Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Ankara
Beypazarı’nda yılkı atları kartpostallık görüntüler oluşturdu
28 Aralık 2025 Pazar - 17:50:17
Ankara’nın Beypazarı ilçesinde kar altındaki yılkı atları kartpostallık görüntü oluşturdu. Ankara’nın Beypazarı ilçesindeki Karagöl yolu Burgaz geçidinde yılkı atları doğal yaşam alanlarında görüntülendi. 1650 rakımlı Karaşar, Nallıkaşı, Ahlatlık ve Burgaz bölgelerinde serbest halde dolaşan yılkı atlarını görenler o anları cep telefonlarıyla kayıt altına alırken, kar altındaki yılkı atları kartpostallık görüntüler oluşturdu.
28 Aralık 2025 Pazar - 16:24
AK Parti Sözcüsü Çelik: "Özgür Özel’in CHP Genel Merkezi dışında kimsenin ciddiye almadığı iddiaları, kötü bir siyaset sicilini çoğaltıyor"
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Özgür Özel’in CHP Genel Merkezi dışında kimsenin ciddiye almadığı iddiaları, sadece kötü bir siyaset sicilinin sayfalarını çoğaltmaktadır" dedi. AK Parti Sözcüsü Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "CHP Genel Başkanlığı bir ’dezenformasyon üretme merkezi’ gibi hareket ediyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, iç ve dış politikaya dair yaptığı her açıklamada siyaset ve devlet hayatımız hakkında yeni bir yanlışa imza atıyor. Üstelik bu yanlış bilgilerle Cumhurbaşkanımızı eleştirmeye kalkıyor. Sonunda ise CHP Genel Başkanı ile ’yalan siyaseti’ arasındaki yol arkadaşlığı bir kere daha ispatlanmış oluyor. Cumhurbaşkanımızın siyasi dirayetini ve devletimizi yönetme iradesini milletimiz takdir etmektedir. Tüm dünya da bunu dile getirmektedir. Özgür Özel’in CHP Genel Merkezi dışında kimsenin ciddiye almadığı iddiaları, sadece kötü bir siyaset sicilinin sayfalarını çoğaltmaktadır" ifadelerine yer verdi.
28 Aralık 2025 Pazar - 16:19
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: "Özgür Özel’in CHP Genel Merkezi dışında kimsenin ciddiye almadığı iddiaları, sadece kötü bir siyaset sicilinin sayfalarını çoğaltmaktadır."
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: "Özgür Özel’in CHP Genel Merkezi dışında kimsenin ciddiye almadığı iddiaları, sadece kötü bir siyaset sicilinin sayfalarını çoğaltmaktadır."
28 Aralık 2025 Pazar - 16:19
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: "CHP Genel Başkanlığı bir ’dezenformasyon üretme merkezi’ gibi hareket ediyor."
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: "CHP Genel Başkanlığı bir ’dezenformasyon üretme merkezi’ gibi hareket ediyor."
15 Aralık 2025 Pazartesi - 15:47
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tek parti zihniyetinin temsilcisi olan ve günümüzde de yerini koruyan CHP, Türk dünyasına halen şaşı bakmayı ve yanlış pencereden bakmayı sürdürmektedir."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tek parti zihniyetinin önümüzdeki temsilcisi olan ve günümüzde de yerini koruyan CHP, Türk dünyasına halen şaşı bakmayı, yanlış pencereden bakmayı sürdürmektedir" dedi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin kongre merkezinde gerçekleştirilen ‘AK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgesi Tanıtım Programı’na katıldı.Burada konuşan Erdoğan, Lefkoşa’dan Taşkent’e, Bakü’den Aşkabat’a, Bişkek’ten Astana ve Budapeşte’ye selam ve sevgilerini gönderdiğini ifade etti.Erdoğan, bugünün aynı zamanda özel bir anlamı olduğuna vurgu yaparak, UNESCO tarafından Türkiye’nin de çağrısıyla ilan edilen "15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü’nü idrak ettiklerini, Türk dünyasının ve yeryüzünün farklı köşelerinde aynı dili konuşan, aynı hayali kuran ve kalplerin beraber çarptığı herkesin Türk Dili Ailesi Günü’nü kutladığını da sözlerine ekledi."Türklerin birbiriyle kucaklaşmaması, kaynaşmaması, tek yürek, tek bilek olmaması için tüm yollar denendi"Son iki asrın sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için değil, bütün Türk dünyası için zorluklarla, sıkıntılarla, çilelerle ve işgallerle geçtiğini kaydeden Erdoğan, "Kültür coğrafyamızın birçok bölgesinde o toprağın kadim kimlikleri, dilleri, inanç değerleri yasaklandı; halklar parçalandı. Kelimenin tam anlamıyla bir hazan mevsimi yaşadık. Azerbaycanlı şair Rüstem Behrudi bir dönem adeta Türk dünyasının kaderi haline gelen manzarayı bakın nasıl anlatıyor; ‘O hangi millettir, kaderi sırdır? Yüz ada bölündü yine de birdir.’ Türklerin birbiriyle kucaklaşmaması, kaynaşmaması, tek yürek, tek bilek olmaması için tüm yollar denendi. Kimliğini savunan, değerlerine sahip çıkan münevverler Turancılıkla suçlanarak ya hapse atıldı, ya sürgün edildi ya da Süleyman Çolpan gibi nicesi kurşunların, dar ağaçlarının kurbanı oldu" ifadelerini kullandı."CHP, Türk dünyasına halen şaşı bakmayı, yanlış pencereden bakmayı sürdürmektedir"Türk dünyasının varlığından bahsetmek konusunda sadece sınırlar ötesinde değil, tek parti döneminde de Türkiye’de yasaklandığını hatırlatan Erdoğan, "Mesela 1944 yılında sırf Türkiye dışındaki soydaşlarımızla ilgilendikleri için birçok aydın, yazar, sanat erbabı ’Turancı’ denilerek tabutluklara konulmuş ve işkence görmüştür. Yani tek parti döneminde Türkiye dışında da Türk var demek suç sayılıyor, yıllarca tabutluklarda işkence görmek anlamına geliyordu. Bakın sadece bununla da kalmadılar; Türkiye’ye sığınan Azerbaycan Türklerini Boraltan Köprüsü’nde kurşuna dizileceklerini bilerek katillerine teslim etmiş, tarihe ’Boraltan Faciası’ olarak geçen bir utanç lekesi bulaştırmışlardır. Boraltan faciası, CHP’nin Türkiye tarihine geçmiş bir kara lekesidir. Boraltan faciası, hem milletimizin hem de Azerbaycan Türklerinin zihin ve gönül dünyasında iyileşmesi uzun yıllar alan derin yaralar açmıştır. Tek parti zihniyetinin önümüzdeki temsilcisi olan ve günümüzde de yerini koruyan CHP, Türk dünyasına halen şaşı bakmayı, yanlış pencereden bakmayı sürdürmektedir. Karabağ’ın 44 gün süren vatan muharebesinde bunu bir kez daha gördük. Ülkemizin düşmanlarının servis ettiği söylentiler üzerinden Türkiye’yi Azerbaycan’a destek vermekle suçladılar. Hatırlayın, CHP’nin dış politikasını yöneten isim çıktı aynen şunu söyledi; ’Maalesef gelen haberlerde Türkiye’den Azerbaycan’a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların Azerbaycan’a gönderildiği ifade ediliyor’ dedi. Tıpkı 1945 yılında Boraltan faciasında olduğu gibi Karabağ’ın azatlık mücadelesinde de yanlış yaptılar, milletimizi mahcup ettiler, utandırdılar. Bakın sadece Karabağ’da değil, onun öncesinde Suriye ihtilafında da aynı basiretsizliğe, aynı vicdansızlığa şahit olduk. Suriye halkının tepesine varil bombaları yağarken, CHP’nin devrik genel başkanı grup kürsüsünden şunları söylüyordu: ’Bayırbucak’tan söz ediyorlar. Ne bayırı kaldı ne bucağı kaldı. Hala dünyadan haberleri yok bunların’ CHP bu, başka bir şey beklemeyin. Evet, son yıllarda yaşadığımız iki önemli meselede de CHP’nin tavrı bu oldu. Yeni genel başkanın geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında, elinde binlerce soydaşımızın kanı olan Baas diktasını sekülerlik üzerinden aklamaya çalışması, daha ileri giderek CHP ile Baas rejimi arasında özdeşlik kurması, bu zihniyetin halen devam ettiğinin işaretidir. Alevi canlarımızla ilgili partimize yönelik iftiraları ise bühtandan öte apaçık bir provokasyondur, 86 milyonun kardeşliğini kundaklama teşebbüsüdür. Partimize oy veren milyonlarla birlikte Alevi vatandaşlarımızı da derinden yaralayan bu çirkin yakıştırmaları biz reddediyoruz" dedi."Kardeş Cumhuriyetlerin bağımsızlığını tanıyan ilk ülke Türkiye oldu"Türkiye’yi soydaşlarıyla birlikte tüm kardeşlerinden, hatta bütün dünyadan izole ederek yönetmeye çalışanların Türkiye’yi yıllarca içine kapattığını ve yalnız hale getirdiğini söyleyen Erdoğan, "1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı’na kadar 80’lerde Jivkov’un asimilasyon dayatmasına kadar sınırlarımız dışındaki Türklerle yeterince ilgilenilmedi. Bakınız bu ilgisizliğe son veren 8. Cumhurbaşkanımız Özal olmuştur. 1990’ların hemen başında Sovyetlerin dağılmasıyla birlikte yeni bir dönem başladı. 1991 yılında Türk Cumhuriyetleri bağımsızlıklarına kavuşurken kardeş Cumhuriyetlerin bağımsızlığını tanıyan ilk ülke Türkiye oldu. 1992 senesinde Türkiye’nin girişimleriyle Türk dili konuşan ülkeler devlet başkanları zirveleri düzenlenmeye başlandı. Merhum Turgut Özal’ın şu sözü çok anlamlıdır, ‘Türkiye’nin önünde hacet kapıları açılmıştır. 21. asır Türk ve Türkiye asrı olacaktır.’ Merhum Özal’dan sonra rahmetli Demirel de Türk dünyasıyla ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem vermiştir. Elbette ülkemizde bu mücadelenin bayraktarlığını son nefesine kadar Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurucusu ve ilk genel başkanı rahmetli Alparslan Türkeş yapmıştır. Bu vesileyle Türkiye’nin Türk dünyasıyla kucaklaşması için kalemiyle, kelamıyla gayret gösteren herkesi bir kez daha rahmetle yâd ediyorum. Onların özlemini çektiği birlikteliği, dayanışmayı ve kardeşlik iklimini, son 23 yıldır attığımız adımlarla biz gerçeğe dönüştürüyoruz. İsmail Gaspıralı’nın işaret ettiği ‘Dilde, fikirde, işte birlik’ şiarına uygun şekilde Türk Devletleri ile işbirliğimizi her alanda güçlendiriyoruz" diye konuştu."Türk Konseyi’nin kurucu belgesi Nahçıvan Anlaşması, Türk dünyası açısından bir dönüm noktasını teşkil etti"Erdoğan, 2009 yılında 9. Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi’nde Türk Konseyi’nin kuruluşuna dair Nahçıvan Anlaşması’nın imzalandığını hatırlatarak, "Türk Konseyi’nin kurucu belgesi Nahçıvan Anlaşması, Türk dünyası açısından bir dönüm noktasını teşkil etti. 2021 senesinde Türk devletlerinin bağımsızlığının 30. yıl dönümünün kutlandığı İstanbul Zirvesi’nde işbirliğimizi bir üst aşamaya çıkardık ve Türk Devletleri Teşkilatı olarak yola devam etme kararı aldık. Zirvede ayrıca Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi’ni kabul ettik. Teşkilatımızın gözlemci üyelerinden Macaristan’da düzenlenen zirvede ise teklifimiz üzerine 2021 Mart’ın Türk Devletleri Teşkilatı Nevruz Anma ve Kutlama Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdık" şeklinde konuştu."Vizyon belgemizi altı lehçede ve ortak alfabe ile hazırladık"Geride kalan 34 yıllık süreçte Türk devletleri olarak eğitimden ticarete, güvenlikten enerjiye, kültürden sanata kadar her alanda geçmişle kıyas dahi yapılamayacak sıkı bağların geliştiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Türkiye Maarif Vakfı, Türkiye Diyanet Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlarımız aracılığıyla Türk dünyasıyla aramızda yeni köprüler kurduk. Bugün bütün bu çabaları çok daha güçlü bir şekilde geleceğe taşıyacak yeni bir adım atıyoruz. Türk halklarının birikimini, tecrübesini ve hedeflerini aynı ufukta buluşturan bu belge, gelecek yüzyılın inşasında önemli bir rehber niteliğindedir. Merhum Erol Güngör, Türk dünyasının birliğinin ortak bir tarih ve kültür şuuruna dayanması gerektiğini vurgulamıştı. Mümtaz Turhan Hoca da Türk dünyasının birliği için önce ortak bir alfabe ve ortak bir edebiyat dili oluşturmanın şart olduğunu ifade etmişti. Bu anlayışla vizyon belgemizi altı lehçede ve ortak alfabe ile hazırladık. Belgemiz, AK Parti’nin küresel sorumluluk bilinciyle Türk dünyasında birlik ve beraberliği pekiştirme iradesinin en somut göstergesidir. Türk devletleri arasındaki entegrasyonun derinleştirilmesini ve çok boyutlu işbirliklerinin kurumsal bir çerçevede güçlendirilmesini amaçlıyoruz. Ekonomik kalkınma, kültürel dayanışma, stratejik işbirlikleri ve bölgesel barışın sağlanması vizyon belgemizin merkezinde yer alıyor. Belge hazırlanırken mevcut uluslararası anlaşmaları, ikili ve çok taraflı işbirliklerini, bölgesel ve özellikle küresel gelişmeleri dikkate aldık. Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurumsal yapısını, Türk dünyasındaki siyasi ve ekonomik dönüşümleri, partimizin dış politika perspektifini belgeyi hazırlarken rehber edindik" ifadelerine yer verdi."Türk devletleri ile ticaret hacmimizi orta vadede 60, uzun vadede 100 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz"Türk Dünyası Vizyon Belgesinin birbirine bağlı 61 alt başlıkta bütüncül bir yaklaşım geliştirdiğine değinen Erdoğan, "Ekonomik entegrasyon hedeflerinden kültürel işbirliklerine, enerji güvenliğinden ulaştırma ağlarına, eğitimden gençlik politikalarına kadar geniş bir yelpazede düzenlenmiş bölümler, Türk devletlerinin mevcut potansiyelini verimli biçimde harekete geçirmeyi hedefliyor. Özellikle son dönemde attığımız karşılıklı adımlarla ülkelerimiz arasında artan güven, bu hedeflerin uygulanabilirliğini daha da güçlendiriyor. Böylece Türk dünyasının geleceğine yönelik planlar, soyut önerilerin ötesine geçerek somut projelere dönüşüyor. Belgenin bir diğer önemli yönü kapsamlı bir kurumsal yapılanma teklifidir. Koordinasyonu güçlendiren, karar alma mekanizmalarını hızlandıran ve ortak projelerin takibini mümkün kılan bir yönetim modeli sunuyoruz. Bu adımlar sayesinde işbirlikleri daha sistematik bir çerçeveye kavuşacak, alınan kararlar daha hızlı ve etkili şekilde hayata geçirilecektir. Birçok başlığın yanında bilhassa ekonomik alandaki stratejiler, vizyon belgemizin bel kemiğini oluşturmaktadır. Ticaret hacminin genişletilmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve ortak pazar hedefi, mevcut ekonomik ilişkileri yeni bir düzeye taşıyacaktır. Enerji koridorları, lojistik hatlar ve dijital altyapı çalışmalarının birbirini tamamlayan unsurlar haline gelmesi, Türk dünyasını küresel düzlemde yükselen bir ekonomik güç odağına dönüştürecektir. Türk devletleri ile dış ticaretimizi inşallah orta vadede 60 milyar dolara, uzun vadede 100 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.Ulaştırma ve lojistik stratejilerinin de vizyon doğrultusunda önemli halkalar olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta Koridor’un Bakü’den Nahçıvan’a uzanan koridor ve Hazar geçişli hatların bütünleşik bir sistem haline getirilmesinin Türk devletleri arasındaki ticaret akışını hızlandıracağını sözlerine ekledi."Türk dünyası olarak güçlenen birlikteliğimizi, tüm insanlığın barış, huzur ve dayanışmasının da güçlenmesi olarak görüyoruz"Belgenin güvenlik perspektifinin ise bölgesel barışın pekiştirilmesine yönelik detaylı bir yaklaşım sunduğunu aktaran Erdoğan, "Terörle mücadele başta olmak üzere çeşitli tehditlere karşı ortak hareket etme iradesi, Türk devletleri arasındaki dayanışmayı somutlaştırıyor. Türk dünyası olarak güçlenen birlikteliğimizi, tüm insanlığın barış, huzur ve dayanışmasının da güçlenmesi olarak görüyoruz. Çevre, iklim, sürdürülebilirlik başlıkları çağın gereklilikleri doğrultusunda ayrıntılı biçimde belgede ele alındı. Yeşil dönüşüm hedeflerinin koordineli şekilde yürütülmesi, ekolojik hassasiyetin politikalarımızda güçlü bir yer edinmesini sağlayacaktır. Su kaynaklarının korunması, doğal afetlere karşı dayanıklı şehirlerin inşası ve karbon nötr hedefinin desteklenmesi, Türk dünyasının çevre politikalarında ortak bir duruş geliştirilmesine imkan veriyor. Vizyon belgesinin en dikkat çekici yanı, dil ve kültürel ortaklığa dayalı genişleyen bir coğrafi ufka sahip olmasıdır. Soydaş ve akraba topluluklarımızla birlikte Türk dünyasının etki alanını genişleten bir bakış açısı ortaya koyuyoruz. Bu stratejik bakış, gönül coğrafyamızda insan ve kalkınma odaklı, kültürel derinliğe dayalı bir diplomasi anlayışını esas almaktadır" diye konuştu."Bölgesel entegrasyonun sürdürülebilir olması için finansal mekanizmaların kurulması hayati önem taşıyor"Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi, ortak dış politika mekanizmalarının oluşturulması, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası tanınırlığının artırılması gibi hedeflere de belgede yer verildiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:"Bununla birlikte bölgesel entegrasyonun sürdürülebilir olması için finansal mekanizmaların kurulması hayati önem taşıyor. Kamu-özel sektör işbirliği modelleri, dijital finans çözümleri ve uluslararası yatırımcıların bölgeye çekilmesi gibi kritik hususların üzerinde durduk. Türkiye’nin sanayi, teknoloji, tarım, enerji ve lojistik alanlarında sahip olduğu birikim bu noktada önemli imkanlar sunmaktadır. Vizyon belgemizin ayırt edici yönlerinden biri, işbirliğimizi derinleştirmeye dönük pek çok somut öneri ortaya koymasıdır. Türk Dünyası Verimlilik Ajansı, Yapay Zeka ve Dijital Dönüşüm Merkezi, Çevre Fonu, Acil Müdahale ve Sağlık Destek Birimi ile Ortak Dil Platformu kurulması gibi teklifler müşterek ve müreffeh geleceğimizin inşasında önemli alternatifler olacaktır."
15 Aralık 2025 Pazartesi - 15:25
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Türk devletleriyle dış ticaretimizi orta vadede 60 milyar dolara, uzun vadede 100 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Türk devletleriyle dış ticaretimizi orta vadede 60 milyar dolara, uzun vadede 100 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz."
15 Aralık 2025 Pazartesi - 15:10
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tek parti zihniyetinin temsilcisi olan ve günümüzde de yerini koruyan CHP, Türk dünyasına halen şaşı bakmayı ve yanlış pencereden bakmayı sürdürmektedir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tek parti zihniyetinin temsilcisi olan ve günümüzde de yerini koruyan CHP, Türk dünyasına halen şaşı bakmayı ve yanlış pencereden bakmayı sürdürmektedir."
15 Aralık 2025 Pazartesi - 14:47
Eğitim temalı 9. Uluslararası Kısa Film Yarışması’na başvurular devam ediyor
Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) tarafından düzenlenen 9’uncu Uluslararası Kısa Film Yarışması’na başvurular 12 Ocak 2026’ya kadar yapılabilecek. Eğitim-Bir-Sen tarafından düzenlenen Eğitim Temalı 9. Uluslararası Kısa Film Yarışması’na başvurular 12 Ocak 2026’ya kadar yapılabilecek. Eğitimin birey ve toplum üzerindeki dönüştürücü etkisini sinema sanatı aracılığıyla aktarmayı amaçlayan yarışmaya katılmak isteyenler, başvurularını "www.ebskisafilm.org" ve "www.ebsshortfilm.org" adresleri üzerinden gerçekleştirebilecek. Yarışmaya, 18 yaşını tamamlamış amatör ve profesyonel katılımcılar, süresi 15 dakikayı aşmayan, eğitim temalı kurmaca kısa filmler ile başvuru yapabilecek. Yarışmanın değerlendirme süreci iki aşamadan oluşacak. Ön jüri, şartnameye uygunluk, teknik ve sanatsal yeterlilik kriterleri doğrultusunda en fazla 20 eser belirleyecek. Alanında yetkin isimlerden oluşan jüri üyeleri Alanında deneyimli jüri üyeleri, en etkili eserleri seçmek üzere bir araya geldiği yarışmanın seçici kurulunda, yönetmen, senarist İsmail Güneş, gazeteci, eleştirmen Bedir Acar, sinema yazarı Enver Gülşen, yönetmen Mutlu Kurnalı, yönetmen, senarist Yeşim Tonbaz, Anadolu Ajansı Sinema Atölyesi’nden Barışkan Ünal yer alıyor. Yarışmada birinci olan eser için 80 bin lira, ikinci eser için 60 bin lira, üçüncü eser için ise 40 bin lira ödül verilecek. Ayrıca Mehmet Akif İnan Özel Ödülü kapsamında 30 bin lira, Erol Battal Sendikal Kadraj Ödülü kapsamında ise 20 bin lira ödül takdim edilecek. Bu yılki yarışmada Erol Battal Sendikal Kadraj Ödülü, ilk kez Eğitim-Bir-Sen üyesi izleyicilerin oylarıyla sahibini bulacak.
15 Aralık 2025 Pazartesi - 14:46
Genelkurmay Başkanı Bayraktaroğlu, Moğolistan Genelkurmay Başkanı Ganyamba Sunrevi ile bir araya geldi
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Moğolistan Genelkurmay Başkanı Korgeneral Ganyamba Sunrevi ile Genelkurmay Başkanlığında ile bir araya geldi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, resmî davetlisi olarak Türkiye’ye gelen Moğolistan Genelkurmay Başkanı Korgeneral Ganyamba Sunrevi ile Genelkurmay Başkanlığında bir araya geldi. Ganyamba Sunrevi, Genelkurmay Başkanlığında resmi törenle karşılandı.
15 Aralık 2025 Pazartesi - 14:44
Bakan Tekin: "Ülkesinde yapılanlarla gurur duyan bir nesil yetiştirmek istiyoruz"
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Ülkesinde yapılanlarla gurur duyan bir nesil yetiştirmek istiyoruz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, bunun için önemli bir araç" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ankara Yüksek Hızlı Tren (YHT) Garı’nda düzenlenen ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları Sergisi’ne katıldı. Yerli üretim, tasarruf ve yatırım bilincinin toplumun tüm kesimlerinde yaygınlaştırılması amacıyla düzenlenen sergide, Türkiye’nin farklı bölgelerinden firmalar ve kurumlar yer aldı. Sergide, yerli ve milli imkanlarla üretilen ürünler ziyaretçilere sunuldu. Program kapsamında Bakan Tekin ve Bakan Kacır, sergi alanını gezerek stantları ziyaret etti ve yetkililerden yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Ankara YHT Garı’nda düzenlenecek olan sergiyle, özellikle gençler ve öğrenciler başta olmak üzere toplumda yerli malı kullanımına yönelik farkındalığın artırılması hedefleniyor. Sergi, program süresince vatandaşların ziyaretine açık olacak. 12-18 Aralık tarihlerinde ziyaretçilere açık olacak Ankara YHT Garı’nda düzenlenen ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları Sergisi, 12-18 Aralık tarihlerinde ziyaretçilerini ağırlamayı hedefliyor. ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları Sergisi; Türkiye’de yerli üretim bilincini güçlendirmek, tasarruf kültürünü yaygınlaştırmak ve yerli ürün kullanımını teşvik etmek amacıyla düzenlenen kapsamlı bir tanıtım ve farkındalık etkinliğidir. Sergi; özellikle eğitim kurumları, kamu kuruluşları ve yerli üreticilerin iş birliğiyle hayata geçirilir. Tutum bilincini, israfın önlenmesini, kaynakların verimli kullanılmasını ve tasarruf alışkanlığının özellikle genç yaşlardan itibaren kazandırılmasını amaçlar. Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünün koordinesi ve Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğünün yürütücülüğünde, ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası’ etkinliklerine 46 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin yanında 5 anaokulu ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Ankara dışından belirlenen 8 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi dahil edildiği belirtildi. Ayrıca milli ve yerli teknoloji ürünlerinin tanıtılacağı sergiye TÜRASAŞ, MKE, HAVELSAN, TUSAŞ, STM, ASELSAN, ROKETSAN, TÜRKSAT olmak üzere 8 kurumun katıldığı açıklandı. Ankara YHT Garı’ndaki sergiyi gezen Bakan Tekin ve Bakan Kacır, ‘Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası Coğrafi İşaretler Günü Etkinliği kapsamında Ankara Yenimahalle’de bulunan Orhan Cemal Fersoy İlkokuluna da ziyarette bulundu. Burada öğrencilerle ve öğretmenlerle bir araya gelen Bakan Tekin ve Bakan Kacır, ‘Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası’nı tüm Türkiye’de coşkuyla kutlayacaklarını ifade etti. "Çocuklarımız, Türkiye’nin ürettiği değerleri hem içselleştirerek hem de daha ileriye yönelik proje hayaliyle yetişiyorlar" Tutum, Yatırım ve Türk Malları Sergisi kapsamında açıklamalarda bulunan Bakan Tekin, gençlerin Türkiye’ye değer kattığını ve geleceğe yönelik her projede onların emeği olacağını belirterek, "Ülkesinde yapılanlarla gurur duyan bir nesil yetiştirmek istiyoruz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, bunun için önemli bir araç. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1921 yılında ilk Maarif Kongresini topladığında köklerine, kendi kültürüne vakıf ama modern dünyayla entegre olabilecek bir eğitim öğretim sistemi inşa etmek olduğunu belirtmişti. Bizim de şu anda yaptığımız şey bu. Bunun önemli unsurlarından bir tanesi geçmişimize ve kültürümüze sahip çıkmak. Bizden önceki nesillerin, bizden önceki hükümetler döneminde üretilen katma değeri olan ürünleri, bilimsel yenilikleri ve bunların hepsini çocuklarımız öğrensinler, bilsinler diye uğraşıyoruz. Bunların üzerinde yeni hayaller kurabilmeyi öğrensinler istiyorum. Şimdi çocuklarımız Türkiye’nin ürettiği değerleri hem içselleştirerek hem de daha ileriye yönelik proje hayaliyle yetişiyorlar. Bu bizim için gerçekten mutlu verici bir şey. Hem köklerine ve geçmişine bağlı, saygı duyan bize ait olan değerleri içselleştiren hem de yeni döneme önümüzdeki döneme ilişkin bunların üzerinde hayaller kurabilen bir kuşak yetiştirmek istiyoruz" diye konuştu. "2018’den bu yana dünyanın en büyük teknoloji festivallerini gerçekleştiriyoruz" Milli Eğitim Bakanlığı’nın koordinesinde gerçekleştirilen Tutum, Yatırım ve Türk Malları Sergisi’ne katkılarından dolayı Bakan Tekin’e şükranlarını sunan Bakan Kacır ise geleceğin teknolojisinin gençlerin izinde gerçekleştirmeyi hedeflediklerini vurgulayarak, "2018’den bu yana dünyanın en büyük teknoloji festivallerini, Teknofestleri, Türkiye’de, dost ve kardeş coğrafyalarda gerçekleştiriyoruz. Bu yıl 1 milyon 200 binden fazla öğrencimiz Teknofestlere katıldı. Yarışmalarda hayallerini projelere dönüştürdüler. Artık Teknofestlerde yetişen gençlerimiz kendi teknoloji gelişimlerini kuracak seviyeye geldiler. Türkiye’nin nereden nereye geldiğinin aslında bütün bu çalışmalar bu durumun en büyük ispatı niteliğindedir. Bizim çocukluk yıllarımızda da Yerli Malı Haftası olarak bu hafta icra ediliyordu. Yine çok keyif aldığımız faydalı çalışmalar yapılıyordu ama bu çalışmalar çoğunlukla tarım ürünleriyle sınırlı kalıyordu. Şimdi sadece tarım ürünlerini değil, artık Türkiye’nin milli teknoloji ürünlerini de çocuklarımız ve öğrencilerimiz bu hafta vesilesiyle okullarda gündemlerine alıyorlar" şeklinde konuştu.
15 Aralık 2025 Pazartesi - 13:55
KEFEK Başkanı Erdoğan: "TBMM’deki taciz iddialarının sonuna kadar takipçisi olacağız"
Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu(KEFEK) Başkanı ve Ak Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan, TBMM’de stajyer çocuklara taciz soruşturmasına ilişkin, "TBMM’deki taciz iddialarının sonuna kadar takipçisi olacağız" dedi. Erdoğan, TBMM’de stajyer çocuklara taciz soruşturması hakkında Meclis’te basın açıklaması düzenlendi. Taciz iddialarının kamu vicdanını yakından ilgilendiren son derece ciddi bir mesele olduğunu belirten Erdoğan, "Son günlerde Parlamento’da meydana geldiği iddia edilen taciz vakalarına ilişkin kamuoyuna yansıyan iddialardan haberdar olduğumuz ilk andan itibaren Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu olarak gerekli hassasiyeti gecikmeksizin gösterdik. Komisyon başkanları olarak bu konuyu hiçbir tereddüde yer vermeden ivedilikle komisyonumuzun gündemini aldık. Sürecin tüm bu yönleriyle ele alınabilmesi amacıyla başta Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri olmak üzere ilgili tüm yetkililerin katılımıyla acil bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdik. Bu toplantıya komisyonumuzda yer alan tüm siyasi parti gruplarının üyelerini eksiksiz bir biçimde davet ettik. Toplantının ardından söz konusu iddiaların yakından ve etkin biçimde takip edilmesi amacıyla yalnızca bu konuya odaklanacak şekilde bir Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu izleme grubu oluşturduk" ifadelerini kullandı. "Komisyonumuz kamu adına denetim sorumluluğunu da kararlılıkla yerine getiren özenli bir yaklaşım sergilemektedir" KEFEK İzlem grubunun çalışmalarını derhal başlattığını dile getiren Erdoğan, "Toplantılar sonucunda taciz iddiasıyla ilgili olarak aile doğrudan genel sekreterliğe başvurusunu, kendilerine verilen etkin soruşturma güvencesi çerçevesinde şikayet dilekçesini vermiş oldu. Ve derhal soruşturma sürecinin başlatıldığı soruşturmanın başında tek şikayetçi varken soruşturmanın temizlikle yürütülmesi sonucunda diğer 2 şikayetçiye de ulaşıldığı ve soruşturmanın kapsamını genişletilerek 5 personel hakkında işlem yapıldığı disiplin soruşturması kapsamındaki bilgi ve belgelerin adli makamlara anında paylaşılarak adli sürecin önün açıldığı anlaşılmıştır. Bu süreci yürütülmesinde Anayasamızın 138. maddesiyle güvence altına alınmış olan yargı bağımsızlığı ilkesine azami hassasiyet gösterildiğini vurgulamak isterim. Komisyonumuz sürecin şeffaflıkla ve hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda ilerlemesini sağlarken yargının görev alanına giren hususlarda sınırlarını bilen ancak kamu adına denetim sorumluluğunu da kararlılıkla yerine getiren özenli bir yaklaşım sergilemektedir" dedi. "Bu iddiaların sonuna kadar takipçisi olacağız" Olayla bağlantısı tespit edilenlerin hukuk çerçevesinde ve kamu vicdanını tatmin edecek şekilde en ağır biçimde cezalandırılmaları için gerekli tüm girişimlerde bulunacaklarını vurgulayan Erdoğan, Kadın Erkek Fırsat Eşliği Komisyonu başkanı olarak açıkça ifade etmek isterim ki bu iddiaların sonuna kadar takipçisi olacağız. Aynı şekilde mağdurların haklarının kurulması ve desteklenmesi konusunda da sorumluluğumuzu eksiksiz yerine getireceğiz. Bu itibarda bu mesele hiçbir şekilde siyasi tartışmaların, polemiklerin ya da farklı hesapların konusu yapılamaz. Hiç kimsenin siyasi saiklerde bu konunun üzerinde tepinmesi kabul edilemez. Burada asıl olan kız çocuklarının ve ailelerinin onuru, hakları, güvenlik ve adalete erişimidir. Komisyonumuz kendisine ulaştırılacak her türlü somut bilgi ve belgeyi hukuk çerçevesinde ve büyük bir titizlikle değerlendirmeye hazırdır. Kamuoyuna karşı açık ve net duruşumuzu dile getiriyoruz. TBMM’de tacize, cezasızlığa ve sessizliğe yer yoktur" ifadelerini kullandı.
15 Aralık 2025 Pazartesi - 13:43
Kariyer Büro Sendikası Başkanı Akgül: "666 sayılı KHK bu ekonomik koşullarda kariyer mesleklerin en büyük çıkmazı haline gelmiştir"
Kariyer Büro Sendikası Genel Başkanı Tolga Akgül, "Merkez teşkilatlarda görev yapan bazı kariyer mesleklerimiz, geri çekildiği ifade edilen düzenlemedeki tutarlardan daha da fazlasını hak etmektedir, 666 sayılı KHK bu ekonomik koşullarda kariyer mesleklerin en büyük çıkmazı haline gelmiştir" dedi. Kariyer Büro Sendikası, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde taleplerini dile getirmek amacıyla eylem düzenledi. Farklı illerden gelen sendika üyelerinin katılımıyla yapılan açıklamada; sendikanın temsil ettiği gelir uzmanları, muhasebe uzmanları, SGK denetmenleri, il göç uzmanları, muhasebe denetmenleri, milli emlak uzmanları, ticaret denetmenleri, mali hizmetler uzmanları, vergi istihbarat uzmanları başta olmak üzere kariyer meslek mensuplarının özlük hakları ile seyyanen zam talepleri gündeme taşındı. Sendika Başkanı Tolga Akgül, burada yaptığı açıklamada, 14 yıllık mağduriyetleri olduğunu belirterek, "Sadece özlük haklarımız için değil; artık yüreklere ağır gelen ama bir şekilde hep araya kaynayan adalet arayışımızın, ciddiyetini göstermek, yitirilmesine ramak kalmış çalışma barışının korunması için artık vakit kalmadığını anlatmak için buradayız" şeklinde konuştu. Akgül, 2011 yılında çıkarılan 666 sayılı KHK’nın kariyer meslekler arasında hiçbir hukuki ve vicdani temeli olmayan bir merkez-taşra ayrımı oluşturan bir kanun olduğunu aktararak, "O günden bu yana derinleşen ve büyüyen bir adaletsizliğin kapısını aralamıştır ayrıca bir şekilde bu mağduriyetin giderilmemesi, daha da perçinlenmesi için özel çalışmalar yapanlar var, sanki birilerinin hakkı diğerinden daha üstünmüş gibi yaklaşanlar var, bir de buna kılıf bulma çabalarını hepiniz görüyorsunuz. Bu davranış şekli en hafif tabiriyle bencilliktir" ifadelerini kullandı. "Her gündemde hakkını aramak 14 yıldır sabredenlerin en doğal hakkıdır" Kariyer mesleklerinin adil bir şekilde tasnif edilmesi gerektiğini vurgulayan Akgül, "Sınıf oluşturma gayesi taşımamalıdır ve en önemlisi emeğin karşılığını öncelik vermelidir. Ayrıca kariyer mesleklerde merkez taşra ayrımı şu an kaldırılsa bile 14 yıldır hakkını alamayan meslektaşlarımızın çalışma hayatı boyunca elde edeceği gelirleri diğerlerine asla yetişemeyecektir. Hesaplar düzgün yapılmazsa sonuçlar da yanlış olur. Bizim mücadelemiz menfaat elde etmek üzerine kurulmadı. Kaybedilen hakların telafisi için varlık buldu. Neden buradaki arkadaşlarımızın hakları başkalarından daha değersiz gösterilmeye çalışılıyor. Kimin hakkının daha değerli olduğuna kim karar veriyor? Kimse kusura bakmasın artık haksızlığın karşısında duran on binler var. Her gündemde hakkını aramak 14 yıldır sabredenlerin en doğal hakkıdır" açıklamasında bulundu. "375 sayılı KHK 3 sayılı cetvele eklenmesi bizim açımızdan zorunluluktur" Akgül, benzer işleri yapan meslek gruplarının denk ve özlük haklarına sahip olmalarını istemenin doğal olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: SGK denetmenlerinin, Muhasebe uzmanlarının, il Göç uzmanlarının, İl Planlama uzmanlarının, ticaret denetmenlerinin, Milli Emlak denetmenlerinin, Milli Emlak uzmanlarının, Mali Hizmetler uzmanlarının, Muhasebe denetmenlerinin, Vergi İstihbarat uzmanlarının ve Gelir uzmanlarının 375 sayılı KHK 3 sayılı cetvele eklenmesi bizim açımızdan zorunluluktur. Bu talep, ayrıcalık istemek değildir. Bu talep, yıllardır ertelenen bir hakkın teslim edilmesinden ibarettir. Bu talep, kamu hizmetinin omurgasını oluşturan kariyer mesleklerin hak ettiği değeri yeniden görmesi içindir. Bu yüzden de bundan daha fazlasını hak eden mesleklerimizin taleplerinin arkasında da aynı kararlılıkla duracağız." "666 sayılı KHK bu ekonomik koşullarda kariyer mesleklerin en büyük çıkmazı haline gelmiştir" Sistematik olarak ayrıştırılmaya isyan ettiklerini söyleyen Akgül, "Merkez teşkilatlarda görev yapan bazı kariyer mesleklerimiz, geri çekildiği ifade edilen düzenlemedeki tutarlardan daha da fazlasını hak etmektedir, 666 sayılı KHK bu ekonomik koşullarda kariyer mesleklerin en büyük çıkmazı haline gelmiştir. Tekrar ediyorum merkez taşra ayrımı yerine getirilecek, adil, hakkaniyetli tasniflerden rahatsız olmayız aksine destekleriz. Sistematik olarak ayrıştırılmaya, ötekileştirilmeye isyan ediyoruz. Adil, somut ve objektif kriterlerle hakların teslimi olacaksa boynumuz kıldan incedir. Hangi meslek için olursa olsun olumlu hiçbir düzenlemeye karşı değiliz, ancak 14 yıldır bekleyen biziz. Bu yüzden her düzenlemede var olma talebimizi de tartışmaya açtırmayız. Görüşülecek bütçe kanunundaki özlük düzenlemesi teknik olarak, başka bir torba yasaya mahkumdur, her torba yasa da bizim hakkımızın giderilmesi için mücadele edeceğimiz yasal bir zemindir" değerlendirmesinde bulundu. "Hakkımızı alana kadar, kaybettiğimizi bulana kadar her mecrada bizlerin adını duyacaksınız" Hakları olanı almak için mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulayan Akgül, şunları kaydetti: "Biz gücümüzü; meslektaşlarımızın haklı davasından, kamu hizmetine verdiği değerden ve gösterdiği fedakarlıktan alıyoruz. Olursa hali hazırda görüşülen torba yasada olmazsa, ocak ayı için beklenen torba yasada, kısaca hakkımızı alana kadar, kaybettiğimizi bulana kadar her mecrada bizlerin adını duyacaksınız. Hakkımız olan için bugün buradayız, yarın nerede olmamız gerekirse orada olacağız. Bu tablo artık değişmek zorundadır. Yapılacak şey zor değildir. Mecliste atılacak küçük bir adım, yıllardır büyüyen büyük bir yarayı kapatacaktır. Bu adım ne bütçeyi sarsar ne de kamu düzenini bozar; aksine adaleti tesis eder, motivasyonu yükseltir, hizmet kalitesini artırır. Hakkını savunmak için bu güçlü duruşu sergileyen, cesaret gösteren tüm meslektaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Biliniz ki, birliğiniz, kararlılığınız ve dik duruşunuz, bu davanın en büyük gücüdür. Böyle güçlü adımlarla da hak ettiğimize muhakkak ulaşacağız."
15 Aralık 2025 Pazartesi - 13:38
Bakan Göktaş: "Aralık ayına yönelik toplam 1 milyar 473 milyon lira tutarındaki SED ödemesini hesaplara yatırdık"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, çocukların sosyal açıdan desteklenmesi ve eğitim giderlerinin karşılanması için aralık ayına yönelik toplam 1 milyar 473 milyon lira tutarındaki Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) ödemesinin hesaplara yatırıldığını açıkladı. Bakan Göktaş, yaptığı açıklamada, çocuklara yönelik hizmetlere özel önem verdiklerini belirterek çocukların sosyal açıdan desteklenmesi ve eğitim giderlerinin karşılanması için ‘Sosyal ve Ekonomik Destek’te bulunduklarını bildirdi. Bu doğrultuda SED ile çocukları, ailelerinin yanında ve sosyal çevresi içerisinde desteklediklerini vurgulayan Bakan Göktaş, çocukların milli değerlere sahip, kendine güvenen, eğitimli ve sağlıklı birer fert olarak yetişmeleri için çalıştıklarını ifade etti. Aile odaklı sosyal hizmet modelleri ile çocukların öncelikli olarak aile şefkati ve sıcaklığıyla yetişebilmeleri için gayret gösterdiklerinin altını çizen Bakan Göktaş, "Çocukların aile ortamında büyümelerinin, toplumsal değerlerin korunmasında vazgeçilmez bir rolü olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda çocukların sosyal açıdan desteklenmesi ve eğitim giderlerinin karşılanması için aralık ayına yönelik toplam 1 milyar 473 milyon lira tutarındaki SED ödemesini hesaplara yatırdık" açıklamasında bulundu.
15 Aralık 2025 Pazartesi - 13:34
"Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Polonya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Alanında İş Birliği Anlaşması" imzalandı
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Polonya Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Wadysaw Kosiniak-Kamysz’ın katılımıyla "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Polonya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Alanında İş Birliği Anlaşması" imzalandı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ankara’ya resmi bir ziyaret gerçekleştiren Polonya Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Wadysaw Kosiniak-Kamysz’ı Milli Savunma Bakanlığına gelişinde askeri törenle karşıladı. Karşılama töreni sonrasında her iki bakan baş başa görüşme gerçekleştirdi. Bakanı Güler ile Polonyalı mevkidaşı Wadysaw Kosiniak-Kamysz, baş başa görüşme sonrası heyetler arası görüşmeye başkanlık etti. Görüşmelerin ardından her iki bakan tarafından "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Polonya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Alanında İş Birliği Anlaşması" imzalandı.
15 Aralık 2025 Pazartesi - 13:27
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Polonya Cumhuriyeti Hükümeti arasında savunma alanında işbirliği anlaşması imzalandı
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Polonya Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Wadysaw Kosiniak-Kamysz’ın katımıyla "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Polonya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Alanında İş Birliği Anlaşması" imzalandı. Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ankara’ya resmî bir ziyaret gerçekleştiren Polonya Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Wadysaw Kosiniak-Kamysz’ı Millî Savunma Bakanlığına gelişinde askerî törenle karşıladı. Karşılama töreni sonrasında her iki bakan baş başa görüşme gerçekleştirdi. Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ile Polonya Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Wadysaw Kosiniak-Kamysz, baş başa görüşme sonrası heyetler arası görüşmeye başkanlık etti. Görüşmelerin ardından her iki Bakan tarafından "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Polonya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Alanında İş Birliği Anlaşması" imzalandı.
15 Aralık 2025 Pazartesi - 13:21
Kırgızistan’dan yatırım daveti
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’ı ziyaret eden Kırgızistan’ın Ankara Büyükelçisi Ruslan Kazakbaev, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bünyesinde kurulan Türk Yatırım Fonu’nda Kırgızistan’a yapılan yatırımlar için önemli teşvik ve önceliklerin bulunduğunu belirterek, ATO üyelerini ülkesine yatırıma davet etti. Türkiye ve Kırgızistan arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin yıllar itibariyle geliştiğini kaydeden ATO Başkanı Baran ise "Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi 2024 yılında 1,5 milyar doları aşarak, 2 milyar dolara yaklaştı. Ticaretimizi karşılıklı olarak artırarak, önümüzdeki birkaç yıl içinde 5 milyar dolarlık hedefi yakalayacağız" dedi. ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Kırgızistan’ın Ankara Büyükelçisi Ruslan Kazakbaev ve beraberindeki heyeti makamında konuk etti. İki ülke arasındaki ticari ve yatırım ilişkileri ile Türk iş dünyası için Orta Asya’da ortaya çıkan yeni ekonomik fırsatların ele alındığı ziyarette konuşan Büyükelçi Kazakbaev, Türkiye ve Kırgızistan arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştiğini ifade ederek, üst düzey siyasi temaslar, liderler düzeyinde gerçekleştirilen zirveler ve çok taraflı iş birliği teşkilatlarının bu gelişmede belirleyici rol oynadığını vurguladı. Büyükelçi iki ülke iş insanlarının yakın iş birliği içinde olduğunu belirterek, bu ilişkileri daha da güçlendirmek gerektiğini aktardı. Kırgızistan’ın Türk Devletleri Teşkilatı ve Şanghay İş Birliği Örgütü yapılarında aktif rol üstlendiğini ifade eden Büyükelçi, bu platformlarda artık güvenliğin yanı sıra ekonomi, teknoloji ve yatırımların da ön plana çıktığını dile getirdi. Yatırım projelerinizi bekliyoruz Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler tarafından kurulan Türk Yatırım Fonu’nun resmi olarak faaliyetlerine başladığını ifade eden Büyükelçi, bu yapıda özellikle Kırgızistan’a yapılan yatırımlar için önemli teşvik ve önceliklerin bulunduğunu söyledi. Büyükelçi Türk iş insanlarına seslenerek, "Türk Devletleri Teşkilatı içerisinde toprak açısından da, nüfus açısından da küçük bir ülke olduğumuz için sosyal durumumuzu, ekonomimizi de göz önüne alarak, Kırgızistan’ın projelerine öncelik veriyorlar. Türk Yatırım Fonu’nda Kırgızistan’a yönelik çok fazla teşvikler var. Bunun için Türk iş insanlarını Kırgızistan’a yatırıma davet ediyorum" dedi. ATO Başkanı Gürsel Baran da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Türk Yatırım Fonu’nun Türk iş dünyası açısından stratejik olduğunu vurguladı. Ankara iş dünyasının Orta Asya ve Türk dünyasıyla ekonomik bağlarını daha da güçlendirmeye hazır olduğunu ifade eden Baran, Türkiye ile Kırgızistan arasındaki ticaret hacmine ilişkin güncel rakamları değerlendirdi. Türkiye ve Kırgızistan arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin yıllar itibariyle geliştiğini kaydeden ATO Başkanı Baran, "Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi 2024 yılında 1,5 milyar doları aşarak, 2 milyar dolara yaklaştı. Ticaretimizi karşılıklı olarak artırarak, önümüzdeki birkaç yıl içinde 5 milyar dolarlık hedefi yakalayacağız" dedi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder