Yerel Haberler
Antalya
Bakan Tunç: “Vatandaşlarımızın yargıya güvenini en üst noktaya çıkarmanın gayreti içerisinde olacağız” 23 Eylül 2024 Pazartesi - 19:49:05 Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Uzun aylar atılan duruşmalara son vermek istiyoruz. Vatandaşlarımız bir an önce hakkına kavuşsun. Bu anlamda yargı teşkilatı olarak hakimiyle, savcısıyla, avukatıyla ve yargı personeliyle birlikte gece gündüz çalışacağız, vatandaşlarımızın yargıya güvenini en üst noktaya çıkarmanın gayreti içerisinde olacağız” dedi. Antalya’nın Kemer ilçesinde yer alan adliyenin yetersiz kalması nedeniyle ilçeye yeni yapılacak olan Adalet Sarayı’nın temeli törenle atıldı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, temel atma töreninin açılışında yaptığı konuşmada adaletin toplumsal huzur ve barışın teminatı olduğuna vurgu yaptı. Bakan Tunç, “Adalet, Hazreti Mevlana’nın dediği gibi her şeyi yerli yerine koymaktır. Bütün erdem ve değerlerin merkezi ve dayanağı olan adalet, dertlinin derdine derman olmak, sıkıntısına çare bulmaktır. Böylesine önemli bir değer olan adaletin gerçekleştirileceği mekânların da adliyenin vakarına yaraşır olması gerekir. Elbetteki sadece fiziki imkânların yeterli olması yetmez. Adaletin tecellisi aynı zamanda hukuk devleti ile mümkündür. Hukuk Devletinin olmazsa olmazı olan adil, bağımsız, tarafsız, güvenilir ve etkin işleyen bir yargı erkinin üç temel ihtiyacı vardır. Bunlar; ihtiyaca cevap veren bir mevzuat, fiziki imkânların yeterliliği ve etkin bir insan kaynağıdır. 22 yıldan bu yana güvenilir bir adaletin tesisi için bu üç temel alanı güçlendirmek için önemli reformlara imza attık” diye konuştu. “Hâkim ve savcı sayımızı 24 bin 798’e çıkardık” Fiziki imkanların artırılmasının adalet için tek başına yeterli olmadığının altını çizen Bakan Tunç, yargı mensuplarının nitelik ve niceliğini artırmanın gayreti içerisinde olduklarını ifade etti. Tunç, şöyle konuştu: “Yeni adliye binalarımızın kullanımı ve mevzuatın doğru uygulanması elbette ki uygulayıcılarımızın elindedir. Bu sebeple yargı mensuplarımızın nitelik ve niceliğini artırmanın gayreti içerisindeyiz. 2002 yılında ülke genelinde, 9 bin 349 olan hâkim ve savcı sayımızı 24 bin 798’e çıkardık. Son 1 yılda Türkiye geneli ilave 2 bin 294 hakim-savcı ataması yaptık. Hukuk fakültelerimizdeki eğitim kalitesini artırmak için de öncelikle Hukuk Fakültesine girişte başarı sıralamasını 190 binden 125 bine yükselttik. Hukuk eğitiminde kaliteyi artırmaya yönelik bir diğer reformumuz, ilkini bu ayın 29’unda gerçekleştireceğimiz hukuk mesleklerine giriş sınavıdır. Bu sınavla avukat, hâkim, savcı ve noter olacak kişilerin mesleki niteliklerinin artmasını amaçlıyoruz.” “Uzun aylar atılan duruşmalara son vermek istiyoruz” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, adaletin daha hızlı bir şekilde tesis edilmesi için mahkeme sayılarını sürekli olarak artırdıklarına dikkat çekerek, 2002 yılında adli yargıda 3 bin 581 olan mahkeme sayısının 7 bin 133’e çıkarıldığını belirtti. Tunç, “2002’de idari yargıda 146 olan mahkeme sayısını 224’e çıkardık. Son bir yılda 2 bin 812 ilk derece mahkemesi kurduk. Geçen haftalarda açılışını gerçekleştirdiğimiz Tekirdağ ve Denizli ile bölge adliye mahkemelerini 17 bölgede, bölge idare mahkemelerini 9 bölgede faaliyete geçirdik. İstinaf mahkemelerimizle hem Yargıtay ve Danıştay’ın iş yükünü azalttık hem de vatandaşlarımızın hukuki güvencesini arttırdık. Böylece yaşanan uyuşmazlıkların daha etkin ve hızlı bir yargılama ile çözüme kavuşmasını sağladık. İstinaf mahkemelerimizin iş yükünü göz önüne alarak daire ve üye sayılarını artırarak yapılarını güçlendirmeye devam edeceğiz. Uzun aylar atılan duruşmalara son vermek istiyoruz. Vatandaşlarımız bir an önce hakkına kavuşsun. Bu anlamda yargı teşkilatı olarak hakimiyle, savcısıyla, avukatıyla ve yargı personeliyle birlikte gece gündüz çalışacağız, vatandaşlarımızın