ASAYİŞ - 18 Ocak 2025 Cumartesi 13:15

Adalar’da kaçak ve sahte alkol denetimi

A
A
A
Adalar’da kaçak ve sahte alkol denetimi

İstanbul’da sahte alkolden ölümlerin artması üzerine, Adalar ilçesinde denetim yapıldı. Denetimlerde içki satan büfe, kafe ve restoranlar denetlendi.


Adalar’da da dün geniş çaplı kaçak ve sahte alkol operasyonu yapıldı. Adalar İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinasyonunda, Adalar İlçe Emniyet Müdürlüğü, Adalar İlçe Sağlık Müdürlüğü, Adalar Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Adalar Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan uygulamalarda, içki satan büfe, kafe ve restoranlarda denetimler gerçekleştirildi.


Herhangi bir sahte alkol ele geçirilmeyen operasyonlarda, kurallara uymayan bazı işletmeler hakkında yasal işlemler başlatıldı. Adalar Kaymakamlığı, vatandaşların mağduriyet yaşamaması ve herhangi bir olumsuzlukla karşılaşılmaması için denetimlerin bundan sonra her hafta ada ada devam edeceğini belirtti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Siz bu işleri bırakın, siz gidin kart oyunu oynayın. Siz gidin poker masalarında kart dağıtın. Siz gidin kırmızı kartlardan puzzle yapın. Onlarla oynayın, onlarla oyalanın” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in savaş çağrısına, “Siz bu işleri bırakın, siz gidin kart oyunu oynayın. Siz gidin poker masalarında kart dağıtın. Siz gidin kırmızı kartlardan puzzle yapın. Onlarla oynayın, onlarla oyalanın” dedi. Erdoğan, Adana’da AK Parti Adana 8. Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Havayolu ile Çukurova Havalimanı’na gelen Erdoğan, daha sonra helikopter ile Yüreğir ilçesinde bulunan Serinevler Spor Salonu’na geldi. “Muhalefetin bizi çekmeye çalıştığı tuzaklara düşmeyeceğiz” Burada düzenlenen kongrede konuşan Erdoğan, muhalefetin tuzaklarına düşmeyeceklerini ifade ederek, “Adana’yı ve Adanalı kardeşlerimi, bu şehre meftun olan şairlerin diliyle bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Allah’ına kurban Adana. Bizleri canlı bağlantı ile takip eden Amasya, Sinop ve Tokat’taki kardeşlerime de selam gönderiyorum. Bu coğrafyadaki Yemen ağıtları, Sarıkamış ağıtları her biri millet olarak yüreğimizi dağlayan Avşar ağıtları Adana’nın ne kadar önemli ruh derinliğine sahip olduğunun kanıtıdır. Biz Adana’yı bazıları gibi sıcaktan, kebaptan, portakal ve şalgamdan ibaret görmüyoruz. Adana, şehitler yurdudur. Söylediğini doğrudan söyleyen civan mert insanlar memleketidir. Adanalı, Allah’ın adamıdır. Adana’nın ırmakları, Göksu, Seyhan ve Ceyhan kökünü Türkistan’dan alan sadece Çukurova’yı değil, gönüllerimizi sulayandır. Adana, yalnızca coğrafyadan ibaret değildir. Bulunduğumuz her makam unutmayınız milletimizin bir emanetidir. Bu görevler bize ülkeye ve millete hizmet etmek için verilmiştir. Bizim büyük hedeflerimiz var. Bunun için gerekirse benliğimizi, nefsimizi ayaklar altına alacağız. Gerekirse gecemizi, gündüzümüze katacağız, muhalefetin bizi çekmeye çalıştığı tuzaklara düşmeyeceğiz. İş üretmeye, hizmet üretmeye devam edeceğiz” diye konuştu. “Hizmet üretmeye devam edeceğiz” Muhalefetin kart oyunları yaptığına değinen Erdoğan, “Adana’da büyük kongremizin ardından seçimlerde en az yüzde 50 alma hedefimize odaklanacağız. Adana’da bu anlayışla çalışmanızı, girmedik hane, dokunmadık yürek bırakmamanızı istiyorum. Biz muhalefet gibi hiçbir vizyon, program, proje geliştirmeden siyaset