Yerel Haberler
Antalya
Balık avlamaya gelen vatandaşlar Manavgat Irmağında erkek cesedi buldu 29 Aralık 2025 Pazartesi - 10:23:05 Antalya’nın Manavgat ilçesinde ırmakta demirli bulunan balıkçı teknesinin yanında su içerisinde 54 yaşındaki bir kişi ölü bulundu. Teknelerde boyacılık gibi işler yaptığı belirlenen kişinin gece saatlerinde tartışma yaşadığı 1 kişi jandarma tarafından gözaltına alındı. Örnek Mahallesi Kum yolu Mevkiinde Manavgat Irmağında balık avlamaya gelen vatandaşların, ırmakta ceset olduğu ihbarı üzerine olay yerine Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Merkez Jandarma Karakol Komutanlığı, JASAT ve 112 sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen ekipler ırmak kenarında demirli bulunan balıkçı teknesinin alt kısmında su içerisinde bulunan şahsın yaşamını yitirdiğini belirlediler. Sudan çıkartılan şahsın Muharrem Çakır (54) olduğu, çevredeki teknelerde boyacılık gibi işlerle geçimini sağladığı belirlendi. Gözaltına alındı Jandarma ekiplerinin olay yerinin yakınında bulunan tersane çalışanlarından aldığı bilgiler doğrultusunda Muharrem Çakır’ın balıkçı teknesinde bulunan S. A. isimli şahısla aralarında problem olduğunu, olay gecesi de tartışma yaşadıklarını belirledi. S.A. jandarmaya verdiği ilk sözlü ifadede, şahsı dün gece saatlerinde gördüğünü ve tekneden mazot ile lamba çalındığı yönünde tartışma yaşadığını söyledi. Tartışma sonrası Çakır’ı bir daha görmediğini söyleyen S.A., kavga etmediklerini söyledi. Şahsın cesedinin ırmak içerisinde bulunması nedeniyle olay Sahil Güvenlik Manavgat Kolluk Destek Tim Komutanlığı ekiplerine devredilirken, S.A. ekipler tarafından gözaltına alındı. Muharrem Çakır’ın cenazesi, Jandarma Olay Yeri İnceleme ekibi, adli tabip ve Cumhuriyet savcısının incelemelerinin ardından ölüm sebebinin belirlenmesi için Antalya Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
29 Aralık 2025 Pazartesi - 09:36 Antalya’dan eğitime yelken açan tekne, bir çocuğun hayallerini taşıyor Antalya’nın Demre ilçesine bağlı, kara yolu bulunmayan ve yalnızca denizden ulaşılabilen Kaleköy’de yaşayan tek öğrenci için Milli Eğitim Bakanlığınca özel tekne tahsis edildi. Her sabah dalgaların arasından başlayan ve yaklaşık 1.6 deniz mili olan yolculuk, 8. sınıf öğrencisini sadece okuluna ve dersine değil, geleceğine taşıyor. Demre ilçesine bağlı Kale Üçağız köyü, yüzyıllar boyunca medeniyetlerin iz bıraktığı coğrafyası, doğası ve korunmuş dokusuyla bugün yalnızca bir turizm değeri değil, aynı zamanda eğitime erişimin en sessiz ama en güçlü örneklerinden birine ev sahipliği yapıyor. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından yürütülen "Best Tourism Villages - En İyi Turizm Köyleri 2025" programı kapsamında "En İyi Turizm Köyü 2025" ödülüne layık görülen Kale Üçağız köyüne bağlı Kaleköy’de kara yolu bulunmuyor. Bu nedenle köyde yaşayan tek öğrencinin eğitim yolculuğu da karadan değil, denizden geçiyor. Sekiz yıldır her sabah aynı yolculuk Kaleköy’de yaşayan ve Çevreli Bozoğlu Tarkun Ortaokulu’nda 8. sınıf öğrencisi olan Ömür Karataş, sekiz yıldır her sabah deniz yoluyla okuluna ulaşıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın taşımalı eğitim sistemi kapsamında, yalnızca bir öğrenci için tahsis edilen tekneyle Üçağız’a ulaştırılan öğrenci, buradan okul servisiyle eğitim gördüğü okula gidiyor. Yaklaşık 15 dakika süren deniz yolculuğu, her gün yeniden başlayan bir kararlılığın ve sürekliliğin hikâyesini barındırıyor. "Denizi seviyorum, benim için daha güzel" Kaleköy’de yaşayan tek öğrenci olmasına rağmen eğitiminden kopmayan Ömür Karataş, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "8 yıldır okuyorum, sabah akşam 8 yıldır tekneyle okula gidip geliyorum. Denizi seviyorum, ilgi alanım. Diğer arkadaşlarımın ulaşım şekline göre daha iyi. İlk başladığımda birinci sınıftayken herkesle beraber olunca çok sıkıcı geliyordu. Bazen kavga dövüş oluyordu, şimdi tek kalınca güzel oluyor. Tekne kaptanı Mehmet abi ile konuşarak gidiyoruz, keyifli geçiyor. Sadece bu yıl tek gidiyorum, önceki yıl iki kişiydik." "Bu iş para değil, sorumluluk meselesi" Yaklaşık 19-20 yıldır Kaleköy ve çevresinde çocukları deniz yoluyla okula taşıyan tekne kaptanı Mehmet Ekici, bu yolculuğun yalnızca bir servis hizmeti olmadığını vurguladı. Yıllardır aynı rotada, aynı sorumlulukla çalıştığını belirten Ekici, yaşadıklarını ve duygularını şöyle anlattı: "Bu işe başlayalı 19 yıl oldu. Yaklaşık 19 yıldır burada çocukları okula taşıyoruz. Bugüne kadar köylü olarak yaklaşık 60 çocuğu götürüp getirdik. Eskiden Hamidiye diye bir yer vardı, kara yolu yokken çocukları iskeleden alıyorduk. Daha sonra yol açıldı. Şimdi orada 5-6 çocuk var, onlar arabayla okula gidiyor. Bu süreçte buradan evlenen oldu, taşınan oldu, torun sahibi olan, çocuk sahibi olan oldu. Okumaya devam eden var mı diye sorarsanız, çok az. Hepsi lise bitirdi. İçlerinde benim oğlum da var. Zaten bu işe başlamamın nedeni de oğlumdu. O zaman ikinci sınıfa gidiyordu ve servis imkanı yoktu. Böyle başladım. Oğlum liseyi bitireli dört beş yıl oldu. Bu işi para için yapmıyorum. Zaten bu işte ciddi bir kazanç yok. Ama sabah erken kalkmak insana iyi geliyor. Sürekli yatmak nereye kadar? Çocukları çok severim, onlarla iletişimim iyidir. Onlar da beni sever. Başka yerlere gittiğinde buranın değerini daha iyi anlıyorsun. Kalabalık insanı yoruyor. Buradan Antalya’ya bile gittiğimde, bir an önce tekrar buraya dönmek istiyorum." "Aklım kalmıyor" Deniz yolu öğrenci taşımacılığı uygulamasından sekiz yıldır faydalanan anne Nilgün Karataş ise uygulamanın kendileri için hayati önem taşıdığını belirterek şunları söyledi: "Uygulamadan çok memnunuz. Oğlum güvenle her gün gelip gidebiliyor. Aklım kalmıyor. Çünkü hava bazen bozuyor, rüzgar oluyor. Büyük tekneler çıkamıyor ama bu şekilde gelip gidiyor. Yaklaşık 15 dakikalık bir yolculuk sürüyor. Üçağız’a varınca oradan da servisle okuluna ulaşıyor. Demre’de başlatılan bu uygulamadan dolayı Milli Eğitim Bakanlığı’na çok teşekkür ediyoruz." Medeniyetleri taşıyan deniz, şimdi umudu taşıyor Tarihi Likya medeniyetine ev sahipliği yapmış, taş evleri ve sakinliğiyle zamanın yavaş aktığı Kaleköy’de deniz, artık yalnızca geçmişi değil, bir çocuğun geleceğini de taşıyor. Yüzyıllar boyunca ticaretin, göçün ve yaşamın yolu olan bu sular, bugün her sabah bir öğrencinin umutla çıktığı yolculuğa eşlik ediyor.
Antalya’da yaralı bulunan Caretta caretta tedavisinin ardından yeniden özgürlüğe kavuştu
27 Kasım 2025 Perşembe - 10:19 Antalya’da yaralı bulunan Caretta caretta tedavisinin ardından yeniden özgürlüğe kavuştu Antalya Lara sahilinde ağlara dolanmış halde bulunan Caretta caretta, deniz polisi tarafından kurtarıldı. Tedavisi tamamlanan ve "Deniz 155" adı verilen kaplumbağa düzenlenen etkinlikle doğal yaşamına bırakıldı. Antalya’nın Lara Polis Evi sahilinde devriye görevi yürüten Antalya Emniyet Müdürlüğü Deniz Polisi Sualtı Grup Amirliği ekipleri, denizde ağlara dolanmış halde bir Caretta caretta buldu. Ekipler, kaplumbağayı ağlardan temizleyerek su yüzeyine çıkmasını sağladıktan sonra DEKAFOK görevlilerine teslim etti. Polis ekipleri tarafından "Deniz 155" adı verilen kaplumbağa, DEKAFOK’a ait özel donanımlı ambulansla Manavgat’taki merkeze götürüldü. Burada veteriner hekim Mehmet Yüksel tarafından tedavisi yapılan Caretta caretta kısa sürede sağlığına kavuştu. Beslenme ve yüzme davranışlarının normale dönmesinin ardından doğal yaşamına bırakılacak Konuyla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Hakan Sert, kaplumbağanın yapılan incelemesinde ağız ve yüzgeç bölgelerine saplanmış olta kancaları tespit edildiğini belirterek, "Uzman veterinerin müdahalesiyle kancalar çıkarıldı ve Deniz 155 tedavi sürecine alındı. Beslenme ve yüzme davranışlarının normale dönmesinin ardından yeniden doğal yaşamına bırakılmasına karar verildi" dedi. Tedavisi tamamlanan Deniz 155 için bugün Manavgat’ta bir doğaya salım etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Manavgat İlçe Emniyet Müdürü Murat Kenan Patat, Antalya İl Emniyet Müdürlüğü Deniz Polisi Sualtı Grup Amiri Baş Komiser Osman Sakçı, DEKAFOK Başkanı Seher Akyol, Prof. Dr. Hakan Sert, DEKAFOK üyeleri, yaralı hayvanı ilk fark eden deniz polisleri, Merkez Jandarma Karakolu ve Toplum Destekli Polislik görevlileri ile öğrenciler katıldı. Öğrenciler, hem deniz canlılarının korunmasına yönelik farkındalık kazanmak hem de rehabilitasyon sürecini yakından görmek için etkinliği ilgiyle izledi. Deniz 155, DEKAFOK merkezinin önünde yapılan kısa bilgilendirmenin ardından görevliler tarafından sahile taşındı. Katılımcıların alkışları eşliğinde denize bırakılan kaplumbağa, kısa süre sonra açık denize doğru yüzerek gözden kayboldu.
Uzm. Dr. Filiz Mıhçı: "Çocuklarda epilepsi yüzde 80 oranında tedavi ediliyor"
27 Kasım 2025 Perşembe - 10:13 Uzm. Dr. Filiz Mıhçı: "Çocuklarda epilepsi yüzde 80 oranında tedavi ediliyor" Uzm. Dr. Filiz Mıhçı, çocuklarda epilepsi hastalığının doğru tanı ve tedaviyle yüzde 70-80 oranında tamamen kontrol altına alınabildiğini ifade ederek, hatta ilaca gerek kalmadan nöbetlerin durabildiği bir hastalık olduğunu belirtti. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Nörolojisi Bölümü’nden Uzm. Dr. Filiz Mıhçı, "1-30 Kasım Epilepsi Farkındalık Ayı" nedeniyle çocuklarda epilepsi ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Bir anne-babanın en büyük korkularından biri olduğunu belirten Uzm. Dr. Filiz Mıhçı, "Çocuğunun aniden yere düşüp kasılması ya da bir anda dalıp gitmesidir. Bu tablo, çoğu zaman epilepsi (sara) hastalığıyla ilişkilendirilir. Çocuklarda epilepsi, beyindeki elektrik sinyallerinin ani ve kontrolsüz boşalmaları sonucu oluşan nöbetlerle kendini gösteren yaygın bir durumdur. İyi haber şu ki çocuklarda görülen epilepsi, doğru yaklaşımla büyük ölçüde tedavi edilebilir. Doğru tanı ve tedaviyle yüzde 70-80 oranında tamamen kontrol altına alınabilen, hatta ilaca gerek kalmadan nöbetlerin durabildiği bir hastalıktır. Özellikle nedeni bilinmeyen epilepsiler, en kolay iyileşenlerdir" dedi. "Genellikle nedeni bilinmiyor" Epilepsi, beyindeki sinir hücrelerinin ani ve aşırı elektrik boşalmaları sonucu ortaya çıkan tekrarlayıcı nöbetler olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Filiz Mıhçı, "Tek bir nöbet epilepsi değildir; teşhis için en az iki nöbetin olması ve ateş gibi başka bir nedenin bulunmaması gerekir. Bazen genetik bir yatkınlık, bazen doğum sırasındaki oksijen eksikliği, bazen de menenjit gibi enfeksiyonlar tetikleyici olabilir. Ancak vakaların yarısından fazlasında hiçbir neden bulunmaz. Bu durum, hastalığın ‘kötü’ olduğu anlamına gelmez; tam tersine, nedeni bilinmeyen epilepsiler genellikle tedaviye daha iyi yanıt verir" şeklinde konuştu. "Epilepsi türünü nöbetlerin şekli belirliyor" Epilepsi türleri nöbet şekline göre ayrıldığını ifade eden Uzm. Dr. Filiz Mıhçı, "Kısmi nöbetler beyinin bir bölgesinden başlar; jeneralize nöbetler ise tüm beyni etkiler. Çocuklarda sık görülenler türler şunlardır; Absence (Petit Mal): Çocuk birkaç saniyeliğine ‘donup kalır’, göz kırpıştırır. Öğretmenler ‘hayallere dalıyor’ sanabilir. Miyoklonik: Kol veya bacaklarda ani sıçramalar gerçekleşir. Toni-klonik (Grand Mal): Bilinç kaybı, kasılma ve gevşeme evreleri görülür. Epilepsi bir engel değil, yönetilebilir bir durumdur. Birçok ünlü bilim insanı, sporcu ve sanatçı epilepsiyle yaşamış ve zirveye ulaşabilmiştir. Epilepsi, çocuğun geleceğini çalmaz; yanlış bilgiler ve korku çalar. Erken tanı ve düzenli takip ile çoğu çocuk, ilaçsız ve nöbetsiz bir hayat sürebilir. Şüpheniz varsa, vakit kaybetmeden bir çocuk nöroloğuna başvurmak hayati önem taşımaktadır" diye konuştu. "Çocuklarda epilepsi tedavi edilebilir bir hastalıktır" Tedavi genellikle ilaçlarla başladığını ve yüzde 70’i ilaçlarla tamamen kontrol altına alındığı anlatan Uzm. Dr. Filiz Mıhçı, "İlk ilaçla üç çocuktan ikisi tamamen nöbetsiz yaşar. Dirençli vakalarda ketojenik diyet, cerrahi müdahale veya vagus sinir stimülasyonu gibi alternatifler uygulanır. Erken teşhisle başarı oranı yüksektir" ifadelerini kullandı. Epilepsi nöbeti geçiren bir çocuğa yapılması gerekenler hakkında da bilgi veren Uzm. Dr. Filiz Mıhçı, "Çocuğu yan yatırın, başını koruyun. Ağzına bir şey sokmayın. 5 dakikadan uzun sürerse 112’yi arayın. Saklamayın: Öğretmeni bilsin, arkadaşları ‘O bazen yıldızları sayıyor’ desin. Aşırı korumayın: Çocuğunuzu ‘hasta’ gibi büyütmeyin; futbol oynasın, ağaca tırmansın. Epilepsi değil, korku engeller. Nöbet günlüğü tutun: Not aldığınız her satır, doktorunuza büyük kolaylık sağlar. Banyoda yalnız bırakmayın. Bisiklete binerken kask ve yüzme sırasında yelek veya kolluk kesinlikle kullanın. Ateşli hastalıklarda parasetamolu erken verin; ateş nöbeti tetikleyebilir" dedi.
Antalya’daki Altınbeşik Mağarası tadilat nedeniyle ziyarete kapatıldı
27 Kasım 2025 Perşembe - 10:00 Antalya’daki Altınbeşik Mağarası tadilat nedeniyle ziyarete kapatıldı Antalya’nın İbradı ilçesindeki Altınbeşik Mağarası, tadilat çalışmaları nedeniyle geçici süreyle ziyaretçilere kapatıldı. Son yıllarda ziyaretçi sayısı hızla artan Altınbeşik Mağarası, dünyanın 3’üncü, Türkiye’nin ise en büyük yeraltı gölü mağarası olma özelliği taşıyor. Milli Parklar bünyesindeki mağaranın işletmesi, belirli bir tarihten bu yana İbradı Belediyesi’nce yürütülüyor. Traverten oluşumları, sarkıtlar ve etkileyici doğa yapısıyla dikkat çeken Altınbeşik Mağarası, tadilat çalışmaları nedeniyle geçici süreyle ziyaretçilere kapatıldı. Konuya ilişkin İbradı Belediyesi’nce yapılan açıklamada, "24 Kasım 2025 tarihinden itibaren tadilat nedeniyle geçici süreyle kapatılmıştır" ifadelerine yer verildi. Yetkililer, mağaranın güvenliğini artırmak ve ziyaretçi deneyimini iyileştirmek amacıyla bu kararın alındığını bildirdi. Tadilatın ne kadar süreceği henüz netlik kazanmazken, çalışmalar tamamlandığında mağaranın yeniden ziyaretçilere açılacağı ifade edildi. "Tarihçesi ve özellikleri" Altınbeşik Mağarası, ilk kez 1966 yılında Prof. Dr. Timuçin Aygen tarafından keşfedildi ve 1994 yılında Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce turizme açıldı. Mağaranın suyu, yaklaşık 66 kilometre uzaklıktaki Beyşehir Gölü’nden besleniyor. Farklı katmanlarında yer alan 20’den fazla gölet, yalnızca profesyonel ekiplerce araştırılabiliyor. Yaklaşık 240 metrelik kısmı ziyaretçilere açık olan su derinliğinin bazı noktalarda 40 metreyi bulduğu mağarada, ziyaretçiler İbradı Belediyesi’nin profesyonel ekibi eşliğinde botlarla gezinti yapma imkânı buluyor. Beyaz renkli kalın traverten oluşumları mağaranın en etkileyici bölümlerinden biri olarak öne çıkarken, üç katlı yapısı ve göletleriyle de doğaseverlerin ilgisini çekiyor.
Kendi doğum gününde barışmak için buluştuğu husumetlisini öldürmüş
26 Kasım 2025 Çarşamba - 19:19 Kendi doğum gününde barışmak için buluştuğu husumetlisini öldürmüş Antalya’da aileler arasındaki husumeti bitirmek amacıyla bir araya geldiği akrabasını tabancayla öldüren zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Şüphelinin ifadesinde, daha önce tehdit edildiği için olay yerine silahla gittiğini söylediği öğrenilirken, olay gününde ise doğum günü olduğu ortaya çıktı. Olay, Muratpaşa ilçesi Güzeloba Mahallesi 2383 Sokak’taki bir apart otelde dün akşam yaşandı. Aileleri arasındaki husumeti sonlandırmak amacıyla akrabası Doğan Duman ile otelin kafeteryasında buluşan yabancı uyruklu Imad Almograbi, çıkan tartışma sırasında tabancayla ateş ederek Duman’ı öldürdü. Maktulün cenazesi, savcılık incelemesinin ardından Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Kaçarken yakalandı Cinayetin ardından otomobille uzaklaşan Almograbi, Güzelyurt Mahallesi Şehit Mustafa Göktürk Caddesi üzerinde Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince durdurularak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından bugün sağlık kontrolünden geçirilerek adliyeye sevk edildi. "Ailem İsrail’de saldırıya uğradı, bana baskı yaptılar" Savcılık sorgusunda tercüman eşliğinde ifade veren Imad Almograbi, beş buçuk yıl önce ailesiyle Türkiye’ye geldiğini, konut alımının ardından Türk vatandaşlığına geçtiğini ve Antalya’da ticaret yaptığını belirterek, "Türkiye’ye ailemle huzurlu bir yaşam kurmak için gelmiştim. Ancak diğer aile bireylerim İsrail’de kaldı. Üç hafta kadar önce İsrail’de olan ağabeyimin iki çocuğu, uzaktan akrabalarımız tarafından öldürülmüş. Ağabeyim de olayda bacaklarından yaralandı. Taziye için İsrail’e gittim, sonra tekrar Türkiye’ye döndüm. Doğan Duman’ın yeğeni M.M.E. beni arayıp ağabeyimin ifadesini değiştirmemi istedi. Olayın beni ilgilendirmediğini söyledim. Bu kez Doğan Duman’ın kardeşi Samir A. ısrarla arayınca görüşmeyi kabul ettim" dedi. "Tehdit ettiği için silahımı yanıma aldım" Görüşmeye giderken hem çocuklarının evde yalnız olması hem de ölüm tehditleri nedeniyle silahını aldığını belirten Almograbi, savcıya şu ifadeyi verdi: "Konuşma yeri olarak belirlenen Güzeloba Mahallesi’ndeki iş yerine tek başıma gittim. Gitmeden önce evde çocuklarım yalnız olduğu için bulundurma ruhsatlı silahımı yanıma aldım. Bunun yanında Doğan Duman beni tehdit ettiği için de silahı yanıma almıştım. Doğan Duman daha önce İsrail’deki olay nedeniyle kuzenlerim aracılığıyla bana haber gönderip ağabeyimin ifadesini değiştirmezsem beni ve ailemi öldüreceğini söylemişti. Benim ailede sözüm geçtiği için bu şekilde ağabeyime baskı yapmamı istiyordu. Yaklaşık bir saat kadar yanlarında kaldığımda bu kişi bana bağırıp çağırıp yüzüme tükürüp üzerime kahve döküp sonra ayağa kalkarak yürüdü, ancak araya girilmesi nedeniyle vuramadı. Bu esnada bana sürekli küfürler edip tehditlerde bulundu. Kendisi benim ailem büyüğü olduğu için cevap vermedim." "Silahını çıkarınca korktum, ateş ettim" Almograbi, tartışma esnasında Doğan Duman’ın silahına davrandığını ileri sürerek, "Ancak sonrasında oradan kalkıp gideceğim sırada ’senin yeğenlerini öldürdük, seni ve çocuklarını öldüreceğim’ deyip elini beline atınca ben üzerimde bulunan silahı kendimi korumak maksadıyla kullandım. Silahı kullandıktan sonra sonrasını hatırlayamıyorum. Şahsın bana söylediği hakaret ve tehditler zoruma gittiği için kendimi kaybettim. O yüzden kaç el ateş ettiğimi bilemiyorum" ifadelerini kullandı. "Pişmanım" Almograbi, olay sonrası paniğe kapılarak uzaklaştığını belirterek, "Olay sonrası aracıma binip, hareket ettim amacım polise gitmekti ancak sonradan durdum. Olayın etkisiyle ne yapacağımı bilemediğim ve arabayı kullanabilecek durumda olmadığım için arkadaşım olan Basam F.’yi aradım. Silahı bulunduğum yerdeki boş araziye gömdüm. Basam F. geldiğinde ona olayı anlatmadım. Onun aracındayken de polisler beni yakaladı. Bu olaydan dolayı son derece pişmanım. Ölen kişi benim akrabam olmaktadır" dedi. Öte yandan tutuklanan Imad Almograbi’nin olayın işlendiği 25 Kasım tarihinin doğum günü olduğu öğrenildi. Kasten öldürmeden tutuklandı Savcılık sorgusunun ardından Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesine sevk edilen Imad Almograbi, çıkarıldığı mahkeme tarafından ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kendi doğum gününde barışmak için buluştuğu husumetlisini öldürmüş
26 Kasım 2025 Çarşamba - 18:36 Kendi doğum gününde barışmak için buluştuğu husumetlisini öldürmüş Antalya’da aileler arasındaki husumeti bitirmek amacıyla bir araya geldiği akrabasını tabancayla öldüren zanlı, çıkarıldığı mahkemece "kasten öldürme" suçundan tutuklandı. Şüphelinin ifadesinde daha önce tehdit ettiği için olay yerine silahla gittiğini söylediği öğrenilirken, olay gününde ise doğum günü olduğu ortaya çıktı. Olay, Muratpaşa ilçesi Güzeloba Mahallesi 2383 Sokak’taki bir apart otelde dün akşam yaşandı. Aileler arasında süregelen husumeti sonlandırmak amacıyla akrabası Doğan Duman ile otelin kafeteryasında buluşan yabancı uyruklu Imad Almograbi, çıkan tartışma sırasında tabancayla ateş ederek Duman’ı öldürdü. Maktulün cenazesi, savcılık incelemesinin ardından Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Kaçarken yakalandı Cinayetin ardından otomobille uzaklaşan Almograbi, Güzelyurt Mahallesi Şehit Mustafa Göktürk Caddesi üzerinde Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince durdurularak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından bugün sağlık kontrolünden geçirilerek adliyeye sevk edildi. "Ailem İsrail’de saldırıya uğradı, bana baskı yaptılar" Savcılık sorgusunda tercüman eşliğinde ifade veren Imad Almograbi, beş buçuk yıl önce ailesiyle Türkiye’ye geldiğini, konut alımının ardından Türk vatandaşlığına geçtiğini ve Antalya’da ticaret yaptığını belirterek şöyle dedi: "Türkiye’ye ailemle huzurlu bir yaşam kurmak için gelmiştim. Ancak diğer aile bireylerim İsrail’de kaldı. Üç hafta kadar önce İsrail’de olan ağabeyimin iki çocuğu, uzaktan akrabalarımız tarafından öldürülmüş. Ağabeyim de olayda bacaklarından yaralandı. Taziye için İsrail’e gittim, sonra tekrar Türkiye’ye döndüm. Doğan Duman’ın yeğeni M.M.E. beni arayıp ağabeyimin ifadesini değiştirmemi istedi. Olayın beni ilgilendirmediğini söyledim. Bu kez Doğan Duman’ın kardeşi Samir A. ısrarla arayınca görüşmeyi kabul ettim." "Tehdit ettiği için silahımı yanıma aldım" Görüşmeye giderken hem çocuklarının evde yalnız olması hem de ölüm tehditleri nedeniyle silahını aldığını belirten Almograbi, savcıya şu ifadeyi verdi: "Konuşma yeri olarak belirlenen Güzeloba Mahallesi’ndeki iş yerine tek başıma gittim. Gitmeden önce evde çocuklarım yalnız olduğu için bulundurma ruhsatlı silahımı yanıma aldım. Bunun yanında Doğan Duman beni tehdit ettiği için de silahı yanıma almıştım. Doğan Duman daha önce İsrail’deki olay nedeniyle kuzenlerim aracılığıyla bana haber gönderip ağabeyimin ifadesini değiştirmezsem beni ve ailemi öldüreceğini söylemişti. Benim ailede sözüm geçtiği için bu şekilde ağabeyime baskı yapmamı istiyordu. Yaklaşık yarım saat, bir saat kadar yanlarında kaldığımda bu kişi bana bağırıp çağırıp yüzüme tükürüp üzerime kahve döküp sonra ayağa kalkarak suratıma yürüdü, ancak araya girilmesi nedeniyle vuramadı. Bu esnada bana sürekli küfürler edip tehditlerde bulundu. Bana ‘senin eşini kendime alacağım, anneni mezardan çıkarıp sinkaf edeceğim’ şeklinde küfürlerde bulundu. Kendisi benim ailem büyüğü olduğu için cevap vermedim." "Silahını çıkarınca korktum, ateş ettim" Almograbi, tartışma esnasında Doğan Duman’ın silahına davrandığını ileri sürerek, "Ancak sonrasında oradan kalkıp gideceğim sırada "senin yeğenlerini öldürdük, seni ve çocuklarını öldüreceğim" deyip elini beline atınca ben üzerimde bulunan silahı kendimi korumak maksadıyla kullandım. Silahı kullandıktan sonra sonrasını hatırlayamıyorum. Şahsın bana söylediği hakaret ve tehditler zoruma gittiği için kendimi kaybettim. O yüzden kaç el ateş ettiğimi bilemiyorum" ifadelerini kullandı. "Pişmanım" Almograbi, olay sonrası paniğe kapılarak uzaklaştığını belirterek, "Olay sonrası aracıma binip, hareket ettim amacım polise gitmekti ancak sonradan durdum. Olayın etkisiyle ne yapacağımı bilemediğim ve arabayı kullanabilecek durumda olmadığım için arkadaşım olan Basam F.’yi aradım. Silahı bulunduğum yerdeki boş araziye gömdüm. Basam F. geldiğinde ona olayı anlatmadım. Onun aracındayken de polisler beni yakaladı. Bu olaydan dolayı son derece pişmanım. Ölen kişi benim akrabam olmaktadır" dedi. Öte yandan tutuklanan Imad Almograbi’nin olayın işlendiği 25 Kasım tarihinin doğum günü olduğu öğrenildi., Kasten öldürmeden tutuklandı Savcılık sorgusunun ardından Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesine sevk edilen Imad Almograbi, çıkarıldığı mahkeme tarafından ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Hastane acilindeki tatbikat gerçeğini aratmadı: Hasta ve yakınları usta oyunculara taş çıkardı
26 Kasım 2025 Çarşamba - 17:09 Hastane acilindeki tatbikat gerçeğini aratmadı: Hasta ve yakınları usta oyunculara taş çıkardı Antalya’nın Serik ilçesinde, Serik Devlet Hastanesi’nde acil servis biriminde geniş kapsamlı bir tatbikat gerçekleştirildi. Gerçeğini aratmayan tatbikatta, hasta ve hasta yakınları usta oyuncuları aratmayacak şekilde rollerini yerine getirdi. Serik Devlet Hastanesi’nde düzenlenen ve gerçeğini aratmayan tatbikatta, acil servis müşahede odasında bebeği rahatsızlanan bir annenin telefonla konuştuğu sırada, ayrıldığı eşi tarafından bebeğin kaçırılması ve güvenlik görevlilerinin hızlı müdahalesiyle bebeğin annesine teslim edilmesi senaryosu ile başladı. Tatbikatın devamında, acil servise gelen 40 kişinin karıştığı trafik kazası ihbarı üzerine sağlık ekiplerinin hazırlık süreci canlandırıldı. Ambulanslarla hastaneye getirilen yaralılara yapılan müdahaleler, yaralı yakınlarının hastalarına ulaşmak istemesi nedeniyle sağlık personeli ile yaşanan tartışmalar ve güvenlik ekiplerinin müdahaleleri tatbikat kapsamında uygulamalı olarak gösterildi. Senaryolardan bir diğeri ise kazada yaralanarak özel araçla hastaneye ulaştırılan gebe bir kadına yapılan acil müdahale oldu. Program, Hastane Başhekimi Serkan Kurt tarafından tatbikata konu kaza ile ilgili yapılan bilgilendirme ve değerlendirme açıklamasıyla sona erdi. Tatbikat hakkında gazetecilere açıklama yapan Başhekim Serkan Kurt, tatbikatların önemine dikkat çekerek şunları söyledi: "Bu ve bunun gibi tatbikatlar hem çalışanlarımız hem de biz idareciler için son derece verimli geçmektedir. Bu tür tatbikatların faydalarını her zaman görüyoruz. Nitekim geçtiğimiz günlerde hastanemize gelen toplu zehirlenme vakasında personelimizin ne kadar donanımlı ve yeterli olduğunu bir kez daha gördük. Bu nedenle yılda birkaç defa bu tür uygulamaları gerçekleştiriyoruz. Hem kendimizi hem de personelimizi geliştirerek halkımıza daha iyi hizmet sunabilmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz." Serik Devlet Hastanesi’nde yapılan tatbikat, acil durumlarda ekiplerin koordinasyon ve müdahale becerilerini güçlendirmeyi amaçlayan kapsamlı bir çalışma olarak değerlendirildi.
Antalya’da denetimli serbestlik kapsamındaki hükümlülerin istihdamı için işbirliği protokolü imzalandı
26 Kasım 2025 Çarşamba - 16:49 Antalya’da denetimli serbestlik kapsamındaki hükümlülerin istihdamı için işbirliği protokolü imzalandı Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı öncülüğünde ATSO, Antalya OSB ve İŞKUR arasında eski hükümlü ve denetimli serbestlik altındaki yükümlülerin iş hayatına kazandırılması, mesleki eğitimlerinin desteklenmesi ve toplumsal uyum süreçlerinin güçlendirilmesi amacıyla işbirliği protokolü imzalandı. Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Yakup Ali Kahveci’nin başkanlığında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), Antalya Organize Sanayi Bölgesi (OSB) ve Antalya Çalışma ve İş Kurumu (İŞKUR) İl Müdürlüğü arasında eski hükümlü ve denetimli serbestlik altındaki yükümlülerin İş Kanunu hükümleri doğrultusunda istihdam edilmesi, kişisel gelişimlerinin desteklenmesi ve yeniden topluma kazandırılmalarını sağlayacak ortak çalışmalar yürütmek amacıyla işbirliği protokolü imzalandı. Protokol imza töreninde konuşan Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Yakup Ali Kahveci, denetimli serbestlik kapsamındaki yükümlülerin cezalarının infazı sonrasında topluma uyum sağlayabilmeleri için uzun süredir çeşitli eğitim programları yürüttüklerini belirterek şunları söyledi: "Denetimli Serbestlik Müdürlüğümüzün faaliyetleri kapsamında denetimli serbestlik altında infaz rejimi kapsamında infaz gören hükümlülerimizin cezalarının infazı sonrasında topluma kazandırılmaları, iş hayatına kazandırılmaları, bir an önce önceki yaşamlarına dönmeleriyle ilgili gayretler çerçevesinde bir protokol için bir araya geldik. Bu kapsamda denetimli serbestliğe ayrılmış yükümlülerimizin suçtan kaynaklanan ıslahlarının sağlanması maksadıyla biz yoğun şekilde zaten denetimli serbestlik programları kapsamında seminerler ve eğitimler veriyoruz. Bu eğitimlerimize artık onların iş hayatına katılmasını kolaylaştırma adına iş gücü eğitimini de dahil ediyoruz." Kahveci, protokol kapsamında kurumların üstleneceği sorumluluklara ilişkin şu bilgileri verdi: "Denetimli Serbestlik Müdürlüğümüz, bu kapsamda olabilecek hükümlülerimizi tespit edip, yönlendirme ve bilgilendirmelerini yapacak. Antalya Ticaret Sanayi Odası da bu yönüyle belirlenen hükümlülerimize teknik, fiziki imkânları sağlayıp, bunların eğitimi ve donatımıyla ilgili ön bilgilendirmeleri yapacak. İŞKUR İl Müdürlüğümüz ise kendisinde mevcut olan veri tabanıyla iş arayan ve işçi arayanları bir araya getiren misyonla bu yönde tespit edilen hükümlüleri bilgilendirecek ve yönlendirme yapacak. Organize sanayi bölgemiz de kendisinde mevcut işçi açığını bize yönlendirerek birçok hükümlünün istihdamına, ekonominin iş gücü arayışına cevap bularak hem denetimli serbestlik hükümlülerimizin olağan hayatlarına geri dönmelerini kolaylaştıracak hem de işverenlerimizin taleplerini daha kolaylaştırıcı bir işleyişle protokole imza atıyoruz. Bu doğrultuda ATSO’nun, OSB’nin ve İŞKUR’un çok yoğun destekleri zaten var. Önceki dönemde farklı kollarla birlikteliklerimiz vardı. Bununla birlikte hem bir protokol dâhilinde ilerleyeceğiz artık hem de daha verimli, daha sağlıklı işler yapacağız inşallah." "İnsan hayatına verilen değerin göstergesi" ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman da protokolün insan hayatına verilen önemin bir göstergesi olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Bugünkü protokolle bütün kurumlarımız insan hayatına verdiği önemi aslında dile getirmiş oluyor. Çünkü bir kez bu dünyaya geliyoruz ve bu dünyada bazen de hatalar yapıyoruz. Bu hatalarda da adalet adına da bazen hükümlü duruma düşebiliyor insan. Sonuçta arzu edilmeyen bir durum ama yaşamın içinde olan bir olgu bu. Burada hükümlülük süresi bitmiş olan insanların tekrar hayata kazandırılmasında, daha önce yapmış oldukları işler ve bulundukları meslekler itibarıyla imkân varsa tekrar aynı mesleklerde bir iş bulmasının sağlanması, ekonomiye kazandırılması ve kendi hayatını tekrar kendi başına idame edebilmesi açısından bir çalışma söz konusu." "Mesleği olmayanlar için yeni beceri eğitimleri sağlanacak" Hacısüleyman, mesleği olmayan bireylerin de yeni beceriler kazanabileceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Ola ki bir meslek sahibi değildir; ilk defa bir meslek öğrenecektir. Bu konuda kurumlarımız hep beraber bizler de iş dünyası olarak bunu oluşturma çabası içerisindeyiz. Belki de daha önce yaptığı mesleği değil, yeni bir meslek öğrenmiştir. Belki bulunduğu cezaevinde de eğitim görerek yeni bir alana da ilgi duymuş olabilir. Onların da o alanda geliştirilmesi konusunda biz de üstümüze her şeyden önce insan olarak ne görev düşüyorsa onu yapmak, sonra da kurum olarak ne yapmamız gerekiyorsa bu konuda birlikte çalışmayı arzu ediyoruz." "Her türlü desteği vermeye hazırız" Antalya OSB Başkanı Hasan Ali Gönen ise bölgede uzun yıllardır hükümlü istihdamı konusunda adım attıklarını belirterek, "D tipi cezaevinde bir protokol hazırlayıp, her yıl 40-50 tane mahkumumuzu Antalya Organize Sanayi peyzajında çalıştırıyoruz. Bu protokolde yer alan maddelerin tamamını yerine getirebileceğimiz irademiz var. Tecrübemiz var ve bu konuda her türlü desteği vereceğiz" dedi.
Barışmak için buluştuğu husumetli akrabasını vurarak öldüren zanlı adliyeye sevk edildi
26 Kasım 2025 Çarşamba - 15:57 Barışmak için buluştuğu husumetli akrabasını vurarak öldüren zanlı adliyeye sevk edildi Antalya’da barışmak amacıyla bir araya geldiği husumetlisi olan akrabasını tabancayla öldürdüğü gerekçesiyle gözaltına alınan cinayet zanlısı, işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilerek adliyeye sevk edildi. Dün akşam saatlerinde Muratpaşa ilçesi Güzeloba Mahallesi 2383 Sokak üzerinde bulunan bir apart hotelde meydana gelen olayda yabancı uyruklu Doğan Duman ile akrabası Imad A. uzun süredir aileler arasında devam eden husumeti sonlandırmak için bir araya geldi. Hotelin kafeteryasında bir araya gelen iki taraf arasında bir süre sonra henüz bilinmeyen nedenle tartışma çıkarken, taraflar arasında arbede yaşandı. Bu sırada üzerinde bulunan tabancayı çıkaran Imad A.’nın silahından çıkan kurşunların hedefi olan Doğan Duman olay yerinde hayatını kaybetti. Şüpheli adliyeye çıkarıldı Olay yeninde hayatını kaybeden Doğan Duman’ın cansız bedeni ise savcılık ve Olay Yeri İnceleme ekibinin çalışmasının ardından Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Otomobille olay yerinden kaçan Imad A. içinde bulunduğu araç Güzelyurt Mahallesi Şehit Mustafa Göktürk Caddesi üzerinde Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından durduruldu. Araçtan indirilen olayın Şüphelisi Imad A. ve bir kişi ekipler tarafından kelepçelenerek etkisiz hale getirildi. Gözaltına alınan Imad A. ifade işlemleri için Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından emniyete götürüldü. Imad A. emniyetteki işlemlerinin ardından bugün öğlen saatlerinde sağlık kontrolünden geçirilerek adliyeye sevk edildi.