Yerel Haberler
Ankara
19 Eylül 2024 Perşembe - 19:57 ULAK Haberleşme, İGEF’24’te "milli 5G ürünleri" ile "UYGAR"ı tanıttı ULAK Haberleşme AŞ Genel Müdürü Ruşen Kömürcü, 5G’ye uyumlu baz istasyonlarının üretimine ilişkin hazırlık aşamasında olduklarını belirterek, "Türkiye’nin nihai takvimine göre biz de operatörlerimize hizmet sunmak üzere 5G hazırlıklarını sürdürüyoruz" dedi. Türkiye’nin yerli ve milli baz istasyonu üreticisi ULAK Haberleşme, Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen İGEF’24 İç Güvenlik Ekipmanları Fuarı’nda ürünlerini sergiledi. ULAK Haberleşme AŞ Genel Müdürü Ruşen Kömürcü, İHA muhabirine yaptığı konuşmada, şirket olarak 2017’den beri milli baz istasyonu üretimi yaptıklarını anımsatarak, 4,5G’de ürettikleri baz istasyonlarıyla ülke çapında 3 bini aşkın noktada hizmet verdiklerini anlattı. Kömürcü, milli 5G konusunda da çalışmaya başladıklarını dile getirerek, "5G’ye uyumlu baz istasyonlarının üretimine ilişkin hazırlık aşamasındayız, bu ürünlerle ilgili belli testleri tamamladık. Türkiye’nin nihai takvimine göre biz de operatörlerimize hizmet sunmak üzere 5G hazırlıklarını sürdürüyoruz" diye konuştu. Kömürcü, fuarda sergilenen ürünler hakkında da bilgi vererek, şunları kaydetti: "Fuarda sergilenen UYGAR podu marifetiyle altyapısı olmayan, doğal afetlerin yaşandığı yerlerde, acil durumlarda belli ihtiyaçlar doğrultusunda iletişim ihtiyacını karşılayacağız. ANKA İnsansız Hava Aracı için hazırlanan UYGAR’ın, uçan network çözümü sayesinde altyapısı olmayan noktalarda, cep telefonları için baz istasyonu servisini 21 bin feetten 2,5 kilometreyi aşkın bir alana 20 saat süreyle İHA’nın uçuş süresi boyunca vermek mümkün. Dolayısıyla alt yapı olmayan, deprem gibi doğal afetlerin yaşandığı yerlerde, acil durumlarda belli ihtiyaçlar doğrultusunda iletişim ihtiyacını karşılayacağız."
Dışişleri Bakanı Fidan: "Lübnan’daki patlamalar savaşın bir uzantısı"
19 Eylül 2024 Perşembe - 12:30 Dışişleri Bakanı Fidan: "Lübnan’daki patlamalar savaşın bir uzantısı" Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Lübnan’da meydana gelen patlamaların devam eden savaşın bir uzantısı olduğunu ve bu gelişmelerin İsrail’in bölgedeki stratejik hamleleriyle doğrudan bağlantılı olduğunu ifade etti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, konuk olduğu Editör Masası’nda açıklamalarda bulundu. Fidan, İsrail’in savaşın başından itibaren önce Gazze’ye odaklandığını, ardından Lübnan’a yönelmeye başladığını belirterek, bu durumun bölgedeki istikrarsızlığı daha da artırdığını söyledi. Fidan, Lübnan’daki patlamaların son günlerde yaşanan elektronik cihazlarla ilgili istihbarat operasyonlarıyla ilişkili olduğunu aktardı. Bu tür operasyonların istihbarat literatüründe "fırsat operasyonu" olarak adlandırıldığını ifade eden Fidan, özellikle İsrail’in Hizbullah’ın yapacağı teknik ve insan istihbaratı kaynaklı satın almaları önceden öğrenerek paravan şirketler aracılığıyla bu hedeflere müdahale ettiğini söyledi. Türkiye’nin Lübnan’a tıbbi destek sağlamaya hazır olduğunu belirten Bakan Fidan, Lübnan Başbakanı ile yaptığı görüşmede geçmiş olsun dileklerini ilettiğini ve Türkiye’nin her türlü yardıma açık olduğunu aktardı. Türkiye’nin Filistin meselesine yönelik iki devletli çözüm konusundaki çabalarını artırdığını vurgulayan Fidan, bu bağlamda İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi ile birlikte yürütülen çalışmaların önemine dikkat çekti. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen kararların Filistin’in uluslararası tanınması açısından kritik olduğunu ifade eden Fidan, 124 ülkenin Uluslararası Adalet Divanı’nın "İsrail işgal ettiği topraklardan bir yıl içerisinde çekilmelidir" kararını onayladığını hatırlattı. Fidan, bu durumun Filistin devletinin uluslararası platformda yeniden gündeme gelmesini sağladığını belirtti. Fidan, bölgedeki tırmanmanın sadece Filistinlilere değil, aynı zamanda İsrail’in geleceğine de zarar verdiğini dile getirerek, radikal bir yaklaşımın uzun vadede güvenlik tehditleri oluşturabileceğini vurguladı. Uluslararası toplumun bu duruma müdahale etmesi gerektiğinin altını çizen Fidan, aklıselim İsraillilerin de bu çılgınlığı durdurma iradesi göstermesi gerektiğini belirtti. Bakan Fidan, bölgedeki savaş riskinin yüksek olduğunu, çözüm için sürekli çaba gösterdiklerini ve diplomasi ile uluslararası iş birliğinin önemine dikkat çekti. Fidan, "Riskler, bölgesel bir savaşın ötesine geçme potansiyeline sahip. Biz, bu süreci dikkatle takip ediyor ve çözüm yollarını sürekli arıyoruz" dedi. "Siber güvenlik teşkilatının kurulmasıyla ilgili konu hükümetimizin de gündemine getirildi" Siber güvenlikle ilgili Türkiye’de kurumlarda büyük bir farkındalık var olduğuna dikkat çeken Bakan Fidan, "Burada biliyorsunuz Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde bir genel müdürlüğümüz var aslında bu konuyla ilgilenen. Diğer taraftan Milli İstihbarat Teşkilatı siber güvenlikle ilgili konularda oldukça yetkin kabiliyetleri var. Emniyet Teşkilatımızda yetenek var. Şimdi esas itibarıyla müstakil bir siber güvenlik teşkilatının kurulmasıyla ilgili konu hükümetimizin de gündemine getirildi. Cumhurbaşkanımız Milli Güvenlik Kurulu’nda da yapılan tartışmalar neticesinde yani bunun artık olması gerektiği konusunda bir irade koydular. İnşallah çok yakın zamanda bunun hayata geçeceğini göreceğiz" diye konuştu. Esad ile görüşme Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmeye hazır olduğuna yönelik açıklamalarını hatırlatarak, "Cumhurbaşkanımız bunun artık olmasına dair bir irade koydu" dedi. Görüşmelerin bir süredir dolaylı olarak devam ettiğini dile getiren Fidan, "İstihbari ve askeri çeşitli formatlarda görüştük. Bizim özellikle 2017’den itibaren Astana formatı ve Ruslarla yaptığımız askeri mutabakat neticesinde dondurulmuş bir savaş var artık, çatışma yok, sessizlik ortamı var. O zamandan beri belli konuların kalıcı çözümüne yönelik adımlar atılması gerektiğini düşündük" diye konuştu. Rejim ve muhaliflerin savaşında iki tarafın kendi anlaşabilecekleri bir siyasal çerçeve görmek istediklerini söyleyen Fidan, "Türkiye ile normalleşmeden önce yurtdışındaki milyonlarca Suriyeli mülteci düşünülmeli" dedi. Fidan, “Türkiye’nin istediği tarzda bir çözümün olması halinde diğer sorunları da Suriye’nin daha rahat çözeceğine inanıyorum” diye ekledi. Suriyelilerin 3 milyondan fazlasının Türkiye’ye geldiğini ifade eden Fidan, "5 milyonu orada rejim kontrolü dışında yaşıyor. Biz orada belli bir sistem kurmasaydık, 5 milyon Suriyeli daha gelirdi. Orada kendilerini güvende hissetmiyorlar" ifadelerini kullandı.
TÜGŞAV üyeleri Gaziler Günü’nde Muhsin Yazıcıoğlu’nun kabrini ziyaret etti
19 Eylül 2024 Perşembe - 12:14 TÜGŞAV üyeleri Gaziler Günü’nde Muhsin Yazıcıoğlu’nun kabrini ziyaret etti Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı (TÜGŞAV) üyeleri, 19 Eylül Gaziler Günü münasebetiyle Muhsin Yazıcıoğlu’nun kabrini ziyaret etti. TÜGŞAV üyeleri, 19 Eylül Gaziler Günü münasebetiyle düzenlenen program çerçevesinde 25 Mart 2009’da helikopterin düşmesi sonucu hayatını kaybeden Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun kabrini ziyaret etti. Kabir başında dua edip Kur’an-ı Kerim okuyan gaziler, Yazıcıoğlu’nun kabrine kırmızı güller bıraktı. Ziyaret sonrası İHA muhabirine açıklama yapan TÜGŞAV Başkanı Lokman Aylar, “Ben de bir gazi olarak bugünü kutlamanın gururunu, onurunu yaşıyorum. 1996 yılında Hakkari ili Çukurca ilçesinde yaralandım. Sağ gözümü ve sağ böbreğimi kaybettim. Uzun süreli bir tedaviden sonra gazi olarak emekliye ayrıldım” dedi. “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde gazi olmak, şehit ailesi olmak onur ve şereftir” Aylar, tüm gazilerin Gaziler Günü’nü kutladığını söyleyerek, “Bugün Gaziler Günü, aynı zamanda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, başkomutana gazilik ünvanının ve mareşal ünvanının verilişinin 103’üncü yıldönümüdür. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını rahmetle, minnetle yad ediyorum. Tüm gazilerimizin Gaziler Günü’nü kutluyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde gazi olmak, şehit ailesi olmak onur ve şereftir. Özellikle son yıllarda kamu kurumlarında Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yapılan genelge ve talimatlarla gazi olarak gittiğimiz her yerde çok saygı ile karşılanıyoruz. Bunun için çok memnunuz. Öncelikle Cumhurbaşkanımıza ve aziz milletimize bize bu duyguları yaşattıkları için çok teşekkür ediyoruz. ‘Gazi nedir’ diye sorulduğu zaman biz hep şunu söylüyoruz; gazi vatandır, gazi bayraktır, gazi milletin kendisidir. Gazilerimizi ve şehit yakınlarımızı hiçbir zaman incitmememiz gerekiyor. Onların her zaman yanında olmamız gerekiyor. Milletimiz her zaman gazi ve şehit ailelerimizin yanında. Biz de gaziler olarak milletimize, devletimize teşekkür ediyoruz bize bu duyguları yaşattıkları için” açıklamasında bulundu.
Milli Savunma Bakanı Güler’den ’Gaziler Günü’ mesajı
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:46 Milli Savunma Bakanı Güler’den ’Gaziler Günü’ mesajı Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Gaziler Günü” dolayısıyla yayamladığı mesajda, "Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihi süreçte ’Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimiz doğrultusunda daha büyük ve daha güçlü bir Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri için azim ve gayretle çalışmalarımıza devam edeceğiz. Kahraman gazilerimiz, bugüne kadar elde ettiğimiz tüm başarılarda en büyük pay, elbette aziz şehitlerimize ve sizlere aittir" dedi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Gaziler Günü” dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Güler mesajında, "Kahraman gazilerimiz, Değerli Silah ve Mesai Arkadaşlarım, bugün kutsal vatan topraklarımızı korumak, asil milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamak için üstün bir cesaret ve fedakârlıkla mücadele ederken gazi olan kahramanlarımızın gurur günüdür. Asil milletimizin medarıiftiharı, vatanseverliğin ve kahramanlığın abideleşen sembolü olan gazilerimize bu anlamlı gün vesilesiyle saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bugün aynı zamanda Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ’gazi’’lik ünvanı ve ’mareşal’ rütbesi verilişinin 103’üncü yıl dönümüdür. Bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü de saygı ve minnetle yâd ediyorum" dedi. Asil milletin en büyük karakter özelliğinin bağımsızlığına ve kutsal değerlerine olan tutkusu ile vatan ve millet aşkı olduğunu ifade eden Güler, "Necip milletimiz, köklü tarihi boyunca milli ve manevi değerlerini canı pahasına muhafaza etmiş, onun bağrından çıkan şanlı ordumuz da bu değerleri korumak için ’Ölürsem şehit, kalırsam gazi’ düsturunu benimsemiştir. Peygamber ocağı olarak da bilinen kahraman Türk ordusunun en büyük ilham ve motivasyon kaynağı, bu anlayışla büyük bir kahramanlık ve fedakârlık sergileyen şehit ve gazilerimiz olmuştur. Gururla ifade etmek isterim ki bu sarsılmaz inancın verdiği güçle icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğruna seve seve hayatını feda etmek üzere yemin eden silah arkadaşlarım; devletimizin bekasına, asil milletimizin huzur ve güvenliğine yönelen tehdit ve tehlikeleri bertaraf etmek için her türlü gayreti göstermektedir. Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, hudutlarımızın güvenliğinin sağlanmasından terörle mücadeleye, mavi ve gök vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin korunmasından uluslararası barış ve istikrarın desteklenmesine, geniş kapsamlı tatbikatların icrasından yerli ve millî savunma sanayimizin geliştirilmesine kadar üstlendiği tüm vazifeleri büyük bir başarıyla yerine getirerek İstiklal Harbi’mizden bu yana en yoğun ve en etkili faaliyetlerini icra etmektedir. Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihi süreçte ’Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimiz doğrultusunda daha büyük ve daha güçlü bir Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri için azim ve gayretle çalışmalarımıza devam edeceğiz. Kahraman gazilerimiz, bugüne kadar elde ettiğimiz tüm başarılarda en büyük pay, elbette aziz şehitlerimize ve sizlere aittir. Kahramanlık ve fedakârlığınız daima minnet ve şükranla anılacak, asil milletimizin hafızasında sonsuza dek yaşayacak ve geleceğimizin teminatı olan genç nesillerimiz için örnek teşkil edecektir. Bu vesileyle Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyorum. Aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor, tedavisi devam eden gazilerimize acil şifalar diliyor, gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine bir kez daha saygı ve şükranlarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı.
Turgay Demirel, TBF başkanlığına aday olduğunu açıkladı
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:22 Turgay Demirel, TBF başkanlığına aday olduğunu açıkladı Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) ve FIBA Avrupa eski başkanı Turgay Demirel, 8 Ekim 2024 tarihinde düzenlenecek olan TBF Başkanlık seçimi için aday olduğunu açıkladı. TBF ve FIBA Avrupa eski başkanı Turgay Demirel, TBF’nin 8 Ekim 2024 tarihinde gerçekleştirilecek olan olağan genel kurulunda başkanlığa aday olduğunu duyurdu. Demirel, yayımladığı açıklamada, “Uluslararası arenada, takım sporlarında spor tarihimizin en büyük başarılarının elde edildiği Türk basketbolunda, son 8 yılda sportif ve idari anlamda ciddi başarısızlıklar yaşanmış; bu süreç, basketbolumuzun geleceğini tehdit eder ve artık kabul edilemez bir hale gelmiştir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, devletimizin verdiği destek ve sağlanan imkanlarla federasyon başkanlığım döneminde, milli takımlarımız FIBA sıralamalarında erkeklerde dünya 6.’sı, kadınlarda dünya 7.’si iken; bugün geldiğimiz noktada, erkeklerde dünya 27.’liğine, kadınlarda ise dünya 17.’liğine gerilemiştir. Milli takımlar altyapı şampiyonalarında alınan sonuçlar sürekli bir düşüşü göstermekte ve gelecek için hiçbir umut vermemektedir. Basketbol liglerinde yer alan kulüplerimizin gelirleri bu dönemde sürekli azalmış, ülke genelinde bölgesel basketbol faaliyetleri durmuş, spora başlama yaşına gelen çocuklarımız ve gençlerimiz basketbol dışında başka spor dallarını seçmeye başlamış, basketbol okulları ve altyapılar fazlasıyla ihmal edilmiştir. Türk basketbolunun gelinen bu durumu hak etmediği düşüncesiyle, basketbolumuzu her bakımdan eski parlak günlerine döndürmek ve ’12 Dev Adam’ ruhunu yeniden canlandırmak hedefiyle aday olmaya karar verdim. Basketbol camiasının ve bu spora tutku ile bağlı pek çok basketbolseverin görüş ve beklentileri doğrultusunda, arkadaşlarımla beraber kuvvetli bir yönetim oluşturmayı ve bu sorumluluğu daha fazla zaman kaybetmeden üstlenmek üzere harekete geçmeyi gerekli görüyorum. Ancak, bu sorumluluğun sadece benim veya yönetimde yer alacak arkadaşlarımız tarafından değil, basketbol camiamızın tüm paydaşları tarafından da hissedilmesi ve buna göre davranılması çok önemli. Türk basketbolunu bu kötü yönetimden kurtarmak ve içine düştüğü bu durumdan çıkarmak, basketbolumuzu her bakımdan daha güçlü hale getirmek ve yarınlara hazırlamak üzere birlik ve beraberlik içinde çalışmanın önemini ve gereğini kuvvetle vurgulamak isterim. Basketbolumuzun tüm sporseverler için gurur kaynağı olmasını yeniden sağlayacağız. Bunu başaracağımızı biliyorum.”
Ticaret Bakanlığının denetimlerinde 8 ayda 815 milyon liradan fazla ceza kesildi
19 Eylül 2024 Perşembe - 10:05 Ticaret Bakanlığının denetimlerinde 8 ayda 815 milyon liradan fazla ceza kesildi Ticaret Bakanlığı, tüketicilerin taraf olduğu sözleşmeler, reklam ve haksız ticari uygulama denetimi, ürün güvenliği kapsamında piyasa gözetimi ve denetimi ile taşra teşkilatınca fiyat etiketi başta olmak üzere yürütülen denetimlerde ilk 8 ayda 815 milyon liradan fazla idari para cezası uyguladı. Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü, tüketicilerin günlük hayatta taraf oldukları sözleşmelere ilişkin olarak sağlık ve güvenlikleri ile ekonomik çıkarlarının korunması, bunun yanında tüketicileri mağdur edebilecek faaliyetlerin tespiti ve önlenmesi amacıyla çalışmalarına devam ediyor. Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamada, tüketicilerin taraf olduğu sözleşmeler, reklam ve haksız ticari uygulama denetimi, ürün güvenliği kapsamında yapılan piyasa gözetimi ve denetimi, taşra teşkilatınca fiyat etiketi başta olmak üzere yürütülen denetim faaliyetleri kapsamında bu yılın ilk 8 ayında 815 milyar liradan fazla idari para cezası uygulandığı belirtildi. Açıklamada, sadece ağustos ayında yapılan denetimlerde 79 milyon liradan fazla idari para cezası uygulandığı kaydedildi. Tüketicilerin taraf olduğu sözleşmelerden doğan aykırı fiillere 432 milyon liradan fazla ceza Açıklamada, tüketicilerin hayatın her anında karşılaşabilecekleri başta mesafeli sözleşmeler olmak üzere abonelik sözleşmeleri, iş yeri dışında kurulan sözleşmeler, ön ödemeli (maket üzerinden) konut satışları, devre tatil, paket tur, bankacılık hizmetleri, haksız şartlar ile satış sonrası hizmetler gibi konuları kapsayan tüketicilerin taraf olduğu sözleşmelerden doğan aykırı fiillere yılın ilk 8 ayında 432 milyon liradan fazla idari para cezası uygulandığı kaydedildi. Ayrıca tekstil, ayakkabı, oyuncak, kırtasiye, çocuk bakım ve kullanım ürünleri ile deterjan gibi tüketici ürünlerinin güvenli şekilde piyasaya arz edilmesi amacıyla ürün güvenliği kapsamında gerçekleştirilen piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri kapsamında 16 milyondan fazla yaptırım uygulandığı belirtilen açıklamada, reklam ve haksız ticari uygulama denetimleri kapsamında aykırı fiillere de 165 milyon liradan fazla para cezası uygulandığı bildirildi. Açıklamada, taşra teşkilatınca başta fiyat etiketine ve lokanta, restoran, kafe, pastane ve benzeri yiyecek ve içecek hizmeti sunan iş yerlerinin tarife ve fiyat listelerine yönelik olmak üzere yürütülen denetimler neticesinde tespit edilen aykırılıklara istinaden 201 milyondan fazla idari para cezası uygulandığı da aktarıldı.