GÜNDEM
Çobanların en güvendiği dostları: Çoban köpekleri 18 Kasım 2024 Pazartesi - 06:58:54 Erzincan’ın Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül, çoban köpeklerinin hayvanlarını koruma ve güvenliğini sağlama konusundaki önemini vurguladı. Çoban köpeklerinin zorlu arazilerde gösterdiği başarıları ve köpeklerin koyun sürüleri için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül (37) isimli üretici, yıllardır sürülerini koruyan çoban köpeklerinin kendileri için vazgeçilmez birer dost ve güvenlik aracı olduğunu kaydetti. Gül, "Köpeklerimiz hayvanlarımızın can güvenliğini sağlıyor. Onlar olmazsa, sürülerimizi kurtlara karşı korumamız imkânsız" diyerek köpeklerinin, zorlu arazi şartlarında bile sürülerini nasıl başarıyla koruduklarına dikkat çekti. "Köpeklerimiz olmadan hayvanlarımızı kurtlara karşı koruyamayız" Çobanlık yapan Celal Gül, 25 yılı aşkın bir süredir sürülerinin güvenliğini çoban köpeklerine emanet ettiğini belirtti. Gül, köpeklerin sürülerini korumadaki rolüne şu sözlerle değindi: “Eğer köpeklerimiz olmasaydı, hayvanlarımızın yarısı kurtların avı olurdu. Yaylada ve merada en büyük güvencemiz köpeklerimiz. Onlar bize her türlü tehlikeye karşı koruma sağlıyor.” Çoban köpeklerinin sadece sürüleri korumakla kalmadığını, aynı zamanda çobanların da dinlenebilmesi için bir güvenlik sağladığını belirten Gül, "Yaylada çok yoruluyoruz ve köpeklerimize güvenerek biraz dinlenebiliyoruz. Onlar olmasa, koyunları koruyabilmemiz mümkün olmaz" dedi. Çoban köpekleri ve kangal köpekleri arasındaki fark Celal Gül, çoban köpeklerinin kangal köpeklerinden daha üstün olduğunu belirterek, "Kangal köpekleri büyük ve güçlü olsa da, taşlık arazilerde kurdun peşinden koşamayabilirler. Çoban köpeklerimiz ise zorlu arazilerde çok hızlıdır ve bu yüzden sürüyü korumada çok etkilidirler" şeklinde konuştu. Zorlu arazilerde tehlike Çoban köpekleri, sadece koyunları korumakla kalmıyor, aynı zamanda kurtlarla mücadele sırasında hayati risklerle de karşılaşıyor. Gül, köpeklerinin boğazlarına kurt tüylerinin kaçtığını ve bu yüzden hastalanabildiklerini söyledi. Celal Gül, köpeklerin sürülerinin güvenliğini sağlamak ve çobanlık yapmak için en önemli yardımcıları olduğunu belirterek, "Köpeksiz çoban, çobansız da köpek olmaz. Köpeklerimiz bizim gözümüz, kulağımız ve en önemli güvenliğimizdir" diyerek çoban köpeklerinin hayvanlar için ne kadar kritik bir rol oynadığını vurguladı. 12 yaşındaki Berat Topal ise, ara tatilde babasına yardım etmek amacıyla köpeğiyle birlikte koyunları otlatmaya geldiklerini söyledi. "Köpeğim benim için çok önemli. Onu ben büyüttüm, hastalandığında iyileştirdim. Köpeğimiz olmazsa koyunlarımız büyük tehlike altında kalır" diyen Berat Topal, köpeğiyle olan özel bağını da vurguladı. Başpınar köyünde hayvancılıkla uğraşan çobanlar, sürülerini korumanın zorluklarıyla başa çıkarken, en büyük destekçileri olarak gördükleri çoban köpeklerine olan minnettarlıklarını her fırsatta belirtiyorlar.
18 Kasım 2024 Pazartesi - 00:23 Erzincan’da uzmanından tavsiye: Buzlanan camı zarar vermeden nasıl çözeriz! Uzmanından, buz tutan araç camlarındaki buzu cama zarar vermeden çözmek için tuzlu su tavsiyesi. Erzincan’da havaların soğumasıyla birlikte araç sahiplerinin buzlu camlarla mücadelesi başladı. Kimi araç sahipleri buzlu camı çözmek için erken uyanıp aracını ısıtmak zorunda kalırken, kimileri de camdaki buzu kazıyıcı veya kredi kartı gibi malzemelerle temizlemeye çalışıyor. Hal böyle olunca buzlu camı hızlı çözmek isteyen sürücüler cam kazıyıcılarını aşırı bastırdıkları için camlarını çizebiliyor. Oto tamircisi Kenan Gürler, buzlu camları çözmek için en etkili yöntemleri paylaştı. Gürler, buz kazıyıcıların camlarda çizik oluşturabileceğini belirterek, daha güvenli bir yöntem olarak tuzlu su ya da alkollü yüksek antifrizli cam sularını kullanmayı tavsiye etti. “Buzlu camı çözmede en güzel etken, alkollü yüksek antifrizli cam suyu ya da tuzlu su” Oto tamirci Kenan Gürler, buzlu camı çözmede en etkili yöntemin alkollü yüksek antifrizli cam suları yada tuzlu su olduğunu ifade ederek, “Kış öncesi yoğunluk başladı. Buzlu camı çözmede en güzel etken alkollü su ya da tuzlu su. Ben kendi aracımda sprey kullanıyorum, tuzlu su yaptım. Çok kolay ve rahat bir şekilde buzu açıyor. Buz kazıcı ister istemez çok sert basıldığında camı çiziyor. Buna karşı kullanılacak en güzel etken sprey kullanmak. Bazı marketlerde satılıyor. Özel açıcılar var. Bu tür malzemeleri kullanabilirler. Bir arkadaşımız sıcak suyla alakalı bir sorun yaşadı. Camda çatlama oldu. Şahsen tavsiye etmiyorum. Yapan çok insan var ama ne kadar sağlıklı bilmiyorum. Ama dediğim gibi sprey yada tuzlu su en iyisi” dedi. Sönmez, buzlu cama tuz dökmenin sileceklere zarar verebileceğini söyleyerek, “Erzincan’da akşamları eksiyi görüyor gündüzleri de soğuk. Artık bu saatten sonra antifrizli cam suyu kullanmak lazım. Piyasada cam suyu çok ama bunun için önemli olan içindeki alkol oranı ve kaliteli cam suyu kullanmamız lazım. Alkol oranı yüksek olmazsa bir faydası olmaz. Ben sprey kutusuna tuzlu su doldurdum. Tuz oranı yüksek olacak, camdaki buzu çözmesi için. Buzlu cama direk tuz dökerlerse faydası olur ama bu sefer sileceğe zarar verebilir. Buda silecekte aşınmaya neden olur. En etkilisi tuzlu su” diye konuştu.
18 Kasım 2024 Pazartesi - 00:21 Büyük hasarlardan kaçınmak için araçların kışlık bakımı şart Erzincan’da hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte sürücüler, araçlarının kışlık bakımlarını yaptırmak ve maddi zararları en aza indirmek maksadıyla sanayinin ve servislerin yolunu tutuyor. Araç sürücülerinin kış bakımlarını muhakkak yaptırmaları gerektiğini ifade eden sanayi esnafı, büyük hasarlarla karşılaşmamak için araçlarının kışlık bakımlarını yaptırmaları konusunda vatandaşları uyarıyor. Havaların soğumaya başladığı şu günlerde sürücülerin araç bakımlarını ihmal etmemeleri konusunda uyarılarda bulunan uzmanlar, araçlardaki sıvı kontrolleri ve periyodik bakımlarının kış şartlarında araçların verimli kullanılabilmesi için şart olduğunu ifade ediyor. Kış aylarına az zaman kalmasıyla birlikte sürücülerin araç bakımlarını ihmal etmemeleri konusunda uyarılarda bulunan uzmanlar, araçlardaki sıvı kontrolleri ve periyodik bakımlarının önemine dikkat çekiyor. Kış şartlarında araçların verimli kullanılabilmesi için kışlık bakım masrafından kaçınmaması gerektiğini anlatan oto bakım ustası Serkan Arslan, “Kış aylarının gelmesiyle birlikte işlerimiz oldukça yoğun. Öncelikle antifrizlere kesinlikle bakılması gerekiyor. Antifriz bakımları olmazsa olmazımız kışın bakımlara girildiği zaman yağ filtresi, hava filtresi, polen filtresi olarak genel bakımları yapılır. Bu yaz kış dönüm noktasında çatlama yapan boruların falan hepsinin kontrolü yapılır. Bunların da değişmesi gerekenler değişir, sürücülerimiz sağlık bir şekilde kışı geçirmeleri için yapılması gereken tüm bakımlar yapılır” dedi. "Antifriz bakımının kesinlikle yapılması gerekiyor" Vatandaşların her zaman son noktayı beklediklerini söyleyen Arslan, “Bu aylarda havalar soğur o zaman bakıma geliriz. Kış gelince ilk olarak aracına müşterilerimiz bakımını yaptırmaları gerekiyor. Özellikle antifriz bakımının kesinlikle yapılması gerekiyor ve kışlık lastiklerin kesinlikle taktırmaları gerekiyor. Bunların hepsi bir etkendir. Yani kışın sağlıklı bir yolculuk yapmak istiyorlarsa öncelikle araçların antifriz bakımları, yağ, filtre ve periyodik bakımların düzenli bir şekilde yapılması gerekiyor. Normalde bunların 9’uncu ayda yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Servise gelen her aracın kesinlikle ilk olarak antifriz değerlerini ölçtüklerini anlatan usta Arslan, “Antifriz araca eklediğimiz zaman kesinlikle derecesini iyi ayarlamamız gerekiyor. Piyasada satılan 30 ve 35 derece antifrizler var. Biz kesinlikle bunları tavsiye etmiyoruz eksi 75 derecelik antifrizler kullanmamız gerekiyor kışlık bakımlarda. Çünkü arabalarda su esme gibi olaylar oluyor, üzerine vatandaşlar su eklediği zaman su derecesini kış derecesini yakalaması gerekiyor bunun için antifriz derecesinin biraz yüksek dereceli olmasını tavsiye ediyoruz. Cam sularına ise antifriz suları koymalarında fayda olacaktır. Çünkü kış aylarında her hangi bir donma olayında haznede patlama olabilir. Bu bakımlar yapıldıktan sonra, yağ bakımı, hava ve yağ filtreleri lastik basınçları ve kış lastiklerini taktırmalarını öneriyoruz” şeklinde konuştu. Son olarak sürücülere bir uyarıda daha bulunan Arslan, “Su eksilten arabanın kesinlikle bu sorunun neden yaşandığının araştırılması gerekiyor. Çünkü bugün senin kaçağın küçüktür bir bardak veya yarım litre su eksiltmiş olabilir ama kış zamanında bu kaçak artabilir bir anda su biterse de motor gibi büyük bir masraf çıkartabilir. Araçlardaki yağ ve su eksiltmesi gibi en ufak sorunlarda uzmanlara danışması gerekiyor. Bazı vatandaşlar, internet ve sosyal medyada araştırmaya çalışıyor ama oradaki bilgiler sağlıklı değil. Bizim kadar bilgilerini kimse internet üzerinde paylaşmaz. Bir uzmana geldiklerinde kaçakların nereden geldiğini neden sebep olduğunu zamanla oluşan zararları gereken en makul şekilde doğru yere doğru şekilde hizmet verebiliyoruz” diye anlattı.
18 Kasım 2024 Pazartesi - 00:21 Erzincan’da arıların "tatlı uykusu" başladı Soğuk havanın kendini iyice hissettirdiği Erzincan’da, bal arıları kış uykusuna yatırılıyor. Erzincan’da ilkbaharda yaylalara çıkarılan arı kovanları havanın soğumasıyla birlikte köylere taşındı. Hava sıcaklığının düşmesiyle arıcılar, kovanları daralttıktan sonra çuval, bez gibi koruyucu eşyalarla muhafaza ederek, arıları dondurucu soğuktan koruyor. Arıcılar, bu yöntemle arıların hem telef olmasının önüne geçiyor hem de bir sonraki sezona daha sağlıklı girmelerini sağlıyor. Erzincan’ın Kalecik köyünde arı kovanlarına kışlatma çalışması yapan Cemal Gümüş, kar yağıp ve iyice soğuklar başlayınca arıcılık faaliyetlerinin tamamen sona ereceğini ifade ederek arılarında kış uykusuna yatmaya başladığını söyledi. Gümüş, arı kovanlarına kışlatma çalışmasıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Arılar, kovan içi sıcaklığı 14 dereceye düştüğü zaman bir araya toplanarak kış salkımı oluştururlar. Salkımın merkezindeki sıcaklık 33 derece, dış yüzeyinde ise 6-8 derece olabilmektedir. Arılar bal yiyerek gerekli olan ısıyı üretirler ve ısı arttıkça salkımı genişletirler. Kışın herhangi bir sarsıntı ile kış salkımından düşen arılar tekrar salkıma çıkamaz ve ölürler. Kış salkımının bozulmaması için koloniler kış süresince ve soğuk dönemlerde kesinlikle rahatsız edilmemelidir. Mevsim şartlarından etkilenmemeleri için kovanlar yan yana getirilerek üstleri örtülebilir. Fakat bu örtü kesinlikle kovanın havalanmasını engelleyecek şekilde olmamalıdır. Arılar giriş deliklerini kendileri daraltırlar. Ama bu yapılmamışsa bir çıta parçasıyla giriş deliğini daraltmak gerekir. Kovan giriş deliğinin yönü sert ve soğuk esen rüzgarların aksi istikamette olmalıdır. Buna dikkat edilmezse arı kovan içindeki gerekli ısıyı sağlayamaz. Kovanların yerden 40-50 cm yükseklikte sehpalar üzerine konması en doğru harekettir. Eğer kovanlar doğrudan toprak üzerindeyse, kış mevsimine girmeden önce bunların yer ile temasını kesmek gerekir. Kovanın üzerine kar yağması herhangi bir probleme yol açmaz. Bilakis kovan soğuğa karşı daha iyi korunur. Ama özellikle çok kar yağdığı günlerde kovan giriş deliklerinin kontrol edilerek açılması gerekir. Kışın dışarıda kar olup havanın da güneşli olduğu günlerde arı girişine havalandırmayı kesmeyecek şekilde bir tahta parçası koyarak, güneş ışıklarının kovan içine girmesi engellenmelidir. Çünkü böyle havalarda güneş ışıklarını gören arılar kovan dışına çıkmaya teşebbüs ederler. Eğer kışın arılarda gıda azlığı problemi çıkarsa güneşli bir günde şerbet yerine arı kekiyle beslemek gerekir. İlkbahar için yapılması gereken işler varsa onlar ile ilgilenin ve arılarla ilgilenmek için bahar günlerini bekleyin. Arılar kış salkımında olup, salkımda düşen arı bir daha salkıma çıkamaz ve o arı ölür. Bunu bir kaç defa yaparsanız arı mevcudu azalır hatta arıların sönmesine kadar sebep olabilirsiniz.”
Tiyatro eğitmeni Gamze Aşık’ın bir afişle gerçeğe dönüşen hayali herkese ilham oluyor
13 Kasım 2024 Çarşamba - 16:44 Tiyatro eğitmeni Gamze Aşık’ın bir afişle gerçeğe dönüşen hayali herkese ilham oluyor Ataşehir Belediyesi’nin hazırladığı yaşamın içinden hikâyeleri anlatan “Bizim Hikayemiz” programının yeni konuğu Drama ve Tiyatro Eğitmeni Gamze Aşık oldu. Çocukluğundan beri hayalini kurduğu tiyatro ve drama dünyasına adım atışını ve ardından bu alanda eğitmen oluşunu anlatan Gamze Aşık, kendi yolculuğunu örnek göstererek, herkese hayallerinin peşinden koşmaları için cesaret vermek istediğini belirtiyor. Ataşehir’de İçerenköy Mahallesi’nde yaşayan Gamze Aşık, hayatının dönüm noktasını 2016 yılında Ataşehir Belediyesi Neşet Ertaş Kültür Evi’nin önünde asılı bir afişte buldu. O afiş, Gamze Aşık’a çocukluğundan beri hayalini kurduğu tiyatro ve drama dünyasına açılan bir kapıydı. Ancak, içindeki heyecanla birlikte kendine güven eksikliği de yaşıyordu. Kayıt sürecinde defalarca git-gel yaşadı, ama sonunda cesaretini topladı ve o dünyaya adım atmaya karar verdi. “Sahneye çıkmak, ruhumun derinliklerine inmekti” İlk yıl sahneye çıkması beklenmiyordu; fakat bir şekilde sahnede buldu kendini. O an yaşadığı heyecan; alkışlar ve seyircinin ilgisiyle birleşince, bu deneyim onun için unutulmaz bir duygu haline geldi. Gamze Aşık, bu duygunun büyüsünü bir kez daha hissedince, tiyatronun hayatının vazgeçilmez bir parçası olduğunu anladı. “Sahneye çıkmak, benim için sadece bir gösteri değil, ruhumun derinliklerine inmekti” diyen Gamze Aşık, bu motivasyonla Kocaeli Üniversitesi’nde drama eğitimi almaya başladı. Eğitim sürecinde, birçok tiyatro atölyesine katıldı, usta isimlerden dersler aldı ve her fırsatta sahne arkasında çalışarak kendini geliştirdi. Öğrendiği her yeni teknik, onu daha da güçlendirdi ve sahneye olan tutkusunu ortaya çıkardı. “Eğitimim boyunca, her oyun ve her prova bana yeni bir şey öğretti” diyen Gamze Aşık, eğitimini tamamladıktan sonra drama sertifikasını alarak okullarda staj yapmaya başladı. Hem çocuklar hem de yetişkinlere dersler veriyor Hayallerini gerçekleştirdiği bir pozisyona ulaşarak, Ataşehir Belediyesi’nde drama ve tiyatro eğitmeni olarak işe başlayan Gamze Aşık, şu an İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi’nde hem çocuklara, hem de yetişkinlere dersler veriyor. 2016 yılında eğitim aldığı dönemde doğan çocukların şimdi öğrencileri olmasının kendisine büyük bir mutluluk verdiğini ifade eden Aşık, “Onların gözlerindeki heyecanı görmek, beni her defasında yeniden motive ediyor” diyor. Kendi yolculuğundan ilham alarak, herkese hayallerinin peşinden koşmaları için cesaret vermek istediğini belirten Gamze Aşık, isteyen, hevesli olan herkesin bu süreçte başarılı olabileceğini, her bireyin kendi potansiyelini keşfetmesi gerektiğini vurguluyor. Hayallerinin peşinden koşan bir eğitmen “Sahnede, sadece bir oyun oynamak değil; insan ruhunu anlamak, duyguları paylaşmak ve birlikte büyümek önemli” ifadelerini kullanan Gamze Aşık, yaşadığı mutluluğun, kendisi için en büyük ödül olduğunu söylüyor. Gamze Aşık, her dersinde öğrencilere sadece teknikleri değil, aynı zamanda hayal kurmanın ve bunu gerçekleştirmek için çalışmanın önemini de aşılıyor. “Tiyatro, hayatın bir yansımasıdır. Sahneye çıkan herkes, kendi hikâyesini anlatma cesaretini göstermelidir” diyerek, sahneye adım atan her bireyin potansiyelini keşfetmesine olan inancını dile getiriyor. Hayallerinin peşinden koşarken, sadece kendisi için değil, geleceğin sanatçıları için de bir yol açıyor.
Çanakkale’de 101 anne, üniversite öğrencilerine ev yemekleri hazırladı
13 Kasım 2024 Çarşamba - 16:44 Çanakkale’de 101 anne, üniversite öğrencilerine ev yemekleri hazırladı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde (ÇOMÜ) öğrenciler, ‘Cumhuriyet’in 101. Yılında Çanakkale’nin 101 Annesi, Öğrencilerle Buluşuyor Projesi’ kapsamında 101 anne tarafından hazırlanan yemekleri yeme fırsatı buldu. ÇOMÜ PR Kulübü tarafından hazırlanan, ‘Cumhuriyet’in 101. Yılında Çanakkale’nin 101 Annesi, Öğrencilerle Buluşuyor Projesi’ kapsamında üniversite öğrencileri manevi annelerinin hazırladığı yemekleri tatma fırsatı buldu. Öğrenci Sosyal Etkinlik Merkezi’nde (ÖSEM) düzenlenen etkinlikte 101 annenin hazırladığı sarma, köfte, börek, tatlı ve içecekten oluşan yiyecekler öğrencilere sunuldu. Topluluğun akademik danışmanı ve ÇOMÜ Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Gökhan Bayram, “Cumhuriyetin 101’inci yılındayız ve 101’inci yılda Çanakkale’den 101 anne üniversitede öğrenim gören öğrencilere ikramlarda bulundular. Hiç biri birbirini tanımıyor. Hepsi buradaki üniversite öğrencilerini evlatları olarak görüyorlar. Her biri evlerinde yapmış oldukları kısır, börek, sarma, poğaça, tatlılar, tuzlular. Bunları manevi evlatları olarak kabul ettikleri öğrencilerle paylaşıyorlar. Burada Çanakkale’deki birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunu da yansıtmış oluyoruz” dedi. 101 anne içinde olan ve öğrencilere yemek hazırlayan Öznur Benderlioğlu Doğangün, “Çok gururluyum. Çanakkale’ye, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi gelen öğrenciler anne ve babalarından, ebeveynlerinden bize emanetler. O emanetler bizlerin evlatları, biz nasıl kendi çocuklarımızın yatağa aç girmesini istemiyorsak, onlarda muhtemelen aynı şeyleri düşünüyorlar. Onlara elimizden gelen her türlü desteği vereceğiz. Anneler olarak, hiç birimiz birbirimizi tanıyoruz. 101 anne bir araya geldik. Maharetlerimizi sergiledik. Her zaman desteğimiz devam edecek. Bu sadece küçük bir farkındalık hareketi. Eminim ki Çanakkaleliler, tüm çocuklarımıza sahiplenecek. Çünkü onlar bizim aydın geleceğimiz” diye konuştu. ÇOMÜ’de okuyan Halil İbrahim Sert, “Annelerimizden uzun süredir uzağız. Anne yemekleri, ev yemeklerinden uzak kalıyoruz. 101 annemiz bize ev yemeklerini getirdiler. Ev yemeklerine hasret kaldık. Onlara çok teşekkür ediyorum. Hepsinin ellerinden öpüyorum” şeklinde konuştu.
67 yaşındaki kadının ’itfaiyeci’ olma hayali gerçekleşti
13 Kasım 2024 Çarşamba - 16:44 67 yaşındaki kadının ’itfaiyeci’ olma hayali gerçekleşti Samsun Büyükşehir Belediyesi, küçüklüğünden beri itfaiyeci olmayı hayal eden 67 yaşındaki Nimet Saral’ın bu arzusunu yerine getirdi. Büyükşehir Belediyesi yaklaşık 2 yıldır Atakum Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde kalan Nimet Saral’ın çocukluk hayalini gerçekleştirdi. Hayatı boyunca itfaiyeci olmayı isteyen ancak şartlar nedeniyle bu hayalini bir türlü gerçekleştiremeyen Saral, Samsun Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle bu arzusuna kavuştu. Büyükşehir, Saral’ın hayalini gerçekleştirmek için hemen harekete geçti ve onu Samsun İtfaiyesi’ne davet etti. Nimet Saral, Samsun İtfaiyesi’ne ilk adımını attığında onu bekleyen sürprizlerle karşılaştı. Tam donanımlı itfaiye kıyafeti ve üzerine takılan itfaiyeci kaskı Saral’ın hayalini gerçeğe dönüştürmenin ilk adımını oluşturdu. Hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadı İtfaiyecilik mesleğinin zorluklarını ve önemini daha yakından deneyimlemesi için Saral’a uygulamalı eğitim de verildi. İlk olarak itfaiye araçları ve ekipmanları tanıtıldı. Nimet Saral, farklı itfaiye araçlarını ve kullanılan ekipmanları inceledi. Ardından bir yangın söndürme simülasyonu yapıldı. Bu simülasyon sayesinde Saral, itfaiyeciliğin ne kadar titizlik ve cesaret gerektiren bir meslek olduğunu bizzat deneyimleme fırsatı buldu. Samsun İtfaiyesi’nin düzenlediği bu özel etkinlik, Nimet Saral için hayatının en anlamlı anılarından biri haline geldi. Hem eğitim boyunca yaşadığı heyecan hem de bu unutulmaz deneyimi yaşarken gözlerindeki mutluluk onun hayalini gerçekleştirmenin verdiği gururu gözler önüne serdi.
Başkan Aşgın’dan meclis üyelerine bütçe teşekkürü
13 Kasım 2024 Çarşamba - 16:25 Başkan Aşgın’dan meclis üyelerine bütçe teşekkürü Çorum Belediyesi’nin 2025 yılı tahmini gelir ve gider bütçesi Belediye Meclisi’nde oylanmasının ardından konuşan Belediye Başkanı Dr.Halil İbrahim Aşgın, özellikle Destek Hizmetleri Müdürlüğü bütçesine tüm meclis üyelerinin kabul oyu vermesinden dolayı CHP grubuna teşekkür etti. Çorum Belediyesi’nin 2025 yılı tahmini gelir ve gider bütçesi Belediye Meclisi’nde onaylandı. Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın bütçe oylaması sonrasında yaptığı değerlendirmede Destek Hizmetleri Müdürlüğü, Yazı İşleri Müdürlüğü ve Strateji Müdürlüğü’ne ait 2025 yılı tahmini bütçesinin 32 meclis üyesinin tamamının kabul oyu ile meclisten geçtiğini belirtti. Destek Hizmetleri Müdürlüğü’nün bütçesinin önemine değinen Başkan Aşgın “Bizim bütün müdürlüklerimi işlerini çok iyi yapıyor ancak özellikle Destek Hizmetleri Müdürlüğümüze verilen 32 kabul oyundan dolayı CHP’li meclis üyelerine teşekkür ediyorum. Destek Hizmetleri Müdürlüğü bütün ihaleleri yapıldığı maddi konularla ilgili bir müdürlüğümüzdür. Muhalefet partisinin ekibimize olan inancı ve destekleri için teşekkür ediyorum” dedi. Meclis toplantısında CHP grubunu alkışlatan Başkan Aşgın, “Rabbimize hamdolsun iki yıldır Destek Hizmetleri Müdürlüğü tam güvenoyu alıyor. Bu da bizim istikrarlı duruşumuzun ve samimiyetimizin, akçeli işlerle işimizin olmadığının ve ihalelerde yanlış işimizin asla olmayacağının muhalefet partisi tarafından da tescilidir. Bu nedenle duyarlı davranışlarından dolayı CHP grubuna bir kez daha teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Muğla’dan yola çıkan Umre kafilesi Mekke’ye ulaştı
13 Kasım 2024 Çarşamba - 16:11 Muğla’dan yola çıkan Umre kafilesi Mekke’ye ulaştı Muğla İl Müftülüğü’nün düzenlediği Umre programı kapsamında 426 kişilik kafile, Medine’deki ziyaretlerini tamamlayarak Mekke’ye ulaştı. Umreciler, kutsal topraklardaki ibadetlerini huzur içinde gerçekleştirmek için Darhadi Otel toplantı salonunda bir koordinasyon toplantısı gerçekleştirdi. Muğla İl Müftüsü ve kafile başkanı Yaşar Çapçı’nın başkanlığında düzenlenen toplantıya, Seydikemer İlçe Müftüsü Orhan Turan, Hac ve Umre Şefi Ahmet Emin Eryılmaz, grup sorumlusu hocalar ve irşat görevlileri katıldı. Toplantıda, Medine’de gerçekleştirilen ziyaret ve ibadet programlarının değerlendirilmesinin ardından Mekke’deki planlamalar ele alındı. Umrecilerin 16 günlük programı süresince ibadetlerini huzur içinde yapabilmeleri için alınacak önlemler ve detaylar görüşüldü. Medine’de konaklama ve ziyaret programlarının sorunsuz geçtiğini belirten Müftü Yaşar Çapçı, Mekke’de de Beyt-ül Haram ve çevresinde misafirlere en iyi hizmetin sunulmasının önemine dikkat çekti. Müftü Çapçı, organizasyonun en küçük ayrıntısına kadar titizlikle planlandığını ifade etti. Toplantıda, umrecilerin ibadetlerini en iyi şekilde gerçekleştirmeleri için alınan tedbirler ve yapılacak düzenlemeler katılımcılarla paylaşıldı. Ayrıca görüş alışverişinde bulunularak programın detayları tekrar gözden geçirildi. Muğla İl Müftülüğü kafilesi, Mekke’deki ziyaret ve ibadet programlarına devam ediyor.
KOAH ve astım hastalarına özel doğa yürüyüşü
13 Kasım 2024 Çarşamba - 16:07 KOAH ve astım hastalarına özel doğa yürüyüşü Türkiye’nin dört bir yanından Çankırı’ya gelen KOAH ve astım hastaları, Eldivan Bülbülpınarı Ekoturizm Rotasında doğa yürüyüşü yaparak rahat bir nefes aldı. Çankırı’da, Çankırı Valiliği ile çeşitli kurumların işbirliği ile gerçekleştirilen ’Daha Güçlü Bir Nefes Projesi’, KOAH ve astım hastalarına umut olmaya devam ediyor. Proje çerçevesinde doğayla buluşan KOAH ve astım hastaları, "Geleceğe Nefes, İnsanlığa Nefes" mottosuyla Eldivan Bülbülpınarı Ekoturizm Rotasında doğa yürüyüşü yaparak rahat bir nefes aldı. Yürüyüşü tamamlayan hastalar, kendilerine temiz havanın iyi geldiğini ve iyileşme süreçlerinde büyük önem taşıdığını belirtti. Tedavi görmek için Konya’dan Çankırı’ya gelen Yücel Yavuz, “Çankırı’daki bu projeye astım hastası olduğum için geldim. Projenin faydasını da gördüm. Mağaranın kesinlikle faydası var. Herkesin buraya gelmesini tavsiye ederim. Temiz havada yürüdük, bizi rahatlattı. Hastalığımda yüzde 70 oranında iyileşme olduğunu düşünüyorum. Rahat nefes alabiliyorum” dedi. Tedaviden sonra daha rahat yürüyebildiğini belirten Sevda Uysal, “Bu projeyi haberlerde gördüm. Araştırıp geldim. Çok memnunum iyi ki de gelmişim. Doğayla buluşunca nefesim daha çok açıldı. Daha rahat yürüdüm. Buraya geldiğimden bu yana hiç ilaç kullanmadım. Gayet güzel yokuş yürüyorum. Herkese tavsiye ederim” şeklinde konuştu. Çocuklarını tedavi ettirmek için Gaziantep’ten Çankırı’ya gelen Veysel Kartal ise, “Çocuklarım astım hastası olduğu için onları tuz mağarasına getirdim. Buranın havası çok güzel. Gaziantep’ten geldik. Umarım şifa buluruz” diye konuştu.
Muğla AFAD’dan gerçeği aratmayan eğitim
13 Kasım 2024 Çarşamba - 16:05 Muğla AFAD’dan gerçeği aratmayan eğitim Muğla İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD), afetlere hazırlık çalışmaları kapsamında Türkiye İş Bankası Arama Kurtarma Ekibi’ne yönelik geniş kapsamlı eğitim ve tatbikat programı gerçekleştirdi. İki hafta süren programda, ekip üyelerine muhtemel bir deprem felaketinde etkili müdahale yöntemleri teorik ve pratik olarak öğretildi. AFAD ekipleri, afetlerde barınma ihtiyacını karşılamak için çadır kurma tekniklerini İş Bankası personeline aktardı. Ayrıca yangın güvenliği kapsamında, yangın anında güvenli tahliye yöntemleri ve yangın söndürme teknikleri uygulamalı olarak anlatıldı. Afet mağdurlarına psikolojik destek sağlama ve afet sonrası insani yardım süreçlerine ilişkin eğitimler de programda yer aldı. Katılımcılara, temel ilk yardım bilgileri ile acil durumlarda yapılması gereken müdahaleler detaylı olarak öğretildi. Eğitimler, afetlerin yalnızca fiziksel değil, psikolojik boyutuna da dikkat çekti. İş Bankası personeline, afet kurtarma ekipmanları, ilk yardım malzemeleri ve yangın söndürme araçlarının kullanımı konusunda ayrıntılı bilgi verildi. Eğitim programının sonunda düzenlenen tatbikatta, ekip üyeleri gerçek bir deprem senaryosunda nasıl hareket edeceklerini pratik etti. Enkaz altında kalan kişilerin yerinin ses dinleme cihazları ve diğer teknolojik ekipmanlarla tespiti, ardından güvenli kurtarma operasyonları uygulamalı olarak gerçekleştirildi. Muğla AFAD yetkilileri, bu tür eğitimlerin afetlere karşı hazırlıklı olmanın önemini vurgulayarak, toplumun her kesimini bu bilinçle hareket etmeye davet etti. Eğitim ve tatbikatın başarıyla tamamlanmasının ardından İş Bankası ekipleri, edindikleri bilgilerle daha güvenli ve etkili müdahaleler gerçekleştirebileceklerini ifade etti.