SAĞLIK - 04 Eylül 2024 Çarşamba 10:09

Prof. Dr. Açık: ’’Sosyal mesafe, hijyen ve koruyucu sağlık önlemleri hayatımızın bir parçası olmalı”

A
A
A
Prof. Dr. Açık: ’’Sosyal mesafe, hijyen ve koruyucu sağlık önlemleri hayatımızın bir parçası olmalı”

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Yasemin Açık, 3-9 Eylül Halk Sağlığı Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, bulaşıcı hastalıklar konusunda uyarıda bulundu.


Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Yasemin Açık, 3-9 Eylül Halk Sağlığı Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, özellikle son çeyrek asırda giderek artan bulaşıcı hastalıklara dikkat çekerken alınması gereken önlemleri de sıraladı. Covid-19, maymun çiçeği gibi dünya geneline yayılan bulaşıcı hastalıkların yanı sıra grip, parazit enfeksiyonu gibi özellikle sonbaharın gelmesi ve okulların açılmasıyla birlikte artan hastalıklara da dikkat çeken Prof. Dr. Açık, “Bu hastalıklardan korunmak için sosyal mesafe korunarak fazla temastan kaçınmalı, koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında bebekler ve çocuklar için rutin aşılama takvimine ve tarama testlerine uyulmalı, hijyen kurallarına ve sağlıklı beslenmeye dikkat etmeli, sigaradan uzak durulmalı” dedi.



’’Seyahatler ve göçler arttıkça bulaşıcı hastalıklar da yayılıyor’’


Dünya genelinde bulaşıcı hastalıkların artmasında göçlerin ve seyahatlerin önemli bir etkisinin olduğunu aktaran Prof. Dr. Yasemin Açık, “Dünya genelinde artan kentleşme ile birlikte büyük şehirlerde sağlıklı altyapısı bulunmayan bölgelere yapılan iç göçler, savaşlar nedeniyle alınan dış göçler ve deprem, sel gibi afetler nedeniyle yapılan zorunlu şehir değişiklikleri, ciddi bir şekilde insan ve dolayısıyla mikroorganizma hareketliliğine neden oluyor. Bunun yanı sıra uluslararası seyahatler de giderek artıyor. Öyle ki 1950 yılında dünya çapındaki turist sayısı 25 milyonken 2002’de bu sayı 700 milyona, geçtiğimiz yıl itibarıyla ise 1,3 milyara ulaştı. Tüm bu gelişmelerin neticesinde de bulaşıcı hastalıklar çok daha hızlı yayılıyor. Göçlerin ve seyahatlerin devam edeceğini göz önünde bulundurursak, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından özel sektöre, sivil toplum örgütlerinden bireylere kadar herkese bulaşıcı hastalıkların yayılımının önlemesi adına önemli görevler düşüyor” diye konuştu.



’’Fazla temastan kaçınmalıyız’’


Covid-19 pandemisi döneminde herkesin dikkat ettiği sosyal mesafe ve hijyen kurallarını hatırlatan Prof. Dr. Açık, “Hiç kuşkusuz tüm hayatımızı maskeyle geçiremeyiz ancak o dönemde uyguladığımız sosyal mesafe, fazla temastan kaçış ve hijyen önlemlerini hayatımızın bir rutini haline getirmeli, grip gibi hızla yayılan hastalıklarda da mümkün olduğunca istirahat etmeli, toplum içinde olacaksak maske takarak önlem almalıyız. Hastalıklardan korunmada beslenmenin de önemli bir payı bulunuyor. Hijyen şartlarına uygun olmayan yiyecekleri tüketmemeli, böyle bir durum tespit ettiğimizde yetkilileri bilgilendirmeli, bunun yanı sıra çocuklarımızı paketli gıdalardan mümkün oldukça uzak tutmalıyız” diye konuştu.



’’Bilime güvenelim, koruyucu sağlık hizmetlerinden yararlanalım’’


Bulaşıcı hastalıklardan korunmanın öncelikli ve en etkili yöntemlerinden birinin de koruyucu sağlık hizmetleri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yasemin Açık, şöyle devam etti:


‘’Koruyucu sağlık hizmetleri, hastalıkların önlenmesi veya erken teşhis ve tedavisi için hayati bir öneme sahip. Bu kapsamda bebeklerin ve çocukların aşı takvimlerinin zamanında uygulanması, doğumdan itibaren farklı yaş gruplarına yönelik taramaların yapılması gerekiyor. Bu konudaki çalışmaların eksiksiz bir şekilde yürütülmesinde ve toplumdaki farkındalığın artmasında devletin rolü çok önemli. Çünkü son yıllarda artan bir oranda aşı karşıtlığı oluştuğunu, buna bağlı olarak da çocukluk çağı aşı ile önlenebilir bulaşıcı hastalıklarında artış olduğunu görüyoruz. Halbuki her zaman bilime güvenerek hareket etmeli, bilim dışında bir yol aramadan koruyucu sağlık hizmetlerinden yararlanmalı, bu önlemlere yönelik bilgi eksikliği olan kişileri ilgili kurumlara yönlendirerek sağlık iletişimi ve eğitimi desteği almalarına katkı sağlamalıyız.”


Prof. Dr. Açık, hastalıklardan korunmada bağışıklık sisteminin önemini belirterek, düzenli uykunun, yeterli ve dengeli beslenmenin ve stresle başa çıkma yöntemlerini kullanmanın bağışıklığı artırdığını ifade etti. Bu yıl Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan Halk Sağlığı Haftası ana temasının ‘Sağlığını erteleme, harekete geç’ olduğunu ifade eden Açık, fiziksel aktivitenin gerekliliğine değindi. Açık ayrıca sigara, diğer tütün mamulleri ve elektronik sigaradan uzak durulması gerektiğinin de altını çizdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: "Ahilik ahlaki değerlerle bezenmiş bir gelenektir" Ahilik Haftası vesilesiyle yazılı bir mesaj yayınlayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Anadolu topraklarında mayalanarak nesilden nesle aktarılan Ahilik geleneği sadece bir mesleki örgütlenme değil aynı zamanda bir yaşam biçimi, toplumsal düzen ve medeniyet tasavvurudur" dedi. 23-29 Eylül Ahilik Haftası dolayısıyla yazılı bir mesaj yayınlayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Ahiliğin yalnızca bir mesleki örgütlenme değil aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğunu hatırlatarak, "Yüzyıllar boyunca toplumumuzun ekonomik, sosyal ve kültürel yapısının temel taşlarından biri olan Ahilik; dürüstlük, dayanışma, kardeşlik, yardımlaşma ve ahlaki değerlerle bezenmiş bir geleneğimizdir. Ticarette dürüstlüğü, üretimde kaliteyi, toplumsal yaşamda ise yardımlaşma ve dayanışmayı esas alan bir Ahi’nin başlıca ilkesi, ’elini, dilini ve belini haramdan sakınmak’ olmuştur. Bu düstur günümüz modern toplumlarında dahi geçerliliğini koruyan ve her bireyin örnek alması gereken evrensel bir kuraldır" dedi. "Ekonomik hayatı düzenleyen Ahilik toplumsal hayatı inşa etti" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, bu yıl da büyük bir onur ve gururla Ahilik Haftası’nı kutlamanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, "Ahilik, sadece ekonomik hayatın düzenlenmesinde değil, toplumsal hayatın inşasında da önemli bir rol oynamıştır. Esnaf ve sanatkârların birbirlerine olan güvenini, ticarette rekabetin ahlaki kurallarla yürütülmesini ve yardımlaşmanın esas alındığı bir düzeni oluşturmuştur. Ahi teşkilatlarının getirdiği sistemde, esnaf ve sanatkârlar sadece kar amacı güderek değil, topluma faydalı birer fert olarak yetişmişlerdir. Bu teşkilat, insanları ahlaki değerlere göre eğitmiş, zanaatkârları mesleklerinde yetkin hale getirmiştir. Ahilik, sadece geçmişimizin bir parçası değildir; geleceğe ışık tutan, sosyal ve ekonomik hayatımızda bizlere yol gösteren bir değerdir" ifadelerini kullandı. "Ahilik ilkesi ile yetişenler huzur ve adaletin temsilcisi olur" Ahiliğin genç nesillere aktarılmasının önemine vurgu yapan Palandöken, şunları kaydetti: "Bugün Ahilik Haftası’nı kutlarken, bu kutlu mirasın günümüzde de yaşatılmasının ve genç nesillere aktarılmasının ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz. Çünkü Ahilik ilkeleriyle yetişen bireyler, hem kendi yaşamlarında hem de toplumda huzur ve adaletin temsilcisi olur. Ahilik geleneğinin temsilcisi esnaf ve sanatkarlar camiası olarak bu kültürü yaşatmak ve gelece taşımak için her yıl olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da çeşitli etkinlikler düzenlemeye devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle, Ahilik Haftası’nı kutluyor, tüm esnaf ve sanatkârlarımıza bereketli kazançlar, sağlık ve huzur dolu günler diliyorum. Ahilik geleneğiyle şekillenen toplumumuzun, ahlaki ve insani değerler çerçevesinde daima ilerlemesini temenni ediyorum."
Bayburt Organik Bayburt bal kabağı tarladan tezgaha tezgahtan sofraya ulaşıyor Bayburt’ta organik tarım ve ata tohumuyla üretilen Bayburt bal kabağı hasadı başladı. Kış aylarının vazgeçilmez lezzeti olan Bayburt’a has bal kabağı boranisi, kabak bastı yemeklerinin yapımında kullanılan ve kabak tatlısının ana maddesi olan bal kabağı organik tarım anlayışıyla üretiliyor. Bununla birlikte ata tohumuyla ve organik tarımla ilgilenen, yarım asırdır çiftçilikle uğraşan İsmail Öksüz, ata tohumlarının devamını sağlamak amacıyla kurulan Gez Hanları Ekolojik Tarım Deneme ve Üretim Merkezi Derneği (GEZEKODER) bünyesinde gez hanları denilen alandaki tarlada bal kabağı üretip, Bayburt pazarına satışını yaparak Bayburtluların organik bal kabağına ulaşımını sağlıyor. Dernek üyelerine de bal kabağının satışının yapılmasının ardından, üyelerden kabağın çekirdeklerini bir kenarda biriktirmesini isteyen Öksüz, bu tohumların önemli olduğunu, ata tohumlardan gelecek sezon yeniden bal kabağı üreteceklerini söyleyerek tohumları atmamalarını, biriktirmeleri çağrısında bulundu. Dernek çatısı altında faaliyetlerini yürüten ve ata tohumlarına gözü gibi bakan Öksüz, amacının ata tohumlarını gelecek nesillere aktararak devamlılığının sağlanması olduğunu söyleyerek, "Burada söyleyeceğim en önemli şey bu kabakların organik olarak bu tarlada yetiştirilmesi. Bayburt’ta insanlara organik kabak ulaştırılıyor. İnsanlar bu kabakları tükettikten sonra kabakların tohumlarını çöpe atmayıp alarak evlerinin bahçelerinde ekip, bizim de tarif ettiğimiz organik yetiştirme şekliyle yetiştirip organik tarım yapmış olacaklar. Bu bir hizmet, buna katkı sunabildiysem ne mutlu bana, çok mutlu olurum. Bildiklerimi insanlara anlatmak, öğretmek istiyorum. Bu kabaklar organik, net söylüyorum kesinlikle organik kabaklar. Ayrıca bu kabakların bir diğer özelliği ise ata tohumlarından üretiliyor olması. Ata tohumları üzerine kurulan derneğimiz var ve bu tohumların kaybolmaması, yaşatılması adına kurulan derneğimizin çatısı altında bu çalışmaları yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Ankara 32 ilde zehir tacirlerine darbe: 125 zehir taciri ve sokak satıcısı yakalandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "32 ilde uyuşturucu madde imalatçılarına ve sokak satıcılarına yönelik jandarma tarafından düzenlenen ’Narkoçelik-40’ operasyonlarında; 3 ton 972 kilogram uyuşturucu madde, 15 milyon 825 bin 619 adet kök kenevir ve kök skunk, 188 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 125 zehir taciri ve sokak satıcısı yakalandı, 63’ü tutuklandı, 3’ü hakkında adli kontrol kararı verildi. Diğerlerinin işlemleri devam ediyor" dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Jandarma Genel Komutanlığı KOM Daire Başkanlığı koordinesinde, İl Jandarma Komutanlıklarınca; Diyarbakır, Antalya, Erzurum, Van, Ankara, İstanbul, Manisa, İzmir, Rize, Edirne, Gaziantep, Siirt, Mardin, Iğdır, Samsun, Hatay, Kahramanmaraş, Ardahan, Kocaeli, Tekirdağ, Batman, Adıyaman, Bolu, Elazığ, Aksaray, Bingöl, Afyonkarahisar, Zonguldak, Malatya, Hakkari, Ağrı ve Aydın’da uyuşturucu madde imalatçılarına ve sokak satıcılarına yönelik jandarma tarafından düzenlenen ’Narkoçelik-40’ operasyonlarında; 3 ton 972 kilogram uyuşturucu madde, 15 milyon 825 bin 619 adet kök kenevir ve kök skunk, 188 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildiğini belirterek 125 zehir taciri ve sokak satıcısının yakalandığını, 63’ünün tutuklandığını kaydetti. Bakan Yerlikaya, şüphelilerin 3’ü hakkında adli kontrol kararı verildiğini ifade ederek, diğerlerinin işlemlerinin devam ettiğini bildirdi. Bakan Yerlikaya, "Ülkemizi zehir tacirlerinden ve sokak satıcılarından temizlemeye kararlıyız" vurgusu yaptı.