Yerel Haberler
Ankara
RTÜK Başkanı Şahin’den üst kurul üyesi İlhan Taşcı’ya yanıt 28 Aralık 2024 Cumartesi - 16:40:51 Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, RTÜK Üyesi İlhan Taşcı’nın sosyal medya hesabından yaptığı, “RTÜK 2024 yılında yayıncıları ‘silkeledi’” paylaşımına yanıt verdi. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, RTÜK Üyesi İlhan Taşcı’nın sosyal medya hesabından yaptığı, “RTÜK 2024 yılında yayıncıları ‘silkeledi’” paylaşımına yanıt verdi. Şahin, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İlhan Taşcı’nın kamuoyuna doğru olmayan, yanlış ve halkı yanıltıcı bilgileri içeren taraflı karnesini yayınlandığını belirtti. RTÜK Üyelerinin hangi parti kontenjandan seçilirse seçilsin göreve başladıktan sonra tarafsız ve bağımsız olması gerektiğini vurgulayan Şahin, “Sizin tarafsız olmanızı, olabilmenizi düşünememekle birlikte en azından tarafsız gibi davranmanız gerektiği kanuni yükümlülükleriniz sebebiyle şarttır ve gereklidir. Hangi kanalın muhalif olduğuna hangi kanalın muhalif olmadığına siz mi karar veriyorsunuz? Elinizde ‘muhalefet metre’ mi var? Yaptığınız idari ve hukuki açıdan doğru değildir. Kaldı ki, verdiğiniz bilgiler manipülasyon içeriyor. Oranları yanlış, maddi değerleri yanlış, verilen ceza sayıları yanlış. Ben sizin bu yanlışlarla dolu sözde karnenizin neresini düzelteyim?” ifadelerini kullandı. “Neden muhalif kanallara verilen cezaların hangi sebeplerle verildiğini açıklamıyorsunuz?” Şahin, kendileri için denetleme ve düzenleme yapılan alanda faaliyet gösteren tüm yayıncıların kuralları ihlal eden veya etmeyen yayıncı olarak ancak tasnif edilebileceğini ifade ederek, “Ne yani sırf siz mutlu olun diye ve sene sonunda yaptığınız yanlışlarla ve hatalarla dolu sözde karne doğru çıksın diye doğru ve ilkeli yayın yapan, yayın ihlalinde bulunmayan medya kuruluşlarına ceza mı verelim? İşte sizin temsil ettiğiniz özgürlük ve hakkaniyet anlayışı tam olarak bu. Bu mudur?” diye konuştu. “Özgürlükler ve haklar kendiniz söz konusu olunca olmalı ama kendinden olmayanlara ne gerek var canım?” diyen Şahin, şu değerlendirmede bulundu: “Bunun karşılığında işini yapan kurumlar çıkıp da gereğini yapınca yıllardır toplumun belli bir kesimini hedef alan taraflı yayınlara sahip çıkarak, hakaretlere göz yumarak bir yandan her nasılsa mağdurum edebiyatı yaparak tam size ve maalesef hala temsil ettiğiniz siyasi oluşum ve zihniyetinize yakışanı yapmaktasınız. Bırakın artık bu asırlardır arkasına sığınarak her türlü hakkı, hukuku ve insani değerleri gasp ettiğiniz mağdur edebiyatını. Ayrıca Sayın Taşçı oranları, sayıları, bilgileri yanlışlarla dolu ve taraflı bir şekilde vermiş olsanız bile neden bu sizin tabirle muhalif kanallara verilen cezaların hangi sebeplerle verildiğini açıklamıyorsunuz?” “Ne kadarı suçu ve suçluyu öven yayınlara verildi?" Şahin, bu cezaların ne kadarının milli ve manevi değerlere aykırı yayınlara verildiğini sorarak, “Ne kadarı kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı yapan yayınlara verildi ve özendiren yayınlara verildi, ne kadarı millî güvenliğimizi tehdit eden vatanımızın bölünmez bütünlüğü ilkesine kasteden bölücü yayınlara verildi, ne kadarı kişi ve kurumlara doğruluk ilkesini atlayarak iftiralarla dolu yayınlara verildi, ne kadarı suçu ve suçluyu öven yayınlara verildi? Aslında size, RTÜK olarak yaptığınız bu ciddi ihlallerden dolayı süresiz yayın durdurma cezası verip ikame yayın olarak da Anayasa, RTÜK Kanunu, tarafsızlık ilkeleri, yayın ilkeleri ve temel matematik hesaplamalarını anlatan öğretici yapımlar, kamu spotları ve öncelikli yayın izleme cezası vermek lazım” ifadelerini kullandı.
28 Aralık 2024 Cumartesi - 16:20 TİKA Başkan Yardımcısı Yorulmaz, Kazakistan’da kurulan Türkçe sınıfını ziyaret etti TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Ümit Naci Yorulmaz, Kazakistan’da TİKA tarafından kurulan Türkçe sınıfını ziyaret ederek, Türkçe eğitimi alan Kazak subaylarla bir araya geldi. TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Ümit Naci Yorulmaz, Kazakistan programı kapsamında Savunma Bakanlığı Barışı Koruma Eğitim Merkezi’nde TİKA tarafından kurulan Türkçe sınıfını ziyaret ederek, Türkçe eğitimi alan Kazak subaylarla bir araya geldi. Almatı’da gerçekleştirilen ziyaretler kapsamında, Almatı Başkonsolosu Evren Müderrisoğlu ve TİKA heyetiyle birlikte Barışı Koruma Eğitim Merkezi’ni ziyaret eden TİKA Başkan Yardımcısı Yorulmaz, Merkez Komutanı Yarbay Valihan Baikenov ile görüştü. Kazak subayların eğitim aldığı merkez bünyesinde, TİKA tarafından kurulan sınıfta Türkiye’den görevlendirilen okutmanlar tarafından Türkçe eğitimi veriliyor. Eğitimler, iki ülke arasındaki kültürel ve diplomatik bağları güçlendirme hedefiyle sürdürülüyor. Kazakistan Savunma Bakanlığı yetkilileri, Türkçe sınıfı için Türkiye’ye teşekkürlerini iletirken, Yorulmaz da Türkçe öğrenen Kazak subayların iki ülke arasındaki çok yönlü iş birliğine önemli katkılar sağlayacağına inandığını belirterek sıcak misafirperverlikleri ve yakın iş birliği için Merkez Komutanı ve diğer yetkililere içten teşekkürlerini sundu.
28 Aralık 2024 Cumartesi - 15:57 CHP Genel Başkanı Özel: “Yetkinin gerçek sahibine gitmenin, millete gitmenin zamanıdır” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Yetkinin gerçek sahibine gitmenin, millete gitmenin zamanıdır” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Yurttaş Birliği tarafından başta asgari ücret olmak üzere toplumsal sorunlara karşı Tandoğan Meydanında gerçekleştirilen mitinge katıldı. Genel Başkan Özgür Özel, burada yaptığı konuşmada, TBMM’yi çok önemsediklerini ve vatandaşların sesini meclise taşıdıklarını dile getirerek, “Gördük ki o Meclis’te söylenenlere rağmen birileri bildiğini okumaya devam ediyor. O Meclis ki gücünü halktan alır, o Meclis ki gücünü milletten alır. O zaman yetkinin gerçek sahibine gitmenin, millete gitmenin zamanıdır” ifadelerini kullandı. Genel Başkan Özel, geçtiğimiz günlerde açıklanan yeni asgari ücretin ardından milyonlara kişinin hayal kırıklığı içinde olduğuna değinerek, bu ücretin asgari ücret değil ‘sefalet ücreti’ olduğunu ve bu ücreti reddettiklerini kaydetti. Özel’den işçilere örgütlenme çağrısı Konuşması esnasında sendikal hareket içerisinde bulunmayan vatandaşları örgütlenerek sendikal hak aramaya davet eden Özel, “Türkiye’de 100 işçiden sadece 4 buçuk tanesi grevli ve toplu sözleşmeli sendika hakkına sahipken, grevli toplu sözleşme yapabiliyorken, yüzde 95’i bu haktan mahrumdur. İşte bizim esas sorunumuz, bu iktidarın esas hoşuna giden de budur. Buradan bir kez daha işçilere sendikalara üye olmaları çağrısında bulunurken, sendikalara da üretimden gelen güçlerini kullanma bu iktidara bu yılı dar etmeye davet ediyorum” dedi. “Mutlaka bu iktidarı göndereceğiz” Tandoğan Meydanı’nda yapılan mitingin 2025 yılındaki büyük mücadelenin ilk fişeğini ateşlediğini dile getiren Özel, “Hepsine yürekten teşekkür ediyoruz. Bundan sonra asla yalnız yürümeyeceğiz, her zaman evden çıkarken bir komşuyu, işçi servisinde bir emekçiyi, sendikada bir yoldaşı, kahvede bir arkadaşı, tarlada bir komşuyu ikna edeceğiz. Gelirken onlarla birlikte geleceğiz. Sel olup akacağız, bu haksız rejimi değiştireceğiz, mutlaka sandığı getireceğiz, mutlaka bu iktidarı göndereceğiz” şeklinde konuştu.
İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi
25 Aralık 2024 Çarşamba - 12:21 İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank, “Paris Anlaşmasının en önemli saç ayaklarından biri olan şeffaflık raporlamasının uygulanması için Türkiye üzerine düşeni yapmış diğer ülkelere örnek olabilecek şekilde COP29’da iki yıllık şeffaflık raporunu sunan iki ülkeden biri olmuştur” dedi. İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu Toplantısı, İLBANK Macunköy Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 29. Taraflar Konferansı (COP29) sunumunu ve sonuçları toplantı da değerlendirildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank, toplantıda yaptığı açıklamada, COP29 Konferansını işaret ederek, “En önemli karar yeni iklim finansı olmuştur. Bu yeni hedef ile gelişmekte olan ülkelere 2035 yılına kadar gelişmiş ülkelerin kamu kaynaklarından sağlanacak 300 milyar dolar ve diğer tüm aktörlerden yönlendirilmesi öngörülen toplam 1,3 trilyon dolar değerindeki finansman hedefi küresel iklim finansmanı mimarisinde köklü bir değişimi temsil edecektir” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin COP29 Konferansında Birleşmiş Milletlere iki önemli konuyu sunduğunu hatırlatan Varank, “Bunlardan ilki iki yıllık şeffaflık raporudur. Paris Anlaşmasının en önemli saç ayaklarından biri olan şeffaflık raporlamasının uygulanması için Türkiye üzerine düşeni yapmış diğer ülkelere örnek olabilecek şekilde COP29’da iki yıllık şeffaflık raporunu sunan iki ülkeden biri olmuştur” diye konuştu. Varank, konferansta sunulan ikinci sunuma ilişkin ise şunları kaydetti: “İklim değişikliğiyle mücadele vizyonunu ortaya koyan Türkiye’nin 2053 uzun dönemli iklim değişikliği strateji belgesi olmuştur. Bakan Kurum tarafından düzenlenen basın toplantısında dünya kamuoyuyla paylaşılan belgede 18 sektörde 89 strateji yer almaktadır. Bu belge ile Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için gösterdiği kararlılık bir kez daha ortaya koymuştur.” (KT-
ASO Başkanı Ardıç: “Ocak-Kasım döneminde ihracat bir önceki yıla göre yüzde 2,5 artarken ithalat ise yüzde 6,4 azaldı”
25 Aralık 2024 Çarşamba - 12:12 ASO Başkanı Ardıç: “Ocak-Kasım döneminde ihracat bir önceki yıla göre yüzde 2,5 artarken ithalat ise yüzde 6,4 azaldı” Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, yılın ilk 11 ayına ait dış ticaret verilerinin üretimde yaşanılan zorlukları yansıttığını belirterek, “TÜİK rakamlarına göre Ocak-Kasım döneminde ihracat, bir önceki yıla göre yüzde 2,5 artarken, ithalat ise yüzde 6,4 azaldı” dedi. ASO Aralık ayı Toplantısı, ASO ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantıda, 2024 yılının sanayi sektöründeki sorunları ve güncel ekonomik gelişmeler ele alındı. Toplantıda konuşan ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, 2024’ün üçüncü çeyreğinde ekonominin yüzde 2,1 büyürken, üst üste iki çeyrek daralma yaşadığına dikkati çekerek, “Sanayi sektörü ise son iki çeyrekte ortalama yüzde 2 daralarak, diğer sektörlerden negatif ayrıştı. Dezenflasyonist süreç, sektörler arasında farklılaşmaya neden olurken, sanayi sektörü üzerinde baskı artmaya devam ediyor. Sanayi tarafında iki çeyrek üst üste yaşanan daralma, enflasyonla mücadelede büyük bedelin sanayi tarafına yüklendiğini gösteriyor” diye konuştu. İnşaat yatırımları hızlanırken, makine yatırımlarında daralmanın devam ettiğini söyleyen Ardıç, şu değerlendirmede bulundu: “Enflasyonla mücadelede sıkılaştırıcı politikaların en önemli etkisi makine ve teçhizat yatırımlarında görülüyor. 2019’dan bu yana ilk kez iki çeyrek üst üste daralmaya işaret eden makine ve teçhizat yatırımları, 3. çeyrekte yüzde 8,6 azaldı. Bu düşüş önümüzdeki dönemde büyümeyi zayıflatacak bir gelişmedir. Son dönemde, en önemli dış pazarlarımızda devam eden durgunluk ihracat artış potansiyelimizi sınırlandırırken, iç piyasadaki talep de zayıflamaya devam ediyor. Bu durum finansmandaki sıkılaşma ile birleşince, sanayi üretiminde daralma ve ihracat büyümesinde yavaşlama yaşıyoruz.” “Yıllık sanayi cirosu ise Ekim ayında enflasyonun yüzde 37,2 altında kaldı” Ardıç, sanayi üretim endeksinin yıllık bazda 6 aydır gerilediğini vurgulayarak, “Son 3 yılda mal ve hizmet tüketimi reel olarak yüzde 62 artarken sanayi üretimde büyüme ise neredeyse sıfır. İmalat PMI endeksi sekiz aydır 50 eşik değerinin altında gerçekleşiyor. Ekim’de olduğu gibi Kasım ayında da yeni siparişler takip edilen on sektörden dokuzunda yavaşladı. Yıllık sanayi cirosu ise Ekim ayında enflasyonun yüzde 37,2 altında kaldı” ifadelerini kullandı. Yılın ilk 11 ayına ait dış ticaret verileri de üretimde yaşanılan zorlukları yansıttığını belirten Ardıç, “TÜİK rakamlarına göre Ocak-Kasım döneminde ihracat, bir önceki yıla göre yüzde 2,5 artarken, ithalat ise yüzde 6,4 azaldı” dedi. “Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 1 seviyesine yaklaşması önemli gelişme” Ardıç, Ocak-Kasım döneminde dış ticaret açığının 27 milyar dolar civarında gerçekleştiğini söyledi. Dış ticaret hacminin yüzde 2,7’ye yakın azalırken, dış ticaret açığının gerilediğini vurgulayan Ardıç, bu gerilemenin büyük ölçüde ithalattaki azalmadan kaynaklandığını ifade etti. Yılın ilk 10 ayında yaklaşık 3,3 milyar dolara yakın cari açık verirken, son beş 5 aydır da fazla verildiğini ve Ekim ayında cari dengenin 1,9 milyar dolar olduğuna dikkati çeken Ardıç, “Cari açıktaki iyileşme ithalatımızdaki düşüşten kaynaklanıyor. Dezenflasyonist süreç devam ederken, cari işlemler açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 1 seviyesine yaklaşması önemli gelişme lakin sanayi üretimindeki durgunluğun payını göz önüne almak gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Sağlık-Sen Genel Başkanı Doğan: “Bebek ölüm hızı ve anne ölüm oranı düştüyse bunu aile sağlığı çalışanlarımıza borçluyuz”
25 Aralık 2024 Çarşamba - 10:47 Sağlık-Sen Genel Başkanı Doğan: “Bebek ölüm hızı ve anne ölüm oranı düştüyse bunu aile sağlığı çalışanlarımıza borçluyuz” Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, “Son 22 yılda bebek ölüm hızı bin canlı doğumda 42.7’den 9,8’e düştüyse, anne ölüm oranı son 14 yılda yüz bin canlı doğumda 16.4’ten 13.5’e düştüyse aile sağlığı çalışanlarımızın emeği ve başarısı bu noktada yadsınamaz bir gerçektir. Bu tabloyu aile sağlığı çalışanlarımıza borçluyuz” dedi. Genel Başkan Mahmut Faruk Doğan, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, aile sağlığı hemşire ve ebelerinin yaptığı hizmetlerin toplum açısından büyük değere sahip olduğunu kaydetti. Aile sağlığı hemşire ve ebelerinin yaptığı hizmetlerin, bireyden topluma uzanan güçlü bir sağlık zincirinin temel taşlarını oluşturduğunu belirten Doğan, şu ifadeleri kullandı: “Son 22 yılda bebek ölüm hızı bin canlı doğumda 42.7’den 9,8’e düştüyse, anne ölüm oranı son 14 yılda yüz bin canlı doğumda 16.4’ten 13.5’e düştüyse aile sağlığı çalışanlarımızın emeği ve başarısı bu noktada yadsınamaz bir gerçektir. Bu tabloyu aile sağlığı çalışanlarımıza borçluyuz.” Bebekten yaşlılığa kadar her daim hizmet sunuyorlar Aile sağlığı çalışanlarının omuzundaki yükün fazla olduğunu kaydeden Doğan, aile sağlığı hemşire ve ebesinin gerçekleştirdikleri hizmetleri şu şekilde sıraladı: “Aile sağlığı ebe ve hemşirelerimiz, doğumdan itibaren çocukların 13 yaşına kadar aşılanmasını sağlıyor. Soğuk zincir yönetiminden aşı reddine kadar zorlu süreçleri büyük bir özveriyle yürütüyorlar. Bebeklerin doğumdan itibaren gelişim takiplerini düzenli yaparak kayıt altına alıyorlar. Çocukların büyüme süreçlerini ve ergenlik dönemindeki sağlık durumlarını titizlikle takip ediyorlar. Gebelik boyunca anne sağlığını izliyor, doğum sonrası lohusalık döneminde annenin fiziksel ve psikolojik durumunu kontrol ederek rehberlik sağlıyorlar. 65 yaş üstü bireylerin tansiyon, kilo ve genel sağlık durumlarını takip ederek aile hekimlerine bilgi aktarıyorlar. Aile sağlığı merkezlerine başvuranların enjeksiyon ve pansumanlarını titizlikle yaparken, perifer bölgelerdeki hastalara mobil sağlık hizmeti sunuyorlar. Köy ve mezralarda yaşayanlara düzenli olarak ulaşarak sağlık hizmetlerini yerinde veriyorlar. 15-49 yaş kadın sağlığı, aile planlaması ve diğer takipleri de düzenli olarak gerçekleştiriyorlar.” “Aile sağlığı hemşire ve ebelerimiz için mücadelemizi aralıksız sürdürüyoruz” Aile sağlığı çalışanlarının toplum açısından önemli işler yaptığını kaydeden Doğan, “Bu değerli hizmetlere rağmen iş yükü, yetersiz teşvikler ve yetki eksiklikleri gibi sorunlar, aile sağlığı hemşire ve ebelerimizi zor duruma düşürmektedir. Sağlık-Sen olarak aile sağlığı hemşire ve ebelerimizin her zaman yanlarında olduğumuzu yineliyor, bu noktada mücadelemizi aralıksız sürdürmeye devam edeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz” diye konuştu.