Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Antalya
Kamyonla çarpışan motosikletin 16 yaşındaki sürücüsü hayatını kaybetti
13 Nisan 2025 Pazar - 18:37:46
Antalya’da belediye meclis üyesinin kullandığı kamyon ile çarpışan motosikletin 16 yaşındaki sürücüsü, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Oğullarının ölüm haberi ile yıkılan aile gözyaşlarını tutamadı. Kaza, dün akşam saat 20.30 sıralarında Aksu ilçesi Güzelyurt Mahallesi 26203. Sokak ile Şehit Komando Er Mustafa Göktürk Caddesi kesişiminde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, S.E. idaresindeki 07 GH 802 plakalı kamyon, 16 yaşındaki Fehmi Ölmez’in kullandığı 07 BIB 811 plakalı motosikletle çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle savrulan motosiklet kaldırıma çarptı. Kazayı gören vatandaşların 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarı ile olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede verilen adrese gelen sağlık ekipleri, olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından genci ambulansla yakındaki özel bir hastaneye kaldırdı. 16 yaşındaki Fehmi Ölmez, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Kamyon sürücüsü S.E. polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, gencin cansız bedeni ise Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Sürücü belediye meclis üyesi çıktı 16 yaşındaki gencin ölüm haberini alan ailesi gözyaşlarına boğulurken, Fehmi Ölmez’in cenazesi Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemlerinin ardından ailesi ve yakınları tarafından toprağa verilmek üzere memleketi Şanlıurfa’ya götürüldü. Öte yandan motosikletli gencin ölümüne sebep olan kazada kamyonu kullanan sürücü S. E.’nin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aksu Belediye Meclis üyesi olduğu öğrenildi. S.E’nin emniyetteki işlemlerinin ardından ‘taksirle öldürme’ suçundan adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
13 Nisan 2025 Pazar - 18:18
Trans Taurus Dağ Bisikleti Etap Yarışları sona erdi
’Bisikletin Kalbi Kemer’de atıyor’ sloganıyla Kemer Belediyesi’nin ana sponsorluğunda Kemer Kaymakamlığı’nın koordinesinde bu yıl 3. kez düzenlenen Trans Taurus Dağ Bisikleti Etap Yarışları düzenlenen ödül töreni ile sona erdi. Mustafa Ertuğrul Aker Parkı’nda düzenlenen ödül törende sporculara ödüllerini, Kemer Kaymakamı Ahmet Solmaz, Kemer Jandarma Komutanı Ömer Seyhan, Kemer Belediye Meclis Üyesi Cansın Efir, KEMİAD Başkanı Rıza Sönmez, KETAV Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kıyar, KEMK Başkanı Semih Özdemir ve yarış koordinatörü Ömer Nizam verdi. Ulusal ve uluslararası birçok bisiklet organizasyonuna ev sahipliği yapan Kemer’de düzenlenen yarışlarda 100 sporcu, eşsiz Kemer manzarasında pedal çevirerek dereceye girmek için mücadele etti. Kemer’de nisan ayının bisiklet ayı ilan edilmesinin ardından başlayan etkinlikte sporcular, zaman zaman zor anlar da yaşadı. Kemer’in muhteşem manzaralarına sahip yaylalarından geçen sporcular, dar patikalar ve ormanlık alanlarda kıyasıya mücadele etti. Yarışlarda dereceye giren sporcular ise şöyle: MTB Kategorisi 1- Gökhan Uzuntaş (8:19:54,6) 2- Ivan Inozemtsev (8:37:02,5) 3- Roman Zhakhovskii (8:54:53,6) GRAVEL Kategorisi 1- Ahmet Karaoğlan (8:35:28,6) 2- Daria Pravilova (8:50:30,4) 3- Vitaly Skorobogatov 8:54:08,6 E-MTB Kategorisi 1 - Efrahim Özcan (9:14:41,9) 2 - Mert Alta (10:00:30,7)
13 Nisan 2025 Pazar - 18:04
2 bin yıllık Patara Deniz Feneri yeniden ayağa kaldırıldı
Antalya’nın Kaş ilçesinde 1481 yılındaki Rodos depreminde yıkılan 26 metre uzunluğundaki 2 bin yıllık Patara Deniz Feneri yeniden ayağa kaldırıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2020’yi Patara Yılı ilan etmesinin ardından Patara Antik Kenti’ndeki deniz fenerinin ışığının yüzyıllar sonra yeniden yanması için başlatılan çalışmalar sonlandı. Prof. Dr. Havva İşkan Işık sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Roma İmparatoru Claudius tarafından MS. 43 yılında oluşturulan Provincia Lycia, yani Lykia Eyaleti’nin başkenti Patara’da kendisinden sonra gelen İmparator Nero tarafından yaptırılan deniz fenerinde kule restorasyonunun tamamlandığını, son kontrollerden sonra iskelenin sökülerek, kule vinçin kaldırılacağını belirtti. Roma’nın ünlü imparatoru Neron tarafından 64 yılında inşa ettirilen Patara Deniz Feneri’nin 1481 yılında Rodos depreminde sarsıntının etkisi ve oluşan tsunamiyle yıkıldığı tahmin ediliyor.
13 Nisan 2025 Pazar - 17:50
Antalya’da karbonmonoksit zehirlenmesi: 3 ölü, 2 yaralı
Antalya’nın Kaş ilçesinde sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen 3 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi yaralandı.
13 Nisan 2025 Pazar - 14:52
’Geçmiş Zaman Olur Ki’ sergisi sanatseverlere kapılarını araladı
Geleneksel motiflerin sanatla yeniden hayat bulduğu "Geçmiş Zaman Olur Ki-II" sergisi, Dokumapark Modern Sanatlar Galerisi’nde açıldı. Antalya’nın kültür ve sanat hayatına önemli katkılar sunan Dokumapark Modern Sanatlar Galerisi, geleneksel motiflerin çağdaş sanatla yeniden buluştuğu "Geçmiş Zaman Olur Ki - II" sergisine ev sahipliği yapıyor. Bağımsız Sanat Hareketi’nin gönüllü sanatçılarının katkılarıyla gerçekleşen serginin küratörlüğünü, hareketin kurucusu Sevda Kesim üstlendi. Sergide, Antalya ve çevresine özgü geleneksel halı ve kilim desenleri, farklı disiplinlerden sanatçılar tarafından modern sanatın diliyle yeniden yorumlandı. Serginin açılış konuşmasını gerçekleştiren Kepez Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Emrah Yurtlak, "Sizleri, Kepez’i kültürün ve sanatın başkenti yapma hedefiyle yola çıkan Başkanımız Mesut Kocagöz adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Küratörümüz Sevda Kesim’in önderliğinde bir araya gelen 14 sanatçımızın 25 eserini Modern Sanatlar Galerimizde sizlerle buluşturmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu sergi bir başlangıç mottosu taşıyor: ‘Dünya için sanat’ felsefesiyle yola çıktılar" dedi. Yurtlak ayrıca, belediyenin sanata ve kültüre verdiği önemi vurgulayarak, "18 kütüphanemiz, kültür merkezlerimiz, müzelerimiz, tiyatromuz ve çocuklarımıza hizmet sunduğumuz destek eğitim kurslarımızla halkımızın mutluluğu için çalışıyoruz. Sanatçılarımıza sanata olan katkılarından dolayı teşekkür ediyorum" diye konuştu. Konuşmaların ardından serginin açılışı gerçekleştirildi. Konuklar sergiyi gezerek, eserler hakkında sanatçılardan bilgi aldı. Serginin açılışına CHP Kepez İlçe Başkan Gökhan Ölmez, meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı. 25 eser yer alıyor Bağımsız Sanat Hareketi gönüllü sanatçılarının bir araya geldiği sergide, Sevda Semizoğlu, Olga Mandrık, Süreyya Turan, Mına Golzar, Oksana Muraveva, Natavan Alıyeva, Serpil Orul, Müşerref Gönül Açar, Öznur Gaydanoğlu, Mehmet Budak, Berna Başarır, Sevda Kesim, Reyhan Okan ve Rana Golzar’ın çalışmaları yer alıyor.
13 Nisan 2025 Pazar - 14:15
Bakan Fidan: "İlham Aliyev ile Suriye konusunda Türkiye ile yakından istişarelerimiz devam ediyor"
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Antalya Diplomasi Forumu’nun kapanışında yaptığı açıklamada, "An itibariyle muhatap olduğumuz bütün arkadaşlar şu konuda hem fikirler, İsrail üzerinde savaş dışında etki kullanacak tek ülke Amerika Birleşik Devletleri’dir. Özellikle Biden döneminde başlayan politikalarla mevcut soykırımın devam etmesi Amerika’nın desteğiyle mümkün olmuştur. Sayın Trump iktidara gelirken yaptığı girişimle bir ateşkes sağlanmasına vesile olmuştur. Beklentimiz şu anda başkanlık ofisindeyken, kalıcı barışın sağlanmasına yönelik de adımlarının atılması" ifadelerine yer verdi.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Antalya Diplomasi Forumu’nun son gününde düzenlediği basın toplantısında forumun çıktıları, bölgesel diplomatik gündemler ve Türkiye’nin çok taraflı dış politika yaklaşımı hakkında kapsamlı açıklamalarda bulundu. Forumun bu yıl da yoğun diplomasi trafiğine ev sahipliği yaptığını belirten Fidan, "Dördüncüsünü düzenlediğimiz Antalya Diplomasi Forumu bu yıl da diplomasinin nabzını tutmuştur. Zengin ve çok katmanlı bir istişare platformu olarak hepinizin de katkılarıyla öne çıkmıştır" dedi.Üç gün süren forumda 50 oturum düzenlendiğini, 155 ülkeden 6 binin üzerinde konuğun ağırlandığını ifade eden Bakan Fidan, bu kapsamda 21 devlet ve hükümet başkanı, 5 başkan yardımcısı, 64 bakan ve 61 uluslararası kuruluşun üst düzey temsilcisinin katılım sağladığını söyledi. Fidan, "Karadeniz’den Orta Doğu’ya, Afrika’dan Balkanlara krizlerin odağında yer alan pek çok aktörü aynı çatı altında buluşturmuş olduk" dedi.Forum kapsamında Filistin konusuna özel önem verdiklerini belirten Dışişleri Bakanı Fidan, "Cuma gününü neredeyse bir tam günümüzün Filistin meselesine ayırdık. Bölgemizdeki acıları dindirmek için diplomasinin gücüne olan inancımızı yineledik" dedi. Fidan, Türkiye’nin Orta Doğu’daki barış arayışlarında aktif rol üstlendiğinin altını çizerek, "Orta Doğu’da iki devletli çözüm vizyonunu ve Filistin halkına yönelik süregelen zulme karşı vicdani ve siyasi sorumluluklarımızı bir kez daha vurguladık" şeklinde konuştu.Antalya Diplomasi Forumu marjında Türkiye, Hırvatistan ve Bosna Hersek Dışişleri Bakanlarının üçlü toplantı gerçekleştirdiğini, İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Temas Grubu toplantısının genişletilmiş formatta yapıldığını da aktaran Fidan, Irak’la yüksek düzeyli güvenlik mekanizması toplantısının da bugün gerçekleştirileceğini bildirdi.Trump’ın Türkiye’ye ziyareti gündemde, tarih net değilBasın toplantısında eski ABD Başkanı Donald Trump ile olası görüşmeye ilişkin bir soru üzerine de açıklama yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, konuya dair planlamaların sürdüğünü ifade etti. Fidan, "Trump’ın Türkiye’ye ziyareti kapsamında şu an da kesinleşen bir husus yok. Bu konularda çalışmalarımız devam ediyor. Görüşme Türkiye’de mi Amerika’da mı olacak? Ne zaman olacak? Bunlar hâlâ bakanlıklarımız arasında çalışması devam eden konular" dedi."Dünyanın neredeyse tamamına yakınının hemfikir olduğu bir konu ama durdurulamıyor"Fidan, Gazze’deki krize ilişkin olarak uluslararası meşruiyet sorunu vurgusu yaparak, şu ifadelere yer verdi: "Bütün görüşmelerde herkesin açıkçası İsrail’in bu yaptığı soykırıma değişen derecelerde bir itirazı var. Kimisi açıktan söyleyebiliyor, kimisi kapalı kapılar ardında söyleyebiliyor, kimisi Birleşmiş Milletler’de yapılan geçen seneki oylamada olduğu gibi 156 devlet el kaldırarak söylüyor ama sonuçta büyük bir itiraz var. Şimdi temel sorun şu, dünyanın neredeyse tamamına yakınının hemfikir olduğu bir konu ama durdurulamıyor."ABD’nin İsrail üzerindeki etkisine dikkat çeken Fidan şöyle devam etti: "An itibariyle muhatap olduğumuz bütün arkadaşlar şu konuda hem fikirler; İsrail üzerinde, savaş dışında etki kullanacak tek ülke Amerika Birleşik Devletleri’dir. Özellikle Biden döneminde başlayan politikalarla mevcut soykırımın devam etmesi Amerika’nın desteğiyle mümkün olmuştur. Sayın Trump iktidara gelirken yaptığı girişimle bir ateşkes sağlanmasına vesile olmuştur. Beklentimiz şu anda başkanlık ofisindeyken kalıcı barışın sağlanmasına yönelik de adımlarının atılması. Amerika’daki yeni yönetimin bu konuda daha fazla bilgilendirilmesi, devam eden bu savaşın risklerinin daha fazla anlatılması gerekiyor."Suriye mesajı: "Çatışmasızlık için teknik görüşmeler yürütülüyor"Bakan Fidan, Suriye’deki güvenlik denklemine ilişkin de kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Türkiye’nin istikrar ve güvenlik arayışında olduğunu kaydeden Fidan, "Bizim Suriye’deki bir numaralı önceliğimiz istikrar ve güvenliğin teminidir. Bu noktada gerek Suriye’nin içindeki aktörlerin gerek Suriye’nin dışındaki aktörlerin ihtimamı, özelliğini göstermesi gerekiyor. Her türlü provokasyondan kaçınmalıyız. Türkiye’nin Suriye’deki güvenlik ihtiyacına yaptığı katkının boyutları bellidir. İsrail’in uzun zamandır Suriye içinde yaptığı operasyonların aslında çok fazla istikrara değil, istikrarsızlığa hizmet ettiği de ortada. Bununla birlikte Suriye’de tarafların İsrailli olsun, Amerikalı olsun, Türkiye, Rusya hiçbir şekilde karşı karşıya gelmemesi için teknik düzeyde, askeri düzeyde özellikle hava, çatışmasızlık kurallarının belirlenmesi gerekmekte. Bu çerçevede Bir kazaya meydan vermemesi için yürüyen görüşmeler var" açıklamalarına yer verdi.Fidan ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’ye bir ziyaret gerçekleştirme niyeti olduğunu ve bu konuda uygun şartlar ve tarihler üzerinde çalışıldığını da ifade etti.Afrika’daki ulus-devletlerin bağımsızlık ve egemenlik mücadelelerine Türkiye’nin her zaman destek verdiğini belirten Fidan, Türkiye’nin Afrika politikalarının uzun yıllara dayanan birikimle sürdürüldüğünü vurguladı. Avrupa Güvenlik Mimarisi bağlamında da Türkiye’nin aktif bir aktör olduğunu belirten Fidan, Avrupa Birliği ile yürütülen teknik konuların ötesinde stratejik boyutta yeni bir vizyon ihtiyacına dikkat çekti.
13 Nisan 2025 Pazar - 14:07
Bakan Fidan: "Şu anda kesinleşen bir husus yok, çalışmalarımız devam ediyor. Görüşme Türkiye’de mi, ABD mi olacak, ne zaman yapılacak bunlar bakanlıklarımız arasında devam eden konular"
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Antalya Diplomasi Forumu’nun kapanışında yaptığı açıklamada, "An itibariyle muhatap olduğumuz bütün arkadaşlar şu konuda hem fikirler, İsrail üzerinde savaş dışında etki kullanacak tek ülke Amerika Birleşik Devletleri’dir. Özellikle Biden döneminde başlayan politikalarla mevcut soykırımın devam etmesi Amerika’nın desteğiyle mümkün olmuştur. Sayın Trump iktidara gelirken yaptığı girişimle bir ateşkes sağlanmasına vesile olmuştur. Beklentimiz şu anda başkanlık ofisindeyken, kalıcı barışın sağlanmasına yönelik de adımlarının atılması" ifadelerine yer verdi.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Antalya Diplomasi Forumu’nun son gününde düzenlediği basın toplantısında forumun çıktıları, bölgesel diplomatik gündemler ve Türkiye’nin çok taraflı dış politika yaklaşımı hakkında kapsamlı açıklamalarda bulundu. Forumun bu yıl da yoğun diplomasi trafiğine ev sahipliği yaptığını belirten Fidan, "Dördüncüsünü düzenlediğimiz Antalya Diplomasi Forumu bu yıl da diplomasinin nabzını tutmuştur. Zengin ve çok katmanlı bir istişare platformu olarak hepinizin de katkılarıyla öne çıkmıştır" dedi.Üç gün süren forumda 50 oturum düzenlendiğini, 155 ülkeden 6 binin üzerinde konuğun ağırlandığını ifade eden Bakan Fidan, bu kapsamda 21 devlet ve hükümet başkanı, 5 başkan yardımcısı, 64 bakan ve 61 uluslararası kuruluşun üst düzey temsilcisinin katılım sağladığını söyledi. Fidan, "Karadeniz’den Orta Doğu’ya, Afrika’dan Balkanlara krizlerin odağında yer alan pek çok aktörü aynı çatı altında buluşturmuş olduk" dedi.Forum kapsamında Filistin konusuna özel önem verdiklerini belirten Dışişleri Bakanı Fidan, "Cuma gününü neredeyse bir tam günümüzün Filistin meselesine ayırdık. Bölgemizdeki acıları dindirmek için diplomasinin gücüne olan inancımızı yineledik" dedi. Fidan, Türkiye’nin Orta Doğu’daki barış arayışlarında aktif rol üstlendiğinin altını çizerek, "Orta Doğu’da iki devletli çözüm vizyonunu ve Filistin halkına yönelik süregelen zulme karşı vicdani ve siyasi sorumluluklarımızı bir kez daha vurguladık" şeklinde konuştu.Antalya Diplomasi Forumu marjında Türkiye, Hırvatistan ve Bosna Hersek Dışişleri Bakanlarının üçlü toplantı gerçekleştirdiğini, İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Temas Grubu toplantısının genişletilmiş formatta yapıldığını da aktaran Fidan, Irak’la yüksek düzeyli güvenlik mekanizması toplantısının da bugün gerçekleştirileceğini bildirdi.Trump’ın Türkiye’ye ziyareti gündemde, tarih net değilBasın toplantısında eski ABD Başkanı Donald Trump ile olası görüşmeye ilişkin bir soru üzerine de açıklama yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, konuya dair planlamaların sürdüğünü ifade etti. Fidan, "Trump’ın Türkiye’ye ziyareti kapsamında şu an da kesinleşen bir husus yok. Bu konularda çalışmalarımız devam ediyor. Görüşme Türkiye’de mi Amerika’da mı olacak? Ne zaman olacak? Bunlar hâlâ bakanlıklarımız arasında çalışması devam eden konular" dedi."Dünyanın neredeyse tamamına yakınının hemfikir olduğu bir konu ama durdurulamıyor"Fidan, Gazze’deki krize ilişkin olarak uluslararası meşruiyet sorunu vurgusu yaparak, şu ifadelere yer verdi: "Bütün görüşmelerde herkesin açıkçası İsrail’in bu yaptığı soykırıma değişen derecelerde bir itirazı var. Kimisi açıktan söyleyebiliyor, kimisi kapalı kapılar ardında söyleyebiliyor, kimisi Birleşmiş Milletler’de yapılan geçen seneki oylamada olduğu gibi 156 devlet el kaldırarak söylüyor ama sonuçta büyük bir itiraz var. Şimdi temel sorun şu, dünyanın neredeyse tamamına yakınının hemfikir olduğu bir konu ama durdurulamıyor."ABD’nin İsrail üzerindeki etkisine dikkat çeken Fidan şöyle devam etti: "An itibariyle muhatap olduğumuz bütün arkadaşlar şu konuda hem fikirler; İsrail üzerinde, savaş dışında etki kullanacak tek ülke Amerika Birleşik Devletleri’dir. Özellikle Biden döneminde başlayan politikalarla mevcut soykırımın devam etmesi Amerika’nın desteğiyle mümkün olmuştur. Sayın Trump iktidara gelirken yaptığı girişimle bir ateşkes sağlanmasına vesile olmuştur. Beklentimiz şu anda başkanlık ofisindeyken kalıcı barışın sağlanmasına yönelik de adımlarının atılması. Amerika’daki yeni yönetimin bu konuda daha fazla bilgilendirilmesi, devam eden bu savaşın risklerinin daha fazla anlatılması gerekiyor."Suriye mesajı: "Çatışmasızlık için teknik görüşmeler yürütülüyor"Bakan Fidan, Suriye’deki güvenlik denklemine ilişkin de kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Türkiye’nin istikrar ve güvenlik arayışında olduğunu kaydeden Fidan, "Bizim Suriye’deki bir numaralı önceliğimiz istikrar ve güvenliğin teminidir. Bu noktada gerek Suriye’nin içindeki aktörlerin gerek Suriye’nin dışındaki aktörlerin ihtimamı, özelliğini göstermesi gerekiyor. Her türlü provokasyondan kaçınmalıyız. Türkiye’nin Suriye’deki güvenlik ihtiyacına yaptığı katkının boyutları bellidir. İsrail’in uzun zamandır Suriye içinde yaptığı operasyonların aslında çok fazla istikrara değil, istikrarsızlığa hizmet ettiği de ortada. Bununla birlikte Suriye’de tarafların İsrailli olsun, Amerikalı olsun, Türkiye, Rusya hiçbir şekilde karşı karşıya gelmemesi için teknik düzeyde, askeri düzeyde özellikle hava, çatışmasızlık kurallarının belirlenmesi gerekmekte. Bu çerçevede Bir kazaya meydan vermemesi için yürüyen görüşmeler var" açıklamalarına yer verdi.Fidan ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’ye bir ziyaret gerçekleştirme niyeti olduğunu ve bu konuda uygun şartlar ve tarihler üzerinde çalışıldığını da ifade etti.Afrika’daki ulus-devletlerin bağımsızlık ve egemenlik mücadelelerine Türkiye’nin her zaman destek verdiğini belirten Fidan, Türkiye’nin Afrika politikalarının uzun yıllara dayanan birikimle sürdürüldüğünü vurguladı. Avrupa Güvenlik Mimarisi bağlamında da Türkiye’nin aktif bir aktör olduğunu belirten Fidan, Avrupa Birliği ile yürütülen teknik konuların ötesinde stratejik boyutta yeni bir vizyon ihtiyacına dikkat çekti.
13 Nisan 2025 Pazar - 13:35
Üreticiden fiyat farkına tepki: "Domates bizden 15 TL’ye alınıyor marketlerde 70 TL’ye satılıyor. Aradaki farkı kim yiyor"
Antalya’nın Aksu ilçesinde çiftçi kokteyl domatesin hal fiyatlarının düşmesi nedeniyle mahsulünü dalında çürümeye terk etti. Domatesin üreticiden 15 TL’ye alındığını söyleyen çiftçi, "Marketlerde ise 70 TL’ye satılıyor. Aradaki farkı kim yiyor" diyerek tepki gösterdi. Türkiye’nin en büyük örtü altı tarım merkezlerinden biri olan Antalya’nın Aksu ilçesinde domates üreticileri, düşük fiyatlar nedeniyle zarar yaşıyor. Aksu Yurtpınar Mahallesi’nde 5 dekar alanda üretim yapan 20 yıllık çiftçi Mustafa Güvendir, domateslerini maliyetin çok altında satmak zorunda kaldığını, bu nedenle ürününü hasat etmeyip dalında bıraktığını söyledi. Güvendir, sezon başında kilogram fiyatı 70 TL olan kokteyl domatesin şu an halde sadece 15 TL’ye satılabildiğini ve bu fiyatla maliyetini bile karşılayamadığını dile getirdi. Üretim maliyetinin en az 30-35 TL olduğunu belirten çiftçi, bir kilo naylon almak için kaç kilo domates satması gerektiğini hesaplayarak yaşadığı zorluğu gözler önüne serdi. "Bir kilo muşamba 100 lira. 15 TL’den domates satsam kaç kilo satmam lazım" diyen Güvendir, domatesin dalında kaldığını, bir buçuk aydır hasat yapmadığını ifade etti. Domateslerini hale gönderdiğini ama ihracatçıların ilgisiz kaldığını, iç piyasada da fiyatların çok düşük olduğunu belirtti. 20 yıldır seracılık yaptığını vurgulayan Güvendir, ilk kez kokteyl domateste böyle bir kriz yaşadığını söyledi. Geleceğe dair umutsuzluğunu dile getiren çiftçi, "Ya bırakacağım çiftçiliği ya da başka bir geçim yolu arayacağım. Çünkü çocuğumun geleceğini düşünmek zorundayım" dedi. "Domatesin maliyeti 35 TL, satış fiyatı 15 TL. Marketlerde ise 70 TL’ye satılıyor. Aradaki farkı kim yiyor" diyerek tepki gösteren Güvendir, yetkililerden destek istedi. Üreticiye sahip çıkılmaması halinde sadece tarımın değil, ülke genelinde gıda güvenliğinin de tehdit altında kalacağını ifade ederek, "Bugün çiftçisini hor gören, yarınını zor görür" sözleriyle çağrısını yineledi.
