Yerel Haberler
Ankara
Ankara’daki su kesintisine vatandaştan tepki "Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" 22 Aralık 2025 Pazartesi - 16:11:49 Ankara’nın Sincan ilçesinde yaşanan uzun süreli su kesintileri nedeniyle vatandaşlar mağdur olduklarını belirterek yetkililere çağrıda bulundu. Sincan ilçesine bağlı Yenikent Mahallesi’nde son zamanlarda yaşanan su kesintileri vatandaşların tepkisine neden oldu. Günlerdir musluklarından su akmadığını ifade eden mahalle sakinleri, hem günlük ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını hem de yetkililerden yeterli bilgilendirme alamadıklarını iddia etti. Su kesintileri nedeniyle bazı vatandaşlar bidonlarla çevre bölgelerdeki çeşmelere giderek ihtiyaçları için bidonlara su doldurdu. Öte yandan vatandaşlar, yetkililerden soruna çözüm için çağrıda bulundu. "Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar" Yaklaşık 11 yıldır Yenikent’te yaşayan Ahmet Aslan, "Bu son 2 aydır sularımızda ciddi anlamda sıkıntı var. Basınç verilmiyor. Bununla birlikte çok ciddi kesintiler var. Cuma gününden belli suyumuz yok. Arıyoruz muhatap bulamıyoruz. Çağrı merkezleri kapalı. Biz burada yaşayanlar olarak belli bir yaşta insanlarız. Halkla ilgilenin. Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar. Şimdi suyumuz 4 gündür verilmiyor, muhatap bulamıyoruz. Bizlerle ilgilenen yok. Acil bir şekilde sorunu çözmek için ilgililerin ilgilenmesi gerekiyor. Bu ne kadar sürecek? Ne zaman gelecek? Hiçbir bilgi sahibi değiliz. Ne yapacağız biz? Hayatımızı idam ettirmek için suya ihtiyacımız var. Önce dediler ki rutin bir kesik olacak. Daha sonra Çamlıdere’den gelen bir pompada bir arıza varmış, daha sonra söylüyorlar bunu. Onunla ilgiliymiş. Peki sırf burayla mı ilgili? Fatih’de, Sincan’da akıyor, hatta ve hatta Yenikent’te benim kızım 300 metre aşağıda oturuyor. Çok da az olsa akıyor. Burayı özellikle cezalandırmak mıdır, nedir, ne söyleyeyim artık? İlgilenen yok" ifadelerini kullandı. "Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Aynı zamanda suyu parayla aldıklarını ve emekli olduklarını ifade eden Aslan, "Biz burada belli bir gelir seviyesi olan insanlarız. Ne zamana kadar karşılayacağız biz bunu? İnanın şimdi komşumdan rica ettim. Eğer bulabilirsek 50-60 kilometre uzaklıkta hayrata gideceğiz. Bidon toparladık ama kaç gün gidecek bu? Bunu kaç gün yapacağız, biz genç değiliz ki. Çoluğu çocuğu olanlar var burada. Büyükşehir’in bu sorunu çözeceğine inancımız kalmadı. Çünkü halktan kopuk hareket ediyorlar. Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı. Atıl orada duruyor, bu halkın sorunlarını çözün öncelikle. Bizim bu su ihtiyacımızın bir an evvel çözülmesini talep ediyoruz" diye konuştu. "Gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim?" Yenikent’e 6 ay önce taşındığını belirten Gökhan Arslan, "Son 4 gündür bayağı sıkıntı yapmaya başladı. Çünkü sular sürekli kesiliyor. Gelip gittiği oluyor ama çok az geldiği için hiçbir şekilde kullanamıyoruz. Bize faydası yok. Mesajları takip ediyoruz ya da sosyal medyadan bakıyoruz. Saat 11.00’de gelecek diyorlar, gece 3.00’e kayıyor. Bu sefer hani gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim? Çamaşırları mı, bulaşıkları mı yıkayacağım diye bekliyor insan. Su çok az geldiği için hiçbir şeyi de yapamıyoruz. İhtiyaçlarımıza gidilemiyoruz. Takdir edersiniz ki taşıma suyuyla da değirmen dönmüyor. Marketten al, şuradan al, buradan al. Sonuçta bu mağduriyetin giderilmesi lazım. Mesajlarda ya da aradığımızda söyledikleri işte ya boru hattında sıkıntı var diyorlar. Tamirat, tadilat diyorlar ya da basıncı düşük diyorlar. Yeni taşındık, yuvamız oldu diye sevindik ama bu sefer de sıkıntılar bitmiyor" şeklinde konuştu. "Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz" Bidonlara su doldurmak için Sincan’ın Kesiktaş ilçesinde bulunan bir çeşmeye gelen Sultan Kayabaşı, "Buranın bahçeleri bu suyu alıyorlar. 1 ay önce geldim gürül gürül akıyordu. Bu halk böyle mağdur oluyor. Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz. Bir belediyenin el atmasını isterim yani. Bu suya bir bakmasını isterim. Gelemeyen işte çeşmeden kullanıyor, hep içme suyu alıyor ama biz geliyoruz. Böyle saatlerce bekliyoruz işte. Belediye başkanımız buna bir el koysun. Burada bir milleti mağdur etmesin" dedi. "15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz" Ellerinde bidonlarla su doldurmak için gelmiş bir diğer vatandaş Duran Aydoğdu ise şu ifadelere yer verdi: "Cuma gününden beri suyumuz yok. Çok sıkıntıdayız. 15-20 bidon götürüyoruz. Yemek yapıyoruz, içmeye kullanıyoruz, abdest almaya kullanıyoruz. Sıkıntımız böyle. 15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz. Tadilat varmış, ondan kesikmiş. Kurtboğazı’ndan şebeke gelecekmiş. Buraya 2 gün daha su gelmeyecek diyorlar."
22 Aralık 2025 Pazartesi - 15:23 Bakan Uraloğlu: "Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezonunda 10 bin 800 seyahat tutkununa Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezonunda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" dedi. Herkesin merakla beklediği ‘Turistik Doğu Ekspresi’ bu sezonki ilk seferi bugün başladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin 2025-2026 sezonu ilk seferine uğurlanması dolayısıyla düzenlenecek törene katıldı. Ankara’dan Kars’a hareket edecek Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezon ilk seferi için tarihi Ankara Garı’nda uğurlama töreni gerçekleştirildi. Törende konuşma yapan Bakan Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin bölge turizmine ve ekonomisine katkılar sağladığını ve geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Turistik Doğu Ekspresi’ne katılımın yoğun olduğunu belirtti. Her yıl yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi gören Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 sezonunda da yolcularına Doğu Anadolu’nun doğal ve kültürel zenginliklerini keşfetme imkanı sunması hedefleniyor. Turistik Doğu Ekspresi kapsamında trenin; Erzincan, Erzurum, Sivas ve Kars gibi önemli duraklarda planlı molalar verileceği belirtildi. "Turistik Doğu Ekspresi, nostaljik bir deneyim ve keşif yolculuğudur" Turistik Doğu Ekspresi’nin hizmet verdiği dönemden bu zamana kadar kültürel ve ekonomik anlamda Türkiye’ye önemli katkılar sağladığını belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "1949 yılında gerçekleştirdiği ilk seferinden bu yana Doğu Ekspresi, hizmet verdiği her dönemde kültür mirasımızın maddi ve manevi zenginliklerinin izini süren eşsiz bir yol arkadaşı olmuştur. Tam 76 yıldır demir rayların üzerinde, nice özlemin ardından gelen kavuşmaların sıcaklığını, dostlukları, hatıraları ve duyguları yüreklerimize taşımıştır. Turistik Doğu Ekspresi ise bu 76 yıllık yolculuğun mirasını devralarak, 2019 yılında seferlerine başladığı günden bu yana Anadolu’nun büyüleyici güzelliklerini raylar üzerinde bir masal gibi sunmaktadır. Ankara’dan Kars’a uzanan 1360 kilometrelik bu rota, yolcularına karla kaplı dağların, derin vadilerin, tarihi dokunun ve kültürel zenginliklerin kartpostal tadında manzaralarını hediye etmektedir. Turistik Doğu Ekspresi, sadece bir tren yolculuğu değil, sanki zamanda yolculuğa çıkmış hissi uyandıran nostaljik bir deneyim, bir keşif yolculuğudur. Doğu Ekspresi’nin; Ankara’dan Kars’a uzanan 1360 kilometrelik büyülü rotasına ek olarak, 29 Mayıs 2019 tarihinde yepyeni bir anlayışla, daha konforlu, daha zengin ve daha etkileyici bir deneyim sunmak üzere ‘Turistik Doğu Ekspresi’ni sefere koymuştuk. O günden bu yana da Türkiye’mizin eşsiz kültürünü, nefes kesen doğal güzelliklerini ve köklü tarihi mirasını dünyaya tanıtmanın en özel, en etkileyici araçlarından biri olarak yoluna devam ediyor. Özellikle gençler, doğa, fotoğraf tutkunları ve farklı bir tatil arayışındaki her yaştan yolcuya, yüksek kalitede, sıra dışı ve unutulmaz bir seyahat deneyimi sunuyor. 2019’daki ilk seferinden bugüne kadar 81 binin üzerinde yolcumuz bu eşsiz yolculuğu yaşadı, Anadolu’nun ruhunu keşfetti" şeklinde konuştu. "Yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" Turistik Doğu Ekspresi’nde seyahat edecek vatandaşların Türkiye’nin doğal ve tarihi mirasını fazlasıyla yaşayacaklarını vurgulayan Bakan Uraloğlu, "8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresimiz, tren başına 160 yolcu kapasitesiyle hizmet sunacak. Böylece yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız. Ekspresimiz; Ankara-Kars yönünde Erzincan’da 2 saat 30 dakika, Erzurum’da 4 saat; Kars - Ankara yönünde ise İliç’te 3 saat, Divriği’de 2 saat 30 dakika ve Sivas’ta 3 saat duruşlarla, yolcularına şehirlerin tarihini, kültürünü ve lezzetlerini tanıma fırsatı verecek. Ayrıca, popülerliği giderek artan Turistik Doğu Ekspresi’ni gençlerimizin deneyimlemesine imkân sağlamak üzere U-FEST kapsamında çekilişler gerçekleştiriyor, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerimize bu eşsiz yolculuğu ücretsiz olarak hediye ediyoruz. İlk etapta, bugünkü ilk seferde 40, 26 Aralık’taki seferde ise 40 olmak üzere toplam 80 öğrencimizi Turistik Doğu Ekspresi’nde misafir edeceğiz. Şubat ayındaki son iki trende de 80 öğrencimizle birlikte, sezonda toplam 160 öğrenciyi bu unutulmaz yolculukla buluşturmuş olacağız" diye konuştu. "Sarıkamış’ı çok merak ediyoruz" Turistik Doğu Ekspresi’nin herkesin deneyimlemesi gerektiğini ifade eden trenin ilk yolcularından biri olan Esra Aksoy ise, "Çok heyecanlıyız. Manisa Turgutlu’dan geliyoruz. İnşallah keyifli oluruz. Manisa’dan çıkıp Türkiye’nin öbür ucunu görmek bizi heyecanlandırıyor. Bir dahaki sefere çocuklarla tekrarlarız inşallah. Sarıkamış’ı çok merak ediyoruz. Şehitliği ziyaret etmek istiyoruz. Tarihi yerleri ziyaret etmek istiyoruz. Vakit kaybetmeden bu heyecanı, bu ortamı yakalasınlar. Herkesin yeni yılını kutluyorum. Bütün herkese iyi yolculuklar diliyorum" ifadelerini kullandı.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 14:53 DEM Parti’den CHP’ye ziyaret Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyeleri, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’i ziyaret etti. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyeleri DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar ve avukat Faik Özgür Erol CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i ziyaret etti. CHP Genel Merkezi’nde gerçekleşen ziyaret bir buçuk saat sürdü. Görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, milli dayanışma kardeşlik ve demokrasi komisyonunda bugüne kadar yaşanan süreç ve bundan sonrasına ilişkin görüş alışverişlerinde bulunduklarını belirtti. Özel, "Leyla Zana’ya yönelik geçtiğimiz hafta yaşanan ve kabul edilemez gelişmeleri, ki ben kendisini arayarak da bu duygularımı ifade etmek istemiştim ancak o günlerde bizim de içinde bulunduğumuz sıkıntılı süreçten dolayı bir telefon irtibatı sağlayamadık. Ama bu konudaki iyi dileklerimizi, duyduğumuz üzüntüyü ve olaya yönelik kınama ifadelerimizi içeride ifade ettim" dedi. Özel, Leyla Zana’yı hedef alan anlayışın bu topraklara yakışmadığını aktararak, "Bir kadını, bir anneyi hedef alan böyle bir anlayış bu topraklara yakışmaz. Bu toprakların üzerinde, Anadolu’da böyle bir şeyin yapılmasını asla ve asla kabul etmiyoruz. İnancımıza da kültürümüze de aykırıdır. Hele hele bir siyasetçiye ülkedeki gelişen siyasi olaylar üzerinden, stadyumları bu anlamda kullanmaya çalışan bir anlayışa hiçbirimizin kapı aralamasının mümkün olmadığını ifade etmek isterim" şeklinde konuştu. "Türk’ün de Kürt’ün de evladının geleceğinden endişe duymadığı yarınları umut ediyoruz" Özel, hedeflerinin hem Türkiye’de hem Suriye’de barış ve kardeşliğin hakim olmasını ümit ettiklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Bugün saat 16.00’da siyasi partilerin temsilcilerinden oluşan beş kişilik heyet, komisyonun rapor yazım sürecini ve bu süreçte nasıl bir çalışma prensibi ve takvimi içinde yer alacaklarını görüşmek üzere toplanacak. Partimizi de orada yine Grup Başkan Vekilimiz Murat Emir temsil edecek. Komisyonun rapor yazım aşamasını hızlı bir şekilde ilerletmesini, partilerin ortaklaştığı yaklaşımlar üzerinden hep birlikte ve herkesin kabul edebileceği, onaylayabileceği, Türkiye’nin hem terörsüz Türkiye hedefini, hem demokratik Türkiye hedefini birlikte hayata geçirebilecek birbirinin peşinde değil ama iç içe böyle bir süreci gerçekleştirebilecek, bu topraklar üzerinde gözyaşlarının durmasını ve kardeşliğin, barışın hakim olmasını sağlayacak, Türkiye’nin yarınlarına barış içinde el ele, omuz omuza, Türk’ün de Kürt’ün de evladının geleceğinden endişe duymadığı, en iyi eğitimi alabileceği, hep birlikte hızla kalkınacağımız ve adil bir şekilde bölüşebileceğimiz yarınları umut ediyoruz. Hem Türkiye’de, hem Suriye’de Türkler için de Kürtler için de Dürziler için de Aleviler için de Türkmenler için de anayasal, demokratik ve barış içinde iki devlet ümit ediyoruz. Bunun hem Türkiye’ye, hem Suriye’ye, hem Türklere, hem Kürtlere, hem de bütün Orta Doğu’ya ve insanlığa iyi geleceğini ümit ediyorum." "Bu kadar tarihi bir dönemeçte Cumhuriyet Halk Partisi’nin gerçekten yapıcı rolüne büyük bir önem veriyoruz" DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan ise, "Çok önemli ve verimli bir görüşme gerçekleştirdiğimizin altını önemli çizmek isterim. Sürecin geldiği aşamaları detaylı bir şekilde tartıştık ve konuştuk. Bu kadar tarihi bir dönemeçte Cumhuriyet Halk Partisi’nin gerçekten yapıcı rolüne büyük bir önem veriyoruz. Bu yüzden bugün buradayız. Çünkü Kürt sorunu siyaset üstü bir meseledir ve bu meseleyi çözmek hepimizin görevi ve sorumluluğudur diye ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı. "Kaygıları, eleştirileri, itirazları karşılıklı birbirimizle paylaştık" DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar da, sürecin çok boyutlu ve zorlu olduğunu anlatarak, "Farklı yaklaşımlar, karşılıklı eleştiriler süreç içinde ortaya çıkabilir. Fakat bu süreçlerin ruhunun münazara değil, müzakere olduğunu bir kez daha hatırlamamız gerekiyor. Kaygıları, eleştirileri, itirazları karşılıklı birbirimizle paylaştık ama bir konuda da mutabıkız. Süreç müzakereyle, diyalogla karşılıklı görüşmelerle yürüyecektir. Bu konuda da siyasal mutabakat ve toplumsal uzlaşma hayati önemdedir. Bir kez daha gördük ki Cumhuriyet Halk Partisi bu süreçte bu rolü olumlu bir şekilde oynamaya devam edecek iradeyi gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu.
ODTÜ’de Lefter’e vefa: ‘Bir Ordinaryüs Hikayesi’nin özel gösterimi öğrencilerle buluştu
16 Aralık 2025 Salı - 11:30 ODTÜ’de Lefter’e vefa: ‘Bir Ordinaryüs Hikayesi’nin özel gösterimi öğrencilerle buluştu Türk futbol tarihinin unutulmaz isimlerinden, ’Ordinaryüs’ lakabıyla hafızalara kazınan Lefter Küçükandonyadis’in hayatını konu alan ‘Lefter-Bir Ordinaryüs Hikayesi’ filminin özel gösterimi Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) gerçekleştirildi. Türk futbol tarihinin unutulmaz isimlerinden, ’Ordinaryüs’ lakabıyla hafızalara kazınan Lefter Küçükandonyadis’in hayatını konu alan ‘Lefter-Bir Ordinaryüs Hikayesi’ filminin özel gösterimi ODTÜ’de öğrencilerle, akademisyenlerle ve sinemaseverlerle buluştu. Türk sporuna damga vuran efsane futbolcunun yaşam öyküsünü beyaz perdeye taşıyan film, ODTÜ’de düzenlenen etkinlikle izleyicilerle buluştu. Özel gösterimde, Lefter Küçükandonyadis’in futbol sahalarındaki başarılarının yanı sıra, sporculuk disiplini, karakteri ve Türk spor tarihine bıraktığı derin izler ele alındı. Belgesel ve dramatik anlatımı bir araya getiren yapım, Lefter’in yalnızca bir futbolcu değil, aynı zamanda bir değer ve motivasyon kaynağı olduğunu gözler önüne serdi. ODTÜ’lü öğrenciler, akademisyenler ve sinemaseverlerin yoğun ilgi gösterdiği etkinliğin, genç kuşaklara spor tarihinin önemli figürlerini tanıtmayı amaçlayacağı belirtildi. Gösterimin ardından filmle ilgili değerlendirme ve söyleşi yapıldı. "Lefter, ahlakıyla ve profesyonelliğiyle örnek olmuş bir sporcu" Lefter’in Fenerbahçe’ye ama özellikle Türk futboluna damga olmuş bir isim olduğunun altını çizen ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil, "Lefter gerçekten sadece sporculuğuyla değil, ahlakıyla ve profesyonelliğiyle de örnek olmuş bir sporcu. Onun hayatından da böyle bir yapımı, ODTÜ’de konuşmak bizim için gerçekten çok önemli. Ama tabii bunun bir diğer yönü de filmde kullanılan teknolojiler. ODTÜ biliyorsunuz birçok alanda, yapay zekada ve diğer sektörlerde çok ciddi çalışmalar yaptı. Bizim animasyon ve oyun teknolojileri merkezimiz birçok oyun ve animasyonla ilgili birçok şeye ev sahipliği oluyor. Filmin perde arkasında birçok teknoloji mevcut ve biz bu teknolojilerin nasıl olduğunu ve buradaki film sektöründe bir araya getirmek istedik" ifadelerini kullandı. "Böyle bir projede oynamak tarif edilemez bir gurur" Lefter-Bir Ordinaryüs Hikayesi filminde oynamaktan mutluluk duyduğunu ve bu projenin gençlere motivasyon kaynağı olacağını belirten filmin başrol oyuncusu Erdem Kaynarca ise, "Böyle bir projede oynamak tarif edilemez bir gurur. Birçok erkek çocuğun bir filmde futbolcuyu oynaması hayalidir. Bir de Lefter gibi büyük bir ikonun sadece Fenerbahçe’ye değil, bütün Türk futboluna ve futbolun da üstüne çıkmış bir ikonun hayatını canlandırmak büyük bir sorumluluk ve büyük bir gurur. Filmde sadece bir can alıcı nokta maalesef söyleyemiyorum. Ya da iyi ki söyleyemiyorum. Çok dokunan ve hala izi olan bir sürü yer var. Ailesiyle olan iletişimi, takımıyla olan iletişimi, aidiyetiyle, nereye ait olduğu, bunların hepsi benim için çok vurucu yerler. Lefter benim için bir motivasyon kaynağı diyebilirim" diye konuştu. "Lefter filmimizin yolculuğu yaklaşık 3 sene önce başladı" Lefter filminin uzun süreçli bir proje olduğunu ve yapım aşamasını en ince ayrıntısına kadar işlediklerini vurgulayan filmin yönetmeni Can Ulkay ise, "Lefter filmimizin yolculuğu yaklaşık 2 buçuk, 3 sene önce başladı. Uzun bir yolculuktu. Özellikle hazırlığı, araştırmaları, peşinden senaryosu ve hikayesi uzun sürdü. Çekimleri geçen sene bitti. Yaklaşık yedi, sekiz aylık bir post-produksiyon süreciyle birlikte 14 Kasım’da dijital platformda yayın hayatına geçti. Bizim için çok önemliydi. Çünkü topluma mal olmuş bir kahramanın hikayesini anlatmak, onun duygularını, onun hissettiklerini anlatmak çok önemliydi. O yüzden iyi bir iş yaptığımızı söyleyebiliriz" şeklinde konuştu. "Bu heyecanı her dakika yaşıyorum" Lefter filminin projesinde yer almaktan ötürü duyduğu mutluluğu ifade eden Onur Durmaz ise, Lefter’in Türkiye’de önemli bir kişilik olduğunu ifade ederek, "Bu deneyimi yaşayabilen az sayıdaki insanlardan biri olduğum için çok mutluyum ve bu durumu ne kadar anlatmaya çalışsam da çok anlatamayacağım sanırım. Hele ki bir de Fenerbahçeli biri olarak bu heyecanı hala her dakika, Lefter’in ismi geçtiğinde yaşıyorum. Lefter’in hayatı sadece futbol ya da sadece Fenerbahçe değil, yakın Türkiye’nin tarihine de güzel göz kırpışları var" cümlelerini kullandı. Etkinliğe Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Rektörü Prof.Dr. Ahmet Yozgatlıgil, yönetmen Can Ulkay, filmin oyuncularından Erdem Kaynarca ve Onur Duymaz, yapım ekibinden Fatih Dağlı ve Oğuz Hidayetoğlu ile 1000Volt Genel Müdür Murat Akbulut ve ekibi katıldı. ODTÜ Direktörü Burcu Camcıoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşide, filmin yapım süreci ele alındı.
İMD BÜRO-SEN’den, iş ve meslek danışmanlarının ’taşra kariyer uzmanlığı’ statüsünde değerlendirilmesi talebi
16 Aralık 2025 Salı - 11:09 İMD BÜRO-SEN’den, iş ve meslek danışmanlarının ’taşra kariyer uzmanlığı’ statüsünde değerlendirilmesi talebi İş ve Meslek Danışmanları ve Büro Memurları Sendikası (İMD BÜRO-SEN) Genel Başkanı Kürşat Ateş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a çağrıda bulunarak iş ve meslek danışmanlarının ’taşra kariyer uzmanlığı’ statüsünde değerlendirilmesini talep etti. İş ve Meslek Danışmanları ve Büro Memurları Sendikası Genel Başkanı Kürşat Ateş, eğitim ve istihdam politikalarının sahadaki en önemli uygulayıcılarından biri olarak belirttiği iş ve meslek danışmanlarının statüsü ve özlük haklarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a çağırıda bulundu. Ateş, iş ve meslek danışmanlarının Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından seviye 6 düzeyinde belgelendirildiğini, ISCO-08 meslek sınıflamasında ise ‘profesyonel meslekler’ grubunda yer alan, bilgi, beceri ve yetkinlikleri ulusal ve uluslararası ölçekte tanınmış uzmanlar olduğunu vurguladı. İş ve meslek danışmanlarının; öğrencilere ve gençlere eğitim-istihdam geçişinde rehberlik, mesleki yönlendirme ve rehberlik yaptığını ayrıca iş arama becerileri eğitimleri ve dezavantajlı grupların istihdama kazandırılması gibi uzmanlık gerektiren görevleri yerine getirdiğini dile getiren Ateş, taşra kariyer uzmanlığı statüsünde değerlendirildiği ifade etti. Ateş bu durumun iş ve meslek danışmanlarının özlük haklarının en düşük memur seviyesine yakın bir düzeyde kalmasına neden olduğunu sözlerine ekledi. İş ve meslek danışmanları fiiliyatta okullarda ve eğitim kurumlarında öğrencilere ve gençlere kariyer danışmanlığı yaptığını ve eğitim-istihdam ilişkisinde gençlere, ailelere ve işgücü piyasasına yön veren kritik karar süreçlerinde rol aldığını belirten Ateş, şu ifadelere yer verdi: "İş ve meslek danışmanları kariyer meslek mensubu olarak tanımlanmamakta, emeklilik dahil mali ve özlük haklarında, yaptıkları işin niteliğiyle örtüşmeyen bir seviyede tutulmaktadır. Bu durum, mesleki motivasyonu zedelemekte, nitelikli insan kaynağının kamuya ve özellikle İŞKUR çatısı altındaki danışmanlık hizmetlerine yönelmesini zorlaştırmakta, uzmanlığı MYK ve ISCO-08 ile tescilli bir mesleği, uygulamada sıradan bir kadro gibi göstermektedir." İş ve meslek danışmanlarının; istihdam ve işgücü politikalarının, aktif işgücü programlarının, gençlik, kadın, engelli ve dezavantajlı gruplara yönelik projelerin sahada ilk temas noktası olduğunun da altını çizen Ateş, "Bir tarafta ortaokuldan üniversiteye kadar öğrenciler ve gençler ile bir araya gelerek, onların meslek seçimi, alan tercihi ve kariyer planlaması süreçlerinde kariyer danışmanlığı yapan, diğer tarafta ise işsiz kalan, meslek değiştirmek zorunda kalan veya yeni bir başlangıç yapmak isteyen yetişkinlere istihdam odaklı danışmanlık sunan, işverenlere, işgücü piyasasına ve programlara ilişkin rehberlik sağlayan profesyonel bir kadro bulunmaktadır" diye konuştu. "İş ve meslek danışmanlarının, ‘taşra kariyer uzmanlığı’ statüsünde değerlendirilmesi tercih değil, zorunlu bir ihtiyaçtır" Ateş, iş ve meslek danışmanlarının görev statüsüne ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, "MYK ve ISCO-08’e göre profesyonel meslek olarak tanımlanan, sahada uzman düzeyinde danışmanlık ve uygulama yapan, hem gençlerimizin kariyer yolculuğunda hem de yetişkinlerin istihdama erişiminde devreye giren kilit kadro olan iş ve meslek danışmanlarının, ‘taşra kariyer uzmanlığı’ statüsünde değerlendirilmesi artık bir tercih değil, zorunlu bir ihtiyaçtır. Bu kapsamda iş ve meslek danışmanlığının, taşra kariyer uzmanlığı çerçevesine alınarak kariyer meslek statüsüne kavuşturulması, emeklilik dahil tüm özlük haklarının, yürütülen görevin niteliğiyle uyumlu hale getirilmesi, ücret, tazminat ve ek ödemelerde, sahadaki sorumluluk ve iş yükünü yansıtan adil ve sürdürülebilir bir düzenleme yapılması ve genç mezunlar için cazip, uzun vadeli ve prestijli bir kariyer yol haritasının tanımlanması büyük önem taşımaktadır" dedi. Ateş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın istihdamı önceleyen, üretimi ve sosyal devleti güçlendiren vizyonu doğrultusunda; iş ve meslek danışmanlarının taşra kariyer uzmanlığı statüsüne kavuşturulmasının, hem istihdam politikalarının başarısını artıracağına hem de kamu personel rejiminde adalet duygusunu güçlendireceğine inandığını kaydetti. Ateş, iş ve meslek danışmanlığı yeterlilik belgesine sahip kurum personelinin de kurum içi atama yoluyla bu kadroda değerlendirilmesi sahadaki danışmanlık kapasitesi güçlendirerek, hizmetin niteliği ve sürdürülebilirliğini artıracağını da dile getirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının öncülüğünde, ilgili tüm kurumların katkısıyla, iş ve meslek danışmanlığının statüsünü fiiliyattaki rolüyle uyumlu hale getirecek mevzuat düzenlemelerinin hayata geçirilmesini talep eden ateş, sözlerine şu şekilde devam etti: "İş ve meslek danışmanlığı, taşra kariyer uzmanlığı statüsüne alınarak gerçek anlamda kariyer meslek olarak tanımlanmalı, kariyer danışmanı unvanı taşıyan bir personelin, kariyer meslek dışı bırakılması şeklindeki mevzuat ve uygulama çelişkisine son verilmelidir, emeklilik başta olmak üzere tüm özlük haklarında, mesleğin bilimsel ve profesyonel niteliğine uygun kapsamlı ve kalıcı bir iyileştirme yapılmalıdır. Bu adımlar gençlerimizin doğru yönlendirilmesi, işgücü piyasasında verimlilik ve uyumun artırılması, hükümetimizin istihdam hedeflerine daha güçlü katkı sunulması ve kamu kaynaklarının daha etkin kullanılması açısından da ülkemizin geleceğine yapılacak stratejik bir yatırım olacaktır."
Keçiören’de Kırmızı Başlıklı Kız müzikali çocuklarla buluştu
16 Aralık 2025 Salı - 10:31 Keçiören’de Kırmızı Başlıklı Kız müzikali çocuklarla buluştu Keçiören Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından düzenlenen Kırmızı Başlıklı Kız müzikali Keçiörenli ailelerin yoğun katılımıyla gerçekleşti. Keçiören Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından Necip Fazıl Kısakürek Tiyatro Salonu’nda sahnelenen Kırmızı Başlıklı Kız müzikali minik izleyicilerden yoğun ilgi gördü. Müzik ve tiyatronun bir araya geldiği oyun, çocuklara eğlenceli ve öğretici anlar yaşattı. Tek perde olarak sahnelenen çocuk oyunu, hafta sonu Keçiörenli ailelerin yoğun katılımıyla gerçekleşti. Daha önce sahnelenen Tembel Ayşe müzikalinin ardından çocuklar, bu kez Kırmızı Başlıklı Kız müzikaliyle tiyatronun renkli dünyasında yeniden buluştu. Doğa ve hayvan sevgisi vurgusu Kırmızı Başlıklı Kız müzikali; çocuklara doğayı ve hayvanları sevmenin, ağaçlara zarar vermemenin, çevreyi korumanın ve hayvan sevgisinin önemini eğlenceli bir dille aktardı. Oyunda, hayvanlar için su ve mama kapları bırakılması gibi hayvan sevgisi ve farkındalık bilincini artırmaya yönelik mesajlar öne çıkarken, minik izleyiciler hem eğlendi hem de öğretici bir tiyatro deneyimi yaşadı. Çocuklar ve ailelerden büyük beğeni Oyunun ardından duygularını ifade eden minik izleyiciler, Kırmızı Başlıklı Kız müzikalini çok sevdiklerini belirterek bu tür etkinlikleri çok sevdiklerini söyledi. Tiyatroda çocuklarıyla keyifli anlar yaşayan aileler ise Keçiören Belediyesi’nin çocuklara yönelik kültür ve sanat faaliyetlerine verdiği önemi memnuniyetle takip ettiklerini belirtip Belediye Başkanı Mesut Özarslan ve ekibine teşekkür etti. "Minik hemşerilerimizi sanatla buluşturmaya devam edeceğiz" Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, çocuklara yönelik kültür ve sanat etkinliklerine büyük önem verdiklerini belirterek, "Çocuklarımızın sanatsal, kültürel ve çevresel farkındalıklarının gelişmesi bizim için çok kıymetli. Tiyatro oyunlarımızla çocuklarımızı hem eğlendiriyor hem de doğa ve hayvan sevgisi gibi önemli değerlerle buluşturuyoruz. Keçiören Belediyesi olarak, geleceğimizin teminatı olan minik hemşehrilerimizi sanatla buluşturmaya devam edeceğiz" dedi.
Bakan Ersoy: "Şimdi sıra Troya’da"
16 Aralık 2025 Salı - 10:18 Bakan Ersoy: "Şimdi sıra Troya’da" Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Türkiye’nin eşsiz kültürel mirasını bir kez daha Antik Roma’nın kalbi Kolezyum’a taşıyoruz, şimdi sıra Troya’da" dedi. Türkiye, kültürel mirasını uluslararası alanda görünür kılan sergi projelerine bir yenisini daha ekliyor. Daha önce Kolezyum’da gerçekleştirilen Göbeklitepe ve Magna Mater sergileriyle büyük ilgi gören Türkiye, bu kez Troya temalı kapsamlı bir sergiyi Roma’ya taşımaya hazırlanıyor. Roma’daki Kolezyum Arkeopark Alanı’nda 2026 yılında düzenlenmesi planlanan sergi, Türkiye ile İtalya arasında yürütülen kültürel iş birliğinin yeni ve güçlü bir adımı olarak değerlendiriliyor. Troya Sergisi’ne ilişkin karar, Eylül ayında Roma’da, Aralık ayında ise Ankara’da gerçekleştirilen ikili görüşmeler sonucunda netleşti. Sürecin somut adımı olarak 11 Aralık’ta karşılıklı niyet beyanı imzalandı. Sergi, başta Troya Müzesi olmak üzere Türkiye ve İtalya’daki müzelerin koleksiyonlarından seçilecek eserlerle hazırlanacak ve Troya’nın çok katmanlı tarihi anlatısını uluslararası izleyiciyle buluşturacak. Troya Operası sergiye eşlik edecek Sergi programı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Troya Operası ile tamamlanacak. Opera, Troya anlatısını bu kez sahne sanatları aracılığıyla Roma’da uluslararası izleyiciye taşıyacak. "Şimdi sıra Troya’da" Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Troya Sergisi’ne ilişkin gelişmeyi sosyal medya hesaplarından şu ifadelerle paylaştı: "Türkiye’nin eşsiz kültürel mirasını bir kez daha Antik Roma’nın kalbi Kolezyum’a taşıyoruz, şimdi sıra Troya’da. Dünya Mirası Troya, 2026 yılında Roma’daki Kolezyum Arkeopark Alanı’nda sanatseverlerle buluşacak. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiğimiz ‘Göbeklitepe: Kutsal Bir Yerin Gizemi’ ve bu yılki ‘Magna Mater’ sergilerinin ardından Kolezyum’da şimdi de Troya temalı bir serginin düzenlenmesi kararlaştırıldı. Eylül ayında Roma’da, bu ay ise Ankara’da yürüttüğümüz ikili görüşmelerin somut sonucu olarak 11 Aralık’ta karşılıklı niyet beyanına imza attık. Başta Troya Müzesi olmak üzere Türkiye ve İtalya müzelerinin koleksiyonlarından seçilecek eserlerle hazırlanacak bu sergiyi Bakanlığımız Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün hazırladığı Troya Operası ile de taçlandırılacağız. Troya anlatısı, bu kez sahne sanatları aracılığıyla Roma’da uluslararası izleyiciyle buluşacak."
Ankara-Niğde Otoyolu’na uluslararası finansman ödülü
16 Aralık 2025 Salı - 10:16 Ankara-Niğde Otoyolu’na uluslararası finansman ödülü Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 5. yılını kutlayan Ankara-Niğde Otoyolu’nun Uluslararası Yol Federasyonu’ndan "Proje Finansmanı ve Ekonomisi" kategorisinde ödül aldığını bildirdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Uluslararası Yol Federasyonu’nun (IRF) her yıl düzenlediği ‘IRF Global Başarı Ödülleri’ kapsamında Ankara-Niğde Otoyolu’nun ödüle layık görüldüğünü bildirdi. Bakan Uraloğlu, otoyolu 16 Aralık 2020 tarihinde hizmete açtıklarını hatırlatarak, "5. yıl dönümünü kutlayan otoyolumuz, 6 kıtadan üyesi bulunan IRF tarafından ’Proje Finansmanı ve Ekonomisi’ kategorisinde ödüle layık görüldü" açıklamasında bulundu. Bakan Uraloğlu, ödülün ABD’nin California eyaletindeki Long Beach şehrinde 11 Aralık 2025 tarihinde takdim edildiğini kaydetti. Bakan Uraloğlu, "Ankara-Niğde Otoyolumuz proje yönetimi, finansal modelleme, kalite, güvenlik ve sürdürülebilir altyapı yaklaşımı gibi kriterlerdeki başarısıyla ödülü aldı" ifadelerini kullandı. "5 yılda zamandan ve akaryakıttan 30 milyar lira tasarruf ettik" Bakan Uraloğlu, otoyolu 275 kilometre ana gövde, 55 kilometre bağlantı yolu olmak üzere toplam 330 kilometre uzunluğunda inşa ettiklerini kaydetti. Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Otoyolumuz, Edirne’den başlayarak, İstanbul ve Ankara üzerinden Güneydoğu’ya kadar uzanan TEM Otoyolu’nda kesintisiz ulaşım sağlıyor. Otoyolun hizmete açılması ile Ankara-Niğde arası seyahat süresi 4 saat 14 dakikadan 2 saat 22 dakikaya indi. 5 yılda zamandan 21,5 milyar lira, akaryakıttan 8,5 milyar lira olmak üzere toplam 30 milyar lira tasarruf ettik, bu süre zarfında 510 bin ton karbon emisyonunun da önüne geçtik." "Projelerimiz 2019 yılından beri IRF tarafından ödüllendiriliyor" Bakan Uraloğlu, hayata geçirdikleri başka projelerin de daha önce IRF tarafından ödüle layık görüldüğünü hatırlatarak şöyle devam etti: "Projelerimiz 2019 yılından beri IRF tarafından ödüllendiriliyor. 2019 yılında Yavuz Sultan Selim Köprüsü, ‘Dizayn’ kategorisinde; 2021 yılında 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu ‘Proje Finansmanı ve Ekonomi’ kategorisinde; 2022 yılında yine 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu ‘Yapım Metodolojisi’ kategorisinde; 2023 yılında Zigana Tüneli ‘Yapım Metodolojisi’, Eğiste Hadimi Viyadüğü ise ‘Kalite Yönetimi’ kategorisinde birinciliğe layık görülmüştü. Geçen yıl ise Kömürhan Köprüsü ‘Yapım Metodolojisi’ kategorisinde ödül almıştı."
Ortaokul öğrencisinin Mansur Yavaş’a yol çağrısı gülümsetti
16 Aralık 2025 Salı - 09:59 Ortaokul öğrencisinin Mansur Yavaş’a yol çağrısı gülümsetti Ankara’nın Keçiören ilçesinde özel bir kolejin çevresinde bulunan bozuk yollar vatandaşların tepkisine neden oldu ve küçük bir öğrencinin sosyal medyada paylaştığı samimi videosuyla daha da geniş kitlelere ulaştı. Karşıyaka Mahallesi’nde, özel bir kolejin çevresinde bulunan bozuk yollar vatandaşların tepkisine neden oldu. Uzun süredir yapılmayan yollar nedeniyle araçlarda hasar oluştuğu, anayola çıkışta trafik akışının zorlaştığı ve öğrenci güvenliğinin tehlikeye girdiği belirtildi. Vatandaşlar, yetkililerden sorunun bir an önce çözülmesini talep etti. Öte yandan, kolejde okuyan Mehmet Efe Karakoç isimli bir çocuğun, yolun durumuna ilişkin sosyal medyada paylaşılan samimi ve yüz güldüren tepkileri kısa sürede gündem oldu. Küçük çocuğun videosu, vatandaşların yaşadığı sorunu geniş kitlelere duyururken, yolun bir an önce yapılması yönündeki çağrıları da artırdı. "Ön takım kalmadı arabalarda" Çocuğunu okuldan almaya gelen Ramazan Koçyiğit, "Yapılmasını istiyoruz. Çünkü yol, arabaların hepsi bozuldu. Ön takım kalmadı arabalarda. Artık orayı kullanmıyoruz. Tek giriş ve çıkış olarak diğer bu taraftaki asfalt tarafı kullanmaya çalışıyoruz. Burada araç ve öğrenci sayısı fazla olduğu için bu yoğunluğa yeterli gelmiyor. İnşallah yetkililer sesimizi duyar, en kısa sürede yapılır, tek temennimiz o" diye konuştu. "Kışın daha sıkıntı olur çamur falan derken" Belediyelerin yapması gereken bir yol var diyen öğrenci velisi Selim Yılmaz, "Zannedersem orayı belediye yapmadı. Ondan dolayı bir sıkıntı var. Sadece alt tarafta bir yol var. Hele kışın daha sıkıntı olur çamur falan derken. Belediyeye yapmasını talep ediyoruz. Tabii, anayolda da bayağı bir sıkıntı oluyor araçların trafik durumuyla ilgili. Buraya bir çare bulunursa çok memnun oluruz. Özellikle girişte araç asfalta sürtüyor. Yaralanmalar da oluyor burada. Bayağı bir sıkıntı olmuş. Geçen bir kaza da olmuş burada. İvedilikle yapılması iyi olur" şeklinde konuştu. Aynı zamanda kolejde hizmet veren servis rehberi, "Hiçbir şekilde yollarımız yapılmadı. Bayağı bir süredir bu şekilde rezillik çekiyoruz, öğrencilerimiz olsun, velilerimiz olsun, servislerimiz olsun. Çoğu yere yazdık sonuç alamadık. Sıkıntılarımız, arabaların altları çok fazla sürtüyor, önleri sürtüyor. Bir an önce yapılsa herkes çok memnun olacak. Çok sıkıntı yaşıyoruz. Daha da yolumuz çöktü. Öğrencilerimiz düşebiliyor, yürüyerek giden öğrenciler var. Yolda gidemiyoruz tek başımıza, korkuyoruz" dedi.
Başkent’te DEAŞ VE TKP/ML terör örgütlerine operasyon
16 Aralık 2025 Salı - 08:33 Başkent’te DEAŞ VE TKP/ML terör örgütlerine operasyon Ankara’da DEAŞ ve TKP/ML silahlı terör örgütlerine yönelik başlatılan soruşturma kapsamında 13 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturmalar kapsamında verilen talimatlara istinaden; DEAŞ silahlı terör örgütü mensuplarına yönelik geçmiş tarihlerde gerçekleştirilen soruşturmalar kapsamında elde edilen dijital materyallerin incelenmesi sonucu deşifre edilen, örgüt mensubu olduklarına dair dijital kayıtların bulunan ve yapılan iletişim tespit tutanakları ile örgütsel faaliyetlerde bulundukları tespit edilen 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Öte yandan, TKP/ML silahlı terör örgütü tarafından verilen çağrı/talimatlara uyarak çeşitli tarihlerde Ankara sınırları içerisinde yapılan örgütsel etkinliklere katılarak terör örgütünün cebir ve şiddet içeren yöntemlerini övücü ve bu yöntemleri meşru gösterecek şekilde eylemlere katıldıkları, aralarında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK/KCK terör örgütüne yönelik gerçekleştirdiği operasyonlarda kimyasal silah kullandığını iddia eden pankartın kaldırılarak yerine asılan Türk bayrağının ipini keserek attığı tespit edilen de dahil olmak üzere 3 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. 13 şüphelinin yakalanmasına ve Cumhuriyet Başsavcılığına sevklerine yönelik işlemlere Ankara İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü ekiplerince devam edildiği bildirildi.
Bakan Yerlikaya duyurdu: 81 ilde düzenlenen denetimlerde 55 göçmen kaçakçılığı organizatörü ve 972 düzensiz göçmen yakalandı
16 Aralık 2025 Salı - 08:10 Bakan Yerlikaya duyurdu: 81 ilde düzenlenen denetimlerde 55 göçmen kaçakçılığı organizatörü ve 972 düzensiz göçmen yakalandı Göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve düzensiz göçe yönelik 81 ilde düzenlenen denetimlerde; 9’u yabancı uyruklu olmak üzere 55 göçmen kaçakçılığı organizatörü, 431 bin 446 kişinin kimlik kontrolünün yapıldığı denetimlerde ise 972 düzensiz göçmen yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve düzensiz göçmenlere yönelik kimlik kontrolü yapılan denetimlerin devam ettirildiğini belirtti. Bakan Yerlikaya, kaçakçıların ve düzensiz göçmenlerin yakalanmasında emeği geçenleri tebrik ettiği paylaşımında, şu ifadelere yer verdi: "81 ilde göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve düzensiz göçe yönelik düzenlenen denetimlerimizde; 9’u yabancı uyruklu olmak üzere 55 göçmen kaçakçılığı organizatörü, 431 bin 446 kişinin kimlik kontrolünün yapıldığı denetimlerde 972 düzensiz göçmen yakalandı. Türkiye; göç yönetiminde, insan hak ve hürriyetlerine saygılı, hukuk ve medeniyet değerlerine bağlı, kamu düzeni ve güvenliğinden asla taviz vermeden tüm dünyaya örnek bir model sunmaktadır. Göç konusunu; düzenli göç yönetimi, uluslararası koruma, gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli geri dönüş, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığıyla mücadele, insan ticaretiyle mücadele ve bütünleşmiş sınır yönetimi dahil tüm boyutlarıyla ele alıyoruz. Göç İdaresi Başkanlığımızın koordinasyonunda; EGM Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Daire Başkanlığı ile Jandarma Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticaretiyle Mücadele Daire Başkanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca; 28 bin 581 personel, 9 bin 109 ekip ile 5 bin 702 noktada; düzensiz göç ve göçmen kaçakçılarıyla yapılan mücadele çalışmaları kapsamında 7 bin 617 umuma açık yer, 500 terminal ve 7 bin 37 diğer yerler olmak üzere toplam 15 bin 154 yer kontrol edildi. Tespit edilen düzensiz göçmenlerin ülkelerine geri gönderilme işlemleri başlatıldı."
Başkentte fuhuş operasyonu: 60 tutuklama
16 Aralık 2025 Salı - 08:08 Başkentte fuhuş operasyonu: 60 tutuklama Ankara’da tek operasyonda en fazla tutuklu sayısına ulaşılan fuhuş operasyonu gerçekleşti. Operasyonda 60 kişi tutuklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Ailenin Korunması ve Cinsel Dokunulmazlığa Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu gelen ihbarlar ve artan şikayetler üzerine gizli bir soruşturma başlattı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ‘özel tahkikat ekipleri’ oluşturdu. Çankaya’da Night Club olarak faaliyet gösteren ve kadınları suistimal ederek fuhuşa sürükleyen 11 işletmeyi takibe aldı. CMK 135 Teknik izleme ve takip kararları alındı. 4 ay boyunca Müşteri gibi mekanlara giderek fuhuşa aracılık yapan fuhuşu teşvik eden hedef şahısları adım adım izledi. Gizli kameralarla mekan çalışanlarıyla müşteriler arasındaki fuhuş pazarlıkları kayda alındı. ‘Mağdur’ kadınları telebar gibi çalışan bu mekanlardan çıkartıp fuhuş için otellere götürüyorlardı. Üstelik kadınların SGK kayıtları vardı ve çalışıyor gibi gösteriyorlardı. Müşteriler mekana geliyor, kadınlarla sohbet ediyor, beğendikleri kadınlara fuhuş teklif ediyor ve işletmeler bu şekilde sözde ticari kazanç elde ediyordu. 11 mekanın işletme sahipleri, işletme müdürleri ve diğer çalışanları toplam 81 şüpheli gözaltına alındı. 60 şüpheli tutuklandı. Operasyon sonrasında tüm mekanların faaliyeti sonlandı. 64 fuhuşa sürüklenen mağdur kadın kurtarıldı ve hepsinin ifadesine başvuruldu.
Sahiplendiği köpeklere cinsel istismarda bulunup öldüren doktor hakkında gerekçeli karar açıklandı
15 Aralık 2025 Pazartesi - 23:01 Sahiplendiği köpeklere cinsel istismarda bulunup öldüren doktor hakkında gerekçeli karar açıklandı Ankara’da sahiplendiği köpekleri cinsel istismarda bulunup öldürmekten 9 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan doktor hakkındaki gerekçeli karar açıklandı. Sahiplendiği köpeklere cinsel istismarda bulunup öldürdüğü gerekçesiyle Ankara Batı 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 9 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan doktor Muhammet Mustafa Duman (28) hakkında verilen cezanın gerekçesi açıklandı. Mahkeme, sanık Duman’ın Mart ve Nisan 2025 tarihleri arasında farklı zamanlarda sahiplendiği en az 8 yavru köpeğe ikametinde cinsel saldırıda bulunarak öldürdüğünün kamera kayıtları, dijital materyaller, bilirkişi raporları ve tanık beyanlarıyla sabit olduğunu belirtti. "Kamera, dijital delil ve mesajlar birbirini doğruladı" Gerekçeli kararda, sanığın 30 Mart 2025’te 5 yavru köpeği, 26 Nisan 2025’te ise 3 yavru köpeği ikamet ettiği villaya getirdiği, kısa süre sonra çöp poşetleri ve kutularla evden ayrıldığı, ardından temizlik yaptığının kamera kayıtlarıyla tespit edildiği bilgisi yer aldı. Sanığa ait cep telefonunda ele geçirilen ve silinen dosyalardan kurtarılan videolarda, kanlar içinde hareketsiz yavru köpeklerin bulunduğu, sanığın bu görüntüleri kayda aldığı ve kardeşine göndererek silmesini istediği mesajlaşmaların bulunduğu kaydedildi. "Duvar boyama ve temizlik delil karartma olarak değerlendirildi" Mahkeme, sanığın karakoldaki ilk ifadesinden sonra serbest bırakılmasının ardından duvarlardaki kan izlerini yok etmek amacıyla evini boyadığı, gece saatlerinde babasıyla birlikte evden çöp poşetleri ve eşyalarla ayrıldığı tespitlerine yer verdi. Gerekçeli kararda bu durumun delil karartma çabası olduğu ifade edildi. Sanık Duman’a ait cep telefonunda yapılan incelemede ise hayvanlara yönelik cinsel içerikli binlerce görüntünün izlendiği, bazı görüntülerin ekran görüntüsü alınarak kaydedildiği, internet aramalarında "hayvan ile cinsel birliktelik" ve "Bestialii" (zoofili, hayvanlarla cinsi münasebet sapkınlığı) gibi anahtar kelimelerin kullanıldığının belirlendiği kaydedildi. Mahkemenin bu kapsamda sanığın müstehcenlik suçunu da işlediğine hükmettiği belirtildi. Sanığın sahiplendiği köpeklerin ikametinin camını açık unuttuğundan ötürü kaçtıklarını iddia etmesine ilişkin ise kararda, bu durumun hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve inandırıcılığının bulunmadığı anlatıldı. Yavru köpeklerin yürümekte dahi zorlandığı anlatılan gerekçeli kararda, köpeklerin cama tırmanarak kaçmalarının mümkün olmadığı belirtildi. Kararda, sanığın cinsel amaçlarla söz konusu yavru köpekleri evine getirdikten hemen sonra bu köpeklere cinsel saldırırda bulunarak öldürdüğü, daha sonra bu yavru köpekleri poşetlere koyarak aynı gün çöpe atarak cesetlerinden kurtulduğu anlatıldı. Buna istinaden sanığın cep telefonuyla çektiği görüntü kayıtlarında da poşet üzerinde ölü vaziyette kanlar içinde yavru bir köpeğin bulunmasının bu durumu kanıtladığı ifade edildi. "Zincirleme suç hükümleri uygulandı" Gerekçeli kararda, sanığın eylemleri farklı tarihlerde farklı hayvan gruplarına, yenilenen kasıtla işlediği gerekçesiyle ayrı ayrı suçlar olarak değerlendirildiği belirtildi. Bu nedenle sanık hakkında 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 28/A maddesi kapsamında ayrıca zincirleme suç hükümleri uygulanarak cezaların artırıldığı belirtildi. Yerel mahkemede yapılan son duruşmada sanık Duman, ’köpekleri öldürme’ suçundan 5 yıl 2 ay, ’hayvanlara cinsel istismar’ suçundan ise 4 yıl 7 ay olmak üzere toplam 9 yıl 9 ay hapis cezası ile 20 bin 550 lira adli para cezasına çarptırılmıştı. Ayrıca sanık Duman’a ’müstehcenlik’ suçundan 1 yıl 15 gün hapis ve 750 lira adli para cezası verilmiş ancak cezada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişti.