EKONOMİ
Bilecik’te 105 TOKİ hak sahiplerine teslim edildi 14 Aralık 2025 Pazar - 11:32:37 Bilecik’te Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından 250 bin konut projesi kapsamında 105 hak sahiplerine evleri teslim edildi. Bilecik’in Pazaryeri ilçesi Doğanlar Mahallesi’nde 2024 yılında temeli atılan ve 5 bloktan oluşan 105 dairelik projenin anahtar teslim töreninde, hak sahiplerine anahtar ve tapularını İlçe Kaymakamı Muhammet Mustafa Kara ile Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin verdi. Kaymakam Kara ve Başkan Tekin, yeni evlerine yerleşecek vatandaşlara "ilk ev hediyesi" olarak ay-yıldız motifli özel tasarım duvar saati hediye etti, hak sahipleri ile birlikte hatıra fotoğrafı çekindi. "Nasipse önümüzdeki yıl bu ay sonunda kuraları çekilecek" Programda konuşma yapan Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin ilçeye kazandırılan 105 konut için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti. Tekin, "Tam 105 konutun ilçemize kazandırılmasıyla Pazaryeri ilçesinde hem çevremizi güzelleştiren hem Türkiye Yüzyılına yakışan birbirinden değerli birbirinden güzel hükümetimizin desteği ile ilçemize 105 konut kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bazen deniliyor ki işte devletin yaptığı konutları belediye sahipleniyor bayrağımızı astık Elhamdülillah. Tabi sahipleneceğiz taşından başına kadar emeğimiz var eyvallah. Biz bekledik sabrettik Elhamdülillah bu günde hak sahiplerine teslim edilmek üzere konutlarımızı Allahın izniyle anahtarlarını teslim edeceğiz. İnşallah yapılan konutlarımız hak sahiplerine hayırlı uğurlu olsun. Bu konutlarda emeği geçen başta evsiz kalmayacak evsiz kalan bir tek vatandaşımız kalmayacak diyen Türkiye Yüzyılına yakışan duruşuyla Dünya liderliği yapan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum. Tüm konutlarımız bütün ailelere hane sahiplerine hayırlı olsun diyorum. Nasipse önümüzdeki yıl bu ay sonunda kuraları çekilecek inşallah müracaat edenler için 100 konut daha Pazaryeri ilçemize hayırlı olsun onun müjdesini vermek istiyorum. 100 konut daha Pazaryeri ilçesine hayırlı olsun diyoruz. Ev Sahibi Türkiye, Ev Sahibi Pazaryeri sloganıyla hepinize hayırlı uğurlu olsun" dedi. "Bu bir ilk bunun devamı olacak" Pazaryeri Kaymakamı Muhammet Mustafa Kara ise konuşmasında "Çok güzel bir eseri hep beraber burada meydana getirmişsiniz. Çok güzel bloklarımızı yapmışız. 105 adet dairemizi Allahın izniyle hak sahiplerine bugün kavuşturacağız hep birlikte anahtar teslim töreni de yapacağız. Bu vizyonu bu güzel emeği Pazaryeri’ne kazandıran sayın belediye başkanımıza, çevre şehircilik il müdürlüğümüze, Toplu Konut idaresi başkanlığımıza her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu bir ilk bunun devamı olacak Allahın izniyle. Biz elimizden gelen neyse onu hep beraber yapmaya çalışacağız. Burada taş üstüne koyan bir yönetim anlayışını hep beraber hayata geçireceğiz. Ama istiyoruz ki hep beraber bu faaliyeti icra edelim. Muhtarlarımızla, siyasi partilerimizin kıymetli yöneticileri hep beraber bunu hayata geçirelim. Bu bir ilk dediğimiz gibi 105 tane konutu buraya getirdik. Bundan sonra yüz olacak, bundan sonra iki yüz olacak Pazaryeri bunu hak ediyor, Pazaryeri’nde daha müreffeh bir hayatı hep beraber kazandırmamız gerekiyor" diye konuştu. Pazaryeri TOKİ Anahtar Teslim Töreni’ne; İlçe Kaymakamı Muhammet Mustafa Kara, Belediye Başkanı Zekiye Tekin, Bilecik Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Engin Öztürk, İlçe Jandarma Komutanı Recep Kuş, İlçe Emniyet Amiri Tahir Oğul, İnhisar Belediye Başkanı Nihal Arslan, AK Parti Pazaryeri İlçe Başkanı Yaşar Karabey, Bozüyük AK Parti İlçe Başkanı Ersin Çam, ilçe protokolü, çok sayıda vatandaş ve hak sahipleri katıldı.
14 Aralık 2025 Pazar - 11:12 ASO Başkanı Ardıç: "İhracat; sadece ürün satmak değil, güven inşa etmektir" Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) ihracat uzmanlığı dersinde deneyimlerini paylaşan Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, "İhracat; sadece ürün satmak değil, güven inşa etmektir" dedi. Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, Ticaret Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu (YÖK) iş birliği protokolü kapsamında hayata geçirilen İhracat Akademisi İhracat Uzmanlığı Programı kapsamında, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) ders verdi. ODTÜ’nün akademik geleneği içinde böyle bir programda kürsüye çıkmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren ASO Başkanı Ardıç, ihracatın yalnızca rakamlardan ibaret olmadığını; güven, kalite, sürdürülebilirlik ve stratejik bakış açısı gerektiren uzun soluklu bir yolculuk olduğunu vurguladı. Ders kapsamında kendi iş hayatından ve ihracat yolculuğundan örnekler paylaşan Başkan Ardıç, dış ticarette kalıcı başarının temelinde güven ilişkilerinin yer aldığını belirterek şu değerlendirmede bulundu: "İhracat; sadece ürün satmak değil, güven inşa etmektir. Kaliteyi sürdürülebilir kılmadan, beklentiyi doğru okumadan ihracatta kalıcı başarı sağlamak mümkün değildir." "Ankara savunma sanayinin kalbidir" Ankara’nın ihracat performansına da değinen Ardıç, başkentin son 20 yılı aşkın sürede ihracatta yaklaşık 10 katlık bir büyüme kaydettiğine dikkat çekti. Ankara’nın ihracatının 1,5 milyar dolar seviyelerinden 15 milyar dolara ulaştığını belirten Ardıç, Başkent’in Türkiye’nin en fazla ihracat yapan üçüncü ili konumunda bulunduğunu ifade etti. Savunma sanayi, havacılık, yazılım, medikal, makine, kimya ve elektronik sektörlerinin Ankara ihracatının omurgasını oluşturduğunu söyleyen Ardıç, yüksek teknolojili ürün ihracatında Ankara’nın payının yüzde 13’ün üzerinde olduğunu, bu oranın Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde seyrettiğini vurguladı. Ardıç, Ankara’nın savunma sanayiinde 4,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğine de dikkat çekerek, "Ankara savunma sanayinin kalbidir" dedi. "Dış ticaret güvenle başlar; kalite, sürdürülebilirlik ve beklentiyi anlamakla büyür" İhracat Akademisi’nin, genç ihracat uzmanları ve sektör profesyonelleri açısından son derece kıymetli olduğunu ifade eden Ardıç, tecrübe paylaşımının Türkiye’nin ihracat kapasitesini güçlendiren en önemli unsurlardan biri olduğunun altını çizdi. Pazar çeşitliliğinin; iyi günlerde büyümeyi, zor günlerde ise ayakta kalmayı sağladığını vurgulayan Başkan Ardıç, "Dış ticaret güvenle başlar; kalite, sürdürülebilirlik ve beklentiyi anlamakla büyür" ifadelerini kullandı. Program sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan Ardıç, Ankara Sanayi Odası olarak katma değerli üretimi, ihracatı ve nitelikli insan kaynağını merkeze alan çalışmaları kararlılıkla sürdürdüklerini söyledi.
14 Aralık 2025 Pazar - 10:30 İzmir’in verimli tarım arazilerinde ’yeşil altın’ hasadı Türkiye’nin kışlık sebze üretim merkezlerinden biri olan İzmir’in Menemen Ovası’nda brokoli hasadı başladı. İzmir genelinde 60 bin tonu aşan rekolte beklentisi üreticinin yüzünü güldürürken, tarlada 10 ile 15 lira arasında alıcı bulan ’yeşil altın’, pazar tezgahlarına ulaşana kadar fiyatını üçe katlıyor. Verimli toprakları ve uygun iklim şartlarıyla Türkiye’nin önemli tarım havzalarından biri olan Menemen Ovası’nda, kış sofralarının vazgeçilmezi brokolinin hasat yolculuğu başladı. Sabahın ilk ışıklarıyla tarlalara giren tarım işçileri, zorlu hava şartlarına rağmen ürünleri toplamak için yoğun mesai harcıyor. İzmir genelinde kışlık sebze üretiminde yaşanan artış dikkat çekerken, bu yılki brokoli rekoltesinin geçen yılların ortalamasını koruyarak 65 bin ton seviyelerinde gerçekleşmesi bekleniyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine göre, ülke genelindeki brokoli üretiminin yaklaşık yüzde 50’lik kısmı İzmir’den karşılanıyor. Özellikle Menemen, Torbalı ve Ödemiş havzaları üretimde başı çekerken, tarlalarda toplanan ürünler kamyonlarla İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanındaki hallere sevk ediliyor. Menemenli üreticiler, bu yıl hava şartlarının brokoli için uygun gitmesi nedeniyle verimden memnun olduklarını, ancak artan mazot, gübre ve işçilik maliyetlerinin kar marjlarını baskıladığını belirtiyor. Tarlada kilogramı kalitesine göre 10 ile 15 TL arasında tüccara satılan brokoli, aracı komisyonları ve nakliye eklendiğinde semt pazarlarında ve marketlerde 40 ile 50 TL arasında değişen fiyatlarla tüketiciye ulaşıyor. "Çiftçi düşük fiyatlar altında eziliyor" Yanıköy’de baba mesleği olan tarımla yaklaşık 20 yıldır uğraştığını aktaran üretici Turgay Yıldırım, "Türkiye’nin kışlık sebzesinin üretim merkezlerinden biri olan İzmir’in Menemen ilçesinde üretim yapmaktayız. Kış sebzesi olarak başta ıspanak olmak üzere brokoli, karnabahar, lahana, pancar, kereviz ve pırasa üretimi gerçekleştiriyor; bunları İstanbul, Ankara, Bursa başta olmak üzere Türkiye’nin birçok noktasına gönderiyoruz. Bugün brokoli hasadına başladık ve ilk günümüz. Brokoli dikimi için önce toprağı fideye hazırlıyor, karık açıp suladıktan sonra fideleri özenle dikiyoruz; onlara adeta çocuğumuz gibi bakıyor, zamanında ilacını ve gübresini vererek kaliteli ve zahmetli bir ürün yetiştiriyoruz. Sanayiden uzak, temiz havalı bir bölgede üretim yaptığımız brokolide hasada Aralık ayında başlıyor, duruma göre Ocak, Şubat ve bazen Mart ayına kadar devam ediyoruz. Brokoliyi hale 10 liradan götürmemize rağmen halde pazarcı ve marketçiler üzerine ekleme yaparak fiyatları 40 ile 50 lira civarında satışa sunuyor; bu nedenle hem halk hem de çiftçi mağdur oluyor, biz düşük fiyata ezilirken tüketici yüksek fiyata almak zorunda kalıyor ve bu denge bir türlü sağlanamıyor" dedi. "Yeşil altın olarak bilinen brokoli, çok güzel bir ürün" Kadın işçiler tarafından sapından kesilip kasalara konulan brokolileri taşıyan kertelci Arif Budak, Ekim ayında brokoli fidelerini toprakla buluşturduklarını belirterek, "Çapalama, ilaçlama gibi işçilik süreçleri oluyor ve Aralık ayının ilk ya da ikinci haftasında kesime giriyoruz. Bu kesim mahsulün durumuna göre bazen 1 ay, bazen 3 ay sürüyor. Sabah saat 6’da kalkıp tarlaya geliyoruz ve 7.30 gibi kesime başlayarak toplayıp, kasalıyoruz. Gerçekten çok zor; çamurun içindeyiz ve bu üzerimizden de belli oluyor. Halk arasında ’yeşil altın’ olarak bilinen brokoli çok güzel ve zahmetli bir ürün. Herkesin güvenle tüketebileceği, gayet sağlıklı bir sebze. Bağırsaklara ve genel olarak insan sağlığına çok iyi geliyor. Ben haftanın her günü haşlayıp limon sıkarak yiyorum ve gerçekten çok güzel oluyor. Herkese de tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.
14 Aralık 2025 Pazar - 10:12 Valilik yaptı, belediye bozdu Sarıgöl’ün Karacaali Mahallesi’nde Valilik tarafından 2023 yılında yapılan parke mezarlık yolu, belediye tarafından söküldü. Aradan geçen bir yıla rağmen yolun yeniden yapılmaması mahalleliyi mağdur etti. Manisa’nın Sarıgöl ilçesine bağlı Karacaali Mahallesi’nde 2023 yılında Valilik Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) tarafından yaptırılan taş parke döşeme yol, belediye tarafından yaklaşık bir yıl önce söküldü. Aradan geçen zamana rağmen yolun yeniden yapılmaması mahalle sakinlerinin tepkisine neden oldu. Belediye ekiplerince mezarlık alanında tesviye çalışmaları gerçekleştirildiği, mahalle merkezi ile mezarlık arasındaki yolun taş parke döşemesinin sökülmesinin ardından yolun stabilize hale getirildiği belirtildi. Ancak yaklaşık bir yıldır yolun yeniden yapılmadığını ifade eden mahalle halkı, özellikle yağışlı havalarda ulaşımda ciddi sıkıntı yaşandığını dile getirdi. Karacaali Mahallesi Muhtarı Atilla Uygun, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, mahalle sakinlerinin mağdur olduğunu belirterek şunları söyledi: "Mahallemizde 2023 yılında Valiliğimiz tarafından yapılan mezarlık yolu parke döşemesi, belediye tarafından bir yıl önce söküldü. Mezarlık içerisinde düzenleme yapıldı ancak yol tekrar yapılmadı. Sökülen yolun bir an önce yeniden yapılmasını mahalleli olarak istiyoruz." Mahalle sakinleri de mezarlığa ulaşımın zorlaştığını belirterek, yetkililerden yolun yeniden parke taşla düzenlenmesini talep etti.
CarrefourSA, yeni nesil yaşam alanı PATiFOUR’un açılışını yaptı
11 Aralık 2025 Perşembe - 13:15 CarrefourSA, yeni nesil yaşam alanı PATiFOUR’un açılışını yaptı Perakende sektöründeki yenilikçi adımlarına bir yenisini ekleyen CarrefourSA, yeni nesil yaşam alanı PATiFOUR’un açılışını yaptı. Farklı konseptiyle öne çıkan yaşam alanı, klasik pet ürünlerine ek olarak evcil hayvanları ile sahiplerinin bir arada kaliteli zaman geçirebileceği ve özel anlarını kutlayabileceği bir alan sunuyor. Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA, evcil hayvan sahiplerinin ve patili dostlarının ihtiyaç duyduğu tüm hizmetleri ve yeni nesil yaşam konseptini tek bir çatı altında toplayan PATiFOUR’u hizmete açtı. Yaşam alanını deneyim odaklı bir yaşam alanı olarak tasarlandıklarını vurgulayan CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, "Biz 32 yıldır Ne Lazımsa CarrefourSA anlayışıyla organize gıda perakendesinde doğru ürünü, doğru fiyata müşterilerimizle buluştururken hayata geçirdiğimiz yatırımları da müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarına göre kurguluyoruz. PATiFOUR konsepti de bunun bir yansıması. Evcil hayvan dostlarımızın yaşam kalitesini artırmayı odağa alan bu yeni modelin de güçlü bir büyüme potansiyeline sahip olduğuna inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde de müşterilerimizin hayatlarının her anına dokunan, yenilikçi ve değer oluşturan perakende çözümleri geliştirmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. Deneyime odaklanan yeni bir dünya Yapılan açıklamaya göre yaşam alanı, evcil dostlarla kurulan bağı destekleyen, sevgi, deneyim ve özenle sunulan hizmetlerin buluştuğu yeni nesil yaşam alanı olarak fark oluşturuyor. Kedi, köpek, kuş ve balıkların tüm ihtiyaçları ve günlük gereksinimleri için özenle seçilmiş ürünlerin yer aldığı PATiFOUR’da; seçkin markaları bulmak mümkün. Klasik, profesyonel ve ödül mamalarının yanı sıra aksesuarlar, oyuncaklar, profesyonel malzemeler, hayatı kolaylaştıran elektronik & akıllı pet ürünleri, bakım malzemeleri de yaşam alanının geniş yelpazesinde dikkat çekiyor. Hem insanlar hem de hayvanlar için yüksek standartlarda üretilmiş yiyecek ve içecek seçeneklerini buluşturan PetChef markasının 80 çeşit ürünü de mağazada yer alıyor. Yaşam alanı, evcil hayvan ürünlerinin yanı sıra sıcak ve samimi atmosferiyle öne çıkan Bonheur Coffee & Bakery’yi de bünyesinde barındırıyor. Gelen misafirler, kahvelerini yudumlarken dostları da özel tariflerle hazırlanmış PetChef markalı doğum günü pastaları ve birbirinden lezzetli ikramlarla keyifli vakit geçirebiliyor. Bu yönüyle mağaza hem alışveriş hem de dinlenme fırsatını bir arada sunuyor. Patili ihtiyaçlar tek tıkla tüm Türkiye’ye ulaşıyor Açıklamaya göre, evcil dostların ihtiyaçları için uçtan uca çözüm sunan yaşam alanı, şirketin anlaşmalı kurumlar üzerinden veterinerlik ve kuaförlük hizmetleri için rezervasyon hizmeti sağlıyor. Patili doğum günü partilerine ev sahipliği yapan yaşam alanı, aynı zamanda sadece özel pasta siparişi verme imkânı da sunuyor. Üstelik yaşam alanı deneyimi sadece fiziksel mağazalarla sınırlı kalmıyor, e-ticaret hizmeti sayesinde tüm ürünler, atıştırmalıklar ve özel tasarım aksesuarlar Türkiye’nin her yerinden hızlıca sipariş edilebiliyor. Ayrıca ‘ALO Pati’ hizmeti sayesinde ev konforunda telefonla sipariş fırsatı sağlıyor. Açılışa özel oyuncak atölyesi, sürpriz yarışmalar ve keyifli etkinlikler ile hikayesine hızlı başlayan PATiFOUR, ilerleyen süreçlerde hayvan sahiplerine yönelik bilgilendirici workshop’lar da düzenleyecek. Sosyal sorumluluk bilincini de ön planda tutan yaşam alanı, Haykonfed yararına hazırlanan özel çantaların satışı ile sokaktaki dostlarımıza destek sunuyor.
Başkan Adlıhan Dere: "Gücümüz birlikten, bereket yerli üretimden gelir"
11 Aralık 2025 Perşembe - 13:14 Başkan Adlıhan Dere: "Gücümüz birlikten, bereket yerli üretimden gelir" TESK Genel Başkan Vekili ve AESOB Başkanı Adlıhan Dere, yerli üretime yönelen her tercihin esnafın emeğine ve ülke ekonomisine doğrudan katkı sunduğunu belirterek birlik ve bereket mesajı verdi. 12–18 Aralık Yerli Malı Haftası kapsamında açıklamalarda bulunan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkan Vekili ve Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere, milli üretimin ekonomik kalkınma açısından taşıdığı öneme dikkat çekerek vatandaşlara yerel ürünleri tercih etme çağrısında bulundu. Başkan Adlıhan Dere, yerli üretimin; ekonomik istikrar ve güçlü istihdam açısından stratejik bir nitelik taşıdığını vurgulayarak ülke genelinde artan yerli ürün bilincinin hem üreticiye hem tüketiciye kazanç sağladığının altını çizdi. "Yerli üretimin gücü esnafımızdır" AESOB Başkanı Dere, açıklamasında esnaf ve sanatkarların yerli üretim sürecindeki rolüne geniş yer ayırarak, "Yerli ürünlerin arkasında esnaf ve sanatkarlarımızın alın teri, emeği ve tecrübesi bulunur. Mahalle esnafımız hem üretimin hem de güvenilir tedarikin en önemli parçasıdır. Bu nedenle milli üretime yönelen her tercih, doğrudan esnafımıza ve ülkemizin ekonomisine katkı sunar" ifadelerini kullandı. Yerli ürün tercihinin hem ekonomiye destek sunduğunu hem de aile işletmelerinin ayakta kalmasına katkı verdiğini belirten Başkan Dere, vatandaşların alışverişlerinde yerli üretimi tercih etmelerinin önemini vurguladı. "Yerli üretim, ustanın emeği ve milletin bereketidir" Yerli malı bilincinin toplumda güçlenmesi adına esnaf teşkilatının her zaman sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini aktaran AESOB Başkanı Dere, şu ifadelere yer verdi: "Yerli üretim; ekonomik bağımsızlığa, güçlü istihdama ve sürdürülebilir kalkınmaya giden yolda önemli bir adımdır. Etikette ‘Yerli Üretim’ işaretini görmek, o ürünün bu ülkenin toprağından, tezgahından, ustasından çıktığını gösterir. Vatandaşlarımızın yerli üretime yönelmesi; bereketin artmasına, üretim zincirinin güçlenmesine ve şehir ekonomilerinin canlanmasına katkı sağlar." Yerli Malı Haftası’nda Başkan Dere’den esnafa teşekkür ve birlik vurgusu Ulusal üretimin güçlenmesine yönelik her adımın, ülkemizin gelişmesinde uzun vadeli katkılar sunduğunu kaydeden Başkan Adlıhan Dere, üretimden hizmete uzanan geniş bir alanda emek veren tüm esnafın, toplumun ihtiyaçlarına karşılık veren en güvenilir yapı taşlarından biri olduğunu hatırlattı. Başkan Dere, Yerli Malı Haftası’nın yerel üretim farkındalığını artırmak için önemli bir gün olduğuna işaret ederek, "Yerli Malı Haftası, üretim gücümüzü hatırlatan önemli bir gündemdir. Bu vesileyle tüm esnaf ve sanatkarlarımıza emekleri için teşekkür ediyorum. Rabbim birliğimizi, bereketimizi ve üretim gücümüzü daim eylesin" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "IMF tahminlerinin gerçekleşmesi dahilinde dünyanın en büyük 16’ncı ülkesi olacağız"
11 Aralık 2025 Perşembe - 12:54 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "IMF tahminlerinin gerçekleşmesi dahilinde dünyanın en büyük 16’ncı ülkesi olacağız" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "IMF tahminlerinin gerçekleşmesi dahilinde dünyanın en büyük 16’ncı ülkesi olacağız. İlk defa İtalya’yı geçerek Avrupa’nın da en büyük 4’üncü ülkesi haline geleceğiz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 5. Finansın Geleceği Zirvesi’ne katıldı. Açılış konuşmalarını gerçekleştiren Yılmaz, dünyanın bölgesel çatışmaların, jeopolitik risklerin, ekonomide belirsizlikler ile artan ticari korumacılıklarla karşı karşıya kalındığına dikkat çekti. Dünya ekonomilerinin yüzde 5 civarında büyüdüğünün altını çizen Yılmaz, ticaret hacimlerinde daha olumsuz bir tablo olduğunu ve 2025-2026 döneminde yıllık yüzde 3 arttığını söyledi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, bugün gelinen noktada tarihsel sürecin tersi bir tablo olduğunu söyleyerek, "Dünya ticareti, büyümenin bir miktar üzerinde olacak. Daha kapalı bir dünyaya gidiyoruz. Bu şartlar altında Türkiye ekonomisine bakmak durumundayız. Dünyada enflasyon beklendiği hızda düşmüyor. Enflasyon arzu edinilen düzeyde değil. Dış ticaretimizin asıl belirleyicisi ticaret ortaklarımızın büyüme performansıdır. Petrol başta olmak üzere emtiada olumlu bir tablo var. Bu gelişmeler Türkiye ekonomisi açısından olumlu" ifadelerini kullandı. "2025 yılı sonunda kişi başına düşen milli gelirimiz 1,5 trilyon doları aşacak" Türkiye ekonomisinin yıllık ortalama 1,9 daha fazla büyüdüğünün altını çizen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "23 yıllık bir ortalamada böyle bir başarı çok büyük. Kişi başına milli gelirimiz AB ortalamasına göre yüzde 38 civarındaydı. Bugün yüzde 70’e ulaştı. Bu önemli bir dönüşüm. Gelecek yıl yüzde 72’ye ulaşmayı bekliyoruz. İnşallah yüzde 100’leri göreceğiz. Önceliğimiz finansal istikrar ve enflasyonu düşürmek. Büyümeyi de istihdamı da ihmal etmeden dengeli büyümeyi sürdürüyoruz. 2025 yılı sonunda kişi başına düşen milli gelirimiz 1,5 trilyon doları aşacak. IMF tahminlerinin gerçekleşmesi dahilinde dünyanın en büyük 16. ülkesi olacağız. İlk defa İtalya’yı geçerek Avrupa’nın da en büyük 4. ülkesi haline geleceğiz" açıklamalarında bulundu. "Türkiye’de 300 milyar dolar gibi bir yastık altı altın var" Merkez Bankası rezervlerinin oldukça iyi bir seviyede olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti: "Ülkemizde muazzam bir altın rezervi var. Bunları da kattığımız zaman aslında Türkiye çok daha büyük bir rezerve sahip. 80’lerden itibaren yapılan hesaplamaya göre Türkiye’de 300 milyar dolar gibi bir yastık altı altın varlığı söz konusu. Bugün bunun çok daha yüksek olduğunu tahmin ediyoruz. TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı arttı. KKM bitmiş durumda. Toplam mevduat payı yüzde 0,1’e düşmüş durumda. Bir dönemin ihtiyacıydı, faydasıyla zararıyla. Bugün artık ihtiyacı yok. Artık çıkmış durumdayız." "Şu anda önceliğimiz enflasyonu daha aşağı çekmek" diyen Yılmaz, bu noktada 3 aşamalı planı devreye soktuklarını vurguladı. Yılmaz, "Geçiş dönemini mayıs ayında tamamladık. Dezenflasyon süreci devam ediyor. 44 puandan fazla düşüş söz konusu. Normalde 30’un altını hedeflemiştik ama Eylül ayında beklenti dışında bir enflasyon oluştu" dedi. Yılmaz, 2024 yılında 33 şirketin halka arz edildiğini hatırlatarak, "57,3 milyar lira kaynak sağlanmıştır. 4 Aralık 2025 itibarıyla 17 şirketin halka arzı gerçekleşmiş ve bu şirketler piyasadan 43,1 milyar lira seviyesinde fon temin etmiştir" dedi. Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: "3 trilyon liralık ortalama işlem hacmine ulaşan EFT Sisteminin yanı sıra 7/24 esasına göre çalışan FAST sisteminin 2024 yılında günlük ortalama 12,6 milyon işleme ulaşması ödeme altyapımızın geldiği noktayı göstermektedir."
Tedarik zincirinde odak: Sürdürülebilirlik ve yerlilik
11 Aralık 2025 Perşembe - 12:38 Tedarik zincirinde odak: Sürdürülebilirlik ve yerlilik Turkcell’in yerli ve yenilikçi teknolojileri desteklemek amacıyla her yıl düzenlediği Tedarikçi Zirvesi’nin 2025 buluşması İstanbul’da gerçekleştirildi. Zirvenin odağında, 5G’ye geçiş sürecinde yerli ve milli ürünlerin güçlendirilmesi, sürdürülebilir tedarik zinciri ile Google Cloud Bölgesi yatırımı çerçevesinde yeni iş birliği fırsatları yer aldı. Turkcell tarafından, yerli ve yenilikçi teknolojileri desteklemek amacıyla düzenlenen Tedarikçi Zirvesi’nin 2025 yılı buluşması İstanbul’da gerçekleştirildi. Yaklaşık 500 katılımcının yer aldığı zirvede, 5G’ye geçiş sürecinde yerli ve milli teknolojilerin, yenilikçi çözümlerin kullanımı konusunda fikir alışverişi yapıldı. Şirketin tedarik zincirindeki verimlilik, şeffaflık ve sürdürülebilirlik odaklı hedefleri ve uygulamalarına değinildi. Ayrıca zirve kapsamında düzenlenen ‘5G Yerli ve Milli Ürün Geliştirme’ panelinde şebeke teknolojileri, yerli ürün geliştirme süreçleri, global rekabete hazırlık ve ekosistemin ihtiyaç duyduğu teknik dönüşüm başlıkları masaya yatırıldı. Yerli tedarikçilerle iş birliklerinin geleceği, üretim kabiliyetleri ve 5G’nin sağlayacağı yeni fırsatlar değerlendirildi. Panelin ardından inovasyon, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme konularında başarılı tedarikçiler ve çalışanlar ödüllendirildi. "5G yolculuğunda tedarikçi ekosistemimizle birlikte yol alıyoruz" Zirvede 5G çağında yerli ekosistemi güçlendirmenin önemine değinen Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, "Ülkemiz 5G için gün sayıyor. Bu süreçte yerli ve milli teknolojilerin desteklenmesi büyük önem taşıyor. Altyapı bileşenlerinde dışa bağımlılığı azaltmak, Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuzun temel unsurlarından biri. Şirket olarak 5G’ye geçişte, ulusal tedarikçilerimizi önceliklendirerek ve milli ürünleri kullanarak yerlilik oranını en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz. Ülkemizin teknoloji ekosisteminin paydaşlarıyla ortak Ar-Ge projeleri geliştiriyor, baz istasyonlarından çekirdek şebekeye kadar yerlilik oranını artırıyoruz. Nitekim bu çerçevede geçtiğimiz aylarda, 5G’ye geçiş sürecinde yerli ve milli teknolojilerin kullanımını teşvik etmek üzere 5G Yerli Ürün Çalıştayı düzenledik. Hedefimiz yerli ve milli bileşenleri önceliklendirerek 5G deneyimini Turkcell gücüyle ülkemize yaşatmak." Tedarik zincirinde sürdürülebilirlik odağı Dr. Ali Taha Koç konuşmasında, Turkcell’in Tedarikçi Sürdürülebilirlik Değerlendirme Sistemi’ne de değindi: "Sürdürülebilirlik, tüm iş süreçlerimizin merkezinde. Bu anlayışla, tedarik zincirimizin sürdürülebilirlik dönüşümünü hızlandırmak amacıyla Tedarikçi Sürdürülebilirlik Değerlendirme Sistemi’ni hayata geçirdik. Bu yıl kritik öneme sahip 60 tedarikçimizin ÇSY (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) performansını analiz ederek gelişim alanlarını belirledik. 45 tedarikçimiz sürece aktif şekilde katıldı. Satın alma hacmimizin yüzde 95’ini oluşturan 220 stratejik tedarikçiyi önümüzdeki üç yılda bu sisteme dahil etmeyi hedefliyoruz. Attığımız tüm bu adımlar, tedarikçilerimizle birlikte daha güçlü, şeffaf ve sürdürülebilir bir ekosistem oluşturma kararlılığımızın somut birer göstergesi." "Google Bulut yatırımı, yerli tedarikçilere de çok güçlü iş birliği olanakları sunacak" Turkcell ile Google Cloud arasında, Türkiye’de "Google Cloud Bölgesi" kurulmasına yönelik stratejik iş birliğine de vurgu yapan Koç, "Türkiye’nin dijital yolculuğunda büyük ve çok anlamlı bir adım olan bu proje, kurulum ve güvenlik gibi alanlarda yerli tedarikçilere çok güçlü iş birliği olanakları sunacak. 5G ve bulut yatırımlarımızla Türkiye’nin teknoloji tedarik zincirini daha güçlü, daha rekabetçi ve daha bağımsız hâle getireceğiz. Türkiye’nin dijital geleceğini, yerli tedarikçilerimizin gücüyle inşa ediyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi biz sizinle Turkcell’iz." "Beklentimiz, tedarikçilerimizin teknoloji geliştirerek ürünlerindeki yerlilik oranlarını artırmaları" Turkcell İnsan ve İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu da şu mesajları verdi: "Şirket olarak 2 binden fazla tedarikçiyle büyük bir ekosisteme sahibiz ve birlikte gelişmeyi önemsiyoruz. 5G ve bulut yatırımlarımızın sağladığı fırsatları tedarikçilerimizle paylaşırken, Tedarikçi Eksenli İnovasyon (TEİ) Programımızla iş birliklerini güçlendiriyoruz. KOBİ’lerle birlikte teknoloji geliştirmeyi, yerli çözümlerin payını artırmayı ve bu çözümleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Beklentimiz; tedarikçilerimizin inovasyon odaklı çalışarak ürünlerindeki yerlilik oranlarını yükseltmeleri ve Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuna katkı sunmalarıdır. Bu zirve de karşılıklı görüş alışverişi ve yeni iş birliği fırsatları için önemli bir etkinlik."
Kocasinan Jeotermal Sera OTB’de 333 milyon TL’lik altyapı ihalesi yarın
11 Aralık 2025 Perşembe - 11:03 Kocasinan Jeotermal Sera OTB’de 333 milyon TL’lik altyapı ihalesi yarın Kayseri Ticaret Borsası (KTB) tarafından hayata geçirilen Jeotermal Kaynaklı Sera OTB Projesi, olumlu sonuçlar vermeye devam ederken çalışmalar da yoğun bir tempoyla hızla sürüyor. Son olarak sondaj çalışmalarında altıncı kuyuda da verimli sonuçlar elde edildi. Kayseri Ticaret Borsası (KTB) Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış; Kayseri’nin tarım ve istihdam hedeflerini yukarıya taşıyacak Kocasinan Jeotermal Kaynaklı Sera Organize Tarım Bölgesi (OTB) projesinde gelinen son durumu paylaştı. Başkan Bağlamış, hem jeotermal kaynak aramalarındaki başarılı ilerlemeyi hem de altyapı ihalesinin detaylarını duyurdu. OTB’nin en kritik unsuru olan jeotermal kaynak çalışmalarının Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü koordinasyonunda hızla sürdüğünü belirten Bağlamış, sahada eş zamanlı çalışan üç sondaj makinesi ile yoğun bir mesai yürütüldüğünü aktararak şunları söyledi; "Planladığımız on kuyudan altıncısına ulaştık. Son sıcak su sondaj kuyumuzda 60 derece sıcaklıkta ve 85 litre/saniye debide, seralarımızın ısıtma ihtiyacını karşılayacak yüksek verimli bir kaynağa eriştik. Bu sonuç, bölgenin enerji ihtiyacının sürdürülebilir ve düşük maliyetli şekilde karşılanacağını kanıtladı. Sahada emek veren tüm ekiplere teşekkür ediyorum." 333 milyon TL’lik altyapı ihalesi 12 Aralık’ta Projenin fiziki olarak hayata geçmesi için en önemli aşamalardan biri olan altyapı ihalesinin yarın gerçekleştirileceğini duyuran Bağlamış, şu bilgileri verdi; "Toplam 1.237 dekar alanda kurulacak yatırımın altyapı ve elektrik dağıtım şebekesi yapım işi ihalesi, 12 Aralık 2025 Cuma günü saat 10.30’da T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nde yapılacaktır." Yaklaşık 333 milyon TL keşif bedeline sahip ihale; yol, su, atık su hatları, SCADA sistemleri ve elektrik dağıtım şebekesi gibi bölgenin tüm modern altyapı ihtiyaçlarını kapsıyor. Proje takviminde herhangi bir gecikme olmadığını vurgulayan Bağlamış, hedeflenen tarihlere kararlılıkla ilerlediklerini ifade ederek; "Kocasinan OTB’de çalışmalar planlandığı gibi devam ediyor. Altyapının tamamlanmasıyla birlikte 2026 yılının üçüncü çeyreğinde yatırımcılarımız modern seralarını Elmalı bölgemizde kurmaya başlayacak. Bu proje ile Kayseri’nin tarımsal üretim hacmini üç katına çıkarmayı ve yaklaşık 1.500 kişilik yeni istihdam oluşturmayı hedefliyoruz. İstihdamın büyük bölümünün kadınlardan oluşması ise önceliklerimiz arasında" şeklinde konuştu. Başkan Recep Bağlamış; AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş’a, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek’e, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’a ve projede emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.
Samsun’da sağlıklı gıda için sıkı denetim
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:53 Samsun’da sağlıklı gıda için sıkı denetim Samsun’un İlkadım Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri işletmelerde hijyen ve ruhsat; pazarlarda ise fiyat-etiket ve gramaj denetimi gerçekleştirdi. İlkadım Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, vatandaşların daha sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşması için denetimlerine devam ediyor. İlçede hizmet veren işletmelerde ruhsat ve hijyen denetimi yapan zabıta ekipleri, pazar yerlerinde ise fiyat-etiket ve gramaj denetimleri gerçekleştirdi. Denetimlerde uygunsuzluk tespit edilen işletme ve esnaflara ise yasal işlemler uygulandı. "Denetimler devam edecek" Denetimlerin kararlılıkla devam edeceğini söyleyen İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Vatandaşlarımızın sağlıklı, güvenilir ve gönül rahatlığıyla tüketebileceği gıdaya ulaşabilmesi için denetimlerimize aralıksız devam ediyoruz. Denetimlerimizde en çok dikkat ettiğimiz husus; temiz, hijyenik ve güvenilir gıdanın vatandaşa ulaştırılmasıdır. Bu kurallara uymayan işletmelerimize yasal çerçevede gerekli uyarıları ve cezai işlemleri uyguluyoruz. Bunun yanı sıra işletmelerimizin ruhsatlarını da denetliyor, uygunsuzluk tespit edilmesi ve ruhsat olmaması durumunda yasal işlemleri anında başlatıyoruz. Pazarlarımızda da aynı şekilde denetimlerimiz devam ediyor. Vatandaşların alışverişlerinde mağdur olmamaları için fiyat-etiket ve gramaj denetimlerimiz kararlılıkla devam ediyor. Vatandaşlarımızın evlerine götürdükleri gıdaların güvenilir ve sağlıklı olduğunu bilmeleri ve bu gıdaları gönül rahatlığıyla tüketebilmeleri için denetimlerimize kararlılıkla devam edeceğiz" dedi.
Tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları tercih ediyor
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:47 Tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları tercih ediyor ING Türkiye, Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nın 2025 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, her iki katılımcıdan birinin tasarrufu bulunuyor. 18-24 yaş grubunda tasarruf sahipliğinin, önceki çeyreğe göre 10 puan artarak yüzde 47’ye ulaştığı görülüyor. Tasarrufun en önemli nedeni ise ’geleceğe yatırım’. Tasarrufu olmayanların içinde yakın zamanda tasarruf etmeyi planlayanların oranı yüzde 27 iken; kadınlarda bu oran erkeklere göre daha yüksek. Tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları tercih ediyor. ING Türkiye, sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında finansal sağlığa katkıda bulunmak amacıyla 2011 yılından bu yana gerçekleştirdiği Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nın 2025 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarını yayınladı. NielsenIQ iş birliğiyle gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları, yüzde 54,3 oranı ile her iki kişiden birinin tasarrufu olduğunu gösteriyor. Tasarruf sahipleri içinde, daha önceki iki çeyreğe kıyasla kayda değer bir toparlanma gösteren 18-24 yaş grubu dikkat çekiyor. Bu yaş grubunda tasarruf sahipliğinin, önceki çeyreğe göre 10 puan artarak yüzde 47’ye ulaştığı görülüyor. Tasarrufun en önemli motivasyonu "geleceğe yatırım" Tasarruf sahipleri arasında düzenli tasarruf yapabildiğini belirtenlerin oranı yüzde 82 ile bir önceki döneme benzer bir seyir izliyor. Düzenli tasarruf yapabildiğini belirtenler arasında gelirinin yüzde 10’undan azını tasarruf edebilenlerin oranı, bir önceki çeyreğe kıyasla 7 puan düşüşle yüzde 19’a gerilerken, yüzde 20’si ile 30’u arasını tasarruf edenlerin oranı da 3 puan artışla yüzde 29’a ulaşıyor. Gelirinin yüzde 10’u ile yüzde 20’si arasında bir miktarı tasarruf edenlerin oranı ise önceki çeyrekle benzer şekilde yüzde 42 seviyesinde gerçekleşiyor. Araştırmada, bireylerin tasarruf motivasyonları da soruluyor. Sonuçlara göre; özellikle genç yaş grupları tarafından önceliklendirilen "geleceğe yatırım", yüzde 37 ile en yüksek tasarruf gerekçesi olarak tüm katılımcılar arasında öne çıkıyor. "Beklenmedik risklere karşı güvence ihtiyacı" ise yüzde 22 ile ikinci sıradaki tasarruf nedeni. Tasarrufu olmayanların içinde yakın zamanda tasarruf etmeyi planlayanların oranı yüzde 27 olarak öne çıkıyor. Kadınlarda bu oran önceki çeyreğe göre 6 puan artarak yüzde 31’e ulaşırken, erkeklerde ise bu oran yüzde 22. Genç yaş grubunda ise diğer yaş gruplarına kıyasla yakın gelecekte tasarruf eğilimi daha yüksek. Ayrıca eğitim seviyesiyle birlikte geleceğe yönelik tasarruf isteği de artıyor. Tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları tercih ediyor Tasarruf araçları tercihlerinde ise yastık altı altın yüzde 40 ile ilk sırada, yastık altı nakit yüzde 25 ile ikinci sırada yer alıyor. Bu araçları önceki çeyreğe göre yükselerek yüzde 23 oranına ulaşan TL vadeli hesap ve yüzde 18 oranıyla hisse senedi, borsa takip ediyor. Altın veya değerli taş, metal hesaplarının da yüzde 18 oranında tercih edilen tasarruf aracı olduğu görülüyor. Vadesiz hesap yüzde 8 oranında tercih edilirken, fonların oranı da yüzde 5 olarak gerçekleşiyor. Bu kapsamda tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları kullanıyor. Kadınlar yastık altı birikimi, altın hesabını ve vadesiz hesap araçlarını erkeklere göre daha fazla tercih ederken; erkeklerde ise TL vadeli hesap, hisse senedi, borsa ve kripto para birimlerinin daha çok kullanıldığı görülüyor. Tasarrufları için hisse senedi ve borsayı tercih edenlere bakıldığında, yüzde 25 seviyesinde bir oranla 18-34 yaş grubu öne çıkıyor, bu grubu da yüzde 22 ile 35-44 yaş grubu takip ediyor. Fonları ise 45 yaş altı kitle daha çok tercih ediyor. Yatırım ürünleri hakkında bilgi sahibi olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 40 Yatırım ürünleri hakkında bilgi sahibi olduğunu söyleyenlerin oranı genel katılımcı kitlesi içinde yüzde 40 seviyesinde gerçekleşiyor. Yaş grupları açısından değerlendirildiğinde, 25-44 yaş arasındakiler yüzde 49 ile en çok bilgili olduğunu belirten grup iken, bunu yüzde 43 ile 18-24 yaş grubu ve yüzde 38 ile de 45-54 yaş grubu takip ediyor. Erkeklerde bu oran kadınlara göre 13 puan daha yüksek. Ayrıca araştırmaya göre; katılımcıların yüzde 93’ü bankacılık hizmetlerinden yararlanırken, son bir ayda internet ya da mobil bankacılık üzerinden hizmet alanların oranı yüzde 92’ye ulaşıyor. "İnovatif ürünler hayata geçiriyor, dijital yeniliklerimizle yatırımı daha kolay hale getiriyoruz" Araştırmaya göre tasarruf sahipliğinin istikrarlı şekilde sürdüğüne değinen ING Türkiye Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Tuğçe Bora Kılıç, "Tasarruf araçlarına baktığımızda Türkiye’de bireyler ortalama iki araç üzerinden tasarruf ediyor. Ayrıca yastık altı birikimler tercihlerde ilk sıralarda yer alırken; hisse senedi, borsa ya da fonların da yüzde 23 oranında tercih edildiğini gözlemliyoruz; bu oranın daha da yükselebileceğine inanıyoruz. Tasarrufun sağlıklı bir şekilde çeşitlendirilmesi için hem finansal bilgi düzeyinin artması hem de farklı yatırım araçlarına erişimin kolaylaştırılması önemli. Biz de bu vizyonla inovatif ürünler hayata geçiriyor, dijital yeniliklerimizle yatırımı herkes için daha kolay hale getiriyoruz. Bu kapsamda ING Mobil yatırım fonksiyonlarını yeniledik. Müşterilerimiz, artık portföylerini dijitalden zahmetsizce takip edebiliyor, farklı yatırım fonlarını anında karşılaştırabiliyor ve takip listeleri oluşturarak favori yatırım araçlarının performanslarını izleyebiliyor" dedi. Araştırmaya göre gençlerdeki tasarruf sahipliğinin önceki çeyreğe göre artış gösterdiğini aktaran Kılıç, "Bu oranın daha da yükselmesi için gençlerin ihtiyaçlarına göre tasarlanmış ürün çeşitliliğinin artması gerektiğine inanıyoruz. Bu yaklaşımla 1996-2012 yıllarında doğanların yatırım yapabildiği Z kuşağına özel GNZ fonu ve Turuncu Genç Hesap’ı hayata geçirdik. Bu hesaba sahip gençlerin yatırım ürünlerine daha kolay erişebilmesi için döviz ve altın alım-satım işlemlerinde özel kur avantajı, hisse senedi işlemlerinde ise komisyon avantajı sunuyoruz" diye konuştu.
Dünyada 300 milyar dolarlık pazara ulaşırken, Türkiye’de denetimi yok
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:41 Dünyada 300 milyar dolarlık pazara ulaşırken, Türkiye’de denetimi yok Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YUCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, coğrafi işaret tescilli ürünlere ilişkin denetim yönetmeliği çıkarılması gerektiğini belirterek, "Bu konu Türkiye için çok önemlidir. Coğrafi işaretler iyi bir sistemle Türkiye’yi ayağa kaldıracak potansiyele sahiptir. Bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi sağlıklı bir denetim olmalı. Coğrafi işretler enstitüsü kurulması lazım" dedi. Tekelioğlu, yaptığı açıklamada, coğrafi işaretlerin küresel bir olgu olduğunu belirterek, dünya genelinde 300 milyar dolarlık satış değerine ulaştığını kaydetti. Avrupa Birliğinde ise 100 milyar avroluk bir satış rakamının olduğunu dile getiren Tekelioğlu, "Özellikle gıda krizleri ve kovid pandemisi nedeniyle küresel olgu haline dönüştü ve çok hızlı gelişiyor" dedi. Coğrafi işaretli ürünlerin korunması gerektiğini, tescilin sahtelerinden koruduğunu vurgulayan Tekelioğlu, şöyle konuştu; "Tescil, tüketicileri de üreticileri de koruyor. Tüketicileri yönlendiriyor ve haksız rekabeti önlüyor. Yasa tescil sahibinin haklarını belirtiyor ama görevlerini belirtmemiş. O nedenle tesciller alındıktan sonra sertifikalar duvarlara asılıyor. Özdenetim, üretenin, üreticinin iyi niyetli dürüst şekilde kurallara göre üretmesidir.  Dış denetim ise son derece önemlidir. AB kriterlerine göre akredite olmamış donanımlı bağımsız özel sertifikasyon kuruluşları tarafından yapılır. Türkiye’de bu konuda maalesef mesafe alamadık. Tarım ve Orman Bakanlığı gıda meddelerinden sorumlu ama 30 yıldır coğrafi işaretlerle ilgili denetim yönetmeliği çıkarılamadı." Türkiye’de özellikle denetimle ilgili eksikliklerin bulunduğunu, yasal boşluk giderilmediği için tescilli ürünlerde katma değer oluşturulamadığını belirten Tekelioğlu, "1800 tescilden 5-10’u AB’dekiler gibi çalışıyor. Kaliteli ürünler ve bunları korumamız lazım.  Yönetişimle ilgili yasal boşluklar giderilmelidir" dedi. Coğrafi işaret tescilli ürünlere ilişkin denetim yönetmeliği çıkarılması gerektiğini dile getiren Tekelioğlu, "Türkiye için çok önemlidir. Coğrafi işaretler iyi bir sistemle Türkiye’yi ayağa kaldıracak potansiyele sahiptir. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir potansiyel yok. Bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi sağlıklı bir denetim olmalı. Ayrı müstakil bir kurumun olması lazım. Coğrafi işretler enstitüsü kurulması lazım" diye konuştu.