SAĞLIK - 13 Ağustos 2024 Salı 09:50

15 yıl sonra dünyası aydınlandı: "Karanlık dünyada yaşıyormuşum"

A
A
A
15 yıl sonra dünyası aydınlandı: "Karanlık dünyada yaşıyormuşum"

İzmir’de, her iki gözüne de doğuştan katarakt teşhisi konulan ve henüz daha 2 aylıkken ameliyat edilen Alanur Algül, aradan geçen 15 yıl içinde sürekli takip edildi, 12 numara gözlüklere mercek takılarak artık veda etti. Alanur’un küçük kardeşi Ecrin’e de aynı şekilde katarakt teşhisi konulurken, 15 yaşındaki Alanur, “Dünyam yeniden aydınlandı, karanlık dünyada yaşıyormuşum” dedi. 15 yıl boyunca iki kardeşin tedavisiyle ilgilenen Op. Dr. Mucize Yararcan Eranıl, “Bebeklerde katarakt 10 binde 3 olarak görülüyor. Erken teşhis çok önemli. Tedavi olmazsa göz tembelleşir ve ömür boyu tembel kalır” diye konuştu.


İzmir’de yaşayan Neriman ve Zülfü Algün çiftinin, 15 yıl önce Alanur adında bir bebekleri dünyaya geldi. Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mucize Yararcan Eranıl, Alanur bebeğin ilk göz muayenesinde katarakt olduğunu tespit etti. Dr. Yararcan, aileye durumu bildirdi ve minik Alanur bebek 15 yıl önce; yani 2009 yılında henüz daha 2 aylıkken ameliyata alındı. Op. Dr. Mucize Yararcan Eranıl, Alanur’un durumunu takip etti, sürekli gözlük numaraları değişti.


Bu arada Neriman ve Zülfü Algün çiftinin, 2014 yılında Ecrin adında bir çocukları daha dünyaya geldi ve Ecrin’e de katarakt teşhisi konuldu. Şu an 10 yaşında olan Ecrin’de, tıpkı ablası Alanur gibi 2 aylıkken ameliyat edildi ve gözlük kullanmaya başladı.



Alanur 12 numara gözlüklerden kurtuldu


2 aylıkken ameliyat edilen Alanur Algül, 15 yaşında yeniden ameliyat masasına yattı. 15 yıl boyunca iki kardeşin durumunu takip eden Op. Dr. Mucize Yararcan Eranıl, Alanur’un her iki gözüne de mercek yerleştirdi. Bu operasyonla Alanur, 12 numara gözlüklere veda ederek, gözlüksüz ilk hayatına “merhaba” dedi.



“Dünyam aydınlandı”


“Benim gerçekten dünyam aydınlandı. Merceklerden önce; yani gözlüğüm varken sanki karanlık bir dünyada yaşıyormuşum” diyen Alanur Alcan (15), “Böyle her şey negatifti sanki. Negatif enerjiler yağıyordu; ama merceği koyduktan sonra dünyam birden değişti. Ameliyattan sonra o bandajı çıkarır çıkarmaz yeniden doğdum” diye konuştu.



10 binde 3 civarında görülüyor: Erken teşhis vurgusu


Her iki kardeşin doktoru İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Point Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mucize Yararcan Eranıl, kataraktın yüzde 90 erişkin hastalığı olduğunu söyledi.


Bebeklerde kataraktın 10 binde 3 civarında görüldüğünü anlatan Yararcan, erken teşhis vurgusu yaparak, “Alanur ve Ecrin, doğuştan katarakta sahipti, ikisinin de her iki gözünde de katarakt vardı. 10 binde 3 civarında görüyoruz kataraktı bebeklerde. Genelde yüzde 90 erişkin hastalığıdır katarakt. Göz merceğinin bulanıklaşmasıyla giden ve görmeyi bozan bir rahatsızlıktır. Bebeklerdeki önemi, erken cerrahi, erken tedavi gerektirmesi; çünkü o göz merceğindeki bulanıklığı almadığımız takdirde, göz tembelleşir ve ömür boyu tembel kalır. Daha sonrasında yapılan tedavilerin yararı olmaz. Ecrin ile Alanur’u iki aylıkken ameliyat etmiştim bundan 15 yıl önce, bebektiler. Doğuştan katarakt ameliyatları, biraz daha erişkin katarakt ameliyatlarına göre özellik ister; yani daha teknik olarak farklıdır ve komplikasyonları daha fazladır. Biz Alanur’da da Ecrin’de de ikinci bir müdahaleyi gerektirecek hiçbir problem yaşamadık. Erişkinlerdeki gibi hemen mercek yerleştiremedik; çünkü gözün gelişimini tamamlaması gerekiyordu. Gayet basit bir ameliyatla, 10-15 dakika süren bir işlemle her iki gözünün içerisine mercek yerleştirdik. Kızımız o kalın gözlüklerden kurtuldu” dedi.



"Doğuştan kataraktlarının yarısında sebebi bulabiliyoruz"


Yararcan, her iki kardeşte bebeklikten katarakt görülmesine ilişkin ise şu ifadelere yer verdi:


“Doğuştan olan kataraktlarda; annenin karnındayken bebeğin geçirdiği enfeksiyonlar, annenin aldığı ve bazı bebeğe zarar verebilecek ilaçlar, bebeğin doğuştan gelen sistemik ve metabolik bozuklukları rol oynayabilir. Doğuştan kataraktlarının yarısında sebebi bulabiliyoruz. Diğer yarısında; kalıtsal bir takım faktörler, kromozomlar, genler rol oynayabiliyor.”


Alanur ve Ecrin’in annesi Neriman Algül de, Alanur’un gözlüklerden kurtulduğu için mutlu olduklarını ve sürecin kendileri açısından zahmetli olduğunu söyledi. Neriman Algül, şuan 10 yaşında olan Ecrin’in de 15 yaşında mercek ameliyatı olacağını ve onunda ablası gibi gözlüklerden kurtulacağını belirtti.



15 yıl sonra dünyası aydınlandı: "Karanlık dünyada yaşıyormuşum"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Avcılar’da bir kişi kendi evini yaktı, ardından kedisini alarak kayıplara karıştı Avcılar’da iddiaya göre eşinden ayrılan ve psikolojik problemleri olduğu söylenen bir kişi, gece vakti önce evinin duvarlarını yumrukladı ardından ise dairesini ateşe verdikten sonra kedisini de alarak kayıplara karıştı. Olay, salı gecesi saat 02.30 sıralarında Avcılar ilçesi Merkez Mahallesi Şirin Sokakta bir apartmanda meydana geldi. İddiaya göre, bir süre önce karısından ayrıldığı öğrenilen ve psikolojik problemleri olan Yaşar Ç. isimli şahıs yaşadığı daireyi ateşe verip kedisini de alarak gitti. Karşı apartmandaki bir komşunun yangını fark etmesiyle daha büyük bir facianın önüne geçildi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Dairenin kapısını kırarak içeriye giren itfaiye ekipleri yangını söndürdü. Daireyi ateşe verdiği iddia edilen şahsın kedisini de alarak kayıplara karıştığı öğrenildi. Olayla ilgili inceleme başlatıldı. “Çocuğumuz korkudan titredi” Apartmanda yaşayan ve yangın sırasında komşuların kendisini uyardığını ifade eden Burcu Durmuş, “Adam kendi evini yakmış ve kedisini alarak kaçmış. Akli dengesi yerinde değil diyorlar. Komşular kapılara vurdular inin aşağı diye. İtfaiye ekipleri geldiler binayı boşaltın diye. Gecenin o saatinde uyandık. Çocuğumuz tir tir titredi arabaya zor attım çocuğu. Kendisi de yok şu an ortada” dedi. “120’den fazla nüfus var bu apartmanda, büyük bir felaket atlattık” Yanan dairenin yan komşusu Dursun Ahmet isimli vatandaş ise, “Saat birden sonra oldu. Bu arkadaş zaten 3-4 senedir bekar. Hanımından ayrı çocuklarından ayrı. Uyuşturucu kullanıyor bağımlılığı var. Sağa sola vuruyor sürekli. Psikolojisi bozuk. O gece de hiç kimse yok karanlıkta bunalıma girmiş herhalde. Evi yakmış gideceğim binayı yakacağım demiş. Kedisi de var kedisini alıp gitmiş. Komşular görmüş yangını. 24 dairede 120’den fazla nüfus var burada çoluk çocuk, yaşlı, hasta. Büyük bir felaket atlattık" diye konuştu.
Eskişehir Öğrenci müşterileri dönercilerin yüzünü güldürdü Eskişehir’de okulların açılmasıyla birlikte öğrencilerin öğle yemeklerinde sıklıkla tükettiği tavuk dönerin satışları yoğunlaştı. 2024-2025 eğitim-öğretim yılı, 9 Eylül 2024 Pazartesi günü itibariyle başladı. Okulların açılmasıyla yaz tatilinde ayrı kaldıkları öğrenci müşterileri ile buluşan esnafın yüzü gülerken, özellikle dönerci işletmelerinde yoğunluk arttı. Birçok öğrenci tarafından fiyatı ve lezzeti nedeniyle tercih edilen tavuk döner, yeni dönemde de yüksek oranda satılıyor. Öğle aralarında yaşanan kalabalık nedeniyle ise birçok işletmede yer kalmıyor. Dürüm, ekmek ve iskender gibi farklı şekillerde tüketime sunulan dönerin fiyatı konusunda öğrencilere yardımcı da olan esnaf, yoğunluğun ilerleyen günlerde daha da fazlalaşmasını bekliyor. “Özlediğimiz öğrenciler tekrar geldi ve işlerimize bu yoğunluk yansıyor” Dönerci esnafı Tanju Pekdemir, “Biz, beklediğimiz gibi yine öğrencileri ağırlıyoruz. Şu anda işler çok yoğun. Öğlen saatlerinde boş yerimiz kalmıyor. Normalde paket servis de yapıyoruz ancak öğlen saatlerinde buna pek fırsatımız olmuyor. Alıp giden öğrenciler oluyor. Yer olmadığı için bazıları paket yaptırmak zorunda kalıyor. Biz, öğrenciyi seviyoruz. Özlediğimiz öğrenciler tekrar geldi ve işlerimize bu yoğunluk yansıyor. Öğrencilere zaten gereken indirimleri yapıyoruz. Bu yoğunluğu seviyoruz ve çok şükür, yüzümüz gülüyor. Allah da onların yüzünü güldürsün. Fiyatlarımız çok uygun. Öğrencilere özel indirimler yapıyoruz. Şu anda hem kaliteli hem de ucuz olarak yine tavuk döner tercih ediliyor” dedi.