ÇEVRE
Kahramanmaraş’ta dev kayaların tahrip ettiği köyde deprem konutları yükseliyor 20 Kasım 2024 Çarşamba - 10:24:52 Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde dağlardan kopan dev kayaların tahrip ettiği köyde yapımı devam eden konutlar hızla yükseliyor. Köy evlerinin bir kısmı tamamlanıp çevre düzenlenmesi yapılırken bir kısmının ise temel çalışmaları sürüyor. Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesine bağlı Avcılar Mahallesi’nde 6 Şubat depremleri sırasında dağlardan koparak mahalleye yuvarlanan dev kaya kütlelerinin oluşturduğu tahribatın izleri silinmeye çalışılıyor. Hem yaşam alanlarını hem de ulaşımı olumsuz etkileyen tahribatın ardından devlet kurumları hızlı bir şekilde harekete geçti. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri bölgeyi detaylı bir şekilde inceleyerek, mahallede yaşayan afetzedelerin tahliyesini gerçekleştirdi. Afet sonrası bin 500 rakımlı dağın eteklerinde bulunan Avcılar Mahallesi’nin 3 kilometre batısındaki ormanlık alan, yerleşim alanına dönüştürüldü. Geçici barınma çözümü olarak konteyner evler yerleştirilen mahallede, yaklaşık 90 haneden oluşan halk konteynerlere taşındı. Afetzedelerin kalıcı barınma ihtiyacını karşılamak için hak sahipliği çalışmaları kısa sürede tamamlanırken, mahalleye 82 köy tipi konut inşa edilmesine karar verildi. Modern ve dayanıklı yapıların oluşturulduğu bölgedeki çalışmalar hızla devam ediyor. Mahalle sakinleri, bir yandan evlerine kavuşmayı beklerken, bir yandan da geçmişte yaşadıkları zorlukları unutmaya çalışıyor. Yeni yapılan konutların dayanıklılığı ve konforu, afetzedelerin geleceğe dair umutlarını artırıyor. Projenin 2025 yılı içinde tamamlanarak ailelere teslim edilmesi planlanıyor. Afetzedeler, bölgede gösterilen hızlı müdahale ve barınma projeleri için devlete teşekkür ederken, çalışmaların tamamlanmasını sabırsızlıkla beklediklerini dile getiriyor. Mahalle Muhtarı Abdurrahman Kayaalp, deprem sonrası kaya düşmeleri ile evlerin hasar aldığını belirterek, "Önce çadır kurulumu ardından konteyner kurulumu sonrası köy evleri çalışmalarına başlanmıştı. Şuanda 34 köy evimiz tamamlandı teslim edilecek. Kalan 50 köy evimizin temeline yeni başladık onları da önümüzdeki yıla teslim edilecek diye umuyoruz” dedi. Depremzede Bilal Demir ise, “Köy evlerimiz yapılıyor bizler de burada el birliği ile çalışıyoruz bir an önce evlerimize geçmeyi düşünüyoruz” diye konuştu.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 10:07 Malatya’da yıkım eğlenceye dönüştü Deprem bölgesi Malatya’da rezerv alanında kalan bir binanın yıkımı sırasında ilginç anlar yaşandı. Yıkıma kepçe darbeleriyle başlanırken, bir araç müzik açtı, bir vatandaş taş attı ve kısa süre sonra bina tamamen çöktü. Sosyal medyada hızla yayılan görüntüler ise izleyenler tarafından ilgi gördü. Malatya’nın Battalgazi ilçesine bağlı Zafer Mahallesi’nde yeniden yapılaşma çalışmaları kapsamında rezerv alanı ilan edilen bölgede kalan binalar tek tek yıkılıyor. Geçtiğimiz günlerde de aynı bölgede bir başka binanın araç korna sesi ile yıkılmasının sosyal medyaya yansıdığı alanda bu sefer de daha eğlenceli bir şekilde binanın yıkımı sağlandı. 6 Katlı bir bina iş makineleri tarafından yıkıma hazır hale getirildikten sonra sıra son dokunuşa geldi. Bu anı daha eğlenceli hale getirmek isteyen çalışanlar yaptıkları işi hem kayda aldı hem de binanın yıkımını ilginç bir şekilde gerçekleştirdi. Bir araçtan yüksek sesle müzik açılırken, bir taraftan da kepçe operatörü uzak bir noktadan yere vurmaya başladı. Aynı zamanda bir çalışanın da binaya taş attığı ve yine bir aracın kornaya bastığı bu anlarda yapılan sıradışı müdahaleler sonucunda, yıkım anı daha da hızlandı ve bina, kısa süre sonra tamamen çöktü. Sosyal medyada hızla yayılan görüntüler ‘Eğlenceli’ bir yıkım olarak gündem olurken kentte artık yıkımların sıradışı eğlenceye dönüştüğü yorumları geldi.
Yenişehir Belediyesinin üreticilere solucan gübresi desteği sürüyor
07 Kasım 2024 Perşembe - 13:16 Yenişehir Belediyesinin üreticilere solucan gübresi desteği sürüyor Mersin’in merkez ilçe Yenişehir Belediyesi, kimyasal gübre kullanımını azaltmak ve çiftçilere destek vermek amacıyla ürettiği organik solucan gübrelerini kırsal mahallelerdeki vatandaşlara ulaştırmaya devam ediyor. Tarımsal danışmanlık hizmetleri kapsamında kırsal mahallerdeki çiftçilere ziraat mühendisleri aracılığıyla budama, ilaçlama ve gübreleme ile ilgili eğitimler veren Yenişehir Belediyesi, tarımda verimi artırmak amacıyla organik solucan gübresi üreterek, vatandaşlara dağıtıyor. Yenişehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü ekipleri son olarak Çavak Mahallesi’ndeki üreticilere 2 bin litre solucan gübresi ulaştırdı. Üretimi devam eden gübreler periyodik olarak tüm kırsal mahallelerde ücretiz dağıtılıyor. Yenişehir Belediyesi ayrıca çiftçilere organik solucan gübresi üretmeleri için de eğitim desteğinde bulunuyor. “Solucan gübresiyle hem toprağı besliyor hem de üretimi destekliyoruz” Proje ile ilgili konuşan Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, “Kimyasal gübrelerin uzun vadede topraklarımızı yorup verimsiz hale getirdiği ve çevresel sorunlara yol açtığı bir dönemde, organik solucan gübresi gibi doğal ve sağlıklı alternatiflerle tarımsal verimi artırıyoruz. Bu yalnızca bir üretim projesi değil, aynı zamanda bilinçli bir tarım anlayışının yaygınlaşması için attığımız önemli bir adımdır. Kırsal Hizmetler Müdürlüğümüzdeki ziraat mühendisleri aracılığıyla çiftçilerimize sunduğumuz budama, ilaçlama ve gübreleme eğitimleri sayesinde, verimlilik artışının yanında doğaya duyarlı üretim alışkanlıkları kazandırmayı da amaçlıyoruz. Solucan gübresiyle hem toprağı besliyor hem de üretimi destekliyoruz. Yenişehir’in kısıtlı tarım alanlarında üretimin artmasını, doğaya zarar vermeden sağlıklı ürünler yetiştirilmesini ve çiftçilerimizin daha az maliyetle daha çok kazanç sağlamasını önemsiyoruz. Dolayısıyla en üst seviyede üretim için tüm gayretimizle çalışıyoruz. Yenişehir’de toprağa, üretime ve üreticimize olan desteğimizi her zaman sürdüreceğiz" dedi.
Güvenpark modern yüzüyle Ankaralılarla yeniden buluştu
07 Kasım 2024 Perşembe - 13:14 Güvenpark modern yüzüyle Ankaralılarla yeniden buluştu Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), Güvenpark’ı Ankaralılara modern bir yaşam alanı olarak yeniden kazandırdı. Ankara Büyükşehir Belediyesi, ‘Güven Anıtı’ çevresinde bulunan ve Cumhuriyet tarihinin Ankara’daki ilk parkı olan Güvenpark’ı yeniledi. Başkent’in simge mekanlarından biri olan Güvenpark, tarihi dokusuna sadık kalınarak gerçekleştirilen ‘Güvenpark Kentsel Tasarım’ projesiyle yeniden hayat buldu. Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi tarafından gerçekleştirilen projede parka ismini veren ‘Güven Anıtı’ndaki deformasyonlar giderilerek, aslına uygun bir şekilde restore edildi. Proje kapsamında anıtın çevresindeki oturma alanları, park içindeki yaya yolları ve Atatürk Bulvarı tarafındaki kaldırım ve otobüs durakları yenilenerek modern bir görünüme kavuşturuldu. Milli Müdafaa Caddesi üzerindeki mevcut büfeler de iyileştirilerek, daha işlevsel hale getirildi. ABB tarafından yapılan açıklamaya göre, yenileme çalışmaları çerçevesinde yeşil alanlar genişletilerek, büyüklüğü 9 bin metrekareden 13 bin 499 metrekareye çıkarıldı. Mevcut 318 ağacın korunarak sayılarının 348’e yükseltildiği projede, bitkisel peyzaj Ankara’nın iklimine uygun bir şekilde yenilendi. Aydınlatma projesi sayesindeyse park hem daha güvenli hem de daha nitelikli bir hale getirilirken, Güvenpark’ın kimliğini oluşturan amfi ise korunarak önünde çiçek gösteri alanları oluşturuldu. Park içerisinde bulunan üç havuzun da gerekli bakımları yapılarak, tesisatları güçlendirildi. Terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlar anısına bir anıt yerleştirilmesi de planlanıyor Yenileme çalışmalarında Güvenpark’ta ayrıca bir sergi duvarı da yer aldı. 20 fotoğraftan oluşan sergi duvarı, ziyaretçilerine parkın tarihine yolculuk yapma imkânı sunacak. Ayrıca Güvenpark’a yaşanan terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlar anısına bir anıt yerleştirilmesi de planlanıyor. “Güvenpark, Cumhuriyet’in 100 yılının hikayesi” Güvenpark’ın Cumhuriyet Dönemi’nin ilk kamusal yeşil alanı olma özelliğiyle büyük bir öneme sahip olduğunu ifade eden Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Koordinatörü Bekir Ödemiş, “Ankara’nın imar planını hazırlayan Hermann Jansen’in ‘Yeşil Kuşak Projesi’ doğrultusunda Güvenpark önemli kamusal alanlardan birisidir. Cumhuriyet döneminin ilk kamusal yeşil alanı olarak hem kent hem de Türkiye’nin toplumsal hafızasında önemli bir yere sahip büyük olaylara tanıklık etmiştir. Kızılay’ın kamusal alan olarak pek çok etkinliğe, tepkilere, protestolara veya mitinglere ev sahipliği yaptığını düşünürsek Güvenpark’ın hikâyesi sadece bir park olmaktan öte Cumhuriyet’in 100 yılının hikâyesi diyebiliriz. Önemli bir kente tarihi kimlik katan alana ilişkin projemizi Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak hazırlamıştık. Bu süreçte parkın toplumsal bellekteki yerini ve kültürel miras özelliğini korumaya özen gösterdik” dedi. Güvenpark’ta yürütülen restorasyon çalışmalarında parkın doğal ve özgün işlevini korumaya özen gösterdiklerini belirten Ödemiş, “Parkın doğal sit ve kültürel sit özelliklerini dikkate alarak, hem özgün dokusunu koruduk hem de parkın işlevsel ve çağdaş bir kullanıma uygun hale gelmesini sağladık” diye konuştu.
Depremin yıktığı Taştepe modern bir yaşam alanına dönüştürülecek
07 Kasım 2024 Perşembe - 13:10 Depremin yıktığı Taştepe modern bir yaşam alanına dönüştürülecek Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, depremin ardından yapılacak dönüşümle birlikte Taştepe’nin modern bir yaşam alanına dönüşeceğini ifade etti. Battalgazi’de 6 Şubat 2023 depremlerin izlerinin silinmesi için başlatılan inşa, imar ve ihya çalışmaları sürüyor. Depremlerde önemli bir yıkım yaşayan Taştepe Mahallesi’nde ise kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verildi. Bölge sakinleri ile bir araya gelen Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, "Gündemimiz tamamen rezerv alanlarla ilgili. Deprem sonrası yıkımın yoğun olduğu mahallelerde kentsel dönüşüm artık kaçınılmaz bir zorunluluk haline geldi" dedi. Şehit Fevzi Mahallesi örneği Elazığ depreminden sonra Şehit Fevzi Mahallesi’nde başlatılan kentsel dönüşüm sürecinin olumlu sonuçlar verdiğini hatırlatan Taşkın, Taştepe’de de benzer bir sürecin başlatılmasının önemini dile getirdi. "Yerimiz ne kadar kötü olursa olsun, insanoğlu alışkanlıklarından vazgeçmek istemiyor" diyen Başkan, bu nedenle dönüşüm projelerine başlanmasının önemli bir adım olacağını belirtti. Eski yapılaşmanın yoğun olduğu alanlarda belediyecilik hizmetlerinin dahi zor yürütüldüğünü ifade eden Taşkın, dönüşüm projelerinin mahalle sakinlerinin yaşam kalitesini artıracağını aktardı. Devlet desteği şart Modern mimari ve geniş caddelerle yenilenmiş bir mahalle oluşturmanın devlet desteği olmadan mümkün olmayacağını belirten Başkan Taşkın, belediyeye yapılan dönüşüm başvurularının yetersizliğine dikkat çekti. "Depremin üzerinden 2 yıl geçmiş olmasına rağmen, yapılması gereken binlerce binaya karşın belediyemize başvuru sayısı 90 civarında" şeklinde konuşan Taşkın, vatandaşlara bu tarihi fırsatı kaçırmamaları için çağrıda bulundu. Taşkın, pek çok vatandaşın mahallesinin rezerv alan ilan edilmesini talep ettiğini ve bu talebin Taştepe Mahallesi için de geçerli olduğunu belirtti. Tahliye süreci ve vatandaşlara destek Taşkın, mahalle sakinlerinden tahliyelerin hızla gerçekleştirilip inşaat sürecine geçilmesini beklediklerini ifade etti. Yeşiltepe’deki kentsel dönüşüm sürecini örnek göstererek, hızlı bir boşaltım sürecinin ardından inşaatların bir yıl içinde tamamlandığını söyledi. Bu süreçte hasta, yaşlı ve engelli vatandaşlar için konteyner alanları sağlanacağını ve bu kişilerin taşınma işlemlerinin belediye tarafından yapılacağını belirtti. Başkan Taşkın, "Taştepe, gecekondu görünümünden sıyrılarak modern bir mahalle haline gelecek" dedi. Rezerv alana dâhil olmak istemeyenler için açıklama Bazı vatandaşların rezerv alan içinde olmak istemediğini belirten Taşkın, devletin bu projelerde yüzde 70 ve üzeri bir çoğunluğun onayını aradığını vurguladı. Kiltepe Mahallesi’nde yaşanan örnek üzerinden imar taleplerinin bazen sıkıntılara yol açtığını aktararak, kentsel dönüşümde arsa ve daire hesaplarının titizlikle yapıldığını belirterek, "Yıkılan evinizin daire sayısı ve metrekare bedeli ne kadarsa, rezerv alanda aynı daire sayısı ve metrekare üzerinden size teslim yapılıyor. Deprem sonrası ortaya çıkan ihtiyaçları karşılamak amacıyla oluşturulan bu alanlarda, hak sahiplerine, kaybettikleri alanın büyüklüğüne ve oda sayısına eşdeğer konutlar sağlanıyor. Örneğin, yıkılan evin ve arsasının toplam değeri 1 milyon TL, yeni yapılan evin bedeli de 1 milyon TL ise bu durumda vatandaşın devlete ödemesi gereken tutar yine 1 milyon TL olarak belirleniyor. Böylece, vatandaşlarımız sahip oldukları değere denk bir şekilde yeni konutlarına kavuşmuş oluyor." ifadelerini kullandı. Taşkın, vatandaşların ödemelerinin teslim tarihindeki birim fiyatlar üzerinden hesaplandığını, yeni ev teslim edildikten sonra 2 yıl ödeme alınmadığını ve kalan borcun faizsiz olarak 18 yıla bölünerek ödenebileceğini açıkladı. Konuşmasının sonunda Başkan Taşkın, mahalle sakinlerine kentsel dönüşüm sürecine destek vermeleri için çağrıda bulunarak, “Hatıralarımıza saygı duyuyoruz. Ama geleceğimize kurban etmemeliyiz. Taştepe’nin modern bir yaşam alanına dönüşmesi için hep birlikte çalışmalıyız” dedi. Başkanın bu çağrısı, mahalle sakinleri tarafından dikkatle dinlendi ve kentsel dönüşüm süreci ile ilgili beklentiler daha da arttı.
Türkiye’nin Likya Yolu’na rakip "Fırat Yolu"
07 Kasım 2024 Perşembe - 12:49 Türkiye’nin Likya Yolu’na rakip "Fırat Yolu" Türkiye’nin yeni gözde yürüyüş rotası Fırat Yolu, doğaseverlere eşsiz bir keşif imkanı sunuyor. Bozova’dan Halfeti’ye kadar uzanan 78 kilometrelik bu güzergah, Şanlıurfa’nın doğal ve tarihi zenginliklerini gözler önüne seriyor. Şanlıurfa Kamp Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü tarafından başlatılan “Euphrates Way 2024 Trekking Project” çerçevesinde hayata geçirilen Fırat Yolu, özellikle Likya Yolu’nun etkileyici atmosferine benzer yapısıyla dikkat çekiyor. "Fırat Yolu: 3 günlük doğa ve tarih yolculuğu" Kırsal Eskin Mahallesinden başlayarak Halfeti’nin tarihi Savaşan Mahallesinde sona eren bu etkileyici parkur, bölgenin uzun zamandır keşfedilmeyi bekleyen doğal güzelliklerini ve kültürel miraslarını gün yüzüne çıkarıyor. Üç gün süren yürüyüşe katılan 9 deneyimli doğasever, zorlu bir doğa yolculuğunda, yemyeşil vadiler, sarp kayalıklar ve tarihi su değirmenleri gibi noktalardan geçerek Şanlıurfa’nın saklı kalmış güzelliklerini gözler önüne serdi. "Doğanın ve tarihin buluşma noktası" Likya Yolu’nun popülerliğiyle bilinen Türkiye, Fırat Yolu ile farklı bir doğa yürüyüşü deneyimi sunmayı hedefliyor. Yol boyunca İnbaşı Mağaraları ve su değirmenleri gibi tarihi durakların yanı sıra, bölgeye özgü bitki örtüsü ve benzersiz manzaralar eşliğinde yürüyüş yapan doğaseverler, bu rotanın etkileyici atmosferiyle unutulmaz anlar yaşadı. Fırat Yolu, doğayla iç içe bir deneyim sunarken, aynı zamanda zengin bir kültürel yolculuğa da imkan tanıyor. Grup yöneticisi Ayhan Taş, bu projeyle Şanlıurfa’nın doğal güzelliklerini ve Anadolu’nun sıcak misafirperverliğini tanıtmayı amaçladıklarını aktardı. Grubun bir diğer yöneticisi Hüseyin Açar, Fırat Yolu’nun, Türkiye’nin yürüyüş ve doğa turizmi açısından yeni bir merkez haline gelme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. Proje katılımcılarından Mustafa Tikbıyık ise bu tür projelerin, bölgenin hem turistik hem de ekonomik olarak gelişmesine katkı sağlayacağını ifade etti.
Kastamonu Üniversitesi’nde 100 fidan dikildi
07 Kasım 2024 Perşembe - 12:23 Kastamonu Üniversitesi’nde 100 fidan dikildi Milli Ağaçlandırma Günü etkinlikleri çerçevesinde Kastamonu Üniversitesi’nde akademik ve idari personel tarafından 100 adet fidan toprakla buluşturuldu. Ormancılık ve Tabiat Turizmi İhtisas Üniversitesi olan Kastamonu Üniversitesi, sürdürülebilir çevre bilincini artırmak ve küresel iklim değişikliğiyle mücadeleye katkıda bulunmak amacıyla akademik ve idari personelin katılımıyla fidan dikim etkinliği düzenledi.Personel Daire Başkanlığı koordinasyonunda, Orman Fakültesi yürütücülüğünde ve Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü’nün destekleriyle gerçekleştirilen etkinlik, Kuzeykent Kampüsü’nde Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin karşısındaki alanda yapıldı. Etkinliğe, rektör yardımcıları Prof. Dr. Ömer Küçük, Prof. Dr. Mehmet Atalan ile Genel Sekreter V. Dr. İbrahim Demirbaş’ın yanı sıra akademik ve idari personel katıldı. Etkinlikte küresel iklim değişikliğinin etkilerine dikkat çeken Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, “Bu tür etkinlikler, hem iklim değişikliğiyle mücadeleye hem de ‘İklim Değişikliğine Dirençli Kampüs’ projemize katkı sağlamak açısından büyük önem taşıyor. Akademik ve idari personelimizin bu çalışmalara gösterdiği destek, çevreye olan bağlılığımızı ve sürdürülebilir bir gelecek için kararlılığımızı yansıtıyor” dedi. Etkinlikte, Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esra Nurten Yer Çelik de, fidan dikimi hakkında bilgi vererek, katılımcılara dikim süreci ve doğru fidan dikimi teknikleri konusunda rehberlik etti. Konuşmaların ardından, akademik ve idari personel tarafından 100 adet fidan toprakla buluşturuldu.
Mersin’de 30 dönümlük ’Defne Koruluğu’ oluşturuluyor
07 Kasım 2024 Perşembe - 12:06 Mersin’de 30 dönümlük ’Defne Koruluğu’ oluşturuluyor Mersin’in Toroslar ilçesinde ’İklim Değişikliğine Adaptasyon İçin Harekete Geç’ projesi çerçevesinde 30 dönümlük ’Defne Koruluğu’ oluşturuluyor. Düzenlenen ’Gelecek İçin Bir Fidan’ etkinliğinde katılımcılar, öğrencilerle birlikte 30 dönümlük koruluğa fidan dikti. Büyükşehir Belediyesinin Avrupa Birliği (AB) Projesi olan İklim Değişikliğine Adaptasyon Hibe Programı’nda hibe aldığı ‘İklim Değişikliğine Adaptasyon İçin Harekete Geç’ isimli projesi çerçevesinde düzenlenen etkinlikle Büyükşehir Belediyesi ile Toroslar Belediyesi iş birliğinde Korukent Mahallesi’nde oluşturulan Defne Koruluğu’na fidan dikildi. Katılımcılar, öğrencilerle birlikte koruluğa 350 defne fidanının yanı sıra, 120 yayılıcı ardıç, 100 Ligustrum, 75 Akçaağaç ve 30 kauçuk fidanı dikimi gerçekleştirildi. "Halka nefes alabileceği alanlar oluşturuyoruz" Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Hamit Mert Avcı, törende, "Omuz omuza, halka nefes alabileceği alanlar oluşturuyoruz. Bu alanlar, sadece halkın günlük ulaşımını kolaylaştırmak için seçilen yerler değil. Aynı zamanda etrafında karbondioksite yutak alanlar oluşturmaya çalışıyoruz. Ekonomik kriz bugünün sorunu olabilir; ama ekolojik kriz hem bugün, hem 10 yıl, hem de 100 yıl sonrasının sorunu" dedi. Defne ağaçlarının hem ekolojik, hem de ekonomik değerine dikkat çeken Avcı, "Burası halka nefes alan alanlar açmak dışında, sürdürülebilir bir belediyecilik ve sağlıklı bir insan hayatı için en önemli önceliğimiz" diye konuştu. "Her diktiğimiz fidan, doğa dostu bir gelecek için yatırımdır" Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı ve Proje Koordinatörü Dr. Bülent Halisdemir de görevlerinin; iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak, uyum sağlamak ve dirençli bir kent oluşturmak olduğunu söyledi. Halisdemir, "Defne koruluğu; ağaç dikilmesinin ötesinde, iklim değişikliğine uyum sağlamak, karbon salınımını azaltmak, karbon yutakları oluşturmak, daha yaşanılabilir bir çevre için attığımız güçlü bir adım. Koruluğa dikilen ağaçların karbon tutma kapasitesi sayesinde, iklim dostu bir alan oluşturmamıza destek olacak, gelecekte kentimize temiz hava, doğal bir gölgelik yaşam, sağlıklı bir ekosistem sunacaktır. Ağaçlandırma çalışmalarımızla aynı zamanda, doğa sevgisini ve çevre bilincini yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Her diktiğimiz fidan geleceğimiz için bir umut, doğa dostu bir gelecek için yatırımdır" dedi.