Yerel Haberler
İstanbul
19 Eylül 2024 Perşembe - 23:26 Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: "Sanayide çalışan sayımız 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine yükseldi” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Sanayide çalışan sayımız 3 milyon 900 binden, 6 milyon 700 bine yükseldi. Sayıları 191’den 362’ye çıkan organize sanayi bölgelerimiz ve kurduğumuz 45 endüstri bölgemiz Türkiye’nin üretim üsleri haline geldi” dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Bakırköy’de düzenlenen Altın Konteyner İhracat Ödülleri programına katıldı. Bakırköy Ataköy’deki programa Bakan Kacır’ın yanı sıra çok sayıda iş insanı ve davetli katıldı. Bakan Kacır, programda yaptığı konuşmada, ülkenin yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyümesini sürdürdüklerini belirterek, “Azim, kararlılık, tükenmek bilmeyen gayret ve inancımızla bugün gurur tablomuz olan başarılara imza atıyoruz. Sanayide çalışan sayımız 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine yükseldi. Sayıları 191’den 362’ye çıkan organize sanayi bölgelerimiz ve kurduğumuz 45 endüstri bölgemiz Türkiye’nin üretim üsleri haline geldi. Yıllık ihracatımızı 36 milyar dolardan 262 milyar dolara yükselttik. Tüm bu başarıları, kurduğumuz ticaret köprüleriyle, altyapımızı güçlendirecek adımlarla, hayata geçirdiğimiz yapısal reformlar ve nitelikli insan kaynağımızı iş gücüne dahil ederek gerçekleştirdik. İşlerini büyüten, geliştiren, rekabet gücünü artıran her adımı ülkemiz ve insanımız için kazanç olarak gördük" dedi. “Yüksek teknoloji ve katma değer üreten öncü Türkiye’nin temellerini attık” Ar-Ge ve tasarım sayılarını bin 600’ün üzerine çıkardıklarını söyleyen Bakan Kacır, “Dünyada uygulanan en etkin Ar-Ge teşvik sistemiyle ülkemizde adeta sıfırdan Ar-Ge ve inovasyon ekosistemi inşa ettik. Yüksek teknoloji ve katma değer üreten öncü Türkiye’nin temellerini attık. Teknoparklarımızın sayısı 22 yıl önce sadece 2’ydi, bu sayı 104’e yükseldi. Ar-Ge ve tasarım merkezlerimizin sayısı 1600’ün üzerine çıktı. Güçlü Ar-Ge ve inovasyon kabiliyetimizle, sanayi üretimimizin yükselişiyle, yüksek teknoloji sektörleri adım adım daha güçlü rol üstleniyor. Türkiye, teknoloji girişimciliğinde adım adım devler ligine yükseliyor” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Bakan Kacır, dereceye giren ihracatçıların ödüllerini verdi.
19 Eylül 2024 Perşembe - 21:54 PFDK’dan Edin Visça’ya 2 maç men cezası Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Trabzonspor-Beşiktaş maçında kırmızı kart gören bordo-mavili futbolcu Edin Visça’ya 2 maç men cezası verdi. Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) resmi internet sitesinden açıklanan PFDK kararları şöyle: "Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun 19.09.2024 tarih ve 10 sayılı toplantısında almış olduğu kararlar aşağıda belirtilmiştir. 1 - Gaziantep Futbol Kulübü’nün, 14.09.2024 tarihinde oynanan Sivasspor - Gaziantep FK Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde misafir kulüp olduğu müsabakada ilk kez gerçekleştirilmesinden dolayı ihtar cezası ile cezalandırılmasına, FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan misafir tribün A blokta yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki misafir kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, Aynı müsabakada Gaziantep Futbol Kulübü’nün, takım halinde sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle 40 bin 500 TL para cezası ile cezalandırılmasına, 2 - Galatasaray’ın, 14.09.2024 tarihinde oynanan Galatasaray - Çaykur Rizespor Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan kuzey tribün 106-206, güney tribün 119-120 numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, 3 - Samsunspor’un, 14.09.2024 tarihinde oynanan Samsunspor - Konyaspor Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan güney üst tribün 204 ve 205 numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, 4 - Bodrum FK’nın, 14.09.2024 tarihinde oynanan Bodrum FK - RAMS Başakşehir Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde ev sahibi kulüp olduğu müsabakada ilk kez gerçekleştirilmesinden dolayı ihtar cezası ile cezalandırılmasına, FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan maraton tribün E ve D numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, Aynı müsabakada Bodrum FK sporcusu Alfredo Kulembe Ribeiro’nun, rakip takım sporcusuna yönelik ciddi faulü nedeniyle 2 resmi müsabakadan men cezası ile cezalandırılmasına, 5 - RAMS Başakşehir sporcusu Dimitrios Pelkas’ın, 14.09.2024 tarihinde oynanan Bodrum FK - RAMS Başakşehir Trendyol Süper Lig müsabakasında, rakip takım sporcusuna yönelik ciddi faulü nedeniyle 2 resmi müsabakadan men cezası ile cezalandırılmasına, 6 - Trabzonspor’un, 15.09.2024 tarihinde oynanan Trabzonspor - Beşiktaş Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan kuzey kale arkası alt tribün J-I, güney kale arkası alt tribün J-I, doğu alt tribün J numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, Aynı müsabakada Trabzonspor sporcusu Edin Visça’nın, rakip takım sporcusuna yönelik ciddi faulü nedeniyle 2 resmi müsabakadan men cezası ile cezalandırılmasına, 7 - Kayserispor Kulübü Başkanı Ali Çamlı’nın, 15.09.2024 tarihinde oynanan Kayserispor - Eyüpspor Trendyol Süper Lig müsabakasında, müsabaka öncesinde akredite edilmediği alanlarda bulunmasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle ihtar cezası ile cezalandırılmasına, 8 - Fenerbahçe’nin, 15.09.2024 tarihinde oynanan Kasımpaşa - Fenerbahçe Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde misafir kulüp olduğu müsabakada 3. kez gerçekleştirilmesinden dolayı 210 bin TL para cezası ile cezalandırılmasına, FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan misafir tribün kale arkası kapalı G VE F bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki misafir kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, Fenerbahçe’nin, taraftarlarının neden olduğu FDT’nin 53/8. maddesi kapsamındaki çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle 780 bin TL para cezası ile cezalandırılmasına, 9 - Antalyaspor’un, 16.09.2024 tarihinde oynanan Antalyaspor - Adana Demirspor Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan kuzey kale arkası alt kat tribün kuzey alt C blokta yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, Aynı müsabakada Antalyaspor idarecisi Levent Ördel’in, müsabaka sonrasında akredite edilmediği alanlarda bulunmasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle ihtar cezası ile cezalandırılmasına, Aynı müsabakada Antalyaspor görevlisi Ahmet Karaağaç’ın, müsabaka sonrasında akredite edilmediği alanlarda bulunmasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle ihtar cezası ile cezalandırılmasına, 10 - Adana Demirspor’un, 16.09.2024 tarihinde oynanan Antalyaspor - Adana Demirspor Trendyol Süper Lig müsabakasında, teknik sorumlusunun müsabaka sonrası yapılan flaş röportaja katılmamasından dolayı Süper Lig ve TFF 1. Lig Yayın Talimatı’nın 8/5. ve 8/8. maddelerine aykırı eylemi nedeniyle aynı talimatın 8/13. maddesi uyarınca 150 bin TL para cezası ile cezalandırılmasına, Aynı müsabakada Adana Demirspor teknik sorumlusunun basın toplantısına katılmamasından dolayı Süper Lig ve TFF 1. Lig Yayın Talimatı’nın 9/2. maddesine aykırı eylemi nedeniyle aynı talimatın 9/7. maddesi uyarınca 150 bin TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir."
Kavgayı izlerken serseri kurşunla yaralanan adamın eşi, o anları anlattı
19 Eylül 2024 Perşembe - 12:21 Kavgayı izlerken serseri kurşunla yaralanan adamın eşi, o anları anlattı Küçükçekmece’de yaşanan yol verme kavgasını balkonunda izleyen Yusuf Ziya Sertçelik, taraflardan birinin silahından çıkar serseri kurşunun hedefi oldu. Yaralanarak hastaneye kaldırılan adamın, sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Olay anını anlatan eşi Yüksel Sertçelik, "Balkonda çay içiyordu. Bir anda arbede oldu. Ateş edildi. Binanın cephesinden seken kurşun eşime geldi" ifadelerini kullandı. Edinilen bilgilere göre olay dün akşam Küçükçekmece Atatürk Mahallesi’nde yaşandı. Sokak üzerinde karşı karşıya gelen iki sürü, yol verme nedeniyle tartıştı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Olay yerine kavga eden sürücülerin yakınları da gelince ortalık bir anda karıştı. Kavga sırasında silahını çıkartan bir şahıs, havaya rast gele ateş açtı. Kavga sırasında balkonunda yaşananları izleyen Yusuf Ziya Sertçelik, serseri kurşunun hedefi oldu. Yaralanan emekli adam, olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Tedavisi devam eden Sertçelik’in hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Yaşananları anlatan Sertçelik’in eşi Yüksel Sertçelik, "Eşim balkonda çak içiyordu. Bir arbede yaşandı. Ben de baktım bir kavga mı var diye. Yol kavgasıymış. Adam silahı ateşledi yukarı doğru. Biz tam içeriye giriyorduk. İki tane dış cepheye gelmiş. Dış cepheden de eşime isabet etmiş. Hastaneye kaldırıldı. Ameliyat edildi. Durumu iyi, bilinci yerinde" ifadelerini kullandı. Bir başka görgü şahidi ise, "Bir araba sokakta duruyordu. Arkasından başka araba geldi. Kornaya bastı. Arabadan 3 kişi indi diğerine saldırdılar. Olay sakinleştikten sonra başka arkadaşları da olay yerine silahla geldi. Ateş açmışlar" şeklinde konuştu.
Çiftçinin perişan hali Başkanı harekete geçirdi
19 Eylül 2024 Perşembe - 12:15 Çiftçinin perişan hali Başkanı harekete geçirdi Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez’den çiftçilere dev destek geldi. Başkan Çerkez, Ordu ve Giresun’dan 10 ton fındık, Sivas Akıncılar’dan 25 ton kavun ve Eskişehir Alpu’dan 25 ton domatesi direkt üreticiden alarak halkın sofrasına taşıdı. Vatandaşın alım gücünün düştüğü son yıllarda adeta cep yakan sebze meyve fiyatlarının tarladan alım fiyatı ile tezgahta satış fiyatı arasındaki uçurum sık sık gündeme geliyor. Toprak işleyenin, su kullananın sözünün önemine dikkat çeken Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez, “Tamamını sponsorlarımız kanalıyla çiftçiden alıp, ilçemizde yaşayan komşularımıza dağıttık. Ayrıca 10 ton fındığı da öğrencilerimizin beslenme çantalarına koyacağız” diye konuştu. Eskişehir ve Sivas’tan 50 ton kavun domates alındı Sosyal belediyecilik anlayışıyla yaptığı çalışmalarla vatandaşlardan tam not alan Çekmeköy Belediyesi ve Başkanı Orhan Çerkez, yaptığı yeni çalışma ile üreticiden aracısız şekilde temin ettiği ürünleri binlerce vatandaşın sofrasına taşıdı. Dünyanın pek çok ülkesine ihraç edilen, adına yıllardır festivaller yapılan Sivas’ın Akıncılar ilçesinden 25 ton kavun, Eskişehir Alpu’dan temin edilen 25 ton domates, Çekmeköy’de yaşayan binlerce hanede ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaştırıldı. 10 ton fındık beslenme çantalarında Belediyenin görevinin sadece çöp toplamak, yol yapmak olmadığına dikkat çeken Başkan Çerkez, “Seçim vaatlerimiz arasında vardı. Çekmeköy’ün nüfusunun önemli bir bölümünü oluşturan Ordu ve Giresun’lu komşularımızın memleketlerinde ürettiği 10 ton fındığın da alımını yaparak ilçede eğitim gören bütün öğrencilerimizin beslenme çantalarına koyacağız. Bunun için paketlemeler yapılıyor. En kısa zamanda Neşeli Fındık adını koyduğumuz 40’ar gramlık fındıklarımız evlatlarımızın çantalarında yerini alacak. Ülkede yaşanan yüksek enflasyon ve tarım giderlerinin fazla olması sebebiyle çiftçilerin ürün yetiştirememesi, ektikleri ürünleri toplama aşamasındaki maliyetler ve aracıların vicdana sığmayan fiyat politikalarına hemen herkes tepki gösteriyor. Ancak kimse bir şey yapmıyor. Görüyoruz çiftçiler mağdur. Kazananlar belli. Sadece CHP’li belediyeler değil tüm ilçe ve belde belediyelerinin bu konuda güç birliği oluşturup, köylünün tarlasından ürünleri vatandaşlara direk ulaştırabilir. Yaptığımız alımlar sembolik anlamda küçük olabilir. Ancak örnek olması açısından değerlidir. Yaptığımız alımlardan dolayı çiftçilerimiz oldukça memnun” ifadelerini kullandı. “Ürünler tarlada kaldı” Eskişehir Alpu’da domates tarlasında çalışan Serkan Mutlu, “Şu an çiftçinin en zor günleri. Kavun, karpuz, şeftali her türlü meyve ve sebze tarlada kaldı. Gerçekten çiftçinin en zor senesi. Niye derseniz, salça fabrikaları açılmadı, kota koymuşlar, ihracat kapalı. Çiftçinin evini barkını, arabasını satacağı bir sene. Herkesin bankalarda borcu var. Allah yardımcısı olsun çiftçinin. Orhan Başkana desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Diğer belediye başkanlarından da bu tür destekleri bekliyoruz. Ne desek boş. Çiftçi zor durumda gelsinler görsünler çiftçiyi. Domates tarlada kaldı. Kavun aynı, karpuz aynı, biber aynı her ürün tarlada kaldı. Bir karpuz 1-2 TL olur mu? Fidesi zaten 8-10 TL. Çiftçi işçi yevmiyesini çıkartamıyor. Bütün ülkede aynı durumda çiftçi. İstanbul’da ki bütün belediyeler aynı tür destekte bulunursa çok iyi olur” dedi. “Yöneticiler üreticiye destek olsun” Bir diğer çiftçi Sebati Öksüz ise, “ Ürünlerimizi satamadığımız için pazar sıkıntısı çekiyorduk. Bir aracı vasıtası ile Orhan Başkan’ımız ile görüştük yardım istedik. Orhan Başkan’ımızda desteklerini bizden esirgemeyip domatesleri ihtiyacı olan halka dağıtacağını belirtti. Bütün belediyelerinde bu konuda çiftçiye üreticiye destek olmasını bekliyoruz. Çünkü çok önemli, ülkenin kalkınması ve ekonomisi için üreticinin her zaman ayakta kalması gerekiyor. Şu anda da görüyorsunuz 60 işçi ile toplamaya çalışıyoruz. Toplamış olduğumuz ürün işçi maliyetlerini kurtarmıyor. He biz bundan vazgeçecek miyiz? Hayır. Yine ekeceğiz yine devam edeceğiz. Ama kısıtlı ekeceğiz. Bu yıl 2 bin ekiyorsak seneye 500 ekeceğiz. Benim diğer belediye başkanlarından ve yetkililerinden ricam, ülke içerisinde üreticiye destek olsunlar” diye konuştu. “2 bin dekar ekip 100 dönüm topluyoruz” Bir yerde bir yanlış var ama yanlışın nerede olduğunu bilmiyoruz diyen çiftçiler, “ Üretime ağırlık vermesi gerekiyor ülkenin. Kavunumuzu karpuzumuzu satamıyoruz. Hepsi tarlada kaldı, pazar bulamıyoruz. Çok cüzi rakamlara, işçi maliyetini dahi kurtarmayan rakamlara ürün istiyorlar. Fakat biz 3 liraya verdiğimiz ürünü marketlere gittiğimizde 40 liraya satıldığını görüyoruz. Bir çelişki var, bu çelişkinin düzeltilmesi gerek. Eskişehir’in Alpu ilçesinde 2 bin dekar alan ekiyoruz ama 100 dönümü toplayabildik anca. Geri kalan ürünler tarlada bekliyor müşteride bulamıyoruz” diyerek sözlerini noktaladı. “Evlerde tencereler kaynamalı” Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez, “ Ülkemizin ekonomisi malum. Bizler yerel yönetimler olarak elimizi taşın altına koyup ‘evlerde tencereler kaynamalı’ diyerek yola çıktık. Hem üreticimize hem de ilçemizdeki ihtiyaç sahibin vatandaşlarımıza bu projemizle ulaştık. Aracı yok, komisyon yok! Kazanan çiftçimiz ve halkımız oldu. Biz imkanımız ölçüsünde bir şeyler yaptık. Yapmaya devam edeceğiz. Çiftçilerimizin de dediği gibi bu iş dayanışma ile olur. İlçe belediyelerimizden kamu kurumlarımızdan bu tür aksiyonlar bekliyoruz. Bu ülke hepimizin başka Türkiye yok. Çiftçimizde üreticimizde tüketen vatandaşlarımızda mutlu olmalı. Halkın belediyesiyiz, halkla el ele omuz omuza güzel işlere imza atmaya devam edeceğiz” dedi. (GÇ-
Avcılar’da feci kaza: 1 çocuk hayatını kaybetti
19 Eylül 2024 Perşembe - 12:11 Avcılar’da feci kaza: 1 çocuk hayatını kaybetti İstanbul Avcılar’da halası ve kuzeniyle dışarıya çıkan 4 yaşındaki Seyfican Taze, sokağın başından geri geri çıkan servis minibüsünün altında kalarak hayatını kaybetti. Yaşanan o kaza güvenlik kamerası tarafından görüntülendi. Olay, dün akşam 18.00 sıralarında Avcılar Yeşilkent Mahallesi G-725’inci Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, halası ve kuzeniyle beraber dışarıya çıkan 4 yaşındaki Seyfican Taze, sokakta geri geri gelen servis minibüsünün altında kaldı. Hayatını kaybettiği öğrenilen 4 yaşındaki çocuğun bisikletiyle servis minibüsünün altında kaldığı o anlar çevredeki güvenlik kameraları tarafından görüntülendi. Görüntülerde, yolun karşısına geçmeye yönelen kadının kendi çocuğu ile yürürken yeğeni Seyfican’ı geride bıraktığı ve o esnada ileri manevra yapan servis şoförünün, bisikletiyle karşıya geçmeye çalışan 4 yaşındaki Seyfican Taze’yi ezdiği anlar yer aldı. Kaza sonrasında panikleyen kadının, çevredeki bir vatandaşın aracıyla yeğenini bir özel hastaneye götürürken kendi çocuğunu olay yerinde bıraktığı görüldü. Hastaneye kaldırılan Seyfican Taze’nin tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı öğrenildi. Servis şoförü gözaltına alınırken polis olayla ilgili inceleme başlattı. Yaşanan kazayı gören ve sokakta yaşayan Nurettin Karakoç, "Burada devamlı yaşanan bir olay. Burada her hafta kaza var. Dünkü olay çok acı. Böyle bir acıyı Allah kimseye göstermesin, çok acı bir olay. Tedbirli olmak gerekiyor. Ayrıca burada arabaları çok süratli de kullanıyorlar. 120 ile 150 ile geçiyorlar. Millet bizim şoförlüğümüz iyi bir şey olmaz diyor ama dün gördük neler olabileceğini, 4 yaşında bir çocuk öldü burada. Allah ailesine sabır versin" dedi.
ING Türkiye’den genç yeteneklere Practica Kampı ile kariyer imkanı
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:49 ING Türkiye’den genç yeteneklere Practica Kampı ile kariyer imkanı ING Türkiye, Uluslararası Yetenek Programı (ING International Talent Programı-ITP) ile geleceğin liderlerini yetiştiriyor. 30 yıldır düzenlenen ve ING’nin faaliyet gösterdiği 13 ülkede uygulanan bu programa başvuran ve değerlendirme sürecini başarıyla tamamlayan adaylar, Practica Kampı’na katılarak ING kültürünü ve çalışmak istedikleri iş kollarını yakından tanıma fırsatı buldu. ING Türkiye, 30 yıldır düzenlenen ve ING’nin faaliyet gösterdiği 13 ülkede uygulanan Uluslararası Yetenek Programı (ING International Talent Program - ITP) ile geleceğin liderlerini yetiştiriyor. Programa başvuran ve global değerlendirme sürecini başarıyla tamamlayan adaylar, ING Türkiye Genel Müdürlük binasında düzenlenen Practica Kampı’na katılarak bankanın kültürünü ve çalışmak istedikleri iş kollarını yakından tanıma fırsatı buldu. Kamptaki değerlendirme adımlarını başarıyla tamamlayan gençler ise bankanın geleceğini şekillendiren yetenekler arasında yerlerini alacak. Genç yetenekler, yurt dışında gerçekleşen eğitim programları, uluslararası geçerliliğe sahip sertifikasyon programları, kısa ve uzun dönem yerel ve global rotasyon fırsatlarını içeren iki yıllık programa dahil olarak kariyerlerine devam edecek. Uluslararası Yetenek Programı’na her yıl binlerce genç başvuruyor Gençlerin ilgiyle takip ettiği Uluslararası Yetenek Programı’na başvuran toplam 6 binin üzerinde genç arasından online değerlendirme aşamalarını başarıyla geçen 73 genç yetenek Practica Kampı’na katılarak kariyer hedeflerine bir adım daha yaklaştı. Bankandan farklı konuşmacıların adaylarla buluştuğu kampa katılan genç yetenekler bir gün boyunca ING Türkiye yönetimi ve çalışanları ile genel müdürlük binasında bir araya gelirken, kurumu ve iş kollarını yakından tanıyarak kurumsal ve bireysel değerlerin uygunluğunu değerlendirdiler, vaka çalışmalarına katıldılar. “Uluslararası yetenek programımız ile gençlere geleceklerini şekillendirme olanağı sunuyoruz” Uluslararası Yetenek Programı ile ilgili değerlendirmede bulunan ING Türkiye İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Hale Ökmen Ataklı, “Banka olarak genç yeteneklere kendi olabilecekleri, potansiyellerini gerçekleştirebilecekleri bir çalışma ortamı sunmayı stratejimizde önceliklendiriyoruz. Uluslararası yetenek programımız ile gençlere hem kendi kariyer yollarını belirleme hem de geleceklerini şekillendirme olanağı sunuyoruz. Bu programda yer almaya hak kazanan genç yeteneklerimiz yurt dışında gerçekleşen eğitim programlarını da içeren toplam iki yıllık süreçten sonra ING globaldeki seçeneklerden de faydalanarak kariyerlerine devam edebiliyorlar. Bununla birlikte çalışanlarımızın yeteneklerine uygun bir pozisyonda çalışmalarının başarı için önemli olduğuna inanıyoruz. Bu amaca hizmet eden Practica Kamp da oldukça değer verdiğimiz bir uygulamamız. Bu sene de oldukça güzel bir Practica Kamp geçirdik, ING ailesine katılacak yeni genç yeteneklerimizi aramızda görmek için sabırsızlanıyoruz” diye konuştu.
Petrol Ofisi Madeni Yağlar Lubricant Expo’da ilgi gördü
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:43 Petrol Ofisi Madeni Yağlar Lubricant Expo’da ilgi gördü Türkiye madeni yağlar ve kimyasallar pazarının önde gelen firmalarından Petrol Ofisi Madeni Yağlar, 17-19 Eylül’de Almanya’nın Düsseldorf kentinde düzenlenen ve dünya genelinden birçok madeni yağ markasını bir araya getiren Lubricant Expo’da geniş ürün portföyünü ve yenilikçi çözümlerini 3. kez sergiledi. Dünya genelinden birçok madeni yağ markasının buluştuğu "Lubricant Expo", Almanya’nın Düsseldorf kentinde bulunan Messe Düsseldorf fuar alanında gerçekleşti. Türkiye madeni yağlar ve kimyasallar pazarının önde gelen firmalarından Petrol Ofisi Madeni Yağlar da bu yıl 3. kez katıldığı fuarda, geniş ürün portföyünü ve yenilikçi çözümlerini misafirlerle buluşturdu. 2021 yılından bu yana düzenlenen fuar, her geçen yıl artan ilgi ve katılımcı sayısı nedeniyle bu yıl Almanya’nın Essen kentinden Düsseldorf’a taşındı. 5 binden fazla ziyaretçinin bir araya geldiği fuar, madeni yağ çözüm sağlayıcıları ile son kullanıcıların yanı sıra tüm kimyasal ve ekipman tedarik zincirini bir araya getirdi. Ziyaretçiler madeni yağlar, katkı maddeleri, otomasyon sistemleri, veri teknolojileri, son kullanıcı uygulama sistemleri ve daha fazlasını içeren teknolojileri yerinde görüp deneyimleme fırsatını yakaladı. Petrol Ofisi Grubu Madeni Yağlar Direktörü Sezgin Gürsu, fuara katılımları hakkında yaptığı açıklamada, "Lubricant Expo, sektörümüzün kıymetli paydaşlarının bir araya geldiği ve Petrol Ofisi’nin global görünürlüğünü güçlendirdiğimiz etkinliklerden biri. Türkiye madeni yağlar ve kimyasallar pazarının 2010’dan beri geleneksel lideri olarak yenilikçi çözümlerimizi ve yüksek kalite standartlarımızı bu prestijli platformda 3. kez sergilemiş olmaktan mutluluk duyduk. Aynı zamanda bu yıl Türkiye’nin madeni yağ tüketiminin yarısını sağlayan firma apoletiyle burada bulunmak da bizim için ayrı bir gurur kaynağı oldu. Bu fuar ülke sınırlarımızın ötesinde global pazardaki varlığımızı daha da güçlendirmemiz için benzersiz fırsatlar sundu. Lubricant Expo’da hem mevcut hem de potansiyel iş ortaklarımızla bir araya gelerek sektördeki en son gelişmeleri ve trendleri değerlendirme imkanı bulduk” dedi.
Rönesans Holding’in Hollanda’daki iştiraki Ballast Nedam, sürdürülebilir yaşam alanları tasarlıyor
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:29 Rönesans Holding’in Hollanda’daki iştiraki Ballast Nedam, sürdürülebilir yaşam alanları tasarlıyor Rönesans Holding’in 2015 yılında bünyesine kattığı, Avrupa’nın en büyük inşaat ve taahhüt şirketlerinden biri olan Hollanda merkezli Ballast Nedam, sürdürülebilirlik odaklı projeleriyle küresel inşaat sektöründe öne çıkıyor. Şirketin öncelikli hedefi, topluma katkı sağlayan sürdürülebilir ikonik yapılar inşa ederek, geleceğin yaşam alanlarını şekillendirmek. İklim değişikliğinin çevre, ekosistemler ve toplumlar üzerindeki kapsamlı etkileri, enerji, su, kentsel gelişim, ulaşım ve sanayi gibi temel sektörlerde dönüşümü zorunlu kılıyor. İnşaat, taahhüt ve gayrimenkul sektörlerinin sürdürülebilirlik odağındaki dönüşümüne öncülük eden Hollanda merkezli Ballast Nedam, Rönesans Holding çatısı altında Avrupa, Karayipler, Afrika ve Asya’daki faaliyetlerini artırarak uluslararası varlığını güçlendirmeyi hedefliyor. Köprü, tünel, kamu binası, liman, konut ve otoyol inşaatı gibi farklı projeleri hayata geçiren şirket, ekonomik kalkınma, hareketlilik ve erişilebilirliği artırmak amacıyla sunduğu yenilikçi çözümlerle sürdürülebilir yaşam alanları oluşturuyor. Hedef, 2040’ta enerji nötr inşaat 2024 yılı boyunca enerji, su, konut, ulaşım ve sanayi gibi temel sektörlerde sürdürülebilir dönüşümleri hayata geçirerek büyümeyi hedefleyen şirket, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı, iklim krizine karşı dirençli sistemler kurmaya odaklanıyor. Şirket, sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda, 2030 yılına kadar şantiyelerde yüzde 100 karbon nötr olmayı, 2040 yılına kadar ise ‘enerji nötr inşaat’ hedefini gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Yenilikçi projelerle dönüşen altyapılar Hollanda’nın temel altyapısını yenileme konusunda önemli adımlar atan Ballast Nedam, Rijkswaterstaat ile iş birliği içinde, DEME ve Macquarie konsorsiyum ortaklığıyla A24 Blankenburgverbinding yol bağlantısı projesini hayata geçiriyor. Rotterdam bölgesinde erişilebilirliği ve ulaşımı geliştirmeyi, sürdürülebilir altyapı yoluyla bölgenin geleceğini güvence altına almayı hedefleyen proje kapsamında, iki kavşak, bir kara tüneli ve Scheur Nehri’nin altından geçen bir tünelin tasarımı, inşası, finansmanı ve 20 yıllık bakımı üstleniliyor. Tünel parçalarının suyun altına yerleştirilmesi gibi karmaşık ve hassas bir operasyon gerektiren Maasdeltatunnel projesi, Ballast Nedam’ın 2023 yılına attığı başarılı bir imza olarak değerlendiriliyor. Hollanda’da bir ilk olarak kabul edilen bu operasyon, dünya çapında önemli bir teknik başarı olarak görülüyor. Bölgedeki trafiği rahatlatmak ve ekonomik büyümeyi desteklemek açısından önemli bir role sahip olacak tünelin inşasının 2024 yılı sonunda tamamlanması planlanıyor. Proje Direktörü Patrick van Os, proje hakkında şöyle konuştu: “Bu proje, üstün teknik yetenek ve yenilikçi düşünce gerektiren bir çalışmaydı. Çığır açan bu projeyi başarıyla tamamlayan ekibimizle büyük gurur duyuyorum. BAAK ve Rijkswaterstaat yetkilileri, danışmanlar, çok sayıda alt yüklenici ve Rotterdam Liman İdaresi gibi paydaşlar da dahil olmak üzere yüzlerce kişi bu projenin gerçekleşmesini mümkün kıldı. Ballast Nedam çalışmalarımızın 2024 sonunda kullanıma girdiğini görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Bizi en çok heyecanlandıran, Rotterdam bölgesinin erişilebilirliğini geliştirmek ve ekonominin büyümesine katkıda bulunmak.” Cartesius: Kent yaşamını sürdürülebilirlik ve refah ile birleştiriyor Ballast Nedam, sürdürülebilir yaşam alanları kurma hedefi kapsamında, yenilenebilir enerjiye yönelik küresel stratejisini de genişletiyor. Bu stratejinin bir parçası olan Cartesius projesi, dünya genelinde insanların daha uzun, mutlu ve sağlıklı yaşadığı “Mavi Bölgeler” biliminden esinlenerek hayata geçirildi. Mavi Bölgeler bilimi, modern kentleşme projelerinde ve sürdürülebilir yaşam alanlarının tasarımında ilham kaynağı olarak kullanılıyor. Proje, yoğun kent yaşamını sürdürülebilirlik ve refah ile birleştirirken, modern ulaşım yöntemlerini de entegre ediyor. Cartesius’taki tüm evler, düşük enerji tüketimi ve yeniden kullanılabilir malzemelerle inşa edilerek çevresel etkiler minimize ediliyor. Sıcak su ve ısıtma, ortak toprak enerji kaynağı ve güneş panelleri aracılığıyla sağlanırken, binalar iklimle uyumlu beyaz çatılarla donatılarak yaz aylarında soğutma ihtiyacı azaltılıyor. Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp’in, projeye yönelik değerlendirmeleri şöyle: “Amacımız, yaşam alanları ile sürdürülebilirliği bir araya getiren, kendi kendine yeten, akıllı ve yeşil binalar inşa etmekti. Ballast Nedam’ın bu alandaki global başarılarından ve sürdürülebilirlik odaklı yürüttüğü öncü çalışmalardan büyük gurur duyuyoruz.” Hidrojenle güçlenen gelecek Ballast Nedam, sürdürülebilirlik taahhüdünü bir adım daha ileri taşıyarak, kablo kanallarından temellere ve çatıya kadar tamamı sürdürülebilir malzemelerle inşa edilen çok işlevli bir hidrojen istasyonu geliştirdi. Hollanda’nın ilk 700 bar hidrojen dolum istasyonu olan Mexicostraat Hidrojen İstasyonu, hidrojen üretimini yerinde elektroliz yöntemiyle gerçekleştiriyor. Bu yenilikçi tesis, otomobillerden otobüslere, kamyonlardan teknelere kadar geniş bir yelpazede taşıma araçlarının fosil yakıtlar yerine hidrojenle dolum yapmasına olanak tanıyor ve temiz enerjiye geçişi hızlandırıyor. Jonas Projesi Şirket, Rönesans Holding ile birlikte, bu yıl Edie Ödülleri’nde Jonas Projesi ile finalistler arasında yer alırken, SEAL Sürdürülebilirlik İş Ödülleri’nde ise Yılın Sürdürülebilir Ürün Ödülü’nü kazanarak, önemli bir başarıya imza attı. Amsterdam’ın IJburg bölgesinde yer alan bu yeni ikonik bina, sağlıklı yaşam, sürdürülebilir malzeme kullanımı ve enerji verimliliği esas alınarak tasarlandı. Projede ahşap ve sürdürülebilir beton gibi çevre dostu malzemeler kullanılırken, yapı yüzde 97’lik atık ayırma oranına ulaşarak sürdürülebilirlik alanında en yüksek BREEAM sertifikasına layık görüldü. Jonas Projesi, modern şehir yaşamının gereksinimlerini karşılayan, çevresel etkiyi en aza indiren ve geleceğe yön veren bir model olarak öne çıkıyor.
Ataşehir Belediyesi’nden sokak hayvanları için dikkat çeken mektup
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:13 Ataşehir Belediyesi’nden sokak hayvanları için dikkat çeken mektup Ataşehir Belediyesi, ilçedeki sokak hayvanlarının sahiplendirilmesi amacıyla önemli bir çağrıya daha imza atıyor. Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel imzasıyla ilçede bulunan kurumsal firmalara, fabrikalara ve okullara mektup gönderilerek, geçici hayvan bakım merkezlerinde bulunan sokak hayvanlarının sahiplenilmesi teşvik ediliyor. Sokak hayvanlarının sağlığı ve refahı için önemli bir adım attıklarını vurgulayan Başkan Adıgüzel, duyarlı yurttaşları sokak hayvanlarını sahiplenmeye davet etti. Ataşehir Belediyesi, sokak hayvanlarının daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürebilmeleri için önemli bir kampanya başlattı. Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel kampanya kapsamında geçici hayvan bakım merkezlerinde bulunan sokak hayvanlarının sahiplenilmesi için ilçede faaliyet gösteren şirketlere, fabrikalara ve okullara birer mektup gönderdi. Sokak hayvanlarının sahiplenilmesi için destek istenen mektuplarda, onlara güvenli yaşam alanları sunulması gerektiği vurgulanıyor. Modern rehabilitasyon merkezi çalışmaları sürüyor Sokak hayvanlarının yaşadığı sorunlara çözüm üretmek için çeşitli adımlar atan Ataşehir Belediyesi, büyük bir projenin çok yakında hayata geçirileceğini duyurmuştu. Bu proje kapsamında; İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ve Ataşehir Belediyesi ile Maltepe Belediyesi’nin iş birliğiyle, Kayışdağı Ormanı’nda 76 bin metrekarelik alanda modern bir rehabilitasyon merkezi inşa edileceği müjdesi paylaşılmıştı. Sahiplendirilme konusunda destek bekleniyor Bu projeye ek olarak, sokak hayvanlarının sağlıklı ve güvenli bir yaşam sürmesi için farklı metotlara da ihtiyaç duyulduğunu gözlemleyen Ataşehir Belediyesi yetkilileri, toplum bilincinin arttırılması için de çalışmalar gerçekleştiriyor. Bu çalışmalarda; bakıma ve sevgiye muhtaç sokak hayvanlarının geçici bakım merkezlerinden alınarak, sıcak bir yuvaya ve sevgi dolu güvenli bir ortama kavuşmaları için onların sahiplendirilmesi teşvik ediliyor. “Can dostlarımızı, sahiplenmeye davet ediyorum” Kampanya hakkında açıklamada bulunan Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, şunları ifade etti: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ve Ataşehir ile Maltepe belediyelerinin iş birliğiyle Kayışdağı Ormanı’nda inşa ettiğimiz modern rehabilitasyon merkezi, sokak hayvanlarına iyi bir yaşam sunacak. Ancak, bakıma ve sevgiye ihtiyaç duyan sokak hayvanlarının sıcak bir yuvaya kavuşmaları için toplumsal destek ve sahiplenme bilinci de büyük bir rol oynuyor. Bu nedenle, İlçemizdeki şirketlerin, fabrikaların ve okulların bakımevlerimizdeki can dostlarımızı sahiplenerek onlara güvenli yaşam alanları sunabileceğine yürekten inanıyoruz. Birlikte, daha yaşanabilir bir şehir ve mutlu hayvanlar için çalışmaya devam edeceğiz.” Proje kapsamında Başkan Adıgüzel imzasıyla gönderilen mektupta şu ifadelere yer veriliyor: “Hızla büyüyen ve modernleşen ilçemiz, sokak hayvanlarının refahını sağlama konusunda da büyük bir sorumluluk taşıyor. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılan değişiklikler sonrasında, sokak hayvanlarının bir yuvaya olan ihtiyaçları her geçen gün artıyor. İlçemizdeki sokak hayvanlarının tam sayısını bilmesek de, bu dostlarımızın bizimle birlikte sağlıklı, huzurlu ve güven içinde yaşaması için hepimize büyük görevler düşüyor. Ataşehir Belediyesi olarak, can dostlarımızın yaşam şartlarını iyileştirmek amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ve Maltepe Belediyesi ile iş birliği içinde modern bir rehabilitasyon merkezi inşa ediyoruz. Kayışdağı Ormanı’nda 76 bin metrekarelik bir alanda kurulacak bu merkez, modern tıbbi üniteler, barınma, egzersiz ve sosyalleşme alanları gibi pek çok yaşam alanını içeriyor. Ancak bu adımların tek başına yeterli olmayacağını düşünüyoruz. İlçemizdeki şirketlerin, fabrikaların ve okulların bakımevlerimizdeki can dostlarımızı sahiplenerek onlara güvenli yaşam alanları sunabileceğine yürekten inanıyoruz. Sizler de iş yerlerinizde küçük yaşam alanları oluşturarak bu projeye katkıda bulunabilir ve dostlarımızın mutlu ve güvenli bir hayata kavuşmasına yardımcı olabilirsiniz. Bu sayede hem kurumunuzun sosyal sorumluluk bilincini pekiştirebilir hem de topluma örnek bir adım atabilirsiniz.”
“Dijital Benim İşim” projesi 4 yılda 43 milyon TL’yi aşkın sosyal değer üretti
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:07 “Dijital Benim İşim” projesi 4 yılda 43 milyon TL’yi aşkın sosyal değer üretti Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Vodafone Vakfı iş birliğiyle hayata geçirilen “Dijital Benim İşim” projesi, kadınları ekonomik ve sosyal hayata kazandırmaya devam ediyor. Projenin başından bu yana 43 milyon TL’yi aşkın sosyal değer elde edilirken, bu yıl proje için yapılan her 1 TL’lik yatırım 14 TL’nin üzerinde sosyal getiri sağladı. Toplumun dijitalleşmesine katkıda bulunmak, kadınların gelişimini desteklemek ve iş gücüne katılımını artırmak amacıyla hayata geçirilen “Dijital Benim İşim” projesi 3’üncü yılını tamamladı. Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Vodafone Vakfı iş birliğiyle hayata geçirilen projede bugüne kadar 20 ilde 35 bine yakın kadın kursiyere Dijital Okuryazarlık ve Dijital Pazarlama eğitimleri verildi. Projenin etkisini ölçmek için hazırlanan sosyal etki analiz raporuna göre, bu eğitimlerle 43 milyon TL’yi aşkın sosyal değer elde edilirken, bu yıl proje için yapılan her 1 TL’lik yatırım bir önceki döneme kıyasla 1,5 katına çıkarak 14 TL’nin üzerinde sosyal getiri sağladı. Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Cengiz Mete, şöyle konuştu: “Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü olarak, "Hayata mutlu bireyler hazırlamak için her zaman, her yerde, herkese eğitim" anlayışıyla çalışıyoruz. Bünyemizde Türkiye genelinde faaliyet gösteren 1000 halk eğitimi merkezi ve 31 olgunlaşma enstitüsünde 3 bin 741 adet yaygın eğitim kurs programıyla örgün eğitimin içinde veya dışında kalan bireylere yönelik açılan genel, meslekî ve teknik alanlardaki kurslar ve diğer faaliyetlerle hayat boyu öğrenme çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Ayrıca paydaşlarımızla, kursiyerlerimizin mesleki, sosyal, kültürel olarak geliştirilmesi amacıyla çeşitli projeler yürütüyoruz. Vodafone Vakfı ile hayata geçirdiğimiz Dijital Benim İşim Projesi de dijital dünyanın gücünü, kadınların potansiyeliyle buluşturmak üzere kamu ve özel sektör birlikteliğinin başarılı örneklerinden. Proje kapsamında eğitim verdiğimiz on binlerce kadının dijital alanda farkındalığının, bilgi ve becerilerinin artmasının mutluluğunu yaşıyoruz. Bu faydanın kadınların özgüvenine, motivasyonuna da yansıdığını görmek çok kıymetli.” Konu hakkında değerlendirmede bulunan Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, “Amaç odaklı bir şirket olarak, dijital geleceğin toplumdaki her kesimi kapsaması için çalışıyoruz. “Dijital Benim İşim” de bu vizyonla hayata geçirdiğimiz bir proje. Temel amacımız, kadınları dijital dünyayla tanıştırarak onlara dijital okuryazarlık becerileri kazandırmak, kadınların sosyal hayatta güçlenmelerini sağlamak ve onları potansiyel dijital iş olanaklarıyla buluşturmak. Bu projeyle bugüne kadar 20 ilde 35 bine yakın kadına dijital okuryazarlık ve dijital pazarlama eğitimleri verdik. Projemizin etkisini de düzenli olarak ölçümlüyoruz. Son dönem sosyal etki raporumuza göre, projemiz kadınların yalnızca dijital bilgi ve becerilerini artırmıyor, aynı zamanda özgüven ve motivasyonlarının artmasında, dijital dünyanın önemine dair farkındalık kazanmalarında ve destekleyici ilişkiler geliştirmelerinde önemli rol oynuyor. Diğer yandan, projeye yaptığımız her 1 TL’lik yatırımın geçen döneme kıyasla 1,5 katına çıkarak 14 TL’nin üzerinde değer oluşturduğunu gördük. Tüm veriler, proje hedeflerine uygun ve yüksek etkili sonuçlar elde edildiğini gösteriyor. Vakıf olarak, kadınların yanında durmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Dijital bilgi ve becerilerde artış Yapılan açıklamaya göre, “Dijital Benim İşim” projesi kapsamında dijital okuryazarlık katılımcılarındaki en büyük değişim yaklaşık yüzde 44 ile bilgi ve becerilerindeki artış oldu. Projede görev yapan eğiticiler dijital okuryazarlık kursiyerlerindeki en büyük değişimin yüzde 67 ile dijitalleşmenin önemine dair farkındalık başlığı altında yaşandığını belirtti. Diğer yandan, dijital pazarlama kursiyerlerinin gözünden kendilerindeki en büyük değişim yüzde 43 oranında dijital pazarlama konusundaki bilgi ve becerilerindeki artış olurken, ikinci en yüksek değişim yüzde 32 ile iş geliştirmeye yönelik motivasyon alanında oldu. Eğiticiler, dijital pazarlama kursiyerlerindeki en büyük değişimin yüzde 75 ile destekleyici ilişkiler ve yüzde 70 ile özgüven ile dijitalleşmenin önemine dair farkındalık alanlarında yaşandığını belirtti. Projenin eğiticiler üzerinde de etkisi oldu. Buna göre, hem dijital pazarlama hem de dijital okuryazarlık eğiticilerinde en yüksek değişim bilgi, beceri ve yetkinlik gelişimi başlığında gerçekleşti. Dijital alışkanlıklarda değişim Analiz kapsamında Dijital Pazarlama Kampanya Yarışması finalistleriyle yapılan görüşmeler, yarışmanın itibar kazanma, özgüvenin güçlenmesi, planlama ve istikrarlı çalışma motivasyonu, iş büyütme, satış ve takipçi artışı gibi alanlarda olumlu etkiler oluşturduğunu ortaya koydu. Katılımcıların dijital beceri ve alışkanlıklarındaki değişimlere yönelik etki değerlendirildiğinde, davranış bazında en büyük gelişimin dijital araçların etkin kullanımı ile mobil platformlar ve internet üzerinden satış yapabilme konularında olduğu görüldü. Deprem bölgesine özel eğitim “Dijital Benim İşim” Projesi kapsamında verilen eğitimlere bu yıl ayrıca “Dijital Dünyaya Giriş” seminerleri eklendi. Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinden etkilenen kadınların iyi olma hallerine katkı sağlanması amacıyla bölgenin koşullarına uygun olarak geliştirilen seminer, halk eğitimi merkezleri ve konteyner kentlerde kadınlarla buluştu. 8 binin üzerinde kadına ulaşılan seminerlerle kadınların gündelik hayatlarında kullanabilecekleri dijital araçlar hakkında bilgi verildi. Katılımcıların en büyük gelişimi, yüzde 19 oranında bankacılık işlemlerini dijital araçlar üzerinden yapabilme konusunda olurken, cep telefonu ve internet üzerinden satış yapabilme başlıklarında ise yüzde 18’lik artış yaşandı. Seminerlerden sonra internet üzerinden alışveriş yapan kadınların sayısında önemli bir artış sağlanırken, e-Devlet ve e-Nabız gibi devlet kurumlarıyla ilgili işlemlerini dijital araçlar aracılığıyla yapan kadınların oranı ise yüzde 94’e çıktı. Seminerlere katılan kadınların yüzde 56’sı aldıkları eğitimden sonra internet ve cep telefonu ile yeni uygulamaları öğrenme ve kullanma isteklerinde artış olduğunu belirtti. Yatırımın Sosyal Getirisi (SROI) metodolojisi kullanıldı “Dijital Benim İşim Projesi Sosyal Etki Analizi” kapsamında uygulanan Yatırımın Sosyal Getirisi (SROI) metodolojisi, sosyal temelli projelerin oluşturduğu sosyal değerin hesaplanması için kullanılıyor. SROI yolu ile değişim, bu değişimi yaşayan ya da ona etki eden paydaşları kapsayacak şekilde hesaplanıyor. SROI analizinde, saha çalışmaları yolu ile paydaşlar üzerinde oluşturulan sosyal değişimi anlamak hedefleniyor ve bu değişimin, finansal değerler kullanılarak yansıtılması yolu ile değişimin hikayesi anlatılmaya çalışılıyor. Bu sayede, sosyal kazanım ve maliyetleri yansıtacak bir oranın hesaplanması mümkün oluyor. Buna göre, 2:1 oranında bir etki, 1 birimlik yatırımın 2 birimlik sosyal değer oluşturabildiğini dile getiriyor.