Yerel Haberler
Ankara
31 Aralık 2025 Çarşamba - 21:46 Bakan Uraloğlu: "2025 yılında üst üste 6 kez toplam trafik, 8 kez transit uçuş rekoru kırdık" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "2025 yılında üst üste 6 kez toplam trafik, 8 kez transit uçuş rekoru kırdık. 31 Ağustos’ta yaklaşık bin 906 transit uçuş ve 16 Ağustos’ta da 6 bin 349 toplam trafikle tüm zamanların en yükseğine imza atmış olduk" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ankara Esenboğa Havaalanı Hava Trafik Kontrol Merkezi’ni ziyaret etti. Bakan Uraloğlu, ziyareti sırasında bir uçağın pilotu ile irtibata geçerek uçaktaki yolculara hitapta bulundu. Konuşmasına yeni yıl dileğinde bulunarak başlayan Uraloğlu, Ankara Esenboğa Havaalanı Hava Trafik Kontrol Merkezi’nin 7 gün 24 saat, 365 gün kesintisiz Türkiye’nin üzerinden geçen transit hava trafiğini, Türkiye merkezli iç hatlardaki ve dış hatlardaki hava trafiğini yönettiğini vurgulayarak, "Biz 4 saatlik uçuş mesafesinde 67 ülkeye ulaşabilen stratejik konumda olan bir ülkeyiz. Dolayısıyla bu anlamda hava sahamız yeterince yoğun" dedi. "Ülkemizde 2024 yılında toplam 519 bin 832 transit trafik olmuş" Rusya-Ukrayna savaşından dolayı kuzeydeki trafiğin Türkiye’nin üzerine doğru kaydığını belirten Uraloğlu, "Zaman zaman Orta Doğu’daki olan gerginliklerden dolayı güneydeki trafiğin yine Türkiye üzerine kaymasıyla çok daha yoğunlaşıyor. Mesela ülkemizde 2024 yılında toplam 519 bin 832 transit trafik olmuş. 30 Aralık itibariyle de 577 bin 763 oldu. Geçen seneye göre yaklaşık yüzde 11’lik bir trafik artışı transit geçişlerde artış söz konusu. 2024 yılında iç ve transitler de dahil olmak üzere 1 milyon 672 bin 586 olan trafik yine 30 Aralık itibarıyla ise 1 milyon 801 bin 804’e ulaşarak yaklaşık yüzde 8’lik bir artış gerçekleşmiştir. Günlük sayıların da bin 900’lere çıktığını özellikle söylemek isterim" diye konuştu. "2025 yılında üst üste 6 kez toplam trafik, 8 kez transit uçuş rekoru kırdık" Ankara Esenboğa Havaalanı Hava Trafik Kontrol Merkezi’nin Avrupa’da lider konumda olduğunu vurgulayan Uraloğlu, "Burada çalışan arkadaşlarımız biz dünyanın en iyisiyiz diyorlar. Böyle bir iddiayı ortaya koydukları için ben kendilerini tebrik ediyorum. Böyle olduğuna da gerçekten inanıyorum. 2025 yılında üst üste 6 kez toplam trafik, 8 kez transit uçuş rekoru kırdık. 31 Ağustos’ta yaklaşık bin 906 transit uçuş ve 16 Ağustos’ta da 6 bin 349 toplam trafikle tüm zamanların en yükseğine imza atmış olduk. 1 günde gerçekleşen 6 bin 349 uçak trafiği buradan yönetildi. Kış aylarında bizim karla mücadele noktasında da çok bilinmez çok göze gelmez ama havalimanlarımızda da çok ciddi bir kar mücadelesinin yapıldığını özellikle söylemek isterim. Gerek pist temizliği gerek buz önleyici sistemlerle beraber burada arkadaşlarımız 7 gün 24 saat hizmet ediyorlar" ifadelerini kullandı. "Bütün pistleri daha rahat görebilen 2’nci kulemizi yaptık" Esenboğa Havalimanı’nda 3’üncü pisti açacaklarını da söyleyen Uraloğlu, "Hem kapasite artırıyoruz hem de mevcut 2 pistin bakıma alınması gerektiğinde hava trafiği aksamasın düşüncesiyle üçüncü pistimizi yaptık yine bütün pistleri daha rahat görebilen 2’nci kulemizi yaptık ve giriş kapımızı yeniledik onu da inşallah ocak ayı içerisinde Cumhurbaşkanımızın katılımıyla hizmete almış olacağız" dedi.
HAK-İŞ’ten ’Sendikal Bakış Açısıyla Engelli Bireyler İçin Güçlü Bir Gelecek Çalıştayı’
10 Aralık 2025 Çarşamba - 18:07 HAK-İŞ’ten ’Sendikal Bakış Açısıyla Engelli Bireyler İçin Güçlü Bir Gelecek Çalıştayı’ HAK-İŞ tarafından ’Sendikal Bakış Açısıyla Engelli Bireyler İçin Güçlü Bir Gelecek Çalıştayı’ düzenlendi. HAK-İŞ tarafından ‘Sendikal Bakış Açısıyla Engelli Bireyler İçin Güçlü Bir Gelecek Çalıştayı’ düzenlendi. Çalıştay ile engelli bireylerin çalışma hayatı ve sendikal hayatta daha etkin olarak yer almasını amaçlandı. Programda açılış konuşması gerçekleştiren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Zafer Tarıkdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın engelli bireylere yönelik çalışmaların yönünü belirlediğini söyleyerek, bu vizyonun her bir vatandaşın fırsatlara eşit şekilde erişmesini ve toplumsal hayata aktif biçimde katılmasını esas almak olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anlayışı doğrultusunda hareket edildiğini vurgulayan Tarıkdaroğlu, son 23 yılda erişilebilirlikten bakım hizmetlerine, eğitimden istihdam teşviklerine, aile desteklerinden teknolojik çözümlere kadar pek çok alanda önemli adımlar attıklarını dile getirdi. Tarıkdaroğlu, yapılan hizmetlerin henüz yeterli olmadığını ifade ederek, "Hem kamuda hem özel sektörde engelli vatandaşlarımızın istihdamını artırmaya yönelik çalışmalarımız her geçen gün üzerine koyarak devam edecek. Gerek kamuya yaptığımız atamalarla gerek özel sektör teşvikleriyle engelli kardeşlerimizin iş gücüne daha da etkin biçimde katılmasına imkan sağladık ve bundan sonra da kararlılıkla daha güçlü bir şekilde sağlamaya inşallah devam edeceğiz" açıklamasında bulundu. "Engelli bireylerin üretimde daha etkin rol üstlendiği bir Türkiye hepimizin ortak idealidir" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yakın zamanda 2026-2028 dönemini kapsayan 2. Engelli Hakları Ulusal Eylem Planı’nı açıklayacağını da hatırlatan Tarıkdaroğlu, "Engelli bireylerin güçlendiği, hayatın her alanında daha görünür olduğu, üretimde daha etkin rol üstlendiği bir Türkiye hepimizin ortak idealidir. Bu ideal, sadece kurumlarımızla değil sendikalarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, iş dünyamızın, akademimizin ve en önemlisi toplumun her bir ferdinin ortak sorumluluğudur" dedi. "Çalışma hayatındaki engellilerin temsilciliğini yapıyoruz" HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ise, Konfederasyonu tarafından Engelliler Komitesi oluşturduklarını ve karşılarındaki zorlukların farkında olduklarını belirterek, öncelikli olarak çalışma hayatına giren engellilerin sendikalaşmaları, sendikal mücadelede yer almaları ve bütün makamlarda yer alabilmeleri konusunda taahhütleri olduğunu aktardı. Bu konuda aynı kararlılığı sürdürdüklerini ifade eden Arslan, çalışma hayatındaki engellilerin temsilciliğini yaptıklarını söyledi. Çalışma hayatında yer alamayan engellilerin sorumluluğunu da taşıdıklarını dile getiren Arslan, "HAK-İŞ olarak, engellilik meselesine farklı açıdan bakıyoruz. Engellilerimizin çalışma hayatına girmeleri konusunda devletin daha büyük destek ve teşvik etmesini istiyoruz. Aslında engelliler de bunu istiyor. Sosyal yardım yaparak onların evden çıkmalarının önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Hem sosyal hayatımızda hem kent hayatında onların sokağa çıkabilecekleri altyapının oluşturulması, psikolojik olarak onların çalışma hayatının birer ferdi olarak yer almalarını teşvik edecek, sosyal yardımları da daha çok çalışma hayatında aktif olarak yer almaları durumunda daha fazla teşvik edilmelerini sağlamamız gerekiyor" şeklinde konuştu. Arslan, engellilerin çalışma hayatında yer almaları için ‘Emeğin engeli yok’ şeklinde bir yaklaşımları olduğunu söyleyerek, "Onun için ülkemizin, engelli yurttaşları sosyal hayatın, çalışma hayatının içerisine dahil edecek teşvikleri, düzenlemeleri yapması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu. HAK-İŞ ve bağlı sendikaların engelli vatandaşların çalışma hayatına katılımına ilişkin çaba sarf ettiğini söyleyen Arslan, "Türkiye Sakatlar Konfederasyonu başta olmak üzere ilgili bütün muhataplarla bunu tartışıyoruz. Dolayısıyla engellilik konusunun aslında tedbirlerle ortadan kaldırılacağına inanıyoruz" diye konuştu. Engellilerin kamuda çalışmak istemelerini anladığını belirten Arslan, "Ama engellilerin özel sektörde de gönül rahatlığıyla çalışabilecekleri bir anlayışı geliştirmemiz gerekiyor" diye konuştu. Bugün aynı zamanda Dünya İnsan Hakları Günü olduğunu hatırlatan Arslan, insan hakları konusunun bugün anlamını kaybettiğini belirterek, "Bütün insanlığın gözü önünde çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve masum insanlar katledilirken bunu sadece bir film gibi seyretmenin utancını yaşıyoruz. Dünya İnsan Hakları Günü’nde insanlığın maalesef yerlerde süründüğü, öldürüldüğü, Gazze’de sadece çocuk ve kadınların değil, insanlığın katledildiği, insanlığın öldüğü bir dönem yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
Azerbaycan’ın ulusal lideri Haydar Aliyev Ankara’da anıldı
10 Aralık 2025 Çarşamba - 17:10 Azerbaycan’ın ulusal lideri Haydar Aliyev Ankara’da anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı ve ulusal lideri Haydar Aliyev, vefatının 22. yıl dönümünde Ankara’da düzenlenen programla anıldı. Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçiliği tarafından Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde düzenlenen programda, Haydar Aliyev’in hayatı ve siyasi mirasını anlatan "Duman Çekildiğinde" kitabının tanıtımı da yapıldı. Programda konuşan Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Dr. Reşad Memmedov, Haydar Aliyev’in Azerbaycan’ın dış ve enerji siyasetinin temelini atan lider olduğunu belirtti. Aliyev’in bıraktığı derin mirasın bugün de ülkenin stratejik yönelimlerine rehberlik ettiğini ifade eden Memmedov, "Büyük bir şahsiyetin fiziken ölmesi mümkün ama manevi olarak hiçbir zaman ölmeyecek. Dahi bir Azerbaycan oğlunun, Azerbaycan Türkü’nün anılması ile ilgili bir törende toplandık. Bugün onunla şahsen tanışmış, onunla bir yerde çalışmış, onunla uzun sohbetler etmiş ve onun hakkında çok sohbetleri, hadiselerin canlı şahidi olmuş insanlar var burada. Onlar Azerbaycan’dan ve Türkiye’den davet edildiler. Onlar daha önemli konuşmalar edecekler ve biz dinleyeceğiz" dedi. Programa Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Dr. Reşad Memmedov, Azerbaycan-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Ahliman Amiraslanov, Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım, Ankara Üniversitesi Rektörü, Türk Dil Kurumu Başkanı, TADİV Başkanı Prof. Dr. Aygün Attar, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Daire Başkanı Ayhan Tuğlu, Azerbaycanlı ve Türk milletvekilleri ile büyükelçilik çalışanları katıldı.
Eski sevgilisini bıçaklayarak öldüren şüpheli hakkında 4 kez uzaklaştırma kararı bulunuyordu
10 Aralık 2025 Çarşamba - 16:13 Eski sevgilisini bıçaklayarak öldüren şüpheli hakkında 4 kez uzaklaştırma kararı bulunuyordu Ankara’da saplantılı olduğu iddia edilen kadını bıçaklayarak öldüren şüpheli şahıs hakkında daha önce savcılık tarafından 4 kez uzaklaştırma kararı verildiği anlaşılırken, 1 kez de ’ısrarlı takip’ ve ’tehdit’ suçlarından dava açıldığı öğrenildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında saplantılı olduğu iddia edilen eski sevgilisi maktul Gülhan Taş’ı bıçaklayıp yaralayarak hayatını kaybetmesine sebep olan şüpheli M.S. hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartıldı. "Şüpheli hakkında daha önce ’ısrarlı takip’ ve ’tehdit’ suçlarından dava açılmış" Yaşanan olay öncesinde Gülhan Taş’a yönelik eylemleri nedeniyle M.S. hakkında 2024-2025 yılları arasındaki farklı tarihlerde 4 ayrı uzaklaştırma kararı verildiği, ayrıca ’ısrarlı takip’ ve ’tehdit’ suçlarından 2024 yılında dava açıldığı anlaşıldı. Savcılık tarafından şüpheliye yönelik elektronik kelepçe tedbiri talebinin ise mahkemenin değerlendirmesinde olduğu öğrenildi. Olayın ardından bıçakla kendisine zarar veren şüpheli M.S.’nin ameliyata alındığı ve taburcu olmasının ardından adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Olayın geçmişi Olay, Keçiören ilçesinin Yükseltepe Mahallesi’nde meydana gelmişti. Dün sabah işe gitmek için evinden çıkan maktul Gülhan Taş (30) kendisine saplantılı olduğu öne sürülen M.S. (38) tarafından bıçaklı saldırıya uğramıştı. Hastaneye kaldırıldığı sırada kalbi duran kadın, yapılan müdahaleyle yeniden hayata dönmüştü. Yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Gülhan Taş’ın hayatını kaybettiği öğrenildi. Gözaltına alınan şüpheli M.S.’nin işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.
ATO Yönetim Kurulu Üyesi Güçlü: "Kamuda ihtiyaçların yerli üretimle karşılanması özel sektör ve tüm tedarik zinciri açısından hayati öneme sahip"
10 Aralık 2025 Çarşamba - 15:57 ATO Yönetim Kurulu Üyesi Güçlü: "Kamuda ihtiyaçların yerli üretimle karşılanması özel sektör ve tüm tedarik zinciri açısından hayati öneme sahip" Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Üyesi Ali İhsan Güçlü, "Kamuda ihtiyaçların yerli üretimle karşılanması, yalnızca kamu kurumları için değil; özel sektör ve tüm tedarik zinciri açısından hayati öneme sahip" dedi. ATO ile Devlet Malzeme Ofisi (DMO) iş birliğinde ATO Meclis Salonu’nda ‘Satın Alma ve Tedarikçi Bilgilendirme Toplantısı’ düzenlendi. ATO üyelerine DMO’nun satın alma süreçleri, tedarikçi kayıt ve başvuru prosedürleri, elektronik ihale uygulamaları, ürün kabul kriterleri ile kamu alımlarına ilişkin güncel düzenlemeler hakkında kapsamlı bilgilerin verildiği toplantıya bilişimden mobilyaya, akaryakıttan ilaç ve tıbbi cihaza kadar birçok sektörden firma temsilcisi katıldı. "Ankaralı firmalarımız küresel standartlarda üretim yapıyor ve dünyanın dört bir yanına ihracat gerçekleştiriyor" Devlet Malzeme Ofisi’nin faaliyet alanlarının bilişim ürünlerinden büro makine ve ekipmanlarına, aydınlatma sistemlerinden tıbbi cihazlara, kağıt-kırtasiye ürünlerinden akaryakıta kadar oldukça geniş bir alanı kapsadığını kaydeden ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ali İhsan Güçlü, "Üyelerimizin kamu kurumlarıyla daha güçlü bağlar kurması, daha etkin ve yakın çalışabilmesi, sürdürülebilir bir sistemin oluşturulması önceliklerimiz arasında yer alıyor. Kamu alımları, bir satın alma süreci olmanın yanı sıra, sanayi politikalarının şekillenmesinde kritik rol oynayan, üreticiyi teşvik eden, Ar-Ge ve inovasyonu besleyen, ekonomik istikrarı destekleyen bir kalkınma aracı durumunda. Odamız üyesi çok sayıda nitelikli firma da bu alanlarda yüksek kaliteyle üretim ve hizmet sunuyor. Kamuda ihtiyaçların yerli üretimle karşılanması, yalnızca kamu kurumları için değil; özel sektör ve tüm tedarik zinciri açısından hayati öneme sahip. Bu süreci en verimli şekilde yönetmek ve kamu- özel sektör iş birliğini güçlendirmek hepimizin ortak sorumluluğu. Kamuda alım yapan kurumların tecrübeli üretici ve tedarikçilerle doğrudan, sürdürülebilir iş birlikleri kurması; yerli üretimin kamu eliyle daha güçlü desteklenmesine zemin hazırlayacaktır. Savunma sanayiinden yazılım ve bilişime, medikalden tekstile, mobilyadan makine ve kimyaya kadar pek çok sektörde Ankaralı firmalarımız küresel standartlarda üretim yapıyor ve dünyanın dört bir yanına ihracat gerçekleştiriyor. Bu potansiyele sahip firmalarımızın kamu alımlarında daha güçlü şekilde yer alması, hem kamu ihtiyaçlarının hızlı ve kaliteli karşılanmasına hem de Ankara’nın üretim gücünün daha ileri taşınmasına katkı sağlayacaktır" dedi. "DMO, Cumhuriyetimizin kurumsal hafızasının önemli yapı taşlarından biri" DMO Genel Müdürü Şinasi Candan ise kamu alımlarında şeffaflık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda hareket ettiklerini vurgulayarak, "Devlet Malzeme Ofisi, Cumhuriyetimizin kurumsal hafızasının önemli yapı taşlarından biri olarak kamu alımları ekosisteminde güven, şeffaflık ve verimlilik ilkeleriyle hareket etmeye devam ediyor. Bugün geldiğimiz noktada DMO, paydaşlarıyla birlikte değer üreten, kendini sürekli yenileyen ve örnek gösterilen bir merkezi satın alma kurumu haline gelmiştir" diye konuştu.