EKONOMİ
Petrol Ofisi Madeni Yağlar Lubricant Expo’da ilgi gördü 19 Eylül 2024 Perşembe - 11:43:25 Türkiye madeni yağlar ve kimyasallar pazarının önde gelen firmalarından Petrol Ofisi Madeni Yağlar, 17-19 Eylül’de Almanya’nın Düsseldorf kentinde düzenlenen ve dünya genelinden birçok madeni yağ markasını bir araya getiren Lubricant Expo’da geniş ürün portföyünü ve yenilikçi çözümlerini 3. kez sergiledi. Dünya genelinden birçok madeni yağ markasının buluştuğu "Lubricant Expo", Almanya’nın Düsseldorf kentinde bulunan Messe Düsseldorf fuar alanında gerçekleşti. Türkiye madeni yağlar ve kimyasallar pazarının önde gelen firmalarından Petrol Ofisi Madeni Yağlar da bu yıl 3. kez katıldığı fuarda, geniş ürün portföyünü ve yenilikçi çözümlerini misafirlerle buluşturdu. 2021 yılından bu yana düzenlenen fuar, her geçen yıl artan ilgi ve katılımcı sayısı nedeniyle bu yıl Almanya’nın Essen kentinden Düsseldorf’a taşındı. 5 binden fazla ziyaretçinin bir araya geldiği fuar, madeni yağ çözüm sağlayıcıları ile son kullanıcıların yanı sıra tüm kimyasal ve ekipman tedarik zincirini bir araya getirdi. Ziyaretçiler madeni yağlar, katkı maddeleri, otomasyon sistemleri, veri teknolojileri, son kullanıcı uygulama sistemleri ve daha fazlasını içeren teknolojileri yerinde görüp deneyimleme fırsatını yakaladı. Petrol Ofisi Grubu Madeni Yağlar Direktörü Sezgin Gürsu, fuara katılımları hakkında yaptığı açıklamada, "Lubricant Expo, sektörümüzün kıymetli paydaşlarının bir araya geldiği ve Petrol Ofisi’nin global görünürlüğünü güçlendirdiğimiz etkinliklerden biri. Türkiye madeni yağlar ve kimyasallar pazarının 2010’dan beri geleneksel lideri olarak yenilikçi çözümlerimizi ve yüksek kalite standartlarımızı bu prestijli platformda 3. kez sergilemiş olmaktan mutluluk duyduk. Aynı zamanda bu yıl Türkiye’nin madeni yağ tüketiminin yarısını sağlayan firma apoletiyle burada bulunmak da bizim için ayrı bir gurur kaynağı oldu. Bu fuar ülke sınırlarımızın ötesinde global pazardaki varlığımızı daha da güçlendirmemiz için benzersiz fırsatlar sundu. Lubricant Expo’da hem mevcut hem de potansiyel iş ortaklarımızla bir araya gelerek sektördeki en son gelişmeleri ve trendleri değerlendirme imkanı bulduk” dedi.
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:36 Elma ve elma suyu ihracatı 321 milyon dolara ulaştı Türkiye’nin yıllık yaklaşık 5 milyon tonluk üretimle dünya üçüncüsü olduğu elma ve elma suyunda Ocak-Ağustos döneminde ihracatı yüzde 27’lik artışla 321 milyon dolara yükseldi. Sonbahar mevsiminde narenciye ürünlerinin en büyük eşlikçisi elmada hasat zamanı. Türkiye bir yandan 5 milyon tonluk elma rekoltesini hasat ederken, bir yandan da ihracat için pazarlama çalışmalarını başarıyla sürdürüyor. Rekolte ve kalite açısından güzel bir sezona girdikleri bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “2024 yılı Ocak-Ağustos döneminde Türkiye geneli elma suyu ihracatımız yüzde 33’lük artışla 181 milyon dolara çıkarken, Türkiye geneli taze elma ihracatı yüzde 21 artışla 140 milyon dolara ilerledi. Elma ve elma suyunda Ocak - Ağustos döneminde toplam ihracatımız yüzde 27’lik artışla 321 milyon dolara yükseldi. Hindistan 53 milyon dolarla en çok elma ihraç ettiğimiz ülkeler sıralamasında ilk sırada yer aldı. Irak 38 milyon dolarlık elma ihracatıyla ikinci sırada yer alırken, Rusya’ya 18 milyon dolarlık elma ihraç ettik.” dedi. Başkan Uçak, “Elma ihraç ettiğimiz ülke sayısı 70 olarak kayıtlara geçti. Elma suyu ihracatında Amerika Birleşik Devletleri 96 milyon dolarlık taleple zirvenin sahibi olurken, Türkiye’den en çok elma suyu ithal eden ikinci ülke 16 milyon dolarla Hollanda oldu. Zirvenin üçüncü basamağına 7 milyon dolarlık taleple İtalya adını yazdırdı. Elma ve elma suyu ihracatında 2024 yılı sonunda 500 milyon dolar, 2025 yılında 550 milyon dolar ihracat hedefimiz var.” diye konuştu. Türkiye elma üretimi ne kadar? 2023 yılı dünya elma üretimi tahmini 78 milyon tondur. En büyük elma üreticileri Çin, ABD, Türkiye, Polonya, Hindistan ve İran’dır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) kayıtlarına göre 60 milyon adet dikili elma ağacımız var. Dünyada elma üretiminde üçüncü sırada bulunan Türkiye’nin yıllık elma üretimi 4.8 milyon ton. Elma üretiminde yıllık 1.2 milyon ton ile Isparta açık ara önde.
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:33 Para kazanmanın unutulmuş sırlarını ANTİAD üyelerine anlattı Antalya İş İnsanları Derneği (ANTİAD) tarafından düzenlenen ‘Sektör Toplantıları’nın konuğu Yatırım Uzmanı Mert Başaran oldu. Başaran ANTİAD üyelerine ‘Para Kazanmanın Unutulmuş Sırları’nı anlattı. Antalya İş İnsanları Derneği’nin (ANTİAD), üyeler arasındaki kaynaşmayı ve iş birlikteliklerini güçlendirmek amacıyla düzenlediği ‘Sektör Toplantıları’ etkinliğinin konuğu Yatırım Uzmanı Mert Başaran oldu. Kent merkezinde bulunan bir otelde gerçekleştirilen etkinliğe çok sayıda ANTİAD üyesi katıldı. ANTİAD Başkanı Bilal Köleoğlu, faiz politikaları, tasarruf tedbirleri ve bunlarla ilgili ekonomik gelişmeleri görüşmek ve değerlendirmek amacıyla toplandıklarını belirten ANTİAD Başkanı Bilal Köleoğlu, “Yeni bir sezona başlıyoruz. Yaz döneminden sonra ilk etkinliğimizi Mert Başaran’la yapıyoruz. Türkiye’de gerçekten gündemde ses getiren, takip edilen bir ismi ağırlamaktan onur duyuyoruz. Bu tür etkinliklerin üyelerimizin yaptığı ticari alanlarda ve faaliyetlerde özellikle enflasyonist ortamda üyelerimiz kendini nasıl koruma altına almalı, ne tür yatırımlar yapmalı bununla ilgili hem bir bilgilendirme toplantısı, aynı zamanda bir kaynaşma toplantısı şeklinde yüksek bir katılımla gerçekleştiriyoruz” dedi. Yoğun talep ve ilgi gördü İlerleyen zamanlarda Türkiye gündeminde görüşleri ve fikirleriyle gündeme oturan birçok konuğu ‘ANTİAD Buluşturuyor’ etkinliklerinde ağırlamaya devam edeceklerini söyleyen Köleoğlu, “Sadece üyelerimizden değil, bugün yaptığımız etkinlikte dış katılımdan oldukça yoğun talep aldık. İnsanlar içinde şu anda ekonomik anlamda ne tür yatırımlar yapması gerektiği merak konusu, iş dünyası elbette bilgi, birikim ve tecrübesiyle kendi yol haritasını çiziyor. Ama farklı görüşler ve fikirler alarak bu görüşleri biraz daha perspektifini genişletmek amacındayız. Ülke olarak kapsamlı bir ekonomik program yürütülürken buna destek olacak şekilde gelecek yıllara ilişkin her türlü üretim ve bilişim sektörünün değerli olduğunu ifade etmek isterim. Haziran ayı sonunda Türkiye’nin gri listeden çıkarılması ülkemiz için umut verici bir gelişmedir. Bu gelişmenin dış finansman şartlarının iyileşmesine ve şirketlerimizin yurt dışında itibar ve değerlerinin artmasına yol açacağı düşündeyiz. Ancak gri listeden çıkmak fiili olarak tüm sorunların bittiği anlamına gelmemektedir. Hepimiz biliyoruz ki Ekonominin düzelmesi ve kalkınma sadece doğru para politikasıyla sağlanmaz. Doğru para politikasının yapısal reformlar ile de desteklenmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı. “Nitelikli eleman sıkıntısı yaşanıyor” Sektör Sohbetleri etkinliklerinde en çok üzerinde durulan sorunların, istihdam, tahsilat ve finansman sorunları olduğunun altını çizen Köleoğlu, “Enflasyonla mücadele amacıyla faizlerin arttırılması, döviz kurlarının hızlı yükselişini durdurmuş olsa da özellikle esnaf ve KOBİ’lerin krediye ulaşma imkanını kısıtlamış aynı zamanda turizm ve ihracat sektörünü olumsuz etkilemiştir. 2024 yılında kapanan şirket sayısının yeni kurulan şirketlerden daha fazla olması ve karşılıksız çıkan çeklerdeki artış dikkat çekmektedir. Eğitim sistemi ekonomik gelişmenin en önemli unsurudur, son yıllarda işletmelerin yaşadığı ara eleman istihdamı sorununun çözümü için meslek liselerinin nicelik ve nitelik olarak arttırılması gerektiği kanısındayız. Tarımsal kalkınmanın en önemli şehri olan Antalya’mızda önemli sıkıntılar yaşıyoruz, turizmin başkenti olarak bilinen şehrimiz turizmde isteğimiz payı ve hizmeti alamamaktadır. İmarlı alanlardaki alt ve üst yapı sorunları inşaat sektöründe faaliyet gösteren iş insanlarımızı ve yatırımcıları olumsuz etkilemektedir. Liman, hızlı tren ve en önemlisi her gün şehir içi ve şehirlerarası olarak nitelendirilen yollarda ulaşımla alakalı ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır” şeklinde konuştu. Para kazanmanın unutulmuş sırlarını anlattı Antalya’da bulunmaktan dolayı mutlu olduğunu belirten Yatırım Uzmanı Mert Başaran’da, “Antalya çok değerli bir bölge, hem turizm var, hem ticaret ve hem de tarım var. Ben bugün burada ne anlatacağım derseniz, Türkiye’de unutulmuş ticaretin bazı sırları var. Özellikle tasarruf çok unutturuldu. Özellikle de yeni büyüyen nesle, gençlere bu çok unutturuldu. Hem buradaki iş insanlarına ve çocuklarına faydası olsun, hem de gelecekte şirketlerin devamlılığı açısından tasarrufun önemini, nereye yatırım yapmak gerekir, geleceğimizi nasıl yönlendirmemiz lazım, nasıl yatırımlar yapmamız lazım, bunları anlatacağım. Bu aralar insanlar genelde maalesef ticareti değil de borsayı merak ediyorlar. Kısa vadede biraz daha paramızı çoğaltırız, bu enflasyon ortamında paramızı nasıl koruruz, bunu konuşuyorlar. Büyük ihtimalle sorular borsadan gelecek veya diğer yatırımlardan ama sanki borsadan gelecek gibi görülüyor. Parayı mevduata yatırmak çok riskli, çünkü enflasyonun olduğu yerde sattığınız şeyi yerine koyamazsınız. Dolayısıyla mecbur değilseniz yapmayın. Türkiye’de mevduata para koyan uzun vadede ev veya arsa satıyorsa yerine koyamamıştır. Yarın bir gün faizler düşer, ekonomi toparlanır, her şey çok hızlı artar, yerine koyamazsınız. Programın ismi ’Para Kazanmanın Unutturulmuş Sırları’. Umarım güzel vakit geçirirler” dedi. Başaran’ın üyelere sunumu ile devam eden programda ayrıca 10. yılını dolduran üyelerden Cemal Yıldız ve Nuri Avcı’ya plaket verildi.
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:30 Türkiye Noterler Birliği Başkanı İstemez: “Güvenli Ödeme Sistemi’yle dolandırılma tehlikesi önlenecek” Türkiye Noterler Birliği Başkanı Abdullah İstemez, “Güvenli Ödeme Sistemi’yle birlikte hem alıcının hem satıcının muhtemel sahte banknot, dolandırılma tehlikesi önlenecek ve para sayma gibi zaman kayıplarından tasarruf söz konusu olacak” dedi. İkinci el araç alışverişinde yeni dönem başlıyor. Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Noterler Birliği işbirliğiyle ikinci el araç alışverişini çok daha güvenli hale getirmek için Güvenli Ödeme Sistemi geliştirildi. 27 Eylül’den itibaren zorunlu hale gelecek olan uygulama ile önce satıcı güvenli ödeme sürecini başlatacak. Satışın onaylanması ile para satıcının hesabına geçecek. Taşıt alım satımında güven tesis edilmesi, dolandırıcılık, sahtecilik ve çalınma risklerinin bertaraf edilmesi amaçlanan uygulamanın nasıl işleyeceğini ise Türkiye Noterler Birliği Başkanı Abdullah İstemez, İhlas Haber Ajansı muhabirine anlattı. “Hem alıcı hem satıcı güven içerisinde işlemlerini yapmış olacak” İstemez, Güvenli Ödeme Sistemi’nin noterliklerde yapılan ikinci el kara taşıtı satışlarının güvenli bir şekilde yapılmasıyla ilgili olduğunu ve bununla alıcı ve satıcının araç bedelini güvenli bir şekilde aktaracağını kaydetti. Sistemin nasıl uygulanacağını da aktaran İstemez, “Satıcı önce ya aracı bankanın web sayfasından ya mobil uygulamadan veya bizzat şubesine giderek güvenli ödemeyle ilgili işlemini başlatmış olacak. Bu sistemlerden birine girdiği zaman kendi adını, soyadını, T.C. kimlik numarasını ve arabasının plakasını girmiş olacak. Ardından alıcının adını soyadını ve T.C. kimlik numarasını sisteme girmiş olacak. İşlemlerin ardından bir referans numarası verilecek. Bu referans numarasına istinaden alıcı belirtilen meblağı hesaba yatıracak. Alıcı ve satıcı beraber notere gidecekler. Burada sistem otomatik olarak güvenli ödemenin hem meblağsını hem de taraflarını göreceği için işlem başlatılmış olacak. Noterlikte yapılan işlem bittiği anda alıcının hesaba yatırmış olduğu para 5 dakika içerisinde hesabına geçmiş olacak. Hem alıcı hem satıcı güven içerisinde işlemlerini yapmış olacak” açıklamasında bulundu. Aracı kuruluşlara ilişkin de bilgi veren İstemez, bunların banka, elektronik para kuruluşu ve ödeme kuruluşları olmak üzere imzalayan kuruluşlardan oluşacağını kaydetti. “Para transferi güvenli hale gelecek, sahtecilik önlenmiş olacak” İstemez, uygulamanın sektördeki dolandırıcılıkların giderilmesi açısından önemine değinerek, “Noterlik kurumu güven kurumudur. Bizim varlık sebebimiz kamu düzeninin sağlanmasına yönelik faaliyetlerde bulunmak. Bu Güvenli Ödeme Sistemi de bunun bir parçası. Güvenli Ödeme Sistemi’yle birlikte hem alıcının hem satıcının muhtemel sahte banknot, dolandırılma tehlikesi önlenecek ve para sayma gibi zaman kayıplarından tasarruf yapma gibi faydaları söz konusu olacak. Şimdi bir defa para transferi güvenli hale gelecek, sahtecilik önlenmiş olacak. Hizmette sağlanan kolaylık sayesinde vatandaşlarda memnuniyet artacak. Bir de kamu düzeni sağlandığı için devlete güven artacak” diye konuştu. “Bütün ikinci el kara taşıtları bu uygulamaya dahil olacak” Vatandaşların güven içerisinde gelip işlemlerini noterlerden yapacaklarını ifade eden İstemez, “Biz sistem olarak hazır hale getirdik. Özellikle sistem iki aşamada uygulanmaya konuldu. 27 Ağustos tarihinde yetki belgesine dayalı olarak veya yıl içerisinde 3’ten fazla satış yapan vatandaşların yetki belgesi statüsünde kabul edilmesiyle Güvenli Ödeme Sistemi uygulanmıştı. Bunun dışında kalan bütün gerçek ve tüzel kişiler ise yönetmelik gereği 1 ay sonrası olan 27 Eylül’de kapsama dahil edilecek. Dolayısıyla istisnalar dışında bütün ikinci el kara taşıtları bu uygulamaya dahil olacak. Böylece hem alıcının hem satıcının güven içerisinde para transferi yapmasına vesile olacağız” değerlendirmesinde bulundu.
Bu yıl ayçiçeği hasadı için çiftçilerin umudu yüksek
19 Eylül 2024 Perşembe - 09:45 Bu yıl ayçiçeği hasadı için çiftçilerin umudu yüksek Eskişehir’de mısıra göre daha az su tüketmesi nedeniyle alternatif olarak tercih edilen ve çiftçilerin gece gündüz demeden adeta bebek gibi baktığı ayçiçeğinin hasadı için üreticilerin umutlu bekleyişi devam ediyor. Tepebaşı ilçesine bağlı Gündüzler Mahallesi’nde gerçekleştirilen ayçiçeği üretimi tüm hızıyla devam ediyor. Bu çerçevede, bölgede ağırlıklı olarak üretilen ayçekirdeği ürünleri için çiftçiler yoğun çaba sarf ediyor. Mahsullerini gece gündüz demeden bebek gibi bakıp büyüttüklerini söyleyen üreticiler, ekimden hasada kadar olan tüm süreci titizlikle gerçekleştiriyor. Tarlalara bolca gübre attıklarını ve özellikle sulamaya çok önem gösterdiklerine dikkat çeken çiftçiler, kaliteli ürünler yetiştirebilmek için büyük çaba sarf ettiklerini vurgulayarak hasattan çok umutlu olduklarını ifade etti. "Mısıra göre daha az su tüketmesi nedeniyle ayçiçeği alternatif bitkimiz" İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammed Gümüş, "Çiftçimiz burada çok gayretli. Arazilerimizin çoğu sulu tarım arazisi yapılıyor. Burada da alternatif olarak bizim çok fazla mısır üretimimiz var. Tohum üretimimiz de var bu bölgede. Mısıra göre daha az su tüketmesi nedeniyle alternatif bitkimiz de ayçiçeği. Ayçiçeğinde bu bölgede daha çok çerezlik tercih ediliyor" dedi. "Biz bunu bebek gibi bakıp büyütüyoruz" Gündüzler Mahallesi’nde çiftçilik yapan Harun Esenoğlu, "En çok ektiğimiz, ağırlık verdiğimiz ürün gördüğünüz gibi çerezlik ayçekirdeği. Bu seneki verimle ilgili konuşacak olursam, daha biçerler girmedi. Şu anki görünüm 400-450 bazında bir kilo bekliyoruz. ’Fiyattan fazla bir beklentiniz var mı’ diye sorarsanız, açıkçası fiyat çok dalgalı. Serbest piyasa olduğu için durum böyle. Şu an çerezlikler için açıklanan bir fiyat yok. Serbest piyasa olduğu için sadece çıkaran iller var. Mesela Denizli gibi. Orada da duyduğumuz, internetten gördüğümüz 78 bin lira gibi bir rakam var. Fiyat 75-78 bin lira arasında olursa çok iyi ama onun altına düşerse gerçekten çok büyük zarar ederiz. Çok mağdur oluruz. Biz bunu bebek gibi bakıp büyütüyoruz. Ekiminden hasadına kadar çok ince detaylı bir şekilde ilgileniyoruz. Ziraat mühendislerimiz geliyor, biz kendimiz de çok çaba sarf ediyoruz. Gecemiz yok, gündüzümüz yok. Devamlı sulama yapıyoruz" şeklinde konuştu. "Bakım konusunda çok iddialıyız, birinci sınıf ürünler çıkarıyoruz" Hasattan çok umutlu olduklarını ve bakımı iyi yapılan ekinin kaliteli yetiştiğini belirten Esenoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Mesela bakım derseniz şöyle söyleyeyim, altına 50 kilo gübre attık. Üstüne 60 kilo daha attık ve bunun yanında ek takviye olarak sıvı gübreler de verdik. Hele suyu çok önemli bizim için. Suyunu hiç eksik etmedik. Biz bunun bakımını yapmazsak, ilgilenmezsek, 2 ya da 3 suda kesersek bunun vereceği minimum 150-200 kilo. Bu da külliyen zarar. Arazi kendinin de olsa külliyen zarar edersin. Dedim ya, biz bakım konusunda çok iddialıyız. Kendimiz de böyle hırs yapıyoruz. Biraz daha iyi olsun, daha kaliteli ürünler yetiştirelim diye uğraşıyoruz. Birinci sınıf ürünler çıkarıyoruz. Mesela bu köyün geneli öyle. Satışa gittiğimiz zaman bunların adet sayısı oluyor, içinin doluluk-boşluk oranı oluyor. Biz bunları yükseklerde tutmaya çalışıyoruz ve elimizden geldiğince de fazlasını yapıyoruz."
Cerrah Kuru Fasulyesinin hasadı başladı
19 Eylül 2024 Perşembe - 09:44 Cerrah Kuru Fasulyesinin hasadı başladı İnegöl’ün tescilli değeri Cerrah Kuru Fasulyesinde hasat başladı. Bu yıl yaklaşık 800 dekar alanda ekilişi yapılan Cerrah Kuru Fasulyesi için İnegöl Belediyesi hasat makinesi alarak ücretsiz olarak üreticilerin hizmetine sundu. Tarlalarda devam eden fasulye hasadına katılan Belediye Başkanı Alper Taban, “İnegöl Belediyesi olarak kuru fasulye üretimine katkı sunmak adına bir hasat makinesi aldık. Çiftçimiz zor olan hasadını kolay kılsın istedik” dedi. İnegöl’ün tarım değerlerinden biri olan ve şehrin coğrafi işaretli ürünleri arasında yer alan Cerrah Kuru Fasulyesinde yeni sezon hasadı başladı. Cerrah Mahallesinde yaklaşık 800 dekar alanda ekilişi yapılan ve Cerrah Kuru Fasulyesi ismiyle adı Türkiye’de nam yapan ürünün geliştirilmesi ve tanıtımı maksadıyla İnegöl Belediyesi ile paydaş kurumların katkılarıyla çeşitli tanıtım çalışmaları da yapılıyor. Aynı zamanda İnegöl Belediyesi bu yıl kuru fasulye hasadını kolaylaştırmak için fasulye hasat makinesi de alarak ücretsiz olarak üreticilerin hizmetine sundu. Belediye Başkanı Alper Taban, şehrin tarım paydaşlarının temsilcileri ve Cerrah Mahallesi sakinleriyle birlikte bugün Cerrah Mahallesinde tarlalara giderek kuru fasulye hasadı gerçekleştirdi. Burada hem hasadın hem de alımı yapılarak ücretsiz olarak çiftçinin hizmetine sunulan hasat makinesinin hayırlı olması dileklerini ileten Başkan Taban, tarımın ve üretimin önemine dikkat çekti. Tarlada açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Alper Taban, “İnegöl’de Cerrah Mahallemizdeyiz. Cerrah Kuru Fasulyesi hasadını gerçekleştirmek için buradayız. İnegöl sanayi değerleriyle, beraberinde turizmiyle, beraberinde tarım değerleriyle daha iyi yerlere gelsin diye el birliği ile mücadele ediyoruz. Ben öncelikle eken, biçen tüm üreticilerimize, emek veren tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. Tarımın çok önemli olduğu bir dönemdeyiz. Özellikle bunu pandemiyle beraber hepimiz yaşadık ve hissettik. Bugün cebinizde paranız da olsa, üreten ürününü size satmıyorsa paranın hiçbir hükmü yok. Dolayısıyla kendimiz üretiyor olabilmemiz, kendi kendimize yetebiliyor olmamız çok önemli. Dolayısıyla şehrimizin ne gibi değerleri var dediğimizde de bu kıymetli ovada yetiştirebileceğimiz en güzel ürünleri yetiştirip pazara sunalım istiyoruz” dedi. Cerrah Mahallesinin fidan ve çöğürcülükte öncü bir bölge olduğunu, aynı zamanda Cerrah Kuru Fasulyesinin de kendine has özellikleriyle nam yapmış bir ürün olduğunu vurgulayan Başkan Taban, şöyle devam etti: “Bugün coğrafi işareti olan bir ürünümüz. İnegöl’ümüzün bir değeri. Sağlık açısından da ne kadar faydalı olduğunu biliyoruz. Kalori olarak oldukça düşük, vitamin olarak yüksek değerlere sahip. Sindirim sistemine yardımcı olan bir ürün. A vitamini yüksek, içinde bulunan antioksidanlarla yaşlanmayı yavaşlatan, göz sağlığına fayda sağlayan bir ürün. Bedeni ve zihni yorgunluktan arındıran, bedenin güçlü kalmasını sağlayan bir ürün aynı zamanda. Kalp ritmini ve kan basıncını da düzenleyici bir özelliğe sahip. Fasulye yemeği bilindiği gibi bir gün önceden ıslatılıp o şekilde pişirilir. Cerrah Kuru Fasulyesi ise hemen ocağa konup pişirilebilme özelliğine sahip. Biz bu ürünün geliştirilmesini ve tanıtılmasını arzu ettik. Cerrah Kuru Fasulyesiyle ilgili buradaki yerel derneklerimizle yaptığımız çalışmalar oldu, Kırsal Kalkınma Müdürlüğümüz, Ziraat Odamız ve İlçe Tarım Müdürlüğümüzle çalışmalarımız oldu. Üretim artsın istedik. Burada sağ olsun çiftçilerimizin büyük gayreti oldu. Hepsine çok teşekkür ediyorum. İnegöl’ümüzde kuru fasulye ekilişleri 800 dekara kadar gelmiş ulaşmış durumda. İnegöl Belediyesi olarak kuru fasulye üretimine katkı sunmak adına bir hasat makinesi aldık. Çiftçimiz zor olan hasadını kolay kılsın istedik. Bu makineyle fasulye kabuğundan ayrılmış oluyor. Ben hasadın hayırlı olmasını diliyorum. Bereketli hasatlar diliyorum.”
Turkcell ve TÜBİTAK iş birliği ile Kuantum Teknolojileri Ayna Komitesi kuruldu
19 Eylül 2024 Perşembe - 09:43 Turkcell ve TÜBİTAK iş birliği ile Kuantum Teknolojileri Ayna Komitesi kuruldu Türkiye’de kuantum teknolojilerinin uluslararası standartlara uygun şekilde gelişimi hedefiyle Turkcell, Kuantum Teknolojileri Ayna Komitesi’nin kurulmasına liderlik ettiğini açıkladı. Türk Standardları Enstitüsü (TSE) çatısı altında Turkcell ve TÜBİTAK iş birliğiyle kurulan komite, Türkiye’nin bu alanda global çapta öncü rol üstlenmesini sağlayacak. Geleceğin en çok konuşulacak teknolojilerinden biri olan kuantum teknolojileri alanında Türkiye’nin uluslararası standartlara uygun gelişimini sağlamak amacıyla önemli bir iş birliğine imza atıldı. Turkcell‘in liderliğinde Türk Standardları Enstitüsü (TSE) çatısı altında TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (TÜBİTAK BİLGEM) iş birliğiyle kurulan Kuantum Teknolojileri Ayna Komitesi, bu alanda standartların belirlenmesine öncülük edecek. Kuantum Teknolojileri Ayna Komitesi, kuantum teknolojilerinin Türkiye’de gelişimini destekleyecek ve global standartlara uygun olarak ulusal düzeyde uygulanabilirliğini sağlayacak. Komite, Avrupa Elektronik Standardizasyon Komitesi (CEN-CENELEC), Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı ve Elektroteknik Komisyonu (ISO-IEC) çatısında gerçekleştirilen kuantum teknolojileri alanındaki çalışmaları da yakından takip ederek, bu konuda ülkemizde geliştirilecek yenilikçi teknolojiler için bir yol haritası oluşturulmasını hedefliyor. “Öncelikli hedef, yerli ve milli kuantum teknolojilerinin geliştirmesi olacak” Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Vehbi Çağrı Güngör, Türkiye’nin kuantum teknolojileri alanında uluslararası çapta söz sahibi olması gerektiğini belirterek konuyla ilgili olarak “Ayna komiteler, uluslararası standartların takip edilerek ulusal ihtiyaçlara göre uyarlanmasını ve yerel standartların oluşturulmasını amaçlayan uzman gruplar olarak görev yapıyor. Türkiye’nin öncü kurumlarından TSE çatısı altında, TÜBİTAK BİLGEM iş birliğiyle kurduğumuz bu Komite; üniversiteler, sanayi kuruluşları ve kamu kurumlarıyla yürüteceği çalışmalarla, ülkemizin kuantum teknolojileri alanında öncü bir rol üstlenmesini hedefliyor” dedi. Kuantum teknolojilerinin teknoloji dünyasının geleceğinde çok önemli bir yer tutacağı öngörüldüğünü belirten Prof. Dr. Vehbi Çağrı Güngör, “Yüksek hassasiyetli ölçümler, güvenli iletişim ve güçlü hesaplama kapasiteleri sunan kuantum teknolojisinin, birçok sektörde ezberleri bozacağını biliyoruz. Ülkemizin sahip olduğu bilgi birikimi ve mühendislik yeteneğiyle, yerli ve milli kuantum teknolojilerinin geliştirmesini öncelikli hedefimiz olarak görüyoruz. Bu doğrultuda, Türkiye’nin küresel pazarlarda rekabet gücünün artması ve kuantum teknolojilerinin sunduğu yenilikçi çözümlerle geleceğe hazırlanmasını milli bir mesele olarak ele alıyoruz. Turkcell olarak liderliğini üstlendiğimiz bu önemli girişim, Türkiye’nin teknolojik gelişiminde bir dönüm noktası olma niteliği taşıyor. Bu alandaki yatırımlarımızın yanı sıra şimdi de farklı stratejik kurumlarla iş birliklerini sürdürerek, ülkemiz için katma değer üreteceğimiz için büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz” diye konuştu. “Ulusal çıkarların korunması adına kritik ve öncü bir rol üstlenecek” TÜBİTAK BİLGEM Başkan Danışmanı Dr. Atilla Hasekioğlu da konuyla ilgili olarak, “Ayna komitenin kurulmasına Turkcell ile birlikte öncülük eden TÜBİTAK BİLGEM olarak, Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) çatısı altında sahip olduğumuz derin uzmanlığı, ulusal ve uluslararası düzeydeki standartların oluşturulmasına katkılar sunarak harmanlayacağız. Bu iş birliğiyle Türkiye’nin kuantum teknolojilerinde öncü bir rol üstleneceğine ve uluslararası arenada daha güçlü bir ses olacağına inanıyoruz” dedi. TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin ise, "Türk Standardları Enstitüsü’nün (TSE) ayna komiteleri, ülkemizdeki standardizasyon çalışmalarının uluslararası arenada güçlü bir şekilde temsil edilmesini sağlıyor. Şu an 150’den fazla konuda çalışmalarını sürdüren TSE ayna komiteleri, ulusal çıkarlarımızı korumak ve uluslararası standardizasyon süreçlerinde etkili bir şekilde yer almak adına kritik bir rol üstleniyor. Turkcell ve TÜBİTAK BİLGEM iş birliğiyle bunlara ilave ettiğimiz Kuantum Teknolojileri Ayna Komitesi’nin de yenilikçi teknolojilerle ilgili standartların oluşturulmasına katkı sağlamasını hedefliyoruz" diye konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın ile görüştü
18 Eylül 2024 Çarşamba - 21:15 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın ile görüştü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul’u kabul etti. Yalçın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Bakan Işıkhan ile toplu sözleşme hükümlerini engelleyen tasarruf genelgesinin revize edilmesi konusunu ele aldıklarını belirtti. Yalçın, "Geçtiğimiz ay Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile yapmış olduğumuz görüşmede Anayasa, Kanunlar ve uluslararası sözleşmelere aykırı olarak toplu sözleşme hükümlerimizi engelleyen Tasarruf Tedbirlerini görüşmüş, yanlışın düzeltilmesi gerektiğini belirtmiştik" dedi. Yalçın, Bakan Işıkhan ile yaptıkları görüşmede de toplu sözleşme görüşmelerinde karar altına alınan servis hizmeti kazanımının engellenmesinin oluşturduğu mağduriyeti ve toplumsal maliyet oluşturduğunu, okulların açılmasıyla artan trafik ve bazı kurumlarda servis sözleşme yenileme dönemlerinin gelmesi sebebiyle sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini söyledi. Yalçın, ilk toplu sözleşmeden itibaren 12 yıldır uygulanan koruyucu giyim kazanımının kapsamının genişlemesi yönüyle memurların memnuniyetinin arttığını, usulsüz idari işlemlerle engellenerek masaya olan güveni zedelediğini belirterek, "Kamu İşveren Heyeti ve Kamu Görevlileri Sendikaları Heyetinin masada kararlaştırılanı sahada uygulama noktasında ortak hareket etmesi gerektiğini, fazla çalışma ücreti T.S’deki kazanımlarımızla hemen hemen bütün kurumlarda uygulanan, emeğin ve akıtılan alın terinin karşılığının verilmesi noktasında emekçinin hakkı olan bir kazanımdır" ifadelerini kullandı. Fazla çalışma ücretinin eksiksiz verilmesi ve masanın dışında karar alınmaması gerektiğini ifade eden Yalçın, şunları kaydetti: "Seyyanen ilave ödemenin emekli aylığına yansıtılması, 1. Dereceye 3600 Ek Gösterge çalışmasının tamamlanması, 4688 sayılı Kanun’da değişikliğin gerçekleşmesi, koruma ve güvenlik görevlilerinin ek ödemesi, Ayniyat saymanlarının ÖHT sorununun çözülmesi, Mühendislik Meslek Kanunu, YHS ve diğer kamu görevlilerinin beklentilerinin karşılanması gerektiğini belirterek, çözümde geç kalınmaması, hızlı hareket edilmesi gerektiğini aktardık." "İyi bir eğitim sağlanabilmesi için tüm eğitim çalışanları seferber olmak zorunda kalmıştır" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile İşgücü Uyum Programının (İUP) okulların personel ihtiyacını çözmesi amacıyla görüştüklerini de belirten Yalçın, "Okulların temel hizmet ihtiyaçlarını karşılamayan, iş ve sosyal güvenceden yoksun ve ücret adaletsizliği üreten İUP, çözümde anahtar olamamıştır. Öğrencilerimize, çocuklarımıza iyi bir eğitim, sağlıklı ve hijyenik bir okul ortamı sağlanabilmesi için idarecisinden öğretmenine tüm eğitim çalışanları seferber olmak zorunda kalmıştır. Yan hizmetlerin eksiksiz yerine getirilmesiyle eğitim sistemimiz çok daha iyi sonuçlar verecektir" şeklinde konuştu. Ücret adaletsizliğinin giderilerek programın işlevsel hale getirilebileceğini ve asgari ücretin altındaki rakamların ilgi görmediğinin bilinmesini istediklerini ifade eden Yalçın, programın cazip hale getirilmesi gerekliliğini Bakan Işıkhan’a ilettiklerini belirtti. Yalçın, Bakan Işıkhan’ın, İUP kapsamında ödenecek ücretin 12 bin liraya yükseltilmesi ve ilgili mevzuattaki eksikliklerin giderilmesi için çalışma yapacaklarını belirttiğini kaydetti.
KYK’larda işgücü Uyum Programı başvuruları sürüyor
18 Eylül 2024 Çarşamba - 18:22 KYK’larda işgücü Uyum Programı başvuruları sürüyor Karabük’te, Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Kredi Yurtlar Kurumunda (KYK) istihdam edilmek üzere hazırlanan İşgücü Uyum Programı (İUP) başvuruları devam ediyor. İŞKUR ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yapılan iş birliğiyle İşgücü Uyum Programı çerçevesinde toplamda 25 bin kontenjanla 81 ilde açıldı. 18-22 Eylül tarihleri arasında başvurular alınacak. Kura ise 24 Eylül 2024 tarihinde çekilecek. Programdan yararlanmak isteyen vatandaşlar; İŞKUR e-şube, Alo170, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri ve İŞKUR Hizmet Merkezleri üzerinden başvurularını yapabilecekler. İŞKUR İl Müdürü Ferhat Sarıçam, program ile ilgili, “Yarı zamanlı olarak maksimum 10 ay süre ile uygulanacak programlar; ilk dört hafta yoğunlaştırılmış eğitimlerle birlikte haftalık 37,5 saat, diğer haftalarda ise haftalık 22,5 saati kapsamaktadır. Ayrıca İşgücü Uyum Programı (İUP) başladıktan sonra program katılımcılarının başka yerde de çalışması yönünde imkan sunmaktadır. Katılımcılara daha önceki yapılan ödemelerde güncellemeler sağlanarak gerekli iyileştirmeler yapılacaktır. Programdan faydalanan vatandaşlarımızın kısa vadeli sigorta primleri karşılanacaktır. Bununla beraber bir katılımcı programlardan azami 140 fiili gün faydalanabilecektir" dedi. Sarıçam, Karabük için Gençlik Spor İl Müdürlüğüne 100 kişilik kontenjan ayrıldığını bildirdi.
Fındığa kokarca darbesi
18 Eylül 2024 Çarşamba - 17:49 Fındığa kokarca darbesi Samsun’un Çarşamba ve Terme ilçelerinde, son yıllarda hızla yayılan kahverengi kokarca zararlısının fındık bahçelerine verdiği zarar nedeniyle büyük bir sıkıntı yaşanıyor. Fındıkta önemli hasara neden olan kahverengi kokarca böceği, üretimin verimini ve kalitesini düşürdüğü gibi fiyatların da önemli ölçüde düşmesine yol açtı. Üreticiler, ellerinde kalan çürük fındıkları satmakta büyük güçlük çekerken, zararlıya karşı yeterli mücadele yöntemlerinin devreye sokulmaması durumunda önümüzdeki yıllarda daha büyük kayıplar yaşanabileceği endişesini taşıyor. “Gelecek Sezonda Risk Altında” Kokarca zararlısına karşı etkin önlemler alınmazsa önümüzdeki sezonun da büyük risk altında olduğunu ifade eden Çarşamba Ziraat Odası Başkanı Muammer Aydemir, “Çürük fındıklar nedeniyle bu yıl elde edilen kazançlar maliyetleri karşılamıyor. Üreticilerimiz bir sonraki sezonda da benzer kayıplarla karşılaşmaktan korkuyor” dedi. Aydemir, Terme sınırlarında bulunan köylerdeki fındık bahçelerinde yoğun olarak görünen kokarca nedeniyle çiftçilerin çoğunluğunun bahçeye girmediğini belirterek, zararlıya karşı sürdürülebilir bir çözüm bulunmaması halinde üreticilerin, fındık üretiminden tamamen vazgeçme noktasına gelebileceğine dikkat çekti. Kokarcaların yoğun şekilde etkilediği bahçelerde verimin 10-12 randımana kadar düştüğünü ve bu nedenle çiftçilerin büyük bir zarar yaşadığını vurgulayan Aydemir, çiftçilerin yaşadığı sıkıntının çözümü için atılacak adımların büyük önem taşıdığını vurguladı. Kokarca zararlısının vurduğu fındıkları satmaya çalışan üreticilerin, alıcı bulmakta ciddi zorluklarla karşı karşıya kaldığını ifade eden Aydemir, “Tüccarlar düşük randımanlı ve kalitesi bozulmuş fındıkları almak istemiyor. Çürük fındıkların fiyatlarının kabul edilemeyecek seviyelere düşmesi, zaten yüksek maliyetlerle üretim yapan çiftçileri daha da zor duruma sokuyor. Fındık işçiliği, gübre, ilaç ve patoz gibi temel üretim masraflarını bile karşılayamayan üreticilerimiz gelecek sezonlar için kaygılı” dedi.
Şimşek, “Sivas, Türkiye Yüzyılında Yıldız Gibi Parlayacak”
18 Eylül 2024 Çarşamba - 16:51 Şimşek, “Sivas, Türkiye Yüzyılında Yıldız Gibi Parlayacak” Sivas İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından “Tarımsal Üretim Planlaması ve Yeni Destekleme Modeli" bilgilendirme toplantısı düzenlendi. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Konferans Salonunda düzenlenen programa, Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, il protokolü, tarım paydaşları ve çiftçiler katıldı. Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetintaş ve İl Tarım ve Orman Müdürü Seyit Yıldız’ın açılış konuşmalarını yaptığı programda katılımcılara hitap eden Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, yeni modelin Sivas’a, ülkemize, üreticilere hayırlı uğurlu olmasını diledi. Tarım ve hayvancılığın çok değerli bir sektör haline geldiğini belirten Vali Şimşek “Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin bir sonucu olarak günümüzde dünya üzerindeki toprakların yaklaşık üçte birinin bozulmaya uğradığını, çölleşme ve erozyonun geleceğimizi tehdit eden bir sorun olarak karışımıza çıktığını görüyoruz. Bu nedenle artık tarım ve hayvancılığın çok değerli bir sektör haline geldiği de hepimizin malumu. Sanayi ve teknolojide ön plana çıkan ülkeler de son yıllarda tarım ve hayvancılık üzerine büyük yatırımlar yapmakta, bu sektöre büyük paralar harcamaktadır. Şüphesiz tarım ve hayvancılık ülkemizin daha çok üretmesi, halkımızın gıda ihtiyacının karşılanması, kendi kendine yetebilen bir ülke olmak adına çok önemli ve stratejik bir sektördür. Bunu özellikle Pandemi döneminde de çok iyi anlamış olduk” dedi. “Sivas, Tarım ve Hayvancılığın Önemli Merkezi” Sivas’ın sahip olduğu tarımsal potansiyeli ve üretimi ile öne çıkan bir şehir olduğunu söyleyen Vali Şimşek “Sivas, bereketli toprakları ve iklim koşullarıyla tarım ve hayvancılığın önemli merkezlerindendir. İlimizin gelişmesinde, halkımızın refah ve mutluluğunun artmasında tarım ve hayvancılık sektörü olmazsa olmazlarımız arasındadır. Çünkü ilimiz ekonomisi büyük oranda tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Geniş ve verimli tarım arazilerini bünyesinde barındıran kırsalımızda farklı yelpazede pek çok ürün hasadı yapılmaktadır. Çiftçilerimiz alın terleriyle şehrimizin topraklarını bereketlendirmekte; sofralarımız şenlenmektedir. Çiftçilerimizin azim ve emeği ile tarım ve hayvancılık sektörünün ilimiz ekonomisine olan katkıları da her geçen yıl artmaktadır.” “Yeni Model Sivas İçin Çok Önemli Bir Program” Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan “Tarımda Yeni Dönem: Üretim Planlaması ve Yeni Destekleme Modeli”nin Sivas için çok önemli bir program olduğunu kaydeden Vali Şimşek “Sivas için çok önemli bir programdır. Yeni destekleme modeli ve üretim planlaması ile hem bitkisel hem hayvansal ve hem de su ürünleri üreticilerimizin geleceğe dair planlamalarını yapabildiği, aile işletmelerinin güçlendirildiği ve yönlendirici kriterlerle verim artışının sağlandığı bir sistem hedeflenmiştir. Burada özellikle altını çizmek gerekir ki planlamaya uygun üretim yapan çiftçilerimizin mazotunun yüzde 100’ü, gübresinin ise yüzde 50’sinin devlet tarafından karşılanmasıdır. Ayrıca 2 yıl üst üste işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması amacıyla kiraya verilmesi de kayda değer çok değerli bir gelişmedir. Diğer yandan ilk defa aile işletmelerine, genç ve kadın üreticilerimize ilave destek verilmesi, sınırlama olmaksızın üretilen her buzağı, oğlak ve kuzuya destek ödenmesi de şüphesiz sektöre büyük bir canlılık kazandıracaktır” ifadelerini kullandı. “Sivas, Türkiye Yüzyılında Yıldız Gibi Parlayacak” Sivaslı çiftçilerin ve tüm paydaşların bu modelden maksimum derecede fayda sağlayacaklarına inandığını söyleyen Vali Şimşek konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnşallah bugünkü destekler ilimizi sektörde daha ön sıralara taşıyacak, üretimimiz daha da artacak, bu artış ile Sivas’ımızda tarımsal sanayi kolları gelişip, ülkemize katma değer sağlanacaktır. Bizler de Sivas’ın en büyük gücü olan tarım ve hayvancılık alanında siz kıymetli çiftçilerimizin alın terlerini, gayretlerini görerek sektörü çok daha ileriye taşımak için var gücümüzle çalışacağız. İnşallah üretim aşkınızı, motivasyonunu artırmak, Sivas’ımızı tarım ve hayvancılık alanında sizlerle birlikte marka şehir yapmayı hedefliyoruz. Bu vesile ile hedeflerimize odaklanıp güzel neticeler alacağımıza inanıyorum. Türkiye Yüzyıl’ında bir yıldız gibi parlayacak ilimizin pek çok alanda olduğu gibi tarım, hayvancılık ve buna bağlı sanayi sektöründe de güzel yerlere geleceğini düşünüyorum. Bu duygu ve düşüncelerle modelin hayata geçmesinden dolayı Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Tarım Bakanlığımıza şükranlarımı sunuyorum. İlimiz, üreticilerimiz, çiftçilerimiz ve sektör için bu modelin faydalı olmasını temenni ediyorum.”