KÜLTÜR SANAT - 27 Ekim 2024 Pazar 17:13

Odunpazarı’nda 2 önemli festivalin açılış programı yoğun katılımla gerçekleşti

A
A
A
Odunpazarı’nda 2 önemli festivalin açılış programı yoğun katılımla gerçekleşti

Eskişehir’de Odunpazarı Belediyesi tarafından düzenlenen Ulusal Lületaşı Festivali ve Uluslararası Cam Festivali’nin resmi açılış törenine yoğun katılım gösterildi.


Odunpazarı Belediyesi’nce Türkiye Cumhuriyeti’nin 101’nci kuruluş yıl dönümüne özel 2 büyük festival düzenleniyor. Bu çerçevede; 27 Ekim - 2 Kasım 2024 tarihleri arasında yapılacak olan Ulusal Lületaşı Festivali ve Uluslararası Cam Festivali’nin resmi açılış töreni bugün saat 14.00’da Kurşunlu Külliyesi’nde gerçekleştirildi. Açılış, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) Ankara Kahramankazan Tesisleri’ne yönelik yapılan terör saldırısıyla ilgili konuşmanın ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Sonrasında, lületaşı ve cam sanatı hakkında katılımcılara detaylı bilgiler aktarıldı. Programın devamında açılış konuşmaları yapılırken, sanatçılara ödülleri ile belgeleri takdim edildi. Halk dansları gösterileri ve cam sanatçılarının çalışmalarının canlı olarak seyredilmesiyle açılış programı sonra erdi.



"Artık biz de Türkler olarak camda gümbür gümbür geliyoruz"


Denizli’den gelen cam sanatçısı Ömür Duruerk, "Bizim camda en çok kıymet verdiğimiz şey, bir sanatçının elini görmektir. Çünkü biz bakarak öğreniyoruz. Bu anlamda, bu festivali çok kıymetli buluyorum. Yurt dışından farklı sanatçıların Eskişehir’e gelmesi ve bugün tüm cam sanatçılarıyla bir arada toplanması, bir kültür alışverişinin oluşması ve bilgi aktarımı anlamında çok kıymetli. Bu imkânı Türk cam sanatçılarına sunduğu için kıymetli başkanımıza ve belediyeye çok teşekkür ediyorum. Karşımda, 2011 yılından beri öğrenciliklerini bildiğim arkadaşlarımla sanatçı olarak aynı platformda yer almamız beni çok gururlandırıyor. Artık, bir elin parmaklarını geçmeyecek şekilde başlayan cam sanatçılarının böyle kitleler hâlinde yurt dışındaki festivallerde gösteriler yapması, Eskişehir’den mezun arkadaşımızın Amerika’daki bir fabrikadan teklif alması gibi gelişmelerle ’Artık biz de Türkler olarak camda gümbür gümbür geliyoruz’ deme gururunu yaşıyorum. Yüzüm kara çıkmayacak diye inanıyorum" dedi.



"Lületaşı dünya mirası olma özelliğine sahip"


Prof. Dr. Can Ayday, "Emekçiler, sanatçılar burada bu hazineye sahip olmalılar; bu sanatı gözleri gibi korumalılar. Bu, dünya mirası olma özelliğine sahip. Hani duyuyoruz ya, ’Kula’da dünya mirası var, şurada burada dünya mirası var.’ Pamukkale mesela, burası da orası gibi bir dünya mirası olabilir. Çok açık ama bu durduk yerde olmayacaktır. Bu dünya mirası bir seferde gelip burnunu oynattığı zaman sihirbaz gibi ’Küt’ diye ’Dünya mirası ol’ denmeyecektir. Burası jeoturizme açılacaktır, jeomirastır. Bu nedenle kıymeti bilinmelidir diyoruz" şeklinde konuştu.



"Cumhuriyeti coşkulu bir biçimde sonsuza kadar kutlamalıyız"


Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ise, cumhuriyetin 101’inci yıl dönümünü kutlayarak şunları söyledi:


"Biz bugün Türkiye’de ne varsa cumhuriyete borçluyuz. Cumhuriyet olmasaydı bunlar olmazdı. O nedenle cumhuriyeti coşkulu bir biçimde sonsuza kadar kutlamalıyız, kutlayacağız. Buna hiçbir güç engel olamaz. Odunpazarı Belediyesi olarak lületaşını Eskişehir’in kültürel bir mirası olarak kabul ediyoruz, bunun altını çiziyorum. Odunpazarı, Eskişehir’de lületaşına sahip çıkıyor. Niye? Belediye Kanunu diyor ki, ’Belediyeler, bulundukları beldenin kültürel değerlerine sahip çıkmak zorundadır. Bu mirası korumak zorundadır.’ Biz bunu her türlü engellemeye rağmen yapıyoruz, bunun altını da çizeyim. Cam sanatı da Odunpazarı’nın sembolü hâline geldi. Bizden önceki dönemde başladı ve biz iyi şeyleri sürdürüyoruz, devam ettiriyoruz. Türkiye’de cam atölyesi olan tek belediye Odunpazarı Belediyesi ve bu atölyeyi geliştirerek Eskişehirlilerin cam sanatına olan ilgisini artırmak da bizim en önemli görevlerimizden birisi. Bu nedenle, Cumhuriyetimizin 101. yılında her iki festivalimizi birlikte yaparak coşkulu bir kutlama sürecine girmek istiyoruz."



Programa Başkan Kurt’un yanı sıra Sivrihisar Belediye Başkanı Habil Dökmeci; Saatçiler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Sema Ersoy, yerel ve yurt dışından gelen yabancı sanatçılar ile vatandaşlar yoğun katılım sağladı.



