Yerel Haberler
Ankara
ASO Başkanı Ardıç: "Yapısal reformları hayata geçirmeliyiz" 30 Aralık 2025 Salı - 10:05:52 Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, "2026’nın enflasyonla mücadelede sonuçların alınacağı bir yıl olacağına inanıyorum. Makroekonomik istikrarın sağlanması için yeni yılda yapısal reformları hayata geçirmeliyiz" dedi. ASO Başkanı Ardıç, yayımladığı mesaj ile 2026 yılına ilişkin umut ve beklentilerini paylaştı. Ardıç, 2026 yılında Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefine adım adım yaklaştığı, üretim ve sanayinin güç kazandığı bir yıl olmasını temenni etti. "Yapısal reformları hayata geçirmeliyiz" 2026 yılının enflasyonla mücadelede sonuçların alınacağı bir yıl olacağına inandığını ifade eden ASO Başkanı Ardıç, "Küresel ekonomide belirsizliklerin olağanlaştığı, jeopolitik risklerin belirgin biçimde arttığı ve dengelerin neredeyse her gün yeniden sınandığı bir yılı geride bıraktık. Bu zorlu küresel konjonktürde, enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan sıkı para politikasının etkileri reel sektörde güçlü şekilde hissedildi. Başta KOBİ’lerimiz olmak üzere sanayicilerimiz; yüksek kredi faizleri ve finansmana erişimde yaşanan sınırlamalar nedeniyle üretimi sürdürmenin, istihdamı korumanın ve ihracat pazarlarındaki rekabet gücünü muhafaza etmenin mücadelesini verdi. 2026’nın enflasyonla mücadelede sonuçların alınacağı bir yıl olacağına inanıyorum. Makroekonomik istikrarın sağlanması için yeni yılda yapısal reformları hayata geçirmeliyiz. Bu noktada, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 2026 yılının Türkiye ekonomisinde bir reform yılı olacağını belirtmesini son derece kıymetli buluyorum. Yapısal reformlarla desteklenen bir ekonomi politikası; kısa vadeli kazanımların ötesine geçerek makroekonomik istikrarı kalıcı olarak tesis edecek, üretim kapasitemizi güçlendirecek ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize ulaşmamız için sağlam bir zemin oluşturacaktır" açıklamalarında bulundu. "2026 yılına dair umutlarımız büyük, beklentilerimiz yüksektir" Ankara’yı sanayi ve teknolojinin başkenti yapma hedeflerini kararlılıkla sürdüreceklerini vurgulayan Ardıç, "Ankara Sanayi Odası olarak 2026 yılında da ikiz dönüşüm başta olmak üzere sanayicilerimizi geleceğe hazırlayan proje ve faaliyetlerimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. İleri teknoloji ve yüksek katma değer odaklı üretim anlayışıyla üyelerimize destek olmaya devam edeceğiz. Ankara’yı sanayi ve teknolojinin başkenti yapma hedefimize kararlılıkla yürüyerek, ülkemiz ekonomisine en güçlü katkıyı sunmayı sürdüreceğiz. 2026 yılına dair umutlarımız büyük, beklentilerimiz yüksektir. Ülkemizin üretim ve ihracat gücüyle büyüdüğü, rekabetçiliğini daha artırdığı, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefine adım adım yaklaştığı bir yıl olmasını temenni ediyorum. Dünyada savaşların sona ermesini, barışın ve huzurun hakim olmasını; 2026 yılının milletimize sağlık, huzur ve bereket getirmesini diliyorum" ifadelerinde bulundu.
30 Aralık 2025 Salı - 09:22 Altındağ Belediyesi Sarıkamış’ı unutmadı Altındağ Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Sarıkamış Harekatı tiyatro gösterisi, izleyenlere duygusal anlar yaşattı. Altındağlı gençler, sergiledikleri tiyatro gösterisiyle büyük beğeni topladı. Altındağ Belediyesi Gençlik Merkezi üyeleri, yıl boyunca aldıkları eğitimleri gözler önüne serdi. Sarıkamış Harekatı’nı konu alan tiyatro gösterisi, izleyenlere duygusal anlar yaşattı. Gençlerin heyecanına öğretmenleri ve ailelerinin yanı sıra, Altındağ Belediyesi Başkan Yardımcısı Ahu Özyakup da ortak oldu. "Sarıkamış şehitlerimizin ruhları şad olsun" Altındağlı gençlerin başarıları ile gurur duyduklarını vurgulayan Altındağ Belediyesi Başkan Yardımcısı Ahu Özyakup "Gençlerimiz bir tiyatro gösterisinde daha adeta profesyonel oyunculara taş çıkardı. Tarih bilincine sahip bir gençlik yetiştirmekten ötürü büyük mutluluk duyuyoruz. Altındağ’da tarihine, geçmişine sahip çıkan, bilinçli nesiller yetiştirmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Belediye olarak, çocuklarımızın geleceğe en iyi şekilde hazırlanmaları için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Tiyatro gösterisinde emeği geçen herkesi, gençlerimizi ve onların yetişmesinde büyük emek sarf eden öğretmenlerimizi tebrik ediyorum. Sarıkamış’ta hayatını kaybeden aziz şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad olsun" ifadelerini kullandı.
30 Aralık 2025 Salı - 09:11 Dijital baş ağrısına karşı her 20 dakikada bir kısa mola Modern yaşamın getirisi olan ’dijital baş ağrısı’nın henüz resmi bir tanı olarak yer almasa da klinik pratikte giderek daha sık kullanılmaya başlandığını söyleyen Medicana Sağlık Grubu Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Müge Kuzu Kumcu, "Ekran parlaklığı ortam ışığına göre ayarlanmalı, her 20 dakikada bir kısa mola verilerek gözler dinlendirilmeli" uyarısında bulundu. Dijitalleşmenin hayatı kolaylaştırırken bazı sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğini, bunlardan en yaygının da baş ağrısı olduğunu belirten Medicana International Ankara Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Müge Kuzu Kumcu, henüz resmi tanı olarak yer almasa da klinik pratikte giderek daha sık kullanılmaya başlanan ’dijital baş ağrısı’ kavramının bulunduğunu söyledi. Bu terimin parlak ekran maruziyeti, mavi ışık, ergonomik olmayan çalışma şartları, hareketsizlik ve zihinsel yorgunluğa bağlı gelişen baş ağrılarını tanımlamak için kullanıldığını belirten Doç. Dr. Müge Kuzu Kumcu, "Günün büyük bir bölümünü bilgisayar, tablet veya akıllı telefon karşısında geçirmek, göz, boyun ve omuz kaslarında aşırı zorlanmaya yol açıyor. Özellikle parlak ve yüksek kontrastlı ekran ışığı, gözün uyum mekanizmalarını zorlayarak baş ağrısını daha erken ve daha şiddetli hale getirebiliyor. Bu durum özellikle masa başı çalışanlarda ve yoğun ekran kullanan gençlerde baş ağrısı sıklığını belirgin şekilde artırıyor. Pandemi sonrası dönemde bu tip baş ağrılarında belirgin bir artış gözlemlenmektedir" dedi. ’Gerilim tipi baş ağrısı’ sebebiyeti Ekran kaynaklı baş ağrılarının temelinde birden fazla sebebin yer alabileceğini belirten Doç. Dr. Kumcu, bu sebepleri şöyle sıraladı: "Uzun süre ekrana odaklanmak göz kırpma sayısını azaltır ve göz kuruluğuna neden olur. Parlak ekran ışığı ve yetersiz ekran filtresi kullanımı, göz kaslarında aşırı yüklenmeye ve görsel stres artışına yol açar. Ekranlardan yayılan mavi ışık, gözün retina tabakasında hassasiyeti artırarak göz yorgunluğuna neden olur. Göz yorgunluğu baş ağrısının en önemli tetikleyicilerinden biridir. Bunun yanı sıra sabit pozisyonda kalmak boyun ve omuz kaslarında kasılmaya neden olur. Tüm bu faktörler birlikte beyindeki ağrı yollarını uyararak özellikle gerilim tipi baş ağrısı ve migren ataklarını tetikler." "Ekran parlaklığı ortam ışığına göre ayarlanmalı" Doç. Dr. Müge Kuzu Kumcu, alınabilecek önlemler konusunda da şunları paylaştı: "Ekran parlaklığı mutlaka ortam ışığına göre ayarlanmalı, maksimum parlaklıktan kaçınılmalıdır. Bilgisayar, tablet ve telefonlarda mavi ışık ve parlaklık filtreleri aktif olarak kullanılmalıdır. Her 20 dakikada bir kısa mola verilerek gözler dinlendirilmelidir. Bilgisayar başında ergonomik oturuş sağlanmalı, boyun ve omuz kasları düzenli olarak hareket ettirilmelidir. Uyku öncesi özellikle parlak ekranlardan uzak durulmalıdır. Doğru ekran kullanımı alışkanlıkları bu risk büyük ölçüde azaltabilir ve yaşam kalitesini yükseltebilir. Baş ağrısı modern yaşamın kaçınılmaz sonucu değil, önlenebilir ve yönetilebilir bir sağlık problemidir."
Ankara’da TŞOF Genel Başkanı Yiğiner öncülüğünde esnaf zirvesi
12 Aralık 2025 Cuma - 09:53 Ankara’da TŞOF Genel Başkanı Yiğiner öncülüğünde esnaf zirvesi Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Danışma Kurulu Toplantısı, TŞOF Genel Başkanı Mehmet Yiğiner öncülüğünde düzenlendi. Zirvede, esnaf ve sanatkâr camiasını yakından ilgilendiren güncel konular masaya yatırıldı. TŞOF Danışma Kurulu Toplantısı AK Parti Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı, Kırşehir Milletvekili Necmettin Erkan ile Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen ESOB ve federasyon başkanlarının geniş katılımıyla Ankara’da gerçekleştirildi. Toplantıya; Ankara, Ardahan, Artvin, Bayburt, Bingöl, Bolu, Burdur, Çankırı, Denizli, Edirne, Elazığ, Erzincan, Gaziantep, Giresun, Hatay, Iğdır, İstanbul, Karabük, Kastamonu, Kırklareli, Kütahya, Mersin, Niğde, Ordu, Samsun, Sinop, Şırnak, Tekirdağ, Tunceli, Tokat, Uşak, Yalova, Yozgat ve Zonguldak illerinin ESOB başkanları ile Kahveciler, Pazarcılar, Elektrik Teknisyenleri, Ağaç İşleri ve Madeni Eşya Federasyonlarının genel başkanları katıldı. Yoğun katılım Zirvede, esnaf ve sanatkâr camiasını yakından ilgilendiren güncel konular masaya yatırıldı. Toplantının ana başlıklarını; basit usulden gerçek usule geçişi ön gören karar, ticari araçlarda mülkiyet hakkı, korsan taşımacılıkla mücadele, odaların fiziki ve teknik ihtiyaçlarının giderilmesi, kamera ve araç takip sistemleri oluşturdu. Başkanların sahadaki tecrübeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmelerle, esnafın sorunlarını çözmeye yönelik yol haritası çizildi. Çalışmalar sunumla paylaşıldı TŞOF’un yolcu ve yük taşımacılığı sektöründe yürüttüğü çalışmalar ve federasyona bağlı tesislerde devam eden tadilat ve modernizasyon süreçleri, sinevizyon sunumuyla katılımcılara aktarıldı. Esnafın taleplerine ilişkin yürütülen çalışmalar ve görüşmelerde toplantıda detaylarıyla değerlendirildi. "Birlik ve beraberliğin olduğu yerde çözüm de güç de var" Genel Başkan Mehmet Yiğiner, toplantı sonrası yaptığı açıklamada birlik ve beraberliğin önemine dikkat çekerek, "Birlik ve beraberliğin hakim olduğu her ortamda çözüm olur, istikrar olur, kuvvet olur. Omuz omuza verilen hiçbir mücadelenin aşamayacağı sorun yoktur. Esnafımızın geleceği için tüm çalışmalarımızda bu dayanışma ruhunu esas alıyoruz" dedi. Yiğiner ayrıca toplantıya katkı sunan Milletvekili Erkan ile tüm başkanlara teşekkür etti.
Anne adaylarından doğum ağrılarını azaltan ’suda doğum’ yöntemine büyük talep
12 Aralık 2025 Cuma - 09:35 Anne adaylarından doğum ağrılarını azaltan ’suda doğum’ yöntemine büyük talep Doğum ağrılarını azaltmasıyla bilinen ’suda doğum’ yöntemi anne adaylarından yoğun ilgi görüyor. Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Kadın Doğum Polikliniği’nde hizmete sunulan suda doğum yöntemi doğal doğumu tercih eden anne adaylarından yoğun ilgi görüyor. Doğum sırasında ağrıların azaltmasıyla bilinen suda doğum, ilaç kullanılmasını istemeyen ve tamamıyla doğal bir şekilde doğumunun gerçekleşmesini arzu eden anne adaylarına ilaç dışı alternatif bir seçenek sunuyor. Bilkent Şehir Hastanesi Kadın Doğum Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Özlem Moraloğlu Tekin, sezaryenin bir ameliyat olduğunun altını çizerek, tüm anne adaylarını doğumhanedeki suda doğum ünitelerine davet etti. "Doğum ağrılarını daha az hissetmesini sağlayan alternatif bir yöntem" Suda doğum ile birlikte anne adaylarına ilaç dışı bir yöntem sunduklarını belirten Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Kadın Doğum Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Özlem Moraloğlu Tekin, "Aslında suda doğumun normal doğumdan bir farkı yok. Sadece 37 derece ılık suyun içerisinde anne adayının özellikle aktif faz dediğimiz doğum sancılarının efektif başladığı ve rahim ağzının en az 5-6 santim açıklıkta olduğu süreçte suyun içerisine alarak doğum ağrılarını daha az hissetmesini sağlayan alternatif bir yöntem. Anne adaylarına diğer ilaçla yapılan ağrı kesicilere alternatif, ilaç dışı bir yöntem sunmuş oluyoruz. Amacımız hiçbir ilaç kullanılmasını istemeyen, tamamıyla doğal bir şekilde doğumunun gerçekleşmesini arzu eden anne adaylarına ilaç dışı yöntem sunabilmek. Hastanemizde şu anda 5 adet ünitemizde jakuzili tek kişilik doğum odalarında bu hizmeti yürütmeye çalışıyoruz. Gelen anne adaylarına öncelikle yöntemi anlatıyoruz. Suyun faydalı etkilerini, muhtemel risklerini, ne zaman sudan çıkması gerekeceğini anlatıyoruz. Bununla ilgili bir onam formumuz var. Aslında bu bilgilendirmeleri gebe okullarımızda başlatıyoruz. Anne adayları bir şekilde sosyal medyadan da duyuyorlar ve şu anda oldukça revaçta. Suda doğum yaklaşık 120 ülkede kullanılan bir yöntem. Su özellikle göğüs uçlarına kadar değdiği için 37 derecede filtre edilmiş, ılık çeşme suyu kullanıyoruz. Bunun etkisiyle göğüs ucunun uyarılmasıyla beyinde ağrıları başlatıcı ve doğum eylemini güzel bir şekilde ilerlemesini sağlayan hormon salgılanıyor. Bu sayede ağrılar daha efektif hale geliyor. Dikey pozisyonu sağladığımız için havuz içerisinde anne adayının kendini daha hafif hissetmesini ve başın hızlı bir şekilde dikey pozisyonuna rahatça inmesini gerçekleştiriyoruz. Tamamıyla ağrı algısını azaltıcı bir yöntem" ifadelerinde bulundu. "Sezaryen bir ameliyattır, bir doğum şekli değildir" Sezaryen doğumun sadece anne ve bebek hayata tehlikeye girdiğinde başvurdukları bir ameliyat yöntemi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özlem Moraloğlu Tekin, "Aslında biz doğurtmuyoruz, anneler kendileri doğuruyorlar. Lütfen bu konuda cesur davransınlar. Doğanın kendilerine bahşetmiş olduğu bu çok güzel özellikten faydalansınlar, doğumdan korkmasınlar. Tabii ki doğum sancılarıyla başa çıkmak zor olabilir. İşte su gibi, nefes egzersizleri gibi tekniklerle ebelerimizin de destek vermesiyle ağrı algısını azaltmaya hedefliyoruz. Arzu eden anne adaylarına epidural dediğimiz sancısız doğum seçeneğini de sunabiliyoruz ama sezaryen bir ameliyattır, bir doğum şekli değildir. Lütfen bu algıdan kurtaralım. Kolaya kaçmış gibi düşünülüyor ama aslında sezaryen çok daha zor. Sezaryen sonrası toparlanmak, o ağrılarla başa çıkmak. Çünkü 7 kat kesip 7 kat dikiyoruz. Dolayısıyla normal yoldan doğum yapmak varken anne adayları daha kolay olacağı yanılgısıyla sezaryen olmayı tercih etmesinler. Sezaryen sadece anne ve bebek hayata tehlikeye girdiğinde bizim başvurduğumuz bir ameliyat yöntemi. Tüm anne adaylarımızı hem gebe okullarımıza hem de doğumhanemizdeki suda doğum ünitelerimize bekliyoruz" açıklamalarında bulundu. "Güzel bir doğumdu, çevremdeki herkese tavsiye ediyorum" Suda doğum ile doğum sancılarında azalma yaşadığını ifade eden Büşra Tunç, "İlk doğumum normal doğumdu, ikinci doğumum suda doğumdu ama iki doğum arasında ciddi anlamda bir fark var. Suda doğum ile sancılarım azaldı ve çok kısa süre zarfında doğumum gerçekleşti. İlk doğumum 12 saat içinde olmuşken, ikinci doğumumda 4 saat içinde bebeğimi kucağıma almıştım. Güzel bir doğumdu, çevremdeki herkese tavsiye ediyorum. İnsanlar araştırmadığı için biraz tepkililer ama korkulacak hiçbir şey yok. Eğer konforlu bir doğum yapılmak isteniliyorsa kesinlikle suda doğum yapılsın diyorum. Hastane ekibimden büyük ilgi gördüm. Mükemmel bir tecrübe yaşadım ve herkesin de yaşamasını isterim" diye konuştu.
HSK, bazı illerin vergi mahkemelerinin yargı çevrelerini yeniden belirledi
12 Aralık 2025 Cuma - 01:04 HSK, bazı illerin vergi mahkemelerinin yargı çevrelerini yeniden belirledi Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından bazı illerin yeni kurulan bölge idare mahkemelerinin yargı çevreleri dikkate alınarak vergi mahkemelerinin görev alanlarını yeniden düzenledi. Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Genel Kurulu, Antalya, Diyarbakır ve Kayseri’de yeni kurulan bölge idare mahkemelerinin yargı çevreleri dikkate alınarak vergi mahkemelerinin görev alanlarını yeniden düzenledi. Karar, Resmi Gazete’de yayımlandı. HSK’nın kararına göre, yeni kurulan Antalya, Diyarbakır ve Kayseri Bölge İdare Mahkemelerinin yargı çevreleri ile diğer bölge idare mahkemelerine bağlı illerin coğrafi durumları, iş hacimleri, ulaşım yönünden yakınlıkları göz önüne alınarak Elazığ, Malatya Vergi Mahkemesi’nin yargı çevresinden çıkarıldı. Mahkemenin görev alanı yalnızca Malatya’nın mülki sınırları olarak belirlendi. Muş, Van Vergi Mahkemesi’nin yargı çevresinden çıkarıldı. Van Vergi Mahkemesi’nin görev alanı Van, Bitlis ve Hakkari illeri olarak düzenlendi. Bingöl, Erzurum Vergi Mahkemesi’nin yargı çevresinden çıkarıldı. Erzurum Vergi Mahkemesi’nin görev alanı Erzurum, Ağrı, Ardahan, Bayburt, Erzincan, Gümüşhane, Iğdır, Kars ve Tunceli illerinin mülki sınırları olarak belirlendi. Diyarbakır Vergi Mahkemelerinin yargı çevresi ise Diyarbakır, Bingöl, Elazığ ve Muş illerini kapsayacak şekilde yeniden oluşturuldu. Yeni düzenleme 2 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe girecek.
Suça sürüklenen çocukları araştırma komisyonu üyeleri Resmi Gazete’de
12 Aralık 2025 Cuma - 00:49 Suça sürüklenen çocukları araştırma komisyonu üyeleri Resmi Gazete’de Çocukların suça sürüklenmesine yol açan nedenlerin tüm boyutlarıyla incelenerek koruyucu ve önleyici mekanizmalar geliştirilmesi ile çocukların toplumsal yaşama etkin katılımlarının sağlanması için yapılması gerekenlerin belirlenmesi amacıyla meclis araştırma komisyonuna seçilen üyeler Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yer alan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kararı il çocukların suça sürüklenmesine yol açan nedenlerin tüm boyutlarıyla incelenerek koruyucu ve önleyici mekanizmalar geliştirilmesi ile çocukların toplumsal yaşama etkin katılımlarının sağlanması için yapılması gerekenlerin belirlenmesi amacıyla kurulan meclis araştırması komisyonuna üye seçimine dair karar yayımlandı. Çocukların Suça Sürüklenmesine Yol Açan Nedenlerin Tüm Boyutlarıyla İncelenerek Koruyucu ve Önleyici Mekanizmalar Geliştirilmesi İle Çocukların Toplumsal Yaşama Etkin Katılımlarının Sağlanması İçin Yapılması Gerekenlerin Belirlenmesi Amacıyla Anayasa’nın 98’inci, İçtüzük’ün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca kurulan Meclis Araştırması Komisyonunun üyeliklerine Genel Kurulun 4 Aralık 2025 tarihli 25’inci Birleşiminde yapılan seçimde ve Komisyonun Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip üyelikleri için 10 Aralık 2025 tarihindeki Komisyon toplantısında yapılan seçimde, milletvekilleri seçildi. Karara göre Komisyon Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut, Başkanvekili AK Parti Antalya Milletvekili Mustafa Köse, Sözcü AK Parti İstanbul Milletvekili Ümmügülsen Öztürk, Katip Milliyetçi Hareket Partisi Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk oldu. Komisyon üyeleri ise, Cumhuriyet Halk Partisi Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, AK Parti Bayburt Milletvekili Orhan Ateş, AK Parti Elazığ Milletvekili Erol Keleş, Milliyetçi Hareket Partisi Gümüşhane Milletvekili Musa Küçük, DEM Parti Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez, Yeni Yol İstanbul Milletvekili Elif Esen, AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, AK Parti Kastamonu Milletvekili Fatma Serap Ekmekçi, AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, Cumhuriyet Halk Partisi Kocaeli Milletvekili Mühip Kankı, Cumhuriyet Halk Partisi Manisa Milletvekili Selma Aliye Kavaf, DEM Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş Altın, Cumhuriyet Halk Partisi Muğla Milletvekili Gizem Özcan, AK Parti Sakarya Milletvekili Ali İnci, AK Parti Sivas Milletvekili, Rukiye Toy, İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı, Cumhuriyet Halk Partisi Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Saffet Bozkurt oldu.
TBMM Genel Sekreterliğinden açıklama
11 Aralık 2025 Perşembe - 22:52 TBMM Genel Sekreterliğinden açıklama TBMM Genel Sekreterliğinden yapılan açıklamada, 20 Kasım’da bir stajyerin ailesinin şikayeti üzerine başlatılan ve 10 Aralık’ta kamuoyuna açıklanan idari soruşturmanın tamamlandığı, yapılan soruşturmada 2 stajyerin daha benzer şikayetlerinin tespit edildiği belirtildi. Açıklamada, "Soruşturmayı derhal başlatan, iddiaları ciddiyetle takip eden ve disiplin hukukuna aykırı fiillerin tespiti üzerine gerekli disiplin cezalarını tatbik eden TBMM idari teşkilatı olarak bundan sonrada bu ve benzeri suç iddialarına karşı adli makamlarımızla koordineli şekilde aynı kararlı tavrı sergilemeye devam edeceğinin bilinmesini isteriz" denildi. TBMM Genel Sekreterliğinden yapılan açıklamada, "Kurumumuzda 2024-2025 eğitim döneminde görev alan bir stajyerin ailesinin şikayeti üzerine 20 Kasım 2025 tarihinde Genel Sekreterliğimizce başlatılan ve 10 Aralık 2025 tarihinde basın açıklaması ile detayları kamuoyuyla da paylaşılan idari soruşturma tamamlanmıştır. Yapılan soruşturmada, şikayete konu olay derinleştirilmiş ve 2 stajyerin daha benzer şikayetleri olduğu görülmüştür. Sosyal ağlar üzerinden mesajları yoluyla stajyerlerle yakınlık kurma girişimlerinde bulunduğu tespit edilen personel haklarında; Haklarındaki iddiaların sübut bulduğu; 4/A statüsünde aşçı olarak çalışan 1 personel hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125’inci maddesi uyarınca ’Memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak’ fiili kapsamında ’Devlet Memuriyetinden Çıkarma’, 4/D sürekli işçi statüsünde 2 aşçı personel hakkında Toplu İş Sözleşmesine göre ’cinsel tacizde bulunmak’ fiili kapsamında iş akdinin sonlandırılması, cezalarının verilmesi teklifi getirilmiştir. Yine haklarındaki iddialar bu aşamada doğrudan sübuta ermemekle beraber disiplin hükümlerine aykırı fiilleri tespit edilen; 4/D sürekli işçi statüsündeki 1 aşçı personel hakkında ’Kurum içinde kamu görevlisinin itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak’ fiili kapsamında Toplu İş Sözleşmesine göre disiplin cezası verilmesi, 4/A statüsünde aşçıbaşı olarak çalışan bir personel hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125’inci maddesi uyarınca ’Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak’ fiili kapsamında disiplin cezası verilmesi, teklifleri getirilmiştir. Ayrıca konuyla ilgili olarak düzenlenen disiplin raporunun bir örneği Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile de paylaşılmıştır. Titiz ve kapsamlı şekilde yürütülen soruşturma süreci ile ilgili olarak şeffaflık ilkesi gereğince siyasi parti gruplarımız bilgilendirilmiş ve her türlü bilgi/belge paylaşımına açık olunduğu ifade edilmiştir. Konunun kamuoyuna yansımasından önce soruşturmayı derhal başlatan, iddiaları ciddiyetle takip eden ve disiplin hukukuna aykırı fiillerin tespiti üzerine gerekli disiplin cezalarını tatbik eden TBMM idari teşkilatı olarak bundan sonrada bu ve benzeri suç iddialarına karşı adli makamlarımızla koordineli şekilde aynı kararlı tavrı sergilemeye devam edeceğinin bilinmesini isteriz."
Bakan Bolat: "Risk primindeki bu güçlü iyileşme, hayat pahalılığının düşürülmesi sürecine katkı sağlamaktadır"
11 Aralık 2025 Perşembe - 21:56 Bakan Bolat: "Risk primindeki bu güçlü iyileşme, hayat pahalılığının düşürülmesi sürecine katkı sağlamaktadır" Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Risk primindeki bu güçlü iyileşme, finansal istikrarı pekiştirmekte, enflasyonun ve hayat pahalılığının düşürülmesi sürecine katkı sağlamaktadır" dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2025 Aralık ayı TCMB para politikası faiz kararına ilişkin değerlendirme yayımladı. Bakan Bolat, değerlendirmesinde, "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, enflasyonun ana eğilimindeki iyileşme ve makroekonomik dengelenme sürecinin güçlenmesi doğrultusunda, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 150 baz puan düşürerek yüzde 38’e indirmiştir. Böylece son dört toplantıda toplam 800 baz puanlık indirime gidilmiştir. Bu karar doğrultusunda, ihracatçılarımızın yararlandığı Reeskont Kredisi İskonto Oranı yüzde 19,93’ten yüzde 19,32’ye gerilemiş; firmalarımızın net maliyetleri ise yüzde 24,89’dan yüzde 23,95’e düşmüştür. Bu gelişme, ihracatçıların finansmana ulaşım imkanlarını güçlendirmekte ve maliyetleri azaltarak rekabet güçlerine doğrudan katkı sunmaktadır. Türkiye ekonomisi, dış ticaret ve cari işlemler dengesinde son aylarda kaydedilen olumlu seyrini sürdürmektedir. Ağustos ayında 5,5 milyar dolar ile tüm zamanların en yüksek cari fazla rakamı elde edilmiş, Eylül ayında ise 1,1 milyar dolar cari fazla verilmiştir. Böylece Temmuz - Eylül arası 3 ay üst üste cari işlemler fazlası vermeyi başardık. Bu gelişmelerle birlikte, ülke risk primimiz (CDS), Mayıs 2018’den bu yana en düşük seviye. olan 225,5 baz puana kadar gerilemiştir" ifadelerini kullandı. Risk primindeki iyileşmenin hayat pahalılığın düşmesine katkı sağladığını vurgulayan Bakan Bolat, "Risk primindeki bu güçlü iyileşme, finansal istikrarı pekiştirmekte, enflasyonun ve hayat pahalılığının düşürülmesi sürecine katkı sağlamaktadır. Üretim, mal ve hizmetler ihracatı ile istihdamda kaydedilen artışlar, dış ticaret dengesindeki toparlanma ve risk göstergelerindeki iyileşme; ekonomi programımız çerçevesinde öngörülen istikrar içinde dengeli büyüme, enflasyonla mücadele ve halkımızın alım gücü ve refah seviyesinin yükseltilmesi hedeflerine ulaşma sürecinin kararlılıkla ilerlediğini göstermektedir. Ticaret Bakanlığı olarak, ihracatçılarımızın rekabet gücünü artırma ve finansman imkanlarını genişletme hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Reeskont kredilerine ulaşımın kolaylaştırılması ve maliyetlerinin düşürülmesi, bu sürecin önemli bir parçasıdır. Bu kapsamda; başta Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olmak üzere, tüm kurumlarımızla yakın iş birliği içinde, ekonomide dengelenmeyi ve istikrarı güçlendirecek politika adımlarını hayata geçirmeye devam edeceğiz" dedi.