Yerel Haberler
Ankara
Kırgızistan’dan yatırım daveti
15 Aralık 2025 Pazartesi - 13:21 Kırgızistan’dan yatırım daveti Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’ı ziyaret eden Kırgızistan’ın Ankara Büyükelçisi Ruslan Kazakbaev, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bünyesinde kurulan Türk Yatırım Fonu’nda Kırgızistan’a yapılan yatırımlar için önemli teşvik ve önceliklerin bulunduğunu belirterek, ATO üyelerini ülkesine yatırıma davet etti. Türkiye ve Kırgızistan arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin yıllar itibariyle geliştiğini kaydeden ATO Başkanı Baran ise "Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi 2024 yılında 1,5 milyar doları aşarak, 2 milyar dolara yaklaştı. Ticaretimizi karşılıklı olarak artırarak, önümüzdeki birkaç yıl içinde 5 milyar dolarlık hedefi yakalayacağız" dedi. ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Kırgızistan’ın Ankara Büyükelçisi Ruslan Kazakbaev ve beraberindeki heyeti makamında konuk etti. İki ülke arasındaki ticari ve yatırım ilişkileri ile Türk iş dünyası için Orta Asya’da ortaya çıkan yeni ekonomik fırsatların ele alındığı ziyarette konuşan Büyükelçi Kazakbaev, Türkiye ve Kırgızistan arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştiğini ifade ederek, üst düzey siyasi temaslar, liderler düzeyinde gerçekleştirilen zirveler ve çok taraflı iş birliği teşkilatlarının bu gelişmede belirleyici rol oynadığını vurguladı. Büyükelçi iki ülke iş insanlarının yakın iş birliği içinde olduğunu belirterek, bu ilişkileri daha da güçlendirmek gerektiğini aktardı. Kırgızistan’ın Türk Devletleri Teşkilatı ve Şanghay İş Birliği Örgütü yapılarında aktif rol üstlendiğini ifade eden Büyükelçi, bu platformlarda artık güvenliğin yanı sıra ekonomi, teknoloji ve yatırımların da ön plana çıktığını dile getirdi. Yatırım projelerinizi bekliyoruz Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler tarafından kurulan Türk Yatırım Fonu’nun resmi olarak faaliyetlerine başladığını ifade eden Büyükelçi, bu yapıda özellikle Kırgızistan’a yapılan yatırımlar için önemli teşvik ve önceliklerin bulunduğunu söyledi. Büyükelçi Türk iş insanlarına seslenerek, "Türk Devletleri Teşkilatı içerisinde toprak açısından da, nüfus açısından da küçük bir ülke olduğumuz için sosyal durumumuzu, ekonomimizi de göz önüne alarak, Kırgızistan’ın projelerine öncelik veriyorlar. Türk Yatırım Fonu’nda Kırgızistan’a yönelik çok fazla teşvikler var. Bunun için Türk iş insanlarını Kırgızistan’a yatırıma davet ediyorum" dedi. ATO Başkanı Gürsel Baran da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Türk Yatırım Fonu’nun Türk iş dünyası açısından stratejik olduğunu vurguladı. Ankara iş dünyasının Orta Asya ve Türk dünyasıyla ekonomik bağlarını daha da güçlendirmeye hazır olduğunu ifade eden Baran, Türkiye ile Kırgızistan arasındaki ticaret hacmine ilişkin güncel rakamları değerlendirdi. Türkiye ve Kırgızistan arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin yıllar itibariyle geliştiğini kaydeden ATO Başkanı Baran, "Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi 2024 yılında 1,5 milyar doları aşarak, 2 milyar dolara yaklaştı. Ticaretimizi karşılıklı olarak artırarak, önümüzdeki birkaç yıl içinde 5 milyar dolarlık hedefi yakalayacağız" dedi.
Bakan Fidan: "Türkiye’nin her daim söyleyecek özgün bir sözü, masaya koyacak kendi doktrini olacaktır"
15 Aralık 2025 Pazartesi - 12:48 Bakan Fidan: "Türkiye’nin her daim söyleyecek özgün bir sözü, masaya koyacak kendi doktrini olacaktır" Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Geriye dönüp baktığımızda, son 15 yılda Suriye sahasında tarihin en zorlu sınavlarından birini verdik. Bunun siyasi ve ekonomik maliyetini ödedik; ancak insanlık onurundan taviz vermedik" dedi. Bakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı tarafından ‘Barış, İstikrar ve Refah Üreten Dış Politika’ temasıyla düzenlenen 16’ncı Büyükelçiler Konferansı’nın açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Fidan, konuşmasında, Türkiye’nin krizler karşısında edilgen bir izleyici değil, stratejik hamleleriyle süreçleri şekillendiren bir aktör olduğunu ifade ederek, sahada atılan adımların, bölgesel ve küresel denklemde somut yansımaların görüldüğünü ve görmeye devam edildiğini aktardı. "Vizyoner bir bakış açısıyla dünyayı okuma pratiği geliştirmek zorundayız" Günümüzde ticaret, finans, enerji, teknoloji ve göç gibi alanların birer hibrit savaş unsuruna dönüştüğünü dile getiren Fidan, "Günümüzün diplomat profili, muhtelif alanlarda stratejik hakimiyet gerektirmektedir. Bir başka deyişle, günümüz dünyasında diplomat esasen çok yönlü bir stratejist olmak durumundadır. Bu anlayışla, uzun erimli ve vizyoner bir bakış açısıyla dünyayı okuma pratiği geliştirmek zorundayız" dedi. "Türkiye’nin her daim söyleyecek özgün bir sözü, masaya koyacak kendi doktrini olacaktır" Türk dış politikasının vizyonuna değinen ve Türkiye eksenli, bağımsız ve milli bir vizyonun esas olduğunu kaydeden Fidan, "360 derece perspektifiyle yürüttüğümüz dış politikamız, işte bu güçlü vizyonun hem mimarı hem de taşıyıcısıdır. Cumhurbaşkanımızın bizlere istikametini çizdiği, ‘Türkiye Yüzyılı’ hedefiyle; yakın coğrafyasında güvenlik ve refah üreten, Bölgesel ve küresel düzeyde ‘düzen kurucu’’ rolünü pekiştiren, Uluslararası ticarette pazar payını ve rekabetçiliğini artırmış ve uluslararası sisteme kendi özgün siyasi ve kültürel katkısını sunabilen, saygın ve lider bir Türkiye inşa ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde işte bu güçlü Türkiye vizyonumuzu sahada somut icraata dönüştürmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Bugün Ortadoğu’dan Balkanlar’a, Afrika’dan Orta Asya’ya Türkiye’nin tutumunun kurulan denklemlerde dikkate alınması, bir ‘Türkiye Vizyonundan’ bahsedilmesi tesadüf değildir. Bu, gece gündüz demeden sebatla çalışan Hariciye teşkilatımızın ve arkanızdaki güçlü siyasi iradenin eseridir. Bizim zihnimizdeki Türk dış politikası tasavvuru nettir; Türk diplomasisi zaman ve mesafe tanımaz. Ufkumuzun sınırları yoktur. Şiarımız ise şudur; gerek uluslararası düzenle, gerek bölgesel krizlerle, gerekse insanlığın geleceğiyle ilgili her konuda; Türkiye’nin her daim söyleyecek özgün bir sözü, masaya koyacak kendi doktrini olacaktır" değerlendirmesinde bulundu. "Filistin hakkında batı başkentlerinde dahi iki devletli çözüm kabul görüyorsa Türk diplomasisinin payı büyüktür" Bütüncül kapasite ve stratejik akılla, küresel vicdanı ve bölgesel istikrarı sınayan en kritik cephelerde bilfiil seferber halinde olduklarını söyleyen Bakan Fidan, "7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yaşananlar, tüm insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmiş, ancak aynı zamanda bir uyanışa vesile olmuştur. Gazze’de İsrail’in işlediği soykırım karşısında, küresel vicdanın sesi olduk. Filistin meselesinde en başından beri izlediğimiz ilkeli tutum, ateşkesin sağlanmasında başat rol oynadı. Çabalarımız uluslararası kamuoyları nezdinde büyük yankı buldu. Artık Batı başkentlerinde dahi iki devletli çözüm kabul görüyorsa, bunda Türk diplomasisinin ısrarlı ve ilkeli duruşunun payı büyüktür. Bugün geldiğimiz noktada, Filistin’de kalıcı barış için önümüzde halen uzun bir yol var. Bu bilinçle, iki devletli çözüm vizyonunu hayata geçirmek için sabırla ve kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz" dedi. "Rusya-Ukrayna savaşında İstanbul, halen tarafların bir araya gelebildiği yegane platform olma özelliğini korumaktadır" Bölgenin karşılaştığı en çetin sınavlardan biri olan Rusya-Ukrayna savaşının dördüncü yılının geride kaldığına dikkati çeken Fidan, "Savaşın başladığı ilk günden bu yana, ilkemiz net oldu; ‘savaşın kazananı, adil bir barışın ise kaybedeni olmaz.’ Bu inançla, savaşın diplomasi masasında sona ermesi için en yoğun gayreti gösteren ülke biz olduk. İstanbul, halen tarafların teknik düzeyde bir araya gelebildiği ve barışın parametrelerini tartışabildiği yegâne platform olma özelliğini korumaktadır" diye konuştu. "Son 15 yılda Suriye sahasında tarihin en zorlu sınavlarından birini verdik" Esad rejiminin devrilmesinin yıl dönümünde Fidan, Suriye’nin Türk diplomasisinin tarihin doğru tarafında durduğunu ve alnının akıyla çıktığını gösteren bir başka örnek olduğunu kaydederek, "Geriye dönüp baktığımızda, son 15 yılda Suriye sahasında tarihin en zorlu sınavlarından birini verdik. Bunun siyasi ve ekonomik maliyetini ödedik; ancak insanlık onurundan taviz vermedik. Bu süreçte yalnız bırakıldığımız, birçok ülkenin terör örgütleriyle taktiksel işbirliklerine girdiği dönemler oldu. Ancak biz rotamızdan şaşmadık. Ve nihayetinde tarih kendi hükmünü verdi. 8 Aralık 2024, Suriye halkı için yeni bir umut sayfasının açıldığı bir milat oldu. Ancak Suriye’de işimiz aslında yeni başlıyor. Biz inanıyoruz ki; dış müdahalelerden arınmış, istikrarlı bir Suriye, bölgemiz için büyük bir artı değer olacaktır. Türkiye, bu süreçte dost ve kardeş Suriye halkının yanında olmaya kararlılıkla devam edecektir" açıklamasında bulundu. "Ankara’da düzenlenecek NATO Zirvesi, ittifakımızın birliği ve dayanışması bakımından tarihi bir buluşma olacaktır" Türk dünyasında da yeni bir dayanışma çağını inşa ettiklerini dile getiren Fidan, sözlerine şöyle devam etti: "Türk Devletleri Teşkilatı’nın Dönem Başkanlığı’nı, 2026 yılında ülkemizde düzenleyeceğimiz zirveyle Azerbaycan’dan devralacağız. İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi Dönem Başkanlığını halen yürütmekteyiz. Özellikle Filistin meselesi bağlamında, İslam âleminin ortak vicdanını harekete geçirmek için yoğun mesai harcıyoruz. Elbette, halihazırda üyesi olduğumuz uluslararası kuruluşlarda da etkin ve yönlendirici roller üstleniyoruz. Birleşmiş Milletler’de mazlumların sesi olmaya devam ediyoruz. BM Genel Güvenlik Konseyi’nin reform ihtiyacını en yüksek seviyede dile getiriyoruz. Karadeniz’den Balkanlar’a, Afrika Boynuzu’ndan Güney Asya’ya, arabuluculuk ve kolaylaştırıcılık alanında dünyanın önde gelen ülkelerinden biriyiz. AGİT bağlamında, teşkilatın yeniden işlevsel hale getirilmesini destekliyoruz. Bugün de aramızda bulunan Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu’nun AGİT Genel Sekreterliği görevine seçilmesi, Türk diplomasisinin yetiştirdiği kadroların uluslararası camiada ulaştığı itibarı göstermektedir. NATO ittifakındaki konumumuz ise hiç şüphesiz hayati önemdedir. 2026 yılında NATO Zirvesi’ne ev sahipliği yapacağız. Ankara’da düzenlenecek Zirve, Soğuk Savaş sonrasındaki en büyük dönüşümlerden birini yaşayan İttifakımızın birliği ve dayanışması bakımından tarihî bir buluşma olacaktır. Bu tarihi Zirve’nin hazırlıklarını titizlikle yürütüyoruz."
Üniversiteli Trabzonsporlulardan Keçiören’de coşkulu Horon Festivali
15 Aralık 2025 Pazartesi - 12:13 Üniversiteli Trabzonsporlulardan Keçiören’de coşkulu Horon Festivali Keçiören Belediyesi’nin ev sahipliğinde Başkent Trabzon Dernekler Federasyonu tarafından Bağlum Kösrelik Mesire Alanı’nında hafta sonu düzenlenen horon festivali, renkli görüntülere sahne oldu. Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan da programa katılarak gençlerle birlikte horon oynadı. Çoğunluğunu üniversiteli gençlerin oluşturduğu festivale, soğuk havaya rağmen yoğun katılım sağlandı. Karadeniz ezgilerinin iç kıpırdattığı etkinlikte katılımcılar, müzikler eşliğinde horon oynayarak hem ısındı hem de doyasıya eğlendi. Festivale Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan’ın yanı sıra meclis üyeleri, STK temsilcileri, belediye başkan yardımcıları, muhtarlar, birim müdürleri ve çok sayıda üniversiteli genç katıldı. "Biz gençliğimizi seviyoruz ve her daim yanınızdayız" Gençlere desteğini her alanda gösteren Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, festivalde yaptığı konuşmada şu mesajları paylaştı: "Horon tutan insan, gönlü yüksek, birlik ve beraberlik duygusunu körükleyen insan demektir. Bu vatanın öz evladı, Cumhuriyet’in temsilcisi demektir. Sizleri Keçiören’imizde ağırlamaktan onur ve gurur duyuyoruz. Buradaki insanlar geleceği oluşturan eşsiz vatan coğrafyasının en büyük neferleri olacak. Biz gençliğimizi seviyoruz ve her daim yanınızdayız. Doğu Karadeniz demek, Türkiye Cumhuriyeti’nin ta kendisi ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün neferleri demektir. Biz Karadeniz’i bağrımıza basıyoruz." Karadeniz ezgileri Keçiören’de yankılandı Birbirinden güzel ezgilerinin yankılandığı ve renkli görüntülere sahne olan festival, Karadeniz kültürünün Başkent’te yaşatılmasına katkı sunarken, gençlerin bir araya gelerek kaynaşmasına da vesile oldu. Başkent Trabzon Dernekler Federasyonu yetkilileri ve üniversiteli gençler, kendilerine imkân tanıyan ve her fırsatta yanlarında olan Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan’a desteklerinden dolayı teşekkür etti.