yapamamayız. Kart oyunlarıyla muhalefetçilik oynayanların içler acısı haline bakarak bu iş tamam diyemeyiz. AK Parti’nin hiçbir mensubu armut piş, ağzıma düş anlayışında olamaz. Ne yapıp kazanıyorsak hak ederek kazanmalıyız. Allah ömür verdikçe, Adana ile birlikte tüm Türkiye’ye hizmet etmeye 85 milyonun tamamı için hizmet üretmeye devam edeceğiz. Sizlerden de durmadan, duraksamadan, 14 Ağustos 2001’deki heyecan ile çalışmanızı özellikle rica ediyorum” ifadelerini kullandı. “Suriye’yi 3 parçaya bölerek kolayca yutulacak lokmalar haline getirme projesi çökmüştür” Suriye’deki Baas rejiminin devrilmesine değinen Erdoğan, daha sonra şunları söyledi: “Suriye’de Baas rejiminin 61 yıllık zulüm düzeni ve 14.yılına giren kanlı savaş sona erdi. Suriyeli kardeşlerimiz özgürlükleri uğruna 1 milyon kişiyi kurban verdiler. İnsanlığımızın ve kardeşliğimizin sınandığı bu süreçte bizde inancımıza, tarihimize ve kültürümüze yakışır bir politika izledik. Biz ne yaptık, mazluma kucak açtık, garibin elinden tuttuk. Yetime kol kanat gerdik. Soframıza bir tabakta muhacirler için koyduk. Hatırlayın biz mazluma, muhtaca sahip çıkarken 14-28 Mayıs seçimlerinde karşımızdaki aday çıktı ve ‘Hepsini geldikleri yere göndereceğiz’ dedi. Sağa sola etiket yapıştırarak Suriye’deki terörden kaçıp ülkemize sığınan bu mağdurları hedef gösterdiler. Sonuçta ne oldu. Milletimiz bu nefret siyasetine sandıkta gereken cevabı verdi. Sonrada partisi oturduğu koltuğu çekip aldı. Şimdi ne kapısını çalan ne de soran var. Unutuldu. Biz, bize yakışanı yaptık. Nefret siyaseti güdenlerde kendilerine yakışanı yaptılar. Neticede yakışan dayanışma, kardeşlik oldu. Suriye krizinde gördük ki sabrın sonu selamettir. Kim ki sabretti Allah ona yardım etti. Artık Suriye özgürleşti ve 13 yıllık hasretin ardından misafirlerimiz yurtlarına başları dik bir şekilde dönüyorlar. Ülkedeki yeni yönetim mutedil bir anlayış sergiliyor. Suriye’yi 3 parçaya bölerek kolayca yutulacak lokmalar haline getirme projesi çökmüştür.” “İsrail, Gazzeli kardeşlerimize diz çöktüremediler” Gazze’deki ateşkes anlaşmasının da önemli olduğuna ve Türkiye’nin Gazze’nin yanında olduğuna vurgu yapan Erdoğan, “Türkiye olarak Suriye’nin yaşadığı yıkımları yeniden bir bütün, müreffeh bir ülke haline gelmesi için her türlü desteği vereceğiz. Suriye’den sonra Gazze’den de müspet bir haber aldık. Filistin Direniş Hareketi Hamas ile İsrail arasında ateşkes mutabakatına varıldı. İsrail hükumeti 467 gündür uyguladığı soykırım ve katliama rağmen Gazzeli kardeşlerimizin direniş hareketini kıramamıştır. 2 milyon kardeşimizi aylarca bombaladılar. Çocukları öldürdüler, hastaneleri yerle bir ettiler. Okul, cami, kiliseleri enkaza çevirdiler. Gıda sırası bekleyen sivilleri vurdular. İnsani yardım malzemesi taşıyan tırları vurdular. Tam 467 gün boyunca her türlü zulmü ve gaddarlığı Gazze’de sergilediler. Ancak Gazzeli kardeşlerimize diz çöktüremediler. 50 binden fazla masum insan şehit edildi. 110 binden fazla sivil yaralandı. 10 binden fazla Gazzeli nerede bilinmiyor. Tüm bunlara rağmen Filistin halkı pes etmedi, diz çökmedi. İsrail’in ve özellikle Netenyahu’nun ateşkes ihlallerinde sicilinin ne kadar kabarık olduğunu biliyoruz. Gazze’nin eskiye dönmemesi için İsrail üzerinde sürekli baskı kurulmalıdır. Türkiye olarak nasıl 467 gün boyunca bir an olsun yalnız ve sahipsiz bırakmadıysak inşallah ateşkes döneminde de Gazze’nin kanayan yaralarını sarmak için tüm imkanlarımızı harekete geçireceğiz. Verdiğimiz mücadelemiz artarak devam edecek” dedi. “Türkiye’nin nasıl dik bir duruş sergilediği anlaşılacaktır” Türkiye olarak Suriye ve Gazze için her zaman mağdurun, mağdurun yanında olduklarına değinen Erdoğan, “Hem Suriye hem de Gazze krizinde biz mazlumdan, mağdurdan ve adaletten yana tavır aldık. Batı’nın ve emperyalist güçlerin ne dediğini değil, kendi inancımızı önemsedik. Avrupa ve Siyonistler bize ne der diye hiçbir şekilde aldırmadık. Bizim yerimiz mazlumun yanıdır dedik. Bütün dünya sağır ve dilsiz kesilmişken bu kardeşiniz hakkı söyledi ve haklının yanında yer aldı. Bu uğurda ciddi bedel ödedik. Ahlaksız ve alçakça iftiralara maruz bırakıldık. Hırslarının esiri oldular. Bunların hiçbirini unutmadık. Filistin ve Suriyeli kardeşlerimizin Türkiye için dua ettiği dönemde 3-5 oy için yalan söyleyenleri unutmadık, unutmayacağız. Bunları yapanların derdi hiçbir zaman Filistin, Gazzeli mağdurlar, Suriyeli muhacirler olmadı. Sadece siyaset yaptılar. Sadece mazlumları istismar ettiler. Şüphesiz tarih, en büyük hakemdir. Zaman, kimin haklı kimin de haksız olduğunu ortaya çıkartmaktadır. Gelecekte her 2 meselede de Türkiye’nin nasıl dik bir duruş sergilediği anlaşılacaktır” diye konuştu. “Orası artık bir gayya kuyusu” Muhalefet lunaparkta oyun oynadığını anlatan Erdoğan, daha sonra şunları söyledi: “Biz, gerek içeri de gerek te dışarı da her aşaması hesaplanmış bir strateji yürütürken ana muhalefetin durumunu da sizlerde görüyorsunuz. Eser, hizmet gibi bir dertleri yok. Biraz ciddiyet ve ağır başlılık arıyoruz, onu dahi bulamıyoruz. Siyaset mi yapıyorlar lunaparkta oyun mu oynuyorlar anlayabilene aşk olsun. Gençlerin, çocukların oyuncakları haline geldiler. Kim kimi hançerliyor, kim kimin kuyusunu kazıyor belli değil. İş yapmak, hizmet etmek yerine sürekli birbirlerine çelme çakma peşindeler. Artık ayyuka çıkan yolsuzluk, usulsüzlük vakalarını saymıyorum bile. Orası artık bir gayya kuyusu. Deşildikçe, üzerine gidilip kazıldıkça altında daha beter, daha utanç verici skandallar patlak veriyor. Adli ve emniyet birimlerimiz bunları tespit ediyor, yakalıyor ve beytülmale uzanan kirli ellerin hesabını hukuk önünde soruyor. Para kuleleri, şişirilmiş konser faturaları ve ihale yolsuzlukları dışında bizim eserimiz diye gösterebilecekler hiçbir icraatları yok.” “Hem dersini bilmiyor hem de cehaletini bağırarak, çağırarak kapatmaya çalışıyor” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ihale yolsuzluğu soruşturmalarına ilişkin yaptığı, “Turpların büyüğü heybede.” açıklamasının ardından “Bu savaş ilanını görüyor ve kabul ediyoruz” diyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e de yanıt vererek, “Şimdi de çıkmışlar savaş ilanından söz ediyorlar. Bir de biz bilmiyoruz, sen nasıl biliyorsun diyorlar. Sayın Özel’e buradan soruyorum. Sayın Özel, sen neyi biliyorsun da bunları bileceksin. Neyi takip ediyorsun da bunları bileceksin. Esenyurt Belediyesi’ni mi takip ediyorsun, Beşiktaş Belediyesi’ni mı takip ediyorsun. Oralarda olan şu son gelişmelerden haberin yoksa sen artık bu görevi bırak. Zaten birileri de gelip elinden bu görevi elinden alacaklar. Esad uçakla kaçarken Esad ile görüşülmeli diyen sen değil misin. Milletin bildiğini sen bilmiyorsan bu kimin suçu. 85 milyonun takip ettiğini sen takip etmiyorsan bu kabahat kimin. Yargıyı, bizi suçlayacağına CHP’yi zehirli sarmaşık gibi saran bu soygun düzeni ile gel mücadele etsene. Harami arıyorsan, etrafını saran haramileri araştır. Meşhur şiirinde Ülkü Tamer ne diyor. ‘Hem dersini bilmiyor hem de şişman herkesten’ diyor ya. Sayın Özel’in yargıya aks eden yolsuzluk davaları üzerinden savurduğu tehditler de aynen böyle. Hem dersini bilmiyor hem de cehaletini bağırarak, çağırarak, Türk siyasetine hiç yakışmayan ifadelerle kapatmaya çalışıyor. Atalarımız ‘Büyük lokma ye, büyük laf etme’ demişler. Bunlar her açığa düştüklerinde büyük büyük laf ediyorlar ama sonra kuzu kuzu hizaya geliyorlar. Her suçüstü yakalandıklarında aslan kesiliyorlar ama sonra süt dökmüş kediye dönüyorlar. CHP lideri sayın Özel’e samimi tavsiyem şudur; Siz bu işleri bırakın, siz gidin kart oyunu oynayın. Siz gidin poker masalarında kart dağıtın. Siz gidin kırmızı kartlardan puzzle yapın. Onlarla oynayın, onlarla oyalanın” diye konuştu. Öte yandan Recep Tayyip Erdoğan Adana’da son 22 yılda güncellenmiş değerle 922 milyar liralık yatırım yaptıklarını anlattı. Konuşmanın ardından Erdoğan, Mersin’de düzenlenecek AK Parti Mersin 8. Olağan İl Kongresi’ne katılmak üzere helikopter ile kentten ayrıldı. (UMT-FKE-
Bursa Uludağ’da kayakçıların çilesi... Sömestirin ilk günü izdiham yaşandı Türkiye’de okullar yarı yıl tatiline girdi. Bir çok kayak merkezinde yeterli kar olmayınca binlerce tatilci sömestir tatilini geçirmek için Uludağ’a akın etti. Yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra günübirlikçilerin ve öğrencilerin akın ettiği pistler ana baba gününe dönerken kayak yapmak neredeyse imkansız hale geldi. Telesiyej kuyruklarında izdiham yaşandı, öğrenciler isyan etti. Kayak yapmak için telesiyej sırası bekleyen binlerce kişinin zirveye doğru uzanan kuyruk görüntüsü gökyüzünden bakılınca tabloları aratmadı. Kuyrukta sıra bekleyen kayakçıların güneşte uzayan gölgeleri izlemeye değer görüntüler ortaya çıkardı. Yılbaşından ağzı yanan işletmeciler sömestir tatili öncesi yaptıkları indirimlerle genelini öğrenci gruplarının oluşturduğu tatilcilerin rotasını Uludağ’a çevirmeyi başardı. Bölgedeki otellerde son iki günde yapılan rezervasyonlarla doluluk olanları neredeyse yüzde 100’e ulaştı. Uludağ bu kadar talep görünce de kar kalınlığı en fazla ölçülen birinci bölgedeki kayak pistlerinde kelimenin tek anlamıyla insan seli yaşandı. Kayakçısından, kızakçısına, poşetle kayanından, acemisine kadar bir çok vatandaş karın tadını çoluk çocuk hep birlikte pistlerde doyasıya çıkardı. Kayakçıların oluşturduğu neredeyse zirveye uzanan metrelerce uzunluktaki telesiyej kuyruğu da gökyüzünden drone ile görüntülendi. Kar ve güneş eşliğinde açık havada çekilen görüntüler tabloları aratmazken kuyruk bekleyen kayakçıların kar üzerine düşen uzayan gölgeleri de bir birinden güzel görüntülerin ortaya çıkmasına vesile oldu. Yarıyıl tatilini eşi ve oğlu ile birlikte Uludağ’da geçiren Kahraman Tokay, “Sömestir tatili için İstanbul’dan geldik. Ailemle burada tatil yapalım dedik. Dün çok sakindi ama bugün tıklım tıklım. Yani hava çok güzel ama yoğunlukta çok fazla. Buraya düzenleme lazım, çünkü çok süratli kayak yapanlar var vatandaşlarda piste yöneliyor. Ciddi kazalar meydana gelebilir” dedi. Uludağ’da daha düzenli bir ortam oluşturulmasını bekleyen Evren Tokay ise “Hava harika çok keyifli vakit geçiriyoruz fakat günübirlik gelen çok kişi var. Bu nedenle kayak sporu yapanlar zorlanıyor. Aslında daha geniş bir alan ve düzenleme yapılabilir ama yine de çok keyif aldık” diye konuştu. Çiftin 10 yaşındaki ilkokul 4. sınıf öğrencisi oğulları Ömer Doruk Tokay’da yaşanan yoğunluğa ve kalabalığa isyan etti. Minik Tokay bu tatilin çocuklar için olduğunu belirterek, "Çok güzel ama abi çok kalabalık. Kayak yapacak yer bile yok neredeyse. Herkes yolun ortasında duruyor. Sonra diyorlar ki buradan geçmeyin. Sonra da yolu kapatıyorlar. Millet çarpınca da hastane borçlarımı ödeyin diyorlar. Sonra da bizi suçlayıp mahkemeye veriyorlar abi. Kendileri çekilmiyorlar ki. Abi bu kadar insanı burada bekletiyorlar. Sonra diyorlar ki niye bu kadar bekliyoruz? Hem kayakçılar için hem de yayaların bu kadar beklemesini istemiyoruz ama bekletiyorlar abi. Yani yarım saat bekletsinler, en fazla yarım saat herkes binsin kaysın, daha tatil bitmedi bu gün ilk gün ne var yani" diye konuştu. İstanbul’dan tatil için Uludağ’ı tercih eden Mert Oymalı ise “Yaklaşık 1.5 saattir sıra bekliyorum hala sıra gelmedi . Biz de artık daha fazla sıra beklemedik sıradan çıktık. Belki biraz sıra azalırsa tekrar değerlendiririz ama havada çok güzel. Yoğunluğun azalmasını bekleyeceğiz” ifadelerini kullandı Bir başka vatandaş ise, “Bir saat bekletiyorum sıra gelmedi. 2 haftadır kayak yapmak için geliyorum ama yoğunluktan bir türlü kayak yapamadık. Her geldiğimizde bu şekilde yoğunluk oluyor. Bizde mağdur oluyoruz” diye konuştu.
Elazığ Dumandağ: ’’Hükümetimizin oluşan mağduriyeti gidereceğine inanıyoruz’’ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının “Makroihtiyati Çerçeveye İlişkin” düzenlemesinde Elazığ’ın ayrı tutulmasının büyük mağduriyet oluşturduğunu belirten Elazığ Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Dumandağ, “11 deprem ilinden yalnızca Elazığ’ın kapsam dışı bırakılması esnaf ve sanayicimizi olduğu gibi bizleri de derinden üzmüştür” dedi. Elazığ Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Dumandağ, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının “Makroihtiyati Çerçeveye İlişkin” düzenlemesinde Elazığ’ın ayrı tutulmasının büyük mağduriyet oluşturduğunu belirterek, deprem ve pandemi süreçleri başta olmak üzere birçok konuda Elazığ esnafının ve sanayicisinin yanında olan hükümet yetkililerinin ve ekonomi kurmaylarının bu kararı yeniden gözden geçireceğine ve mağduriyetin giderilmesi için gerekli adımları atacağına inandıklarını vurguladı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Dumandağ, ’’2020 ve 2023 depremleri ile pandemi sürecini en derin şekilde hissede ve maddi manevi ciddi zarara uğrayan Elazığ’ın Makroihtiyati Çerçeve kapsamına dahil edilmemesi şehirde büyük bir mağduriyet oluşturmuştur. 11 deprem ilinden yalnızca Elazığ’ın kapsam dışı bırakılması esnaf ve sanayicimizi olduğu gibi bizleri de derinden üzmüştür. Ticaret Borsası olarak Elazığ’ın yanı sıra Bingöl, Tunceli ve Muş illerini kapsayan 4 ilde faaliyet yürütmekteyiz. Bu illerde ticaret ve üretim yapan esnaf ve sanayicilerimiz yaşadıkları her zorlukta ve sıkıntıda devletimizin desteğini yanında görmüştür. Bu bölgelerin deprem bölgesinde olduğunu düşünerek muhtemel bir depremden etkilenmeden önce bu desteklerin devam etmesi, esnaf ve sanayicimizin önlem alabilmesine imkan tanınması büyük önem taşımaktadır. Her fırsatta esnafımızın yanında olan devlet yetkililerimizin, ekonomi yöneticilerimizin ve milletvekillerimizin bu konuda gerekli hassasiyeti gidererek mağduriyeti ortadan kaldıracaklarına inanıyoruz” dedi.
Kayseri AK Parti Kayseri’de bayrak değişimi Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle gerçekleştirilen Kayseri 8. Olağan İl Kongresi’nde, İl Başkanlığı görevine seçilen Hüseyin Okandan; AK Parti Kayseri İl Başkanlığı’nda düzenlenen törenle görevini Fatih Üzüm’den devraldı. Törende; TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, AK Parti Kayseri İl Başkanı Hüseyin Okandan, önceki dönem AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm, AK Parti Kayseri yönetim kurulu üyeleri ve önceki dönem yönetim kurulu üyeleri katıldı. Coşku ve heyecan içinde gerçekleşen devir teslim töreninde, Fatih Üzüm görevini Hüseyin Okandan’a devretti. Programa katılan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, birlik ve beraberliğe vurgu yaparak şunları söyledi; “Fatih Üzüm kardeşimizin başarılarını tüm Türkiye gördü. Hüseyin kardeşimiz de çok başarılı bir şekilde görevi teslim aldı. Hüseyin Başkanımızın partimizde yaptığı faaliyetleri ve emeklerini herkes çok iyi biliyor. Nöbet değişimi yapıldıktan sonra esas değişmedi. Bizim maksadımız milletimize hizmet. Elimizden gelen neyse, milli ve manevi değerlerimiz istikametinde yapılması gereken ne varsa onları yapmaya çalışacağız. 20 sene önce neredeydik, şimdi nerelere geldik. İnşallah bekamız ve refahımız en üst seviyeye çıkacak. Kayserili hemşehrilerimizin ihtiyaçlarını en iyi şekilde tercüme edeceğiz. Gençlerimizin eğitimine önem vereceğiz, kendi eğitimimize de çok önem vereceğiz. Bazı şeyleri bilmemiz lazım, inancımızı tazelememiz lazım. Bizim güçlü bir tarihimiz var. Arkadaşlarım, Fatih kardeşim yaptıklarından dolayı haklarını helal etsinler. Gece gündüz demeden her zaman arayabildik. Kendi hayatında başarılar diliyorum. Hüseyin kardeşimizle seçim sürecinde gece gündüz demeden yaptığımız çalışmalarımızda bir arkadaşlığımız başladı. Çok şükür o günden bu güne kadar da hiçbir pürüz olmadan devam etti ve ediyor. Kendisine başarılar diliyoruz.” Kayseri için gece gündüz demeden çalışacaklarını ifade eden AK Parti Kayseri İl Başkanı Hüseyin Okandan ise; "Gerçekten özellikle bu süreçte Fatih Bey’le güzel bir muhabbetimiz oldu, ama insanların nefsini kontrol etmesi gerçekten çok zordur. Biz Fatih Bey’le bu samimiyeti sağlamış olmamız, gerçekten bu teşkilatın selameti için çok kıymetli. Bakanımızın özellikle bu güzel söylemlerine mazhar olmak bizim için çok değerli. Bu kadar kıymetli sözlerin ardından, gerçekten bu güven bizim üzerimizdeki sorumluluğu ve vebali artırıyor. İnşallah Allah muvaffak etsin. Cumhurbaşkanımıza vermiş olduğumuz taahhütleri de inşallah yerine getireceğiz" ifadelerini kullandı. Devir teslim töreni çiçek takdiminden sonra sona erdi.