yargıya güvenini en üst noktaya çıkarmanın gayreti içerisinde olacağız” dedi. "Antalya Havalimanı’nda görüntülü duruşma yoluyla ifade alınmaya başlandı" Adliye binalarında en son teknolojilere uyumlu olarak tasarlanan UYAP, e-duruşma ve SEGBİS gibi dijital sistemlerin daha etkin kullanılmaya başlandığının altını çizen Bakan Tunç, dijital sistemlerle yargı süreçlerinin daha verimli, daha hızlı ve güvenli bir şekilde işlemesini sağladıklarını dile getirdi. Tunç, şöyle devam etti: “Şimdi bunu daha da geliştirmenin gayreti içerisindeyiz, yapay zekanın yargı hizmetlerinde kullanılabileceği alanlar oldukça fazla, buna yönelik çalışmalarımız var. İstanbul Havalimanı’nda bir mahkeme kurulmasını sağladık ve vatandaşlarımızdan orada adliyeye gitmeden hızlı bir şekilde ifade alınabilmesi, vatandaşlarımızın mağdur olmaması ve uçağa yetişebilmesi için sistemleri kurduk. İkinci bir sistemimizi Antalya Havalimanı’nda kurduk, görüntülü duruşma, SEGBİS yoluyla ifade alınabilir hale geldi.” "Kemer Adliye Sarayı 450 gün içinde hizmete geçecek" Bakan Yılmaz Tunç, Kemer Adalet Binası’nın yapım ihalesini 24 Nisan tarihinde gerçekleştirdiklerini kaydederek, 6 Haziran tarihinde ise yer tesliminin yapıldığını açıkladı. Tunç, “Kemer Adalet Binamızı inşallah 450 gün içinde bitirerek hizmete sunacağız. 10 bin 200 metrekare kapalı alana sahip olacak Kemer Adalet Binamızda 32 hakim ve cumhuriyet savcı odası, 85 araçlık otopark, bodrum, zemin, 2 kat, teras katı yer alıyor. Modern ve yatay mimaride bir eser olacak.” "Antalya için yeni yatırımlar teklif edildi" Antalya’ya geçtiğimiz yıllarda yapılan yatırımları hatırlatan Bakan Tunç, Antalya için 2025 yılı yatırım programına sunulan tesisleri de aktardı. Tunç, “72 bin 986 metrekare büyüklüğündeki Antalya Ek Adalet Binamızı, 25 bin 728 metrekare büyüklüğündeki Alanya Ek Adalet Binamızı, 19 bin 323 metrekare büyüklüğündeki Elmalı Adalet Binamızı, 13 bin 358 metrekare büyüklüğündeki Kaş Adalet Binamızı, 17 bin 770 metrekare büyüklüğündeki Manavgat Ek Adalet Binamızı 2025 yılı yatırım programına teklif ettik” dedi. “Birkaç hafta sonra Cumhurbaşkanımız Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni kamuoyu ile paylaşacak” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni kamuoyu ile paylaşacağını açıkladı. 1 yıldır konuya ilişkin çalışma sürdürdüklerini anlatan Bakan Tunç, şöyle konuştu: “Önümüzdeki birkaç hafta sonra Cumhurbaşkanımız Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni kamuoyu ile paylaşacak. Bir yıldan bu yana da çalışıyoruz, strateji belgesinde yargıda gecikmeyi önleyecek, vatandaşlarımızın gecikmeksizin hakkına kavuşabilmesi noktasında tıkanan damarları açabilecek çok önemli hedefler ortaya konulacak. Hakimlerimizin, savcılarımızın, avukatlarımızın, vatandaşlarımızın görüşlerini aldık, almaya da devam ediyoruz. Birçok konuya neşter vurularak, özellikle yargıya güveni sarsan bazı durumların ortadan kaldırılmasına yönelik çok önemli reformları hayata geçireceğiz. Bundan şüpheniz olmasın. Sayın Cumhurbaşkanımız o hedefleri açıkladıktan sonra da yargısıyla yasamasıyla yürütmesiyle üzerimize düşen görevleri hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz. Bazı dava türlerinde mahkemelerde yoğunlaşmanın arttığını görüyoruz, buralarda mahkeme sayısının, hakim savcı sayısının artırılmasına yönelik çalışmalar yaptık. Elbette tüm bunlarla yetinmiyoruz. Sürekli daha iyinin, milletimize daha iyi hizmet etmenin gayreti içerisindeyiz.” Bakan Tunç’un konuşmasının ardından dualar eşliğinde temel atma töreni gerçekleştirildi. Törene Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanı sıra Yargıtay Birinci Başkanvekili ve Ceza Genel Kurulu Başkanı Ahmet Ömeroğlu, Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Yakup Ali Kahveci, Kemer Cumhuriyet Başsavcısı Gamze Almalı, AK Parti ve MHP Antalya milletvekilleri, çok sayıda adli personel ve vatandaşlar katıldı.
ATSO Başkanı Hacısüleyman: “4 yıldır kesintisiz büyüyoruz”
03 Eylül 2024 Salı - 11:37 ATSO Başkanı Hacısüleyman: “4 yıldır kesintisiz büyüyoruz” Türkiye ekonomisinin son 4 yılda kesintisiz büyüdüğünü ifade eden ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, “Sanayi sektörü işletmelerinin ayakta kalmasını sağlamak öncelikli hedefimiz olmalıdır” dedi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye ekonomisinin 2024 yılının ikinci çeyrek büyümesine ilişkin verileri değerlendirdi. Başkan Hacısüleyman, ekonominin son 4 yıldır büyümeye devam ettiğini ve son dönemde yaşanan yavaşlamaya rağmen birçok ülkeden daha hızlı büyüme kaydedilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Hacısüleyman, “Beklendiği gibi büyüme hızı yavaşlamaya başladı, tüketim harcamalarındaki yavaşlamayı olumlu buluyoruz, ancak üretim tarafında diğer ana sektörlerde kayıp yaşanmazken, sanayi sektörünün küçülmesi makroekonomik istikrar açısından soru işareti olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi. “Dezenflasyon programının doğal sonucu” Ekonominin, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2.5, ilk çeyrekte ise 5.3 oranında büyüdüğünü ve buna bağlı olarak büyüme hızında dikkat çeken bir yavaşlama yaşandığını belirten Başkan Hacısüleyman, “Yaşanan durum, ekonomi yönetiminin yeni politika karması çerçevesinde uygulanan dezenflasyon programının doğal bir sonucudur. Hatırlanacağı üzere 2022 ve 2023 yıllarında ekonomimiz büyük ölçüde tüketim harcamalarındaki anormal artış vesilesi ile büyüme kaydetmişti. Faizlerin enflasyonun çok çok altında belirlendiği bir ekonomide tüketimde ortaya çıkan bu hızlı artış, TL’deki değer kaybı ile birleşince ödemeler dengesi ile finansman ayağında, ayrıca döviz rezervlerimizde ve enflasyonda kalıcı hasarlar bırakmıştı” diye konuştu. “Son 1 yıldır hasarların telafi edildiği bir süreçteyiz” Dezenflasyon programının başarısını ülke ekonomisi için seçenek değil zorunluluk olarak gördüklerini ifade eden Başkan Yusuf Hacısüleyman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir yıldır kademeli olarak hasarların telafi edildiği bir süreçten geçiyoruz. İkinci çeyrekte etkilerini daha net gördüğümüz bir dönemden geçtik. Üçüncü çeyrekte de benzer sonuçlar göreceğiz; dolayısıyla yaşanan gelişmeler bizim için sürpriz değildir. Büyümenin yavaşlamasından memnunuz ancak önemli olanın hızlı büyüme değil, istikrarlı ve sürdürülebilir büyüme olduğunun farkındayız. Öte yandan, büyüme verilerinde sanayi sektörünün küçülmesi iş dünyasını rahatsız eden önemli bir ayrıntıdır. İlk çeyrekte yüzde 3.8 büyüyen hizmetler sektörü, ikinci çeyrekte yüzde 2.9; ilk çeyrekte yüzde 11 büyüyen inşaat sektörü ise ikinci çeyrekte yüzde 6.5 büyüme kaydetmiştir. Yine ilk çeyrekte yüzde 4.9 büyüyen tarım sektörü, ikinci çeyrekte yüzde 3.7 büyümeye devam etmiştir. Sanayi sektörü ise ilk çeyrekte yüzde 4.2 büyürken, ikinci çeyrekte yüzde 1.8 küçülmüştür. Sanayide yaşanan ivme kaybı, sanayi üretim endeksi ve PMİ verilerinde kendini göstermektedir. Sanayi ve tarım ekonomimizin kalbidir; bu nedenle yaşanan küçülme, ekonomi yönetimimiz için bir alarm göstergesi olmalıdır.” “Sanayi olmadan kalıcı büyüme söz konusu olamaz” Sanayinin küçülmesiyle beraber yatırımların da azaldığını gösteren verilere dikkat çeken Başkan Hacısüleyman, “Sanayi olmadan kalıcı bir büyüme, ihracat ve istihdam artışı mümkün olamaz. Sanayi sektörü işletmelerinin ayakta kalmasını sağlamak öncelikli hedefimiz olmalıdır. Son veriler, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 9.3 artan yatırım harcamalarının, ikinci çeyrekte yüzde 0.5 büyüdüğünü; ancak bu büyümenin büyük oranda inşaat yatırımlarından kaynaklandığını, makine teçhizat yatırımlarından gelmediğini göstermektedir. Bu veriler, sanayinin küçüldüğünü ve buna bağlı olarak sanayi yatırımlarının da azaldığını ortaya koymaktadır. Yatırım ve ihracat için sunulan uygun faizli kredilerin yetersiz kaldığı da açıkça görülmektedir. Maliyetlerin daha da düşürülmesi ve kredi miktarlarının artırılması gerekmektedir ki firmalarımız ayakta kalabilsin” açıklamasında bulundu. “Tüketimde yavaşlama olumlu bir gelişme” İlk çeyrekte yüzde 6.8 büyüyen özel tüketim harcamalarının, ikinci çeyrekte yüzde 1.6’ya düşmesini olumlu bir gelişme olarak değerlendirdiklerini belirten Hacısüleyman, “2023 yılının ilk çeyreğinde tüketimdeki büyüme yüzde 16 olarak kaydedilmişti. Bu kadar hızlı bir reel tüketim artışı ile hiçbir ülke uzun süre büyümeyi sürdüremez. Şu anda tüketim açısından frene basılmış bir dönemden geçiyoruz. Ekonomide dengelenme sürecinin sonuna yaklaştığımıza inanıyoruz. Yılın sonuna doğru yönümüzü yeniden yukarı çevirmemiz gerekiyor. Aksi takdirde, özellikle istihdam başta olmak üzere, reel sektör göstergelerinde sorunlar artabilir. Gelecek dönemde başlaması planlanan faiz indirimleriyle birlikte reel sektörün yeniden canlanması ve büyüme rakamlarına pozitif katkı sağlaması, daha dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme ortamının sağlanması öncelikli beklentilerimiz arasında yer almaktadır” ifadelerini kullandı.
Antalya OSB ekolojik kreşinin temeli atıldı
03 Eylül 2024 Salı - 11:33 Antalya OSB ekolojik kreşinin temeli atıldı Antalya OSB Kreş ve Gündüz Bakım Evi’nin kapasitesini üç katına çıkaracak ek bina ve kampüs alanının temeli atıldı. Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nin Merhum Başkanı Ali Bahar’ın ‘çalışan anneyi çocuklarından ayırmayacağız’ vizyonu ile 2016 yılında hizmete açtığı 96 öğrenci kapasiteli Antalya OSB Kreş ve Gündüz Bakımevi, hizmet kalitesi ve öğrencilerine sunduğu imkanlar dolayısıyla, bölge çalışanlarının yanı sıra başta Döşemealtı olmak üzere Antalya’nın dört bir yanından 300’e yakın başvuru alır hale geldi. Bölge Yönetimi, yoğun talebi karşılamak ve özellikle Antalya OSB’de çalışan anneleri çocuklarından ayırmamak için mevcut kreş alanına ek bina yapılarak kapasitenin artırılmasına karar verdi. Vefatından kısa bir süre önce ek binanın ihalesini yaparak Antalya OSB Kreş ve Gündüz Bakım Evinin öğrenci kapasitesini 300’e çıkaracak projenin startını veren Başkan Ali Bahar’ın hayali gerçeğe dönüştü. Antalya OSB Başkanı Hasanali Gönen ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Antalya OSB Kreş ve Gündüz Bakım Evi ek binasının temelini atıp inşaata başladı. Doğa bilinci aşılanacak Çocuklara doğayla iç içe, ekolojik temelli bir eğitim sunmayı amaçlayan kreş, bölgedeki mevcut kreşin talep yükünü azaltarak daha fazla aileye ve çocuğa hizmet vermeyi hedefliyor. Ek binanın ve bahçe alanının tamamlanmasıyla birlikte çocuklar, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir eğitim modeli ile tanışırken tarım ile iç içe olacak. Öğrencilere kendi sebze ve meyvelerini yetiştirme fırsatı sunulup, doğayı ve çevreyi koruma bilincini erken yaşta kazanmaları sağlanacak. Antalya OSB Yönetimi tarafından her ayrıntısı düşünülerek tasarlanan kreş, sadece bir eğitim merkezi değil, aynı zamanda çocukların doğayı deneyimleyebilecekleri bir yaşam alanı olacak. Kaliteli eğitim, modern yaklaşım Projenin 790 metrekare alan üzerine inşa edildiğini, iki katlı binanın miniklerin tüm ihtiyaçlarına hitap eden 10 adet sınıftan oluşacağını belirten Antalya OSB Başkanı Hasanali Gönen, “Aynı zamanda yemekhane ve uyku odalarının da bulunacağı kreşte bir tarım sahası da yer alacak. Çocukların kişisel gelişimlerine odaklanacak olan kreş, yenilikçi ve modern eğitim metotları ile donatılacak. Doğa ile iç içe bir eğitim modeli benimseyecek, çocuklara sadece teorik bilgi vermekle kalmayıp, aynı zamanda onlara pratik deneyimler sunarak öğrenmeyi kalıcı hale getirecek. Teknolojik altyapı ve güvenlik standartlarıyla donatılacak olan kreş, aynı zamanda çocukların güvenli ve ilham verici bir ortamda öğrenim görmelerini sağlayacak” dedi. Ali Bahar’ın son projesi Merhum Başkan Ali Bahar’ın kreş projesine büyük önem verdiğini hatırlatan Gönen; “Vefatından önce bu projeyle çocukların doğayla iç içe, sürdürülebilir bir eğitim alacaklarını ve çevreye duyarlı bireyler olarak yetişeceklerini, bu kreşin keşif ve öğrenme merkezi olacağını, kreşin tamamlanmasıyla birlikte toplum için arzulanan daha bilinçli ve doğayla uyumlu bir nesil yetiştirme hedefinin hayat bulacağını söylemişti. Kreş projesini bir an önce tamamlayıp merhum başkanımızın istediği gibi doğa bilinci yüksek, çağdaş nesiller yetiştireceğiz” ifadelerini kullandı. Başkan Gönen, Başkan Vekili Yiğit Budak ve Bölge Müdürü İlhan Metin, temel atma çalışmalarına katılıp yüklenici firmadan süreç hakkında bilgi aldı.
Türkiye’nin ikinci en yaşlı ağaç Kumluca’da  doğa severleri bekliyor
03 Eylül 2024 Salı - 11:27 Türkiye’nin ikinci en yaşlı ağaç Kumluca’da doğa severleri bekliyor Tarihi ve doğal zenginlikleriyle dikkat çeken Antalya’nın Kumluca ilçesi, şehrin önemli turistik bölgelerinden biri olma özelliğini taşıyor. İlçede bulunan 2 bin 331 yaşındaki sedir ambar katranı, Türkiye’nin en yaşlı ikinci ağacı olma özelliği ile dikkat çekiyor. Sedir ambar katranı, Anadolu’nun binlerce yıllık tarihinde önemli bir yere sahip. Antalya şehir merkezine yaklaşık 90 km uzaklıktaki Kumluca ilçesi sınırları içinde bulunan Dibek Koruma Alanı, başta sedir olmak üzere sahip olduğu ağaç varlığı bakımından, yöredeki önemli ekosistemlerden biri. Beydağlarının Akdeniz’e bakan (güney) genel bakışında, Alakır Çayı Havzası’ndaki Dibek Ormanı, Otlu Seyir Tepe ile Kerimler Kuyusu Tepesi arasındaki telin alt kısmında 1830 metre yükseklikte yer alıyor. Geçmişten günümüze bir bağlantı Dibek Koruma Alanı içerisinde bulunan Türkiye’nin en yaşlı sedir ağacı Ambar Katranı, doğaseverlerin dikkatini çekiyor. Kumluca’nın simgelerinden biri haline gelen bu anıt ağaç, geçmiş ile günümüz arasında köprü kurarak, yöre tarihinin ve kültürünün önemli bir parçası olmayı sürdürüyor. Yerel halkın ve ziyaretçilerin saygı duyduğu bu doğal eser, aynı zamanda bölgedeki mistik kültür ve folklorun da bir yansıması. Koruma altında, geleceğe taşınıyor Kumluca Belediyesi, bu değerli ağacın korunmasına yönelik önemli adımlar atıyor. Türkiye’de anıt ağaçların korunması ve tescillenmesi süreci, Orman Genel Müdürlüğü ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından yürütülüyor. Bu bağlamda, anıt ağaçlar, Tabiat Varlıklarını Koruma Yönetmeliği kapsamında koruma altına alınmış olup, doğal miras olarak gelecek nesillere bırakılması hedefleniyor. Kumluca’nın sedir ambar katranı, sağlıklı yapısıyla en az 4 bin yıl daha yaşayabilecek özellikte olduğu için, koruma önlemlerinin büyük bir önem taşıdığı belirtiliyor. İnceleme ve tescil süreci Kumluca’daki sedir ambar katranının yaşı, Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi tarafından yapılan yıllık halkalar incelenerek belirlenmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda, ağacın sağlıklı olduğu ve insan etkisinden uzak tutulduğu takdirde uzun yıllar varlığını sürdürebileceği kaydedildi. Bu süreç, ağacın korunması için atılan adımların önemini vurguluyor. Genç nesiller için bir ilham kaynağı Kumluca’daki sedir ambar katranı, sadece tarihi bir değer değil, aynı zamanda genç nesiller için bir ilham kaynağı. Bu anıt ağacın korunması, doğa sevgisi ve çevre bilincinin aşılanmasına da katkıda bulunuyor. Kumluca Belediyesi, bu bağlamda düzenlediği etkinliklerle halkı bilgilendirerek, doğaya karşı duyarlılığı artırmayı hedefliyor. Kumluca’nın tarihi sedir ambar katranı, geçmişin izlerini taşıyan, geleceğe umutla bakan bir sembol olarak hem bölge halkının hem de Türkiye’nin doğal zenginliklerinin önemli bir parçası olmaya devam ediyor. Kumluca’da yapılacaklar Kumluca Belediyesi, zengin tarihi eserleri, el değmemiş koyları, ışıl ışıl suları, deniz, orman ve dağların ahenkle birleşerek eşsiz panoramalar oluşturduğu Kumluca’yı ziyaret etmek isteyenle için, şu önerilerde bulundu: “Dibek Koruma Alanı, doğa yürüyüşleri ve keşifler için mükemmel bir yer. Ambar Katranına giden patikalar, ziyaretçilere hem yürüyüş yapma hem de çevredeki doğal güzellikleri keşfetme imkânı sunar. Bölgedeki ekosistem hakkında bilgi edinmek isteyenler için çeşitli eğitim programları ve rehberli turlar düzenlenmektedir. Bu sayede hem doğayı daha iyi tanıyabilir hem de korunması gereken alanlar hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Ambar Katranı ve çevresindeki doğal manzaralar, fotoğrafçılar için eşsiz birer fırsattır. Zaman geçirmek ve güzel hatıralar biriktirmek için fotoğraf çekmeyi unutmayın. Bölgenin panoramik manzaralarını görebilir ve gün doğumunu veya gün batımını izlemek için güzel anlar geçirebilirsiniz”.
Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz: “Esnafımız bizim baş tacımız”
03 Eylül 2024 Salı - 10:43 Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz: “Esnafımız bizim baş tacımız” Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, Akdeniz Modern Sanayi Sitesi’nin birinci etap çalışmalarını yerinde inceledi. Akdeniz Sanayi Sitesi esnafının her zaman yanında olduğunu belirten Başkan Kocagöz, “Esnaf demek bizim baş tacımız demektir“ dedi. Akdeniz Bölgesinin en büyük sanayi, sitelerinden biri olan Akdeniz Sanayi Kooperatifi, piyasanın ihtiyaç ve beklentilerine göre 208 dükkandan oluşan yeni bir merkezi hayata geçiriyor. Mayıs ayında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in katılımlarıyla temeli atılan Akdeniz Modern Sanayi Sitesi’nin dükkanları hızla yükseliyor. Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, Kepez’e yeni iş alanları ve aynı zamanda binlerce kişiye istihdam kapılarını açacak olan Akdeniz Modern Sanayi Sitesi’ni ziyaret etti. Başkan Kocagöz, inşaat alanını gezmeden önce, Akdeniz Sanayi Sitesi Kooperatifi yönetimiyle bir araya geldi. Kooperatif Başkanı Mehmet Öztürk ve yönetimiyle sabah kahvaltısında buluşan Başkan Kocagöz, esnafın istek ve taleplerini dinledi, sorularını yanıtladı. Akdeniz Sanayi Sitesi esnafına teşekkür Başkan Kocagöz, 31 Mart yerel seçimlerindeki desteklerinden dolayı Akdeniz Sanayi Sitesi esnafına teşekkür etti. Talihsiz bir kaza sonucu haksız bir şekilde 2 ay boyunca cezaevinde kaldığını hatırlatan Başkan Kocagöz, “O süreçte bütün insanlarımız sadece Kepez değil, Antalya değil, Tüm Türkiye’deki tepkileri gördüm. Adaletsizlikleri, insanların isyanlarını gördüm. Halan bakıyorum, sosyal medyaya O süreçte, Türkiye’nin dört bir tarafından karşı çıkmışlar. Bu bana gurur verdi. Şahsım olarak değil, bu milletin bir mensubu olmaktan dolayı gurur duydum” dedi. 31 Mart Yerel seçimlerine değinerek sözlerini sürdüren Başkan Kocagöz, “Biz bu seçimi kazandık. Emin olun bu seçimi iyi insanlar kazandı. Kepez gibi bir yerde, 30 yıldır hiçbir sol partinin almadığı bir yerde seçimi kazandık. Hepiniz bu konuda destek oldunuz. Oy vermeyenler de önümüzdeki seçimlerde, yaptığımız hizmetleri görerek bizlere oy vereceklerdir. Hizmet ve samimiyet çok önemli Benim tek dileğim bize inanların, güvenenlerin başlarını öne eğdirmemek” diye konuştu. “Yönetim şeklimiz, ortak akıl” Akdeniz Sanayi Sitesi’nde çok emeklerinin olduğunu ve yapılanlardan her zaman çok daha iyisini yapmak istediklerine değinen Başkan Kocagöz, “Benden önceki dönem onu yaptı diye, onu yok etmek istemem. Bu Türkiye’deki siyasette bir hastalıktır. Kepez’de de öyle olmuştur. Örneğin Mısır Çarşısını, Tek Sarnıç Parkını biz yaptık, bakın ne hale geldi. Bundan önceki güzel yapılan hizmetleri biz alkışlayacağız. Kötü olanları düzelteceğiz. Bunu tek başımıza yapmayacağız. Benim sizden ricam Kepez’e hepiniz bir belediye başkanı gibi bakın. Yolda kaldırım bozulmuş, su basmış, işgal var, hepiniz bir belediye başkanı gibi bakın. Benim asla kibirim yoktur, egom yoktur. Yanlışların ve eksiklerimi söyleyene teşekkür ederim ve onu düzeltirim. Hep beraber ortak aklı oluşturursak, Kepez’de Antalya’nın en iyisi olur. Türkiye de örnek bir yer oluruz. Bunun için gecemizi gündüzümüze katarak çalışacağız. Bunun içinde sizlerin fikirlerine ihtiyacım var. Kapımız sonuna kadar açık. Bizim yönetim şeklimiz ortak akılla olur” diye konuştu. Akdeniz Sanayi Sitesi esnafının her zaman yanında olduğunu belirten Başkan Kocagöz, “Esnaf demek bizim baş tacımız demektir“ dedi. “Her şeyin en doğrusunu, en iyisini yapmak için buradayız” diyerek, sözlerini sürdüren Başkan Kocagöz, “Ben demeyeceğiz, biz diyeceğiz. Halkın başkanı olarak yola çıktık. Her şey şeffaf olacak. Başınız öne eğilmeyecek“ ifadelerini kullandı. “İlk asfaltı 16 yıl önce başkanımla döktük” Akdeniz Sanayi Sitesi Kooperatifi Başkanı Mehmet Öztürk, geçmiş olsun dileklerini ileterek, “Başkanımız bugün aramızda değil. Bundan 16 yıl önce de Akdeniz Sanayi Sitesinin ilk asfaltını başkanımızla beraber döktük” diyerek, her daim yanında olan Başkan Kocagöz’e teşekkür etti. Akdeniz Sanayi Sitesinin kuzey bölümünde, 250’nin üzerinde gecekondunun tahliyesinin gerçekleştirildiği araziye 208 tane 3 er katlı dükkanın yapılacağını bildirdi. Birinci etaba başlandığını, 2. etabın temelinin de önümüzdeki günlerde Başkan Mesut Kocagöz ile beraber atacaklarını belirten Öztürk, Akdeniz Sanayi sitesinde 2 bin 500 işyeri olduğunu ve 15 bin kişiye istihdam sağlandığını da sözlerine ekledi. Akdeniz Sanayi Sitesi Kooperatifi yönetimiyle sabah kahvaltısında bir araya gelen Başkan Kocagöz, daha sonra Akdeniz Modern Sanayi Sitesi’nin devam eden birinci etap çalışmalarını yerinde inceledi. Şantiye işçileriyle tokalaşarak, hal ve hatırlarını sordu. Akdeniz Modern Sanayi Sitesi’nin yapımını üstlenen yüklenici firma Ilgazlar A.Ş’nin ofisini ziyaret ederek, projeyi inceledi.
Bel ağrısının önüne geçmek için 10 altın kural
03 Eylül 2024 Salı - 10:43 Bel ağrısının önüne geçmek için 10 altın kural Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uzm. Dr. Ayşe Yener Güçlü, “Bel ağrılarının yalnızca yüzde 5’i bel fıtığı kaynaklıdır. Bazen bel fıtığı; bel ağrısı ile değil, basılan sinir köküne bağlı olarak topuk ağrısı, bacakta uyuşma, karıncalanma, güçsüzlük gibi şikayetler ile belirgin hale gelebilir” dedi. Memorial Antalya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uzm. Dr. Ayşe Yener Güçlü bel ağrısına yol açan durumlar hakkında bilgi verdi. Bel zorlanması ve duruş bozuklukları; bel kaslarına, bağlarına ve eklemlerine hasar vererek ağrıya yol açtığını belirten Güçlü, "Bu tür bel ağrıları fiziksel aktivite ile şiddetlenir, istirahat ile hafifler. Ağrının şiddeti öne eğilme, uzun süre ayakta durma, yürüme gibi günlük aktivitelerle artabilir. Bel ağrısı denilince akla öncelikle bel fıtığı gelse de; dünyada baş ağrısından sonra ikinci sıklıkta görülen bu ağrılar başka nedenlerden de kaynaklanabilir" diye konuştu. “Ağrı genellikle dinlenme, fizik tedavi ve ilaçla düzelir” Uzm. Dr. Ayşe Yener Güçlü, bel ağrısının sırttaki kas veya tendonlarda oluşan bir zorlanmadan kaynaklanabileceğini ifade ederek, şöyle devam etti: “Bel ağrısı toplumda çok yaygın görülen bir durumdur. Sırttaki kas veya tendonlarda oluşan bir zorlanmadan kaynaklanabilir. Diğer nedenler arasında artrit, yapısal sorunlar ve disk yaralanmaları bulunur. Ağrı genellikle dinlenme, fizik tedavi ve ilaçla düzelir. Tüberküloz, brusella gibi hastalıklar, kemik erimesi (osteoporoz), kireçlenme, başka bir yerden metastaz yapan ya da omurganın kendisinden kaynaklanan kanserler de bel ağrısına neden olabilir. Aynı zamanda mide, karaciğer, böbrek gibi organ rahatsızlıklarının bel bölgesine yayılmasından kaynaklanan bel ağrıları da söz konusu olabilirken bazı bel ağrıları ise psikolojik kaynaklıdır”. 5 kişiden 4’ünde görülüyor Beş kişiden dördünde hayatlarının bir noktasında bel ağrısı görülebileceğini açıklayan Uzm. Dr. Ayşe Yener Güçlü, bel ağrısı için risk faktörlerini şu şekilde aktardı: “30 yaş üstü kişilerde daha fazla bel ağrısı görülür. Omurgadaki diskler yaşla birlikte aşınır. Diskler zayıflayıp aşındıkça ağrı ve sertlik ortaya çıkabilir. Aşırı kilolu/obez olan veya fazla kilo taşıyan kişilerde bel ağrısı görülme imkanı daha yüksektir. Aşırı kilo eklemlere ve disklere baskı yapar. Zayıflamış karın kasları omurgayı destekleyemez ve bu da sırt zorlanmalarına ve burkulmalara yol açabilir. Sigara içen, aşırı alkol tüketen veya hareketsiz bir yaşam tarzı süren kişilerde bel ağrısı riski daha yüksektir. Ağır kaldırma veya eğilme gerektiren işler ve aktiviteler bel yaralanması riskini artırabilir. Yapısal sorunlar, omurga hizalamasını değiştiren skolyoz gibi rahatsızlıklar şiddetli sırt ve bel ağrısına neden olabilir. Ailesinde osteoartrit, belirli kanser türleri ve diğer hastalıklar bulunan kişilerde bel ağrısı riski daha yüksektir. Depresyon ve anksiyetede bel ağrısı görülebilir”. “Bel ağrılarının yalnızca yüzde 5’i bel fıtığı kaynaklıdır “ Bel fıtığında hissedilen ağrının ise yavaş yavaş geliştiğine işaret eden Uzm. Dr. Ayşe Yener Güçlü, bel ağrılarının yalnızca yüzde 5’inin bel fıtığı kaynaklı olduğunu ifade etti. Güçlü, “Bel fıtığında hissedilen ağrı yavaş yavaş gelişir. Yaygın, batıcı, hareketle artan, istirahatla azalan, belde ve etkilenen sinir kökünün anatomik dağılımına uygun olarak bacağa yayılan bir ağrıdır. Ağrı, öne eğilme veya arkaya dönme gibi ters bir hareket sonrası ani olarak başlayabilir. En küçük bir hareketle şiddetlenip, kilitlenme veya bel tutulmasına yol açar. Oturmakla, ayakta durmakla, öksürmekle, ıkınmakla, araba kullanmakla artar. Bel ağrılarının yalnızca yüzde 5’i bel fıtığı kaynaklıdır. Bazen bel fıtığı; bel ağrısı ile değil, basılan sinir köküne bağlı olarak topuk ağrısı, bacakta uyuşma, karıncalanma, güçsüzlük gibi şikayetler ile belirgin hale gelebilir” dedi. Bel sağlığı için uyarılar Uzm. Dr. Ayşe Yener Güçlü, bel sağlığını korumak için ise şu uyarılarda bulundu: “Bir ağırlık taşımanız gerekirse, yükü vücudunuza eşit olarak paylaştırdıktan sonra taşıyın. Yerden cismi alırken dizlerinizi kırın ve çömelerek alın, belden eğilmeyin. Yüksek topuklu veya topuksuz ayakkabı giymeyin. Ayakkabılarınızın topuklarının yüksekliği normal, ökçeleri yumuşak olsun. Herhangi bir bel rahatsızlığı geçirdiyseniz jimnastik, golf, tenis, güreş, boks, judo, halter, futbol, basketbol gibi sporlardan uzak durun. Bunların yerine yürüme ya da yüzme gibi sporları tercih edin. Yüksek bir yere bir eşya koyarken ya da alırken ayağınızın altına yükseltici koyun, uzanmayın. Aşırı kilo almaktan kaçının. Otomobil kullanırken, koltuk belinizi desteklesin. Uzun yola çıkarken, belinizi ince bir yastıkla destekleyin. Omurganın fizyolojik kıvrımlarına uyum gösterebilen, ortopedik yatakları tercih edin. Kalça ve dizler hafifçe bükülü, karna çekilmiş olacak şekilde, yan pozisyonda yatarak uyumakla bele binen yükü en aza indirirsiniz. Bilgisayarda çalışırken başınız dik, beliniz ve kalçanızın arka kısmı destekli olmalıdır. Ekranı tam karşıdan görebilecek pozisyonda bulunmalı, kollarınız rahat, ön kol ve bilekleriniz aynı çizgi üzerinde yere paralel olmalı. Ayaklarınızı altına bir basamak ile desteklenmelidir. Herhangi bir bel rahatsızlığı geçirmiş ve iyileşmişseniz, uzman doktorunuzun önerdiği egzersizleri aksatmadan yapın. Egzersiz sonrasında şiddetli ve 15 dakikadan fazla süren bir rahatsızlık ortaya çıkarsa mutlaka bir uzman doktora danışın”.
Batı Akdeniz’den 8 ayda1 milyar 765 milyon dolar ihracat
03 Eylül 2024 Salı - 10:36 Batı Akdeniz’den 8 ayda1 milyar 765 milyon dolar ihracat Antalya, Burdur ve Isparta illerini kapsayan Batı Akdeniz’den 1 Ocak 2024 ila 31 Ağustos 2024 tarihleri arasında geçen yılın aynı tarihlerine kıyasla yüzde 1,42 oranında artışla 1 milyar 765 milyon 224 bin 904 dolar ihracat gerçekleşirken, sadece Ağustos ayında gerçekleşen ihracat ise geçen yılın ağustos ayına kıyasla yüzde 4,42 oranında artışla 204 milyon 633 bin 267 dolar oldu. Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, ihracat rakamlarını paylaştı. Buna göre, Antalya, Burdur ve Isparta illerini kapsayan Batı Akdeniz’den 1 Ocak 2024 ila 31 Ağustos 2024 tarihleri arasında geçen yılın aynı tarihlerine kıyasla yüzde 1,42 oranında artışla 1 milyar 765 milyon 224 bin 904 dolar ihracat gerçekleşirken, sadece Ağustos ayında gerçekleşen ihracat ise geçen yılın ağustos ayına kıyasla yüzde 4,42 oranında artışla 204 milyon 633 bin 267 dolar oldu. Ağustos ayında en fazla ihracatı doğaltaş ağırlıklı maden ve metaller sektörü gerçekleştirirken, 8 aylık dönemde en fazla ihracatı yaş meyve sebze sektörü gerçekleştirdi. Ağustos ayında en fazla ihracat Çin’e 8 aylık dönemde ise Almanya’ya gerçekleşti. 2024 yılı Ağustos ayında en fazla ihracatı 18,91 oranında artış ve 52 milyon 745 bin 964 dolar ile maden ve metaller sektörü gerçekleştirdi. Bu ihracatın yüzde 1,36 oranında artışla 31,9 milyon doları mermer ihracatından, yüzde 223 oranında artışla 11,4 milyon doları metal cevherinden geldi. İkinci sırada ise yüzde 9,78 oranında artış ve 40 milyon 956 bin 62 dolar ihracatla yaş meyve sebze sektörü yer aldı. Üçüncü sırada ise yüzde 4,98 oranında gerileme ve 28 milyon 425 bin 729 dolar ihracatla ağaç mamulleri orman ürünleri sektörü yer aldı. Dördüncü sıradaki kimya sektörü ihracatı ise 1,73 oranında artışla 23 milyon 511 bin 733 dolar oldu. Beşinci sırada yer alan iklimlendirme sektörünün ihracatı ise yüzde 31,96 oranında artışla 10 milyon 39 bin 628 dolar oldu. Ağustos ayında en fazla ihracat, geçen yılın ağustos ayına kıyasla 8,23 oranında gerileme ve 22 milyon 868 bin 477 dolar ile Çin Halk Cumhuriyeti’ne gerçekleşti. İkinci sırada yer alan Rusya’ya gerçekleşen ihracat ise yüzde 37,56 oranında artışla 18 milyon 916 bin 455 dolar oldu. Listenin üçüncü sırasında Almanya yer aldı. Almanya’ya yüzde 13,32 oranında artışla 16 milyon 288 bin 860 dolar ihracat gerçekleşti. Dördüncü sırada yer alan bölge için önemli pazarlardan bir diğeri Birleşik Devletlere yüzde 11,02 artışla 12 milyon 45 bin 456 dolar ihracat gerçekleşirken, beşinci sıradaki Hollanda’ya yüzde 12,98 oranında gerileme ile 8 milyon 228 bin 417 dolar ihracat gerçekleşti. Bölgeden gerçekleşen ihracatın 8 aylık durumuna bakıldığında, ilk sırada yüzde 6,27 oranında gerileme ve 541 milyon 62 bin 473 dolar ihracatla yaş meyve sebze sektörü yer aldı. Yaş meyve sebze sektörü bu rakam ile bölgeden gerçekleşen her 3 dolarlık ihracatın 1 dolarını gerçekleştirme başarısını gösterdi. Listenin ikinci sırasında her zaman olduğu gibi maden ve metaller sektörü yer aldı. Söz konusu sektör, ihracatını geçen yılın 8 aylık dönemine kıyasla 12,93 oranında artırarak 342 milyon 50 bin 633 dolara yükseltti. Sektörün en fazla ihraç ettiği ürün yüzde 8,86 oranında artış ve 208 milyon dolar 814 bin 355 dolar ile mermer oldu. Mermerden sonra en fazla ihraç edilen ürün yüzde 5,60 oranında artış ve 66 milyon 711 bin 363 dolarla maden dışı ürünler, yüzde 67,79 oranında artış ve 53 milyon 453 bin 868 dolar ihracatla metal cevheri oldu. Listenin üçüncü sırasında yüzde 4,93 oranında artış ve 218 milyon 509 bin 641 dolarla ağaç mamulleri ve orman ürünleri sektörü yer aldı. Dördüncü sırada yüzde 6,81 oranında artış ve 179 milyon 981 bin 422 dolar ile kimya sektörü, beşinci sırada ise yüzde 37,05 oranında artış ve 65 milyon 187 bin 647 dolarla makine ve aksamları sektörü yer aldı. Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, Bölgeden 8 aylık dönemde en fazla ihracat yüzde 7,42 oranında artış ve 172 milyon 933 bin 635 dolar ile Almanya’ya gerçekleşti. İkinci sırada yüzde 5,93 oranın artış ve 157 milyon 921 bin 681 dolar ile Çin Halk Cumhuriyeti, üçüncü sırada yüzde 6 artışla 153 milyon 551 bin 658 dolarla Rusya Federasyonu, dördüncü sırada yüzde 27,71 oranında artış ve 86 milyon 279 bin 339 dolarla Birleşik Devletler, beşinci sırada ise yüzde 13,80 oranında gerileme ve 76 milyon 913 bin 753 dolar ihracatla Ukrayna yer aldı. Rakamları değerlendiren BAİB Başkanı Çavuşoğlu, “Geride kalan 8 aylık dönemde bölge ihracatımız geçen yılın aynı dönemine kıyasla bir nebze de olsa ihracatını artırmayı başardı. Bölge ihracatının daha da artmasının önünde yakın coğrafyamızdaki savaşlar, siyasi anlaşmazlıklar ve maliyetlerin yüksekliği oldu. Bölgemiz ürünlerinin Uzak Doğu ve Avrupa ülkelerine göre pahalı olması daha fazla ihracat yapmamızı engelledi. Antalya, Burdur ve Isparta’dan daha fazla ihracat gerçekleştirebilmek için çevremizdeki siyasi anlaşmazlıkların, savaşların, çatışmaların sona ermesini ve ülkemizdeki ekonomik tablonun iyileşmesini diliyoruz. BAİB Yönetim Kurulu olarak ihracatımızı artırmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.