13 Nisan 2025 Pazar - 13:30
Bakan Fidan: "Filistin’de akan kanın durması için gayretlerimize son hızda devam edeceğiz. İsrail’in uyguladığı soykırım karşısında Filistinlilerin sesi olmaya kararlıyız"
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Antalya Diplomasi Forumu’nun kapanışında yaptığı açıklamada, "An itibariyle muhatap olduğumuz bütün arkadaşlar şu konuda hem fikirler, İsrail üzerinde savaş dışında etki kullanacak tek ülke Amerika Birleşik Devletleri’dir. Özellikle Biden döneminde başlayan politikalarla mevcut soykırımın devam etmesi Amerika’nın desteğiyle mümkün olmuştur. Sayın Trump iktidara gelirken yaptığı girişimle bir ateşkes sağlanmasına vesile olmuştur. Beklentimiz şu anda başkanlık ofisindeyken, kalıcı barışın sağlanmasına yönelik de adımlarının atılması" ifadelerine yer verdi.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Antalya Diplomasi Forumu’nun son gününde düzenlediği basın toplantısında forumun çıktıları, bölgesel diplomatik gündemler ve Türkiye’nin çok taraflı dış politika yaklaşımı hakkında kapsamlı açıklamalarda bulundu. Forumun bu yıl da yoğun diplomasi trafiğine ev sahipliği yaptığını belirten Fidan, "Dördüncüsünü düzenlediğimiz Antalya Diplomasi Forumu bu yıl da diplomasinin nabzını tutmuştur. Zengin ve çok katmanlı bir istişare platformu olarak hepinizin de katkılarıyla öne çıkmıştır" dedi.Üç gün süren forumda 50 oturum düzenlendiğini, 155 ülkeden 6 binin üzerinde konuğun ağırlandığını ifade eden Bakan Fidan, bu kapsamda 21 devlet ve hükümet başkanı, 5 başkan yardımcısı, 64 bakan ve 61 uluslararası kuruluşun üst düzey temsilcisinin katılım sağladığını söyledi. Fidan, "Karadeniz’den Orta Doğu’ya, Afrika’dan Balkanlara krizlerin odağında yer alan pek çok aktörü aynı çatı altında buluşturmuş olduk" dedi.Forum kapsamında Filistin konusuna özel önem verdiklerini belirten Dışişleri Bakanı Fidan, "Cuma gününü neredeyse bir tam günümüzün Filistin meselesine ayırdık. Bölgemizdeki acıları dindirmek için diplomasinin gücüne olan inancımızı yineledik" dedi. Fidan, Türkiye’nin Orta Doğu’daki barış arayışlarında aktif rol üstlendiğinin altını çizerek, "Orta Doğu’da iki devletli çözüm vizyonunu ve Filistin halkına yönelik süregelen zulme karşı vicdani ve siyasi sorumluluklarımızı bir kez daha vurguladık" şeklinde konuştu.Antalya Diplomasi Forumu marjında Türkiye, Hırvatistan ve Bosna Hersek Dışişleri Bakanlarının üçlü toplantı gerçekleştirdiğini, İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Temas Grubu toplantısının genişletilmiş formatta yapıldığını da aktaran Fidan, Irak’la yüksek düzeyli güvenlik mekanizması toplantısının da bugün gerçekleştirileceğini bildirdi.Trump’ın Türkiye’ye ziyareti gündemde, tarih net değilBasın toplantısında eski ABD Başkanı Donald Trump ile olası görüşmeye ilişkin bir soru üzerine de açıklama yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, konuya dair planlamaların sürdüğünü ifade etti. Fidan, "Trump’ın Türkiye’ye ziyareti kapsamında şu an da kesinleşen bir husus yok. Bu konularda çalışmalarımız devam ediyor. Görüşme Türkiye’de mi Amerika’da mı olacak? Ne zaman olacak? Bunlar hâlâ bakanlıklarımız arasında çalışması devam eden konular" dedi."Dünyanın neredeyse tamamına yakınının hemfikir olduğu bir konu ama durdurulamıyor"Fidan, Gazze’deki krize ilişkin olarak uluslararası meşruiyet sorunu vurgusu yaparak, şu ifadelere yer verdi: "Bütün görüşmelerde herkesin açıkçası İsrail’in bu yaptığı soykırıma değişen derecelerde bir itirazı var. Kimisi açıktan söyleyebiliyor, kimisi kapalı kapılar ardında söyleyebiliyor, kimisi Birleşmiş Milletler’de yapılan geçen seneki oylamada olduğu gibi 156 devlet el kaldırarak söylüyor ama sonuçta büyük bir itiraz var. Şimdi temel sorun şu, dünyanın neredeyse tamamına yakınının hemfikir olduğu bir konu ama durdurulamıyor."ABD’nin İsrail üzerindeki etkisine dikkat çeken Fidan şöyle devam etti: "An itibariyle muhatap olduğumuz bütün arkadaşlar şu konuda hem fikirler; İsrail üzerinde, savaş dışında etki kullanacak tek ülke Amerika Birleşik Devletleri’dir. Özellikle Biden döneminde başlayan politikalarla mevcut soykırımın devam etmesi Amerika’nın desteğiyle mümkün olmuştur. Sayın Trump iktidara gelirken yaptığı girişimle bir ateşkes sağlanmasına vesile olmuştur. Beklentimiz şu anda başkanlık ofisindeyken kalıcı barışın sağlanmasına yönelik de adımlarının atılması. Amerika’daki yeni yönetimin bu konuda daha fazla bilgilendirilmesi, devam eden bu savaşın risklerinin daha fazla anlatılması gerekiyor."Suriye mesajı: "Çatışmasızlık için teknik görüşmeler yürütülüyor"Bakan Fidan, Suriye’deki güvenlik denklemine ilişkin de kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Türkiye’nin istikrar ve güvenlik arayışında olduğunu kaydeden Fidan, "Bizim Suriye’deki bir numaralı önceliğimiz istikrar ve güvenliğin teminidir. Bu noktada gerek Suriye’nin içindeki aktörlerin gerek Suriye’nin dışındaki aktörlerin ihtimamı, özelliğini göstermesi gerekiyor. Her türlü provokasyondan kaçınmalıyız. Türkiye’nin Suriye’deki güvenlik ihtiyacına yaptığı katkının boyutları bellidir. İsrail’in uzun zamandır Suriye içinde yaptığı operasyonların aslında çok fazla istikrara değil, istikrarsızlığa hizmet ettiği de ortada. Bununla birlikte Suriye’de tarafların İsrailli olsun, Amerikalı olsun, Türkiye, Rusya hiçbir şekilde karşı karşıya gelmemesi için teknik düzeyde, askeri düzeyde özellikle hava, çatışmasızlık kurallarının belirlenmesi gerekmekte. Bu çerçevede Bir kazaya meydan vermemesi için yürüyen görüşmeler var" açıklamalarına yer verdi.Fidan ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’ye bir ziyaret gerçekleştirme niyeti olduğunu ve bu konuda uygun şartlar ve tarihler üzerinde çalışıldığını da ifade etti.Afrika’daki ulus-devletlerin bağımsızlık ve egemenlik mücadelelerine Türkiye’nin her zaman destek verdiğini belirten Fidan, Türkiye’nin Afrika politikalarının uzun yıllara dayanan birikimle sürdürüldüğünü vurguladı. Avrupa Güvenlik Mimarisi bağlamında da Türkiye’nin aktif bir aktör olduğunu belirten Fidan, Avrupa Birliği ile yürütülen teknik konuların ötesinde stratejik boyutta yeni bir vizyon ihtiyacına dikkat çekti.
13 Nisan 2025 Pazar - 13:25
İsmail Baha Sürelsan vefatının 27. yıl dönümünde anıldı
Antalya Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı kurucusu bestekâr ve Devlet Sanatçısı İsmail Baha Sürelsan, vefatının 27. yıl dönümünde düzenlenen etkinlikle anıldı. Ünlü bestekar Sürelsan adına ilk kez düzenlenen "Türk Müziği Ödül Töreni"nde ödüller sahiplerini buldu. İsmail Baha Sürelsan için ilk tören kabri başında düzenlendi. Uncalı Mezarlığı’nda gerçekleştirilen anma törenine Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Okan Yavuz, İsmail Baha Sürelsan Konservatuarı sanatçıları, öğrencileri, yakınları, eski talebeleri ve sevenleri katıldı. İsmail Baha Sürelsan dualar okunarak anıldı. Eserleri ve hatıraları paylaşıldı Anma etkinlikleri daha sonra Atatürk Kültür Merkezi’ndeki gerçekleştirilen törenle devam etti. Etkinliklerde ilk olarak Şef Umut Murat Aytekin yönetiminde İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı Türk Sanat Müziği İcrâ Heyeti, Sürelsan’ın ünlü bestelerinin yer aldığı dinleti sundu. Etkinlikte İsmail Baha Sürelsan’ın sevenleri hatıralarını paylaştı. İsmail Baha Sürelsan adına ilk ödül töreni Bu yıl ünlü bestekar ve Devlet Sanatçısı İsmail Baha Sürelsan adına ilki düzenlenen "Türk Müziği Ödül Töreni"nde yaşam boyu onur ödülü ve genç kuşak başarı ödülü verildi. Prof. Dr. Murat Salim Tokaç, Reha Sağbaş, Elif Güreşçi, Münip Utandı ve Özgün Gürbüz’ün yer aldığı seçici kurulun değerlendirmeleri sonucu ödüller sahiplerini buldu. Türk Müziği Ödülleri’nde, ‘Genç Kuşak Başarı Ödülü’ TRT İstanbul Radyosu Ses Sanatçısı İbrahim Suat Erbay’a, ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’ ise Türk müziğinin yaşayan ustalarından Prof. Erol Deran’a takdim edildi. Törenin sonunda ise Türk sanat müziğinin sevilen yorumcusu Bekir Ünlüataer, dinleyicilere özel unutulmaz bir konser verdi. Ödül töreninde kısa bir konuşma yapan Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Okan Yavuz, Antalya Büyükşehir Belediyesi konservatuvarının kurucusu İsmail Baha Sürelsan’ın sanatını gelecek nesillere taşımaya çalıştıklarını belirterek, "Bir ekolü, kültür taşıyıcısını ve bir öncüyü bir kez daha hep birlikte rahmet ve minnetle anıyoruz. İsmail Baha Sürelsan’ın mirasını, sanat anlayışını ve disiplinini genç kuşaklara aktararak, konservatuvarı sanat ocağı olması misyonuyla sürdürüyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhitin Böcek’in sanata ve sanatçıya verdiği destekten gücümüzü alarak İsmail Baha Sürelsan adına onun kıymetli mirasını yaşatmak ve daha da görünür kılmak adına bu yıl ilk kez İsmail Baha Sürelsan Türk Müziği Ödüllerini hayata geçirmenin gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz" dedi.
13 Nisan 2025 Pazar - 12:42
Antalya’da binlerce kişi Kepez’in kariyer günlerinde buluştu
Kepez Belediyesi’nin 9-10 Nisan tarihlerinde Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde düzenlediği "Kariyer ve İstihdam Günleri" etkinliğini, 10 bine yakın kişi ziyaret etti. İş arayan ve staj yapmak isteyen yüzlerce kişi ise, alanında lider 60’tan fazla firmayla buluştu. İş arayan ve staj yapmak isteyenler, Kepez’in, "Kariyer ve İstihdam Günleri"nde bir araya geldi. Kepez Belediyesi’nin 9-10 Nisan tarihlerinde Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde düzenlediği etkinlik, iş arayan ve staj yapmak isteyenlere iş kapılarını araladı. Türkiye’nin önde gelen firmalarına da aradıkları elemanlara kolayca ulaşabilme imkanı sundu. Katılımcılar, firmalarla birebir görüşme fırsatı bularak özgeçmişlerini iletti, firmaların hangi kriterlerde eleman aradıkları konusunda bilgi aldı. Firmalar ise faaliyet alanlarını ve sundukları kariyer imkanlarını paylaşarak, katılımcılara rehberlik etti. Kepez Belediyesi’nin iki gün süren "Kariyer ve İstihdam Günleri" etkinliği yaklaşık 10 bin kişi tarafından ziyaret edildi. İş arayan ve staj yapmak isteyen yüzlerce kişi ise alanında öncü 60’tan fazla firmayla buluşma fırsatı yakaladı. Kariyer ve İstihdam Günleri, iki gün boyunca birbirinden değerli isimleri de ağırladı. Katılımcılar, söyleşilerle kariyer yolculuklarında önemli bilgiler edinme fırsatı yakaladı. Antalya Bilim Üniversitesi öğretim üyesi, yazar ve bilim insanı Dr. Murat Kaplan, "Mülakat ve Profesyonel Ortamlarda Altyazılarıyla İnsanı Okumak" konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Yönetmen ve dijital içerik üreticisi Ozan Sihay, "Yapay Zekanın Video ve Grafik Alanındaki Kullanımı"nı ve 2. Dünya Savaşı’ndan günümüze yapay zekanın evrimini anlattı. Ela Excellence Resort Otel İnsan Kaynakları Genel Koordinatörü ve Eğitimcisi Özgür Keskin, Kepez’in Kariyer ve istihdam Günleri’nde "Bizim Hikayemizde Sende Varsın" diyerek katılımcılara liderlik ve başarı üzerine önemli tüyolar verdi. Sosyal Medya ve Dijital pazarlama uzmanı Gülin Ofluoğlu, katılımcılara sosyal medya ve dijital pazarlamanın gücünü anlattı. Design Thinking Turkey & Piksel Akademi Kurucusu, Tasarımcı, Eğitmen Emrah Kozan " Geleceğini Tasarla" diyerek, gençlere yol gösterdi. Kepez Kent Tiyatrosu Koordinatörü Gökhan Avkıran ve Mimar Sinan Akademi Müzik Koordinatörü Engin Beslek, "Sanatın İçinde Kariyer Planlaması" hakkında kıymetli bilgiler verdi. Kepez Belediyesi’nin çatısı altında hizmet veren Mimar Sinan Akademi Dans Topluluğu, Mimar Sinan Akademi Orkestrası’nın canlı performans gösterileri de etkinliğe renk kattı. Seminerlerin yanında birbirinden özel atölye çalışmaları da katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi. Antalya Bilim Merkezi eğitmenleri tarafından "Yapay Zeka Araçlarıyla CV Oluşturma" ve "Dijital Sanat ve 3D Modelleme" gibi atölyeler katılımcılarla buluştu. Atölye çalışmaları kapsamında; Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Psikologu Kübra Kırman, "İş Hayatında ve İş Bulma Sürecinde Stres Yönetimini anlattı. Antalya Bilim Merkezi eğitmenleri tarafından sunulan "Sanal ve Artırılmış Gerçeklik Deneyimi" atölyesi yoğun ilgi gördü. Kepez Belediyesi iş güvenliği uzmanı Yavuz Ekiz ve Kepez Belediyesi Avukatı Vural Murathan Köpür, iş güvenliği ve iş kanunları hakkında önemli bilgileri katılımcılarla paylaştı.
13 Nisan 2025 Pazar - 12:39
Kepez’de yabancı vatandaşların sorunları ele alındı
Kepez Belediyesi’nin katkılarıyla AFAD, İl Emniyet Müdürlüğü ve Turistik Destek Merkezi iş birliğiyle Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde Antalya’da ikamet eden yabancı uyruklu vatandaşların yaşadığı zorlukların çözümüne yönelik toplantı düzenlendi. Kepez Belediyesi, Başkan Mesut Kocagöz’ün öncülüğünde, Antalya’da ikamet eden yabancı uyruklu vatandaşların yaşadığı zorlukların çözümüne yönelik önemli bir adım attı. AFAD, İl Emniyet Müdürlüğü ve Turistik Destek Merkezi iş birliğiyle Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde kapsamlı bir bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Antalya’da ikamet eden yabancı uyruklu vatandaşların yaşadığı zorlukların çözümüne yönelik gerçekleşen toplantıya Kepez Belediyesi adına Sağlık İşleri Müdürü Dr. Vahap Alagöz katıldı. Dr. Alagöz, belediyenin bölgede yürüttüğü hizmetleri ve Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi’nin sunduğu sağlık hizmetlerini detaylı bir şekilde tanıttı. Sunumda, sağlık hizmetlerinin tüm vatandaşlara eşit şekilde ulaştırılması hedefi vurgulandı. Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün önderliğinde, sadece yerli vatandaşlara değil, bölgede yaşayan yabancı uyruklu vatandaşlara da her zaman her konuda destek olunacağına özellikle dikkat çekildi. Toplantıya katılan kamu kurum ve kuruluşları da yabancı uyruklu vatandaşları bilgilendirdi. AFAD Eğitim Şube Müdürlüğü’nden Fadime Özbey, afet anlarında alınması gereken önlemleri katılımcılarla paylaşarak; deprem, sel, yangın ve teknolojik felaketler gibi durumlara karşı güvenli müdahale yöntemleri hakkında bilgilendirme yaptı. Ayrıca, insani yardım noktalarının konumları da toplantıya katılanlarla paylaşıldı. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’nden Esra Bilkay ve İnci Özay, şiddete uğrayan kadınlara destek sağlamak amacıyla geliştirilen KADES uygulaması hakkında bilgilendirme sunumu gerçekleştirdi. Katılımcılara uygulamanın nasıl kullanılacağı, başvuru süreci ve sağladığı destekler detaylı olarak anlatıldı. Toplantının gerçekleşmesinde Turist Destek Merkezi temsilcileri Şahin Çankaya ve Kamran Shukurov da önemli katkılar sundu.
13 Nisan 2025 Pazar - 12:36
’Don Kişot’ balesi Antalyalı sanatseverlerle buluştu
Antalya Devlet Opera ve Balesi (Antalya DOB), 2024-2025 sanat sezonunun son bale prömiyerinde "Don Kişot" eserini sanatseverlerle buluşturdu. Miguel de Cervantes’in ölümsüz eserinden uyarlanan bale, 12 Nisan Cumartesi akşamı Haşim İşcan Kültür Merkezi Opera Sahnesi’nde sahnelendi. Marius Petipa’nın koreografisi ve Ludwig Minkus’un müzikleriyle hayat bulan "Don Kişot" balesi, seyirciler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı. Antalya DOB tarafından 12 yıl aradan sonra tekrar sahneye taşınan eser, 15 Nisan Salı akşamı saat 20.00’de ikinci kez izleyiciyle buluşacak. Eserin sahneye koyuculuğunu Armağan Davran ve Ayşe Fidanlık üstlenirken, dekor tasarımı Özgür Usta’ya, kostüm tasarımı Serdar Başbuğ’a, ışık tasarımı ise Mustafa Eski’ye ait. Antalya Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nı Şef Hakan Kalkan yönetirken, başkemancı olarak Sibel Aydın görev alıyor. Don Kişot balesinde, şövalyelik hikâyelerinden ilham alarak kendi kahramanlık yolculuğuna çıkan Don Kişot’un, hayalindeki aşkı bulmak için çıktığı macera ve Kitri ile Basilio’nun aşkı etrafında gelişen olaylar dansla anlatılıyor. Eserin 15 Nisan’daki temsiline Don Kişot rolünde Cenk T. Şahinalp, Sancho Panza rolünde İ. Boğaç Özbakır, Kitri rolünde dönüşümlü olarak Rina Murata, Basilio rolünde Kanat Nadyrbek, Gamache rolünde Evren İskender, Lorenzo rolünde Umut Çaltekin, Mercedes rolünde Milina Fidan Özbek ve Espada rolünde Yağızhan Danış sahne alacak. 7 yaş ve üzeri sanatseverlerin katılım sağlayabileceği eserin sınırlı sayıdaki biletleri, Antalya Devlet Opera ve Balesi gişesi ile www.biletinial.com internet adresinden temin edilebiliyor. Gişe, hafta içi ve cumartesi günleri 10.00-18.00 saatleri arasında, temsil günlerinde ise temsil bitimine kadar açık olacak.
13 Nisan 2025 Pazar - 12:29
ADF’de ırkçılıkla yüzleşme çağrısı: "İslamofobi, yalnızca Müslümanların değil, insanlığın sorunu"
Antalya Diplomasi Forumu’nda düzenlenen "21. Yüzyılda Ayrımcılık ve Irkçılıkla Yüzleşmek" oturumunda, demokrasilerde derinleşen temsiliyet sorunu ve yapısal ırkçılık tartışmaya açıldı. İİT Temsilcisi Mehmet Paçacı, İslamofobinin yalnızca dini bir önyargı değil, küresel bir insan hakları sorunu olduğunu vurguladı. Paçacı, "Müslüman zıttı ırkçılık sadece Müslümanların değil, tüm insanlığın sorunudur" ifadelerini kullanırken, Leeds Üniversitesi’nden Prof. Dr. Salman Sayyid ise "Hiç kimse kendine ırkçıyım demiyor ama pek çok kişi gururla ‘İslamofobikim’ diyebiliyor" dedi. Antalya Diplomasi Forumu’nun son gününde gerçekleşen "21. Yüzyılda Ayrımcılık ve Irkçılıkla Yüzleşmek" başlıklı oturumda, günümüz toplumlarında giderek yapısallaşan ayrımcılık ve ırkçılık sorunu farklı perspektiflerden ele alındı. Avrupa’dan Güney Asya’ya, ABD’den Orta Doğu’ya uzanan bir çerçevede Müslüman zıttı nefret, yapısal eşitsizlik, temsiliyet sorunu ve ifade özgürlüğüyle ırkçılık arasındaki gerilim masaya yatırıldı. AGİT, İİT ve Avrupa Komisyonu temsilcilerinin yanı sıra akademisyenler de oturumda kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. "Müslümanların yarısı her gün ayrımcılığa ya da tacize uğruyor" Evren Dağdelen Akgün, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) Müslümanlara Karşı Hoşgörüsüzlük ve Ayrımcılıkla Mücadele Özel Temsilcisi olarak yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı’nın raporlarına işaret etti. Akgün, "13 AB ülkesinde yapılan araştırmalara göre, Müslümanların yarısı her gün ayrımcılığa ya da tacize uğruyor. Bu durum yalnızca bireyleri değil, toplumu ve demokrasiyi aşındırıyor" dedi. Müslüman zıttı nefretin semptomları değil, nedenleriyle yüzleşilmesi gerektiğini vurgulayan Akgün, "Bu nefret gerçek bir olgu. Adı ne olursa olsun, bu bir ırkçılıktır. Ceza hukukunun konusu olmalı. Cezasızlık, söylemleri meşrulaştırıyor ve ayrımcılığı derinleştiriyor" uyarısında bulundu. Akademik verilerin ırkçılığın demokratik kurumlara sızdığını gösterdiğini ifade eden Akgün, "Bu süreç hedef alınan toplulukların demokratik sürece katılımını da engelliyor. Bu da sistemin meşruiyetini sorgulatıyor" dedi. "İslamofobi bir güvenlik kisvesiyle yeniden üretildi" İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) İslamofobi ile Mücadele Özel Temsilcisi Mehmet Paçacı, modern ırkçılığın kültürel kimlik ya da güvenlik kaygıları üzerinden yeniden inşa edildiğini söyledi. "Batı toplumlarında Müslümanlara yönelik önyargılar yalnızca dışlamaya değil, toplumlar arası bölünmeye de neden oluyor" diyen Paçacı, bu nefretin sistematik ve küresel bir yapıya dönüştüğüne dikkat çekti. Paçacı, yalnızca 2024 yılında ABD’de Müslüman zıttı önyargıya dair 9 bin şikâyet alındığını, Avrupa’da ise bir yıl içinde vakaların %43 artarak 6 bini geçtiğini belirtti. Avustralya ve Uzak Doğu’da da son iki yılda vakaların ikiye katlandığını vurgulayan Paçacı, özellikle kadınların çevrimiçi ve fiziksel saldırılarda orantısız şekilde hedef alındığını belirtti. "Bu rakamlar yalnızca istatistik değil; inançları nedeniyle korku içinde yaşayan insanların, ailelerin gerçek hikâyeleridir" diyen Paçacı, İslamofobinin bir insan hakları meselesi olduğunu, toplumsal barış ve çoğulculuğun da bu nefretin hedefinde olduğunu ifade etti. "Demokrasi bir etiket değil, her gün yeniden kazanılır" Avrupa Komisyonu’nun Müslüman Zıttı Nefretle Mücadele Koordinatörü Marion Lalisse, ayrımcılığın yalnızca bireyler arasında değil, yapısal düzeyde üretildiğini söyledi. "Demokrasiye sahip olmak, bir kez elde edilen bir etiket değildir. Her gün yeniden mücadeleyle korunur" diyen Lalisse, Avrupa’nın pek çok yerinde Müslümanlara, Romanlara, siyahilere ve Asyalılara yönelik ayrımcılığın devam ettiğini vurguladı. Lalisse, medya kuruluşlarının bazılarının Müslümanları yalnızca terör ya da göç kapsamında sunarak sosyal gerginlikleri artırdığını söyledi. Lalisse, şu ifadelere yer verdi: "Müslümanlar hakkında konuşmak değil, Müslümanları konuşmanın içine dâhil etmek gerekiyor." Irkçılıkla mücadelede yasal önlemlerin yanında "çeşitlilik sözleşmeleri" ve "şehir ödülleri" gibi yumuşak araçların da etkili olduğunu belirten Lalisse, AB içinde ırkçılıkla mücadele eden ECCAR gibi yerel organizasyonların desteklenmesinin önemini vurguladı. "Hiç kimse ırkçıyım demiyor ama ırkçılık sürüyor" Leeds Üniversitesi’nden Prof. Dr. Salman Sayyid, İslamofobinin yalnızca Batı’ya özgü olmadığını ve giderek küreselleşen siyasal bir strateji haline geldiğini söyledi. Sayyid, "Bugün kimse kendine ırkçıyım demiyor ama pek çok kişi gururla ‘İslamofobikim’ diyebiliyor. Bu, liberalizmin en büyük çelişkilerinden biri" dedi. İslamofobinin yalnızca Müslümanları değil, tüm vatandaş-devlet ilişkilerini dönüştüren bir mekanizma haline geldiğini belirten Sayyid, "Fransız bilim insanlarının bile vize engeline takıldığı bir düzende, İslamofobi artık yalnızca bir tepki değil, bir yönetim biçimi" ifadesini kullandı. "Temsilsizlik yalnızca sayı değil, yaşam hakkı sorunu" Koç Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şener Aktürk ise temsil krizine dikkat çekti. Aktürk, Avrupa’da Müslüman nüfusun oranla parlamentolarda yalnızca üçte biri kadar temsil edildiğini ve başörtüsü takan, Camiide kampanya yürüten vekillerin sistematik biçimde dışlandığını söyledi. Aktürk, "Sadece seçilme değil, günlük dini yaşamın kamusal alanda görünürlüğü de engelleniyor" dedi. Aktürk, minare yasağından sünnet sınırlamalarına kadar birçok düzenlemenin özellikle Müslüman ve Yahudi inançlarını hedef aldığını belirterek, "Bu sadece azınlıkları değil, çoğunlukları da etkileyen bir temsiliyet krizidir. Suriye örneğinde olduğu gibi, çoğunluğun temsilsizliği dahi yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor" şeklinde konuştu. Aktürk ayrıca, "yerli" ve "göçmen kökenli" gibi ayrımların tarihi fikrinden kopuk olduğunu belirterek, "Cezayir 1830’dan 1962’ye kadar Fransa’nın bir parçasıydı. Bu durumda o topraklardan gelen Müslümanlar nasıl hâlâ ‘göçmen’ sayılabilir?" diye sordu. Avrupa’nın Yahudi ve Müslüman halklarla birlikte şekillendiğini vurgulayan Aktürk, kıtanın çok kültürlü tarihine sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
13 Nisan 2025 Pazar - 11:39
Okul yıllarına dayanan arkadaşlıkları engel tanımayan aşka dönüştü
Okul yıllarına dayanan 13 yıllık arkadaşlıkları Berk Yüceyüksel’in geçirdiği trafik kazası sonrası ilerleyen ve aşka dönüşen genç çift "Aşk engel tanımaz" sözünün canlı örneği olarak dünya evine girdi. Düğün görüntüleri sosyal medyada yayılan genç çift "Eşimin verdiği destekle hayatım güzelleşti. Mutluyuz, hayat devam ediyor. Aşk engel tanımaz" dedi Antalya’da yaşayan Sıtkı Berk Yüceyüksel, yaklaşık 5 yıl önce geçirdiği trafik kazası sonrası uzun süre yoğun bakımda kaldı. Omurilik zedelenmesi nedeniyle tekerlekli sandalyede hayatını sürdürmeye başlayan Yüceyüksel, yoğun bir tedavi süreci geçirdi. Bu süreçte Berk Yüceyüksel ve okul yıllarına dayanan 13 yıllık bir arkadaşlıkları olan Aysu Arslan (Yüceyüksel) ile daha da yakınlaştı. Moral vermek için sık sık Berk Yüceyüksel’i ziyaret eden Arslan ile iş yerlerinin yakın olması nedeniyle görüşmeye devam eden çiftin arkadaşlıkları aşka dönüştü. Düğün görüntüleri sosyal medyada beğeni topladı 13 yıllık arkadaşlıkları aşka dönüşen ve "Aşk engel tanımaz" sözünün canlı örneği olan Berk-Aysu Yüceyüksel çifti geçtiğimiz günlerde dünya evine girdi. Genç çiftin tüm engellere rağmen hayatlarını birleştirdiği düğün videoları sosyal medya hesaplarında yayıldı. Berk Yüceyüksel’in özel tekerlekli sandalyesi ile eşinin yanında ayakta salona girdiği görüntüler izleyenlerin beğeni ve takdirini topladı. Geçirdiği trafik kazası sonrası zorlu bir süreç geçirdiğini belirten Berk Yüceyüksel, "4,5 sene önce bir trafik kazası geçirdim zorlu bir süreçten geçtim. Ama daha sonra işime, evime, yaşantıma, aileme geriye döndüm" dedi. "Mutluyuz, hayat devam ediyor" 13 senelik çocukluk arkadaşı ve şu anki eşiyle yollarının tekrar kesiştiğini söyleyen Yüceyüksel, "Birbirimize daha iyi geldiğimizi, birbirimizle daha mutlu hissettiğimizi öğrendik. Bunun ardından da bunu evlilikle taçlandırmayı düşündük. Sağ olsun ailelerimiz hep arkamızda durdu, destekçimiz olarak bize bu konuda yardımcı oldular. Nikahımız 3,5 ay önce oldu, düğünümüz geçen hafta yapıldı. Tek taraflı hiçbir şey olmuyor, ama eşimin isteğiyle ve benim biraz ilerlememle buralara kadar geldik. Mutluyuz, yaşıyoruz, hayat devam ediyor. Hiçbir eksiklik hissetmiyorum, asıl eksikliği hissetmesi gereken bence başka insanlar. Eşim güzel, ben yakışıklıyım, hayat güzel, hayat devam ediyor" ifadelerini kullandı. "Eşimin verdiği destekle hayatım güzelleşti" Eşinin kendisine verdiği destekle hayatının güzelleştiğinin altını çizen Yüceyüksel, "Büyüklerimizin dediği gibi herkes biraz engelli adayıdır. Bugün başınıza kötü bir olay geldi diye yarın daha iyi bir şey gelmeyeceğini hiç kimse bilemez. Hayat her zaman devam ediyor, hiçbir zaman benim için bitmedi. Zorlu süreçlerden geçtim, Ama özellikle şu son dönemlerde eşimle birlikte yürüdüğüm yolda, eşimin bana olduğu destekle hayatımı güzelleştirdi. Hayatıma eğlence, mutluluk kattı diyebilirim. Sosyal medyada düğün videolarımız paylaşıldıktan sonra bazı insanlar yanlış yorumlarda bulundu. Herkesin kendi düşüncesi de diyebilirim, kendi özgür iradesi ama bu yorumları yapanlar ne eşimi tanıyor ne beni tanıyor. Bence kimse önyargılı olmamalı. Sevgi, aşk, sadakat gerçekten hiçbir şey engel değildir. Sadece maddiyatla hiçbir şey olmuyor, bir şeylerin başlangıcı belki olabilir ama devamının geldiğini düşünmüyorum" şeklinde konuştu. "Aşk engel tanımaz, ben eşimi çok seviyorum" Okul yıllarına dayanan bir arkadaşlıkları olduğunu ve Berk Yüceyüksel’in geçirdiği kaza sonrası daha sık görüşmeye başladıklarını söyleyen Aysu Yüceyüksel ise, "Kazadan sonra annemle beraber eşimi ziyarete geldik. Gelip gitmelerimiz hep devam etti. Zaten aile bağlarımız da kuvvetli, annelerimiz de arkadaş bu vesileyle birlikteliğe devam ettik. 13 yıllık devam eden normal arkadaşlığımız var, ben kendisiyle daha sık görüşmeye başladıktan sonra ondan daha da etkilendim ve bu birlikteliğin evlilikle devam etmesini istedim. Kendi isteğimle eşimi kendime eş yaptım. Eşimi çok seviyorum ve hiç pişman değilim. İş yerlerimiz de yakın ben sürekli onu ziyaret ettim. Olumsuz yorumlar tepkiler aldım ama bu benim için hiç problem değil. Aşk engel tanımaz, ben eşimi çok seviyorum, aşık olarak severek evlendim" dedi. "Aşkı, sevgiyi parayla satın alamazsınız" Düğün görüntülerinin sosyal medyada yayılmasının ardından gelen bazı olumsuz yorumlara da değinen Aysu Yüceyüksel, "Bunun maddiyatla hiçbir ilgisi yok. Sevgiyi, aşkı, sadakati parayla satın alamazsınız. Kötü yorum yapan insanlara da sadece Allah onların da kalplerine göre versin diyorum. Herkes bence benim gibi inandığı yolda yürümeli. Tekrar dünyaya gelsem yine eşimi severdim, yine eşimi seçerdim. Ben eşimin engelli birey olduğunu düşünmüyorum, bu yaşam tarzımıza da çok fazla yansımıyor. O da işine gidiyor, ben de işime gidiyorum. Ben aşkın yine de engel tanımadığını düşünüyorum. Kalpten severseniz bence hiçbir engel yok, önemli olan birbirinize olan sevginiz, bağlılığınız" ifadelerini kullandı.
13 Nisan 2025 Pazar - 11:18
Başkan Uysal, "Türkiye tarımı yeniden inşa etmeli"
Antalya’da Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, "Tarım" başlığıyla gerçekleşen Forum Muratpaşa’da "Tarım aynı zamanda bir güvenlik sorunu, bir sosyal adalet sorunu, bir sosyolojik sorundur. Bir çevre duruşu, çevreyi koruma metodu, toprağı koruma metodudur. Dolayısıyla devletin babalığını göstereceği alandır" dedi. Antalya Muratpaşa Belediyesi’nin demokratik ve kalkınmış bir Türkiye hedefiyle başlattığı Forum Muratpaşa’nın gündeminde bu kez "Tarım" vardı. Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde düzenlenen forumda Tarım Politikaları Uzmanı Ergin Kahveci, Ziraat Mühendisi İbrahim Oğuz ve Simurg Kadın Kooperatifleri Birliği Başkanı Sibel Uyar konuşmacı olarak yer aldı. Forumun moderatörlüğünü ise gazeteci-yazar Meliha Okur üstlendi. "Tarım, güvenlik sorunudur" Forum açılışında konuşma yapan Başkan Uysal, tarımın yalnızca bir üretim faaliyeti değil, aynı zamanda toplumun sosyolojik, ekonomik ve çevresel geleceğini belirleyen stratejik bir alan olduğuna dikkat çekti. Dünyada artan nüfusla birlikte güvenli gıdaya ulaşmanın güçlüğünden ve güvenli gıdanın bir ulusal güvenlik sorunu olduğundan bahseden Başkan Uysal, her konuda olduğu gibi dünya üzerinde tarımın ve üretimin de bir kapasitesi olduğunu söyledi. Başkan Uysal, "Dünyanın sınırları var. Sınırlar olunca da biliyorsunuz ki o sınırların içinde en fazla paya sahip olmak için devletlerarası büyük bir mücadele oluşur" dedi. "Birlikte hareket etmek şart" Tarımın niteliğinin insanların yaşam kalitesini, istihdam alanlarını ve ekonomiyi doğrudan etkilediğini belirten Başkan Uysal, "Türkiye’mizde dünya ile rekabet edecek ölçüde bir tarım yapılanması yok. Dünyada küçük işletmelerle yapılamayan tek şey tarımdır. Tarım, mutlaka toplu, birlikte hareketle yapılması gereken bir iş. Dünyanın tarım alanında gelişmiş ülkeleri büyük tarımsal işletmelerle bu işi yapar. Büyük kooperatiflerle ve üretici birlikleriyle bu işi yapar" diye konuştu. "Türkiye 500 Tarım Kooperatifiyle güçlenmeli" Türkiye’nin dünyayla rekabet edebilir bir tarımsal yapıya sahip olmadığını vurgulayan Uysal, Avrupa’dan örnekler vererek Türkiye’nin tarım alanında uygulaması gerekenleri ise şöyle sıraladı: "Türkiye’yi derhal çiftçilerin toplu alım, toplu satım yapabilecekleri, toplu üretim yapabilecekleri, yüksek teknolojiyi kullanabilecekleri, yüksek kredi finansman imkanlarına sahip olabilecekleri, uluslararası sistemi takip edebilecekleri, rahat mühendis ve rahat araç gereç bulabilecekleri, algı faaliyeti yürütebilecekleri, bütün hayvancılığı da kapsayacak şekilde 500 tarım kooperatifiyle Türkiye’yi derhal bölüp örgütlemeleri gerekiyor." "Teknolojik sulama şart" Tarımda su yönetiminin de hayati önemde olduğunu dile getiren Başkan Uysal, su altyapısının yatırım önceliği olması gerektiğini belirtti. Uysal, "Türkiye’nin su imkanlarını vahşi sulamaya bırakmadan yeniden örgütlemeliyiz. Sulanabilir tüm alanlara su götürülmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Teşvike dayanmalı" Konuşmasında devletin tarımı desteklemedeki rolüne de değinen Uysal, "Tarım sektöründe ithalat bir düzenleme aracı olamaz. Tohum ıslahı, yerli türlerin geliştirilmesi, üretim kalemlerinde ciddi teşvikler şart. Tarım bir devlet politikası olmalı ve üreticiye doğrudan destek verilmelidir" diye konuştu. "Hollanda’yı geçebiliriz" Türkiye’de tarım planlamasının yeniden düzenlenmesiyle Avrupa ülkelerine yetişilebileceğini belirten Başkan Uysal, şunları söyledi: "Dünyada artık aynı bizim 1920-1939 arasında yaptığımız gibi çok ciddi gümrük vergileriyle ülkeler kendi üretimini koruyor. Yani bizim 100 yıl önce uygulayıp kalkınma sağladığımız ve o kalkınmayla İkinci Dünya Savaşı’nda sağ kaldığımız ekonomi modeli, dünyanın da direkt ekonomik modelidir. Bunu ne kadar erken fark edersek o kadar hızlı çiftçimizi köyde tutarız. Çiftçimizi, köydeki yaşantısını, üretimini geliştiririz. Türkiye’de tarım inşası gerekiyor. Bu gerçekleştiğinde Konya kadar toprağı olan Hollanda’yı 10 yıl içinde geçme imkanımız olabilir. İşte o zaman ithalata bağımlı bir tarım sektörümüz olmaz." "Ulusal ekonomiler geri döndü" Dünya genelindeki ekonomik dönüşümlere de değinen Başkan Uysal, "90’ların küresel liberal tezleri çöktü. Şimdi dünya yeniden ulusal ekonomilere yöneldi. Ulus devletler, ulusal sınırlar, yerli üretim yeniden önem kazandı. Türkiye de bu değişime ayak uydurmalı" şeklinde konuşmasına devam etti. "Tarım, toplumun köküdür" Son olarak tarımın Türkiye toplumu açısından taşıdığı kültürel anlamı hatırlatan Uysal, "Türk milletinin yüzde 90’ı tarım kökenlidir. Bu nedenle tarım, bu toplum için romantik ve anlamlı bir meseledir. Bu alana sahip çıkmak hepimizin görevidir" diyerek konuşmasını tamamladı.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder