Son Dakika
|
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Karadeniz’de sivil gemiler hedef alınmamalı, ikazlarımızı ilettik"
Tayland-Kamboçya çatışmasında can kaybı 45'e yükseldi
PFDK’dan 218 futbolcuya bahis cezası!
Gazeteci Fatih Altaylı hakkında gerekçeli karar açıklandı
Bolivya'da sel felaketi: 20 ölü, 24 kayıp
İzmir’de yeni yıl öncesi kaçak alkol operasyonu
Ahmet Çakar’ın ifadesi ortaya çıktı: ‘’Ben yasal bahis siteleri haricinde bahis oynamadım’’
Çerkezköy’de tefecilik operasyonu: 3 kişi gözaltında
Bakan Fidan'dan Suriye açıklaması!
Hatay'da 4.2 büyüklüğünde deprem
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Pakistan’s Traditional Instrument ‘Rubab’ Reaches Beyond Borders
Trump, Venezuela rejiminin "Yabancı Terör Örgütü" olarak tanımlandığını açıkladı
Hatay’da 4.0 büyüklüğünde deprem
Kayıp olarak aranan eski muhtar varilin içinde ölü bulundu
Doğum günü nedeniyle dağıtılan çikolataları yiyen 10 öğrenci hastaneye kaldırıldı
Bakan Göktaş: "Hiç kimseyi geride bırakmayan bir anlayışla hizmetlerimizi vatandaşlarımıza sunuyoruz
İstanbul’da ’Huzur İstanbul’ uygulaması
2025 yılının en iyi futbolcusu Dembele seçildi
EKONOMİ
OKA’dan Samsun’da kalkınma odaklı toplantı: 2026 destek programları görüşüldü
16 Aralık 2025 Salı - 19:59:48
Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (OKA) Samsun’daki toplantısında teknopark projesinden yeşil dönüşüme, kadın girişimciliğinden 2026 destek programlarına kadar bölgenin kalkınma gündemindeki başlıklar ele alındı. Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (OKA) 2025 yılının son Yönetim Kurulu Toplantısı, Samsun’un ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Samsun Valisi Orhan Tavlı’nın başkanlığında yapılan toplantıda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Sanayi Master Planı’nın ilk fazında yer alan Samsun-Mersin Sanayi Koridoru hedefleriyle uyumlu şekilde yürütülen "Samsun Merkezli Bölgesel Teknopark Projesi" ele alındı. Proje kapsamında mevzuat, yönetim yapısı, ortak kurumlar ve finansal kaynaklara yönelik araştırmaların yapılması, ön fizibilite çalışmalarına başlanması ve sürecin OKA Genel Sekreterliği tarafından koordine edilmesi kararlaştırıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ile Dünya Bankası desteğiyle uygulama süreci başlayan Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesi ve Orta Karadeniz’de Yeşil Dönüşüm Hızlandırıcı Hibe Desteği Programı’nda başarılı olan projeler değerlendirildi. Ayrıca, 2026 yılında uygulanması planlanan Geri Ödemeli Finansman Desteği Programı’nın öncelikleri, bütçesi ve başvuru koşulları görüşüldü. Toplantıda, Yerel Kalkınma Hamlesi Programı 2025 Yılı Çağrısı kapsamında bölgede ilan edilen 16 yatırım başlığına yönelik başvuru yapan 35 işletmenin durumu ele alınırken, 2026 yılı çağrısı için Yatırım Destek Ofisleri tarafından önerilen yeni yatırım başlıkları değerlendirildi. Ajansın mali ve teknik destek programları kapsamında devam eden projeler gözden geçirilerek, 2025 yılı Fizibilite Programı çerçevesinde katma değerli üretim ve turizm temalarında yapılan başvurular karara bağlandı. Bunun yanı sıra, 2025 yılı İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması (SEGE) sonuçları hakkında istişarelerde bulunuldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından yürütülen Türkiye Siber Vatan Programı’nın 2026 dönemi kapsamında planlanan eğitim faaliyetlerinin genel çerçevesi hakkında da kurul üyelerine bilgi verildi. Toplantıda ayrıca, 2024 ve 2025 yıllarında kadın istihdamı ve kadın girişimciliği alanında yürüttüğü çalışmalarla en başarılı kalkınma ajansları arasında yer alan OKA’nın faaliyetleri ele alındı. 2026 yılında Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen Anadoludakiler Projesi kapsamında belirlenen "Yöresel Ürünlerin Ticarileştirilmesi" teması doğrultusunda, bölgenin yöresel ürünlerinin ulusal ve uluslararası pazarlarda ticarileştirilmesine yönelik yapılacak çalışmalar da istişare edildi. Tolantıya ayrıca Amasya Valisi Önder Bakan, Çorum Valisi Ali Çalgan, Tokat Valisi Abdullah Köklü, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Amasya Belediye Başkanı Av. Turgay Sevindi, Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, Amasya İl Genel Meclisi Başkanı Zeki Eraslan, Tokat İl Genel Meclisi Başkanı Ali İhsan Gürel, Amasya TSO Başkanı Murat Kırlangıç, Tokat TSO Başkanı Fatih Gökdere ve OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle katıldı.
16 Aralık 2025 Salı - 19:23
Sındırgı’da "Yerli Malı Haftası" tarhana ve keşkekle şenlendi
Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde "Yerli Malı Haftası" Kurtuluş İlkokulunda düzenlenen renkli etkinliklerle adeta bayram havasında kutlandı. Programda, Sındırgı’nın yöresel ve şifa deposu lezzetleri arasında yer alan tarhana çorbası ile keşkek öğrencilere ikram edildi. Yerli üretimin, tasarruf bilincinin ve bilinçli tüketimin önemine dikkat çekilen etkinlikte öğrenciler hem eğlendi hem de öğrendi. Okul bahçesinde kurulan ikram alanında uzun kuyruklar oluşurken, öğrencilerin mutluluğu yüzlerine yansıdı. Etkinlik boyunca yerli ürünlerin ülke ekonomisine katkısı ve yöresel değerlerin korunmasının önemi vurgulandı. Etkinliğe katılan öğrenciler, "Tarhana çorbasını çok seviyorum. Annem de evde yapıyor. Yerli ürünlerin bizim için çok önemli olduğunu öğrendik. Hepsi çok sağlıklı" diyerek mutluluklarını dile getirdi. Okul yönetimi ve okul aile birliği yetkilileri de etkinliğin amacının, çocuklara küçük yaşta yerli malı kullanma alışkanlığı kazandırmak, tasarruf bilincini artırmak ve Sındırgı’nın kültürel mirasını gelecek nesillere aktarmak olduğunu belirtti. Yerli Malı Haftası kapsamında düzenlenen etkinliğin, öğrenciler tarafından yoğun ilgi gördüğü ve benzer etkinliklerin önümüzdeki yıllarda da devam edeceği ifade edildi.
16 Aralık 2025 Salı - 16:01
Balıkesir’de kasım ayında 2 bin 882 konut satıldı
Balıkesir’de kasım ayında TÜİK verilerine göre 2 bin 882 konut satıldı. Türkiye genelinde ise kasım ayında 141 bin 100 konut satışı gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Balıkesir’de kasım ayında 2 bin 882 konut satıldı. TÜİK’ ten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: Türkiye genelinde konut satışları kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,8 oranında azalarak 141 bin 100 oldu. Konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 24 bin 234 ile İstanbul, 12 bin 706 ile Ankara ve 8 bin 540 ile İzmir olurken, en az olduğu iller sırasıyla 78 ile Ardahan, 131 ile Bayburt ve 152 ile Artvin olarak gerçekleştiği açıklandı
16 Aralık 2025 Salı - 15:49
Hisarcıklıoğlu; "DSO dünyanın en iyi ilk üç odası arasına girmeyi başardı"
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Denizli Sanayi Odası’nın (DSO) ev sahipliğinde düzenlenen istişare toplantısında Denizli iş dünyasının talep ve sorunları dinledi. DSO’nun kentin marka değerini artırdığını belirten Hisarcıklıoğlu; "DSO, 3 ay önce Avustralya’da düzenlenen Dünya Odalar Yarışmasında ’Yeşil Dönüşüm’ projesi ile onlarca ülkeyi geride bıraktı. Dünyanın en iyi ilk üç odası arasına girmeyi başardı" dedi. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Denizlili iş insanlarıyla bir araya geldi. DSO’nun ev sahipliğinde DSO Müjdat Gezer Toplantı Salonunda düzenlen Denizli İş Dünyası İstişare Toplantısına TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, DSO Başkanı Selim Kasapoğlu, DTO Başkanı Uğur Erdoğan ve iş dünyası temsilcileri katıldı. DSO Başkanı Selim Kasapoğlu, yaptığı açılış konuşmasında "DSO kurumsallaşmış kültürü güçlü geçmişiyle iftihar eden bir odadır. İlk kez odamızda oluşturulan yüksek istişare kurulumuz oldu. Çalışmalarımızı onlarla birlikte değerlendirerek devam ettiriyoruz. Yönetim kurulumuz, meclisimiz, komisyonlarımız ve üyelerimizle birlikte bin 300 üye ile devraldığımız üye sayısını üç yılda 2 bin 100’ün üzerinde çıkardık. TOBB ve odalarımızın etki alanını geliştirdikçe hizmet kalitesini yükseltip çeşitliliğini artırdıkça tüm toplumun ortak yararına kalıcı sonuçlar oluşturuyor. TOBB çatısı altında şura toplantılarıyla müşterek istişare toplantılarıyla, sahadaki sorunları filtresiz biçimde en yetkili bürokratlara ve karar alıcılara ulaştırıyoruz. Bu sürece katkı sunan Türkiye Odalar Borsalar Birliği’ne bu süreçte emek harcayan o günkü başkanımız Başkanım Müjdat Keçeci’ye ve Meclis Başkanımız Mehmet Tosunoğlu’na ve tüm yönetim kurulu üyelerine ve meclis üyelerine buradan tekrar teşekkürlerimi sunuyorum" dedi. "DSO, Denizli’nin marka değerini büyütüyor" DSO’nun çalışmalarını taktir ettiğini belirten TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, "TOBB olarak, Buldan, Sarayköy ve Babadağ’da yaptırdığımız okulların açılışlarını gerçekleştirdik. Denizli Merkezefendi’deki okulun açılışını da 2022’de yapmıştık. Acıpayam ve Tavas’ta yaptığımız okulların açılışını da bir dahaki geldiğimizde yapacağız inşallah. Böylece sizlerin talebiyle toplamda 6 okulu, Denizli’mize kazandırmış olduk Şimdi de Sanayi Odamızın ev sahipliğinde bir araya geldik Sizlerle istişare etmek istedik DSO hepimizin gurur duyması gereken bir noktada. DSO Dünya yıldızlama listesi Akredite’sinde 5 yıldıza sahip. Devamlı çalışıyor, üretiyor ve Denizli’nin marka değerini büyütüyor. Denizli Model Fabrika, Denizli Sanayi Odamızın öncülüğünde hayata geçirildi. İşletmelerimize, verimlilik ve dijital dönüşüm gibi alanlarında, önemli katkılar sağlıyor. Sanayicilerimize, çağın gerektirdiği üretim teknikleri ve dijital dönüşüm konusunda yol gösterici bir rol üstleniyor. Odamızın Mesleki İşbirliği Projesi, sanayi-eğitim iş birliği modelini, sistematik bir yönetim yapısına kavuşturuyor. Biz de YÖK ile protokol yaparak, Odalarımızın MYO’lara hamilik yapmaya başlamalarını sağladık. DSO’da bu konuda önemli bir adım attı. Pamukkale Üniversitesi, Çardak OSB ve Denizli Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’na hamilik yapıyor. Denizli, Metal, makine, döküm, kablo, elektrik-elektronik ve tekstil gibi çok geniş bir üretim kültürüne sahip. İşte Odamız, Denizli sanayisinin, savunma ve havacılık ekosistemine entegrasyonu için de adım atıyor. Böylece, Denizli’de, ileri teknoloji üretime geçilmesine de öncülük etmiş oluyor. Denizli’nin rekabet gücünü ve marka değeri artıracak, tüm bu çalışmalarınızla gurur duyuyorum. Böylesi çağdaş ve vizyoner yaklaşımlarından dolayı, Odamızı, Başkanımızı, Yönetim Kurulunu, Meclisimizi, Genel Sekreterimizi ve ekibini yürekten tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "DSO Dünya 3.’sü" DSO’nun Yeşil Dönüşüm Projesi ile elde ettiği başarıyı tebrik eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "DSO, 3 ay önce Avustralya’da düzenlenen Dünya Odalar Yarışmasında ’Yeşil Dönüşüm’ projesi ile onlarca ülkeyi geride bıraktı. Dünyanın en iyi ilk üç odası arasına girmeyi başardı. Bu ödül, hem Denizli’nin, hem de, Türk oda sisteminin, küresel ölçekte ulaştığı itibarı da gösteriyor. Denizli SO’mız, yeşil dönüşümde dünyanın ilk üç odasından biri seçilerek, ülkemize ve bizlere, bir büyük gurur daha yaşattı. Bu başarı, Türk özel sektörünün azminin, vizyonunun ve birlik ruhunun da eseridir. Selim Kasapoğlu başkanımızla ve ekibiyle, bir kez daha iftihar ettim. Kendilerine tekrar yürekten tebriklerimi sunuyorum" şeklinde konuştu. "Denizli’de yaşanan sorunları çözüm bulmak için el birliği ile çalışıyoruz" Denizlili iş dünyasının yaşadığı sorunları gerekli bakanlık ve kurumlara ilettiklerini ve iletmeye devam edeceklerini ifade eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "Son birkaç ay zarfında, Merkez Bankası Başkanıyla, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmazla, Hazine-Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le, daha pek çok Bakanlıkla bir araya geldik. Selim Kasapoğlu Başkanımız da, Denizli’yi temsilen, sanayinin ortak sorunlarını, kapsamlı bir şekilde, Cevdet Yılmaz’a ve ilgili tüm Bakanlıklara aktardı. Özellikle de tekstil ve hazır giyim sektörünün durumunu, ayrıntılı şekilde sundu. Sektörün karşı karşıya olduğu rekabet sorunlarını da aktardı. Ayrıca, reel sektörde ilave tedbirlere ihtiyaç olduğunu da söyledik. Bunlar nelerdi, özetlemek gerekirse; En önemli konumuz finansmana erişim dedik. Özellikle de KOBİ’lerin finansmana erişimleri kolaylaştırılmalı. Sizlerin talebiyle KGF kefaletli Nefes Kredilerini başlattık. Üyelerimizi, 80 milyar liralık düşük faizli krediye ulaştırdık. Denizli’de de 873 üyemiz 1,2 milyar TL’lik kredi kullanmış oldu. Öte taraftan, enflasyondaki gerilemeyle birlikte, Merkez Bankası politika faizi düşüyor Bunun aynı şekilde ticari kredi faizlerine yansıması gerekiyor. Ayrıca, krediye ulaşımı kolaylaştırmak üzere, ticari kredi kartları da dahil, nakdi kredi artışı sınırlayan düzenlemeler kaldırılmalı. Merkez Bankası’nın döviz dönüşüm desteği uygulaması, hem yeterli gelmiyor, hem de şartları çok ağır. İhracat yapan üyelerimizin, beşte birinden azı, buna ulaşabiliyor. Bu uygulama daha basit hale dönüştürmeli, miktarı ve süresi de artırılmalı. Özel sektörün KDV alacakları meselesine de artık bir çözüm sağlanmalı. En