GÜNDEM - 26 Kasım 2025 Çarşamba 12:42

Türk züccaciye sektörü küresel vitrine çıktı

A
A
A
Türk züccaciye sektörü küresel vitrine çıktı

Türk ev ve mutfak eşyaları sektörü, Antalya’da düzenlediği etkinlikte 53 ülkeden 112 alıcıyla buluştu. Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Burak Önder, küresel krizler ve bölgesel çatışmalar nedeniyle 2025’in tüm sektörler için zor geçtiğini belirterek, "Şikâyet etmek yerine yeni risklere ve fırsatlara adapte oluyoruz" dedi. Önder, Avrupa’daki regülasyonların yakından takip edildiğini vurgulayarak, "Federasyon yönetiminde yer almak istiyoruz" ifadelerini kullandı.


Antalya’da düzenlenen 23. Uluslararası Ev Eşyaları Zirvesi’nde Türkiye’den 56 firma, 53 ülkeden gelen satın almacıyla bir araya geldi.



’’2025 dünyanın geneli için zorlu bir yıl oldu’’


Etkinlikle ilgili değerlendirmelerde bulunan Önder, "2025 yılı, yalnızca bizim sektörümüz için değil, dünyada faaliyet gösteren hemen hemen tüm sektörler için kolay bir yıl olmadı. Küreselde yaşanan ekonomik dalgalanmalar, Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşları, kuzeyimizde ve güneyimizde devam eden çatışmalar hem ülkemizi hem de dünya ekonomisini ciddi şekilde etkiledi. Buna rağmen Türkiye, özellikle katma değeri yüksek ürünlerde ihracat performansını artırmayı başardı. Ancak düşük teknoloji ürünlerinde aynı başarıyı yakalamak daha zor oldu’’



Zorluklar devam edecek, odak çözümde olmalı


2026 yılının da kolay bir yıl olmayacağını belirten Önder, "Ancak bizim odaklanmamız gereken şey, kontrolümüz dışındaki faktörlere takılı kalmak değil; değiştirebileceğimiz süreçlere odaklanmak. Biz züccaciye sektörü olarak şikâyet etmek yerine, yeni risklere ve doğan fırsatlara adapte olmaya çalışıyoruz. Türkiye iş dünyası krizlere karşı dayanıklı bir yapıya sahip. Bu bilinçle elimizden geldiğince katkı sunmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.



Avrupa federasyonu ile iş birliği ve uluslararası temsil


Geçen hafta Avrupa Ev ve Mutfak Eşyaları Federasyonu toplantısında sektörü temsil ettiklerini belirten Önder, "Mutfak eşyaları sektörüyle ilgili Avrupa’da yaşanan gelişmeleri ve regülasyonları yakından takip etmek, hem ülkemize hem üyelerimize önemli katkılar sağlıyor. Almanya Köln’de yapılan genel kurulda aktif görevler aldık ve ülkemizi tanıttık. Amacımız önümüzdeki dönem federasyon yönetiminde yer almak. Avrupa’daki meslektaşlarımızla aynı masada oturmak sektörümüz için stratejik bir hedef ve bu yolda sağlam adımlarla ilerliyoruz. Biz 2026 veya 2027 toplantısının Türkiye’de yapılması teklif ettik ve lobicilik faaliyetlerimize başladık. Hedeflerimizden bir tanesi de, oradaki bir koltuğa oturmak. Eğer nasip olursa orada Türkiye’yi, sektörümüzü temsil etmek istiyoruz" diye konuştu.



Demografik gerileme ve ekonomiye etkisi


Önder, "Dünya genelinde Afrika hariç birçok bölgede nüfus geriliyor. Türkiye yıllarca genç nüfusuyla öne çıkmış olsa da son yıllarda doğum oranlarında düşüş yaşanıyor. Güçlü ekonomi için güçlü ve nitelikli nüfus gereklidir. Bu açıdan Cumhurbaşkanımızın yıllardır yaptığı uyarıları destekliyoruz. Doğum oranlarının artması, ülkenin geleceği ve refahı için büyük önem taşıyor. Bu durum sadece züccaciye sektörünü değil, inşaat, otomotiv ve birçok sektörü doğrudan etkileyecek pozitif bir faktördür. Avrupa ülkeleri bugün nüfus sorununa çözüm ararken Türkiye’nin bu gerçeğe zamanında refleks göstermesi son derece değerlidir"" dedi.



Gıda zehirlenmeleri ve sektöre etkisi


Zaman zaman gündeme gelen gıda zehirlenmeleriyle ilgili konuşan Önder, "Biz gıdayı tamamlayan, yemek kültürüyle doğrudan ilişkili ürünler üreten bir sektörüz. Yemek kültürünün güçlü olduğu ülkelere yüksek ihracat yapıyoruz. Bu nedenle bu tür gündemlerin kısa vadede pozitif yansımaları oluyor" ifadelerini kullandı.



Amerika pazarı: Büyük potansiyel, büyük rekabet


ABD’nin çok katmanlı ve büyük bir pazar olduğuna dikkat çeken Önder, "Çin ile yaşadıkları rekabet ortamı devam ederken Türkiye’nin mutfak eşyaları sektörü ABD’de büyümeye devam ediyor. Bu büyümeyi daha kaliteli ve sürdürülebilir hale getirmek için pazarı daha iyi okumamız, eyaletlerin kültürlerine uygun ürünler geliştirmemiz gerekiyor" dedi.


Önder, "Dünyada yaşanan tarife savaşlarının bir sonucu da maalesef Çin’in bizim çevremizde büyümeye çalışması. Çin’in ABD’ye ihracatı düşerken, bizim etkili olduğumuz pazarlardaki ihracatı artıyor. Özellikle Ortadoğu, Afrika ve Avrupa’yı çok zorluyor. Ortadoğu’da siyasi ilişkilerini de geliştirip her ülke ve toplulukla farklı ilişkiler kurabiliyorlar. Sadece ticarete odaklanan yaklaşımları Ortadoğu’da ciddi bir karşılık buluyor. Bunun yanında üretimde esnekliğini giderek artırıyor, kalitesini yükseltiyor ve ülke markasını geliştiriyor. İç tüketimleri bir türlü artmadığı için ülkede oluşan kapasite fazlasını agresif bir şekilde ihracat pazarlarında kullanıyorlar" dedi.



Uluslararası alıcıların Türkiye ziyareti


Önder, "Şu anda 53 ülkeden 112 firmanın Türkiye’yi ziyaret ettiğini görüyoruz. Hemen etkinlik sonrası rakam açıklamayı çok sağlıklı bulmuyoruz ancak şunu net söyleyebiliriz ki dünyanın birçok bölgesinden kaliteli satın almacılar Türkiye’ye geliyor. Sektöre ve ülkemize değer katan organizasyonlar düzenlemek bizim en önemli misyonumuzdur. Kolombiya’dan Ekvador’a kadar çok büyük firmalarının temsilcilerini buraya getirdik. Kimileri 24 saatten fazla bir uçuşla buraya ulaştı. Katılan firmalar Türkiye’nin bu sektörde ne kadar güçlü, kaliteli ve hızlı olduğunu biliyorlar, o yüzden bu etkinliklere büyük ilgi gösteriyorlar. Bu sene uzak ülkeler yanında odağımızı biraz daha yakın coğrafyaya çevirdik. Mevcut ihracat ekosistemi içerisinde uzak pazarlarda kalıcılık sağlamak kolay değil. O nedenle ilişkileri çok daha hızlı bir şekilde işe çevirebileceğimiz yakın pazarlara daha ağırlık vereceğiz" şeklinde konuştu.



Türk züccaciye sektörü küresel vitrine çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir AK Parti Tepebaşı’nda ilçe yönetme kurulu belli oldu AK Parti Eskişehir Tepebaşı İlçe Başkanlığı’nın yeni Yürütme Kurulu Listesi açıklandı. Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç başkanlığında oluşturan listede şu isimler yer aldı: "Siyasi ve Hukuk İşleri Başkanı: Nuri Kahya, Teşkilat Başkanı: Alaattin Özen, Seçim İşleri Başkanı: Zeyid Keskin, Tanıtım ve Medya Başkanı: Harun Özdemir, Sosyal Politikalar Başkanı: Mehmet Çakmak, Yerel Yönetimler Başkanı: Zübeyir Korkmaz, Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı: Metin Tekünal, Ekonomi İşleri Başkanı: Bilal Ünal, Mali İşler Başkanı: Saffet Üçer ve İlçe Sekreteri: Neslihan Ateş." "Tepebaşı için durmadan, yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz" Yürütme Kurulu’nun açıklanmasının ardından değerlendirmelerde bulunan AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, yeni yönetimin Tepebaşı’na hizmet etme noktasında önemli bir sorumluluk üstlendiğini ifade etti. Başkan Tunç, açıklamasında, "AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanlığı olarak, davamıza gönül vermiş, Tepebaşı’mıza hizmet etme sorumluluğunu omuzlarında hisseden yol arkadaşlarımızla İlçe Yürütme Kurulumuzu açıklamış bulunuyoruz. Her biri bilgi, tecrübe ve samimiyetiyle teşkilatımıza güç katacak olan İlçe Başkan Yardımcılarımıza görevlerinde başarılar diliyorum. Birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhu içerisinde; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Tepebaşı için durmadan, yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz. Yeni yürütme kurulumuzun ilçemize ve teşkilatımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum" dedi.
Samsun Rektör Aydın: "Madde bağımlılığına karşı en güçlü kale aile" Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın, özellikle gençler arasında yaygınlaşan madde bağımlılığına karşı en stratejik ve güçlü kalenin "aile" olduğunu söyledi. Samsun Valiliği, Samsun Büyükşehir Belediyesi, OMÜ ve Canik Belediyesi tarafından düzenlenen "Bağımlılıkla Mücadelede Aile ve Gençlik Sempozyumu", OMÜ Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Toplantı Salonu’nda yapıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan sempozyumda açılış konuşmasını yapan Sempozyum Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Alaattin Altın, bağımlılık hakkında bilgiler verdi. Altın’ın konuşmasının ardından protokol konuşmalarına geçildi. "Madde bağımlılığına karşı en güçlü kale aile kurumudur" Açılış konuşmasında madde bağımlılığının zararları ve korunma yöntemleri hakkında bilgi veren OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın, "Günümüzde teknoloji, insanlığa maddi planda önemli kazanımlar sağlasa da ruh dünyasında dikkat çeken değişimlere yol açmıştır. Hiç kuşku yok ki yaşadığımız çağda nesillerimizin karşı karşıya bulunduğu en büyük tehlikelerden biri madde bağımlılığıdır. İstatistikler ve yürütülen saha araştırmaları, madde bağımlılığının özellikle gençlerimiz arasında giderek yaygınlaştığını ortaya koymaktadır. Bu ciddi tehdit karşısında sahip olduğumuz en stratejik ve en güçlü kale, hiç şüphesiz aile kurumudur. Zira bağımlılıkla mücadele, sadece bir güvenlik ya da sağlık meselesi değil; özünde bir eğitim, bir aidiyet ve değer aktarımı sürecidir. Sevgiyle, şefkatle ve farkındalıkla güçlendirilmiş aile yapısı, gençlerimiz için her türlü bağımlılığa karşı en sağlam ve en aşılmaz kalkandır. Milletimizin yarınlarını tehdit eden bağımlılık olgusu, şikâyet mevzuu olmaktan çıkarılıp üzerinde ciddiyet ve kararlılıkla durulması gereken toplumsal bir sorundur. Meseleyi yalnızca sonuçları üzerinden tartışmak bizleri nihai çözüme götürmeyecektir. Elbette hukuki ve güvenlik önlemleri önemlidir. Ancak nedenleri ortadan kaldıramadıkça alınacak tedbirler sınırlı bir çerçevenin dışına çıkamayacaktır. Bu nedenle gençlerimizi bağımlılık bataklığına sürükleyen bileşenlerin ortadan kaldırılması şarttır" dedi. Toplum sorunu olarak görülen madde bağımlılığına çözüm üretebilmek adına sempozyumu düzenlediklerini ifade eden Rektör Aydın, "Bugün burada yalnızca akademik bir etkinlik vesilesiyle toplanmadık. Ortak hassasiyetlerimizi paylaşmak ve millet varlığımızı sinsice kemiren tehditlere birlikte çözüm üretebilme irademizi somutlaştırmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bağımlılık, bireyi aşan çok yönlü bir halk sağlığı sorunudur. Sorunun psikolojik, sosyolojik ve çevresel boyutları yanında ekonomi ve güvenlik gibi farklı alanlarda da yansımaları söz konusudur. Bu nedenle bağımlılıkla mücadelede bilimsel veriye dayalı yaklaşımların, güçlü kurumsal iş birlikleriyle desteklenmesi bir tercih değil, kaçınılmaz bir zorunluluk hâline gelmiştir. Ondokuz Mayıs Üniversitesi olarak, başta Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezimiz olmak üzere tüm birimlerimiz aracılığıyla bağımlılıkla mücadelede aktif olarak çaba göstermekteyiz. Bu süreci yalnızca bir tedavi faaliyeti olarak değil; aynı zamanda koruyucu, önleyici ve rehabilite edici boyutlarıyla bir bütün olarak ele alıyoruz. Üniversitemiz bünyesinde, değerli akademisyenlerimizin katkılarıyla pek çok saha araştırması yürütülmekte, elde edilen bilimsel veriler somut ve uygulanabilir çözüm önerilerine dönüştürülmektedir" diye konuştu. Program, açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Tayfun Uzbay’ın "21. Yüzyılda Bağımlılık" konulu konferansıyla devam etti. Bilgi yarışmasının ardından verilen aradan sonra Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Doç. Dr. Kemal Özcan, polis memuru Bahtiyar Tüysüz, Uzman Psikolog Asena Begüm Zengin, Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Hatice Öz ve psikolojik danışman Sinan Çakmak sunum gerçekleştirdi. İkinci panelde ise psikolojik danışman Emre Güneş, Samsun İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı İrfan Yetik, başvaiz Kafiye Demircan, sosyolog Hülya Korkmaz Büklü ve klinik psikolog Elif Eren sunumlarıyla programa devam edildi. Etkinliğin sonunda katılımcılara hediyeler takdim edildi. Etkinliğe ayrıca Samsun Vali Yardımcısı Mustafa Yıldız, Samsun Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Eyüp Çakır, Canik Belediyesi Başkan Yardımcısı Ali Kemal Tural, davetliler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.