POLİTİKA - 19 Kasım 2024 Salı 13:21

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Lesotho Krallığı, ülkemizin Güney Afrika bölgesinde önem verdiği, ilişkilerimizin olumlu seyrettiği ortaklardan biridir"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Lesotho Krallığı, ülkemizin Güney Afrika bölgesinde önem verdiği, ilişkilerimizin olumlu seyrettiği ortaklardan biridir"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Lesotho Krallığı, ülkemizin Güney Afrika bölgesinde önem verdiği, ilişkilerimizin olumlu seyrettiği ortaklardan biridir” dedi.


Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Lesotho Başbakanı Samuel Ntsokoane Matekane’nin ikili görüşmelerinin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ortak basın toplantısı düzenlendi. Yılmaz, Lesotho Krallığı Başbakanı Samuel Matekane’yi Ankara’da ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti. Yılmaz, bu ziyaretin Lesotho Krallığı’ndan Türkiye’ye bu zamana kadar gerçekleştirilen en üst düzey ziyaret olarak tarihi bir nitelikte olduğunu ve Lesotho’yla ikili ilişkilerin geliştirilmesine ve üst düzey temasların önümüzdeki dönemde sıklaştırılmasına vesile olacağına inandığını söyledi.


Lesotho’yla uyumlu iş birliği içerisinde olmaktan yine büyük bir memnuniyet duyduklarını aktaran Yılmaz, "Lesotho Krallığı, ülkemizin Güney Afrika bölgesinde önem verdiği, ilişkilerimizin olumlu seyrettiği ortaklardan biridir. Gerek bölgesel gerek çok taraflı platformlarda Lesotho’yla uyumlu iş birliği içerisinde olmaktan yine büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Afrika ülkeleri ile ticari ilişkilerimiz, bölgeye sömürgeci zihniyetlerle yaklaşanların aksine, karşılıklı anlayış ve kazan-kazan ilkeleri temelinde geliştirilmektedir” ifadelerini kullandı.


Türkiye, Afrika kıtasının her alanda gelişmesine ve ilerlemesine kardeşlik temelinde katkıda bulunmaya devam ettiğini vurgulayan Yılmaz, "Kıtada 60’ın üzerinde noktaya uçan Türk Hava Yollarımız; TİKA’mız, Maarif Vakfımız ve Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlarımız eliyle kardeş kıtayla daima beraberiz. Kıtayla ilişkilerimizin güçlendirilmesini teminen 2002 yılında 12 adet olan Büyükelçilik sayımız bugün 44’e yükselmiştir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlığı dönemi dahil olmak üzere, bugüne kadar 31 Afrika ülkesini ziyaret etmişlerdir ve Afrika Ortaklık Politikamızın başarıyla icrasını yakından takip etmektedirler. Önümüzdeki dönemde Afrika’daki diplomatik ağımızı genişletme hedefimiz Maseru’yu da kapsıyor" şeklinde konuştu.


Yılmaz, Lesotho makamlarının da ilerleyen dönemde Ankara’da bir büyükelçilik açma niyetlerinden haberdar olmaktan memnuniyet duyduklarını bildirdi.



"2003 yılında Afrika kıtası ile 5,4 milyar dolar seviyesinde olan ticaret hacmi 2023 yılında 7 kat artarak 37 milyar dolara ulaştı"


2003 yılında Afrika kıtası ile 5,4 milyar dolar seviyesinde olan ticaret hacminin 2023 yılında 7 kat artarak 37 milyar dolara ulaştığını ifade eden Yılmaz, "Hedefimiz Kıta’yla en kısa sürede ticaret hacmimizi 50 milyar dolara ulaştırmaktır. Afrika’daki Türk yatırımlarının sermaye pozisyonu, 2023 yılı itibarıyla 2,3 milyar dolara yükselmiştir. Türk yatırımlarının toplam değerinin ise 10 milyar dolar seviyesine ulaştığı tahmin edilmektedir. Türk müteahhitlik firmaları Afrika kıtasında bugüne kadar 91,6 milyar dolar değerinde bin 977 proje üstlenmiştir. Sahraaltı Afrika ülkeleriyle ise 2003 yılında 1,35 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 2023 yılında 12,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Türk yükleniciler tarafından bu bölgede toplam tutarı 26,7 milyar doları bulan 445 taahhüt projesi üstlenilmiştir" dedi.


Yılmaz, ikili ticaret ve yatırımlarının gerçek potansiyeline ulaştırılmasının öncelikli hedefler arasında yer aldığını ve çalışmaları bu yönde sıklaştırma kararı aldıklarını açıkladı.


Yılmaz, ziyareti vesilesiyle Başbakan ile baş başa ve heyetler arası yaptıkları görüşmelerde; ilişkileri ticaret, tarım, eğitim, turizm ve çevre alanlarında geliştirme ve karşılıklı ticaretin ve yatırımın artırılmasına yönelik yeni adımlar atılması hususlarında mutabık kaldıklarını söyledi.


Lesotho’yla Türkiye arasında 2016 yılında imzalanan Ticari ve Ekonomik İşbirliği (TEİ) Anlaşması’nın ilişkilerin ahdi zeminini oluşturduğunu bildiren Yılmaz, "Anlaşmanın iç onay süreçlerinin kısa sürede tamamlanmasını, anlaşma yürürlüğe girdikten sonra Karma Ekonomik Komisyon mekanizmasını da en kısa sürede oluşturmayı öngörüyoruz. Ayrıca müzakere aşamasında olan Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması’nı da en kısa zamanda neticelendirerek imzaya hazır hale getirmek istiyoruz. Başbakan Sayın Matekane yatırımlar alanındaki ilişkilerimize ivme vermek üzere 5 Bakan ve ilgili Lesotho kurumlarından ve şirketlerinden üst düzey yetkililerin yer aldığı geniş bir heyetle buradalar" şeklinde konuştu.


Kıta’da hâlihazırda 22 temsilciliğiyle faaliyet gösteren TİKA’nın, Lesotho Krallığı’nda sosyal kalkınmaya yönelik önemli projeler yürüttüğünü belirten Yılmaz, "Bu projelerin ve Lesotho’ya kalkınma alanındaki desteğimizin önümüzdeki dönemde de sürdürülmesini öngörüyoruz. 2009 yılından bu yana 46 Lesotolu öğrenci Türkiye bursları ile ülkemizde öğrenim görmüştür. Türkiye burslusu Lesotho öğrenci sayısını artırmayı arzu ediyoruz. Lesoto hükümetinin, ülkelerinde herhangi bir FETÖ yapılanmasına izin vermemiş olması ve ülkemizle bu konuda iş birliğine açık bir tutum sergilemeleri bizleri ziyadesiyle mutlu etmektedir. Kendilerine bu vesileyle bir kez daha teşekkür ediyorum. Türkiye Maarif Vakfımızın başkent Maseru’da bir devlet okulunu devralmasına yönelik çalışmaları da en kısa zamanda neticelendirilmek niyetindeyiz” ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Prematüre doğan bebeklerin anneleri: "Umudumuzu ve inancımızı kaybetmedik" Samsun’da prematüre olarak doğan bebeklerin anneleri Dünya Prematüre Günü’ne özel düzenlenen etkinlikte yaşadıkları zorlu süreçleri anlattı. Bebeklerini sağlıklı olarak kucaklarını aldıklarını ifade eden anneler, yoğun bakım sürecinde umutlarını ve inançlarını kaybetmediklerini söylediler. Sağlık Bakanlığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde Dünya Prematüre Günü’ne özel etkinlik düzenlendi. Prematüre doğan bebekleri ve ailelerin katıldığı etkinlikte pasta kesildi. Annelerin yaşadıkları Bebeği 645 gram doğan anne Eda Albayrak, "Bebeğimiz, bazı sağlık sebeplerinden dolayı erken doğmak zorunda kaldı. 3 buçuk ay yenidoğan yoğun bakımda kaldı. Bizim için çok zor bir süreçti. Buradaki çalışanlar bize her zaman desteğini hissettirdiler” dedi. Bebeği 1 kilo 300 gram doğan Özlem Ersavaş, “Bu süreçte Ferhan hocamız, Hanife hemşiremiz çok destek oldu. Biz Zeynep’e çok uzun bir süre sonra kavuştuk. Zeynep bir tüp bebek. Bize çok güzel bir sürpriz yaptı. Erkenden geldi. Son olaylardan sonra iyi ki Zeynep burada doğmuş. İyi ki bu şefkatli kollar ile bebeğimiz buluştu ve bize sağlıklı teslim edildi” diye konuştu. Bebeği 910 gram doğan Gülnaz Şimşek, “Kızım Gökçe ile 40 günlük bir kuvöz serüvenimiz oldu. Bebeğimiz 910 grama kadar düştü. 40 günlük serüven sonucunda artık bizimle birlikte. Çok fazla umut gerektiren, sabır gerektiren bir durum. Ailelerimiz, hemşirelerimiz o kadar çok ilgilendiler ki kendilerine çok teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu. Bebeği 910 gram olarak dünyaya gelen Sibel Canbay, “2 aylık yenidoğan yoğun bakım sürecimiz oldu. Üzüntülü, stresli bir dönem yaşadık. Doktorumuz Ferhan Hanım’a çok teşekkür ediyorum. Sevinçliyiz. Çocuğumuza kavuştuk" ifadelerini kullandı. "Ailelerimizle bu süreçte gerçekten aile gibi olmaktayız" Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Ümit Çallı, "Dünyada ve ülkemizde bazı doğumlar beklenenden daha erken gerçekleşmektedir. Normal doğum tarihimiz 40 haftadır. Doğum ne kadar erken gerçekleşirse, önümüzde o kadar riskli bir süreç olmaktadır. Bu süreç boyunca 45 tane yenidoğan yatağımızla ailelerimizin yanında yer alıyoruz. Çok uzun süreler yeni doğan ünitemizde bu bebekler yatabilmektedir. Biz de ailelerimizle bu süreçte gerçekten aile gibi olmaktayız. Ailelerimizin gözünün arkada kalmayacağı şekilde bu riskli süreci yönetmeye çalışıyoruz. Tedavilerinden bakımlarına kadar bebeklerimizin yanında yer alıyoruz” açıklamasında bulundu. Neonatoloji Uzmanı Dr. Ferhan İren ise yenidoğan sağlığı için canla başla çalışamaya devam edeceklerini belirtti. Etkinlik toplu fotoğraf çekimi ve ikramla son buldu.
Edirne Düşük uyku kalitesi olanlar dikkat Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, Son dönemde yapılan bir çalışmada beyin yaşlanması ile uyku arasındaki ilişkinin araştırıldığını ve bu süre içerisinde uyku kalitesi bozuk olanlarda beynin daha hızlı yaşlandığının ortaya çıktığını söyledi. ABD merkezli yapılan araştırmada çarpıcı sonuçlara ulaşıldı. Uyku kalitesi kötü olanların beyinlerinin daha hızlı yaşlandığı ortaya çıktı. Düşük uyku kalitesiyle beynin hızlı yaşlanması arasında önemli bir bağlantının mevcut olduğu tespit edildi. Gece uykusunun iyi alınmamasının, yaşamın ilerleyen dönemlerinde beyin yaşını etkileyebileceği belirlendi. Yapılan araştırmada 589 kişi, 15 yıl boyunca takip edildi. Uyku kaliteleri ile beyin yaşları arasındaki ilişki tek tek incelendi. Uyku düzeninin bozulması ve beyinin erken yaşlanması alzheimer, demans ve parkinson gibi birçok hastalığa davetiye çıkartabiliyor. Düzenli, yeterli ve kaliteli uyuyarak beynin erken yaşlanmasının önüne geçebilirsiniz. Nörogörüntüleme yöntemleriyle yapılan hesaplamalarla beyin yaşlanmasının artık değerlendirilebildiğini söyleyen Prof. Dr. Levent Öztürk, Burada MR görüntüleme üzerinden yapılan işlemlerle ak madde, gri madde oranları bunların ne kadar hacim kaybettiği veya daha iyi olduğunun hesaplanabildiği ve bunu beyin yaşı delta faktörü adı verildiğini ifade etti. Son dönemde yapılan bir çalışmada beyin yaşlanması ile uyku arasındaki ilişkinin araştırıldığını aktaran Prof. Dr. Öztürk, "Bu çalışmayı önemli yapan konuların başında 589 kişi gibi büyük bir gönüllü grubunda yapılmış olması ve bu gönüllülerin 15 yıl boyunca takip edilmiş olmalarıdır. Bu süre içerisinde uyku kalitesi daha bozuk olanlarda beynin daha hızlı yaşlandığı ortaya çıktı. Bu miktar uykunun özelliğine göre aşağı yukarı 2 buçuk 3 yıl arasında değişmekte. Örneğin uykuya dalmakta zorluk çeken bireylerde bu rakam 3,8 yıl olurken, gece uykuyu sürdürmekte zorlanan bireylerde 1,8 yıl civarında kaldı. Dolayısıyla bu uyku durumunda problemler yaşayan bireylerin beyinlerinin aşağı yukarı ortalama 2 buçuk, 3 yıl kadar daha hızlı yaşlandığı ortaya çıktı. 15 yıl içerisinde elde edilen sonuç bu" ifadelerine yer verdi. Beynin erken hızlı yaşlanmasının özellikle zihinsel süreçlerde alzheimer, demans gibi birtakım hastalık riskini arttırabileceğini söyleyen Prof. Dr. Öztürk, beyin işlevlerinde örneğin dikkati toplama, öğrenme, bellek oluşturma, konsantrasyon gibi konularda ya da problem çözme becerilerinde bir gerileme ortaya çıkabileceğine değindi. Bireylerin uyku sağlığı ile ilgili farkındalıklarını yükseltmek gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Özürk, uyku sorunlarının ciddi alınarak sorunun nereden kaynaklandığının belirlenmesinde fayda olduğunu belirtti. Uyku sorununun nedenlerine ve çözüm yollarına ilişkin de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Öztürk, "Eğer hayat düzensizliğiyle ilgiliyse o zaman uyku hijyeni dediğimiz kuralları bir gözden geçirerek bunlara uygun hale getirirsek uyku sağlığımız toparlanacaktır. Örneğin yatma kalkma saatlerini sabitlemek ya da uyku öncesindeki bir iki saat içerisinde mavi ekrandan ve egzersizden uzak durmak gibi. Uykuya hazırlanma döneminde bir takım ritüeller edinmek gerek. Yatmadan önce ılık bir süt ya da bitki çayı içmek olabilir. Bu şekilde uykuya hazırlanabiliriz. Gündüz herhangi bir yerde uyumamak. Sabah kalktığımız zaman da gözümüzden içeri parlak ışığın girmesine müsaade etmek. Bu da beynimizdeki saate zaman ayarı yapan önemli bir müdahale oluyor" dedi. Alkolün her ne kadar uykuya dalmayı kolaylaştırır gibi görünse de derin uykuya dalmayı ve uykuyu sürdürmeyi zorlaştırdığını vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, uyku ile ilgili sorun yaşayan bireylerin alkolden uzak durması gerektiğini aktardı. Uyku süresinin genç erişkin bireylerde 7 saatin altına düşmemesi ve tek parça halinde uyuma şeklinde olması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Öztürk, gece saatlerinde ve tam karanlıkta uyumanın, uyku sağlığı açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.
Malatya Malatya’da, trafik güvenliği için 920 bin metre yol çizgi çalışması yapıldı Malatya Büyükşehir Belediyesi, yaya ve araçların trafik güvenliğini üst düzeye çıkarmak amacıyla il genelinde başlattığı yatay ve düşey trafik işaretleme çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Ulaşım Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Trafik Hizmetleri Şube Müdürlüğü ekipleri, 2024 yılında toplamda 920 Bin metre yol çizgi çalışması gerçekleştirdi. Bu kapsamda, 76 ton boya kullanılarak ulaşıma açılan yol ağlarında, yaya trafiğinin yoğun olduğu ana arterler ve okul önlerinde 340 adet yeni yaya geçidi ile 78 adet “önce yaya” figürü uygulayarak trafikte yaya güvenliği artırıldı. Şehrin muhtelif yerlerine 5 Bin 200 adet trafik işaret levha montajı yapılarak sürücülerin güvenli seyahat etmeleri sağlandı. Malatya Büyükşehir Belediyesi, sorumluluk alanındaki yollarda uyarı, tanzim, bilgilendirme levhaları, yaya geçitleri, refüj, kavşak ve yol çizgi çalışmalarının yanı sıra bakım ve onarım faaliyetlerini de sürdürüyor. Ayrıca dönel kavşak yaklaşımlarında sürücülerde farkındalığın artırılması için Altınkayısı Bulvarı üzerindeki dönel kavşağa profil atlama, ofset tarama, yol çizgisi, yön okları ve kavşağın belirginliğini artırmak için solar güneş enerjili yol butonları takılıp olabilecek kazaların önüne geçilmesi hedefleniyor. Yeni açılan yollar ile grup yollarında da yatay ve düşey trafik işaretleme çalışmaları devam ediyor. Malatya Büyükşehir Belediyesi, bu çabalarıyla şehrin trafik güvenliğini artırarak, tüm vatandaşların daha güvenli ve konforlu ulaşım sağlamasını amaçlıyor.
Muğla Bodrum’da Yeni İtfaiye Binası 2025’te hizmete giriyor Muğla Büyükşehir Belediyesi yeni Bodrum İtfaiye binasını 2025’de hizmete açacak. Bodrum’da meydana gelebilecek yangın, kaza, mahsur kalma ve benzeri olaylara daha hızlı ve etkin müdahale edebilmek için Büyükşehir Belediyesi tarafından temeli atılan yeni İtfaiye hizmet binası çalışmalarının yüzde 75’i tamamlandı. Ortakent Mahallesi’nde yapımı devam eden İtfaiye binası 2025 yılında faaliyete alınacak. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras tarafından Ağustos 2024’de temeli atılan, bin 433 metrekarelik bir alanda inşa edilen bu modern tesis orman yangınlarına stratejik destek sunacak şekilde planlandı. Büyükşehir itfaiye binası, gelişmiş donanımlara ek olarak güneş panelleri ile günlük elektrik ihtiyacını karşılayarak enerji tasarrufu sağlayacak. Binada 40 kişilik yemekhane, çalışma ofisleri, oksijen dolum odası ve 10 itfaiye aracının park edilebileceği geniş bir araç park alanı bulunuyor. Mimar Aysun Alp; “Yapının kaba inşaatı tamamlandı” Muğla Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı Yapı Koordinasyon İşleri’nde mimar olarak çalışan Aysun Alp Başer Bodrum İtfaiye binası ile ilgili şunları söyledi; “Bodrum İtfaiye Grup Amirliği binasında toplam inşaat alanımız bin 433 metrekareden oluşuyor. Zemin kat, artı bir kat ve bodrum kattan oluşan depolardan oluşuyor. Zemin katta 40 kişilik yemekhanemiz, oksijen dolum odamız, idari ofislerimiz mevcut. Birinci katta da 20 kişilik yatakhanemiz ve dinlenme bölümlerimiz var. İtfaiye araçlarımızın bulunduğu garaj alanımız 480 metrekare ve 10 araç kapasiteli. Binanın çatısı güneş enerji santrali var. Enerji tasarrufu sağlayacak. Yapımızın kaba inşaatı tamamlandı. Şu anda mimari, elektrik ve mekanik imalatları devam ediyor” dedi.