Yerel Haberler
Ankara
31 Aralık 2025 Çarşamba - 19:18 Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Hiçbir terör örgütünün hedeflerimizle aramıza girmesine müsaade etmeyeceğiz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yeni Türkiye’yi, güçlü ve büyük Türkiye’yi tüm unsurlarıyla ilişkilendirerek kutlu bir emanet gibi bizden sonraki nesillere iftiharla teslim edeceğiz. Adı, iddiası ve istismar ettiği değer ne olursa olsun hiçbir terör örgütünün hedeflerimizle aramıza girmesine müsaade etmeyeceğiz" dedi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberindeki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Metin Tokel ile yılın son gününde Polatlı’daki Topçu ve Füze Okulu Komutanlığında görevli askerle bir araya geldi. Bakan Yaşar Güler, askerlerin yeni yılını kutlarken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da askerlere telefonla hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a "Personelimizin sınıf okulumuzda en iyi şekilde eğitim alarak mesleki niteliklerini geliştirdiklerini ve göreve hazır hale geldiklerini büyük bir memnuniyetle müşahede ettik. Bu vesileyle zatıalinizin yeni yılını en içten dileklerimizle kutluyoruz" diyen Bakan Güler, daha sonra talimatlarını almak üzere sözü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a devretti. Cumhurbaşkanı Erdoğan askerlerin yeni yılını kutlayarak onlara şunları söyledi: "Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kıymetli mensupları, Topçu ve Füze Okulu Komutanlığımızda görevli kahraman askerlerimiz, sevgili kursiyerlerimiz Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün bir miladi yılı geride bırakırken büyük umutlar ve büyük hayallerle 2026 yılını karşılamaya hazırlanıyoruz. Sizlerin şahsında tüm Mehmetçiklerimizin ve değerli ailelerinin yeni takvim yılını yürekten tebrik ediyorum. 2026 senesinin kahraman ordumuzla birlikte güvenlik birimlerimizin tamamı için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Şanlı hilalin gökte şafaklar gibi dalgalanması için gözlerini kırpmadan canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Vatanımızın bekası, milletimizin istikbal ve istiklali uğrunda bedel ödeyen gazilerimizin ve şehit yakınlarımızın yeni yılını da içtenlikle kutluyorum." "Yurtta Barış, Dünyada Barış politikamız gereğince bölgemizde ve ötesinde istikrarın hâkim olması için yoğun bir mücadele halindeyiz" Türkiye’nin stratejik öneminin yüksel bir coğrafyada olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Polatlı Topçu ve Füze Okulu Komutanlığımız subaylarımızdan, uzman erbaşlarımıza, yedek subay ve astsubaylara kadar her kademede kendi sınıfının en iyi kadrolarını yetiştirme noktasında kritik görevler icra ediyor. Acemi erbaş ve erlerimize askerlik mesleğinin sevdirilmesinin yanı sıra eğitim öğretime dair hemen her başlıkta yaptığı çalışmalarla göz dolduran Komutanlığımızı tebrik ediyorum. Rabbim sizleri daima muzaffer ve muvaffak eylesin diyor, milletçe sizlerle her zaman gurur duyduğumuzu özellikle bilmenizi istiyorum. Türkiye olarak 3 kıtanın kalbinde yer alan, tüm dünyanın adeta gözlerini diktiği stratejik önemi yüksek bir coğrafyada bulunuyoruz. ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’ politikamız gereğince bölgemizde ve ötesinde istikrarın hâkim olması için yoğun bir mücadele halindeyiz" diye konuştu. İç cepheyi güçlendirecek adımlar attıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir taraftan iç cephemizi güçlendirirken diğer taraftan savunma sanayi başta olmak üzere her alanda oyun değiştirici nitelikte adımlar atıyoruz. Altay tanklarımızla, Fırtına obüslerimizle, ATAK helikopterlerimizle, silahlı-silahsız insansız hava araçlarımızla, menzilini sürekli artırdığımız füzelerimizle kendi imkânlarımızla geliştirdiğimiz hava savunma sistemlerimizle, savaş gemilerimiz, denizaltılarımız, insansız deniz araçlarımızla yani savunmaya dair tüm alanlarda hamdolsun büyük bir atılım içindeyiz. Çok ciddi zorluklara ve engellere rağmen elde ettiğimiz bu kazanımları kalıcı başarılara tahvil etme yolunda tarihî bir fırsat yakalamış bulunuyoruz. Biraz daha sabır, biraz daha gayret ve mücadele ile inşallah bu aziz milleti fazlasıyla hak ettiği aydınlık yarınlara mutlaka kavuşturacağız" şeklinde konuştu. Hiçbir terör örgütüne Türkiye’de müsaade etmeyeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni Türkiye’yi, güçlü ve büyük Türkiye’yi tüm unsurlarıyla ilişkilendirerek kutlu bir emanet gibi bizden sonraki nesillere iftiharla teslim edeceğiz. Adı, iddiası ve istismar ettiği değer ne olursa olsun hiçbir terör örgütünün hedeflerimizle aramıza girmesine müsaade etmeyeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu düşüncelerle sizlerin ve kahraman ordumuzun tüm mensuplarının yeni yılını bir kez daha tebrik ediyorum. Peygamber Ocağımızın yiğit mensuplarının tek tek gözlerinden öpüyorum. Her birinizi muhabbetle selamlıyor, Allah’a emanet ediyorum. Sağ olun, var olun, kalın sağlıcakla" ifadelerini kullandı.
Ticaret Bakanı Bolat: "Fahiş fiyat ya da stokçuluk yapmak isteyenlere karşı affımız yok"
10 Aralık 2025 Çarşamba - 22:16 Ticaret Bakanı Bolat: "Fahiş fiyat ya da stokçuluk yapmak isteyenlere karşı affımız yok" Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Fahiş fiyat ya da stokçuluk yapmak isteyenlere karşı affımız yok. Bu konuda 81 ilimizde bu yıl 11 ayda 522 bin 219 işletme denetlendi, 35 milyondan fazla ürün denetlendi" dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2026 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve Bakanlığı’na ilişkin milletvekillerine sunum yaptı. Bolat, IMF’nin son tahminlerine göre de 2025 yılında dünya büyümesi yüzde 3.2 olarak beklendiğini belirterek, "Bu tarihsel ortalama olan yüzde 3.9 oldukça altında ve 2026 yılı içinde benzeri bir tahmin. Bu şartlar altında Türkiye ekonomisini güçlü, istikrarlı ve dengeli bir şekilde performans göstermesi kayda değerdir. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki son 22 yılda reel olarak yılda yüzde 5.4 reel büyüme gösteren ekonomimiz, milli geliri bir trilyon 538 milyar dolara yükseltmeyi başarmıştır. Bu tam altı kata yakın bir büyüme demektir reel olarak ve dolar bazında aynı şekilde kişi başına milli gelirde yaklaşık 5 katından fazla bir artışla 3 bin 608 dolardan 17 bin 788 dolara yükselmiştir. Ve orta vadeli program hedeflerin üzerinde bir performanstır. Bu şunu göstermektedir. Avrupa Birliği ortalaması 2002’de kişi başına milli gelir yüzken Türkiye 38 idi. Şimdi 2024 yılı itibariyle Türkiye 70 rakamına yükseldi. OECD’de de OECD ortalaması 100 Türkiye 2002’de 33 iken şimdi 67 rakamına yükselmiştir. Benzer bir şekilde istihdamda da aynı performansı görmekteyiz ve yaklaşık 19.5 milyon kişiyle aldığımız toplam istihdam rakamını en son Ekim ayı itibariyle 32 milyon 780 bine ulaştırmış durumdayız" ifadelerini kullandı. Mal ihracatına değinen Bolat, "Mal ihracatımız bu yıl Kasım itibariyle yüzde 3 artışla 270,6 milyar dolara yükselmiştir. Bu 36 milyar dolardan geldiğimiz seviye olarak tam 7.5 kat bir artışı temsil etmektedir. Ve 2026 yılında inşallah mal ihracatımızı 280 milyar doların doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Aslında dünyada ticaret korumacılığı ve gümrük vergisi savaşları bu yıl bu kadar çetin geçmeseydi gelecek yıl için tahminlerimiz daha da iyi olabilecekti. Ancak biz her ay ihracatımızı kumbarada biriktirir gibi yükseltme çabası içindeyiz. Bu yıl 11 ayın 9’unda mal ihracatımız artış gösterdi reel olarak. Aynı şekilde Türkiye’nin otomotiv ihracatı 41 kere maşallah dedirtecek şekilde 41 milyar dolara yükselecek yıl sonu itibarıyla. Makine ihracatımız 28 milyar dolara yükselecek. Gıda ve tarım ihracatımız da geçen yıl 32,5 milyar dolardık, bu sene de ona yakın bir rakamı geleceğiz. Tekstil, giyimde de geçen yıl 32 milyar dolarlık toplam ihracatımız vardı ve dünyada 7’nci, Avrupa Birliğinde de 3’üncü en yüksek tedarikçi ülke konumunda bulunmaktayız. Değerli milletvekilleri, orta yüksek ve yüksek teknolojili ihracatımızın payı da yüzde 43’ü aşmış bulunmaktadır. Bu rakam 2002’de yüzde 30 idi, yüzde 43’ün karşılığı 116 buçuk milyar dolarlık orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünler ihraç edebilmekteyiz ve savunma sanayisinde 2002’de 240 milyon dolardan aldığımız ihracatımızı bu yıl inşallah 8,5-9 milyar dolar bandına yükseltmek durumundayız. Kasım ayı, on bir aylık rakamlar da buna rahatça ulaşabileceğimizi göstermektedir" şeklinde konuştu. Eximbank ile ilgili olarak Bakan Bolat, "İhracatçılarımız için kritik öneme sahip finansman kanalımız olan Türk Eximbank’ın sermayesini de bu iki buçuk yıl içinde 13,8 milyar liradan 88,4 milyar liraya yükselttik, yaklaşık 7 katı bir artış oldu. Çünkü Eximbank’ın ihracat reeskont kredileri yaklaşık piyasa maliyetlerinin yarısı nispetinde ve ihracatçı için çok önemli bir maliyet avantajı getiren bir kaynaktır. Bu yıl inşallah 52 milyar doları Eximbank desteklerinde aşacağız. Ayrıca Eximbank alıcı kredilerini devreye almak için yeni bir destek modeli yürürlüğe aldı. Bunun yanında, İhracatı Geliştirme Şirketiyle ihracatçılarımıza 191 milyar liralık kefalet sağladık ve Türk Ticaret Bankasını devreye alarak bu yıl 75 milyar liralık ihracat reeskont kredisi onlara da sağlamış olduk. Bu yıl toplam 77 somut tedbirden oluşan İhracat Eylem Planı’nı bütünüyle uyguladık, Yeşil Dönüşüm’e uyum konusunda danışmanlık ve eğitim giderlerine destek anlamında ’Sorumluluk’ başlığıyla bir program ortaya koyduk, E-Kolay İhracat Platformu’yla ihracatçılarımız için her an bir tık kadar yakınız ve danışmanlık hizmeti sağlıyoruz, uzak ülkelere ihracat stratejisi ve İslam İş Birliği Teşkilatı ülkelerine ihracatı geliştirme programlarımız devam ediyor. Diğer taraftan, 19 serbest bölgemizde geçen yıl 12 milyar dolarlık ihracat yaptık ve bu ihracatın içinde özellikle teknolojik ürünlerin payı yüzde 75’e ulaşmaktadır. Bu yıl da ilk on bir ayda 11,3 milyar dolar seviyesine ulaştı" ifadelerini kullandı. Bakan Bolat, "İthalat konusunda da mal ithalatımız Kasım itibarıyla yıllıklandırılmış olarak 361,9 milyar dolar seviyesindedir. Kasım ayı itibarıyla ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 74,8’dir ve yıllıklandırılmış dış ticaret açığı da 91 milyar dolar seviyesinde bulunmaktadır. İthalat konusunda özellikle yerli ve millî üretimi korumak amacıyla ve de haksız ve uluslararası kurallara da uymayan ithalat uygulamalarına karşı savunma araçları noktasında en çok kararlar alan ülkelerin başında geliyoruz. Damping ve sübvansiyonlu ithalatı önlemede 4’üncü, korunma önlemlerinde 3’üncü sıradayız. 142 ürün grubunda antidamping vergilerimiz var, 118 ürün grubunda da antidamping ve sübvansiyon vergilerimizi destekleyen önlemlerimiz var. Bunun yanında da 4 bin 537 ürün grubunda Dünya Ticaret Örgütü kapsamında taahhüt edilen gümrük vergilerimizin üzerinde ilave gümrük vergileri uygulamaktayız" diye konuştu. Gümrük Birliği modernizasyonu konusunda çalıştıklarını belirten Bolat, "Bu noktada, Avrupa Birliği Komisyonu da bizim tutumumuza benzer bir tutum belirleyerek Türkiyeli gümrük birliğinin modernleştirilmesi, güncellenmesi çalışmaları için Avrupa Birliği Konseyine tavsiye raporu yazdı. Ancak henüz Avrupa Birliği Konseyi gümrük birliğini modernize etme müzakerelerinin başlaması kararını alamadı. Amerika Birleşik Devletleri’yle, dünyanın 3,4 trilyon dolar ithalatıyla en büyük ticaret ülkesiyle ticaret hacmimizi her iki ülke liderlerinin ortaya koyduğu 100 milyar dolar seviyesine çıkarmaya yönelik yol haritası üzerinde muhataplarımızla birlikte ticaret müzakerelerini sürdürmeye devam ediyoruz. Rusya Federasyonu’yla ticari ilişkilerimizi güçlendirmek amacıyla Türkiye-Rusya Karma Ekonomik Komisyonunun 19’uncu Toplantısını haziran ayında Moskova’da yaptık ve yeni bir yol haritası için protokol imzaladık. Ukrayna’nın Yeniden İnşası Forumu’nda Türkiye olarak ev sahipliği yapıyoruz ve Ukraynalı yetkililer ile bizim müteahhitlik grupları arasında ve Türk iş insanları arasında toplantılara devam ediyoruz" şeklinde konuştu. Suriye konusunda Bolat, "Suriye’nin yeni dönemindeki temaslarımız kapsamında Türkiye-Suriye Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi JETCO’yu kurduk, Suriye ile Türkiye arasında idari gelişim ve yönetişim alanında iş birliğine ilişkin mutabakat zaptını imzaladık, Türkiye-Suriye İş Konseyini kurduk ve Suriye’yle toplam 11 gümrük kapımızın 8’i faal olarak çalışmaktadır ve bu kapılarımızın hepsinde genişletme ve yenileme çalışmaları vardır. Siyasi durum elverdiği takdirde de Nusaybin ve Mürşitpınar Gümrük Kapıları noktasında da inşallah Türkiye ve Suriye olarak bunu açabiliriz. Ancak bu konu, tabii bir devlet kararıdır. Bu açıdan şunu da özellikle vurgulamak isterim ki gümrük kapısı açmak sadece bizim inisiyatifimizde olan bir şey değildir; karşı devletin de buna rıza göstermesi önemli ve gerekli altyapıları, yolları, tesisleri hazırlaması önemli. Bu yıl Suriye’yle ticaret hacmimiz de yüzde 50 artarak 3,2 milyar dolara yükselmiştir" diye konuştu. İç ticaret 17 mevzuat düzenlemesi yürürlüğe koyduklarını aktaran Bolat, "Otomotiv sektöründe, emlak sektöründe, ikinci el satışlarda güvenli ödeme sistemlerini, elektronik ilan doğrulama sistemlerini yürürlüğe koyduk. Böylece her iki piyasada da oynaklıkları ya da ticarete aykırı uygulamaları kontrol altına aldık ve bu konularda yoğun bir denetim de yapmaktayız. Tüketicinin korunmasına yönelik mevzuat düzenlemelerinde doğrudan satışları hakkında yeni bir yönetmelikle düzenleme sağladık. Piramit yapıları ortadan kaldıran bu düzenlemelerin yanında. Fiyat Etiketi Yönetmeliği’nde önemli düzenleme yaptık ve daranın da mutlaka hesaplanması uygulamasını getirdik. Kafe, pastane, lokanta, restoran gibi işletmelerin fiyat düzenlemelerini, menü düzenlemelerini iş yeri önüne, masaların üstüne ve kare kod uygulamalarını zorunlu koymalarını sağladık. Denetlemeler noktasında da amacımız; biz, üreticinin, ticaret yapanın gelişmesini arzu ediyoruz ve ülke ekonomisini ancak böyle büyütürüz ancak fırsatçılık yapmak isteyen, fahiş fiyat ya da stokçuluk yapmak isteyenlere karşı da affımız yoktur. Bu konuda 81 ilimizde bu yıl 11 ayda 522 bin 219 işletme denetlendi, 35 milyondan fazla ürün denetlendi" dedi.
Bakan Uraloğlu: "Kamu özel işbirliği modeliyle havalimanlarımızdan Hazine’ye yaklaşık 3,57 milyar Euro katkı sağladık"
10 Aralık 2025 Çarşamba - 21:24 Bakan Uraloğlu: "Kamu özel işbirliği modeliyle havalimanlarımızdan Hazine’ye yaklaşık 3,57 milyar Euro katkı sağladık" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Kamu özel işbirliği modeliyle havalimanlarımızdan Hazine’ye yaklaşık 3,57 milyar Euroluk katkı sağladık" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2026 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve Bakanlığı’na ilişkin milletvekillerine sunum yaptı. Uraloğlu, 2 bin 3 şantiyede 103 binin üzerinde personelle çalışmalarının aralıksız biçimde sürdüğünü söyleyerek, "Doğrudan istihdam ettiğimiz 235 bin kişi mevcuttur. Yatırım programımızdaki 2 bin 171 projenin büyüklüğü de 5.2 trilyon liraya ulaşmış durumdadır. 2025 yılında Bakanlığımızın yatırım bütçesi için 488 milyar TL ödenek ayrılmıştı. 2026 yılında bu rakamı 571 milyar TL’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Bakanlık olarak vizyonumuz açık ve nettir. İnsan ve çevre odaklı akıllı ve güvenliğin tekrar ulaştırma sistemleriyle hızlı iletişim ağlarıyla dünyada öncü olmak. Ulaştırma ve lojistik ana planımız da tam olarak bu hedeflerin yol haritası niteliğindedir. Tüm ulaşım segmentlerini tek bir sistem olarak ele alıyor. Verimlilik, güvenlik ve çevre hassasiyetini bir araya getiriyoruz"ifadelerini kullandı. Türkiye’nin 4 saatlik uçuş mesafesinde 1.5 milyar insanın yaşadığını hatırlatan Uraloğlu, bu insanların yaşadığı 67 ülkenin ekonomik büyüklüğünün 155 trilyon dolar olduğunu kaydetti. Uraloğlu, "Bu nedenle artık sadece Türkiye’siz koridor olmaz demiyor aynı zamanda Türkiye’siz güvenlik ve istikrar da olmaz diyoruz. Türkiye yalnızca bir geçiş noktası değil, Avrasya lojistiğinde istikamet belirleyen barış canlısı ve istikrarlı bir merkezdir. Asya’dan Avrupa’ya uzanan bu koridor hem en kısa hem de en güvenli ticaret güzergahıdır. Deniz yoluyla 45 güne varan uluslararası nakliye sürelerini Türkiye üzerinden demir yoluyla 18 güne indiriyoruz. Marmaray geçişiyle Çin’den gelen yükleri Avrupa’ya kesintisiz ulaştırıyoruz. Zengazur Koridoru’nun önemli bir bölümünü oluşturan Kars-Iğdır Dilucu hattının tamamlanmasıyla orta koridoru iki ayrı sınır kapısından ülkemize bağlayacak yeni bir stratejik derinlik oluşturuyoruz. Ülkemizin lojistik gücünü zirveye taşıyacak tarihi bir hamle olan kalkınma yolu projesi de Basra Körfezi’nden başlayıp Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşacak yepyeni bir ticaret koridorudur" şeklinde konuştu. "Bugün dört sektörde tamamladığımız 71 kamu özel işbirliği projesinin yatırım tutarının 51 milyar dolar olduğunu belirtmek isterim" diyen Uraloğlu şöyle konuştu: "Emtia fiyatlarındaki döviz bazlı artışlar esas alındığında aynı projeleri bugün yeniden yapmanın bedeli 90 milyar dolardır. Şayet bu yatırımları sadece kamu bütçesiyle yapmaya kalksaydık bu projeler ya yıllarca gecikecek ya da hiç yapılamayacaktı. Kamu özel işbirliği modeliyle projeleri vaktinde hayata geçirdik ve ülkemize 39 milyar dolarlık daha karlı bir yatırım kurulmuş oldu. Kamu özel işbirliği bir yapım modeli olduğu gibi aynı zamanda bir finansman modelidir. İstanbul Havalimanı, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, Osman Gazi Köprüsü, İstanbul İzmir Otoyolu ve 1915 Çanakkale Köprüsü gibi projelerimizin stratejik önemi bugün daha net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Kamu özel işbirliği projeleriyle hayata geçirdiğimiz havalimanı projelerimizde garanti rakamlarını aşarak ülkemizi önemli gelirleri elde etmiş oldu. Bu kapsamda bugüne kadar İstanbul Havalimanı, Antalya Havalimanı ve Esenboğa Havalimanı’ndan toplam 3 milyar 428 milyon Euro kira geliri elde etti. Ayrıca İstanbul ve Esenboğa Havalimanı’ndan da son bir yıl içerisinde beklenenden fazla yolcu gerçekleşmesinden dolayı 137 milyon Euro ilave gelir elde etmiş olduk. Böylece kamu özel işbirliği modeliyle havalimanlarımızdan Hazine’ye yaklaşık 3,57 milyar Euroluk katkı sağladık." Uraloğlu, 2025 yılında denizcilik alanında Türk denizciliği açısından altın yılını yaşadığını belirterek, "2002’de 8,9 milyon ton ile 17. sırada olan Türk Deniz Ticaret Filomuzu Cumhurbaşkanımızın vizyonu doğumcusunda 2 bin 203 gemiyle 53,1 milyon tona ulaştırarak dünyada ilk 10 arasına soktuk. 550 bin ton olan tersane kapasitesini 4,79 tona, 37 tersane sayımızı 85’e, balıkçı barınağını 178’den 408’e, 8 bin 500 olan yat bağlama kapasitesini yaklaşık 26 bine çıkardık. Yine dünyadaki 100 konteyner limanı arasına Aliağa Limanı’nı da ilave ederek beşinci limanımızı buna ilave etmiş olduk. Antalya Demre Yat Limanı’nı ve Gazipaşa Yat Limanı’nı yıl içerisinde hizmete açtık. Denizcilik alanında karar verici ülkeler kategorisinde Türkiye’yi ön plana çıkardık çok şükür" diye konuştu.
HAK-İŞ’ten ’Sendikal Bakış Açısıyla Engelli Bireyler İçin Güçlü Bir Gelecek Çalıştayı’
10 Aralık 2025 Çarşamba - 18:07 HAK-İŞ’ten ’Sendikal Bakış Açısıyla Engelli Bireyler İçin Güçlü Bir Gelecek Çalıştayı’ HAK-İŞ tarafından ’Sendikal Bakış Açısıyla Engelli Bireyler İçin Güçlü Bir Gelecek Çalıştayı’ düzenlendi. HAK-İŞ tarafından ‘Sendikal Bakış Açısıyla Engelli Bireyler İçin Güçlü Bir Gelecek Çalıştayı’ düzenlendi. Çalıştay ile engelli bireylerin çalışma hayatı ve sendikal hayatta daha etkin olarak yer almasını amaçlandı. Programda açılış konuşması gerçekleştiren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Zafer Tarıkdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın engelli bireylere yönelik çalışmaların yönünü belirlediğini söyleyerek, bu vizyonun her bir vatandaşın fırsatlara eşit şekilde erişmesini ve toplumsal hayata aktif biçimde katılmasını esas almak olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anlayışı doğrultusunda hareket edildiğini vurgulayan Tarıkdaroğlu, son 23 yılda erişilebilirlikten bakım hizmetlerine, eğitimden istihdam teşviklerine, aile desteklerinden teknolojik çözümlere kadar pek çok alanda önemli adımlar attıklarını dile getirdi. Tarıkdaroğlu, yapılan hizmetlerin henüz yeterli olmadığını ifade ederek, "Hem kamuda hem özel sektörde engelli vatandaşlarımızın istihdamını artırmaya yönelik çalışmalarımız her geçen gün üzerine koyarak devam edecek. Gerek kamuya yaptığımız atamalarla gerek özel sektör teşvikleriyle engelli kardeşlerimizin iş gücüne daha da etkin biçimde katılmasına imkan sağladık ve bundan sonra da kararlılıkla daha güçlü bir şekilde sağlamaya inşallah devam edeceğiz" açıklamasında bulundu. "Engelli bireylerin üretimde daha etkin rol üstlendiği bir Türkiye hepimizin ortak idealidir" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yakın zamanda 2026-2028 dönemini kapsayan 2. Engelli Hakları Ulusal Eylem Planı’nı açıklayacağını da hatırlatan Tarıkdaroğlu, "Engelli bireylerin güçlendiği, hayatın her alanında daha görünür olduğu, üretimde daha etkin rol üstlendiği bir Türkiye hepimizin ortak idealidir. Bu ideal, sadece kurumlarımızla değil sendikalarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, iş dünyamızın, akademimizin ve en önemlisi toplumun her bir ferdinin ortak sorumluluğudur" dedi. "Çalışma hayatındaki engellilerin temsilciliğini yapıyoruz" HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ise, Konfederasyonu tarafından Engelliler Komitesi oluşturduklarını ve karşılarındaki zorlukların farkında olduklarını belirterek, öncelikli olarak çalışma hayatına giren engellilerin sendikalaşmaları, sendikal mücadelede yer almaları ve bütün makamlarda yer alabilmeleri konusunda taahhütleri olduğunu aktardı. Bu konuda aynı kararlılığı sürdürdüklerini ifade eden Arslan, çalışma hayatındaki engellilerin temsilciliğini yaptıklarını söyledi. Çalışma hayatında yer alamayan engellilerin sorumluluğunu da taşıdıklarını dile getiren Arslan, "HAK-İŞ olarak, engellilik meselesine farklı açıdan bakıyoruz. Engellilerimizin çalışma hayatına girmeleri konusunda devletin daha büyük destek ve teşvik etmesini istiyoruz. Aslında engelliler de bunu istiyor. Sosyal yardım yaparak onların evden çıkmalarının önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Hem sosyal hayatımızda hem kent hayatında onların sokağa çıkabilecekleri altyapının oluşturulması, psikolojik olarak onların çalışma hayatının birer ferdi olarak yer almalarını teşvik edecek, sosyal yardımları da daha çok çalışma hayatında aktif olarak yer almaları durumunda daha fazla teşvik edilmelerini sağlamamız gerekiyor" şeklinde konuştu. Arslan, engellilerin çalışma hayatında yer almaları için ‘Emeğin engeli yok’ şeklinde bir yaklaşımları olduğunu söyleyerek, "Onun için ülkemizin, engelli yurttaşları sosyal hayatın, çalışma hayatının içerisine dahil edecek teşvikleri, düzenlemeleri yapması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu. HAK-İŞ ve bağlı sendikaların engelli vatandaşların çalışma hayatına katılımına ilişkin çaba sarf ettiğini söyleyen Arslan, "Türkiye Sakatlar Konfederasyonu başta olmak üzere ilgili bütün muhataplarla bunu tartışıyoruz. Dolayısıyla engellilik konusunun aslında tedbirlerle ortadan kaldırılacağına inanıyoruz" diye konuştu. Engellilerin kamuda çalışmak istemelerini anladığını belirten Arslan, "Ama engellilerin özel sektörde de gönül rahatlığıyla çalışabilecekleri bir anlayışı geliştirmemiz gerekiyor" diye konuştu. Bugün aynı zamanda Dünya İnsan Hakları Günü olduğunu hatırlatan Arslan, insan hakları konusunun bugün anlamını kaybettiğini belirterek, "Bütün insanlığın gözü önünde çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve masum insanlar katledilirken bunu sadece bir film gibi seyretmenin utancını yaşıyoruz. Dünya İnsan Hakları Günü’nde insanlığın maalesef yerlerde süründüğü, öldürüldüğü, Gazze’de sadece çocuk ve kadınların değil, insanlığın katledildiği, insanlığın öldüğü bir dönem yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
Azerbaycan’ın ulusal lideri Haydar Aliyev Ankara’da anıldı
10 Aralık 2025 Çarşamba - 17:10 Azerbaycan’ın ulusal lideri Haydar Aliyev Ankara’da anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı ve ulusal lideri Haydar Aliyev, vefatının 22. yıl dönümünde Ankara’da düzenlenen programla anıldı. Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçiliği tarafından Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde düzenlenen programda, Haydar Aliyev’in hayatı ve siyasi mirasını anlatan "Duman Çekildiğinde" kitabının tanıtımı da yapıldı. Programda konuşan Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Dr. Reşad Memmedov, Haydar Aliyev’in Azerbaycan’ın dış ve enerji siyasetinin temelini atan lider olduğunu belirtti. Aliyev’in bıraktığı derin mirasın bugün de ülkenin stratejik yönelimlerine rehberlik ettiğini ifade eden Memmedov, "Büyük bir şahsiyetin fiziken ölmesi mümkün ama manevi olarak hiçbir zaman ölmeyecek. Dahi bir Azerbaycan oğlunun, Azerbaycan Türkü’nün anılması ile ilgili bir törende toplandık. Bugün onunla şahsen tanışmış, onunla bir yerde çalışmış, onunla uzun sohbetler etmiş ve onun hakkında çok sohbetleri, hadiselerin canlı şahidi olmuş insanlar var burada. Onlar Azerbaycan’dan ve Türkiye’den davet edildiler. Onlar daha önemli konuşmalar edecekler ve biz dinleyeceğiz" dedi. Programa Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Dr. Reşad Memmedov, Azerbaycan-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Ahliman Amiraslanov, Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım, Ankara Üniversitesi Rektörü, Türk Dil Kurumu Başkanı, TADİV Başkanı Prof. Dr. Aygün Attar, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Daire Başkanı Ayhan Tuğlu, Azerbaycanlı ve Türk milletvekilleri ile büyükelçilik çalışanları katıldı.