ÇEVRE - 13 Ekim 2024 Pazar 11:53

Üniversitenin zarar gören arı kovanları üretici desteğiyle yenilendi

A
A
A
Üniversitenin zarar gören arı kovanları üretici desteğiyle yenilendi

Bursa Uludağ Ünivesitesi (BUÜ) kampüsünde 30 Haziran’da meydana gelen büyük yangında zarar gören arı kovanları yenilendi. Bursa Bal Üreticileri Birliği ile Uludağ Arıcılık Derneği destekleriyle alınan yeni kovanlar, kampüs içerisindeki yerlerine yerleştirildi.


Haziran ayının sonunda tarihinin en büyük yangınıyla karşı karşıya kalan BUÜ, felaketin izlerini silmeye devam ediyor. Kampüs içerisindeki çiftlik hayvanlarının herhangi bir zarar görmediği yangında, 30 arı kovanında hasar olduğu tespit edilmişti. Bursa Bal Üreticileri Birliği ve Uludağ Arıcılık Derneği, kovanların yenilenmesi ile arı takviyesi yapılması amacıyla üniversiteye destek oldu. Hazırlanan arı kovanları BUÜ Arıcılık Geliştirme ve Uygulama Merkezi’ne (AGAM) teslim edildi.


Arılardan her yıl önemli miktarda bal ürettiklerini aktaran AGAM Müdürü Prof. Dr. İbrahim Çakmak; “Hasat planlaması yaptığımız bir zaman aralığında yangına maruz kaldık. O yüzden de bu yıl bal ve diğer arı ürünleri üretimimiz ciddi miktarda düştü. Kayıplarımızdan ötürü bizi arayan ve katkı sağlamak isteyen arıcılarımız oldu. Kovan ve arı bağışı yapmak istediklerini ifade ettiler. Bu durum bizi fazlasıyla memnun etti. Bu bağışlarla yanan kovanlarımızın büyük bir geneli yerine koyuldu. Özellikle bu yıl ana arı kursu verdiğimiz ve üniversitemiz ile işbirliği protokolü bulunan Bursa Bal Üreticileri Birliği başkanı, üyeleri ve Uludağ Arıcılık Derneği başkanı, üyeleri ve diğer arıcılarımıza teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.


Zor zamanlarda yardımlaşmanın önemine vurgu yapan Prof. Dr. İbrahim Çakmak, “Onlar bizi en zor günlerimizde arayarak destek verme talebinde bulundu. Bizler de bu arıcılarımızın her zaman yanında olacağız. AGAM’da yangın sonrası yoğun bir çalışma yapıldı. Arıların sayılarını artırmanın yanında detaylı bir koloni yönetimi, bakım-besleme yapıldı. Gelecek yıl araştırma ve üretim için yeterli sayılara ulaşmış olduk. Arıcılarla işbirliğimiz her alanda zaman ve mekân kısıtlaması olmadan devam edecektir. Bundan sonraki yıllarda gücümüz yettiğince ve olabilecek tüm imkânlarımızla üreten ve ülkemize katkı sağlayan arıcılarımıza destek vermeyi sürdüreceğiz” dedi.



Üniversitenin zarar gören arı kovanları üretici desteğiyle yenilendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Savunma Sanayii Başkanı Görgün: "Bayraktar TB-3, dünya tarihine geçti" Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Bayraktar TB-3’ün kısa pistli bir gemiden kalkış ve iniş yapabilen ilk SİHA olarak dünya tarihine geçtiğini açıkladı. Savunma Sanayii Başkanı Görgün, sosyal paylaşım sitesi X hesabından “Dünya havacılık tarihinde bir ilk” başlığıyla yaptığı paylaşımda, “Bayraktar TB-3, kısa pistli bir gemiden kalkış ve iniş yapabilen ilk SİHA olarak dünya tarihine geçti. Bu başarı, yalnızca Türk savunma sanayiinin değil, aynı zamanda havacılık teknolojilerindeki küresel yarışta liderliğimizin bir göstergesidir. Bu yarışı Türkiye kazandı” dedi. Milli Deniz Havacılığı tarihimizde de bir ilk, olduğunu dile getiren Görgün, “Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen TB-3, Milli deniz havacılığımız alanında çığır açan bir inovasyon. Havada kalış süresi, yüksek faydalı yük kapasitesi ve şimdi de kısa pistli bir gemiden havalanma yeteneği ile TB-3, geleceğin savunma teknolojilerinde yeni bir dönemin kapısını araladı. Türkiye deniz havacılığına en yüksekten girdi. Bu tarihi başarıda emeği geçen başta BaykarTech firmamız olmak üzere, mühendislerimizi, teknisyenlerimizi ve tüm ekipleri yürekten tebrik ediyorum. Türkiye, azmi ve kararlılığıyla küresel bir yarışta daha en önde yer aldı. Baykar’ımızla ve Savunma sanayiimizle gurur duyuyoruz. TB-3 gerçek kuvvet çarpanı” ifadelerine yer verdi.
Antalya Antalya’da yaşayan yerleşik Ukraynalılardan 1000. gün açıklaması Antalya’da yaşayan yerleşik Ukraynalılar, Ukrayna-Rusya savaşının bininci günü nedeniyle açıklamada bulundu. Antalya’da yaşayan Ukraynalılar, Ukrayna-Rusya savaşının bininci günüde Attalos Heykeli önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması sırasında çok sayıda Ukraynalı, bayraklarına bürünmüş halde alanda hazır bulundu. “Rusya, dün çocukların da bulunduğu onlarca can kaybına sebep oldu” Ukrayna Antalya Konsolosu Oleksandr Voronin, Rusya’nın saldırısı nedeniyle Ukrayna’da yaşayan insanların normal hayat düzeninden mahrum kaldığını ifade ederek, "Sivil yerleşim yerlerinin ve sivillere yönelik altyapı ile enerji altyapısının sürekli olarak bombardımana maruz kalması nedeniyle, insanlar, normal bir hayat düzeninden mahrum kaldı. Başkent Kiev’de bile, kimi zaman hava hücum alarmı, kesintisiz on saat sürüyor ve bu esnada insanlar, işlerine, öğrenimlerine ve gece uykularını bölerek sığınaklara inip beklemek zorunda kalıyor. Geride bıraktığımız Pazar günü, 17 Kasım’da Rusya, Ukrayna geneline yönelik, 120 füze ve 90 kamikaze İHA ile yoğun bir hava saldırısı düzenledi. Bu saldırıda hedef, enerji altyapısıydı ve saldırının sonucunda, Ukrayna’nın bütün illerinde yoğun elektrik kesintileri görülmeye başladı. Rusya, dün Sumı ve Odesa şehirlerindeki yerleşim bölgelerine füze saldırıları düzenleyerek yeni bir suç işledi. Bu saldırılar, aralarında çocukların da bulunduğu onlarca can kaybına sebep oldu” dedi. Zelenskiy’nin formülüne destek talebi Savaşın bin gündür sürdüğünü vurgulayan Ukrayna Antalya Konsolosu Oleksandr Voronin, kendilerine destek olan tüm ülkelere teşekkür ederek, "Bin gün, sembolik bir tarihtir, çünkü işgalin başlangıcında dünya toplumu, Ukrayna’nın dayanabilme şansını 48-72 saat olarak değerlendiriyordu. Ancak Ukrayna askerleri ve halkı, orantısız bir güce karşı gerçek bir kahramanlık sergileyerek ayakta kalmayı başardı ve topraklarını savunmaya devam ediyor. Tüm ortaklarımıza, bu süre boyunca bize destek olmaya devam ettikleri için minnettarız. Ayrıca, tüm dünyanın, Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy tarafından sunulan, adil ve kalıcı bir barışı sağlamayı amaçlayan Zafer Planı ve Barış Formülü’nü destekleyeceğini umuyoruz.”
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasına yarın devam edilecek İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine yarın devam edilecek. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına 2. gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Fehmi Alperen, "Ben İBB’ye bağlı ambulans şoförü olarak çalışıyorum. 17 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışıyorum. Hasta sevki yapıyoruz. Bir şirketim de vardır aynı zamanda. Biz yeni doğan hasta nakli yapmıyorduk. 112 sisteminin bertaraf edilerek hastanelere sevk yapıldığı iddiasına katılmıyorum. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Bahsi geçen hiçbir hastaneye nakil yapmadım. Birçok sevki sanık Hasan Basri Gök yürütmektedir. Hatta sevk işlemi için bazen doktor olduğunu söylemiştir kendisi. Benim hakkımda iddianamenin hiçbir sayfasında sevk ile alakalı bir şey yoktur. Sanıklardan Hakan Doğukan Taşçı’yı tanıyorum. Taşçı bana hasta bebeklerin basamak değerleri ile oynandığını da söyledi. Benim Fırat Sarı ile bir menfaat ilişkim yoktur. Sarı’nın hesabından bana yıllardır gelen 1 TL bile yoktur. Burada bir örgüt olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Buradaki herkes sağlık çalışanı” dedi. Fehmi Alperen’in avukatı ise savunmasında, “Benim müvekkilim mağdurdur. Burada suçlanan kişiler aynı zamanda da mağdurdur. Uzun süredir tutuklu olan müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum” dedi. Sanık avukatının savunmasının ardından duruşmanın 3. oturumunun yarın saat 09.30’da devam etmesine karar verildi.