EKONOMİ
27 Aralık 2025 Cumartesi - 12:39 Yerli muz için güçlü kooperatif mesajı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 1 No’lu Meyve ve Sebzelerin İşlenmesi ve Ticareti Meslek Komitesi tarafından düzenlenen ’Muz Üreticileri Sektör Toplantısı’nda, muz sektörünün yaşadığı sorunlar masaya yatırılarak çözüm önerileri ele alındı. Toplantıda, sektörün geleceği için kaliteli üretim, üretimde standartlaşma ve güçlü kooperatifleşme vurgusu öne çıktı. Mersin, Anamur, Alanya ve Adana’dan gelen üreticiler ile sektör temsilcileri, muz üretiminin güçlendirilmesi ve yaşanan sorunların ortak akılla çözülmesi amacıyla MTSO’da bir araya geldi. Verimli geçen toplantının ardından, sektör toplantılarının her ay farklı bir ilçede yapılması kararlaştırıldı. Toplantıya; MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Meclis Üyesi Hakan Dönmez, Anamur Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tuna, Anamur Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş ile çok sayıda üretici ve sektör temsilcisi katıldı. Üreticiler, özellikle ithal muz baskısı, kalite artışı, finansa erişim ve fiyat rekabeti konularında yaşanan sorunlara dikkat çekti. Sektörün sürdürülebilirliği için acil adımlar atılması gerektiği vurgulanırken, çözümün bireysel değil örgütlü yapı ve ortak hareketle mümkün olacağı ifade edildi. Bu kapsamda, güçlü ve geniş katılımlı kooperatiflerin kurulması çözümün anahtarı olarak gösterildi. "Birlikte olursak üretici güçlenir" İthal muzun kimse tarafından istenmediğini belirten MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır, "Birlikte olursak üretici güçlenir, doğru fiyat politikaları belirlenebilir. Bunun için hepimizin aynı dili konuşması gerekiyor" dedi. Anamur TSO Başkanı Mehmet Tuna ise ortak akılla hareket edilmesi halinde sorunlara akılcı çözümler üretilebileceğini ifade ederek, sektör toplantılarının düzenli şekilde devam etmesinin önemine dikkat çekti. Toplantı sonunda, sorunlar çözüme kavuşana kadar aylık sektör toplantılarına devam edilmesi kararı alındı. Toplantıda öne çıkan başlıklar şöyle sıralandı: "Dövizdeki düşük kur politikası nedeniyle ithal muzla rekabet edilememesi sonucu desteklerin artırılması. Marketlerin yerli muz alımını artırmaya yönelik çalışmalar yapılması. Yerli muz üretiminde standart sağlanarak kalite artışının desteklenmesi. Üretimden markete uzanan süreçte oluşan fire oranlarının azaltılması. Meyve tüketimini artırmaya yönelik kamu spotları hazırlanması. Muz üretiminde kullanılabilecek ruhsatlı ilaç sayısının artırılması. Geniş katılımlı ve güçlü bir kooperatifin kurulması. Muz üretiminde modernizasyon için sübvansiyonlu kredi desteği sağlanması. Üretim maliyetlerini düşürmeye yönelik çalışmalar yapılması."
27 Aralık 2025 Cumartesi - 12:11 Mersin’e lojistik merkez kurulması kararı çıktı Türkiye’nin lojistik başkenti olarak anılan Mersin’de, yıllardır gündemde olan lojistik merkez kurulmasına yönelik önemli bir adım atıldı. Lojistik potansiyeli her geçen gün artan kentte, odak kurul çalışmalarıyla sektör temsilcileri ortak akılla hareket ederek büyümenin planlı şekilde yönetilmesini ve katma değere dönüştürülmesini hedefliyor. Odak Mersin Lojistik Çalışma Kurulu aylık toplantısı, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Atölye1886’da gerçekleştirildi. Toplantı, MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır’ın moderatörlüğünde yapıldı. Toplantıya Yönetim Kurulu Üyesi Murat Aktoğ, Meclis Başkan Yardımcısı Ahmet Aktaş’ın yanı sıra Mersin Limanı, Çukurova Havalimanı, Mersin Deniz Ticaret Odası, Mersin Ticaret Borsası temsilcileri, akademisyenler ve sektör paydaşları katıldı. Toplantının ana gündemini, Mersin’in öncelikli talepleri arasında yer alan lojistik merkez kurulması oluşturdu. Bugüne kadar yürütülen çalışmaların değerlendirildiği toplantıda, gelinen noktada sürecin daha güçlü bir irade ve kararlılıkla sahiplenilmesi gerektiği vurgulandı. Katılımcılar, güçlü limanı, havalimanı, kara ve demiryolu bağlantılarıyla stratejik bir konuma sahip olan Mersin’de lojistik merkez kurulmasının ertelenemez bir ihtiyaç olduğu konusunda görüş birliğine vardı. Lojistik merkezin hayata geçirilmesiyle birlikte kentin lojistik kapasitesinin artacağı, maliyetlerin düşeceği ve Mersin’in ulusal ve uluslararası rekabette daha güçlü bir konuma ulaşacağı ifade edildi. Toplantı sonunda değerlendirmelerde bulunan MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır, bakanlık tarafından açıklanan 4 sanayi koridorunun Mersin’de kesiştiğini hatırlatarak, hızlı tren ve güçlü liman bağlantılarının kente büyük avantaj sağladığını söyledi. Çakır, "Biz istesek de istemesek de coğrafi konumu ve gücüyle Mersin lojistikte büyüyecek. Bizim hedefimiz bir araya gelip bu gelişime doğru yönü verebilmek. Bu nedenle kentin tüm dinamiklerinin bir arada bulunması çok önemli. Mersin lojistiğinin 2050-2075 yılını birlikte planlamalı, doğru bir yol haritası oluşturmalıyız" dedi.
Kocasinan Jeotermal Sera OTB’de 333 milyon TL’lik altyapı ihalesi yarın
11 Aralık 2025 Perşembe - 11:03 Kocasinan Jeotermal Sera OTB’de 333 milyon TL’lik altyapı ihalesi yarın Kayseri Ticaret Borsası (KTB) tarafından hayata geçirilen Jeotermal Kaynaklı Sera OTB Projesi, olumlu sonuçlar vermeye devam ederken çalışmalar da yoğun bir tempoyla hızla sürüyor. Son olarak sondaj çalışmalarında altıncı kuyuda da verimli sonuçlar elde edildi. Kayseri Ticaret Borsası (KTB) Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış; Kayseri’nin tarım ve istihdam hedeflerini yukarıya taşıyacak Kocasinan Jeotermal Kaynaklı Sera Organize Tarım Bölgesi (OTB) projesinde gelinen son durumu paylaştı. Başkan Bağlamış, hem jeotermal kaynak aramalarındaki başarılı ilerlemeyi hem de altyapı ihalesinin detaylarını duyurdu. OTB’nin en kritik unsuru olan jeotermal kaynak çalışmalarının Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü koordinasyonunda hızla sürdüğünü belirten Bağlamış, sahada eş zamanlı çalışan üç sondaj makinesi ile yoğun bir mesai yürütüldüğünü aktararak şunları söyledi; "Planladığımız on kuyudan altıncısına ulaştık. Son sıcak su sondaj kuyumuzda 60 derece sıcaklıkta ve 85 litre/saniye debide, seralarımızın ısıtma ihtiyacını karşılayacak yüksek verimli bir kaynağa eriştik. Bu sonuç, bölgenin enerji ihtiyacının sürdürülebilir ve düşük maliyetli şekilde karşılanacağını kanıtladı. Sahada emek veren tüm ekiplere teşekkür ediyorum." 333 milyon TL’lik altyapı ihalesi 12 Aralık’ta Projenin fiziki olarak hayata geçmesi için en önemli aşamalardan biri olan altyapı ihalesinin yarın gerçekleştirileceğini duyuran Bağlamış, şu bilgileri verdi; "Toplam 1.237 dekar alanda kurulacak yatırımın altyapı ve elektrik dağıtım şebekesi yapım işi ihalesi, 12 Aralık 2025 Cuma günü saat 10.30’da T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nde yapılacaktır." Yaklaşık 333 milyon TL keşif bedeline sahip ihale; yol, su, atık su hatları, SCADA sistemleri ve elektrik dağıtım şebekesi gibi bölgenin tüm modern altyapı ihtiyaçlarını kapsıyor. Proje takviminde herhangi bir gecikme olmadığını vurgulayan Bağlamış, hedeflenen tarihlere kararlılıkla ilerlediklerini ifade ederek; "Kocasinan OTB’de çalışmalar planlandığı gibi devam ediyor. Altyapının tamamlanmasıyla birlikte 2026 yılının üçüncü çeyreğinde yatırımcılarımız modern seralarını Elmalı bölgemizde kurmaya başlayacak. Bu proje ile Kayseri’nin tarımsal üretim hacmini üç katına çıkarmayı ve yaklaşık 1.500 kişilik yeni istihdam oluşturmayı hedefliyoruz. İstihdamın büyük bölümünün kadınlardan oluşması ise önceliklerimiz arasında" şeklinde konuştu. Başkan Recep Bağlamış; AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş’a, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek’e, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’a ve projede emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.
Samsun’da sağlıklı gıda için sıkı denetim
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:53 Samsun’da sağlıklı gıda için sıkı denetim Samsun’un İlkadım Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri işletmelerde hijyen ve ruhsat; pazarlarda ise fiyat-etiket ve gramaj denetimi gerçekleştirdi. İlkadım Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, vatandaşların daha sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşması için denetimlerine devam ediyor. İlçede hizmet veren işletmelerde ruhsat ve hijyen denetimi yapan zabıta ekipleri, pazar yerlerinde ise fiyat-etiket ve gramaj denetimleri gerçekleştirdi. Denetimlerde uygunsuzluk tespit edilen işletme ve esnaflara ise yasal işlemler uygulandı. "Denetimler devam edecek" Denetimlerin kararlılıkla devam edeceğini söyleyen İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Vatandaşlarımızın sağlıklı, güvenilir ve gönül rahatlığıyla tüketebileceği gıdaya ulaşabilmesi için denetimlerimize aralıksız devam ediyoruz. Denetimlerimizde en çok dikkat ettiğimiz husus; temiz, hijyenik ve güvenilir gıdanın vatandaşa ulaştırılmasıdır. Bu kurallara uymayan işletmelerimize yasal çerçevede gerekli uyarıları ve cezai işlemleri uyguluyoruz. Bunun yanı sıra işletmelerimizin ruhsatlarını da denetliyor, uygunsuzluk tespit edilmesi ve ruhsat olmaması durumunda yasal işlemleri anında başlatıyoruz. Pazarlarımızda da aynı şekilde denetimlerimiz devam ediyor. Vatandaşların alışverişlerinde mağdur olmamaları için fiyat-etiket ve gramaj denetimlerimiz kararlılıkla devam ediyor. Vatandaşlarımızın evlerine götürdükleri gıdaların güvenilir ve sağlıklı olduğunu bilmeleri ve bu gıdaları gönül rahatlığıyla tüketebilmeleri için denetimlerimize kararlılıkla devam edeceğiz" dedi.
Tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları tercih ediyor
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:47 Tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları tercih ediyor ING Türkiye, Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nın 2025 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, her iki katılımcıdan birinin tasarrufu bulunuyor. 18-24 yaş grubunda tasarruf sahipliğinin, önceki çeyreğe göre 10 puan artarak yüzde 47’ye ulaştığı görülüyor. Tasarrufun en önemli nedeni ise ’geleceğe yatırım’. Tasarrufu olmayanların içinde yakın zamanda tasarruf etmeyi planlayanların oranı yüzde 27 iken; kadınlarda bu oran erkeklere göre daha yüksek. Tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları tercih ediyor. ING Türkiye, sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında finansal sağlığa katkıda bulunmak amacıyla 2011 yılından bu yana gerçekleştirdiği Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nın 2025 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarını yayınladı. NielsenIQ iş birliğiyle gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları, yüzde 54,3 oranı ile her iki kişiden birinin tasarrufu olduğunu gösteriyor. Tasarruf sahipleri içinde, daha önceki iki çeyreğe kıyasla kayda değer bir toparlanma gösteren 18-24 yaş grubu dikkat çekiyor. Bu yaş grubunda tasarruf sahipliğinin, önceki çeyreğe göre 10 puan artarak yüzde 47’ye ulaştığı görülüyor. Tasarrufun en önemli motivasyonu "geleceğe yatırım" Tasarruf sahipleri arasında düzenli tasarruf yapabildiğini belirtenlerin oranı yüzde 82 ile bir önceki döneme benzer bir seyir izliyor. Düzenli tasarruf yapabildiğini belirtenler arasında gelirinin yüzde 10’undan azını tasarruf edebilenlerin oranı, bir önceki çeyreğe kıyasla 7 puan düşüşle yüzde 19’a gerilerken, yüzde 20’si ile 30’u arasını tasarruf edenlerin oranı da 3 puan artışla yüzde 29’a ulaşıyor. Gelirinin yüzde 10’u ile yüzde 20’si arasında bir miktarı tasarruf edenlerin oranı ise önceki çeyrekle benzer şekilde yüzde 42 seviyesinde gerçekleşiyor. Araştırmada, bireylerin tasarruf motivasyonları da soruluyor. Sonuçlara göre; özellikle genç yaş grupları tarafından önceliklendirilen "geleceğe yatırım", yüzde 37 ile en yüksek tasarruf gerekçesi olarak tüm katılımcılar arasında öne çıkıyor. "Beklenmedik risklere karşı güvence ihtiyacı" ise yüzde 22 ile ikinci sıradaki tasarruf nedeni. Tasarrufu olmayanların içinde yakın zamanda tasarruf etmeyi planlayanların oranı yüzde 27 olarak öne çıkıyor. Kadınlarda bu oran önceki çeyreğe göre 6 puan artarak yüzde 31’e ulaşırken, erkeklerde ise bu oran yüzde 22. Genç yaş grubunda ise diğer yaş gruplarına kıyasla yakın gelecekte tasarruf eğilimi daha yüksek. Ayrıca eğitim seviyesiyle birlikte geleceğe yönelik tasarruf isteği de artıyor. Tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları tercih ediyor Tasarruf araçları tercihlerinde ise yastık altı altın yüzde 40 ile ilk sırada, yastık altı nakit yüzde 25 ile ikinci sırada yer alıyor. Bu araçları önceki çeyreğe göre yükselerek yüzde 23 oranına ulaşan TL vadeli hesap ve yüzde 18 oranıyla hisse senedi, borsa takip ediyor. Altın veya değerli taş, metal hesaplarının da yüzde 18 oranında tercih edilen tasarruf aracı olduğu görülüyor. Vadesiz hesap yüzde 8 oranında tercih edilirken, fonların oranı da yüzde 5 olarak gerçekleşiyor. Bu kapsamda tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları kullanıyor. Kadınlar yastık altı birikimi, altın hesabını ve vadesiz hesap araçlarını erkeklere göre daha fazla tercih ederken; erkeklerde ise TL vadeli hesap, hisse senedi, borsa ve kripto para birimlerinin daha çok kullanıldığı görülüyor. Tasarrufları için hisse senedi ve borsayı tercih edenlere bakıldığında, yüzde 25 seviyesinde bir oranla 18-34 yaş grubu öne çıkıyor, bu grubu da yüzde 22 ile 35-44 yaş grubu takip ediyor. Fonları ise 45 yaş altı kitle daha çok tercih ediyor. Yatırım ürünleri hakkında bilgi sahibi olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 40 Yatırım ürünleri hakkında bilgi sahibi olduğunu söyleyenlerin oranı genel katılımcı kitlesi içinde yüzde 40 seviyesinde gerçekleşiyor. Yaş grupları açısından değerlendirildiğinde, 25-44 yaş arasındakiler yüzde 49 ile en çok bilgili olduğunu belirten grup iken, bunu yüzde 43 ile 18-24 yaş grubu ve yüzde 38 ile de 45-54 yaş grubu takip ediyor. Erkeklerde bu oran kadınlara göre 13 puan daha yüksek. Ayrıca araştırmaya göre; katılımcıların yüzde 93’ü bankacılık hizmetlerinden yararlanırken, son bir ayda internet ya da mobil bankacılık üzerinden hizmet alanların oranı yüzde 92’ye ulaşıyor. "İnovatif ürünler hayata geçiriyor, dijital yeniliklerimizle yatırımı daha kolay hale getiriyoruz" Araştırmaya göre tasarruf sahipliğinin istikrarlı şekilde sürdüğüne değinen ING Türkiye Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Tuğçe Bora Kılıç, "Tasarruf araçlarına baktığımızda Türkiye’de bireyler ortalama iki araç üzerinden tasarruf ediyor. Ayrıca yastık altı birikimler tercihlerde ilk sıralarda yer alırken; hisse senedi, borsa ya da fonların da yüzde 23 oranında tercih edildiğini gözlemliyoruz; bu oranın daha da yükselebileceğine inanıyoruz. Tasarrufun sağlıklı bir şekilde çeşitlendirilmesi için hem finansal bilgi düzeyinin artması hem de farklı yatırım araçlarına erişimin kolaylaştırılması önemli. Biz de bu vizyonla inovatif ürünler hayata geçiriyor, dijital yeniliklerimizle yatırımı herkes için daha kolay hale getiriyoruz. Bu kapsamda ING Mobil yatırım fonksiyonlarını yeniledik. Müşterilerimiz, artık portföylerini dijitalden zahmetsizce takip edebiliyor, farklı yatırım fonlarını anında karşılaştırabiliyor ve takip listeleri oluşturarak favori yatırım araçlarının performanslarını izleyebiliyor" dedi. Araştırmaya göre gençlerdeki tasarruf sahipliğinin önceki çeyreğe göre artış gösterdiğini aktaran Kılıç, "Bu oranın daha da yükselmesi için gençlerin ihtiyaçlarına göre tasarlanmış ürün çeşitliliğinin artması gerektiğine inanıyoruz. Bu yaklaşımla 1996-2012 yıllarında doğanların yatırım yapabildiği Z kuşağına özel GNZ fonu ve Turuncu Genç Hesap’ı hayata geçirdik. Bu hesaba sahip gençlerin yatırım ürünlerine daha kolay erişebilmesi için döviz ve altın alım-satım işlemlerinde özel kur avantajı, hisse senedi işlemlerinde ise komisyon avantajı sunuyoruz" diye konuştu.
Dünyada 300 milyar dolarlık pazara ulaşırken, Türkiye’de denetimi yok
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:41 Dünyada 300 milyar dolarlık pazara ulaşırken, Türkiye’de denetimi yok Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YUCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, coğrafi işaret tescilli ürünlere ilişkin denetim yönetmeliği çıkarılması gerektiğini belirterek, "Bu konu Türkiye için çok önemlidir. Coğrafi işaretler iyi bir sistemle Türkiye’yi ayağa kaldıracak potansiyele sahiptir. Bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi sağlıklı bir denetim olmalı. Coğrafi işretler enstitüsü kurulması lazım" dedi. Tekelioğlu, yaptığı açıklamada, coğrafi işaretlerin küresel bir olgu olduğunu belirterek, dünya genelinde 300 milyar dolarlık satış değerine ulaştığını kaydetti. Avrupa Birliğinde ise 100 milyar avroluk bir satış rakamının olduğunu dile getiren Tekelioğlu, "Özellikle gıda krizleri ve kovid pandemisi nedeniyle küresel olgu haline dönüştü ve çok hızlı gelişiyor" dedi. Coğrafi işaretli ürünlerin korunması gerektiğini, tescilin sahtelerinden koruduğunu vurgulayan Tekelioğlu, şöyle konuştu; "Tescil, tüketicileri de üreticileri de koruyor. Tüketicileri yönlendiriyor ve haksız rekabeti önlüyor. Yasa tescil sahibinin haklarını belirtiyor ama görevlerini belirtmemiş. O nedenle tesciller alındıktan sonra sertifikalar duvarlara asılıyor. Özdenetim, üretenin, üreticinin iyi niyetli dürüst şekilde kurallara göre üretmesidir.  Dış denetim ise son derece önemlidir. AB kriterlerine göre akredite olmamış donanımlı bağımsız özel sertifikasyon kuruluşları tarafından yapılır. Türkiye’de bu konuda maalesef mesafe alamadık. Tarım ve Orman Bakanlığı gıda meddelerinden sorumlu ama 30 yıldır coğrafi işaretlerle ilgili denetim yönetmeliği çıkarılamadı." Türkiye’de özellikle denetimle ilgili eksikliklerin bulunduğunu, yasal boşluk giderilmediği için tescilli ürünlerde katma değer oluşturulamadığını belirten Tekelioğlu, "1800 tescilden 5-10’u AB’dekiler gibi çalışıyor. Kaliteli ürünler ve bunları korumamız lazım.  Yönetişimle ilgili yasal boşluklar giderilmelidir" dedi. Coğrafi işaret tescilli ürünlere ilişkin denetim yönetmeliği çıkarılması gerektiğini dile getiren Tekelioğlu, "Türkiye için çok önemlidir. Coğrafi işaretler iyi bir sistemle Türkiye’yi ayağa kaldıracak potansiyele sahiptir. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir potansiyel yok. Bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi sağlıklı bir denetim olmalı. Ayrı müstakil bir kurumun olması lazım. Coğrafi işretler enstitüsü kurulması lazım" diye konuştu.
Mersin kan portakalında hedef AB tescili
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:15 Mersin kan portakalında hedef AB tescili Mersinden Kadın Kooperatifi’nin girişimiyle coğrafi işaret alan Mersin kan portakalı, nesli tehdit altındaki yerel bir tarım mirası olarak korunurken, Avrupa’da da tescillendirilmesi için çalışmalar başladı. Şehrin simge tarım ürünlerinden biri olan kan portakalı, Mersinden Kadın Kooperatifinin başvurusu ve öncülüğünde coğrafi işaret tesciline kavuştu. Kooperatifin 2022 yılında yaptığı başvuru, 2024 yılında sonuçlanarak tescil alırken, ürünle ilgili denetim ve izleme süreçleri de başarıyla tamamlandı. Bu süreçlerin bundan sonraki yıllarda düzenli olarak devam ettirilmesinin planlandığı belirtildi. Tescil çalışmaları Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Mersin Ziraat Odası iş birliğiyle yürütüldü. Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) Kurucusu ve Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu ve ekibi de sürece bilimsel katkı ve rehberlik sundu. Coğrafi işaretin resmi başvuru ve hak sahibi ise Mersinden Kadın Kooperatifi oldu. "Bu değeri koruma altına aldık" Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer, tescil sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, "Mersin kan portakalı, bu kentin topraklarında yetişen çok özel, besin değeri yüksek ve korunması gereken bir tarımsal mirastır. 2022 yılında başladığımız coğrafi işaret sürecini; yerel yönetimlerimiz, tarım teşkilatımız, ziraat odamız ve YÜCİTA’nın bilimsel rehberliğiyle birlikte yürüttük. 2024 yılında tescilimizi alarak bu değeri resmen koruma altına aldık" dedi. "Kendi değerimize sahip çıkıyoruz" Seçer, Mersin kan portakalının tescillenmesinin, 12-18 Aralık Yerli Malı Haftası ile güçlü bir anlam bağı taşıdığını vurguladı. Yerel ürünlerin korunması, üreticinin desteklenmesi ve kırsal kalkınmanın güçlendirilmesi açısından coğrafi işaretin kritik bir araç olduğuna dikkat çeken Seçer, Mersin kan portakalının tescilinin bu hafta ile birlikte daha da anlam kazandığını söyledi. Seçer, "Hedefimiz, Mersin kan portakalını Avrupa’da da tescilli bir marka haline getirmek üreticimizi güçlendirmek, kentimizin markalaşmasına katkı sağlamak ve ülkemizin tarımsal mirasına sahip çıkmaktır. Yerli Malı Haftası, bu değerleri hatırlamak ve desteklemek için önemli bir fırsattır" ifadelerine yer verdi.
Gayrisafi Yurt İçi Hasıladan 2024 yılında en yüksek payı yüzde 29,2 ile İstanbul aldı
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:04 Gayrisafi Yurt İçi Hasıladan 2024 yılında en yüksek payı yüzde 29,2 ile İstanbul aldı İl düzeyinde cari fiyatlarla Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) hesaplamalarına göre; 2024 yılında İstanbul 13 trilyon 10 milyar 693 milyon TL ile en yüksek GSYH’ye ulaştı ve toplam GSYH’den yüzde 29,2 pay aldı. Türkiye İstatistik Kurumu (ITÜİK), 2024 yılı İl Bazında Gayrisafi Yurt İçi Hasıla verilerini açıkladı. Buna göre, il düzeyinde cari fiyatlarla Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) hesaplamalarına göre; 2024 yılında İstanbul 13 trilyon 10 milyar 693 milyon TL ile en yüksek GSYH’ye ulaştı ve toplam GSYH’den yüzde 29,2 pay aldı. İstanbul’u, 4 trilyon 672 milyar 844 milyon TL ve yüzde 10,5 pay ile Ankara, 2 trilyon 562 milyar 758 milyon TL ve yüzde 5,7 pay ile İzmir izledi. İl düzeyinde GSYH hesaplarında son üç sırada 41 milyar 875 milyon TL ile Gümüşhane, 35 milyar 502 milyon TL ile Ardahan ve 28 milyar 137 milyon TL ile Bayburt yer aldı. GSYH’den en yüksek payı alan ilk beş il, 2024 yılında toplam GSYH’nin yüzde 53,0’ını oluşturdu. İstanbul, kişi başına GSYH’de 2024 yılında 802 bin 669 TL ile ilk sırada yer aldı Kişi başına GSYH’de 2024 yılında, İstanbul 802 bin 669 TL ile ilk sırada yer aldı. İstanbul’u 788 bin 873 TL ile Kocaeli ve 788 bin 859 TL ile Ankara izledi. İl düzeyinde kişi başına GSYH hesaplamalarında, 203 bin 49 TL ile Van, 194 bin 660 TL ile Ağrı ve 188 bin 144 TL ile Şanlıurfa son üç sırada yer aldı. Kişi başına GSYH, 2024 yılında on bir ilde Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleşti. İstanbul, "tarım, ormancılık, balıkçılık" ve "diğer hizmet faaliyetleri" hariç, tüm faaliyetlerde en yüksek payı aldı GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2024 yılında cari fiyatlarla GSYH’den en yüksek payı alan İstanbul; tarım, ormancılık, balıkçılık ile diğer hizmet faaliyetleri dışındaki faaliyetlerde de ilk sırada yer aldı. İstanbul’un bilgi ve iletişim faaliyetleri toplamından aldığı pay yüzde 64,0, finans ve sigorta faaliyetleri toplamından aldığı pay yüzde 59,3, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri toplamından aldığı pay yüzde 39,0, ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri toplamından aldığı pay yüzde 39,8, inşaat sektörü toplamından aldığı pay yüzde 27,8 olarak gerçekleşti. Konya yüzde 5,6 pay ile tarım, ormancılık, balıkçılık sektöründe 81 il içinde ilk sırada yer alırken, Ankara yüzde 44,9 pay ile diğer hizmet faaliyetlerinde ilk sırada yer aldı. İstanbul’un toplam GSYH’si içinde en yüksek payı yüzde 33,9 ile ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri aldı İstanbul, 2024 yılında ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri toplamından yüzde 39,8 pay alırken, ilin toplam GSYH’si içinde bu faaliyetin payı yüzde 33,9 olarak gerçekleşti. İstanbul’un toplam GSYH’si içinde sanayi sektörü yüzde 15,1 pay ile ikinci sırada iken mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 7,2 pay ile üçüncü sırada yer aldı. Zincirlenmiş hacim endeksiyle GSYH, 46 ilde, bir önceki yıla göre Türkiye ortalamasının üzerinde büyüdü Yıllık GSYH, zincirlenmiş hacim endeksiyle 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 3,3 artarken, 46 ilde Türkiye ortalamasının üzerinde artış gerçekleşti. Bir önceki yıla göre 2024 yılında en yüksek artış gösteren ilk üç il sırasıyla yüzde 31,4 değişim oranı ile Adıyaman, yüzde 17,1 ile Bayburt ve yüzde 17,0 ile Malatya oldu. Bir önceki yıla göre en yüksek azalış gösteren üç il ise sırasıyla yüzde 2,4 ile Bilecik, yüzde 5,7 ile Kırşehir ve yüzde 7,9 değişim oranı ile Erzincan oldu. İstanbul yüzde 0,62 ile, 2024 yılı Türkiye GSYH büyümesine (yüzde 3,3) en fazla katkı sağlayan il oldu Yıllık GSYH’nin, zincirlenmiş hacim endeksiyle bir önceki yıla göre yüzde 3,3 artışına en fazla katkı veren il yüzde 0,62 ile İstanbul oldu. İstanbul’u yüzde 0,44 ile Ankara ve yüzde 0,16 ile Hatay izledi. Yıllık GSYH büyümesine 2024 yılında negatif yönlü katkı veren illerin başında yüzde 0,017 ile Erzincan, yüzde 0,012 ile Kırşehir ve yüzde 0,011 ile Adana yer aldı.
Amasya’nın asfalt plenti ve konkasör tesisiyle yılda 55 milyon TL’den fazla tasarruf sağlanacak
11 Aralık 2025 Perşembe - 09:58 Amasya’nın asfalt plenti ve konkasör tesisiyle yılda 55 milyon TL’den fazla tasarruf sağlanacak Amasya’da 170 milyon TL harcanarak kurulan asfalt plenti ve konkasör tesisi yıllık 55 milyon TL’den fazla tasarruf sağlatacak. Amasya İl Özel İdaresi’nin dışarıdan asfalt ve taş malzemesi alım ile kiralamaları da son bulacak. Tesisle birlikte 3bin109 kilometre köy yolu ağı bulunan kentte bitümlü sıcak karışım (BSK) asfalt projeleri hızlanacak. Tesis Yüzbeyi köyünde Yüzbeyi köyünde Amasya İl Özel İdaresine ait taş ocağı şantiyesinde yapımı tamamlanan taş kırma ve asfalt üretimi tesisi yol altyapısı ile asfaltlama çalışmalarını daha verimli hale getirecek. Son teknolojiyle donatılan tesiste asfalt üretim ve taş işleme faaliyeti tam otomatik şekilde gerçekleştirilecek. "Daha kaliteli ve uzun ömürlü yollar yapılacak" Bitümlü sıcak karışım (BSK) asfalt üretiminin yapılacağı plentin saatte 240 ton, taş kırma tesisinin de yıllık 395 bin ton üretim kapasitesinin bulunduğunu belirten Amasya İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Erdin Acar, "Köylerimizde yapılan alt yapı yatırımlarının maliyetlerinin düşürülmesi, yol konforu, trafik güvenliğinin artırılması, aynı bütçe ile daha kaliteli ve uzun ömürlü yolların yapılması planlanmaktadır" dedi. Dışarıdan alım ve kiralamalar son bulacak Dışarıdan alım ve kiralamaların da son bulacağının altını çizen Acar, yıllık tahmini 55 milyon TL’den fazla tasarrufun sağlanacağı tesisin maliyetini yaklaşık iki yılda amorti etmesini öngördüklerini söyledi.