SAĞLIK - 22 Ağustos 2024 Perşembe 13:59

Türkiye’de bir ilk: Yürüme robotu, hastalara umut olacak

A
A
A
Türkiye’de bir ilk: Yürüme robotu, hastalara umut olacak

Rehabilitasyonda devrim niteliğindeki yürüme robotu WalkBot’un kullanımına Medipol Sağlık Grubu ile Türkiye’de ilk kez başlandı. WalkBot, inme, omurilik yaralanmaları, travmatik beyin hasarları, Parkinson, MS gibi nörolojik rahatsızlıklar nedeniyle yürüyemeyen hastalara etkin bir tedavi imkanı sunuyor.


Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi, dünyanın en gelişmiş yürüme robotu WalkBot’u hizmete alarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi. Güney Kore’den gelen mühendislerin kurulumunu gerçekleştirdiği WalkBot, bölgedeki en kapsamlı robotik rehabilitasyon sistemi olarak dikkat çekiyor. Yeni nesil teknolojinin en çarpıcı örneği, 3,5 ay önce menenjit geçirerek kol ve bacaklarında kas gücü kalmayan, yatağa bağımlı haldeki Plastik Cerrahı uzmanı Dr. Zeki Erksun’un tedavi sürecinde yaşandı. WalkBot sayesinde 1,5 aylık yoğun bir rehabilitasyon sürecine giren Dr. Erksun, yeniden güçlü bir şekilde yürüyebilir hale geldi.


“3 ayda kendi işini görebilecek”


Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Gökhan Özkoçak, yapılan tedavi sürecini uygulamalı olarak anlattı. Dr. Zeki Erksun’un aynı zamanda kol robotu ile tam kas gücüne erişip ince becerilerini dahi yapabilecek duruma geldiğini söyleyen Dr. Özkoçak, “Hastamız yatak içi aşamada minimal, hatta sıfır denebilecek düzeyde hareket kabiliyetine sahipken şu an WalkBot ile bağımsız olarak yürüyebilecek durumda. Yoğun bir tedavi sürecinin ardından ciddi bir yol aldık. Dayanıklılığının artmasıyla Zeki Bey’in önümüzdeki 2-3 aylık periyotta kendi işini yapabilecek aşamada olacağını düşünüyoruz. bekliyoruz.


“Bir daha yürüyemeyeceğimi düşündüm”


Tedavisinin başarıyla sürdüğünü ifade eden Plastik Cerrahı Uzmanı Dr. Zeki Erksun, “3 ay önce bir sabah işe gitmek için hazırlandığım esnada his kaybı yaşadım. Bir divana uzandım. O an bir daha hareket edemeyeceğimi, yürüyemeyeceğimi düşündüm. Sonrasını hiç hatırlamıyorum. 3 hafta entübe halde kaldım. Buraya transfer edildiğim zaman sadece parmak uçlarım hafif hareket eder haldeydi. Tedavime hızla başladık. Kısa sürede kendi kendime ayağa kalkacak, kendi ihtiyaçlarımı görecek duruma geldim. Bu sayede aklımdaki olumsuz düşüncelerden kurtulmuş oldum. Kimse umudunu kaybetmesin. Sağlığımıza dikkat edelim. Sağlığımızı kaybetmek çok kolay ancak onu geri kazanmak uzun sürüyor” şeklinde konuştu.


WalkBot şu özellikleriyle öne çıkıyor:


- Ayak Bileği Hareketi: WalkBot, ayak bileğini çalıştırabilen tek robot olarak bu alanda devrim niteliği taşıyor.


- İnteraktif Mod: Kişiye özel interaktif modlarla hastaların ihtiyaçlarına odaklanarak daha etkili tedavi sağlıyor.


- Kalça ve Diz Hedeflemesi: Kalça ve diz eklemlerine özel olarak odaklanarak rehabilitasyonun etkinliğini artırıyor.


- Performans Algılama: Yapay zeka desteği ile performans ölçümü yaparak, hastaların durumlarına en uygun tedavi planını sunuyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Karabük Teknokent’in başarı grafiği tırmanış gösteriyor Karabük Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren InnoVentures Yazılım ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti., geliştirdiği "Drone Tabanlı Lojistik Platformu" projesiyle KOSGEB’in 2024 yılı Girişimci Destek Programı kapsamında İş Geliştirme Desteği almaya hak kazandı. Proje desteği ile özellikle zorlu arazilere kargo ve nakliyeler dron ile gerçekleştirilmesi için çalışmalar sürüyor. Karabük Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren InnoVentures Yazılım ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından 2024-01 çağrı döneminde sunulan proje, ileri teknoloji çözümleri ve lojistik alanındaki yenilikçi yaklaşımlarıyla dikkat çekiyor. Mitsubishi Electric US’in yürüttüğü, InnoVentures’in ise AR-GE faaliyetlerini yürüttüğü “AnyMile” adlı drone tabanlı lojistik ve operasyon yönetimi platformu; şirketlerin, operatörlerin ve hizmet sağlayıcıların karbon ayak izlerini azaltırken operasyonlarını kârlı bir şekilde hızlandırmalarını amaçlıyor. Nakliye, sevkiyat, filo ve hizmet yönetimi, UTM’leri, üreticileri ve dronları sorunsuz bir şekilde birbirine bağlayan ilk uçtan uca drone tabanlı lojistik platformu hedefiyle planlanan proje, özellikle zorlu coğrafi koşullarda ve acil teslimat gerektiren durumlarda önemli avantajlar sunacak. InnoVentures ekibi, aldıkları bu destekle projeyi bir üst seviyeye taşımayı, ürünün diğer alt uygulamalarına odaklanmayı ve uluslararası alanda rekabet edebilir bir drone platformu sunmayı hedefliyor. InnoVentures Yazılım ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. kurucusu Cahit Berkay Kazangirler, Karabük Teknokent’te iki buçuk yıldır faaliyet gösterdiklerini belirtti. Üç ofisleri bulunduğunu söyleyen Kazangirler, Karabük’ü tercih etmelerinin en büyük sebeplerinden birinin Teknokent’in sunduğu avantajlar ve üniversitede eğitim gören yetenekli gençlerle çalışma fırsatı olduğunu ifade etti. Şu anda 14 resmi personelleri olduğunu, outsource ve freelance çalışanlarla birlikte ekiplerinin 20 kişiye yaklaştığını belirtti. Ayrıca, Teknokent bünyesinde aktif olarak devam eden iki AR-GE projeleri olduğunu, yazmayı planladıkları dört yeni proje için de 1501 ve 1507 TÜBİTAK projelerine başvuruda bulunduklarını açıkladı. Kazangirler, "Teknokent’te yeni projelerle gelişmeye devam edeceğiz" dedi. Drone tabanlı lojistik platformu projeleriyle KOSGEB’den iş geliştirme desteği aldıklarını belirten Kazangirler, bu destekle işlerini büyütmeyi ve personel sayılarını artırmayı planladıklarını söyledi. Üniversite bünyesinde bulunmanın kendilerine büyük avantaj sağladığını vurgulayan Kazangirler, “Üniversitede çok yetenekli arkadaşlarımız var. Yüksek lisans ve doktoraya devam eden arkadaşlarımızda var” dedi. Kazangirler, üniversite hocalarının yetenekli öğrencileri kendilerine yönlendirdiğini, staj ve iş yeri eğitimi konusunda üniversiteden büyük destek gördüklerini belirtti. Drone tabanlı lojistik platformu projelerini Mitsubishi Electric US (MEUS) ile birlikte geliştirdiklerini ifade eden Kazangirler, “İnovasyon merkezi kapsamında AR-GE projelerinin başlangıçı, bu projelerin yapılabilirliğinin kanıtlanması gibi tüm süreçleri Türkiye’de bulunan inovasyon şirketimizle beraber yürütüyoruz. Bu projelerin yapılabilirliği kanıtlandıktan sonra Japonya ve Amerika’nın onayıyla birlikte artık MVP ve POC süreçlerine geçiyoruz. Kuzey Amerika’da drone ile kargo taşımacılığı biraz daha oturdu. Pilot bölgeler bulunuyor. Örnek verecek olursak, Amerika haricinde Singapur’da şu anda gemilerin artık limana yanaşmasına gerek kalmadan, seyahat halindeyken de drone ile kıyıdan yemek tedariki veya belge tedarikinde bulunabiliyorlar. Şirketlerinde bu konuda daha çok drone ile taşımacılığa önem verdiğini söyleyebilirim. Bu pazarın ise her 5 yılda bir yaklaşık olarak yüzde 20 büyüyeceği tahmin ediliyor. Biz de bu pazarda, henüz büyümekte olan bu pazarda bir yer almak istiyoruz. Tamamıyla Amerika ve Japonya ile çalışıyoruz. Olabildiğince daha çok proje almak istiyoruz. Projelerle birlikte bilgi birikimimiz artıyor” diye konuştu. Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, “Karabük Teknokent’in başarı grafiği giderek yükselmektedir. Bu başarı ve kabul edilen çok önemli projeler Karabük şehri adına gurur verici bir tablodur. Karabük Üniversitesi Karabük Teknokent’e her alanda büyük destek vermektedir. Karabük Üniversitesi akademik personeli ve öğrencileri projelerini ve buluşlarını Karabük Teknokent’te hayata geçirmektedir. Ayrıca akademisyenlerimiz Teknokent’teki şirketlere danışmanlık yaparak teknoloji ihtiyaçlarını yenilikçi buluşlarla karşılamaktadır. Yapmış olduğumuz iş birliği protokolleri ile kurduğumuz çalışma takımları ile Teknokent’e yeni ufuklar açarak yolumuza devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Ankara Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Kur’an, ilkeler, ölçüler ve kurallar barındıran evrensel bir rehberdir” Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Kur’an-ı Kerim, ilahi bir kelamdır; ilkeler, ölçüler ve kurallar barındıran evrensel bir rehberdir” dedi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından düzenlenen “Uluslararası Kur’an Ayetleri ve Bilimsel Veriler Işığında Arz-I Sempozyumu”na katıldı. Diyanet Akademisi Başkanlığı Konferans Salonu’nda düzenlenen sempozyumun açılışında konuşan Erbaş, Müslümanların tarih boyunca Kur’an-ı Kerim’i anlamak için çok büyük emekler sarf ettiğini belirterek, şöyle konuştu: “Müslüman alimler anlamayı sadece tefsir ilmiyle yeterli görmediler. Farklı alanlarda yani bugün müspet ilimler dediğimiz alanlarda çok büyük mücadeleler verdiler, emekler sarf ettiler. 7’nci asır, 8’inci, 9’uncu, 10’uncu hele 11’inci asra gelince Müslümanlar tıpta, matematikte, fizikte, astronomide, jeolojide yani bugün üniversitelerde okutulan müspet bilimler olarak tasnif ettiğimiz o alanlarda çok büyük çalışmalar yaptılar. Hatta 16-17’nci yüzyıldan sonra Batılıların önünü açan o ilmi çalışmaları Müslümanlar yaptılar.” “Kur’an, ilkeler, ölçüler ve kurallar barındıran evrensel bir rehberdir” Erbaş, Kur’an’ın özellikle tabiatla ilgili konularda, fizik, tıp ve coğrafyaya dair hususlarda çeşitli bilgiler barındırdığına dikkati çekerek, “Söz konusu ayetlerin bilimsel keşifler vasıtasıyla her dönemde yeniden yorumlandığını görüyoruz. Bu noktada şunu ifade etmek gerekir ki merhum Elmalılı’nın ifadesiyle Kur’an bir fen, matematik veya fizik kitabı olmadığı gibi bir ayrıntılar kitabı da değildir. Kur’an-ı Kerim, ilahi bir kelamdır; ilkeler, ölçüler ve kurallar barındıran evrensel bir rehberdir” ifadelerini kullandı. “Allah, kainatta var oluşla ilgili bilimsel ayrıntıların tespit ve tetkikini insana yüklemiştir” Kur’an’da tefekküre, tezekküre, araştırmaya ve aklı kullanmaya teşvik eden pek çok ayetin olduğuna vurgu yapan Erbaş, şunları kaydetti: “Tüm bu ayetler, tecrübi bilgilerin önemine ve bilgiyi elde etme vasıtalarına dikkat çekmektedir. Nitekim Cenab-ı Hak; ’Gökte ve yerde olan şeylere bakın’, ‘(Resulüm!) De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın ve Allah’ın ilk yaratılışı nasıl başlatıp devam ettirdiğini görün.’ buyurmaktadır. Bu ayetlerle Kur’an-ı Kerim, kainat ve tabiat üzerinde düşünmeye yöneltmektedir. Buradan hareketle diyebiliriz ki Cenab-ı Hak, kainatta var oluşla ilgili müspet bilimlere dair kanunların, bilimsel ayrıntıların tespit ve tetkikini bizzat insana yüklemiştir.” “Kadim ulemamız marazi düşüncelere ilmin vakarına yaraşır şekilde gereken cevabı vermişlerdir” Erbaş, “Din ve bilim arasındaki ilişkiyi, biri güçlenirken diğeri zayıflayan, biri ilerlerken diğeri yok olmaya mahkum olan iki şey arasındaki ilişki gibi görmek ve göstermek isteyen yaklaşımlar her zaman olacaktır. Kadim ulemamız, geçmişte tezahür eden bu tür marazi düşüncelere ilmin vakarına yaraşır şekilde gereken cevabı vermişlerdir. Bu alanda pek çok eser yazmış, büyük bir müktesebat oluşturmuştur. Allah cümlesinden razı olsun” diye konuştu. Hakikatin çağın idrakine bugünün diliyle yeniden sunulması gerektiğini dile getiren Başkan Erbaş, kavli ve kevni ayetler arasındaki tenasübün ortaya koyulmasına yönelik bir seri halinde gerçekleştirilen bu sempozyumları son derece önemsediklerini belirtti. 3 gün sürecek olan sempozyumun açılışında, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Hilmi Karslı, Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Dr. Hafiz Osman Şahin, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Sedide Akbulut, Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Kahraman, akademisyenler ve Başkanlık uzmanları da hazır bulundu.