Yerel Haberler
Antalya
28 Aralık 2025 Pazar - 13:45 Saldırgan köpek ihbarına giden Kepez Belediyesi’nin çalışanlarına saldırı Kepez Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, geçtiğimiz gece saat 02.00 sıralarında CİMER üzerinden gelen Göksu Mahallesi’ndeki saldırgan köpek ihbarı üzerine olay yerine intikal etti. Ekipler, gerekli müdahaleyi yaparak saldırgan köpeği hayvan ambulansına aldı. Veteriner İşleri’ne bağlı hayvan parkına doğru yola çıkan ekipler, bir benzin istasyonunda mola verdikleri sırada kimliği daha sonra tespit edilen bir şahıs tarafından araçla önleri kesildi. Araçtan inen M.L, belediye personellerine önce ağır hakaretlerde bulunarak, ardından çıkan arbede sırasında belediye çalışanı S.A.’nın yaralanmasına neden oldu. Saldırgan, daha sonra aracından aldığı bıçakla belediye personellerinin üzerine yürüdü. Olay yerine gelen güvenlik güçlerinin müdahalesiyle saldırgan M.L. gözaltına alındı. Şahıs, işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, CİMER üzerinden yapılan ihbar sonrası saldırgan köpeği hayvan ambulansına alan belediye personelinin maruz kaldığı sözlü ve fiziki şiddeti kınayarak, geçmiş olsun dileklerini iletti. Kocagöz, "Çalışma arkadaşlarımızın görevi yalnızca vatandaşlarımızın değil, aynı zamanda can dostlarımızın da sağlığını korumaktır. Sokaktaki canlarımızın sağlıklı ve güvenli bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için Türkiye’ye örnek olacak bir hayvan barınağı projesini başlattık. Belediye yemekhanemizden ve kreşlerimizden çıkan organik yemek atıklarından can dostlarımız için günlük 400 kilo mama üretiyoruz. Bu çalışmalar, can dostlarımıza ne kadar önem verdiğimizin en somut göstergesidir" dedi. Başkan Kocagöz, "Çalışma arkadaşlarımızın tek amacı; sadece vatandaşlarımızın değil, hayvan dostlarımızın da sağlığını korumaktır. Söz konusu ihbarda olay yerinden alınan can dostumuza hiçbir zarar verilmemiştir, verilmeyecektir. Hayvan, belediyemize ait köpek parkında veteriner hekimlerimizin kontrolünde yaşamını güvenli bir şekilde sürdürecektir. Çalışma arkadaşlarımıza yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz," dedi. Türkiye’ye örnek proje Başkan Kocagöz, sokak hayvanlarının sağlıklı ve güvenli koşullarda yaşamlarını sürdürebilmeleri amacıyla önemli projeleri hayata geçirdiklerini belirtti. Fevzi Çakmak Mahallesi’nde 14 bin 497 metrekarelik alanda, Türkiye’ye örnek olacak bir hayvan barınağı projesinin yapımına başlandığını ifade etti. Seçim döneminde vaat edilen 105 projeden biri olan Hayvan Barınağı Projesi; yönetim binası, veterinerlik, muayene ve tedavi binası, hayvan bakım alanları, yasaklı ırklar için bakım evi, enerji tesisi, güvenlik kulübesi, otopark ve etkinlik alanlarından oluşacak. Barınak içerisinde ayrıca korunmaya muhtaç hayvanlar için üç ayrı barınma alanı ve beş farklı doğal yaşam alanı yer alacak. Hayvan açık bakım alanlarının toplam büyüklüğü ise 4 bin 400 metrekare olacak. Sokak hayvanlarının mamaları Kepez’den Kepez Belediyesi, belediye yemekhanesi ve kreşlerden çıkan organik yemek atıklarını değerlendirerek sokak hayvanları için mama üretiyor. Daha fazla mama üretmek amacıyla Kepez Belediyesi, Merkezefendi Belediyesi ile iş birliği protokolü imzaladı. İmzalanan protokol kapsamında Merkezefendi Belediyesi tarafından üretilen 5 adet mama üretim makinesi Kepez Belediyesi’ne kazandırıldı. Bu makineler; kırıcı, pişirme kompost, pelet, fırın kurutma ile nem alma ve soslama makinelerinden oluşuyor. Kepez Belediyesi, sokak hayvanları için günlük 400 kilo mama üretiyor. Kepez Belediyesi, ilçedeki 68 mahalleden gelen tüm ihbarları titizlikle değerlendiriyor. Sokak Hayvanları Geçici Bakım Evi ve Rehabilitasyon Merkezi ekipleri, yaralı hayvanlar dahil olmak üzere tüm can dostların tedavi ve bakım süreçlerini özenle yürütüyor. Sağlığına kavuşan hayvanlar, alındıkları yaşam alanlarına geri bırakılıyor. Veterinerlik İşleri ekiplerinin, 2025 yılı içerisinde 11 aylık süreçte, 2 bin 386 hayvanın kısırlaştırma ve aşılama işlemini gerçekleştirirken, 132 sokak hayvanının sahiplendirilmesini sağladığı bildirildi.
İnovasyon Merkezi’nde eğitici atölyeler sürüyor
29 Kasım 2025 Cumartesi - 11:35 İnovasyon Merkezi’nde eğitici atölyeler sürüyor Antalya Büyükşehir Belediyesi Çevre Eğitim ve İnovasyon Merkezi’nde düzenlenen atölyeler yoğun ilgi görüyor. Birbirinden faydalı bilgilerin verildiği atölyeler kapsamında yılın 12 ayı tüketilebilen fermente içecek pancar kvassın yapımı anlatıldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Çevre Eğitim ve İnovasyon Merkezi, pancar kvass atölyesi gerçekleştirdi. Ekolojik Yaşam Hareketliliği Derneği Başkanı Meziyet Avcı, pancarın fermente edildiğinde hem sindirim sistemi hem de kalp ve damar sağlığı için güçlü bir probiyotik ve destekleyici bir gıda haline geldiğini vurguladı. Ekolojik Yaşam Hareketliliği Derneği Başkanı Meziyet Avcı, atölyede katılımcılara fermente içeceğin yapımını ve sağlık açısından önemini anlattı. "12 ay soframızda olmalı" Atölye de eğitim veren Meziyet Avcı, pancar kvassın çok faydalı olduğunu ifade ederek, "Yılın 12 ayı herkesin tüketebileceği, hatta tüketmesi gereken bir fermente gıda. Kışa hazırlık için bugün Antalya’da pancar kvass hazırladık. Pancar başlı başına çok faydalı bir besin; fermente gıdaların da kıymeti yavaş yavaş anlaşılmaya başlandı. Pancarın faydasını yoğurt altı suyu gibi faydalı mikroorganizmalarla fermente ederek katbekat artırıyoruz. Sindirim sistemimize çok güçlü bir probiyotik desteği sağlıyor. Ayrıca pancardaki nitratın nitrit-oksite çevrilmesiyle kalp ve damar sağlığı açısından, son yıllarda bilimsel çalışmalarla da ortaya konan iyileştirici bir etki gösteriyor. Bugün de Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Çevre Eğitim ve İnovasyon Merkezi’nde bununla ilgili bir atölye çalışması gerçekleştirdik " dedi.
MÜSİAD Antalya Başkanı Akgül, 2026 Ticaret Destek Paketi’ni değerlendirdi
29 Kasım 2025 Cumartesi - 10:35 MÜSİAD Antalya Başkanı Akgül, 2026 Ticaret Destek Paketi’ni değerlendirdi Ticaret Bakanı’nın Antalya programında açıkladığı yeni destek paketini değerlendiren MÜSİAD Antalya Şube Başkanı Yusuf Akgül, kredi limitlerinden faiz düzenlemelerine, kooperatif desteklerinden vergi indirimlerine kadar birçok adımın 2026 öncesi işletmelere önemli avantajlar sağlayacağını belirtti. Türkiye ekonomisinin 2026’ya yaklaşırken şekillenen ticaret dinamikleri, iş dünyasının uzun süredir beklediği birçok düzenlemenin hayata geçirilmesiyle yeni bir döneme işaret ediyor. Ticaret Bakanı’nın Antalya programında açıkladığı destekler, sahadan gelen taleplerin politika düzeyine yansıdığı yönünde değerlendirildi. MÜSİAD Antalya Şube Başkanı Yusuf Akgül, yapılan düzenlemelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Sahadan yükselen talepler artık karar mekanizmasına yön veriyor" Akgül, Ticaret Bakanı’nın Antalya’da yaptığı açıklamaların iş dünyası için moral niteliği taşıdığını belirterek, "Bu destekler, sahadaki gerçek taleplerin Ankara tarafından duyulduğunu gösteriyor. MÜSİAD olarak yıllardır sektör bazlı raporladığımız ihtiyaçların politika karşılığı bulması, reel sektörle devlet arasındaki temasın güçlendiğini ortaya koyuyor" dedi. "Kredi üst limitinin 2,5 milyon TL’ye çıkması işletmeleri yeniden harekete geçirecek" Akgül, esnaf ve KOBİ’ler için kredi üst limitinin 2,5 milyon TL’ye yükseltilmesinin son yıllarda maliyet baskısı altında kalan işletmeler için önemli olduğuna değinerek, "Birçok işletme maliyet baskısı nedeniyle büyüme planlarını ertelemek zorunda kaldı. Bu limit artışıyla birlikte yatırım iştahı yeniden canlanacak" ifadelerini kullandı. "Makine ve ekipman kredilerinin artırılması üretimde dönüşüm başlatacak" Ticari kredilerde makine yatırımlarının da aynı limit içerisinde değerlendirilmesini "stratejik bir hamle" olarak nitelendiren Akgül, kararın teknolojik yenilenme ve verimlilik açısından önem taşıdığını ifade etti. "Faiz maliyetlerinin düşürülmesi reel sektöre nefes aldıracak" Akgül, kredi faizlerine ilişkin hazırlanan yeni düzenlemelerin 2026’ya yönelik umutları artırdığını belirterek, bunun üretim ve ihracat yapan işletmeleri rahatlatacağını söyledi. Esnaf kredilerindeki yüzde 30 fatura zorunluluğunun bir yıl ertelenmesine değinen Akgül, bu düzenlemenin kredi süreçlerini hızlandıracağını ve küçük işletmeler için önemli bir kolaylık olduğunu aktardı. "Kooperatif desteklerinin artırılması kırsal kalkınmayı hızlandıracak" Kooperatiflere yönelik makine desteğinin 1 milyon TL’ye, fuar desteğinin 150 bin TL’ye yükseltilmesini değerlendiren Akgül, bu adımların kırsal kalkınmayı ve yerel üretimi destekleyeceğini söyledi. "Vergi ve SGK borçlarındaki faiz indirimi işletmelere kritik bir nefes oldu" Akgül, gecikme zamlarının düşürülmesinin işletmelerin mali yüklerini hafifleteceğini belirterek, kararın finansal sürdürülebilirliği olumlu etkileyeceğini ifade etti. "2026, Türkiye’nin dezenflasyon yılı olacak" Akgül, 2026’da enflasyonun yüzde 16–23 aralığına gerilemesinin beklendiğini belirterek, sıkı para politikasının etkilerinin yılın ikinci çeyreğinde daha net görüleceğini söyledi. "2026 bir bekleme yılı değil, fırsat yılı olacak" Akgül, açıklanan desteklerin işletmeler için önemli fırsatlar sunduğunu belirterek işletmelerin doğru stratejilerle yeni dönemi değerlendirebileceğini ifade etti. Akgül, açıklamalarını desteklerin ülke ekonomisine, esnafa, üreticilere ve ticaret erbabına hayırlı olması temennisiyle tamamladı.
Çarpana Dokuma Sanatı modern ürünlerle buluşuyor
29 Kasım 2025 Cumartesi - 10:16 Çarpana Dokuma Sanatı modern ürünlerle buluşuyor Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) tarafından yürütülen 2025 Yılı Teknik Destek Programı kapsamında desteklenen Antalya Olgunlaşma Enstitüsü’nün yürütücüsü olduğu "Çarpana Tasarımları ile Kültürel Hafıza Yeni Ürünlerle Buluşuyor Projesi" tamamlandı. Özel bir tezgâh gerektirmeyen dokuma sanatı, "çarpana" adı verilen; deri, karton ya da ince ahşap gibi malzemelerden dörtgen şeklinde kesilmiş ve köşeleri delinmiş araçlarla yapılan bir dokuma tekniği olarak biliniyor. Enleri dar, boyları oldukça uzun olan, şerit formundaki bu çözgü yüzlü dokumalar, tarihi olarak kuşak, kemer ve benzeri ürünlerin yapımında kullanılıyor. Geleneksel dokuma yöntemleri arasında önemli bir yere sahip olan çarpana, taşıdığı kültürel hafızayla da dikkat çekiyor. Proje kapsamında Enstitü’de görevli 15 eğitmen ve usta öğretici personele tarihleri arasında, çarpana dokuma tekniklerinin modernizasyonu ve tasarım geliştirme eğitimleri verildi. Eğitimler yoluyla Anadolu’da işlevselliği yüksek ve estetik bir kadim Türk el sanatı olan çarpana dokuma tekniklerinin yaşatılması, hem de bu tekniklerin çağdaş tasarım anlayışıyla buluşturularak yenilikçi ürünlerin ortaya çıkarılması hedeflendi. Uygulamalı olarak Enstitü’nün Kaleiçi yerleşkesinde gerçekleştirilen ve 5 gün süren eğitim esnasında, katılımcıların geleneksel motifleri modern çizgilerle birleştirme becerisi kazanmaları sağlandı. Proje ile Enstitü’nün kurumsal kapasitesinin artırılması, özgün çarpana tasarımlarının geliştirilmesi ve ürün çeşitliliğinin artırılmasına katkı sunuldu. Çarpana dokuma kursunun eğitmeni Duygu İlâ, eğitime dair şunları söyledi: "Çarpana Dokuma, Geleneksel el sanatlarımızdan bir tanesi. Günümüze kadar değişmeden ve bozulmadan gelen tek dokuma sanatımız diyebiliriz. Kartlarla dokunuyor olması diğer geleneksel el dokumalarından ayıran en önemli noktası. Çarpana Dokuma kursu ile unutulmaya yüz tutmuş bir sanatı toplum hafızasından tamamen kaybolmadan devam etmesini sağlamak istiyoruz. Modern hayata entegre ederek, bu sanatın devamlılığını sağlamak en büyük amacımız. Tabi genç kuşaklara aktarılması için en mühim nokta, eğitim kurumlarında bir disiplin olarak ele alınması gerekmektedir. İlk defa bu sanat dalı ile karşılaşan katılımcılarımız, günümüzde benzerliği olan bir sanat dalı olmaması nedeniyle, karmaşık geldiğini düşünerek başlıyor eğitimlerine. Ancak yaptıkça, ortaya desen ve ürün çıktıkça, zorluğu yerini, bu sanat dalından aldıkları zevke bırakıyor." Kursiyerlerden Ayşegül Eyyupoğlu da " Geleneksel Sanatlar; hem duygusal mirası koruma hem de toplumsal kimlik oluşturma açısından önemlidir. İnsanın kendini keşfetmesi de sanatın bir parçasıdır. Eğitim süresince; geleneksel becerilerin gelecek nesillere aktarımının yanı sıra yeni fikir ve deneyimlerde kazandık. Sanatın, duygusal ifade, zihinsel rahatlama, özgüven, zihinsel odaklanma, toplumsal bağlantı ve empati gibi olumlu etkileri de vardır" diye konuştu. Eğitim sonunda BAKA Antalya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Jale Akhundova Demir, Muratpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Coşkunsu, Antalya Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Emine Erkal ve BAKA uzmanı İffet Gözde Bozdoğan ve enstitü yetkililerinin katılımı ile başarılı kursiyerlere sertifikaları takdim edildi. "Gelenekten geleceğe uzanan bir köprü" Projenin en önemli çıktılarından biri olarak, proje sonunda çarpana dokuma için coğrafi işaret başvurusunun yapılmasına yönelik süreçler başlatılacak. Böylece bölgenin kültürel belleğinde önemli bir yere sahip olan bu zanaatın, tescillenerek korunması ve sürdürülebilir hale gelmesi sağlanacak. BAKA Genel Sekreteri Volkan Güler, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen imza töreninde çalışmanın vizyonundan bahsetmiş; projenin sadece bir eğitim faaliyeti olmanın ötesinde, bölgenin kültürel mirasını korumaya ve ekonomik faydaya dönüştürmeye yönelik stratejik bir adım olduğunu belirterek; "Çarpana dokuma, tarihi ve kültürel anlamda büyük değere sahip geleneksel bir tekniktir. Biz bu tekniklerin kaybolmasını önlemekle kalmıyor, onları yenilikle buluşturuyoruz. Tabii bu çalışmalarda ilham kaynağımız Cumhurbaşkanımızın eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde yürütülen Anadoludakiler Projesi. Anadoludakiler Projesi tarihimize ait ne varsa, o eserlerin izini sürüyor, eserlerin ülkemizin kültür envanterine kazandırılmasını sağlıyor. BAKA olarak biz de yürüttüğümüz bu proje sayesinde hem mesleki kapasiteyi artıracak hem de yeni ürünlerin pazara sunulmasının önünü açacağız. Ayrıca coğrafi işaret süreciyle bu mirasın resmî olarak da korunmasını amaçlıyoruz." ifadelerini aktardı. "Antalya’ya ve bölgeye katma değer sağlayacak" Projenin tamamlanmasıyla birlikte, Antalya Olgunlaşma Enstitüsü’nün tasarladığı ürünlerin hem yerel hem de ulusal alanda daha fazla yer bulması bekleniyor. Geleneksel dokumanın, çağdaş tasarımlarla yeniden yorumlanması sayesinde, hem kültürel değerler korunacak hem de bölgeye özgü ürünlerin görünürlüğü artacak.