Yerel Haberler
Çankırı
10 Ocak 2025 Cuma - 11:35 Orta Asya’ya uzanan kültür asırlardır yaşatılıyor Orta Asya’dan Anadolu’ya taşınan ’Yaran kültürü’, Çankırı’da asırlardır yaşatılmaya devam ediliyor. Yüzyıllardır devam eden ve Orta Asya’daki Türk kültürünün izlerini taşıyan "yaran kültürü", Çankırı’da yaşatılıyor. Özellikle Çankırı ve İç Anadolu Bölgesinde sürdürülen yaran kültürü, Oğuzlar’dan uzanan Türk geleneklerini ve ahilik geleneğini canlı tutuyor. Kültürü yaşatan ’yaran’lar kurdukları ‘yaran meclisi’nde bir araya gelerek asırlardır süren geleneği devam ettiriyor. Mecliste çeşitli oyunlar oynayıp sohbet eden yaranlar, soğuk kış günlerinde hoşça vakit geçiriyor. Büyük baş ağa, küçük baş ağa, reis, çavuş, usta yaranlar, kalfa yaranlar ve küçük yaranlar olarak nitelendirilen vatandaşların katıldığı bu buluşmalar ’ocak yakmak’ olarak adlandırılıyor. Yaşatılan kültür ile birlik ve beraberin sürdürülmesi amaçlanıyor. "Asıl sebebi birlik ve beraberlik " Meclisin amacının birlik ve beraberliğin sağlanması olduğunu söyleyen Ulubey Yaren Meclisi Üyesi Görkem Güray, “Şu an çırak yaranım ama ilerleyen zamanlarda kalfalık ve ustalığım devam edecek. Yaran, Oğuzlar2dan günümüze kadar gelen Dede Korkut ve Ahi Evran ile birlikte oluşmuş, Çankırı halkının ve İç Anadolu Bölgesinde dostluk, beraberlik oluşturmak maksadıyla, kış günlerinde eğlendikleri ama asıl sebebinin birlik ve beraberlik olduğu bir meclistir. Yaranlar, genellikle kış aylarında başlar ve Şubat sonuna kadar devam eder. Mecliste minimum 24 kişi bulunur ve bunlar, büyük baş ağa, küçük baş ağa, reis, çavuş, usta yaranlar, kalfa yaranlar ve küçük yaranlar olarak devam eder. Burada çeşitli oyunlar oynanıp keyifli sohbetler edilir. Buraya gelen misafirlerin herhangi bir resmiyetine bakılmaz. Burada tüm misafirler eşittir, herkese eşit davranılır ve hürmet gösterilir. Bütün kuralarda herkes için aynıdır. Misafirler, yaranlarımızın ve ağalarımızın çevresindeki insanları aynı düğünlere davet eder gibi tarih ve saati söyleyip ‘ocak yakıyoruz’ tabiriyle çağırılıp gelebilir” dedi.
2. Uluslarası Kurtuluş Yolu Bisiklet Turu’nun Çankırı-Ankara etabı başladı
02 Eylül 2024 Pazartesi - 11:08 2. Uluslarası Kurtuluş Yolu Bisiklet Turu’nun Çankırı-Ankara etabı başladı Türkiye Bisiklet Federasyonu ve Samsun Sivil Toplum Kuruluşları Federasyonu’nun ortaklaşa düzenlediği Kurtuluş Yolu Bisiklet Turu’nun Çankırı-Ankara etabı başladı. Türkiye Bisiklet Federasyonu ve Samsun Sivil Toplum Kuruluşları Federasyonu (SAMKON) tarafından gerçekleştirilen 2. Uluslarası Kurtuluş Yolu Bisiklet Turu, Çankırı-Ankara etabıyla devam ediyor. Samsun’dan start alan turda Türkiye, Belçika, Almanya, Japonya, İran, Eritre, Kazakistan, İsviçre, Filipinler, Fransa, Hollanda, Ukrayna, Avustralya, Brezilya, Büyük Britanya, Portekiz, İspanya ve Venezuela’dan katılan 8 takım ile 115 profesyonel sporcu sürüş yapıyor. Turun ilk etabında bisikletçiler Samsun-Yakakent arasında 151,1 kilometre pedal çevirdi. Turun ikinci etabında ise Havza-Amasya arasında 133,7 kilometre yol kateden bisikletçiler, Amasya’dan start alan üçüncü etap turunda ise 163,6 km pedal çevirerek Çorum’a ulaştı. Tur, Çorum’un ardından Çankırı-Ankara etabı ile devam etti. Çankırı Kent Meydanında start alan bisikletçiler, Ankara’ya ulaşmak için pedal çevirmeye başladı. "8 ülke, 110’dan fazla yabancı sporcu ve Türk Milli Takımı’ndan da gelenler var" Sürüşle ilgili bilgi veren SAMKON Başkan Yardımcısı Harun Kurt, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs’ta ilk adımı attığı ve Kurtuluş Mücadelesi’ni başlatmış olduğu Samsun’dan Ankara’ya giden güzergahta tekrar o milli ruhu canlandırmak adına SAMKON olarak bir organizasyon düzenledik. Geçen seneki ulusal çaptaki başarısından dolayı bu sene de uluslararası kategoriye alındı. Toplam 4 gün süre turda 600 kilometre, 4 etap ve her etabın kendine göre ödülleri ve yarış standartları var. Sonunda ise tüm yarışın bir kazananı olacak. İnşallah ilerleyen senelerde gelenekselleşir. Çocuklarımıza da bisiklet sporunu sevdirerek gelecek nesillerin bisikleti sevmelerini hedefliyoruz. 8 ülke, 110’dan fazla yabancı sporcu ve Türk Milli Takımı’ndan da gelenler var. Japonya, Kazakistan, Almanya, Fransa, İtalya, Belçika, İran, Kırgızistan gibi birçok ülkeden takımlar yarışmakta. İnşallah Ankara’da bitireceğiz” ifadelerini kullandı.
Kışlık konserve hazırlayanlar dikkat: "Yanlış yapılması ölümle sonuçlanabilir"
31 Ağustos 2024 Cumartesi - 10:25 Kışlık konserve hazırlayanlar dikkat: "Yanlış yapılması ölümle sonuçlanabilir" Kışlık konserve yiyecekleri hazırlıkları yapanlar için uyarılarda bulunan Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, uygun sürede ve sıcaklıkta pişirilmeden kapatılan konservelerin önemli rahatsızlıklara yol açabileceğini söyledi. Ağustos ayının bitmesiyle birlikte vatandaşlar kışlık konserveler hazırlamaya başladı. Taze sebze ve meyveleri kış boyunca tüketmek için konserve ve turşular yapmaya başlayan vatandaşlara uyarılarda bulunan Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, gıdaların, uygun sürede ve sıcaklıkta pişirilmeden konservelenmesinin ölümle sonuçlanabileceğini belirtti. Dr. Sarıkaya, besinlerin türlerine göre, belirli sürede uygun ısıl işleme tabii tutulması gerektiğini söyledi. Paslı ya da paslanabilecek malzemelerden yapılmış kapaklarda mikrop üreme özelliğinin yüksek olduğunu kaydeden Dr. Sarıkaya, cam kavanozların 15-20 dakika kaynatılarak sterilize edilmesi gerektiğini ve kapakların her konserve yapımında yenilenmesi gerektiğini söyledi. “Ölümle sonuçlanabilecek rahatsızlıklara yol açabilir” Zehirlenmelerin önlenmesi için yapılması gereken hususlarla ilgili konuşan Dr. Sarıkaya, “Daha çok konserve besinlerle bulaşan ve ‘clostridium botulinum’ adlı bakterinin toksini ile oluşan, şiddetli gıda zehirlenmelerinin genellikle uygun sürede ve sıcaklıkta pişirilmeden kapatılan, evde hazırlanmış konservelerden kaynaklandığı bilinmektedir. Bu zehirlenme dünyada bilinen en güçlü zehirlenmelerden biridir ve ölümle sonuçlanabilecek rahatsızlıklara yol açabilir. Ev şartlarında yapılan konservelerde riskin yok edilebilmesi için besinler türlerine göre, belirli sürede uygun ısıl işleme tabii tutulmalıdır. Botulizm toksini 80 derecede 10-30 dakika, 100 derecede ise 10 dakika kaynatılarak tahrip edilebilmesine rağmen, uygun olmayan şartlarda saklanan besinlerde yeniden üreyebilir. Ev yapımı konserve yaparken yiyeceklerin iyice yıkanması, dengeli tuz oranı ve hijyenik şartların sağlanması, sağlığımızı korumamız açısından önem arz etmektedir” dedi. “Cam kavanozlar 15-20 dakika kaynatılarak sterilize edilmelidir” Cam kavanozların sterilize edilerek kullanılması gerektiğini kaydeden Sarıkaya, “Paslı ya da paslanabilecek malzemelerden yapılmış kapaklarda mikrop üreme özelliği yüksektir. Bu nedenle konserve yapımında ısıya dayanıklı cam kaplar ve paslanmaz kapaklar kullanılmalıdır. Kullanılmadan önce mutlaka cam kavanozlar 15-20 dakika kaynatılarak sterilize edilmelidir. Kapaklar her konserve yapımında yenilenmelidir. Konservenin kapağına dikkat edilmesi gerekir. Kabarma, bombeleşme varsa bu clostridium botulinum adlı bakterinin ürediğini gösterir ve asla tüketilmemelidir. Kapak eğer sızdırmışsa, küflenme varsa kesinlikle bu konservenin de tadına bile bakılmamalıdır” diye konuştu. “Sağlıklı beslenelim derken sağlığımızdan olmamaya hijyen kurallarına uymaya azami özen gösterelim” Zehirlenme belirtilerinin yaşanması üzerine sağlık kuruluşlarına başvurulması gerektiğini söyleyen Sarıkaya, “Konserve ürünlerin tüketiminden 12 saat sonra zehirlenme belirtileri görülmeye başlanır. Bulantı, kusma, çift görme, ishal, kabızlık, tansiyon düşüklüğü, vücutta şişme ve solunum problemi gibi belirtiler konserve zehirlenmelerinin başlıca semptomları içinde kendini gösterir. Bu belirtilerin ortaya çıkması sonrasında en yakın sağlık kuruluşuna başvurmamız gerekiyor, bulantı ve kusma nedeni ile vücudun kaybettiği sıvı kaybının yerine konmasına hassasiyet göstermemiz önemli. Sağlıklı beslenelim derken sağlığımızdan olmamaya hijyen kurallarına uymaya azami özen gösterelim. Sağlıklı günler dilerim” şeklinde konuştu.
İhracat Çankırı’da azaldı
29 Ağustos 2024 Perşembe - 13:08 İhracat Çankırı’da azaldı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından verilen bilgiye göre, Çankırı’da ihracat geçen yılın Temmuz ayına göre yüzde 3,3 azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı (TÜİK) ‘Dış Ticaret İstatistikleri’ni açıkladı. Edinilen bilgiye göre, 2024 yılı Temmuz ayında Çankırı’dan yapılan ihracat 30 milyon 619 bin dolar oldu. Temmuz ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,3 azaldı. Gerçekleşen ihracatın ISIC Rev4 ürün sınıflamasına göre dağılımı incelendiğinde ilk sırada 20 milyon 47 bin dolar ile “iç ve dış lastik imalatı” ürün grubu yer aldı. Bu ürün grubunu 5 milyon 851 bin dolar ile “makarna, şehriye, kuskus vb. unlu mamullerin imalatı” ve 1 milyon 288 bin dolar ile “diğer çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünlerin yetiştirilmesi” ürün grubu takip etti. Temmuz ayında Çankırı’dan ISIC Rev4 sınıflamasına göre 45 farklı ürün grubundan ihracat gerçekleşti. Temmuz ayında Çankırı’dan 85 farklı ülkeye ihracat yapılıp ilk sırada 6 milyon 945 bin dolar ile Almanya yer aldı. En fazla ihracatın gerçekleştiği ikinci ülke 4 milyon 195 dolar ile Birleşik Krallık olurken üçüncü sırada 2 milyon 369 bin dolar ile Macaristan bulundu. Çankırı’nın 2024 yılı Temmuz ayındaki ithalatı ise 18 milyon 76 bin $ ile geçen yılın aynı ayına göre yüzde 47,4 arttı. İthalat, 58 farklı ürün grubunda gerçekleşti. İthalatta ilk üç sırada; 6 milyon 57 bin dolar ile “birincil formda plastik ve sentetik kauçuk imalatı” ürün grubu, 3 milyon 761 bin dolar “diğer çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünlerin yetiştirilmesi” ve 2 milyon 509 bin dolar ile “temel kimyasal maddelerin imalatı” ürün grubu yer aldı. Temmuz ayında 31 farklı ülkeden Çankırı’ya yapılan ithalatta ise ilk sırada 2 milyon 770 bin dolar ile Japonya yer aldı. İkinci sırada 2 milyon 281 bin dolar ile Çin, üçüncü sırada 2 milyon 178 bin dolar ile İtalya takip etti.
Çankırı’da göletlerdeki balık popülasyonu salınan binlerce sazan ile canlı tutuluyor
29 Ağustos 2024 Perşembe - 11:23 Çankırı’da göletlerdeki balık popülasyonu salınan binlerce sazan ile canlı tutuluyor Çankırı’da bulunan göletlerdeki balık popülasyonu, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri tarafından salınan sazan balıkları ile canlı tutuluyor. Son olarak 37 gölete 773 bin yavru sazan balığını söyleyen Çankırı İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Hüseyin Düzgün, yasak avlanmanın önüne geçmek için de yoğun mesai harcadıklarını söyledi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından koordine edilen ‘Su Kaynaklarının Balıklandırılması Projesi’ çerçevesinde göletlerdeki balık popülasyonu her geçen gün artıyor. Çankırı’da bu çerçevede 37 gölete 5 ila 8 gram arasında ağırlığa sahip 773 bin yavru sazan balığı salındı. Amasya Yedikır Su Ürünleri Araştırma Üretim İstasyonu tarafından üretimi gerçekleştirilen balıklar, Ağustos ayının ilk günlerinde göletlerle buluşturuldu. Sürekli olarak göletlerin balıklandırıldığını ve balık popülasyonunun arttırıldığını belirten Çankırı İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Hüseyin Düzgün, popülasyonun korunması için de yasak avlanmanın önüne geçmek amacıyla da sürekli olarak denetimler gerçekleştirdiklerini belirtti. “37 adet gölete 5-8 gram arası 773 bin adet yavru sazan balığıyla balıklandırma sağladık” Balıklandırmadaki amacın ekosistemin korunması ve sportif amaçlı balıkçılığın popülasyonu olduğunu belirten Dr. Düzgün, “Bakanlığımız hem yöremiz çiftçilerini hem de doğal hayatı korumaya yönelik projeler yapmakta. Bu kapsamda su kaynaklarında farklı nedenlerle zarar gören su ürünleri stoklarının takviyesi için Bakanlığımızca uygulanan ‘Su Kaynaklarının Balıklandırma Projesi’ni ilimizde uygulayarak 37 adet gölette 5-8 gram arası 773 bin adet yavru sazan balığıyla balıklandırma sağladık. Bizim buradaki amacımız iç su kaynaklarının rasyonel olarak kullanılmasını sağlamak sulak alanlardaki doğal bitki florasının sağlamak ve ekosistemi canlı tutmak, sportif amaçlı balıkçılığın popülasyonunun arttırılması sağlamak” dedi. “Olağanüstü, yasak ürünler ve yasak zamanda avlananlarla ilgili tedbirleri alıyoruz” Yasak avlanmanın önlenmesi için yürütülen çalışmalarla ilgili de bilgi veren Dr. Düzgün, “Yöre yetiştiricilerimiz ve amatör balıkçılarımızdan ricamız, çevre kirliliğine neden olmasınlar, iç sularımız kirletilmesin ve uygunsuz av araçları ile avlanılmasınlar. Sürekli jandarma ile kontrol içerisindeyiz. Olağanüstü, yasak ürünler ve yasak zamanda avlananlarla ilgili tedbirleri alıyoruz ve yakalananları cezai işlem uygulanıyor. Hem amatör balıkçılarımızın hem de yöre halkımızın avlanma limitlerine uyması bu projenin ileriye dönük faydasını da artıracaktır. Bu anlamda biz, tüm vatandaşlarımızdan bu hususlara dikkat etmesini istiyoruz” diye konuştu.