Odunpazarı’nda 2 önemli festivalin açılış programı yoğun katılımla gerçekleşti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Türk Radyoloji Derneği’nden uyarı: "Her ağrı, radyolojik inceleme gerektirmez" Antalya’da yapılan 45. Ulusal Radyoloji Kongresi’nde konuşan Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Can Çevikol, vatandaşların hekim değerlendirmesinden geçmeden radyolojik yöntemlere başvurmaması gerektiğini dile getirdi. Çevikol, “Vücut içerisindeki organları ve ağrının sebebini hesaplamak için çoğunlukla radyolojik yöntemlere başvuruyoruz. Fakat burada önemli olan şöyle bir durum var, direkt ağrı olur olmaz radyolojik yönteme başvurmak gerekmeyebilir” şeklinde konuşurken, Prof. Dr. Berna Oğuz ise, “Uygunsuz şekilde yapılan tetkik istemleri; gereksiz bir iş yükü, aynı zamanda hastalarımıza gereksiz bir radyasyon dozu ve sonuçta da bir maliyet getiriyor” dedi. “Baştan ayağa ağrı” temasıyla Antalya’da Türk Radyoloji Derneği tarafından düzenlenen ‘TÜRKRAD 2024- 45. Ulusal Radyoloji Kongresi’nde açıklamalarda bulunan Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Can Çevikol ve Kongre Bilimsel Kurul Başkanı Prof. Dr. Berna Oğuz, ağrı çeşitleri ve rahatsızlığa neden olan ağrı durumlarında radyoloji işlemlerinin ne zaman devreye gireceği hakkında bilgilendirme yaptı. Hekim kontrolü şart Bireyin, ağrıyla yaşamı boyunca aşırı zorladığı eklemlerinde ya da vücudunun herhangi bir organında sık karşılaşabileceğini aktaran Prof. Dr. Can Çevikol, her ağrının radyolojik işlem gerektirmediğini ifade etti. Çevikol, “Ağrı bir semptom, vücutta bir problem olduğunu gösteriyor. Bunlar bir anda ortaya çıkabilir, bir travma sonucunda ya da daha uzun süren kronik ağrılar da olabilir. Bütün bunların hepsinde, vücut içerisindeki organları ve ağrının sebebini hesaplamak için çoğunlukla radyolojik yöntemlere başvuruyoruz. Fakat burada önemli olan şöyle bir durum var, direkt ağrı olur olmaz radyolojik yönteme başvurmak gerekmeyebilir. Mutlaka bir hekim tarafından değerlendirilip, tedavi sürecinden geçtikten sonra yanıt alınamayan durumlarda ya da hekimin laboratuvar sonuçlarıyla hastanın muayenesi ile birlikte değerlendirildiğinde durum aydınlatılabilir. Bunları aydınlatmak için, çoğu kez baştan parmak ucuna kadar hemen hemen her bölgeye ait görüntülemeler gerekebilir. Radyoloji alanından baktığımızda, standart görüntülemeler dışında cihazlardaki teknolojik gelişmelerle beraber biz artık daha ince kesiler alıp, daha detaylı dokuları inceleyebiliyoruz. Bazı durumlarda eskisinden daha fazla da bilgi verebiliyoruz, bunun yanında radyoloji içinde yer alan Algoloji diye bilim dalı da var. Girişimsel radyolojik uygulamalarla da ağrının giderilmesine yönelik birtakım işlemler de yapılabilir” şeklinde konuştu. “Biz radyologların belki de en büyük sorunu, gereksiz tetkik yapmak” Prof. Dr. Berna Oğuz ise ağrıları çeşitlendirerek, ağrıların tespit edilmesi konusunda vatandaşın kendi karar vermesinin doğru bir yöntem olmadığına dikkat çekti. Prof. Dr. Oğuz, “Ağrıları kronik ve akut diye ayırırsak bütün ağrı tiplerinde aslında tanıya giden yolda radyoloji var. Örneğin, bir boyun ağrısında, baş ağrısında bunun birçok sebebi oluyor. Altta yatan önemli sebepleri de önemsiz sebepleri de olabilir. Baş ağrısı yapan migren de tümör de olabilir. Ama bu durumda kendi kafamıza göre ’Hemen bir tomografi çektireyim, manyetik rezonans görüntüleme çektireyim’ değil de, bir uzman hekim tarafından görünüp gerekli endikasyonlar konulduğunda radyolojiye ihtiyaç duyuluyor. Örneğin; bir baş ağrısında altta yatan sebep kanama da olabilir, tümör de olabilir. Bunun için radyolojik tetkiklere ihtiyaç duyuluyor. Bel ağrılarında daha çok manyetik rezonans yöntemleri tercih ederiz. Ağrının, akut ya da kronik olmasına göre de tomografi ya da MR çekeriz. Biz radyologların belki de en büyük sorunu; her başımız, her boynumuz, her sırtımız, her belimiz ağrıdığında hastaların gereksiz tetkik yaptırmaları. Çünkü, uygunsuz şekilde yapılan tetkik istemleri gereksiz bir iş yükü, aynı zamanda hastalarımıza gereksiz bir radyasyon dozu ve sonuçta da bir maliyet getiriyor. Doğru endikasyon konulduğu zaman, ağrının tanısında radyoloji çok önemli rol alıyor” diye konuştu.
Balıkesir Coğrafi işaretli Havran Mandalina’sında hasat başladı Balıkesir’in Havran ilçesinde coğrafi işaretli Havran Satsuma cinsi mandalinada hasat başladı. İnce kabuğu, ince zarı, aroması ve lezzetiyle coğrafi işaret almaya hak kazanan Havran Mandalina’sında bu yıl 20 bin ton rekolte bekleniyor. Havran ilçesinde 7 bin dekar alanda yaklaşık 200 bin ağaçta mandalina hasadı gerçekleştiriliyor. İç pazarın yanında Almanya’ya ihraç edilen coğrafi işaretli Havran Satsuma cinsi mandalinalar için yoğun bir mesai harcanıyor. Mandalina hasadına katılan Havran Kaymakamı Enver Özderin “Balıkesir’imizin zümrüt ilçesi Havran’ımızda coğrafi işarete sahibi olan. Satsuma cinsi mandalina hasadı başlamıştır. Ben öncelikle gerek Havranlı çiftçilerimize gerek ülkemizin dört bir yanında toprağımızı işleyerek ülkemize maddi olarak katkı yapan çiftçilerimize bereketli bir sezon diliyorum. Mandalinamız Havran’da çiftçimizin önemli gelir kaynaklarından biridir. Gerek hoş lezzeti gerek ince kabuklu olması, çekirdeksiz olması, vatandaşımızın bu mandalinayı tercih etmesi, tüketmesi açısından Havran’ında önemli bir gelir kaynağı olmaktadır. Havran ilçemizde yaklaşık 20 bin ton yıllık ürün beklenmektedir bu sene. Toplam mandalina bahçesinin büyüklüklerine değinecek olursak, yaklaşık 7 bin dönüm araziye sahiptir Havran ilçemiz. Havran’ımızda mandalina bahçeleri aynı zamanda. Bu sene dikilen ağaçlarla beraber yaklaşık 200 bine yakın Havran’ımızda mandalina ağaç bulunmaktadır.”dedi. Havran Mandalina’sının değerli bir ürün olduğuna değinen Kaymakam Özderin “Coğrafi işarete sahip Havran mandalinası lezzet bakımından aynı zamanda A-B-C vitaminleri bakımından çok yüksek değere sahiptir. Özellikle kış aylarında hastalığa yakalanmama açısından tavsiye edilir. İnce kabukludur, çekirdeksizdir, hoş tadı ve aroması vardır. Tekrardan ben çiftçilerimize bereketli bir sezon diliyorum.”dedi. Balıkesir İl Tarım ve Orman Müdürü Erkan Alkan il genelinde bu yıl 30 bin ton mandalina hasadı yapılmasının planlandığını ifade ederek “Balıkesir ilimiz Havran ilçemizdeyiz ve Havran Satsuma cinsi mandalina hasadındayız. Kazdağları’nın eteğinde Körfez bölgemizde siyah incirden başladık. Zeytin ve şu an mandalina hasadıyla devam ediyoruz. Sadece Havran ilçemizde 7 dekar dekar mandalina üretimi yapılmakta, Balıkesir geneliyse 11 bin dekar civarında. Bu sene beklentimiz il genelinde yaklaşık 30 bin ton civarında. Gerçekten coğrafya işaretli bu mandelinalarımız kabuğunun ince olması, zarının ince olması, çekirdeksiz olması ve hoş bir aroma ve lezzetinin olması nedeniyle tüm tüketicilerimize tatmalarını tavsiye ediyoruz.”dedi. Coğrafi işaretli Havran Mandalina’sının hırsızlıklara karşı yoğun bir şekilde korunduğunu ifade eden Havran Çiftçi Malları Koruma Başkanı Halil Bıçakçı “Bölgemizde mandalina değerli coğrafi işareti olan bir mandalina, değerli olan her şeyin de korunması gerekiyor. Bunun korumasını da biz sağlıyoruz. Bölgemizde şu ana kadar herhangi bir sıkıntı yok. Drone ile kamera sistemiyle bölgemiz koruma altında. Çiftçilerimizin mallarını rahatlıkla toplamasını sağlıyoruz. Çiftçilerimizin arazilerine ulaşması için gerekli yol çalışmalarını yine Çiftçi Malları Koruma yapıyor. Yollarının tadilatını, tamiratını yapıyor ve bulunan bölgedeki meyvelerin hasadını rahatlıkla yapılması için yoğun bir şekilde çalışıyoruz.”dedi. İlk mandalilan hasadına Havran Kaymakamı Enver Özderin, Kaymakam Adayı Yusuf Emre Yiğit, Balıkesir İl Tarım ve Orman Müdürü Erkan Alkan, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Emre Çakan, Havran Çiftçi Malları Başkanı Halil Bıçakcı katıldı. (EME-
Aydın Kardeşköy Mesire Alanı açılıyor Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin’in, Kardeşköy Mahallesi’ne kazandırdığı yeni mesire alanı, hizmete açılıyor. Doğayla iç içe keyifli vakit geçirme imkânı sunacak mekan, 20 Kasım Çarşamba günü saat 12.30’da düzenlenecek törenle kapılarını Efeler halkına açacak. Barbekü bölümleri, çocuk oyun parkı, geniş piknik yerleri ve modern düzenlemeleriyle dikkat çeken mesire alanı, bölge halkının sosyal yaşamına renk katacak. Başkan Anıl Yetişkin, “Ailelerin huzur içinde vakit geçirebileceği, doğanın tadını çıkarabileceği Kardeşköy Mesire Alanı’mızın kurdelesini hep birlikte kesmek için tüm hemşehrilerimizi açılış törenimize bekliyorum” dedi. Mesire alanının eski halini hatırlatan Kardeşköy sakinleri, yapılan çalışmalardan oldukça memnun. Mahallede uzun süredir bakımsız bir halde bulunan alanın, belediyenin çalışmalarıyla adeta yeniden doğduğunu belirten mahalle sakinleri, “Eskiden burada oturacak bir yer bile yoktu. Çocuklarımızın oynaması için bir yer olmadığı gibi, piknik yapmak da hayaldi. Şimdi ise ailemizle huzur içinde zaman geçirebileceğimiz, yemyeşil, temiz, modern bir alanımız oldu. Her detay düşünülmüş. Çocuklarımızın güvenle oynayabileceği bir parkımız var. Ebeveynler de piknik yaparken onları gönül rahatlığıyla izleyebilecek. Efeler Belediye Başkanımız Anıl Yetişkin’e ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz” dedi.