Yerel Haberler
Ankara
CHP Genel Merkezi önünde davullu, zurnalı eylem
17 Eylül 2024 Salı - 13:19 CHP Genel Merkezi önünde davullu, zurnalı eylem Doğuş Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi önünde CHP’li belediyelerin sözünde durmadığı gerekçesiyle davullu zurnalı eylem düzenledi. Kendilerine ’Davul zurna çalsınlar’ denildiğini iddia eden partililer "Davul çalarız ama kimsenin hakkını çalmayız" pankartı açtı. Doğuş Partililer, CHP Genel Merkezi önünde kendilerine verilen işçi alımı sözünün tutulmadığı ve kendilerine hakaret edildiği gerekçesiyle davullu zurnalı eylem gerçekleştirerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Doğuş Partisi Genel Başkanı Mahmut Karalar, 31 Mart Yerel Seçimleri öncesi Gaziantep’te bir ilçe belediyesinde seçimde CHP’yi destekleme karşılığında işçi alımı yapacaklarına dair söz adlıklarını ve bu yönde CHP’liler ile protokol imzaladıklarını iddia etti. Seçim sonrasında verilen sözlerin tutulmadığını söyleyen Karalar, birde kendilerine yönelik "onlar çalışmayı bilmezler, gitsinler davul zurna çalsınlar" cevabı aldıklarını belirtti. Konuya ilişkin CHP Genel Merkezi önünde açıklama yaparak sözlerin yerine getirilmesi talebinde bulunan Karalar şu ifadelere yer verdi: "31 Mart Yerel Seçimlerinde bir protokol yapmıştık, işçiler alınacaktı. Bizleri yok görmeye çalışan bir CHP zihniyeti var. 38 tane milletvekili verdiğinde hiç kimseye itiraz etmeyen ve koltuklarını kaybeden CHP zihniyeti var. Bizlere karşı duyarsızlıklardan dolayı biz buradan Özgür Özel’e çağrıda bulunuyoruz. Bize verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Biz burada yalan siyaset yapmıyoruz. Biz burada halkın, çocukların, kağıt toplayan vatandaşların siyasetini yapıyoruz. Onların haklarını savunuyoruz. Davulcuların, zurnacıların haklarını savunuyoruz. Buradaki vatandaşlarımızda insandır. Onlarında yaşam hakkı vardır. Biz burada ayrımcılık olmadan herkese eşit davranılmasını istiyoruz".
Türk Kızılay’dan kıtlığın eşiğindeki Gazze’ye gıda desteği
17 Eylül 2024 Salı - 13:17 Türk Kızılay’dan kıtlığın eşiğindeki Gazze’ye gıda desteği Türk Kızılay, insani yardım malzemelerinin sınır kapılarından geçişine izin verilmemesi nedeniyle kıtlık şartlarında yaşam mücadelesi veren Gazze halkına yerelden temin ettiği 20 bin kişilik gıda kolisiyle destek oldu. Gazze’de 11 ayı geride bırakan çatışmalar nedeniyle yaşanan insani kriz her geçen gün ağırlaşıyor. Nüfusun yüzde 90’ına denk 1,9 milyon kişinin yerinden edildiği bölgede başta temiz su ve gıda olmak üzere en temel ihtiyaçlar karşılanamaz durumda. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın kontrolünü ele geçirdiği 6 Mayıs’tan bu yana, sınırlı sayıda insani yardım tırının geçişine izin verilmesi nedeniyle nüfusun neredeyse tamamı açlık ve ölüm riski altında yaşam mücadelesi veriyor. Kızılay’dan yerel çözüm Gazze’ye insani yardımın ulaşmasında yaşanan zorluğu yerelden temin ettiği gıda malzemeleriyle aşma yoluna giden Kızılay, kuru gıda, sıvı yağ, ton balığı dahil 16 kalem malzemeden oluşan 20 bin kişilik gıda kolisini Han Yunus’taki dağınık yerleşim bölgelerindeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya başladı. Yardımların Gazze’ye ulaşması sürecinin her aşamasında Filistin, Mısır ve Ürdün Kızılayı ile koordineli bir çalışma yürüten Kızılay, bölgeye karayolu üzerinden insani yardım sevkiyatı gerçekleştirmek için de planlama çalışmalarını sürdürüyor. Günde 15 bin kişi kapasiteli aşevi faaliyeti sürüyor Türk Kızılay, Gazze’de tüm imkansızlıklara rağmen sürdürdüğü aşevi faaliyetiyle de kıtlık şartlarıyla mücadele eden insani kriz mağdurlarına desteğini sürdürüyor. Çatışmaların başladığı 7 Ekim’den bu yana önce Refah’ta, ardından Deyr Belah’ta aşeviyle hizmet veren Kızılay, günde 15 bin kişinin sıcak yemek ihtiyacını karşılıyor. Aşevinden yararlananların pek çoğu, günde sadece bir öğün yemek yediklerini, bu yemeğin de Türk Kızılay aşevinden sağladıkları öğün olduğunu anlatıyor.
YÖK Başkanı Özvar, ‘2030 Vizyonu’ için 5 bölgesel toplantı düzenleneceğini bildirdi
17 Eylül 2024 Salı - 13:11 YÖK Başkanı Özvar, ‘2030 Vizyonu’ için 5 bölgesel toplantı düzenleneceğini bildirdi Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, yükseköğretimdeki stratejik hedefleri paylaşmak ve üniversitelerin görüşlerini almak amacıyla 5 bölgesel toplantı düzenleyeceklerini açıkladı. Dijital eğitimde kaliteyi koruma zorluklarına ve yeni dijital meslek programlarının önemine dikkat çeken Özvar, 2030 yılına kadar yükseköğretimde büyük fırsatlar ve zorlukların geleceğini belirtti. ‘2030’a Doğru Yükseköğretim Vizyonu Toplantısı’ Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar’ın katılımıyla Gazi Üniversitesi Rektörlük Binası’nda gerçekleştirildi. Toplantıya üniversitelerin rektörleri ve rektör yardımcıları da katıldı. Toplantının açılışına konuşan Özvar, 20’nci yüzyılın ikinci yarısından itibaren yükseköğretim sınırlı bir kesime hitap eden seçkinci bir yapıdan çıkarak toplumun daha geniş kesimine ulaşmaya başladığını dile getirdi. Günümüz yaklaşık 250 milyon öğrencinin yükseköğretime devam ettiğini bildiren Özvar, bu sayının 2030 yılında 380 milyona, 2040 yılında ise 600 milyona ulaşacağının öngörüldüğünü söyledi. 1975 yılında başka bir ülkede eğitim gören öğrenci sayısının yaklaşık 800 bin olduğunu sözlerine ekleyen Özvar, son 50 yılda bu sayının yaklaşık 8 kat artarak 2022 yılında 6.5 milyona yaklaştığını ifade etti. Dünyada ise üniversitelere yönelik son yıllarda en çarpıcı yatırımları yapan ülkelerin başında Türkiye geldiğini kaydeden Özvar, Türkiye’nin genç nesilleri yatırımlar sayesinde üniversiteye erişebilir, yükseköğretim hayatına katılabilir hale geldiğini belirtti. “Ücret politikalarını belirlemeleri göz ardı edilemez bir duruma varmıştır” Özvar, yükseköğretimde karşılaşılan güncel zorluklar, fırsatlar ve gelecekteki beklentileri değerlendirdi. Geleceğin yükseköğretimde önemli fırsatlarla birlikte ciddi sınamaların da geleceği dönüştürücü bir sürecin habercisi olacağını işaret eden Özvar, “Dünya genelinde yükseköğretime ulaşmanın ekonomik maliyetlerinin gittikçe yükselmeye devam etmesi bir yanda hükümetlerin mali ve sosyal politikalarını olumsuz bir şekilde etkilerken diğer yanda insanlar arasında ekonomik eşitsizliklerin artmasına neden olmaktadır. Ülkemizde öğrencilerin devlet üniversitelerinde parasız okuması, devletin en önemli eğitim politikalarından birini teşkil etmektedir. Vakıf üniversitelerinin başarılı öğrencilere yüzde 100 burslu okutması da bu bakımdan takdire şayan bir hizmet olmakla birlikte ekonomik zorlukların yaşandığı bu dönemde paralı okumak zorunda olan gençlerin üniversite öğretimine erişecek seviyelerde ücret politikalarını belirlemeleri göz ardı edilemez bir duruma varmıştır” dedi. "Dijital eğitimin hızla genişlemesiyle yüksek kalite standartlarını korumak zorlaşmaktadır” Kovid-19 salgınıyla çevrim içi eğitim platformlarının yükselişi, yapay zeka destekli kişiselleştirilmiş öğrenme, sanal ve artırılmış gerçeklik uygulamalarının kısa zaman içinde ana gündemler haline geldiğini ifade eden Özvar, “Dijital eğitimin hızla genişlemesiyle birlikte yüksek kalite standartlarını korumak giderek zorlaşmaktadır. Dijital öğrenim mecralarının akreditasyonu da önemli başlıklardan biri olarak kaydedilmelidir. Bu sürecin yükseköğretim anlayışımız ve ilkelerimiz ile beklentilerimizi daha fazla karşılayacak şekilde yeniden planlanması ve yürütülmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra bireyselleştirilmiş dijital eğitimin ekonomik maliyetlerini ve ulaşılabilirliğini hesaba kattığımızda üniversite yöneticilerinden yükseköğretimde erişilebilirlik ve kapsayıcılık prensiplerini zedelemeden çözümler üretmesi beklenecektir” ifadelerini kullandı. “Bu sene 17 yeni ön lisans ve lisans programı 20 üniversitemizde 70’i aşkın sayıda açıldı” Yeni dijital meslekler olarak tarif edilen yazılım ve yapay zeka tabanlı uğraşıların en fazla talep edilen kariyerler olduğuna dikkat çeken Özvar, “Geçtiğimiz yıl başladığımız uzun süren çalışmalar ve istişareler neticesinde bu sene 17 yeni ön lisans ve lisans programı 20 üniversitemizde 70’i aşkın sayıda açıldı. Tam doluluk oranı ile bu yıl bu programlar hizmet vermeye başlıyor. Ülkemizin dijital beceri açığının kapatılmasında önemli rol oynayacağına inandığımız bu programların sayısını, kalite standartlarını düşürmeden önümüzdeki yıllarda artırmaya devam edeceğiz. Buna karşılık istihdama duyarlı olmayan programların tasfiyesini de sürdüreceğiz. Yükseköğretimde dijitalleşme ve yapay zeka konusunda dünyada oldukça iyi bir konumdayız. Son dönemde açtığımız siber güvenlik meslek yüksek okulları, dijital ve yapay zeka tabanlı programlar, hazırladığımız ’Yükseköğrenimde Üretken Yapay Zekanın Kullanımına Dair Etik Rehber’ bu yönde attığımız adımlardan bazılarıdır. Yükseköğretim vizyonumuz gereği bu konu gündemimizde önemli bir yer tutmaya devam edecektir” diye konuştu. "5 ayrı bölgesel toplantı düzenleme kararı aldık" 2030 vizyonu kapsamında bütün üniversite rektörlerinin ve temsilcilerinin katılımıyla 5 ayrı bölgesel toplantı düzenleme kararı aldıklarının da bilgisini veren Özvar, "Bu toplantılar hem Yükseköğretim Kurulunun çalışmalarını stratejik hedef ve önceliklerini detaylı bir şekilde üniversitelerimizle paylaşması hem de üniversitelerimizin bunlar hakkında görüş ve önerilerini ifade etmeleri için çok faydalı bir platform oluşturacaktır” dedi. Özvar’ın konuşmasının ardından basına kapalı olarak devam edilen toplantıda 2030 vizyonu ile ilgili sunumlar gerçekleştirildi.
Bakan Fidan, İİT-AL Gazze Temas Grubu Toplantısı için Amman’a gidiyor
17 Eylül 2024 Salı - 12:00 Bakan Fidan, İİT-AL Gazze Temas Grubu Toplantısı için Amman’a gidiyor Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi (İİT-AL) Gazze Temas Grubu görüşmeleri çerçevesinde Ürdün’ün başkenti Amman’a gidiyor. Dışişleri Bakanı Fidan, Gazze’de sürekli ateşkesin sağlanması amacı ile İİT-AL Gazze Temas Gurubu temsilcileri ile görüşmelerin devamı için 18 Eylül’de Amman’a gidecek. Toplantıda, Gazze’de devam eden soykırımın sonlandırılması, İsrail-Filistin ihtilafına son verilmesi ve iki devletli çözümün uygulanması için atılabilecek adımlar görüşülecek. Madrid’de kabul edilen bildiride yer aldığı üzere, Gazze’ye acil ve kesintisiz insani yardımın ulaşması ve bu kapsamda BM Yakın Doğu’daki Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) çalışmalarına desteğin artırılması da toplantıda ele alınacak. Dışişleri Bakanı Fidan’ın, Madrid’in ardından Amman’daki toplantıda, Filistin Devleti’nin BM’ye tam üye olması ve daha fazla ülke tarafından tanınması için, İsrail ile bu girişime karşı çıkan diğer ülkelere yönelik baskının artırılması hususunu vurgulaması ve Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına daha fazla ülkenin müdahil olması yönündeki çağrısını tekrar etmesi öngörülüyor. İİT-AL Gazze Temas Grubu üyesi Bakanların ziyaret kapsamında Ürdün Kralı II. Abdullah tarafından kabul edilmeleri de öngörülmekte.