye konu taşınmaz gelişmekte olan bölgede konumlu olup çevresinde boş arsalar, 1-2 sınai amaçlı yapılar bulunmaktadır. Bölge Kocasinan Belediyesi sınırlarında olup yeterli altyapı olanaklarına sahip durumdadır. Taşınmazın yakın çevresinde Metalsan Sanayi Sitesi, Tarım Kredi Kooperatifi, Otomotivciler Sitesi, Hz. Hatice Camii yer almaktadır. Bölgeye ulaşım sorunu bulunmayıp özel araçlarla ulaşım sağlanabilmektedir. Değerleme konusu taşınmazın yer aldığı parsel, Kocasinan Belediyesi Uygulama İmar Planına göre 1/1000 ölçekte Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanında kalmakta olup Emsal: 0,50 ve Yençon: n(serbest) yapılaşma şartlarına sahip olduğu bilgisi alınmıştır. Kocasinan Belediyesi İmar Müdürlüğünde yapılan incelemede taşınmaza ait dosya, mimari proje, olumsuz evrak, tutanak ve zabıt kaydı bulunmamaktadır. Değerleme konusu taşınmaz arsa niteliğinde olup üzerinde herhangi bir yapılaşma bulunmamaktadır. Parsel geometrik olarak amorf şekle yakındır. Parselin sınırlarını belirleyici bir unsur bulunmamaktadır. Topografik olarak düz ve eğimsiz bir zemine sahiptir. Parselin güneydoğu yönde imar paftasında bulunan 15 metrelik yola yaklaşık olarak 43 metre cephesi, kuzeydoğu yönde imar paftasında bulunan 15 metrelik yola yaklaşık 75 metre cephesi bulunmaktadır” ifadelerine yer verildi. Kayseri Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü 1. Kat İhale Konferans Salonu’nda düzenlenecek ihalenin birinci satışı 16 Ekim Çarşamba günü saat 09.00-09.05 arasında, ikinci satışı ise 23 Ekim Çarşamba günü saat 09.00-09.05 olarak bildirildi.
Denizli Kuş cenneti Acıgöl’de flamingoların göç yolculuğu Türkiye’nin önemli kuş cennetlerinden biri olan Denizli’nin Çardak ilçesindeki Acıgöl, pembe renkli flamingoların süslediği eşsiz doğasıyla ve tuz tarlalarıyla doğaseverleri hayran bırakıyor. Acıgöl, kuş gözlemcileri ve doğa tutkunları için unutulmaz bir rota sunuyor. Denizli’nin Çardak ilçesinde yer alan Acıgöl, doğal güzellikleri ve zengin ekosistemiyle Türkiye’nin en önemli kuş cennetlerinden biri olarak öne çıkıyor. Tuzlu su yapısı ve benzersiz doğal ortamı ile dikkat çeken bu göl, özellikle pembe flamingoların üreme alanı olarak büyük bir öneme sahip. Flamingolar, Acıgöl’ün tuzlu sularında beslenirken, kendilerine has pembe tüylerini kazanıyor ve göl üzerinde sergiledikleri gösterişli danslarıyla doğaseverlerin ve fotoğrafçıların ilgisini çekiyor. Flamingoların göz alıcı dansları, zengin kuş çeşitliliği ve eşsiz doğasıyla bu göl, kuş gözlemcilerinin ve doğa tutkunlarının vazgeçilmez bir noktası haline geliyor. Her yıl, bu doğal cenneti keşfetmek ve unutulmaz anlar yaşamak için gelen ziyaretçiler, Acıgöl’ün etkisine kapılmadan geçemiyor. Gölün sunduğu doğal güzellikler, hem görsel hem de ruhsal bir deneyim sunarak ziyaretçilerine unutulmaz hatıralar biriktirme fırsatı tanıyor. Ekosistemin zenginliği Acıgöl, yalnızca flamingolarla sınırlı kalmayarak birçok farklı kuş türüne de ev sahipliği yapıyor. Göl çevresinde yer alan gözlem kuleleri, kuş gözlemcilerine ve doğa meraklılarına kuşları yakından gözlemleme fırsatı sunuyor. Bu gözlem kuleleri, özellikle kuşların üreme döneminde ve göç yolculukları sırasında ziyaretçilere mükemmel manzaralar sunuyor. Gölün çevresindeki sulak alanlar, farklı kuş türleri için beslenme ve barınma alanı sağlıyor. Akça cılıbıt, flamingo, yeşilbaşlı ördek gibi birçok kuş türü burada gözlemlenebiliyor. Bu çeşitlilik, Acıgöl’ü kuş gözlemcileri için bir cennet haline getiriyor. Flamingoların göçü ve üreme dönemi Eylül ve Ekim ayları, Acıgöl’deki flamingoların göç döneminin başlangıcını işaret ediyor. Havaların soğumaya başlamasıyla birlikte, flamingolar sıcak iklimlere doğru hareket etmeye başlıyor. Bu dönem, doğa severler için bir görsel şölen sunarken, fotoğrafçıların da en yoğun olduğu zaman dilimi. Flamingoların dans edercesine hareketleri ve göldeki su yansımaları, unutulmaz anlar ve muhteşem kareler yakalamak için eşsiz bir fırsat sağlıyor. Fotoğraf tutkunları için eşsiz bir rota Acıgöl, sadece kuş gözlemcileri için değil, aynı zamanda fotoğraf tutkunları için de vazgeçilmez bir destinasyon. Flamingoların pembe tüyleri, gölün tuzlu suyu ve doğal ışıklar, fotoğrafçılar için muhteşem bir arka plan oluşturuyor. Özellikle sabahın erken saatlerinde veya gün batımında yapılan çekimler, gölün yansımalarıyla birleşerek mest eden kompozisyonlar oluşturuyor. Göl çevresinde yürüyüş yaparken, doğanın sunduğu bu renk cümbüşünü ve sessizliği hisseden ziyaretçiler, stresli şehir hayatından uzaklaşarak ruhlarını dinlendiriyor. Doğa ile baş başa kalmanın verdiği huzur, Acıgöl’ü ziyaret edenlerin deneyimlerini daha da derinleştiriyor. “Flamingoların göç yolculuğunu tanıklık etmek, büyük bir mutluluk kaynağı” Doğa fotoğrafçısı ve gezgin Murat Abalı, her yıl bu dönemde Acıgöl’e geldiğini belirterek, “Havaların yavaş yavaş soğumaya başlamasıyla birlikte flamingolarında sıcak şehirlere göçü başladı. Bu yıl flamingoların sayısında geçen yıla göre belirgin bir artış gözlemledik. Flamingoların göç yolculuğuna tanıklık etmek, biz doğaseverler için büyük bir mutluluk kaynağı. Göl üzerinde dans edercesine hareket eden flamingoların görüntüleri, bu doğal güzelliğin ne denli etkileyici olduğunu bir kez daha kanıtlıyor” dedi.