azından 2026 başından itibaren yıl sonlarında iadesi sağlanmalı. Emek yoğun sektörlerdeki imalatçılara yönelik, istihdam koruma desteği sağlanmıştı. Biz de bu desteğin, sektörün tamamına yaygınlaştırılmasını talep etmiştik, Hükümetimiz bunu dikkate aldı ve 2026 için bu desteği 3 bin 500 liraya yükseltti. Büyük ölçekli firmalarımızı da dahil etti" diye konuştu. "İstihdamlarını koruyabilmeleri için, kısa çalışma ödeneği devreye alınıp, aktif şekilde kullanılmalı" Tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya olmak üzere, emek yoğun sektörlere ek destekler sağlanması gerektiğini vurgulayan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "Mevcut istihdamlarını koruyabilmeleri için, kısa çalışma ödeneği devreye alınıp, aktif şekilde kullanılmalı. Zira bunlar, ülkemize istihdam ve döviz kazandıran sektörlerin başında yer alıyor. Neredeyse 100 yıllık bir emekle, mücadeleyle ve sıfırdan kurdukları girişimleriyle, bugünlere geldiler. Onları kendi başlarına bırakamayız, yılların emeğini terk edemeyiz. Sektörlerdeki firmalarımızın her biri, ülkemizin milli değeridir. Korunmayı ve desteklemeyi hak etmektedir. Doğru politikalarla desteklendiği durumda, bu sektörlerimiz, geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki dönemde de, dış açığın ve işsizliğin en önemli panzehiri olacaktır. Öte taraftan, uzakdoğu’dan gelen ve başta Çin olmak üzere çoğu dampingli ithalatın yol açtığı, haksız ve yıkıcı rekabetle de karşı karşıyayız. Özellikle Çin’e yönelik, muhakkak kapsamlı bir tedbir paketi ve stratejimiz olmalı. İşgücü piyasası reformuyla istihdam artışı cazip hale dönüştürülmelidir. Asgari ücret desteği, asgari ücretteki artışa paralel şekilde yükseltilmelidir. Şirketleri kayıt dışına yönlendiren, Kanunen Kabul Edilmeyen Gider uygulaması kaldırılmalıdır" dedi.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
16 Aralık 2025 Salı- 14:03
Merkez Kariyer Uzmanları ve Denetim Elemanları Platformu vaatlerin yerine getirilmesini istiyor
2
16 Aralık 2025 Salı- 11:09
İMD BÜRO-SEN’den, iş ve meslek danışmanlarının ’taşra kariyer uzmanlığı’ statüsünde değerlendirilmesi talebi
3
13 Aralık 2025 Cumartesi- 13:01
Samsun’da 3,2 milyar TL’lik içme ve atık su yatırımı devam ediyor
4
15 Aralık 2025 Pazartesi- 13:43
Kariyer Büro Sendikası Başkanı Akgül: "666 sayılı KHK bu ekonomik koşullarda kariyer mesleklerin en büyük çıkmazı haline gelmiştir"
5
16 Aralık 2025 Salı- 09:39
Samsun’da gençler teknolojiyle iş hayatına hazırlanıyor
12 Aralık 2025 Cuma - 17:11
Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar: "Zeytinyağında lisanslı depoculuk hayata geçmeli
Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, zeytinyağında lisanslı depoculuğun hayata geçmesi gerektiğini söyledi. Uçar, kişi başı zeytinyağı tüketiminde Türkiye’nin 2 kilogram tüketimle İspanya, Yunanistan, İtalya gibi zeytinyağı üretiminde rakip ülkelerin çok gerisinde olduğunu ifade ederek, artan rekolteye rağmen iç tüketimin artmayıp stok devirlerle birlikte uygun saklama şartları olmadığı için kalan yağların bozulduğunu ve değer kaybına uğradığını, bunun için de ihracatın canlandırılması gerektiğini belirtti. Son 20 yıl içinde devletin destek ve teşvikleriyle ülkemizdeki zeytin ağacı sayısı 200 milyonu aştı ve önümüzdeki dönemde 300 milyon zeytin ağacı sayısı hedefleniyor. Balıkesir zeytinyağı üretiminde yıllara göre 3. ve 4. sırada yer alırken üretimin yüzde 95’i Ayvalık, Gömeç, Burhaniye, Edremit ve Havran’ı içine alan Edremit Körfezi bölgesinde yapılıyor. Bölgede 350’ye yakın zeytinyağı işletmesi bulunurken, ambalajlı ve dökme ihracat yapan birçok da büyük ölçekli firma bulunuyor. Türkiye zeytinyağı üretiminde dünyanın en güçlü üreticilerinden biri olurken, zeytinyağı ihracatındaki sorunlar da sektörü hedeflerinden geri plana itiyor. Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Bakan Yardımcılarımızın katılımlarıyla, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde Ankara’da düzenlenen TOBB Müşterek Konsey Toplantısı’nda açıklamalarda bulunan Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, "2022/23 sezonunda 421 bin ton üretim rekoltemizin 135 bin tonunu ihraç ederek 765 milyon dolar ihracat getirisi, 2023/24 sezonunda 185 bin ton üretim rekoltemizin 75 bin tonunu ihraç ederek 505 milyon dolar ihracat getirisi, 2024/25 sezonunda 475 bin ton üretim rekoltemizin 55 bin tonunu ihraç ederek 252 milyon dolar ihracat getirisi elde ettik. Açıklanan verilerden de görüldüğü üzere kur, uygulama ve artan maliyetlerin de etkisiyle her yıl 250 milyon dolar kayıp ile zeytinyağında ihracat ayağımız sıkıntılı görünmektedir. Yine bu yıl için rekoltemiz 310 bin ton olarak açıklanmış olup zeytinyağı ihracatında öngörülmeyen bir piyasa ve ortam mevcuttur" dedi. Kişi başı zeytinyağı tüketiminde Türkiye’nin 2 kilogram tüketimle İspanya, Yunanistan, İtalya gibi zeytinyağı üretiminde rakip ülkelerin çok gerisinde olduğunu ifade eden Uçar, artan rekolteye rağmen iç tüketimin artmayıp stok devirlerle birlikte uygun saklama şartları olmadığı için kalan yağların bozulduğunu ve değer kaybına uğradığını, bunun için de ihracatın canlandırılması gerektiğini belirtti. "Zeytinyağında lisanslı depoculuk hayata geçmeli" diyen Uçar, ihracatta markalı ambalajlı ürün oranının yaklaşık yüzde 30 olduğunu ve zeytinyağında taklit, tağşiş ve sahteciliğin hızla arttığını ifade ederek, piyasanın desteklenmesi için şu önerilerde bulundu: "İhracat kotası, kısıtlaması, fon uygulaması gibi ihracatçımızı yurt dışı piyasalarda sıkıntıya sokabilecek habersiz uygulamalardan kaçınılarak yıllık dökme ihracat üst sınırının rekolte ve iç tüketime bağlı olarak sezon başında belirlenmeli. Ambalajlı ürün ihracatının arttırılmasıyla ilgili kota, kısıtlama ve fon uygulaması yerine toptan dökme ihracat yapan firmalara, ambalajlı ürün destek miktarı tanımlanmalı. Ambalajlı ihracata kg başına devlet desteği verilmeli, ambalajlı coğrafi işaretli zeytinyağları desteklenmeli. Zeytin-zeytinyağı ile ilgili verilen destekler, piyasalarda oluşan şartlara bağlı olarak değişken olmalı. Hedef piyasa tespiti ve fuar, tanıtım, reklam faaliyetleri, yarışma katılımları desteklenmeli, markalaşma ve tanıtım destekleri artırılmalı, yurt dışında markalaşma ve şirketleşme çalışmaları desteklenmeli, zeytin-zeytinyağı sektöründeki kooperatif ve KOBİ’lere yönelik düşük faizli ihracat kredileri sağlanmalı. Turquality ve UR-GE gibi programlarda zeytinyağı özelinde yeni kaynak tahsisi yapılmalı. Gümrük Birliği Anlaşması çerçevesinde AB tarafından ülkemize tanınan gümrük vergisiz zeytinyağı ihracatının yıllık 100 ton düzeyinden ülkemiz rakiplerinde ilk sırada yer alan Tunus’un kotasına çıkarılması için çalışmalar yapılmalı. Zeytinyağında lisanslı depoculuk sistemi desteklenmeli ve bir an önce hayata geçmeli. İç tüketimi arttırıcı çalışmalar yapılmalı. İç piyasada taklit-tağşiş ve sahtecilikle etkin mücadele edilmesi için sistemde değişiklik yapılmalı. Taklit ve tağşişin önlenmesi için ürünlerin tarladan sofraya ürün izlenebilirliğini sağlamak üzere Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi (ÜDTS) yazılımı güncellenmeli ve uygulanmalı. Etiket yönetmeliğinin değiştirilerek duyusal analiz sonuçlarının da ambalaj üzerinde yer almasını sağlanmalı."
12 Aralık 2025 Cuma - 17:06
Eskişehir ve İstanbul sanayisi arasında güç birliği mesajı
Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Yönetim Kurulu, İstanbul Sanayi Odası’nı (ESO) ziyaret ederek İSO Başkanı Erdal Bahçıvan ve yönetimiyle kapsamlı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. İSO’nun ev sahipliğinde yapılan görüşmelerde, 2 oda arasında süren mevcut iş birlikleri ele alındı. Özellikle sürdürülebilirlik, karbon yönetimi, yeşil dönüşüm, ortak stratejik araştırmalar ve mesleki eğitim konularında yeni ortak çalışma alanları değerlendirildi. Sanayinin geleceğine yönelik politika geliştirme, bilgi paylaşımı ve ortak projelerin güçlendirilmesi konusunda karşılıklı irade ortaya kondu. Ziyaretin kurumlar arasındaki iş birliğini daha da ileri taşıma yönünde önemli bir adım olduğu belirtildi.
12 Aralık 2025 Cuma - 17:00
SOCAR Türkiye ve ODTÜ iş birliğiyle yeni bir gelişim programı başlıyor
SOCAR Türkiye, enerji sektöründeki dönüşümü hızlandırmak ve nitelikli insan kaynağının gelişimine katkı sağlamak amacıyla Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) iş birliğiyle yeni bir gelişim programını hayata geçiriyor. Türkiye’nin önde gelen doğrudan dış yatırımcılarından ve entegre endüstri gruplarından SOCAR Türkiye tarafından Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) iş birliğiyle düzenlenen "Enerjide Dönüşüm ve Stratejik Gelişim Sertifika Programı"nın lansmanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Zafer Demircan, Azerbaycan Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi Dr. Rashad Mammadov, SOCAR Türkiye CEO’su Elchin Ibadov ve ODTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Tülin Gençöz’ün katılımlarıyla 11 Aralık 2025 tarihinde Ankara’da gerçekleştirildi. "Enerjide Dönüşüm ve Stratejik Gelişim Sertifika Programı", enerji dönüşümü, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarında çalışan veya bu alanlarda uzmanlaşmak isteyen kamu sektörü çalışanlarına yönelik geliştirildi. Sertifika programı ile katılımcılara enerji dönüşümü, dijitalleşme, sürdürülebilirlik, yapay zeka, veri yönetimi, enerji güvenliği, yeşil finans ve karbon yönetimi gibi başlıklarda güncel ve bütüncül bir perspektif kazandırılması amaçlanıyor. Toplam 32 saat sürecek programın eğitimlerinin yüzde 90’ı çevrim içi, yüzde 10’u ise açılış ve kapanış etkinliklerinden oluşan fiziki oturumlarla gerçekleştirilecek. Eğitimler, ODTÜ akademisyenleri ve SOCAR Türkiye’nin uzman yöneticileri tarafından verilecek. Üniversite ve özel sektör iş birliğinin yenilikçi bir örneği olarak öne çıkan program, Türkiye’de özel sektör tarafından kamu çalışanlarına yönelik hazırlanan enerji odaklı ilk sertifika programlarından biri olma özelliği taşıyor. Enerji sektörünün hızla değişen dinamiklerine uyum sağlayabilecek yetkin insan kaynağı yetiştirmeyi hedefleyen program, güncel bilgi setleriyle desteklenen kapsamlı bir öğrenim modeliyle yeni nesil yetkinlikler kazandırmayı hedefliyor. "Enerji sektörünün geleceğine yapılan bir yatırım" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Zafer Demircan, gerçekleştirdiği konuşmada programla ilgili şunları söyledi: "Bakanlık olarak enerji sektörünün farklı alanlarında düzenlenen çok sayıda etkinliğe katılıyoruz; ancak bugün burada gerçekleştirilen bu programın bizim için ayrı bir anlamı var. Bir ülkenin doğal kaynaklara, madenlere ya da enerji potansiyeline sahip olması elbette kıymetlidir; fakat en değerli unsur, tüm bunları geleceğe taşıyacak olan beşeri sermayedir. İnsan kaynağı tıpkı yer altı zenginlikleri gibi işlenmeyi, geliştirilip geleceğin ihtiyaçlarına göre şekillendirilmeyi gerektirir. Bu doğrultuda nitelikli insan kaynağının yetkinliklerini artırmak, sektörün dönüşümüne katkı sağlayacak bilgi ve becerilerle donatılmasını sağlamak bizim için stratejik bir öneme sahiptir. Bu programı da, kamu çalışanlarımızın enerji dönüşümü, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik gibi kritik alanlarda gelişimine katkı sunan, ülkemizin geleceğine yönelik değerli bir yatırım olarak görüyoruz." SOCAR Türkiye CEO’su Elchin Ibadov ise yaptığı konuşmada, "Sertifika programını yalnızca bir gelişim çalışması olarak görmüyoruz. Enerji sektörünün dönüşümüne, kamu ve özel sektörün ortak bilgi üretimine ve Türkiye’nin nitelikli insan kaynağının güçlenmesine yönelik stratejik bir adım niteliği taşıyor. Bu programı, enerji sektörünün geleceğine yapılan bir yatırım olarak değerlendiriyoruz. Programın, enerji dönüşümü, dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve veri yönetimi gibi kritik alanlarda çalışan kamu sektörü profesyonellerinin bilgi birikimini güçlendireceğine ve hepimize yeni bakış açıları kazandıracağına inanıyorum" dedi. ODTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Tülin Gençöz de gelişim programıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Hızla dönüşen dünyada enerji dönüşümü sadece teknolojik bir yenilenme süreci değil; çok değişkenli, veri yoğun ve disiplinler arası bir optimizasyon problemidir. Bu nedenle üniversitelerin rolü, sadece bilgi üretmekten çıkıp, bu dönüşümün gerektirdiği analitik altyapıyı ve sistem düşüncesini topluma kazandırmak gibi daha stratejik bir misyona dönüşmüştür. Bu bağlamda, ODTÜ olarak bu sertifika programını, enerji verimliliği, şebeke esnekliği, dijital ikiz teknolojileri, karbon yönetimi ve enerji güvenliği gibi alanlarda kamu çalışanlarının yetkinliklerini güçlendirmek üzere tasarladık. Bu program kapsamında yürüttüğümüz iş birliği, sektördeki dönüşümü yalnızca takip eden değil, dönüşümün parametrelerini tanımlayan bir insan kaynağı yetiştirmeyi amaçlıyor. Enerji ekosisteminin geleceği; doğru veri yönetimi, doğru modelleme yaklaşımları ve bilimsel temelli politika üretimiyle şekillenecek. Bu program, tam da bu unsurları merkezine alan bütünleşik bir eğitim modeli sunuyor" diye konuştu. Lansman etkinliğinde, açılış konuşmaları ertesinde düzenlenen "Enerjide Dönüşümde Liderlik Paneli"nde ise SOCAR Türkiye CEO’su Elchin Ibadov ve GAMA Enerji Yönetim Kurulu Üyesi & Genel Müdürü Tamer Çalışır konuşmacı olarak yer aldı.
12 Aralık 2025 Cuma - 16:53
Adana’da mesleki eğitim konferansı
Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, dijital dönüşüm ile birlikte artık mavi yaka kavramının yeniden tanımlandığını belirterek, "Yapay zeka ve otomasyon, iş gücünü azaltan değil, yeni becerilere olan ihtiyacı artıran bir dönüşüm oluşturuyor" dedi. TOBB, TOBB ETÜ ve TEPAV’ın ortaklığında yürütülen Avrupa Öğrenme Deneyimi Platformu (EULEP) Projesi kapsamında düzenlenen "Adana Mesleki Eğitim Konferansı", Adana Sanayi Odası (ADASO) ev sahipliğinde Adana Sanayi Kampüsü’nde gerçekleştirildi. İş dünyasının temsilcileri ve eğitimcilerin bir araya geldiği toplantıda, dijital dönüşüm, yapay zeka ve yeşil dönüşüm sürecinde mesleki eğitimin yeri konuşuldu. Toplantının açılış konuşmasını yapan Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, oda olarak 8 ülkeden 20 kurumun yer aldığı EULEP projesinin iştirakçisi olduklarını belirtti. İş dünyasındaki dönüşümün sadece teknolojiyle sınırlı kalmadığını ifade eden Başkan Kıvanç, "Günümüz iş dünyasında yaşanan dönüşüm; iş yapma biçimlerimizi, meslekleri ve iş gücünün yetkinliklerini tamamen yeniden şekillendiriyor. Bugün hepimiz biliyoruz ki dijital dönüşüm ile birlikte artık mavi yaka kavramı bile yeniden tanımlanıyor. Yapay zeka ve otomasyon, iş gücünü azaltan değil, yeni becerilere olan ihtiyacı artıran bir dönüşüm oluşturuyor. Yeşil dönüşüm ise üretim süreçlerimizi, tedarik zincirimizi ve işe alım tercihlerimizi yeniden gözden geçirmemizi zorunlu kılıyor. Dijital okuryazarlık, artık tüm mesleklerde temel bir gereklilik haline geldi. Bu nedenle mesleki eğitimin geleceği, dijital ve yeşil dönüşüme uyum sağlama hızımızla belirlenecek. ADASO olarak, EDİH Anadolu projesinde üstlendiğimiz koordinatörlük göreviyle işletmelerimizin dijital dönüşüm yolculuğuna katkı sunuyoruz" dedi. "Mesleki eğitim bir kalkınma stratejisidir" TOBB Reel Sektör AR-GE ve Uygulama Dairesi Başkanı Mustafa Kemal Günay ise TOBB’un en önemli misyonunun üyelerinin sorunlarını karar alıcılara ileterek çözüm üretmek olduğunu vurguladı. Nitelikli eleman ihtiyacının her zaman öncelikli sorunlar arasında yer aldığını belirten Günay, "Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu, mesleki eğitimin sadece bir eğitim politikası değil, bir kalkınma stratejisi olduğunu her fırsatta vurgulamaktadır. Bu vizyonla Milli Eğitim Bakanlığı ile 2019 yılında imzaladığımız protokol kapsamında 129 okul, oda ve borsalarımızla eşleştirildi. Yeni protokolümüzle tarım meslek liseleri de iş birliği kapsamına dahil edildi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile yapılan protokol çerçevesinde ise 390 meslek yüksekokulu oda ve borsalarımızla eşleşti. Amacımız; sanayi, ticaret ve teknolojide başarının olmazsa olmazı olan tekniker ve teknisyenlerin günümüz teknolojilerine uygun yetiştirilmesidir" diye konuştu. "Eğitim sınıflarla sınırlı kalamaz" Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Çelik de konuşmasında "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"ne değindi. Bu modelin bir zihniyet dönüşümü olduğunu ifade eden Çelik, "Adana, üretimin ve yenilikçiliğin merkezidir. Eğitimi yalnızca sınıflarla sınırlı görmüyor, sektörün ihtiyaçlarını doğru okuyarak öğrencilerimize çağın gerektirdiği becerileri kazandırmayı hedefliyoruz. Üretim ve teknolojiyle iç içe, yenilikçi bir ekosistem oluşturmak için iş dünyasıyla güçlü ortaklıklara ihtiyacımız var"ifadelerini kullandı. Açılış konuşmalarının ardından etkinlik, teknik sunumlar ve panellerle devam etti. TOBB ETÜ Sürekli Eğitim Merkezi (SEM) Müdürü Prof. Dr. Ramazan Aktaş ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nden Doç. Dr. Ahmet Fatih Karakaya; EULEP projesi, yapay zeka, sosyal dönüşüm ve sanal gerçeklik konularında sunumlar gerçekleştirdi. Program, Mesleki Yeterlilik Kurumu’ndan Gamze Atmaca ve Adana Sanayi Odası Mesleki Eğitim ve Belgelendirme Direktörü Çiğdem Yüzgeç’in katılımlarıyla düzenlenen "Dijital Dönüşüm Çağında Mesleki Eğitim Paneli" ile sona erdi.
12 Aralık 2025 Cuma - 16:39
Murzioğlu: "Yapay zeka destekli yeni denetim dönemine giriyoruz"
Samsun’da yapılan "KURGAN Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi Semineri"nde, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede yapay zekâ destekli yeni denetim döneminin sinyalleri verildi. Seminerde konuşan Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, klasik yöntemlerin yerini hız ve doğruluk sağlayan dijital analiz araçlarına bıraktığını belirterek, "Kayıt dışı mücadele artık klasik yöntemlerle sınırlı kalınmayan, teknoloji; özellikle de yapay zekâ destekli analiz sistemleriyle denetimin şeklinin ve hızının tamamen değiştiği bir döneme giriyoruz" dedi. Dijitalleşen mali sistemde yeni dönemin denetim mekanizmalarının ele alındığı KURGAN Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi Semineri, Samsun TSO ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Seminerde konuşmacı olarak yer alan Ankara Vergi Kaçakçılığı-2 Denetim Daire Başkanı Arif Güloğlu, Ankara Vergi Kaçakçılığı-2 Denetim Daire Başkan Yardımcıları Fatih Tarım ve Orhan Öztürk, KURGAN sisteminin işleyişini, mali verilerde yapay zekâ destekli risk analiz süreçlerini, e-fatura ve banka hareketlerine ilişkin denetim mekanizmalarını ve meslek mensuplarının dikkat etmesi gereken kritik noktaları anlattı. Murzioğlu: "Yapay zekâ destekli yeni denetim dönemine giriyoruz" Programın açılış konuşmasını yapan Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, mali denetim süreçlerinde yapay zekâ ile başlayan yeni döneme dikkat çekerek, "Kayıt dışı mücadele artık klasik yöntemlerle sınırlı kalınmayan, teknoloji; özellikle de yapay zekâ destekli analiz sistemleriyle denetimin şeklinin ve hızının tamamen değiştiği bir döneme giriyoruz. KURGAN sistemiyle mali süreçlerde; para transferleri, hesap hareketleri, beyan–nakit akış uyumu ve işlem analizlerinin artık yapay zekâ destekli olarak çok daha hassas takip edileceğini biliyoruz. Bu yeni denetim yapısında kurum yükümlülükleri ve dikkat edilmesi gereken noktaların ele alınacağı hususları bugün ilk ağızdan dinleyeceğiz. Şüphesiz bu süreçte siz değerli meslek mensuplarının bu dönüşümde oynayacağı rol hayati önem taşımaktadır. Bu vesileyle programa katkı sunan tüm kurumlarımıza, değerli konuşmacılarımıza ve katılımınızla bu süreci anlamlı kılan sizlere teşekkür ederim" diye konuştu. Samsun Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Osman Arslan’ın da bir konuşma yaptığı programa Samsun Defterdarı Halil İbrahim Temiz ve iş adamları katıldı.
12 Aralık 2025 Cuma - 16:30
Bakan Kacır: ‘‘4 yeni sanayi koridoru oluşturacağız’’
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ‘‘Planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 155 bin hektardan 350 bin hektara yükselteceğiz. Samsun-Mersin, Mersin-Şırnak, Sivas-Iğdır ve Trabzon-Şırnak olmak üzere 4 yeni sanayi koridoru oluşturacağız" dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır 6’ncı MÜSİAD Sanayi ve Teknoloji Buluşması programına katıldı. Bakan Kacır programda yaptığı konuşmada imalat sanayinin katma değerinin 23 yıl önce 41 milyar dolardan 241 milyar dolara yükseldiğini söyledi. Türkiye’nin sanayi yapılanmasına ilişkin master plan çalışmalarını da aktaran Kacır, ‘‘Planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 155 bin hektardan 350 bin hektara yükselteceğiz. Samsun-Mersin, Mersin-Şırnak, Sivas-Iğdır ve Trabzon-Şırnak olmak üzere 4 yeni sanayi koridoru oluşturacağız. Master Planın ilk faz çalışmaları kapsamında, Samsun-Mersin hattında 13 ilde 16 yeni yatırım alanı belirledik’’ dedi. Bakan Kacır, Türkiye’nin son 23 yılda sanayi, teknoloji ve ihracat alanlarında gerçekleştirdiği dönüşüme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kacır, "23 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımızı, 270 milyar dolara yükselterek Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştık" sözlerini ifade etti. Kacır, imalat sanayiinde sağlanan gelişmeye dikkat çekerek, "İmalat sanayimizin katma değeri 41 milyar dolardan 241 milyar dolara yükseldi. Dünya sıralamasında 21’inci iken 14’üncülüğe çıktık. Bu süreçte geriden gelen hiçbir ülke bizi geçemedi" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin birçok alanda bölgesel ve küresel liderlik pozisyonuna yükseldiğini belirten Kacır, "Askeri insansız hava aracı üretiminde dünyada; ticari araç, güneş paneli, otobüs, düz cam, beyaz eşya, tekstil, ağaç ürünleri çimento ve çelik üretiminde Avrupa’da birinciyiz" dedi. Kacır, alüminyum, seramik, plastik mamul, motorlu taşıtlar ve rüzgâr türbini bileşenlerinde de Avrupa’nın önde gelen üreticileri arasında yer alındığını ifade etti. Bakan Kacır, Türkiye’nin ihracat çeşitliliğine dikkat çekerek, "Türkiye bugün, Çin’den sonra Orta Avrupa’ya kadar uzanan geniş kuşakta en fazla çeşit ürünü rekabetçi şekilde en fazla ülkeye ihraç edebilen ülke konumundadır" diye konuştu. Avrupa’daki sanayi gerilemesine karşın Türkiye’nin pozitif ayrıştığını vurgulayan Kacır, "Sanayi üretim endeksi pandemi öncesi döneme göre Almanya’da yüzde 11,4, İtalya’da yüzde 5,5, Fransa’da yüzde 3 geride seyrediyor. Bizim ise aynı dönemde sanayi üretimimiz yüzde 26,5 arttı" dedi. Ar-Ge ve inovasyon kapasitesinin güçlendiğini belirten Kacır, "Özel sektörümüz bünyesindeki bin 700’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezi, ekonomimizin teknoloji ve yenilik odaklı dönüşümünü destekliyor. 113 teknoparkımızda, 12 binden fazla firmamız inovasyon odaklı çalışmalar yürütüyor" açıklamasını yaptı. Ar-Ge harcamalarının 23 yılda 16,5 katına çıktığını belirten Kacır, "Ar-Ge harcamalarımızı 19,9 milyar dolar seviyesine taşıdık. Ar-Ge insan kaynağı havuzumuzu 11 kat artırarak, 311 bine yükselttik" dedi. Kacır, yüksek teknolojili üretim yatırımlarını teşvik eden programlara değinerek, "HIT-30 Programıyla elektrikli araç, güneş hücresi ve biyoteknoloji sektörlerinde 4,5 milyar dolarlık ileri teknoloji yatırımını ülkemize kazandırmak üzere adım attık" ifadelerini kullandı. Program kapsamında veri altyapısının güçlendirilmesi, yapay zekâ destekli dönüşümün hızlanması ve kuantum teknolojilerinin ekosisteme entegre edilmesi için yeni çağrıların açıldığını aktardı. Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı ile 397 milyar liralık yatırımın önünü açtıklarını belirten Kacır, Hamle Programı kapsamında da 69 yeni projenin desteklendiğini söyleyerek, "224 yatırım tamamlandığında dış ticaret dengemize yılda 11,4 milyar dolarlık katkı sağlayacağız" dedi. Kacır, emek yoğun sektörlere verilen desteklere ilişkin olarak, "İstihdamı Koruma Programı ile tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya gibi sektörlerde faaliyet gösteren KOBİ’lerimizi destekliyoruz. Programımızdan faydalanan 15 bin KOBİ’de 416 bin kişilik istihdamı koruduk ve ilave 22 bin kişilik istihdam oluşturduk" bilgisini paylaştı. Yeni dönemde program kapsamının genişletildiğini belirten Kacır, "1 milyondan fazla istihdamı korumayı hedefliyoruz" dedi. ‘‘Samsun-Mersin, Mersin-Şırnak, Sivas-Iğdır ve Trabzon-Şırnak olmak üzere 4 yeni sanayi koridoru oluşturacağız’’ Türkiye’nin sanayi yapılanmasına ilişkin master plan çalışmalarını da aktaran Kacır, "Planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 155 bin hektardan 350 bin hektara yükselteceğiz. Samsun-Mersin, Mersin-Şırnak, Sivas-Iğdır ve Trabzon-Şırnak olmak üzere 4 yeni sanayi koridoru oluşturacağız" ifadelerini kullandı. İlk fazda Samsun-Mersin hattında 13 ilde 16 yeni yatırım alanı belirlendiğini belirten Kacır, buralarda mega endüstriyel bölgeler inşa edileceğini söyledi.
12 Aralık 2025 Cuma - 16:23
Ford Otosan ve Tohum Otizm Vakfı’ndan nöroçeşitlilik odaklı Destekli İstihdam Programı
Sürdürülebilirlik yaklaşımının merkezine toplumsal faydayı ve kapsayıcı çalışma kültürünü yerleştiren Ford Otosan, Tohum Otizm Vakfı ile nöroçeşitlilik odaklı Destekli İstihdam Programı’nı başlattı. Ford Otosan, kapsayıcı istihdam alanında sektöre örnek olacak yeni bir toplumsal yatırım adımı atıyor. Tohum Otizm Vakfı ile birlikte yürütülen Destekli İstihdam Programı, otizmli bireyler başta olmak üzere nöroçeşitli bireylerin çalışma hayatına katılımını desteklemek amacıyla hayata geçirildi. Proje, nöroçeşitlilik odaklı istihdam modeliyle Türkiye’de ve otomotiv sektöründe ilklerden biri olma özelliğini taşıyor. Yapılan açıklamaya göre, sürdürülebilirlik yaklaşımının merkezine toplumsal faydayı ve kapsayıcı çalışma kültürünü yerleştiren şirket, özel gereksinimli bireylere istihdam imkânı sunarken aynı zamanda nitelikli iş gücünün gelişimine de katkı sağlıyor. Programın ilk istihdam dönemine ilişkin imza töreni, Ford Otosan’ın Kocaeli Fabrikası’nda bulunan Vehbi Koç Vakfı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Törene Ford Otosan Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Lideri Burçak Türkeri, Ford Otosan İnsan Kaynakları ve Dönüşüm Lideri Osman Özdemir, Tohum Otizm Vakfı Başkanı Aylin Sezgin, Tohum Otizim Vakfı İstihdam ve Kariyer Direktörü Elif Karabulut, Tohum Otizm Vakfı Kurumsal İletişim ve Kaynak Geliştirme Direktörü Nihan Güney ve İŞKUR Gölcük Şube Müdürü Vekili İş ve Meslek Danışmanı Ersin İngeç ve İŞKUR İş ve Meslek Danışmanı Nida Elitaş İngeç katıldı. "Şirket olarak, nöroçeşitliliğe dayalı bu istihdam modelini ölçeklendirerek iş dünyasında kalıcı bir dönüşüm başlatmayı hedefliyoruz" Ford Otosan Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Lideri Burçak Türkeri, proje hakkında şunları söyledi: "Şirketimizin sürdürülebilirlik yaklaşımı, insana ve topluma değer oluşturmayı önceliklendiriyor, toplumsal yatırımlarımızda kapsayıcılığı ve eşit fırsatları odağımıza alıyoruz. Tohum Otizm Vakfı ile hayata geçirdiğimiz bu program, otomotiv sektöründe nöroçeşitli bireylerin nitelikli istihdamına yönelik ilk adım olma niteliği taşıyor. Amacımız, bu modeli ölçeklendirerek sektörümüzde ve iş dünyasında kalıcı bir dönüşüm başlatmak." Tohum Otizm Vakfı Başkanı Aylin Sezgin ise, "Şirket ile yürüttüğümüz bu çalışma, nöroçeşitli bireylerin çalışma hayatına katılımı konusunda ülkemizde örnek oluşturan bir uygulamadır. Destekli İstihdam Modeli, otizmli bireylerin güçlü yönlerine uygun görevlere yerleşmesini sağlarken; iş yerlerinde kapsayıcı süreçlerin gelişmesine de önemli katkı sunuyor. Projenin İŞKUR’un Destekli İstihdam Programı kapsamında sağlanan hibelerle desteklenmesi, hem işverenler için teşvik edici bir mekanizma oluşturuyor hem de farklı sektörlere uygulanabilecek sürdürülebilir bir model oluşturuyor. Bu yaklaşımın, uzun vadede hem bireyler hem de iş dünyası için değer oluşturan, kapsayıcı istihdamın yaygınlaşmasına öncülük eden bir örnek olacağına inanıyoruz" dedi. Destekli İstihdam Projesi Açıklamaya göre, İŞKUR tarafından başlatılan Destekli İstihdam Projesi, ülkemizde serebral palsi, otizm, down sendromunun yanı sıra zihinsel ve duygusal engelli bireylerin iş hayatına katılımını desteklemeyi hedefliyor. Proje kapsamında engelli bireylerin çalışabileceği iş yerlerinin sayısının artırılması, bu işletmelerin sürdürülebilir şekilde desteklenmesi ve istihdamın kalıcı hale getirilmesi amaçlanıyor. Şirket, bu iş birliğiyle sadece üretim ve teknoloji alanında değil, toplumsal kapsayıcılıkta da sektöründe öncü olmayı sürdürüyor. Şirket, nöroçeşitliliğe dayalı istihdam modelini yaygınlaştırarak iş dünyasında katılımı ve sosyal dayanışmayı destekleyen bir kültürü güçlendirmeyi hedefliyor. Ford Otosan, Tohum Otizm Vakfı ile Haziran 2025 itibarıyla başvuruya açılan projede ilk adımı attı. Projede görev alacak iş koçları, eğitimlerini Tohum Otizm Vakfı Okulu’nda başarıyla tamamladı. Projenin ilk aşamasında Ford Otosan’ın Gölcük, Yeniköy, Eskişehir Fabrikaları ve Sancaktepe Ar-GE Merkezi’nde toplam altı engelli iş koçu ve 18 nöroçeşitli birey istihdam edilecek. Proje kapsamında işe başlayan bireylerin uyum ve gelişim süreçleri proje kapsamında görev alan iş koçları tarafından desteklenecek.
12 Aralık 2025 Cuma - 16:14
Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısı gerçekleştirildi: Komisyon ikinci toplantı için 18 Aralıkta bir araya gelecek
Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısında gerçekleştirildi. İkinci toplantının tarihi ise 18 Aralık olarak kararlaştırıldı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2026’da geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında ilk toplantısını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde gerçekleştirdi. Çalışma Genel Müdürü Oğuz Tuncay Başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda işçi tarafı yer almazken, işveren tarafında TİSK görüşmelere katıldı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yeni yılda geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında çalışma takviminin ele alındığı ilk toplantıda, komisyonun ikinci toplantısı ikinci toplantısını 18 Aralık Perşembe gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı.
12 Aralık 2025 Cuma - 16:11
CarrefourSA, 12 Aralık Mağazacılar Günü’nü 15 bin çalışanı ile kutladı
Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA, 12 Aralık Mağazacılar Günü’nü 76 ildeki 1.250 mağazasında, 15 bin çalışma arkadaşıyla birlikte kutladı. Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA, 12 Aralık Mağazacılar Günü’nü Sabancı Holding CEO’su Kıvanç Zaimler, CarrefourSA Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Eyigün, Sabancı Holding Yürütme Kurulu Üyeleri, CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu ile CarrefourSA İcra Kurulu Üyeleri başta olmak üzere tüm yönetim ekibiyle mağazalarda görev alan çalışanlarıyla kutladı. "Sabancı’nın yüzyılı aşan yolculuğunda bizi biz yapan en temel değer, birlikte üretme ve ekip olma kültürü "diyen Sabancı Holding CEO’su Kıvanç Zaimler, "CarrefourSA da bu kültürü sahada en güçlü şekilde gösteren topluluk şirketlerimizden biri. Her gün emek ve özveriyle Sabancı’nın geleceğe taşıdığı değerleri güçlendiren tüm çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum" dedi. CarrefourSA Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Eyigün ise "CarrefourSA’nın büyüme yolculuğunun merkezinde, her gün mağazalarımızda misafirlerimizi güler yüzle karşılayan çalışma arkadaşlarımız var. Türkiye’nin 76 ilindeki 1.250 mağazamızda müşterilerimizle kurulan bu güven ilişkisini sürdürülebilir kılan tüm ekiplerimizin 12 Aralık Mağazacılar Günü’nü kutluyorum" ifadelerini kullandı. "Mağazacılığın kalbinde insan ve emek var" "32 yıldır Türkiye’de ne lazımsa CarrefourSA’ anlayışıyla 15 bin çalışma arkadaşımızla birlikte müşterilerimize hizmet vermeye devam ediyoruz" diyen CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu da "76 ilde 1.250 mağazamız, bayilerimiz ve online marketimizle sadece ürün sunmakla kalmıyor; güven, kalite ve samimiyet taşıyoruz. Her gün, doğru ürünü doğru üreticiden temin ederek, doğru fiyatlarla müşterilerimize ulaştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu süreçteki en büyük gücümüz; mağazacılık gibi sabır, güler yüz, özveri ve insan odaklılık gerektiren bir meslekte fark oluşturan kıymetli çalışma arkadaşlarımızdır. Bu başarı, hepimizin ortak çabası ve takım ruhunun bir yansıması. Bu noktada mağazacılığı bir meslekten öte, insana dokunan bir değer haline getiren tüm çalışma arkadaşlarımı yürekten kutluyorum. Aynı zamanda bu anlamlı güne katılım sağlayan Sabancı Holding CEO’su Kıvanç Zaimler, CarrefourSA Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Eyigün ve Yürütme Kurulu Üyeleri’ne teşekkürlerimi iletiyorum" dedi.
12 Aralık 2025 Cuma - 16:04
Bursa Büyükşehir Belediyesi Cezayirli turizm acentelerini ağırladı
Bursa Büyükşehir Belediyesi, Türk Hava Yolları (THY) sponsorluğunda Cezayirli seyahat acentesi temsilcilerini ve turizm profesyonellerini kentte ağırladı. Bursa’nın binlerce yıllık tarihini, eşsiz doğasını ve kültürünü korumak, turizm potansiyelini güçlendirmek amacıyla çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, Bursa’yı dünyanın en iddialı destinasyon alanlarından biri yapmak için tanıtım çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı Turizm ve Tanıtma Şube Müdürlüğü koordinasyonunda ve Türk Hava Yolları (THY) sponsorluğunda Cezayirli seyahat acentesi temsilcileri ve turizm profesyonelleri 5 gün boyunca Bursa’da ağırlandı. THY aracılığıyla yaklaşık 30 bin adet uçak bileti satın alarak Bursa’ya tur operasyonları planlayan heyet; Uludağ, Gölyazı, İznik, Mudanya ve Bursa şehir merkezi gibi önemli destinasyonlarda incelemelerde bulunarak muhtemel tur rotalarına yönelik değerlendirmelerde bulundu. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız ve Büyükşehir Belediyesi Uluslararası İlişkiler Şube Müdürü Canan Pala Giliğ de programın ilk gününde heyete eşlik etti. Bursa turizminin son yıllarda hızla geliştiğini vurgulayan Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, "Farklı kültür ve ülkelerden gelen turist sayısındaki artış memnuniyet verici. Bursa’da konaklamalı gün sayısını artırmayı öncelikli hedef olarak belirledik. Uluslararası pazarlarda Bursa’nın bilinirliğini yükseltmek için çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz" dedi. Program kapsamında, Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer de heyet tarafından ziyaret edildi. Bursa’nın dört mevsim turizme açık bir kent olduğunu dile getiren Özer, Cezayir pazarındaki ilgiyi artırmak için iş birliklerine devam edeceklerini ifade etti. Türk Hava Yolları Yenişehir Havalimanı Sorumlusu Esad Naci Ulcay ise Cezayir-Türkiye uçuşlarının son yıllarda hızla arttığına dikkat çekerek ağırlıklı olarak İstanbul’u ziyaret eden Cezayirli turistlerin rotalarına Bursa’yı da eklemesini hedeflediklerini anlattı. Heyet sorumlusu Mohamed Khodja da Bursa’nın beklediklerinden çok daha iyi bir iz bıraktığını ifade ederek, "Bursa’da çok büyük bir turizm potansiyeli var. En çok etkilendiğimiz noktalar Uludağ, İznik ve şehir merkezindeki tarihi aks oldu" diye konuştu.
12 Aralık 2025 Cuma - 15:53
TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ağar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu öncesi Bakan Işıkhan ile görüştü
TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile ön toplantı gerçekleştirdi. TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile bir ön görüşme gerçekleştirdi. Ağar, görüşmenin ardından basın mensuplarına sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakan Işıkhan ile görüşmesinin ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Ramazan Ağar, 24 Aralık 2024’te TÜRK-İŞ tarafından alınan kararın ardından geçen yaklaşık bir yıllık süreçte Komisyonun yapısı ve işleyişine yönelik herhangi bir iyileştirme yapılmadığını söyleyerek TÜRK-İŞ’in bu kararın arkasında durduğunu ve 2026 yılı Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına katılmayacağını ifade etti. Ağar, Türkiye ekonomisinin son yıllarda büyüdüğüne, Gayri Safi Milli Hasıla ve kişi başına düşen gelirin arttığına dikkat çekerek, bu büyümenin sağladığı refahın çalışanlara ve emeklilere yansımadığını ifade etti. Dolar milyarderlerinin sayısındaki artışın, zengin ile yoksul arasındaki farkın derinleştiğini gösterdiğini belirten Ağar, bir kesimin daha çok zenginleştiğini, milyonlarca işçi ve emeklinin ise temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını iddia etti. Ağar, asgari ücret tartışmalarının başladığı her dönemde bazı işveren çevrelerinin "asgari ücretin bir geçim ücreti olmadığı" yönündeki açıklamalarının tekrarlandığını hatırlatan Ağar, şunları ifade etti: "Bugün çalışanların yarısından fazlası ya asgari ücretle ya da asgari ücrete çok yakın bir ücretle çalışmak zorunda kalmaktadır. Bu durum, ücret skalasının daralmasına, mesleki kıdem ve vasıf düzeylerinin ücretlere yansımamasına yol açmaktadır. Mevcut eğilim sürdüğü takdirde çalışma barışının bozulmasıyla birlikte nitelikli işgücünün de asgari ücret seviyesine sıkışması riski ortaya çıkacaktır. Kamuoyunda zaman zaman dile getirilen "Asgari ücret artarsa enflasyon artar" iddiası, ekonomik verilerle ve enflasyonun temel dinamikleriyle uyumlu değildir. Geçtiğimiz yıllarda enflasyon olağanüstü düzeyde yükselmiş, 2025 yılında ise artış hızı yavaşlamakla birlikte enflasyonun yükselişi devam etmiştir."
12 Aralık 2025 Cuma - 14:37
"İSG cezaları, trafik cezasından çok daha ağır olacak"
Türkiye’de 01 Ocak 2025 tarihi itibariyle yürürlüğe girerek tüm iş yerlerini kapsayacak şekilde uygulanan iş sağlığı ve güvenliği, ülke genelinde çalışma bilincini de değiştirdi. Aydın başta olmak üzere Ege Bölgesi’nin değişik illerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmeti veren Polat OSGB Koordinatörü Safiye Melisa Can, İş sağlığı ve güvenliği yasası ile işveren ve çalışanların bilincinin artmasına vesile olduğunu belirtti. Türkiye’de trafik kazalarından sonra en fazla can ve mal kaybının iş kazalarında yaşandığını artık bundan sonra trafik denetimi kadar işyerlerinin de denetime tabi tutulacağını belirten Polat OSGB Koordinatörü Safiye Melisa Can, "Maalesef ülkemizde ceza yeme korkusu can güvenliğimizden önde tutuluyor. Bugün trafik kurallarına uymak hayati açıdan ne kadar önemli ise iş yerlerinde gerekli güvenlik tedbirlerini almak da o kadar önemli. Bu durum yakın zamana kadar belki de pek anlaşılmadı. Ancak 2025 yılının girmesi ile tehlike sınıfı ve çalışan sayısı bakılmaksızın her iş yerinde zorunlu olarak uygulanmaya başlayan İş Sağlığı ve Güvenliği uygulaması çalışma hayatında bilinç düzeyini arttırmaya başladı. Yasaya aykırı davrananlara 2025 yılı için aylık 176 bin TL olan ceza uygulandı. Trafik denetimleri gibi bu uygulamada da denetimlerin arttırılarak iş kazalarının önüne geçilmesi hedefleniyor" dedi. Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği konusunun, sadece çalışanların değil tüm toplumun huzuru ve güvenliği için büyük bir öneme sahip olduğunu belirten Can, "İş sağlığı ve güvenliğinin önemi her geçen gün daha da artarken, iş yerlerinde çalışanların maruz kalabileceği iş kazalarını en aza indirmek hayati bir zorunluluk olarak öne çıkıyor. Yangın, patlama gibi beklenmedik olaylar karşısında yaşanabilecek can kayıplarının önüne geçilmesi, ancak yönetmeliklere tam anlamıyla uyulması ve denetimlerin eksiksiz şekilde uygulanmasıyla mümkün olabiliyor. iş sağlığı güvenliğinin amacı iş yerlerindeki çalışanların yaşayabileceği kaza oranlarını en aza indirmektir. Bunun da iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşması ile mümkün olacaktır" diyerek 2025 yılında en küçük işletmede iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymayan işleteler için uygulanan aylık 176 bin TL’lik ceza uygulamasının 2026 yılında artırılarak uygulamanın devam edeceğini bu nedenle herkesin kurallara uymasını tavsiye etti.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder