Yerel Haberler
Ankara
10 Ocak 2025 Cuma - 14:47 TÜRK-İŞ Başkanı Atalay: "Gazetecilerin özlük haklarının yasal olarak düzenlenmesi gerekmektedir" Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkan Ergün Atalay, "Fedakarca görevini yapan gazetecilerin başta iş güvencesi olmak üzere ekonomik ve sosyal haklarının sağlanması, doğru ve tarafsız habere ulaşmanın da ön şartı niteliğindedir. Bu nedenle milletimizin haber alma hakkı için görevini yerine getiren gazetecilerin özlük haklarının yasal olarak düzenlenmesi gerekmektedir" dedi. TÜRK-İŞ Genel Başkan Ergün Atalay, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, “Toplumun haber alma hakkı kapsamında basın özgürlüğü önemlidir. Bu görevi yerine getiren gazeteciler, kamu yararı için görev yapmakta, toplumun gözü, kulağı, aynası ve sesi olmaktadır. Fedakarca görevini yapan gazetecilerin başta iş güvencesi olmak üzere ekonomik ve sosyal haklarının sağlanması, doğru ve tarafsız habere ulaşmanın da ön şartı niteliğindedir. Bu nedenle milletimizin haber alma hakkı için görevini yerine getiren gazetecilerin özlük haklarının yasal olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda gelişme sağlanması kolay olmamıştır. 4 Ocak 1961’de kabul edilen ve basın çalışanlarına önemli haklar tanıyan 212 Sayılı Fikir İşçileri Kanunu’nun 10 Ocak günü Resmi Gazete’de yayımlanması üzerine dönemin gazete sahipleri bir ortak bildiri ile 3 gün gazetelerini kapatma kararı aldılar. Bunun üzerine gazeteciler, hak ve özgürlüklerini savunmak ve halkı gazetesiz bırakmamak üzere ’Basın’ adlı bir gazete yayımlayarak gazete sahiplerinin tutumuna karşı tavır aldılar. Gazetecilerin kararlı tutumu ile yasa uygulanmaya devam edildi ve 1962’den başlayarak 10 Ocak ’Basın Bayramı’ olarak kutlanmaya başlandı. Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. 12 Eylül darbesi sonrası gelen iktidarlar döneminde gazetecilere çeşitli güvenceler kazandıran 212 sayılı yasa büyük ölçüde budandı ve içi boşaltıldı. Böylece 10 Ocak Gazeteciler Bayramı da basın çalışanlarının özgürlük ve haklarının tümüyle budandığı bir günün adı olarak kaldı. Haber alma hakkının sağlıklı olmasını sağlayan ve yaşama şartlarının geliştirilmesi için tüm sivil toplum ile kamu kurum ve kuruluşları olarak gereken destek verilmelidir” dedi.
10 Ocak 2025 Cuma - 14:04 Türk Veteriner Hekimleri Birliği 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nden yapılan açıklamada, “Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak, tüm gazetecilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor, emekleri için teşekkür ediyor, meslek hayatlarında başarılar diliyoruz” denildi. Türk Veteriner Hekimleri Birliği, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yazılı mesaj yayımladı. Açıklamada, şunlar kaydedildi: “Demokratik toplumların en önemli dayanaklarından biri olan basın, halkın doğru, tarafsız ve hızlı bilgiye erişimini sağlayarak, toplumu aydınlatma ve kamuoyunun şekillenmesinde kritik bir rol üstlenmektedir. Bu görev gerçeğin izinde yorulmadan çalışan, meslek etiğine ve tarafsızlık ilkesine sıkı sıkıya bağlı gazeteciler tarafından yerine getirilmektedir. Toplumun haber alma hakkını sağlamak için gece gündüz demeden büyük fedakârlıkla verdikleri mücadele takdire şayandır. Doğru bilgiye erişim hakkı, bireylerin düşünce ve karar mekanizmalarının sağlıklı işlemesinde vazgeçilmez bir unsurdur. Bu bakımdan, gazetecilik mesleği sadece haber iletmekle sınırlı kalmayan, toplumsal sorumluluk bilincini gerektiren bir kamu hizmetidir. Gazetecilerin ifade özgürlüğü, bilgiye erişim hakkı ve mesleklerini güvenli bir ortamda sürdürebilmeleri, demokratik bir toplumun temel gerekliliklerindendir. Bilginin hızla yayıldığı ve dezenformasyon riskinin arttığı dijital çağda, gazetecilik mesleğinin sorumluluğu daha da artmıştır. Kamuoyunun doğru bilgiye ulaşabilmesi, basın çalışanlarımızın mesleki etik ilkelere olan bağlılığı ve sorumluluk bilinci ile mümkün olmaktadır. Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak, tüm gazetecilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor, emekleri için teşekkür ediyor, meslek hayatlarında başarılar diliyoruz.”
TSK’ya depremde hayat kurtaran “duvar arkası radar” teslimatları sürüyor
03 Ocak 2025 Cuma - 09:56 TSK’ya depremde hayat kurtaran “duvar arkası radar” teslimatları sürüyor Türk savunma sanayii firması STM tarafından yerli ve milli imkanlarla geliştirilen ve 6 Şubat depremlerinde 50’den fazla vatandaşın enkaz altından sağ olarak çıkarılmasını sağlayan “STM Duvar Arkası Radar (DAR)” cihazının yeni teslimatları Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) yapıldı. Türk savunma sanayiinde ileri teknolojiler ve milli çözümlere imza atan STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş., savunma teknolojilerinde elde ettiği deneyimle günlük hayatta umut olan milli sistemler için de çalışmalarını sürdürüyor. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) öncülüğünde çalışmalarını sürdüren STM, askeri ve sivil kullanım amacıyla geliştirdiği STM Duvar Arkası Radar (DAR) sisteminin güncellenen konfigürasyonu ile yeni teslimatlarını gerçekleştirdi. SSB ile STM arasında imzalanan sözleşme gereği Türk Silahlı Kuvvetleri’ne çeşitli sayıda DAR teslimatı yapıldı. Milli teknoloji DAR, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çeşitli birliklerinde enkaz altında canlı tespit radarı olarak kullanılacak. "Ülkemizin ve milletimizin güvenliğine katkıda bulunmaya devam edeceğiz" Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, “Milli mühendislik kabiliyetlerimizle sadece askeri alana değil, sivil yaşama da katkı sağlayacak dokunuşlar yapıyoruz. 6 Şubat’ta yaşanan asrın felaketinde onlarca canımızın kurtarılmasına vesile olan ’STM Duvar Arkası Radar (DAR)’ teknolojimizin daha geniş bir kullanım alanı için güncellenen konfigürasyonla yeni teslimatlarını Türk Silahlı Kuvvetlerimize gerçekleştirdik. Savunma sanayiimizde çift kullanım (dual use) konseptine de önemli bir örnek teşkil eden ‘STM DAR’ ürünümüzde emeği geçen STM ailesine teşekkür ediyorum. Savunmadan sivil hayata kadar uzanan kapsamlı çözümlerimizle ülkemizin ve milletimizin güvenliğine katkıda bulunmaya devam edeceğiz” dedi. "Ülkemizin doğal afetlere hazırlık seviyesini artırmayı hedefliyoruz" STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz de şunları kaydetti: “Güvenlik güçlerimizin özel operasyonlarda bina içindeki canlı hedefleri tespit etmesi için geliştirdiğimiz ve güvenlik güçlerimizin envanterine kattığımız milli teknolojimiz duvar arkası radar, geçen yıl yaşadığımız depremde 50’den fazla vatandaşımızın enkaz altında konumunu tespit ederek, kurtarılmasını sağladı. DAR’ı bu yıl Denizli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığına ve deprem kuşağında yer alan Erzincan’ın İl Özel İdaresi envanterine kazandırdık. Şimdi ise Savunma Sanayii Başkanlığımız ile imzaladığımız sözleşme ile Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ‘STM DAR’ın kabullerini ve teslimatlarını tamamladık. Ülkemiz savunmasının yanı sıra ulusal ve uluslararası çapta yaşanan doğal afet ve krizlerde nitelikli personeli ile kritik görevler üstlenen ordumuza milli teknolojimiz ile güç vereceğiz. Deprem ülkesiyiz ve buna karşı önlemleri almamız gerekiyor. DAR’ı arama kurtarma ekiplerimiz, itfaiye teşkilatlarımız başta olmak üzere bu alanda faaliyet gösteren tüm kurum ve kuruluşlarımızın envanterinde genişletmeyi ve böylece ülkemizin doğal afetlere hazırlık seviyesini artırmayı hedefliyoruz.” STM Duvar Arkası Radar DAR, Ultra Geniş Bant (UGB) sinyaller vasıtasıyla görsel erişim imkanının olmadığı kapalı mekânlarda bulunan sabit ve hareketli hedef unsurlara ait konum bilgilerini iki boyutlu olarak elde etmek için kullanılıyor. Rehine kurtarma, terörle mücadele ve iç güvenlik operasyonları gibi askeri alanlarda kullanılabilen DAR; deprem, çığ, yangın gibi çeşitli afetler sonrasında arama kurtarma faaliyetleri, insan ticareti ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele gibi sivil alanlarda da aktif görev yapabiliyor. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde arama ve kurtarmada aktif olarak kullanılan DAR, 50’den fazla kişinin enkaz altındaki konumunu tespit ederek, sağ kurtarılmasını sağladı. Sistem, enkaz altında bulunan canlının nefes alıp vermesi esnasındaki göğüs ve el kol hareketlerinden, mikro-makro hareketlerden yerini tespit edebiliyor. Yaklaşık 6,5 kilogram ağırlığında olan DAR, yaydığı RF sinyalleri ile duvarın/engelin arkasında bir canlının olup olmadığını cihaz üzerine anlık aktarıyor ve canlının kaç metre derinlikte ve hangi noktada olduğunu tespit edebiliyor. Tek kişi tarafından elde kullanılabilecek şekilde tasarlanan milli sistem, tripod ve benzeri araçlar yardımıyla hedef bölgeye yerleştirilerek tablet bilgisayar ile uzaktan kumanda edilebilme özelliğine de sahip. DAR, sahip olduğu batarya teknolojisi ile 4 saatten fazla kesintisiz şekilde görev yapabiliyor.
Siyasilerden Ferdi Tayfur için taziye mesajı
02 Ocak 2025 Perşembe - 21:50 Siyasilerden Ferdi Tayfur için taziye mesajı 79 yaşında hayatını kaybeden sanatçı Ferdi Tayfur için siyasiler sosyal medya hesaplarından taziye mesajı yayınladı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Ferdi Tayfur’a Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiasına başsağlığı diliyorum” dedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, Ferdi Tayfur için yayınladığı taziye mesajında, “Milletimizin gönlünde ’Ferdi Baba’ ünvanıyla yer edinmiş, arabesk müziğin usta ismi Ferdi Tayfur’a Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiasına başsağlığı diliyorum” dedi. Ferdi Tayfur’un vefatının ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Değerli sanatçımız, beyefendi kişiliği ile maruf Ferdi Tayfur’a Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve sanat camiamıza başsağlığı diliyorum. Mekânı Cennet olsun. Geride güzel hatıralar ve eserler bırakarak gidenlere ne mutlu” açıklamasında bulundu. “Milyonların sevgisini kazanmış büyük bir sanatçıydı” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de, “Müzik dünyamızın sevilen isimlerinden Ferdi Tayfur’un vefat haberini teessürle öğrendim. 79 yıllık yaşamında birçok esere imza atarak milletimizin gönlünde taht kuran değerli sanatçımıza yüce Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve sevenlerine sabır diliyorum. Mekanı cennet olsun inşallah” açıklamasında bulundu. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, “Şarkılarıyla milyonların gönlünde taht kuran Türk müziğinin efsane isimlerinden Ferdi Tayfur’a Allah’tan rahmet; ailesine ve sevenlerine başsağlığı dilerim” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat, Kurum sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Sanat dünyamızın değerlisi; sesiyle, sözüyle milyonların duygularına tercüman olan, arabesk müziğin beyefendisi sanatçımız Ferdi Tayfur’a Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun” ifadelerini kullandı. Sağlık Bakanlığının, sosyal medya hesabında yapılan açıklamada, “Ülkemizin nadide sanatçılarından Ferdi Tayfur’un vefatını derin bir üzüntüyle öğrendik. Türk müziğine kazandırdığı eserlerle milyonların gönlünde taht kuran Ferdi Tayfur, her daim saygıyla anılacaktır. Ailesine, yakınlarına, sevenlerine ve sanat camiasına başsağlığı diliyoruz” denildi. Ferdi Tayfur’un vefatı üzerine Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kaçır, “Duygulara tercümandı. Milyonların sevgisini kazanmış büyük bir sanatçıydı. Değerli sanatçımız Ferdi Tayfur’a Allah’tan rahmet, ailesine, müzik camiamıza ve sevenlerine başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı. “Türk müziğinin unutulmaz sesi Ferdi Tayfur’a Allah’tan rahmet diliyorum” Sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklama yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Türk müziğinin unutulmaz sesi Ferdi Tayfur’a Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve tüm müzik camiasına başsağlığı diliyorum. Şarkılarıyla gönüllerde taht kuran büyük sanatçıyı daima hatırlayacağız. Mekânı cennet olsun” dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ferdi Tayfur’un vefatıyla ilgili yaptığı paylaşımda şunları kaydetti: “Birbirinden unutulmaz eserleriyle Türk müziğinin unutulmaz isimlerinden olan Ferdi Tayfur’u kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kıymetli sanatçımıza Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve müzik camiamıza başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun.” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan Ferdi Tayfur’un Türk müziğinin unutulmaz sesi olduğuna dikkati çekerek, “Vefat haberini teessürle öğrendiğim usta sanatçımız, Türk müziğinin unutulmaz sesi Ferdi Tayfur’a Allah’tan rahmet diliyorum. Ailesinin, sevenlerinin ve tüm sanat camiasının başı sağ olsun. Mekanı cennet olsun” dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi: “Ülkemizin yetiştirdiği kıymetli sanatçılardan, arabesk müziğin unutulmaz ismi, ’Ferdi Baba’ lakabıyla gönüllere taht kuran Ferdi Tayfur’un vefatını üzüntüyle öğrendim. Başta ailesi olmak üzere, tüm sevenlerine ve sanat camiasına sabırlar diliyorum. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ferdi Tayfur’un insanların gönlünde taht kurduğunu belirterek, “Eserleriyle milletimizin gönlünde taht kuran Türk müziğinin unutulmaz sesi Ferdi Tayfur’u kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Usta sanatçımıza Allah’tan rahmet, değerli ailesine, sevenlerine ve sanat camiasına başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun” açıklamasında bulundu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, sosyal medya paylaşımında şunları kaydetti: “Unutulmaz eserleriyle milyonların duygularına tercüman olan Türk müziğinin unutulmaz ismi Ferdi Tayfur’u kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Değerli sanatçımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına, sevenlerine ve müzik camiamıza başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun.” AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Hayatımıza dokunan sözlerin ve yorumların sahibi, değerli sanatçımız Ferdi Tayfur’u kaybettik. Çok üzgünüz. Değerli sanatçımız Ferdi Tayfur’a Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm sanat dünyamıza başsağlığı diliyoruz. Mekânı cennet olsun” dedi. Ferdi Tayfur’un vefatı üzerine sosyal medya hesabından paylaşım yapan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, “Müziğimizin eşsiz isimlerinden Ferdi Tayfur’un yaşamını yitirmesinden dolayı derin bir üzüntü içindeyim. Ferdi Tayfur’a Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.
Elbistan’da depremzedeler yeni yuvalarına yerleşiyor
02 Ocak 2025 Perşembe - 21:26 Elbistan’da depremzedeler yeni yuvalarına yerleşiyor Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 6 Şubat depmlerinde büyük yıkım yaşayan Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde sağlam ve güvenli konutlar inşa ediyor. TOKİ tarafından ilçede yapımı tamamlanan 3 bin 621 konutun anahtarları hak sahiplerine teslim edildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Murat Kurum, çalışmaları “İşte eser meydanda” notuyla paylaştı. Evine taşınan Tahsin Öztunç, “Devlet kutsaldır. Devlet zırhtır. Gerçekten burada devlet tecrübesi var. Devlet, herkese şefkatli kollarından uzattı ve uzatıyor” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ağır yıkımların yaşandığı kentte yeniden inşa çalışmalarını sürdürüyor. Bugüne kadar Kahramanmaraş’ta Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), Emlak Konut Genel Müdürlüğü ve Yapı İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 30 bine yakın konut ve iş yeri teslim edildi. Karaelbistan Mahallesi’nde tüm konutlar tamamlandı TOKİ, 7.6 büyüklüğündeki ikinci depremin merkez üssü Elbistan’da 7 bin 459 konutun ihalesini tamamlayarak inşasına başladı. Konutlardan 3 bin 621’inin anahtarları hak sahiplerine teslim edildi. Elbistan’ın Karaelbistan Mahallesi’nde ise ihalesi yapılan 2 bin 365 konutun tamamı tamamlanarak teslim edildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Murat Kurum, çalışmaları “İşte eser meydanda” notuyla paylaştı. TOKİ Uzmanı Taha Selvi, Karaelbistan’da çalışmaların 4 etap halinde yürütüldüğünü, konutların yatay mimaride zemin+5’i geçmeyecek şekilde inşa edildiğini belirtti. “Yarın buralar gülistanlık olur” Yeni evlerine yerleşen hak sahipleri devletin herkese el uzattığını anlattı. Fadime Doğan, “Sıcak suyumuz hazırdı. Elektriğimiz yanıyordu, ocağımız yanıyordu. Evini anlat deseler ne derim biliyor musun? Çok şükür. Kapımı açtım, sapasağlam. Camdan bakıyorum, yarın buralar yeşillik, güllük gülistanlık olur” diye konuştu. “Dünya çapında büyük bir başarı” Nihat Doğan ise konutların kendisine 5 yıldan önce çıkacağını düşünmediğini ama 1 yılda tamamlanınca çok şaşırdıklarını dile getirerek, "İnsanlığın gördüğü en büyük afetlerden biriydi. Vatandaşları bir an önce evlerine yerleştirebilmek için çok hızlı hareket edildi. Bu kadar hızlı olacağını biz tahmin etmiyorduk. 1 yıl içerisinde biz gelip sıfırdan evimize yerleşebiliyorsak bu sadece Türkiye için değil dünya çapında büyük bir başarıdır. Depremle birlikte yıkılan ne kadar hayaller varsa bir yıl içerisinde çıkan evlerle yeniden hayata başlamanın umudu içimizde yeşerdi. Burası bizim umutlarımızın yeniden yeşerdiği, filizlendiği bir yer oldu" dedi. “İşte eser meydanda; yuvamızda, evimizde oturuyoruz” Başka bir hak sahibi Tahsin Öztunç ise duygularını şöyle dile getirdi: "Atalarımız ne demiş? ‘Er kişi odur ki dünyada bıraka bir eser, eseri olmayan kişinin yerinde yeller eser’. İşte eser meydanda. Yuvamızda, evimizde oturuyoruz. Rahatız. Hiçbir kaygımız, sıkıntımız yoktur şükür. Devlet kutsaldır. Devlet zırhtır. Gerçekten burada devlet tecrübesi var. Devlet, herkese şefkatli kollarından uzattı ve uzatıyor. Herkes devlet imkanlarından faydalanıyor.
Bakan Fidan: “Türkiye, Suriye’de kim olursa olsun bunların da koruyucusudur”
02 Ocak 2025 Perşembe - 20:51 Bakan Fidan: “Türkiye, Suriye’de kim olursa olsun bunların da koruyucusudur” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Belçikalı mevkidaşı Bernard Quintin ile görüştü. İkili görüşmenin ardından yaptığı basın toplantısında Bakan Fidan, “Türkiye, Suriye’de kim olursa olsun bunların da koruyucusudur” dedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Belçika Dışişleri, Avrupa İşleri, Dış Ticaret ve Federal Kültürel Kurumlar Bakanı Bernard Quintin ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı’ndan gerçekleşen görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Bakan Fidan, “Savunma sanayii ilişkilerinde giderek Belçika’yla daha fazla adım atmayı Belçikalı firmalarla Türk firmaları arasındaki ilişki trafiğini daha da arttırmayı düşünüyoruz. Diğer taraftan Belçika’daki Türk toplumu gerçekten Belçika toplumuna iyi entegre olmuş durumda. İki ülke arasında köprü rolü oynayan bir toplum. Oradaki vatandaşlarımızın, soydaşlarımızın durumu da gerçekten iyi durumda. Diğer taraftan kendileriyle terörle mücadele konusunu da konuştuk. Özellikle PKK’nın DHKP/C’nin ve FETÖ’nün Belçika’da kendilerine zemin bulması, oradaki yerel hukuktan politik sistemden istifade ederek bir suistimal alanı genişletmesi ve bu genişletilen alanı Türkiye’nin aleyhinde kullanmasının önlenmesi konusundaki görüşlerimizi kendilerine aktardık. Kendileriyle Avrupa Birliği meselesini de konuştuk. Özellikle Belçika’nın Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine verdiği destek diğer taraftan özellikle gümrük birliği meselesi konusu bu konuda atılması gereken adımlar, Avrupa Birliği’nin şu an içerisinde bulunduğu birtakım sorunlar, karar alma mekanizmaları Türkiye ile olan üyelik ilişkisinin tarihinin problemleri. Bunları da masaya yatırdık. Bölgesel konular itibariyle Ukrayna’da tabii ki bir ateşkesi, bir barışı hemen istiyoruz. 21. yüzyılda Avrupa’nın ortasında yüz binlerce insanın hayatına mal olan ve koskoca bir ülkeyi yerle bir eden bir savaşın bir an önce durmasını ve bu savaşın yol açtığı göç, ekonomik krizler ve diğer krizlerin bir an önce Avrupa ve dünya genelinde sona ermesi ile ilgili düşüncelerimizi gündeme getirdik” dedi. Suriye konusunda 50 yıllık Esad rejiminin son bulmasını olumlu karşıladıklarını belirten Bakan Fidan, “Umuyoruz, bir an önce Suriye halkı kendi geleceğini büyük bir hızla inşa edecek. Bunun için uluslararası toplumun nitelikli desteğine ihtiyacı var. Türkiye gerek kendi imkanlarını, gerek uluslararası toplumun imkanlarını seferber etmede elinden geleni yapmakta. Bu çerçevede değerli dostumla da görüş alışverişinde bulunduk. Özellikle Suriye’nin yeni hükümetinin bu aşamada iç bütünlüğünü sağlarken toprak siyasal egemenliği sağlarken aynı zamanda ülkenin yeniden inşası için gerekli olan ekonomik ve finansal araçların, ticari araçların bir an önce sağlanması konusunda da görüş birliği içerisinde olduk. Bu konuda elimizden gelen her şeyi yapmaya hazır bir kez daha ifade ettik” şeklinde konuştu. “DEAŞ tutuklularını orada tutmak için PKK’yı bu işle memur etmek bir kriz” Kamplarda ve hapishanelerde bulunan DEAŞ’lı tutukluların serbest bırakılması konusunda Türkiye’nin net bir pozisyon ortaya koyduğunu aktaran Bakan Fidan, “Özellikle kamplarda ve hapishanelerde tutulan DEAŞ tutukluları, bunlar ait oldukları ülkeler tarafından geri alınmalılar. Bunların burada belirsiz bir süre içinde tutulması, herhangi bir yargılanma prosedürüne tabi tutulmaması ve geleceklerinin ne olduğuna dair bir planın olmaması bölgede bir kriz kaynağına dönmüş durumda. Özellikle DEAŞ tutuklularını orada tutmak için başka bir terör örgütü olan PKK’yı bu işle memur etmek gerçekten uluslararası sistem için bir kriz. Türkiye olarak, hem uluslararası bu sistemi en iyi şekilde çözmek hem de Türkiye’nin endişesi olan güvenlik sorununu ortadan kaldırmak hem de Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamak için tekliflerimiz hazır. Bir an önce Suriye hükümetinin kamp ve hapishanelerin güvenliğini devralıp olmazsa Türkiye bu konuda destek vermeye hazırdır” ifadelerine yer verdi. “Türkiye, Suriye’de kim olursa olsun bunların da koruyucusudur” Suriye’deki değişikliklere değinen Bakan Fidan, "Bu yeni dönemde de kendisini sıkıntıda ve endişede hisseden herhangi bir Suriye’de çoğunluk veya azınlık varsa, kim olursa olsun; Nusayriler olur, Aleviler olur, Yezidiler olur, Hristiyanlar olur, kimler olursa olsun, Türkiye, diğerlerinin olduğu gibi bunların da hamisidir, koruyucusudur. Bunların Suriye’de başına bela gelmemesi için her türlü girişimde bulunuyoruz. Suriye’nin yeni yönetimi de bu konuda fevkalade hassas. İnşallah hiçbir şey olmaz ama olması durumunda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu konuda son derece hassas, prensipleri belli. Kim zulme uğrarsa biz zulme uğrayanın yanında yer alırız. Onunla gerekli dayanışma içerisinde bulunuruz. Dolayısıyla kime olduğuna değil, ne yapıldığına bakıyoruz" dedi. “Türkiye 4. büyük ticari ortağımız” Quintin basın toplantısında, Belçika’da oldukça yüksek bir Türk nüfusuna ev sahipliği yaptıklarının altını çizerek, "Türkler, sivil toplumumuza önemli katkılarda bulunuyor. Türkiye şu an 4. büyük ticari ortağımız. Genel olarak Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerden bahsettik. Ayrıca belirtmek isterim ki gümrük anlaşması konusunda Belçika’ya güvenebilirsiniz. AB üyeliği konusunda da bize güvenebilirsiniz ancak bu konunun zor olduğunu biliyoruz. Yine de en başından beri tavrımız net oldu. Ukrayna bizim için varoluşsal bir tehdit. Ukrayna Belçika’ya çok yakın. 2025’te orada neler olacağını bilmiyoruz. Suriye’de ise en kötüsünün geride kaldığını görüyoruz. Yeni hükûmeti desteklemek istiyoruz. Siz komşuları olarak onları daha iyi tanıyorsunuz. Finansal sistemlerini daha iyi biliyorsunuz. Biz de bazı müeyyidelerin kaldırılması konusunda yardımcı olabiliriz. Ancak attıkları adımları da görerek onlara yardımcı olacağız. İyi niyetle yaklaşıyoruz" diye konuştu.