Yerel Haberler
Ankara
10 ilde 11 mesleki ve teknik eğitim lisesi “bölge okulu” kapsamına alındı 27 Aralık 2024 Cuma - 09:09:55 Milli Eğitim Bakanlığı, öğrencilerin sanayisi gelişmiş bölgelerde barınma imkanı ve sektör iş birliğiyle eğitim almaları için 10 ilde 11 mesleki ve teknik eğitim lisesini “bölge okulu” kapsamına aldı. Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi doğrultusunda Türkiye’nin herhangi bir bölgesinde eğitim alan meslek liselilerin istihdamının kolaylaştırılması amacıyla “bölge”, “ihtisas”, “sektör içi” ve “sektöre entegre” olmak üzere 4 okul programının hayata geçirilmesi için çalışmalara başlandı. Politika Belgesi çerçevesinde mesleki ve teknik eğitimde fırsat ve imkan eşitliğini sağlamak amacıyla “Bölge Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” kurulmasına yönelik yeni bir çalışma hayata geçirildi. Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen bölge okulları ile mesleki ve teknik eğitime erişim imkanlarının fırsat eşitliği temelinde artırılması amaçlanıyor. Bu kapsamda bilişim, makine, otomasyon, tarım gibi pek çok alanda sanayinin ve teknolojinin yoğun olduğu 10 ilde ilk etapta açılan 11 bölge okulunda öğrencilerin daha donanımlı olarak yetişmeleri hedefleniyor. Bu doğrultuda Türkiye’nin dört bir yanından 11. sınıf öğrencilerine kendi alan ve dallarının bulunduğu bölge okullarında eğitim alabilmeleri için barınma imkanı da sağlandı. Yatılı eğitim alacak öğrenciler için pansiyonlar belirlendi. Pansiyon imkanı olmayan okulların yerine farklı okulların pansiyonları eşleştirildi. Nakil başvuruları başladı Bölge okulları için nakil başvuruları başladı. Bölge Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi kapsamında okulda açık olan dalların yanı sıra yeni tanımlanan alanlar; Adana Sarıçam Türk Tekstil Vakfı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi endüstriyel otomasyon teknolojileri ve dokuma üretim teknolojisi, Bursa Nilüfer Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bilgisayarlı makine imalatı, Denizli Pamukkale Orhan Abalıoğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi yazılım geliştirme, Gaziantep Şehitkamil GAHİB Halıcılık ve Dış Ticaret Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi elektrikli cihazlar teknik servisi, Kayseri Melikgazi Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi endüstriyel otomasyon teknolojileri, dokuma üretim teknolojisi ve iplik üretim teknolojisi, Kocaeli İzmit Sabancı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi iplik üretim teknolojisi ve örme üretim teknolojisi, Samsun İlkadım Samsun Şehit İlhan Hamlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi elektrikli araçlar, İstanbul Küçükçekmece Dr. Oktay Duran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ofset baskı sistemleri, İstanbul Tuzla Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi endüstriyel bakım onarım, Konya Karatay Kılıçarslan Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bilgisayarlı makine imalatı, Çankırı Merkez Şehit Mehmet Ata Tarım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarım, hayvan yetiştiriciliği ve sağlığı olarak belirlendi. Türkiye’nin herhangi bir ilindeki meslek lisesi öğrencileri, kendi alan ve dallarının bulunduğu Adana, Bursa, Denizli, Gaziantep, Kayseri, Kocaeli, Samsun, İstanbul, Çankırı ve Konya’daki bölge okullarına nakil başvurusu yapabilecek. Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi ile 4 okul programı için eğitim ortamları yeniden düzenleniyor Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla yayımlanan “Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi”nde yer alan üç ana tema doğrultusunda 74 strateji belirlenmişti. Bu temalar; mesleki ve teknik eğitime erişim, mesleki ve teknik eğitimde iyileştirme ve mesleki ve teknik eğitim ile istihdama hazırlık olarak yer alıyordu. Politika Belgesi’nde Türkiye’nin herhangi bir bölgesinde eğitim gören meslek liselilerin istihdamını kolaylaştırmak amacıyla "bölge", "ihtisas", "sektör içi" ve "sektöre entegre" olmak üzere 4 okul programının hayata geçirilmesi hedeflenmişti. Bu çerçevede Türkiye’nin ilk sektör içi okulunun kuyumculuk alanında, ilk sektöre entegre okulunun ise makine ve metal teknolojileri alanlarında faaliyete geçirilmesi için iş birlikleri yapılmıştı. Sektörlerin nitelikli iş gücü ihtiyacının karşılanması amacıyla daha önce meslek lisesi çatısı altında "denizcilik", "tarım", "ticaret" ve "turizm" gibi alanlarda eğitim veren 494 okul da "ihtisaslaşmış okullar" kapsamına alınmıştı. Bu okulların eğitim ortamları, bu alanlara özgü olarak yeniden düzenleniyor.
BTK Akademi’den “Yapay Zeka Zirvesi”
24 Aralık 2024 Salı - 17:08 BTK Akademi’den “Yapay Zeka Zirvesi” Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Akademi “Yapay Zeka Zirvesi” düzenledi. BTK Akademi ev sahipliğinde, Google ve Girişimcilik Vakfı iş birliğiyle “Yapay Zeka Zirvesi” düzenledi. Zirveye Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu ve öğrenciler katıldı. Zirvede konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, “Yapay zeka, aslında son 15-20 yılda daha da görünür hale gelse de temelleri çok daha eskilere dayanıyor. Bilgisayar biliminin babası olarak kabul edilen Alan Turing’e kadar gidiyor geçmişi. Kavramsal olarak ise ilk kez 1956’da önemli bilim insanlarının katıldığı bir çalıştayda ‘yapay zeka’ kavram olarak ortaya konmuş ve yapay zekanın temelinde yatan mantık olan otomasyonun tarihi ise Ford’a ve Sanayi Devrimi’ne kadar uzanıyor. Peki neden bu kadar önemli yapay zeka? Bunun birinci etmeni veri, verinin çoğalması. Kimileri yeni çağın petrolü diyor, kimileri altın diyor, bana göre ne dense adeta yersiz kalıyor sanki, o kadar kıymetli. Bir araştırmaya göre insanlığın sadece geçtiğimiz sene ürettiği veri miktarı 100 zetabayt. Bu yıl sadece 150 zetabayta ulaşması bekleniyor. 22 sıfırlı bir ölçü birimi zetabayt. Bir örnek vermek gerekirse dünya nüfusunu 8 milyar olarak kabul ettiğimizde kişi başına adeta her birimizin kütüphanesi olduğunu, kütüphanelerce veri düşüyor öyle düşünün. Nesnelerin interneti ile artık her şeyimiz her adımımız, konuşmamız, nefes alıp vermemiz bile veri” ifadelerini kullandı. “Veri ne işe yarıyor?” sorusunu cevaplandıran Bakan Yardımcısı Sayan, “Anlamlı bilgiye ulaşmaya yarıyor. Sonrasında bu bilgiyi içselleştirmeye ve nihayetinde kendimizi ve çevremizi anlamamıza, yanlışı-doğruyu, iyiyi-kötüyü ayırt ederek en doğru kararı vermeye yarıyor ki buna da ‘bilgelik’ diyoruz. Bilgeliğin, yani her durumda doğru karar vermenin insana ne kadar büyük bir güç katacağını düşünmenizi istiyorum bu noktada” şeklinde konuştu. Küresel ölçekte dijital dönüşümün hızla ilerlediğini kaydeden Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, “Bu dönüşümün merkezinde yapay zeka, nesneleri interneti, büyük veri, blok zincir gibi ileri teknolojiler yer alıyor. Küresel yapay zeka sektörü hızlı bir büyüme gösteriyor. 2024 yılı itibariyle 250 milyar ABD dolar seviyesine ulaşması beklenen bu sektörün, 2030’da 1,8 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe erişileceği öngörülmektedir. Günümüzde yapay zeka sağlık hizmetlerinden, müşteri hizmetlerine, pazarlama ve satıştan, yüksek teknoloji üretimine kadar geniş bir yelpazede kullanılarak sektörlerin dönüşümünü sağlamaktadır” açıklamasında bulundu.
Bakan Yumaklı, Su Kurulu’nda alınan 10 kararı açıkladı
24 Aralık 2024 Salı - 16:51 Bakan Yumaklı, Su Kurulu’nda alınan 10 kararı açıkladı Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ulusal Su Kurulu’nda alınan 10 kararı açıkladı. İnsan refahı ve sürdürebilir kalkınma için suyun önemli olduğunu vurgulayan Bakan Yumaklı, "Temiz su kaynaklarına ulaşım günümüzde artık bir beka meselesi haline gelmiş durumda. Biz de ülke olarak bu anlayışla geniş bir yelpazede kritik adımlar atıyoruz" dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ulusal Su Kurulu’nun 3’üncü toplantısına katıldı. Kurulun oluşturulma amacının su kaynaklarının tüm taraflarca etkin yönetimi ve verimli kullanımı için üst düzeyde koordinasyon ve iş birliğini sağlamak olduğunu belirten Bakan Yumaklı, kurulda alınan kararları açıkladı. “Küresel iklim değişikliği en çok da su kaynaklarımızı tehdit ediyor” İnsan refahı ve sürdürebilir kalkınma için suyun önemli olduğunu belirten Bakan Yumaklı, “Ancak küresel iklim değişikliği en çok da su kaynaklarımızı tehdit ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi temiz su kaynaklarına ulaşım günümüzde artık bir beka meselesi haline gelmiş durumda. Biz de ülke olarak bu anlayışla geniş bir yelpazede kritik adımlar atıyoruz. Yani ekonomimizde, artan üretimimizde, tarımda, sanayide, enerjide, turizmde ve daha birçok sektörde öncelikli olarak su kaynaklarımızı göz önünde bulunduruyoruz” diye vurguladı. “Uygulamaya bu yıl, 15 belediye daha ilave oldu” Modern sulama sistemleri, yapay zeka destekli sulama, kuraklık, erken uyarı sistemleri ve gelir sistemleriyle ilgili çalışmalar hakkında bilgi veren Yumaklı, “Sorumluluk hareketine dönüştürmekle ilgili çabalarımız ve gayretlerimiz devam ediyor. Kayıt oranlarının indirilmesi, tarımda sulama randımanının arttırılması ve sanayide su kullanımının azaltılması için önümüzdeki günlerde de çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Diğer taraftan belediyeler arasında bilgi ve tecrübe paylaşımını arttırmak amacıyla bir çalışma var. Belediye adı altında uygulamaya bu yıl, 15 belediye daha ilave oldu ve toplamda 62 belediyenin uygulamalarını birbirleriyle paylaşarak uygulamaların çok daha verimli sonuç alması konusunda ilerleme kaydedildi” diye konuştu. “Akademisyenlerimizden bilgi edindik” Bakan Yumaklı, 1’inci toplantıda 6, 2’nci toplantıda 9 olmak üzere kurulda toplam 15 karar aldıklarını hatırlatarak, “Bu kararlar doğrultusunda çözüm odaklı çalışmalar gerçekleştirildi. Su kanunu ve taşkın kanununun temel teşkil edilecek hazırlık çalışmalarına dair 2’nci toplantımızda bilgilendirme sunumlarını dinlemiştik. Her 2 kanunla ilgili alt kurulların teşkili kararlarını almıştık. Bugün bu alt kurullar marketinin günümüze kadar gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin değerli akademisyenlerimizden bilgi edindik. Ayrıca sınırı aşan sular politikası ve Uluslararası Hidropolitik Gelişme Alt Kurulu’nun yaptığı çalışmalara ilişkin bir bilgi paylaştım” açıklamasında bulundu. “Ulusal su planımızla ilgili istişarelerde bulunduk” 26 Havza Su Kurulu ve 81 il Su Kurulu Toplantıları’nın yıl içerisinde tamamlandığını kaydeden Bakan Yumaklı, “Bugün de Afyonkarahisar, Diyarbakır ve Trabzon Valilerimiz havza kurullarında öne çıkan hususlarla ilgili sunumlarını bizlerle paylaştılar. Özellikle çok su tüketen peyzajlar yerine suyu az tüketen kurakçıl peyzaj düzenlemelerinin yaygınlaştırılması konusu da yine bugün tartıştığımız konular içerisinde yer aldı. Ayrıca sürdürülebilirlik tedbir risk yönetimi, halk sağlığı ve refah sosyoekonomik yaklaşımı, ortak sorumluluklar ile teknolojik bilimsel gibi temel ilkelere dayanan ulusal su planımızla ilgili istişarelerde bulunduk. Diğer yandan havza ölçeğinde hazırlanan sektörel su tahsis planlarının Kuzey Ege ve Batı Akdeniz havzaları için onay durumunu değerlendirdik ve karara bağladık” ifadelerine yer verdi. Bakan Yumaklı, Su Kurulu’nda alınan 10 kararı açıkladı Ulusal Su Kurulu’nun 3’üncü Toplantısı’nın ardından alınan kararları açıklayan Yumaklı, şöyle konuştu: “Tasla Su Kanunu’na esas teşkil edecek şekilde teknik çalışmaların nihai hale getirilerek bu talebin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne arz edilmesi sürecinin başlatılması, taslak taşkın kanununa esas teşkil edecek. Teknik çalışmaların tamamlanarak sürecin Türkiye Büyük Millet Meclisine arzuyla ilgili başlatılması. Havza su kurullarında öne çıkan hususların fiili durumların ve planlamalarının takip edilmesi ve bir sonraki toplantıda ulusal su kurumuna bilgi verilmesi. Fırat-Dicle havzasının iklim değişikliğinin su kaynaklarının etkisi tespit edilmesi ve kuraklıkla mücadele acil önlem planının hazırlanması. Afyonkarahisar ilinde yapılan yağmur suyu hasadı kurakçıl peyzaj uygulamaları ve farkındalık oluşturulması gibi su verimli çalışmalarına dair iyi uygulamaların valilikler koordinasyonunda illerde örnek uygulama olarak başlatılması. Diyarbakır Ligi’nde başlatılan su gönüllüsü gençler sahada girişimi çalışmalarının Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda ülkemizdeki tüm okullarda yaygınlaştırılması. Kuraklık riski altında olan göllerimize yetişkin eylem planlarının hazırlanması, uygulamaya geçmiş ya da geçecek olan eylem planlarımız da bir sonraki kurula sunulur. Su stresi altında olan bir ülke olarak böyle bir kararın kuruldan çıkmış olmasını ülkemiz adına çok önemli görüyoruz. Bakanlıklar, üniversiteler, yerel yönetimler başta olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarında yeşil sahalarda ve refüjlerde, peyzaj alanlarında park ve bahçelerde kurakçıl peyzaj uygulamaları gece sulaması ve ara bulmuş atık suların yeniden kullanılmasını içeren kurakçıl ve peyzaj uygulamaları, rehber takımının uygulanması ve bu konuda Cumhurbaşkanımızın onayına sunulması. Aynı zamanda hem Tarım Orman Bakanlığı hem de Çevre Şehircilik Bakanlığının çalışmalarının birleştirilerek bu onaya tabi olması konusunda kararı bağlanması. Bu kararın ihmali boyunca yaygın olarak kullanılan ve çok keten peyzaj uygulamaları yerine askı tüketen kuraklık peyzajlara geçilmesi böylece yüzde seksene varan oranla su tasarrufu benzer şekilde enerji tasarrufu sağlanmış yönünde kritik bir adım olacağına inanıyoruz. Ulusal Su Planı nihai hale getirilmesi bir sonraki toplantıda kurulun onayına sunulması. Büyük Menderes Kuzey Ege ve Batı Akdeniz planlarının onaylanması.” “Statülerimizi sürekli olarak iyileştireceğiz” Su konusunun son birkaç yıldır küresel gündemde de yüksek düzeyde ve acil olduğunu söyleyen Yumaklı, “Ülkemizde Ulusal Su Kurulu ile su yönetimine yön verecek bir yapının tesisi sağlanmıştır ancak bununla ilgili müştereklerin ortak kuralına veya ortaklaşa kabul edilen kararlar doğrultusunda adil, akıllı ve etkin bir şekilde uygulanması zaruridir. Bu sebeple kurul marifetiyle su yönetimi statülerimizi sürekli olarak iyileştireceğiz ve bunu da kamuoyumuzun bilgilerine arz edeceğiz” şeklinde konuştu.
Ankara’da ele geçirilen sahte içkiler sergilendi
24 Aralık 2024 Salı - 16:50 Ankara’da ele geçirilen sahte içkiler sergilendi Ankara’da düzenlenen sahte içki operasyonlarında ele geçirilen 27 bin 300 litre etil alkol ve 8 bin lira sahte şarap Ankara İl Emniyet Müdürlüğünde sergilendi. Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından vatandaşların yılbaşı kutlamalarını huzur ve güven ortamı içerisinde geçirebilmeleri için üst düzey tedbirler alınmaya başlandı. Bu çerçevede, aralık ayı içerisinde Ankara’da yasadışı yollarla sahte alkollü içki üretimi ve satışı yapan şahıslara yönelik 17 operasyon gerçekleştirildi. 30 şüpheli şahsa ise 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve 4733 Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun çerçevesinde adli ve idari işlem yapıldı. 5 şüpheli şahıs hakkında sevk edildikleri adli mercilerce adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı kararı verilirken, 1 şüpheli şahıs tutuklanarak cezaevine sevk edildi. Operasyonlar sonucu; ortalama 54 bin şişe alkollü içki yapımında kullanılabilecek 27 bin 300 litre etil alkol, ortalama 16 bin şişe alkollü içki yapımında kullanılabilecek 8 bin litre sahte şarap, bin 800 şişe kaçak/sahte alkollü içki, 350 adet TADAB bandrolü, 60 adet alkollü içki yapımında kullanılabilecek aroma, 8 adet IBC tank, 3 adet alkol damıtma kazanı, alkollü içki üretiminde kullanılan 1 adet jeneratör olmak üzere 37 bin 652 ürün ele geçirildi. Ele geçirilen malzemeler ise Ankara İl Emniyet Müdürlüğü binasında sergilendi. Öte yandan, ele geçirilen ürünlerin ortalama piyasa değerinin ise 40 milyon lira olarak değerlendirildiği belirtildi. Ayrıca, alkollü içki satışı yapan iş yerlerine yönelik uygulanan denetimlerde toplamda 15 milyon lira para cezası uygulandı.
(Düzeltme) Ocak Partisi Parti Sözcüsü Atabay: "Ocak Partisi Genel Başkanı Kadir Canpolat PKK ve FETÖ’nün infaz listesinde"
24 Aralık 2024 Salı - 16:37 (Düzeltme) Ocak Partisi Parti Sözcüsü Atabay: "Ocak Partisi Genel Başkanı Kadir Canpolat PKK ve FETÖ’nün infaz listesinde" Ocak Partisi Parti Sözcüsü Aytaç Atabay, "Siyasette çekişmeler, siyasetin içinde kalmalıdır" dedi. Osmanlı Ocakları Basın Sözcüsü Ercan Selçukoğlu ve Ocak Partisi Parti Sözcüsü Aytaç Atabay, Ocak Partisi Genel Başkanı Kadir Canpolat’ın tutuklanmasına ilişkin basın açıklaması yaptı. Ocak Partisi Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan Osmanlı Ocakları Basın Sözcüsü Ercan Selçukoğlu, Osmanlı Ocakları’nın Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadeleyi başlattığını, 15 Temmuz darbe girişiminde AK Parti ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni koruduğunu belirtti. Ocak Partisi Genel Başkanı Kadir Canpolat’ın önderliğinde FETÖ ve PKK gibi bölücü terör örgütlerine karşı namus doğrultusunda mücadele ettiklerini belirten Selçukoğlu, “Mücadelemizde sapma, ayrılma, yorulma ve yıpranma asla olmayacaktır. Hak, hukuk, adalet hepimizin garantörü olmalıdır. 20 yılı aşkın süredir her türlü bölücü örgütler ile mücadele eden vatan evlatları bu şekilde itibarsızlaştırılamaz. Buna hak, hukuk bilen hiç kimse mücadele etmeyecektir" diye konuştu. “Yargı üzerinden siyasete çekidüzen vermek isteyenler kötü emellerine asla ulaşamayacaklardır” Ocak Partisi Basın Sözcüsü Aytaç Atabay da Ocak Partisi’nin 1 yıl önce kurulduğunu ve çeşitli engellemeler nedeniyle 16 ay boyunca Ocak Partisi’ne alındı belgesinin verilmediğini ifade etti. Ocak Partisi Genel Başkanı Kadir Canpolat’ın PKK ve FETÖ’nün infaz listesinde olduğunu söyleyen Atabay, şunları kaydetti: “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hiç kimse, ülkemizi hukuktan ve adaletten ayıramayacaktır. Buna hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Siyasette çekişmeler, siyasetin içinde kalmalıdır. Yargı üzerinden siyasete çekidüzen vermek isteyenler kötü emellerine asla ulaşamayacaklardır. Yeterli deliller elde edilmeden uygulanan haksız ve hukuksuz tutuklamalar, bu milletin hukuk devletine olan inancını sarsar. Ocak Partisi olarak, bağımsız mahkemelerin adalet anlayışına inancımız tamdır. Kurucu Genel Başkanımız Kadir Canpolat hakkında yürütülen itibar suikastine Türk adaletinin fırsat vermeyeceğine ve bu kirli algıya en yakın zamanda son vereceğine olan inancımız da tamdır.”
Ocak Partisi Parti Sözcüsü Atabay: "Ocak Partisi Genel Başkanı Kadir Canpolat PKK ve FETÖ’nün infaz listesinde"
24 Aralık 2024 Salı - 16:12 Ocak Partisi Parti Sözcüsü Atabay: "Ocak Partisi Genel Başkanı Kadir Canpolat PKK ve FETÖ’nün infaz listesinde" Ocak Partisi Parti Sözcüsü Aytaç Atabay, "Siyasette çekişmeler, siyasetin içinde kalmalıdır" dedi. Osmanlı Ocakları Basın Sözcüsü Ercan Selçukoğlu ve Ocak Partisi Parti Sözcüsü Aytaç Atabay, Ocak Partisi Genel Başkanı Kadir Canpolat’ın tutuklanmasına ilişkin basın açıklaması yaptı. Ocak Partisi Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan Osmanlı Ocakları Basın Sözcüsü Ercan Selçukoğlu, Osmanlı Ocakları’nın Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadeleyi başlattığını, 15 Temmuz darbe girişiminde AK Parti ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni koruduğunu belirtti. Ocak Partisi Genel Başkanı Kadir Canpolat’ın önderliğinde FETÖ ve PKK gibi bölücü terör örgütlerine karşı namus doğrultusunda mücadele ettiklerini belirten Selçukoğlu, “Mücadelemizde sapma, ayrılma, yorulma ve yıpranma asla olmayacaktır. Hak, hukuk, adalet hepimizin garantörü olmalıdır. 20 yılı aşkın süredir her türlü bölücü örgütler ile mücadele eden vatan evlatları bu şekilde itibarsızlaştırılamaz. Buna hak, hukuk bilen hiç kimse mücadele etmeyecektir" diye konuştu. “Yargı üzerinden siyasete çekidüzen vermek isteyenler kötü emellerine asla ulaşamayacaklardır” Ocak Partisi Basın Sözcüsü Aytaç Atabay da Ocak Partisi’nin 1 yıl önce kurulduğunu ve çeşitli engellemeler nedeniyle 16 ay boyunca Ocak Partisi’ne alındı belgesinin verilmediğini ifade etti. Ocak Partisi Genel Başkanı Kadir Canpolat’ın PKK ve FETÖ’nün infaz listesinde olduğunu söyleyen Atabay, şunları kaydetti: “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hiç kimse, ülkemizi hukuktan ve adaletten ayıramayacaktır. Buna hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Siyasette çekişmeler, siyasetin içinde kalmalıdır. Yargı üzerinden siyasete çekidüzen vermek isteyenler kötü emellerine asla ulaşamayacaklardır. Yeterli deliller elde edilmeden uygulanan haksız ve hukuksuz tutuklamalar, bu milletin hukuk devletine olan inancını sarsar. Ocak Partisi olarak, bağımsız mahkemelerin adalet anlayışına inancımız tamdır. Kurucu Genel Başkanımız Kadir Canpolat hakkında yürütülen itibar suikastine Türk adaletinin fırsat vermeyeceğine ve bu kirli algıya en yakın zamanda son vereceğine olan inancımız da tamdır.”
Cinnah Genç Yazarlar Ödülü sahiplerini buldu
24 Aralık 2024 Salı - 16:08 Cinnah Genç Yazarlar Ödülü sahiplerini buldu Milli Eğitim Bakanlığı ile Pakistan’ın Ankara Büyükelçiliği tarafından düzenlenen Cinnah Genç Yazarlar Ödülü kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrenciler ödüllerini aldı. Milli Eğitim Bakanlığı ve Pakistan’ın Ankara Büyükelçiliği iş birliğinde düzenlenen Cinnah Genç Yazarlar kompozisyon yarışmasında dereceye giren 11 ve 12. Sınıf öğrencileri ödüllerini aldı. 2016-2017 eğitim öğretim yılından bu yana Türkiye genelinde geleneksel olarak düzenlenen yarışma, iki ülke arasındaki eğitim ve kültürel ilişkileri geliştirmek amacıyla gerçekleştiriliyor. Büyüleyici Manzaralar ve Mimari Harikalar: Pakistan ve Türkiye’nin Güzelliğini Keşfetmek konusu ile bu yıl düzenlenen yarışmanın dereceye giren öğrencilerine Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Celile Eren Ökten ve Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Yusuf Cüneyd tarafından verildi. Bu yıl yedincisi düzenlenen Cinnah Genç Yazarlar Ödülü Kompozisyon Yarışmasında öğrencilerin düşünme, araştırma ve kültürler arası diyaloğu anlama becerilerinin de geliştiğini aktaran Bakan Yardımcısı Ökten, “ Eserlerinizde, sadece fikirlerinizi ifade etmekle kalmıyor, aynı zamanda başkalarına da ilham veriyorsunuz. Sizler sadece birer yarışmacı değil, iki ülke arasındaki dostluğun gelecekteki temsilcilerisiniz. Kaleme aldığınız her bir kelime, bu köklü dostluk bağlarının daha da güçlenmesine katkıda bulunmaktadır. Bu tür çalışmalar, sizlerin küresel bir dünyada daha bilinçli bireyler olarak yetişmenize önemli katkılar sağlayacaktır” ifadelerini kullandı. Türkiye ve Pakistan ilişkilerine, geçmişten gelen ve gelecek nesillere devredilecek kutsal bir emanet olarak baktıklarını dile getiren Büyükelçi Cüneyd, “Cinnah Genç Yazarlar Ödülü’nün amacı genç nesle ulaşmak ve onları Pakistan-Türkiye kardeşlik bağlarının görkemli tarihi ve omuz omuza birbirimize destek olma geleneğimizle tanıştırmaktı. Cinnah Genç Yazarlar Yarışması aynı zamanda öğrenciler için değerli bir akademik deneyimdir. Bu makale yarışmasının 7.’si için, Türkiye’nin dört bir yanından lise öğrencileri, ’Büyüleyici Manzaralar ve Mimari Harikalar: Pakistan ve Türkiye’nin güzelliğini keşfetmek’ olarak kendilerine verilen tema üzerine mükemmel makalelerle katkıda bulundular. Çocuklarımızın derin düşüncelerini ve sıkı çalışmalarını yansıtan bu mükemmel yazıları okumaktan büyük mutluluk duydum” diye konuştu.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: “Bölgesel ticaretin merkezinde yer almak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam etmeliyiz”
24 Aralık 2024 Salı - 15:54 TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: “Bölgesel ticaretin merkezinde yer almak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam etmeliyiz” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Ülkemizin transit taşımacılıkta sürdürülebilir büyümesini sağlamak ve bölgesel ticaretin merkezinde yer almak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam etmeliyiz” dedi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğu, "Türkiye Yüzyılı’nda Ulaştırma Koridorları ve Transit Taşımacılık Toplantısı"na katıldı. TOBB ev sahipliğinde düzenlenen toplantı çerçevesinde Türkiye’nin dış ticaret faaliyetlerinde; uluslararası kara yolu eşya taşımacılığı, hava kargo taşımacılığı, demiryolu yatırımları, limancılık sektörü ve denizyolu taşımacılığı, yaşanan önemli gelişmelerin yanı sıra, ulaştırma şuralarında ortaya konulan hedefler, Dünya Bankası Lojistik Performans Endeksinde kaydedilen ilerlemeler gibi unsurlar ve gelişmeler ele alındı. Burada konuşan Hisarcıklıoğlu, pandemi döneminin geride kalmasıyla uluslararası ticaretin büyüdüğüne dikkati çekerek, bu çerçevede küresel ticaret hacminin bu sene rekor kırarak 33 trilyon dolar olmasının beklendiğini dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin 3 kıtayı birleştiren konumuyla stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak, bu coğrafi avantajı en iyi şekilde değerlendirmeleri gerektiğini ve transit taşımacılıktaki rekabet gücünü arttırmaları gerektiğini ifade etti. “Bakanlıklarla ortak çalışma yürütülüyor” Lojistikte, dijitalleşmeye ve yeşil dönüşüme öncelik veren, sınır geçişlerinde beklemeyi en aza indiren, çok modlu taşımacılık modellerine ihtiyaç duyulduğunu işaret eden Hisarcıklıoğlu, “Bu açıdan gerekli mevzuat düzenlemeleri ve altyapı çalışmaları gerçekleştirilerek, ticaretin ve taşımacılığın önündeki engelleri kaldırmalıyız. Bu noktada, taşımacılığın kolaylaştırılması ve ticaretin geliştirilmesi amacıyla birlikte çalıştığımız, ortak projeler yürüttüğümüz Bakanlıklarımızın da hakkını teslim etmek isterim” ifadelerine yer verdi. Hisarcıklıoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’yla ortak çalışmaların 1992 yılında geçiş belgelerinin dağıtımı ile başladığını hatırlatarak, 30 yılı aşan iş birliği sürecinde, Bakanlığın taşımacılığın geliştirilmesi yolundaki çabalarını sayesinde emin adımlarla ilerlemeye devam ettiklerini vurguladı. “Gümrük Turizm İşletmeleri şirketiyle bugüne kadar 15 gümrük kapısını yeniledik” Rifat Hisarcıklıoğlu, Ticaret Bakanlığı’yla sektörün hak ve hukukunu korumak, rekabet gücünü arttırmak, sınır geçişlerini kolaylaştırmak için ulusal ve uluslararası düzeyde birlikte hareket ettiklerini ifade ederek, “Ticaret Bakanlığımızın onayı ve destekleriyle, kara gümrük kapılarını modernize etmeye başladık. TOBB ve 137 oda-borsamızın ortak kuruluşu olan Gümrük Turizm İşletmeleri şirketiyle bugüne kadar 15 gümrük kapısını yeniledik. BM tarafından en başarılı kamu-özel sektör iş birliği projesi seçildik ve diğer ülkelere de örnek olarak gösterildik” şeklinde konuştu. “Tır karnelerinin dijitalleştirilmesi, nakliyecilerimizin e-TIR Sistemi’nden en yüksek verimi almasını sağlayacak” Taşımacılık sektörünün durmayan, 7 gün 24 saat esasıyla çalışan bir sektör olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, pandemide tüm dünyanın evlere kapanırken, tedarik zincirinin devamını sağlayan nakliye sektörünün öneminin bariz bir şekilde ortaya çıktığını dile getirdi. Taşımacılık sektörüne destek veren kurumların sorunları gidermesi, çözümler üretmesi, gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, Ticaret ve Ulaştırma Altyapı Bakanlıklarının bu anlayışla hareket ediyor olmasının son derece değerli olduğunu dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, şu ifadelere yer verdi: “Ticaret Bakanlığımızla birlikte uluslararası alanda yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda, e-TIR konusunda öncü ve lider ülke konumundayız. Bu konumumuzu korumak için, şu an tamamlanma aşamasında olan sürecin hızlandırılması ve bir an önce hayata geçirilmesi, nakliye sektörü açısından büyük önem taşımaktadır. Uluslararası paydaşlarımız, Birleşmiş Milletler ve IRU, TIR Sistemi’nin en büyük kullanıcılarından biri olan ülkemizdeki e-TIR konusundaki gelişmeleri yakından takip etmektedirler. e-TIR Sistemi, halen tüm dünyada kullanılan tek gümrük transit rejimidir. Dolayısıyla, TIR karnelerinin dijitalleştirilmesi, nakliyecilerimizin bu sistemin faydalarından en yüksek verimi almasını sağlayacaktır.” “Nakliye sektörüne yeni pazarlar açılabilmesi adına gerek Irak gerekse Mısır çok önemli ülkelerdir” Hisarcıklıoğlu, yeni pazarlara açılımın ticaret ve taşımacılık sektörleri açısından elzem olduğunu belirterek, “Taşımacılığın daha yaygın hale getirilmesi ve ülkemiz nakliye sektörüne yeni pazarlar açılabilmesi adına gerek Irak gerekse Mısır çok önemli ülkelerdir. Ticaret Bakanlığımızın yoğun çalışmaları ve desteği sonrasında Irak, TIR sistemine taraf olmuştur. Irak’ın TIR sistemine hızlı entegrasyonu, güvenli ve sürdürülebilir ticaret açısından önem arz etmektedir. Ayrıca, Irak’ın bir transit ülkesi haline getirilerek, Körfez ülkelerine yönelik ticaretimizin, bu ülke üzerinden gerçekleştirilmesi yönünde temaslarda bulunulması son derece önemlidir. TOBB olarak, Ticaret Bakanlığımızla birlikte, Irak’a bu konuda gerekli tüm desteği sağladık ve buna devam etmeye hazırız. Bu sayede, son dönemlerde gündemde olan Kalkınma Yolu Projesi de desteklenmiş olacaktır. Arap Körfezi’nin, ülkemiz üzerinden Avrupa’ya bağlanmasının önü açılacaktır” değerlendirmesinde bulundu. “Türkiye ile Mısır arasında kara yolu anlaşmasının bir an önce imzalanması çok önemlidir” Hisarcıklıoğlu, yeni pazarlara açılım noktasında, Mısır ile olan mevcut ticaretin, potansiyelin çok altında kaldığını vurgulayarak, “Burayı, Kuzey Afrika ülkelerinin giriş noktası da olarak görmeli ve planlamamızı buna göre yapmalıyız. Bu kapsamda, ülkemiz ile Mısır arasında kara yolu anlaşmasının bir an önce imzalanması çok önemlidir” dedi. “Ülkemizin transit taşımacılıkta sürdürülebilir büyümesini sağlamak için çalışmalarımıza devam etmeliyiz” Hisarcıklıoğlu, toplantı kapsamında ele alınan konuların, Türkiye’nin ticari ve lojistik ağlarını sürdürülebilir bir kalkınma modeline öncülük edecek şekilde geliştirmeyi hedeflediğini paylaşarak, “Türkiye’nin lojistik yatırımları, uluslararası iş birlikleri ve yenilikçi çözümleri küresel ticarette lider ülkelerden biri olma yolunda büyük bir önem taşımaktadır. Bu anlayışla, ülkemizin transit taşımacılıkta sürdürülebilir büyümesini sağlamak ve bölgesel ticaretin merkezinde yer almak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam etmeliyiz. En önemlisi, Türkiye’nin geleceğini inşa ederken, kamu ve özel sektör olarak omuz omuza çalışmaya devam etmeliyiz” ifadelerini kullandı. Program, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın konuşmalarıyla devam etti.
89. Büyük Ankara Koşusu 29 Aralık Pazar günü yapılacak
24 Aralık 2024 Salı - 15:31 89. Büyük Ankara Koşusu 29 Aralık Pazar günü yapılacak Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Ahmet Karadağ, “Paris Maratonu sırasında Paris’te ikinci bir maraton da oluyor ve 45 bin kişi sadece maraton koşuyor. Bu sene 52 bin kişi koştu. 50 bin kişinin koştuğu bir bilinçle 3 bin kişinin koştuğu bir bilinci karşılaştırmamak gerekiyor” dedi. Atatürk’ün Ankara’ya gelişi sebebiyle düzenlenen 89.Büyük Ankara Koşusu 29 Aralık Pazar günü saat 11.00’de yapılacak. Büyük Atatürk Koşusu öncesinde Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Ahmet Karadağ Türkiye Spor Yazarları Derneği’nde (TSYD) bir basın açıklaması yaptı. “Pandemi zamanında katılım az bile olsa yapılmıştır” Atatürk’ün Ankara’ya gelişi anısına düzenlenen koşunun önemine değinen Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Karadağ, “Bu koşu, Mustafa Kemal’in Ankara’ya ilk girdiği Dikmen Keklik Pınarı mevkiinden başlamakta ve geleneksel olarak Ulus’a uzanan bir parkurda yapılmaktadır. Parkurda birtakım değişiklikler olmak mecburiyeti olmuştur. Valiliğimizin onayıyla ve ihtiyaçlardan dolayı parkur şu an Dikmen Keklik Pınarı’ndan başlayıp Ankara Garı’nın önünde bitmektedir. Güzel bir parkur olmakta yaklaşık 10 kilometrelik bir parkur. Birçok katılımcının bizleri onore ettiği bir müsabakadır. Bu müsabaka her yıl yapılmakta pandemi zamanında bile katılım az bile olsa yapılmıştır” diye konuştu. “50 bin kişinin koştuğu bir bilinçle 3 bin kişinin koştuğu bir bilinci karşılaştırmamak gerekiyor” Trafiğin aksatılmaması için parkurun değiştirilmesine ilişkin konuşan Karadağ, “Bazı yarışlarda, herkeste bu atletizm bilincini yeteri kadar geliştirdiğimiz zaman inanın ki çok haklı olacaksınız. Paris Maratonu sırasında Paris’te ikinci bir maraton da oluyor ve 45 bin kişi sadece maraton koşuyor. Bu sene 52 bin kişi koştu. 50 bin kişinin koştuğu bir bilinçle 3 bin kişinin koştuğu bir bilinci karşılaştırmamak gerekiyor. İnşallah atletizmi önümüzdeki yıllarda çok daha fazla sevdireceğiz” açıklamasında bulundu.