POLİTİKA - 18 Ocak 2025 Cumartesi 15:38

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Siz bu işleri bırakın, siz gidin kart oyunu oynayın. Siz gidin poker masalarında kart dağıtın. Siz gidin kırmızı kartlardan puzzle yapın. Onlarla oynayın, onlarla oyalanın”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Siz bu işleri bırakın, siz gidin kart oyunu oynayın. Siz gidin poker masalarında kart dağıtın. Siz gidin kırmızı kartlardan puzzle yapın. Onlarla oynayın, onlarla oyalanın”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in savaş çağrısına, “Siz bu işleri bırakın, siz gidin kart oyunu oynayın. Siz gidin poker masalarında kart dağıtın. Siz gidin kırmızı kartlardan puzzle yapın. Onlarla oynayın, onlarla oyalanın” dedi.



Erdoğan, Adana’da AK Parti Adana 8. Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Havayolu ile Çukurova Havalimanı’na gelen Erdoğan, daha sonra helikopter ile Yüreğir ilçesinde bulunan Serinevler Spor Salonu’na geldi.


“Muhalefetin bizi çekmeye çalıştığı tuzaklara düşmeyeceğiz”


Burada düzenlenen kongrede konuşan Erdoğan, muhalefetin tuzaklarına düşmeyeceklerini ifade ederek, “Adana’yı ve Adanalı kardeşlerimi, bu şehre meftun olan şairlerin diliyle bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Allah’ına kurban Adana. Bizleri canlı bağlantı ile takip eden Amasya, Sinop ve Tokat’taki kardeşlerime de selam gönderiyorum. Bu coğrafyadaki Yemen ağıtları, Sarıkamış ağıtları her biri millet olarak yüreğimizi dağlayan Avşar ağıtları Adana’nın ne kadar önemli ruh derinliğine sahip olduğunun kanıtıdır. Biz Adana’yı bazıları gibi sıcaktan, kebaptan, portakal ve şalgamdan ibaret görmüyoruz. Adana, şehitler yurdudur. Söylediğini doğrudan söyleyen civan mert insanlar memleketidir. Adanalı, Allah’ın adamıdır. Adana’nın ırmakları, Göksu, Seyhan ve Ceyhan kökünü Türkistan’dan alan sadece Çukurova’yı değil, gönüllerimizi sulayandır. Adana, yalnızca coğrafyadan ibaret değildir. Bulunduğumuz her makam unutmayınız milletimizin bir emanetidir. Bu görevler bize ülkeye ve millete hizmet etmek için verilmiştir. Bizim büyük hedeflerimiz var. Bunun için gerekirse benliğimizi, nefsimizi ayaklar altına alacağız. Gerekirse gecemizi, gündüzümüze katacağız, muhalefetin bizi çekmeye çalıştığı tuzaklara düşmeyeceğiz. İş üretmeye, hizmet üretmeye devam edeceğiz” diye konuştu.


“Hizmet üretmeye devam edeceğiz”


Muhalefetin kart oyunları yaptığına değinen Erdoğan, “Adana’da büyük kongremizin ardından seçimlerde en az yüzde 50 alma hedefimize odaklanacağız. Adana’da bu anlayışla çalışmanızı, girmedik hane, dokunmadık yürek bırakmamanızı istiyorum. Biz muhalefet gibi hiçbir vizyon, program, proje geliştirmeden siyaset yapamamayız. Kart oyunlarıyla muhalefetçilik oynayanların içler acısı haline bakarak bu iş tamam diyemeyiz. AK Parti’nin hiçbir mensubu armut piş, ağzıma düş anlayışında olamaz. Ne yapıp kazanıyorsak hak ederek kazanmalıyız. Allah ömür verdikçe, Adana ile birlikte tüm Türkiye’ye hizmet etmeye 85 milyonun tamamı için hizmet üretmeye devam edeceğiz. Sizlerden de durmadan, duraksamadan, 14 Ağustos 2001’deki heyecan ile çalışmanızı özellikle rica ediyorum” ifadelerini kullandı.


“Suriye’yi 3 parçaya bölerek kolayca yutulacak lokmalar haline getirme projesi çökmüştür”


Suriye’deki Baas rejiminin devrilmesine değinen Erdoğan, daha sonra şunları söyledi:


“Suriye’de Baas rejiminin 61 yıllık zulüm düzeni ve 14.yılına giren kanlı savaş sona erdi. Suriyeli kardeşlerimiz özgürlükleri uğruna 1 milyon kişiyi kurban verdiler. İnsanlığımızın ve kardeşliğimizin sınandığı bu süreçte bizde inancımıza, tarihimize ve kültürümüze yakışır bir politika izledik. Biz ne yaptık, mazluma kucak açtık, garibin elinden tuttuk. Yetime kol kanat gerdik. Soframıza bir tabakta muhacirler için koyduk. Hatırlayın biz mazluma, muhtaca sahip çıkarken 14-28 Mayıs seçimlerinde karşımızdaki aday çıktı ve ‘Hepsini geldikleri yere göndereceğiz’ dedi. Sağa sola etiket yapıştırarak Suriye’deki terörden kaçıp ülkemize sığınan bu mağdurları hedef gösterdiler. Sonuçta ne oldu. Milletimiz bu nefret siyasetine sandıkta gereken cevabı verdi. Sonrada partisi oturduğu koltuğu çekip aldı. Şimdi ne kapısını çalan ne de soran var. Unutuldu. Biz, bize yakışanı yaptık. Nefret siyaseti güdenlerde kendilerine yakışanı yaptılar. Neticede yakışan dayanışma, kardeşlik oldu. Suriye krizinde gördük ki sabrın sonu selamettir. Kim ki sabretti Allah ona yardım etti. Artık Suriye özgürleşti ve 13 yıllık hasretin ardından misafirlerimiz yurtlarına başları dik bir şekilde dönüyorlar. Ülkedeki yeni yönetim mutedil bir anlayış sergiliyor. Suriye’yi 3 parçaya bölerek kolayca yutulacak lokmalar haline getirme projesi çökmüştür.”


“İsrail, Gazzeli kardeşlerimize diz çöktüremediler”


Gazze’deki ateşkes anlaşmasının da önemli olduğuna ve Türkiye’nin Gazze’nin yanında olduğuna vurgu yapan Erdoğan, “Türkiye olarak Suriye’nin yaşadığı yıkımları yeniden bir bütün, müreffeh bir ülke haline gelmesi için her türlü desteği vereceğiz. Suriye’den sonra Gazze’den de müspet bir haber aldık. Filistin Direniş Hareketi Hamas ile İsrail arasında ateşkes mutabakatına varıldı. İsrail hükumeti 467 gündür uyguladığı soykırım ve katliama rağmen Gazzeli kardeşlerimizin direniş hareketini kıramamıştır. 2 milyon kardeşimizi aylarca bombaladılar. Çocukları öldürdüler, hastaneleri yerle bir ettiler. Okul, cami, kiliseleri enkaza çevirdiler. Gıda sırası bekleyen sivilleri vurdular. İnsani yardım malzemesi taşıyan tırları vurdular. Tam 467 gün boyunca her türlü zulmü ve gaddarlığı Gazze’de sergilediler. Ancak Gazzeli kardeşlerimize diz çöktüremediler. 50 binden fazla masum insan şehit edildi. 110 binden fazla sivil yaralandı. 10 binden fazla Gazzeli nerede bilinmiyor. Tüm bunlara rağmen Filistin halkı pes etmedi, diz çökmedi. İsrail’in ve özellikle Netenyahu’nun ateşkes ihlallerinde sicilinin ne kadar kabarık olduğunu biliyoruz. Gazze’nin eskiye dönmemesi için İsrail üzerinde sürekli baskı kurulmalıdır. Türkiye olarak nasıl 467 gün boyunca bir an olsun yalnız ve sahipsiz bırakmadıysak inşallah ateşkes döneminde de Gazze’nin kanayan yaralarını sarmak için tüm imkanlarımızı harekete geçireceğiz. Verdiğimiz mücadelemiz artarak devam edecek” dedi.


“Türkiye’nin nasıl dik bir duruş sergilediği anlaşılacaktır”


Türkiye olarak Suriye ve Gazze için her zaman mağdurun, mağdurun yanında olduklarına değinen Erdoğan, “Hem Suriye hem de Gazze krizinde biz mazlumdan, mağdurdan ve adaletten yana tavır aldık. Batı’nın ve emperyalist güçlerin ne dediğini değil, kendi inancımızı önemsedik. Avrupa ve Siyonistler bize ne der diye hiçbir şekilde aldırmadık. Bizim yerimiz mazlumun yanıdır dedik. Bütün dünya sağır ve dilsiz kesilmişken bu kardeşiniz hakkı söyledi ve haklının yanında yer aldı. Bu uğurda ciddi bedel ödedik. Ahlaksız ve alçakça iftiralara maruz bırakıldık. Hırslarının esiri oldular. Bunların hiçbirini unutmadık. Filistin ve Suriyeli kardeşlerimizin Türkiye için dua ettiği dönemde 3-5 oy için yalan söyleyenleri unutmadık, unutmayacağız. Bunları yapanların derdi hiçbir zaman Filistin, Gazzeli mağdurlar, Suriyeli muhacirler olmadı. Sadece siyaset yaptılar. Sadece mazlumları istismar ettiler. Şüphesiz tarih, en büyük hakemdir. Zaman, kimin haklı kimin de haksız olduğunu ortaya çıkartmaktadır. Gelecekte her 2 meselede de Türkiye’nin nasıl dik bir duruş sergilediği anlaşılacaktır” diye konuştu.


“Orası artık bir gayya kuyusu”


Muhalefet lunaparkta oyun oynadığını anlatan Erdoğan, daha sonra şunları söyledi:


“Biz, gerek içeri de gerek te dışarı da her aşaması hesaplanmış bir strateji yürütürken ana muhalefetin durumunu da sizlerde görüyorsunuz. Eser, hizmet gibi bir dertleri yok. Biraz ciddiyet ve ağır başlılık arıyoruz, onu dahi bulamıyoruz. Siyaset mi yapıyorlar lunaparkta oyun mu oynuyorlar anlayabilene aşk olsun. Gençlerin, çocukların oyuncakları haline geldiler. Kim kimi hançerliyor, kim kimin kuyusunu kazıyor belli değil. İş yapmak, hizmet etmek yerine sürekli birbirlerine çelme çakma peşindeler. Artık ayyuka çıkan yolsuzluk, usulsüzlük vakalarını saymıyorum bile. Orası artık bir gayya kuyusu. Deşildikçe, üzerine gidilip kazıldıkça altında daha beter, daha utanç verici skandallar patlak veriyor. Adli ve emniyet birimlerimiz bunları tespit ediyor, yakalıyor ve beytülmale uzanan kirli ellerin hesabını hukuk önünde soruyor. Para kuleleri, şişirilmiş konser faturaları ve ihale yolsuzlukları dışında bizim eserimiz diye gösterebilecekler hiçbir icraatları yok.”


“Hem dersini bilmiyor hem de cehaletini bağırarak, çağırarak kapatmaya çalışıyor”


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ihale yolsuzluğu soruşturmalarına ilişkin yaptığı, “Turpların büyüğü heybede.” açıklamasının ardından “Bu savaş ilanını görüyor ve kabul ediyoruz” diyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e de yanıt vererek, “Şimdi de çıkmışlar savaş ilanından söz ediyorlar. Bir de biz bilmiyoruz, sen nasıl biliyorsun diyorlar. Sayın Özel’e buradan soruyorum. Sayın Özel, sen neyi biliyorsun da bunları bileceksin. Neyi takip ediyorsun da bunları bileceksin. Esenyurt Belediyesi’ni mi takip ediyorsun, Beşiktaş Belediyesi’ni mı takip ediyorsun. Oralarda olan şu son gelişmelerden haberin yoksa sen artık bu görevi bırak. Zaten birileri de gelip elinden bu görevi elinden alacaklar. Esad uçakla kaçarken Esad ile görüşülmeli diyen sen değil misin. Milletin bildiğini sen bilmiyorsan bu kimin suçu. 85 milyonun takip ettiğini sen takip etmiyorsan bu kabahat kimin. Yargıyı, bizi suçlayacağına CHP’yi zehirli sarmaşık gibi saran bu soygun düzeni ile gel mücadele etsene. Harami arıyorsan, etrafını saran haramileri araştır. Meşhur şiirinde Ülkü Tamer ne diyor. ‘Hem dersini bilmiyor hem de şişman herkesten’ diyor ya. Sayın Özel’in yargıya aks eden yolsuzluk davaları üzerinden savurduğu tehditler de aynen böyle. Hem dersini bilmiyor hem de cehaletini bağırarak, çağırarak, Türk siyasetine hiç yakışmayan ifadelerle kapatmaya çalışıyor. Atalarımız ‘Büyük lokma ye, büyük laf etme’ demişler. Bunlar her açığa düştüklerinde büyük büyük laf ediyorlar ama sonra kuzu kuzu hizaya geliyorlar. Her suçüstü yakalandıklarında aslan kesiliyorlar ama sonra süt dökmüş kediye dönüyorlar. CHP lideri sayın Özel’e samimi tavsiyem şudur; Siz bu işleri bırakın, siz gidin kart oyunu oynayın. Siz gidin poker masalarında kart dağıtın. Siz gidin kırmızı kartlardan puzzle yapın. Onlarla oynayın, onlarla oyalanın” diye konuştu.


Öte yandan Recep Tayyip Erdoğan Adana’da son 22 yılda güncellenmiş değerle 922 milyar liralık yatırım yaptıklarını anlattı.


Konuşmanın ardından Erdoğan, Mersin’de düzenlenecek AK Parti Mersin 8. Olağan İl Kongresi’ne katılmak üzere helikopter ile kentten ayrıldı.


(UMT-FKE-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Şanlıurfa’da 5 yaşındaki kız çocuğu boğularak öldürüldü Şanlıurfa’nın Harran ilçesinde 5 yaşındaki kız çocuğu boğularak öldürüldü. Valilik, adli işlemlerin başlatıldığı ve soruşturmanın sürdüğünü bildirdi. Edinilen bilgiye göre, olay, 15 Ocak günü, Harran ilçesine bağlı Oğulcuk Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, M.N.B. isimli 5 yaşındaki kız çocuğu, henüz kimliği belirlenemeyen kişi veya kişiler tarafından boğularak öldürüldü. Öldürülen çocuk, iddiaya göre, yakınları tarafından Harran Devlet Hastanesine kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan çocuğun öldüğü belirlenerek, otopsi işlemleri için Şanlıurfa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Şanlıurfa Valiliğinden açıklama Konu ile ilgili Şanlıurfa Valiliği’nden yapılan açıklamada, "Harran ilçemize bağlı Oğulcuk Mahallesinde 15 Ocak 2025 günü, rahatsızlanması üzerine ailesi tarafından Harran Devlet Hastanesine getirilen altı yaşındaki M.N.B isimli çocuk, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen maalesef hayatını kaybetmiştir. Harran Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk tıbbi değerlendirme neticesinde, ölüm olayının sebebinin belirlenmesi amacıyla derhal adli işlem başlatılmış olup Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma titizlikle sürdürülmektedir. Konu Valiliğimiz tarafından yakından takip edilmektedir" ifadelerine yer verildi. Başsavcılık: "Soruşturma titizlikle devam etmektedir" Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, Harran ilçesinde 15 Ocak 2025 tarihinde M.N.B. isimli kız çocuğun rahatsızlanması üzerine ailesi tarafından Harran Devlet Hastanesine götürüldüğü, hastanede yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybettiği belirtildi. Yapılan otopside cinsel istismara dair herhangi bir bulguya rastlanmadığı belirtilerek, "Mağdur M.N.B.’nin kesin ölüm sebebinin adli tıp raporu düzenlendikten sonra kesinleşeceği, söz konusu olayla ilgili Harran Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma titizlikle devam etmektedir" ifadelerine yer verildi. Şanlıurfa Barosundan açıklama Barodan yapılan açıklamada ise "2 gün önce Şanlıurfa Harran Devlet Hastanesi’ne ölü olarak getirilen 5 yaşındaki M.N.B. kızımızın ölümü ile ilgili kamuoyunda gündeme gelen haberler, derin bir üzüntü ve endişeyle tarafımızca takip edilmektedir. Şanlıurfa Barosu olarak soruşturma makamlarıyla yaptığımız görüşmeler sonucunda, şu an için cinsel istismara dair herhangi bir bulguya rastlanmadığı bilgisi edinilmiştir. Ancak, gerçek ölüm nedeninin belirlenmesi için kapsamlı adli incelemeler ve ileri tetkik süreçleri devam etmektedir. Kesin sonuçlar bu çalışmalar tamamlandıktan sonra açıklığa kavuşacaktır. Şanlıurfa Barosu ve Şanlıurfa Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak, M.N.B.kızımızın ölümüyle ilgili hukuki sürecin başından itibaren olduğu gibi bundan sonraki aşamalarında da titizlikle takipçisi olacağımızı ve adaletin tecelli etmesi için gerekli tüm desteği sağlayacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz" denildi.
İstanbul Thomas Reis: “Hakem sonuca etki edecek bir karar verdi” Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, hakem Kadir Sağlam’ın, Drongelen’e gösterdiği ikinci sarı kartın yanlış ve maçın sonucuna etki edecek bir karar olduğunu söyledi. Trendyol Süper Lig’in 20. haftasında Samsunspor, deplasmanda Beşiktaş ile golsüz berabere kaldı. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, “Sonuç sebebiyle çok mutluyum, 1 puan aldık. İkinci yarı zor geçti. İlk yarının ilk 15 dakikasında istediğimiz performansı gösteremedik. Rakip çok fazla rotasyon yaptı. Defansta bazı pozisyonlar yaşadık. Bazı problemler vardı ama daha sonra çok iyi savaştık. Ne yazık ki hakem ikinci sarı kartta maçın sonucuna etki etmek istedi. İkinci sarı karta hemfikir değilim. Ona rağmen ikinci yarıda net bir pozisyonumuz vardı ama değerlendiremedik. Beşiktaş da pozisyonlara girdi. Ama Rick’in önümüzdeki hafta bizimle olmaması bir problem” ifadelerini kullandı. “Sonuca etki edecek bir karardı” Genel itibarıyla hakemlerle ilgili çok konuşmayı seven biri olmadığını dile getiren Reis, “Bu akşama benzer bir şeyi Galatasaray maçında yaşadık. Bugün de aynısı oldu. Resmen sonuca etki edecek bir karardı. Bu iki maçta bizim aleyhimize verilen birçok karar oldu. Bugün 1 puan için mutluyuz ama verilen kartla ilgili hemfikir değilim” şeklinde konuştu. “Birbirimiz için savaştık” Thomas Reis, Beşiktaş gibi bir rakibe karşı 1O kişi oynamanın çok zor olduğunu dile getirdi. Reis, “Çok iyi oyuncuları olan bir takım Beşiktaş. Samsunspor olarak biz de birbirimiz için savaştık. Umarım önümüzdeki maçları 11 kişi tamamlayabiliriz. Cuma günü önemli bir maç oynayacağız evimizde. Umarım iyi bir performansla istediğimizi alırız” diye konuştu. “Birinci hedefimiz ligde kalmak” Sezon sonu için hedeflerinin sorulması üzerine de Alman çalıştırıcı, “Birinci hedefimiz ligde kalmak. Elbette her maç çok önemli ve kazanmak istiyoruz. Ama Samsunpsor tarihinin en iyi sezonlarından birini geçirmek istiyoruz. Böyle devam eder ve daha fazla puan toplarsak güzel bir sezon geçirmiş olacağız” cevabını verdi. “Biz de insanız ve hata yapıyoruz” Reis, Marius Mouandilmadji’nin penaltı beklediği pozisyon hakkında da görüşlerini aktardı. Tecrübeli teknik adam, “Bence penaltı değildi. Beşiktaşlı önce vurdu ve sonra korner oldu. Biz de insanız ve hata yapıyoruz. Ben de hoca olarak hatalar yapıyorum. Yüzde 50 pozisyonlarda rakibin lehine verilen kararlar oldu. En kötü kararın ikinci sarı kart olduğunu düşünüyorum. Umarım hakemler bundan sonra bizim maçlarımızda daha adaletli kararlar verir” şeklinde konuştu. “Bu şekilde devam edersek oyuncularımın değeri de artacak” Beşiktaş’ın kadro değerinin yüksek olmasının kendisi için önemli olmadığını belirten Thomas Reis, “Beşiktaş’ın oyuncu değerini biliyorum. Bizden daha pahalı olabilirle ama bu benim için öneli değil. 55. dakikadan sonra defans yapmamız gerekti. Beşiktaş kazanmak için bastırdı. İki takım da çok fazla hata yaptı. Çok top kayıpları oldu. Son pasları istediğimiz şekilde veremedik. Bu şekilde iyi performans göstermeye devam edersek benim oyuncularımın da değeri artacaktır. Bugün bu puanı da savaşarak aldık” değerlendirmesinde bulundu. Reis, menajeri aracılığıyla Beşiktaş’tan teklif alıp almadığıyla ilgili ise, “Benimle kimse konuşmadı. Ben burada olduğum için çok mutluyum. Beşiktaş’ın da yeni bir hocası var” dedi.
Erzurum Oltu’daki hayvan pazarı yeniden açıldı Erzurum’un Oltu ilçesinde bir aydır şap hastalığı nedeniyle kapalı olan canlı hayvan pazarı yeniden açıldı. Şap hastalığı nedeniyle yaklaşık 1 aydır kapalı olan Oltu Canlı Hayvan Pazarı, bugün tekrar açıldı. Hayvan yetiştiricileri, bölgede herhangi bir şap hastalığı vakası görülmediğini belirterek, pazarın kapalı olmasının kendilerini mağdur ettiğini söyledi. Hayvan üreticisi Selami Düzgün, "Bugün Oltu Canlı Hayvan Pazarı’nın açılış günü. Bir aydır şap hastalığı nedeniyle kapalıydı. Ancak Oltu’da ve çevresinde herhangi bir şap hastalığı görülmemiştir. Pazarın sebepsiz yere kapatılmasından ötürü hayvan üreticileri büyük mağduriyet yaşamaktadır. Sonuçta burada bir ticaret dönüyor ve insanların bu pazara ihtiyacı var" dedi. Bir diğer hayvan üreticisi Mehmet Dayanç ise, "Bir aydır canlı hayvan pazarımız kapalı. Bizim ne malımızı satabiliyoruz ne de bir şey yapabiliyoruz. İnsanlar mağdur durumda, malımız ahırlarda kaldı. Cebimizde paramız kalmadı. Pazarın kapanması iyi olmadı" şeklinde konuştu. Abdullah Başar ise, "Hastalığı bahane ettiler ve bir aydır pazarı kapattılar. Ortada herhangi bir hata yokken, çiftçiyi mağdur ettiler" diyerek tepkisini dile getirdi. Oltu’daki hayvan üreticileri, pazarın bir an önce düzgün bir şekilde çalışmaya başlamasını ve mağduriyetlerinin giderilmesini talep etti. Bu arada hayvan pazarında dişi danalar 45 bin, erkek danalar 65 bin, kısır inekler 75 bin, gebe inekler 100 bin ve tosunlar 120 bin liradan satışa sunuldu. Pazarda küçük baş hayvan yok denecek kadar az olan koyunlar ise 12 bin 500 liradan satışa sunuldu.