Yerel Haberler
Ankara
21 Eylül 2024 Cumartesi - 15:12 ATO Başkanı Baran: “Nijerya ile dostane ilişkileri, iş birliği ve ticaret rakamlarımıza yansıtma hedefindeyiz” Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, “Türkiye ve Nijerya arasındaki dostane ilişkilerin, bu tür iş birlikleriyle daha da pekişeceğine ve bunun ticaret rakamlarımıza yansıyacağına inanıyorum” dedi. Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ATO himayesinde, ATO İdea ve Nijerya Federal Hükümeti Endüstriyel Eğitim Fonu’nun ‘Skill Up- SUPA Programı’ kapsamında gerçekleştirilen iş birliği bilgilendirme toplantısına katıldı. ATO Duatepe Salonu’nda gerçekleşen toplantının açılışında, ATO Başkanı Gürsel Baran, Nijerya Federal Hükümeti Endüstriyel Eğitim Fonu Genel Müdürü Afız Oluwatoyın Ogun birer konuşma yaptı. Ankara’nın savunma ve havacılık sanayi, sağlık ve medikal, inşaat, eğitim ve enerji gibi alanlarda önemli potansiyeli olan bir merkez olduğunu ifade eden Baran, “Ankara, ticaret, sanayi ve turizmde önemli gelişmeler kaydediyor. Zengin bir birikime sahip olan şehrimizin, bu birikim ve tecrübesini, bir başka kıtadaki dost ülkeye, Nijerya’ya, Nijerya’daki sektörlere, sanayiye, ticarete aktaracak olması, ülkelerimiz arasındaki etkileşimi daha da artıracak çok önemli bir gelişme. Türkiye ve Nijerya arasındaki dostane ilişkilerin, bu tür iş birlikleriyle daha da pekişeceğine ve bunun ticaret rakamlarımıza yansıyacağına inanıyorum” açıklamasında bulundu. “Kıtadan kıtaya, endüstriyel bilgi ve tecrübe aktarımı” ATO İdea ve Nijerya Federal Hükümeti Endüstriyel Eğitim Fonu arasında hayata geçirilecek iş birliği hakkında da bilgi veren Baran, “Bu iş birliği sayesinde Başkentimizden eğitmenlerimizin, Nijeryalı eğitmenlere endüstriyel alanlarda bilgi ve tecrübelerini aktarmaları sağlanacak. Türkiye’de başlayacak ve ihtiyaç halinde Nijerya’da da devam edecek olan eğitim programları, yüz yüze ve online olarak gerçekleştirilecek” ifadelerine yer verdi. Baran, iş birliği kapsamında verilmesi planlanan eğitimleri ise; mühendislik temelleri teknikleri, mobilya yapımı, güneş enerjisi sistemi kurulumu ve bakımı, seramik sanatları, moda tasarımı-dikiş ve kesim, yaşlılar ve çocuklar için bakım hizmetleri, sağlık hizmetleri ve destek, profesyonel şefler için aşçılık kursu, endüstriyel makine operatörlüğü, makyaj sanatları-tırnak bakımı ve saç bakımı, lojistik yönetimi ve hizmetleri, etkinlik organizasyonu ve yönetimi olarak sıraladı. “1 milyar dolarlık ticaret hacmi yukarı taşıma gayretindeyiz” Türkiye ve Nijerya arasında, yaklaşık 1 milyar dolarlık dış ticaret hacmi olduğunu dile getiren Baran, “İki ülkenin potansiyeli, yakın ve dostane ilişkiler dikkate alındığında, bu rakamı yeterli görmek mümkün değil. Karşılıklı olarak, yatırım ve ticari iş birliği olanaklarının artırılması gerektiği kanaatindeyiz. Ankara Ticaret Odası olarak, Nijerya’nın ülkemiz ve Başkentimiz ile ticaretini daha yukarılara taşıma gayretindeyiz” diye konuştu. Ankara’nın inşaat ve müteahhitlik hizmetleri alanındaki potansiyeline de vurgu yapan Baran, Nijerya’daki 17 milyon konut açığı için bu potansiyelin iş birliği fırsatına dönüştürülebileceğini söyledi. Baran, “Türkiye olarak yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde dünyada Çin’den sonra ikinci sırada yer alıyoruz. Bu konuda da iş birliği içinde olabiliriz” şeklinde konuştu. “İş birliği adımı bizi heyecanlandırıyor” Nijerya Federal Hükümeti Endüstriyel Eğitim Fonu Genel Müdürü Afız Oluwatoyın Ogun da yaptığı konuşmada Ankara’nın yanı sıra İstanbul ve Antalya’da da sanayi, teknoloji, ticaret alanında incelemelerde bulunduklarını belirterek, “Burada olmak ve bu iş birliğine adım atmak bizi çok heyecanlandırıyor. Buraya geldiğimden beri birçok Türk iş insanı ile tanıştım, onların sıcak karşılamaları bizleri çok mutlu etti” değerlendirmesinde bulundu. Konuşmaların ardından heyet, Nijerya’daki altyapı, eğitim, sanayi ve ticaret gibi alanlara ilişkin sunum gerçekleştirdi.
Ankara Mamak’ta vatandaşlar sahipsiz köpeklerin çokluğundan tedirgin
16 Eylül 2024 Pazartesi - 14:21 Ankara Mamak’ta vatandaşlar sahipsiz köpeklerin çokluğundan tedirgin Ankara’nın Mamak ilçesindeki bir mahallede sayısı her geçen artan sahipsiz köpekler, çevre halkının endişe duymasına neden oluyor. Köpeklerin saldırgan tavırlar sergilediklerini söyleyen bir kişi, yetkililerden yardım talep ederek sorunun çözüme kavuşturulmasını istedi. Mamak’ta yer alan Altıağaç Mahallesi’ndeki sahipsiz köpekler, vatandaşların gündelik hayatlarında sorun yaşamalarına neden oluyor. Sayıları her geçen gün çoğalan köpeklerin özellikle sabah ve akşam saatlerinde çoğaldıkları ve saldırgan tavırlar sergiledikleri iddia edilirken, vatandaşlar köpeklerin çocukları daha çok hedef aldığını ifade etti. Korktuklarını ve dışarı çıkmaya çekindiklerini söyleyen mahalle sakinlerinden İdris Yavuz, yetkililerden yardım isteyerek durumun bir an önce çözüme kavuşturulmasını talep etti. Konuyla ilgili konuşan Yavuz, şunları dedi: "Çocuklarımızı ne işe gönderebiliyoruz, ne de başka bir şeye. Durumu belediyeye ilettik, müdahale ediyorlar ama köpekler yine çoğalıyor. Sürekli yavruluyorlar. Özellikle bir araya geldiklerinde insanlara saldırıyorlar. Özellikle küçük çocuklara saldırıyorlar. Her akşam birbirlerine de saldırıyorlar. Uyku uyuyamıyoruz, rahatsız oluyoruz. Bıktık resmen. Bir senedir bu durum sürüyor. Her akşam kovalamaca yaşıyorum. Çoğu kişi yemek vermeye geliyor, en çok o sebepten dolayı çoğalıyorlar. Tedirgin oluyoruz, korkuyoruz. Talebimiz, büyüklerimizden bu köpekleri toplayıp barınaklara yerleştirmesi."
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatında görev yapanların neredeyse 3’te 1’inden fazlası hafızlarımızdan oluşuyor”
16 Eylül 2024 Pazartesi - 13:56 Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatında görev yapanların neredeyse 3’te 1’inden fazlası hafızlarımızdan oluşuyor” Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatında görev yapanların neredeyse 3’te 1’inden fazlası hafızlarımızdan oluşuyor” dedi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş Kur’an Eğitim Merkezleri 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı Programına katıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı Şehit Ali Alıtkan Konferans salonunda gerçekleştirilen program Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, gençlere seslenerek, “Ne mutlu size, ne mutlu bize, ne mutlu hocalarınıza, anne-babalarınıza, ne mutlu milletimize, ne mutlu devletimize sizin gibi yavrularımız yürüyen Kur’anlarımız işte burada sizlerle beraberiz. Bakınız bir müjde daha var Peygamber Efendimizi anıyoruz. Onu müjdeleriyle analım. Buyuruyor peygamberimiz; ‘Bir yerde Kur’an’dan konuşuluyorsa o mekanın üzerinde melekler rahmet kanatlarını gererler ve sağanak sağanak rahmet yağdırırlar.’ İşte şu an bunu idrak ediyoruz. Sizin sayenize üzerimize sağanak sağanak rahmet yağıyor. Sizin sayenizde bulunduğunuz her yere rahmet yağacak” ifadelerini kullandı. Erbaş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Geçmişte hem hafızlık müessesi, hem imam hatip lisesi ve okulları çok büyük sıkıntılar yaşadı. Bundan 20-25 sene önce imam hatiplerimiz dibe vurdu neredeyse. Hafız öğrenci yoktu imam hatip liselerinde neredeyse hafız öğrenci kalmamıştı. Ben ilahiyat fakültesinde hocaydım; hocalığımın ilk yıllarında ders anlatırken bir ayet okumaya başladığımda ‘hadi hafızlar devam edin’ dediğimde 8-10 el kalkardı ayeti devam ettirirlerdi. Aradan bir müddet geçti, ders anlatırken hadi hafızlar ayetin devamını okuyun dediğimde sınıfta bir tek hafızın olmadığı zamanları yaşadık biz. Şimdi Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatında görev yapanların neredeyse 3’te 1’inden fazlası hafızlarımızdan oluşuyor. Çünkü biz son 5-6 senedir hafızlarımıza hep öncelik verdik. Hafız olanları Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görev almaları için teşvik ettik. Onlara daha çok kadro verdik. İnşallah bu ileride de böyle devam eder.”
350 motosiklet tutkunu gaziler için turladı
16 Eylül 2024 Pazartesi - 13:44 350 motosiklet tutkunu gaziler için turladı Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Harley Davidson Sahipleri Ankara Chapter Yönetimi, Gaziler Haftası dolayısıyla ‘Gaziler Sürüşü’ etkinliği düzenledi. Bu yıl 16’ncısı düzenlenen sürüş etkinliğine Türkiye’nin dört bir yanından gelen 350 motosiklet tutkunu katıldı. Motorcular, şehit yakınları ve gazilerle birlikte Ankara turu yaptıktan sonra Anıtkabir’de Atatürk’ün huzuruna çıktı. Ankara Büyükşehir Belediyesi bu yıl 16’ncısı düzenlenen “Gaziler Sürüşü” etkinliğine destek verdi. Harley Davidson Sahipleri Ankara Chapter Yönetimi tarafından düzenlenen etkinliğe Türkiye’nin dört bir yanından Başkente gelen 350 Harley Davidson tutkunu, motorlarının arkasına gazileri, gazi ve şehit yakınlarını alarak Başkent turu yaptı. Turun ardından Anıtkabir’e giden motorcular Ulu Önder Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı. Ankara Büyükşehir Belediyesinin desteği devam edecek Atatürk Orman Çiftliği Doğal Yaşam ve Atatürk Çocukları Parkı’nda düzenlenen etkinliğe Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Şehit Yakınları ve Gaziler Şube Müdürü Celal Ünal, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Genel Başkanı Mustafa Işık ve Harley Davidson Sahipleri Ankara Chapter Başkanı Önder İlbay ile şehit yakınları, gaziler ve motorcular katıldı. Toplum içinde gazilere olan duyarlılığı artırmak için çalışmalara devam edeceklerini kaydeden Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Şehit Yakınları ve Gaziler Şube Müdürü Celal Ünal, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e gazilik unvanının verişinin 103’üncü yılı münasebetiyle Ankara Büyükşehir Belediyesi Şehit Yakınları ve Gaziler Şube Müdürlüğü olarak Doğal Yaşam ve Atatürk Çocukları Parkı’nda Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen Harley Davidson motosiklet ekibi ve gazilerimizle birlikte bu anlamlı günde buluşarak kahraman gazilerimizin Gaziler Günü’nü kutluyoruz” dedi. “Onları onore etmek bizim boynumuzun borcudur” Gaziler Haftası dolayısıyla etkinlik düzenlediği için Ankara Büyükşehir Belediyesine teşekkür eden Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Genel Başkanı Mustafa Işık ise, “Ankara’da 16’ncı kez bu sürüşü gerçekleştiriyoruz. Harley Davidson Sahipleri ve Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği’nin ortaklaşa yürütmüş olduğu projede ’16. Gaziler Sürüşü’nde hem gazilerimizle motosikletçilerin bir araya gelmesini sağlamak hem de Mustafa Kemal Atatürk’e gazilik unvanı verilişinin 100’üncü yıl dönümünü hep birlikte kutlamak ve Gazi’nin makamına tekrar Anıtkabir’de gitmek için burada bulunmaktayız. Sivil toplum örgütleri bir araya gelerek bazı projeler gerçekleştiriyor. Bunu kamu ve sivil toplum kuruluşlarıyla da iş birliği hâlinde yapmak istiyoruz. Burada Ankara Büyükşehir Belediyesinin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının da yetkilileri var. Hep birlikteyiz, güzel bir program olmasını temenni ediyoruz” diye konuştu. “Gaziler Sürüşü”nün 16’ncısını düzenlemekten büyük mutluluk duyduklarını dile getiren Harley Davidson Sahipleri Ankara Chapter Başkanı Önder İlbay da şöyle konuştu: “Bu sene etkinlik için Ankara Büyükşehir Belediyesinden, Ankara Emniyetinden ve Ankara Valiliğinden aldığımız desteklerle ortaya güzel bir şeyler çıkartmaya çalışıyoruz. Amacımız gazilerimiz ile ilgili bir farkındalık oluşturmak. Gazilerimiz bu vatanın bütünlüğü için, milli değerlerimiz için hiç düşünmeden canlarını tehlikeye atmışlar, bu uğurda gazilik unvanına erişmişler. Onları onore etmek bizim boynumuzun borcudur.”
Büyükşehir Batıkent Emekli Etkinlik Merkezi üyelerinden sergi
16 Eylül 2024 Pazartesi - 13:11 Büyükşehir Batıkent Emekli Etkinlik Merkezi üyelerinden sergi Ankara Büyükşehir Belediyesi Batıkent Emekli Etkinlik Merkezi üyelerinin 2 ay boyunca hazırladıkları el emeği göz nuru eserleri görücüye çıktı. Emekli Etkinlik Merkezi içerisine kurulan sergide örgü, çini boyama, takı tasarımı ve resim alanlarında hazırlanan ürünler yer aldı. Ankara Büyükşehir Belediyesi, Başkentlileri kültür ve sanat etkinlikleriyle buluşturmayı sürdürüyor. Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığına bağlı Batıkent Emekli Etkinlik Merkezi üyelerinin 2 ay boyunca eğitmenler eşliğinde hazırladıkları el emeği göz nuru eserleri görücüye çıktı. Amaç: Yaşam kalitelerini artırmak Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı, emeklilerin yaşam kalitesini artırmak ve sosyal açıdan desteklemek amacıyla Batıkent’te hizmete açtığı etkinlik merkezi emekli vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor. 55 yaş üzeri üyelerin yeteneklerini sergilediği Emekli Etkinlik Merkezi içerisine kurulan sergide; örgü, çini boyama, takı tasarımı ve resim alanlarında hazırlanan ürünler sergilendi. Katılımcılar, etkinlik merkezi üyesi emeklilerin oluşturduğu müzik grubunun Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziğinden oluşan müzik dinletisi ile keyifli zaman geçirdi. Sergiye yoğun ilgi Üyelerin yeteneklerini sergilemeleri için etkinlik merkezinin büyük fırsat sunduğunu vurgulayan Yaşlı Hizmetleri ve Şefkatevleri Şube Müdürü Esin Mızrak, “Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Emekli Etkinlik Merkezimizin 60 kişilik kursiyeriyle eğitmenlerimiz eşliğinde bir sergi düzenledik. 55 yaş üzeri üyemiz 2 aylık kısa bir süre içerisinde örgü, çini boyama, takı tasarımı ve resim alanlarında el emeği ürünler tasarladı. Tasarlanan ürünler etkinlik merkezimizde sergilendi ve üyelerden yoğun ilgi gördü. Emeği geçen tüm emeklilerimize teşekkür ediyoruz” dedi.
YÖK Başkanı Özvar: “QS 2025 Dünya Üniversiteler Sıralaması’nda 5 üniversitemiz ilk 500 içerisine girdi”
16 Eylül 2024 Pazartesi - 13:01 YÖK Başkanı Özvar: “QS 2025 Dünya Üniversiteler Sıralaması’nda 5 üniversitemiz ilk 500 içerisine girdi” Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, YÖK’ün en önemli misyonunun üniversitelerdeki ulusal ve uluslararası rekabet gücünü arttırmak olduğunu söyleyerek, “QS 2025 Dünya Sıralamasında 5 üniversitemiz ilk 500 içerisine girme başarısı gösterdi” dedi. Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, Gazi Üniversitesi’nde düzenlenen Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı’nın açılışına katıldı. İki gün sürecek olan toplantı çerçevesinde nitelikli bilgi üretmenin teşvik edilmesi, doktoralı araştırmacı sayısının artırılması, disiplinlerarası çalışmaların teşvik edilmesi, uluslararası işbirliklerinin güçlendirilmesi ve Türk üniversitelerinin görünürlüğünün artırılması hedeflendi. Programda bir açılış konuşması gerçekleştiren YÖK Başkanı Erol Özvar, YÖK’ün en önemli misyonunun üniversitelerdeki ulusal ve uluslararası rekabet gücünü, uluslararası görünürlüğünü ve saygınlığını artırmak olduğunu dile getirdi. Özvar, QS 2025 Dünya Sıralamasında 5 üniversitenin ilk 500 içerisine girdiğini aktararak, “Ortadoğu Teknik Üniversitesi 285’inci, İstanbul Teknik Üniversitesi de 326’ncı sırada yer almış ve sıralamada öne çıkan üniversitelerimiz olmuştur. Ayrıca bu sıralamada 11 araştırma üniversitemiz ilk bin içerisine girme başarısını göstermiştir. Bu istikrarlı yükselişin önümüzdeki yıllarda hızlanarak devam edeceğine inanıyoruz. Nitekim ‘12. Kalkınma Planı’nda yer alan yükseköğretimle ilgili hedeflerimizden birisi de ‘Dünya Akademik Başarı Sıralamaları’nda ilk 500’de yer alan üniversite sayımızı 2028 yılında 10’a çıkarmak olarak belirlenmiştir” açıklamasında bulundu. “Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi’nin açılışını fiilen gerçekleştiriyoruz” Yükseköğretim Kurulu’nun uluslararasılaşmasına dair yeni adımlarından bir tanesini yakın zamanda atacaklarını kaydeden Özvar, “Önümüzdeki hafta, 23 Eylül 2024 tarihinde Azerbaycan’ın Bakü şehrinde Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi’nin açılışını fiilen gerçekleştiriyoruz. Bu açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte gerçekleştireceğiz. Bu bizim için tarihi bir adımdır. Türkiye’den 3 araştırma üniversitemiz olan İTÜ, ODTÜ, Hacettepe üniversitelerinin mevcut 3 programını yurt dışında kurulan bir üniversiteye taşıyoruz” diye konuştu. “Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi bir ‘çatı üniversite’ niteliği taşıyacak” Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi’nin yeni uluslararası üniversite modeli özelliğiyle dünyada bir ilk olacağına da dikkati çeken Özvar, “Bu üniversite, daha önce kurulan Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi ve Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi’nden farklı bir modelde kurulmuştur. Bu yeni modelde Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri, en iyi oldukları alanlarla ilgili programlarını Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi bünyesinde açarak bu programların akademik sorumluluğunu üstleneceklerdir. Dolayısıyla Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi Türkiye’den farklı üniversitelerin programların yer alacağı bir ‘çatı üniversite’ niteliği taşıyacaktır. İlk defa uygulayacağımız bu modeli önümüzdeki yıllarda farklı coğrafyalara da taşıyarak yaygınlaştırmayı düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi. Özvar, doktora derecesine sahip nitelikli araştırmacıların kısmi zamanlı görevlendirilmesine imkan tanıyan 2547 sayılı Kanunun Ek 46’ncı maddesinin yürürlüğe girdiği 5 Temmuz 2022 tarihinden beri, YÖK’e yapılan 183 başvuru arasından 113 doktora dereceli nitelikli araştırmacının kısmi zamanlı olarak görevlendirildiğini aktardı. “Vakıf yükseköğretim kurumlarının bilimsel araştırma projeleri harcamalarına esneklik getirildi” Vakıf üniversitelerinin taleplerini de dikkate aldıklarını vurgulayan Özvar, 9 Mayıs 2024 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Vakıf Yükseköğretim Kurumları İhale Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle, vakıf üniversitelerindeki AR-GE harcamalarını rahatlatacak önemli bir değişiklik gerçekleştirdiklerini belirtti. Özvar, “Bu değişiklikle, yönetmeliğin 42’inci Maddesinin birinci fıkrasına ‘Vakıf yükseköğretim kurumlarının öz gelirleri ile ulusal/uluslararası kuruluşların araştırma ve geliştirme projeleri için sağladıkları fon tutarını aşmamak kaydıyla, mütevelli heyet tarafından belirlenen limitlere kadar yapacakları alımlar Yönetmelik hükümlerine tabi olmayıp, bu alımlar doğrudan tahmini bedel belirlenmek suretiyle yapılır’ ifadesi eklenmiştir. Böylece vakıf yükseköğretim kurumlarının bilimsel araştırma projeleri kapsamındaki harcamalarına önemli bir esneklik getirilmiştir” diye konuştu. “ADEP bütçe teklifi Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na iletildi” Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP) kapsamında ilk defa 2022 yılı Haziran ayında 20 araştırma üniversitesine Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından 100 milyon lira bütçe aktarımı yapıldığını söyleyen Özvar, “Araştırma Üniversiteleri Yıllık Performans Puanlarına göre bu bütçe dağılımı belirlenmişti. 2023 yılında aktarılan bütçe 250 milyon liraya, 2024 Bütçe Yılında ise 400 milyon liraya çıkarılmıştı. Kurulumuz tarafından 2025 yılı için ADEP bütçe teklifi Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na iletilmiş olup önümüzdeki bir iki ay içerisinde miktarın kesinleşmesi beklenmektedir. Bu konudaki takdirlerinden dolayı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve özel destekleri için de Strateji ve Bütçe Başkanımız Sayın İbrahim Şenel’e hassaten teşekkür ediyorum” dedi. “6 üniversitemizi ‘Araştırma Üniversiteleri Aday İzleme Programı’na dahil ettik” Araştırma Üniversiteleri programında yer almamasına rağmen; araştırma, yayın ve proje performanslarını her geçen yıl yükselten üniversitelerin de programa dahil olabilme imkanının olduğunu aktaran Özvar, “Bu üniversitelerin motivasyonlarını artırmak, araştırma üniversitesi olma potansiyeline sahip üniversitelerimizi de bu tatlı rekabetin içine alarak yeni bir sinerji oluşturmak amacıyla geçtiğimiz yılın sonunda, araştırma üniversiteleri ligi dışındaki üniversitelerimiz arasında yapılan değerlendirmeler sonucunda; 6 üniversitemizi ‘Araştırma Üniversiteleri Aday İzleme Programı’na dahil ettik. Bu üniversitelerimiz; Akdeniz, Gaziantep, Kocaeli, Ondokuz Mayıs, Sakarya ve Selçuk Üniversiteleridir. Bu çerçevede Aday İzleme Programına dahil edilen 6 üniversitemizi 2024 yılı itibarıyla 2 yıllık izleme sürecine aldık. Bu sürenin, yani 2025 yılının sonunda, bu üniversitelerimiz arasından performansı mevcut araştırma üniversitelerinin üzerine çıkan olduğu takdirde bunları programa dahil etmeyi planlıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Sincan Belediyesi kültür ve sanat etkinliklerini vatandaşlarla buluşturuyor
16 Eylül 2024 Pazartesi - 12:31 Sincan Belediyesi kültür ve sanat etkinliklerini vatandaşlarla buluşturuyor Sincan Belediyesi’nin sunduğu ücretsiz tiyatro oyunlarıyla, vatandaşlar kültür ve sanatla iç içe bir hafta sonu geçiriyor. Sincan Belediyesi kültür ve sanat etkinlikleriyle vatandaşları buluşturmaya devam ediyor. Çalışmalar kapsamında, “Babam Geri Döndü” adlı tiyatro oyunu vatandaşlara sahnelendi. İlk kez Lale Konferans Salonu’nda sahnelenen oyun tiyatro severlerin beğenisine sunuldu. Oyunda, aile içi kuşak çatışmaları ele alınırken günümüzde yaşanan toplumsal olayların da altı çizildi. Çocukların ve gençlerin kontrolsüz sosyal medya kullanımları ve teknoloji bağımlılıklarına da atıfta bulunuldu. Derin mesajlar içeren oyunda Filistin’de yaşanan soykırım da unutulmadı. Oyunun prömiyerine Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan ile birlikte, Ankara Batı Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Şenel Altınay da katıldı. “Sosyal medya bağımlılığı çocuklarımızın enerjisini sömürüyor” Program sonunda konuşma yapan Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan şunları söyledi: “Belki para, pul, maddiyat bugün eksik olur, yarın fazlası olur ama değerlerimizi kaybetmek herhalde hepsinden daha kötü. Bu sebeple değerlerini kaybetmeyen bir millet olarak devam etmek hepimizin en temel hedefi olmalı. Maalesef, sosyal medya bağımlılığı gençlerimizi alıp götürüyor. Teknoloji ve sosyal medya bağımlılığı tüm çocuklarımızın ve gençlerimizin enerjisini sömürüyor, etkisi altına alıyor. Onları ailelerinden, okulundan uzaklaştırıyor. Bu önemli konuların altını çizip bir farkındalık oluşturmayı amaçlayan değerli Orhan Hocam ve ekibine çok teşekkür ediyorum.”
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanından grip uyarısı: “Grip olan çocuklarınızı okula ya da kreşe göndermeyin”
16 Eylül 2024 Pazartesi - 11:57 Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanından grip uyarısı: “Grip olan çocuklarınızı okula ya da kreşe göndermeyin” Acıbadem Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Derya Bekteş, grip hastalığına yakalanan çocukların okula ya da kreşe gönderilmemesi tavsiyesinde bulundu. Acıbadem Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Derya Bekteş, gribin, influenza A ve B virüsünün yol açtığı bir enfeksiyon olduğunu vurgulayarak, “Kas, baş ve boğaz ağrısı, titreme, 40 dereceyi bulan ateş, burun akıntısı, öksürük, ishal ve kusma görülür. Birkaç gün ile 2 hafta arasında iyileşir. Şikayet başlangıcından 1 gün önce ve hastalandıktan 5-7 gün sonraya dek bulaştırıcıdır” dedi. “Grip olan çocuklarınızı okula ya da kreşe göndermeyin” Grip olan kişilerin hapşırık ve öksürük yoluyla virüsü yaydığını belirten Dr. Bekteş, “Virüsü ağız ya da burun yoluyla soluruz. Gripli kişinin temas ettiği yerlere temas edip elimizi ağız veya burnumuza dokundurduğumuzda da alırız. Hastanın kapalı ortama girip çıkması bile risklidir. Örneğin asansörler bu nedenle çok risklidir” diye konuştu. Korunma yollarının iyi bilinmesi gerektiğine dikkati çeken Dr. Bekteş, korunmada ilk şartın hastalarla temastan ve kalabalık ortamlardan uzak durmaktan geçtiğini belirtti. Ayrıca vücut direncini yüksek tutmanın çok önemli olduğunu; bunun için düzenli uyku, stresten uzak kalmak, bol taze-meyve tüketmek, terlemeyecek şekilde giyinmek, sık sık el yıkamak, maske kullanımı ve ortamın nemini artırmak gerektiğini ifade etti. Grip hastalığına yakalanan çocukların okula ya da kreşe gönderilmemesi gerektiğinin de altını çizdi. “Grip ve soğuk algınlığı birbirinden farklıdır” Gribin soğuk algınlığına farklılıklar gösterdiğine değinen Dr. Bekteş, “200’den fazla virüs soğuk algınlığı yaparken influenza A ve B grip yapar. Gripte yüksek ateş, baş ağrısı, halsizlik ve öksürük daha şiddetli iken boğaz ağrısı nadirdir. Tanı boğaz sürüntü testi alınarak konulur. Antibiyotikler bakteri üzerinde etkilidir, virüslere etkisi yoktur. İlk 48 saat içinde tanı konulduğunda antiviral tedavi verilir. Tedavi destekleyicidir. Bol sıvı tüketimi, istirahat gerekirse ateş düşürücü ve kas ağrısını gidermek için parasetamol-ibuprofen kullanılabilir” dedi. “Grip aşısı her yıl yeniden yapılmalı” Gripten korunmada en etkili yöntemlerden birinin grip aşısı yaptırmak olduğunun altını çizen Dr. Bekteş, “Bir kez grip hastalığı geçirmek hastalığa karşı bağışıklık sağlamamaktadır. Intramuskuler yani kas içi ve deri altı enjeksiyon ile uygulanmalı ve işlem öncesi iyice çalkalanmalıdır. İnaktif yani ölü aşıdır. Her yıl kış aylarında görülmesi beklenen grip virüslerine karşı yeniden hazırlanır. Grip virüsü her yıl değişim gösterir. Her yıl yeni aşı yapılmalıdır. Aşı iyi tolere edilir. Genellikle yan etki görülmez. Aşı yerinde ağrı nadiren olabilir. Aşı sonrası nadiren hafif geçen 1-2 gün içinde kendiliğinden geçen nezle benzeri şikayetler oluşabilir. Sistemik ve lokal etkiler 24-48 saat içinde kaybolur” diye konuştu. Genellikle ekim ve mayıs ayları arasında grip görüldüğünü belirten Dr. Bekteş, grip vakalarının görülmeye başlamadan en az iki hafta önce yani eylül ve ekim aylarında yapılmasını tavsiye etti. Aşının koruyucu hale gelmesi için 2 hafta geçmesi gerektiğini, koruyucu etkisinin ise 6 ila 8 ay arasında olduğunu da sözlerine ekledi. Aşının ciddi gribe yakalanma oranını yüzde 75 azalttığını ve özellikle ağır hastalık tablosu ve hastane yatışından koruduğunu vurguladı. “Riskli gruplar ihmal etmemeli” Dr. Bekteş, aşının kimler için uygun olduğuna dair soruyu ise şöyle cevapladı: “6 aylıktan itibaren herkes grip aşısı yaptırmalıdır. 6 ay ila 5 yaş arası çocuklara, ilk 3 aydan sonra gebeler, emziren anneler de hiç endişelenmeden aşı olabilirler. Ayrıca risk altındaki gruplar var; bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler, sağlık çalışanları, yaşlılar; astım, diyabet, kalp, böbrek hastalığı, nörolojik hastalık, kanser, organ ve kemik iliği nakli olmuş hastalar, çeşitli kronik hastalıklar yaşayanlar ve onlarla aynı evde yaşayan ile bakım veren kişiler de aşıyı mutlaka yaptırmalılar.” Risk grubunda olmayan çocukların dahi aşılanması gerektiğinin altını çizen Dr. Bekteş, “Hafif üst solunum yolu enfeksiyonu aşı yapılmasına engel olmaz. Bazen geçirilen hastalığın influenza olup olmadığı kesin anlaşılamaz. Şüphede kalındığında grip geçirmiş kişiye aşı yapılsa da herhangi bir yan etki oluşmaz. Gebeyken aşı yapılırsa, doğum sonrası bebek aşı olacağı zamana dek birkaç ay anne karnındaki aldığı antikorlarla korunur” dedi. “Grip geçiren kişinin aşı olmasına gerek kalmaz.” 6 aydan küçük bebeklerin anne sütü sayesinde koruma altında olduğu için aşıya gerek duymadığından bahseden Dr. Bekteş, “İlk 3 ayındaki gebeler, doktoru tarafından kesin gerekli olduğu saptanırsa grip aşısı olabilir. Ayrıca alerji uzmanlarına danışarak şiddetli yumurta alerjisi olanlar da yaptırmalılar. Aşının sakıncalı olduğu hastalık grupları da var. Geçmişte alerjik reaksiyonu olanlar, influenza aşısını takiben 6 hafta içinde gullian-barre sendromu geçirme öyküsü olanlar, ateşli orta-ağır hastalığı olan çocuklar için aşının sakıncaları olabilir” dedi. Aşı olmadan önce aynı yıl içinde grip geçirmiş kişinin zaten virüse karşı bağışıklık kazandığını, o sene aşı olmasına gerek olmadığını anlattı. Aşı dozları önemli Dr. Bekteş 6 ay ve 3 yaş arası çocukların daha önce aşılanmamışsa yarım doz (0,25 ml), 4 hafta sonra ikinci doz yapıldığını; geçen yıl yapıldıysa 3 yaş altına tek ya da iki dozun yeterli olduğunu; daha önce yapılmadıysa 3-8 yas arasında 4 hafta arayla tam doz (0,5 ml) uygulanması gerektiğini dile getirdi. 9 yaş üzerindekilere tek ve tam dozun yeteceğini belirten Dr. Bekteş, 2 doz yapılması gereken yerde tek doz yapılırsa koruyuculuğun hiç olmayacağı ya da az olacağı uyarısında bulundu. Anne babaların, aşının içinde cıva bazlı koruyucu thimerosal olup olmadığını sorduklarını aktaran Dr. Bekteş “Bu, çoklu dozlu aşılara eklenen ve mikroorganizma bulaşını önlemeye yarayan bir maddedir. Tek doz aşılar bunu içermez. Ayrıca bilimsel çalışmalar bu maddenin lokal şişlik ve kızarıklık dışında başka bir zararlı etkisini bildirmemiştir” dedi.