EKONOMİ
ESO ’2026 Ekonomik Beklenti Raporu’nu kamuoyu ile paylaştı 14 Aralık 2025 Pazar - 16:23:59 Eskişehir Sanayi Odası’nda (ESO) her yıl düzenli olarak hazırlanan "Ekonomik Beklenti Raporu-2026" kamuoyu ile paylaşıldı. Sanayicilerin sahadaki gerçek durumunu, beklentilerini ve karşı karşıya kaldıkları zorlukları tüm açıklığıyla ortaya koyan ankete bu yıl 267 firma temsilci katılım sağladı. "2026 yılına ilişkin temkinli fakat umut barındıran bir tablo sunuyor" Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş hazırlanan rapora ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Eskişehir Sanayi Odası olarak çok önem verdiğimiz bu raporun yayınlanması vesilesiyle, hem kentimizin hem de ülkemizin ekonomik geleceğine dair değerlendirmelerimi kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Raporun keşifleri, genel bir ifadeyle 2026 yılına ilişkin temkinli fakat umut barındıran bir tablo sunuyor. Ankete katılan firmalarımızın büyük bir bölümü; yüksek enflasyon, finansmana erişimde yaşanan güçlükler, artan girdi maliyetleri ve ekonomik öngörülebilirliğin yetersizliğini öncelikli sorunlar arasında göstermiştir. Bu nedenle birçok firmamız 2026’da mevcudu korumayı hedeflemektedir. Ancak altını çizmek isterim ki Eskişehir sanayisi, yaşanan ekonomik zorluklara rağmen şehrimizin üretim gücünü ayakta tutan en büyük yapı taşı pozisyonundadır. Bugün Eskişehir sanayisi; GSYİH’nin yüzde 44’ünü tek başına oluşturmakta, her üç aileden birine geçim sağlamaktadır. 9 milyar dolarlık ciro, 4,5 milyar dolarlık ihracat ve 100 bine yakın istihdam gücüyle bu şehir, Türkiye’nin en güçlü üretim merkezlerinden biri olmayı sürdürmektedir. Bu başarı, tüm zorluklara rağmen yılmadan çalışan sanayicilerimizin ve emekçilerimizin eseridir. Her birine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Raporda gözlemlenen keşiflerden; firmalarımızın bir kısmının dijital dönüşüm, verimlilik, Ar-Ge ve yeşil dönüşüm gibi stratejik alanlara yatırım planlıyor olması, geleceğe dair önemli bir direnç ve kararlılık göstergesidir. Bu eğilimi son derece değerli buluyor, rekabetçiliği ve sürdürülebilirliği artıracak her adımı desteklediğimizi özellikle belirtmek istiyorum. Eskişehir özelinde öne çıkan sorun alanları da raporda açıkça ortaya konmuştur. Trafik, çevre yolu eksikliği, konut maliyetleri, uçuş seferlerinin yetersizliği ve sanayi arazilerinin pahalılığı, şehrimizin sanayi ve yaşam kalitesini doğrudan etkileyen kritik konulardır. Bu sorunların çözümü için, yerel yönetimlerimizle, merkezi idaremizle ve tüm paydaşlarımızla iş birliğine hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim. Eskişehir’in potansiyeli büyüktür; yapmamız gereken, bu potansiyeli destekleyecek adımları hızla atmak ve üretim ekosistemimizin önünü açmaktır. Sonuç olarak anket keşifleri, 2026’nın belirsizliklerle çevrili, ancak doğru adımlarla toparlanma sürecine girilebilecek bir yıl olacağını göstermektedir. Sanayicilerimizin büyük bölümü finansman, enflasyon ve maliyet baskıları nedeniyle temkinli davranırken; dijital dönüşüm, verimlilik, Ar-Ge ve yeşil dönüşüme yönelen firmalar umut verici bir tablo oluşturmaktadır. Eskişehir’in altyapı ve yaşam kalitesine dair sorunların çözümü ise üretim gücünü daha da artıracaktır. Özetle 2026, risklerin yüksek ama fırsatların da mevcut olduğu bir geçiş yılı olarak değerlendirilmektedir. Bu vesileyle, ’üretimden, ihracattan, istihdamdan ve yatırımdan vazgeçmeyen’ sanayicilerimize ve büyük bir özveriyle çalışan tüm çalışanlarımıza şahsım ve Eskişehir Sanayi Odası adına en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Sizlerin azmi, cesareti ve kararlılığı sayesinde Eskişehir’in geleceğine olan inancımız daha da güçleniyor. Birlikte ürettikçe, birlikte büyüyecek; Eskişehir’i ve ülkemizi daha parlak yarınlara birlikte taşıyacağız."
14 Aralık 2025 Pazar - 14:54 Manisa’dan İzmir için su çağrısı Manisa Büyükşehir Belediyesi, il genelinde faaliyet gösteren 63 kooperatif ve 1 ziraat odasına yaklaşık 57 milyon lira tutarında tarımsal destek sağladı. Desteklerin, azalan su kaynakları ve İzmir’e aktarılan su nedeniyle yaşanan su sıkıntısı dikkate alınarak, ağırlıklı olarak sulama ve su verimliliği odaklı planlandığı bildirildi. Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından BESOT Konferans Salonu’nda düzenlenen protokol törenine Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu, belediye yöneticileri ve kooperatif temsilcileri katıldı. Törende konuşan Başkan Dutlulu, Manisa Ovası’nda su kaynaklarının azaldığını belirterek, tarımsal desteklerin bu nedenle sulama altyapısı üzerine yoğunlaştırıldığını söyledi. Dutlulu, üretimin sürdürülebilirliği için kooperatifler üzerinden destek modelinin önemine dikkat çekti. Manisa genelinde 63 kooperatif ve 1 ziraat odasına sağlanan 57 milyon liralık destek kapsamında; sulama kooperatiflerine boru desteği, sulama deposu yapımı, tarımsal amaçlı sondaj çalışmaları, güneş enerjisi panelleri, süt soğutma tankları ve tohum temizleme makinesi desteği verileceği açıklandı. İzmir’de yaşanan su sorununun Manisa’yı da etkilediğini ifade eden Dutlulu, Devlet Su İşleri tarafından İzmir’e aktarılan suyun alternatif kaynaklarla desteklenmesi gerektiğini belirtti. Manisa’daki su kaynaklarının korunmasının önemine de değinen Dutlulu, suyun doğru ve tasarruflu kullanılmasının öncelik olduğunu vurguladı. "İzmir’e alternatif su kaynakları üretmemiz lazım" 2026 yılında tarımsal desteklemeleri artıracaklarını belirten Başkan Dutlulu, "Bu desteklemelere ek olarak damlama sulama desteği vereceğiz. Çiftçilerimiz kendilerine, üretime, damla sulamaya yatırım yapıyor. Bizim damla sulama olmayan tarlamız, bahçemizin kalmaması lazım. Su, şu anda en büyük sorunumuz. Devlet Su İşleri ile daha önce İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan çalışmayla, suyumuz çok ciddi bir biçimde İzmir’e gidiyor. Bu suyu veren biz değiliz. Manisa Büyükşehir Belediyesi bu işin hiçbir yerinde yok. Ama diğer yandan, İzmir’de yaşayanlar da bizim hemşehrilerimiz. Bizim mutlaka İzmir’e alternatif su kaynakları üretmemiz lazım. DSİ’yi bu konuda teşvik etmemiz lazım. Çünkü bu şekilde giderse, Manisa’da susuzluk çoğalacak. Bunun nedeni de İzmir’e verilen su değil, yaşanan küresel ısınma ve kuraklık. Bu konuda biz ne yapabiliriz? Birincisi DSİ’yi, İzmir’e yeni su kaynakları bulması için teşvik etmek. İkincisi ise, suyumuzu doğru kullanmak. Gelecek sene kooperatifler üzerinden vereceğimiz damlama sulama destekleri bunun bir yöntemi olabilir" dedi. Belediye yetkilileri, 2026 yılında damlama sulama desteklerinin de artırılacağını, bu sayede hem Manisa’da hem de Ege Bölgesi genelinde tarımsal üretimde su verimliliğinin artırılmasının hedeflendiğini bildirdi. Protokol töreninde kooperatif temsilcileri, sağlanan desteklerden dolayı Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.
14 Aralık 2025 Pazar - 11:53 Bilecik’te 105 TOKİ hak sahiplerine teslim edildi Bilecik’te Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından 250 bin konut projesi kapsamında 105 hak sahiplerine evleri teslim edildi. Bilecik’in Pazaryeri ilçesi Doğanlar Mahallesi’nde 2024 yılında temeli atılan ve 5 bloktan oluşan 105 dairelik projenin anahtar teslim töreninde, hak sahiplerine anahtar ve tapularını İlçe Kaymakamı Muhammet Mustafa Kara ile Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin verdi. Kaymakam Kara ve Başkan Tekin, yeni evlerine yerleşecek vatandaşlara "ilk ev hediyesi" olarak ay-yıldız motifli özel tasarım duvar saati hediye etti, hak sahipleri ile birlikte hatıra fotoğrafı çekindi. "Nasipse önümüzdeki yıl bu ay sonunda kuraları çekilecek" Programda konuşma yapan Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin ilçeye kazandırılan 105 konut için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti. Tekin, "Tam 105 konutun ilçemize kazandırılmasıyla Pazaryeri ilçesinde hem çevremizi güzelleştiren hem Türkiye Yüzyılına yakışan birbirinden değerli birbirinden güzel hükümetimizin desteği ile ilçemize 105 konut kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bazen deniliyor ki işte devletin yaptığı konutları belediye sahipleniyor bayrağımızı astık Elhamdülillah. Tabi sahipleneceğiz taşından başına kadar emeğimiz var eyvallah. Biz bekledik sabrettik Elhamdülillah bu günde hak sahiplerine teslim edilmek üzere konutlarımızı Allahın izniyle anahtarlarını teslim edeceğiz. İnşallah yapılan konutlarımız hak sahiplerine hayırlı uğurlu olsun. Bu konutlarda emeği geçen başta evsiz kalmayacak evsiz kalan bir tek vatandaşımız kalmayacak diyen Türkiye Yüzyılına yakışan duruşuyla Dünya liderliği yapan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum. Tüm konutlarımız bütün ailelere hane sahiplerine hayırlı olsun diyorum. Nasipse önümüzdeki yıl bu ay sonunda kuraları çekilecek inşallah müracaat edenler için 100 konut daha Pazaryeri ilçemize hayırlı olsun onun müjdesini vermek istiyorum. 100 konut daha Pazaryeri ilçesine hayırlı olsun diyoruz. Ev Sahibi Türkiye, Ev Sahibi Pazaryeri sloganıyla hepinize hayırlı uğurlu olsun" dedi. "Bu bir ilk bunun devamı olacak" Pazaryeri Kaymakamı Muhammet Mustafa Kara ise konuşmasında "Çok güzel bir eseri hep beraber burada meydana getirmişsiniz. Çok güzel bloklarımızı yapmışız. 105 adet dairemizi Allahın izniyle hak sahiplerine bugün kavuşturacağız hep birlikte anahtar teslim töreni de yapacağız. Bu vizyonu bu güzel emeği Pazaryeri’ne kazandıran sayın belediye başkanımıza, çevre şehircilik il müdürlüğümüze, Toplu Konut idaresi başkanlığımıza her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu bir ilk bunun devamı olacak Allahın izniyle. Biz elimizden gelen neyse onu hep beraber yapmaya çalışacağız. Burada taş üstüne koyan bir yönetim anlayışını hep beraber hayata geçireceğiz. Ama istiyoruz ki hep beraber bu faaliyeti icra edelim. Muhtarlarımızla, siyasi partilerimizin kıymetli yöneticileri hep beraber bunu hayata geçirelim. Bu bir ilk dediğimiz gibi 105 tane konutu buraya getirdik. Bundan sonra yüz olacak, bundan sonra iki yüz olacak Pazaryeri bunu hak ediyor, Pazaryeri’nde daha müreffeh bir hayatı hep beraber kazandırmamız gerekiyor" diye konuştu. Pazaryeri TOKİ Anahtar Teslim Töreni’ne; İlçe Kaymakamı Muhammet Mustafa Kara, Belediye Başkanı Zekiye Tekin, Bilecik Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Engin Öztürk, İlçe Jandarma Komutanı Recep Kuş, İlçe Emniyet Amiri Tahir Oğul, İnhisar Belediye Başkanı Nihal Arslan, AK Parti Pazaryeri İlçe Başkanı Yaşar Karabey, Bozüyük AK Parti İlçe Başkanı Ersin Çam, ilçe protokolü, çok sayıda vatandaş ve hak sahipleri katıldı.
14 Aralık 2025 Pazar - 11:32 Bilecik’te 105 TOKİ hak sahiplerine teslim edildi Bilecik’te Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından 250 bin konut projesi kapsamında 105 hak sahiplerine evleri teslim edildi. Bilecik’in Pazaryeri ilçesi Doğanlar Mahallesi’nde 2024 yılında temeli atılan ve 5 bloktan oluşan 105 dairelik projenin anahtar teslim töreninde, hak sahiplerine anahtar ve tapularını İlçe Kaymakamı Muhammet Mustafa Kara ile Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin verdi. Kaymakam Kara ve Başkan Tekin, yeni evlerine yerleşecek vatandaşlara "ilk ev hediyesi" olarak ay-yıldız motifli özel tasarım duvar saati hediye etti, hak sahipleri ile birlikte hatıra fotoğrafı çekindi. "Nasipse önümüzdeki yıl bu ay sonunda kuraları çekilecek" Programda konuşma yapan Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin ilçeye kazandırılan 105 konut için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti. Tekin, "Tam 105 konutun ilçemize kazandırılmasıyla Pazaryeri ilçesinde hem çevremizi güzelleştiren hem Türkiye Yüzyılına yakışan birbirinden değerli birbirinden güzel hükümetimizin desteği ile ilçemize 105 konut kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bazen deniliyor ki işte devletin yaptığı konutları belediye sahipleniyor bayrağımızı astık Elhamdülillah. Tabi sahipleneceğiz taşından başına kadar emeğimiz var eyvallah. Biz bekledik sabrettik Elhamdülillah bu günde hak sahiplerine teslim edilmek üzere konutlarımızı Allahın izniyle anahtarlarını teslim edeceğiz. İnşallah yapılan konutlarımız hak sahiplerine hayırlı uğurlu olsun. Bu konutlarda emeği geçen başta evsiz kalmayacak evsiz kalan bir tek vatandaşımız kalmayacak diyen Türkiye Yüzyılına yakışan duruşuyla Dünya liderliği yapan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum. Tüm konutlarımız bütün ailelere hane sahiplerine hayırlı olsun diyorum. Nasipse önümüzdeki yıl bu ay sonunda kuraları çekilecek inşallah müracaat edenler için 100 konut daha Pazaryeri ilçemize hayırlı olsun onun müjdesini vermek istiyorum. 100 konut daha Pazaryeri ilçesine hayırlı olsun diyoruz. Ev Sahibi Türkiye, Ev Sahibi Pazaryeri sloganıyla hepinize hayırlı uğurlu olsun" dedi. "Bu bir ilk bunun devamı olacak" Pazaryeri Kaymakamı Muhammet Mustafa Kara ise konuşmasında "Çok güzel bir eseri hep beraber burada meydana getirmişsiniz. Çok güzel bloklarımızı yapmışız. 105 adet dairemizi Allahın izniyle hak sahiplerine bugün kavuşturacağız hep birlikte anahtar teslim töreni de yapacağız. Bu vizyonu bu güzel emeği Pazaryeri’ne kazandıran sayın belediye başkanımıza, çevre şehircilik il müdürlüğümüze, Toplu Konut idaresi başkanlığımıza her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu bir ilk bunun devamı olacak Allahın izniyle. Biz elimizden gelen neyse onu hep beraber yapmaya çalışacağız. Burada taş üstüne koyan bir yönetim anlayışını hep beraber hayata geçireceğiz. Ama istiyoruz ki hep beraber bu faaliyeti icra edelim. Muhtarlarımızla, siyasi partilerimizin kıymetli yöneticileri hep beraber bunu hayata geçirelim. Bu bir ilk dediğimiz gibi 105 tane konutu buraya getirdik. Bundan sonra yüz olacak, bundan sonra iki yüz olacak Pazaryeri bunu hak ediyor, Pazaryeri’nde daha müreffeh bir hayatı hep beraber kazandırmamız gerekiyor" diye konuştu. Pazaryeri TOKİ Anahtar Teslim Töreni’ne; İlçe Kaymakamı Muhammet Mustafa Kara, Belediye Başkanı Zekiye Tekin, Bilecik Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Engin Öztürk, İlçe Jandarma Komutanı Recep Kuş, İlçe Emniyet Amiri Tahir Oğul, İnhisar Belediye Başkanı Nihal Arslan, AK Parti Pazaryeri İlçe Başkanı Yaşar Karabey, Bozüyük AK Parti İlçe Başkanı Ersin Çam, ilçe protokolü, çok sayıda vatandaş ve hak sahipleri katıldı.
Tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları tercih ediyor
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:47 Tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları tercih ediyor ING Türkiye, Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nın 2025 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, her iki katılımcıdan birinin tasarrufu bulunuyor. 18-24 yaş grubunda tasarruf sahipliğinin, önceki çeyreğe göre 10 puan artarak yüzde 47’ye ulaştığı görülüyor. Tasarrufun en önemli nedeni ise ’geleceğe yatırım’. Tasarrufu olmayanların içinde yakın zamanda tasarruf etmeyi planlayanların oranı yüzde 27 iken; kadınlarda bu oran erkeklere göre daha yüksek. Tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları tercih ediyor. ING Türkiye, sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında finansal sağlığa katkıda bulunmak amacıyla 2011 yılından bu yana gerçekleştirdiği Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nın 2025 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarını yayınladı. NielsenIQ iş birliğiyle gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları, yüzde 54,3 oranı ile her iki kişiden birinin tasarrufu olduğunu gösteriyor. Tasarruf sahipleri içinde, daha önceki iki çeyreğe kıyasla kayda değer bir toparlanma gösteren 18-24 yaş grubu dikkat çekiyor. Bu yaş grubunda tasarruf sahipliğinin, önceki çeyreğe göre 10 puan artarak yüzde 47’ye ulaştığı görülüyor. Tasarrufun en önemli motivasyonu "geleceğe yatırım" Tasarruf sahipleri arasında düzenli tasarruf yapabildiğini belirtenlerin oranı yüzde 82 ile bir önceki döneme benzer bir seyir izliyor. Düzenli tasarruf yapabildiğini belirtenler arasında gelirinin yüzde 10’undan azını tasarruf edebilenlerin oranı, bir önceki çeyreğe kıyasla 7 puan düşüşle yüzde 19’a gerilerken, yüzde 20’si ile 30’u arasını tasarruf edenlerin oranı da 3 puan artışla yüzde 29’a ulaşıyor. Gelirinin yüzde 10’u ile yüzde 20’si arasında bir miktarı tasarruf edenlerin oranı ise önceki çeyrekle benzer şekilde yüzde 42 seviyesinde gerçekleşiyor. Araştırmada, bireylerin tasarruf motivasyonları da soruluyor. Sonuçlara göre; özellikle genç yaş grupları tarafından önceliklendirilen "geleceğe yatırım", yüzde 37 ile en yüksek tasarruf gerekçesi olarak tüm katılımcılar arasında öne çıkıyor. "Beklenmedik risklere karşı güvence ihtiyacı" ise yüzde 22 ile ikinci sıradaki tasarruf nedeni. Tasarrufu olmayanların içinde yakın zamanda tasarruf etmeyi planlayanların oranı yüzde 27 olarak öne çıkıyor. Kadınlarda bu oran önceki çeyreğe göre 6 puan artarak yüzde 31’e ulaşırken, erkeklerde ise bu oran yüzde 22. Genç yaş grubunda ise diğer yaş gruplarına kıyasla yakın gelecekte tasarruf eğilimi daha yüksek. Ayrıca eğitim seviyesiyle birlikte geleceğe yönelik tasarruf isteği de artıyor. Tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları tercih ediyor Tasarruf araçları tercihlerinde ise yastık altı altın yüzde 40 ile ilk sırada, yastık altı nakit yüzde 25 ile ikinci sırada yer alıyor. Bu araçları önceki çeyreğe göre yükselerek yüzde 23 oranına ulaşan TL vadeli hesap ve yüzde 18 oranıyla hisse senedi, borsa takip ediyor. Altın veya değerli taş, metal hesaplarının da yüzde 18 oranında tercih edilen tasarruf aracı olduğu görülüyor. Vadesiz hesap yüzde 8 oranında tercih edilirken, fonların oranı da yüzde 5 olarak gerçekleşiyor. Bu kapsamda tasarruf sahibi her 5 kişiden 1’i hisse senedi, borsa veya fonları kullanıyor. Kadınlar yastık altı birikimi, altın hesabını ve vadesiz hesap araçlarını erkeklere göre daha fazla tercih ederken; erkeklerde ise TL vadeli hesap, hisse senedi, borsa ve kripto para birimlerinin daha çok kullanıldığı görülüyor. Tasarrufları için hisse senedi ve borsayı tercih edenlere bakıldığında, yüzde 25 seviyesinde bir oranla 18-34 yaş grubu öne çıkıyor, bu grubu da yüzde 22 ile 35-44 yaş grubu takip ediyor. Fonları ise 45 yaş altı kitle daha çok tercih ediyor. Yatırım ürünleri hakkında bilgi sahibi olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 40 Yatırım ürünleri hakkında bilgi sahibi olduğunu söyleyenlerin oranı genel katılımcı kitlesi içinde yüzde 40 seviyesinde gerçekleşiyor. Yaş grupları açısından değerlendirildiğinde, 25-44 yaş arasındakiler yüzde 49 ile en çok bilgili olduğunu belirten grup iken, bunu yüzde 43 ile 18-24 yaş grubu ve yüzde 38 ile de 45-54 yaş grubu takip ediyor. Erkeklerde bu oran kadınlara göre 13 puan daha yüksek. Ayrıca araştırmaya göre; katılımcıların yüzde 93’ü bankacılık hizmetlerinden yararlanırken, son bir ayda internet ya da mobil bankacılık üzerinden hizmet alanların oranı yüzde 92’ye ulaşıyor. "İnovatif ürünler hayata geçiriyor, dijital yeniliklerimizle yatırımı daha kolay hale getiriyoruz" Araştırmaya göre tasarruf sahipliğinin istikrarlı şekilde sürdüğüne değinen ING Türkiye Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Tuğçe Bora Kılıç, "Tasarruf araçlarına baktığımızda Türkiye’de bireyler ortalama iki araç üzerinden tasarruf ediyor. Ayrıca yastık altı birikimler tercihlerde ilk sıralarda yer alırken; hisse senedi, borsa ya da fonların da yüzde 23 oranında tercih edildiğini gözlemliyoruz; bu oranın daha da yükselebileceğine inanıyoruz. Tasarrufun sağlıklı bir şekilde çeşitlendirilmesi için hem finansal bilgi düzeyinin artması hem de farklı yatırım araçlarına erişimin kolaylaştırılması önemli. Biz de bu vizyonla inovatif ürünler hayata geçiriyor, dijital yeniliklerimizle yatırımı herkes için daha kolay hale getiriyoruz. Bu kapsamda ING Mobil yatırım fonksiyonlarını yeniledik. Müşterilerimiz, artık portföylerini dijitalden zahmetsizce takip edebiliyor, farklı yatırım fonlarını anında karşılaştırabiliyor ve takip listeleri oluşturarak favori yatırım araçlarının performanslarını izleyebiliyor" dedi. Araştırmaya göre gençlerdeki tasarruf sahipliğinin önceki çeyreğe göre artış gösterdiğini aktaran Kılıç, "Bu oranın daha da yükselmesi için gençlerin ihtiyaçlarına göre tasarlanmış ürün çeşitliliğinin artması gerektiğine inanıyoruz. Bu yaklaşımla 1996-2012 yıllarında doğanların yatırım yapabildiği Z kuşağına özel GNZ fonu ve Turuncu Genç Hesap’ı hayata geçirdik. Bu hesaba sahip gençlerin yatırım ürünlerine daha kolay erişebilmesi için döviz ve altın alım-satım işlemlerinde özel kur avantajı, hisse senedi işlemlerinde ise komisyon avantajı sunuyoruz" diye konuştu.
Dünyada 300 milyar dolarlık pazara ulaşırken, Türkiye’de denetimi yok
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:41 Dünyada 300 milyar dolarlık pazara ulaşırken, Türkiye’de denetimi yok Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YUCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, coğrafi işaret tescilli ürünlere ilişkin denetim yönetmeliği çıkarılması gerektiğini belirterek, "Bu konu Türkiye için çok önemlidir. Coğrafi işaretler iyi bir sistemle Türkiye’yi ayağa kaldıracak potansiyele sahiptir. Bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi sağlıklı bir denetim olmalı. Coğrafi işretler enstitüsü kurulması lazım" dedi. Tekelioğlu, yaptığı açıklamada, coğrafi işaretlerin küresel bir olgu olduğunu belirterek, dünya genelinde 300 milyar dolarlık satış değerine ulaştığını kaydetti. Avrupa Birliğinde ise 100 milyar avroluk bir satış rakamının olduğunu dile getiren Tekelioğlu, "Özellikle gıda krizleri ve kovid pandemisi nedeniyle küresel olgu haline dönüştü ve çok hızlı gelişiyor" dedi. Coğrafi işaretli ürünlerin korunması gerektiğini, tescilin sahtelerinden koruduğunu vurgulayan Tekelioğlu, şöyle konuştu; "Tescil, tüketicileri de üreticileri de koruyor. Tüketicileri yönlendiriyor ve haksız rekabeti önlüyor. Yasa tescil sahibinin haklarını belirtiyor ama görevlerini belirtmemiş. O nedenle tesciller alındıktan sonra sertifikalar duvarlara asılıyor. Özdenetim, üretenin, üreticinin iyi niyetli dürüst şekilde kurallara göre üretmesidir.  Dış denetim ise son derece önemlidir. AB kriterlerine göre akredite olmamış donanımlı bağımsız özel sertifikasyon kuruluşları tarafından yapılır. Türkiye’de bu konuda maalesef mesafe alamadık. Tarım ve Orman Bakanlığı gıda meddelerinden sorumlu ama 30 yıldır coğrafi işaretlerle ilgili denetim yönetmeliği çıkarılamadı." Türkiye’de özellikle denetimle ilgili eksikliklerin bulunduğunu, yasal boşluk giderilmediği için tescilli ürünlerde katma değer oluşturulamadığını belirten Tekelioğlu, "1800 tescilden 5-10’u AB’dekiler gibi çalışıyor. Kaliteli ürünler ve bunları korumamız lazım.  Yönetişimle ilgili yasal boşluklar giderilmelidir" dedi. Coğrafi işaret tescilli ürünlere ilişkin denetim yönetmeliği çıkarılması gerektiğini dile getiren Tekelioğlu, "Türkiye için çok önemlidir. Coğrafi işaretler iyi bir sistemle Türkiye’yi ayağa kaldıracak potansiyele sahiptir. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir potansiyel yok. Bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi sağlıklı bir denetim olmalı. Ayrı müstakil bir kurumun olması lazım. Coğrafi işretler enstitüsü kurulması lazım" diye konuştu.
Mersin kan portakalında hedef AB tescili
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:15 Mersin kan portakalında hedef AB tescili Mersinden Kadın Kooperatifi’nin girişimiyle coğrafi işaret alan Mersin kan portakalı, nesli tehdit altındaki yerel bir tarım mirası olarak korunurken, Avrupa’da da tescillendirilmesi için çalışmalar başladı. Şehrin simge tarım ürünlerinden biri olan kan portakalı, Mersinden Kadın Kooperatifinin başvurusu ve öncülüğünde coğrafi işaret tesciline kavuştu. Kooperatifin 2022 yılında yaptığı başvuru, 2024 yılında sonuçlanarak tescil alırken, ürünle ilgili denetim ve izleme süreçleri de başarıyla tamamlandı. Bu süreçlerin bundan sonraki yıllarda düzenli olarak devam ettirilmesinin planlandığı belirtildi. Tescil çalışmaları Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Mersin Ziraat Odası iş birliğiyle yürütüldü. Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) Kurucusu ve Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu ve ekibi de sürece bilimsel katkı ve rehberlik sundu. Coğrafi işaretin resmi başvuru ve hak sahibi ise Mersinden Kadın Kooperatifi oldu. "Bu değeri koruma altına aldık" Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer, tescil sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, "Mersin kan portakalı, bu kentin topraklarında yetişen çok özel, besin değeri yüksek ve korunması gereken bir tarımsal mirastır. 2022 yılında başladığımız coğrafi işaret sürecini; yerel yönetimlerimiz, tarım teşkilatımız, ziraat odamız ve YÜCİTA’nın bilimsel rehberliğiyle birlikte yürüttük. 2024 yılında tescilimizi alarak bu değeri resmen koruma altına aldık" dedi. "Kendi değerimize sahip çıkıyoruz" Seçer, Mersin kan portakalının tescillenmesinin, 12-18 Aralık Yerli Malı Haftası ile güçlü bir anlam bağı taşıdığını vurguladı. Yerel ürünlerin korunması, üreticinin desteklenmesi ve kırsal kalkınmanın güçlendirilmesi açısından coğrafi işaretin kritik bir araç olduğuna dikkat çeken Seçer, Mersin kan portakalının tescilinin bu hafta ile birlikte daha da anlam kazandığını söyledi. Seçer, "Hedefimiz, Mersin kan portakalını Avrupa’da da tescilli bir marka haline getirmek üreticimizi güçlendirmek, kentimizin markalaşmasına katkı sağlamak ve ülkemizin tarımsal mirasına sahip çıkmaktır. Yerli Malı Haftası, bu değerleri hatırlamak ve desteklemek için önemli bir fırsattır" ifadelerine yer verdi.
Gayrisafi Yurt İçi Hasıladan 2024 yılında en yüksek payı yüzde 29,2 ile İstanbul aldı
11 Aralık 2025 Perşembe - 10:04 Gayrisafi Yurt İçi Hasıladan 2024 yılında en yüksek payı yüzde 29,2 ile İstanbul aldı İl düzeyinde cari fiyatlarla Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) hesaplamalarına göre; 2024 yılında İstanbul 13 trilyon 10 milyar 693 milyon TL ile en yüksek GSYH’ye ulaştı ve toplam GSYH’den yüzde 29,2 pay aldı. Türkiye İstatistik Kurumu (ITÜİK), 2024 yılı İl Bazında Gayrisafi Yurt İçi Hasıla verilerini açıkladı. Buna göre, il düzeyinde cari fiyatlarla Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) hesaplamalarına göre; 2024 yılında İstanbul 13 trilyon 10 milyar 693 milyon TL ile en yüksek GSYH’ye ulaştı ve toplam GSYH’den yüzde 29,2 pay aldı. İstanbul’u, 4 trilyon 672 milyar 844 milyon TL ve yüzde 10,5 pay ile Ankara, 2 trilyon 562 milyar 758 milyon TL ve yüzde 5,7 pay ile İzmir izledi. İl düzeyinde GSYH hesaplarında son üç sırada 41 milyar 875 milyon TL ile Gümüşhane, 35 milyar 502 milyon TL ile Ardahan ve 28 milyar 137 milyon TL ile Bayburt yer aldı. GSYH’den en yüksek payı alan ilk beş il, 2024 yılında toplam GSYH’nin yüzde 53,0’ını oluşturdu. İstanbul, kişi başına GSYH’de 2024 yılında 802 bin 669 TL ile ilk sırada yer aldı Kişi başına GSYH’de 2024 yılında, İstanbul 802 bin 669 TL ile ilk sırada yer aldı. İstanbul’u 788 bin 873 TL ile Kocaeli ve 788 bin 859 TL ile Ankara izledi. İl düzeyinde kişi başına GSYH hesaplamalarında, 203 bin 49 TL ile Van, 194 bin 660 TL ile Ağrı ve 188 bin 144 TL ile Şanlıurfa son üç sırada yer aldı. Kişi başına GSYH, 2024 yılında on bir ilde Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleşti. İstanbul, "tarım, ormancılık, balıkçılık" ve "diğer hizmet faaliyetleri" hariç, tüm faaliyetlerde en yüksek payı aldı GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2024 yılında cari fiyatlarla GSYH’den en yüksek payı alan İstanbul; tarım, ormancılık, balıkçılık ile diğer hizmet faaliyetleri dışındaki faaliyetlerde de ilk sırada yer aldı. İstanbul’un bilgi ve iletişim faaliyetleri toplamından aldığı pay yüzde 64,0, finans ve sigorta faaliyetleri toplamından aldığı pay yüzde 59,3, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri toplamından aldığı pay yüzde 39,0, ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri toplamından aldığı pay yüzde 39,8, inşaat sektörü toplamından aldığı pay yüzde 27,8 olarak gerçekleşti. Konya yüzde 5,6 pay ile tarım, ormancılık, balıkçılık sektöründe 81 il içinde ilk sırada yer alırken, Ankara yüzde 44,9 pay ile diğer hizmet faaliyetlerinde ilk sırada yer aldı. İstanbul’un toplam GSYH’si içinde en yüksek payı yüzde 33,9 ile ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri aldı İstanbul, 2024 yılında ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri toplamından yüzde 39,8 pay alırken, ilin toplam GSYH’si içinde bu faaliyetin payı yüzde 33,9 olarak gerçekleşti. İstanbul’un toplam GSYH’si içinde sanayi sektörü yüzde 15,1 pay ile ikinci sırada iken mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 7,2 pay ile üçüncü sırada yer aldı. Zincirlenmiş hacim endeksiyle GSYH, 46 ilde, bir önceki yıla göre Türkiye ortalamasının üzerinde büyüdü Yıllık GSYH, zincirlenmiş hacim endeksiyle 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 3,3 artarken, 46 ilde Türkiye ortalamasının üzerinde artış gerçekleşti. Bir önceki yıla göre 2024 yılında en yüksek artış gösteren ilk üç il sırasıyla yüzde 31,4 değişim oranı ile Adıyaman, yüzde 17,1 ile Bayburt ve yüzde 17,0 ile Malatya oldu. Bir önceki yıla göre en yüksek azalış gösteren üç il ise sırasıyla yüzde 2,4 ile Bilecik, yüzde 5,7 ile Kırşehir ve yüzde 7,9 değişim oranı ile Erzincan oldu. İstanbul yüzde 0,62 ile, 2024 yılı Türkiye GSYH büyümesine (yüzde 3,3) en fazla katkı sağlayan il oldu Yıllık GSYH’nin, zincirlenmiş hacim endeksiyle bir önceki yıla göre yüzde 3,3 artışına en fazla katkı veren il yüzde 0,62 ile İstanbul oldu. İstanbul’u yüzde 0,44 ile Ankara ve yüzde 0,16 ile Hatay izledi. Yıllık GSYH büyümesine 2024 yılında negatif yönlü katkı veren illerin başında yüzde 0,017 ile Erzincan, yüzde 0,012 ile Kırşehir ve yüzde 0,011 ile Adana yer aldı.
Amasya’nın asfalt plenti ve konkasör tesisiyle yılda 55 milyon TL’den fazla tasarruf sağlanacak
11 Aralık 2025 Perşembe - 09:58 Amasya’nın asfalt plenti ve konkasör tesisiyle yılda 55 milyon TL’den fazla tasarruf sağlanacak Amasya’da 170 milyon TL harcanarak kurulan asfalt plenti ve konkasör tesisi yıllık 55 milyon TL’den fazla tasarruf sağlatacak. Amasya İl Özel İdaresi’nin dışarıdan asfalt ve taş malzemesi alım ile kiralamaları da son bulacak. Tesisle birlikte 3bin109 kilometre köy yolu ağı bulunan kentte bitümlü sıcak karışım (BSK) asfalt projeleri hızlanacak. Tesis Yüzbeyi köyünde Yüzbeyi köyünde Amasya İl Özel İdaresine ait taş ocağı şantiyesinde yapımı tamamlanan taş kırma ve asfalt üretimi tesisi yol altyapısı ile asfaltlama çalışmalarını daha verimli hale getirecek. Son teknolojiyle donatılan tesiste asfalt üretim ve taş işleme faaliyeti tam otomatik şekilde gerçekleştirilecek. "Daha kaliteli ve uzun ömürlü yollar yapılacak" Bitümlü sıcak karışım (BSK) asfalt üretiminin yapılacağı plentin saatte 240 ton, taş kırma tesisinin de yıllık 395 bin ton üretim kapasitesinin bulunduğunu belirten Amasya İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Erdin Acar, "Köylerimizde yapılan alt yapı yatırımlarının maliyetlerinin düşürülmesi, yol konforu, trafik güvenliğinin artırılması, aynı bütçe ile daha kaliteli ve uzun ömürlü yolların yapılması planlanmaktadır" dedi. Dışarıdan alım ve kiralamalar son bulacak Dışarıdan alım ve kiralamaların da son bulacağının altını çizen Acar, yıllık tahmini 55 milyon TL’den fazla tasarrufun sağlanacağı tesisin maliyetini yaklaşık iki yılda amorti etmesini öngördüklerini söyledi.
Türkerler Enerji Grubu’ndan Türkiye’nin En Büyük Rüzgâr Yatırımı: Sivas’ta 500 MW YEKA RES 2025 Projesi
11 Aralık 2025 Perşembe - 09:54 Türkerler Enerji Grubu’ndan Türkiye’nin En Büyük Rüzgâr Yatırımı: Sivas’ta 500 MW YEKA RES 2025 Projesi Türkerler Enerji Grubu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından düzenlenen YEKA RES 2025 yarışmasında Sivas’ta 500 MW kapasiteli rüzgâr enerjisi sahasının ihalesini kazanarak, Türkiye’de tek fazda hayata geçirilecek en büyük rüzgâr enerjisi projesine imza atıyor. Tam kapasite devreye girdiğinde yılda 1,75 TWh temiz elektrik üretmesi beklenen proje, yaklaşık 650 bin hanenin yıllık enerji tüketimine karşılık geliyor. Böylece, Türkiye elektrik şebekesi dikkate alındığında yılda 1,1 milyon tonun üzerinde CO emisyonunun önlenmesi hedefleniyor. Türkerler Enerji Grubu CEO’su Ali Kındap, yatırımın Türkiye’nin enerji dönüşümünde kritik bir aşama olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu: "Bu büyük rüzgâr yatırımıyla Türkiye’nin düşük karbonlu büyüme sürecine önemli bir katkı sağlıyoruz. Rüzgârın doğal gücünü rekabetçi maliyetlerle elektrik üretimine dönüştürerek enerji arz güvenliğine, dışa bağımlılığın azalmasına ve iklim hedeflerine destek veriyoruz." Kındap, YEKA RES 2025 Sivas projesinin Türkiye’de tek fazda gerçekleştirilen en büyük rüzgâr yatırımı olduğunun altını çizerek şöyle devam etti: "Küresel rekabette karbon yoğun üretim giderek dezavantaj oluşturuyor. Türkiye’nin güçlü konumunu sürdürebilmesi, yenilenebilir enerji kapasitesini hızla artırmasına bağlı. Sivas YEKA RES 2025 ile hem 2053 net sıfır vizyonuna destek sunuyor hem de sanayimize sürdürülebilir ve öngörülebilir maliyetli enerji sağlıyoruz." Proje kapsamında, yılda 1,1 milyon tonun üzerinde CO salımının önlenmesi, 650 bin haneye denk temiz enerjinin şebekeye aktarılması, Bölge ekonomisine yüzlerce kişilik doğrudan ve dolaylı istihdam sağlanması, Yerel tedarikçiler için yeni iş fırsatları oluşturulması hedefleniyor. Projede, en yüksek verim ve çevresel standartları önceleyen ileri rüzgâr türbini teknolojileri kullanılacak; çevresel ve sosyal etki yönetimi ise ulusal mevzuat ile uluslararası en iyi uygulamalar doğrultusunda yürütülecek.
Kiğılı, ‘En Beğenilen Erkek Giyim Markası’ seçildi
11 Aralık 2025 Perşembe - 09:47 Kiğılı, ‘En Beğenilen Erkek Giyim Markası’ seçildi ‘En Beğenilen ve Tercih Edilen Perakende Markaları’ araştırmasında Kiğılı, erkek giyim kategorisinde 12’nci kez ‘En Beğenilen Marka’ seçildi. Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) ile AKADEMETRE Türkiye tarafından gerçekleştirilen ‘En Beğenilen ve Tercih Edilen Perakende Markaları’ araştırmasında Kiğılı, erkek giyim kategorisinde 12’nci kez "En Beğenilen Marka" seçildi. Bu yılki sonuçlarla birlikte Kiğılı, erkek giyim kategorisinde sektöründe öne çıktı. "Bu ödül, yolculuğumuzun doğru yolda ilerlediğinin güçlü bir göstergesi" Ödül ile ilgili değerlendirmede bulunan Kiğılı CEO’su Sena Suerdem: "Erkek giyim kategorisinde 12’nci kez ‘En Beğenilen Marka’ seçilmek bizim için büyük bir onur. Bu ödül, Kiğılı’ya duyulan güvenin ve yıllardır istikrarlı bir şekilde sürdürdüğümüz kalite anlayışının en yalın kanıtı. Tüketicinin beklentilerini doğru analiz edip yenilikçi adımlarla markamızı sürekli ileri taşıyoruz. Bu başarı, tüm ekip arkadaşlarımızla birlikte yürüdüğümüz yolculuğun ne kadar sağlam temellere dayandığını bir kez daha gösteriyor. Aldığımız bu değerli ödül, geleceğe daha güçlü, daha iddialı ve daha motive bir şekilde ilerlememiz için önemli bir itici güç" dedi. Yapılan açıklamaya göre, Türkiye’de erkek modasının önde gelen markalarından Kiğılı, köklü marka mirasını modern tasarım anlayışıyla birleştirerek hem tüketici deneyimini hem de marka algısını sürekli yeniliyor. Yenilikçi koleksiyonlar, geniş mağaza ağı ve dijital kanallardaki güçlü varlığıyla marka, erkek modasında öne çıkıyor.
İhracatta sınır tanımayan CANiK, "Uzak Ülkeler Şampiyonu" oldu
11 Aralık 2025 Perşembe - 09:35 İhracatta sınır tanımayan CANiK, "Uzak Ülkeler Şampiyonu" oldu Türk savunma sanayiinin uluslararası pazarlardaki güçlü temsilcisi CANiK, son yıllarda sürekli büyüyen ihracat performansıyla "Uzak Ülkelere En Çok İhracat Yapan Turquality Şampiyonluğu" elde etti. Samsun Yurt Savunma’nın (SYS Grup) hafif ve orta kalibre silah sistemlerindeki global markası CANiK, ihracat başarılarına bir yenisini ekledi. Turquality Destek Programı’nın 20. yılı adına düzenlenen ‘’TURQUALITY Vizyon Buluşması ve Markalaşma Konferansı’’, Türkiye İhracatçılar Meclisi Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonu’nda üst düzey katılımla gerçekleştirildi. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ve sektör temsilcilerinin de hazır bulunduğu törende, Turquality Destek Programı’nda yer alan ve ihracat başarısı gösteren firmalara ödül verildi. CANiK, "Uzak Ülkelere En Çok İhracat Yapan Turquality Şampiyonu" kategorisinde ödül alarak ihracattaki başarısını tescilledi. CANiK’in ödülü, bağlı bulunduğu SYS Grup Yönetim Kurulu Üyesi Nafia Didem Aral’a, Turquality Destek Programı’nın fikir sahibi Eski Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen tarafından takdim edildi. Nafia Didem Aral, ödüle ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: "CANiK olarak uluslararası arenada Türkiye’nin üretim gücünü, mühendislik kabiliyetlerini ve küresel vizyonunu temsil ediyoruz. Biz her bir ihracat ürünümüzü, aslında Türkiye’nin fikri sermayesinin, Ar-Ge gücünün ve bağımsızlık vizyonunun bir dışa yansıması olarak görüyoruz. Bu nedenle kalite ve yüksek teknolojiye dayalı katma değerli üretimde hem de bunları uluslararası pazarlara taşımada sınır tanımadan faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Rakamlara baktığımızda da Türkiye savunma sanayiinin 2024 yılı ortalama kilogram başı değeri 67 dolar iken, SYS Grup olarak şirketimizin ihracat değeri 125 dolar olarak gerçekleşti. Önümüzdeki dönemde hedefimiz bu değeri 250 dolar bandına taşımak olacaktır. Türkiye, ABD ve İngiltere’deki tesislerimizle küresel ölçekte büyüyen, ‘Türk mühendislerinin ürettiği ürünleri dünyaya ihraç eden bir yapı’ haline gelen CANiK markamız, bugün 80’den fazla ülkede kalite, güven ve mühendislikte Türkiye markasını gururla temsil etmektedir. Ancak bizim için asıl başarı, ürettiğimiz her sistemde ’Made in Türkiye’ ibaresini bir kalite markasına dönüştürmektir. Bu yolda bize rehberlik eden, dünyanın ilk ve tek devlet destekli markalaşma programı Turquality’ye ve emeği geçen tüm paydaşlarına teşekkürlerimizi sunarız." Törende farklı sektörlerde ödül alan diğer firmalar ve temsilcileri ise THY adına Bilal Ekşi, TÜPRAŞ adına Zeynep Keskin, TUSAŞ adına Bertan Kurt, Merinos adına Ömer Bakır, Bor Çelik adına Ozan Faik Tumba, Beko adına Fatih Özkadı, Alp Aviation adına Şenay İdil ve Yücel Boru adına İbrahim Begen oldu.