KÜLTÜR SANAT - 01 Kasım 2024 Cuma 11:52

Limak Filarmoni Orkestrası yurt dışındaki ilk konseri ile Barselona’da

A
A
A
Limak Filarmoni Orkestrası yurt dışındaki ilk konseri ile Barselona’da

Limak Filarmoni Orkestrası, ilk yurt dışı konserini Barselona’nın kültürel simgelerinden Palau de la Música Catalana’da (Katalan Müzik Sarayı) verdi. Dünyanın en prestijli sahnelerinden biri olarak kabul edilen Katalan Müzik Sarayı’nın tarihi atmosferinde dün akşam gerçekleşen konserde, operanın dünyaca ünlü yıldızları aynı sahnede buluştu.



Limak Şirketler Grubu, çeşitli sektörlerde ve farklı coğrafyalardaki ekonomik yatırımlarının yanı sıra sosyal yatırım faaliyetlerine de devam ediyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, İspanya’nın Barselona şehrindeki dünyaca ünlü Palau de la Música Catalana’nın (Katalan Müzik Sarayı) resmi destekçileri arasında yer alan Limak, Türkiye ve İspanya’nın ortak kültürel mirasını görkemli bir konserle taçlandırdı.



İspanya’nın doğu ve güney bölgelerinde yaşanan sel felaketi nedeniyle hayatını kaybedenler anısına saygı duruşu ile başlayan konseri, Limak Şirketler Grubu Onursal Başkanı Nihat Özdemir, Limak Şirketler Grubu ve Limak Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, Türkiye’nin Madrid Büyükelçisi Nüket Küçükel Ezberci, Barselona Spor Kulübü Başkanı Joan Laporta, Palau de la Música Başkanı Joaquim Uriach ile her iki ülkenin iş, spor, sanat ve medya dünyasından pek çok davetli izledi. Limak Filarmoni Orkestrası’nın ‘Akdeniz’in Büyüleyici Melodileri: Aryalar, Düetler ve Daha Fazlası’ isimli ilk uluslararası konseri Akdeniz’in zengin müzikal ve kültürel mirasından geniş bir repertuvar sunarak izleyenleri büyüleyici bir yolculuğa çıkardı. Limak Filarmoni Orkestrası ile birlikte, Katalonya’nın önde gelen orkestralarından Vallés Senfoni Orkestrası müzisyenlerinin de sahne aldığı konserde, geleneksel halk ezgileri ve çağdaş eserlerden oluşan eserler de izleyicilerden büyük alkış aldı.



Konser geliri İspanya’daki afetzedelere aktarılacak


İspanya’nın doğu ve güney bölgelerinde son iki gündür etkili olan ve onlarca kişinin hayatını kaybettiği sel felaketi dolayısıyla başsağlığı dileklerini ileten Limak Şirketler Grubu ve Limak Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, konserden elde edilecek gelirin bölgedeki afetzedelere aktarılacağını söyledi. Limak Filarmoni Orkestrası’nın Barselona’daki ilk yurt dışı konserinin önemli bir dönüm noktası olduğunu da ifade eden Özdemir, şöyle devam etti:


"Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerdeki ekonomik yatırımlarımızı, sosyal yatırımlarımız ile destekliyoruz. Bu çerçevede Barselona’nın müziğe, kültüre ve mimari mükemmelliğe olan bağlılığını ve ruhunu temsil eden Katalan Müzik Sarayı ile (Palau de la Música Catalana) bu yıl mayıs ayında bir iş birliği protokolü imzalamıştık. Şimdiyse Limak Filarmoni Orkestrası’nın bu güzel konseri ile ortaklığımız açısından çok önemli bir anı hep birlikte yaşadık ve ‘bir rüyayı’ gerçekleştirdik.



Ortak Akdeniz kültürünü paylaştığımız İspanya’daki projelerimizle iki ülke arasındaki kültürel ve sosyal bağları güçlendiriyoruz. İspanya’nın önemli kültür ve turizm merkezlerinden Barselona’nın ruhunu ve kalbini tanımlayan simge yapılarında imzamız bulunuyor. Bunlardan biri de futbol dünyasının önemli mabetlerinden Barselona’nın simgesi Spotify Camp Nou Stadı. Bu simge yapının Barselona için taşıdığı derin önemin farkında olarak sürdürdüğümüz yenileme çalışmasıyla Katalan kültür mirasına anlamlı bir iz bırakıyoruz. Diğer bir yandan Limak Vakfı liderliğinde yürüttüğümüz Global Engineer Girls (GEG) programını Türkiye, Kuzey Makedonya, Kosova ve Suudi Arabistan’dan sonra yakın bir zamanda İspanya’da başlatıyoruz. Bu hedefle faaliyet gösterdiğimiz coğrafyalara kültür, sanat ve eğitim başlığı altında anlamlı girişimlerle dokunuyoruz. Grubumuzun gerçekleştirdiği bu anlamlı sosyal yatırımların uluslararası bir boyut kazanması doğru bir yolda olduğumuzu gösteriyor. Türkiye’nin Mühendis Kızları olarak 9 yıldır gururla yürüttüğümüz projemizin küresel bir sosyal etki hareketine dönüşerek Global Engineer Girls’e (GEG) evrilmesi gibi Limak Filarmoni Orkestrası’nın da 8 yıllık başarı dolu yolculuğunun yurt dışına taşınmasından büyük mutluluk duyuyoruz.”



Palau de la Música Catalana’nın resmi destekçileri arasına katılan Limak Şirketler Grubu, bu iş birliği ile çocuklar ve gençlerden oluşan kolektif koro çalışmalarıyla kapsayıcılığı ve sosyal entegrasyonu teşvik eden bir girişim olan ‘Palau Vincles’ programını destekliyor.



Limak Filarmoni Orkestrası yurt dışındaki ilk konseri ile Barselona’da

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara GEN Doğanın en büyüleyici manzaralarını sunan sonbahar, Ankara’nın parklarında adeta bir şölen havası estiriyor. Sarı, kırmızı ve yeşilin birbirine karıştığı renk cümbüşü, doğanın sanat eseri gibi görünen yüzünü gözler önüne sererken ziyaretçilere hem huzur hem de görsel bir ziyafet sunuyor. Sonbaharın gelişiyle birlikte Ankara’nın parkları, doğa severler ve fotoğraf tutkunlarının vazgeçilmez adresi haline geldi. Özellikle hafta sonları, şehirden uzaklaşmadan doğayla iç içe olmak isteyenler bu alanlarda keyifli zaman geçiriyor. Yere dökülen yaprakların oluşturduğu altın sarısı örtü, ağaçların arasında yapılan yürüyüşlere benzersiz bir atmosfer katarken, güneş ışıklarıyla birleşen manzara âdeta büyüleyici bir tabloya dönüşüyor. Bodrum’dan Ankara’yı ziyaret için gelen Zeynep Ercan, “Eymir’i de görmeden gitmek istemedik. Çünkü karabataklar ve doğal güzellikleriyle yemyeşil yani bütün yeşillerin tonları var. Yürüyüş yolunu çok beğendik. Yani böyle dinlendirici böyle huzurlu bir gezi oldu bizim için. Yani temiz hava bir kere fark ettiriyor. Onu hemen hissediyorsunuz” dedi. Çocuklarla beraber birlikte hava almaya geldiklerini söyleyen Dilan Çakan, “Yani Ankara için bulunmaz bir fırsat burası. Hem de sonbaharda bu güzel renklerle beraber bir de eşsiz bir tatil yaşatıyor şu anda. Ankara şartlarında. Ankara Gümüş şehir Ankara düzenli şehir. Görmesini bile ne rengarenk bir şehir” diye konuştu. Ara tatili ailesi ile birlikte Eymir’de geçirdiğini belirten Uras Mustafa Çakan da, “Güzel geçiyor, eğlenceli geçiyor ailemle beraber takılıyorum. Bazen Eymir’e geliyorum. Bazen başka yerlere geliyorum. Eymir’i seviyorum, bisiklet sürüyoruz annemle beraber. Eğlenceli vakit geçiriyoruz burada. Ankara birazcık fazla kentleşme olan bir şehir ama doğal güzellik anlamında da çok önemli bir şehirimizdir. Doğayla beraber bütün oluyoruz. Beraber güzel vakitler geçiriyoruz, dinleniyoruz. Güzel güzel fotoğraflar çekiliyor turuncu yapraklarında” ifadelerine yer verdi. Şehir merkezine yakınlığıyla bilinen Kurtuluş Parkı, hem spor yapanların hem de doğanın tadını çıkarmak isteyenlerin tercih ettiği yerler arasında bulunuyor. Daha uzak bir konumda yer alan Eymir Gölü ise sessizliği ve sakinliğiyle huzur arayanların gözde mekânı olmayı sürdürüyor.
Antalya Antalya’da Yörüklerin yayladan dönüşü başladı Antalya’da nisan ve mayıs aylarında yaylalara çıkan Yörükler, havaların soğumasıyla dönüşe başladı. Sıcak havalardan etkilenmemek, hayvanlardan daha yüksek verim sağlayıp tereyağı ve peynir yapmak için yeşil meraların bulunduğu Toros Dağları’nın zirvelerine, Akseki’nin yaylalarına Nisan ve Mayıs aylarında çıkan Yörükler, havaların soğumasıyla dönüş hazırlığına başladı. Eskiden at ve develerle yapılan yolculuklar günümüzde kamyon ve diğer motorlu taşıtlar yardımıyla yapılarak köylere dönülüyor. Manavgat ilçesinin dağlık kesimlerinde bulunan kırsal mahallesi olan Gebece köyünde yaşayıp hayvancılıkla uğraşan ve yaz aylarında ailesi ile birlikte Akseki’nin Alacabel yakınlarındaki Kaklıktaş mevkisinde hayvanlarını otlatan Mehmet Çoşkun, havaların soğuması ile birlikte Yayladan dönüş hazırlıklarına başladıklarını söyledi. Yaz aylarında ailesi ile birlikte hayvancılık yaptığını anlatan Çoşkun, "Biz yaz aylarında Akseki’nin Alacabel yakınlarında Kaklıktaş mevkiinde hayvanlarımızı otlatmak için yaylaya çıkıyoruz. Buradan hava şartlarına göre Ekimin sonu, Kasım ayının ortaları gibi kendi köyümüze dönüyoruz. Kışın hayvanlarımız 7 ay kendi yerlerimizde, yazın ise yaklaşık 5 ay yaylada kalıyoruz. Bu yıl havalar çok iyi gittiği için yaklaşık 6 ay yaylada kaldık. Şimdi havalar soğumaya başladı. Hazırlıklarımızı tamamladık ve yeniden kış ayını çıkarmak üzere köyümüze geri dönüyoruz" diye konuştu. "Her yıl yüksek rakımlı yaylalara çıkıyoruz" Yörüklerden Duran Topaça (73) yaptığı açıklamada, hayvancılık mesleğinin atalarından kaldığını söyledi. Manavgat ilçesine bağlı Gecebece Mahallesi’nde yaşadıklarını ve geçimlerini sağladıkları küçükbaş hayvanların daha iyi şartlarda beslenmesi için bahar ve yaz aylarında geniş otlaklara ihtiyaçları olduğunu anlatarak, bu nedenle bu dönemi yüksek rakımlı yaylalarda geçirdiklerini, her yıl Akseki’nin Yarpuz Mahallesi yakınlarında bulunan bin 800 metre rakımlı Kaklıktaş Yaylası’na çıktıklarını, kasım ayının ilk haftasında ise dönüş yolculuklarının başladığını kaydetti. "Anamdan doğalı davarcılık yapıyorum" 73 yaşında olmasına rağmen halen küçükbaş hayvancılığı yaptığını anlatan Topaça, "Anamdan atamdan davarcılık mesleği kalmış ve halen davarcılık mesleğini sürdürüyorum. Kendim 72 yaşındayım. Yaylaya hava şartlarına göre Mayıs ayının 20’sinde çıkıyoruz ve Kasım ayının 15’inde iniyoruz” dedi. Hayatının hayvancılık yaparak geçtiğini söyleyen Topaça, “Davarcılık zor bir meslek. Dağlara çıkıyoruz. Bırakacağız diyoruz bırakamıyoruz. Çünkü hayvancılık ata mesleğimiz. 6 oğlum var, 4 tanesini okuttum. Onlar devlette çalışıyor. Diğer 2 oğlum ile birlikte davarcılık mesleğine devam ediyoruz ama artık yoruldum. Ömrümüz böyle geçip gidiyor " diye konuştu. "Eskiden günlerce yürüyerek yaylaya çıkıyorduk" Hayvanlarımızı eskiden yürüyerek yaylalara çıktıklarını anlatan Topaça, "Şimdi ise hayvanlarımızı kamyonlarla götürüyoruz. Belirli bir yerde indirip oradan yine yaya yolu ile devam ediyoruz. Köyümüzde bulunan ağıllarda hayvanlarımızı besliyoruz. Eşyalarımızı ise traktörlerimiz ile götürüyoruz. Artık göçme zamanımız geldi. Havalar soğumaya başladı" şeklinde konuştu.