Son Dakika
|
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Deprem turistleri ortalıkta yok, biz buradayız"
Mersin’de acı olay: 2 çocuk hayatını kaybetti
AKOM uyardı: İstanbul’da İzlanda soğuk hava dalgası etkili olacak
Antalya Döşemealtı Belediyesi’ne ’yolsuzluk’ operasyonu: 10 gözaltı
Çin elektrikli otomobillere enerji tüketim sınırı getirdi
Zelenskiy’den Ukrayna’da barış açıklaması: "Yeni yıl öncesinde birçok karar alınabilir"
MİT yeni yılda eylem hazırlığında olan DEAŞ sempatizanını yakaladı
'Futbolda Bahis Soruşturması'nda yeni dalga!
Bahis soruşturması kapsamında 30 gözlemci, PFDK’ya sevk edildi
Sultangazi’de kuyumcu vurgunu: Altınları alıp kayıplara karıştı
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Radon Thermal Springs Near Bishkek Attract Visitors Year-Round
‘Recep dedesini’ görmek isteyen Dilek gözyaşlarını tutamadı
Esenyurt’ta servis minibüsünün kaza yaptığı bölge havadan görüntülendi
Annesi Güllü’yü öldürmekten tutuklanan kızının uyuşturucu testi negatif çıktı
Milli şair Mehmet Akif Ersoy mezarı başında anıldı
Beşiktaş’ın borcu 22 milyar 531 milyon 664 bin 293 TL
Libya askeri heyetinin cenazeleri Trablus'a getirildi
Uludağ’a yoğun kar yağdı, pistler doldu taştı
EKONOMİ
ASO Başkanı Ardıç: "Hedefimiz, Ankara’mızı yalnız bugünün değil, geleceğin sanayi ve teknoloji başkentlerinden biri yapmak"
27 Aralık 2025 Cumartesi - 17:21:06
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, "Ankara Sanayi Odası olarak bizler, bu tarihi birikimin ve Cumhuriyetin emanet ettiği sorumluluğun farkındayız. Hedefimiz, Ankara’mızı yalnız bugünün değil, geleceğin sanayi ve teknoloji başkentlerinden biri yapmaktır" dedi. Ankara Sanayi Odası (ASO) tarafından Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 106’ıncı yıl dönümü kapsamında Cumhuriyeti Kuran Şehirler etkinliği düzenlendi. Samsun, Amasya, Erzurum ve Sivas Ticaret ve Sanayi odalarının iş birliğiyle yapılan etkinlik 2’inci TBMM Binası ev sahipliğinde düzenlendi. Burada bir konuşma gerçekleştiren ASO Başkanı Seyit Ardıç, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin kuruluş hikayesinin, yalnızca askeri zaferlerin değil; iradenin, aklın, dayanışmanın ve kalkınma idealinin hikayesi olduğunu vurguladı. Mustafa Kemal Atatürk’ün vatanı yalnızca işgalden kurtarmayı değil yoksulluktan, geri kalmışlıktan ve dışa bağımlılıktan kurtarmayı da hedeflediğini söyleyen Ardıç, "Bu anlayışla Cumhuriyet, daha ilk günlerinden itibaren siyasi bağımsızlığı ekonomik bağımsızlıkla tamamlamayı temel bir amaç olarak benimsedi. Üretmeyen, kalkınmayan bir ülkenin bağımsızlığını sürdüremeyeceği gerçeği, Cumhuriyetin kurucu felsefesinin merkezinde yer aldı" ifadelerine yer verdi. "Ankara’nın yerli ve milli üretim iradesi, bugün dünyanın en büyük savunma sanayii şirketlerine ev sahipliği yapan bir ekosisteme dönüştü" Ardıç, Ankara’nın Türkiye’nin savunma sanayiinin kalbi olduğunu ve bunun arkasında tarihten gelen bu büyük birikim yer aldığını söyleyerek, "Ankara’nın; dün Kurtuluş Savaşı’nın ihtiyacını karşılayan yerli ve milli üretim iradesi, bugün yüksek teknolojiye, mühendisliğe, Ar-Ge’ye ve dünyanın en büyük savunma sanayii şirketlerine ev sahipliği yapan bir ekosisteme dönüştü. Bu şehir, daha Cumhuriyet ilan edilmeden önce kararın, mücadelenin ve üretimin aynı merkezde buluştuğu bir iradeyi temsil etti. Cumhuriyeti kuran kuşak, yokluk içinde dahi üretmeyi bir varlık meselesi olarak gördü. Fabrika kurmayı, altyapı inşa etmeyi, demiryolu döşemeyi yalnız ekonomik değil, milli bir görev saydı. Bugün bize düşen sorumluluk da, işte bu ruhu çağın şartlarıyla yeniden yorumlamaktır" açıklamasında bulundu. "Hedefimiz Ankara’mızı yalnız bugünün değil, geleceğin sanayi ve teknoloji başkentlerinden biri yapmaktır" Ankara’nın savunma sanayiinden havacılığa, makineden medikale, yazılımdan ileri malzemelere uzanan güçlü bir üretim ve teknoloji ekosistemine sahip olduğunun altını çizen Ardıç, şu ifadelere yer verdi: "Üniversiteleriyle, teknoparklarıyla, organize sanayi bölgeleriyle; Türkiye’nin yüksek katma değerli üretim hedefinin taşıyıcı merkezlerinden biridir. Ankara Sanayi Odası olarak bizler, bu tarihi birikimin ve Cumhuriyetin emanet ettiği sorumluluğun farkındayız. Hedefimiz; Ankara’mızı yalnız bugünün değil, geleceğin sanayi ve teknoloji başkentlerinden biri yapmaktır. Cumhuriyetin ikinci yüzyılını; üretimle, teknolojiyle ve güçlü bir sanayi vizyonuyla inşa etmeye kararlıyız. Ancak bu yürüyüş tek bir şehrin yürüyüşü değildir. Bugün bu salonda bir araya gelmemizin anlamı; Cumhuriyeti kuran iradeden ve taşıdığımız tarihi sorumluluktan, ülkemizin parlak bir geleceğe taşıyacak ortak vizyona birlikte yürümektir. Cumhuriyeti Kuran Şehirler buluşmasının finalinin Ankara’da yapılması bir başlangıçtır. Samsun’da yakılan meşale, Amasya’da ilan edilen irade, Erzurum’daki bağımsızlık kararlılığı, Sivas’taki birlik ruhu, Ankara’nın üretim gücü ve devlet aklı; ortak projelere ve ortak hedeflere dönüşmelidir. Bu yürüyüş üretimle büyümeyi, teknolojiyle güçlenmeyi zorunlu kılmaktadır." Ardıç, konuşmasının sonunda Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 106. yıl dönümünü kutladı. Programa, Samsun Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, Amasya Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Murat Kırlangıç, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Başkanı Saim Özakalın, Sivas Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Zeki Özdemir katıldı.
27 Aralık 2025 Cumartesi - 15:37
Evcil hayvan sahiplerine "mikroçip" uyarısı: Son gün 31 Aralık, taktırmayana ceza
Kedi ve köpeklerine mikroçip taktırmayan evcil hayvan sahipleri için son günün 31 Aralık olduğu bildirildi. Uzman Veteriner Hekim Coşkun Tuna Çoban, cezai yaptırımlarla karşılaşılmaması için evcil hayvan sahiplerini yasal yükümlülüklerini gecikmeden yerine getirmeleri konusunda hatırlatma yaptı.
27 Aralık 2025 Cumartesi - 15:20
Başkan Büyüksimitci: "Sanayicilerimizin ABD ve Çin arasında başarısı mükemmel"
Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yölnetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci; düzenlediği basın toplantısında 2025 yılı faaliyetlerini anlatarak, "Sanayicilerimizin ABD ve Çin arasında başarısı mükemmel" dedi. Türk sanayicilerinin ABD ve Çin’in bulunduğu ortamdaki başarısının mükemmel olduğunu söyleyen Başkan Büyüksimitci; "Bizim şu andaki savunma sanayi gücümüzü biliyorsunuz. Diyorlar ki ’gelin Avrupa’ya yatırım yapın’. Belli Türk firmaları da özellikle Almanya, Polonya olmak üzere yatırım yapıyorlar. Amerika zaten bu işin başını çekiyor. Çok ciddi şekilde ekonomisini kapattı ve askeri alanda yerlilik oranını yüzde 75’e çıkarttı. Diğer ürünlerde de yüzde 51’ini Amerika’da üretmezsen işin kötü diyor. Çin’in de başlamış olduğu dünya ticaretinde yeni bir konsept. Bu ortamda bir sıkıntımız daha var. İnanılmaz bir dev Çin, her taraftan sıkıştırıyor. Önceden diyorduk ki evet ucuz iş gücüyle iş yapıyorlar, uygun fiyata ürün veriyorlar. Fakat kalite olarak bir Türkiye kalitesinde değil. Onlarla girdiğimiz her işi alabiliyorduk. Şimdi yaptıkları işlerle büyük bir hızla çalışıyorlar. Türkiye’de Çin’le ilgili sattığımızın yaklaşık 18 katını ithal ediyoruz. Yani böyle bir ortamda ben bütün sanayicilerimizin muhteşem bir başarı gösterdiklerini söyleyebilirim. Hepsine de teşekkür etmek istiyorum" dedi. Başkan Büyüksimitci, organize sanayi bölgelerinin istatistiklerini paylaşarak; "Buraya gelen hiç kimse boş oturmamış. Allah hepsinden razı olsun. Hepsine teşekkür edip dua etmek lazım. İnşallah bizler de dua alanlardan oluruz diye temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. "Kayseri için 2 planımız var" Kayseri’ye Uzay, Havacılık ve Savunma İktisat OSB ve Geri Dönüşüm İktisat OSB kazandırmak istediklerini söyleyen Büyüksimitci; "2 tane planımız var ve bunun Kayseri’nin geleceği ile ilgili olmazsa olmazı olduğuna inanıyoruz. Biri Uzay, Havacılık ve Savunma İktisat OSB, diğeri ise Geri Dönüşüm İktisat OSB. Özellikle Kayseri’de savunma sanayinin çok gündeme geldiği 2026 yılı aynı zamanda biliyorsunuz TOMTAŞ’ın faaliyete geçtiği 1926’dan sonra 100. yılı. İnşallah şu anda bakanlığımıza başvurusu yapıldı. Bakan beyin onayında. Gerekli incelemeler yapıldı. Orada Kayserimiz güzel bir organize sanayi bölgesi kazanacak. Burada amacımız hem Kayseri içerisinden hem Türkiye’den hem de uluslararası yatırımcıları getirmek" dedi. Büyüksimitci, asgari ücrete iki taraftan da bakmak gerektiğini söyleyerek; "Yüzde 27 civarında bir asgari ücret artışı oldu. Her iki taraftan bakmak lazım, biraz empati yapmak lazım. Yüzde 27 il insanlar bu dönemde geçinebiliyor mu? hayır. Satın alma güçleri düşmüş durumda. Sanayici tarafından baktığımızda da maliyetlerle ilgili de ciddi problemler var. Aslında belki tam anlaşılamıyor ama bizim ana çalıştığımız konu verimlilik artışı dediğimiz konu bu. Almanya’da ki düşünün burada şimdi 655 dolara geliyor yeni asgari ücret. Almanya’nın ihracatı 1,8 triyon dolar. Türkiye’nin ihracatı 265 miyar dolar. Bir çarparsak Almanya’nın nüfusu 85 milyon dersek Türkiye’de 85 milyon. Aynı nüfusa sahibiz. Bunun 1 trilyon dolarını desek ki bu adamlar inanılmaz derecede teknoloji üretiyorlar diye silsen bile orada 3,5 katı zaten orada fark var. Yani birim insan başına fazla üretiyor. Bu Türkiye’nin topyekun bir problemi verimsizlik. Bizim genimizde çalışmak var. Ölürcesine çalışmak, gayret, çaba var. Fakat sistematikle ilgili problemimiz var. Bunu biz kurumsal olarak çözmeliyiz. İhracatçı ihracatını yapacak, döviz yüzde 20 artacak ama işçiliğin ki konu asgari ücretle ilgili de değil. Bugün 100-150 bin TL net maaş alan adamın maaşını da ayarlamak zorundasınız. Oraya yüzde 27 verdiyse oraya da mı vermelisiniz. Yüzde 27 o adamı kurtarır mı? Herkesin bir harcama alışkanlığı oluyor aldığı maaşa göre. Bu dönemler rol dönemler. İşçi de işveren de herkes biraz daha dişini sıkmak zorunda ve mücadele etmek zorunda" ifadelerini kullandı. Satışı yapılan Erciyes Anadolu Holding fabrikalarının taşınacağını düşünmediğini söyleyen Başkan Büyüksimitci; "Erciyes Anadolu Holding ile ilgili de direkt biz konuşmadık ama bizim meclis üyemiz Bellona Genel Müdürümüz. Bu tarz işletmelerin söküp götürülmesi bana göre imkansız. Başka yerde yeni yapılanmalar oluyor. Mesela bir metal şirketi bana göre Türkiye’nin en başarılı tesislerinden biri. İlave olarak Kayseri OSB’ye yaptı. Özellikle biz metal olmayan konuda da çok iyiyiz. Onlar yaptıklarını Amerika’ya ihraç ediyorlar ama oraya da yatırım yapmak zorunda kalıyor. Artık ülkeler zorluyor. Ben çok fazla bir şey olacağını düşünmüyorum. Kayseri’den daha iyi bir yer yok, onlar için de yok. Çünkü özellikle mobilya tarafında. Kayseri’ye zaten gelmek isteyenler de var. Çok fazla batıdan gelmek isteyenler vardı" dedi. "Sanayicinin denize ulaşması için açıklama bekliyoruz" Akdeniz ve Karadeniz arasında sanayicinin işini kolaylaştıracak demir yolu için bakandan açıklama beklediklerini söyleyen Mehmet Büyüksimitci; "Yakında sayın bakanımız açıklayacak. Samsun-Mersin Hattı ki biz havzadan bahsediyorduk. Oradaki bütün illerin Kayseri dahil Mersin’e kadar hem tren yoluyla bağlanması, batıdaki sanayinin de buralara taşınması. Liman olarak da hem Akdeniz’i hem Karadeniz’i kullanmakla ilgili ki biz bunu 2016’da Sayın Cumhurbaşkanı da direkt harita üzerinde gösterdi. Dedi ki ‘Orta Anadolu sanayi havzası olmak zorunda’. Bunu da 12. Kalkınma Planı’nda programa yazdılar. Şimdi bakanlık da gereğini yapıyor, bunları artık gündeme getiriyor. Bizim her zamanki talebimiz şu; Mersin hattımız çift hat olmalı, Samsun’a da bize bir çıkış yolu vermelisiniz. Bununla ilgili de Hazine ve Maliye Bakanımız geldiğinde de arz ettik. Şu anda tren hattı giren ilk OSB ki ben ikincisini bilmiyorum Türkiye’de. Sayın Mehmet Şimşek geldiğinde Ulaştırma Bakanı’na gidin bununla ilgili bütçe probleminiz yok dedi. Karayolu taşımacılığının bir maliyeti var. Demir yollarımız bizim istediğimiz noktaya gelmedi ama miktar arttıkça gelecek. O da bir avantaj olur. Tren yoluyla ilgili bekliyoruz. O tam bir proje ve lojistik üsleriyle beraber. Bakan beyin açıklamasını bekliyoruz. Ondan sonraki gelişmeleri göreceğiz hep beraber" ifadelerini kullandı.
27 Aralık 2025 Cumartesi - 14:56
Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi
Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
17 Aralık 2025 Çarşamba- 21:58
Bakan Işıkhan: "Asgari ücret miktarının çalışanlarımızın gelirlerini enflasyona ezdirmeyecek şekilde belirlenmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz"
2
23 Aralık 2025 Salı- 17:21
Mersin Uluslararası Limanı ile Port Sudan arasında kardeş liman mutabakatı imzalandı
3
25 Aralık 2025 Perşembe- 11:05
Keçiören Belediyesi’nde Sosyal Denge Sözleşmesi yeniden imzalandı
4
22 Aralık 2025 Pazartesi- 10:40
Cevizle yaşam şartları değişen köyde İstanbullular da bahçe kuruyor
5
25 Aralık 2025 Perşembe- 16:23
Marmaris turizminde yeni dönem başladı
11 Aralık 2025 Perşembe - 11:03
Kocasinan Jeotermal Sera OTB’de 333 milyon TL’lik altyapı ihalesi yarın
Kayseri Ticaret Borsası (KTB) tarafından hayata geçirilen Jeotermal Kaynaklı Sera OTB Projesi, olumlu sonuçlar vermeye devam ederken çalışmalar da yoğun bir tempoyla hızla sürüyor. Son olarak sondaj çalışmalarında altıncı kuyuda da verimli sonuçlar elde edildi. Kayseri Ticaret Borsası (KTB) Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış; Kayseri’nin tarım ve istihdam hedeflerini yukarıya taşıyacak Kocasinan Jeotermal Kaynaklı Sera Organize Tarım Bölgesi (OTB) projesinde gelinen son durumu paylaştı. Başkan Bağlamış, hem jeotermal kaynak aramalarındaki başarılı ilerlemeyi hem de altyapı ihalesinin detaylarını duyurdu. OTB’nin en kritik unsuru olan jeotermal kaynak çalışmalarının Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü koordinasyonunda hızla sürdüğünü belirten Bağlamış, sahada eş zamanlı çalışan üç sondaj makinesi ile yoğun bir mesai yürütüldüğünü aktararak şunları söyledi; "Planladığımız on kuyudan altıncısına ulaştık. Son sıcak su sondaj kuyumuzda 60 derece sıcaklıkta ve 85 litre/saniye debide, seralarımızın ısıtma ihtiyacını karşılayacak yüksek verimli bir kaynağa eriştik. Bu sonuç, bölgenin enerji ihtiyacının sürdürülebilir ve düşük maliyetli şekilde karşılanacağını kanıtladı. Sahada emek veren tüm ekiplere teşekkür ediyorum." 333 milyon TL’lik altyapı ihalesi 12 Aralık’ta Projenin fiziki olarak hayata geçmesi için en önemli aşamalardan biri olan altyapı ihalesinin yarın gerçekleştirileceğini duyuran Bağlamış, şu bilgileri verdi; "Toplam 1.237 dekar alanda kurulacak yatırımın altyapı ve elektrik dağıtım şebekesi yapım işi ihalesi, 12 Aralık 2025 Cuma günü saat 10.30’da T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nde yapılacaktır." Yaklaşık 333 milyon TL keşif bedeline sahip ihale; yol, su, atık su hatları, SCADA sistemleri ve elektrik dağıtım şebekesi gibi bölgenin tüm modern altyapı ihtiyaçlarını kapsıyor. Proje takviminde herhangi bir gecikme olmadığını vurgulayan Bağlamış, hedeflenen tarihlere kararlılıkla ilerlediklerini ifade ederek; "Kocasinan OTB’de çalışmalar planlandığı gibi devam ediyor. Altyapının tamamlanmasıyla birlikte 2026 yılının üçüncü çeyreğinde yatırımcılarımız modern seralarını Elmalı bölgemizde kurmaya başlayacak. Bu proje ile Kayseri’nin tarımsal üretim hacmini üç katına çıkarmayı ve yaklaşık 1.500 kişilik yeni istihdam oluşturmayı hedefliyoruz. İstihdamın büyük bölümünün kadınlardan oluşması ise önceliklerimiz arasında" şeklinde konuştu. Başkan Recep Bağlamış; AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş’a, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek’e, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’a ve projede emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:53
Samsun’da sağlıklı gıda için sıkı denetim
Samsun’un İlkadım Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri işletmelerde hijyen ve ruhsat; pazarlarda ise fiyat-etiket ve gramaj denetimi gerçekleştirdi. İlkadım Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, vatandaşların daha sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşması için denetimlerine devam ediyor. İlçede hizmet veren işletmelerde ruhsat ve hijyen denetimi yapan zabıta ekipleri, pazar yerlerinde ise fiyat-etiket ve gramaj denetimleri gerçekleştirdi. Denetimlerde uygunsuzluk tespit edilen işletme ve esnaflara ise yasal işlemler uygulandı. "Denetimler devam edecek" Denetimlerin kararlılıkla devam edeceğini söyleyen İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Vatandaşlarımızın sağlıklı, güvenilir ve gönül rahatlığıyla tüketebileceği gıdaya ulaşabilmesi için denetimlerimize aralıksız devam ediyoruz. Denetimlerimizde en çok dikkat ettiğimiz husus; temiz, hijyenik ve güvenilir gıdanın vatandaşa ulaştırılmasıdır. Bu kurallara uymayan işletmelerimize yasal çerçevede gerekli uyarıları ve cezai işlemleri uyguluyoruz. Bunun yanı sıra işletmelerimizin ruhsatlarını da denetliyor, uygunsuzluk tespit edilmesi ve ruhsat olmaması durumunda yasal işlemleri anında başlatıyoruz. Pazarlarımızda da aynı şekilde denetimlerimiz devam ediyor. Vatandaşların alışverişlerinde mağdur olmamaları için fiyat-etiket ve gramaj denetimlerimiz kararlılıkla devam ediyor. Vatandaşlarımızın evlerine götürdükleri gıdaların güvenilir ve sağlıklı olduğunu bilmeleri ve bu gıdaları gönül rahatlığıyla tüketebilmeleri için denetimlerimize kararlılıkla devam edeceğiz" dedi.
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:47
Trendyolmilla Kasım ayında 140 milyona yakın ziyaret aldı
Trendyolmilla, kasım ayı boyunca gerçekleştirdiği kampanyalarla platform trafiğinde önemli ivme kaydetti. Kasım ayında platforma 140 milyona yakın ziyaret gerçekleşti. Trendyolmilla, kasım ayında gerçekleştirdiği ‘Süper Moda Festivali’ ve ‘Efsane Moda Festivali’ kampanyalarıyla güçlü bir performans sergiledi. Dönem boyunca kullanıcılar, markanın geniş ürün seçkisi arasından 35 bin farklı çeşit ürün tercih etti. Kasım ayında platforma 140 milyona yakın ziyaret gerçekleşirken, bu dönemde platformun aktif kullanıcı sayısı toplam 63 milyona ulaştı. Kasım ayı boyunca platformda alışveriş hacmi açısından en yüksek performansı sergileyen iller ise sırasıyla İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa oldu. Kampanya döneminde platformda kullanıcıların en çok ilgi gösterdiği kategoriler ise sırasıyla bluz, kazak ve jean oldu.
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:47
Tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları tercih ediyor
ING Türkiye, Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nın 2025 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, her iki katılımcıdan birinin tasarrufu bulunuyor. 18-24 yaş grubunda tasarruf sahipliğinin, önceki çeyreğe göre 10 puan artarak yüzde 47’ye ulaştığı görülüyor. Tasarrufun en önemli nedeni ise ’geleceğe yatırım’. Tasarrufu olmayanların içinde yakın zamanda tasarruf etmeyi planlayanların oranı yüzde 27 iken; kadınlarda bu oran erkeklere göre daha yüksek. Tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları tercih ediyor. ING Türkiye, sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında finansal sağlığa katkıda bulunmak amacıyla 2011 yılından bu yana gerçekleştirdiği Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nın 2025 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarını yayınladı. NielsenIQ iş birliğiyle gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları, yüzde 54,3 oranı ile her iki kişiden birinin tasarrufu olduğunu gösteriyor. Tasarruf sahipleri içinde, daha önceki iki çeyreğe kıyasla kayda değer bir toparlanma gösteren 18-24 yaş grubu dikkat çekiyor. Bu yaş grubunda tasarruf sahipliğinin, önceki çeyreğe göre 10 puan artarak yüzde 47’ye ulaştığı görülüyor. Tasarrufun en önemli motivasyonu "geleceğe yatırım" Tasarruf sahipleri arasında düzenli tasarruf yapabildiğini belirtenlerin oranı yüzde 82 ile bir önceki döneme benzer bir seyir izliyor. Düzenli tasarruf yapabildiğini belirtenler arasında gelirinin yüzde 10’undan azını tasarruf edebilenlerin oranı, bir önceki çeyreğe kıyasla 7 puan düşüşle yüzde 19’a gerilerken, yüzde 20’si ile 30’u arasını tasarruf edenlerin oranı da 3 puan artışla yüzde 29’a ulaşıyor. Gelirinin yüzde 10’u ile yüzde 20’si arasında bir miktarı tasarruf edenlerin oranı ise önceki çeyrekle benzer şekilde yüzde 42 seviyesinde gerçekleşiyor. Araştırmada, bireylerin tasarruf motivasyonları da soruluyor. Sonuçlara göre; özellikle genç yaş grupları tarafından önceliklendirilen "geleceğe yatırım", yüzde 37 ile en yüksek tasarruf gerekçesi olarak tüm katılımcılar arasında öne çıkıyor. "Beklenmedik risklere karşı güvence ihtiyacı" ise yüzde 22 ile ikinci sıradaki tasarruf nedeni. Tasarrufu olmayanların içinde yakın zamanda tasarruf etmeyi planlayanların oranı yüzde 27 olarak öne çıkıyor. Kadınlarda bu oran önceki çeyreğe göre 6 puan artarak yüzde 31’e ulaşırken, erkeklerde ise bu oran yüzde 22. Genç yaş grubunda ise diğer yaş gruplarına kıyasla yakın gelecekte tasarruf eğilimi daha yüksek. Ayrıca eğitim seviyesiyle birlikte geleceğe yönelik tasarruf isteği de artıyor. Tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları tercih ediyor Tasarruf araçları tercihlerinde ise yastık altı altın yüzde 40 ile ilk sırada, yastık altı nakit yüzde 25 ile ikinci sırada yer alıyor. Bu araçları önceki çeyreğe göre yükselerek yüzde 23 oranına ulaşan TL vadeli hesap ve yüzde 18 oranıyla hisse senedi, borsa takip ediyor. Altın veya değerli taş, metal hesaplarının da yüzde 18 oranında tercih edilen tasarruf aracı olduğu görülüyor. Vadesiz hesap yüzde 8 oranında tercih edilirken, fonların oranı da yüzde 5 olarak gerçekleşiyor. Bu kapsamda tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları kullanıyor. Kadınlar yastık altı birikimi, altın hesabını ve vadesiz hesap araçlarını erkeklere göre daha fazla tercih ederken; erkeklerde ise TL vadeli hesap, hisse senedi, borsa ve kripto para birimlerinin daha çok kullanıldığı görülüyor. Tasarrufları için hisse senedi ve borsayı tercih edenlere bakıldığında, yüzde 25 seviyesinde bir oranla 18-34 yaş grubu öne çıkıyor, bu grubu da yüzde 22 ile 35-44 yaş grubu takip ediyor. Fonları ise 45 yaş altı kitle daha çok tercih ediyor. Yatırım ürünleri hakkında bilgi sahibi olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 40 Yatırım ürünleri hakkında bilgi sahibi olduğunu söyleyenlerin oranı genel katılımcı kitlesi içinde yüzde 40 seviyesinde gerçekleşiyor. Yaş grupları açısından değerlendirildiğinde, 25-44 yaş arasındakiler yüzde 49 ile en çok bilgili olduğunu belirten grup iken, bunu yüzde 43 ile 18-24 yaş grubu ve yüzde 38 ile de 45-54 yaş grubu takip ediyor. Erkeklerde bu oran kadınlara göre 13 puan daha yüksek. Ayrıca araştırmaya göre; katılımcıların yüzde 93’ü bankacılık hizmetlerinden yararlanırken, son bir ayda internet ya da mobil bankacılık üzerinden hizmet alanların oranı yüzde 92’ye ulaşıyor. "İnovatif ürünler hayata geçiriyor, dijital yeniliklerimizle yatırımı daha kolay hale getiriyoruz" Araştırmaya göre tasarruf sahipliğinin istikrarlı şekilde sürdüğüne değinen ING Türkiye Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Tuğçe Bora Kılıç, "Tasarruf araçlarına baktığımızda Türkiye’de bireyler ortalama iki araç üzerinden tasarruf ediyor. Ayrıca yastık altı birikimler tercihlerde ilk sıralarda yer alırken; hisse senedi, borsa ya da fonların da yüzde 23 oranında tercih edildiğini gözlemliyoruz; bu oranın daha da yükselebileceğine inanıyoruz. Tasarrufun sağlıklı bir şekilde çeşitlendirilmesi için hem finansal bilgi düzeyinin artması hem de farklı yatırım araçlarına erişimin kolaylaştırılması önemli. Biz de bu vizyonla inovatif ürünler hayata geçiriyor, dijital yeniliklerimizle yatırımı herkes için daha kolay hale getiriyoruz. Bu kapsamda ING Mobil yatırım fonksiyonlarını yeniledik. Müşterilerimiz, artık portföylerini dijitalden zahmetsizce takip edebiliyor, farklı yatırım fonlarını anında karşılaştırabiliyor ve takip listeleri oluşturarak favori yatırım araçlarının performanslarını izleyebiliyor" dedi. Araştırmaya göre gençlerdeki tasarruf sahipliğinin önceki çeyreğe göre artış gösterdiğini aktaran Kılıç, "Bu oranın daha da yükselmesi için gençlerin ihtiyaçlarına göre tasarlanmış ürün çeşitliliğinin artması gerektiğine inanıyoruz. Bu yaklaşımla 1996-2012 yıllarında doğanların yatırım yapabildiği Z kuşağına özel GNZ fonu ve Turuncu Genç Hesap’ı hayata geçirdik. Bu hesaba sahip gençlerin yatırım ürünlerine daha kolay erişebilmesi için döviz ve altın alım-satım işlemlerinde özel kur avantajı, hisse senedi işlemlerinde ise komisyon avantajı sunuyoruz" diye konuştu.
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:41
Dünyada 300 milyar dolarlık pazara ulaşırken, Türkiye’de denetimi yok
Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YUCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, coğrafi işaret tescilli ürünlere ilişkin denetim yönetmeliği çıkarılması gerektiğini belirterek, "Bu konu Türkiye için çok önemlidir. Coğrafi işaretler iyi bir sistemle Türkiye’yi ayağa kaldıracak potansiyele sahiptir. Bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi sağlıklı bir denetim olmalı. Coğrafi işretler enstitüsü kurulması lazım" dedi. Tekelioğlu, yaptığı açıklamada, coğrafi işaretlerin küresel bir olgu olduğunu belirterek, dünya genelinde 300 milyar dolarlık satış değerine ulaştığını kaydetti. Avrupa Birliğinde ise 100 milyar avroluk bir satış rakamının olduğunu dile getiren Tekelioğlu, "Özellikle gıda krizleri ve kovid pandemisi nedeniyle küresel olgu haline dönüştü ve çok hızlı gelişiyor" dedi. Coğrafi işaretli ürünlerin korunması gerektiğini, tescilin sahtelerinden koruduğunu vurgulayan Tekelioğlu, şöyle konuştu; "Tescil, tüketicileri de üreticileri de koruyor. Tüketicileri yönlendiriyor ve haksız rekabeti önlüyor. Yasa tescil sahibinin haklarını belirtiyor ama görevlerini belirtmemiş. O nedenle tesciller alındıktan sonra sertifikalar duvarlara asılıyor. Özdenetim, üretenin, üreticinin iyi niyetli dürüst şekilde kurallara göre üretmesidir. Dış denetim ise son derece önemlidir. AB kriterlerine göre akredite olmamış donanımlı bağımsız özel sertifikasyon kuruluşları tarafından yapılır. Türkiye’de bu konuda maalesef mesafe alamadık. Tarım ve Orman Bakanlığı gıda meddelerinden sorumlu ama 30 yıldır coğrafi işaretlerle ilgili denetim yönetmeliği çıkarılamadı." Türkiye’de özellikle denetimle ilgili eksikliklerin bulunduğunu, yasal boşluk giderilmediği için tescilli ürünlerde katma değer oluşturulamadığını belirten Tekelioğlu, "1800 tescilden 5-10’u AB’dekiler gibi çalışıyor. Kaliteli ürünler ve bunları korumamız lazım. Yönetişimle ilgili yasal boşluklar giderilmelidir" dedi. Coğrafi işaret tescilli ürünlere ilişkin denetim yönetmeliği çıkarılması gerektiğini dile getiren Tekelioğlu, "Türkiye için çok önemlidir. Coğrafi işaretler iyi bir sistemle Türkiye’yi ayağa kaldıracak potansiyele sahiptir. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir potansiyel yok. Bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi sağlıklı bir denetim olmalı. Ayrı müstakil bir kurumun olması lazım. Coğrafi işretler enstitüsü kurulması lazım" diye konuştu.
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:15
Mersin kan portakalında hedef AB tescili
Mersinden Kadın Kooperatifi’nin girişimiyle coğrafi işaret alan Mersin kan portakalı, nesli tehdit altındaki yerel bir tarım mirası olarak korunurken, Avrupa’da da tescillendirilmesi için çalışmalar başladı. Şehrin simge tarım ürünlerinden biri olan kan portakalı, Mersinden Kadın Kooperatifinin başvurusu ve öncülüğünde coğrafi işaret tesciline kavuştu. Kooperatifin 2022 yılında yaptığı başvuru, 2024 yılında sonuçlanarak tescil alırken, ürünle ilgili denetim ve izleme süreçleri de başarıyla tamamlandı. Bu süreçlerin bundan sonraki yıllarda düzenli olarak devam ettirilmesinin planlandığı belirtildi. Tescil çalışmaları Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Mersin Ziraat Odası iş birliğiyle yürütüldü. Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) Kurucusu ve Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu ve ekibi de sürece bilimsel katkı ve rehberlik sundu. Coğrafi işaretin resmi başvuru ve hak sahibi ise Mersinden Kadın Kooperatifi oldu. "Bu değeri koruma altına aldık" Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer, tescil sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, "Mersin kan portakalı, bu kentin topraklarında yetişen çok özel, besin değeri yüksek ve korunması gereken bir tarımsal mirastır. 2022 yılında başladığımız coğrafi işaret sürecini; yerel yönetimlerimiz, tarım teşkilatımız, ziraat odamız ve YÜCİTA’nın bilimsel rehberliğiyle birlikte yürüttük. 2024 yılında tescilimizi alarak bu değeri resmen koruma altına aldık" dedi. "Kendi değerimize sahip çıkıyoruz" Seçer, Mersin kan portakalının tescillenmesinin, 12-18 Aralık Yerli Malı Haftası ile güçlü bir anlam bağı taşıdığını vurguladı. Yerel ürünlerin korunması, üreticinin desteklenmesi ve kırsal kalkınmanın güçlendirilmesi açısından coğrafi işaretin kritik bir araç olduğuna dikkat çeken Seçer, Mersin kan portakalının tescilinin bu hafta ile birlikte daha da anlam kazandığını söyledi. Seçer, "Hedefimiz, Mersin kan portakalını Avrupa’da da tescilli bir marka haline getirmek üreticimizi güçlendirmek, kentimizin markalaşmasına katkı sağlamak ve ülkemizin tarımsal mirasına sahip çıkmaktır. Yerli Malı Haftası, bu değerleri hatırlamak ve desteklemek için önemli bir fırsattır" ifadelerine yer verdi.
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:13
Ticaret satış hacmi yıllık yüzde 7,4 arttı
Ekim ayında ticaret satış hacmi yıllık yüzde 7,4 arttı, perakende satış hacmi yıllık yüzde 15 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim ayı Ticaret Satış Hacim Endeksi verilerini açıkladı. Buna göre ticaret satış hacmi, 2025 yılı Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,4 arttı. Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi yüzde 9,1 arttı, toptan ticaret satış hacmi yüzde 3,8 arttı, perakende ticaret satış hacmi ise yüzde 15,0 arttı. Ticaret satış hacmi aylık yüzde 3,6 azaldı, perakende satış hacmi aylık yüzde 0,2 arttı Ticaret satış hacmi, 2025 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 3,6 azaldı. Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi yüzde 0,8 arttı, toptan ticaret satış hacmi yüzde 6,1 azaldı, perakende ticaret satış hacmi ise yüzde 0,2 arttı.
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:08
Toplam ciro yıllık yüzde 35,4 arttı
Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2025 yılı Ekim ayında yıllık yüzde 35,4 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim ayı Ciro Endeksleri verisini açıkladı. Buna göre sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2025 yılı Ekim ayında yıllık yüzde 35,4 arttı. Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2025 yılı Ekim ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 29,1 arttı, inşaat ciro endeksi yüzde 35,1 arttı, ticaret ciro endeksi yüzde 37,6 arttı, hizmet ciro endeksi yüzde 38,7 arttı. Toplam ciro aylık yüzde 0,6 arttı Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2025 yılı Ekim ayında aylık yüzde 0,6 arttı.
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:04
Gayrisafi Yurt İçi Hasıladan 2024 yılında en yüksek payı yüzde 29,2 ile İstanbul aldı
İl düzeyinde cari fiyatlarla Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) hesaplamalarına göre; 2024 yılında İstanbul 13 trilyon 10 milyar 693 milyon TL ile en yüksek GSYH’ye ulaştı ve toplam GSYH’den yüzde 29,2 pay aldı. Türkiye İstatistik Kurumu (ITÜİK), 2024 yılı İl Bazında Gayrisafi Yurt İçi Hasıla verilerini açıkladı. Buna göre, il düzeyinde cari fiyatlarla Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) hesaplamalarına göre; 2024 yılında İstanbul 13 trilyon 10 milyar 693 milyon TL ile en yüksek GSYH’ye ulaştı ve toplam GSYH’den yüzde 29,2 pay aldı. İstanbul’u, 4 trilyon 672 milyar 844 milyon TL ve yüzde 10,5 pay ile Ankara, 2 trilyon 562 milyar 758 milyon TL ve yüzde 5,7 pay ile İzmir izledi. İl düzeyinde GSYH hesaplarında son üç sırada 41 milyar 875 milyon TL ile Gümüşhane, 35 milyar 502 milyon TL ile Ardahan ve 28 milyar 137 milyon TL ile Bayburt yer aldı. GSYH’den en yüksek payı alan ilk beş il, 2024 yılında toplam GSYH’nin yüzde 53,0’ını oluşturdu. İstanbul, kişi başına GSYH’de 2024 yılında 802 bin 669 TL ile ilk sırada yer aldı Kişi başına GSYH’de 2024 yılında, İstanbul 802 bin 669 TL ile ilk sırada yer aldı. İstanbul’u 788 bin 873 TL ile Kocaeli ve 788 bin 859 TL ile Ankara izledi. İl düzeyinde kişi başına GSYH hesaplamalarında, 203 bin 49 TL ile Van, 194 bin 660 TL ile Ağrı ve 188 bin 144 TL ile Şanlıurfa son üç sırada yer aldı. Kişi başına GSYH, 2024 yılında on bir ilde Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleşti. İstanbul, "tarım, ormancılık, balıkçılık" ve "diğer hizmet faaliyetleri" hariç, tüm faaliyetlerde en yüksek payı aldı GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2024 yılında cari fiyatlarla GSYH’den en yüksek payı alan İstanbul; tarım, ormancılık, balıkçılık ile diğer hizmet faaliyetleri dışındaki faaliyetlerde de ilk sırada yer aldı. İstanbul’un bilgi ve iletişim faaliyetleri toplamından aldığı pay yüzde 64,0, finans ve sigorta faaliyetleri toplamından aldığı pay yüzde 59,3, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri toplamından aldığı pay yüzde 39,0, ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri toplamından aldığı pay yüzde 39,8, inşaat sektörü toplamından aldığı pay yüzde 27,8 olarak gerçekleşti. Konya yüzde 5,6 pay ile tarım, ormancılık, balıkçılık sektöründe 81 il içinde ilk sırada yer alırken, Ankara yüzde 44,9 pay ile diğer hizmet faaliyetlerinde ilk sırada yer aldı. İstanbul’un toplam GSYH’si içinde en yüksek payı yüzde 33,9 ile ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri aldı İstanbul, 2024 yılında ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri toplamından yüzde 39,8 pay alırken, ilin toplam GSYH’si içinde bu faaliyetin payı yüzde 33,9 olarak gerçekleşti. İstanbul’un toplam GSYH’si içinde sanayi sektörü yüzde 15,1 pay ile ikinci sırada iken mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 7,2 pay ile üçüncü sırada yer aldı. Zincirlenmiş hacim endeksiyle GSYH, 46 ilde, bir önceki yıla göre Türkiye ortalamasının üzerinde büyüdü Yıllık GSYH, zincirlenmiş hacim endeksiyle 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 3,3 artarken, 46 ilde Türkiye ortalamasının üzerinde artış gerçekleşti. Bir önceki yıla göre 2024 yılında en yüksek artış gösteren ilk üç il sırasıyla yüzde 31,4 değişim oranı ile Adıyaman, yüzde 17,1 ile Bayburt ve yüzde 17,0 ile Malatya oldu. Bir önceki yıla göre en yüksek azalış gösteren üç il ise sırasıyla yüzde 2,4 ile Bilecik, yüzde 5,7 ile Kırşehir ve yüzde 7,9 değişim oranı ile Erzincan oldu. İstanbul yüzde 0,62 ile, 2024 yılı Türkiye GSYH büyümesine (yüzde 3,3) en fazla katkı sağlayan il oldu Yıllık GSYH’nin, zincirlenmiş hacim endeksiyle bir önceki yıla göre yüzde 3,3 artışına en fazla katkı veren il yüzde 0,62 ile İstanbul oldu. İstanbul’u yüzde 0,44 ile Ankara ve yüzde 0,16 ile Hatay izledi. Yıllık GSYH büyümesine 2024 yılında negatif yönlü katkı veren illerin başında yüzde 0,017 ile Erzincan, yüzde 0,012 ile Kırşehir ve yüzde 0,011 ile Adana yer aldı.
11 Aralık 2025 Perşembe - 09:58
Amasya’nın asfalt plenti ve konkasör tesisiyle yılda 55 milyon TL’den fazla tasarruf sağlanacak
Amasya’da 170 milyon TL harcanarak kurulan asfalt plenti ve konkasör tesisi yıllık 55 milyon TL’den fazla tasarruf sağlatacak. Amasya İl Özel İdaresi’nin dışarıdan asfalt ve taş malzemesi alım ile kiralamaları da son bulacak. Tesisle birlikte 3bin109 kilometre köy yolu ağı bulunan kentte bitümlü sıcak karışım (BSK) asfalt projeleri hızlanacak. Tesis Yüzbeyi köyünde Yüzbeyi köyünde Amasya İl Özel İdaresine ait taş ocağı şantiyesinde yapımı tamamlanan taş kırma ve asfalt üretimi tesisi yol altyapısı ile asfaltlama çalışmalarını daha verimli hale getirecek. Son teknolojiyle donatılan tesiste asfalt üretim ve taş işleme faaliyeti tam otomatik şekilde gerçekleştirilecek. "Daha kaliteli ve uzun ömürlü yollar yapılacak" Bitümlü sıcak karışım (BSK) asfalt üretiminin yapılacağı plentin saatte 240 ton, taş kırma tesisinin de yıllık 395 bin ton üretim kapasitesinin bulunduğunu belirten Amasya İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Erdin Acar, "Köylerimizde yapılan alt yapı yatırımlarının maliyetlerinin düşürülmesi, yol konforu, trafik güvenliğinin artırılması, aynı bütçe ile daha kaliteli ve uzun ömürlü yolların yapılması planlanmaktadır" dedi. Dışarıdan alım ve kiralamalar son bulacak Dışarıdan alım ve kiralamaların da son bulacağının altını çizen Acar, yıllık tahmini 55 milyon TL’den fazla tasarrufun sağlanacağı tesisin maliyetini yaklaşık iki yılda amorti etmesini öngördüklerini söyledi.
11 Aralık 2025 Perşembe - 09:56
Karacabey’de çeltik ekimi yasaklandı
Manyas Barajı ve Gölü’ndeki su çekilmeleri sebebiyle Bursa’nın Karacabey ilçesinde bol su isteyen çeltik ekimi yasaklandı. Karacabey Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ramazan Düzen, ülkenin birçok yerinde kuraklık sebebiyle tarımsal üretimde sorun yaşandığını söyledi. Sorunun yağış eksikliği ve sulama yapılamamasından kaynaklandığını dile getiren Düzen, bazı noktalarda tarımsal sulamada önemli rol oynayan barajların durumunun iyi olmadığını aktardı. Düzen, Manyas Gölü ile gölü besleyen Manyas Barajı’nda da benzer sorun yaşandığını belirterek, "Bu yüzden Karacabey Ovası’nda bazı kısıtlamalara gidildi. Çeltik ekimi yasaklandı. Bezelye, soğan, karpuz gibi ürünlerin arkasından ikinci ürün ekimi de yasaklandı. Bunlar zorunlu alınan kararlar" dedi. Manyas Barajı’nda halihazırda doluluk oranının yüzde 30 olduğunu dile getiren Düzen, "Kış aylarında yağış olur diye umut ediyoruz. Ocak ve şubat aylarında güzel yağış olur ve baraj dolarsa belki çeltik ve diğer ürünlere tekrar serbestlik gelir. Umutluyuz" diye konuştu.
11 Aralık 2025 Perşembe - 09:54
Türkerler Enerji Grubu’ndan Türkiye’nin En Büyük Rüzgâr Yatırımı: Sivas’ta 500 MW YEKA RES 2025 Projesi
Türkerler Enerji Grubu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından düzenlenen YEKA RES 2025 yarışmasında Sivas’ta 500 MW kapasiteli rüzgâr enerjisi sahasının ihalesini kazanarak, Türkiye’de tek fazda hayata geçirilecek en büyük rüzgâr enerjisi projesine imza atıyor. Tam kapasite devreye girdiğinde yılda 1,75 TWh temiz elektrik üretmesi beklenen proje, yaklaşık 650 bin hanenin yıllık enerji tüketimine karşılık geliyor. Böylece, Türkiye elektrik şebekesi dikkate alındığında yılda 1,1 milyon tonun üzerinde CO emisyonunun önlenmesi hedefleniyor. Türkerler Enerji Grubu CEO’su Ali Kındap, yatırımın Türkiye’nin enerji dönüşümünde kritik bir aşama olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu: "Bu büyük rüzgâr yatırımıyla Türkiye’nin düşük karbonlu büyüme sürecine önemli bir katkı sağlıyoruz. Rüzgârın doğal gücünü rekabetçi maliyetlerle elektrik üretimine dönüştürerek enerji arz güvenliğine, dışa bağımlılığın azalmasına ve iklim hedeflerine destek veriyoruz." Kındap, YEKA RES 2025 Sivas projesinin Türkiye’de tek fazda gerçekleştirilen en büyük rüzgâr yatırımı olduğunun altını çizerek şöyle devam etti: "Küresel rekabette karbon yoğun üretim giderek dezavantaj oluşturuyor. Türkiye’nin güçlü konumunu sürdürebilmesi, yenilenebilir enerji kapasitesini hızla artırmasına bağlı. Sivas YEKA RES 2025 ile hem 2053 net sıfır vizyonuna destek sunuyor hem de sanayimize sürdürülebilir ve öngörülebilir maliyetli enerji sağlıyoruz." Proje kapsamında, yılda 1,1 milyon tonun üzerinde CO salımının önlenmesi, 650 bin haneye denk temiz enerjinin şebekeye aktarılması, Bölge ekonomisine yüzlerce kişilik doğrudan ve dolaylı istihdam sağlanması, Yerel tedarikçiler için yeni iş fırsatları oluşturulması hedefleniyor. Projede, en yüksek verim ve çevresel standartları önceleyen ileri rüzgâr türbini teknolojileri kullanılacak; çevresel ve sosyal etki yönetimi ise ulusal mevzuat ile uluslararası en iyi uygulamalar doğrultusunda yürütülecek.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder