Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Ankara
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "2026 yılında enflasyonu yüzde 20’nin altına indirmeyi, 2027 itibarıyla yeniden tek haneli rakamlara ulaşmayı hedefliyoruz"
21 Aralık 2025 Pazar - 23:23:53
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Arz tarafını güçlendiren reform adımları ve talep yönetimindeki kararlılığımızla, 2026 yılında enflasyonu yüzde 20’nin altına indirmeyi, 2027 itibarıyla ise yeniden tek haneli rakamlara ulaşmayı hedefliyoruz" dedi.
21 Aralık 2025 Pazar - 23:13
TBMM’de 2026 yılı bütçesi kabul edildi.
TBMM’de 2026 yılı bütçesi kabul edildi.
21 Aralık 2025 Pazar - 22:12
AK Parti Bursa Milletvekili Varank: "Özgür Özel ve arkadaşlarının verdiği görüntülerden Türkiye utandı"
AK Parti Bursa Milletvekili Musatafa Varank, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve bazı milletvekillerinin mezar başında rakı içtiği görüntülülere ilişkin, "Özgür Özel ve arkadaşlarının verdiği görüntülerden Türkiye utandı" dedi. AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmelerinin kapanışta konuştu. Tüm dünyayı etkileyen küresel krizler ve tarihin en büyük doğal felaketlerine karşı canhıraş bir mücadele verdiklerini dile getiren Varank, "Bunları yaparken; sosyal devlet anlayışımızdan taviz vermedik, ama popülizme de yenilmedik. Birileri gibi milletin kürsüsünü vaat cambazlığı için asla kullanmadık. Biliyorsunuz bu kürsüde sayın Özgür CHP iktidarında mazot 33 lira olacak’ dedi. Neyse ki, milletimiz Özgür Bey’in sicilini iyi biliyor. CHP’li belediyelerin yönettiği şehirlerde yaşayan çiftçiler hala Özgür Bey’in vaad ettiği bedava traktörleri bekliyor, ’nerede bizim traktörümüz?’ diye soruyor. Kendisi de halefi gibi hesap yapmayı çok sever. Ama belli ki o bedava dağıtmaya söz verdiği traktörlerin kaynağını bulamamış. O kaynağı nerede bulacağını bir hesapla ben kendisine göstereyim, belki bana teşekkür eder. Biliyorsunuz; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, tarihin en büyük yolsuzluk soruşturması yürütülüyor. İBB’de tespit edilen kamu zararı ne kadar biliyor musunuz? Üstelik buna; rantlar, rüşvetler, komisyon ve irtikaplar dahil değil. Özgür Bey, partisindeki bu rüşvet çarkını durdurabilseydi, işte bu parayla, çiftçilere sözünü tutabilir, 134 bin çiftçiye bedava traktör dağıtabilirdi" şeklinde konuştu. "Özgür Özel ve arkadaşlarının verdiği görüntülerden Türkiye utandı" Özel’in vaatlerinin 1001 gece masallarını aratmadığını söyleyen Varank, "Geçtiğimiz yıl rakıyla ilgili de büyük bir vaatte bulunmuştu. Açık söyleyeyim o zaman Özgür Bey’in niyetini hiçbirimiz anlamadık. Meğer onun da bir çılgın projesi varmış. Meğer mezar başındaki anma programı için rakının derdine düşmüş. Tarihçi Murat Bardakçı’nın ‘bana Ayyaşlar Bayramını hatırlattı’ dediği, Özgür Özel ve arkadaşlarının verdiği görüntülerden kendileri değil ama emin olun tüm Türkiye utandı. Hadi diriden utanmıyorsunuz; yahu ölüye de mi hiç saygınız yok? Bir mezarın başında, kocaman ’ruhuna fatiha’ yazısının önünde kadeh tokuşturulmayacağını bilmiyor musunuz? Bu milletin değerlerine bu kadar mı yabancısınız? O hayran olduğunuz Antonio Costa var ya, emin olun ona sorsanız, bir Portekizli olarak o bile böyle bir saygısızlığı ayıplardı. Gerçi pardon, onunla görüşemediniz. Ama sokaktan herhangi birini çevirip sorsanız sizi zaten uyarırdı. Ayıptır. Utanın biraz" dedi. CHP’li milletvekillerinden Varank’a tepki AK Parti Bursa Milletvekili Varank’ın konuşması sırasında CHP Grubu sıralarından tepki geldi. Masalara vurarak Varank’ı protesto eden CHP’li vekillere karşılık AK Partili milletvekilleri de alkışlarla Varank’a destek çıktı. Tansiyonun yükselmesinin ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş birleşime 5 dakika ara verdi.
21 Aralık 2025 Pazar - 21:23
2026 bütçe görüşmeleri
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, "Milliyetçi Hareket Partisi dünyaya meydan okuyan ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı akla, diplomasiye, siyasetin ruhuna, coğrafi şartlara ve yeni yüzyılın stratejik ortamına en uygun seçenek olarak Türkiye, Rusya ve Çin’den müteşekkil TRÇ ittifakının inşa edilmesini önermektedir" dedi. TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2024 kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmeleri devam ediyor. Bütçe görüşmelerinin son günü AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu Genel Kurul salonunda yerlerini aldılar. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, görüşmeler öncesinde MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin yanına giderek tokalaştı. AK Parti Genel Başkanvekili Ala da Bahçeli, Dervişoğlu ve Bakırhan ile selamlaştı. CHP Genel Başkanı Özel, Genel Kurul Salonu’na girdikten sonra genel başkanlarla ve AK Parti Grubu ile de tokalaştı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz da genel başkanlarla selamlaştı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 8 Aralık 2025 Pazartesi günü, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın 2026 yılı bütçesi ve 2024 yılı kesin hesap sunuşlarıyla başlayan bütçe maratonunun bugün itibarıyla sona ereceğini söyleyerek, "Bu 13 günlük süre içerisinde 13 birleşim ve 35 oturumda yaklaşık 154 saat mesai harcanmış ve bin 206 sayfalık tutanak tutulmuştur. Bu görüşmeler kapsamında Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, 17 sayın bakanımız ve 457 sayın milletvekilimiz olmak üzere toplam bin 208 söz hakkı talebi karşılanmıştır. Bu görüşmelerin, müzakerelerin bugüne kadar gelmesinde emeği geçen bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Katkılarıyla bu bütçe görüşmelerine fevkalade olumlu katkı sunan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Çalışmalarımızda bize, Genel Kurula ve milletvekili arkadaşlarımıza destek olan Meclis çalışanlarımıza, emekçilerimize sizler adına da tebriklerimi, teşekkürlerimi ifade ediyorum" ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Türkiye’nin yeni yönetim sistemiyle diplomasiden ekonomiye, enerjiden savunma sanayisine, sağlıktan kültüre, terörle mücadeleden egemenlik çıkarlarımızı müdafaaya kadar her alanda göz doldurduğunu söyleyerek, "Türkiye, çok yönlü ve insani dış politika anlayışıyla bölgesel gelişmelerin belirleyicisi küresel düzeyde etkili bir aktör konumuna gelmiştir. Uluslararası sistemin giderek daha büyük belirsizliklere sürüklendiği bir dönemde Türkiye’nin izlediği etkili diplomasi dünya başkentleri tarafından yakından takip edilmektedir. Milli dış politikamız bölgesel barışı ve güvenliği güçlendirmeyi, dış ilişkilerimizin kurumsal zeminini genişletmeyi, bölgemizde ekonomik kalkınmayı ve refahı geliştirmeyi hedeflemektedir. Küresel ölçekte yaşanan olayların büyük çoğunluğu yakın coğrafyamızda cereyan etmekte, bu çatışma ve savaşların yol açtığı sorunlar komşu ülkelerle birlikte en çok bizi etkilemektedir. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Türkiye’nin girişimleri bölgesel istikrar ve uluslararası barış için kritik öneme sahiptir ve ülkemizin diplomatik saygınlığını pekiştirmektedir. Türkiye Filistin halkının haklarını korumak, İsrail’in soykırım saldırılarını durdurmak ve uluslararası camianın harekete geçmesini sağlamak için aktif diplomatik çaba göstermiştir. Türk askerinin Gazze’de oluşturulacak barış gücü içinde yer alma önerisi İsrail’i korkutmuş, Filistinlilerde büyük umut ve heyecan oluşturmuştur. ’Türk beklenendir; Türk özlenendir; Türk adalet, merhamet ve barışın timsalidir.’ Avrasya’nın ortası Türk dünyasıdır, Türkistan’dır, bu bölgede bir uluslararası aktör olarak Türk Devletleri Teşkilatı bulunmaktadır. Türk Dünyası 2040 Vizyonu hedefleri kademe kademe ve hızla gerçekleşmektedir. Türkiye yürüttüğü çok boyutlu ve kapsayıcı dış politikayla bölgesel ve küresel etkisini artırmış, diplomasinin merkezi olmuştur. 2026 yılında Türk Devletleri Teşkilatı 13’üncü Zirvesi, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi, COP31 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı Türkiye’nin başkanlığı ve ev sahipliğinde gerçekleştirilecektir. Ayrıca, Antalya Diplomasi Forumu her yıl çok sayıda devlet ve hükûmet başkanlarının ve bakanların katılımıyla ve başarıyla gerçekleştirilmektedir. Küresel sistemin daha adil ve kapsayıcı bir hâle gelebilmesi Türk dış politikasının öncelikleri arasında yer almaktadır. Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle ’Dünya 5’ten büyüktür, daha adil bir dünya mümkündür.’ Türkiye, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kuruluşların yeniden tanzimi hususunda etkili bir diplomasi yürütmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi dünyaya meydan okuyan ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı akla, diplomasiye, siyasetin ruhuna, coğrafi şartlara ve yeni yüzyılın stratejik ortamına en uygun seçenek olarak Türkiye, Rusya ve Çin’den müteşekkil TRÇ ittifakının inşa edilmesini önermektedir. Bizim dış politika vizyonumuzu çift başlı Selçuklu Kartalı simgelemektedir. Hem doğu hem batı diyoruz, iki tarafı da kucaklıyor, iki yöne de bakıyoruz" dedi. Kalaycı, küresel krizler ve belirsizliklerin, dezenflasyon politikalarının ve yüksek faiz oranlarının Türkiye ekonomisi üzerinde ciddi baskı oluşturduğunu kaydederek, "Başta KOBİ’ler olmak üzere, reel sektör için erişilebilir ve uygun maliyetli fonlama mekanizmaları güçlendirilmeli, verimliliği artırıcı ve maliyetleri düşürücü teşvikler devreye girmeli, ihracatı destekleyici politikalara daha fazla öncelik verilmelidir. Esnaf ve sanatkârlarımız toplumumuzun ve ekonomimizin istikrar unsuru ve orta direğidir. Esnaf ve sanatkarlar yalnızca üretim yapan, hizmet sunan kişiler değil, aynı zamanda ahlaki değerlerin, dayanışmanın ve kardeşliğin taşıyıcı gücüdür. Esnafı korumak ve rekabet gücünü artırmak için perakende sektörüne yönelik düzenleme artık yapılmalı, AVM ve büyük market zincirlerinin şehir merkezinde şube açmaları kurallara bağlanmalı ve pazar günleri kapalı olmaları sağlanmalıdır. Esnafımızın vergi ve prim borçlarının yapılandırılmasına dair talepleri dikkate alınmalıdır. Esnafımız için ciddi maliyet oluşturulan kredi kartı pos komisyonları makul bir seviyeye düşürülmelidir. Büyükşehir olan illerin nüfusu 30 bini aşan ilçelerindeki esnafın büyük çoğunluğunu yılbaşından itibaren gerçek usule tabi tutacak düzenleme, büyükşehir olan illerde vergi adaleti açısından bir eşitlik sağlamakla birlikte, bu defa diğer iller ve ilçeler bakımından eşitsizlik ortaya çıkaracak, özellikle küçük esnafı büyük sıkıntıya sokacaktır. Aslında Gelir Vergisi Kanunu’ndaki şartlara göre gerçek usule tabi olması gerekenlerin belirlenmesi suretiyle tüm esnafın aynı kefeye konulmaması uygun olacaktır. Küçük esnafa mutlaka kolaylık sağlanmalı, vergi, prim ve faiz yükü hafifletilmelidir. Şoför esnafı, yenileyeceği araç ve kullanacağı yakıta ilişkin verginin farklılaştırılması suretiyle desteklenmelidir. Ayrıca, esnaf ve çiftçinin emeklilik prim gün sayısı 7 bin 200’e düşürülmelidir. Tarımda üretim planlaması ve destekleme konusunda devrim niteliğinde düzenlemeler yapılmış ve bütçeden tarıma ayrılan kaynaklarda önemli artış sağlanmıştır ancak ürün fiyatlarının düşüklüğü ve mazot, elektrik, gübre, yem fiyatlarının yüksekliği çiftçilerimizin başlıca şikâyetidir. Yüksek girdi maliyetleri altında üretimini fedakârca sürdüren çiftçimizin, besicimizin ve süt üreticimizin gelirini artıracak ve daha fazla üretmesini sağlayacak ilave tedbirleri uygulamaya koymamız lazımdır. Sürdürülebilir bir tarım ve verimlilik için havzalar arası su transferi yapılması zorunluluktur. Orta Anadolu’nun, özellikle de çölleşme riski altındaki Konya Ovası’nın suya kavuşturulması acil bir ihtiyaçtır. Konya kapalı havzasında 684’e ulaşan obruklar can ve mal güvenliğini de tehdit etmektedir. Ülkemizi petrol ve doğal gaz boru hatları, bölünmüş yollar, otoyollar ve demir ağlarla ören, dağları delik deşik edip onlarca tüneller açan bir iktidar şüphe yok ki Konya Ovası’na da suyu kolaylıkla getirir. Yapılacak harcamalar üretim ve verimlilik artışından sağlanacak gelirle kısa sürede amorti edilecektir. Gerekirse Konya yatırımlarına ayrılan kaynağı bu işe aktarın. Daha da ötesi, çiftçimiz ’destek almayalım, yeter ki suyu getirin’ diyor. Su hayattır, su yoksa hiçbir şeyin kıymeti yoktur. Hiç olmazsa kışın denizlere boşa akıp giden suları Konya havzasına çevirerek yer altı sularımızı ve göllerimizi beslememiz gerekmektedir. Ayrıca, su zengini olmayan ülkemizde bir damla suyun bile heba olmaması için yağmur hasadı yapılmalı, sulama kanalları kapalı sistemlere dönüştürülmeli, sulama organizasyon altyapıları iyileştirilmeli, basınçlı sulama sistemlerine verilen destekler etkinleştirilmelidir" diye konuştu. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu da istikrar ve refah bütçesi olarak takdim edilen 2026 yılı bütçesinin kalkınma vizyonunun güçlendirileceğini, milletin refahını kalıcı biçimde yükseltecek politikaların kararlılıkla sürdürüleceğinin belirterek, "Ana ekseni, kalkınma planı ve orta vadeli program hedefleri olan bütçenin giderleri bir önceki yıl bütçe teklifine göre yüzde 26,4 artışla 18,9 trilyon liraya çıkarılmakta, bütçe giderlerinin gayrisafi yurt içi hasılaya oranının yüzde 24,5 olması öngörülmektedir. Bütçe gelirlerinin yüzde 26,6 artışla 16,2 trilyon liraya yükseltilmesi hedeflenmektedir. Bütçe açığının yüzde 40,5 artışla 2,7 trilyon lira, açığın gayrisafi yurt içi hasılaya oranının ise yüzde 3,5 olmasını öngörmektedir. Ekonomik ve sosyal politikaların amacı toplumsal refahı yükseltmek ve gelir dağılımını adaletli hâle getirmektir. Bu kapsamda, kaynakların artırılması kadar mevcut kaynakların bütçe yoluyla adil bir şekilde dağıtılması da önem taşımaktadır. Bu doğrultuda, bütçede depremin yaralarını saracak, esnaf ve sanayicimizin rekabet gücünü artıracak, çiftçimizi destekleyecek, çalışan ve emeklilerimizin yaşam standardını yükseltecek, gençlerimizin önünü açacak, muhtaçlarımızı sosyal koruma şemsiyesi altına alacak dengeli bir kaynak dağılımının yapıldığı anlaşılmaktadır" ifadelerini kullandı. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ile ilgili, "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu yıllardır dile getirilen ama ertelenen bir gerçeğin kabulüdür. Yıllardır dile getirdiğimiz gibi, bu meselenin çözüm adresi Meclistir. Komisyonda oluşan bir heyetin İmralı’da Öcalan’ı ziyaret ederek görüşmesi tarihi bir adımdır. Burada emeği geçen bütün parti ve siyasetçileri bu anlamlı, olumlu, barışa katkı sunan cesur adımlarından dolayı bir kez daha tebrik etmek istiyorum; emeğinize, yüreğinize sağlık. Çünkü barış süreçleri, barışın aktörlerini yok sayarak değil hakikatin kabulüyle ilerler. Birlikte yaşamak istiyorsak bu sorunu birlikte çözmek zorundayız. Devlet aklıyla siyasal, toplumsal aklın buluşacağı yer tam da burasıdır, Türkiye Büyük Millet Meclisidir yani toplumun iradesini temsil eden kurucu siyasetin çatısıdır" dedi. DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, "Bütçenin de birçok fonksiyonu var; hukuki fonksiyonu var, sosyal fonksiyonu var, istikrar sağlayıcı fonksiyonu var, adalet fonksiyonu var, sosyal adalet fonksiyonu var, saymakla bitmiyor fakat bütçe bunların hiçbirine tam anlamıyla bugüne kadar yanıt üretememiş. 2026 bütçesinin de yanıt üretme olasılığı çok düşük. Otuz aylık program sonucunda enflasyonla mücadele performansı bile bize aslında bütçenin ne kadar kifayetsiz olduğunu gösteriyor. Enflasyon düşmüş mü? Düşmemiş. Bütün dünyada enflasyon rekoru bizde; hele hele OECD, Avrupa Birliği gibi ülkelerle karşılaştırdığımızda ciddi bir hayat pahalılığı var, enflasyon devam ediyor" dedi. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Bugün asgari ücretli, emekli çalışanların; bu ülkedeki ezilenlerin kredi ve kredi kartı borcu toplam 5,7 trilyon. İnsanlar yılda 1,2 trilyon faiz veriyor ve kredi kartı borçlarından dolayı 4 milyon 180 bin insan icrada. Ama buraya çıkan milletvekilleri 1930’ları, 1940’ları, 1950’leri hatta Jön Türkler’i konuşuyor. Kardeşim, bugünü konuşalım. Bakın, bir şey daha: ’Bu ülkede toplu iğne bile üretmiyorduk’ Ne kadar ayıp değil mi? Her gelen de buna benzer şeyler söyledi. Cumhuriyetten 2025 yılına kadar olan birikimlerimizi 65 milyar dolara. Ne kadar para yapıyor? 2,7 trilyon. Ne acıdır, 2026’da faiz kalemine ayırdığınız rakam 2,7 trilyon. Cumhuriyetin tüm değerlerini satacaksın, bir yıllık faiz kalemini karşılayacak, sonra ’Ne ürettin?’ Ya, ne tükettiniz? Biz bunu konuşalım arkadaşlar, biz bunu konuşalım" diye konuştu. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de, "Gerçekten işsizlik azaldı mı bu ülkede? Yine gerçek rakamlara bakalım. İşsizlik dediğiniz şey bir ay boyunca, işsiz gelmiş, başvurmuş, siz onu ölçüyorsunuz. Onda bir miktar gerileme çıkınca da diyorsunuz ki ’İşsizliğin belini kırdık’. Tam bir yalan, tam bir palavra. Bakıyorsunuz rakamlara, eksik istihdamda artış var yani eksik istihdam, iki saat çalışıyor; aslında iş bulsa çalışacak. Onu çıkarttığınız zaman sanki işsizliği azaltmış gibi görünüyorsunuz ama bu ülkede işsizlik artıyor arkadaşlar hepiniz biliyorsunuz. Rakamlarla bu kadar oynamayın, insanların aklıyla bu kadar alay etmeyin. Geldiğimiz nokta yüzde 29. Neredeyse her üç kişiden biri işsiz arkadaşlar, Türkiye’nin gerçeği bu" diye konuştu. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, bütçeyi değerlendirerek, "Bakın, biz burada rakamları konuşuyoruz ama millet pazarda etiket konuşuyor. Biz burada hedef, program, oran konuşuyoruz; emekli evde tencere konuşuyor, asgari ücretli kira konuşuyor, çiftçi mazot konuşuyor, sanayici elektrik konuşuyor, gençlik gelecek konuşuyor. Bu bütçe kimin bütçesi; zenginin mi yoksulun mu? Sayın Başkan, Komisyondaki konuşmalarımda da söyledim, bu ülkede vergi alınması gerekenler yani üretmeden zenginleşenlerden yeteri kadar vergi alınmıyor. Yük kimin sırtında? Ekmek alanın, elektrik faturası ödeyenin, minibüse binip işe gidenin sırtında. Bu ülke grafikte iyi görünüyor olabilir ama halkın yüzü gülmüyor. Adalete inancın olmadığı bir yerde ne ekonomi düzelir ne ülkeye yatırım gelir; demokrasiyi zayıflatır" ifadelerini kullandı.
16 Aralık 2025 Salı - 14:03
Merkez Kariyer Uzmanları ve Denetim Elemanları Platformu vaatlerin yerine getirilmesini istiyor
Merkez Kariyer Uzmanları ve Denetim Elemanları Platformu, merkez teşkilatında görev yapan merkez uzmanları ile denetim elemanlarının özlük haklarına ilişkin verilen vaatlerin yerine getirilmesini istiyor.
16 Aralık 2025 Salı - 13:48
Bakan Fidan, ABD Suriye Özel Temsilcisi Barrack’ı kabul etti
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ı kabul etti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile Ankara’da görüştü.
16 Aralık 2025 Salı - 13:44
Bakan Ersoy: "Dil bir milletin sadece iletişim aracı değil hafızası, vicdanı ve yüreğidir"
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Dil, bir milletin sadece iletişim aracı değil; hafızası, vicdanı ve yüreğidir. Sevinçlerimizi, kederlerimizi, umutlarımızı ve geçmişten geleceğe taşıdığımız tüm mirası dilimizle var ederiz" dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkçenin korunması, geliştirilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılmasına katkı sunan isimlerin onurlandırıldığı ‘2025 Türk Diline Hizmet Ödülleri Töreni’ne katıldı. Ankara Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunda düzenlenen törende Bakan Ersoy, Türk dili alanında akademik, edebi ve kültürel çalışmalarıyla öne çıkan kişi ve kurumlara ödülleri takdim etti. Türk dilinin zenginliğinin yaşatılması ve toplumda dil bilincinin güçlendirilmesi amacıyla düzenlenen tören, her yıl farklı alanlarda emek veren isimleri bir araya getiriyor. Törende yapılacak konuşmalarda, Türkçenin tarihsel serüveni, günümüzde karşı karşıya olduğu sorunlar ve dijital çağda dilin korunmasına yönelik atılan adımlar ele alındı. Bakan Ersoy’un da törende Türk diline verilen önemin altını çizerek, Bakanlık olarak yürütülen dil, kültür ve edebiyat çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ödül töreninde konuşan Bakan Ersoy, Türkçeye hizmet eden çalışmaları teşvik etmesi ve farkındalık oluşturmasını hedeflediklerini belirtti. "Türkçeye hizmet etmek, bu topraklara ve ortak kültürel birikimimize hizmet etmektir" Türkçenin ve diğer dillerin sadece bir iletişim aracı olmadığını, dillerin paha biçilemez bir değer olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Dil, bir milletin sadece iletişim aracı değil; hafızası, vicdanı ve yüreğidir. Sevinçlerimizi, kederlerimizi, umutlarımızı ve geçmişten geleceğe taşıdığımız tüm mirası dilimizle var ederiz. Bu sebeple Türkçeye hizmet etmek; yalnızca bir kelimeyi, bir cümleyi güzelleştirmek değil; aynı zamanda bu millete, bu topraklara ve ortak kültürel birikimimize hizmet etmektir. Bugün burada; sınıflarda sabırla, sevgiyle harfleri kelimeye, kelimeleri cümleye dönüştüren öğretmenlerimizi, ömürlerini dilimizin inceliklerini anlamaya ve anlatmaya adamış kıymetli bilim insanlarını saygıyla anmak için bir aradayız. Biliyoruz ki, Türkçeye hizmet çoğu zaman görünmeyen, fakat değeri ölçülemeyen bir emektir. Bir kelimenin en doğru karşılığını bulmak için saatlerce düşünmek, bir metni defalarca gözden geçirmek, öğrencinin gözünde o ‘anlama ışığını’ görebilmek için yılmadan anlatmak; bunların hiçbiri kolay değildir. Belki çoğu zaman alkışsızdır, sahnesizdir ama bilinmelidir ki; Türkçeye harcanan her emek, milletimizin yarınlarına bırakılan en kıymetli miraslardan biridir. Dilimiz; Kaşgarlı Mahmut’tan Ali Şir Nevai’ye, Yunus Emre’den pek çok bilge ve şaire kadar sayısız ismin nefesiyle yoğrularak bugüne gelmiştir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde kurulan Türk Dil Kurumu ise Türkçenin sadeleşmesi, geliştirilmesi ve bilimsel temelde incelenmesi amacıyla tarihi bir rol üstlenmiştir. Bugün de aynı sorumluluk; öğretmenlerimizin, yazarlarımızın, akademisyenlerimizin, araştırmacılarımızın ve dili özenle kullanan her bir vatandaşımızın omuzlarındadır. Çünkü Türkçeye gösterdiğimiz özen, aslında kimliğimize, kültürümüze ve geleceğimize gösterdiğimiz özendir. Bu yüzdendir ki Türkçeye özen gösteren her öğretmen bir nesli, her yazar bir düşünceyi, her dil bilimci bir kavramı, her öğrenci bir umudu büyütmektedir. Bu anlayışla Türk Dil Kurumu, dilimizin gelişmesine, doğru kullanımının yaygınlaşmasına ve bilimsel ve kültürel alanda saygınlığının artırılmasına katkıda bulunan kişi ve kurumları ‘Türk Diline Hizmet Ödülleri’ ile onurlandırmaktadır" diye konuştu. "Dil, bir milletin hem hafızası hem de kalbidir" Türkçenin korunması ve geliştirilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak çalışmaları kararlılıkla sürdüreceklerini ifade eden Bakan Ersoy, "Dil, bir milletin hem hafızası hem de kalbidir. Bizler düşüncelerimizi, duygularımızı, kültürümüzü ve tarih bilincimizi dilimizle geleceğe taşırız. Bu nedenle Türkçenin korunması, geliştirilmesi ve incelikle kullanılması yönünde emek veren herkes, bu milletin kültür köprüsünü inşa eden mimarlarıdır. Türkçenin korunması, geliştirilmesi ve doğru kullanılması için emek veren herkesi içtenlikle takdir ediyorum. Türk Dil Kurumumuz da dilimizin bilimden sanata, teknolojiden iletişime uzanan geniş yelpazede güçlenmesi için çalışmalarını kararlılıkla sürdürmektedir. Bugün, Türk diline hizmet eden herkese gönülden teşekkür ediyoruz. Yalnızca yaptığınız çalışmalar için değil; taşıdığınız sorumluluk, gösterdiğiniz hassasiyet ve Türkçeye duyduğunuz sevgi için minnettarız" şeklinde konuştu. Düzenlenen etkinliğe Bakan Ersoy’un yanı sıra Türk coğrafyasından birçok öğrenci ve akademisyen katılım sağladı. Program, hatıra fotoğrafı çekimi ve ödül takdimi ile son buldu.
16 Aralık 2025 Salı - 13:42
Bakan Fidan, ABD Suriye Özel Temsilcisi Barrack’ı kabul etti
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ı kabul etti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile Ankara’da görüştü.
16 Aralık 2025 Salı - 13:34
16. Büyükelçiler Konferansı
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "İddiasız olan bir Türkiye bu coğrafyada ayakta duramaz" dedi.Kurtulmuş, 16. Büyükelçiler Konferansı kapsamında Ankara’da bulunan büyükelçiler ile buluştu. Kurtulmuş, tarihte ilginç zamanların yaşandığını kaydederek, belirsizliklerin yaşandığını, her alanda değişimin yaşandığını belirtti. Kurtulmuş, "Kurumların zorlandığı, uluslararası kurum ve kuruluşların zorlanmanın ötesinde artık büyük ölçüde fonksiyonsuz kaldığı, işlevlerini yitirdiği bir dönemden geçiyoruz. Hiç şüphesiz dünyayı yönettiğini zannettiğimiz kuralların bir bir her birinin aşındığı fiili hayatta hiçbir etkilerinin olmadığını müşahede ediyoruz" ifadelerini kullandı.Kurtulmuş, Türk dış politikasında bir masada söyledikleri sözü başka bir muhataplarına karşı farklı şekilde getirmediklerini belirterek, "Herkese açık yüreklilikle, prensipler çerçevesinde müzakerelerimizi yaparak barışın, istikrarın ve güvenin sağlanması için olağanüstü bir çaba sarf ediyoruz. Türk dış politikasının bir diğer özelliği insani diplomasıdır. Bu insani diploması vasıtasıyla dünyanın dört bir tarafındaki ihtiyaç sahibi olan insanlara en kısa sürede ve en etkin şekilde ulaşabilmeyi başarıyoruz. Bunun için gayret sarf ediyoruz. Başta Filistin... Mazlum ve mağdur Filistin halkı, Gazze halkı olmak üzere başta mazlum ve mağdur Afrika halkları olmak üzere bu insanlara insani bakımdan her türlü desteği sağlamak için diplomasimizi en etkin şekilde kullanmaya gayret ediyoruz" şeklinde konuştu.Türkiye’nin dış politikadaki lider, çok taraflı küresel bakış açısına sahip olduğunu belirten Kurtulmuş, "Adil, hakkaniyetli, kalıcı bir barış sisteminin, bir barış paktının kurulabilmesi ve bu anlamda da yeni bir küresel sistemin hakkaniyet ve adalet üzerinde inşa edilebilmesi için her platformda yeni bir dünya düzeninin şart olduğunu dile getirmektedir. Bunun da artık sadece bir temenni olmaktan öte yakın zamanlarda gerçekleşecek bir realite olduğunu bilerek konuşuyoruz. Bunu da tekrar söylüyorum. Bu salonda bulunanların çoğunun göreceğinden eminim. Belki biz görmeyeceğiz. Ama yakın zamanlarda yeni, adil, küresel bir dünya sistemi mutlaka ama mutlaka kurulacaktır. Bunda da Türkiye önde olacaktır. Tabii ki dış politika sadece temenniler, sadece fikirler üzerinden yürümez. Dış politikayı yürütürken sonuç alabilmemiz için birtakım ilkeleri de özümsemek, benimsemek mecburiyetindeyiz. Her şeyden evvel bu çerçevede geliştirilen Türk dış politikası iddialıdır, kararlıdır ve tutarlıdır. Bu bölgede, bu coğrafyada, bu zamanda, bu zaman diliminde Türkiye’ye iddiasız olmak yakışmaz. Dahasını söyleyeyim, iddiasız olan bir Türkiye de bu coğrafyada ayakta duramaz. Dolayısıyla bu temel ilkelerde iddiamızı, kararlılığımızı ve ölçülü bir şekilde sürdürdüğümüz dış politika faaliyetlerimizi sürdüreceğiz" dedi.Kurtulmuş, ‘terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin bilgi vererek, "Türkiye’nin iç kaleyi tahkim etmek amacıyla başlatmış olduğu ’terörsüz Türkiye’ süreci çok şükür kısa bir süre içerisinde önemli bir noktaya gelmiştir. Ümit ediyoruz ki en kısa sürede örgütün içeride ve dışarıda bütün bileşenleriyle birlikte silah bırakma çağrısına uyarak kendisini fesih sürecinin tamamlanmasıyla birlikte artık bu meselenin tamamen ortadan kalkacağı aşikardır. Terörsüz Türkiye’nin aynı zamanda bir terörsüz bölge olduğuna da inanıyor ve böyle olması için de gayret sarf ediyoruz. Terörsüz Türkiye’nin sağlanması, Suriye’de terörün bitmesi, Irak’ta terörün bitmesi, Lübnan’da terörün bitmesi, bölge ülkelerinde gerçekten huzur ve güvenliğin gelmesi anlamına gelecektir. Bunun için bir taraftan Türkiye’nin güvenlik kurumları, istihbarat birimleri terör örgütüyle bir şekilde bu süreci nasıl gerçekleştirileceği ilgili süreci yönetirken diğer yandan da Türkiye’de ilk sefer şimdiye kadar rahmetli Demirel zamanında, Özal zamanında, rahmetli Erbakan zamanında ve çeşitli kereler örgütün bitirilmesi, PKK’nın bitirilmesiyle ilgili işler yapılmış ama maalesef terörün bitmesini istemeyen odakların çabalarıyla bütün bu süreçler akim kalmıştı. Yine aynı şekilde son dönemde AK Parti iktidarları döneminde 2013 yılında da bu süreç belli bir olgunluğa gelmiş. O dönemki başlık başta FETÖ unsurları olmak üzere birtakım unsurlar tarafından o süreç heba edilmişti. Şimdi inşallah öyle olmayacak. Bir kere kararlılıkla bu süreç sürdürülüyor ve ilk sefer geçmiş dönemden farklı olarak siyaset yani milli irade bizatihi bu meseleyi gözetlemek ve yönetmek için bir kararlılık oluşturdu. Bu salonda televizyonlardan görmüşsünüzdür. Bu salonda Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonumuzun toplantılarını gerçekleştirdik. Ümit ediyorum bu demokratik olgunluk düzeyi yüksek tartışmaların sonucunda Türkiye demokrasisi bakımından da önemli bir tecrübeyi Türk demokrasi tarihinde kazandırmış olacağız. Partiler bir araya gelebilir, taban tabana zıt fikirleri olabilir ama memleketin ortak meselesinde ortak istikamette fikirlerini ortaya koyarlar ve çözüme ulaşmak için gayret sarf ederler. Şunu da söylemek isterim. İnşallah bu sonuç iftiharla sonuç başarıyla biterse ki, öyle olacak. Bu modeli Türkiye modeli olarak çatışma çözümleri konusunda dünyaya örnek olacak bir model olarak dünyanın birçok siyasal bilgiler fakültesinde uluslararası ilişkilerle ilgili eğitim veren yerlerde bunun okutulacağına inanıyorum" diye konuştu.
16 Aralık 2025 Salı - 13:12
DEM Parti İmralı heyeti AK Parti’yi ziyaret edecek
DEM Parti İmralı heyeti, cumartesi günü TBMM’de AK Parti’yi ziyaret edecek. DEM Parti’den yapılan açıklamada, "DEM Parti İmralı heyeti, siyasi partilere ziyaretleri kapsamında 20 Aralık Cumartesi saat 14.00’te AK Parti’yi Meclis’te ziyaret edecektir" denildi.
16 Aralık 2025 Salı - 13:10
Nükleer tıp teknikerlerinin görev alması hakkında ilk defa yeni hükümler getirildi
Nükleer Tıp Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Radyoloji Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ve Radyasyon Onkolojisi Hizmetleri Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Sağlık alanında Nükleer Tıp Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Radyoloji Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ve Radyasyon Onkolojisi Hizmetleri Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu kapsamda, Nükleer Tıp Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikte yapılan düzenlemeyle şu değişiklikler yapıldı: "1219 sayılı Kanun ile sağlık meslek tanımına giren nükleer tıp teknikerlerinin görev alması hakkında ilk defa yeni hükümler getirildi. Nükleer tıp merkezlerinde çalışan mesul müdür ve merkez sorumlusunun görevleri genişletildi, kimlik kartlarına karekod zorunluluğu eklendi. Merkez sorumlusu ve uzman hekimlerin çalışma sınırları netleştirildi, 60 yaş üstü ve yüzde 60 engelli hekimler için istisna tanındı. Denetim hükümleri Özel Sağlık Tesislerinin Denetimi Hakkında Yönetmelik ile uyumlu hale getirildi. Nükleer tıp merkezlerinin planlanmasına ilişkin hükümler detaylandırıldı. Merkezlerin taşınma, birleşme, devir ve adres ve isim değişiklikleri için ayrıntılı izin ve yenileme süreçleri tanımlandı. Yaptırımlar caydırıcı biçimde yeniden düzenlendi, usulsüz faaliyete devam eden merkezler için doğrudan müeyyide öngörüldü. Radyasyon Onkolojisi Hizmetleri Yönetmeliğinin yürürlüğe girmesiyle; Mesleğini serbest olarak icra eden radyasyon onkolojisi uzmanları tarafından açılan merkezler mevzuata dahil edildi. Ruhsat ve faaliyet izin belgesi kavramı güçlendirildi. Taşınma, birleşme ve devir süreçleri ayrıntılı olarak düzenlendi. Uluslararası sağlık turizmi yetkilendirmesi eklendi. Merkez sorumlusu ve uzman hekimlerin çalışma sınırları netleştirildi, yaşlı ve engelli hekimler için kolaylık sağlandı. Mesul müdür ve merkez sorumlularının görevleri genişletildi, kimlik kartlarına karekod zorunluluğu getirildi. Denetim hükümleri Özel Sağlık Tesislerinin Denetimi Hakkında Yönetmelik ile uyumlu hale getirildi. Yasaklar ve yaptırımlar caydırıcı şekilde yeniden düzenlendi. Bir diğer değişiklik de Radyoloji Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle geldi. Bu kapsamda yapılan değişiklikler ise şu şekilde: Radyoloji merkezlerinin yalnızca il içi taşınmasına izin verildi. Merkez sorumlusu hekimlerin görev sınırları tek merkezle sınırlandırıldı, 60 yaş üstü ve yüzde 60 engelli hekimler için istisna getirildi. Personel kimlik kartlarına karekod zorunluluğu getirildi. Usulsüz faaliyette bulunan merkezler için yaptırımlar caydırıcı hale getirildi".
16 Aralık 2025 Salı - 13:04
Ticaret Bakanlığı ekipleri kafe ve restoranları denetledi
Ticaret Bakanlığı ekipleri, restoran ve kafelerde, tarife ve fiyat listelerinin görünür şekilde işletmenin önüne ve masaların üzerine konulması uygulamasına ilişkin denetim yaptı. Ticaret Bakanlığı Ticaret İl Müdürlüğü ekipleri, restoran, lokanta, kafe, pastane gibi yiyecek ve içecek hizmeti sunulan iş yerlerinde denetim gerçekleştirdi. Denetimlerde, fiyat tarifelerinin, söz konusu iş yerlerinin giriş kapısının önüne ve hizmet sunulan masaların üstüne, tüketiciler tarafından kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde konulup konulmadığı incelendi. Bu kapsamda Ankara Ticaret İl Müdür Vekili Elif Tan ve beraberindeki ekip, Çankaya ilçesinde yiyecek ve içecek hizmeti sunan iş yerlerini denetledi. Denetim esnasında bir açıklama gerçekleştiren Ankara İl Ticaret Müdürü Elif Tan, "Ankara Ticareti İl Müdürlüğü olarak yiyecek içecek hizmeti sunulan kafeteryalar, restoranlar, lokantalar ve pastanelerde iş yerinin giriş kapısı önünde ve hizmet sunulan masaların üzerinde bulunması gereken tarife ve fiyat listesi denetimleri yapıyoruz. Masaların üzerinde fiyat listesi karekod olarak da sunuluyor. Karekodların okunup okunmadığı kontrolünü gerçekleştirdik. Ama şöyle bir ayrım var. Tüketici fiziksel menü isterse tüketiciye fiziksel menü sunulmak zorunda. Lokantanın yiyecek içecek hizmeti olarak tüketiciye sunduğu herhangi bir ürünün fiyat listesinde belirtilmemesi karşılığında 3 bin 166 TL idari yaptırım uyguluyoruz" dedi.
16 Aralık 2025 Salı - 13:00
TBMM Başkanı Kurtulmuş: "İddiasız olan bir Türkiye bu coğrafyada ayakta duramaz"
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "İddiasız olan bir Türkiye bu coğrafyada ayakta duramaz" dedi. Kurtulmuş, 16. Büyükelçiler Konferansı kapsamında Ankara’da bulunan büyükelçiler ile buluştu. Kurtulmuş, tarihte ilginç zamanların yaşandığını kaydederek, belirsizliklerin yaşandığını, her alanda değişimin yaşandığını belirtti. Kurtulmuş, "Kurumların zorlandığı, uluslararası kurum ve kuruluşların zorlanmanın ötesinde artık büyük ölçüde fonksiyonsuz kaldığı, işlevlerini yitirdiği bir dönemden geçiyoruz. Hiç şüphesiz dünyayı yönettiğini zannettiğimiz kuralların bir bir her birinin aşındığı fiili hayatta hiçbir etkilerinin olmadığını müşahede ediyoruz" ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, Türk dış politikasında bir masada söyledikleri sözü başka bir muhataplarına karşı farklı şekilde getirmediklerini belirterek, "Herkese açık yüreklilikle, prensipler çerçevesinde müzakerelerimizi yaparak barışın, istikrarın ve güvenin sağlanması için olağanüstü bir çaba sarf ediyoruz. Türk dış politikasının bir diğer özelliği insani diplomasıdır. Bu insani diploması vasıtasıyla dünyanın dört bir tarafındaki ihtiyaç sahibi olan insanlara en kısa sürede ve en etkin şekilde ulaşabilmeyi başarıyoruz. Bunun için gayret sarf ediyoruz. Başta Filistin... Mazlum ve mağdur Filistin halkı, Gazze halkı olmak üzere başta mazlum ve mağdur Afrika halkları olmak üzere bu insanlara insani bakımdan her türlü desteği sağlamak için diplomasimizi en etkin şekilde kullanmaya gayret ediyoruz" şeklinde konuştu. Türkiye’nin dış politikadaki lider, çok taraflı küresel bakış açısına sahip olduğunu belirten Kurtulmuş, "Adil, hakkaniyetli, kalıcı bir barış sisteminin, bir barış paktının kurulabilmesi ve bu anlamda da yeni bir küresel sistemin hakkaniyet ve adalet üzerinde inşa edilebilmesi için her platformda yeni bir dünya düzeninin şart olduğunu dile getirmektedir. Bunun da artık sadece bir temenni olmaktan öte yakın zamanlarda gerçekleşecek bir realite olduğunu bilerek konuşuyoruz. Bunu da tekrar söylüyorum. Bu salonda bulunanların çoğunun göreceğinden eminim. Belki biz görmeyeceğiz. Ama yakın zamanlarda yeni, adil, küresel bir dünya sistemi mutlaka ama mutlaka kurulacaktır. Bunda da Türkiye önde olacaktır. Tabii ki dış politika sadece temenniler, sadece fikirler üzerinden yürümez. Dış politikayı yürütürken sonuç alabilmemiz için birtakım ilkeleri de özümsemek, benimsemek mecburiyetindeyiz. Her şeyden evvel bu çerçevede geliştirilen Türk dış politikası iddialıdır, kararlıdır ve tutarlıdır. Bu bölgede, bu coğrafyada, bu zamanda, bu zaman diliminde Türkiye’ye iddiasız olmak yakışmaz. Dahasını söyleyeyim, iddiasız olan bir Türkiye de bu coğrafyada ayakta duramaz. Dolayısıyla bu temel ilkelerde iddiamızı, kararlılığımızı ve ölçülü bir şekilde sürdürdüğümüz dış politika faaliyetlerimizi sürdüreceğiz" dedi. Kurtulmuş, ‘terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin bilgi vererek, "Türkiye’nin iç kaleyi tahkim etmek amacıyla başlatmış olduğu ’terörsüz Türkiye’ süreci çok şükür kısa bir süre içerisinde önemli bir noktaya gelmiştir. Ümit ediyoruz ki en kısa sürede örgütün içeride ve dışarıda bütün bileşenleriyle birlikte silah bırakma çağrısına uyarak kendisini fesih sürecinin tamamlanmasıyla birlikte artık bu meselenin tamamen ortadan kalkacağı aşikardır. Terörsüz Türkiye’nin aynı zamanda bir terörsüz bölge olduğuna da inanıyor ve böyle olması için de gayret sarf ediyoruz. Terörsüz Türkiye’nin sağlanması, Suriye’de terörün bitmesi, Irak’ta terörün bitmesi, Lübnan’da terörün bitmesi, bölge ülkelerinde gerçekten huzur ve güvenliğin gelmesi anlamına gelecektir. Bunun için bir taraftan Türkiye’nin güvenlik kurumları, istihbarat birimleri terör örgütüyle bir şekilde bu süreci nasıl gerçekleştirileceği ilgili süreci yönetirken diğer yandan da Türkiye’de ilk sefer şimdiye kadar rahmetli Demirel zamanında, Özal zamanında, rahmetli Erbakan zamanında ve çeşitli kereler örgütün bitirilmesi, PKK’nın bitirilmesiyle ilgili işler yapılmış ama maalesef terörün bitmesini istemeyen odakların çabalarıyla bütün bu süreçler akim kalmıştı. Yine aynı şekilde son dönemde AK Parti iktidarları döneminde 2013 yılında da bu süreç belli bir olgunluğa gelmiş. O dönemki başlık başta FETÖ unsurları olmak üzere birtakım unsurlar tarafından o süreç heba edilmişti. Şimdi inşallah öyle olmayacak. Bir kere kararlılıkla bu süreç sürdürülüyor ve ilk sefer geçmiş dönemden farklı olarak siyaset yani milli irade bizatihi bu meseleyi gözetlemek ve yönetmek için bir kararlılık oluşturdu. Bu salonda televizyonlardan görmüşsünüzdür. Bu salonda Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonumuzun toplantılarını gerçekleştirdik. Ümit ediyorum bu demokratik olgunluk düzeyi yüksek tartışmaların sonucunda Türkiye demokrasisi bakımından da önemli bir tecrübeyi Türk demokrasi tarihinde kazandırmış olacağız. Partiler bir araya gelebilir, taban tabana zıt fikirleri olabilir ama memleketin ortak meselesinde ortak istikamette fikirlerini ortaya koyarlar ve çözüme ulaşmak için gayret sarf ederler. Şunu da söylemek isterim. İnşallah bu sonuç iftiharla sonuç başarıyla biterse ki, öyle olacak. Bu modeli Türkiye modeli olarak çatışma çözümleri konusunda dünyaya örnek olacak bir model olarak dünyanın birçok siyasal bilgiler fakültesinde uluslararası ilişkilerle ilgili eğitim veren yerlerde bunun okutulacağına inanıyorum" diye konuştu.
16 Aralık 2025 Salı - 12:53
Sincan Belediyesi kreşlerinde yerli malı haftası heyecanı
Sincan Belediyesi kreşlerinde Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası etkinliklerle kutlandı. Ankara’nın Sincan Belediyesi bünyesinde hizmet veren Leylak, Zambak, Karanfil, Lale, Nergis, Lavanta, Papatya, Menekşe Kreşlerinde eğitim öğretim devam ediyor. Bu kapsamda kreşlerde yapılan etkinliklere Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası kutlandı. Yerli üretim ve tasarruf bilinci aşılandı Öğrenciler, etkinlik kapsamında yer sofrası kurdu, hamur açtı, yaprak sardı. Türkiye’nin farklı bölgelerine ait yöresel ürünler tanıtıldı, yerli malı kullanmanın önemi üzerinde duruldu. El emeği çantalar, örgüler öğrencilere gösterilerek üretimin önemi anlatılarak farkındalık oluşması sağlandı. Bunlara ek olarak; Savunma sanayi alanında yapılan yatırımlar, yerli ve milli otomobilimiz TOGG çocuklara oyunlar ve görsellerle anlatıldı.
16 Aralık 2025 Salı - 12:19
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından çocukların dijital dünyadaki güvenliğini korumak adına 2 yeni çalışma
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, çocukların dijital dünyadaki güvenliğini korumak adına hayata geçirdikleri ‘Çocuklar Güvende’ web sitesi ve mobil uygulaması ile Dijital Dünya’da Çocukların Güçlendirilmesine Yönelik Eylem Planı’nın tanıtım programına katıldı. ‘Çocuklar Güvende’ web sitesi ve mobil uygulaması ile Dijital Dünya’da Çocukların Güçlendirilmesine Yönelik Eylem Planı’nın tanıtımı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın katılımıyla yapıldı. Anadolu Medeniyetleri Müzesinde düzenlenen programda konuşan Göktaş, çocukların dijital dünyada daha güvenli olması için hayata geçirdikleri çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Göktaş, "İlk kez hayata geçirdiğimiz bu Eylem Planı ile çocuklarımızın dijital ortamlarda daha güvenli ve bilinçli bireyler olarak var olmasını amaçlıyoruz. ‘Çocuklar Güvende’ web sitesi ve mobil uygulamasıyla da çocuklara ve ailelere rehberlik ederek güvenli bir dijital yaşam kültürü oluşturuyoruz" şeklinde konuştu. Çocukları dijital dünyadan korumak adına kapsamlı adımlar attıklarına dikkati çeken Göktaş, "İşte o adımlardan ilki, Dijital Dünya’da Çocukların Güçlendirilmesine Yönelik Eylem Planımızdır. Bu eylem planıyla amacımız, çocukları dijital dünyanın tehlikelerinden korurken bu dünyayı bilinçli, güvenli ve verimli şekilde kullanmalarını sağlamaktır" ifadelerini kullandı. "Amacımız, çocukların dijital ortamda korunmasını sağlayacak mevzuatın güçlendirilmesi ve kişisel verilerin korunmasıdır" Eylem planının 4 temel başlık üzerine kurulu olduğunu aktaran Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Birinci başlık farkındalık ve bilinçlendirmedir. Çocukların dijital dünyada neyin risk, neyin fırsat olduğunu bilmelerini istiyoruz. Aynı şekilde anne babaların ve eğitimcilerin de çocuklara doğru rehberlik etmesini hedefliyoruz. İkincisi başlık koruyucu ve önleyici çalışmalardır. Çocuklar için güvenli dijital ortamlar oluşturmayı ve zararlı içeriklerin önüne geçmeyi hedefliyoruz. Aynı zamanda çocuklarımızın ekran dışında da sağlıklı ve nitelikli zaman geçirmelerini destekleyen politika ve uygulamaları güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Üçüncüsü müdahale ve destek mekanizmalarıdır. Dijital dünyada bir riskle karşılaşan ya da zarar gören çocuklara yönelik danışmanlık ve rehberlik sistemlerini güçlendirmeyi hedefliyoruz. Dördüncü ve son başlık ise yasal ve kurumsal düzenlemeler. Burada amacımız, çocukların dijital ortamda korunmasını sağlayacak mevzuatın güçlendirilmesi ve kişisel verilerin korunmasıdır. Bu kapsamda meclisimize de milletvekillerimize de sorumluluk düşüyor." Eylem planının başka kurumların da desteğiyle yürütüleceğini söyleyen Göktaş, "RTÜK’ten TRT’ye, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından Millî Eğitim Bakanlığına kadar birçok kurumumuz bu çalışmanın paydaşları arasında yer alıyor. Bu alanda ülkemize özgü bir model geliştirmek için geçen yıl altyapı çalışmalarını başlatmıştık. Bu vesileyle dijital medya ve oyun platformlarına dair düzenleyici ve denetleyici bir yasal düzenlemenin hayata geçirilmesi gerekliliğini bir kez daha vurgulamak isterim" ifadelerine yer verdi. "Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi ile çocuklarımızın dijital ortamdaki haklarını açık ve güçlü bir şekilde vurguluyoruz" Ailelerin, çocukları bir riskle karşılaştığında nasıl hareket edecekleri konusunda desteğe ihtiyaç duyduğunu ve bu ihtiyaçtan hareketle çalışmalarını sürdürdüklerini aktaran Göktaş, şu ifadeleri kullandı: "Bu platform, çocukların dijital ortamda karşılaşabileceği risklere karşı onları korumayı amaçlıyor. Aynı zamanda ailelere, öğretmenlere, rehberlik servislerine ve sosyal hizmet uzmanlarına yol gösteren kapsamlı bir rehber niteliği taşıyor. Amacımız dijital dünyada çocukları yalnız bırakmamak ve ebeveynleri bu süreçte doğru bilgiye ulaştırmak ve o konuda desteklemek. Sitenin ve mobil uygulamanın içinde; ailelerin dijital cihazlarda ebeveyn denetimini nasıl sağlayabileceğini anlatan açık ve anlaşılır bilgiler yer alıyor. Ekran süresi yönetimi, dijital ebeveynlik, teknoloji bağımlılığı ve sosyal medyada çocuk paylaşımının riskleri gibi konular sade bir dille ele alınıyor. Sadece ebeveynler için değil, çocuklar için de özel olarak hazırlanan içeriklerimiz var. Akran zorbalığını tanımaya ve bununla başa çıkmaya yardımcı olan videolar yer alıyor. Ayrıca, güvenli internet bilinci kazandıran kitaplar ve eğitici materyaller yer alıyor. ‘Benimle Paylaş’ alanı sayesinde çocuklarımız internette karşılaştıkları zararlı içerikleri bildirerek sürecin aktif bir parçası oluyor. Sitenin açılışında yer alan Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi ile çocuklarımızın dijital ortamdaki haklarını açık ve güçlü bir şekilde vurguluyoruz." "Uygulama, çocuk dostu bir tasarıma sahip olup yaş gruplarına uygun, sade ve güven veren bir arayüz sunuyor" Bakan Göktaş, ‘Çocuklar Güvende’ mobil uygulamasının çocuklar için bir ihtiyaç ve destek platformu olduğunun altını çizerek, "Özellikle çocuklar için oluşturduğumuz ‘Çocuklar Güvende’ mobil uygulaması; çocukları ihmal, istismar, şiddet, zorbalık ve dijital risklere karşı korumak amacıyla geliştirilmiş ulusal bir dijital güvenlik ve destek platformudur. Mobil uygulama ile akran zorbalığına karşı erken uyarı mekanizmalarını devreye alıyoruz. Riskli durumlarda çocukların ve ailelerin sosyal hizmet birimlerine hızlı ve güvenli bir şekilde erişimini sağlıyoruz. Çocuklar acil durumlarda tek tuşla yardım çağrısı yapabiliyor. Yapılan bildirimler ilgili birimlere ve 7/24 hizmet veren Alo 183 hattına yönlendiriliyor. Konum destekli sistem sayesinde çocukların ve ailelerin destek mekanizmalarına en kısa sürede ve doğru şekilde erişimi sağlanıyor. Uygulama, çocuk dostu bir tasarıma sahip olup yaş gruplarına uygun, sade ve güven veren bir arayüz sunuyor. Ayrıca çocukların riskli durumları fark etmelerine yardımcı olacak özel içerikler yer alıyor. ‘Yalnız değilsin’ anlayışıyla çocuklara psikolojik destek hissi kazandırıyor" açıklamasında bulundu. "Bu süreci yürütürken güvenlik ve mahremiyet en temel önceliğimizdir" Süreci yürütürken en büyük önceliklerinin güvenlik ve mahremiyet olduğunu dile getiren Göktaş, "Aileler için ise çocukların karşılaşabileceği risklere dair bilgilendirici ve yol gösterici içerikler sunuyor. Aile-çocuk iletişimini güçlendiren rehberlik çalışmalarıyla sürece eşlik ediyoruz. Gerektiğinde sosyal destek ve danışmanlık hizmetlerine doğru yönlendirmeler yapıyoruz. Bu süreci yürütürken güvenlik ve mahremiyet en temel önceliğimizdir. Çocuklarımıza ait tüm veriler yüksek güvenlik standartlarıyla koruyoruz, gizlilik, etik ilkeler ve çocuk hakları platformun her aşamasında esas alıyoruz. ‘Çocuklar Güvende’, çocukları koruyan, dinleyen ve destekleyen bir dijital yol arkadaşıdır. Bu uygulamayı tüm mobil uygulama mağazalarından vatandaşlarımızın kullanımına sunuyoruz. Böylece çocuklarımıza güvende oldukları bir dijital ortam sunuyoruz" diye konuştu. "Bizlere düşen görev, çocuklarımızı dijital dünyadan uzaklaştırmak değil; bu dünyada güçlü, bilinçli ve güvende kılmaktır" Çocukları dijital dünyadan uzaklaştırmanın değil bu dünyada güçlü ve güvende kılmanın önemine dikkati çeken Göktaş, şunları kaydetti: "Bizim için dijital dünya, çocuklarımızın doğru rehberlikle güvenle yürüyebilecekleri bir imkan alanıdır. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın da dile getirdiği gibi, "Dijital mecraların kontrolsüz ve pek çok tehditle dolu ikliminde evlatlarımızı yalnız ve sahipsiz bırakamayız." Hepimiz, çocuklarımız dijital dünyanın sunduğu fırsatlardan yararlanırken onların ruhunu, zihnini ve kimliğini korumakla yükümlüyüz. Bizlere düşen görev, çocuklarımızı dijital dünyadan uzaklaştırmak değil; bu dünyada güçlü, bilinçli ve güvende kılmaktır. Bugün hayata geçirdiğimiz Eylem Planı ile ‘Çocuklar Güvende’ web sitesi ve mobil uygulaması işte bu anlayışın somut bir göstergesidir. Bu çalışmalarla çocuklarımızın yanında olduğumuzu, ailelerimizin yalnız olmadığını ve dijital dünyada da koruyucu bir devlet aklının var olduğunu açıkça ortaya koyuyoruz. İnanıyoruz ki çocuklarını koruyabilen bir toplum, geleceğini de güvence altına alır."
16 Aralık 2025 Salı - 12:12
Bakan Işıkhan açıkladı: TÜRK-İŞ masada olacak mı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısına Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) yer alıp almayacağına ilişkin, "Bizim tüm sendikalarla açık bir iletişim yapısına sahip olduğumuzu sizler de çok iyi biliyorsunuz. Ben sendikalarla görüşüp görüşlerini alacağım, benim görevim bu, mutlaka istişarede bulunacağız" dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Kabine Toplantısı’nın ardından asgari ücret görüşmelerine ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Işıkhan, 12 Aralık’ta ilk asgari ücret toplantısının yapıldığını hatırlatarak," Asgari ücret görüşmeleri kapsamında da hem işveren hem işçi kesiminin katılımıyla sosyal diyalog sürecini başlatmış olduk. Bu hafta perşembe günü saat 14.00’te ikinci toplantı gerçekleştirilecek" dedi. Bir basın mensubunun, "Türk-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ile görüşme olacak mı, ayrıca bir davet söz konusu mu?" sorusu üzerine Işıkhan. "Biz resmi daveti yaptık resmi davet sonrasında zaten Türk-İŞ Genel başkan yardımcısı Ramazan Ağar geldi. Bizim tüm sendikalarla açık bir iletişim yapısına sahip olduğumuzu sizler de çok iyi biliyorsunuz. Biz sosyal diyalog gereği her türlü süreci işleteceğiz. Ben sendikalarla görüşüp görüşlerini alacağım, benim görevim bu, mutlaka istişarede bulunacağız" açıklamasında bulundu.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder