EKONOMİ - 01 Kasım 2024 Cuma 16:51

Eskişehir’de safran hasadı gerçekleştirildi

A
A
A
Eskişehir’de safran hasadı gerçekleştirildi

Eskişehir’de dünyanın en değerli baharatının yapıldığı safra bitkisinin hasadı, Vali Hüseyin Aksoy’un katılımıyla gerçekleştirilirdi.


Eskişehir’de dünyanın en pahalı baharatları arasında ilk sıralara gösterilen safran bitkisinin hasadı gerçekleştirildi. Tepebaşı ilçesinde bulunan 112 dekarlık tarım arazisine ekilmiş olan safranlar işçilerce sepetlere toplanıyor. Daha sonra yine el yordamı ile bitkinin en önemli kısmı olan dişi organları stigma kısmı ayıklanıyor. Oldukça zahmetli ve ince işçiliği olan hasatta 150 bin çiçekten 1 kilogram safran elde edilirken sırasıyla, çiçekler koparılıyor, ayırılıyor, kurutuluyor ve pazara arz ediliyor. Safran, kanserden kalp hastalıklarına, diyabetten ruhsal durumun iyileştirilmesine kadar birçok sağlık faydasının olduğu biliniyor. Dünyada 500 ton üretiliyor safran üretilirken bunun 80 kilogramı Türkiye’de üretiliyor. Safrandan yapılan çay, bal, deodorant, krem gibi birçok ürün hasat etkinliğinde tanıtıldı.


“Eskişehir’in adını Safranbolu’nun adını geçecek şekilde çaba sarf edeceğiz”


Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammet Gümüş hasatla ilgili şöyle konuştu;


“Bugün güzel ve anlamlı bir festival, etkinlik yapıyoruz. Bu güzel nadide çiçekler esasen Anadolu’da geçmişinden beri var olan, doğal olarak da yetişen bir bitkimiz safran. Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde tescili yapıldı. Tüm Türkiye’deki yetiştiriliş alanı itibariyle şu andaki ekiliş alanı sahamız ülkenin tamamından daha fazla oldu. Eskişehir’de Tarım İl Müdürlüğümüzce, Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitümüzle beraber ’Eskişehir’de Hanımlar Safran Üretiyor’ projesini hazırlamıştık. Daha küçük çaplı olan bu proje çerçevesinde, toplamda 2 bin metrekareye yani 2 dekara ulaştı. Bu alan 100 dekar, Safranbolu’da 40 dekara düşünce tüm Türkiye’de rakamların ne kadar önemli olduğu daha bariz bir şekilde ortaya çıkacak. Safranın yalnızca şu an birazdan toplayacağımız çiçeklerin dişi organları, kırmızı renkli olanları çok pahalı olmakla kalmıyor, yaprakları yine reçel olarak hazırlanıp tüketilebiliyor. Aynı zamanda sadece çiçek ve stigma üretimi değil, safran üretimi değil, yumru yani soğan üretiminde de safran tarlasından çiftçilerimiz bizim kurda asla hayal elde edemeyeceğimiz bir gelir elde edebilecek seviyeye geliyor. Eskişehir’in adını Safranbolu’nun adını geçecek şekilde, belki de ileride ’Safran Şehri’ olarak değiştirecek kadar safran ekimi için çaba sarf edeceğiz. Hasadımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.”


“Eskişehir adına önemli bir tarımsal faaliyet olarak karşımızda duruyor”


Hasatta konuşan Vali Hüseyin Aksoy ise, “Türkiye’de üretilen toplam safran alanının daha fazlası Eskişehir’de bugün bulunduğumuz bu noktada gerçekleştiriliyor. 100 dönümlük bir noktada safran üretimi gerçekleştiriliyor ve hem ülkemiz hem de Eskişehir adına önemli bir tarımsal faaliyet olarak karşımızda duruyor. Yaşanan küresel iklim değişiklikleri nedeniyle su noktasında tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bazı kısıtlılıklarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Özellikle su tüketiminin de az olması safranın önümüzdeki süreçte tercih edilen bir tarımsal üretim çeşidi olması bakımından önem arz ettiğini de ifade etmek isterim. Su noktasında tüketimi fazla olan ürünler yer altı suları başta olmak üzere Devlet Su İşleri (DSİ) Bölge Müdürlüğümüzün genel müdürlüğünün projelendirdiği alanlarda su bakımından farklı sonuçları karşımıza çıkarabiliyor. Bu bakımdan suya az ihtiyacı duyulan noktalarda tarımsal üretime geçmemiz bölgemiz açısından da oldukça önemli. Konya Ovası’ndan başlayan obrukların artık bizim Sivrihisar bölgesinde görülmeye başlamış olması yeraltı sularında azalmanın varlığını bizlere hissettiriyor. Bu bakımdan tarımsal üretim anlamında da suya az ihtiyaç olan ürünlere yönelmemiz oldukça önemli. Bu boyutuyla da safran üretiminin hem su tüketimi bakımından hem de dekar başına elde edilen gelir bakımından da oldukça cazip olduğunu görüyoruz” dedi.


Safran hasadı etkinliğine Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammet Gümüş, Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş, üreticiler ve vatandaşlar katıldı.


Program sonunda Vali Hüseyin Aksoy, safran bitkisini toplayıp ardından da çiçeğin stigma kısmını ayıkladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sinop Sinop’ta ev yangını Sinop’un Erfelek ilçesinde çıkan yangında bir ev tamamen kullanılamaz hale geldi. Olay, sabah saatlerinde Akçaçam köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Huriye ve Selahattin İncekara çifti sabah saatlerinde mantar toplamak için evlerinden çıktı. O sırada evdeki sobanın alev alması sonucu yangın çıktı. Yangın kısa sürede tüm evi sardı. İhbar üzerine olay yerine ivedilikle itfaiye, sağlık ve güvenlik güçleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesi sonucu yangın kontrol altına alındı. İkamette herhangi bir yaralanma ve can kaybı yaşanmazken, yangın sebebiyle ev tamamen yanarak kullanılamaz hale geldi. Yangınla ilgili açıklamalarda bulunan Akçacam Köyü Muhtarı Yüksel Ayran, "Selahattin amcanın evi yandı. Kendisi mantar toplamaya gitmiş araziye, sobayı yanık bırakarak. Şimdi vatandaşlara barınacak yer ayarlamaya çalışıyoruz. Mevcutta bulunan bir değirmenimiz var. İçerisinde eşya var mı yok mu bilmiyoruz ama yoksa da AFAD’la, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın destekleriyle döşeyip planlamayı düşünüyoruz. Ancak kendi fikirlerini de aldıktan sonra bunu yapacağız. Bu konuda Sayın Valimizle birebir görüşmeyi düşünüyoruz. Yardım talebinde bulunacağız. İlk hedefimiz böyle durumlarda vatandaşlarımız için barınacak yerimiz olması içindi. O yüzden de zaten bir bina yapmıştık ama daha bina yapım aşamasında olduğu için onu tam organize edemedik. İkinci planlamamız da bir tane misafirhane yapmayı düşünüyoruz. Orada da vatandaşlarımıza böyle durumlarda yararlanmaları için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz" dedi.
Erzurum Dünya prematüre gününe özel program düzenlendi Her yıl dünya genelinde prematüre doğumlara dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla kutlanan 17 Kasım Dünya Prematüre Günü kapsamında, Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi tarafından anlamlı bir program düzenlendi. Etkinlik, prematüre bebeklerin hayata tutunma süreçlerine ve ailelerin bu zorlu yolculukta karşılaştıkları deneyimlere vurgu yaptı. Prematüre Doğumun Önemi ve Güncel Yaklaşımlar Paylaşıldı Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Şerafettin Tekgündüz ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Kara’nın katılımıyla gerçekleşen programda, prematüre doğumların tıbbi ve sosyal boyutları ele alındı. Etkinlik boyunca, bu hassas süreçte hem ailelerin hem de sağlık profesyonellerinin üstlendiği kritik roller detaylı bir şekilde değerlendirildi. Prof. Dr. Tekgündüz, prematüre bebeklerin özel bakıma ihtiyaç duyduklarını ve bu konuda farkındalığın artırılmasının hayati önem taşıdığını ifade etti. Doç. Dr. Kara ise prematüre doğum oranlarının dünya genelindeki artışına dikkat çekerek bu konuda toplumda bilinç oluşturulmasının gerekliliğini vurguladı. Taburcu Edilen Bebekler ve Aileleri Programın Neşe Kaynağı Oldu Etkinlikte; Yenidoğan Kliniğinden taburcu edilen bebekler ve aileleri de yer aldı. Bebeklerin sağlıkla büyüdüklerini görmek, etkinliğe katılan sağlık çalışanları için moral kaynağı oldu. Ailelerin yaşadığı zorlu süreçleri paylaşması ve bebeklerin sağlıklı gelişim hikayeleri, programa anlamlı bir derinlik kattı. Program sonunda, katılımcılara çeşitli ikramlar sunulurken, geleneksel pasta kesimi gerçekleştirildi. Etkinlik, prematüre doğumlara ilişkin farkındalığın artırılmasına yönelik önemli bir adım olarak katılımcılar tarafından büyük takdir topladı.