Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Ankara
AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir"
21 Aralık 2025 Pazar - 17:21:15
AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.
21 Aralık 2025 Pazar - 16:50
Karadeniz semalarında Türk Hava Kuvvetleri’nden eğitim uçuşu
Türk Hava Kuvvetleri, Karadeniz’in uluslararası hava sahasında muharip ve destek uçakları ile eğitim uçuşu icra etti. Türk Hava Kuvvetleri, Karadeniz’in uluslararası hava sahasında muharip ve destek uçaklarının katılımıyla eğitim uçuşu gerçekleştirdi. Milli Savunma Bakanlığı (MSB), söz konusu faaliyete ilişkin görüntüleri sosyal medya hesabından videolu içerikle paylaştı. Paylaşımda, Türk Hava Kuvvetleri unsurlarının Karadeniz üzerinde koordineli şekilde eğitim uçuşu icra ettiği anlara yer verildi.
21 Aralık 2025 Pazar - 16:42
Karadeniz semalarında Türk Hava Kuvvetlerinden eğitim uçuşu
Türk Hava Kuvvetleri, Karadeniz’in uluslararası hava sahasında muharip ve destek uçakları ile eğitim uçuşu icra etti.
21 Aralık 2025 Pazar - 16:22
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayan’dan BM’de Gazze tepkisi
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çatısı altındaki toplantıda Gazze’de yaşanan insani trajediye dikkati çekerek, "Bu gerçeği görmezden gelen bir bilgi toplumu ne kapsayıcıdır ne de insan merkezlidir" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayan, sosyal medya hesabından Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çatısı altında düzenlenen WSIS+20 Yüksek Düzeyli Toplantısı’na ilişkin paylaşım yaptı. Sayan, Gazze’deki durumu bilip gerçeği görmezden gelen bir bilgi toplumunun ne kapsayıcı ne de insan merkezli olabileceğini ifade etti. "Türkiye Yüzyılı dijitalleşmenin de yüzyılı olacak" Türkiye’nin dijital dönüşüm hedeflerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki ’Milli Teknoloji Hamlesi’ doğrultusunda yürüttüğünü belirten Sayan, teknolojinin bir egemenlik meselesi olduğunu vurgulayarak, "Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, teknolojinin sadece teknik bir konu değil, bir egemenlik, adalet ve haysiyet meselesi olduğuna inanıyoruz. Hedefimiz, Türkiye Yüzyılı’nın aynı zamanda dijitalleşmenin de yüzyılı olmasıdır" ifadelerine yer verdi. "Gazze’deki trajediyi görmezden gelen bir anlayış ne kapsayıcıdır ne de insan merkezlidir" Dijital geleceğin en önemli köşe taşının küresel adalet olması gerektiğini ifade eden Sayan, "Küresel adaletin ve herkes için eşitliğin; Filistin ve Gazze dahil tüm çatışma bölgelerinde dijital geleceğin temeli olması gerektiğine inanıyoruz. Gazze’deki durumu bilip de kapsayıcı, insan odaklı bir bilişim toplumundan nasıl söz edebiliriz? Bu trajediyi görmezden gelen bir anlayış ne kapsayıcıdır ne de insan merkezlidir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bu salonda ifade ettiği gibi; adalet ve eşitlik pazarlık konusu edilemez değerlerdir ve güvenilir bir dijital düzenin temelidir" diye konuştu. "Teknoloji, güce değil, insan onuruna hizmet etmeli" Yapay zeka ve yeni nesil teknolojiler konusundaki etik tartışmalara da değinen Sayan, önümüzdeki on yılın uluslararası toplumun inandırıcılığı için bir test olacağını söyledi. Teknolojinin bir güç enstrümanı olmaması gerektiğini kaydeden Sayan, "Ya zekanın insanlığa hizmet etmesini sağlayacağız ya da teknolojinin insanlığı yeniden tanımlamasına izin vereceğiz. 2035 yılına kadar teknoloji, güce değil, insan onuruna hizmet etmeli ve temel hakları korumalıdır" dedi. Sayan ayrıca, Türkiye’nin BM Teknoloji Bankası’na ev sahipliği yaparak dijital fırsatların en az gelişmiş ülkeler için de sürdürülebilir kalkınmaya destek vermesi adına çalışmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 09:50
Emine Erdoğan, "Hind Rajab’ın Sesi" filmini izledi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Gazze’de İsrail ateşi altında bir araçta mahsur kalarak hayatını kaybeden 6 yaşındaki Filistinli Hind Rajab’ın hikayesini anlatan "Hind Rajab’ın Sesi" filmini izledi. Yönetmenliğini ve senaristliğini Tunuslu yönetmen Kaouther Ben Hania’nın üstlendiği "Hind Rajab’ın Sesi" filmi, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gösterildi. Film gösterimine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve eşi Pervin Ersoy, Filistin’in Ankara Büyükelçisi Nasri Abu Jaish, Sinema Genel Müdürü Birol Güven, Hind Rajab Hamada’nın dayısı İhab B. H. Hamada ve kuzeni Alameerhamoda B.H. Hamada, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri, bürokratlar ve çok sayıda vatandaş katıldı. İzleyenlere duygusal anlar yaşatan film, izleyiciler tarafından alkışlandı. Emine Erdoğan, gösterimin ardından NSosyal hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı: "Gazze’de acımasızca hayattan koparılan 6 yaşındaki Hind Rajab’ın sesi, tüm dünyanın duyduğu ama kimsenin cevaplamadığı bir imdat çığlığıydı. O çığlığın karanlıkta kaybolmasına izin vermeyen, vicdanları uyandıran, hafızaları diri tutan ’Hind Rajab’ın Sesi’ filmini boğazımızda düğümlenen bir acıyla izledik. Yavrumuzu ve şehit düşen tüm Filistinli kardeşlerimizi rahmetle anıyorum. Hind Rajab’ın yarım kalan hikayesinin ve sesinin dünyayı uyandırmaya devam etmesini diliyor, eserde emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum." Filmin konusu 6 yaşındaki Filistinli Hind Rajab’ın 29 Ocak 2024’te Gazze’de İsrail’in saldırısı sırasında araçta sıkışıp kalarak hayatını kaybedişini anlatan filmde, Hind Rajab’ın olay günü Filistin Kızılay’ı ile yaptığı telefon görüşmelerinin orijinal ses kayıtları kullanılıyor. Şiddet sahnelerinin doğrudan gösterilmediği filmde, olayların dehşeti Hind’in gerçek ses kayıtları, operatörlerin yüz ifadeleri, sessizlikler ve dramatik yeniden canlandırmalar üzerinden hissettiriliyor. Dünya prömiyerini 82. Venedik Film Festivali’nde 3 Eylül 2025’te yapan film, jüri büyük ödülü olan "Gümüş Aslan" ödülünü kazandı. Film ayrıca Tunus tarafından "En İyi Uluslararası Film" kategorisinde Oscar aday adayı olarak gösterildi. (HK-BÇ
17 Aralık 2025 Çarşamba - 09:19
Başkent’te FETÖ/PDY’nin "kamu mahrem yapılanması"na operasyon: 19 şüpheli hakkında gözaltı kararı
Ankara merkezli 8 ilde, FETÖ/PDY’nin "kamu mahrem yapılanması"na yönelik soruşturmada 19 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamaya göre, Terör Suçları Soruşturma Bürosunca FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün kamu mahrem (Dışişleri Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, T.C. Merkez Bankası, BDDK, EPK, SPK vs.) yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında ilgili bakanlıklar bünyesinde oluşturulan birimler ile kolluk birimlerinin koordineli ve titiz çalışmaları sonucunda, operasyonel hatlar üzerinden iletişim kurdukları tespit edilen ve örgütsel eylemlerine ilişkin haklarında etkin pişmanlık beyanları ile ankesörlü/sabit hatlardan ardışık/tekil şekilde aranma kayıtları bulunan 6’sı aktif, 13’ü ihraç olmak üzere toplam 19 şüphelinin Ankara merkezli 8 ilde, 17 Aralık tarihinden itibaren yapılacak eş zamanlı operasyon kapsamında gözaltına alınmalarına karar verildi. Şüphelilerin yakalanmasına ve Cumhuriyet Başsavcılığına sevklerine yönelik işlemlere, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince devam edildiği bildirildi.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 08:11
Ankara’da FETÖ üyesi 7 firari hükümlüden 6’sı yakalandı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen talimatlar doğrultusunda FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi 7 firari hükümlünün 6’sı yakalanarak gözaltına alındı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca verilen talimatlara istinaden yapılan çalışmalar kapsamında, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduklarına dair yürütülen kovuşturmalar kapsamında haklarında kesinleşmiş hapis cezalarının infazı amacıyla yakalama emri çıkarılan 7 firari hükümlünün, kolluk kuvvetlerinin çalışmaları sonucu Ankara’da bulundukları adresler tespit edildi. Cumhuriyet Başsavcılığınca yakalanmalarına yönelik alınan arama kararlarına istinaden yapılan çalışmalar sonucunda, 6 firari hükümlü yakalanarak gözaltına alındı. İlgili yargı birimleri nezdindeki işlemlerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı emirleri doğrultusunda devam ediliyor.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 07:46
Bakan Yerlikaya: "FETÖ’ye yönelik operasyonlarımızda 160 şüpheli yakalandı"
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "FETÖ’YE yönelik son 2 haftadır polislerimiz tarafından devam eden operasyonlarımızda; 160 şüpheli yakalandı" dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin bütünlüğüne ve Türk milletinin huzuruna kastedenlerle mücadelelerinin kararlılıkla devam edeceğini belirterek, şu ifadelere yer verdi; "FETÖ’YE yönelik son 2 haftadır polislerimiz tarafından devam eden operasyonlarımızda; 160 şüpheli yakalandı. FETÖ’nün kriptolu haberleşme programı ByLock kullanıcısı olan, Ankesörlü telefonlarla örgüt içindeki şahıslarla haberleşmeyi sürdüren, FETÖ’nün dışişleri bakanlığı mahrem hizmetler yapılanması, güncel yapılanması, eğitim yapılanması ve finans yapılanması, askeri mahrem yapılanması ve mahrem yapılanmalar içerisinde faaliyet gösteren, 160 şüpheli polislerimiz tarafından yakaladı. 90’ı tutuklandı. 52’si hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğerlerinin işlemleri devam ediyor. Cumhuriyet Başsavcılıklarımız ile EGM TEM Daire Başkanlığımız, KOM ve İstihbarat Başkanlıklarımız koordinesinde; Emniyet Müdürlükleri TEM ve KOM Şube Müdürlüklerince; Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Bartın, Batman, Bilecik, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Edirne, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gümüşhane, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kars, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kilis, Kocaeli, Konya, Kütahya, Manisa, Mardin, Mersin, Nevşehir, Ordu, Sakarya, Sinop, Şırnak, Tekirdağ ve Tokat’ta gerçekleştirilen operasyonlarda; haklarından kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kaydı bulunanlar da yakalandı. Milli iradeye karşı kurulan tuzaklar bir bir bozuluyor."
17 Aralık 2025 Çarşamba - 04:30
Hatay’da 4.0 büyüklüğünde deprem
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Hatay’da 4.0 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini açıkladı.
16 Aralık 2025 Salı - 23:58
Bakan Kurum’dan DEM Parti’li Koçyiğit’e ‘şantiye şefi’ cevabı: "Bizim için büyük bir gurur"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde kendisine ‘şantiye şefi’ diyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’e tepki göstererek, "Umarım bir gün deprem bölgesine gidip ülkenizin bu gururuna ortak olursunuz. 11 ili ayağa kaldırmak, deprem bölgesini bitirmek, şantiye şefliğiyse evet, şantiye şefliği yapmak bizim için büyük bir gururdur. Deprem bölgesinin şantiye şefiyim" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Bakanlığın TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde kendisine, "Sanırsınız Çevre Şehircilik Bakanı değil de şantiye şefi" diyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’e cevap verdi. "Şaşkınlıkla dinledim" Bakan Kurum Koçyiğit’e, "Şimdi DEM Parti’li Grup Başkanvekili’ni hakikaten şaşkınlıkla dinledim. Umarım bir gün deprem bölgesine gidip ülkenizin bu gururuna ortak olursunuz. Sayın Başkan şantiye şefi diyerek kendince yapılan işi küçümsüyor. 11 ili ayağa kaldırmak, deprem bölgesini bitirmek, şantiye şefliğiyse evet, şantiye şefliği yapmak bizim için büyük bir gururdur. Evet ben şantiye şefiyim. Deprem bölgesinin şantiye şefiyim" cevabını verdi. "Siz ellerinizi ovuşturdunuz, ’şimdi bittiler’ dediniz" Koçyiğit’e deprem bölgesinde ne yaptığını soran Bakan Kurum, şunları söyledi: "Diyorsunuz ki ’15. günde devlet yoktu’. Devlet oradaydı. Biz ilk saat itibarıyla oradaydık. Deprem oldu. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 11 ilimize koştuk. Peki siz ne yaptınız? Ben size söyleyeyim. Siz ellerinizi ovuşturdunuz. ’Şimdi bittiler’ dediniz. ’Enkaz altında kalırlar’ dediniz. ’Yapamazlar, bitiremezler’ dediniz. Bitirdik. 455 bin konutu alnımızın akıyla tamamladık."
16 Aralık 2025 Salı - 23:31
DMM’den "Türkiye’ye BioNTech aşısı gelmedi" iddialarına yalanlama
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ’BioNTech aşısı gelmediği’ yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin (DMM) sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, bazı sosyal medya mecralarında, COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ‘BioNTech aşısı gelmediği’ yönünde ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi. ‘BioNTech aşısı gelmediği’ iddialarının kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon içerdiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "COVID-19’a karşı geliştirilen BioNTech mRNA aşıları, klinik kullanım amacıyla doğrudan BioNTech SE firmasından temin edilmiştir. Pandemiyle mücadele kapsamında, Mart 2021 tarihinden itibaren salgının son dönemlerine kadar söz konusu aşılar mevzuata uygun şekilde tedarik edilerek vatandaşlarımızın kullanımına sunulmuştur. Öte yandan salgın gibi küresel halk sağlığı acil durumlarında, aşı ve ilaçların temininde "Acil Kullanım Ön Onayı" mekanizması tüm dünyada işletilmektedir. BioNTech mRNA aşıları da Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası bilimsel otoritelerin acil kullanım ön onayı değerlendirmeleri esas alınarak Sağlık Bakanlığımız Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından temin edilmiş ve uygulanmıştır. Dolayısıyla pandemi sürecinde yürütülen tüm aşılama faaliyetleri; insan sağlığının korunması önceliğiyle, bilimsel kriterler, şeffaflık ilkesi ve hukuki mevzuat çerçevesinde titizlikle gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle kamuoyunun, teknik ve hukuki kapsamından koparılarak dolaşıma sokulan, yanıltıcı ve gerçek dışı nitelik taşıyan iddialara itibar etmemesi önemle rica olunur."
16 Aralık 2025 Salı - 20:47
MHP’li Durgun: "Pestisit iddiaları kamuoyunda abartılı şekilde yer buluyor"
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Antalya Milletvekili Hilmi Durgun, "Pestisit iddiaları kamuoyunda abartılı şekilde yer buluyor" dedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Tarım ve Orman Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarına ilişkin görüşmeleri devam ederken, MHP Grubu adına söz alan Antalya Milletvekili Hilmi Durgun, tarım sektöründe yaşanan sorunları ve yaş meyve ve sebze ihracatında gündeme gelen pestisit iddialarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Tarımın Türkiye’nin stratejik ve mukayeseli üstünlüğü olduğuna dikkat çeken Milletvekili Durgun, küresel iklim değişikliği, kuraklık ve artan nüfus baskısı karşısında sürdürülebilir gıda arzının öneminin arttığını söyledi. Örtü altı yetiştiriciliğinin bu noktada kritik bir rol oynadığını belirten Durgun, Türkiye de örtü altı üretiminin yaklaşık yüzde 50’sinin Antalya’da gerçekleştiğini ifade etti. Türk çiftçisinin artan girdi maliyetleri ve düşen ürün fiyatları sebebi ile zor bir süreçten geçtiğini dile getiren Durgun, "Tedarik zincirinde gecikmiş tahsilatlar yetmezmiş gibi, üreticilerimiz ve tarımsal girdi sağlayan firmalarımız karşılıksız çekler ve ödenmeyen senetler nedeniyle de büyük mağduriyetler yaşamaktadırlar" dedi. "Pestisit iddiaları kamuoyunda abartılı şekilde yer buluyor" Yaş sebze ve meyve ihracatında pestisit kalıntısı iddialarının sıkça gündeme geldiğini belirten Durgun, bu konuda kamuoyunda oluşan algının bilimsel veriler ile uyuşmadığını söyledi. "Pestisit iddiaları kamuoyunda abartılı şekilde yer buluyor" diyen Durgun, Türkiye’de kullanılan bitki koruma ürünlerinin ruhsatlandırma süreçlerinin Avrupa Birliği ve G8 ülkeleri ile uyumlu olduğunu, maksimum kalıntı limitleriyle (MRL) de Avrupa Birliği mevzuatıyla birebir aynı olduğunu ifade etti. Bahse konu ihracat yapılan ülkelerin beslenme ve tüketim alışkanlıklarına göre farklı MRL değerlerin uygulandığını belirten milletvekili, aynı ürünlerin bir ülkede kalıntı sayılabilirken bir diğer ülkede kabul edilebilir olduğuna dikkat çekti. Avrupa Birliği’nin MRL değerlerini zaman zaman değiştirdiğini hatırlatan MHP Milletvekili Durgun, bu değişikliklerin geçtiğimiz yılarda geri bildirime sebep olurken, daha sonra ki yıllarda yeniden düştüğünü söyledi.
16 Aralık 2025 Salı - 20:10
Bakan Yumaklı: "Tarım alanlarımızın yüzde 40’ını oluşturan 468 büyük ovayı tarımsal sit alanı ilan ettik"
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Tarım alanlarımızın yüzde 40’ını oluşturan 468 büyük ovayı tarımsal sit alanı ilan ettik" dedi. Bakan Yumaklı, TBMM Genel Kurulu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2025 yılına ilişkin faaliyetleri ve 2026 yılı bütçe teklifine ilişkin sunum yaptı. Suyun her alanda etkin kullanımı ve su verimliliği bilincinin artırılması için su verimliliği seferberliği’ni hayata geçirdiklerini dile getiren Yumaklı, "Diğer yandan, 2025-2035 dönemini kapsayan Ulusal Su Planı’nı hazırladık. Bu planın uygulanmasıyla; su kaynaklarımızın korunmasını, verimli kullanımını ve sürdürülebilir yönetimini amaçlıyoruz. Sulama sistemlerinin modernizasyonu, Ürün deseni değişikliği, yeraltı suyu kontrolü ve havzalar arası su transferleri gibi tedbirler konusunda çalışıyoruz. Kuraklık riski altındaki göllerimizi kurtarmak için de eylem planları hazırladık. Eğirdir Gölü Su Eylem Planı’nı kamuoyuyla paylaştık. Akşehir, Eber, Bafa, Beyşehir, Burdur, İznik, Seyfe ve Sapanca gölleri için de benzer eylem planlarını 2026 yılında uygulamaya başlayacağız. Kuraklık tahmini ve erken uyarı sistemi kapsamında, sektörel su tahsis modelini önümüzdeki yıl kuracağız. Ayrıca Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi Eylem Planı’nı hayata geçirdik. Kurakçıl peyzaj uygulama alanlarını da belirledik. Bu yöntemle yüzde 80’e varan oranda su tasarrufu sağlayacağız" şeklinde konuştu. "Tarım alanlarımızın yüzde 40’ını oluşturan 468 büyük ovayı tarımsal sit alanı ilan ettik" Üreticiyi korumak ve üretimde öngörülebilirliği sağlamak amacıyla üretim planlaması ve yeni destekleme modelini hayata geçirdiklerini ifade eden Yumaklı, "Ayrıca tarımsal kredileri, hibe programlarını, tarım sigortalarını ve kırsal kalkınma desteklerini üretim planlamasına entegre ettik. Bitkisel üretim planlamasını, 2024 yılının Eylül ayında, 13 stratejik ürün ve yem bitkilerinde uygulamaya başladık.Planlamanın kapsamını genişleterek, üçer yıllık dönemler halinde güncelleyeceğiz. Üretim planlamasıyla uyumlu yeni destekleme modeliyle de temel, planlama ve üretimi geliştirme destekleri veriyoruz. Bu kapsamda, üreticilerimize mazot maliyetinin ortalama yüzde 50’si, gübre maliyetinin ise ortalama yüzde 25’i kadar temel destek veriyoruz. Planlama kapsamındaki ürünlerde, mazot maliyetinin tamamını, gübre maliyetinin yarısını; su kısıtı olan ilçelerde ise mazot ve gübre maliyetinin tamamını karşılıyoruz. Su ihtiyacı yüksek ürünleri, su sıkıntısı yaşayan havzalardan, daha elverişli bölgelere, ilave desteklerle yönlendiriyoruz. Tarım alanlarımızın yüzde 40’ını oluşturan 468 büyük ovayı tarımsal sit alanı ilan ettik. Hedefimiz bu sayıyı 500’e çıkarmak" diye konuştu. "Genç ve kadın üreticilerimize 3,3 milyar lira destek ödemesi gerçekleştirdik" Şubat 2024’te 5 yıllık hayvancılık yol haritasını açıkladıklarını hatırlatan Yumaklı, "Üretim, kalite ve verimliliği artırmayı hedeflediğimiz bu haritamızı adım adım uyguluyoruz. Meyvelerini de almaya başladık. Su potansiyeli, mera varlığı, işletme kapasiteleri ve hastalık riskleri gibi kriterleri dikkate alarak, hayvansal üretim planlamasını hayata geçirdik. Besi, süt ve kanatlı yetiştiriciliği bölgelerini belirledik. Hayvancılıkta sağladığımız destekleri, hayvansal üretim planlamasıyla uyumlu bir çerçevede yeniden düzenledik. Yetiştiricilerimize temel, yönlendirici ve verimlilik destekleri veriyoruz. Kadın ve genç üreticilerimize ek destekler sağlıyoruz. Hayvansal üretimde ilk defa aile işletmelerine, genç ve kadın üreticilerimize 3,3 milyar lira destek ödemesi gerçekleştirdik. Verimlilik kriterlerine göre de 2,8 milyar lira destek verdik.Kırmızı et üretimini artırmak, aynı zamanda kırsaldaki aile işletmelerini güçlendirmek için Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek Projesini başlattık. Tarımda üreticilerin yaş ortalaması dünyada 60 sınırına dayandı. Bu, Amerika Birleşik Devletleri’nde 58, Avrupa Birliği’nde ve ülkemizde ise 57’dir. Bu nedenle gençleri ve kadınları tarımsal üretime yönlendiriyor ve kırsal kalkınmayı güçlendirecek politikalar uyguluyoruz" dedi. "41’i Bakanlığımıza ait olmak üzere toplam 138 gıda kontrol laboratuvarında yılda 22 milyon analiz yapılıyor" Gıda işletmelerine yıllık ortalama 1.3 milyon denetim gerçekleştirdiklerini söyleyen Yumaklı, "Denetim, kontrol ve analiz faaliyetlerimizi, uluslararası kabul görmüş metotlarla yürütüyoruz. Bu amaçla, 41’i Bakanlığımıza ait olmak üzere toplam 138 gıda kontrol laboratuvarında yılda 22 milyon analiz yapılıyor. Buradan bir kez daha altını çizerek söylüyorum. Gıda güvenilirliği bizim kırmızı çizgimizdir. Sağlığı riske atan gıdaları üreten ve satanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyor, gerekli yaptırımları uyguluyoruz. Kurallara uymayanlara bu yıl 2,3 milyar lira para cezası uyguladık. Vatandaşımızın sağlığıyla oynayanları; taklit veya tağşişe konu ürün ve işletmeleri, hiçbir taviz vermeden ifşa ediyoruz. Ayrıca, gıda satış noktaları ve toplu tüketim yerlerine, en son ne zaman denetim yapıldığı bilgisine vatandaşlarımızın kolayca ulaşabilmeleri için Karekod Uygulamasını zorunlu hale getirdik. Hasat öncesinde bağ, bahçe, tarla, sera gibi üretim alanlarında; hasat sonrasında ise toptan ve perakende satış noktalarında pestisit kalıntı denetimleri gerçekleştiriyoruz. Yasaklı pestisit kullanımının tespit edilmesi durumunda ürünleri imha ediyoruz. 2025 yılında 2,5 milyon ton taze meyve ve sebze ihracatı gerçekleşmiş ve bunun binde biri gibi bir miktarı geri dönmüştür. Geri dönen ürünler mevzuata uygun değilse, ülkemize girişine izin vermiyoruz" ifadelerini kullandı. "Üreticilerimize zirai don ve kuraklık kaynaklı zararlar için 49 milyar lira ödeme yaptık" Türkiye’nin tarımsal üretim alanı bakımından, 74 milyar dolarlık hasılayla, Avrupa’nın birinci, dünyanın 7’nci büyük tarım ekonomisi olduğunun bilgisini veren Yumaklı, "Tarım sektörümüz, son 22 yılın 18’inde büyüme kaydetmiştir. 2024 yılında ise yüzde 5,1’lik büyümeyle ülke ekonomisinin üzerinde bir performans sergilemiştir. 2025 yılının üçüncü çeyreğinde ise, hayvancılık, ormancılık ve balıkçılık faaliyetlerinde büyüme yaşanmıştır. Ancak sektörde baskın bir paya sahip olan bitkisel üretimin, olağanüstü iklim koşullarından etkilenmesi nedeniyle, genel tarım sektörü dönemsel olarak daralmıştır. Bu durum, sektörün yapısal kapasitesinden kaynaklı olmayıp, iklimsel olağanüstü koşulların etkisiyle oluşmuştur. 2025 yılı üretim sezonunu bir önceki yılla kıyasladığımızda; üretici sayımızda yüzde 2 artış, ekilen arazilerde ise yüzde 3 artış yaşanmıştır. Girdi miktarlarında herhangi bir azalış olmamıştır. Dolayısıyla bu konu sadece bitkisel üretimde ve ârızîdir. Üreticilerimize zirai don ve kuraklık kaynaklı zararlar için 49 milyar lira ödeme yaptık. Türkiye tarım sektörü, güçlü üretim altyapısı, geniş ürün deseni ve sağlam tedarik zinciri sayesinde, söz konusu dönemsel kayıpları hızla telafi edecek güçtedir. Diğer taraftan tarım ve gıda ürünleri ticaretimizi, küresel ekonomik ve jeopolitik zorluklara rağmen geliştirmeye devam ediyoruz" dedi.
16 Aralık 2025 Salı - 19:37
Bakan Kurum: "27 Aralık’ta Hatay’ımızda, 455 bininci yuvamızın anahtarlarını teslim edeceğiz"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "27 Aralık’ta Hatay’ımızda, 455 bininci yuvamızın anahtarlarını teslim edeceğiz" dedi.
16 Aralık 2025 Salı - 18:15
Ankara’da mezarlıkta çıkan yangını itfaiye ekipleri söndürdü
Ankara’nın Sincan ilçesinde Çimşit Mezarlığında çıkan yangın, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürüldü. Çimşit Mezarlığı’nın hemen altında bulunan boş arazide bilinmeyen nedenle yangın çıktı. Kısa sürede alevler yükselirken, ihbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Ekiplerin yoğun çalışma sonucu yangın kontrol altına alınarak söndürüldü. Sincan itfaiye birimleri tarafından yapılan müdahalenin ardından bölgede soğutma çalışmaları devam ediyor. Olayla ilgili inceleme sürüyor.
16 Aralık 2025 Salı - 17:32
İYİ Parti’li Çirkin’den Bakan Kurum’a Hatay teşekkürü
İYİ Parti Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin, TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmada Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a Hatay’da gösterdiği hizmetler için teşekkür etti. TBMM Genel Kurulu’nda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçeleri görüşmeleri sırasında söz alan İyi Parti Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin, deprem bölgesinde yürütülen çalışmalarla ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişkliği Bakanı Murat Kurum’a teşekkür etti. Çirkin, "Doğrusunu söylemek gerekir ki, Sayın Çevre Bakanı’na Hataylılar adına, Hataylı depremzedeler adına buradan teşekkür ederim. Hatay’a gerçekten çok güzel hizmetlerde bulunmuş. Depremde ağır yaralar almış olan Hatay’ın yaralarını sarmak adına neredeyse hafta sekiz, cuma dokuz Hatay’a gelmiştir" dedi. "Toplantılarda teşekkür ediyoruz orda basın yok ama burada da teşekkürü bir vazife biliyoruz" Milletvekili Çirkin, Bakan Kurum’un Hatay hassasiyetine dikkati çekerek şunları söyledi: "Hatay’la ilgili bölümünde gerçekten hakkını vermek gerekir. Biz kendisi geldiğinde, toplantılarda kendisine teşekkür ediyoruz. Orada basın yok, orada kimse duymuyor. Ama fikri namus gereği burada da teşekkürü bir vazife biliyoruz. Hatay’a gereken hizmeti verdiniz. Bundan dolayı da biz sizden razıyız."
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder